Amaç
TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri
Amaç
1 TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri, Standart kapsamına giren sigorta sözleşmelerinin finansal tablolara alınması, ölçümü, sunumu ve açıklanmasına ilişkin esasları belirler. TFRS 17’nin amacı, işletmelerin söz konusu sözleşmeleri gerçeğe uygun bir biçimde göstererek, ihtiyaca uygun bilgiler sunmasını sağlamaktır. Bu bilgiler, sigorta sözleşmelerinin işletmenin finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları üzerindeki etkisinin finansal tablo kullanıcıları tarafından değerlendirilmesinde esas teşkil eder.
2 İşletme TFRS 17’yi uygularken, asli hak ve yükümlülüklerinin bir sözleşmeden mi yoksa bir mevzuattan mı kaynaklandığını değerlendirir. Bir sözleşme, iki veya daha fazla taraf arasında yapılan, hukuken icra edilebilir hak ve yükümlülükler doğuran bir anlaşmadır. Bir sözleşmedeki hak ve yükümlülüklerin icra edilebilirliği hukuki bir konudur. Sözleşmeler; yazılı, sözlü veya işletmenin ticari teamülleri gereği zımni olarak yapılabilir. Sözleşme hükümleri, bir sözleşmede yer alan açık veya zımni bütün hükümleri içerir, ancak işletme özü itibarıyla ticari nitelikte olmayan (diğer bir ifadeyle, sözleşmenin ekonomik koşulları üzerinde belirgin bir etkisi olmayan) hükümleri dikkate almaz. Bir sözleşmedeki zımni hükümler, mevzuatın zorunlu kıldığı hükümleri içerir. Müşterilerle sözleşme yapılmasına yönelik uygulama ve süreçler; hukuki çevreye, sektörlere ve işletmelere bağlı olarak değişir. Ayrıca sözleşmeler, bir işletmenin bünyesinde de farklılaşabilir (örneğin, sözleşmeler, müşteri sınıfına veya taahhüt edilen mal veya hizmetlerin niteliğine bağlı olabilir).
Kapsam
3 İşletme, TFRS 17’yi aşağıdaki sözleşmelere uygular:
(a) Reasürans sözleşmeleri dahil düzenlediği sigorta sözleşmeleri,
(b) Elinde tuttuğu reasürans sözleşmeleri ve
(c) İşletmenin sigorta sözleşmeleri de düzenliyor olması kaydıyla, düzenlediği isteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmeleri.
4 TFRS 17’de sigorta sözleşmelerine yapılan tüm atıflar aşağıdakiler için de geçerlidir:
(a) Aşağıdakiler hariç elde tutulan reasürans sözleşmeleri:
(i) Düzenlenen sigorta sözleşmelerine yapılan atıflar ve
(ii) 60–70 paragraflarında yapılan atıflar.
(b) 3(c) paragrafında sigorta sözleşmelerine yapılan atıf hariç olmak üzere ve 71’inci paragrafta açıklanan şekilde, 3(c) paragrafında belirtilen isteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmeleri.
5 TFRS 17’de düzenlenen sigorta sözleşmelerine yapılan tüm atıflar, elde tutulan reasürans sözleşmeleri dışında, sigorta sözleşmelerinin devrinde veya bir işletme birleşmesinde işletme tarafından edinilen sigorta sözleşmeleri için de geçerlidir.
6 Sigorta sözleşmesinin tanımı Ek A’da yer alır ve Ek B’nin B2–B30 paragrafları sigorta sözleşmesinin tanımına ilişkin rehberlik sağlar.
7 TFRS 17 aşağıdakilere uygulanmaz:
(a) Mal veya hizmetin bir müşteriye satışıyla bağlantılı olarak bir üretici, aracı veya perakendeci tarafından sağlanan garantiler (bakınız: TFRS 15 Müşteri Sözleşmelerinden Hasılat).
(b) İşverenlerin çalışanlara sağlanan fayda planlarından doğan varlık ve yükümlülükleri (bakınız: TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar ve TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler) ve tanımlanmış emeklilik fayda planlarında raporlanmış emeklilik fayda yükümlülükleri (bakınız: TMS 26 Emeklilik Fayda Planlarında Muhasebeleştirme ve Raporlama).
(c) Finansal olmayan bir kalemin gelecekteki kullanımına veya kullanım hakkına bağlı olan sözleşmeye bağlı haklar veya sözleşmeye bağlı yükümlülükler (örneğin, bazı lisans ücretleri, isim hakları, değişken ve diğer şarta bağlı kira ödemeleri ve benzer kalemler: bakınız TFRS 15, TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar ve TFRS 16 Kiralamalar).
(d) Bir üretici, aracı veya perakendeci tarafından sağlanan kalıntı değer taahhütleri ve bir kiralama işleminde saklı olması durumunda kiracının kalıntı değer taahhütleri (bakınız: TFRS 15 ve TFRS 16).
(e) Xxxxxxxx teminat sözleşmesi ihraççısının, bu tür sözleşmeleri sigorta sözleşmesi olarak dikkate aldığını daha önce açık bir biçimde beyan etmesi ve sigorta sözleşmeleri için geçerli olan bir muhasebeleştirme yöntemini kullanmış olması durumunda, bu tür finansal teminat sözleşmeleri. İhraççı, bu tür teminat sözleşmelerine TFRS 17’yi ya da TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum, TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar ve TFRS 9 Finansal Araçlar’ı uygulamayı tercih edebilir. İhraççı, bu tercihi her bir sözleşme için ayrı ayrı yapabilir, ancak herhangi bir sözleşme için yaptığı tercihten geri dönemez.
(f) Bir işletme birleşmesindeki şarta bağlı borç ve alacak bedelleri (bakınız: TFRS 3 İşletme Birleşmeleri).
(g) İşletmenin sigortalı olduğu sigorta sözleşmelerinin elde tutulan reasürans sözleşmeleri niteliği taşımaması durumunda, bu tür sözleşmeler (bakınız: 3(b) paragrafı).
8 Bazı sözleşmeler sigorta sözleşmesi tanımını karşılar, ancak asıl amaçları sabit bir ücret karşılığında hizmetlerin sağlanmasıdır. İşletme, yalnızca belirli şartların sağlanması durumunda, düzenlediği bu tür sözleşmelere TFRS 17 yerine TFRS 15’i uygulamayı tercih edebilir. İşletme bu tercihi her bir sözleşme için ayrı ayrı yapabilir, ancak herhangi bir sözleşme için yaptığı tercihten geri dönemez. Söz konusu şartlar aşağıdaki gibidir:
(a) İşletme, bireysel bir müşteriyle yapacağı sözleşmenin fiyatını belirlerken, söz konusu müşteriyle ilişkili bir risk değerlendirmesini fiyata yansıtmaz,
(b) Sözleşme müşteriyi nakit ödemeler yaparak değil, hizmet sağlayarak tazmin eder ve
(c) Sözleşmeyle devredilen sigorta riski, esas olarak, müşteriye sunulacak hizmetlerin maliyeti üzerindeki belirsizlikten değil, müşterinin hizmetleri kullanımından kaynaklanır.
Sigorta sözleşmelerinin birleştirilmesi
9 Karşı tarafı aynı veya birbiriyle ilişkili olan bir sigorta sözleşmesi seti veya serisi, genel bir ticari etki yaratabilir veya böyle bir etki yaratacak şekilde tasarlanabilir. Bu tür sözleşmelerin özünü raporlamak için, söz konusu sözleşme seti veya serisinin bir bütün olarak ele alınması gerekebilir. Örneğin, bir sözleşmedeki hak veya yükümlülükler, karşı tarafı aynı olan aynı tarihli başka bir sözleşmedeki hak veya yükümlülükleri tamamen hükümsüz kılmak dışında bir etkiye sahip değilse, sonuçta hiçbir hak veya yükümlülük kalmaz.
Sigorta sözleşmesinin bileşenlerine ayrıştırılması (B31–B35 paragrafları)
10 Bir sigorta sözleşmesi, ayrı sözleşmeler olsaydı başka bir Standardın kapsamına girecek olan bir veya daha fazla bileşen içerebilir. Örneğin, bir sigorta sözleşmesi, bir yatırım bileşeni ya da bir hizmet bileşeni (ya da ikisini birden) içerebilir. Sözleşmenin bileşenlerini belirlemek ve muhasebeleştirmek için 11–13 paragrafları uygulanır.
11 İşletme:
(a) Ayrıştırılması gereken bir saklı türev ürün olup olmadığını ve varsa bu türev ürünü nasıl muhasebeleştireceğini belirlemek için TFRS 9’u uygular.
(b) Bir yatırım bileşenini, yalnızca söz konusu yatırım bileşeninin farklı nitelikte olması durumunda esas sigorta sözleşmesinden ayrıştırır (bakınız: B31–B32 paragrafları). İşletme, ayrıştırılan yatırım bileşenini muhasebeleştirmek için TFRS 9’u uygular.
12 İşletme, saklı türev ürünler ve farklı nitelikteki yatırım bileşenleriyle ilişkili nakit akışlarını ayrıştırmak için 11’inci paragrafı uyguladıktan sonra, TFRS 15’in 7’nci paragrafını uygulayarak, bir sigortalıya farklı mal veya sigorta dışı hizmetler aktarılmasına ilişkin taahhütleri, esas sözleşmeden ayrıştırır. İşletme bu taahhütleri, TFRS 15’i uygulayarak muhasebeleştirir. İşletme, söz konusu taahhüdü ayrıştırmak için TFRS 15’in 7’nci paragrafını uygularken, TFRS 17’nin B33–B35 paragraflarını uygular ve ilk defa finansal tablolara alma sırasında:
(a) Nakit girişlerini, farklı nitelikteki mal veya sigorta dışı hizmetlerin sağlanmasına yönelik taahhütler ve sigorta bileşeniyle ilişkilendirmek için TFRS 15’i uygular ve
(b) Nakit çıkışlarını, TFRS 15 uygulanarak muhasebeleştirilen, taahhüt edilen mal veya sigorta dışı hizmetler ve sigorta bileşeniyle ilişkilendirir. Böylece:
(i) Her bir bileşenle doğrudan ilişkili nakit çıkışları o bileşenle ilişkilendirilir ve
(ii) Geri kalan nakit çıkışları, bileşen ayrı bir sözleşme olsaydı işletmenin ortaya çıkmasını bekleyeceği nakit çıkışlarını yansıtacak şekilde, sistematik ve rasyonel bir biçimde ilişkilendirilir.
13 İşletme, 11–12 paragraflarını uyguladıktan sonra, esas sigorta sözleşmesinin geri kalan tüm bileşenlerine TFRS 17’yi uygular. Bundan sonra, TFRS 17’de saklı türev ürünlere yapılan tüm atıflar, esas sigorta sözleşmesinden ayrıştırılmamış olan türev ürünlere; yatırım bileşenlerine yapılan tüm atıflar ise esas sigorta sözleşmesinden ayrıştırılmamış olan yatırım bileşenlerine yapılmış sayılır (B31–B32 paragraflarındaki atıflar hariç).
Sigorta sözleşmelerinin toplulaştırılma düzeyi
14 İşletme sigorta sözleşmesi portföyleri tanımlar. Bir portföy, benzer risklere sahip olan ve birlikte yönetilen sözleşmelerden oluşur. Bir ürün grubunda yer alan sözleşmelerin benzer risklere sahip olması ve dolayısıyla birlikte yönetiliyorlarsa aynı portföyde olması beklenir. Farklı ürün gruplarında yer alan sözleşmelerin (örneğin, düzenli prim ödemeli hayat sigortasına kıyasla tek prim ödemeli yıllık sabit gelirler) benzer risklere sahip olması beklenmez ve dolayısıyla bu sözleşmelerin farklı portföylerde olması beklenir.
15 16–24 paragrafları, düzenlenen sigorta sözleşmelerine uygulanır. Elde tutulan reasürans sözleşmelerinin toplulaştırılma düzeyine ilişkin hükümler 61’inci paragrafta düzenlenmiştir.
16 İşletme, düzenlediği sigorta sözleşmelerinden oluşan bir portföyü asgari olarak aşağıdaki gruplara ayırır:
(a) Varsa, ilk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelerden oluşan bir grup,
(b) Varsa, ilk defa finansal tablolara alma sırasında, daha sonra ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin önemli bir olasılık bulunmayan sözleşmelerden oluşan bir grup ve
(c) Varsa, portföyde geri kalan sözleşmelerden oluşan bir grup.
17 16’ncı paragraf uyarınca bir sözleşme setinin tamamının aynı grupta yer alacağı sonucuna varmak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olması durumunda işletme, sözleşmelerin ekonomik açıdan dezavantajlı olup olmadığını belirlemek için söz konusu sözleşme setini ölçebilir (bakınız: 47’nci paragraf) ve söz konusu sözleşme setinin daha sonra ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin önemli bir olasılığa sahip olup olmadığını değerlendirebilir (bakınız: 19’uncu paragraf). Bir sözleşme setinin tamamının aynı grupta yer alacağı sonucuna varmak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olmaması durumunda işletme, sözleşmelerin ait olduğu grubu, sözleşmeleri ayrı ayrı değerlendirerek belirler.
18 İşletme, düzenlediği sözleşmelerden prim dağıtımı yaklaşımını uyguladıkları açısından (bakınız: 53–59 paragrafları), durum ve şartlar aksini göstermedikçe, portföydeki sözleşmelerin ilk defa finansal tablolara alırken ekonomik açıdan dezavantajlı olmadığını varsayar. İşletme, ilk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı olmayan sözleşmelerin, daha sonra ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin önemli bir olasılığa sahip olup olmadığını, mevcut durum ve şartların değişme olasılığını dikkate alarak değerlendirir.
19 İşletme, düzenlediği sözleşmelerden prim dağıtımı yaklaşımını uygulamadığı sözleşmeler için (bakınız: 53–59 paragrafları), ilk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı olmayan sözleşmelerin ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin önemli bir olasılığın olup olmadığını aşağıdaki şekilde değerlendirir:
(a) Gerçekleşmesi durumunda sözleşmelerin ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine neden olacak varsayımlardaki değişiklik olasılıklarını esas alarak.
(b) Tahminlerle ilgili olarak, işletmenin iç raporlama sistemi tarafından sağlanan bilgileri kullanarak. Bu nedenle, ilk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı olmayan sözleşmelerin, ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin önemli bir olasılığın olup olmadığını değerlendirirken:
(i) İşletme, farklı sözleşmelerin ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelme olasılığına ilişkin varsayımlardaki değişikliklerin etkisi hakkında iç raporlama sistemi tarafından sağlanan bilgileri göz ardı etmez; ancak,
(ii) İşletmenin, farklı sözleşmelerin ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelme olasılığına ilişkin varsayımlardaki değişikliklerin etkisi hakkında iç raporlama sistemi tarafından sağlanan bilgilerin ötesinde ek bilgi elde etmesi gerekli değildir.
20 14-19 paragrafları uyarınca, bir portföydeki sözleşmelerin, yalnızca mevzuatın farklı özellikteki sigortalılar için farklı fiyat veya fayda düzeyleri belirleme imkânını özellikle sınırlandırması nedeniyle portföy içinde farklı gruplara ayrılması durumunda işletme, bu sözleşmeleri aynı gruba dahil edebilir. İşletme bu paragrafı diğer kalemlere kıyasen uygulamaz.
21 İşletmenin, 16’ncı paragrafta açıklanan grupları alt gruplara ayırmasına izin verilir. Örneğin işletme, portföyleri aşağıdaki şekilde gruplara ayırmayı tercih edebilir:
(a) İlk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı olmayan daha fazla grup —
İşletmenin iç raporlama sisteminin, aşağıdakileri ayırt eden bilgi sağlaması durumunda:
(i) Farklı kârlılık düzeyleri veya
(ii) Sözleşmelerin, ilk defa finansal tablolara alındıktan sonra ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesine ilişkin farklı olasılıklar ve
(b) İlk defa finansal tablolara alma sırasında ekonomik açıdan dezavantajlı olan sözleşmelerden oluşan birden fazla grup — İşletmenin iç raporlama sisteminin, sözleşmelerin ne ölçüde ekonomik açıdan dezavantajlı olduğuna dair daha ayrıntılı düzeyde bilgi sağlaması durumunda.
22 İşletme, bir yıldan uzun bir arayla düzenlediği sözleşmeleri aynı gruba dahil etmez. İşletme bunu sağlamak için, gerekirse, 16–21 paragraflarında açıklanan grupları da ayırır.
23 14–22 paragraflarının uygulanması neticesinde, bir sigorta sözleşmeleri grubunun, tek bir sözleşmeden oluştuğu sonucuna varılması durumunda, söz konusu grup tek bir sözleşme içerir.
24 İşletme, düzenlediği sözleşmelerden 14–23 paragraflarını uygulayarak belirlediği sözleşme gruplarına TFRS 17’nin finansal tablolara alma ve ölçüm ile ilgili hükümlerini uygular. İşletme, grupları ilk defa finansal tablolara alma sırasında oluşturur ve grupların bileşimini daha sonra yeniden değerlendirmez. Bir sözleşme grubunu ölçmek için işletme, 32(a), 40(a)(i) ve 40(b) paragraflarını uygularken, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarına yönelik tahminleri sözleşme gruplarına dağıtarak, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını grup veya portföye göre daha yüksek bir toplulaştırma düzeyinde tahmin edebilir. Bunun için işletmenin, sözleşmenin ifasına ilişkin uygun nakit akışlarını grubun ölçümüne dahil edebiliyor olması gerekir.
Finansal tablolara alma
25 İşletme, düzenlediği sigorta sözleşmelerinden oluşan bir grubu, aşağıdakilerin en erken olanından itibaren finansal tablolarına alır:
(a) Sözleşmeler grubuna ilişkin teminat süresinin başlangıcı,
(b) Grupta yer alan bir sigortalının ilk ödemesinin vadesinin geldiği tarih ve
(c) Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelerden oluşan bir grup için, grubun ekonomik açıdan dezavantajlı hale geldiği tarih.
26 Sözleşmeye dayalı bir vade tarihinin bulunmaması durumunda, sigortalıdan ilk ödemenin alındığı tarih vade tarihi olarak kabul edilir. Durum ve şartların ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelerden oluşan bir grubun varolduğunu göstermesi durumunda işletmenin, 16’ncı paragrafı uygulayarak sözleşmelerin böyle bir grubu oluşturup oluşturmadığını, 25(a) ve 25(b) paragraflarında belirtilen tarihlerden erken olanından önce belirlemesi gerekir.
27 İşletme, düzenlediği sigorta sözleşmelerinden oluşan bir grupla ilgili olan ve söz konusu grup finansal tablolara alınmadan önce ödediği veya aldığı sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarını, 59(a) paragrafı uyarınca gider veya gelir olarak finansal tablolarına yansıtmayı tercih etmedikçe, söz konusu nakit akışlarını varlık veya yükümlülük olarak finansal tablolarına yansıtır. İşletme, bu tür sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarından kaynaklanan varlık veya yükümlülüğü, nakit akışlarının dağıtıldığı sigorta sözleşmeleri grubu finansal tablolara alındıktan sonra finansal tablo dışı bırakır (bakınız: 38(b) paragrafı).
28 Bir raporlama döneminde bir sigorta sözleşmeleri grubunu finansal tablolara alırken işletme, yalnızca raporlama dönemi sonu itibarıyla düzenlenmiş sözleşmeleri dahil eder ve ilk defa finansal tablolara alma tarihindeki iskonto oranlarına (bakınız: B73 paragrafı) ve raporlama döneminde sağlanan teminat birimlerine (bakınız: B119 paragrafı) ilişkin tahminlerde bulunur. İşletme, 22’nci paragraf hükümleri saklı kalmak kaydıyla, raporlama döneminin sona ermesinin ardından grupta daha fazla sözleşme düzenleyebilir. İşletme, söz konusu sözleşmeleri, düzenlendikleri raporlama döneminde gruba ekler. Bu durum, B73 paragrafı uyarınca ilk defa finansal tablolara alma tarihindeki iskonto oranlarının belirlenmesinde değişikliğe neden olabilir. İşletme, yeni sözleşmelerin gruba eklendiği raporlama döneminin başlangıcından itibaren güncellenmiş oranları uygular.
Ölçüm (B36–B119 paragrafları)
29 İşletme, 30–52 paragraflarını, aşağıda yer alan istisnalarla birlikte, TFRS 17 kapsamındaki tüm sigorta sözleşmesi gruplarına uygular:
(a) 53’üncü paragrafta belirtilen kriterlerden herhangi birini sağlayan sigorta sözleşmesi grupları için işletme, grubun ölçümünü 55–59 paragraflarında yer alan prim dağıtımı yaklaşımını kullanarak basitleştirebilir.
(b) Elde tutulan reasürans sözleşmesi grupları için işletme, 32–46 paragraflarını, 63–70 paragraflarının öngördüğü şekilde uygular. 45’inci paragraf (doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmelerine ilişkin) ve 47–52 paragrafları (ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelere ilişkin), elde tutulan reasürans sözleşmesi gruplarına uygulanmaz.
(c) İsteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmesi grupları için işletme, 32–52 paragraflarını, 71’inci paragrafın değiştirdiği şekliyle uygular.
30 İşletme, TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri’ni yabancı para cinsinden nakit akışları yaratan sigorta sözleşmelerinden oluşan bir gruba uygularken, sözleşme grubunu, sözleşmeye dayalı hizmet marjı dahil, parasal kalem olarak dikkate alır.
31 Sigorta sözleşmeleri düzenleyen bir işletmenin finansal tablolarında sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, bu işletmenin yerine getirmeme riskini yansıtmaz (yerine getirmeme riski, TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü’nde tanımlanır).
İlk defa finansal tablolara alma sırasında ölçüm (B36–B95 paragrafları)
32 İşletme, ilk defa finansal tablolara alma sırasında bir sigorta sözleşmesi grubunu aşağıdaki unsurların toplamı olarak ölçer:
(a) Aşağıdaki unsurlardan oluşan, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları:
(i) Gelecekteki nakit akışı tahminleri (33–35 paragrafları),
(ii) Paranın zaman değerini ve gelecekteki nakit akışlarına ilişkin finansal riskleri, bu riskler gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminlere dahil edilmediği ölçüde, yansıtacak bir düzeltme (36’ncı paragraf) ve
(iii) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi (37’nci paragraf).
(b) 38–39 paragrafları uyarınca ölçülen sözleşmeye dayalı hizmet marjı.
Gelecekteki nakit akışı tahminleri (B36–B71 paragrafları)
33 İşletme, bir sigorta sözleşmesi grubunun ölçümüne, gruptaki her bir sözleşmenin sınırı içinde kalan gelecekteki bütün nakit akışlarını dahil eder (bakınız: 34’üncü paragraf). 24’üncü paragraf uyarınca işletme, gelecekteki nakit akışlarını daha yüksek bir toplulaştırma düzeyinde tahmin edebilir ve daha sonra sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını sözleşme gruplarına dağıtabilir. Gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminler:
(a) Gelecekteki bu nakit akışlarının tutarı, zamanlaması ve belirsizliği hakkında aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen tüm makul ve desteklenebilir bilgileri tarafsız bir biçimde içerir (bakınız: B37–B41 paragrafları). İşletme bunu yapabilmek için, muhtemel tüm sonuç aralıklarının beklenen değerini (diğer bir ifadeyle, olasılıklara göre ağırlıklandırılmış ortalamasını) tahmin eder.
(b) İlgili piyasa değişkenlerine ilişkin tahminlerin bu değişkenlere ilişkin gözlemlenebilir piyasa fiyatları ile tutarlı olması kaydıyla işletmenin bakış açısını yansıtır (bakınız: B42–B53 paragrafları).
(c) Günceldir—Tahminler, ölçüm tarihinde var olan koşulları, gelecekle ilgili o tarihteki varsayımları da içerecek şekilde yansıtır (bakınız: B54–B60 paragrafları).
(d) Açıktır—İşletme, finansal olmayan risk düzeltmesini, diğer tahminlerden ayrı olarak tahmin eder (bakınız: B90 paragrafı). İşletme, en uygun ölçüm yöntemi bu tahminleri birleştirmedikçe, nakit akışlarını da paranın zaman değerine ve finansal riske ilişkin düzeltmeden ayrı olarak tahmin eder (bakınız: B46 paragrafı).
34 Nakit akışlarının, işletmenin sigortalıyı, primleri ödemeye zorlayabildiği veya sigortalıya hizmet sağlama konusunda asli bir yükümlülüğünün bulunduğu raporlama döneminde var olan asli hak ve yükümlülüklerden kaynaklanması durumunda, söz konusu nakit akışları sigorta sözleşmesinin sınırı içindedir (bakınız: B61–B71 paragrafları). Hizmet sağlamaya ilişkin asli yükümlülük aşağıdaki durumlarda sona erer:
(a) İşletmenin belirli bir sigortalıya ilişkin riskleri yeniden değerlendirme imkânına sahip olduğu ve sonuç olarak bu riskleri tamamen yansıtan bir fiyat veya fayda düzeyi belirleyebildiği durumlarda veya
(b) Aşağıdaki şartların her ikisi birlikte sağlandığında:
(i) İşletme, sözleşmenin dahil olduğu sigorta sözleşmesi portföyüne ilişkin riskleri yeniden değerlendirme imkânına sahiptir ve sonuç olarak o portföyün risklerini tamamen yansıtan bir fiyat veya fayda düzeyi belirleyebilir ve
(ii) Risklerin yeniden değerlendirildiği tarihe kadarki teminat primlerinin fiyatlandırması, yeniden değerlendirme tarihinden sonraki dönemlere ilişkin riskleri dikkate almaz.
35 İşletme, sigorta sözleşmesi sınırı dışında kalan beklenen primlerle veya beklenen hasarlarla ilgili hiçbir tutarı, varlık veya yükümlülük olarak finansal tablolara almaz. Bu tür tutarlar gelecekteki sigorta sözleşmeleriyle ilgilidir.
İskonto oranları (B72–B85 paragrafları)
36 İşletme, gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminleri; bu nakit akışlarıyla ilgili paranın zaman değerini ve finansal riskleri, bu riskler nakit akış tahminlerine dahil edilmediği ölçüde, yansıtacak şekilde düzeltir. 33’üncü paragrafta açıklanan, gelecekteki nakit akışı tahminlerine uygulanan iskonto oranları:
(a) Paranın zaman değerini, nakit akışlarının özelliklerini ve sigorta sözleşmelerinin likidite özelliklerini yansıtır,
(b) Nakit akış özellikleri, örneğin zamanlama, kur ve likidite bakımından sigorta sözleşmeleriyle tutarlı olan finansal araçlar için, (varsa) gözlemlenebilir cari piyasa fiyatlarıyla tutarlıdır ve
(c) Bu tür gözlemlenebilir piyasa fiyatlarını etkileyen ancak sigorta sözleşmelerinin gelecekteki nakit akışlarını etkilemeyen faktörlerin etkisini dikkate almaz.
Finansal olmayan riskler için risk düzeltmesi (B86–B92 paragrafları)
37 İşletme, finansal olmayan riskten kaynaklanan nakit akışlarının tutarı ve zamanlamasına ilişkin belirsizliğe katlanması için gerekli tazminatı yansıtacak şekilde gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminini düzeltir.
Sözleşmeye dayalı hizmet marjı
38 Sözleşmeye dayalı hizmet marjı; işletmenin gelecekte hizmet sağladıkça finansal tablolarına alacağı, kazanılmamış kârı yansıtan, sigorta sözleşmesi grubuna ilişkin varlık veya yükümlülüğün bir bileşenidir. İşletme, sözleşmeye dayalı hizmet marjını, bir sigorta sözleşmesi grubunu ilk defa finansal tablolara aldığında, 47’nci paragrafın (ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler hakkında) geçerli olmaması halinde, aşağıdakilerden kaynaklanan gelir veya giderlere neden olmayan bir tutar üzerinden ölçer:
(a) 32-37 paragrafları uyarınca ölçülen, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları için bir tutarın ilk defa finansal tablolara alınması,
(b) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışları için finansal tablolara alınan herhangi bir varlık veya yükümlülüğün, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde 27’nci paragraf uyarınca finansal tablo dışı bırakılması ve
(c) O tarihte grupta yer alan sözleşmelerden kaynaklanan nakit akışları.
39 İşletme, bir sigorta sözleşmesi devrinde ya da bir işletme birleşmesinde edinilen sigorta sözleşmeleri için, B93– B95 paragrafları uyarınca 38’inci paragrafı uygular.
Sonraki ölçüm
40 Bir sigorta sözleşmeleri grubunun her bir raporlama dönemi sonundaki defter değeri, aşağıdaki unsurların toplamından oluşur:
(a) Aşağıdakilerden oluşan kalan teminat yükümlülüğü:
(i) 33–37 ve B36–B92 paragrafları uyarınca ölçülen ve o tarihte gruba dağıtılmış gelecekteki hizmetlerle ilişkili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları,
(ii) 43–46 paragrafları uyarınca ölçülen ve grubun o tarihteki sözleşmeye dayalı hizmet marjı ve
(b) 33–37 ve B36–B92 paragrafları uyarınca ölçülen ve o tarihte gruba dağıtılmış geçmiş hizmetlerle ilişkili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarından oluşan gerçekleşen hasarlara ilişkin yükümlülük.
41 İşletme, kalan teminat yükümlülüğünün defter değerinde meydana gelen aşağıdaki değişikliklere ilişkin gelir ve giderleri finansal tablolara alır:
(a) Sigorta hasılatı—B120–B124 paragrafları uyarınca ölçülen, dönemde sağlanan hizmetler nedeniyle kalan teminat yükümlülüğündeki azalma için,
(b) Sigorta hizmeti giderleri—Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme gruplarındaki zararlar ve bu zararların iptali için (bakınız: 47–52 paragrafları) ve
(c) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri—87’nci paragrafta belirtilen paranın zaman değerinin etkisi ve finansal riskin etkisi için.
42 İşletme, gerçekleşen hasarlara ilişkin yükümlüğün defter değerinde meydana gelen aşağıdaki değişikliklerle ilgili gelir ve giderleri finansal tablolara alır:
(a) Sigorta hizmeti giderleri—Yatırım bileşenleri hariç, dönemde gerçekleşen hasarlar ve giderler nedeniyle yükümlülükte meydana gelen artış için,
(b) Sigorta hizmeti giderleri—Gerçekleşen hasarlar ve katlanılan giderlerle ilgili olarak sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında daha sonra meydana gelen değişiklikler için ve
(c) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri—87’nci paragrafta belirtilen paranın zaman değerinin etkisi ve finansal riskin etkisi için.
