TOBB, KOBİ’LERİ
TOBB, KOBİ’LERİ
İHRACATÇI YAPIYOR
Özel sektörümüzün çatı kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, 81 il ve 160 ilçeye yayılmış 365 Oda ve Borsası ve 1,5 milyonu aşan üyesiyle bir taraftan yurt içinde istihdam ve yatırım seferberliği sürdürürken, diğer taraftan da ihracatımıza yeni bir ivme kazandırmak için hareket geçti. TOBB, daha fazla KOBİ’yi ihracata yönlendirerek, dünya pazarlarının kapısının açılmasını hedefliyor.
Daha fazla KOBİ’yi ihracatçı yapmak istediklerini, bu yolla ülke ekonomisine istihdam ve döviz kazandıracaklarını belirten TOBB Başkanı X. Xxxxx Xxxxxxxxxxxxxx, küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin güçlü ekonomik yapısıyla var olması için çabaladıklarını söyledi.
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), KOBİ’leri ihracat konusunda bilinçlendirip, cesaretlendi- rerek; ülke ekonomisine yeni ihracatçı firmalar kazandırabilmek için atağa kalktı. Bu kapsamda
TOBB bünyesinde “Dış Ticarette İstihbarat” konusunda Oda ve Borsa personellerine eğitim verildi.
Ticari bilgi ve istihbarata genel teorik ve bilimsel yak- laşımlar, ticari bilgi ve istihbarat sistemi, nokta atışı ihracat modeli, hedef pazar, müşteri ve rakip analizleri ve hedef pazar operasyon planı konularında teorik ve uygulamalı olarak gerçekleşen teknik eğitimin ardından, programın son gününde dış ticarette genel kavramlar ve güncel durum, dış ticarette işlem akışı, ihracata yönelik devlet yardımları ile önemli kaynaklar hakkında bilgi verildi.
“Ülke ekonomisine istihdam ve döviz kazandıracağız”
TOBB Başkanı X. Xxxxx Xxxxxxxxxxxxxx da TOBB olarak üyelerine yönelik başlattıkları “Dış Ticarette İstihbarat” pro- jesinin ardından ikinci projelerinin de dijital alanda üyele- rin uluslararası alanda ticari işbirliğini geliştirmeye yönelik olduğunu ve bu yıl içinde hizmete gireceğini bildirdi.
Daha fazla KOBİ’yi ihracatçı yapmak istediklerini, bu yolla ülke ekonomisine istihdam ve döviz kazandıracakla- rını dile getiren TOBB Başkanı Xxxxxxxxxxxxxx, küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin güçlü ekonomik yapısıyla var olması için çabaladıklarını söyledi.
79 milyar doları aşan ihracat değeri
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ( TÜİK) verilerine göre 2015 yılı itibarıyla 64 bin 752 girişimci ihracat yaparken, 68 bin 561 girişimci ise ithalat işlemi yaptı.
Fotoğraflar: Dünya Gazetesi Fotoğraf Arşivi
2015 yılı sonu itibarıyla toplam ihracat yapan girişimle- rin %95,4’ünü oluşturan KOBİ’ler yine aynı dönemde 79 mil- yar doları aşkın ihracat değeri ile toplam ihracatın %55,1’ini gerçekleştirirken toplam ithalatımızın ise %37,7’sini gerçek- leştirdi. KOBİ’ler söz konusu dönemde ayrıca sanayi sektö- ründe yapılan ihracatın %35,5’ini gerçekleştirirken ticaret sektöründe yapılan ihracatın ise %86,3’ünü gerçekleştirdi.
Toplam girişim sayısının %99,8’ini oluşturan KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe faaliyet gösteriyor. Her 10 KOBİ’den 4’ü toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösterirken bu faaliyet alanını sırasıyla motorlu kara taşıtlarının onarımı, ulaştırma ve depolama ve imalat sanayi sektörleri takip ediyor.
“TOBB’UN KOORDİNASYONUYLA DÜNYADAKİ EN UZAK
PAZARLARA ULAŞACAĞIZ”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Xxxxxx Xxxxxxxx, “TOBB koordinasyonunda Oda ve Borsa üyelerine nitelikli ticari ve teknik bilgiye rahatlıkla ulaşabilme fırsatı tanıyoruz. Firmalarımız edindikleri bu bilgiler ile dünyada en uzak pazarlara artık korkmadan, çekinmeden, daha rahat bir şekilde ulaşabilecek” dedi.
G
ümrük ve Ticaret Bakanı Xxxxxx Xxxxxxxx, “KOBİ’lerimizin ihracat konusunda bilinçlendirilmesi ve cesaretlendirilmesini esas
aldığımız eğitimler ile ekonomimizi yeni bir atılım hareketi kazandırmayı ve yeni ihracatçı firmalarımıza daha fazla ve çeşitli pazarlara erişmeyi hedefliyoruz” dedi.
“TOBB koordinasyonunda Oda ve Borsa üyelerine nitelikli ticari ve teknik bilgiye ra- hatlıkla ulaşabilme fırsatı tanıyoruz. Firma-
larımızı cesaretlendirerek onların daha fazla ihracat yapmalarının önünü açmayı istiyo- ruz” diye konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Xxxxxx Xxxxxxxx sorularımızı yanıtladı.
TOBB, KOBİ’ler başta olmak üze- re firmalarımızı dünya pazarlarına daha kolay açılabilmesi için birçok çalışma yürütüyor. Bunlardan birisi de “Dış Ticarette İstihbarat” eğitim- leri. TOBB’un bu çalışmalarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
KOBİ’lerin giderek ekonominin can damarı ve itici gücü haline geldiği günü- müzde ülkemizde halen dış ticaret erba- bı olmayan birçok KOBİ bulunmaktadır. Gelecek yıllardaki ihracat hedeflerimize daha kararlı ve sağlıklı yürüyebilmek için KOBİ’lerimizin ihracat potansiyellerinin ve kapasitelerinin artırılması büyük önem arz etmektedir. İşte bu bağlamda, ihracat yapmayan KOBİ’leri ihracatçı hale getir-
2016 yılı içerisinde verilen destekler | ||
Esnaf ve Sanatkârlar PROGRAM ADI İşletme Ödeme Sayısı Miktarı (TL) | ||
Ar-Ge ve İnovasyon Endüstriyel Uygulama Destek Programı | 46 | 1.796.114 |
Genel Destek Programı | 1.897 | 9.853.764 |
Girişimcilik Destek Programı | 10.172 | 155.055.321 |
KOBİ Proje Destek Programı | 13 | 273.59 |
Teminat Giderleri Desteği | 46 | 33.19 |
KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı | 23 | 2.670.036 |
TOPLAM | 11.931* | 169.682.015 |
mek için TOBB öncülüğünde “Dış Ticarette İstihbarat” eğitimleri düzenlenmektedir.
