İDARE

ttM, 4 Ağustos 19((3

ildi

pılan tediye, Piyango m# iti. Hükümet ve memu. / le acentalarını o ikrami^ ' sundu herhangi bir n,*,*

tten tamamen kurtarır.

Y IL : 1 S A Y I

S A H İ B İ : H İ K M E T A F İF MAPOLAR F İA TI: 15 MU

İDARE

M E C İD İY E

S O K A K 11-13 T E L : 2824

BASIMEVİ

G İ R N E Y O L U L E F K O Ş E

T E L : 73838

HERGÜN

ı 3

SAYFA

00 Pazar neşesi.

.15 Popüler keman Izlftl.

30 Çeşitli Türk müzi.

00 Haber bülteni.

.15 Dans ve caz müzi

.00 Kapanış.

T E L E V İZ Y O N

1 30 Açılış.

AVDET ETTİ : Bir süredenberi Akdeniz sahillerinde dinlenen Cumhurbaş­ kanı Yardımcımız Ekselans Dr. Xxxxx Xxxxx dün Hülya yatıyle Girne liman - na gelmiş, dostları tarafından karşılanmıştır.

Hiilya Yatındaki Dinlenme Gezisi Xxxx Xxxx

Ekselans Küçük Avdet

E tiler

Küçük, Türkiye’de Gördüğü Xxxxx Xxxxxxxx Sitayişle Bahsetti

Anlaşma Bugün

Akdenizin püfür püfür rüz­

1.32 tnglltereden giiıı-

.■rllen Rumca sözlü ak ıallte.

Xxxxx Xxxxxxxxxx’dan Kovuldu

Batılı Dışişleri Bakanlan Moskovada

gârlarını teneffüs ederek, kıyı larımıza kadar uzanan Anava­ tan havasım koklıya koklıya

>.40 Hootonların çiftli.

I

>.07 müzikal film : Duo xxxxxxx Xxxxxxxxx ve fi If.

0.17 Aralık.

tt.20 Çöldeki macera i-

Atina, 4 Bir müddettenbe- ri Atina'da bulunan ve e:>i Xxxxxxxxxxx’ un hapislik ceza­ sını bağışlatmak için çalışan mahkûmun eşi Batty hakkın­ da Yunan Hükümeti tarafın­

dan bir karaı alınmış ve Xxxxx den derhal Yunanistanı terket rresi istenmişti. Bu karar g e ­ reğince Xxxxx’xxx bugün Yuna nistanı terkeımesi bekieniyor- (Devamı Sayfa 6 da)

imzalanacak

“ Hülya” yadr.da dinlendirici ve hülyalı bir seyahate çık­ mış bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fkselâns Dr. Xxxxx Xxxxx refakatlarında eşleri Xxxxx Xxxxxxx Xxxxx ve ço­ cukları olduğu halde, dün tari

hi Girne kasabası limanına de

mil xxx xxxxxki film aş rollerde Xxxx Xxxxx, ylvra Film f ve Xxxxxx

•nail.

roman-

— Evet e fe n d im ..

Komadaki Talihsiz Doktur

Pr. Sait Ankaralfnın

j bulduğu Gizli

Isın Alp Reel’e Xxxxxx Xxxxxxxx

M oskova, 4 - Nükleer Silah­

sızlanma Antlaşm asını yarm (bıı gUn) Sovyet Rusya ile im zalaya cak olan Birleşik Am xxxxx Xxxxx leri Bakanı Xxxx Xxxx ve İn gi­ liz Dışişleri Bakanı Xxxx Xxx.x bugün M oskovaya vasıl olmuş­ lar ve Batılı D ışişleri Bakanları beraberlerindeki heyetle birlik­ te öğle yem eğini yem işlerdir.

B atılılar öğleyin ve öğleden sonra kendi aralarında antlaşma larla ilgili olarak özel görüşm e­ ler yapm ışlar v e antlaşmaları da

ve kısmi antlaşmaları daha da

genişletmek için temaslar ya pacaktır.

A N T LA Ş M A LA R TASV İP GÖRÜYOR

Nükleer Silâhların yasak e dilmesi için Moskovada van- lan antlaşmanın şimdiye ka aar 114 devlet tarafından tas vip gördüğü, Birleşik Ameri- kada yapılan bir soruşturma­ dan anlaşılmıştır.

Antlaşmaları hararetli bir şekilde altmış dört devlet des

mlrllyen “ Hülya” yatlyle mem lekelimize dönmüşlerdir.

Cumhurbaşkanı Yardımcı­ mız “ Hülya” yatında cidden çok rahat bir gezi yaptıkları­ nı söylemiş ve Akdenizin cen­ neti sayılan sahillerinde kısa da olsa, güzel ve unutulmaz günler geçirdiğini ve dinlen­ mek imkânını bulduğunu söz­ lerine eklemiştir.

U N U TU LM AZ H A TIR A

Cumhurbaşkanı Yardımcısı

— Çok g ü z e l... Burası rt.< i daire o ld u ğ u için istediği

görebilir, istediğin gibi ot.,

Ankara, 4 - iki yılı aşan bir za

bu yana bitkisel bir ha-

ha da genişletm ek imkânlarını

araştırm ışlardır.

U’TH A N T M OSKOVADA

teklemektedir. Geriye kalan devletler ise antlaşmalara ta­ raftar olduklarını açıklamış­

Ekselâns Dr. Xxxxx Xxxxx yap

tığı bir beyanatta Anavatanda gördükleri hüsnü kabulden si­

illrsln- A l bakalım küçtt » « V »*'*»" *e tedavisinde T.p rt,,,, bu not ettiklerimizi D "aldığı talihsiz Dok

S u Aksi h:«1<i>■ bir ay s, « « Alp ReeMn Üzerinde, atom

. , bombalarında kullanılan g>zli b<r

ı İsine «on verirler..

. . . ... Kî lifin tecrübe edilecektir. Fen Fa-

Aradan bir h a tta geçer. Ki

kültesi Profesörlerinden Xxxx Xxx

lk kız Xxxxx, tanınm a)»

a ı ■ ıt Ankara tarafından tatbik edile-

•kllde s o s v e t k bir bayan *

lü d e b n

ır K ü ç ü ky ğ ü n . n . e , an< cek olan bu ışın, Alp R eel İçin,

llit Lıııt »rtık son bir Ümit olacaktır.

Diğer taraftan antlaşmala­

rın imza merasiminde hazır bulunacak olan Birleşmiş M il­ letler Genel Sekreteri UThant da Moskovaya vasıl olmuş bu lunmaktadı.-.

U ’thant önümüzdeki günler Rus liderleriyle ve bilhassa Başbakan Xxxxxx Xxxxxx’ le fi-

lardır.

Bilindiği gibi, üç devlet ant taşmalara kSJrşı olduklarını a- çıklamışlardır. Bunlar ise K ı­ zıl Çin, Fransa ve Arnavutluk tur.

Macaristan Hükümeti ant­ laşmaları desteklediğini xxxxx xxxxx ve NATO - Varşova

tayişle bahsetmiş, bu sıcak a-

lâkanın üzerlerinde unutul­ maz İntibalar bıraktığını be­ lirtmiş, Alanya ve civar köy­ ler halkına sonsuz teşekkürle rinin iblâğ edilmesini temen- i nl ettikten sonra sözlerine şöy le devam etmiştir:

“ Bilhassa Antalya Valisi

Xxxxx Xxxxx Futbolcu Varol ile Evleniyor

nın emek ver ı^« ı uz »fi»addyoaktif maddelerden elek-

zel görüşmelerde bulunacak

paktlariyle birer saldırmazlık

Xxxx Xxxxxx’a, Kaymakamla­

V A R O L F A T M A G İR lK başlanacak olan filim de, başka-

ıl saçlarını kısacık kestir

şasen bol kirpikli gözleri

şuaı ile birlikte çıkan “ N oy

ıran

paktı imzalanması fikrini tek­ rar ileri sürmüştür.

ra ve Nahlye Müdürlerine son

A lta y Takım ı, tzm irde yeni din artist, Y a ro l’ la Uç seneden futbol sezonunu açıp, 24 ağus-beri sevişen ve yakında evlene-

a.,iı- ,rino ve Antinoytrino” denilen

xxxxxx.. Yu/umı pu hu glzJİ ,şln profesör Salt Xxx

tll, ömründe b o ya g Ankara’ya göre, diğer ışınların adaklarını b o y a r.. Tırnaklı

yj, aksine, ye ryü 7 ü n d ek l c a n lıla r i-

|; yaptırır., incecik bir

Ayaklanmasının Sanıkları

Diplomatlar

suz teşekkürlerimi sunarını.

Alanya Valisinin tertiplediği tesmi kabul, hatıralarımızdan silinmiyecek bir olaydır.

Yalnız bize değil, her xxxxx

xxxxx bavlıyacak M illî L ig e ha-cek olan Xxxxx G lrik’ tir. Bu fi- zırlanm aya koyulurken, kalech iü m karşılığında 10 bin lira ala- V arol Ürkm ez, şehrim izde “ K a vcak olan Varol; “ B ecerip becere-

gasız Y aşıyalım ’ ’ film ini çevir-m iyeceğim i bilm iyorum . Ç ok ıs-

ısacık bir etek giiyyere..' f l

ya;amalar|nda en bUylik roller-

Konferansı

retçiye gösterilen yakın ilgi,

mek üzere, ön m ukavele im zalarar ettiler, ben de kabul ettim ”

kçe—li iskarpinlerini a>ar** den birini oynamaktadır. Çok

UzUğUn

eçtrlr.. Bütün bunlar ^ büyük kabiliyeti olan bu ma babası tarafından ^ ,4mı diğer ışınların giremediği ediyesl olarak \ırilm yerlerde bilhassa tesirlerini güs-

Pr. S. A. Ankara, Cihazın önünde

Mahkemede

Tahran, 4 - Şahın İranda kr,-

rak reform u ile ilgili kanunları

dınlara oy hakkı tanıyan ve top

sa kadar devam edecek olan dip

lerle şükranlarımı sunmak is­

Y arın Lefkoşa Rum Öğretmen Akadem isinde açılıp 13 A ğu sto­

Türk medeniyetinin en güzel, en parlak örneklerinden biri­ dir. Antalya ve civarı halkla­ rına en i>1 dilekler, en iyi his­

m ıştır. dem iştir.

10 gün içinde çevrilm esine

Lâtina’da (Roma)

K ızım ız m a d e m k i l

resmi , temektedir.

sa tılm a sıy le „Ş.

J İ

Niteklm, Salt Xxx Ankara, An-

xxxxxxxx xxxen haziran ayının 5

lom atlar sem inerini Cumhurbaş­

terim.”

rede çalışıyo r■- BBuunnllaarr Wi ^ ta|ya ygkınlarındaki astım has­

ılası lâzım gelen ^ lalarına İyi gelen Damlataş ma- ügO ne g ü n e saki*ı<i,n1’ j ğaraıarln(ja Noytrino ve Anti-

atıverir. , xxxxxxxx adındaki bu ışını tes-

Aysel ik i dirhe m bir ^ ^ etm|gj|r- p rofesör Xxxxxx.

!ek kapıdan çıkacağı mağaralarda yaşıyan eski insan-

İngiltere'nin Hediye Ettiği Bu Cihazda Silindir şeklindeki kaba Elektron

Neşreden izotoplar konulacak’ır kurşun kap Bir Ton Ağırlığın ladır

ird e meydana gelen ayaklanma olayı ile ilgili olarak 17 sanık bugün bir asker! mahkeme tara­ fından yargılanm ıya başlamıştır. 5 Haziran ayaklanmasında 100 kişinin öldüğü, 200 kişinin yara

kanı M akarios açacak ve sem-, nerin ilk günkü toplantısında ha zır bulunacaktır-

C am egie Üniversitesi tarafın dan bindokuzyüz kırk yedi yılın dan sonra kurulan devletlerde

I"»#

müddet zarfında Kibrisin tarihî yerlerini xxxx ret edecekler ve Kıbrıs hakkında gerekli b ilgiyi

Nükleer Giic istasyonu

omşu k a d ı n l a r d a n |arln gon derece iri ve s ı h h a t l i

göre, bu ışını İlk defa izotoplar- pdnııştır. Bu ışın dünyada İlk de

landığı ve 500 kişinin de tevk if yapılm akta olan bu sem iner bu to Phy#caklardır.

o , « t . » « ' • ünce ş a ş a la r, xxxxx

olmalarını, devamlı surette, j u

ışının etkisi altında kalmalarına

da, kendisi tesblt etm iş, bllâha- fa A lp R ec H ıı tedavisinde tat- ra 1961 yılında da Am erikada bik olunacaktır.

edildiği bilinm ektedir. y ıl bizim m em leketim izde yapıl- Seminerde Kibrisin tarihi, ik- Savcı bugünkü iddianamesin- .m aktadır. tisadi durumu üzerinde durula-

inde Xxxxxxx anasına ^ bağlamaktadır.

S a b a h s a b a h kızı Xxxx Xxx Ankara’nın İfadesine

* * ÖndCrİy° rSUİ elidir.> Kadın şen ve neş

•ek gevrek gülmeğe ^

— A y o l haberin V

a r t ı k r e s m i

atom reaktörlerinin altında dik kati çekerek, resmen tescili ya-

Sait A li Ankara, bu ışını elde etm ek için kullanılacak elektron neşreden izotopları İngiltereden getirm iştir. Ingiltere, bu izotop ­

ları h »d iye etmiştir. Profesör An

kara, bu İzotoplan , Erkek T ek­ nik Öğretm en Okulunda yaptır­

de, sanıklan vatan hainliği ile , Seminere katılacak olan çeijit- cak ve bu konuyla ilgili olarak

(Devamı Sayfa 6 da) ili m em leketlerin tem silcileri bıı konferanslar verilecektir.

alışıyor,

i dairede-

re s m i

dığı bir ton ağırlığındaki kalın

adan ihtiyar b a *

_ Yaa.. Y a a - B>*‘ „ nl dairede çaliS'5'01’’ 'rede... eye I

' Aysel

ı igi zaman kaİL

banımı gelerek: ^ I _ Bu ne g ü « »

xxxx; «im di çok *

kurşun kap İçine koyacaktır. Kurşun kap, N oytrino ve A ıı'i- noytrino ışınları hariç, diğer ışın ların dışarı sızm asını tamamen öııllyecektlr.

(Devamı Sayfa 6 da)

imam Kuvvetleri Taarruzda

ıİılnn.

tHl navyddil baka ı t

rulı"*

iddia: 74 Mısırlı üldiirüldü

oıasana- HİÇ >° r ada.. Gün olur *

bif

Mekke, 4 M ekke Radyosu

dürüldüğü, bir çok silâh ve mal

Cum huriyetçilerle, İmam Kuv

sık olsun kalemi • y

um İçin rahat r;“ biij(f

nun bugün iddia ettiğin e göre imama bağlı ku vvetler Cum hu­

zem e ele geçirild iği iddia ed il­

m ektedir.

vetleri arasında devam eden sa­ vaşın, Cum huriyetçiler lehine

İrsin kim^

E vi» til(i

Mt1ıv<’

riyetçilere karşı geniş ölçüde

M ekke Radyosunun iddia etti

M ısır hükümeti tarafından des­

G E N Ç KAB İLİYETLER serler vermekte, büyük bir II- yetler takdirle alkışlanmışlar

rer. çiklet ^ ner.

mektuP

bir tem izlem e hareketine giriş-

ğlne göre, İmam taraftarları hü

teklendiği iddia edilm ekteyse de

' Bir süredenberi tiyatro ve gi toplamaktadırlar. dır.

•ontaıı

o...k..U...r..’ " ' L e m i s l e r d i r -

cum larını daha da artıracaklar

M ısır Hükümeti bu konuda sü­

konser atanında çalışmalarda Geçen akşam Geçitkaie Mil Bilhassa “ Aşçının İstifası”

hattâ miis afirler"11 « ' kabul edelb ilir 5»*0'

Sana'nın kuzeyinde vukua ye

ve en kısa bir zaman içinde, g e­

kûtu tercih etm ekte ve gerekli

bulunan ‘Genç Kabiliyetler" iet Sinemasında tertipledikle- adlı komedi çok başarılı oy-

resmi <'a,r^ vgiU Hoşça kaim * *

^ len gen >5 ölçüdeki çarpışma so­ nucunda 74 M ısır askerinin ö l­

rekli tem izliği haşarı ile yapa­ caklardır.

herhangi bir açıklama yapm a­

maktadır.