Sözleşmeye dayalı hizmet marjı (B96—B119 paragrafları)
43 Raporlama dönemi sonundaki sözleşmeye dayalı hizmet marjı, grupta yer alan sözleşmeler kapsamında sağlanacak gelecekteki hizmetlerle ilgili olması sebebiyle henüz kâr veya zarara yansıtılmamış olan sigorta sözleşmeleri grubundaki kârı temsil eder.
44 Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için, bir sözleşmeler grubunun raporlama dönemi sonundaki sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değeri, raporlama döneminin başlangıcındaki defter değerinin aşağıdakilere göre düzeltilmiş tutarına eşittir:
(a) Gruba eklenen herhangi bir yeni sözleşmenin etkisi (bakınız: 28’inci paragraf),
(b) B72(b) paragrafında belirtilen iskonto oranlarına göre ölçülen, raporlama dönemi süresince sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerine eklenen faiz,
(c) B96–B100 paragraflarında belirtilen, gelecekteki hizmetlerle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler:
(i) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki bu tür artışlar, sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerini aşarak bir zarara neden olmadığı ölçüde (bakınız: 48(a) paragrafı) veya
(ii) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki bu tür azalışlar, 50(b) paragrafı uyarınca kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılmadığı ölçüde.
(d) Döviz kuru farklarının sözleşmeye dayalı hizmet marjı üzerindeki etkisi ve
(e) B119 paragrafı uyarınca raporlama dönemi sonunda geri kalan sözleşmeye dayalı hizmet marjının, (herhangi bir dağıtım yapılmadan önce) cari ve geri kalan teminat süresine dağıtılmasıyla belirlenen, dönem içinde hizmetlerin transferi nedeniyle sigorta hasılatı olarak finansal tablolara alınan tutar.
45 Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için (bakınız: B101–B118 paragrafları), bir sözleşme grubunun raporlama dönemi sonundaki sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değeri, aşağıdaki (a)–(e) bentlerinde belirtilen tutarlara göre düzeltilmiş raporlama döneminin başlangıcındaki defter değerine eşittir. İşletmenin bu düzeltmeleri ayrı ayrı tanımlaması zorunlu değildir. Bunun yerine, düzeltmelerin bazıları veya tamamı için birleştirilmiş bir tutar belirlenebilir. Söz konusu düzeltmeler:
(a) Gruba eklenen her türlü yeni sözleşmenin etkisidir (bakınız: 28’inci paragraf),
(b) Dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değer değişimindeki işletme payıdır (bakınız: B104(b)(i) paragrafı):
(i) B115 paragrafı (risk azaltmayla ilgili) geçerli olmadığı ölçüde,
(ii) dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki bir düşüşe ilişkin işletme payı sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerini aşarak bir zarara neden olmadığı ölçüde (bakınız: 48’inci paragraf) veya
(iii) dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki bir artışa ilişkin işletme payı (ii)’nci bentteki tutarı iptal etmediği ölçüde.
(c) B101–B118 paragraflarında belirtildiği şekilde gelecekteki hizmetlerle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişikliklerdir:
(i) B115 paragrafı (risk azaltmayla ilgili) geçerli olmadığı ölçüde,
(ii) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki bu tür artışlar sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerini aşarak bir zarara neden olmadığı ölçüde (bakınız: 48’inci paragraf) veya
(iii) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki bu tür azalışlar, 50(b) paragrafı uyarınca kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılmadığı ölçüde.
(d) Döviz kuru farklarının sözleşmeye dayalı hizmet marjı üzerindeki etkisidir ve
(e) B119 paragrafı uyarınca, raporlama dönemi sonunda geri kalan sözleşmeye dayalı hizmet marjının, (herhangi bir dağıtım yapılmadan önce) cari ve geri kalan teminat dönemine dağıtılmasıyla belirlenen, dönem içinde hizmetlerin transferi nedeniyle sigorta hasılatı olarak finansal tablolara alınan tutardır.
46 Sözleşmeye dayalı hizmet marjındaki bazı değişiklikler, kalan teminat yükümlülüğünün defter değerinde herhangi bir değişiklik yaratmadan, kalan teminat yükümlülüğüyle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikleri netleştirir. Sözleşmeye dayalı hizmet marjındaki değişikliklerin, kalan teminat yükümlülüğüyle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikleri netleştirmediği ölçüde işletme, 41’inci paragrafı uyarınca, söz konusu değişikliklere ilişkin gelir ve giderleri finansal tablolara alır.
Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler
47 Sözleşmeye dağıtılan, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının, daha önce finansal tablolara alınan sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının ve ilk defa finansal tablolara alma tarihinde sözleşmeden kaynaklanan nakit akışlarının toplamda net bir çıkış oluşturması durumunda sigorta sözleşmesi, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde ekonomik açıdan dezavantajlıdır. 16(a) paragrafı uyarınca işletme, bu tür sözleşmeleri ekonomik açıdan dezavantajlı olmayan sözleşmelerden ayrı olarak gruplandırır. 17’nci paragraf geçerli olduğu ölçüde, işletme sözleşmeleri ayrı ayrı ölçmek yerine bir sözleşmeler setini ölçerek ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler grubunu tanımlayabilir. İşletme ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler grubu için, grupla ilgili yükümlülüğün defter değerinin sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarına eşit olmasına ve gruba ilişkin sözleşmeye dayalı hizmet marjının sıfır olmasına neden olan net çıkışa ilişkin zararı kâr veya zarara yansıtır.
48 Bir sigorta sözleşmesi grubu, sonraki ölçümde aşağıdaki tutarların sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerini aşması durumunda ekonomik açıdan dezavantajlı (veya ekonomik açıdan daha dezavantajlı) hale gelir:
(a) Gruba dağıtılan sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında meydana gelen ve gelecekteki hizmetle ilgili nakit akış tahminlerindeki değişimden kaynaklanan olumsuz değişiklikler ve
(b) Doğrudan katılım özelliği bulunan bir sigorta sözleşmeleri grubu için, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki azalışa ilişkin işletme payı.
İşletme, 44(c)(i), 45(b)(ii) ve 45(c)(ii) paragrafları uyarınca, söz konusu aşan kısım ölçüsünde bir zararı kâr veya zarara yansıtır.
49 İşletme, 47–48 paragrafları uyarınca finansal tablolara alınan zararları gösteren ekonomik açıdan dezavantajlı bir gruba ilişkin kalan teminat yükümlülüğü için bir zarar bileşeni oluşturur (veya zarar bileşenini artırır). Zarar bileşeni, ekonomik açıdan dezavantajlı gruplardaki zararların iptal edilmesi şeklinde kâr veya zararda sunulan ve dolayısıyla sigorta hasılatının belirlenmesi dışında bırakılan tutarları belirler.
50 İşletme ekonomik açıdan dezavantajlı sigorta sözleşmelerinden oluşan bir gruptaki zararı finansal tablolara aldıktan sonra:
(a) 51’inci paragrafta belirtilen ve kalan teminat yükümlülüğünün sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında daha sonra meydana gelen değişiklikleri sistematik bir esasa göre aşağıdakiler arasında dağıtır:
(i) Kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşeni ve
(ii) Zarar bileşeni hariç kalan teminat yükümlülüğü.
(b) Gruba dağıtılan sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında daha sonra meydana gelen ve gelecekteki hizmetlerle ilgili nakit akış tahminlerinden kaynaklanan azalışları ve dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki işletme payında daha sonra meydana gelen artışları, zarar bileşeni sıfıra indirilene kadar sadece zarar bileşenine dağıtır. 44(c)(ii), 45(b)(iii) ve 45(c)(iii) paragrafları uyarınca işletme, sözleşmeye dayalı hizmet marjını sadece azalışın zarar bileşenine dağıtılan tutarı aşan kısmı için düzeltir.
51 50(a) paragrafı uyarınca dağıtılacak olan ve kalan teminat yükümlülüğüyle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında meydana gelen sonraki değişiklikler şunlardır:
(a) Katlanılan sigorta hizmeti giderleri nedeniyle kalan teminat yükümlülüğü dışında bırakılan hasar ve giderlere ilişkin gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değer tahminleri,
(b) Kâr veya zarara yansıtılan finansal olmayan riskle ilgili olarak, riskten kurtulma nedeniyle yapılan risk düzeltmesindeki değişiklikler ve
(c) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri.
52 50(a) paragrafının öngördüğü sistematik dağıtım, 48–50 paragrafları uyarınca zarar bileşenine dağıtılan toplam tutarların, bir sözleşme grubu için teminat süresinin sonuna kadar sıfıra eşitlenmesiyle sonuçlanır.
Prim dağıtımı yaklaşımı
53 İşletme, yalnızca grubun başlangıcında, aşağıdaki şartların sağlanmış olması durumunda, bir sigorta sözleşmesi grubunun ölçümünü 55–59 paragraflarında öngörülen prim dağıtımı yaklaşımını kullanarak basitleştirebilir:
(a) İşletmenin, grubun kalan teminat yükümlülüğünün bu tür bir basitleştirmeyle yapılacak ölçümünün, 32-52 paragraflarında yer alan hükümlerin uygulanmasıyla yapılacak ölçümden önemli ölçüde farklı olmayacağı yönünde makul bir beklentisinin olması ya da
(b) Grupta bulunan her bir sözleşmenin teminat süresinin (34’üncü paragraf uyarınca o tarihte belirlenen sözleşme sınırı içinde kalan primlerden kaynaklanan teminat dahil) bir yıl veya daha az olması.
54 İşletmenin, grubun başlangıcında, bir hasara gerçekleşmeden önceki dönemde, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında, kalan teminat yükümlülüğünün ölçümünü etkileyecek önemli bir değişkenlik beklemesi durumunda, 53(a) paragrafındaki kriter karşılanmaz. Aşağıdakiler sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişkenliği artıran örneklerdir:
(a) Sözleşmelerde yer alan saklı türev ürünlerle ilgili gelecekteki nakit akışlarının kapsamı ve
(b) Sözleşmeler grubunun teminat süresinin uzunluğu.
55 İşletme, prim dağıtımı yaklaşımını kullanarak kalan teminat yükümlülüğünü aşağıdaki şekilde ölçer:
(a) İlk defa finansal tablolara alma sırasında, yükümlülüğün defter değeri belirlenirken:
(i) Varsa ilk defa finansal tablolara alma sırasında alınmış olan primlerden,
(ii) İşletme 59(a) paragrafı uyarınca ödemeleri gider olarak finansal tablolara almayı tercih etmedikçe, o tarihteki sigorta edinimine ilişkin nakit akışları düşülür ve
(iii) 27’nci paragraf uyarınca sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarına ilişkin olarak finansal tablolara alınan varlık veya yükümlülüğün o tarihte finansal tablo dışı bırakılmasından kaynaklanan her türlü tutar eklenir veya düşülür.
(b) Müteakip her bir raporlama döneminin sonunda, yükümlülüğün defter değeri belirlenirken, raporlama döneminin başlangıcındaki defter değerine:
(i) Dönem içinde alınan primler eklenir,
(ii) İşletme 59(a) paragrafı uyarınca ödemeleri gider olarak finansal tablolara almayı tercih etmedikçe, sigorta edinimine ilişkin nakit akışları düşülür,
(iii) İşletme 59(a) paragrafı uyarınca sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarını gider olarak finansal tablolara almayı tercih etmedikçe, sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının itfasıyla ilgili, raporlama dönemi içinde gider olarak finansal tablolara alınan her türlü tutar eklenir,
(iv) 00’xxx xxxxxxxx xxxxxxxx bir finansman bileşeninde yapılan her türlü düzeltme eklenir,
(v) O dönemde sağlanan teminat için sigorta hasılatı olarak finansal tablolara alınan tutar düşülür (bakınız: paragraf B126) ve
(vi) Gerçekleşen hasarlarla ilgili yükümlülüğe transfer edilen ya da ödenen her türlü yatırım bileşeni düşülür.
56 Grupta yer alan sigorta sözleşmelerinin önemli bir finansman bileşeni içermesi durumunda işletme, kalan teminat yükümlülüğünün defter değerini, ilk defa finansal tablolara alma sırasında belirlendiği şekilde, 36’ncı paragrafta belirlenen iskonto oranlarını kullanarak paranın zaman değerini ve finansal riskin etkisini yansıtacak şekilde düzeltir. İlk defa finansal tablolara alma sırasında, teminatın her bir bölümünün sağlanması ile ilgili primin vadesi arasındaki sürenin bir yıldan fazla olmamasını beklemesi durumunda işletmenin, kalan teminat yükümlülüğünün defter değerini paranın zaman değeri ve finansal riskin etkisini yansıtacak şekilde düzeltmesi zorunlu değildir.
57 Teminat süresi boyunca herhangi bir zamanda, durum ve şartların bir sigorta sözleşmesi grubunun ekonomik açıdan dezavantajlı olduğunu göstermesi durumunda, işletme aşağıdakiler arasındaki farkı hesaplar:
(a) 55’inci paragraf uyarınca belirlenen kalan teminat yükümlülüğünün defter değeri ile
(b) 33–37 ve B36–B92 paragrafları uyarınca grubun kalan teminatıyla ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları. Ancak, 59(b) paragrafı uyarınca, gerçekleşen hasarlara ilişkin yükümlülüğü, paranın zaman değeri ve finansal riskin etkisine göre düzeltmemesi durumunda işletme, bu tür bir düzeltmeyi sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarına dâhil etmez.
58 57(b) paragrafında açıklanan sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, 57(a) paragrafında açıklanan defter değerini aştığı ölçüde işletme, kâr veya zarara bir zarar yansıtır ve kalan teminat yükümlülüğünü artırır.
59 Prim dağıtımı yaklaşımını uygularken işletme:
(a) İlk defa finansal tablolara alma sırasında, gruptaki her bir sözleşmenin teminat süresinin bir yıldan fazla olmaması kaydıyla, sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarını, bu maliyetleri karşıladığında gider olarak finansal tablolara almayı tercih edebilir.
(b) 33–37 ve B36–B92 paragrafları uyarınca, sigorta sözleşmeleri grubuna ilişkin gerçekleşen hasarlarla ilgili yükümlülüğü, gerçekleşen hasarlarla ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları üzerinden ölçer. Ancak, hasarların gerçekleştiği tarihten bir yıl ya da daha az bir süre içinde ödenmesini ya da
alınmasını beklemesi durumunda işletmenin, söz konusu gelecekteki nakit akışlarını paranın zaman değeri ve finansal riskin etkisi bakımından düzeltmesi zorunlu değildir.
Elde tutulan reasürans sözleşmeleri
60 TFRS 17’nin hükümleri, elde tutulan reasürans sözleşmeleri için 61–70 paragraflarında düzenlendiği şekilde değiştirilerek uygulanır.
61 İşletme, elde tutulan reasürans sözleşmesi portföylerini 14–24 paragrafları uyarınca gruplara ayırır, ancak ilk defa finansal tablolara alma sırasında net kazancı olan sözleşmelere yapılan bir atıf, söz konusu paragraflarda ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelerle ilgili atıfların yerini alır. 14–24 paragraflarının elde tutulan bazı reasürans sözleşmeleri için uygulanması, tek bir sözleşmeden oluşan bir grubun ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Finansal tablolara alma
62 İşletme, 25’inci paragrafı uygulamak yerine, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunu aşağıdaki durumlarda finansal tablolara alır:
(a) Elde tutulan reasürans sözleşmelerinin orantılı teminat sağlaması durumunda—Elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun teminat süresinin başlangıcı ya da her türlü dayanak sözleşmenin ilk defa finansal tablolara alma tarihinden geç olanında ve
(b) Diğer tüm durumlarda—Elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun teminat süresinin başlangıcından itibaren.
Ölçüm
63 32–36 paragraflarında yer alan ölçüm hükümlerinin, elde tutulan reasürans sözleşmelerine uygulanması sırasında, dayanak sözleşmelerin de söz konusu paragraflar uyarınca ölçülmesi halinde işletme, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubuyla ilgili gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminleri ve dayanak sigorta sözleşmesi grubu/gruplarıyla ilgili gelecekteki nakit alkışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminleri ölçmek için tutarlı varsayımlar kullanır. İşletme ayrıca, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubuyla ilgili gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminlere, anlaşmazlıklardan kaynaklanan teminat ve zararların etkileri dahil olmak üzere reasürans sözleşmesini düzenleyenin yerine getirmeme riskinin etkisini dahil eder.
64 37’nci paragrafı uygulamak yerine işletme, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini belirler, böylece söz konusu risk düzeltmesi, reasürans sözleşmeleri grubunun sahibinden bu sözleşmeleri düzenleyene devredilen risk tutarını temsil eder.
65 İlk defa finansal tablolara alma sırasında sözleşmeye dayalı hizmet marjının belirlenmesiyle ilgili 38’inci paragraf hükümleri, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunda kazanılmamış kâr olmadığı, bunun yerine reasüransın satın alınmasından kaynaklanan net maliyet veya net kazanç olduğu gerçeğini yansıtacak şekilde değiştirilerek uygulanır. Bu nedenle, ilk defa finansal tablolara alma sırasında:
(a) İşletme, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun satın alınmasındaki net maliyeti veya net kazancı, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubuna ilişkin daha önce finansal tablolara alınan herhangi bir varlık veya yükümlülüğün o tarihte finansal tablo dışı bırakıldığı tutarın ve o tarihte meydana gelen her türlü nakit akışının toplamına eşit bir tutar üzerinden ölçülen sözleşmeye dayalı hizmet marjı olarak finansal tablolara alır;
(b) Reasürans teminatının net satın alma maliyeti, reasürans sözleşmeleri grubunun satın alınmasından önce meydana gelen olaylarla ilgili olmadıkça işletme, B5 paragrafı hükümlerine bağlı kalmaksızın, bu tür bir maliyeti derhal kâr veya zarara gider olarak yansıtır.
66 İşletme 44’üncü paragrafı uygulamak yerine, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubuna ilişkin raporlama dönemi sonundaki sözleşmeye dayalı hizmet marjını, raporlama döneminin başında belirlenen defter değerini aşağıdaki unsurlara göre düzeltmek suretiyle ölçer:
(a) Gruba eklenen tüm yeni sözleşmelerin etkisi (bakınız: 28’inci paragraf),
(b) B72(b) paragrafında belirlenen iskonto oranlarına göre ölçülen, sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerine eklenen faiz,
(c) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler:
(i) Değişiklik gelecekteki hizmetlerle ilgili olduğu ölçüde,
(ii) Değişiklik dayanak sigorta sözleşmeleri grubuna dağıtılan sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında meydana gelen ve dayanak sigorta sözleşmeleri grubunun sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltmeyen bir değişiklikten kaynaklanmadıkça.
(d) Döviz kuru farklarının sözleşmeye dayalı hizmet marjı üzerindeki her türlü etkisi ve
(e) B119 paragrafı uyarınca, raporlama dönemi sonunda geri kalan sözleşmeye dayalı hizmet marjının (herhangi bir dağıtım yapılmadan önce), elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun cari ve kalan teminat dönemine dağıtılmasıyla belirlenen ve dönem içinde hizmetlerin alınması nedeniyle kâr veya zarara yansıtılan tutar.
67 Elde tutulan reasürans sözleşmesini düzenleyenin yerine getirmeme riskindeki değişiklikler nedeniyle sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında meydana gelen değişiklikler, gelecekteki hizmetle ilgili değildir ve sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme gerektirmez.
68 Elde tutulan reasürans sözleşmeleri ekonomik açıdan dezavantajlı olamaz. Bu yüzden, 47–52 paragraflarında yer alan hükümler uygulanmaz.
Elde tutulan reasürans sözleşmeleri için prim dağıtımı yaklaşımı
69 Grubun başlangıcında, aşağıdaki durumların varlığı halinde işletme, 55–56 ve 59’uncu paragraflarda düzenlenen prim dağıtımı yaklaşımını (elde tutulan reasürans sözleşmelerinin düzenlenen sigorta sözleşmelerinden farklı özelliklerini yansıtacak şekilde uyarlanmış olarak, örneğin hasılattan ziyade gider yaratılması veya giderlerin azaltılması), elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun ölçümünü basitleştirmek için kullanabilir:
(a) İşletmenin, ortaya çıkan ölçümün, 63–68 paragraflarında yer alan hükümlerin uygulanmasıyla ortaya çıkacak ölçümden önemli ölçüde farklı olmayacağı yönünde makul bir beklentisinin bulunması ya da
(b) Elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubundaki her bir sözleşmenin teminat süresinin (34’üncü paragraf uyarınca o tarihte belirlenen, sözleşme sınırı içinde kalan tüm primlerden kaynaklanan teminat dahil) bir yıl veya daha az olması.
70 Grubun başlangıcında, bir hasara katlanılmadan önceki dönemde, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında, kalan teminat varlığının ölçümünü etkileyecek önemli bir değişkenlik beklentisinin olması durumunda işletme, 69(a) paragrafında yer alan koşulu sağlayamaz. Aşağıdakiler, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişkenliği artıran örneklerdir:
(a) Sözleşmelerdeki her türlü saklı türev ürünle ilgili gelecekteki nakit akışlarının kapsamı ve
(b) Elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubunun teminat süresinin uzunluğu.
İsteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmeleri
71 İsteğe bağlı katılım özelliği bulunan bir yatırım sözleşmesi, önemli bir sigorta riski devri içermez. Bu yüzden, TFRS 17’nin sigorta sözleşmeleriyle ilgili hükümleri, isteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmeleri için aşağıdaki şekilde değiştirilerek uygulanır:
(a) İlk defa finansal tablolara alma tarihi (bakınız: 25’inci paragraf) işletmenin sözleşmeye taraf olduğu tarihtir.
(b) Sözleşme sınırı (bakınız: 34’üncü paragraf), nakit akışlarının, işletmenin bugünkü veya gelecekteki bir tarihte nakit teslimine ilişkin asli bir yükümlülüğünden kaynaklanması durumunda söz konusu nakit akışları sözleşme sınırı içinde olacak şekilde değiştirilir. Taahhüt edilen nakit tutarını ve ilgili riskleri tam olarak yansıtacak nakit teslimi taahhüdü için uygulanabilir bir fiyat belirleme imkânına sahip olması durumunda işletme, nakit teslim etmek için asli bir yükümlülüğe sahip değildir.
(c) Sözleşmeye dayalı hizmet marjının dağıtımı (bakınız: 44(e) ve 45(e) paragrafları), işletmenin sözleşmeye dayalı hizmet marjını, sözleşmeler grubunun süresi boyunca, sözleşme kapsamındaki yatırım hizmetlerinin aktarımını yansıtan sistematik bir biçimde finansal tablolara alacağı şekilde değiştirilir.
Değişiklik yapma ve finansal tablo dışı bırakma
Sigorta sözleşmesinde değişiklik yapılması
72 Sigorta sözleşmesi hükümlerinin, örneğin sözleşmenin tarafları arasındaki anlaşma yoluyla veya bir düzenleme gereği değiştirilmiş olması durumunda işletme, yalnızca (a)–(c) bentlerindeki koşulların karşılanması durumunda asıl sözleşmeyi finansal tablo dışı bırakır ve değişiklik yapılan sözleşmeyi TFRS 17 veya diğer geçerli Standartlar uyarınca yeni bir sözleşme olarak finansal tablolara alır. Sözleşme hükümlerinde yer alan bir hakkın kullanılması değişiklik değildir. Koşullar şunlardır:
(a) Değişiklik yapılan hükümler sözleşmenin başlangıcında sözleşmeye dahil edilmiş olsaydı:
(i) Değişiklik yapılan sözleşme, 3–8 paragrafları uyarınca, TFRS 17’nin kapsamı dışında bırakılırdı,
(ii) İşletme, TFRS 17’nin uygulanacağı farklı bir sigorta sözleşmesiyle sonuçlanacak şekilde, farklı bileşenleri 10–13 paragrafları uyarınca esas sigorta sözleşmesinden ayrıştırabilirdi,
(iii) Değişiklik yapılan sözleşme, 34’üncü paragraf uyarınca önemli ölçüde farklı bir sözleşme sınırına sahip olurdu veya
(iv) Değişiklik yapılan sözleşme, 14–24 paragrafları uyarınca farklı bir sözleşmeler grubuna dahil edilebilirdi.
(b) Asıl sözleşmenin doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi tanımını karşılaması, ancak değişiklik yapılan sözleşmenin artık bu tanımı karşılamaması ya da tersi durumun geçerli olması veya
(c) İşletmenin asıl sözleşmeye 53–59 veya 69–70 paragraflarındaki prim dağıtımı yaklaşımını uygulamış olması ancak değişikliklerin sözleşmenin artık 53 ve 69’uncu paragraflarda bu yaklaşımın uygulanması için belirtilen uygunluk kriterlerini karşılamadığı anlamına gelmesi.
73 Sözleşme değişikliğinin 72’nci paragraftaki koşulların hiçbirini karşılamaması durumunda işletme, değişikliğin nakit akışlarında neden olduğu değişiklikleri, 40–52 paragrafları uyarınca sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarıyla ilgili tahminlerdeki değişiklikler olarak dikkate alır.
Finansal tablo dışı bırakma
74 İşletme, yalnızca aşağıdaki durumlarda sigorta sözleşmesini finansal tablo dışı bırakır:
(a) Sözleşmenin sona ermesi, diğer bir ifadeyle sigorta sözleşmesinde belirlenen yükümlülüğün ortadan kalkması, ifa edilmesi veya iptal edilmesi ya da
(b) 72’nci paragrafta yer alan koşullardan herhangi birinin karşılanması.
75 Bir sigorta sözleşmesi sona erdiğinde, işletme artık risk altında değildir ve dolayısıyla artık sigorta sözleşmesini yerine getirmek için herhangi bir ekonomik kaynak aktarma zorunluluğu yoktur. Örneğin işletme reasürans satın aldığında, dayanak sigorta sözleşmesini/sözleşmelerini yalnızca dayanak sigorta sözleşmesi/sözleşmeleri sona erdiğinde finansal tablo dışı bırakır.
76 İşletme, sigorta sözleşmeleri grubu içinden bir sigorta sözleşmesini, TFRS 17’nin aşağıdaki hükümleri uyarınca finansal tablo dışı bırakır:
(a) 40(a)(i) ve 40(b) paragrafları uyarınca, gruba dağıtılan sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, gruptan finansal tablo dışı bırakılmış olan haklar ve yükümlülüklerle ilgili gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini ve finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini ortadan kaldırmak için düzeltilir,
(b) 77’nci paragraf geçerli olmadıkça, grubun sözleşmeye dayalı hizmet marjı, 44(c) ve 45(c) paragraflarının öngürdüğü ölçüde ve (a) bendinde açıklandığı şekilde, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişikliğe göre düzeltilir ve
(c) B119 paragrafı uyarınca, beklenen kalan teminat dönemi için teminat birimlerinin sayısı, gruptan finansal tablo dışı bırakılan teminat birimlerini yansıtacak şekilde düzeltilir ve dönem içinde kâr veya zarara yansıtılan sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı, düzeltilen bu sayıya dayanır.
77 Bir sigorta sözleşmesini üçüncü bir tarafa devrettiği için sözleşmeyi finansal tablo dışı bırakması veya bir sigorta sözleşmesini finansal tablo dışı bırakması ve 72’nci paragraf uyarınca yeni bir sözleşmeyi finansal tablolara alması durumunda işletme, 76(b) paragrafını uygulamak yerine;
(a) Sözleşmenin finansal tablo dışı bırakıldığı grubun sözleşmeye dayalı hizmet marjını 44(c) ve 45(c) paragraflarının öngördüğü ölçüde, üçüncü bir tarafa devredilen sözleşmeler için (i) ve (ii) arasındaki farka göre ya da 72’nci paragraf uyarınca finansal tablo dışı bırakılan sözleşmeler için (i) ve (iii) arasındaki farka göre düzeltir:
(i) 76(a) paragrafı uyarınca, sözleşmenin finansal tablo dışı bırakılması nedeniyle sigorta sözleşmeleri grubunun defter değerinde meydana gelen değişiklik.
(ii) Üçüncü tarafın aldığı prim.
(iii) İşletmenin, sözleşmede değişikliğin yapıldığı tarihte, eşdeğer hükümlere sahip yeni bir sözleşme yapması durumunda talep edeceği primden, (varsa) değişiklik için talep edilen her türlü ek primin düşülmesi suretiyle elde edilen tutar.
(b) 72’nci paragraf uyarınca finansal tablolara alınan yeni sözleşmeyi, değişiklik tarihinde (a)(iii) bendinde açıklanan primi aldığını varsayarak ölçer.
Finansal durum tablosunda sunum
78 İşletme, aşağıdaki grupların defter değerini finansal durum tablosunda ayrı olarak sunar:
(a) Varlık niteliğindeki düzenlenen sigorta sözleşmeleri,
(b) Yükümlülük niteliğindeki düzenlenen sigorta sözleşmeleri,
(c) Varlık niteliğindeki elde tutulan reasürans sözleşmeleri ve
(d) Yükümlülük niteliğindeki elde tutulan reasürans sözleşmeleri.
79 İşletme, 27’nci paragraf uyarınca finansal tablolara alınan sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarıyla ilgili varlık veya yükümlülükleri, ilgili düzenlenen sigorta sözleşmeleri grubunun defter değerine ve elde tutulan reasürans sözleşmelerinden oluşan ilgili gruplara ilişkin nakit akışlarıyla ilgili varlık veya yükümlülükleri, elde tutulan reasürans sözleşmeleri gruplarının (bakınız: paragraf 65(a)) defter değerine dahil eder.
Finansal tablolara alma ve finansal performans tablosunda/tablolarında sunma (B120–B136 paragrafları)
80 İşletme, 41 ve 42’nci paragraflar uyarınca, kâr veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosuna/tablolarına (bundan sonra finansal performans tablosu/tabloları olarak anılacaktır) yansıtılan tutarları aşağıdakilere ayrıştırır:
(a) Sigorta hasılatı ve sigorta hizmeti giderlerinden oluşan bir sigorta hizmeti sonucu (83–86 paragrafları) ve
(b) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri (87–92 paragrafları).
81 İşletmenin, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişikliği, sigorta hizmeti sonucu ve sigorta finansmanı gelir veya giderleri arasında ayrıştırması zorunlu değildir. Bu tür bir ayrıştırma yapmaması durumunda işletme, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki tüm değişikliği, sigorta hizmeti sonucuna dahil eder.
82 İşletme, elde tutulan reasürans sözleşmelerinden kaynaklanan gelir veya giderleri, düzenlenen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan gider veya gelirlerden ayrı olarak sunar.