Saha araştırmaları ve kamuoyundan edinilen bilgilerin sonucunda özellikle KOBİ’lerimizin çekindiği bir alan olarak da nitelendirilebilen dış ticaretin KOBİ’lerimiz için kolaylaştırılması ve KOBİ’leri dış ticaret ve özellikle de ihracat konusunda bilinç- lendirmek ve cesaretlendirmek amacıyla düzenlenen bu eğitimler ile Hükümetimi- zin girişimlerimize vermiş olduğu teşvik ve desteklerin daha etkin şekilde kullanılması da hedeflenmektedir.
“Eğitimler ile yeni bir atılım hareketi kazandıracağız”
Hükümetimizin yatırım ve ihracat için üretip ihracatçılarımızın hizmetine sundu-
* Bir işletme birden fazla destek programından yararlanabildiğinden elde edilen rakam net işletme sayısını göstermektedir.
Not: 31.12.2016 itibariyle KOSGEB veri tabanına kayıtlı 1.074.747 işletmeden 481.161 tanesi esnaf ve sanatkâr işletmesidir.
ğu teşvik ve desteklerden daha sağlıklı bir şekilde faydalanma, bilgi ve birikimlerini ürüne dönüştürerek ürünlerini dış pazarlar ile paylaşma isteğine sahip girişimlerimi- zin ekonomimize canlandırılması için bu eğitimler büyük öneme sahiptir.
Söz konusu bu eğitimler ile ihracat yapmak isteyen KOBİ’lerimizin belirlediği- miz hedef pazarlara ulaşımının ve yurt dı- şındaki müşteriler ile daha sağlıklı ve direkt iletişim kurabilmelerinin önünü açmayı ve ülke mevzuatları hakkında bilgilendirme yapmayı hedeflemekteyiz.
KOBİ’lerimizin ihracat konusunda bi- linçlendirilmesi ve cesaretlendirilmesini esas aldığımız bu eğitimler ile ekonomi- mize yeni bir atılım hareketi kazandırmayı ve yeni ihracatçı firmalarımıza daha fazla ve çeşitli pazarlara erişmeyi hedefliyoruz. TOBB bünyesinde Xxx ve Borsa per- soneline verilen eğitimler üç grup halinde planlanmıştır. Oda ve Borsa personelleri- ne verilen bu eğitimler ile KOBİ’lerimizin çekindikleri bir alan olan dış ticaret ala- nındaki yetkinliklerinin katlanarak arta-
cağına inanıyoruz.
“Firmalarımızı cesaretlendiriyoruz”
Giderek hızlanan küresel ticaretin önemli aktörlerinden biri olan ülkemizde, gerek ciro gerekse de çalışan sayısı açı- sından girişimlerimizin büyük bir çoğun- luğunu oluşturan KOBİ’lerimizin küresel ticaretteki rollerinin artırılmasını amaç- ladığımız bu eğitimler ile KOBİ’lerimizin sınırlara takılı kalmaktan ziyade dünyanın her köşesine rahatlıkla ulaşabilmelerinin
önünü açmaya çalışıyoruz. Firmalarımızı cesaretlendirerek onların daha fazla ihra- cat yapmalarının önünü açmayı istiyoruz. TOBB bünyesinde düzenlenen “Dış Ticarette İstihbarat” eğitimleri ile Oda ve Borsalarımız kanalıyla firmalarımıza ula- şıyoruz ve TOBB koordinasyonunda Oda ve Borsa üyelerine nitelikli ticari bilgiye ve teknik bilgiye rahatlıkla ulaşabilme fırsatı tanıyoruz. Firmalarımız edindikleri bu bil- giler ile dünyada en uzak pazarlara artık korkmadan, çekinmeden, daha rahat bir şekilde ulaşabilecek; Hükümetimizin belir- lediği hedef ülke pazarlarına daha etkin bir
şekilde ihracat yapabileceklerdir.
Bunun yanında, KOBİ’lerimizin dünya- daki rakipleri ile daha çetin bir rekabetin içine girmesi ve bu rekabetin sonucunda müşterilerine daha hızlı şekilde ulaşabil- meleri de eğitimlerin sonucu olarak elde etmek istediğimiz unsurlardan olarak kar- şımıza çıkmaktadır. Karmaşık gibi görünen ülke mevzuatlarının ve dış ticaret prose- dürlerinin KOBİ’lerimizin erişebileceği ni- telikli ticari bilgi ve teknik bilgi ile beraber daha kolay bir hal alacağına inandığımız bu eğitimlerin sonucunda KOBİ’lerimiz yeni teknoloji ve uygulamaları da daha etkili bir şekilde kullanarak ihracatımıza ve ekonomimize katkı sağlayacaklardır.
Gelecek dönemlerde küresel ekono- mide güçlü aktörlerden biri olmayı he- defleyen ülkemizde, ticari girişimlerimizin büyük bir çoğunluğunu oluşturan KO- Bİ’lerimizin dış ticaret alanında faaliyet göstermeleri ve ihracat yapmaları bütün bu hususlar bağlamında Hükümetimizin,
Bakanlığımızın ve TOBB’un önemsediği konuların başında gelmektedir.
Bakanlığınızın “ihracat” özelinde 2017’de hayata geçirmeyi planladığı proje ve uygulamaları öğrenebilir miyiz? KOBİ’lere yönelik çalışmalar- dan da bahsedebilir misiniz?
Uluslararası ticari faaliyetlerin geliştiril- mesi ve mevcut seviyenin korunmasına yö- nelik arayışlar bu alanda yeni uygulamaların ortaya çıkması sonucunu doğurmaktadır. Ülkemizin de aralarında bulunduğu birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler, ticari hayatın çeşitli alanlarında yenilikçi bir anlayışla hızlı, etkin değişiklikler yapmak- tadır. Bu kapsamda, özellikle finansman temini noktasında dünyada son dönemde önem kazanan yeni bir anlayış kısa bir süre önce ülkemizde de hayata geçirilmiştir.
KOBİ’lerimiz ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabımızın fi- nansmana erişimini kolaylaştırmak, rekabet güçlerini artırmak ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyü- mesine katkı sağlamak amacıyla hazırlanan 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nu geçtiğimiz Ekim ayı içerisinde yasalaştı. Bu Yasa 1 Xxxx 2017 tarihi itibarıy- la yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
6750 sayılı Yasa ile getirilen yenilikler 6750 sayılı Yasa ile getirilen yenilikleri, işletmelerimiz için oluşan imkânlar kısaca
şu şekilde özetlenebilir;
• Tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, ser- best meslek erbabı, geniş bir portföye sahip
taşınır varlıklarını teminat olarak gösterip kredi kullanabilecek.
• Kredi kuruluşları hammadde, ağaç, stok gibi maddi varlıklar ile alacak, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar ile kira gelirleri gibi gayri maddi taşınır varlıkları teminat olarak kabul edebilecektir. Bununla birlikte, ticari aktörler mevcut veya müstakbel taşınır var- lıkları ile bunların getirilerini de rehin olarak gösterebilecek.
• Ticari işletme veya esnaf işletmelerinin taşınır varlıklarının borcu karşılaması halinde bu işletmelerin tamamı üzerinde rehin tesis edilemeyecek.