Demeği, son günlerde çalış- dikleri konser ve oyun büyük nanmış ve seyircilerin takdiri imalarını hızlandırmış ve kon- bir ilgi toplamış, genç kabili- ni kazanmıştır.

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Sayfa 2 DEVRİM S HA

Hiçbir zaman ve hiçbir surette tah­ rikle huzurun geldiği görülmüş bir o-

Xxxxx Xxxxxxxx Xxxxxx

dan müteessir olmamamıza rağmen bu savaşın tepkileri bizim toprakları­

Folger Kütüphanesi

Washington, D.C.’deki Xxxxxx Xxxxxxxxxxx Ktitüpha- rıesi 16 ve 17 ’inci asırlara alt İngiliz Medeniyetinin tetkikine hasredilmiş bir araştırma mtiessesesidir. Bu rada, geçmiş asırları hatırlatan bir hava içinde âlim­ ler beyaz mermerden inşa edilmiş bu kütüphanenin

Mr. Xxxxxx, Shakespeare’a ait ilk elde ettiği ender bir ki­ taba 107 dolar ödemişti. O ta ­ rihten bu yana da Folger ha­ yatı boyunca elde ettiği ka- zancını Xxxxxxxxxxxx'x ait her türlü m ateryeli satın ala­ rak bir araştırma kütüphane­

si ihdas etm eye hasretmiştir,

Anavatan Kardeşlerimizin Çiftlik Camii ile Yakın ilgi

K IB R IS ’T A İN Ş A EDİLECEK KÖŞKLÜ Çlp C A M İİN E Y A R D İM KAM PANYASI

Muhterem Müslümanlar, miyetle beyan edevl»u

lay değildir. Tahrikten daima huzur­ suzluk doğmuş, tahrik sonucu uluslar

mıza kadar gelmiş, bir çok kırıntılar bırakmıştır. Bu yüzden kayıplarım ız

)kuma odasındaki rafları dolduran

etmektedirler.

kitapları tetkik g u jşj tamamladığı zaman

meydana getirdiği kolleksiyo-

Geçen yıl, Lefkoşada, Kıb- Biz Anavatan Tü

rıs fethinin sembolü olan Bay- yardımıyle orada bir'

toplumlar birbirine girmiş ve sonuç­ tan her iki taraf da daima zararlı çık­ mıştır.

Dünyayı harabeye çeviren savaşlar

bile tahrikin bir sonucudur. İhtiras

olmuş, fakat toplum olarak bu kayıp­ lar yalnız maddi olarak kalmıştır. De. mek oluyor ki, savaş bizim toprakla­ rımıza girm ediği halde, gene de kayıp ianm ız olmuştur ve bu kayıplarımızı

gidermek İçin de yıllar yılı çalışmak

The YVashlngton Star Sunday Magazine’ in müsaadesi ile kı­ saltılmıştır.

Yazan : T. W - Tirana

nun kıym eti 4 milyon doları aşmıştı.

Amerikan Kongre Kütüpha­ nesi karşısında beyaz mermer binanın inşasına 1930 senesin

de başlandığı zaman bunun

raktar Camiinin hain eller ta- rif İnşası çok İsabetli

rafından, kısmen de olsa na- tır. Şiiylekl:

sil alçakça tecavüze uğrayıp Ankaramıan y » ,. tahrib edildiğini hepiniz hatır ti gibi Lefkoşanıı, d 7 * "

•arsınız. lü Çiftlik semti vam, *

Bu naçiz dindaşınız o elim *t-a-m--a--m—en müslUman TJ ]

dolu devlet adamları, birbirlerine taş çıkaran tahrikleriyle, insanoğlunu ö- lüme, savaşlara sürüklemiş ve bunun bir sonucu olarak insanoğlunun kökü­ ne kibrit suyu dökmekle, sevinç duy­ muşlar, heyecan geçirmişlerdir.

zorunda kalmışızdır.

İkinci Dünya Savaşından bir süre sonra memleketimizde başgösteren tet hiş hareketinin, bu topraklara, bu in­ sanlara çok pahalıya mal olduğunu,

artık Rum Liderliğinin anlaması, tak.

Washington D.C.’deki Fol­ ger Xxxxxxxxxxxx kütüphane­ sinin okuma odası 16 ve 17 in ci asırlardaki Avrupa Röne- sansı sırasında vukua gelen her hadisenin tetkikini müm­

tam kapasite ile çalışması lâ­ zım geldiğini söylemektedir.

Folger Kütüphanesine ait bir evde oturan Dr. W right, bu âlimlerin Folger Kütüpha­ nesindeki çalışmalarının za­

ne olduğunu sadece mimar ve mühendis ve Xxxxxx’xx eşin­ den başka bilen yoktu. Maama fih binanın temelinin atılma­ sından 15 gün sonra hayata

gözlerini yuman Mr. Folger

manzarayı kendi gözlerim le gördüm. İzdırab İçinde kıvran dım ve hattâ ağladım.

Geçen yıl Mayıs ayı başla­ rında Kıbrıs adasında geçirdi­

ğim dört gün zarfında şunu I-

maatl İleri gelenlerim,, dukları bir yerdir. F,k,* koca semtin bir tek c»m tur. Halbuki aynı „

büyük Rum kilisesi tt k.J

Anglikan kilisesi mevti,,

T â uzaklara gidecek değiliz. Yakın

tarihe şöyle bir göz attığım ız zaman karşımıza Natzizim ihtirası çıkar. Nat zim im bir ulusu bölmek, parçalamak ve uçuruma sürüklemekle kalmamış, insaniyete de en büyük darbeyi indir­

miştir. Natzizim silinip gitmiş, fakat

dir etmesi gerekmektedir. Fakat acı da olsa söylemekten kendimizi alanıı- yacağım ız bir gerçek vardır: Bütün sa mimi ikaz ve teşviklere karşılık Rum Liderliği gene de yola gelmemekte, çe

ne de tahrik usulüyle m em lekette bir

kün kılan kitaplar ve mater- yel ile doludur. Bu kütüpha­ neye pek az sayıda insan ka­ bul edilmektedir. Fakat bura­ ya girm eğe muvaffak olanlar İngiliz müzesi haricinde, bu

devre ait en zengin kitap ve

manla, kaleme aldıkları kitap

lar vasıtasiyle halka ulaştığı­ nı söylemektedir. Kütüphane­ deki bir çok m ateryellerin pek çok kimse için bir şey ifade etm iyeceğini belirten Mr.

\Vright, Xxxxxxxxxxx’ ın eser­

kütüphanenin idaresini A m . herts Koleji m ütevelli heyeti­ ne bırakmıştı. Son 30 yıl zar­ xxxxx Xxxxxx kütüphanesinin kolleksiyonu dört misli artmış

tır. İlgi sahasını bütün Tudor

yice anladım kİ, adab kardeş ların da cemaati yokto' (erim izin herşeyden önce ma- Hamdolsun Ufko», nevi bir müzaheret ve alâka- „ i n diğer m ah alle^* ya mazhar almaları elzemdir, bol camiler ver, fakat»1

İşte bu düşünce ve müsaha ç|fU |k senuinden hayli delerden ilham alarak samıi- bulunmaktadır.

insanoğlu aradan yıllar geçmesine rağ

huzursuzluk çıkarmağa çalışmaktadır.

m ateryel kolleksiyonundan is­

lerine ait bir seri cep kitabı

ve Xxxxxx devirlerini de içine

siyonunu genişletmektedir.

İşte bu semtte bir cauj

men kayıplarım halâ daha gidereme­

tifade edebilmektedirler.

nın hazırlanmasına bizzat yar alacak şekilde genişleten kü- Kütüphane müdürü

VVrighf

rif inşası fikriyle o zam,

miş, eksiklerini halâ daha tamamlıyu- mamıştır.

İkinci Dünya Savaşından sonra ha­

rabeye dönmüş bir toprak yığını ile karşılaşılmış bir dünya buldu insanoğ lu. Sonra yenibaştan harekete geçe­ rek yıkılanı yapmağa, kayıplan gider­ m eğe çalıştı, fakat aradan yıllar geç­ ti. Halâ daha dünyamız ikinci savaşın ağır yükünden kurtulmuş değildir.

H ele İkinci Dünya Savaşından soı: ra doğan çeşitli problem ler Xxxxxxxxxx nu daha fazla meşgul etm eğe başla­ mış ve insanoğlu hemcinslerine gerek tiği bir şekilde faydalı olamamıştır. Savaşlar tarih boyunca böyle olmuş­ tur. Savaşa giren her ulus, kazanan kaybeden kadar, kaybeden de kazanan kadar zararlı çıkmıştır.

Bugün insanoğlu yeni bir savaşı ön lemek için bütün gücüyle çalışmakta­ dır. Fakat ihtiras dolu devlet başkan- larının çoğu, kendi kaprislerini tat­

min için, göze savaşı alabilecek tah­

Dünyayı ve insanlığı mahva sürük­ leyen, perişan eden savaşlara bir son verilm esi için, büyük ölçüde gayret­ ler sarfedilirken, biz küçücük m em le­ ketim izi huzura ve sükûna kavuştur mak için neden gerekli gayreti göster m iyoruz? Neden memlekette yenibaş­ tan kan dökülmesini teşvik ediyoruz*1

Dünyanın durumundan ders alma­ mız, insanlığın çektiklerinden ders a l­ mamız gerekmektedir. Bu topraklar­ da yenibaştan kan dökmekle ne kaza, nacağız? Dört y ıl devam eden tethiş bu mem lekete ne getirm iştir? Bu teı- hiş dört yıl değil, ondört y ıl devam ot tirilmiş olsaydı, ne getirecekti?

Felâketlerim izi kendi ellerim izle ha zırlam amalıyız. Bu memleket her şey den önce sükûna, barışa ihtiyaç duy­ maktadır. Kendi ihtiraslarımız, kap­ rislerim iz için onbinleri feda etmeme­ liyiz. Banş, insanlık için en güzel y o l­ dur. Gerçek barışı seçenler, daima hu zur, daima sükûn bulmuşlardır.

Âlim ler kütüphanenin bir eski İngiliz malikânesini andı ran atmosferi içinde, 20’ inci asrın düşünce ve üzüntülerin­ den uzakta, yavaş yavaş ça­ lışmalarına devam edebilmek­ tedirler. Kütüphanenin dış kısmı beyaz mermerden insa edilmiştir.

Tatiller nariç, ekseriya kü­ tüphanede 12 den fazla insa­ nın bir arada bulunduğu en­ derdir. Bunların çoğu kitaplar ve muhtelif ilmi vesikalar ha- zırlıyan profesörlerdir. Bun­ lar aynı konularla ilgilidirler ve birbirlerini gayet iyi bil­ mektedirler. Her gün saat üç­ te çay içerken işleri hakkında tartışmalar yapmaktadırlar.

1948 senesinden beri Folger kütüphanesinin müdürü ola- irak hizmet etmekte olan Xxxxx İB. W right, küçük fakat ender

d>m etmektedir.

34 profesyonel kütüphane­ ciden müteşekkil olan Folger personelinin mükemmel Lâtin ce bilmeleri icap etmektedir. Bu kütüphanede okuma imti yazı verilen âlimlerin tanınma sı veya iki tanınmış âlim tara­ fından tavsiye edilmesi lâzım dır. A yrıca kütüphaneyi ne şe kilde kullanacaklarını da bil­ meleri ve hangi kitapları oku­ mak istediklerini ve bu kitap­ lardan ne gibi bilgi edinmeyi ümid ettiklerini de belirtm ele­ ri icap etmektedir.

Bu eşsiz kütüphane Xxxxx Xxxx Xxxxxx tarafından Shak- xxxxxxx’ e '‘ebedî bir anıt” ola rak kurulmuştu. N ew Yorklu bir şapka toptancısının oğlu olan Folger Am herst Kolejine devam ettiği sırada John D. R ockefeller’in ortaklarından

xxxxxxxxxki eserlerin bugün zamanla İngiliz halkına tesir ancak 15’i Xxxxxxxxxxxx’ e ait etmiş olan her kitabı elde et­ tir. meyi ümid ettiklerini bildır-

Folger daimî surette kollek mektedir.

rısta mllU bir bankaya wıJ İlk bir hesap açtırmıştım. ^ dİ Kıbnslı kardeşlerin^

(Devamı 5’de)

riklerden çekinmemektedir.

Sözü kendi m em leketimize getir­ mek istiyoruz. İkinci Dünya Savaşın­

Biz, bugünkü Rum liderliğinden bu­

nu bekliyoruz. Türk Liderliği üzerine düşeni yapmanın huzuru içindedir'.

[kitaplardan müteşekkil bir kü biri olan Xxxxxxx X. Xxxxx’ ın

tüphanenin xxxxxxx xxxxxx- xxxx ile oda arkadaşlığı yap- larından istifade etmek istiyen mış ve daha sonra Xxxxx iki bu küçük grubun ihtiyaçları- gencin petrol sanayiine atıl- na hizmet edebilmek üzere malarını sağlamıştır. Bu sato-

T - ' .da ilerJiyen Folger zamanlar

. w\WVWWVVWVVWWVW><WVVV*^VVVVVVWVVVVVVVVVVWVVVSWWV^

iki

Böbreği işe Yaramayınca

Standard Oil Company’nin ı- dare heyeti müdürlüğüne ka­ dar terfi etmiş ve bu sırada İngiliz edebiyatına karşı bü­

D OKUZ ÇOCUK BABASI BİR A D A M A

YARDIMSEVER BİR KAD ININ BÖBREĞİ BAŞARIYLA TAKILDI

yük bir ilgi besliyerek Xxxxxx xxxxx hakkında kitap kolleksi yonu yapmaya başlamıştı.

S AB A H Y A Y IN I 33.00 Sanatkârlardan sesler

06.29 Açılış ve program ?8 30 Piyano türküleri

(f> 30 Sabah melodileri İ t .4.5 K oka K ola programı

(7 00 Haber bülteni 1^.00 Varlık öğütleri

07.15 Xxxxxx Xxxxxx’ den J9 10 Xxxxx Xxxx an’ dan şarkılar şarkılar

C7 40 Dans ritimleri 1J.2* Ara müziği

Cö.15 Xxxx xxxxx programı 19.30 Haber bülteni

08 30 Kapanış. 19.45 Lânitis programı

.'0.00 Xxxxxxxx Yavaşı a’ dan

Ö Ç L E Y A Y IN I şarkılar

11 59 Açılış ve program 20.30 Büyük Nutuk

Boston, Massachusetts — Dokuz çocuk babası Xxxxxx Xxxxx’xx iki böbreği de işe ya ramaz hale gelmişti. Doktor­ xxx, yardım sever biri çıkıp ta kendi böbreklerinden birini 39 yaşındaki adama verm ediği takdirde kurtuluş ümidi olmı

yacağını söylemişti. Hemen

xxxxxx’xx seçtiler. Kadının sol böbreği iki saat süren bir am eliyat neticesinde çıkarılır­ ken, Brost’ un sağ böbreği de alındı ve gönüllü Mrs. Luedic ke’nin böbreği adama başarıy la takıldı.

Hasta adam Şubat ayında

geçirdiği bu mühim am eliyat­

şekküre ihtiyaç varsa bunun diğer 62 gönüllü ile paylaşıl­ ması gerektiğini belirtti ve ‘ ‘Onlar da benim gibi, böbrek lerini verm eğe hazır idiler,” cevabını verdi.