Sigorta hizmeti sonucu
83 İşletme düzenlenen sigorta sözleşmesi gruplarından doğan sigorta hasılatını kâr veya zararda sunar. Sigorta hasılatı, sağlanan teminatı ve sigorta sözleşmeleri grubundan doğan diğer hizmetleri, işletmenin söz konusu hizmetler karşılığında hak etmeyi beklediği bedeli yansıtan tutarda gösterir. B120–B127 paragrafları, işletmenin sigorta hasılatını nasıl ölçeceğini belirler.
84 İşletme, gerçekleşen hasarlar (yatırım bileşenlerinin geri ödemeleri hariç), katlanılan diğer sigorta hizmeti giderleri ve 103(b) paragrafında açıklanan diğer tutarlardan oluşan, düzenlenen sigorta sözleşmeleri grubundan doğan sigorta hizmeti giderlerini kâr veya zararda sunar.
85 Kâr veya zararda sunulan sigorta hasılatı ve sigorta hizmeti giderleri, her türlü yatırım bileşenini kapsam dışında bırakır. Prim bilgilerinin 83’üncü paragrafla tutarsız olması durumunda işletme, bu bilgileri kâr veya zararda sunmaz.
86 İşletme, elde tutulan reasürans sözleşmeleri grubundan kaynaklanan, sigorta finansmanı gelir veya giderleri dışındaki gelir veya giderleri (bakınız: 60–70 paragrafları) tek bir tutar olarak sunabilir ya da birlikte bu tek tutara eşit net bir tutar veren, reasürörden geri kazanılan tutarlar ödenen primlerin dağılımını ayrı olarak sunabilir. Reasürörden geri kazanılan tutarları ve ödenen primlerin dağılımını ayrı olarak sunması durumunda işletme:
(a) Dayanak sözleşmelerdeki hasarlara bağlı reasürans nakit akışlarını, elde tutulan reasürans sözleşmesi kapsamında tazmin edilmesi beklenen hasarların bir parçası olarak dikkate alır,
(b) Dayanak sözleşmelerdeki hasarlara bağlı olmayan, reasürörden almayı beklediği tutarları (örneğin, bazı sedan komisyonu türleri) reasüröre ödenecek primlerdeki bir azalma olarak dikkate alır ve
(c) Ödenen primlerin dağıtımını hasılatta azalma olarak sunmaz.
Sigorta finansmanı gelir veya giderleri (bakınız: B128–B136 paragrafları)
87 Sigorta finansmanı gelir veya giderleri, sigorta sözleşmeleri grubunun defter değerinde aşağıdakilerden doğan değişiklikten oluşur:
(a) Paranın zaman değerinin ve paranın zaman değerindeki değişimlerin etkisi ve
(b) Finansal riskin ve finansal riskteki değişikliklerin etkisi, ancak
(c) Sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltecek olan ancak 45(b)(ii), 45(b)(iii), 45(c)(ii) veya 45(c)(iii) paragrafları uygulandığında düzeltme gerektirmeyen doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi gruplarındaki bu tür değişiklikler hariç tutulur. Bunlar sigorta hizmeti giderlerine dahildir.
88 89’uncu paragraf geçerli olmadıkça, işletme aşağıdaki muhasebe politikaları arasında tercih yapar:
(a) Döneme ilişkin sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zarara dahil etmek veya
(b) B130–B133 paragrafları uyarınca, döneme ilişkin sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, beklenen toplam sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin sözleşmeler grubu süresine sistematik bir biçimde dağıtılmasıyla belirlenen bir tutarı kâr veya zarara dahil edecek şekilde ayrıştırmak.
89 Dayanak kalemlerini elinde tuttuğu doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için işletme, aşağıdaki muhasebe politikaları arasında tercih yapar:
(a) Döneme ilişkin sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zarara dahil etmek veya
(b) B134–B136 paragrafları uyarınca, döneme ilişkin sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, elde tutulan dayanak kalemlere ilişkin olarak kâr veya zarara dahil edilen gelir veya giderler arasındaki muhasebe uyumsuzluklarını ortadan kaldıran bir tutarı kâr veya zarara dahil edecek şekilde ayrıştırmak.
90 88(b) veya 89(b) paragraflarında düzenlenen muhasebe politikasını tercih etmesi durumunda işletme, bu paragraflarda düzenlenen esasa göre ölçülen sigorta finansmanı gelir veya giderleri ile döneme ilişkin toplam sigorta finansmanı gelir veya giderleri arasındaki farkı diğer kapsamlı gelire dahil eder.
91 Bir sigorta sözleşmeleri grubunu devretmesi veya 77’nci paragraf uyarınca bir sigorta sözleşmesini finansal tablo dışı bırakması durumunda işletme:
(a) 88(b) paragrafında düzenlenen muhasebe politikasını seçmesi nedeniyle grup (veya sözleşme) için daha önce diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirdiği kalan tüm tutarları yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak (bakınız: TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu) kâr veya zararda yeniden sınıflandırır.
(b) 89(b) paragrafında düzenlenen muhasebe politikasını tercih etmesi nedeniyle grup (veya sözleşme) için daha önce diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirdiği kalan herhangi bir tutarı yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak (bakınız: TMS 1) kâr veya zararda yeniden sınıflandırmaz
92 30’uncu paragraf, işletmenin, sigorta sözleşmelerini yabancı para cinsinden kalemlerin işletmenin ağırlıkla kullanılan para birimine çevrilmesi açısından, TMS 21 kapsamında parasal kalem olarak dikkate almasını gerektirir. İşletme, sigorta sözleşmesi gruplarının defter değerindeki değişikliklerle ilgili kur farklarını, 90’ıncı paragraf uyarınca diğer kapsamlı gelire dahil edilen sigorta sözleşmesi gruplarının defter değerindeki değişikliklerle ilgili olmadığı sürece (ki bu durumda diğer kapsamlı gelire dahil edilirler), kâr veya zarar tablosuna dahil eder.
Açıklama
93 Açıklama hükümlerinin amacı; finansal tablo kullanıcılarının, finansal durum tablosu, finansal performans tablosu/tabloları ve nakit akış tablosunda sağlanan bilgilerle birlikte, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerin işletmenin finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları üzerindeki etkisini değerlendirmesine dayanak sağlayan bilgilerin dipnotlarda açıklanmasıdır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere işletme, aşağıdakiler hakkında nitel ve nicel bilgileri açıklar:
(a) TFRS 17 kapsamındaki sözleşmeler için finansal tablolarına aldığı tutarlar (bakınız: 97–116 paragrafları),
(b) TFRS 17 uygulanırken kullanılan önemli yargılar ve bu yargılardaki değişiklikler (bakınız: 117– 120 paragrafları) ve
(c) TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan riskin yapısı ve derecesi (bakınız: 121–132 paragrafları).
94 İşletme, açıklama amacını yerine getirmek için gerekli ayrıntı seviyesini ve farklı hükümlerin her birine ne kadar önem verilmesi gerektiğini değerlendirir. 97–132 paragrafları uyarınca sunulan açıklamaların 93’üncü paragraftaki amacın karşılanması için yeterli olmaması durumunda işletme, bu amacı karşılamak için gereken ek bilgileri açıklar.
95 İşletme, çok sayıda önemsiz detaya yer verilmesi ya da farklı özelliklere sahip kalemlerin birleştirilmesi yüzünden faydalı bilgilerin gizli kalmasını önleyecek şekilde açıklamaları birleştirir veya ayrıştırır.
96 TMS 1’in 29–31 paragrafları, bilgilerin önemliliği ve birleştirilmesine ilişkin hükümleri düzenler. Sigorta sözleşmeleri hakkında açıklanan bilgilere uygun olabilecek birleştirme esaslarının örnekleri şunlardır:
(a) Sözleşmenin türü (örneğin, temel ürün grupları),
(b) Coğrafi alan (örneğin, ülke veya bölge) ya da
(c) TFRS 8 Faaliyet Bölümleri’nde tanımlanan raporlanabilir bölüm.
Finansal tablolara alınan tutarların açıklanması
97 98–109 paragraflarının gerektirdiği açıklamalardan yalnızca 98–100 ve 102–105 paragraflarındakiler prim dağıtımı yaklaşımının uygulandığı sözleşmeler için geçerlidir. Prim dağıtımı yaklaşımını kullanması halinde işletme, aşağıdaki hususları da açıklar:
(a) 53 ve 69 paragraflarındaki kriterlerden hangilerini karşıladığı,
(b) 56 ve 57(b) paragrafları uyarınca paranın zaman değeri ve finansal riskin etkisi için bir düzeltme yapıp yapmadığı ve
(c) 59(a) paragrafı uyarınca sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarını finansal tablolara almak için tercih ettiği yöntemi.
98 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerin net defter değerinin, nakit akışları ve finansal performans tablosuna/tablolarına alınan gelir ve giderler nedeniyle dönem içinde ne şekilde değiştiğini gösteren mutabakatları açıklar. Düzenlenen sigorta sözleşmeleri ve elde tutulan reasürans sözleşmelere ilişkin mutabakatlar ayrı olarak açıklanır. İşletme, 100–109 paragraflarında yer alan hükümleri, elde tutulan reasürans sözleşmelerinin düzenlenen sigorta sözleşmelerinden farklı olan özelliklerini yansıtacak şekilde değiştirerek uygular; örneğin, hasılattan ziyade giderin ortaya çıkması veya giderin azalması gibi.
99 İşletme, finansal tablo kullanıcılarının nakit akışlarından ve finansal performans tablosuna/tablolarına alınan tutarlardan kaynaklanan değişiklikleri belirlemesine olanak sağlamak için mutabakatlara ilişkin yeterli bilgi sağlar. Söz konusu hükme uymak için işletme:
(a) 100–105 paragraflarında düzenlenen mutabakatları bir tabloda açıklar ve
(b) Her bir mutabakat için dönem başındaki ve dönem sonundaki net defter değerlerini, 78’inci paragraf uyarınca finansal durum tablosunda sunulan tutarlara eşit olmak üzere, varlık niteliğindeki sözleşme grupları toplamı ve yükümlülük niteliğindeki sözleşme grupları toplamına ayrıştırarak sunar.
100 İşletme, açılış bakiyeleri ile kapanış bakiyeleri arasındaki mutabakatları aşağıdakilerin her biri için ayrı olarak açıklar:
(a) Her türlü zarar bileşeni hariç, kalan teminat bileşenine ilişkin net yükümlülükler (veya varlıklar).
(b) Her türlü zarar bileşeni (bakınız: 47–52 ve 57–58 paragrafları).
(c) Gerçekleşen hasarlarla ilgili yükümlülükler. 53–59 veya 69–70 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımının uygulandığı sigorta sözleşmeleri için işletme, aşağıdakilere ilişkin ayrı mutabakatlar açıklar:
(i) Gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminler ve
(ii) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi.
101 53–59 veya 69–70 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımının uygulanmadığı sigorta sözleşmeleri için işletme, aşağıdakilerin her birine ilişkin açılış bakiyesi ile kapanış bakiyesi arasındaki mutabakatı da ayrı olarak açıklar:
(a) Gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminler,
(b) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi ve
(c) Sözleşmeye dayalı hizmet marjı.
102 100–101 paragraflarında yer alan mutabakatların amacı, sigorta hizmeti sonucu hakkında farklı türde bilgiler sağlamaktır.
103 Uygulanabilir olması durumunda işletme, 100’üncü paragrafın öngördüğü mutabakatlarda, sigorta hizmetleriyle ilgili aşağıdaki tutarların her birini, ayrı olarak açıklar:
(a) Sigorta hasılatı.
(b) Aşağıdakileri ayrı olarak göstermek üzere, sigorta hizmeti giderleri:
(i) Gerçekleşen hasarlar (yatırım bileşenleri hariç) ve gerçekleşen diğer sigorta hizmeti giderleri,
(ii) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının itfası,
(iii) Geçmişteki hizmetlerle ilgili değişiklikler, diğer bir ifadeyle, gerçekleşen hasarlara ilişkin yükümlülükle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler ve
(iv) Gelecekteki hizmetle ilgili değişiklikler, diğer bir ifadeyle, ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme gruplarındaki zararlar ve bu zararların iptali.
(c) Sigorta hasılatı ve sigorta hizmeti giderlerinin dışında kalan yatırım bileşenleri.
104 Uygulanabilir olması durumunda işletme, 101’inci paragrafın öngördüğü mutabakatlarda, sigorta hizmetleriyle ilgili aşağıdaki tutarların her birini, ayrı olarak açıklar:
(a) B96–B118 paragrafları uyarınca, aşağıdakileri ayrı olarak göstermek üzere gelecekteki hizmetlerle ilgili değişiklikler:
(i) Sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzelten tahminlerdeki değişiklikler,
(ii) Sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltmeyen tahminlerdeki değişiklikler; diğer bir ifadeyle, ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme gruplarındaki zararlar ve bu tür zararların iptali ve
(iii) Dönem içinde ilk defa finansal tablolara alınan sözleşmelerin etkileri.
(b) Cari hizmetlerle ilgili değişiklikler; diğer bir ifadeyle:
(i) Hizmetlerin transferini yansıtmak için kâr veya zarara yansıtılan sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı,
(ii) Gelecekteki hizmetlerle veya geçmişteki hizmetlerle ilgili olmayan finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişiklik ve
(iii) Aktüeryal varsayım ile gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri (bakınız: B96(a), B97(c) ve B113(a) paragrafları).
(c) Geçmişteki hizmetlerle ilgili değişiklikler, diğer bir ifadeyle, gerçekleşen hasarlarla ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler (bakınız: B97(b) ve B113(a) paragrafları).
105 Uygulanabilir olması durumunda, 100–101 paragraflarındaki mutabakatları tamamlamak için işletme, dönem içinde sağlanan sigorta hizmetleriyle ilgili olmayan aşağıdaki tutarların da her birini ayrı olarak açıklar:
(a) Aşağıdakiler dahil olmak üzere, dönem içinde gerçekleşen nakit akışları:
(i) Düzenlenen sigorta sözleşmeleri için alınan (veya elde tutulan reasürans sözleşmeleri için ödenen) primler,
(ii) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışları ve
(iii) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışları hariç, gerçekleşen hasarlara ilişkin yapılan ödemeler ve düzenlenen sigorta sözleşmeleri için ödenen (veya elde tutulan reasürans sözleşmeleri kapsamında geri kazanılan) diğer sigorta hizmeti giderleri.
(b) Düzenleyenin elde tutulan reasürans sözleşmelerini yerine getirmeme riskindeki değişikliklerin etkisi,
(c) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri ve
(d) Sigorta sözleşmelerinin net defter değerindeki değişikliği anlamak için gerekli olabilecek ilgili her türlü ilave kalem.
106 53–59 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımının uygulandığı sözleşmeler dışındaki düzenlenen sigorta sözleşmeleri için işletme, dönem içinde finansal tablolara alınan sigorta hasılatına ilişkin olarak aşağıdakilerden oluşan bir analiz açıklar:
(a) Aşağıdakileri ayrı olarak açıklamak üzere, B124 paragrafında belirtildiği şekilde, kalan teminat yükümlülüğündeki değişikliklerle ilgili tutarlar:
(i) B124(a) paragrafında belirtildiği şekilde, dönem içinde gerçekleşen sigorta hizmeti giderleri,
(ii) B124(b) paragrafında belirtildiği şekilde, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişiklik ve
(iii) B124(c) paragrafında belirtildiği şekilde, dönem içinde hizmet transferi nedeniyle kâr veya zarara yansıtılan sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı.
(b) Primlerin, sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının geri kazanılmasıyla ilgili bölümünün dağıtılması.
107 53–59 veya 69–70 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımının uygulandığı sözleşmeler dışındaki sigorta sözleşmeleri için işletme, ilk defa finansal tablolara alma sırasında aşağıdaki hususlar üzerinde meydana
gelen etkileri göstermek üzere, finansal durum tablosundaki etkiyi, dönem içinde ilk defa finansal tablolara alınan düzenlenen sigorta sözleşmeleri ve elde tutulan reasürans sözleşmeleri için ayrı olarak açıklar:
(a) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının tutarını ayrı olarak göstermek üzere, gelecekteki nakit çıkışlarının bugünkü değerine ilişkin tahminler,
(b) Gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değerine ilişkin tahminler,
(c) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi ve
(d) Sözleşmeye dayalı hizmet marjı.
108 107’nci paragrafın öngördüğü açıklamalarda işletme, aşağıdakilerden kaynaklanan tutarları ayrı olarak açıklar:
(a) Sigorta sözleşmesi transferleri veya işletme birleşmeleri sırasında başka işletmelerden edinilen sözleşmeler ve
(b) Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme grupları.
109 53–59 veya 69–70 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımının uygulandığı sözleşmeler dışındaki sigorta sözleşmeleri için işletme, raporlama dönemi sonunda kalan sözleşmeye dayalı hizmet marjını kâr veya zarara yansıtmayı beklediği zamana ilişkin bir açıklamayı uygun zaman aralıklarında nicel olarak ya da nitel bilgiler sağlayarak yapar. Bu tür bilgiler, düzenlenen sigorta sözleşmeleri ve elde tutulan reasürans sözleşmeleri için ayrı olarak sunulur.
Sigorta finansmanı gelir veya giderleri
110 İşletme, raporlama dönemindeki sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin toplam tutarını açıklar ve izah eder. İşletme özellikle, finansal tablo kullanıcılarının kâr veya zarar ve diğer kapsamlı gelire yansıtılan finansman gelir veya gider kaynaklarını değerlendirmesini sağlamak için, sigorta finansmanı gelir veya giderleri ile varlıklarının yatırım getirisi arasındaki ilişkiyi açıklar.
111 Doğrudan katılım özelliği bulunan sözleşmeler için işletme, dayanak kalemlerin bileşimini tanımlar ve bunların bugünkü değerini açıklar.
112 B115 paragrafı uyarınca, doğrudan katılım özelliği bulunan sözleşmeler için sözleşmeye dayalı hizmet marjını sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki bazı değişikliklere göre düzeltmeyi tercih etmemesi durumunda işletme, bu tercihin cari dönemdeki sözleşmeye dayalı hizmet marjı üzerindeki etkisini açıklar.
113 B135 paragrafı uyarınca, doğrudan katılım özelliği bulunan sözleşmeler için, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zarar ile diğer kapsamlı gelir arasında ayrıştırma esasını değiştirmesi durumunda işletme, yaklaşımdaki değişikliğin meydana geldiği dönemde aşağıdakileri açıklar:
(a) İşletmenin ayrıştırma esasını değiştirmesinin neden öngörüldüğü,
(b) Etkilenen her bir finansal tablo kalemi için her türlü düzeltme tutarı ve
(c) Değişikliğin uygulandığı sigorta sözleşmeleri grubunun değişiklik tarihindeki defter değeri.
Geçiş tutarları
114 İşletme, geçiş tarihinde, değiştirilmiş geriye dönük yaklaşıma (bakınız: C6–C19 paragrafları) veya gerçeğe uygun değer yaklaşımına (bakınız: C20–C24 paragrafları) göre ölçülen sigorta sözleşmesi gruplarının, sözleşmeye dayalı hizmet marjı ve sigorta hasılatı üzerindeki etkisini, finansal tablo kullanıcılarının sonraki dönemlerde belirlemesini sağlayan açıklamalar sunar. Dolayısıyla işletme, 101(c) paragrafı uyarınca sözleşmeye dayalı hizmet marjının mutabakatını ve 103(a) paragrafı uyarınca sigorta hasılatının tutarını aşağıdakiler için ayrı ayrı açıklar:
(a) İşletmenin geçiş tarihinde var olan ve değiştirilmiş geriye dönük yaklaşımı uyguladığı sigorta sözleşmeleri,
(b) İşletmenin geçiş tarihinde var olan ve gerçeğe uygun değer yaklaşımını uyguladığı sigorta sözleşmeleri ve
(c) Diğer tüm sigorta sözleşmeleri.
115 Finansal tablo kullanıcılarının kullanılan yöntemlerin ve varılan yargıların niteliği ve önemini anlamasını sağlamak için 114(a) veya 114(b) paragrafları uyarınca açıklama yapılan tüm dönemler için işletme, geçiş tarihinde sigorta sözleşmelerinin ölçümünü nasıl belirlediğini açıklar.
116 Sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zarar ile diğer kapsamlı gelir arasında ayrıştırmayı tercih eden işletme, kâr veya zarara yansıtılmış olabilecek sigorta finansmanı gelir veya giderleriyle, geçiş tarihinde ayrıştırmanın uygulandığı sigorta sözleşmeleri grubunun toplam sigorta finansmanı gelir veya giderleri arasındaki birikimli farkı belirlemek için C18(b), C19(b), C24(b) ve C24(c) paragraflarını uygular. Söz konusu paragraflar uygulanarak belirlenen tutarların mevcut olduğu tüm dönemler için işletme, sigorta sözleşmesi gruplarıyla ilgili gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılan finansal varlıklar için diğer kapsamlı gelire dahil edilen
birikimli tutarların açılış ve kapanış bakiyeleri arasındaki mutabakatı açıklar. Söz konusu mutabakat, örneğin, dönem içinde diğer kapsamlı gelire yansıtılan kazanç ya da kayıplar ile önceki dönemlerde diğer kapsamlı gelire yansıtılmış ve dönem içinde kâr veya zararda yeniden sınıflandırılmış kazanç ya da kayıpları içerir.
TFRS 17’nin uygulanmasındaki önemli yargılar
117 İşletme, TFRS 17’nin uygulanmasında varılan önemli yargıları ve yargılarda yapılan değişiklikleri açıklar. İşletme, özellikle, aşağıdakiler dâhil olmak üzere kullanılan girdileri, varsayımları ve tahmin yöntemlerini açıklar:
(a) TFRS 17 kapsamındaki sigorta sözleşmelerinin ölçümü için kullanılan yöntemler ve bu yöntemlerin girdilerinin tahmin süreçleri. Mümkün olmayan durumlar hariç, işletme bu girdiler hakkında nicel bilgiler de sağlar.
(b) Sözleşmelerin ölçülmesi için kullanılan yöntemlerdeki ve girdi tahmin süreçlerindeki değişiklikler, her bir değişikliğin nedeni ve etkilenen sözleşmelerin türü.
(c) (a) bendinin kapsamına girmediği ölçüde, aşağıdakiler için kullanılan yaklaşımlar:
(i) Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sözleşmeler için, takdir yetkisinin kullanılmasından kaynaklanan gelecekteki nakit akış tahminlerindeki değişiklikleri, gelecekteki nakit akış tahminlerindeki diğer değişikliklerden ayırt etmek (bakınız: B98 paragrafı),
(ii) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişikliklerin bir sigorta hizmeti bileşeni ve bir sigorta finansmanı bileşenine ayrıştırılıp ayrıştırılmadığı ya da bir sigorta hizmeti sonucunda bütün olarak sunulup sunulmadığı dahil olmak üzere finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini belirlemek,
(iii) İskonto oranlarını belirlemek ve
(iv) Yatırım bileşenlerini belirlemek.
118 88(b) veya 89(b) paragrafları uyarınca, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zararda sunulan tutarlar ve diğer kapsamlı gelirde sunulan tutarlara ayrıştırmayı tercih etmesi durumunda işletme, kâr veya zarara yansıtılan sigorta finansmanı gelir veya giderlerini belirlemek için kullandığı yöntemlere ilişkin bir açıklama sunar.
119 İşletme, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini belirlemede kullandığı güven aralığını açıklar. Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini belirlemede güven aralığı yöntemi dışında bir yöntem kullanması durumunda işletme, kullandığı yöntemi ve bu yöntemin sonuçlarına karşılık gelen güven aralığını açıklar.
120 İşletme, 36’ncı paragraf uyarınca, dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nakit akışlarını iskonto etmek için kullanılan getiri eğrisini (veya getiri eğrileri aralığını) açıklar. Söz konusu açıklamayı birkaç sigorta sözleşmesi grubu için toplu olarak sunması durumunda işletme, bu tür açıklamaları ağırlıklı ortalamalar veya nispeten dar aralıklar biçiminde sağlar.
TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan risklerin yapısı ve derecesi
121 İşletme, finansal tablo kullanıcılarının, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden doğan gelecekteki nakit akışlarının niteliği, tutarı, zamanlaması ve belirsizliğini değerlendirmesini sağlayan bilgiler açıklar. 122–132 paragrafları, bu hükmün karşılanması için genellikle ihtiyaç duyulacak açıklama hükümlerini içerir.
122 Bu açıklamalar, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan sigorta riskleri ve finansal riskler ile bu risklerin nasıl yönetildiklerine odaklanır. Finansal riskler genellikle, bunlarla sınırlı olmamak üzere, kredi riski, likidite riski ve piyasa riskini içerir.
123 Raporlama dönemi sonunda maruz kaldığı riskler hakkında açıklanan bilgilerin, dönem boyunca maruz kaldığı riskleri temsil etmemesi durumunda işletme, bu hususu, dönem sonunda maruz kaldığı risklerin neden temsil edici olmadığını ve dönem boyunca maruz kaldığı riskleri temsil eden daha fazla bilgiyi açıklar.
124 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan her bir risk türü için aşağıdakileri açıklar:
(a) Risklere maruz kalması ve risklerin nasıl ortaya çıktığı,
(b) İşletmenin risk yönetimindeki amaç, politika ve süreçleri ile risklerin ölçümü için kullanılan yöntemler ve
(c) Önceki dönemden bu yana (a) ya da (b)’de meydana gelen her türlü değişiklik.
125 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan her bir risk türü için aşağıdakileri açıklar:
(a) Raporlama dönemi sonunda söz konusu riske maruz kalmasıyla ilgili nicel bilgilerin özeti. Bu açıklama, işletmenin kilit yönetici personeline dahili olarak sağlanan bilgilere dayanır.
(b) Bu paragrafın (a) bendi uygulanarak sağlanmadığı ölçüde, 127–132 paragraflarının öngördüğü açıklamalar.
126 İşletme, faaliyet gösterdiği alandaki düzenleyici çerçevelerin etkisine ilişkin bilgileri açıklar; örneğin, asgari sermaye gereklilikleri veya gerekli faiz oranı garantileri. TFRS 17’nin finansal tablolara alma ve ölçüm hükümlerini uyguladığı sigorta sözleşmesi gruplarının belirlenmesinde 20’nci paragrafı uygulaması durumunda işletme, bu hususu açıklar.
Tüm risk türleri—risk yoğunluğu
127 İşletme, yoğunlukları nasıl belirlediğinin bir açıklamasını ve her bir yoğunluğu belirleyen ortak özelliğin (örneğin, sigorta konusu olayın, sektörün, coğrafi alanın veya para biriminin türü) açıklamasını içerecek şekilde TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan risk yoğunluklarına ilişkin bilgileri açıklar. Finansal risk yoğunlukları, örneğin, çok sayıda sözleşme için aynı düzeyde uygulanan faiz oranı garantilerinden kaynaklanabilir. Finansal risk yoğunlukları, finansal olmayan risk yoğunluklarından da kaynaklanabilir; örneğin, işletmenin ilaç şirketlerine ürün sorumluluk sigortası sağlaması ve aynı zamanda söz konusu şirketlerde yatırımlarının bulunması.
Sigorta ve piyasa riskleri—duyarlılık analizi
128 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan risklerdeki değişikliklere karşı duyarlılıklarla ilgili bilgileri açıklar. İşletme, bu hükme uyum sağlamak için aşağıdakileri açıklar:
(a) Kâr veya zarar ve özkaynağın raporlama dönemi sonunda makul ölçüde muhtemel olan risklerdeki değişikliklerden maruz kalmadaki değişikliklerden nasıl etkileneceğini gösteren bir duyarlılık analizi:
(i) Sigorta riski için—Elde tutulan reasürans sözleşmeleri tarafından riskin azaltılmasının öncesinde ve sonrasında, düzenlenen sigorta sözleşmeleri üzerindeki etkiyi gösteren ve
(ii) Piyasa riski türlerinden her biri için—Sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan risklerdeki değişiklikler ile işletmenin elinde tuttuğu finansal varlıklardan kaynaklanan risklerdeki değişikliklere duyarlılıklar arasındaki ilişkiyi açıklayacak şekilde.
(b) Duyarlılık analizinin hazırlanmasında kullanılan yöntemler ve varsayımlar ve
(c) Duyarlılık analizinin hazırlanmasında kullanılan yöntemler ve varsayımlarda önceki dönemden bu yana gerçekleşen değişiklikler ve bu tür değişikliklerin nedenleri.
129 128(a) paragrafında belirtilenlerden farklı olan tutarların risklerdeki değişikliklerden nasıl etkilendiğini gösteren bir duyarlılık analizi hazırlaması ve söz konusu duyarlılık analizini TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan riskleri yönetmek için kullanması durumunda işletme, bu duyarlılık analizini 128(a) paragrafında belirtilen analiz yerine kullanabilir. İşletme aşağıdakileri de açıklar:
(a) Bu tür bir duyarlılık analizinde kullanılan yönteme ve sağlanan bilginin dayandığı temel parametre ve varsayımlara ilişkin bir açıklama ve
(b) Kullanılan yöntemin amacına ve sağlanan bilgilerde neden olacağı kısıtlamalara ilişkin bir açıklama.
Sigorta riski—hasar gelişimi
130 İşletme, gerçekleşen hasarları, hasarların iskonto edilmemiş tutarına ilişkin önceki tahminlerle karşılaştırmalı olarak açıklar (diğer bir ifadeyle hasar gelişimi). Hasar gelişimine ilişkin açıklamalar, raporlama dönemi sonunda hasar ödemelerinin tutar ve zamanlaması hakkında hala belirsizlik olan önemli hasar(lar)ın ortaya çıktığı en erken dönemle başlar; ancak açıklamanın raporlama dönemi sonundan 10 yıl önce başlaması gerekli değildir. İşletmenin hasar ödemelerinin tutar ve zamanlamasına ilişkin belirsizliğin genel olarak bir yıl içinde çözüldüğü hasarların gelişimi hakkında bilgi açıklaması zorunlu değildir. İşletme, hasar gelişimine ilişkin açıklama ile sigorta sözleşmesi gruplarının toplam defter değeri arasında mutabakat yapar ve 100(c) paragrafı uyarınca bu mutabakatı açıklar.
Kredi riski—diğer bilgiler
131 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan kredi riski için aşağıdakileri açıklar:
(a) Raporlama dönemi sonunda xxxxx xxxınan azami kredi riskini en iyi temsil eden tutar, düzenlenen sigorta sözleşmeleri ve elde tutulan reasürans sözleşmeleri için ayrı olarak ve
(b) Varlık niteliğindeki elde tutulan reasürans sözleşmelerinin kredi kalitesi hakkında bilgiler.