• Teminat olarak gösterilen aynı taşınır varlık birden çok rehne konu edilebilecektir. Ayrıca, rehinli taşınır varlıklar sicile tescil edil- mek kaydıyla rehinli olarak devredilebilecek.
• Banka ve finansal kuruluşların yanı sıra, KOSGEB, TÜBİTAK, Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi kamu veya özel kurum ve kuruluşlar da taşınır rehni karşılığında kredi veya kefalet sağlayabilecek.
• Tacir ve esnaflar taşınır varlıklarını temi- nat olarak kabul edip birbirlerinin yatırımla- rını finanse edebilecektir.
• Yabancı para birimleri üzerinden rehin kurulabilecek.
• Rehin sözleşmelerinin düzenlenmesi ile sicilde tescil edilen işlemler için vergi, resim, harç ve değerli kâğıt bedeli ödemeyecek.
Bunların yanı sıra, 6750 sayılı Kanunun getirdiği en önemli yeniliklerin başında Re- hinli Taşınır Sicili’nin kurulması gelmektedir. Bu Sicil, rehin işlemlerinin gerçekleştirilme- sine imkân veren ve bu işlemlerin kaydının tutulduğu platform anlamına gelmektedir. Türkiye Noterler Birliği tarafından rehinli iş- lemlerin elektronik ortamda veya noterlikler nezdinde fiziki ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla kısaca TARES olarak isimlendirilen Taşınır Rehin Sicil Sistemi oluşturuldu. TA- RES 1 Xxxx tarihi itibariyle hizmet vermeye başladı.
Rehinli Taşınır Sicili; kısa süre içerisinde motorlu araç sicili, gemi ve hava aracı sici- li gibi diğer siciller ile entegre edilecektir. Böylece, kredi veya kefalet talebinde bulu- nanların tüm rehinli taşınır varlıkları rehin alacaklıları tarafından sorgulanabilecektir.
TARES üzerinden neler yapılacak?
• Rehin sözleşmesinin tescil edilmesi,
• Tescil edilen rehin sözleşmesinde deği- şiklik yapılması,
• Tescil edilen rehin sözleşmesinin sicil- den silinmesi,
• Rehinli taşınır varlıklar ile rehin hakkının devredilmesi ve
• Rehin verenin rehinli işlemlerinin sor- gulanması işlemleri yapılabilmektedir.
Bakanlığımız ve Noterler Birliği arasında yapılan TARES protokolü gereğince Sicilde verilecek tüm hizmetler noterlikler tarafın- dan elektronik veya fiziki ortamda yürütül- mektedir.
“Kooperatifleşmeye önem veriyoruz”
Bakanlığımızca ülkemizde kooperatif- çiliğin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hedefleri çerçevesinde çeşitli proje ve faa- liyetler yürütülmektedir. 4572 sayılı Kanun
kapsamında faaliyet gösteren kooperatif ve birliklerin örnek ana sözleşmelerinde uygu- lamada kolaylıklar sağlayacak değişiklikler yapıldı. Bu doğrultuda, Tarım Satış Koopera- tifleri Birlikleri ile her yıl düzenli olarak yapılan toplantılarda Birliklerden gelen öneri ve ta- lepler dikkate alınarak ihtiyaç doğrultusunda gerekli mevzuat değişiklikleri yapılacaktır. 4572 sayılı Tarım Satış kooperatifleri ve Birlik- leri Hakkında Kanunda, 2013 yılında yapılan önemli değişikliklerle Birliklerin “Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)" borçlarını ye- niden yapılandırarak yaklaşık olarak yarıya indirildi. 1,28 milyar TL olan borçlarını yak- laşık 574,5 milyon TL’ye düşürüp birliklere toplamda 710 milyon TL avantaj sağlandı. Böylece borcun vadesini de 15 yıla yayarak,
orantılı olacak şekilde, 5 MW’a kadar lisanssız üretim yapabilmelerinin önü açılmış, koope- ratifler için bir takım kolaylıklar sağlanmıştır.
Kadın girişimcilere büyük fırsat
Kadınlarımızın girişimcilik kabiliyetlerinin artırılması ve ekonomide bir aktör olarak yer almalarının sağlanması için kooperatifler çatısı altında örgütlenmeleri amacıyla “Kadın Kooperatifleri Tanıtım ve Kapasite Geliştirme Projesi”hazırlanarak uygulamaya konulmuş- tur. Bu çerçevede, kadın girişimcilere yönelik eğitimlerde kullanılmak üzere kitapçıklar, broşürler, kısa filmler ve diğer eğitim do- kümanları hazırlanmıştır. Proje kapsamında bugüne kadar Amasya, Bolu, Gaziantep, Kars, Malatya ve Şanlıurfa gibi birçok değişik ilde düzenlenen eğitimlere katılan yaklaşık
2.000 kadın kooperatifçi ve girişimcinin; eko- nomik ve sosyal hayata katılmalarına fırsat oluşturulması, gelir elde ederek kendilerine olan özgüvenlerinin artırılması, bölgesel istihdama katkıda bulunulması, kooperatifler aracılığı ile demokratik anlamda yönetim tecrübesi sahibi olmaları hedeflenmektedir.
Birliklerin kamu kaynaklarından uzun yıllar faydalanması sağlandı.
Enerji bağımlılığına son
Yaşanan enerji krizleri, yükselen enerji bağımlılığı ve günümüzün en ciddi çev- resel konularından biri olan ve artan xxxx xxxx salınımıyla birlikte ortaya çıkan küresel ısınma dünya genelinde pek çok ülkeyi ye- nilenebilir enerji kaynaklarına yöneltmiştir. Söz konusu yönelim özellikle Danimarka, Almanya, Kanada ve ABD gibi gelişmiş ülke- lerde toplumsal sorumluluk ilkesi ile çalışan kooperatifler çatısı altında gerçekleştirilerek vatandaşa kendi enerjisinin sahibi olma im- kânı sağlanmıştır.
Dünyadaki başarılı örneklerinden hare-
ketle son 4 senedir çalışmaları devam eden yenilenebilir enerji kooperatiflerine yönelik önemli mevzuat ve farkındalık çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Mevcut durumda Anka- ra, Adana, Amasya, Bursa, Çorum, İzmir, De- nizli, Konya, Gaziantep, Niğde ve Karaman’da olmak üzere toplamda 13 adet yenilenebilir enerji kooperatifinin kuruluşu sağlanmıştır. Bakanlığımızın girişimleri ve diğer ilgili ku- rumların olumlu katkıları ve yapıcı işbirliği sonucunda “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelikte Deği- şiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” 23 Mart 2016 tarihli ve 29662 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmelik ile kooperatifler için yeni bir düzenleme getirilerek ortak sayıları ile doğru
Esnaf ve sanatkârlara yönelik kredi ve destekler
16.12.2015 tarihli Resmi Gazete’de ya- yımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile esnaf ve sanatkârlara sıfır faizli kredi imkânı su- nulmuştur. Bu kapsamda; kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerde faaliyet gösteren 142 ki- şiye 4.072.600 TL, usta girişimci statüsündeki 167 kişiye 6.824.879 TL, 13 genç girişimciye
778.000 TL ve tüm esnaf ve sanatkârlarımız arasından 47.767 kişiye 1.349.724.684 TL kredi kullanımı sağlanmıştır. Ayrıca Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Koopera- tifleri (ESKKK) aracılığıyla %50 faiz destekli olarak kullandırılan kredilerde rakamlar şu şekildedir:
• 31.12.2016 itibarıyla kredi kullanan es- naf ve sanatkâr sayısı 432.826 ve toplam kredi hacmi 00.000.000.000 TL’dir.