Şim diye kEdar, yakın akra­ ba olmıyanlardan alınan böb­ reklerin takılmasıyla hayatla­

rı kurtarılan üç insan m evcut­

11.00 Türküler ve oyun 20.45 Klâsik Batı Müziği havaları Dinleyici İstekleri

12.30 Dünyadan çeşitli müzik 21.15 A xxxx Xxxxxxxx’ dan 2J.00 Xxxxxxx ve solo şarkılar şarkılar

13.30 Haber bülteni 21 40 Unutulmayan eserler

İ3 4> Kapanış. 2.i-00 Haber bülteni

ilânlar verildi, radyo ve te le ­ tan kalktıktan sonra, o zama vizyonla anonslar yapıldı ve na kadar tanımadığı Mrs. Lu- kısa zamanda tam 63 gönüllü edicke’ye: "S ize nasıl teşek- çıktı ortaya. Doktorlar, kan kür edeceğimi bilemiyorum,”

tur. Bunlar Xxxxx Xxxx Xxxx- ham Hastahanesinde, tngilte-

rede ve Fransada am eliyat ol­ muşlardır. Fakat am eliyatla­

A K Ş A M Y A Y IN I 22.15 Küme fasıl heyetinden

1 5 ') Açılış ve program şehnaz faslı

1/.00 Gençler için müzik 2?..45 Serenatlar

i y ?C Çocuk saati 23.00 Kapanış.

grubu ve nesiçleri hasta ada-

mınkilere çok yakın olması ı-

.tibariyle gönüllüler arasından

29 yaşındaki Mrs. Xxxxx Xx-

dedi. Gönüllü kadın, yaptığı

hareketin nihayet her insanın yapmağa hazır olduğu bir şey olduğunu ve herhangi bir fe-

rın hakikaten muvaffak olup olmadığı kat’ i surette anla- ! mak için aradan bir senenin geçmesi lâzımdır.

ŞEYTAN TAŞLARI

Xxxx Xxxxxxx

T E F R İK A N o : ’ g

çin bunu devrim saydı, önemli bir değişiklik­ ti. İnsanlardan kaçıyor, fakat gene de insanla­ rın özlemini çekiyordu. Değişik fikirlere sahip ti. Oyunlar yapmıştı onu böyle. Yüz karakter taşıyan bir insan olmuştu. Sabah başka, ak­ şam başkaydı. Sonra bir hafta aynı insan ola­ rak oyuna çıkar, bir hafta sonra değişik bir ka rakterle seyircinin karşısına dikilirdi.

Bu akşam bambaşka hisler içindeydi. Hor insanın duyduğu, özlemini çektiği, hattâ ha­ yal ettiği düşüncelerden uzaktı. Oh!. Ne ka­ dar güzel değil mi? Bütün düşüncelerden sıy­ rılmak, daha doğrusu düşünce kabiliyetini kay bederek, hiç düşünmeden yaşamak. Böyle de olmıyordu. Gene de birşeyler düşünmesi, bir- şeyler hayal etmesi gerekti. Bu insan için en güzel bir özlem olmalıydı.

Bir cigara yaktı. Saatlardır cigarayı da u nutmuştu. Cigarayı öyle içli bir çekişi vardı ki, Xxxxx’xx koğduğuna pişman oldu. Bu akşam

ona ihtiyacı vardı. Bu arzu da nereden gelmiş ti içine? Çiğdem’in dudakları çok tehlikeli olu yordu. Ya Bengü? Kurtuluş yoktu elinden. İh­ tiraslarını hep o kamçılıyordu. O sokmuştu bu haie Xxxxxxx. Onunçin içiyordu demek. Unut- malıydı Xxxxx’xx. Fakat Çiğdem, unutulacak kadar masum değildi.

Sevmiyordu masum görünürlü insanları.

İçine acımak duygusu düşmemeliydi. Aşkta a- cımak, felâket olurdu. Sevmek diye birşey yok tu ama, bunun yerine aşk vardı, ihtiras vardı. Hayatta çılgınlık lâzımdı. Sevgen bunu yap­ mak istiyor, fakat ne Bengü’ye, ne de Çiğde­ me, hattâ Eleni’ye bile anlatamıyordu bunları. Nitsa şaheserleriydi. Delicesine sevmesi­

ni, soyunmasını, yatmasını beceriyordu. Fakat bugüne kadar Sevgen, onu yalnız pancurların aralığından seyredebilmiş, bir kere olsun ona yaklaşamamış, ihtiyar adamdan çekip alama­ mıştı. Gücünün yettiğine inanıyor, bir gün o- nu zorla çekip alacağını düşünerek, cigara üs­ tüne cigara tazeliyordu.

Ayak sesleri duydu. Sonra birdenbire ke­

silmişti. Anahtar deliğinden birisinin içeriyi gözetlediğini sezer gibi oldu. Koşarak kapıyı açtı. Anjel Hanımı suç üstü yakaladı. Sinirlen mişti.

— Niçin odamı gözetliyorsunuz? Diye çı­

kıştı.

Xxxxx Xxxxx sırıtarak ona sokulmak iste-

di, Sevgen geri çekildi.

— Xxx gözetledi odanı kumrum? Yazık değil benim emeklerime. İstemem dargınlık, çıkarırsam belâ, gecenin bu saatinde altını ü s­ tüne getiririm köşkün.

— Ne demek istiyorsunuz Madam?

— Demek istiyorum ki sessiz sedasız ge! dim. Harpsız gitmeliyim.

— Gene de sessiz sedasız gidebilirsiniz Madam.

— Teşekkür ederim benim kartalım, kar- talcığım. Ama pahalı ödeyeceksin bu red kev fiyetini.

— İyi geceler Xxxxx Xxxxx.

— Teşekkür ederim ama, o Eleni orospu­ suna da dünyanın kaç bucağı varmış, göstere- cem.

Madamın gürültü çıkarmadan gidişi se vindirmişti Sevgen’L Fakat gene de gelebilir­ di. Böyle yaptığı çok olmuştu. Sevgen soyu­ nup yattıktan sonra kapıyı zorlamış, çoğu de­ fa içeri girmiş, onunla yatmıştı. Parası vardı, fazla yaşlı da sayılmazdı ama, ne olurdu o bur nu olması, biraz da güzelliği olsa. Ya o baykuş

bakışlı gözleri, korkuturdu çoğu geceler Sev- gen’i.

Eskici Xxxxxx’x aldığı zaman, onbeş ya şındaymış. Madam anlatırdı bunları. Kasppr

da yirmibeşinde, ateş gibi bir çocukmuş. Sa-

MAAB'TARAFINDAN SAY

B AŞAK h u r c u (24 Ağustos - 23 EylOI) - olduğunuz bir insandan yardım ji.ıtceksiniz. I«W kullanmağa bakın.

T E R A Z X X XXXX : (24 Eylül - 22 İ kim) — l»hiHi*‘ '* patağınız bir insanı iyi seçmeniz rekir. Son pişnı*n1 fayda verme/.

A K R E P BU R C U : (23 Ekim - 22 Kasım) -

rahatsızlanmanız muhtemel. Gıdanıza dikkat Y A Y H URCU : (23 Kasım - 22 Aıalık) -

gün de devam edecek. Çalışmanızın mükafatın* I®** yakındır.

O Ğ L A K BU R C U : (23 Aralık * 20 Xxxx) - da mühim yer işgal edecek bir karar vermtt katli düşünün.

K O V A BU R C U : (21 Xxxx - 19 Şubat) — bti nnı size açıyor. Yakında hayırlı bir haber alac:

İTAMA' AKTARILMIŞTII

suya dikkat.

CEK K Ö ŞK LÜ Ç İF T X.xX

« K A M P A N Y A S I

•niyetle beyan edeyin,. |

DEVRİM 5 H AZİRAN 1963

Köşemden

Jdumtuı

VVV'<'«»VVVVVVVV

Benzemiyen

H İK Â YE

Sıkıntılı Xxxxxx Sunu

Beııer Hakkı Hakeıi

c V JA V S

Lefke Nasıl Kalkınabilir ?

yardım ıyle orada bir cami

rit İnşası çok lsabet|i Q| *• t>r. Şoylekl: 1

Ankaramızin Yenişehir

Rum basınını sürekli olarak takip eden ler Makarios’ un, Y org a cis’in ve G oçis’ in Anıtlaşmaların değiştirilm esi konusuna Işliyen konuşmalarından sonra yeniden

ve şiddetle « e v le n e n bu konuda kendile­

6u Alm anyadaki bugünkü durum devam- 1‘ olm ıyacaktır. Bu dört devleü n işgal bölgelerinde oturanlar In giliz, Frans.z. A m erikalı ya da Rus değil. Oranın halkı

Alm andı. Ü ç Batılı devletle Rusyan.n

Ortaköy ıssızdı bu saatler­ de. Bu saatler sadece sarhoş­ ların, bir de sosyetik baylarla bayanların saatleriydi. Arada

bir sokak kö[. ekleri görünüldü Sessizliği bozan bir sarhoşun

mişti? Düşündü bir ara. Xxx ­ di, kimlerdi bu içişinin neden leri? Suçu Xxxxx’ da ve Xxxx’ - da buldu bir ara. Ama sonra bu düşüncesinin saçmaladığını derinden anladı. Kızların ne

— 5 —

Milyonu Aşan Portakallar

A fif M APO LAR

ti gibi Lefkoşanin da bir Kk Î

W Çiftlik semti vardır. XX* tamamen mUslUman Türk *''' maa.l » e r i g e le n im in ot«,

Wr yerdir. Fakat ^

» U n bir tek camii yol tur. Halbuki aynı semtt

bitytık Rum kilisesi ve bir j

kilisesi mevcut 1

ların da cemaati yoktur. 1 Hamdulsun Lefkoşa şehri ,

nin d lfe r mahalleierinde ^

bol cam iler ver, fakat Köşklü Ç iftlik semtinden hayli uzak bulunmaktadır.

İşte bu semtte bir eamü şe. I rif inşası fikriyle o zaman Kılı > rısta milli bir bankaya sembo İlk bir hesap açtırmıştım. Şii,

dİ K ıbnslı kardeşlerimizin , 1

(D evam ı 5’de)

rini haklı gösterm ek için düştükleri tezat

l*rı kolayca anlarlar. Son günlerde R ,lm basını yerH m isaller verm ekten - herkes biliyor çünkü bunları - vazgeçm iş elleri

ni başka yerlere uzatm ıya başlam ıştır. Ör nejin Xxxxx Xxxxxxx konuşmasından son ra - hiç ilgisi olm adığı halde - yüzde 70:

30 kontenjanı TUrkler arasında parazitli ti ve verim li olm ıyan işlere yerleşm eyi teşvik ediyor cankurtaran sim idine sarıl

mışlardır. Bu iddianın gülünçlüğünü dün­

kü yazımızda bellrtm iye çalışm ıştık. Bu­ günkü konumuz, F llelefth eros g a zetesi­ nin Almanyanuı yirm inci yü zyılda im za­ lamak zorunda olduğu Andlaşm aları, «U- nümUzün konusu olan Zurih ve Londıa Andlaşmaları ile bir tutm asıdır.

Bir kere A lm anya İkinci Dünya H arbi­ ni başlatmış ve harbten yen ilerek çık-.ı- ğından toprak bütünlüğünü, b ağım sızlı­ ğım ve hürriyetini teşhir edici Andlaşm a yı İmzalamak zo ru n la kalm ıştır. Daha Almanya yenilm eden 14 Kasım 1944 ta­ rihinde In giltere - A m xxxxx ve Rusyanın kabullendiği - kİ daha sonra, 1 M ayıs 1945 te bu Uç d evletin arasına katılm ış­ tır. - bir protok olle 30 ağustos 1945 ta rihinde Y ü k sek K on trol M eclisi Alm an- yada İdareyi ele alm ıştı. A m a S ovyet ve­ toları dolayısıyle bu M eclis ancak iki se- neden biraz fa zla bir süre yaşam ış ve her türlü İktidardan mahrum olduğundan res men feshedilm em iş olm asına rağm en f i ­ ilen ortadan kalkm ıştır.

A m xxxxx, Xx xxxxxxx ve Fransanın İşgal

Yüksek K on trol M eclisinde anlaşamama­ larının sebebi de buna dayanmaktadır. Ve üç B atılı devlet Alm anya hakkında böyle bir anlaşm aya varm asalardı, her­ halde Batının bağım sızlığı ve dünya ba­ rışı için bugünkü tutumda olam azlardı, biraz zor olurdu bu. Çünkü herhalde A l­ m anlar sittln sene Yüksek K ontrol M ec­ lisinin idaresinde kalam ıyacaklardı. Am a o gün için A lm anya o andlaşm aları İm­ zalam ak zorundaydı. Halbuki Rum ları

Kıbrıs Andlaşm alarını im zalam ıya zor'ı yan sebep yok.

V e esasen bu konuda Flleleftheros cenaplarının Alm anyaya kadar uçması ge rekm ezdi. Birinci Dünya Harbi sonunda toprak bütünlüğünü* ve bağım sızlığın ı yi­ tiren Türklerin andaşmaları nasıl yırtıp attığını ve, toprak bütünlüğüne ve bağım sızlığına kastedenlere nasıl bir ders ver­ diğini F ileleftheros yazarının İyice bilm e

si gerekirdi. Uluslararın bağım sızlığı ve toprak bütünlüğü konu olduğu zaman iş değişir. Çünkü A lm anya Fransız, İn giliz A m xxxxxxx v e Rus yoktu. Çünkü Türkiye b a ğım sızlığı sağlam ası gereken Italyan. Fransız ve Yunan ulusu yoktu. Alm anya da Alm an ulusu, Türldyede Türk ulusu vardı.

Am a K ıb rıs’ ta Kibrisin toprak bütün­ lüğü, ve Kıbrıs “ ulusu” nun bağım sızlığı konusu yoktur. Kibrisin toprak bütünlü ğü zaten vardır. K ıbrısta bir “ ulus” tan bahsedllem lyeceğine göre m esele iki ana

toplumun bir arada, harış içinde yaşama

türkü söylen esi, bağırması, ıslık çalması veya kokteyilc!e;ı Klöb X ’den dönen kişile-iii saçma konuşmaları veyahu: so kak köpeklerinin havlaması/- dı.

Ortaköy Camisi’nin önünde bir kişi /ardı. Denize karşı durmuş düşünüyordu. Camide belki bir fakir vardı. Sadece Allah korkun taşıyan, ekmeği ni binbir zorluklar içerisinen! çıkaran, yatacak yeri olmad.- ğından böyh-si gecelerde cami avlularında uyuyan bir faKİr. Sesi çıkmazdı ama. Şikâyette bulunmazdı. Bir doğu zihniye­ tiyle yaşar, İstanbul’un sokak­ larında, caddelerinde, vapur is kelelerinde, tren garlarında, vapurlarındı, belirli saatlerde görünür ve polis denilen kuv­ vetten suçsuz olduğu halde bu cak bucax kaçardı.

Denizde ti** yoktu. Dalgasv-

dı deniz. B:» cigara çıkararak yaktı düşünceli kişi. Cıgarasın dan bir neft* çekerek dumanı nı ilerilerde erişilmez düşler- ni taşıyan, xxxx xxxx olan güze­ lim vapura doğru üfledi. Bir yolculuk büiün sıkıntılarını yokedebiliraı belki. Be'Ui bir liman rr.eyhanesinde içer­ ken şimdiki nkıntılarımn k i»

suçlan vardı sanki? Kendisi • nin de ne su;.’ u olabilirdi? "G oz gördü, gönül sevdi; Xxxxx ne günahım var?”

— Xxxx be! dedi yüksek ses le. Bu hep sıkıntıdan dolayı Etrafına duyulmuşçasma, gö lülmüşçesın; baktı. KimsMeı yoktu. Raha; bir nefes ald>. Cigarayı attı denize. Deniz bir zehir daha Kızandı. Enginli -

ğinde yoklası.ıracağı bir zehit Hayattakiler de böyledirler za- ten. Denizde bir izmarit gibi Bir anlık biı hayat, ölüm ve son. Ve sonsuz bir son. Ne bir başka dünya ne de başka­ ları. Geride kalanların da de - dikleri boş v<. anlamsız. Ne do nilirse, ne yapılırsa hep yaşar ken, hep vsrkendir. Xxxxxx, ayrıldıktan :onra, her şey an lamsız ve saçma.

Bir he.vkei gibi duruyordu. Canlı bir heykel. Düşünceyi taşıyan, fakat bu düşünceden biç bir zaman yararlanmasını tilemiyen, beceriksiz, korkak ve başkalarnın çıkarları altın aa ezilen ve her zaman sade­ ce kendi kendine isyan eden ve daima zararlı çıkan bir k:- şi. Suskunluğunun cezasın; çc l.işi çok olmuştu. Düşündü;

— Xxxxxxxxxx xxxxx xxxxx-

Lefke portakal yetiştirmek­

te daima önde olmuştur. Za­ man zaman Lefke portakal ye tiştirmekte rekor kırmıştır.

Bazan da milyonları aşan bir ürün sağlamış olan Lefke, dün kü yazımızda da belirttiğimiz gibi, beklenen kârı, faydayı gerektiği bir şekilde, bugüne kadar sağlamış değildir.