Likidite riski—diğer bilgiler
132 İşletme, TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerden kaynaklanan likidite riski için aşağıdakileri açıklar:
(a) Likidite riskini nasıl yönettiğine ilişkin bir açıklama,
(b) Asgari olarak, gruplardan her birinin raporlama tarihini takip eden ilk beş yıla ilişkin net nakit akışlarını ve ilk beş yıl sonrasındaki toplu net nakit akışlarını gösteren, yükümlülük niteliğindeki düzenlenen sigorta sözleşmesi grupları ve yükümlülük niteliğindeki elde tutulan reasürans sözleşmesi gruplarının ayrı ayrı vade analizi. İşletmenin, 55-59 paragrafları uyarınca ölçülen kalan teminat yükümlülüğünü bu analize dahil etmesi zorunlu değildir. Analiz aşağıdaki biçimlerde olabilir:
(i) Sözleşmeye dayalı iskonto edilmemiş net nakit akışlarının, tahmini zamanlamaya göre bir analizi veya
(ii) Gelecekteki nakit akışlarının net bugünkü değerine ilişkin tahminlerin, tahmini zamanlamaya göre bir analizi.
(c) Bu paragrafın (b) bendi uyarınca açıklanmamış olması durumunda, talep halinde ödenmesi gereken tutarlar - bu tutarlar ve ilgili sözleşme gruplarının defter değeri arasındaki ilişki açıklanmak üzere.
Ek A
Tanımlanan terimler
Bu ek, TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri’nin ayrılmaz bir parçasıdır.
Sözleşmeye dayalı hizmet marjı | İşletmenin, bir sigorta sözleşmeleri grubundaki sigorta sözleşmeleri kapsamında hizmet sağladığında finansal tablolarına alacağı kazanılmamış kârı temsil eden, söz konusu gruba ilişkin varlık veya yükümlülüğün defter değerinin bir bileşenidir. |
Teminat süresi | İşletmenin sigorta konusu olaylar için teminat sağladığı süredir. Bu süre, sigorta sözleşmesi sınırı içinde kalan tüm primlerle ilgili teminatı kapsar. |
Aktüeryal varsayımla gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri | Aşağıdakiler arasındaki farktır: (a) Prim alımları için (ve sigorta edinimine ilişkin nakit akışları ile sigorta primi vergileri gibi ilgili her türlü nakit akışı)—dönem içinde beklenen tutarlara ilişkin dönem başı tahmini ile dönem içinde gerçekleşen nakit akışları veya (b) Sigorta hizmeti giderleri için (sigorta edinimine ilişkin giderler hariç)—dönem içinde katlanılması beklenen tutarlara ilişkin dönem başı tahmini ile dönem içinde katlanılan gerçek tutarlar. |
Finansal risk | Belirli bir faiz oranında, finansal araç fiyatında, emtia fiyatında, döviz kurunda, fiyat veya oran endeksinde, kredi derecesinde veya kredi endeksinde ya da başka bir değişkenin (bu değişkenin finansal bir değişken olmaması halinde sözleşme taraflarından birine özgü olmaması şartıyla) bir veya birden fazlasında gelecekteki olası bir değişiklik riski. |
Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları | İşletme, sigorta sözleşmelerini ifa ettikçe ortaya çıkacak olan gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değerinin gelecekteki nakit çıkışlarının bugünkü değerinden çıkarılmasıyla elde edilen tutarın finansal olmayan riske ilişkin bir risk düzeltmesi içeren açık, tarafsız ve olasılıklara göre ağırlıklandırılmış tahmini (diğer bir ifadeyle, beklenen değeri). |
Sigorta sözleşmeleri grubu | Bir sigorta sözleşmesi portföyünün, asgari olarak, bir yıldan uzun olmayan bir arayla düzenlenen sözleşmelere ayrılmasıyla oluşan bir sigorta sözleşmeleri setidir ve ilk defa finansal tablolara alma sırasında: (a) Ekonomik açıdan dezavantajlıdır (varsa), (b) Sonradan ekonomik açıdan dezavantajlı hale gelmesi yönünde önemli bir olasılık bulunmamaktadır (varsa) veya (c) (a) ya da (b) kapsamına girmez (varsa). |
Sigorta edinimine ilişkin nakit akışları | Bir sigorta sözleşmeleri grubunun satılması, sigorta poliçesinin imzalanması ve başlatılmasına ilişkin maliyetlerden kaynaklanan ve söz konusu grubun ait olduğu sigorta sözleşmeleri portföyüyle doğrudan ilişkilendirilebilen nakit akışlarıdır. Bu tür nakit akışları, portföy içindeki bireysel sözleşmelerle veya sigorta sözleşmesi gruplarıyla doğrudan ilişkilendirilemeyen nakit akışlarını da içerir. |
Sigorta sözleşmesi | Gelecekteki belirlenmiş belirsiz bir olayın (sigorta konusu olay) sigortalıyı olumsuz bir şekilde etkilemesi halinde, sigortalıya tazminat ödemeyi kabul ederek, bir tarafın (düzenleyen) diğer taraftan (sigortalı) önemli bir sigorta riskini kabul ettiği sözleşmedir. |
Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi | Sözleşmenin başlangıcında, aşağıdaki özelliklere sahip olan sigorta sözleşmesidir: (a) Sözleşme hükümleri, sigortalının, açık bir şekilde tanımlanmış dayanak kalemler havuzundan bir paya sahip olduğunu belirtir, (b) İşletme, sigortalıya, dayanak varlık getirilerinin gerçeğe uygun değerinin önemli bir payına eşit bir tutar ödemeyi bekler ve (c) İşletme, sigortalıya ödenecek tutarlardaki herhangi bir değişikliğin önemli bir oranının, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki değişime göre değişkenlik göstermesini bekler. |
Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmesi | Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi niteliği taşımayan sigorta sözleşmesidir. |
Sigorta riski | Sözleşmenin hamilinden düzenleyene devredilen finansal risk dışındaki risktir. |
Sigorta konusu olay | Xxxxxxx sözleşmesi tarafından teminat altına alınan ve sigorta riski yaratan gelecekteki belirsiz bir olaydır. |
Yatırım bileşeni | Bir sigorta sözleşmesinin, işletmenin sigorta konusu olay gerçekleşmese dahi sigortalıya geri ödeme yapmasını öngördüğü tutarlardır. |
İsteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmesi | Belirli bir yatırımcıya, düzenleyenin takdirine bağlı olmayan bir tutara ek olarak, aşağıdaki özelliklere sahip tutarlar alma konusunda sözleşmeye bağlı bir hak sağlayan finansal araçtır: (a) Sözleşmeye bağlı toplam faydaların önemli bir bölümünü oluşturmasının beklendiği, (b) Sözleşmeye göre, zamanlamasının ve tutarının, düzenleyenin takdirinde olduğu ve (c) Sözleşmeye göre, aşağıdakilere bağlı olan: (i) Belirli bir sözleşmeler havuzu ya da belirli bir sözleşme türündeki getiriler, (ii) Düzenleyen tarafından elde tutulan belirli bir varlık havuzunda gerçekleşmiş ve/veya gerçekleşmemiş yatırım getirileri veya (iii) Sözleşmeyi düzenleyen işletme veya fonun kâr veya zararına. |
Gerçekleşen hasarlara ilişkin yükümlülük | İşletmenin, meydana gelmiş ancak bildirilmemiş olaylar dahil olmak üzere, halihazırda meydana gelmiş sigorta konusu olaylara ilişkin geçerli hasarları araştırma ve ödeme yükümlülüğü ile gerçekleşen diğer sigorta giderleridir. |
Kalan teminat yükümlülüğü | İşletmenin mevcut sigorta sözleşmeleri kapsamında henüz gerçekleşmemiş olan sigorta konusu olaylarla ilgili geçerli hasarları araştırma ve ödeme yükümlülüğüdür (diğer bir ifadeyle, teminat döneminin sona ermemiş kısmıyla ilgili yükümlülük). |
Sigortalı | Bir sigorta sözleşmesi kapsamında sigorta konusu bir olayın gerçekleşmesi durumunda tazminat alma hakkına sahip olan taraftır. |
Sigorta sözleşmeleri portföyü | Benzer risklere tabi olan ve birlikte yönetilen sigorta sözleşmeleridir. |
Reasürans sözleşmesi | Bir işletmenin (reasürör), diğer bir işletmeyi, söz konusu diğer işletme tarafından düzenlenen bir veya daha fazla sigorta sözleşmesinden (dayanak sözleşme(ler)) kaynaklanan hasarları tazmin etmek için düzenlediği sigorta sözleşmesidir. |
Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi | İşletmenin, sigorta sözleşmelerini ifa ederken finansal olmayan riskten kaynaklanan nakit akışlarının tutarı ve zamanlaması hakkında belirsizliğe katlanması sebebiyle talep ettiği tazminattır. |
Dayanak kalemler | Bir sigortalıya ödenecek bazı tutarları belirleyen kalemlerdir. Dayanak kalemler, her türlü kalemden oluşabilir; örneğin, varlıklardan oluşan bir referans portföy, işletmenin net varlıkları ya da işletmenin net varlıklarından oluşan belirli bir alt kümeden oluşabilir. |
Ek B
Uygulama rehberi
Bu ek, TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri’nin ayrılmaz bir parçasıdır.
B1 Bu ek, aşağıdakiler konusunda rehberlik sağlar:
(a) Sigorta sözleşmesinin tanımı (bakınız: B2–B30 paragrafları),
(b) Sigorta sözleşmesinin bileşenlerine ayrıştırılması (bakınız: B31–B35 paragrafları),
(c) Ölçüm (bakınız: B36–B119 paragrafları),
(d) Sigorta hasılatı (bakınız: B120–B127 paragrafları),
(e) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri (bakınız: B128–B136 paragrafları) ve
(f) Ara dönem finansal tablolar (bakınız: B137 paragrafı).
Sigorta sözleşmesinin tanımı (Ek A)
B2 | Bu bölüm | Ek A’da belirtilen sigorta sözleşmesinin tanımı konusunda rehberlik sağlar. Tanım, aşağıdaki unsurları |
ele alır: | ||
(a) | Gelecekteki belirsiz olay (bakınız: B3–B5 paragrafları), | |
(b) | Ayni ödemeler (bakınız: B6 paragrafı), | |
(c) | Sigorta riski ile diğer riskler arasındaki ayrım (bakınız: B7–B16 paragrafları), | |
(d) | Önemli sigorta riski (bakınız: B17–B23 paragrafları), | |
(e) | Sigorta riski seviyesindeki değişiklikler (bakınız: B24–B25 paragrafları) ve | |
(f) | Sigorta sözleşmesi örnekleri (bakınız: B26–B30 paragrafları). |
Gelecekteki belirsiz olay
B3 Belirsizlik (veya risk) bir sigorta sözleşmesinin özüdür. Dolayısıyla, sigorta sözleşmesinin başlangıcında aşağıdakilerden en az biri belirsizdir:
(a) Sigorta konusu olayın gerçekleşme olasılığı,
(b) Sigorta konusu olayın ne zaman gerçekleşeceği veya
(c) Sigorta konusu olayın gerçekleşmesi halinde işletmenin, ne kadar ödeme yapmasının gerekeceği.
B4 Bazı sigorta sözleşmelerinde, sigorta konusu olay, sözleşmenin başlangıcından önce gerçekleşmiş bir olaydan kaynaklansa dahi, sözleşme süresi içerisinde bir zararın tespit edilmesidir. Diğer sigorta sözleşmelerinde, ortaya çıkan zarar, sözleşme süresinin sona ermesinden sonra tespit edilse dahi, sigorta konusu olay sözleşme süresi içerisinde gerçekleşen bir olaydır.
B5 Bazı sigorta sözleşmeleri, daha önce gerçekleşmiş ancak finansal etkisi hala belirsiz olan olaylara teminat sağlar. Bunun bir örneği, daha önce gerçekleşmiş olan bir olayın olumsuz bir biçimde gelişmesine karşı teminat sağlayan sigorta sözleşmesidir. Bu tür sözleşmelerde sigorta konusu olay, söz konusu hasarların nihai maliyetinin belirlenmesidir.
Ayni ödemeler
B6 Bazı sigorta sözleşmeleri, ödemelerin ayni olarak yapılmasını gerektirir veya buna izin verir. Bu tür durumlarda, sigorta konusu olaylara ilişkin olarak sigortalıyı tazmin etme yükümlülüğünü yerine getirmek için işletme, sigortalıya mal veya hizmet sağlar. Bunun bir örneği, işletmenin, çalınan bir nesne için sigortalının zararını tazmin etmek yerine, yenisini yerine koymasıdır. Diğer bir örnek, işletmenin sigorta sözleşmesi kapsamına giren tıbbi hizmetleri sağlamak için kendi hastanelerini ve sağlık personelini kullanmasıdır. Hasarlar ayni olarak ödense dahi, bu tür sözleşmeler sigorta sözleşmesidir. 8’inci paragrafta belirlenen şartları karşılayan sabit ücretli hizmet sözleşmeleri de sigorta sözleşmesidir, ancak işletme 8’inci paragraf uyarınca bu sözleşmeleri TFRS 17 veya TFRS 15 Müşteri Sözleşmelerinden Hasılat’ı uygulayarak muhasebeleştirmeyi tercih edebilir.
Sigorta riski ve diğer riskler arasındaki ayrım
B7 Sigorta sözleşmesinin tanımı, bir tarafın diğer taraftan önemli bir sigorta riskini kabul etmesini zorunlu kılar. TFRS 17, sigorta riskini “sözleşmenin hamilinden düzenleyene devredilen, finansal risk dışındaki risk” olarak tanımlar. Önemli bir sigorta riski olmaksızın, düzenleyeni finansal riske maruz bırakan bir sözleşme, sigorta sözleşmesi değildir.
B8 Ek A’daki finansal risk tanımı, finansal ve finansal olmayan değişkenlere atıfta bulunur. Sözleşmenin taraflarından birine özgü olmayan finansal olmayan, değişkenlerin örnekleri; belirli bir bölgedeki deprem zararları endeksi veya belirli bir şehirdeki sıcaklık değerleri endeksini içerir. Sözleşmenin taraflarından birine özgü olan finansal olmayan değişkenlerden kaynaklanan risk, örneğin söz konusu tarafın bir varlığına zarar veren veya o varlığı yok eden bir yangının meydana gelmesi veya gelmemesi, finansal risk kapsamına girmez. Ayrıca, gerçeğe uygun değerin finansal olmayan varlıkların piyasa fiyatlarındaki değişiklikleri (diğer bir ifadeyle, finansal bir değişken) ve bir sözleşme tarafının elde tuttuğu belirli bir finansal olmayan varlığın durumunu (diğer bir ifadeyle, finansal olmayan bir değişken) yansıtması durumunda, finansal olmayan bir varlığın gerçeğe uygun değerindeki değişim riski finansal risk değildir. Örneğin, sigortalının belirli bir araç için sahip olduğu sigortalanabilir mülkiyete ilişkin kalıntı değer garantisinin, güvence vereni aracın fiziksel durumundaki değişikliklere ilişkin riske maruz bırakması durumunda, bu risk finansal risk değil, sigorta riskidir
B9 Bazı sözleşmeler, düzenleyeni, önemli sigorta riskine ek olarak finansal riske maruz bırakır. Örneğin, birçok hayat sigortası sözleşmesi, sigortalılara, finansal risk yaratan asgari bir getiri oranını garanti eder ve aynı zamanda ölüm riski biçiminde sigorta riski yaratan, sigortalının hesap bakiyesini önemli ölçüde aşabilen, ölüm tazminatları taahhüt eder. Bu tür sözleşmeler sigorta sözleşmesidir.
B10 Bazı sözleşmelerde, sigorta konusu olay, bir fiyat endeksine bağlı bir tutarın ödenmesine neden olur. Bu tür sözleşmeler, sigorta konusu olaya bağlı ödemenin önemli olması kaydıyla, sigorta sözleşmesidir. Örneğin, bir geçim endeksine bağlı yaşam koşullu gelir sigortası sigorta riskini devreder, çünkü ödemeyi başlatan, gelecekteki belirsiz bir olaydır—yıllık gelir sigortasını alan kişinin hayatta kalması. Fiyat endeksine bağlantı, bir türev üründür, ancak endeksin geçerli olduğu ödemelerin sayısı yıllık gelir sigortalısının hayatta kalmasına bağlı olduğu için bir sigorta riskini de devreder. Ortaya çıkan sigorta riskinin devrinin önemli olması durumunda, türev ürün sigorta sözleşmesi tanımını karşılar ve bu durumda esas sözleşmeden ayrıştırılmaz (bakınız: paragraf 11(a)).
B11 Sigorta riski, işletmenin sigortalıdan aldığı risktir. Bu husus, işletmenin, sigortalının hâlihazırda maruz olduğu bir riski, sigortalıdan alması gerektiği anlamına gelir. Sözleşmenin, işletme veya sigortalı için yarattığı yeni bir risk, sigorta riski değildir.
B12 Sigorta sözleşmesi tanımı, sigortalı üzerindeki olumsuz bir etkinin varlığını ifade eder. Bu tanım, işletme tarafından yapılan ödemeyi, olumsuz olayın finansal etkisine eşit bir tutarla sınırlamaz. Örneğin, bu tanım, kullanılmış ve hasar görmüş bir varlığını yenisiyle değiştirmesine izin veren bir tutarı sigortalıya ödeyen, ‘eskisinin yerine yenisi’ teminatını içerir. Benzer şekilde, tanım, bir hayat sigortası sözleşmesi kapsamındaki ödemeyi, ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin uğradığı finansal zararla sınırlandırmadığı gibi, ölüm veya kaza nedeniyle oluşan zararın miktarını ölçmek için önceden belirlenen tutarların ödenmesini öngören sözleşmeleri de kapsam dışı bırakmaz.
B13 Bazı sözleşmeler, önceden tanımlanmış, gelecekteki belirsiz bir olayın gerçekleşmesi durumunda ödeme yapılmasını gerektirir, ancak ödemenin ön koşulu olarak sigortalı üzerinde olumsuz bir etkinin bulunmasını zorunlu kılmaz. Bu tür bir sözleşme, hamil bunu maruz kaldığı altta yatan bir riski azaltmak için kullansa dahi, sigorta sözleşmesi değildir. Örneğin, sözleşme hamilinin, işletmenin bir varlığına ilişkin nakit akışlarıyla ilişkilendirilen, altta yatan finansal ya da finansal olmayan bir değişkenden korunmak için bir türev ürün kullanması durumunda, ödeme, hamilin varlıktan doğan nakit akışlarındaki bir azalmadan olumsuz etkilenip etkilenmemesine bağlı olmadığı için, bu türev ürün bir sigorta sözleşmesi değildir. Sigorta sözleşmesi tanımı, ödeme için, sigortalı üzerinde olumsuz bir etkisinin bulunmasının sözleşmenin bir ön şartı olduğu gelecekteki belirsiz bir olayın varlığını ifade eder. Sözleşmenin ön şartı, işletmenin, olayın gerçekten olumsuz bir etkiye neden olup olmadığını araştırmasını gerektirmez, ancak işletmenin, olayın olumsuz bir etkiye neden olduğu konusunda tatmin olmaması durumunda ödeme yapmayı reddetmesine izin verir.
B14 İptal etme veya devamlılık riskinin (sözleşme fiyatlandırılırken sigortalının sözleşmeyi beklenenden daha erken veya daha geç iptal etme riski) sigortalıya yapılan ödemelerde neden olduğu değişkenliğin, sigortalıyı olumsuz etkileyen gelecekteki belirsiz olay şartına bağlı olmaması nedeniyle bu riskler sigorta riski değildir. Benzer şekilde, giderlerdeki beklenmeyen artış riski (diğer bir ifadeyle, sigorta konusu olaylarla ilişkili maliyetlerden ziyade bir sözleşme hizmetiyle ilişkili yönetim maliyetlerindeki beklenmeyen artış riski) sigortalıyı olumsuz etkilemediği için, gider riski sigorta riski değildir.
B15 Sonuç olarak, işletmeyi iptal etme riski, devamlılık riski veya gider riskine maruz bırakan bir sözleşme, işletmeyi aynı zamanda önemli bir sigorta riskine maruz bırakmadıkça, sigorta sözleşmesi değildir. Ancak işletme, sigorta dışı riskin bir kısmını başka bir tarafa devretmek için ikinci bir sözleşme kullanarak riskini azaltırsa, ikinci sözleşme diğer tarafı sigorta riskine maruz bırakır.
B16 İşletme, yalnızca sigortalıdan ayrı olması durumunda, sigortalıdan önemli sigorta riskini kabul edebilir. Ortak faydalı işletme söz konusu olduğunda, ortak faydalı işletme her bir sigortalıdan gelen riski kabul eder ve bu riski
havuzda toplar. Sigortalılar, işletmedeki kalıntı payı elde tuttukları için, havuza alınmış riske birlikte katlanmalarına rağmen, ortak faydalı işletme, riski almış olan ayrı bir işletmedir.
Önemli sigorta riski
B17 Bir sözleşme, yalnızca önemli bir sigorta riskini devretmesi halinde sigorta sözleşmesidir. B7-B16 paragrafları, sigorta riskini ele alır. B18–B23 paragrafları, sigorta riskinin önemli olup olmadığının değerlendirilmesini ele alır.
B18 Ticari özden yoksun (diğer bir ifadeyle, işlemin ekonomisi üzerinde fark edilebilir bir etkisi olmayan) senaryolar dışındaki herhangi bir senaryoda, yalnızca, sigorta konusu olayın, düzenleyenin önemli ilave tutarlar ödemesine neden olması durumunda, sigorta riski önemlidir. Ticari öze sahip herhangi bir senaryoda, sigorta konusu olayın, önemli ilave tutarların ödeneceği anlamına gelmesi durumunda, sigorta konusu olay, son derece ihtimal dışı olsa dahi veya şarta bağlı nakit akışlarının beklenen (diğer bir ifadeyle, olasılıklara göre ağırlıklandırılmış) bugünkü değeri, sigorta sözleşmesinden kalan nakit akışlarının beklenen bugünkü değerinin küçük bir oranını oluştursa dahi, önceki cümlede yer alan koşul karşılanabilir.
B19 Ayrıca, bir sözleşme, yalnızca düzenleyenin bugünkü değer esasına göre zarar olasılığına sahip olduğu, ticari özün bulunduğu bir senaryoda önemli bir sigorta riski devreder. Ancak, düzenleyeni önemli bir zarar ihtimaline maruz bırakmasa dahi bir reasürans sözleşmesinin, dayanak sigorta sözleşmelerinin yeniden sigorta edilen kısımlarıyla ilgili sigorta riskinin tamamına yakınını reasüröre devretmesi halinde önemli bir sigorta riski devrettiği kabul edilir.
B20 B18 paragrafında açıklanan ilave tutarlar, bugünkü değer esasına göre belirlenir. Bir sigorta sözleşmesinin, zamanlaması belirsiz bir olay gerçekleştiğinde ödeme yapılmasını öngörmesi ve ödemenin paranın zaman değerine göre düzeltilmemesi durumunda, ödemenin nominal değeri sabit olsa da bugünkü değerinin arttığı durumlar olabilir. Teminata ilişkin vade tarihi olmayan ve sigortalı öldüğünde sabit bir ölüm tazminatı sağlayan sigorta buna örnektir (genellikle sabit tutarlı yaşam boyu hayat sigortası olarak adlandırılır). Sigortalının öleceği kesindir, fakat ölüm tarihi belirsizdir. Bireysel bir sigortalı, beklenenden erken bir tarihte öldüğünde ödemeler yapılabilir. Bu ödemeler, paranın zaman değerine göre düzeltilmediğinden, sözleşme portföyünde genel bir zarar olmasa da önemli sigorta riski mevcut olabilir. Benzer şekilde, sigortalıya zamanında geri ödeme yapılmasını geciktiren sözleşme hükümleri, önemli sigorta riskini ortadan kaldırabilir. İşletme, ilave tutarların bugünkü değerinin belirlenmesinde 36’ncı paragrafta öngörülen iskonto oranlarını kullanır.
B21 B18 paragrafında açıklanan ilave tutarlar, sigorta konusu hiçbir olayın gerçekleşmemiş olması halinde (ticari özden yoksun durumlar hariç) ödenecek tutarları aşan tutarların bugünkü değerine atıfta bulunur. Söz konusu ilave tutarlar, hasar tespiti ve değerlendirme maliyetlerini kapsar, ancak aşağıdakileri kapsamaz:
(a) Sigortalıyı gelecekteki hizmetlere ilişkin ücretlendirme imkânının kaybedilmesi. Örneğin, yatırım bağlantılı bir hayat sigortası sözleşmesinde, sigortalının ölümü, işletmenin artık yatırım yönetimi hizmetleri verememesi ve bu hizmetler karşılığında ücret alamaması anlamına gelir. Bununla birlikte, işletmenin bu ekonomik kaybı sigorta riskinden kaynaklanmaz, yalnızca müşterek ortaklı fon yöneticisi olarak, bir müşterinin muhtemel ölümüne ilişkin sigorta riskini üstlenmez. Dolayısıyla, gelecekteki yatırım yönetimi ücretlerinin muhtemel kaybı, bir sözleşmeyle ne kadar sigorta riskinin devredildiğinin değerlendirilmesiyle ilgili değildir.
(b) İptal veya iştira ücretlerinden ölüm durumunda feragat edilmesi. Bu ücretler sözleşme tarafından yaratıldığı için, bunlardan feragat edilmesi, sigortalıyı önceden var olan bir risk için tazmin etmez. Dolayısıyla bunlar, sözleşmeyle ne kadar sigorta riskinin devredildiğinin değerlendirilmesiyle ilgili değildir.
(c) Sözleşme hamili açısından önemli bir zarara neden olmayan bir olaya bağlı olan ödeme. Örneğin, sigortalının 1 PB’lik1 önemsiz bir ekonomik zararına neden olan bir varlığın maddi hasara uğraması durumunda düzenleyenin, sigortalıya bir milyon PB ödeme yapmasını gerektiren bir sözleşme olduğunu düşünelim. Bu sözleşmede sigortalı, 1 PB kaybetme gibi önemsiz bir riski düzenleyene devreder. Aynı zamanda sözleşme, düzenleyenin, tanımlanmış olayın gerçekleşmesi durumunda 999.999 PB ödeme yapmasını gerektirecek sigorta dışı bir risk yaratır. Sigorta konusu olayın, sigortalı için önemli bir zarara neden olduğu bir durum söz konusu olmadığından düzenleyen, sigortalıdan önemli sigorta riski almaz ve bu sözleşme bir sigorta sözleşmesi niteliği taşımaz.
(d) Xxxxxxxx reasürans geri kazanımları. İşletme bunları ayrı bir şekilde muhasebeleştirir.
B22 İşletme, sigorta riskinin önemini her bir sözleşme için ayrı ayrı değerlendirir. Dolayısıyla, bir sözleşme portföyü ya da grubu için asgari düzeyde önemli zarar olasılığı mevcut olsa dahi sigorta riski önemli olabilir.
B23 B18–B22 paragraflarından anlaşıldığı üzere, bir sözleşmede ölüm tazminatının hayatta kalma halinde ödenecek tutarı aşması durumunda, ilave ölüm tazminatı önemsiz olmadıkça (sözleşme portföyünün tamamından ziyade sözleşmenin kendisine ilişkin olarak değerlendirilir) söz konusu sözleşme bir sigorta sözleşmesidir. B21(b) paragrafında belirtildiği gibi, iptal veya iştira ücretlerinden ölüm durumunda feragat edilmesi, bu feragatin sigortalıyı önceden var olan bir risk için tazmin etmemesi durumunda bu değerlendirmeye dahil değildir. Benzer
1 PB, para birimini ifade eder
şekilde, sigortalının hayatının geri kalanı için düzenli meblağlar ödeyen bir yıllık gelir sigorta sözleşmesi, yaşam koşullu ödemeler toplamı önemsiz olmadıkça, sigorta sözleşmesidir.
Sigorta riski seviyesindeki değişiklikler
B24 Bazı sözleşmelerde, sigorta riskinin düzenleyene devri belirli bir süre sonra gerçekleşir. Örneğin, tanımlanmış bir yatırım getirisi sağlayan ve sigortalıya opsiyonu kullandığı tarihte işletmenin yeni yıllık gelir sigortalılarına uyguladığıyla aynı oranlarda bir yaşam koşullu yıllık gelir sigortasını, yatırımın vadesindeki getirileri kullanarak satın alabileceği bir opsiyon içeren bir sözleşme olduğunu düşünelim. İşletme, yıllık gelir sigortasını, opsiyonun kullanıldığı tarihte işletmeye devredilecek olan sigorta riskini yansıtan bir esasa göre fiyatlandırmakta serbest olduğu için, bu tür bir sözleşme, sigorta riskini ancak o tarihten sonra düzenleyene devreder. Dolayısıyla, opsiyonun kullanılmasıyla ortaya çıkacak nakit akışları, sözleşme sınırı dışındadır ve opsiyon kullanılmadan önce sözleşme sınırı dahilinde sigorta nakit akışı bulunmaz. Bununla birlikte, sözleşmede yıllık gelir sigortası oranlarının (veya yıllık gelir sigortası oranlarının belirlenmesine ilişkin piyasa oranlarından başka bir esasın) belirtilmesi durumunda, sigortalı opsiyonu kullandığında düzenleyenin yıllık gelir sigortası oranlarının olumsuz olması riskine maruz kalması nedeniyle, sözleşme sigorta riskini düzenleyene devreder. Bu durumda, opsiyon kullanıldığında ortaya çıkacak nakit akışları, sözleşme sınırı dahilindedir.
B25 Sigorta sözleşmesi tanımını karşılayan bir sözleşme, 74-77 paragrafları uyarınca bir sözleşme değişikliği nedeniyle finansal tablo dışı bırakılmadıkça, tüm haklar ve yükümlülükler sona erinceye kadar (diğer bir ifadeyle, ifa edilinceye, iptal edilinceye veya ortadan kalkıncaya kadar) sigorta sözleşmesi olarak kalır.
Sigorta sözleşmesi örnekleri
B26 Aşağıdakiler, sigorta riski devrinin önemli olması durumunda sigorta sözleşmesi niteliği taşıyan sözleşmelere örnek olarak verilebilir:
(a) Hırsızlık ya da hasara karşı sigorta.
(b) Ürün sorumluluğu, mesleki sorumluluk, hukuki sorumluluk veya hukuki masraflara karşı sigorta.