• 31 Aralık 2016 itibariyle kredi kullanan esnaf ve sanatkâr sayısı 2015 yılsonu itiba- riyle kredi kullanan (353.627) ortak sayısına göre yaklaşık %22,4 oranında artarak 432.826 olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılı sonuna göre 6,8 kat artış gösterdi.
• 31 Aralık 2016 itibariyle kullandırılan kredi hacmi 2015 yılsonu itibariyle gerçek- leşen kredi hacmine göre (16 milyar 159 milyon 93 bin 348 TL) yaklaşık %26 oranında
artarak 20 milyar 359 milyon 55 bin 127 lirayı aşmıştır.2002 yılına göre ise yaklaşık 131 kat arttı.
• 2016 yılı içinde (Xxxx-Aralık dönemin- de) kullandırılan kredi miktarı 2015 yılı içinde (12 ayda) kullandırılan kredi miktarına (9 milyar 975 milyon 256 bin 950 TL) yaklaşık % 25 artarak 12 milyar 38 milyon 254 bin 258 liraya ulaştı. 2002 yılı sonu rakamına göre ise (154 milyon TL) yaklaşık 78 kat arttı.
• 31.12.2016 itibariyle 942 ESKKK’dan 891’i kredi verebilecek düzeyde.
31.12.2016 tarih ve 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 27.12.2016 tarih ve 2016/9666 sayılı Kara- rı gereğince 1 Xxxx - 31 Aralık 2017 tarih- leri arasında esnaf ve sanatkârlara, Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi (ESKKK) kefaletiyle veya ESKKK kefaleti ol- maksızın doğrudan Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından bankacılık ve kredi mevzuatı çerçevesinde %50 veya %100 faiz indirimli (faizsiz) olarak ve 5 yıla kadar uzun vadeli kredi imkânları sunulmaya devam edecek.
KOSGEB destekleri
Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan
kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında fa- aliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar, Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında, kredi başvuru tarihi itibariyle en az 3 yıl ustalık belgesine sahip olan ve ustalık belgesiyle ilgili meslek kolunda son 1 yıl içinde kendi adına işletme kurduğunu belgeleyen esnaf ve sanatkârlar, KOSGEB tarafından sağlanan hibe ve faiz- siz kredi desteğinden yararlananlar hariç olmak üzere, KOSGEB Girişimcilik Destek Programını bitiren, başvuru tarihinde 30 ya- şını tamamlamamış olan esnaf ve sanatkârlar
%100 faiz indirimli imkânlarından 2017 yılı boyunca yararlanabileceklerdir. Bunların dışında, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından da esnaf ve sanatkârla- rımıza destek sağlanmaktadır.
Esnaf ve sanatkârlar için öncelikler
Kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının da katılımıyla hazırlanan Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Belgesi (3D) ve Eylem Planı (ESDEP) Yüksek Planla- ma Kurulu’nun 9 Nisan 2010 tarihli kararı ile kabul edilmesini müteakip 7 öncelik ve 30
tedbir ile yürürlüğe konulmuştur.
ESDEP’in daha dinamik bir yapıya kavuş- turulması için mevcut tedbirlerde güncelle- me yapılması planlanmaktadır. Tedbirlerin ve strateji belgesinin değerlendirilerek gün- cellenmesi, ESDEP’in günümüzün değişen ekonomik şartları da göz önüne alınarak dinamik bir yapıya kavuşturulması önem arz etmektedir.
Esnaf ve sanatkârların kamusal destek- lerle ilgili sorunlarının tespiti ile bu sorunlar- dan teşvik ve destekler ile çözülebileceklerin belirlenmesi, mevcut teşvik ve destek sağ- layan kurum ve kuruluşların bu sorunların çözümünde alabileceği rollerin araştırılması, bu kurum ve kuruluşların rol alamadığı veya almayacağı alanlarda ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yapılabileceklerin tespit edil- mesi amaçlarıyla Esnaf ve Sanatkârlar Destek Sistemi (ESDES) Hazırlama Projesi 2012 yılın- da Kalkınma Bakanlığına sunulmuş ve 2013 yılı Yatırım Programında yer alarak hayata geçirilmiştir.
Bakanlığımızca geliştirilen yeni destek önerilerinden girişimci usta desteği, kay- bolmaya yüz tutmuş geleneksel mesleklere yönelik destek ve makine teçhizat alım des- teği 2015 ve 2016 yıllarında Bakanlar Kurulu Kararı ile hayata geçirilmiştir.
Bu kapsamda 31.12.2016 tarihi itibariyle kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyet gösteren 142 esnaf ve sanatkâra 4.072.600 TL; yeni iş kuran 167 girişim- ci ustaya ise 6.824.879 TL tutarında kredi kullandırılmıştır. Ayrıca 30 bin TL sıfır faizli kredi kapsamında ise 48.767 esnaf ve sanat- kâra 1.349.724.684 TL, 13 genç girişimciye
778.000 TL kredi kullandırılmıştır.
Sektör Analizleri Projesi
640 sayılı Kanun Hükmünde Kararna- me’nin 12’nci maddesinin birinci fıkrası (c) bendi ile Bakanlığımıza“Esnaf ve sanatkârların sorunlarını tespit etmek, çözüm önerileri ge- liştirmek ve ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunmak”görevi verilmiştir. Genel Müdürlü- ğümüzce bu doğrultuda, esnaf ve sanatkâr- ların faaliyet gösterdiği sektörlerde detaylı sektör analizleri yaparak mevcut durumlarını ortaya koymak ve gelecek projeksiyonlarını çizmek üzere Esnaf ve Sanatkâr Özelinde Sektör Analizleri Projesi hayata geçirilmiştir.
Projenin amacı her bir sektörde;
• Sektörde faaliyet gösteren esnaf ve sa- natkârların mevcut durumlarını, sorunlarını,
ihtiyaçlarını ve beklentilerini tespit etmek,
• Tespit edilen sorunlara çözüm önerileri geliştirmek,
• İlgili sektörde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârların rekabet gücünün artırıla- bilmesi için, sektördeki yurtiçi ve yurtdışı iyi uygulamalar, yeni akımlar, yönetsel ve teknolojik gelişmelerin tespit edilmesi,
• Bu çerçevede sektör vizyonunu ortaya koymak ve sektörü bu vizyona taşıyacak gelişme eksenlerini tanımlamaktır.