Lefke portakallarının dış pa zarlarda gördüğü büyük ilgi­ den cesaret alarak harekete geçilmesi zarr anının geldiği­ ni, hattâ bu zamanın geçtiği­ ni çok kesin olarak, ilgililere bir kere daha hatırlatmak is­ teriz. Tereddüde hiç de lüzurn

/oktur. Elele vermek suretiy­ le başanlaır.ıyacak, halledil? miyecek bir güçlük dünya ü- zerinde mevcut değildir. Bu Kadar basit bir konuyu ele a- larak sonuçlandırmaktan L ec- ke halkının kıvanç duyacağı­ na inanıyor ve onları açık ola rak teşvik ediyoruz.

Lefke kendi ürünlerini dış

pazarlara sevketmek için g e ­ rekli tertibatı almaz, bir şir­ ket veya bir kooperatif kur­ mazsa, yüzyıl daha aynı tem­ po içinde çalkalanacak ve bun dan yalnız Rumlar ve yaban­ cılar faydalanacaktır.

tedir.

Lefke konusunu ve Lefke için çeşitli problemleri A ziz Fedai beyle görüşürken, bu arkadaştan Lefkenin yetiştir­ diği portakallar hakkında çok yeterli bilgi aldık. A ziz bey, bu yıl Lefkenin on milyon ile

12 milyon arasında portakal yetiştirdiğinden bahsetti. L ef­ ke on milyon, oniki milyon portakal yetiştirdiği halde, bundan gerektiği bir şekilde faydalanamaması cidden üzü­ cüdür. Fakat bu durumu orta­ dan kaldırmak Lefkelilere dü­ şen millî bir görev olarak ka bul edilmeli ve derhal hareke­ te geçilmelidir.

Milyonları aşan Lefkenin portakal ürünleri konusu ü- zerinde yalnız Lefkelilerin dur ması gerektiğinde ısrar ettik Fakat bu konunun büyüklüğü ve önemi karşısında Bankala­ rımızın, Kooperatiflerimizin, hattâ büyük iş adamlarımızın da ilgilenmesini bekliyoruz.

Bu konu üzerinde, çok cid­ dî bir şekilde durulduğu tak­ dirde hem Lefkelilerin, hem de toplumun gerektiği bir şe­ kilde faydalanacağına, büyük bir avantaj sağlayacağına c- lan inancımız tamdır.

lınması gerektiğine inanıyo

ruz. Lefkenin portakal duru­ mu gerektiği bir şekilde ele alınır ve icabeden yapılırsa, Lefkenin büyük bir kalkınma ya doğru kapılarının açılaca­ ğına inanıyor ve bu bakım­ dan da bu konu üzerinde, ö > nemle, ısrarla duruyoruz.

Milyonluk ürünlere sahip Lefkenin bugün borçlu bir du rumda olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz. Halbuki Lefke gerektiği bir şekilde teşkilât­ lanmış olsaydı, hiç şüphe yok ki, bugünkü borçlu durumda bulunmıyacaktt. Lefkenin borç lu durumda oluşu, yeni bir konu değildir. Babadan evlâ­ da geçen bu borçların zaman­ la, yüksek faiz nisbetleri yü­ zünden daha da arttığını gö­ rüyoruz. Halbuki milyonluk ürüne sahip Lefkenin borçlu bir durumda olmaması gere­ kiyordu. Uzun yılların ihmali bu sonucu vermiş, bütün gay­ retlere, hattâ geceli gündüzlü çalışmalara rağmen, Lefke bu ağır yükün altından kalkama- mıştır.

Gereken ilgi gösterilmediği

takdirde, Lefkenin malî duru­ mu daha da kötüleşecek ve i- çinden çıkılmaz bir şekil ala­

bölgelerini birleştirm elerinden bugünkü Batı A lm anya doğm uştur. A m a Doğu A l­ manya’da halen S ovyet baskısı vardır. Ve bu yıllarda da bu baskı biteceğe ben zem iyor. Yani bir bakım a Alm anyanın

bütünlüğü ve tüm halkının bağım sızlığı

henüz sağlanm am ıştır. Fakat bir nok'a

sidir. Andlaşm aları tek taraflı değiştir­ mek İki toplumdan birinin ötekini tahak kümü altına alması dem ektir. Alm anya- nın im zalam ak zorunda kaldığı Andia'-- malarla Kıbrıs TUrk ve Rum Liderleri ile ilg ili devletlerin im zaladığı Andlaşm ala

rı doğuran sebepler ve güttükleri gaye

n a ğ ı ya da kaynakları gelir an ğumu söyİ3;ebilirdim. Anlar-

sızın bir yıltr. gibi beyninde lar mıydı beni? Anlamazlardı çöreklenirdi. Olmayacak bi: Belki de anlarlardı. Anlarlarsa şey değildi bu. O zaman zıha- ne olurdu? Bir başkasını ya rıncaya kadar içtiği takdirce da başkalarını varedecek bir bir zaman kurtulabilirdi on - şeyler olurdu. Sıkıntılı, buna- dan veya onlardan. Eğer düşle lımlarından aynı bir dünyada

Çok kesin konuşuyoruz di­

yeceksiniz. Gerçeğin değişmi yen çehresi budur. Uzun y ıl­ ların denemeleri bunu ispatla­ mıştır. Bizde meşhur bir ata­ sözü vardır. “ Görünen köy kı­ lavuz istemez.” Biz geçen yıl­

Konunun ciddiyetine hassa­ siyet gösterilmesini candan te menni ederken, bu konunun büyük bir dâva olarak ele a-

caktır.

Yarın : “ K A L K IN M A N IN İLK Ş A R T I”

aşikardır ki o da şudur: Elbette Alman-

ler ayni değildir. Bunları birbirine ben­

rinde rahatsız etmezlerse kt-n eşit şartlar altında yaşayacak

ların denemelerinden ders al­

Ük CEMAAT MECLİSİ PİYANGO BİLETLERİ

yada Am erikan, İn g iliz ve Fransız tahak

kümü devam lı olam azdı. V e elbette Do-

zetm ek ve neticeler çıkarm ağa çalışmak boşuna gayrettir, boşuna...

dişini. Hayat bir düştü zato". Uyanıkken olanların uyurken olanlardan faikı nedir bilin­ mez.

Bu gece niçin böylesine >ç"-

kişileri varedecek bir şeyler. 1 yi ki söylemedim. Hep bu kor kudan ötürü Kendi hayatımı v aratacaklara yaşatacak oHuk tan sonra ne değeri var birşey

ler demenin ve yapmanın. Var

mak zorundayız. Bugün L ef­ ke milyonları çok aşan bir portakal ürünü vermektedir Lefkenin bereketli toprakla­ rında meydana gelen bu ürün Lefkenin insanına bereket

SU KAPIŞILIYOR

00 Xxxxxxx’da talih kuşu başınıza konahi j lir. Yalnız 100 mils vererek bir piyango bileti alınız ve talih kapınızı açık bulundurunuz. Bi rinci ikramiye olan iki bin lira size isabet ede-9^

Mektupları

GÜNEŞ Sigorta Ltd. Şti.

MAL VE CANINIZIN KORUYUCUSUDUR

GiiNE$ Sigorta

EMNİYETTİR. GARANTİDİR SÜRATTİR

sın ikisiyle başka iki kişi suç­ lu olsun bundan. Suçlu olnuya l ilirler de! Sıkıntısız oldukları Ukdirde, Bu umurumda bile değil. Ortadan çıktıktan son - r? değeri ne ki?

Canlı hevV.t' canlılığını güs

tererek bir kaç adım attı. Bu adımlar pis de, temiz de, ki

tü de dadikieri denize kan;

getirmiyor gibi bir durum var ortada. Ama niçin diyeceksi­ niz? Bunun nedenini dünkü yazımızda da, bugünkü yazı, mızm başında da açıklamağa çalıştık, bundan sonraki gö­ rev ise Lefke halkına düşmek

m

bilir ve bütün rüyalarınız hakikat olabilir. Fır sat kaçırmadan derhal bir bilet alınız ve şansı- nızı deneyiniz.

Toptan satış için “ RÜSTEM KİTABEVİ” |5 ne müracaat ediniz. VÜ

Devrim’ in devamlı okuyucu larındanım ve çok beğeniyo­ rum. Düşünce ve görüşlerim:

1. Devrim’ in siyasî durumu İyidir. Yalnız haberler biraz daha geniş olabilir.

Tabii bu herkesin zevkine gö re değişiyor.

5. İlâve romanlarınızı ku­

pon usulüyle vermeniz daha uygun ve kolaydır.

6. Edebiyat yaprağını ilâve

m . Derinsiz, suskun denize değ tu. Deniz hiç bir şeyden ha bersiz, azıcık hareketlendi Kı yıda kimseler yoktu bir kişi­ den gayn. Haliklar kendi ha - yatlarmı yaşıyorlardı. Küçtik balıkları büyükleri yutuyordu.

N a z / h , / f r e f Ç a m a ş i g l a r / h i z ,

%

/ç/W Ou'v£AJL £ TEMİZ

. ila I»

2. Film yıldızlarıyla yapılan

röportajlar yetirslzdir. Müm­ künse hergün yayınlıyabilirtl niz. Yeril ve yabancı artist fotoğraflarının ön sayfada ntş redlimesl bana göre uygun­ suz. Röportajların bulunduğu sayfalarda neşredilmesi daha İyi olur.

3. Spor sayfası şimdiki du­

rumda iyidir. Yabancı memle ketlerde ve okullarda yapılan sporlar da ilâve edilebilir.

4. Xxx xxxxxx edebi ve tari­

hi romanlardan hoşlanıyorum

olarak vermeniz bence daha

uygundur. Bu arada edebiyat yaprağında sağlık ve yılın mo dası hakkında bilgiler ve öğüt ler neşredllebilir.

7. Kıbrıs tarihini kitap ha­ linde vermeniz pek iyidir. Böy lelikle vatandaşların Kıbns ta rlhini öğrenmelerine yardım etmiş olursunuz.

Gazetenize uzun ömür di­ ler, Türk cemaatına daha fay­ dalı olmasını temenni ederini.

Xxxx Xxxxxx, Xxxxxx.

Kıbrıs Mümessili :

X X X XXXXXXXXX LTD. ŞTİ.

50, Atatürk Meydanı, Lefkoşa. TEL : 6351 •

5668 P. K. 885

Şubeler :

MAGU 3A : Otello Seyahat Bürosu. TEL : 4481.

Şairin dedikleri yalandı. O de­

diği masallarda bile yoktu. Ea l'kların büyükleri yaşamak hakkına sahiptirler inadına. Kimse çıkıp da bir şey diyo rr.ezdi buna. Bu bir kanundu, eeğiştirilerrny ecek bir kanun

Canlı heykel canlılığını bi»- daha gösterdi. Deniz soğuktu. Sarhoşluğu yoktu. Su tuzluy- uu. Su iyiydi. Su her şeyi te - mizlerdi. Deniz engindi. Karsı claki camide bir fakir vardı be! ki. Deniz kendinde olandan ha berdfirdı, camidekini ne bilsin di. Hattâ bu arada enginliğine tilküı-fen bir başkasının varlı,

K ül

LAN/N/2...İ

(rı - au

( — İşleriniz her Sul ı m

LARNAKA : JET Seyahat Bürosu. TEL :

ğından ve tükürdüğünden b i­

İ İ j f c # y o r . A l e y h i n i z d e h a re k et f j ^ j | n i i i l ı t i r i l ! j | ; i | l l l ı H j i l i i l l i l i l l l l l l H l l l l l l l i l l l l l i l l H i ı l i l « i ı l i l l i l l i i l i ı l i H i H " * " « |i * l , l l l , l l| l l , M , l l , l , , l_"

m M 1 1 |

2831, 3101, 3170 . BAF : 2310 .

le habersizdi. Bir tükrük bir

hayat kadar önemli olamazdı,

ı - 21 B-"11

İ yakm»»/.u- a l a r m ı z

Mayıt - i Hatif*") -

4mn ille rd e havari -ail* ™ * 0

I Haairnn

U T « n ın ıu '> — S3rl

ı §xxxxxxX xx,. x .* » x , x x

ikkal edin

♦ Temnimu/I - 23 A 4 « slos) " T*.

dikkat edin k u y u n u / u

* # » « « - 2 ) ty liilı

^>receksım/.

I Eylül . 21 rk.n i> -

; Ortaokul Ve Lise KitaplarınınI

Satışına Başladı

19«3 - 64 Ders yılının Ortaokul ve Liselerimizde o - kutulacak Kitapların en son baskıları tam set halinde | Ticaretevlmize gelmiş ve TUrk Maarif Müdürlüğü tat a ^ fından tesbit edilen fiya t üzerinden satışına başlanmış - olduğu sayın öğrencilere bildirilir.

öğrencilerimiz, orta ve Büyük Atlaslarıyle lüzum- | lu kirtasiye’ yl de en ucuz fiyatla müessesemizden te - ^

DEVRİM Basımevi

Bütün baskı işleriniz için '‘Devrim" Basımevi emrinizdedir. Her türlü baskı işini en kısa bir zamanda ve en temiz bir şekilde hazırlayıp tes Um eder.

çünkü. Sonlanan ve her detıli

sıkıntıyı yoklaştıran bir ölüm varlıktan elbette çok daha 3 - nemliydi

Sıkıntılı adam yoktu şimdi.

Varolan etttr. bir heykeldi. DUşünemiyen sıkıntı çekmi - yen, sevemiven, küfredemiyen ve en önemlisi baskı altında benliğini, kişiliğini kaybederi! yen bir heykel. Hem de insan ların gözünden sayılı saatler­

TEMİZ

f= ? ş e r / '

MvnİMtu p r» k,r Sl,° r" ,

1 kim . 22 Km ""' — M' ^

tamı - 22 A ı» lık > — BM , ^ 1"

min edebilirler.

H AZIM REMZİ H Ü RRİYET TİC ARETEVt |

GİRNE Caddesi No : 15 - 17.

MAKBUZ KİTAP AFİŞ

d ü ğ ü n d a v e t i y e s i

FATURA DERGİ EL İLANI

CETVEL İŞLERİ

den sonra tamamıyle kurtula­

cak bir heyke.:.

“ Heykellerin nesi var?” s j - tulabilseydi heykellere. Sıkın-

T e r t e w 'z

Xx k a r

t ;

Hvaa"'"'' l Aralık - 20 Xxxx» - - ” , j*

bir k a r a r v e r n ı e ^ ' " v -

M ik M ' k‘’"‘

tk a k - I"* Su''*1' — L.5llui

f a h a y ı r l ı b i r h a b e r * - , I ie r> " 1' '

Xxxxx Xxxxx Xxxx. Xxxxxxx Xxxxxxx,

X.xxxxxx. -

• » I 1 I I 1 | n m u ı| | ıı| im ı| l l| IH I I I I I I I I I I I I I I » l l| l l| M | n lilllllllll|l ||l |,l |l , l l , l l » " , x x , " , " , " “ İM

Müracaat: Xxxxxx Xxxxxxxx, Girne Yolu

Veya Kitap Sarayı, Mecidiye Sokak.

tılı heykellere. Ne iyi olurdu Olmazdı belki. Xxxxxan bunu içerken söylemişti. Bunu duy

(Devamı Sayfa 4’de)

D İK KAT: Her Uç paket TEMİZ Çamaşır Tozuna süslü bir su bardnfi HEDİYE verilir

S u h a t i - 2 0 W ® r t ) 1 . ş s j i

( S ‘t * ' * * * - J

y İ

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

S A Y F A :4 - 7 ~

İSTANBUL MEKTUBLARI

----------------------- DEVRİM 5 1

BİR M İL Y O N V O LT LU K x . IŞINLI MAKİNE

Burası Resmî Dairedir...