(c) Hayat sigortası veya ön ödemeli cenaze planları (ölüm kesin olsa da, ölümün ne zaman gerçekleşeceği veya bazı hayat sigortası türlerinde, ölümün sigortanın teminat dönemi içinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değildir).
(d) Yaşam koşullu yıllık gelir sigortası ve emeklilik ödemeleri; diğer bir ifadeyle, yıllık gelir sigortalısı ya da emekliye, aksi takdirde kendisinin hayatta kalmasından olumsuz etkilenecek bir gelir seviyesi sağlamak amacıyla gelecekteki belirsiz olay için—yıllık gelir sigortalısı ya da emeklinin hayatta kalması—tazminat sağlayan sözleşmeler (İşverenin çalışan fayda planları ve emeklilik fayda yükümlülüklerinden kaynaklanan borçları, 7(b) paragrafı uyarınca, TFRS 17 kapsamı dışındadır).
(e) Maluliyet ve tıbbi masraflara karşı sigorta.
(f) Kefalet sigortası, suistimale karşı korumalı tahvil, kesin teminat mektupları ve geçici teminat mektupları; diğer bir ifadeyle, başka bir tarafın sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü, örneğin bir bina inşa etme yükümlülüğünü, yerine getirememesi durumunda, sigortalıyı tazmin eden sözleşmeler.
(g) Ürün garantileri. Bir üretici, aracı veya perakendeci tarafından satılan mallar için başka bir tarafça düzenlenen ürün garantileri, TFRS 17 kapsamındadır. Ancak, bir üretici, aracı veya perakendeci tarafından doğrudan düzenlenen garantiler, 7(a) paragrafı uyarınca TFRS 17 kapsamı dışındadır ve bunun yerine TFRS 15 veya TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar kapsamına girer.
(h) Tapu sigortası (arsa veya bina tapularında, sigorta sözleşmesi düzenlendiğinde belli olmayan kusurların tespit edilmesine karşı sigorta). Bu durumda, sigorta konusu olay tapudaki hatanın kendisi değil, tespit edilmesidir.
(i) Seyahat sigortası (sigortalıların seyahat öncesinde veya seyahat sırasında katlandığı zararların nakdi ya da ayni olarak tazmini).
(j) Belirli bir olayın poliçeyi düzenleyeni olumsuz etkilemesi durumunda, anapara, faiz veya her ikisinin azaltılmış ödemelerini sağlayan afet bonoları (belirlenmiş olay önemli sigorta riski yaratmadıkça; örneğin, olayın bir faiz oranındaki ya da döviz kurundaki bir değişiklik olması).
(k) Sözleşmenin bir tarafına özgü olan iklimsel, jeolojik veya diğer fiziki değişkenlerdeki değişmelere bağlı bir ödeme öngören sigorta swapları ve diğer sözleşmeler.
B27 Aşağıdakiler sigorta sözleşmesi niteliği taşımayan kalemlere örnek olarak verilebilir:
(a) Bir sigorta sözleşmesinin yasal şeklini taşıyan, ancak düzenleyene önemli sigorta riski devretmeyen yatırım sözleşmeleri. Örneğin, işletmenin önemli bir ölüm ya da hastalık riski altına girmediği hayat sigortası sözleşmeleri sigorta sözleşmesi değildir; bu tür sözleşmeler finansal araç veya hizmet
sözleşmeleridir—bakınız: B28 paragrafı. İsteğe bağlı katılım özelliği bulunan yatırım sözleşmeleri sigorta sözleşmesi tanımını karşılamaz; bununla birlikte, sigorta sözleşmesi de düzenleyen bir işletme tarafından düzenlenmeleri kaydıyla, 3(c) paragrafı uyarınca TFRS 17 kapsamındadırlar.
(b) Sigortanın yasal şeklini taşıyan, ancak, sigortalının gelecekte düzenleyene yapacağı ödemeleri sigortalanan zararların doğrudan sonucu olarak düzelten, iptal edilemeyen ve hukuken icra edilebilir mekanizmalar yoluyla önemli sigorta riskinin tamamını sigortalıya iade eden sözleşmeler. Bazı finansal reasürans sözleşmeleri veya önemli sigorta riskinin tamamını sigortalıya iade eden bazı sözleşme grupları örnek olarak verilebilir; bu tür sözleşmeler genellikle finansal araç veya hizmet sözleşmeleridir (bakınız: B28 paragrafı).
(c) Kendi kendini sigorta etme (diğer bir ifadeyle, sigorta ile teminat altına alınabilecek bir riskin elde tutulması). Bu tür durumlarda, başka bir tarafla anlaşma bulunmadığından sigorta sözleşmesi de yoktur. Dolayısıyla, işletmenin ana ortaklığına, bağlı ortaklığına veya gruptaki diğer bağlı ortaklıklara sigorta sözleşmesi düzenlemesi durumunda, başka bir tarafla yapılmış bir anlaşma olmadığından, konsolide finansal tablolarda herhangi bir sigorta sözleşmesi yer almaz. Ancak, düzenleyenin veya hamilin bireysel veya ayrı finansal tablolarında bir sigorta sözleşmesi yer alır.
(d) Gelecekteki belirlenmiş belirsiz bir olayın meydana gelmesi halinde ödeme öngören, ancak ödemenin sözleşmeye dayalı ön koşulu olarak, olayın sigortalıyı olumsuz etkilemesini şart koşmayan sözleşmeler (xxxxx sözleşmeleri gibi). Ancak bu, ölüm ya da kaza gibi belirlenmiş bir olayın neden olduğu zararı ölçmek için önceden belirlenmiş bir ödeme tanımlayan sözleşmeleri, sigorta sözleşmesi tanımı dışında bırakmaz (bakınız: paragraf B12).
(e) Bir tarafı finansal riske maruz bırakan, ancak sigorta riskine maruz bırakmayan türev ürünler; çünkü türev ürünler, söz konusu tarafın yalnızca, belirlenmiş faiz oranı, finansal araç fiyatı, emtia fiyatı, döviz kuru, fiyat veya oran endeksi, kredi derecesi veya kredi endeksi veya başka bir değişkenden (değişkenin finansal bir değişken olmaması halinde sözleşme taraflarından birine özgü olmaması şartıyla) bir veya daha fazlasındaki değişikliklere bağlı olarak ödeme yapmasını gerektirir (veya onlara ödemeyi alma hakkı verir).
(f) Borçlunun vadesi gelmiş ödemelerini yerine getirememesi durumunda hamil bir zarara uğramasa dahi ödeme yapılmasını gerektiren kredi teminatları; bu tür sözleşmeler TFRS 9 Finansal Araçlar uyarınca muhasebeleştirilir (bakınız: B29 paragrafı).
(g) Sözleşme taraflarından birine özgü olmayan, iklimsel, jeolojik veya diğer fiziki değişkenlerdeki değişmelere bağlı bir ödeme öngören sözleşmeler (genellikle iklime dayalı türev ürünler olarak nitelendirilir).
(h) Sözleşme taraflarından birine özgü olmayan, iklimsel, jeolojik veya diğer fiziki değişkenlerdeki değişmelere bağlı olarak anapara, faiz veya her ikisinin azaltılmış ödemelerini sağlayan sözleşmeler (genellikle afet poliçeleri olarak adlandırılır).
B28 İşletme, B27 paragrafında açıklanan sözleşmelere, TFRS 9 ve TFRS 15 gibi yürürlükteki diğer standartları uygular.
B29 B27(f) paragrafında belirtilen kredi teminatları ve kredi sigortası sözleşmeleri; garanti, bazı akreditif türleri, kredi temerrüt sözleşmesi ya da sigorta sözleşmesi gibi farklı yasal şekillere sahip olabilir. Bu sözleşmeler, borçlanma aracının başlangıç ya da yapılandırma şartları uyarınca belirli bir borçlunun, sigortalıya vadesi gelmiş ödemeleri yerine getirememesi nedeniyle hamilin katlandığı zararları tazmin etmek amacıyla, düzenleyenin hamile belirli miktarda ödeme yapmasını gerektirmesi durumunda sigorta sözleşmesi niteliği taşır. Ancak bu tür sigorta sözleşmeleri, düzenleyenin daha önce söz konusu sözleşmeleri sigorta sözleşmesi olarak dikkate aldığını açık bir biçimde beyan etmemiş olması ve sigorta sözleşmeleri için geçerli olan muhasebeleştirme yöntemini kullanmamış olması durumunda, TFRS 17’nin kapsamı dışındadır (bakınız: 7(e) paragrafı).
B30 Sigortalı, borçlunun vadesi gelmiş ödemeleri yerine getirememesi nedeniyle zarara uğramasa dahi ödeme yapılmasını öngören kredi teminatları ve kredi sigortası sözleşmeleri, önemli sigorta riski devretmedikleri için TFRS 17 kapsamı dışındadırlar. Bu tür sözleşmeler:
(a) Karşı tarafın, dayanak borçlanma aracını elde tutup tutmadığına bakılmaksızın veya
(b) Belirli bir borçlunun vadesi gelmiş ödemesini yerine getirememesinden ziyade kredi derecelendirmesi ya da kredi endeksinde meydana gelen değişikliğe ilişkin olarak,
ödeme öngören sözleşmeleri içerir.
Sigorta sözleşmesinin bileşenlerine ayrıştırılması (10–13 paragrafları)
Yatırım bileşenleri (11(b) paragrafı)
B31 11(b) paragrafı, işletmenin, farklı bir yatırım bileşenini esas sigorta sözleşmesinden ayrıştırmasını gerektirir. Bir yatırım bileşeni, yalnızca, aşağıdaki her iki şartın birden sağlanması halinde farklı niteliktedir:
(a) Yatırım bileşeni ile sigorta bileşeninin birbiriyle yüksek derecede ilişkili olmaması.
(b) Eşdeğer hükümlere sahip bir sözleşmenin, sigorta sözleşmeleri düzenleyen işletmeler veya diğer taraflarca, aynı piyasada veya aynı hukuki çevrede ayrı olarak satılması veya satılabilir olması. İşletme, bu belirlemeyi yaparken makul olarak ulaşılabilen tüm bilgileri dikkate alır. İşletmenin, bir yatırım bileşeninin ayrı olarak satılıp satılmadığını belirlerken kapsamlı bir araştırma yapması zorunlu değildir.
B32 Bir yatırım bileşeni ile sigorta bileşeni yalnızca aşağıdaki durumlarda birbiriyle yüksek derecede ilişkilidir:
(a) İşletmenin, bir bileşeni diğerini dikkate almadan ölçememesi. Dolayısıyla, bir bileşenin değerinin diğer bileşenin değerine göre değişkenlik göstermesi durumunda işletme, birleşik yatırım ve sigorta bileşenini muhasebeleştirmek için TFRS 17’yi uygular veya
(b) Sigortalının diğeri de bulunmadıkça bir bileşenden yararlanamaması. Dolayısıyla, sözleşmedeki bir bileşenin iptalinin veya vadesinin gelmesinin diğer bileşenin de iptaline ya da vadesinin gelmesine neden olması durumunda işletme, birleşik yatırım ve sigorta bileşenini muhasebeleştirmek için TFRS 17’yi uygular.
Farklı nitelikteki malların ve sigorta dışı hizmetlerin devrine ilişkin taahhütler (12’nci paragraf)
B33 12’nci paragraf, işletmenin, sigortalıya farklı nitelikteki mal veya sigorta dışı hizmetleri sağlamaya yönelik taahhütlerini sigorta sözleşmesinden ayrıştırmasını gerektirir. Bir sözleşmeyi ifa etmek için yürütmesi gereken faaliyetler gerçekleştikçe sigortalıya bir mal veya hizmet aktarmadığı sürece işletme, ayrıştırma açısından bu faaliyetleri dikkate almaz. Örneğin işletmenin, bir sözleşme düzenlemek için çeşitli idari görevleri yerine getirmesi gerekebilir. Bu görevlerin yerine getirilmesi, görevler yerine getirildikçe sigortalıya bir hizmet aktarımı yapmaz.
B34 Sigortalının bir mal veya sigorta dışı hizmetten tek başına veya kullanıma hazır diğer kaynaklarla birlikte faydalanabilmesi durumunda, sigortalıya taahhüt edilen söz konusu mal veya hizmet farklı niteliktedir. Kullanıma hazır kaynaklar, ayrı olarak satılan (işletme veya başka bir işletme tarafından) mal veya hizmetler ya da sigortalının (işletmeden ya da başka işlem veya olaylardan) halihazırda elde etmiş olduğu kaynaklardır.
B35 Sigortalıya taahhüt edilen mal ya da sigorta dışı hizmet, aşağıdaki durumlarda farklı nitelikte değildir:
(a) Mal veya hizmetle ilgili nakit akışı ve risklerin, sözleşmedeki sigorta bileşenleriyle ilgili nakit akışı ve risklerle yüksek derecede ilişkili olması ve
(b) İşletmenin, mal ya da sigorta dışı hizmeti, sigorta bileşenleriyle bütünleştirmesine ilişkin önemli bir hizmet sunması.
Ölçüm (29–71 paragrafları)
Gelecekteki nakit akışlarının tahmini (33–35 paragrafları)
B36 Bu bölüm, aşağıdaki hususları düzenler:
(a) Aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen tüm makul ve desteklenebilir bilgilerin tarafsız bir biçimde kullanılması (bakınız: B37–B41 paragrafları),
(b) Piyasa değişkenleri ve piyasa dışı değişkenler (bakınız: B42–B53 paragrafları),
(c) Güncel tahminlerin kullanılması (bakınız: B54–B60 paragrafları) ve
(d) Sözleşme sınırı içinde kalan nakit akışları (bakınız: B61–B71 paragrafları).
Aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen tüm makul ve desteklenebilir bilgilerin tarafsız bir biçimde kullanılması (33(a) paragrafı)
B37 Gelecekteki nakit akışlarının tahmin edilmesindeki amaç; aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan, raporlama tarihinde elde edilebilen tüm makul ve desteklenebilir bilgileri dikkate alarak, muhtemel tüm sonuç aralığının beklenen değerini veya olasılıklara göre ağırlıklandırılmış ortalamasını belirlemektir. Aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan, raporlama tarihinde elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgiler; geçmiş olaylar ve güncel koşullar hakkındaki bilgiler ile gelecekteki koşullara ilişkin tahminleri içerir (bakınız: B41 paragrafı). İşletmenin kendi bilgi sistemlerinden elde edebildiği bilgiler aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen bilgiler olarak kabul edilir.
B38 Nakit akışlarının tahmini için başlangıç noktası, muhtemel tüm sonuçları yansıtan bir dizi senaryodur. Her bir senaryo, belli bir sonuca ilişkin nakit akışlarının tutarı ve zamanlaması ile söz konusu sonucun tahmini olasılığını belirler. Beklenen bugünkü değeri elde etmek için, her bir durumdaki nakit akışları, söz konusu sonucun tahmini olasılığına göre iskonto edilir ve ağırlıklandırılır. Sonuç olarak amaç, gelecekteki nakit akışlarına ilişkin en muhtemel sonucu ya da olma ihtimali olmama ihtimalinden daha yüksek olan sonucu geliştirmek değildir.
B39 Muhtemel tüm sonuç aralığının dikkate alınmasındaki amaç, olası bütün senaryoları belirlemek yerine, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgilerin tamamını tarafsız bir biçimde kapsama dahil etmektir. Uygulamada, ortalama belirlenirken, ortaya çıkan tahminin, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgilerin tamamının dikkate alınmasındaki ölçüm amacıyla tutarlı olması durumunda, açık senaryolar geliştirmek gerekli değildir. Örneğin, sonuçların olasılık dağılımının, az sayıda değişkenle tamamen tanımlanabilecek bir olasılık dağılımıyla geniş ölçüde tutarlı olduğunun değerlendirilmesi durumunda, az sayıda değişkeni tahmin etmek yeterli olacaktır. Benzer şekilde, bazı durumlarda, nispeten basit bir modelleme, çok sayıda ayrıntılı simülasyona gerek duyulmadan, kabul edilebilir bir kesinlik aralığında bir cevap verebilir. Ancak, bazı durumlarda, nakit akışlarına, altta yatan karmaşık faktörler yön verebilir ve nakit akışları ekonomik koşullardaki değişimlere doğrusal olmayan bir biçimde tepki verebilir. Bu durum, örneğin, nakit akışlarının birbiriyle ilişkili, zımni ya da açık bir dizi seçeneği yansıtması halinde meydana gelebilir. Bu tür durumlarda, ölçüm amacına ulaşmak için daha gelişmiş stokastik modelleme gerekebilir.
B40 Geliştirilen senaryolar, mevcut sözleşmeler kapsamındaki katastrofik zararların olasılığına ilişkin tarafsız tahminler içerir. Bu senaryolara gelecekteki muhtemel sözleşmeler kapsamındaki muhtemel hasarlar dahil edilmez.
B41 İşletme, mevcut sözleşmeler kapsamında, gelecekteki ödemelerin olasılığını ve tutarını, aşağıdakiler dahil olmak üzere, elde edilen bilgilere bağlı olarak tahmin eder:
(a) Sigortalılar tarafından hâlihazırda bildirilmiş olan hasarlarla ilgili bilgiler.
(b) Sigorta sözleşmelerinin bilinen ya da tahmin edilen özellikleriyle ilgili diğer bilgiler.
(c) Gerektiğinde diğer kaynaklardan elde edilen geçmiş verilerle desteklenen, işletmenin kendi tecrübesiyle ilgili geçmiş veriler. Geçmiş veriler, örneğin aşağıdaki durumlarda, mevcut koşulları yansıtacak şekilde düzeltilir:
(i) Sigortalı nüfusun özelliklerinin, geçmiş verilerin dayanağı olarak kullanılan nüfusun özelliklerinden farklılaşması (ya da örneğin, ters seçim nedeniyle farklılaşacak olması),
(ii) Tarihsel eğilimlerin devam etmeyeceğine, yeni eğilimlerin ortaya çıkacağına ya da ekonomik, demografik ve diğer değişikliklerin mevcut sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan nakit akışlarını etkileyebileceğine dair göstergelerin bulunması veya
(iii) Sigortalama süreçleri ve hasar yönetim süreçleri gibi kalemlerde, geçmiş verilerin sigorta sözleşmeleriyle olan ilişkisini etkileyebilecek değişiklikler olması.
(d) Mevcut olması durumunda, afet bonoları ve (varsa) iklime dayalı türev ürünler gibi benzer riskler için teminat sağlayan reasürans sözleşmeleri ve diğer finansal araçlarla ilgili güncel fiyat bilgisi ile sigorta sözleşmesi devirleri için yakın tarihli piyasa fiyatları. Bu bilgiler, söz konusu reasürans sözleşmelerinden veya diğer finansal araçlardan kaynaklanan nakit akışlarıyla işletmenin sigortalı ile arasındaki dayanak sözleşmeleri ifa ettikçe ortaya çıkacak nakit akışları arasındaki farkı yansıtacak şekilde düzeltilir.
Piyasa değişkenleri ve piyasa dışı değişkenler
B42 TFRS 17 iki tür değişken tanımlar:
(a) Piyasa değişkenleri—piyasalarda gözlemlenebilen veya doğrudan piyasalardan elde edilebilen değişkenler (örneğin, faiz oranları ve borsada işlem gören menkul kıymetlerin fiyatları) ve
(b) Piyasa dışı değişkenler—diğer tüm değişkenler (örneğin, sigorta hasarlarının ve ölüm oranının sıklığı ve ağırlığı).
B43 Piyasa değişkenleri genellikle finansal riske yol açar (örneğin, gözlemlenebilir faiz oranları) ve piyasa dışı değişkenler genellikle finansal olmayan riske yol açar (örneğin, ölüm oranları). Ancak, durum her zaman böyle olmayacaktır. Örneğin, piyasalarda gözlemlenemeyen veya doğrudan piyasalardan elde edilemeyen değişkenlere ilişkin finansal risklerle ilgili varsayımlar mevcut olabilir (örneğin, piyasalarda gözlemlenemeyen veya doğrudan piyasalardan elde edilemeyen faiz oranları).
Piyasa değişkenleri (33(b) paragrafı)
B44 Piyasa değişkenlerine ilişkin tahminler, ölçüm tarihindeki gözlemlenebilir piyasa fiyatlarıyla tutarlı olmalıdır. İşletme, gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviyeye çıkarır ve TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü’nün 79’uncu paragrafında açıklanan durumlar dışında, kendi tahminlerini gözlemlenebilir piyasa verilerinin yerine koymaz. TFRS 13 ile tutarlı olarak, değişkenlerin türetilmesi gerektiğinde (örneğin, gözlemlenebilir piyasa değişkenlerinin mevcut olmaması nedeniyle), bunlar gözlemlenebilir piyasa değişkenleriyle mümkün olduğunca tutarlı olmalıdır.
B45 Piyasa fiyatları, gelecekteki muhtemel sonuçlara ilişkin çeşitli görüşleri bir araya getirir ve piyasa katılımcılarının risk tercihlerini de yansıtır. Dolayısıyla bunlar, gelecekteki sonuçlara ilişkin bir tahmin değildir. Gerçekleşen sonucun önceki piyasa fiyatından farklılık göstermesi, piyasa fiyatının ‘yanlış’ olduğu anlamına gelmez.
B46 Piyasa değişkenlerinin önemli bir uygulaması, temsili varlık ya da temsili varlık portföyü kavramıdır. Bir temsili varlık, tüm senaryolarda, nakit akışları; tutar, zamanlama ve belirsizlik açısından bir sigorta sözleşmeleri grubunun sözleşmeye dayalı nakit akışlarıyla tam olarak eşleşen bir varlıktır. Bazı durumlarda, temsili varlık, bir sigorta sözleşmeleri grubundan kaynaklanan nakit akışlarından bazıları için mevcut olabilir. Söz konusu varlığın gerçeğe uygun değeri, varlıktan kaynaklanan nakit akışlarının beklenen bugünkü değerini ve bu nakit akışlarıyla ilişkili riski yansıtır. Bir sigorta sözleşmeleri grubundan kaynaklanan nakit akışlarından bazıları için bir temsili varlık portföyünün mevcut olması durumunda işletme, ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını ölçmek için, nakit akışlarını ve iskonto oranını açık bir biçimde tahmin etmek yerine, söz konusu varlıkların gerçeğe uygun değerini kullanabilir.
B47 TFRS 17 işletmenin temsili portföy yöntemini kullanmasını zorunlu kılmaz. Ancak, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan nakit akışlarından bazıları için temsili varlık veya portföyün mevcut olması ve işletmenin farklı bir yöntem kullanmayı tercih etmesi durumunda işletme, temsili portföy yönteminin, söz konusu nakit akışlarının önemli derecede farklı bir ölçümüne neden olmasının muhtemel olmayacağına karar verir.
B48 Varlık getirilerine bağlı olarak değişkenlik gösteren nakit akışları ile diğer nakit akışları arasında önemli bir bağımlılığın bulunması durumunda, temsili portföy yöntemi dışındaki yöntemler, stokastik modelleme yöntemi gibi, daha sağlam veya uygulaması daha kolay olabilir. Belirli durumlarda, gözlemlenebilir piyasa değişkenleriyle tutarlılık amacını en iyi karşılayan yöntemin belirlenmesi için muhakeme gerekir. Kullanılan yöntem, özellikle sigorta sözleşmelerinin içerdiği her tür opsiyon ve garantilerin, bu tür opsiyon ve garantilere ilişkin (varsa) gözlemlenebilir piyasa fiyatlarıyla tutarlı bir şekilde ölçülmesini sağlamaktadır.
Piyasa dışı değişkenler
B49 Piyasa dışı değişkenlere ilişkin tahminler, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir dış ve iç kanıtların her ikisini de yansıtır.
B50 Koşullara bağlı olarak, piyasa dışı dış veriler (örneğin, ulusal ölüm istatistikleri), iç verilere (örneğin, işletme içinde geliştirilen ölüm istatistikleri) göre daha az ya da daha fazla ilişkili olabilir. Örneğin, hayat sigortası sözleşmeleri düzenleyen bir işletme, sigorta sözleşmeleriyle ilgili ölüm senaryolarının olasılıklarına ilişkin tarafsız tahminler geliştirirken, yalnızca ulusal ölüm istatistiklerine güvenmez, aynı zamanda aşırı maliyet veya çabaya katlanmadan ulaşabildiği diğer tüm makul ve desteklenebilir dış ve iç bilgi kaynaklarını dikkate alır. Söz konusu olasılıkları geliştirirken işletme, daha ikna edici olan bilgilere daha fazla ağırlık verir. Örneğin:
(a) Ulusal verilerin sigortalı nüfusu temsil etmeyen daha geniş bir nüfustan elde edilmesi durumunda, iç ölüm istatistikleri ulusal ölüm verilerinden daha ikna edici olabilir. Bunun nedeni örneğin, sigortalı nüfusun demografik özelliklerinin ulusal nüfustan önemli ölçüde farklılık göstermesi olabilir; diğer bir ifadeyle işletmenin, iç verilere daha fazla, ulusal istatistiklere daha az ağırlık vermesi gerekebilir.
(b) Buna karşılık, iç istatistiklerin, ulusal nüfusun özelliklerine yakın özelliklere sahip olduğuna inanılan küçük bir nüfustan elde edilmesi ve ulusal istatistiklerin güncel olması durumunda işletme, ulusal istatistiklere daha fazla ağırlık verir.
B51 Piyasa dışı değişkenlere ilişkin olasılık tahminleri, gözlemlenebilir piyasa değişkenleriyle çelişmez. Örneğin, gelecekteki enflasyon oranı senaryolarının olasılık tahminleri, piyasa faiz oranlarından zımni olarak anlaşılan olasılıklarla mümkün olduğunca tutarlı olmalıdır.
B52 Bazı durumlarda işletme, piyasa değişkenlerinin, piyasa dışı değişkenlerden bağımsız olarak değişkenlik gösterdiği sonucuna varabilir. Bu durumda işletme, her bir senaryoda piyasa değişkenine ilişkin aynı gözlemlenen değeri kullanarak piyasa dışı değişkenlere ilişkin sonuç aralığını yansıtan senaryoları dikkate alır.
B53 Diğer durumlarda, piyasa değişkenleri ve piyasa dışı değişkenler birbiriyle ilişkili olabilir. Örneğin, iptal oranlarının (piyasa dışı değişken) faiz oranlarıyla (piyasa değişkeni) ilişkili olduğuna dair kanıtlar mevcut olabilir. Benzer şekilde, konut ya da araç sigortalarındaki hasar düzeyleriyle, ekonomik döngüler ve dolayısıyla faiz oranları ve gider tutarları arasında ilişki olduğuna dair kanıtlar mevcut olabilir. İşletme, senaryolara ilişkin olasılıkların ve piyasa değişkenleriyle ilgili finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmelerinin, söz konusu piyasa değişkenlerine bağlı gözlemlenen piyasa fiyatlarıyla tutarlı olmasını sağlar.
Güncel tahminlerin kullanılması (33(c) paragrafı)
B54 İşletme, her bir nakit akış senaryosunu ve senaryonun olasılığını tahmin ederken, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgilerin tamamını kullanır. İşletme, önceki raporlama dönemi sonunda yaptığı tahminleri gözden geçirir ve günceller. İşletme, bunu yaparken, aşağıdaki hususları dikkate alır:
(a) Güncellenen tahminlerin, raporlama dönemi sonundaki koşulları güvenilir biçimde yansıtıp yansıtmadığı.
(b) Tahminlerdeki değişikliklerin, dönem içinde koşullarda meydana gelen değişiklikleri güvenilir biçimde yansıtıp yansıtmadığı. Örneğin, tahminlerin, dönem başında makul bir aralığın bir ucunda olduğunu varsayalım. Koşullar değişmemişse tahminleri, dönem sonunda, aralığın diğer ucuna taşımak, dönem boyunca olanları güvenilir biçimde yansıtmayacaktır. Koşullar değişmediği halde, en son tahminlerinin, önceki tahminlerinden farklı olması durumunda işletme, her bir senaryoyla ilişkilendirilen yeni olasılıkların haklı bir gerekçesinin olup olmadığını değerlendirir. Söz konusu olasılıklara ilişkin tahminlerini güncellerken işletme, daha ikna edici kanıtlara daha fazla ağırlık vermek üzere, önceki tahminlerini destekleyen kanıtları ve yeni elde edilen tüm kanıtları dikkate alır.
B55 Her bir senaryoyla ilişkilendirilen olasılık, raporlama dönemi sonundaki koşulları yansıtır. Sonuç olarak, TMS 10 Raporlama Döneminden Sonraki Olaylar uyarınca, raporlama dönemi sonundan sonra meydana gelen ve raporlama dönemi sonunda mevcut olan bir belirsizliği gideren bir olay, o tarihte mevcut olan koşullara ilişkin kanıt sağlamaz. Örneğin, bir sigorta sözleşmesinin kalan altı aylık süresi içinde, büyük bir fırtına çıkacağına dair raporlama dönemi sonunda %20’lik bir olasılık olabilir. Raporlama döneminden sonra ancak finansal tabloların yayımlanması için onaylanmasından önce büyük bir fırtına çıkar. Sözleşme kapsamındaki sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, ilgili geçmiş dönemden sonra öğrenilmiş olan bilgilerle meydana geldiği bilinen fırtınayı yansıtmaz. Bunun yerine, ölçüme dahil edilen nakit akışları, raporlama dönemi sonunda belli olan yüzde 20 olasılığı içerir (TMS 10 uyarınca, raporlama dönemi sonundan sonra düzeltme gerektirmeyen bir olayın meydana geldiğine dair bir açıklama ile).
B56 Beklenen nakit akışlarına ilişkin güncel tahminlerin en son deneyimle aynı olması gerekli değildir. Örneğin, raporlama döneminde tecrübe edilen ölüm oranının, bir önceki gerçekleşen ölüm oranı tecrübesinden ve bir önceki ölüm oranı beklentisinden yüzde 20 daha kötü olduğunu varsayalım. Tecrübede meydana gelen ani değişikliğe, aşağıdakiler dahil olmak üzere çeşitli faktörler neden olabilir:
(a) Ölüm oranındaki kalıcı değişiklikler,
(b) Sigortalı nüfusun özelliklerindeki değişiklikler (örneğin, sigorta etme veya dağılımda meydana gelen değişiklikler veya sağlık durumları alışılmadık biçimde iyi olan sigortalıların seçimlik iptalleri),
(c) Rastgele dalgalanmalar veya
(d) Tanımlanabilir, tekrarlanmayan nedenler.