Uluslararası Rekabet Gücünün Artırılması Projesi
Hedef Pazar Olarak Belirlenen Ülkelere İhracatımız (Dolar) | |||
2015 2016 Değişim | |||
ABD | 6.395.841.688 | 6.623.911.416 | 3,6% |
BAE | 4.681.255.355 | 5.407.548.226 | 15,5% |
İran | 3.663.759.780 | 4.967.406.091 | 35,6% |
Polonya | 2.329.176.378 | 2.651.243.591 | 13,8% |
Hindistan | 650.318.958 | 651.714.564 | 0,2% |
Meksika | 344.056.346 | 443.748.782 | 29,0% |
Etiyopya | 383.595.916 | 404.419.649 | 5,4% |
Japonya | 334.814.418 | 354.406.595 | 5,9% |
Esnaf ve Sanatkârların Uluslararası Re- kabet Gücünün Artırılması Projesi ulusla- rarası pazarda kabul görebilecek nitelikte üretim yapabilen küçük işletmelerin, esnaf ve sanatkârların bir kısmının kamu otoritesi öncülüğünde yürütülecek bir proje kapsa- mında eğitim, danışmanlık, marka/tasarım etkinlikleri, sektörel fuarlara katılım, KOBİ düzeyinde forumlara katılım gibi faaliyetle- re iştirak etmesi esaslarına dayanmaktadır. Proje ile esnaf ve sanatkârların uluslararası pazarlar hakkında deneyim ve özgüven ka- zanması amaçlanmaktadır. Bu genel amaç- tan hareketle;
• Tekstil, giyim, ayakkabı ve mobilya gibi sektörlerde gelişime açık işletmelerin/esnaf ve sanatkârların tespit edilmesi,
• Tespit edilen işletmelere tasarım, mar- kalaşma ve ihracat gibi konularda eğitim verilmesi kapasite artırımı xxxxxxxxxx,
• Xxxxxx ve uluslararası fuar katılımı sağ- lanarak küçük işletmelere ihracat deneyimi kazandırılması,
• KOBİ düzeyinde uluslararası sektörel forum düzenlenmesi ve iş ilişkileri kurulma- sının sağlanması,
• TURQUALITY Programı benzeri bir yapı- nın KOBİ’ler için de kurgulanması,
• Esnaf ve sanatkârlara yönelik kurula- cak mekanizmanın esaslarının belirlenmesi planlanmaktadır. Proje, bu yıl uygulanmaya başlayacaktır.
Pazarlama ve Markalaşma Projesi
Esnaf ve sanatkârlara yönelik olarak ha- yata geçirilen bir başka proje olan Esnaf ve Sanatkârlara Yönelik Pazarlama ve Markalaş- ma Projesi ile başta ihracata yönelik mal ve hizmet üreten ve/veya ticari faaliyette bulu-
nan esnaf ve sanatkârların yurt içi ve yurt dışı pazar imkânlarının araştırılması, yeni pazar ve pazar fırsatlarının belirlenmesi, esnaf ve sanatkârların söz konusu imkanlara erişimin sağlanması hedeflenmektedir.
Bu proje kapsamında belirlenecek sektör ve meslek kollarında;
• Bakanlığımızca yürütülen Esnaf ve Sa- natkârlar Özelinde Sektör Analizleri Projesi kapsamında elde edilen verilerin yorumlan- ması yoluyla esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetler ile iç pazar dinamiklerinin tespit edilmesi,
• Esnaf ve sanatkârların ürünlerini iç ve dış pazarlara arz ederken kullandıkları yön- temlerin tespit edilmesi,
• Esnaf ve sanatkârların ihracat durum- larının tespit edilmesi ve ihracat potansiyeli taşıyan ürünlerin belirlenmesi,
• İhracat potansiyeli taşıyan ürünlerin uluslararası pazar trendlerinin tespit edil- mesi,
• Esnaf ve sanatkâr işletmelerinin ihracat potansiyelini artırılmasına yönelik önerilerin tespit edilmesi,
• İhracat deneyimi bulunan işletmelerin deneyimlerinin alınması ve önerilerinin tes- pit edilmesi,
• Esnaf ve sanatkârlarca üretilen ürünlere yönelik, iç ve dış piyasalardaki mevcut arz ve talep koşullarının tespit edilmesi,
• Esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetlere yönelik pazar trendlerinin tespit edilmesi,
• Yeni pazarların geliştirilmesi için yapıl- ması gerekenlerin tespit edilmesi,
• İç ve dış pazarlarda rekabet gücünü et- kileyen faktörlerin tespit edilmesi faaliyetleri planlanmaktadır.
Proje, bu yıl uygulanmaya başlayacaktır.
TOBB BAŞKANI X. XXXXX XXXXXXXXXXXXXX:
TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI İLE GLOBAL KOBİ'LER HEDEFLİYORUZ
TOBB, hâlihazırda ticaretin kolaylaştırılması ve firmalarımızın dünya pazarlarına daha kolay açılabilmesi amacıyla faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir.
2
023 yılı hedeflerimizin en önemli başlıklarından biri ihracat odaklı büyümedir.
Türk özel sektörünün çatı kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliği (TOBB) olarak biz de bu hedefe ulaşmak üzere çalışıyoruz. Baş- ta Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız ve Ekonomi Bakanlığımız olmak üzere diğer tüm kamu kurum ve kuruluşla- rımızla birlikte hareket ediyoruz.
Lojistik ve bilişim alanındaki ilerlemeler sayesinde rekabet tam anlamıyla küresel bir anlam kazan- mıştır. Mal ve hizmetlerin dolaşımı son derece hızlanmıştır. Böyle bir ortamda yatırımlar da artık kolay- lıkla ülkeler arasında hareket edebil- mektedir. Dolayısıyla yatırımcıların ihtiyaçlarına cevap verecek yatırım ortamının sağlanmasının önemi bir kat daha artmıştır.
Bu aşamada, Dünya Ticaret Ör- gütü’nün Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması da üye devletlerin kolektif çabaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Hedefi, ticari işlemleri kolaylaştı- rarak dünya ticaret hacmini artırmak
ve küresel refahı yükseltmektir.
Anlaşma ile dünya ticaret hac- minin 400 milyar ile 1 trilyon dolar arasında artış göstermesi beklen- mektedir.
İş dünyası olarak kamu ve özel sektör kuruluşları arasındaki işbirliğinin ticaretin kolaylaştırılması kapsamında yapılacak çalışmalarda önemli bir yer tuttuğunu düşünmekteyiz. TOBB, hâlihazırda tica- retin kolaylaştırılması ve firmalarımızın dünya pazarlarına daha kolay açılabilmesi amacıyla faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir.
Ekonominin nabzını tutuyoruz
Türk özel sektörünün çatı kuruluşu olan TOBB, 81 il 160 ilçeye yayılmış 365 Oda ve Borsası ve 1,5 milyonu aşan üyesi ile ekonominin nabzını yakından tut- maktadır.