Pakize B A Ş A R A N

çük kız Xxxxx, tanınmayacak züğü ne güne sakladım.” diye Aysel çalıştığı daireye git- şekilde sosyetik bir bayan o- satıverir. tiği zaman kalem âmiri kızııs lur.. Küçüklüğünden beri xxx- Xxxxx iki dirhem bir çekir- yanına gelerek:

sının emek verdiği uzun kum dek kapıdan çıkacağı sırada — Bu ne güzel kıyafet.. A-

Merhaba Kıbrıslı okuyucu- Zavallı Ayselcik heyecan i-tan sonra berbere gidip man1- rai saçlarını kısacık kestirir., komşu kadınlardan biri çıkn ferin; şimdi çok gözUme gık­ larım.. Ara sıra işin fantazi ta çinde.. Nasıl olmasın bu gün kür yaptırırsın, anladın mı? Esasen bo| kirpikli gözlerine gelir. Gençkızı böyle şık gö- rafına da kaçmak lâzım öyle ayın biri.. Okula gider gibi si. Çünkü burası resmî dairedir, rime,ler.. yüzünü pudrala- . rünce şaşalar,hayretleriçeri, din. Haydi bakalım, geç otur değil mi? Son zamanlarda re-, yah önlüğünü, yine siyah çn- başka türlü çalışılmaz... t t I İ ömründe boya görmemiş sinde ihtiyar anasına sorar: masana.. Hiç yorulmazsın bu-

mi daireler bir âlem... Neden raplarıyle spor ayakkabılarını — Zavallı Ayselcik bir f ı (judaklarını boyar Tırnakları

mi diyeceksiniz? Bizim küçük giyiyor. Uzun örgülü saçlarını raftan bunları dinler, diğer ta nı yaptırır.. İncecik bir blûz.

— Sabah sabah kızı xxxxxx xxxx.. Gün olur eline bir defa i ü

,’nı gönderiyorsun? cık olsun kalemi almazsın. O-

Xxxxx’ in başına gelenleri din- başma doluyor... Sonra ihti- raftan da düşmemek için san

■edikten sonra hak vereceksi- yar xxx ve babasının elini ö ' dalyeye oturur. Onlar sözle- niz buna.. perken kadın ellerini açıp: rine devam ederler:

Ayselciğin ihtiyar bir ana “ Allah yardımcın olsun yav- spor ayakkabıları, siyah ç >

kısacık bir etek giyer.. Uzun Kadın şen ve neş'elidlr.. G ev nun İçin rahat rahat oturabi-

ökçell İskarpinlerini ayağına rek gevrek gülmeğe çalışarak: lirsin kızım. Evin gibi örgü ö ■

geçirir.. Bütün bunlar anacı- — A y ol haberin yok mu se ıer, çiklet ^;6ner> kahve içer,

ğına babası tarafından düğün nln?.. O artık resmi dairede xxxxx xxxx, mektup yazar T

babası var... Çocuklarına o ka rum” diye arkasından dua e- raplan, sırtındaki önlüğü d-j aar düşkündürler ki gözlerin- diyor... çıkar.. Böyle bizim gibi ince- den bile kıskanıyorlar.. Y ok . O gün süklüm püklüm çalı- cik blûz, yüksek ökçe Iskar- luk içinde Orta okulu bitireli) şan Aysel akşam daireden çı- pin, kısacık etek giyeceksin, liyor kızcağız. Fakat Xxxxx karken orada çalışan bayan- -fa, çorap giym ene lüzum yo<r hep o Aysel... Hiç değişm<- lardan ikisi önüne geçerek: fazla bilir inisin? Xxxxx xxx:

yor. Sanki halâ annesinin di — Xxxx, bu ne kıyafet? di- de böylece meydana çıkar.,

hediyesi olarak verilen elmas çalışıyor, resmi dairede... Ar- yüzüğün satılmasıyle olur,, kadan ihtiyar baba atılır:

“ K ızım ız mademki resmî da- — Yaa.. Yaa.. Bizim kız res irede çalışıyor. Bunlar yapıl- mî dairede çalışıyor, resmî da ması lâzım gelen şeyler.. XX- xxxxx...

hattâ misafirlerini dahi bur ı- da kabul edebilirsin, çünkü b’J rası resmî dairedir..

Hoşça kalın sevgili okurla­

rım..

zi dibinden ayrılmıyan on ya ye söyleniyorlar... Burada böy Aysel söyleyecek sözbula-

Yaşanmış Enteresan Olaylar

şındaki kız... leçalışamazsın kardeş, düşün Hayat pahalı, geçim zor, ka okulda değil resmî dairedesin,

zançları da o nisbette az.. Xx- Xxxxxcik kızarıp bozarıyor, bacığmın küçücük emekli ma Sonra kekeleyerek:

maz. Bir iki defa yutkunduk­ tan sonra:

— Bütün bu söylediklerini­ zi bir kâğıda yazar mısınız?

Konfiiçyiis Başlı Başına Bir Biinya idi

aşıyle geçiniyorlar... Aldıkları — Haklısınız ama, yeni ön- Çünkü birini dahi aklımda tu-

paranın yarısı zaten kiraya gi lük diktiremeditn ki, diye ce- tamam.,

diyor... Küçük erkek kardeşi- vap veriyor. Kızlardan biri:

nın de masrafı olmasa neyse — Önlükten bahsetmiyoruz — En mühim şeyi unutu- ama o da ilk okulda. Konu canım, bizi iyi dinle. Bir haf yorduk, örgü örer misin? Ro- komşunun ısrarı üzerine kü- ta gelm e daireye, biz seni ida man okur musun, roman?

GELM İŞ GEÇMİŞ H O C A LA R IN EN BÜ YÜ KLERİND EN BİRİ İDİ. SÖZLERİ, M ODERN K U L A K L A R İÇ İ"

DEĞERİN! M U H A F A Z A ETMEKTEDİR.

Xxx Xxxxxxx, (Readers Digest, Am erika)

devrinden 2000 yıl ileriydi. Fennin altın kaidesi diyebilece ğim iz formülü de ifade etmiş­ ti: “ Bir şeyi bilmediğin zaman bunu bilmediğini kabul etmek

İngilizler son zamanlarda bir milyon voltluk x - ışınlı h ı makine imâl etmiş bulunmaktadırlar. Xxxxxxxxx çok yaıtıi I olduğu ve insan başarılarından en önemlileri arasında bulur [ duğu bir gerçektir.

çük Xxxxxxx çalışması karar- re ederiz. Evvelâ bir berbere — Xxxx xxxxxxx.,

taştırılıyor-. Kararlaştırılıyor gidip saçlarını kestir. Son rı — Çok güzel... Burası rej- ama yaşı daha küçük memur ruj, pudra, rimel alıp dudakla mi daire olduğu için istediğin

Onu karşımızda görseydık, temediğiniz şeyleri siz de baş d* bir nevi bilgidir.” Konfiç- geniş ve oynak burun delinle- kasına yapmayınız!” diye özet yüs böylec?, bâtıl inanışları ri, çekik gözleri ve baş mır te lenebileceğinaen, Batı dinleri- baltalamış oluyor ve aynı za-

Resimde makineyi ve geride Britanya’da çalışan Xxxxxxx, I

■clurjist V. Mohanrao’yu görüyorsunuz.

olamaz ki... Yine ordan hur­

dan aldıkları akılla kızın yaşı nı büyültüp bir resmî dairede

rını boyar, gözlerine rimeli, işi görebilir, istediğin gibi oku

yüzüne de pudrayı sürersin. yabilirsin.. A l bakalım küçük Ha, tırnak boyası da alacak - hanım, bu not ettiklerim izi ta­

pesindeki yumru ile hayli t “ nin de temel taşı olan altın ka manda, konuşmada olduğu K a

lafım ıza giderdi. Sakalı ile bı idenin mucididir. dar tefekkürde de samimiyet yığı, üç sivri uç halindede s,il Konfüçyüs, tek Tanrılı din- ve dürüstlüğün üzerinde du-

Xxxxx Xxxxx Şantözlükten

açılan imtihana girip kazanı­

yor. Ona “ A yın birinde vazi­

fene başla” diyorlar...

sın. Yani Oje.. Am a böyle tır mamla. Aksi halde bir ay son lamyor, kıyafeti ise Japonla - lerden Hristıy anlığa o kadar ruyordu. Ona bakılırsa, haki­

nağa sürülmez. Bak bizimkile ra işine son verirler.,

rin kimonlarma benziyordu. A yaklaşmıştır ki, ikisi arasın - kat yolunda ilerlemek isteyen

re, hah işte böyle uzun olduk Aradan bir haftageçer. Kü- ma o aynı mamanda uzun boy- daki ayrılıklar ve benzerlikler 1er, kendi kendilerini de aldat

lu ve güçlü kuvvetli, usta bir konusunda kitap bile yazılmış mamak zorundaydılar,

Vazgeçiyor

Ü NLÜ Y IL D IZ , RED XXXXXXX VE

avcı, dâhi musikişinas ve bü tır. Benzer taraflarından biri: Konfüçyüs bu konuda HşöOy-L LY W O O D ’ UN DİĞER ŞAHSİYETLERİ GİBİ j

>ük bir münevverdi. Hikmet- “ Hakkında hüküm verilmeme le derdi: “ Hakikat yolu geniş leri ve felsefesi her ne kadar si için, sen de hüküm verme,” bir caddeye benzer. Bulunma- Batıda iyice anlaşılmış değilso sözüyle başkaları hakkında hü sı güç değildir. Güçlük, insan de, bütün dünyada eşsiz bir küm verirken, insanın, kend'- lurın onu aramamasından ile- mevkii vardır. Tarihte, bir ır**l ni ölçü olarak alması lüzumu- ri gelm ek tedir"

letin zihnine ve hal ile tavırları na işaret ediyordu. Zira hü -

PALM SPRING S’TE YERLEŞECEK

.-ioiryvvood — 1931 yılında ki, en azından beş henüz 14 yaşındayken meslek dı. Onun için günlln hayatına atılan ve televizyon tekrar geri dönı

K ita jp ç ıS U

t • *

na heykeltraslık etmiş tek a - küm veren ile hakkında hü - Sözlerinden, herkesin bir ge dam odur. kiim verilen, aynı günahı işle- lişme hâlinde olmasını istedi-

miş olamazlar mıydı? Faka:, ğı anlaşılmaktadır. Hepimiz Konfüçyüs, Xxx nın doğumun K o n f ü ç y ü s ’ U n , fenalığa iyilik- de, başkalarını değilse bile,

dan 500 yıl evvel Çin de yaş, ^ mukabele edilip edilmemesi- kendimizi - dünkü ve bugün-

dan evvel plâk dolduran, rad yoda şarkılar okuyan ve film ­ ler çeviren ünlü yıldız Xxxxx Xxxxx artık kendi kendini e-

n.ekliye sevkedeciğini açıklu-

diyorum. Ama ne

s:nı bilmem, tabii.

Xxxxx Xxxxx, Red

ve Xxxxxxxxxx’un di]

, ^ ... şimdi

mıştı. Yaşama san atının dün- ni sorana verdiği ceVap, öz İLİ- kü hâlimizi - geçmek temayR- dl- "Sabahlarıkalkıp ta, bu- g yerleşmeyi

+ * - :

ya yüzündeki üstün hocalarr- barjy,e H ristiyanlıktan farkk- İt olduğuna inanırdı. Sün ne Vapayım diye düşün-

yor. Esas gayesi, 15 yaşınd. I

K I T A B E VI

dan biriydi. Ama evliya veya ^ xxxxxxx, iy i l ik 200 yıl sonraki Eflâtun gibi, peygamber olmadığı gibi, kâ.- ^ iyilikle mukabele edin.” o da, ideal bir cumhuriyetin natın sırlarını insanın gözle) i j ) aha çocukken, Xxxxxxxxx- ?na hatlarını çizmişti, ama bu ö n ü n e s e r e n sihirli bir anahta ^er türlü merasime ve gelene- Eflâtun’ un düşündüklerinden

rrek o kadar güzel bir şey ki” diyor. “ O zaman en mühim kararım, g olf ile tenis arasın da bir tercih yapmak olacak

ki kızı Xxxxxxx ve 10 yaşınc. I ki oğlu Xxxxxx yetiştirmek | lacak.

Xxxxxxxx Xxxxxx 00/X. T e l : 731 SI

rın sahibi de değildi. Sözleri

ğe karşı derin bir ilgi duyu çok farklıydı. Zira cemiyetin,

Ohh, yaşıyacağım, işte!”

Ünlü şantözün işten çete

LE FK O ŞA

her ne kadar Çin’in dini yeri­ ne geçiyorsa da, onun, dinli veya edebiyat mefhumuyla ?- lâkadar olduğu yoktu. Onun tek düşüncosi insanların iyi <’l 'maşıydı.

Sözleri, “ Size yapılmasını is

yordu. Müziğe de sevdiğiınten sevişen bir aile gibi olması öz şarkı söylemeği ve ut ile ka leminden doğmuştu. Bu fikir nun çalmağı öğrendi.. Genç!i- bilhassa, ailevî bağların her ğ: gerisinde bıraktıktan sonra, yerdekinden daha kuvvetli ve Lu eyaletindeki evini terkede- sıkı olduğu Çin için çok hava rek, müzik ile âdab-ı muaşe - li idi; bir Çinliden, bütün in- ret kaidelerini öğrenmek ve e- sanlara, ailesinin bir ferdiy- tiketin her şeklinin ustası ol- miş gözüyle bakmasını bekle- mak için, başkentin yolunu mek çok fazla şey istemek u-

Fakat ünlü şarkıcı kadın, mesi ve eviyle daha fazla s İ meslek hayatından ve dolayı- gul olması, genç kızının tel

siyle televizyondan çekilece- menfaatlerine dokunmuş ( I ğini ilân ettikten bu yana ne- nün birinde Xxxxx Xxxxx ki; ] fes alamıyacak kadar fazla ca na: “ Bugün kiminle lışmak mecburiyetinde kaldı, sın? Xxx o çocuk? i

“ Son show, son parti, son şar- geç geleyim deme kı, son reklâm, son toplant., xxxxxxx sorup talin

son, son, son... Sonların sonu si üzerine, Xxxxxxx: “Xxxx |

Serap oldu:

— “ Haydi artık dönelim

eve...”

halinde bıraktığım tel ve fiş ler orada duruyordu. V alizi­ mi muayene ettim. Boştu. U-

TE FR İK A N o :98

nefes almaya başlarsanız, h?

men düşüncelerinizden kur­ tulursunuz... Buna Hindis-

dar hiç kımıldamadı. Başı • « pıya dayalı, gözleri yarı a-

çıktı. Sanki yokuş çıkmış gi

tuttu.

Bu estetik meşgale, ahlaki ö ğütlerine r-nk vermiştir. O, bizim gibi âdap ile ahlâkı b ir­ birinden ayırmazdı. Belki de haklıydı. Belki de Batının faz la ileri okullarında şahsiyet ye rine geçen kabalıkla zamane gençlerinin ahlâk seviyesinin

düşüklüğü arasında bir bağlan

lurdu. Konfüçyüs de bunu b;- liyor, fakat dünyanın hiç d e ­ ğilse, idealinin yönünde bir adım atmasını istiyordu. Bunu temin xxxxx.xx tek çaresi ise, iktidar mevkilerine iyi ve akıl

1 insanların getirilmesi idi.

Eflâtun gibi o da, bütün ha yatı boyunca, derebeylerden biri tarafından yüksek bir xxx

xxxx edi,’’ diye şikâyet ediyor, ğim, sen işi neden bırakıp1 “ Artık televizyonda şarkı oku ve döndün sanki?..." diye mıyacağım diye öyle ağladım kâyet etmiş.

il

“ DEVRİM’ Xxxxx Xxxxxxxx

Her boyda klişe işleriniz için derhal Dev­

Etrafımızda fırıldak gibi

fak tefek eşyamı koyduğum

tanda “ Y oga’mn ilk temn-

bi, göğsü sür’atli bir tempo Jtı vardır.

ri m evkiye getirilm eğe gayrsf

etmişti. Kıym etli talebelerin­

rim Klişe Atelyesine müracaat ediniz. En kil- j

dönüp dolaşan garsona hesa bı verdim ve kalktık. Sonra eve gelene kadar da pek faz la birşey konuşmadık. Zira kızların ikisinin de keyfi kaçmıştı.

P A Ş A N IN ESRARI!

Köşke döndüğümüz za­ man, aksam üzeri olm uşu Kazık gibi oturmaktan ba­ cağıma sancılar girmiş, ya­ ram tekrar yanmaya başla­ mıştı. Onun için, bir an e,’- vel odama çıkıp uzanmak is

gözlerde bir kadın elinin in­ tizamı göze çarpıyordu. Hal buki ben gömlek, çorap g i­ bi şeyleri buraya tıkıştırı- vermiştim. Herhalde bu, A - zize hanımın m arifeti olm a­ lıydı.