B57 İşletme, tecrübede meydana gelen değişikliğin nedenlerini araştırır ve en son tecrübe, önceki tecrübe ve diğer bilgiler ışığında yeni nakit akışı ve olasılık tahminleri geliştirir. B56 paragrafındaki örneğin sonucu genellikle, yüzde 20 kadar olmamakla birlikte, ölüm tazminatının beklenen bugünkü değerinin değişmesidir. B56 paragrafındaki örnekte, ölüm oranlarının, devam etmesi beklenen nedenlerden dolayı önceki tahminlerden önemli ölçüde yüksek olmaya devam etmesi durumunda, yüksek ölüm oranı senaryolarıyla ilişkilendirilen tahmini olasılık artacaktır.
B58 Piyasa dışı değişkenlere ilişkin tahminler, sigorta konusu olayların mevcut seviyesi hakkındaki bilgileri ve eğilimler hakkındaki bilgileri içerir. Örneğin, ölüm oranları, pek çok ülkede uzun dönemler boyunca sürekli olarak azalmıştır. Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının belirlenmesi, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgilerin tamamı dikkate alınarak, muhtemel eğilim senaryolarından her biriyle ilişkilendirilen olasılıkları yansıtır.
B59 Benzer şekilde, bir sigorta sözleşmeleri grubuna dağıtılan nakit akışlarının enflasyona duyarlı olması durumunda, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının belirlenmesi, gelecekteki muhtemel enflasyon oranlarına ilişkin güncel tahminleri yansıtır. Enflasyon oranlarının faiz oranlarıyla ilişkili olması muhtemel olduğu için, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının ölçümü, her bir enflasyon senaryosuna ilişkin olasılıkları, iskonto oranının tahmin edilmesinde kullanılan piyasa faiz oranlarından zımni olarak anlaşılan olasılıklarla tutarlı bir biçimde yansıtır (bakınız: B51 paragrafı).
B60 İşletme, nakit akışlarını tahmin ederken, bu nakit akışlarını etkileyebilecek gelecekteki olaylara ilişkin güncel beklentileri dikkate alır. İşletme, gelecekteki söz konusu olayları yansıtan nakit akışı senaryoları ve her bir senaryonun olasılığına ilişkin tarafsız tahminler geliştirir. Ancak işletme, mevcut yükümlülüğü değiştiren ya da ortadan kaldıran ya da mevcut sigorta sözleşmesi kapsamında yeni yükümlülükler yaratan gelecekteki mevzuat değişikliklerine ilişkin güncel beklentileri, mevzuat değişikliği yürürlüğe girene kadar dikkate almaz.
Sözleşme sınırı içinde kalan nakit akışları (34’üncü paragraf)
B61 Bir senaryodaki nakit akışlarına ilişkin tahminler, mevcut bir sözleşmenin sınırı içinde kalan tüm nakit akışlarını içerir, bunun dışındaki nakit akışlarını içermez. İşletme, mevcut bir sözleşmenin sınırını belirlerken 2’nci paragrafı uygular.
B62 Birçok sigorta sözleşmesi, sigortalıların alacağı tutarların miktarını, zamanlamasını veya yapısını değiştiren işlemler yapmasını sağlayan özelliklere sahiptir. Bu tür özellikler, yenileme opsiyonları, iştira opsiyonları, dönüştürme opsiyonları ve sözleşme kapsamında fayda sağlanırken prim ödemeyi durdurma opsiyonlarını içerir. Bir sigorta sözleşmeleri grubunun ölçümü, beklenen değer esasına göre, gruptaki sigortalıların eldeki opsiyonları nasıl kullanacağına dair güncel işletme tahminlerini yansıtır ve finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, sigortalıların gerçekleşen davranışının beklenen davranıştan nasıl farklılaşabildiğine dair güncel işletme tahminlerini yansıtır. Beklenen değerin belirlenmesine ilişkin bu hüküm, bir grup içindeki sözleşmelerin sayısından bağımsız olarak, örneğin grup tek bir sözleşmeden oluşsa dahi uygulanır. Dolayısıyla, bir sigorta sözleşmeleri grubunun ölçümünde;
(a) Bazı sigortalıların sözleşmelerini iştira etmeyeceklerine ilişkin bir olasılık olması durumunda, sigortalıların %100 olasılıkla sözleşmelerini iştira edecekleri veya
(b) Bazı sigortalıların sözleşmelerine devam etmeyeceklerine ilişkin bir olasılık olması durumunda, sigortalıların %100 olasılıkla sözleşmelerine devam edecekleri
kabul edilmez.
B63 Bir sigorta sözleşmesini düzenleyenin, sözleşme tarafından, yenilemeye ya da aksi halde sözleşmeyi sürdürmeye zorunlu tutulması durumunda sözleşmeyi düzenleyen, yenilenen sözleşmeden kaynaklanan primler ve ilgili nakit akışlarının başlangıçtaki sözleşmenin sınırı içinde olup olmadığını değerlendirmek için 34’üncü paragrafı uygular.
B64 34’üncü paragraf, işletmenin, gelecekteki bir tarihte (yenileme tarihi), bu tarihten itibaren sözleşmedeki riskleri tam olarak yansıtan bir fiyat belirleme imkânına atıfta bulunur. İşletme, o tarihte düzenlenecek ve mevcut sözleşme ile aynı özelliklere sahip yeni bir sözleşme için belirleyeceği fiyatla aynı fiyatı belirlemesine engel olan kısıtlayıcı bir etmen olmaması veya faydaları talep edeceği fiyatla tutarlı şekilde değiştirebilmesi durumunda bu imkâna sahiptir. Benzer şekilde, her bir bireysel sigortalı için belirlenecek fiyat, bizzat o sigortalıyla ilgili risklerdeki değişimi yansıtmasa dahi, mevcut bir sözleşmeyi, bir sigorta sözleşmeleri portföyü risklerindeki genel değişimleri yansıtacak şekilde yeniden fiyatlandırabilmesi durumunda işletme, fiyat belirleme imkânına sahiptir. İşletme, sözleşme veya portföydeki riskleri tam olarak yansıtan bir fiyat belirleme imkânına sahip olup olmadığını değerlendirirken, kalan teminat için, yenileme tarihinde eşdeğer koşullara sahip sözleşmeler düzenlerken dikkate alacağı tüm riskleri dikkate alır. İşletme, raporlama döneminin sonunda, gelecekteki nakit akışı tahminlerini belirlerken, bir sigorta sözleşmesinin sınırını, işletmenin asli hak ve yükümlülükleriyle ilgili koşullarda yaşanan değişikliklerin etkisini içerecek şekilde yeniden değerlendirir.
B65 Bir sigorta sözleşmesinin sınırı içinde kalan nakit akışları, doğrudan sözleşmenin ifasıyla ilgili olan nakit akışlarıdır; buna işletmenin tutar ve zamanlaması hakkında takdir yetkisine sahip olduğu nakit akışları da dahildir. Sözleşme sınırı içinde kalan nakit akışları aşağıdakileri içerir:
(a) Sigortalıdan alınan primler (prim düzeltmeleri ve taksitli primler dahil) ve bu primlerden kaynaklanan ilave nakit akışları.
(b) Sigortalıya (veya sigortalı adına) yapılan ödemeler; bunlara halihazırda raporlanmış ancak ödemesi henüz yapılmamış hasarlar (diğer bir ifadeyle raporlanmış hasarlar), meydana gelmiş olaylara ilişkin henüz raporlanmamış hasarlar ve işletmenin asli bir yükümlülük sahibi olduğu gelecekteki tüm hasarlar dahildir (bakınız: 34’üncü paragraf).
(c) Sigortalıya (veya sigortalı adına) yapılan, dayanak kalemlerin getirisine bağlı olarak değişkenlik gösteren ödemeler.
(d) Sigortalıya (veya sigortalı adına) yapılan, türev ürünlerden kaynaklanan ödemeler; örneğin, opsiyon ve garantilerin sigorta sözleşmesinden ayrıştırılmamış olması durumunda sözleşmede saklı olan bu opsiyon ve garantiler (bakınız: 11(a) paragrafı).
(e) Sözleşmenin ait olduğu portföyle ilişkilendirilebilen, sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarının dağıtımı.
(f) Hasar tazmin maliyetleri (diğer bir ifadeyle, hukuki ücretler ve hasar tespit görevlisi ücretleri ile hasarların araştırılması ve hasar ödemelerini işleme alma konusundaki iç maliyetler dahil işletmenin mevcut sigorta sözleşmeleri kapsamında hasarları araştırırken, işleme alırken ve çözümlerken katlanacağı maliyetler).
(g) İşletmenin ayni olarak ödenen, sözleşmeye dayalı faydaları sağlarken katlandığı maliyetler.
(h) Örneğin prim faturalandırma ve tazmin politikasındaki değişikliklere ilişkin maliyetler gibi poliçe yönetimi ve sürdürme maliyetleri (örneğin; dönüştürmeler ve yenilemeler). Bu tür maliyetler, belirli bir sigortalının, sigorta sözleşmesi sınırı içinde kalan primleri ödemeye devam etmesi halinde, aracılara ödenmesi beklenen tekrarlayan komisyonları da içerir.
(i) Doğrudan mevcut sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan veya makul ve tutarlı bir esasa göre mevcut sözleşmelerle ilişkilendirilebilen işleme dayalı vergiler (prim vergileri, katma değer vergileri ile mal ve hizmet vergileri gibi) ve vergi benzeri yükümlülükler (itfaiye hizmeti harçları ve garanti fonu vergileri gibi).
(j) Sigortalının üstlendiği vergi yükümlülüklerini karşılamak için sigorta eden tarafından güven kapasitesi erçevesinde yapılan ödemeler ve ilgili tahsilatlar.
(k) Mevcut sigorta sözleşmeleri tarafından teminat sağlanan gelecekteki hasarların geri kazanımlarından muhtemel nakit girişleri (sovtaj ve hakların devri gibi) ve ayrı varlıklar olarak finansal tablolara alınma kıstasını karşılamadıkları ölçüde, geçmiş hasarların geri kazanımlarından muhtemel nakit girişleri.
(l) Doğrudan sigorta sözleşmelerinin ifasıyla ilişkilendirilebilen sabit ve değişken genel giderlerin dağıtımı (muhasebe, insan kaynakları, bilgi teknolojileri ve destek, bina amortismanı, kira ile bakım ve yardımcı hizmet maliyetleri gibi). Bu tür genel giderler, sistematik ve rasyonel yöntemler kullanılarak ve benzer özelliklere sahip tüm maliyetlere tutarlı bir biçimde uygulanarak sözleşme gruplarına dağıtılır.
(m) Sözleşme hükümleri kapsamında özellikle sigortalıdan talep edilebilecek diğer maliyetler.
B66 İşletmenin mevcut bir sigorta sözleşmesini ifa ederken ortaya çıkacak nakit akışlarının tahminine aşağıdaki nakit akışları dahil edilmez:
(a) Yatırım getirileri. Yatırımlar, ayrı olarak muhasebeleştirilir, ölçülür ve sunulur.
(b) Elde tutulan reasürans sözleşmeleri kapsamında oluşan nakit akışları (ödemeler veya tahsilatlar). Elde tutulan reasürans sözleşmeleri, ayrı olarak muhasebeleştirilir, ölçülür ve sunulur.
(c) Gelecekteki sigorta sözleşmelerinden kaynaklanabilecek nakit akışları, diğer bir ifadeyle mevcut sözleşmelerin sınırı dışında kalan nakit akışları (bakınız: 34–35 paragrafları).
(d) Sözleşmenin dahil olduğu sigorta sözleşmeleri portföyüyle doğrudan ilişkilendirilemeyen maliyetlerle ilgili nakit akışları, örneğin bazı ürün geliştirme ve eğitim maliyetleri. Bu tür maliyetler, katlanıldığında kâr veya zarara yansıtılır.
(e) Sözleşmeyi ifa etmek için kullanılan emek veya diğer kaynakların normalin üztünde boşa harcanmasından kaynaklanan nakit akışları. Bu tür maliyetler, katlanıldığında kâr veya zarara yansıtılır.
(f) Sigortacının güven kapasitesi çerçevesinde ödemediği veya tahsil etmediği gelir vergisi ödemeleri ve tahsilatları. Bu tür ödeme ve tahsilatlar, TMS 12 Gelir Vergileri uyarınca ayrı olarak muhasebeleştirilir, ölçülür ve sunulur.
(g) Raporlayan işletmenin farklı bileşenleri arasındaki nakit akışlarının sigortalılara ödenecek tutarı değiştirmemesi durumunda, bu nakit akışları, örneğin sigortalı fonları ve hissedar fonları.
(h) Sigorta sözleşmesinden ayrıştırılmış ve geçerli diğer Standartlar kullanılarak muhasebeleştirilmiş bileşenlerden kaynaklanan nakit akışları (bakınız: 10–13 paragrafları).
Başka sözleşmelerin sigortalılarına yönelik nakit akışlarını etkileyen veya bunlardan etkilenen nakit akışları olan sözleşmeler
B67 Bazı sigorta sözleşmeleri, aşağıdakileri zorunlu kılmak suretiyle başka sözleşmelerin sigortalılarına yönelik nakit akışlarını etkiler:
(a) Sigortalının belirlenmiş aynı dayanak kalemler havuzundaki getirileri diğer sözleşmelerin sigortalılarıyla paylaşması ve
(b)
(i) Söz konusu havuzu paylaşan diğer sözleşmelerin sigortalılarına verilen garantiler kapsamında gerçekleşen ödemeler dahil olmak üzere, bu sözleşmelerin sigortalılarına yapılan ödemeler nedeniyle, sigortalının dayanak kalemlerin getirilerindeki payında bir azalışa katlanması veya
(ii) Söz konusu sigortalıya verilen garantilerden kaynaklanan ödemeler dahil olmak üzere, sigortalıya yapılan ödemeler nedeniyle, diğer sözleşmelerin sigortalılarının dayanak kalemlerin getirilerindeki paylarında bir azalışa katlanmaları.
B68 Bu tür sözleşmeler, bazen diğer gruplardaki sözleşmelerin sigortalılarına yönelik nakit akışlarını etkiler. Her bir grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, gruptaki sözleşmelerin, o gruptaki sigortalılara ya da diğer bir gruptaki sigortalılara yönelik beklenen nakit akışlarından işletmenin etkilenmesine ne ölçüde sebep olduğunu yansıtır. Dolayısıyla, bir grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları:
(a) Mevcut sigortalılara ya da gelecekteki sigortalılara ödenmesinin beklenmesinden bağımsız olarak, mevcut sözleşmelerin hükümlerinden kaynaklanan diğer gruplardaki sözleşmelerin sigortalılarına yönelik ödemeleri içerir.
(b) (a) bendi uyarınca diğer bir grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarına dahil edilmiş olan, gruptaki sigortalılara yönelik ödemeleri içermez.
B69 Örneğin, bir gruptaki sigortalılara yönelik ödemelerin, başka bir gruptaki sigortalılara garanti edilen tutarın ödemeleri nedeniyle, dayanak kalemlerin getirilerindeki 350 PB’lik bir pay 250 PB’ye düşerse, birinci grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları 100 PB’lik ödemeleri içerecektir (diğer bir ifadeyle 350 PB olacaktır) ve ikinci grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları garanti edilen tutarın 100 PB’sini içermeyecektir.
B70 Diğer gruplardaki sözleşmelerin sigortalılarına ilişkin nakit akışlarını etkileyen veya bunlardan etkilenen sözleşme gruplarının, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının belirlenmesinde farklı uygulama yaklaşımları kullanılabilir. Bazı durumlarda işletme, dayanak kalemlerdeki değişikliği ve bunun nakit akışlarında ortaya çıkardığı değişikliği, yalnızca gruplardan daha yüksek bir toplulaştırma düzeyinde tanımlayabilir. Bu tür durumlarda işletme, dayanak kalemlerdeki değişikliğin etkisini, sistematik ve rasyonel bir biçimde her bir gruba dağıtır.
B71 Bir gruptaki sözleşmelere ilişkin tüm teminat sağlandıktan sonra, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları, hala diğer gruplardaki mevcut sigortalılara ya da gelecekteki sigortalılara yapılması beklenen ödemeleri içerebilir. İşletmenin bu tür sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını belirli gruplara dağıtmaya devam etmesi zorunlu değildir, ancak bunun yerine işletme, tüm gruplardan kaynaklanan bu tür sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları için finansal tablolara bir yükümlülük yansıtabilir ve ölçebilir.
İskonto oranları (36’ncı paragraf)
B72 İşletme TFRS 17’yi uygularken aşağıdaki iskonto oranlarını kullanır:
(a) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını ölçmek için—36’ncı paragraf uyarınca cari iskonto oranları,
(b) Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmelerinde, 44(b) paragrafı uyarınca, sözleşmeye dayalı hizmet marjına eklenen faizi belirlemek için—Herhangi bir dayanak kalem üzerindeki getirilere bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nominal nakit akışları için, 36’ncı paragrafı uyarınca, bir sözleşmeler grubunun ilk defa finansal tablolara alma tarihinde belirlenen iskonto oranları,
(c) Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmelerinde, B96(a)–B96(c) paragrafları uyarınca, sözleşmeye dayalı hizmet marjındaki değişiklikleri ölçmek için—00’xxx xxxxxxxx xxxxxxxx ilk defa finansal tablolara alma sırasında belirlenen iskonto oranları,
(d) Prim dağıtımı yaklaşımı uygulanan, önemli bir finansman bileşenine sahip sözleşme grupları için, 56’ncı paragraf uyarınca, kalan teminat yükümlülüğünün defter değerini düzeltilmek için—36’ncı paragraf uyarınca ilk defa finansal tablolara alma sırasında belirlenen iskonto oranları,
(e) İşletmenin, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, kâr veya zarar ile diğer kapsamlı gelir arasında dağıtmayı tercih etmesi durumunda (bakınız: 88’inci paragraf), kâr veya zarara dahil edilecek sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin tutarını belirlemek için:
(i) Finansal riskle ilgili varsayımlardaki değişikliklerin sigortalılara ödenen tutarlar üzerinde önemli bir etkisinin bulunmadığı sigorta sözleşmesi grupları için, B131 paragrafı uyarınca— Herhangi bir dayanak kalem üzerindeki getirilere bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nominal nakit akışları için, 36’ncı paragraf uyarınca, bir sözleşmeler grubunu ilk defa finansal tablolara alma tarihinde belirlenen iskonto oranları,
(ii) Finansal riskle ilgili varsayımlardaki değişikliklerin sigortalılara ödenen tutarlar üzerinde önemli bir etkisinin bulunduğu sigorta sözleşmesi grupları için, B132(a)(i) paragrafı uyarınca—Kalan revize edilmiş beklenen finansman gelir veya giderlerini, sözleşmeler grubunun kalan teminat süresine sabit bir oranda dağıtan iskonto oranları ve
(iii) 59(b) ve B133 paragrafları uyarınca prim dağıtımı yaklaşımı uygulanan sözleşme grupları için—Herhangi bir dayanak kalem üzerindeki getirilere bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nominal nakit akışları için, 36’ncı paragraf uyarınca, gerçekleşen hasar tarihinde belirlenen iskonto oranları.
B73 B72(b)–B72(e) paragraflarında açıklanan bir sözleşmeler grubunun ilk defa finansal tablolara alındığı tarihteki iskonto oranlarını belirlemek için işletme, gruptaki sözleşmelerin düzenlendiği dönemin iskonto oranlarının ağırlıklı ortalamasını kullanabilir, bu dönem 22’nci paragraf uyarınca bir yılı aşamaz.
B74 İskonto oranlarının tahminleri, mükerrer veya eksik sayımlardan kaçınmak için, sigorta sözleşmelerinin ölçümünde kullanılan diğer tahminlerle tutarlı olmalıdır, örneğin:
(a) Herhangi bir dayanak kalem üzerindeki getirilere bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nakit akışları, bu tür bir değişikliği yansıtmayan oranlarda iskonto edilir,
(b) Herhangi bir dayanak kalem üzerindeki getirilere bağlı olarak değişkenlik gösteren nakit akışları:
(i) Bu değişkenliği yansıtan oranlarda iskonto edilir veya
(ii) Bu değişkenliğin etkisine göre düzeltilir ve yapılan düzeltmeyi yansıtan bir oranda iskonto edilir.
(c) Nominal nakit akışları (diğer bir ifadeyle, enflasyon etkisini içerenler) enflasyon etkisini içeren oranlarda iskonto edilir ve
(d) Reel nakit akışları (diğer bir ifadeyle, enflasyon etkisini içermeyenler) enflasyon etkisini içermeyen oranlarda iskonto edilir.
B75 B74(b) paragrafı, dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik gösteren nakit akışlarının bu tür bir değişkenliği yansıtan oranlarda iskonto edilmesini ya da bu değişkenliğin etkisine göre düzeltilmesini ve yapılan düzeltmeyi yansıtan bir oranda iskonto edilmesini gerektirir. Değişkenlik, sözleşme hükümleri nedeniyle veya işletmenin takdir yetkisini kullanması nedeniyle ortaya çıkmasından bağımsız olarak ve işletmenin dayanak kalemleri elinde tutup tutmamasından bağımsız olarak, ilgili bir faktör niteliğindedir.
B76 Değişken getirileri bulunan dayanak kalemlerdeki getirilere göre değişkenlik gösteren, ancak asgari bir getiri garantisine tabi olan nakit akışları, garanti edilen tutar dayanak kalemlerin beklenen getirisinden düşük olduğunda dahi, yalnızca dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik göstermez. Dolayısıyla garanti edilen tutar, dayanak kalemlerin beklenen getirisinden düşük olduğunda dahi işletme, dayanak kalemler üzerindeki getirilerin değişkenliğini yansıtan oranı, garantinin etkisine göre düzeltir.
B77 TFRS 17, işletmenin, tahmini nakit akışlarını, dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik gösterenler ve göstermeyenler olarak ayırmasını gerektirmez. İşletmenin, nakit akışlarını bu şekilde ayırmaması durumunda, örneğin stokastik modelleme yöntemlerini veya riske duyarsız ölçüm yöntemlerini kullanarak, tahmini nakit akışları için uygun olan iskonto oranlarını bütün olarak uygular.
B78 İskonto oranları, yalnızca ilgili faktörleri, diğer bir ifadeyle paranın zaman değeri, nakit akış özellikleri ve sigorta sözleşmelerinin likidite özelliklerinden kaynaklanan faktörleri içerir. Bu tür iskonto oranları, piyasada doğrudan gözlemlenemeyebilir. Dolayısıyla, aynı özelliklere sahip bir araç için gözlemlenebilir piyasa oranlarının elde edilememesi durumunda veya benzer araçlar için gözlemlenebilir piyasa oranlarının elde edilebiliyor olması ancak bu oranların söz konusu aracı, sigorta sözleşmelerinden ayıran faktörleri ayrı olarak tanımlamaması durumunda işletme, uygun oranları tahmin eder. TFRS 17, iskonto oranlarının belirlenmesi için özel bir tahmin yöntemi öngörmez. İşletme bir tahmin yöntemini uygularken:
(a) Gözlemlenebilir girdilerden azami seviyede faydalanır (bakınız: B44 paragrafı) ve piyasa dışı değişkenlerle ilgili aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen, harici ve dahili, makul ve desteklenebilir tüm bilgileri yansıtır (bakınız: B49 paragrafı). Özellikle, kullanılan iskonto oranları, elde edilebilir ve ilgili herhangi bir piyasa verisiyle çelişmez ve kullanılan piyasa dışı değişkenler, gözlemlenebilir piyasa değişkenleriyle çelişmez.
(b) Piyasa katılımcısının bakış açısından mevcut piyasa koşullarını yansıtır.
(c) Ölçülmekte olan sigorta sözleşmelerinin özellikleri ile hakkında gözlemlenebilir piyasa fiyatlarının mevcut olduğu aracın özellikleri arasındaki benzerlik derecesini değerlendirmek için muhakeme kullanır ve bu fiyatları aralarındaki farkları yansıtacak şekilde düzeltir.
B79 Herhangi bir dayanak kalemin getirisine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen sigorta sözleşmelerinin nakit akışları için iskonto oranı, hamili sıfır veya göz ardı edilebilir düzeyde kredi riskine maruz bırakan araçlar için, sigorta sözleşmeleri grubunun likidite özelliklerini yansıtacak şekilde düzeltilmiş olan uygun para birimindeki getiri eğrisini yansıtır. Bu düzeltme, sigorta sözleşmeleri grubunun likidite özellikleriyle, getiri eğrisini belirlemek için kullanılan varlıkların likidite özellikleri arasındaki farkı yansıtır. Getiri eğrileri, hamilin genellikle önemli maliyetlere katlanmadan her an kolayca satabildiği, aktif piyasalarda işlem gören varlıkları yansıtır. Buna karşılık, bazı sigorta sözleşmelerinde işletme, sigorta konusu olaylar meydana gelmeden veya sözleşmelerde belirtilen tarihlerden önce ödeme yapmaya zorlanamaz.
B80 Dolayısıyla işletme, sigorta sözleşmelerinin herhangi bir dayanak kalemin getirisine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nakit akışları için iskonto oranlarını; likit ve risksiz bir getiri eğrisini, piyasada gözlemlenen oranların temelini oluşturan finansal araçların likidite özellikleri ile sigorta sözleşmelerinin likidite özellikleri arasındaki farkları yansıtacak şekilde düzelterek belirleyebilir (aşağıdan yukarı yaklaşım).
B81 Alternatif olarak işletme, sigorta sözleşmeleri için uygun iskonto oranlarını, bir referans varlık portföyünün gerçeğe uygun değer ölçümünde mevcut olan güncel piyasa getiri oranlarını yansıtan bir getiri eğrisine bağlı olarak belirleyebilir (yukarıdan aşağıya yaklaşım). İşletme, getiri eğrisini, sigorta sözleşmeleriyle ilgili olmayan faktörleri ortadan kaldıracak şekilde düzeltir, ancak getiri eğrisini, sigorta sözleşmelerinin likidite özellikleri ile referans portföyün likidite özellikleri arasındaki farklara göre düzeltmesi gerekli değildir.
B82 B81 paragrafında açıklanan getiri eğrisinin tahmin edilmesinde:
(a) Referans portföydeki varlıklar için aktif piyasalarda gözlemlenebilir piyasa fiyatlarının bulunması durumunda, işletme bu fiyatları kullanır (TFRS 13’ün 69’uncu paragrafıyla tutarlı bir biçimde).
(b) Bir piyasanın aktif olmaması durumunda, işletme benzer varlıklara ilişkin gözlemlenebilir piyasa fiyatlarını, ölçülmekte olan varlıklara ilişkin piyasa fiyatlarıyla karşılaştırılabilir hale getirecek şekilde düzeltir (TFRS 13’ün 83’üncü paragrafıyla tutarlı bir biçimde).
(c) Referans portföydeki varlıklar için bir piyasanın bulunmaması durumunda işletme, bir tahmin yöntemi uygular. İşletme bu tür varlıklar için (TFRS 13’ün 89’uncu paragrafıyla tutarlı bir biçimde):
(i) Koşullar altında elde edilebilen en iyi bilgileri kullanarak gözlemlenebilir olmayan girdiler geliştirir. Bu tür girdiler, işletmenin kendi verilerini içerebilir ve işletme, TFRS 17 bağlamında, uzun vadeli tahminlere, kısa vadeli dalgalanmalardan daha fazla ağırlık verebilir ve
(ii) Bu verileri, piyasa katılımcılarının varsayımları hakkında makul ölçüde elde edilebilen tüm bilgileri yansıtacak şekilde düzeltir.
B83 İşletme getiri eğrisini düzeltirken, benzer özelliklere sahip araçlarda yapılan son işlemlerde gözlemlenen piyasa fiyatlarını, işlem tarihinden bu yana piyasa etkenlerinde meydana gelen hareketlere göre düzeltir ve gözlemlenen piyasa oranlarını, ölçülmekte olan araç ile işlem fiyatlarının gözlemlenebildiği araç arasındaki farklılık derecesini yansıtacak şekilde düzeltir. Referans portföydeki varlıkların getirisine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen sigorta sözleşmelerinin nakit akışları için bu tür düzeltmeler:
(a) Portföydeki varlıkların nakit akışlarının tutarı, zamanlaması ve belirsizliği ile sigorta sözleşmelerinin nakit akışlarının tutarı, zamanlaması ve belirsizliği arasındaki farklarla ilgili düzeltme içerir ve
(b) Yalnızca referans portföyde yer alan varlıklarla ilgili olan, kredi riskine ilişkin piyasa riski primlerini içermez.
B84 İlke olarak, sigorta sözleşmelerinin referans portföydeki varlıkların getirisine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen nakit akışları için, nakit akışlarının tutarı ve zamanlaması hakkındaki tüm belirsizlikleri ortadan kaldıran, likit olmayan, risksiz tek bir getiri eğrisi olmalıdır. Bununla birlikte, uygulamada, aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya yaklaşımları, aynı para biriminde olsa dahi, farklı getiri eğrilerine neden olabilir. Bunun nedeni, her bir yaklaşım kapsamında yapılan düzeltmelerin tahmininin içerdiği sınırlamalar ve yukarıdan aşağıya yaklaşımında farklı likidite özellikleri için muhtemel düzeltme eksikliğidir. İşletmenin, tercih ettiği yaklaşım kapsamında belirlediği iskonto oranı ile diğer yaklaşımı tercih etmiş olması halinde belirlenecek olan iskonto oranı arasında mutabakat yapması zorunlu değildir.
B85 TFRS 17, B81 paragrafı uygulanırken kullanılan referans varlık portföyüne ilişkin bir kısıtlama getirmez. Bununla birlikte, referans varlık portföyü benzer özelliklere sahip olduğunda, sigorta sözleşmeleriyle ilgili olmayan etkenlerin ortadan kaldırılması için daha az düzeltme yapılması gerekecektir. Örneğin, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan nakit akışlarının herhangi bir dayanak kalemin getirisine bağlı olarak değişkenlik göstermemesi durumunda ve işletmenin özkaynak araçları yerine borçlanma araçlarını başlangıç noktası olarak kullanmış olması durumunda, daha az düzeltme gerekecektir. Borçlanma araçları için amaç, toplam tahvil getirisinden, kredi riskinin etkisini ve sigorta sözleşmeleriyle ilgili olmayan diğer etkenleri arındırmaktır. Kredi riski etkisini tahmin etmenin bir yolu, bir kredi türevinin piyasa fiyatını referans noktası olarak kullanmaktır.
Finansal olmayan riskler için risk düzeltmesi (37’nci paragraf)
B86 Finansal olmayan riskler için risk düzeltmesi, finansal risk dışında sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan risk ile ilgilidir. Finansal risk, gelecekteki nakit akış tahminlerine ve nakit akışlarını düzeltmek için kullanılan iskonto oranına dâhil edilir. Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinin kapsadığı riskler, sigorta riskleri ile iptal etme riski ve gider riski gibi diğer finansal olmayan risklerdir (bakınız: B14 paragrafı).