TOBB bünyesinde ayrıca, tüm sektör- leri kapsayan Türkiye Sektör Meclisleri faaliyet göstermektedir. Bu Meclisler’de, kamu ve özel sektör bir arada çalışmakta, sektörel gelişmeleri takip etmekte, sektö- rel sorunları değerlendirmekte ve istişare içinde çözüm önerileri hazırlayıp kamu idaresine iletmektedir. Sektör Xxxxxxxx- xxxxx, sektörlerimizde ortak görüşlerin oluşturulmasına ve özel sektör ile yetkili merciler arasında bir temas noktası olarak kamu-özel sektör işbirliği ve ortaklığının geliştirilmesine imkân sağlamaktadır.
15 milyar Euro kefalet sağladık
Birliğimiz, TIR Sistemi’nde kefil kuruluş- tur. 2016 yılında ihracatçılarımıza 15 milyar Euro kefalet sağladık. Bu sayede ülkemiz dış ticaret lojistik faaliyetlerinde 1 milyar dolarlık bir tasarruf elde etmiş oldu.
Dış ticareti kolaylaştırma anlamında bir diğer önemli faaliyetimiz, kara gümrük ka- pılarının modernleştirilmesidir. 2005 yılın- da, TOBB ile 137 Oda ve Borsanın ortaklığı ile kurulan Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş (GTİ) “yap-işlet-devret” modeli çerçevesinde sınır kapılarını modernize etmektedir.
Bu modernizasyon kapsamında araç ve yolcu geçiş hacimleri dört kat artarken, gümrükte geçen süre yarıya indirilmiş- tir. Bu sayede ihracat yapan şirketlerimiz nakliye ve gümrük işlemlerinden yılda 400 milyon liraya yakın tasarruf elde ettiler.
Projemiz dünya çapında büyük ilgi gördü
Kapılarda yılda 3,5 milyon araca ve 10 milyonun üzerinde yolcuya hizmet
verilmektedir. Bu projemiz dünya ça- pında da büyük ilgi gördü. Birleşmiş Mil- letler tarafından en iyi uygulama “best practise” olarak seçildi. Şimdi bu modeli- mizi çevre coğrafyamızdaki ülkelerde de tanıtıyor ve bu ülkelerde de uygulamak için çalışıyoruz.
Bu ve buna benzer örneklerde de görüldüğü gibi kamu ve özel sektör ara- sındaki işbirliği doğru kurgulandığında, ortaya firmalarımız açısından son derece pozitif sonuçlar çıkmaktadır.
Bu işbirliğinin önemi aslında Tica- retin Kolaylaştırılması Anlaşması ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Anlaşmanın ortaya koyduğu hedeflere ulaşılmasında, özel sektörün sahadaki problemleri karar mekanizması olan kamu kurumlarına düzgün ve sağlıklı bir şekilde aktarması önemli bir ön koşuldur.
Dolayısıyla kamu ve özel sektör ara- sındaki işbirliğini ne kadar güçlü tesis edersek, küreselleşmenin getirdiği im- kanlardan o kadar çok faydalanabiliriz.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun başarılı olması için öncelikle bu kurula katılan kamu ve özel sektör kuruluşları- nın ticaretin önündeki engelleri, zorluk- ları ortadan kaldırma konusunda kararlı olmaları gerekiyor. Sorunları iyi analiz edip çözüm yollarının belirlenmesinden sonra etki analizi ile sağlanacak fayda çok iyi ortaya konmalıdır.
Teşhis iyi yapılmalı
Bu şu açıdan önemli; bazen çözüm yolu olarak belirlenen konu, daha ma- liyetli ve başka sorunlara neden olabilir. Yani teşhis iyi yapılmalı ve ardından or- taya konacak tedavi yöntemlerinin yan etkileri iyi bilinmelidir.
Diğer taraftan, birçok kamu kurum veya kuruluşu tarafından yürütülen esas itibariyle ticaretin kolaylaştırılması ama- cıyla faaliyet gösteren çeşitli kurul, ko- mite, çalışma veya teknik komite bulun- maktadır. Bu yapıların birbirleri ile olan koordinasyonu çok iyi sağlanmalıdır.
Bu koordinasyon olmadığı takdirde belirli konularda farklı kurullar tarafından mükerrer çalışmalara şahitlik etmekte- yiz. Söz konusu yapılar ile Ticaretin Ko- laylaştırılması Kurulu arasında etkin bir iletişimin kurulması Kurul’un başarısını artıracaktır.
Sonuç odaklı çalışılmalı
Bir diğer başarı kriteri, bizim bir alış- kanlığımız vardır. Raflar bol raporlarla doludur ancak bunlar sadece orada dur- maya mahkûmdurlar. Burada önem- li husus uygulamadır. Xxxxx’xx başarı kriterinin uygulamada ve sağlayacağı somut faydalarla ölçüleceğini belirtmek isterim. Kurul’un sonuç odaklı çalışma- sının başarısını ve saygınlığını önemli ölçüde artıracağını düşünüyorum.
Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’n- dan özel sektör olarak beklentilerimiz üst düzeydedir. Kurul’da ele alınacak ko- nular, uluslararası uygulamalar ve ulus- lararası anlaşmalarla belirlenen stan- dartların yakalanmasına hizmet edecek mahiyette değerlendirilmelidir. Firmala- rımızın küresel pazarlardaki rakipleri ile aynı koşullarda rekabet etmesinin yolu buradan geçmektedir.
Diğer taraftan, ticaretin kolaylaştırıl- ması konusu birçok farklı disiplinin hep birlikte ele alınmasını gerektirmektedir. Bununla birlikte, Türkiye’de oluşturul- muş mevcut koordinasyon yapıları, ge- nel bir strateji doğrultusunda çizilen yol haritasına bağlı kalarak, sonuç elde etmeye çalışmaktadır.
Destek vermeye hazırız
Bu durum nedeniyle birçok sorunun çözümünün istenilen düzeyde gerçek- leşemediğini düşünüyorum. Kurul’un yaşanan bu durumu düzeltici adım at- masını önemli görüyorum. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki özel sektör olarak elbette teknik komiteler seviyesinde yapılan araştırma ve analiz çalışmalarına değer veriyoruz. Bu çalış- maları dikkatle takip ediyor elimizden geldiğince gereken katkıyı sağlıyoruz. Kurulumuzdan bu aşamadaki beklenti- miz söz konusu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan çözüm önerilerinin uygula- masının takipçisi olmasıdır. Uygulamaya konulmayan çözüm önerileri zamanla geçerliliğini kaybetmekte olup bu ve bunun gibi çalışmalara olan yaklaşımı zedelediğinin bir kere daha ifade etmek isterim.
Kurul’un gerçekleştireceği her çalış- ma kapsamında gereken desteği ver- meye TOBB olarak her zaman hazır oldu- ğumuzu bir kez daha belirtmek isterim.