Ceketimi çıkarıp tekrar ya

tağa uzandım. Radyonun düğmesini çevirdim ve bek lemeğe başladım. Acaba b'i yıl beni istediğim aydınlığa çıkaracak mı idi? Hiç hare­ ketsiz kalmaktansa, bu, A-

ni” diyorlardı.

Fakat bütün gayretlerim boşuna çıkıyordu. Kulağım ­ da ziller çalıyor, göz kapak­ larımda kırmızı, mavi bent.k çikler çarliston oynuyordu.

Bir aralık kulağımdaki sesler daha da fazlalaşmağa başladı. O zaman kendime geldim. Kapı vuruluyordu. Hemen uzanıp radyonun düj meşini bir istasyonun üzeri­ ne getirip, pikaptan orta dal gaya geçirdim ve seslendinr

ile inip kalkıyordu. Kolun­ dan tutup yürüttüm. Hiç kar şı koymadı. Sanki uyur g e ­ zer gibiydi. Pencerenin ya­ nındaki koltuğa oturttum. Başını koltuğun arkasına d ı yayıp gözlerini kapadı. H ız­ lı hızlı nefes alıyor, burnu­ nun kanatlan bu tempo ile açılıp kapanıyordu. • Dişler1' sıkılmış, çene kemikleri ta- kallüs etmişti.

— '‘Nen var Xxxxx, söyle­ sene?...”

Çocukluktan çıktıktan son­ ra, Konfüçyüs, talebe yetişti - re-rek geçimini sağlar olmuşuı. Belli bir ücn.ti yoktu, talebe fakir ve istidatlı olduğu takdir de ise hiç ücret almazdı. K jn füçyüs’ün hikmetleri bize, ta­ lebelerinin kaydettiği bağlantı sız sözler ve konuşma parçala rı hâlinde gettirilmiştir. Fakat ne yazık ki bunlar, Xxx'xxxki ler gibi, hayatının hikâyesiyle

emhâl olmadıklarından, kolay

Eokunacak gibi değillerdir. Hı

den bazılarının böyle mevki, lere yükselmelerine rağmen, o, hükümet adamlarının saygı değer hocası olmaktan ileri gidememiştir

Müritlerinaen meydana gel miş küçük lıir kafileyle Xin'i dolaşıp dünyaya yeni bir şe­ kil vermesine müsaade edecek hükümdarı aramasına rağmpn karakterinin bazı özellikleri bu arzusunun gerçekleşmesi­ ne engeldi. Meselâ, politikacı

elarak başar' kazanamıyacak

çük resmi büyülten, en büyük resmi küçülten * tesislerimiz emrinizdedir.

İhtiyaçlarınıza tam mânasiyle cevap ve- ;

rebilecek bir durumda olan klişe atelyemiz Av J

;| rupamn en modern makineleriyle teçhiz edil < miştir.

Müracaat : Xxxxxx Xxxxx Xxxxxxxx, Girne Yo!» |j Veya Kitap Sarayı, Mecidiye Sokak.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . j .

DÜZELETME S IK IN T IL I ADAMIN SO'I

tedim. Kızlar da üstlerini de­ ğiştireceklerini söyledikleri için, hepimiz dağıldık. Hüs- niye hanımı ortada görem e­ miştim. Sormak da biraz a- caip kaçacağı için, bu işten

sarfınazar ettim. Am a yins

xxxxx ki daha iyi di...

Dışarıda hava loşlaşmağa başlamıştı. Y az akşamlarının insana hüzün veren alacası, sanki pencereden odaya d o­ luyor gibiydi. Canım hiçbir

şey yapmak istemiyordu.

— “ Buyurun?...”

Kanat hafifçe aranlandı Kapının bulunduğu yer loş olduğu için, içeri gireni tam teşhis edemiyordum aiTM, bunun, eteklikli bir mahlûk

olduğunu da hissediyordum.

Uykudan yeni uyanıyor |ristiyanlık ilminin belâgatin -

muş gibi, yavaşça başını çe- 'den de mahrumdurlar. Zaten virip, mânâsız gözlerle bana Konfüçyüs, belâgati şüphe ile baktı. Ses çıkarmadığımı gö- karşılar, "Xxxxxxx, mânayı ilet rünce, tane tane: !n:esi kâfidir" derdi. Aşağıdaki

— "A rtık bıktım Murat, ’ sözleri bu kabildendir:

dedi. "Tahammülüm kalma- “ Xxxxxx xxxxxxxx, oraya Mi­

oerecede doğru sözlüydü. Xxx xxxxxx ;d a n hususunda ken­ disinden bilgi istiyen hiddetli bir hükümdara, “ Evvelâ ken­ di kendini idare etmesini öğ. ren,” dediği rivayet olunur.

(Sayfa 3’den Kalan)

Dünkü sayım ızda Bayan Pak< d u m Jsters fcniz inanm ak | ze Başaran’ ın yaZ,slylc - Y a k a . ln a n s a n ız d „ inanmasam/"' X.XXXX K e d i” « d İ, rom an ım ızın s>oru]acak b r şey degiMir ' I y a zıla n birbirin e karı5„ g , İçin, z a te n . Ç ü n kü bunu S O fl»* b" okurlarım ızdan özü r diler, aynı s ) k ın t , v f ifjy o r jnsana. D #

ya zd a n doğru ş e k ille riy le ba- c i bir s ık ın t ı. Ölüme gÖ'ürt

de içimde tuhaf bir his var­ dı. Xxxx, bu kadının dehşetli surette tesirine kapılmıştım.

Odama geldiiğm vakit, ya

Hattâ düşünmek bile.. Ama ne tuhaf, hiç arzulamadığ;,'>ı anda, binbir fikir kafamın

içinde kovalamaca oynuyor

Kapıyı örttükten sonra, bîr müddet kımıldamadan, arka sı kapıya dayalı, orada dur­

du.

di. Dayanamıyacağım!..”

— “ Ne oldu ki?.. Ne var?"

— "Korkuyorum! Çok kor kuyorum !. ”

tün kalbinle git.”

“ En büyük kusur, İnsanın,

kusurları olup ta bunları tas­ hih etmeğe çalışmamasıdır.”

Konfüçyüs üstelik irsi asa ilete inanmazdı, “ xxxxxxxx xx

(Xxxxxx Xxxxx 0’xx)

«X n ikinci defa olarak yayın la- b jr s lk ) n t, C e rç e kte kuH’ r m aktan duyduğum uz Üzüntüyü | jr s lk m t ,

b xxxxxxxxx. : _ , ,

Fakat sıkıntı ne Hl.'

tağımın düzeltilmiş olduğu- nu gördüm. Demek ki, ben yokken buraya giren olmuş­ tu. Bu, bir hizmetçi olabile­ ceği gibi, başka birisi, belki kaatilin bizzat kendisi de o labilirdi.

İlerleyip dolabın kapağını

açtım. Aşağı inerken tomar

du.

Gözlerim i kapayıp, kafa­ mın içini görm eye çalıştım. Bu usulü Hindistan’da iken Y o g i’ierden öğrenmiştim.

Çok yorgun ve düşünceli ol dugunuz zaman, gözlerinizi kafanızın gerisine doğru çe­ virm eye çalışıp derin derin

— “ Sefa geldin!” dedim “ Gel.. Yaklaşsana..”

Üzerinde daracık, siyah bir rop vardı. Ellerini arka­ sına kavuşturmuş, başını ka pıya dayamış, öyle duruyor­ du. Yerimden doğrulup, ya­ taktan indim.

Karşı karşıya gelene ka­

— "Kimden?... Neden?. .

Anlatsana!

— “ Herşeyden... Herkes­ ten...”

— “ Demin hiçbir şeyin yoktu. Seni birdenbire ürkd ten ne oldu?.. Söylesene!..”

Cevap vermedi. Bir müd-

Devamı Var

“ Kendinizi, başkalarını yanı nızda küçük görecek kadar, yüksek görmeyin.”

Düşüncelerinin tekâmül tar­

zı ilmw idi. Yeniliğe değer ver me, gerçeklerin tahkikini dok- rinin yerine geçirme ve xx xxx vermeden evvel bekle­ mek gibi özellikleri itibariyi».-.

Buzlu «Güneş» limonatası

MAAD TARAFINDAN SAYISAL

D E V R İM S H A Z İR A N ^ I

* . IŞ IN L I M A K İN K ■

DEVRİM S HAZİRAN 1963

1963 Futbol Klasmanında) Xxxxx Xxxxxx B.J.K için

n « i» a E 2 S J H ®

EnBaşarılı Avrapa Takımı İtalya'da imiş!

Xxxxx XXXXX ve Hollândaya 1 - 0 yenilme- Avusturyayı I . 0 mağlûp ede ie yetiştirdiği yıldız elemanla leri, bütün dünyada hayretle rek, başarı zincirine yeni hal- nnı yabancı memleketlere kap

1963, “ Futbol İmparatorlu- karşılanmıştır. kalar eklemişlerdir. tırmakla, Avrupa profesyonel

Galatasaray’ın son on yıllık tarihinde adı her sayfada ge­ çen Xxxx Xxxxx, tam onbir yıl sonra şerefle ve alnının te­ riyle taşıdığı San - Kırmızılı formadan ayrılarak Siyah - Be yazlı renklere hizmet etmeye karar verdi. Sebep ve şartlar ne olursa olsun, Xxxx için bu ayrılığın kolay olmadığı mu­ hakkak. Ancak kendisini bek­

ümitlerin kısa bir zamanda Su ata her şeyi unutturması da mümkün. Çünkü artık bir de­ vir kapanmış, ikinci bir devir başlamıştır. Yeni mutluluklar yeni ıztıraplar insanı ikinci devrin de unutulmaz adamı yapar, insana o devri de sev­ dirir. İşte artık Galatasaray için didinen, çırpınan Xxxx ar­ tık Beşiktaş için terleyecek,

ğu" Brezilyanın tarihine kara

bir yıl olarak geçecektir. 1958 ve 1962 Dünya Kupalarının şampiyonu Brezilyanın, Avru-

pa turnesinde uğradığı büyük

İT A L Y A BAŞARI YO LU N D A

1963 yılının İlk yansının en kulüpleri için büyük futbolcu büyük sürprizlerinden birini cambazı vazifesini gören ls- de “ W em xxxx” de lnglltereyi veç, bütün talihsizliklere rağ-

2 - 1 yenerek, Xxxxxxxx xxxx- men, tekrar eski kudretine u-

leyen vazifenin, ona bağlanan

sevinecek veya üzülecek..

başarısızlık, öyle kolay kolay unutulamaz. “ Siyah lnciler’’in Avrupa kıtasında oynadıkları

1963 yılının en başarılı takı- sim kazanan lskoçlar yapmış- laşmakta, azimli görünüyor mı; İMaldini, Xxxxxxxxxx, Rie- lardır. Fakat aynı lskoçlar İsveç’in Macaristan ve Rusya- ra, Xxxxxxx’ ların “ Italya” sı- Dubiinde serbest İrlanda ve yı mağlûp etmesi, 1962 Dünya dır. 1962 yılını Avrupanın 1 Bergen’de Norveçe boyun eğe Kupasının dördüncüsü Yugos

X.X. haftada 5 giin çalışacak

7 maçtan ancak 2 sini kazan- numaralı takımı olarak kapa- rek, ateşli taraftarlarım xxxxx xxxxx ile Belgradda berabere

Bugünü istirahat ile geçi­

—ma-l-a-r-ı-n-oa »m...uLk-naKbil, Belçikaya yan “ Xxx X xxxxxxxx” xx xxx 0 - 0 , Xxxxxxxx 3 - 0, Portekize Brazilyayı 3 . 0, Türkiye ve

Palermo Teknik Direktörü Xxxxxxx

kırıklığına uğratmışlardır. Uzun yıllar boyunca emek-

kalması hakikaten takdire Ifl- yık başarılardır.

ren Galatasaray, menejer Gün düz Xxxxx’xx tesbit ettiği bir programla bugünden itibaren antremanlarına başlayacaktır. Tesbit edilen haftalık çalışma

Dereliköy: 2

Arpalık: 1

Galatasaray’ın Xxxxxx Xxxxxxxxxx

programı şöyledir;

Pazartesi (Kulüpte 17.00)

Dün Arpalığı ziyaret eden

■milyon voltluk x . ışmlı bir

lırlar. Makinenin çok yararlı

Ebedi Boykot Aldı

UFB Stotgart’ı Mağlûp Etti: 3-2

Salı (Mlthatpaşada 10.00)

Çarşamba (Kulüpte 17.00)

Dereliköy Türk Spor Birliği,

Arpalık Türk Gençlik Birliği '

n önemliler) arasında bulun.

Britanya’da çalışan Hintli Me

Şantözliikten

Türk sporseverlerinin yakın dan tanıdığı Palermo Kulübü, nün ikinci başkanı Xxxx Xxx- xxxxx, hayatı boyunca boykot cezası almıştır.

İtalyan millî hakemlerinden Xx Xxxxx’xx şike yapması için

tekliflerde bulunduğu sabit gö

olan Brezilyalı millî futbolcu­ lardan Xxxxxxxx ve Xxxx Xxxx- yaya geldiler.

Dün gece Milano hava ala­ nına inen Brezilya hava yolla­ rının bir uçağı, dünyanın en meşhur sporcularım taşıyordu

Dünya otomobil şampiyonu

M A C A R İS T A N Ş A M P İY O N U N U N Ü Ç G O L Ü N Ü DF A L B E R T A T T I

Avrupa Şampiyon Kulüpler bert’in hârika oyununa borç. Kupasında Galatasarayın ra- ludur. Xxxxxx, hârika oyunu kibi olan Macaristan Lig Şam yanında takımının Uç golünü piyonu Ferençvaroş, mevsim de atmağa muvaffak olmuş-

Xxxxxxxx (X.Xxxxxx 10.00) ile yaptığı dostluk maçını 2 1 Cuma (Mlthatpaşada 10.00) kazanmıştır.

A N A V A T A N K A R D E Ş L E R İM İZ İN K Ö Ş K L Ü Ç İF T L İK C A M İİ İN Ş A S I İLE Y A K IN İL G İL E R İ

(Islam Mecmuası Naşir!) KIBRIS - LEFKOŞA KÖŞKLÜ

Ç lFLTİK CAM İİNE

YA R D IM K A M P A N Y A S I

2.000 T.L. (timdilik kaydiyle)

2. E. Şenocak - Ankara 200 TL.

Yekûn : 2.200 TL.

içiyor

D S K E L T O N V E

rüldüğünden Federasyon tara­ fından hayatı boyunca boykot alan Villardo’yla beraber Pa­

lermo Kulübü de 4 milyon I-

Xxxxxx Xxxxxx ve Juventusun kaptanı Sivoriden başka, u- çaktan, bu mevsim Italyaya

transfer olan millî futbolcu­

başmdaki ikinci hazırlık ma tur.

çını, Batı Aalmanyanm Stutt- Oyunun ilk devresini Al- gart şehrinde oynamıştır. man takımı, 42 nci dakikada Ferençvaroş, Batı Almanya Xxxxxxx’in attığı golle 1 - 0

(Sayfa 2 den kalan)

hesaba bir miktar para yatır­ dıklarını sevinçle öğrenmiş bu

ler ve biz de mecmuamızla ilân edeceğiz.

Unutmayınız! Gönderilecek paralar doğrudan doğruya Z i­

Ziraat Barkası Ankara Mer kez Müdürlüğü nezdindeki 325/8171 sayılı hesaba para

yapıran din kardeşlerimiz:

NOT : Anavatanın bu sıcak ilgisi karşısında bizim de ar­ tık geçen seneden başlayıp ta

50 lirada duraklamış olan ba

l ŞAHSİYETLERİ G İB İ ||

talyan lireti cezaya çarptırıl-

lardan Xxxxxxxx ve Nene de

Liginin tanınmış takımların galip bitirdikten sonra, 60 ın-

lunuyorunı.

raat Bankası Merkez Müdür­

1. Xxxxx Xxxxxxx - Ankara

ğış listemizi kabartmak İçin

E Y E R L E Ş E C E K

Q jfix r.

indiler.

dan ve halen İtalyan kulüple- cı dakikada Xxxxxx, beraberli-

Bu teşebbüsümüzün biran lüğü nezdindeki (325/8171)

azından beş kova dolar için günün birinde

Palermo takımını ikinci kü­

meye düşmekten kurtarmak

geri döneceğin: ı zanno- pjm. Ama ne zaman0 On bilmem, tebii.