B87 Sigorta sözleşmelerinde finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, işletmenin aşağıdakiler arasında kayıtsız kalması için gerekli bedeli ölçer:
(a) Finansal olmayan riskten kaynaklanan muhtemel sonuç aralığına sahip bir yükümlülüğü ifa etmek ve
(b) Ortaya çıkaracağı sabit nakit akışlarının beklenen bugünkü değeri sigorta sözleşmeleriyle aynı olan bir yükümlülüğü ifa etmek.
Örneğin, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, işletmenin —finansal olmayan risk nedeniyle— 90 PB olma olasılığı % 50 ve 110 PB olma olasılığı % 50 olan bir yükümlülüğü ifa etmekle, 100 PB’lik sabit bir yükümlülüğü ifa etmek arasında kayıtsız kalması için gerekli bedeli ölçer. Sonuç olarak, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, finansal tablo kullanıcılarına, işletmenin nakit akışlarının tutarı ve zamanlamasıyla ilgili finansal olmayan riskten kaynaklanan belirsizlik için talep ettiği tutarla ilgili bilgi sağlar.
B88 Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinin, işletmenin nakit akışlarının tutarındaki ve zamanlamasındaki belirsizlikten kaynaklanan finansal olmayan riske katlanmak için gerek duyacağı bedeli yansıtması nedeniyle, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi aşağıdakileri de yansıtır:
(a) İşletmenin söz konusu riske katlanmak için gerek duyduğu bedeli belirlemesinde dâhil ettiği çeşitlendirme faydasının derecesi ve
(b) İşletmenin riskten kaçınma derecesini yansıtacak şekilde, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar.
B89 Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinin amacı, finansal riskten kaynaklanan belirsizlik dışında, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan nakit akışlarındaki belirsizliğin etkisini ölçmektir. Sonuç olarak, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, sigorta sözleşmeleriyle ilişkili tüm finansal olmayan riskleri yansıtır. Genel faaliyet riski gibi sigorta sözleşmelerinden kaynaklanmayan riskleri yansıtmaz.
B90 Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, açık bir biçimde ölçüme dahil edilir. Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminlerden ve bu nakit akışlarını düzelten iskonto oranlarından kavramsal olarak ayrıdır. İşletme, örneğin gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminlerin ve iskonto oranlarının belirlenmesinde finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini de dolaylı olarak dahil etmek suretiyle finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini mükerrer olarak hesaplamaz. 120’nci paragrafa uyum sağlamak amacıyla açıklanan iskonto oranları, finansal olmayan riskle ilgili zımni düzeltmeler içermez.
B91 TFRS 17’de, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinin belirlenmesinde kullanılan tahmin yöntem(ler)i belirlenmez. Ancak, işletmenin finansal olmayan riske katlanmak için gerek duyacağı bedeli yansıtmak amacıyla, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi, aşağıdaki özelliklere sahiptir:
(a) Düşük sıklığa ve yüksek şiddete sahip riskler, yüksek sıklığa ve düşük şiddete sahip risklerden daha fazla finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesine neden olacaktır,
(b) Benzer riskler için, daha uzun süreli sözleşmeler, daha kısa süreli sözleşmelerden daha fazla finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesine neden olacaktır,
(c) Daha geniş olasılık dağılımına sahip riskler, daha dar olasılık dağılımına sahip risklerden daha fazla finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesine neden olacaktır,
(d) Güncel tahmin ve bunun eğilimi hakkında ne kadar az şey biliniyorsa, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi o kadar fazla olacaktır ve
(e) Artan tecrübe, nakit akışlarının tutarı ve zamanlaması hakkındaki belirsizliği azalttıkça, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi de azalır, artırdıkça artar.
B92 İşletme, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinde uygun tahmin yöntemini belirlerken muhakeme kullanır. İşletme, muhakeme kullanırken aynı zamanda yöntemin, finansal tablo kullanıcılarının işletmenin performansını başka işletmelerin performansıyla karşılaştırabilmesi için kısa, öz ve bilgilendirici açıklamalar sağlayıp sağlamadığını da değerlendirir. 119’uncu paragraf, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinin belirlenmesi için güven aralığı yönteminden başka bir yöntem kullanan bir işletmenin, kullanılan yöntemi ve bu yöntemin sonuçlarına karşılık gelen güven aralığını açıklamasını zorunlu kılar.
Sigorta sözleşmesi devirleri ve işletme birleşmelerinin ilk defa finansal tablolara alınması (39’uncu paragraf)
B93 İşletmenin, işletme oluşturmayan bir sigorta sözleşmeleri transferinde ya da bir işletme birleşmesinde, düzenlenen sigorta sözleşmeleri veya elde tutulan reasürans sözleşmeleri edinmesi durumunda, işlem tarihinde sözleşmelere taraf olmuş gibi, edinilen sözleşme gruplarını tanımlamak için 14-24 paragraflarını uygular.
B94 İşletme, sözleşmeler için alınan ya da ödenen bedelleri, alınan primlerin temsilcisi olarak kullanır. Sözleşmeler için alınan veya ödenen bedeller, aynı işlemde edinilen başka varlık ve yükümlülükler için alınan veya ödenen bedelleri kapsamaz. Bir işletme birleşmesinde, alınan veya ödenen bedel, sözleşmelerin o tarihteki gerçeğe uygun değeridir. İşletme, söz konusu gerçeğe uygun değeri belirlerken, TFRS 13’ün 47’nci paragrafını (talep halinde ödeme gerektirmesiyle ilgili) uygulamaz.
B95 55-59 paragraflarında yer alan kalan teminat yükümlülüğü için prim dağıtımı yaklaşımı uygulanmadıkça, ilk defa finansal tablolara alma sırasında, sözleşmeye dayalı hizmet marjı; edinilen düzenlenen sigorta sözleşmeleri için 38’inci paragraf uygulanarak, edinilen elde tutulan reasürans sözleşmeleri için 65’inci paragraf uygulanarak hesaplanır, hesaplama sırasında sözleşmeler için alınan veya ödenen bedeller, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde alınan veya ödenen primlerin temsilcisi olarak kullanılır. Edinilen düzenlenen sigorta sözleşmelerinin ekonomik açıdan dezavantajlı olması durumunda, 00’xxx xxxxxxxx xxxxxxxx işletme, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının ödenen veya alınan bedelleri aşan kısmını, bir işletme birleşmesinde edinilen sözleşmeler için şerefiyenin veya pazarlıklı satın alım kazancının bir parçası olarak veya devir yoluyla edinilen sözleşmeler için kâr veya zararda zarar olarak finansal tablolara alır. İşletme, bu aşan kısma ilişkin kalan teminat yükümlülüğü için bir zarar bileşeni oluşturur ve sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki sonraki değişiklikleri bu zarar bileşenine dağıtmak için 49-52 paragraflarını uygular.
Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmelerinde sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerindeki değişiklikler (44’üncü paragraf)
B96 Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için, 44(c) paragrafı, gelecekteki hizmetlerle ilgili sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler için, bir sigorta sözleşmeleri grubunun sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapılmasını zorunlu kılar. Bu değişiklikler aşağıdakilerden oluşur:
(a) B72(c) paragrafında belirtilen iskonto oranlarında ölçülen, gelecekteki hizmetle ilgili olarak dönem içinde alınan primlerden ve sigorta edinimine ilişkin nakit akışları ve prim esaslı vergiler gibi ilgili nakit akışlarından kaynaklanan aktüeryal varsayım ile gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri,
(b) B72(c) paragrafında belirtilen iskonto oranlarında ölçülen, B97(a) paragrafında açıklananlar hariç olmak üzere, kalan teminat yükümlülüğünün gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değer tahminlerindeki değişiklikler,
(c) B72(c) paragrafında belirtilen iskonto oranlarında ölçülen, dönem içinde ödenebilir hale gelmesi beklenen herhangi bir yatırım bileşeni ile dönem içinde ödenebilir hale gelen asıl yatırım bileşeni arasındaki farklar ve
(d) Gelecekteki hizmetle ilgili finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişiklikler.
B97 İşletme, doğrudan katılım özelliği bulunmayan bir sigorta sözleşmeleri grubu için, sözleşmeye dayalı hizmet marjını, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarında meydana gelen aşağıdaki değişikliklere göre düzeltmez, çünkü bunlar gelecekteki hizmetle ilgili değildir:
(a) Paranın zaman değeri ve paranın zaman değerindeki değişimin etkisi ile finansal riskin ve finansal riskteki değişikliklerin etkisi (varsa, gelecekteki nakit akış tahminleri üzerindeki etki ve iskonto oranındaki değişikliğin etkisi),
(b) Gerçekleşen hasarlarla ilgili yükümlülükteki sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarına ilişkin tahminlerde meydana gelen değişiklikler ve
(c) B96(a) paragrafında açıklananlar hariç, aktüeryal varsayım ile gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri.
B98 Doğrudan katılım özelliği bulunmayan bazı sigorta sözleşmelerinin hükümleri, işletmeye, sigortalılara ödenecek nakit akışları üzerinde takdir yetkisi verir. İsteğe bağlı nakit akışlarındaki değişikliğin gelecekteki hizmetle ilgili olduğu kabul edilir ve dolayısıyla bu değişiklik sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapar. İşletme, isteğe bağlı nakit akışlarındaki bir değişikliği nasıl tanımlayacağını belirlemek için, sözleşmenin başlangıcında, sözleşme kapsamındaki taahhüdünü hangi esasa göre belirlemeyi beklediğini tanımlar; örneğin, sabit bir faiz oranına veya tanımlanmış varlık getirilerine bağlı olarak değişkenlik gösteren getirilere bağlı olarak.
B99 İşletme bu tanımlamayı, söz konusu taahhüde ilişkin finansal riskle ilgili varsayımlardaki değişikliklerin etkisi (sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltmez) ile bu taahhütteki isteğe bağlı değişikliklerin etkisi (sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltir) arasında ayrım yapmak için kullanır.
B100 Sözleşmenin başlangıcında, sözleşme kapsamında taahhüt ettiği ve isteğe bağlı olarak gördüğü şeyleri belirleyememesi durumunda işletme, sözleşmenin başlangıcındaki sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları tahminindeki zımni getiriyi, taahhüdü olarak değerlendirir ve bunu finansal riskle ilgili cari varsayımları yansıtacak şekilde günceller.
Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmelerinde sözleşmeye dayalı hizmet marjının defter değerindeki değişiklikler (45’inci paragraf)
B101 Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri, işletmenin dayanak kalemlere dayalı bir yatırım getirisi taahhüt ettiği, önemli ölçüde yatırımla ilgili sigorta sözleşmeleridir. Dolayısıyla bunlar;
(a) Sözleşme hükümlerinde, sigortalının, açıkça tanımlanmış bir dayanak kalem havuzundaki bir paya katıldığının belirtildiği (bakınız: B105–B106 paragrafları),
(b) İşletmenin, sigortalıya, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değer getirilerinin önemli bir payına eşit bir tutarı ödemeyi beklediği (bakınız: B107 paragrafı) ve
(c) İşletmenin, sigortalıya ödenecek tutarlardaki herhangi bir değişikliğin önemli bir kısmının, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki değişimlere göre değişkenlik göstermesini beklediği (bakınız: B107 paragrafı)
sigorta sözleşmeleri olarak tanımlanır.
B102 İşletme, B101 paragrafındaki koşulların karşılanıp karşılanmadığını, sözleşmenin başlangıcındaki tahminlerini kullanarak değerlendirir ve 72’nci paragraf uyarınca sözleşmede değişiklik yapılmadığı sürece, koşulları daha sonra yeniden değerlendirmez.
B103 Bir grupta yer alan sigorta sözleşmelerinin, diğer gruplardaki sözleşmelerin sigortalılarına yönelik nakit akışlarını etkilediği ölçüde (bakınız: B67–B71 paragrafları) işletme, B101 paragrafında yer alan koşulların karşılanıp karşılanmadığını, işletmenin sigortalılara ödemeyi beklediği, B68–B70 paragrafları uyarınca belirlenen nakit akışlarını dikkate alarak değerlendirir.
B104 B101 paragrafında yer alan koşullar; doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmelerinin, işletmenin bu sözleşmeler kapsamında sigortalıya karşı taşıdığı yükümlülüğün, aşağıdakilerin net sonucu olmasını sağlar:
(a) Sigortalıya, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerine eşit bir tutarı ödeme yükümlülüğü ve
(b) İşletmenin, sigorta sözleşmesi kapsamında gelecekte sunulacak hizmet karşılığında (a)’dan düşeceği, aşağıdakilerin sonucunu kapsayan değişken bir ücret (bakınız: B110–B118 paragrafları):
(i) Dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki işletme payından,
(ii) Dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen, sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarının düşülmesiyle elde edilen tutar.
B105 B101(a) paragrafında sözü edilen pay, işletmenin sigortalıya ödenen tutarları değiştirmesine yönelik takdir yetkisinin varlığına engel teşkil etmez. Bununla birlikte, dayanak kalemle olan bağlantı, hukuken icra edilebilir olmalıdır (bakınız: 2’nci paragraf).
B106 B101(a) paragrafında sözü edilen dayanak kalemler havuzu, sözleşmede açıkça tanımlandığı sürece her türlü kalemi içerebilir; örneğin bir referans varlık portföyü, işletmenin net varlıkları ya da işletmenin net varlıklarının belirlenmiş bir alt kümesi olabilir. İşletmenin tanımlanmış dayanak kalemler havuzunu elinde bulundurması gerekli değildir. Bununla birlikte, aşağıdaki durumlarda, açıkça tanımlanmış bir dayanak kalemler havuzu mevcut değildir:
(a) İşletmenin, kendi yükümlülüğünün tutarını belirleyen dayanak kalemleri, geriye dönük etki ile birlikte değiştirebilmesi veya
(b) Sigortalıya, genel olarak işletmenin genel performansını ve beklentilerini ya da işletmenin elinde tuttuğu varlıkların bir alt kümesini yansıtan bir getiri sağlanabiliyor olsa dahi, tanımlanmış dayanak kalemlerin mevcut olmaması. İlgili olduğu dönemin sonunda belirlenen bir kredi oranı veya kâr payı ödemesi, bu tür bir getiriye örnektir. Bu durumda, sigortalıya karşı yükümlülük, işletmenin belirlediği kredi oranı veya kâr payı tutarlarını yansıtır, tanımlanmış dayanak kalemleri yansıtmaz.
B107 B101(b) paragrafı, işletmenin, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değer getirilerinin önemli bir kısmının sigortalıya ödeneceği beklentisinde olmasını gerektirir ve B101(c) paragrafı işletmenin, sigortalıya ödenecek tutarlardaki herhangi bir değişikliğin önemli bir oranının dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerine göre değişkenlik göstermesi beklentisinde olmasını gerektirir. İşletme:
(a) Her iki paragraftaki “önemli” terimini, doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmelerinin, işletmenin yatırımla ilgili hizmetleri sağladığı ve bu hizmetleri dayanak kalemlere ilişkin olarak belirlenen bir ücretle tazmin etme amacını taşıdığı sözleşmeler olduğu bağlamında yorumlar ve
(b) B101(b) ve B101(c) paragraflarında yer alan tutarlardaki değişkenliği:
(i) Sigorta sözleşmeleri grubunun süresi boyunca ve
(ii) En iyi ya da en kötü sonuç esasına göre değil, bugünkü değerdeki olasılıklara göre ağırlıklandırılmış ortalama esasına göre (bakınız: B37–B38 paragrafları)
değerlendirir.
B108 Örneğin, işletmenin, bir asgari getiri garantisine tabi olan dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değer getirilerinin önemli bir kısmını ödeyeceği beklentisine sahip olması durumunda, aşağıdaki senaryolar söz konusu olacaktır:
(a) Garanti edilmiş getiri ve dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen diğer nakit akışlarının, dayanak kalemlerin getirisinin gerçeğe uygun değerini aşmaması nedeniyle, işletmenin sigortalıya ödeme beklentisinde olduğu nakit akışlarının, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki değişimlere göre değişkenlik göstermesi ve
(b) Garanti edilmiş getiri ve dayanak kalemlerin getirilerine göre değişkenlik göstermeyen diğer nakit akışlarının, dayanak kalemlerin getirisinin gerçeğe uygun değerini aşması nedeniyle, işletmenin sigortalıya ödeme beklentisinde olduğu nakit akışlarının dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki değişimlere göre değişkenlik göstermemesi.
İşletmenin, bu örnekte, B101(c) paragrafındaki değişkenliğe ilişkin değerlendirmesi, tüm bu senaryoların bugünkü değerdeki olasılıklara göre ağırlıklandırılmış ortalamasını yansıtır.
B109 Düzenlenen reasürans sözleşmeleri ve elde tutulan reasürans sözleşmeleri, TFRS 17’nin amaçları bakımından, doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi niteliği taşıyamaz.
B110 Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için, sözleşmeye dayalı hizmet marjı, ücretin değişken yapısını yansıtacak şekilde düzeltilir. Bu nedenle, B104 paragrafında düzenlenen tutarlar, B111–B114 paragraflarında düzenlenen şekilde değerlendirilir.
B111 Sigortalıya, dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerine eşit bir tutarı ödeme yükümlülüğündeki değişiklikler (B104(a) paragrafı), gelecekteki hizmetle ilgili değildir ve sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapmaz.
B112 Dayanak kalemlerin gerçeğe uygun değerindeki işletme payında meydana gelen değişiklikler (paragraf B104(b)(i) paragrafı), gelecekteki hizmetle ilgilidir ve 45(b) paragrafı uyarınca sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapar.
B113 Dayanak kalemlerin getirilerine bağlı olarak değişkenlik göstermeyen sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarındaki değişiklikler (B104(b)(ii) paragrafı) aşağıdakilerden oluşur:
(a) Sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akış tahminlerinde meydana gelen, (b) bendinde belirtilenler dışındaki değişiklikler. İşletme, bunların gelecekteki hizmetlerle ne derecede ilgili olduğunu belirlemek için, doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleriyle tutarlı olarak, B96–B97 paragraflarını uygular ve 45(c) paragrafını uygulayarak, sözleşmeye dayalı hizmet marjını düzeltir. Tüm düzeltmeler cari iskonto oranları kullanılarak ölçülür.
(b) Paranın zaman değerinin ve dayanak kalemlerden kaynaklanmayan finansal risklerin etkisindeki değişiklik, örneğin, finansal teminatların etkisi. Bunlar gelecekteki hizmetle ilgilidir ve B115 paragrafının geçerli olduğu durumlar dışında 45(c) paragrafı uygulanarak, sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapar.
B114 İşletmenin, sözleşmeye dayalı hizmet marjında, B112 ve B113 paragraflarınca öngörülen düzeltmeleri ayrı olarak tanımlaması gerekli değildir. Bunun yerine, düzeltmelerin bazıları veya tamamı için birleştirilmiş bir tutar belirlenebilir.
Risk azaltma
B115 B116 paragrafında belirtilen koşulları karşıladığı ölçüde işletme, dayanak kalemlere ilişkin işletme payındaki finansal riskin etkisindeki değişikliklerin bazılarını veya tamamını (bakınız: B112 paragrafı) veya B113(b) paragrafında düzenlenen sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını yansıtacak sözleşmeye dayalı hizmet marjındaki bir değişikliği finansal tablolara almamayı tercih edebilir.
B116 B115 paragrafını uygulamak için işletmenin, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan finansal riski azaltmak için türev ürünler kullanmaya yönelik belgelendirilmiş bir risk yönetimi amacı ve stratejisi olmalıdır ve bu amaç ve stratejiyi uygularken:
(a) İşletme, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan finansal riski azaltmak için bir türev ürün kullanır.
(b) Sigorta sözleşmeleri ve türev ürün arasında bir ekonomik netleştirme bulunur, diğer bir ifadeyle, sigorta sözleşmelerinin ve türev ürünün değerleri, azaltılan riskteki değişikliklere benzer şekilde tepki vermeleri nedeniyle, genellikle zıt yönde hareket ederler. İşletme, ekonomik netleştirmeyi değerlendirirken muhasebe ölçüm farklılıklarını dikkate almaz.
(c) Kredi riski, ekonomik netleştirme üzerinde belirleyici değildir.
B117 İşletme, B115 paragrafının uygulandığı bir grubun sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışlarını, her raporlama döneminde tutarlı olarak belirler.
B118 B116 paragrafındaki koşullardan herhangi birinin karşılanmasının son bulması halinde işletme:
(a) O tarihten itibaren B115 paragrafını uygulamayı sonlandırır ve
(b) Daha önce kâr veya zarara yansıtılan değişiklikler için herhangi bir düzeltme yapmaz.
Sözleşmeye dayalı hizmet marjının kâr veya zarara yansıtılması
B119 Her raporlama döneminde, sigorta sözleşmeleri grubu kapsamında sağlanan hizmetleri yansıtacak bir sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı kâr veya zarara yansıtılır (bakınız: 44(e), 45(e) ve 66(e) paragrafları). Bu tutar, aşağıdaki şekilde belirlenir:
(a) Gruptaki teminat birimleri tanımlanır. Bir gruptaki teminat birimlerinin sayısı, her sözleşme için sözleşme kapsamında sağlanan faydaların ve sözleşmenin beklenen teminat süresinin dikkate alınmasıyla belirlenen, gruptaki sözleşmeler tarafından sağlanan teminat miktarıdır.
(b) Sözleşmeye dayalı hizmet marjı, dönem sonunda, cari dönemde sağlanan ve gelecekte sağlanması beklenen her bir teminat birimine eşit olarak dağıtılır (dönem içinde sağlanan hizmetleri yansıtan herhangi bir tutar kâr veya zarara yansıtılmadan önce).
(c) Dönem içinde sağlanan teminat birimlerine dağıtılan tutar kâr veya zarara yansıtılır.
Sigorta hasılatı (83 ve 85 paragrafları)
B120 Bir sigorta sözleşmeleri grubunun toplam sigorta hasılatı, sözleşmelerin bedelidir, diğer bir ifadeyle işletmeye ödenen primlerin:
(a) Finansman etkisine göre düzeltilmiş ve
(b) Yatırım bileşenlerini içermeyen tutarıdır.
B121 83’üncü paragraf, bir dönemde finansal tablolara alınan sigorta hasılatı tutarının, taahhüt edilen hizmetlerin devri karşılığında işletmenin hak kazanmayı beklediği bedeli yansıtmasını gerektirir. Bir sözleşmeler grubunun toplam bedeli aşağıdaki tutarları içerir:
(a) Hizmetlerin sağlanmasıyla ilgili, aşağıdakilerden oluşan ücretler:
(i) Kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılmış tutarlar hariç sigorta hizmeti giderleri,
(ii) Kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılmış tutarlar hariç finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesi ve
(iii) Sözleşmeye dayalı hizmet marjı.
(b) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarıyla ilgili tutarlar.
B122 Bir döneme ilişkin B121(a) paragrafında açıklanan tutarlarla ilgili sigorta hasılatı, B123–B124 paragraflarında düzenlendiği şekilde belirlenir. Bir döneme ilişkin B121(b) paragrafında tanımlanan tutarlarla ilgili sigorta hasılatı ise, B125 paragrafında düzenlendiği şekilde belirlenir.
B123 TFRS 15 uyarınca, işletme hizmetler sağladığında, bu hizmetlerle ilgili edim yükümlülüğünü finansal tablo dışı bırakır ve hasılatı finansal tablolara alır. Bununla tutarlı olarak, TFRS 17 uygulanırken, işletme bir dönemde hizmetler sağladığında, kalan teminat yükümlülüğünü sağlanan hizmetler kadar azaltır ve sigorta hasılatını finansal tablolara alır. Sigorta hasılatını meydana getiren kalan teminat yükümlülüğündeki azalış, işletme tarafından alınan bedelin kapsamına girmesi beklenen hizmetlerle ilgili olmayan yükümlülük değişikliklerini içermez. Bu değişiklikler:
(a) Dönem içinde sağlanan hizmetlerle ilgili olmayan değişiklikler, örneğin:
(i) Alınan primlerden kaynaklanan nakit girişlerinin neden olduğu değişiklikler,
(ii) Dönem içindeki yatırım bileşenleriyle ilgili değişiklikler,
(iii) Üçüncü taraflar adına tahsil edilen işleme dayalı vergilerle ilgili değişiklikler (prim vergileri, katma değer vergileri ile mal ve hizmet vergileri gibi) (bakınız: B65(i) paragrafı),
(iv) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri,
(v) Sigorta edinimine ilişkin nakit akışları (bakınız: B125 paragrafı) ve
(vi) Üçüncü bir tarafa devredilen yükümlülüklerin finansal tablo dışı bırakılması.
(b) Hizmetlerle ilgili olan, ancak işletmenin bedel beklemediği değişiklikler, diğer bir ifadeyle kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenindeki artış ve azalışlar (bakınız: 47–52 paragrafları).
B124 Sonuç olarak, dönemin sigorta hasılatı, dönem içinde işletmenin karşılığında bedel almayı beklediği hizmetlerle ilgili olarak kalan teminat yükümlülüğünde meydana gelen değişimlerin toplamı olarak da analiz edilebilir. Bu değişiklikler:
(a) Aşağıdakiler hariç, dönem içinde katlanılan sigorta hizmeti giderleri (dönem başında beklenen tutarlardan ölçülen):
(i) 51(a) paragrafı uyarınca kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılan tutarlar,
(ii) Yatırım bileşenlerinin geri ödemeleri,
(iii) Üçüncü taraflar adına tahsil edilen işleme dayalı vergilerle ilgili tutarlar (prim vergileri, katma değer vergileri ile mal ve hizmet vergileri gibi) (bakınız: B65(i) paragrafı) ve
(iv) Sigorta edinimine ilişkin giderler (bakınız: B125 paragrafı).
(b) Aşağıdakiler hariç, finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki değişim:
(i) 87’nci paragraf uyarınca sigorta finansmanı gelir veya giderlerine dahil edilen değişiklikler,
(ii) 44(c) ve 45(c) paragrafları uyarınca, gelecekteki hizmetle ilgili olmaları nedeniyle sözleşmeye dayalı hizmet marjında düzeltme yapan değişiklikler ve
(iii) 51(b) paragrafı uyarınca kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine dağıtılan tutarlar.
(c) 44(e) ve 45(e) paragrafları uyarınca dönem içinde kâr veya zarara yansıtılan sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı.
B125 İşletme, sigorta edinimine ilişkin nakit akışlarıyla ilgili sigorta hasılatını, primlerin bu nakit akışlarının geri kazanılmasıyla ilgili kısmını zamanın geçmesi esasına göre sistematik bir biçimde her raporlama dönemine dağıtarak belirler. İşletme aynı tutarı sigorta hizmeti giderleri olarak finansal tablolara alır.
B126 İşletmenin 55–58 paragraflarında yer alan prim dağıtımı yaklaşımını uygulaması durumunda, dönemin sigorta hasılatı, döneme dağıtılan beklenen prim tahsilatlarının tutarıdır (yatırım bileşenleri hariç ve uygulanabilir olması durumunda, 00’xxx xxxxxxxx xxxxxxxx, paranın zaman değerini ve finansal riskin etkisini yansıtacak şekilde düzeltilerek). İşletme, beklenen prim tahsilatlarını:
(a) Zamanın geçmesi esasına göre, ancak
(b) Teminat süresi boyunca riskin beklenen ortadan kalkma biçiminin, zamanın geçmesinden önemli ölçüde farklılık göstermesi durumunda, katlanılan sigorta hizmeti giderlerinin beklenen zamanlaması esasına göre
her bir teminat dönemine dağıtır.
B127 İşletme, durum ve şartlar değiştiğinde, dağıtım esasını, B126(a) ve B126(b) paragrafları arasında gerektiği gibi değiştirir.
Sigorta finansmanı gelir veya giderleri (87–92 paragrafları)
B128 87’nci paragraf, işletmenin, sigorta finansmanı gelir veya giderlerine, finansal riskle ilgili varsayımlardaki değişikliklerin etkisini dahil etmesini gerektirir. TFRS 17’nin amaçları açısından:
(a) Bir fiyat veya oran endeksine veya enflasyonla ilişkili getirileri olan varlıkların fiyatlarına dayalı enflasyon varsayımları, finansal riskle ilgili varsayımlardır ve
(b) İşletmenin belirli fiyat değişikliklerine dayalı enflasyon varsayımları, finansal riskle ilgili varsayımlar değildir.
B129 88–89 paragrafları, işletmenin, döneme ilişkin sigorta finansmanı gelir veya giderlerini kâr veya zarar veya diğer kapsamlı gelir arasında ayrıştırıp ayrıştırmama konusunda bir muhasebe politikası tercihi yapmasını gerektirir. İşletme, muhasebe politikası tercihini, sigorta sözleşmesi portföylerine uygular. TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Xxxxxxx’xx 13’üncü paragrafı uyarınca bir sigorta sözleşmesi portföyü için uygun muhasebe politikasını değerlendirirken işletme, her bir portföy için elde tuttuğu varlıkları ve bu varlıkları ne şekilde muhasebeleştirdiğini dikkate alır.
B130 88(b) paragrafının geçerli olması halinde işletme, beklenen toplam finansman gelir veya giderlerinin, sigorta sözleşmeleri grubunun süresi boyunca sistematik olarak dağıtılmasıyla belirlenen bir tutarı kâr veya zarara dahil eder. Bu bağlamda, sistematik dağıtım, bir sigorta sözleşmeleri grubunun beklenen toplam finansman gelir veya giderlerinin grubun süresi boyunca dağıtılmasıdır ki bu dağıtım:
(a) Sözleşmeler kapsamında ortaya çıkması beklenen nakit akışlarını etkilemeyen etkenleri hesaba katmaksızın, sözleşmelerin özelliklerine dayalıdır. Örneğin, finansman gelirleri veya giderlerinin dağıtımı; finansal tablolara alınmış beklenen varlık getirilerinin, gruptaki sözleşmelerin nakit akışlarını etkilememesi durumunda, finansal tablolara alınmış söz konusu beklenen varlık getirilerine dayalı değildir.
(b) Sözleşmeler grubunun süresi boyunca diğer kapsamlı gelire yansıtılan tutarların toplamının sıfır olmasına neden olur. Herhangi bir tarihte diğer kapsamlı gelire yansıtılan toplam tutar, sözleşmeler grubunun defter değeri ile grubun sistematik dağıtım uygulanması durumunda ölçülecek olduğu tutar arasındaki farktır.