DTÖ TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI ANLAŞMASI:
YENİ BİR FIRSAT MI YOKSA
YENİ BİR HAYAL KIRIKLIĞI MI?
Hazırlayan: Xxxxxxx XXXXXX / Dış Ticaret Müdürlüğü Uzmanı
D
ünya Ticaret Örgütü (DTÖ), küresel ekono- minin entegrasyonu ve küresel refahın art-
masını teminen uluslararası ticare- tin önündeki engelleri kaldırmayı amaçlayan ve kökleri 2. Xxxxx Xxxxxx sonrası 1948 yılında yürürlüğe giren Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması'na (GATT) kadar giden bir organizasyondur. DTÖ’nün ekonomi- nin liberalleşmesi yönünde yürüttü- ğü çalışmalar ve ürettiği siyasalar mal ticaretinin yanı sıra hizmetler ticareti ve ticari nitelikteki fikri mülkiyet hak- larını da kapsamaktadır. Bu çerçeve- de, 2001 yılında Doha’da toplanan Bakanlar Konferansı’nda uluslararası ticaretin değişen koşullarına ayak uydurulabilmesi amacıyla 20 ayrı başlıkta “Doha Kalkınma Gündemi” müzakereleri başlatılmıştır.
Bununla birlikte, Doha Kalkınma Gündemi çerçevesinde gerçekleştiri- len çalışmalar gerek gelişmiş ülkeler (GÜ) ve Gelişme Yolundaki Ülkeler (GYÜ) arasındaki çıkar çatışmaları gerekse “Tek taahhüt” esasına daya- nan karar alma mekanizması nedeni ile sekteye uğramıştır. 2001 yılından itibaren geçen süre içinde müzakere- lerde hatırı sayılır bir yol alınamaması DTÖ’ye olan güveni sarsmış ve bu konuda yapılan girişimler uluslararası müzakerelerdeki teamüllerin yerine getirilmesinden öteye gidememiştir.
Yaşanan bu sürecin yarattığı hayal kırıklığının önüne geçebil- mek adına 2011 yılında Cenevre’de düzenlenen 8. Bakanlar Konferan- sı’nda alınan karar gereği tek ta- ahhüt prensibinden vazgeçilmiş ve sonuçlandırılması diğer konu
başlıklarına kıyasla daha kolay olan alanlardaki müzakerelerin devam ettirilmesi kararı alınmıştır. İki yıl sonra Bali’de toplanan 9. Bakanlar Konferansı’nda da “Bali Paketi” ola- rak adlandırılan konu başlıklarında çalışmalara başlanmıştır.
Ticaretin Kolaylaştırılması An- laşması ( TFA) da bu paket içinde kendine yer bulmuş ve söz konusu Bakanlar Konferansında kabul edi- lerek 27 Kasım 2014 tarihinde DTÖ Genel Kurulu’nda Xxxxxeş Anlaş- ması’nın bir parçası haline gelmiştir. Bu Anlaşmayı özel kılan ise DTÖ’nün kuruluşundan bu zamana kadar yu- karıda bahsi geçen ana misyonuna hizmet eden yegâne anlaşma olma- sıdır. 164 DTÖ üyesi arasından 112 tanesinin Anlaşmayı imzalamasını takiben Anlaşma 22 Şubat 2017'de yürürlüğe girmiştir.
Türkiye de bu ülkeler arasında yer almakta olup, 15 Xxxx 2016 tarihli ve 6662 sayılı Kanun ile “Dünya Ticaret Örgütünü Kuran Marekeş Anlaşması- nı Tadil Eden Protokol” ile söz konusu protokolün ekinde yer alan TFA’in onaylanması uygun bulunmuştur. Protokol ve eki anlaşma 29 Şubat 2016 tarihli 2016/8570 Bakanlar Ku- rulu kararı ile onaylanmıştır. Türkiye 16 Mart 2016 tarihinde TFA’yı onay- ladığını DTÖ’ye bildirmiştir.
Anlaşma neler getiriyor?
TFA’nın maddeleri incelendi- ğinde, son yıllarda hükümetlerin uyguladıkları ekonomi politikalarına rağmen bir türlü istenilen düzey- de iyileşme gösteremeyen dünya ekonomisine önemli bir katkı sağ- lamaya yönelik esaslar içerdiği gö-
rülmektedir. TFA, ülkelerin dış ticaret işlemlerinin şeffaflık ilkesine daya- narak 21. yüzyılda ticaretin ulaştığı seviyeye uygun olarak revize edil- mesini amaçlamaktadır.
TFA’nın içeriği şu şekilde özet- lenebilir:
Dış ticarete konu olan eşyaların, transit halinde olanlar dâhil, hız- lı bir şekilde gümrük işlemlerinin tamamlanarak piyasaya girişinin sağlanmasına dair hükümler Anlaş- mada mevcuttur.
TFA, dış ticaret işlemlerinden sorumlu gümrük idareleri ile diğer ilgili kurum ve kuruluşların birbirleri arasında ticaretin kolaylaştırılması amacıyla sağlıklı bir işbirliğini temi- nen tedbirler içermektedir.
TFA, dış ticaret alanında teknik yardıma ve kapasite oluşturulması- na katkıda bulunacak olan hüküm- leri de hayata geçirmeyi hedefle- mektedir.
Ülkelerin gümrük mevzuatların- da yaptıkları değişiklikleri ulaşılabilir bir şekilde kamuoyunun bilgisine sunmaları TFA’nın önem verdiği bir başka önemli husustur.
TFA, dış ticaretin elektronikleş- mesi, tek pencere sisteminin geliş- tirilmesi, Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü’nün (YYS) yaygın hale geti- rilmesi ve gümrük prosedürlerinin uluslararası standardizasyonu alan- larında yapılması gereken faaliyet- leri içermektedir.
Özetle Anlaşma ile elde edilme- ye çalışılan nihai amaç, ülkelerin dış ticaret ile ilgili mevzuat ve uygula- malarını basitleştirip revize ederek ürünlerin hızlı bir şekilde dolaşımına
imkân sağlamasıdır. Ayrıca, Anlaşma’nın şeffaflığı artıracağı, küresel tedarik zinciri- ne katılım imkânlarını yükselteceği ve dış ticarette yaşanan yolsuzlukların da önü- ne geçebileceği değerlendirilmektedir.
Anlaşmanın ekonomik getirileri
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile birlikte dünya ekonomisine yapacağı ekonomik katkılar yapılan araştırmalar neticesinde şu şekilde özetlenebilir:
Öncelikle TFA, DTÖ üyesi ülkeler ara- sında DTÖ’nün kuruluşundan bugüne ka- dar geçen 20 yıllı aşkın süreçte üzerinde mutabakata varılmış ilk ve tek çok taraflı anlaşmadır. Bu durum nedeni ile ülkeler arasındaki ekonomik entegrasyon çok daha ileri boyuta taşınacaktır.