Xxxxx Xxxxx, Red Skeltcr. 1

/e Hollywood'un diğer şahsi

maçtan sonra, 3 - 2 mağlûp rağmen, oyunu bırakmamış ve etmiştir. Xxxxxx, 82 nci ve 85 inci daki. X X X X X X lN ZAFERİ kalarda attığı iki golle takımı­

nı galip getirmiştir.

VFB Stuttgart’ın ilk devre Bu maçta Ferençvaroş takı-

için hakem (!) satın almak ^i- bi gerek sportif kaidelere, ge­

Son senelerin en büyük transferi Xxxxxxxx: “ Nihayet Pelenin yedeği olarak göste­

rilmekten kurtuldum. İtalya-

rinde oynamakta olan iki fut- ği yapmışsa da, VFB Stutt- bolcusu Xxxxxxx ve Xxxxxx gart, 65 inci dakikada Xxxxxx- ile takviyeli VFB Stuttgart in golü ile 2 - 1 galip duruma

futbol takımını çekişmeli bir geçmiştir. Ferençvaroş, buna

evvel gerçekleşmesi için An- sayılı hesaba havale edilecek- karada bazı hayırsever zeva- tir. Kat’iyyen mecmuamız ve- ta durumu anlattığım zaman ya şahsımız adına veya adre-

memnuniyet duydular; ciddi sine gönderilmiyecektir.

^'laııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiııııııııaııaııııııııaıııııııııııııııi'iııaıııi'iııaııaııiıııııınııııııııııııjl

rekse Italyan kanunlarına ay­ kırı hareketlere tevessül eden Villardo, Palermo futbol kulü­ bünü şahsi ihtiraslarına âlet

etmekten de çekinmemişti.

da futbol oynamak, Brezilza- da oynamaktan çok daha ağır ve zor. İtalyan futbolu Avru­ pa futbolunun merkezi, Bre-

zilyoda da futbolda bir re­

şekilde yardıma hazır olduk- Hergün tekrarlama imkâııı- larını beyanda bulundular. mız olmadığına göre, bu yazı. Nihayet benimle beraber An y 1 dikkatle okuyup eş ve dos- kara Müftüsü Dr. Lütfi Do- tunuzu da bu hayırlı teşebbüs

ğan ve hayırsever bir dindaşı- ten haberdir etmenizi istir-

V A K - Y û K

B E N E - R H A K M HMCER.İ

»

jetleri gibi, şimdi Palm

XXXXXXXX VE NENE

form yapılmazsa, Avrupa fut-

yi 1 - 0 galip bitirdiği bu maı;- mında en iyi oyuncu olarak

mız olan Xxxxx Xxxxxxx xxx- ham ederiz,

^prings’e yerleşmeyi düşürn;-

İTA LYA ’Y A GELDİ

lunu Güney Amerika futbolu­

ta, Ferençvaroş galibiyeti genç Xxxxxx’xxx başka solaçık Dr.

ilerden müteşekkil bir yardım Alâkayı daha fazla celbet-

| Esas gayesi, 15 vaşınd.;-

:ızı Xxxxxxx ve 10 yaşında-

x . xxxx Xxxx xx y e t i ş t i r m e k ci­

Italyan kulüplerine transf?r nu geçebilir” demiştir.

ve beynelmilel santrforu A!- Fenyvesi, dikkati çekmiştir.

Galatasaray Kulüb iFotbolco

komitesl teşkil ederek mecmu mek İçi nsözü uzatmağa ne amız vasıtasiyle bir yardım hacet. Her müslüman Türk,

ciddi faaliyete geçmemiz iü- ecdadından tevarüs eylediği

zumunu hatırlatırız. haslet ve sağduyu ile oradn

ölme Brandn

Zencileri savunduğu için; |

lacak.

Ünlü şantözün i ş ten çekil

Beşiktaş, Şenol ve Birol’on

B. Xxxxx’x Cezalandıracak

kampanyası açmış bulunuyo- tevhid’in remzi olan bir mina- ruz. re ve tekbir sedalarını Hak Te

| — Xxxxxx Xxxxxx’xx

| En iyi duygularımla, |

xxx xxxxxx, genç kızının bazı

mesi ve eviyle d a h a fazla meş )

Satış Bedelini Alamadı

Enaz elli lira teberruda bu- alaya ulaştıracak bir kubbenin

lunacak olanların isimleri mec bütün ihtişamıyla yükselmesl-

İ İnsanca. |

menfaatlerine d o k u n m u ş G'i nün birinde Xxxxx Xxxxx kızı­ na: “ Bugün kiminle çıkacak sın? Xxx o çocuk? Sakın gel­

geç geleyim ilem e,' gibisinden

Birol ve Xxxxx’xx transferi için çekmek istemişse de, Böl ile ilgili olarak Fenerbahçe Ku ge Muhasebesi, bu paranın bir lübünün 15 temmuzda yatır- teminat akçesi olarak yatırıl­

mış olduğu 54 bin lira, Beşik- dığmı ve henüz kendilerine ve

GalatasaraylI futbolculardan Xxxxx Xxxxx’xx kız kaçırma­ ya teşebbüs hâdisesi kulüp çevrelerinde de büyük bir in­ fial uyandırmıştır. Galatasa­

rar vermiştir. Bu hususta Ku­ lüp Başkanı Xxxx Xxxxx, “ Se- relerdenberı şerefli bir mazi­ miz var. Böyle yüz kızartıcı

hareketleri hiçbir zaman tas­

muamız vasıtasiyle ilân edile- ni canu gönülden arzu edecek çektir. Yapacağınız yardımla- tir elbet,

rı bulunduğunuz yerdeki Zi- Xxxxxx ve inayet ancak Al- raat Bankası vasıtasiyle doğ- lah’ tandır. Allah’ın selâm ve rudan doğruya Ziraat Bankası rahmeti bütün müminler üze-

I Ünlü beyaz perde yıldızı Xxxxxx Xxxxxx, me ■ |

| CALİFORNİA (A.A)

| denî haklar mücadelesinde zencilerle birlik ol | İ mağa devam etmektedir.

xxxxxxx sorup talimat verme­ si üzerine, Xxxxxxx Xxxx ı ğim, sen işi neden bırakıp e

ve döndün sanki?... diye şi­

taş Kulübüne verilmemiştir. rilemiyeceğini söylemiştir. Bu Dün bir Beşiktaş idarecisi, yüzden, Beşiktaş Kulübü; Şe- Bölgeye müracaat ederek, bu nöl ve Birol’un transferi ile il-

paranın 32 bin 400 lirasını fut gili olarak henüz para alama-

xxx Xxxxx Xxxxxx bu futbolcu­ sunun yüz kızartıcı hareketi­ ni cezasız bırakmamaya ka­

vip etmemekteyiz. Xxxxx’xx bu hareketini cezasız bırakmı yacağız..” demiştir.

Ankara Merkez Müdürlüğü

nezdindeki (325/8171) numa­ ralı hesaba yatıracaksınız. On lar da bize malûmat verecek-

rindedir.

Allah cümlenizden razı ol­ sun.

Xxxxxxxxxx Xxxxxxx

Öyle ya.

insan olmak yetmez: davranmak gerekli, İnsan gibi,

kâyet etmiş

e Atelyesi

bolculann maaşlarını ödemek mıştır.

ıi'Miıııııııııııııııııınlııııılıılııımııınııııtııınıuınııuuuımnı,,,,,,,,,!!, Il ll l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l IIIIIIIIİIH,

İM İM İ I M I l l l l l l l l l l l l l t l l I l l l l l l l l l l l ' l 111111!1111M1111II1111 MI III M|MI M|MI IIIM III İ l l i n i MİMİ ( M i l l in i

! s a*» m n k

•v.' •' z?^-»& *r*■ ' -.-,K•

tüm insanlara.

İ ... tamamiyle beyazların oturduğu bir semtte, I

| zencilerin düzenlediği protesto yürüyüşüne |* I katılan Xxxxxx Xxxxxx...

Polis “İlerle” dedi,

rin iz için derhal Dev-

Kitap Sarayı

.' ,-'SrL-

l * .

-m '"' *>•’&

| “Bu bir ihtar sana.”

| Aldırmadı beyaz perdenin büyük artisti. I

iracaat ediniz. En ku-

Gazetecilerdi, |

iiiy U k resmi küçülten

karşısında. I

tnânasiyle cevap ve- an klişe a te ly e m iz Av ineleriyle te çh iz edil

ı Atelyesi, Girne Y olu

ADANIN EN BÜYÜK TÜRK KİTAPLIĞI

Mecidiye Sokak 11-13 Lefkoşa

Uzun yıllardan beri Türk kültürüne hizmet et­

mekte olan KİTAP SARAYI beğeneceğiniz telif ve

- ,,

v 0

RESİMLİ REKLÂM RESİMLİ AFİŞ

RESİMLİ BROŞÜR

,îöı^,r#i

I i Cevap verdi, s

bütün sorulanlara.

m

Yirmi zenciyi,

“Tevkif edilebileceğini”

SİETjj

tevkif etti polis. Xxxxxx Xxxxxx’xx da,

rayı, Mecidiye Sokak. ♦

söyledi.

*

SIKINTILI A D A M IN SOH'

dan siz de beğeneceğiniz kitapları seçebilirsiniz.

KİTAP SARAYI aynı zamanda Türkiye'nin belli başlı gazete ve dergilerini günü gününe ithal eden, ’Jlî

Heı

v °

RESİMLİ REKLÂM ,i

tercüme romanlar deposudur. Onbinlerce cüt arasın

Aldırmadı Xxxxxx. Bir inançtı bu.

“Kime ne?” diyemezdi,

j (S a yfa 3’den halan)

tevzi eden en bliyük bayiilik teşkilâtlarından birine A l

Tecrübeli Ressamımız J />

İnsanca duyusunu

üum. İsterseniz inanmayın1* İnansanız da inanm asanız & sorulacak b r şey değild ir zaten. Çünkü bunu sormak sıkıntı veriyor insana. Deli’’1 ci bir sıkıntı, ö lü m e götür1- 1 bir sıkıntı C'erçekte kurtar^'

I ir sıkıntı

Fakat sıkıntı re ki?

sahiptir.

KİTAP SARAYI her zaman için emrinizdedir. Her istediğinizi, her aradığınızı yalnız KtTAP SARA- Yl’nda bulabilirsiniz. IH

OKUYACAĞINIZ KİTAPLARI KALİTELİ SEÇE- BİLMEK İÇİN KtTAP SARAYINA BAŞVURUNUZ

tarafından yapılır...

• - » ? ; - :

W r a c a â t "D EVRİM " g a ? f t f g i *

r m '

yenemezdi.

Üstelik öylesine ünlü ki,

tevkif edemezlerdi.

Hele bir denesinlerdi. Ne olacağını görürlerdi.

? Böbreklerinden rahatsız olan Xxxxxx, doktoru nun bu gibi faaliyetlerde bulunmaması için

yaptığı tavsiyeyi dinlemeden...

» ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ » » » » ♦ » ■ > ,

m i Maryland şehri... Maryland şehri.

Kitap Saray» Tel. 2824.

« 1 1

Bekle büyük artisti... bekle büyük artisti. Zenciler, zenciler;

Xxxxxx Xxxxxx xxxxxxx beraber.

* » ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ < ♦ ♦ » ♦ ♦ » ♦ ♦ ♦ « ♦ ♦ ♦ ♦ « « ♦ » ♦ ♦ ♦ « ♦ ♦ ♦ » » * » > ♦ < liıiııııııııııımııııiMiıı,,,,,„ „ „ „ „ „ m m , m , i . „ . . lll|Mllllll|llll,lllll|lllt

■lllllııllllıııııııııııııı,

IIIIIIIIIIIIIIIM IIIIM IM IIIIıılllllllM IM lıH M H H I M I I I M l ım ı l l ı l ı ım « ı ı i M H H I ı l l K ı ı t ım ı ın K H H , ! ,* , ! , , ! , ! ! ,,

•• -M IH IM I I I I I - İ l l i m i n |ıı|. I I III II| II|ll|M IIIl l l l l l l l I I III MIM İM İ 1111İ l i 11 II11 |n |ı-| | |

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

> - - ■ —

z r ' f f ‘'u-.frpr1

b VYFA : 6 DEVRİM 5 HAZll

slıhr a $

Beyin kanaması Xxxxxx Edilebilecek

BA

53 Y A Ş IN D A BİR K A D IN BEYNİNDEN A M E Lİ Y A r I EDİLİRKEN K A LB İN İN A T IŞ I VE K A N

DEVERANI DURDURULDU

Bir Futbolı

Hayatı Fili

‘ ‘M oskova - Lefkoşa”

Mahi gazetesi, yukarıdaki başlık altında yayınladığı baş yazıda “ Doğu ile Batı arasın­ daki ihtilâfların halledilmesi için, M oskova toplantısında durumun realist bir şekilde fi­ le alındığını” ileri sürmekte, şöyle demektedir:

“ Rum ve Türkler arasında­

zete devamla, kurulan Kıbrıs ordusunun lüzumsuz olduğu­ nu, yüzde 7'J - 30 kontenjan­ larının tercih edilmemesi g e ­ rektiğine, Tem silciler Mecli sinde Türk grubunun yetkile­ rinin kısılması lüzumuna işa­ ret etmekte, yazısına şöyle son verm ektedir:

“ Kötülüğün kökü nerdedir?

Değişiklik lüzumu, aşağı ka­ demelerde benimsenmelidir.

Ne kadar az olurlarsa olsunlar ‘eski kafa’ ve ‘kuru kafalar’ aydınlatılmalıdır. Çünkü K ıb­ rıs halkının büyük çoğunluğu, çiftçiler ve işçiler kâfi nisbet­ te aydınlatılmışlardır ve lider lerinin diktatörce empoze e-

dilen politikasını şiddete ma­

lişme ve değişiklikler Herak- litos’ un meşhur sözü ‘herşey değişir’ tabirini haklı çıkar­ maktadır. Bugün herşey de­ ğişmiştir, fakat TUrk zihniye­ ti değişmiyor. Tabiî, Ankara- nın kanun yoluyla doğumları kontrol altına almaya çalışma s' hususu müstesna; çünkü bu

konudaki mevzuat Kur’anı Ke

Cleveland, Ohio — St. Vin- loji operatörü Dr. Xxxxxx X cent Yardım severler Xxxxxxx- Xxxxxx, hastanın, ameliyattan nesinde geçenlerde 63 yaşında 90 dakika sonra yatağında, ya bir kadına yapılan enteresan kınlarıyla konuştuğunu ve her bir ameliyatın teferruatı bir- hangi menfi bir tesir altında kaç gün evvel doktorlar tara- olmadığını söyledi. Dokuz sa fından açıklandı. Adı açıklan- at süren am eliyat esnasında, mıyan kadının beyni açıldık- beynin zedelenmiş damarların

Alınacak

“ Kavgasız Yaşıyalım” filmi, vc saf bir k ız bir |

ki ihtilâfların realist bir şekil­ TU rk liderlerinin şövenist bir

ruz kalarak kabul etmektedir

rime aykırıdır.

tan sonra doktorlar, xxxxxxxx dan biri tedavi edildi. Hasta,

bir futbolcunun acıklı hayat hi­

çıkacak v e O'na ly

de halledilmesi için Lefkoşo- da henüz müsbet bir adım a-

tılmış değildir. Lefkoşada, Kıb

politika takip etmesinde. Türk

halkı arasında bir zeybek ve palikarya ruhu yaratmağa ve

ler” .