B131 Finansal riskle ilgili varsayım değişikliklerinin, sigortalıya ödenen tutarlar üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı sigorta sözleşmesi grupları için, sistematik dağıtım, B72(e)(i) paragrafında belirtilen iskonto oranları kullanılarak belirlenir.
B132 Finansal riskle ilgili varsayım değişikliklerinin, sigortalıya ödenen tutarlar üzerinde önemli bir etkisinin bulunduğu sigorta sözleşmesi grupları için:
(a) Gelecekteki nakit akışlarına ilişkin tahminlerden kaynaklanan finansman gelir veya giderleri için sistematik dağıtım, aşağıdaki yollardan biriyle belirlenebilir:
(i) Geri kalan revize edilmiş beklenen finansman gelir veya giderlerini, sözleşmeler grubunun kalan süresine sabit bir oranda dağıtan bir oran kullanılarak veya
(ii) Sigortalılara ödenecek tutarları belirlemek için bir kredi oranı kullanan sözleşmeler için— dönem içinde alacak kaydedilen ve gelecekteki dönemlerde alacak kaydedilmesi beklenen tutarlara dayalı bir dağıtım kullanarak.
(b) Finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinden kaynaklanan finansman gelir ya da giderlerinin sistematik dağıtımı, 81’inci paragraf uyarınca finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesindeki diğer değişikliklerden ayrıştırılmış olması durumunda, gelecekteki nakit akışlarından kaynaklanan finansman gelir veya giderleri için kullanılan dağıtım ile tutarlı bir dağıtım kullanılarak belirlenir.
(c) Sözleşmeye dayalı hizmet marjından kaynaklanan finansman gelir veya giderlerinin sistematik dağıtımı;
(i) Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için B72(b) paragrafında belirtilen iskonto oranları kullanılarak ve
(ii) Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için, gelecekteki nakit akışlarından kaynaklanan finansman gelir veya giderleri için kullanılan dağıtım ile tutarlı bir dağıtım kullanılarak
belirlenir.
B133 Sigorta sözleşmelerine, 53–59 paragraflarında açıklanan prim dağıtımı yaklaşımını uygularken işletmenin, gerçekleşen hasarlarla ilgili yükümlülüğü iskonto etmesi zorunlu tutulabilir veya işletme bunu yapmayı tercih edebilir. Bu tür durumlarda, işletme 88(b) paragrafını uygulayarak sigorta finansmanı gelir veya giderlerini ayrıştırmayı tercih edebilir. İşletmenin bu tercihi yapması durumunda, B72(e)(iii) paragrafında belirtilen iskonto oranını kullanarak kâr veya zarara yansıtacağı sigorta finansmanı gelir veya giderlerini belirler.
B134 İşletmenin, tercihe veya gerekliliğe bağlı olarak, doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmelerinin dayanak kalemlerini elde tutması durumunda, 89’uncu paragraf geçerlidir. 89(b) paragrafı uyarınca sigorta finansmanı gelir veya giderlerini ayrıştırmayı tercih etmesi durumunda işletme, dayanak kalemler için kâr veya zarara dahil edilen gelir veya giderlerle tam olarak eşleşen gider veya gelirleri kâr veya zarara dahil eder ve ayrı olarak sunulan iki kalemin net sonucu sıfır olur.
B135 İşletme, dayanak kalemleri elinde tutup tutmama halinin değişmesine bağlı olarak, bazı dönemlerde 89’uncu paragraftaki muhasebe politikası tercihi için gerekli kriteri karşılarken, bazı dönemlerde karşılamayabilir. Böyle bir değişimin meydana gelmesi durumunda, işletmenin yapabileceği muhasebe politikası tercihi 88’inci paragrafta düzenlenenden 89’uncu paragrafta düzenlenene ya da tam tersine değişir. Bu nedenle, işletme, muhasebe politikasını 88(b) paragrafında düzenlenen ile 89(b) paragrafında düzenlenen arasında değiştirebilir. İşletme, bu tür bir değişikliği yaparken:
(a) Değişiklik tarihine kadar diğer kapsamlı gelire daha önce dahil edilmiş olan birikmiş tutarı, değişikliğin gerçekleştiği dönemde ve gelecek dönemlerde kâr veya zarara yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak aşağıdaki şekilde dahil eder:
(i) İşletmenin daha önce 88(b) paragrafını uygulamış olması durumunda—İşletme, değişiklikten önce diğer kapsamlı gelire dahil edilmiş olan birikmiş tutarı, değişimden hemen önce uygulanan varsayımlara bağlı olarak, 88(b) paragrafında yer alan yaklaşıma devam ediyormuş gibi kâr veya zarara dahil eder ve
(ii) İşletmenin daha önce 89(b) paragrafını uygulamış olması durumunda—İşletme, değişiklikten önce diğer kapsamlı gelire dahil edilmiş olan birikmiş tutarı, değişimden hemen önce uygulanan varsayımlara bağlı olarak, 89(b) paragrafında yer alan yaklaşıma devam ediyormuş gibi kâr veya zarara dahil eder.
(b) Önceki döneme ilişkin karşılaştırmalı bilgiyi yeniden düzenlemez.
B136 B135(a) paragrafını uygularken işletme, daha önce diğer kapsamlı gelire dahil edilmiş olan birikmiş tutarı, yeni ayrıştırma baştan beri uygulanıyormuş gibi, yeniden hesaplamaz ve gelecek dönemlerdeki yeniden sınıflandırma için kullanılan varsayımlar, değişim tarihinden sonra güncellenmez.
Ara dönem finansal tablolar
B137 TMS 34 Ara Dönem Finansal Raporlama’da yer alan işletmenin raporlama sıklığının yıllık sonuçlarının ölçümünü etkilemeyeceği hükmüne bağlı kalınmaksızın, işletme daha önceki ara dönem finansal tablolarında yapılmış olan muhasebe tahminleri işlemini, TFRS 17’yi uyguladığında, sonraki ara dönem finansal tablolarda veya yıllık raporlama döneminde değiştirmez.
Ek C
Yürürlük tarihi ve geçiş
Bu ek, TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri’nin ayrılmaz bir parçasıdır.
Yürürlük tarihi
C1 TFRS 17, 1 Xxxx 2021 veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde uygulanır. Erken uygulama halinde bu husus dipnotlarda açıklanır. TFRS 17’nin ilk uygulama tarihinde veya öncesinde TFRS 9 Finansal Araçlar ve TFRS 15 Müşteri Sözleşmelerinden Hasılat’ı uygulayan işletmeler için erken uygulamaya izin verilir.
C2 C1 ve C3–C33 paragraflarında yer alan geçiş hükümlerinin amaçları çerçevesinde:
(a) İlk uygulama tarihi, işletmenin TFRS 17’yi ilk kez uyguladığı yıllık hesap döneminin başlangıcıdır ve
(b) Geçiş tarihi, ilk uygulama tarihinden hemen önceki yıllık hesap döneminin başlangıcıdır.
Geçiş
C3 İşletme, mümkün olmayan durumlar ve aşağıdaki durumlar hariç, TFRS 17’yi geriye dönük olarak uygular:
(a) İşletmenin TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Xxxxxxx’xx 28(f) paragrafında öngörülen nicel bilgileri sunmasının zorunlu olmaması ve
(b) İşletmenin B115 paragrafındaki tercihi, TFRS 17’nin ilk uygulama tarihinden önceki dönemler için uygulamaması.
C4 TFRS 17’yi geriye dönük olarak uygulamak için, geçiş tarihinde, işletme:
(a) Her bir sigorta sözleşmeleri grubunu, TFRS 17 baştan beri uygulanıyormuş gibi tanımlar, finansal tablolara alır ve ölçer,
(b) TFRS 17 baştan beri uygulanmış olsaydı var olmayacak olan mevcut bakiyeleri finansal tablo dışı bırakır ve
(c) Ortaya çıkan herhangi bir net farkı özkaynağa yansıtır.
C5 Yalnızca, C3 paragrafını bir sigorta sözleşmeleri grubuna uygulamasının mümkün olmaması halinde işletme, C4(a) paragrafını uygulamak yerine aşağıdaki yaklaşımları uygular:
(a) C6(a) paragrafı saklı kalmak kaydıyla, C6–C19 paragraflarında yer alan değiştirilmiş geriye dönük yaklaşım veya
(b) C20–C24 paragraflarında yer alan gerçeğe uygun değer yaklaşımı.
Değiştirilmiş geriye dönük yaklaşım
C6 Değiştirilmiş geriye dönük yaklaşımın amacı, aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen makul ve desteklenebilir bilgileri kullanarak mümkün olan, geriye dönük yaklaşıma en yakın sonuca ulaşmaktır. Buna göre, bu yaklaşımı uygularken:
(a) İşletme, makul ve desteklenebilir bilgileri kullanır. Değiştirilmiş geriye dönük yaklaşımı uygulamak için gereken makul ve desteklenebilir bilgileri elde edememesi durumunda işletme, gerçeğe uygun değer yaklaşımını uygular.
(b) Tamamen geriye dönük yaklaşım uygulanmış olması durumunda kullanılacak olan bilgilerin kullanımını en üst seviyeye çıkarır, ancak işletmenin yalnızca aşırı maliyet veya çabaya katlanılmadan elde edilebilen bilgileri kullanması gereklidir.
C7 C9–C19 paragrafları, aşağıdaki alanlarda geriye dönük uygulama için izin verilen değişiklikleri düzenler:
(a) Sigorta sözleşmelerinin ya da sigorta sözleşmesi gruplarının başlangıç ya da ilk defa finansal tablolara alma tarihinde yapılacak değerlendirmeler,
(b) Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya zarar bileşeniyle ilgili tutarlar,
(c) Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya zarar bileşeniyle ilgili tutarlar ve
(d) Sigorta finansmanı gelir veya giderleri.
C8 Değiştirilmiş geriye dönük yaklaşımın amacına ulaşmak için, işletmenin C9–C19 paragraflarında verilen her bir değişikliği, yalnızca işletmenin geriye dönük yaklaşımı uygulamak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olmadığı ölçüde kullanmasına izin verilir.
Başlangıçtaki veya ilk defa finansal tablolara alma sırasındaki değerlendirmeler
C9 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde, işletme, geçiş tarihinde elde edebildiği bilgileri kullanarak aşağıdaki hususları belirler:
(a) 14–24 paragraflarını uygulayarak, sigorta sözleşmesi gruplarını nasıl tanımlayacağı,
(b) B101–B109 paragraflarını uygulayarak, bir sigorta sözleşmesinin doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi tanımını karşılayıp karşılamadığı ve
(c) B98–B100 paragraflarını uygulayarak, doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için isteğe bağlı nakit akışlarını nasıl tanımlayacağı.
C10 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde işletme, grupları, bir yıldan uzun bir arayla düzenlenen sözleşmeleri içermeyen gruplara ayırmak için 22’nci paragrafı uygulamaz.
Doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmesi grupları için sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya zarar bileşeninin belirlenmesi
C11 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde, doğrudan katılım özelliği bulunmayan sözleşmeler için işletme, sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenini (bakınız: 49–52 paragrafları), geçiş tarihinde, C12–C16 paragraflarını uygulayarak belirler.
C12 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde işletme, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde bir sigorta sözleşmeleri grubunun gelecekteki nakit akışlarını, gelecekteki nakit akışlarının geçiş tarihindeki tutarı olarak (ya da daha erken bir tarihteki gelecekteki nakit akışlarının geriye dönük olarak belirlenebilmesi durumunda, C4(a) paragrafı uyarınca, daha erken bir tarihteki gelecekteki nakit akışları olarak) tahmin eder ve bu tahmini bir sigorta sözleşmeleri grubunun ilk defa finansal tablolara alma tarihi ile geçiş tarihi (ya da daha erken tarih) arasında ortaya çıktığı bilinen nakit akışlarına göre düzeltir. Ortaya çıktığı bilinen nakit akışları, geçiş tarihinden önce sona eren sözleşmelerden kaynaklanan nakit akışlarını içerir.
C13 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde işletme, bir sigorta sözleşmeleri grubunun ilk defa finansal tablolara alma tarihinde (veya daha sonra) uygulanan iskonto oranlarını aşağıdaki şekilde belirler:
(a) Geçiş tarihinden önceki en az üç yıl için, 36 ve B72–B85 paragrafları uygulanarak tahmin edilen getiri eğrisine yaklaşan, gözlemlenebilir bir getiri eğrisi kullanarak (bu tür bir gözlemlenebilir getiri eğrisinin mevcut olması durumunda).
(b) (a) bendindeki gözlemlenebilir getiri eğrisinin mevcut olmaması durumunda, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde (veya daha sonra) uygulanan iskonto oranlarını, gözlemlenebilir bir getiri eğrisi ile 36 ve B72–B85 paragrafları uygulanarak tahmin edilen getiri eğrisi arasında ortalama bir fark belirleyerek ve bu farkı gözlemlenebilir getiri eğrisine uygulayarak tahmin eder. Söz konusu fark, geçiş döneminden hemen önceki en az üç yılın ortalamasıdır.
C14 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde işletme, bir sigorta sözleşmeleri grubunun ilk defa finansal tablolara alma tarihindeki (veya daha sonraki) finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini, geçiş tarihindeki finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesini geçiş tarihinden önce riskin ortadan kalkmasına ilişkin beklentiye göre düzelterek belirler. Riskin ortadan kalkmasına ilişkin beklenti, işletmenin geçiş tarihinde düzenlediği benzer sigorta sözleşmelerinin riskinin ortadan kalkmasına göre belirlenir.
C15 C12–C14 paragraflarının uygulanmasının, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde bir sözleşmeye dayalı hizmet marjına yol açması durumunda, geçiş tarihindeki sözleşmeye dayalı hizmet marjını belirlemek için:
(a) İlk defa finansal tablolara alma sırasında geçerli olan iskonto oranlarını tahmin etmek için C13 paragrafını uygulaması durumunda işletme, sözleşmeye dayalı hizmet marjına faiz eklemek için bu oranları kullanır ve
(b) C8 paragrafının izin verdiği ölçüde, geçiş tarihinden önce hizmetlerin transferi nedeniyle kâr veya zarara yansıtılan sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarını, o tarihteki kalan teminat birimlerini, geçiş tarihinden önce sözleşmeler grubu kapsamında sağlanan teminat birimleriyle karşılaştırarak belirler (bakınız: B119 paragrafı).
C16 C12–C14 paragraflarının uygulanmasının, ilk defa finansal tablolara alma tarihinde kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenine yol açması durumunda işletme, geçiş tarihinden önce zarar bileşenine dağıtılan tutarları, C12–C14 paragraflarını uygulayarak ve sistematik bir dağıtım esası kullanarak belirler.
Doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi grupları için sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya zarar bileşeninin belirlenmesi
C17 C8 paragrafının izin verdiği ölçüde, işletme, doğrudan katılım özelliği bulunan sözleşmeler için sözleşmeye dayalı hizmet marjı veya kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenini geçiş tarihinde aşağıdaki şekilde belirler:
(a) Dayanak kalemlerin o tarihteki toplam gerçeğe uygun değerinden,
(b) O tarihteki sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları düşülür,
(c) Aşağıdakilere ilişkin düzeltme eklenir veya düşülür:
(i) O tarihten önce işletmenin sigortalılardan talep ettiği tutarlar (dayanak kalemlerden düşülen tutarlar dahil).
(ii) Dayanak kalemlere bağlı olarak değişkenlik göstermeyecek olan, o tarihten önce ödenmiş tutarlar.
(iii) O tarihten önce riskin ortadan kalkması nedeniyle finansal olmayan riske ilişkin risk düzeltmesinde meydana gelen değişiklik. İşletme bu tutarı, geçiş tarihinde düzenlediği benzer sigorta sözleşmelerinin riskinin ortadan kalkmasına göre tahmin eder.
(d) (a)–(c) bentlerinin sözleşmeye dayalı hizmet marjına yol açması durumunda—O tarihten önce sağlanan hizmetlerle ilgili sözleşmeye dayalı hizmet marjı tutarı düşülür. (a)–(c) bentlerinin toplamı, sağlanan hizmetler için kâr veya zarara yansıtılacak tüm tutarlardan önce, sözleşmeler grubu kapsamında sağlanacak tüm hizmetlere ilişkin toplam sözleşmeye dayalı hizmet marjının temsilcisidir. İşletme, sağlanan hizmetler için kâr veya zarara yansıtılacak tutarları, geçiş tarihindeki kalan teminat birimlerini, geçiş tarihinden önce sözleşmeler grubu kapsamında sağlanan teminat birimleriyle karşılaştırarak tahmin eder veya
(e) (a)–(c) bentlerinin bir zarar bileşenine yol açması durumunda— Zarar bileşeni sıfıra eşitlenerek düzeltilir ve kalan teminat yükümlülüğü aynı tutardaki zarar bileşeni çıkarılarak artırılır.
Sigorta finansmanı gelir veya giderleri
C18 C10 paragrafı uyarınca, bir yıldan uzun bir arayla düzenlenen sözleşmeleri içeren sigorta sözleşmesi grupları için:
(a) İşletmenin, B72(b)–B72(e)(ii) paragraflarında belirtilen bir grubun ilk defa finansal tablolara alma tarihindeki iskonto oranlarını ve B72(e)(iii) paragrafında belirtilen gerçekleşen hasar tarihindeki iskonto oranlarını, ilk defa finansal tablolara alma tarihi ya da gerçekleşen hasar tarihi yerine, geçiş tarihinde belirlemesine izin verilir.
(b) 88(b) veya 89(b) paragrafları uyarınca, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, kâr veya zarara dahil edilen tutarlar ve diğer kapsamlı gelire dahil edilen tutarlar arasında ayrıştırmayı tercih etmesi durumunda işletmenin, gelecek dönemlerde, 91(a) paragrafını uygulamak için, geçiş tarihinde, diğer kapsamlı gelire yansıtılan sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin toplam tutarını belirlemesi gerekir. İşletmenin, birikimli farkı, C19(b) paragrafını uygulayarak ya da:
(i) (ii) alt bendi geçerli olmadıkça sıfır olarak ve
(ii) B134 paragrafının geçerli olduğu doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için, dayanak kalemlere ilişkin diğer kapsamlı gelire yansıtılan birikimli tutara eşit olarak
belirlemesine izin verilir.
C19 Bir yıldan uzun bir arayla düzenlenen sözleşmeleri içermeyen sigorta sözleşmesi grupları için:
(a) İlk defa finansal tablolara alma sırasında (veya sonrasında) geçerli olan iskonto oranlarını tahmin etmek için C13 paragrafını uygulaması durumunda işletme, B72(b)–B72(e) paragraflarında belirtilen iskonto oranlarını da C13 paragrafını uygulayarak belirler ve
(b) 88(b) veya 89(b) paragrafı uyarınca, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, kâr veya zarara dahil edilen tutarlar ve diğer kapsamlı gelire dahil edilen tutarlar arasında ayrıştırmayı tercih etmesi durumunda işletmenin, gelecek dönemlerde, 91(a) paragrafını uygulamak için, geçiş tarihinde, diğer kapsamlı gelire yansıtılan sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin birikimli tutarını belirlemesi gerekir. İşletme, söz konusu birikimli farkı aşağıdaki şekide belirler:
(i) B131 paragrafında düzenlenen sistematik dağıtım yöntemlerini uygulayacağı sigorta sözleşmeleri için—İşletmenin ilk defa finansal tablolara alma sırasındaki iskonto oranlarını
tahmin etmek için C13 paragrafını uygulaması durumunda—İlk defa finansal tablolara alma tarihinde kullanılan iskonto oranlarını kullanarak ve C13 paragrafını uygulayarak,
(ii) B132 paragrafında düzenlenen sistematik dağıtım yöntemlerini uygulayacağı sigorta sözleşmeleri için—ilk defa finansal tablolara alma tarihinde uygulanan finansal riskle ilgili varsayımların geçiş tarihinde de geçerli olmasına dayanarak, diğer bir ifadeyle sıfır olarak,
(iii) B133 paragrafında belirtilen sistematik dağıtım yöntemlerini uygulayacağı sigorta sözleşmeleri için—İşletmenin ilk defa finansal tablolara alma sırasındaki (veya daha sonraki) iskonto oranlarını tahmin etmek için C13 paragrafını uygulaması durumunda— Gerçekleşen hasar tarihinde uygulanan iskonto oranlarını kullanarak ve C13 paragrafını da uygulayarak ve
(iv) B134 paragrafının geçerli olduğu doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için—Dayanak kalemlere ilişkin diğer kapsamlı gelire yansıtılan toplam tutara eşit olarak.
Gerçeğe uygun değer yaklaşımı
C20 İşletme, gerçeğe uygun değer yaklaşımını uygulamak için, geçiş tarihinde sözleşmeye dayalı hizmet marjını veya kalan teminat yükümlülüğünün zarar bileşenini, bir sigorta sözleşmeleri grubunun o tarihteki gerçeğe uygun değeri ile o tarihte ölçülen sözleşmenin ifasına ilişkin nakit akışları arasındaki fark olarak belirler. Söz konusu gerçeğe uygun değeri belirlerken işletme, TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü’nün 47’nci paragrafını (talep halinde ödeme gerektirmesiyle ilgili) uygulamaz.
C21 Gerçeğe uygun değer yaklaşımını uygularken işletme, aşağıdakileri belirlemek için C22 paragrafını uygulayabilir:
(a) 14–24 paragrafları uyarınca, sigorta sözleşmesi gruplarını nasıl tanımlayacağı,
(b) B101–B109 paragrafları uyarınca, bir sigorta sözleşmesinin doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmesi tanımını karşılayıp karşılamadığı ve
(c) B98–B100 paragrafları uyarınca, doğrudan katılım özelliği bulunmayan sigorta sözleşmeleri için isteğe bağlı nakit akışlarını nasıl tanımlayacağı.
C22 İşletme, C21 paragrafında yer alan hususları belirlemek için aşağıdakileri kullanmayı tercih edebilir:
(a) Başlangıç tarihinde veya ilk defa finansal tablolara alma tarihinde, sözleşme hükümleri ve piyasa koşullarına göre belirlemiş olacağı makul ve desteklenebilir bilgileri uygun şekilde veya
(b) Geçiş tarihinde elde edebildiği makul ve desteklenebilir bilgileri.
C23 İşletme, gerçeğe uygun değer yaklaşımını uygularken, 22’nci paragrafı uygulamak zorunda değildir ve bir yıldan uzun bir arayla düzenlediği sözleşmeleri bir gruba dahil edebilir. Böyle bir ayrım yapmak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olması durumunda işletme, grupları bir yıl (ya da daha kısa süre) içinde düzenlenen sözleşmeleri içeren gruplara ayırabilir. İşletmenin, 22’nci paragrafı uygulayıp uygulamamasına bakılmaksızın, B72(b)–B72(e)(ii) paragraflarında belirtilen, bir gruba ilişkin ilk defa finansal tablolara alma tarihindeki iskonto oranlarını ve B72(e)(iii) paragrafında belirtilen, gerçekleşen hasar tarihindeki iskonto oranlarını, ilk defa finansal tablolara alma tarihi ya da gerçekleşen hasar tarihi yerine geçiş tarihinde belirlemesine izin verilir.
C24 Gerçeğe uygun değer yaklaşımını uygularken işletmenin, sigorta finansmanı gelir veya giderlerini, kâr veya zarar ile diğer kapsamlı gelir arasında ayrıştırmayı tercih etmesi durumunda, diğer kapsamlı gelire yansıtılan sigorta finansmanı gelir veya giderlerinin toplam tutarını geçiş tarihinde aşağıdaki şekilde belirlemesine izin verilir:
(a) Geriye dönük olarak—Yalnızca bunu yapmak için makul ve desteklenebilir bilgilere sahip olması durumunda veya
(b) Sıfır olarak—(c) bendi geçerli olmadıkça ve
(c) B134 paragrafının geçerli olduğu doğrudan katılım özelliği bulunan sigorta sözleşmeleri için— Dayanak kalemlere ilişkin diğer kapsamlı gelire yansıtılan toplam tutara eşit olarak.
Karşılaştırmalı bilgiler
C25 C2(b) paragrafında ilk uygulama tarihinden hemen önceki yıllık hesap dönemine yapılan atıfa bağlı kalmaksızın işletme, sunulan herhangi bir önceki dönem için de TFRS 17’yi uygulayarak düzeltilmiş karşılaştırmalı bilgileri sunabilir, ancak bunu yapması zorunda değildir. İşletmenin, önceki herhangi bir dönem için düzeltilmiş karşılaştırmalı bilgiler sunması durumunda, C2(b) paragrafında “ilk uygulama tarihinden hemen önceki yıllık hesap döneminin başlangıcı”na yapılan atıf, “sunulan en erken düzeltilmiş karşılaştırmalı dönemin başlangıcı” olarak yorumlanır.
C26 İlk uygulama tarihinden hemen önceki yıllık hesap döneminin başından önce sunulan herhangi bir dönem için işletmenin, 93–132 paragraflarında belirtilen açıklamaları sunması zorunlu değildir.
C27 Önceki herhangi bir dönem için düzeltilmemiş karşılaştırmalı bilgiler ve açıklamalar sunması durumunda işletme, düzeltilmemiş bilgileri açık bir biçimde tanımlar, bilgilerin farklı bir esasa göre hazırlandığını ve söz konusu esası açıklar.
C28 İşletmenin, TFRS 17’yi ilk uyguladığı yıllık hesap dönemi sonunun beş yıl öncesinden daha önce meydana gelmiş olan hasar gelişimi hakkında daha önce yayımlanmamış bilgileri açıklaması gerekli değildir. Ancak bu bilgileri açıklamaması durumunda işletme, bu hususu açıklar.
Finansal varlıkların yeniden tanımlanması
C29 TFRS 17’nin ilk uygulamasından önceki yıllık hesap dönemlerinde TFRS 9’u uygulamış olan bir işletme, TFRS 17’nin ilk uygulama tarihinde:
(a) Uygun bir finansal varlığın, TFRS 9’un 4.1.2(a) veya 4.1.2A(a) paragrafındaki şartı karşılayıp karşılamadığını yeniden değerlendirebilir. Bir finansal varlık, ancak TFRS 17 kapsamındaki sözleşmelerle bağlantısı olmayan bir faaliyet çerçevesinde elde tutulmaması durumunda uygundur. Yeniden değerlendirmeye uygun olmayan finansal varlıkların örnekleri, bankacılık faaliyetleriyle ilgili olarak elde tutulan finansal varlıklar veya TFRS 17 kapsamı dışındaki yatırım sözleşmeleriyle ilgili fonlarda tutulan finansal varlıklardır.
(b) TFRS 9’un 4.1.5 paragrafındaki şartın, TFRS 17’nin uygulanması nedeniyle artık karşılanmaması durumunda, bir finansal varlığa ilişkin gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak yapılan önceki tanımlamasını iptal eder.
(c) TFRS 9’un 4.1.5 paragrafındaki şartın karşılanması durumunda, bir finansal varlığı gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak tanımlayabilir.
(d) TFRS 9’un 5.7.5 paragrafını uygulayarak, özkaynak aracına yapılan bir yatırımı, gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılan olarak tanımlayabilir.
(e) TFRS 9’un 5.7.5 paragrafını uygulayarak, özkaynak aracına yapılan bir yatırım için gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılan olarak yaptığı önceki tanımlamayı iptal edebilir.
C30 İşletme, C29 paragrafını, TFRS 17’nin ilk uygulama tarihinde var olan durum ve şartlara bağlı olarak uygular. İşletme, bu tanımlama ve sınıflandırmaları geriye dönük olarak uygular. İşletme, bunu yaparken TFRS 9’un ilgili geçiş hükümlerini uygular. Bu amaç açısından ilk uygulama tarihi, TFRS 17’nin ilk uygulama tarihi olarak kabul edilir.
C31 C29 paragrafını uygulayan işletmenin, önceki dönemleri, tanımlamalardaki veya sınıflandırmalardaki bu tür değişiklikleri yansıtacak şekilde yeniden düzenlemesi zorunlu değildir. İşletme, önceki dönemleri, yalnızca daha sonra gerçekleşmiş olan ancak geçmiş tarihte tahmin edilemeyen bilgiler kullanılmadan yapılabiliyorsa yeniden düzenler. İşletmenin önceki dönemleri yeniden düzenlemesi durumunda, yeniden düzenlenmiş finansal tablolar, etkilenen tüm finansal varlıklar için TFRS 9’un tüm hükümlerini yansıtmalıdır. Önceki dönemleri yeniden düzenlememesi durumunda işletme, ilk uygulama tarihinde, aşağıdakiler arasındaki herhangi bir farkı dağıtılmamış kârların açılış bakiyesine (veya uygun olması durumunda özkaynağın başka bir bileşenine) yansıtır:
(a) Söz konusu finansal varlıkların önceki defter değeri ile
(b) Söz konusu finansal varlıkların ilk uygulama tarihindeki defter değeri.
C32 İşletme, C29 paragrafını uyguladığında, söz konusu yıllık hesap döneminde, bu finansal varlıkların sınıfına göre aşağıdaki hususları açıklar:
(a) C29(a) paragrafının geçerli olması durumunda—Uygun finansal varlıkların belirlenmesinde kullandığı esası,
(b) C29(a)–C29(e) paragraflarından herhangi birinin geçerli olması durumunda:
(i) TFRS 17’nin ilk uygulama tarihinden hemen önce belirlenen, etkilenen finansal varlıkların ölçüm sınıfı ve defter değeri ve
(ii) C29 paragrafı uygulandıktan sonra belirlenen, etkilenen finansal varlıkların yeni ölçüm sınıfı ve defter değeri.
(c) C29(b) paragrafının geçerli olması durumunda—TFRS 9’un 4.1.5 paragrafı uygulanarak finansal durum tablosunda daha önce gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak tanımlanan ancak artık bu şekilde tanımlanmayan finansal varlıkların defter değeri.
C33 İşletme, C29 paragrafını uyguladığında, söz konusu yıllık hesap döneminde, finansal tablo kullanıcılarının aşağıdakileri anlamasını sağlamak için nitel bilgileri açıklar:
(a) TFRS 17’nin ilk uygulamasında sınıflandırması değişen finansal varlıklara C29 paragrafını ne şekilde uyguladığı,
(b) TFRS 9’un 4.1.5 paragrafı uyarınca, finansal varlıkların, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmalarının veya yeniden sınıflandırılmalarının nedenleri ve
(c) İşletmenin, yeni değerlendirmede, TFRS 9’un 4.1.2(a) veya 4.1.2A(a) paragraflarının uygulamasında neden farklı sonuçlara vardığı.
Diğer TFRS’lerin yürürlükten kaldırılması
C34 TFRS 17, TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri’nin yerini alır.