Yapılan çalışmalar sonucunda Anlaş- ma'nın yürürlüğe girmesi halinde dünya ekonomisine yapacağı katkılar aşağıdaki gibi özetlenmiştir:
✓ TFA’nın 2030’a kadar, yıllık %2,7'ye varan oranla dünya ihracatına katkı sağ- laması ve dünya gayri safi milli hasılasını
%0,5'ten fazla artırması beklenmektedir.
✓ Anlaşmanın tümüyle uygulan- maya başlamasıyla birlikte küresel ticari maliyetlerin ortalama %14,3 azalması öngörülmektedir. Bu konuda en fazla fayda sağlayacak ülkeler gelişmekte olan ülkeler olacaktır.
✓ Anlaşma sayesinde, gelişmekte olan ülkeler ihraç ettikleri ürün çeşidini
%20 oranında, en az gelişmiş ülkeler ise
%35 oranında arttırabilecektir.
✓ Anlaşma'nın küresel ekonomiye 20 milyon yeni iş imkânı yaratacağı ve gelişmekte olan ekonomilerin ihracatını yıllık 170 milyar dolar ile 730 milyar dolar arasında artıracağı hesaplanmaktadır.
✓ Anlaşma sayesinde dünya ekono- misine yıllık 400 milyar dolar ile 1 trilyon dolara kadar ilave gelir sağlanacağı de- ğerlendirilmektedir.
✓ Dünya Bankası verilerine göre ha- valimanı ve limanlardaki etkinliğin arttı- rılması dünya ticaretinde yıllık olarak 377 milyar dolar artışı beraberinde getire- cektir. Dünya Bankası’na göre bu rakam tarifelerin azaltılması ile oluşacak artışın üç katı kadardır. TFA bu konuda önemli ölçüde rol alabilir.
✓ Sınır yetersizliği, karmaşık gümrük kuralları ve diğer ticari engeller ulusla-
rarası ticaret yapma arzusundaki bütün işletmeleri, özellikle de KOBİ’leri olumsuz olarak etkilemektedir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan araştırmaya göre, TFA uygulaması bazı ekonomilerde KOBİ’lere yurtdışı ürün ihraçlarında %60 ila %80 oranında bir artış sağlayabilir.
Fırsat mı hayal mi?
TFA, DTÖ’nün 20 xxxx xxxxx geçmişinde tüm ülkelerin mutabakata vardığı tek anlaşmadır. TFA’nın başarıya ulaşması, DTÖ’nün gölge düşen saygınlığını yeni- den kazanmasının önünü açacak ve reel ekonomide yaşanan mevcut durgunlu- ğun bir nebze olsun üstesinden gelinme- sine imkân sağlayacaktır. Yukarıda bahsi geçen ekonomik katkılara Anlaşma’nın yürürlüğe girmesini takiben olabilecek en kısa sürede ulaşılması 2008 finans kri- zinden beri bir türlü toparlanamayan küresel ekonomiye can suyu olabilecek niteliktedir.
Diğer taraftan, TFA’nın en büyük eko- nomik katkısının, XXX’xxxx olacağı ifade edilmektedir. GYÜ’ler, küresel tedarik zin- cirine daha kolay bir şekilde entegre ola- bilecek ve bu durum sayesinde dünyanın kalkınma performansı artacaktır.
Bununla birlikte, dünyadaki ekono- mik göstergeler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomiden sorumlu karar alıcı otoritelerin tüm çabalarına rağmen istenilen düzeyde bir düzelmeyi 2008’den itibaren gösterememiştir. Uy- gulamaya konan mali ve para politikaları talep seviyelerini var olan arz miktarına göre yeterince yükseltmediğinden bek- lenen iyileşme sağlanamamıştır.
Ayrıca, Anlaşma'dan en fazla fayda sağlayacak olan ülkelerin GYÜ’ler olacağı savının geçmişteki tecrübelerde olduğu gibi tam tersi bir şekilde tezahür etmesi halinde DTÖ ve muadili diğer örgütlen- melerin var olan saygınlıkları ciddi oran- da azalacaktır.
Anlaşma'da, her ne kadar gelişme yolundaki ülkeler ve en az gelişmiş ül- keler için özel ve lehte hükümler olsa da gelişmiş ülkelerin TFA’nın şartlarının uygulanması açısından gereken teknik ve entelektüel altyapıya sahip olmaların- dan kaynaklı bir avantaja sahip olacakları da aşikârdır.
Özetle, Anlaşma'nın tüm ülkelerin le-
hine olabilecek şekilde uygulanabilmesi başarılı olma şansının önünü açacak ve önemli bir fırsat yaratacaktır.
Sonuç ve değerlendirme
Ticaretin kolaylaştırılması kavramı DTÖ’nün gündemine 1995 yılında, yani DTÖ’nün kuruluşunun hemen akabin- de gelmiştir. Bununla birlikte, Ticaretin Kolaylaştırılması Müzakerelerine resmen 2004 yılında başlanabilmiş, TFA ise 2017 yılında yürürlüğe girmiştir.
DTÖ, kuruluşundan itibaren ekono- mide serbest ticaretin yaygınlaşmasını ve bu sayede ortaya çıkacak olan refah artışından tüm ülkelerin faydalandığı kü- resel bir kalkınma modelini hedeflemiş- tir. Buna karşın tüm ülkelerin çıkarlarını karşılayabilecek bir sistemin kurulması neredeyse imkânsıza yakındır. DTÖ bün- yesindeki tüm müzakerelerde sergilenen iyiniyetli çabalara rağmen bugüne kadar sadece Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaş- ması’nda üyelerin mutabakata vardığı görülmektedir.
Yukarıda da vurgulandığı gibi uzun ve meşakkatli müzakere süreçlerinin so- nuca bağlanamaması ve ticaretin hızlı karar almayı gerektirir yapısı nedeni ile birçok ülke kendi aralarında veya bulun- dukları coğrafi alandaki ülkelerle bölge- sel ölçekli ticaret anlaşmaları imzalamaya başlamışlardır.
Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşma- sı, hâlihazırda yaşanan bu eğilimi DTÖ lehine çevirebilecek bir rol üstlenebilir. Anlaşma hükümlerindeki esasların tüm dünya ülkelerinde uygulanabilir olması halinde uzun vadede tamamen elekt- ronik sistem üzerinden yeknesak bir dış ticaret prosedürünün üretilebildiğine tanıklık edebiliriz. Bu, DTÖ ve dünya tica- reti için şu ana kadarki en önemli fırsattır.
Ancak, dünyadaki küreselleşmenin popülaritesinin azaldığı, buna ilaveten bölgesel nitelikli işbirliklerinin arttığı, ülkelerin ekonomilerini ve refahlarını ko- rumak adına daha korumacı bir yaklaşım sergilemeye başladıkları günümüz eko- nomik koşullarında, Anlaşma’nın uygu- lanmasında yeterince gayret gösterilip meyveleri toplanmaya başlanmaz ise Anlaşma, DTÖ’nün takip ettiği müphem konulardan biri olarak miadının dolması- nı bekleyecektir.