“ Herşey Değişir”

Türkiye Hükümetinin, Kıb rıs Hükümetine yeniden bir

sahasını açıkça görüp çalışa- 12 dakika müddetle hiçbir ha bilmek için, özel ilâçlar kul- yat emaresi göstermemesine lanmak suretiyle kadının vü- rağmen iyileşti,

kâyesini, beyaz perdeye aksettl- recektir. Yeşil sahaların yıldız futbolcusu, bir gün gelecek, keıı

çaktır. Bu fakir kızı t lan futbolcu, O’ na s<>z v. dini, kumarı, içkiyi I

rıs halkı için mihenk taşı teş­ ;halk arasında ‘ eski kafa’ ve

Eleftheria gazetesi, yukarı­

nota gönderdiği ve Cumhur­

cut hararetini 25 dereceye in­

dişini; kadın, İçki ve xxxxx xx

“ Son” mütevazı bir s

kil eden hayatî önemi haiz problemlerin halli konusunda M akarios - Dr. Küçük müza­ kerelerine çoktan ara v e ril­ miştir. Kıbrısta Rum ve Türk

sakinler arasındaki münase

‘kuru kafa’ zihniyetini idame ettirm eğe çalışıyorlar. Türk liderlerinin politik tezi şu esa sa dayanmaktadır: ‘ Herhangi bir değişiklik, empoze edilmiş

olsa dahi, Rum ve Türklere e-

daki başlık altında yayınladı­ ğı başyazıda, şöyle dem ekte­ dir:

‘ Kıbrıs’ ın bağımsızlığını ka zandığı tarihten bu yana, u-

başkanı Yardımcısı Dr. Kü- çük’ ün Tilrkiyede verdiği d e­ mece dair gazetemizin diğer sütunlarında göreceğiniz ha­ berler, TUrk politik zihniyeti­

nin değişmediğini gösteriyor.

dirmişler ve kış uykusuna ya- Evvelce kalbin atışı ve kan tan hayvanlarda görülen du- deveranı ancak iki veya Uç ruma benzer şartlar yarata- dakika durdurulabilirken, bu rak hastanın kalbinin atışını müddetin şimdi 12 dakikaya ve kan deveranını tam 12 da- çıkarılması beyin kanamaları- kika müddetle durdurmuşlar- na müdahale imkân ve ümitle

zUnden sefil bir hayatın kucağın da bulacaktır. Tam mânaslyle sefil bir yaşayış, genç xxxxxxxxx xx her geçen gtlıı biraz daha yıp ratacak. Ne kadar kurtulmaya çalışsa, o kadar daha çabuk bu

birlerini çılgınca ı cin dUğUnii İle ka

Sırrı Glilteklnl ı

yapacağı filimde; Varol 1 ve Xxxxx Girlk’ ten I retll erkek ve kadın i

betleri zehirleyen problemle ■ şit nisbette faydalar temin .e-

luslararası politika ve strate­

Dr. Küçük’ün demecini Tür

dır. rini çok arttırmış bulunmak-

bataklığa saplanacaktır. Sıhhati­

de rol verilecektir. Şan f

rin halli için bütün ilgililerce alâka gösterilm iyor” . Gazete yazısına devamla M oskova

m üzakereleriyle Lefkoşada ya

pılan m üzakereler arasında

demez’ . Daha önce de söyle- idik, Türk halk tabakaları ara­ cında bir aydınlatma kampan yası başlatmalıyız. Türk hal­ kına, liderlerinin gerçek zih-

jide kaydedilen gelişmeler, da ha önce ‘değişm ez’ addedilen hususların değişir olduğunu meydana çıkarmıştır. Doğu i-

le Batı, bir uzlaşmaya varmak

kiye Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü de desteklemiştir. Bu demece bakılacak olursa, Kıb rıs Türk cemaati, Anayasa ile Andlaşmaların revizyona ta­

Am eliyatı yapan baş nöro- tadır.

'Thrasher

ni ve şöhretini İyice kemiren bu sefil hayattan ancak bir tesadü» le kurtulacaktır. O tesadüf gil-

xxxxxx çevrilecek olan1 sız Yaşıyalını” ın ı GUltekin tarafında

m ıştır. Kısa *a

olan filim den sonra i

bir kıyaslama yapmakta, şöy­ jniyetini açıklamalıyız. Şehir le demektedir: ve köy bölgelerinde Rum mes

“ M isal olarak yalnız 300 dir lektaşlarıyla temasa geçen

için gayret sarfetmekte, ya ­ bancı memleketlerdeki füzele­

rini kaldırmakta, nükleer de-

bi tutulmasına tepki gösteri' çektir (tabii nasıl bir tepki göstereceği bildirilm iyor). Dr.

ve Diğer

İran Ayaklanması

V arol İle Xxxxx Glrlk

; lerdlr. Ü ç 9eneden beri setin,I çift, şimdilik bu evliliği 11I4 f

hemlik aklı olan hangi Xxxxxx Xxxx xxxxxx xx xxxxxx, ‘xxxx xxx xx.xxxxxxx yasaklamakta; öte- lı, belediyelerin birleştirilm e­ fa’ veya ‘kuru kafa’ ların se­ jyandan stratejik önemi haiz

Küçük ayrıca şunları söylemiş tir: ‘Prensibimiz, haklarımız­

(Sayfa l ’den Kalan)

itham etmiş ve ölüm cezası ta­

mak niyetindedirler.

siyle Kıbrıs Türklerinin men­ ciyesin d e bırakılmamalıdır. faatlerinin ayaklar altına a lı­ |Türk liderleri onu bu duru:n nacağını iddia edebilir?” . Ga­ Ida muhafaza etmek istiyorlar.

memleketler, askerî önemleri­ ni kaybetmektedirler. Son 4 yıl zarfında teknolojideki ge­

dan zerre kadar fedakârlık et meden barış içinde yaşamak­ tır’ . ”

Denizaltılara

Dair...

lebinde bulunmuştur. Duruşmala ra devam edilecek ve nihaî ka­ rar ancak bir hafta içerisin le çıkacaktır.

D ört sene evvel, bir yeri! a. |

mln gala gecesinde Xxxxx G ke takdim edilen Varol, t manda gönlünü kaptırandı, t

yah - Beyazlı kaleci, Glrtl il

knnfiiçyiis Başlı Başına Bir Dünya idi

kısa zamanda arkadaşlığı i|

miş ve kendisi ile sık ıık|ı tilere çıkmağa I

hayet bir sene sonra; Varolkı

(Sayfa 4’den Kayan)

ratılış itibariyle birbirlerine aşağı yukarı eşittirler,” derdi

V e o devirde demokrasinin da

[devirdeki Çin’de, çocukların.

jderek etiket kitabı, kanun an

olarak evine döndü; yıpran­ |ölen babalarının üç yıl mate- layışı, iyi hükümdarların u/- mış olmamasına rağmen ha­ İmini tutmaları âdet olduğun­ |duğu siyasî prensipler yerine yatta başarı kazanabilmekten dan, bol boı vakitleri vardı ide geçmiştir.

âciz olduğuna inanmıştı. Ge Bu müddeti, Konfüçyüsün öğ Bazı despotların Konfüçya-

AM ERİKANIN “THRESHER” GİBİ NÜKLEER D ENİZALTILARININ SÜR’ATİ VE NE KADAR

Talihsiz Dnktnr

kumadaki

(Sayfa l'den Kalan)

Sonunda yorgun bir ihtiyar

rısından boşanı

miş ve soluğu

m ıştır. Aradan Uç sene»»»] sine rağm en 26 yaşındaki V G irlk İle evlenmemiş an

ha icad edilmemiş olmasına

ne hocalıkla sessiz sedasız ge

rettiklerini birbirlerine hatır­ jnizm’i itham ederek yazıları-

DERİNE İNDİĞİ D AİM A GİZLİ TUTU LU R

d aşlığı devam etmiştir.'

reğmen, tarihte belki ilk defa olarak, hükümetin gerçek ga­ yesinin, m illetin refahı kadar saadeti de olması gerektiğini söylemişti.

çirdiği birkaç yıldan sonra, aynı inancı muhafaza ederek son nefesini verdi.

Müritleri, sanki babalan i-

miş gibi matemini tuttular. O

latarak ve bunları kaydederek geçirdiler.

Bu hatıraların kayıtları, Çin milletinin din kitabı olmuç tur. Hattâ bundan da ileri gi-

|n- yaktırdıkları ve m üritleri­ ni idam ettirdikleri M.Ö. 3 ’cü

!Asırda, bu felsefe, tıpkı put jperest Rom Vdaki hıristiyan- lık misali, gizli bir ateş gibi

jyayıldı. Sor.unda, iktidara gö­

TE H LİKELİ O L M A K L A BERABER BU MESLEĞİ SEÇEN G Ö NÜ LLÜ LER A Z DEĞİLDİR

THRESHER NEDEN B ATTI?

İlk defa Alp Reel’e tatbik edi­ lecek olan bu ışının neticesi me ritkla beklenmektedir. Xxxx'xx te­ davisi ile yakından İlgilenen Tıp Fakültesi profesörlerinden İrfan Titiz İse “ Tecrlibe edeceğiz. Fa­

ne Beşiktaş Kulübünde f nadıktan sonra, IDM yılındı k| m ir’ in A lta y Kulübüne ü

olan V arol, 5 yaşındı bir kııkİ basıdır. Bir defa (A), 2Mıflj

10 d efa G enç Milli Futbol*

I I I 1 ( 1 t l l I I I I 1 1 I I I M I I I ■ I I I I ^ ! I ■ I I I I I I » « ı ı m a i < 1

xıııllıııııııiMlııaııliiıııılıııııai'lıılıiB"*"*ııııı||ı|,l*<" llllıaııall,lll," lll"l "l "l,l>"l.ll,">", "l">">l'>>" " 1

w * 99

“ Giizel yiiziinii kezzapla delik-deşikîedeceğim

çen akıllı bir imparator, Kor.- jfüçyanizaı'i kabul ederek, de'1 İtti onun prensiplerine gö-r idare etmeği taahhüt etmiştir.

Konfüçyüs ve hikmetleri hakkında o kadar çok eser ya zılm ıştır ki, gençliğinde bun­ ları okumağa başlıyan bir a dam, bir ömür boyunca hep­ sini bitiremez. Maamafih Kon

N ew York — Amerikan de­ nizaltılar!, gem iciler arasında­ ki düşüncelere göre dahi, bü­ tün diğer d fn iz vasıtalarından tamamen ayrı bir vasıf taşır­ lar. Denizaltılarda ölüm bile tamamen ayn bir hüviyete bü rünür, çünkü denizaltında ö l­ mek için dsnizin altında olan çelik kaplı bir teknenin içinde

maksızın aylarca denizlerin dibinde s e y edebilen, özel b:r cihaz sayesinde oksijen yapa bilen bu denizaltının diğer de- nizaltılara nazaran tamamen değişik bir şekilde inşa edil­ mesi gerekmiştir.

Nükleer denizaltı ne kadat derine iner? Bu suale resmen “ 130 metreden fazla” diye ce-

kat netice hakkında şimdiden

herhangi bir şey söylemek doğ­ ru olmaz” demiştir.

deki Skylark kurtarma gem i­ sine muhtemelen “ olağanüs­ tü dalış denemesine başlıyo­ rum” gibisinden bir mesaj

vermiş, ııarekete geçmişti.

mında oynam ış olan Vırol ! sevd iğin i ifade ettiği Fılııî| rik ile en kısa 1

bir yuva Uuracaklannı bı

m ektedir.

Senelerce »evljen 1 evlenecek olan Varol t Fatm a Girik çiftinin b

dede beraber gö»

tüçyüsün öğ> ettiği temiz, yük sek, itidalli ve sâde hayat t ı r zını hepsinde bulmak kabil dir ve bu felsefe, Komünist doktrincilerin, devlet zulmü­ nün ve gayeye giden hçr ye

i lun - ne kadar kanlı ve alçak

bulunmak lâzımdır. Denizaltı- va P verilm e! tedir. Maamafih.

nin tehlikeleri çok olmakla be DU tip deniznltıların 300 met- raber bu mesleği seçenler az reden dana derine de indikle

■değildir. Deniz altılarında ça ri bilinen hakikatlerdendir, i- lışanlar bu işe arzu ve istekle, kinci Dünya Harbi sıraların- c'ört elle sarılırlar, çünkü de- da bir denizaltının 100 metre- nizaltılarda yalnız gönüllüler den daha derine inmesi, ölü-

Yoktu hiçbir özelliği bu mesa jın, çünkü Thresher olsun, bir çok başka aenizaltılar olsun, bu mesajı u ı azından 100 er kere verm işler, dalmışlar ve çıkmışlardı. Bu seferki mesa­

jın tek özelliği, Xxxxxxxx’ in

hakkak ki İlgi lleUkIp» tir.

m I ■ ı l l l l l l l l l l l l l l l l l i n i l I l M Ş 1 111

ça olursa ol>un - mubah olcıı- [vazifelendirilir. Denizaltıcılar, jmün kucağına atılması demek ğu yolundakidoktrinlerini o- djger denizcilere nazaran da- ti. Peki, sürati nedir? O da nun yerinegeçirmekgayretle ha fazla par.» alırlar, “ yıpran- gizlidir. Resmen ‘ 20 deniz mi-

verdiği son mesaj olduğu ve

mürettebatın derine... derine . derine... gittiğini hissetmesine

d e v r i m i n dünkü si

rine rağmen, milyonlarca Çin­ linin ruhunda yaşıyacaktır.

Xxxxx Xxxxxxxxxx’dan koğuldu

(Sayfa l ’den Kalan)

tna” v e y ı "teh like” parası.-l a İmden fazla” deniyor ama,

kat bu işi parası için değil, is- ' nükleer bir aenizatlının satıh- jtedikleri, heyecan duydukları ta bir muhribi rahat rahat ge için yaparlar. çeceği ve saatte asgarî 50 mil

Bundan :>ç hafta evvel Bos- yapacağı bilinmektedir,

ton açıklarında bir tecrübe ' Üç hafta evvel Thresher de- rialışı yaparken dalıp ta çıkmı- nizaltısı bir sabah, refakatin yan Thresheı nükleer denizal-

tısı, içindeki 129 kişiyle bir­ likte beklenmedik bir anda,

{beklenmedik bir şekilde battı

rağmen bir aaha güneşin yü­ zünü görem ediğiydi.

Düşman denizaltılarına ta­ arruz m aksadiyle yapılan Thresher neden battı? Bunu belki de asla öğrenem iyece-

5430 ADET B A S IL M IŞ TI»

du. kayboldu. Xxxxxxxx’ in batışı bir kararla Xxxxx’ nin Yunanis ve Xxxxxxxx’ in akibetine uğ tanda birkaç gün daha kaim » rayan birçok başka denizaltı- sına müsaade edilmiştir. lar bu mesleğin ne derece teb

L

|K

s İ * l i *

WlLLÎ

t â n c i

Xxxxx bugün ikinci defa ola rak eşini mahkûm bulunduğu hapishanede ziyaret etmiş ve kendisiyle görüşmüştür. Bilin­ diği gibi Atinaya geçen hafta ilk defa gelen Xxxxx, kocasını

l;keli olduğunu gösteren can­ lı birer deiildıı.

Dünyanın gözleri ay’a ve

kâinatın diğer taraflarına çev rildiği bir s’.ıada, insanlar, il- zerinde yaşadıkları dünyayı

LU XXXx)Sı

ilk ziyaret esnasında bir de­ |unutmamışlar, denizlerin di­

O K V İ mAÇI-

met çiçek götürmek istemiş, ft kat bu bir demet çiçeğin mahkûmun eline ulaşmasına hapishane sorumluları taraf ti aan müsaade edilmemişti.

binde de sür’atle ilerlemek i- çin çalışmışlar ve neticede nükleer denizaltı teknesini yapmışlardır. Nükleer deniz­ altı alelâde bir denizaltı vası­ tası değildir. Su sathına çık-

— XXX XXXXX \ AH!—

Yıldızı böyle tehdit eden biri 5ooo X.X. xxxxxx. Annesi tayin e d i l e n yere gittiyse de kimse gelmedi, T .ş o m m e s e le y ı polise bildirdi. Polis şimdi gangster mukallidim arıyor. |

. . . .. . . . . . .. . . .. . . .. .. . .. ■. .. . . “ir. :. .. .

Avukat Xxxxx Xxx Xxxx

YAZIH ANESİNİ, LEFKOŞA A N K A R A SO-

K AC l N o . 5 ’E (Sayın Xxxx Xxxx Xxxxxxx’xx Avukat Yazıhanesinin Karşısındaki Binaya) NAKLETMİŞTİR

Lefkoşa Tiirk Bankası Limited Sizin Kendi Bankanızdır

Siz de paranızı Lefkoşa Türk Bankasına yatırınız*

Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA TÜRK BANK ASINA

yatırırsanız en yüksek FAİZ getirir.

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR