FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNDE SİGORTA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNDE SİGORTA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Arş. Gör. Dr. Xxxxxxx XXXXXXX
A – Genel Olarak
FKK m. 17/II ile, finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmesini düzenlemiş ve bu görevi malik sıfatıyla kiralayana vermiştir. Buna göre kira- layan, mülkiyeti kendisine ait olan finansal kiralama konusu malı, sözleşme süresince sigorta ettirmekle yükümlüdür (FKK m. 17/II c.1). Finansal kira- lama konusu malın sigorta ettirilmesi yükümlülüğünün kiralayan şirkete verilmesi madde gerekçesinde, malın kiralayan şirket için teminat teşkil etmesi olarak açıklanmıştır. Bununla birlikte rizikonun kapsamı hususunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır
Kanun, söz konusu maddenin devamında ise, anlaşılması güç bir hüküm düzenleyerek, sigorta primlerinin ödenmesinin kiracının yükümlülüğünde olduğunu öngörmüştür. Böylece sigorta sözleşmesini başka biri (kiralayan) yapmakta; primleri ise bir başkası (kiracı) ödemektedir. Esasında finansal kiralama konusu malın kiralanmasında her iki tarafın da menfaati olmakla beraber meselenin bu şekilde halli, beraberinde bir dizi problemi de getire- cek niteliktedir.
B – Sigorta Yükümlülüğünün Niteliği
Finansal kiralama sözleşmesinde sigorta yükümlülüğü konusunda tespit edilmesi gereken ilk husus, Kanun’un sigorta yükümlülüğüne yönelik 17/II,
c. 1 hükmünün emredici nitelikte olup olmadığı; başka bir ifadeyle söz ko- nusu hükmün tarafların malın sigorta ettirilmesi yükümlülüğünü sözleşme ile kiracıya vermelerini engelleyip engellemeyeceğidir. Bunun için herhalde öncelikle hükmün konuluş amacına bakmak gerekir. Yukarıda değindiğimiz üzere, sigorta yaptırma yükümlülüğünün kiralayana bırakılması, maddenin gerekçesinde malın kiralayan şirket için teminat teşkil etmesi olarak açık- lanmıştır. Şu halde madde ve gerekçesinden anlaşıldığı kadarıyla düzenleme
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı.
ile korunan menfaat kamu yararı değildir. Zira malın sigorta ettirilmesi kira- layanın teminatını güçlendirici niteliktedir. Bununla birlikte malın sigorta- lanmamış olması halinde kiralayan tamamen teminatsız da kalmayacaktır. Zira Kanun, bazı hükümleri ile malın xxxx veya hasarı hallerinden kiracıyı sorumlu tutmakla mal sigortalanmamış olsa dahi maliki olduğu malın hasar veya zıyaı zararlarını tazmin ettirmek hakkını kiralayana vermiştir. Şu halde söz konusu hüküm sözleşmenin taraflarından daha çok kiralayan lehine bir düzenleme olup, bu haliyle de emredici değil yedek hukuk kuralı niteliği arz etmektedir.
Tüm bu sebeplerle Kanun’un sigorta yükümlülüğüne yönelik hükmünün emredici olmadığını kabul eden görüş1 yerindedir. Bu durum karşısında tarafların anlaşarak sigorta yükümlülüğünü kiracıya bırakmaları da müm- kündür. Hatta kanaatimizce bu yola gitmelerinde, aşağıda belirttiğimiz ge- rekçelerle, tarafların menfaati vardır.
C – Sigorta Ettirme Yükümlülüğü 1 – Sigorta Ettiren
Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti, sözleşme süresince kirala- yanda kalmakta (FKK m. 9) ve esasında bu durum kiralayan için çok önemli bir teminat teşkil etmektedir. Kanun m. 17/II hükmü ile bu teminata ek ola- rak finansal kiralamaya konu malın sözleşme süresince sigorta ettirilmesini de kiralayana vermiş ve fakat sigorta primlerini ödemek görevini ise kiracıya yüklemiştir. Bu durum karşısında kiralayan açısından sigorta yükümlülüğü- nün görevden ziyade bir hak olduğunu söylemek kanaatimizce yanlış olma- yacaktır2. Zira malın sigortalı olması, aynı zamanda onun teminat fonksiyo-
1 XXXXX Xxxxxx, Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi, Ankara 1990, sh. 177; XXXXXXXXX Xxxxxxxx, (Açıklamalı ve İçtihatlı) Finansal Kiralama Kanunu, Ankara 1998, sh. 169; XXXXX Xxxxxx, Xxxxxxxx Xxxxxxxx’xxx Dünyada ve Ülkemizdeki Gelişimi ve Ülkemizde Finansal Kiralama Sözleşmelerine İlişkin Olarak Finansal Kiralama Kanu- nundan ve Uygulamadan Xxxxxxlanan Sorunlar, Prof. Dr. Xxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxx’xx Hatırasına Armağan (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan Sorunlar), İstanbul 1999, sh. 50; KOCAAĞA Xxxxxx, Türk Özel Hukukunda Finansal Kiralama (Leasing) Xxxxxxxx- xx, Xxxxxx 0000, sh. 122.
2 Nitekim bu tespitimizi destekler nitelikteki bazı kararlarında Yargıtay, finansal kiralama- ya konu aracın sebep olduğu trafik kazasında, aracın mülkiyeti kendisinde kalsa da ba- kım gözetim ve işletimi kiralayana ve zilyet olan 3. kişiye ait olması sebebiyle finansal kiralama şirketini (sigorta ettireni) araç işleteni saymamıştır. Y. 10. HD. 06.12.2004 T.
nunu güçlendiren ve bu amaca hizmet eden bir nitelik arz etmektedir3. Şu halde kanun koyucunun malın sigorta ettirilmesi yükümlülüğünü öngörmek- teki amacı, malın teminat fonksiyonunu güçlendirmektir. Malın teminat fonksiyonu ise kiralayan lehine bir durum olduğundan, sigorta sözleşmesi yapma görevi de ona bırakılmıştır4.
Finansal Kiralama Kanun’u 17. maddesi ile malın sigorta ettirilmesi me- selesini yukarıda temel özelliklerini açıkladığımız şekilde düzenlemiş ol- makla birlikte, hükümde bazı noktaların eksik bırakıldığı görülmektedir. Örneğin rizikonun kapsamı konusunda Kanun bir hüküm öngörmüş değildir. Bu ise bir dizi problemi beraberinde getirmektedir. Zira kiralayan, malın kendisi açısından sağladığı teminat fonksiyonu gereği rizikonun kapsamını mümkün olduğunca geniş tutmaya çalışacak, bu ise sigorta primlerini yük- seltecektir. Hatta kiralayanın sigortacı ile anlaşarak primlerin yüksek belir- lenmesi de mümkündür. Bu gibi durumlarda kiracının yapılan işleme, Mede- ni Kanun’un 2. maddesindeki dürüstlük kuralına ve aynı şekilde BK m. 70, c.2’ye dayanarak itiraz edebileceği haklı olarak ileri sürülmekte5 ise de, bu- nun kesin bir çözüm sağlamayacağı açıktır. Zira kiralayanla kiracının sigorta ile teminat altına alınacak riskler konusunda uyuşmazlığa düşmeleri pek muhtemeldir. Kiralayanın, sigorta kapsamında olması gereğine inandığı bir riski kiracı bu nitelikte değerlendirmeyebilecektir. Taraflar arasında çıkabi-
2004/11331 K. 2004/11664 E. no’lu karar ve Y. 11. HD. 20.05.2003 T., 2003/5132 K.
2002/12825 E. sayılı karar. Kararlar için bkz. xxx.xxxxxxxxx.xxx.
3 KUNTALP Erden, Finansal Kiralama Kanununa Göre Finansal Kiralama (Leasing) Tanımı ve Hükümleri, Türkiye Barolar Birliği Yayınları No:49,1988, sh. 76; XXXXXXX, sh. 121. Keza benzer şekilde konut finansmanı sözleşmelerinde de, verilen krediye teminat altına almak düşüncesi ile sigorta yaptırma yükümlülüğü öngörülmüştür. Bu konuda geniş bilgi için bkz. ÇABRİ Sezer, Konut Finansmanı Sözleşmeleri, İstanbul 2010, sh. 236 vd.
4 Bu sebeple uygulamada görüldüğü üzere, taraflar arasında bu yönde herhangi bir anlaşma olmaksızın, kiracının yapacağı sigorta sözleşmesinin FKK m. 17/II anlamında bir sigorta olmayacağı ve kiracının kiralayan tarafından yapılan sigorta sözleşmesi primlerini öde- mesi yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı kabul edilmektedir. Bu hususta bkz. XXXXX Xxxxxx, Finansal Kiralamadan Xxxxxxlanan Sorunlar, sh. 49.
5 ALTOP, sh. 176-177; XXXXXXXXX, sh. 169; XXXXX, Xxxxxxxx Xxxxxxxxdan Kaynak- lanan Sorunlar, sh 49; KOCAAĞA, sh. 121; XXXXXXX Xxxxx, Sigorta Sözleşmesinde Prim Ödeme Borcu, Ankara 2004, sh. 148. Nitekim Yargıtay da bir kararında, kiralayan şirketin sigorta işlemini yaptırırken primlerin normal ölçüde olmasına özen göstermeme- sini, MK m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirmiştir. Y. 19 HD., E.1997/6184, K. 1997/10551. Karar için bkz. XXXXXXXXX, sh. 171-172.
lecek bu gibi uyuşmazlıklarda hâkimin takdir yetkisini kullanması6 elbette bir çözümdür, ancak sorun her sözleşme için farklı bir özellik arz edeceğin- den, sonuçta birbirinin aynı uyuşmazlıklarda farklı mahkeme kararları ortaya çıkacaktır.
Kanun’un eksik bırakmış olması sonucu ortaya çıkabilecek bu gibi so- runları önlemek adına bizde de, diğer bazı ülkelerde olduğu gibi, sözleşmede malın değeri üzerinden olağan ve sigorta edilebilir xxxx ve hasarlara karşı malın sigorta ettirileceğinin öngörülmesi mümkündür7. Böylece taraflar, finansal kiralama sözleşmesi yaparken malın maruz kalabileceği rizikoları da belirleyip sigortanın kapsamını tayin edebileceklerdir. Bunun yanında sigor- ta ettirmek yükümlülüğünün emredici nitelikte olmadığı görüşünden hareket- le ileri sürülen diğer bir imkân ise, sigorta sözleşmesinin bizzat kiracı tara- fından yapılmasıdır8.
Gerçekten Kanun’un m. 17/II hükmünün emredici nitelikte kabul edil- memesi halinde -ki yukarıda da belirttiğimiz üzere bizce de bu hüküm emre- dici nitelikte değildir- tarafların meseleyi sözleşme ile düzenlemeleri müm- kün olacaktır9. Böylece taraflar, sözleşmeye koyacakları bir hükümle malın sigorta ettirilmesi yükümlülüğünü kiracıya bırakabilecektir. Meselenin bu şekilde çözümü özellikle malın kiralayana sağladığı teminat değerinin riske gireceği noktasında kiralayan aleyhine gibi görünse de, aksine bu durum ona bazı avantajlar sağlayacaktır. Mesela, kiralayan finansal kiralama konusu malı sigorta ettirme yükümlülüğünü yerine getirmediği veya eksik olarak yerine getirdiği bir durumda, malın kiracının elinde iken hasar veya zıyaı halinde FKK m. 14/I c.2 uyarınca kiracının ödeyeceği tazminat sınırlı ola- cakken, sigortanın bizzat kiracı tarafından yapıldığı bir durumda bu şekilde bir sınırlamadan söz edilemeyecektir.
Ayrıca malın sigorta ettirilmesi yanında hasar ve zıyadan sorumluluğun kiracıya ait olması da kiralayan açısından bir teminat niteliğindedir. Diğer
6 Primin tespitinde genel olarak göz önünde tutulacak hususlar için bkz. XXXXXX Xxxxxxx, Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, İstanbul 2011, sh. 224 vd.
7 Bu konuda bilgi ve özellikle Belçika, Almanya ve İsviçre’deki durum için bkz. ALTOP, sh. 176-177.
8 ALTOP, sh. 177; XXXXXXX, sh. 122.
9 ALTOP, sh. 177; XXXXXXXXX, sh. 169; XXXXX, Finansal Kiralamadan Xxxxxxlanan Sorunlar, sh. 50.
bir ifadeyle, malın mülkiyetinin kiralayanda kalması sözleşmeden kaynakla- nan alacaklarına karşılık ona bir teminat sağlamasının yanında, kiralayanın kusuru dışında, malın normalin dışında değerinin azalması (hasar) veya yok olması (xxxx) halinde kiralayan uğrayacağı zararı FKK m. 14/I uyarınca taz- min etmek hakkına da sahiptir.
Nihayet konunun bu şekilde düzenlenmiş olması sigorta tekniği açısın- dan aşağıda incelediğimiz birçok soruna da sebep olacak niteliktedir.
Tüm bu sebeplerle kanaatimizce, sigorta primlerini ödemek görevi ile birlikte sigorta yapma yükümlülüğünün de kanun hükmü ile kiracıya veril- mesi daha uygun olacakken bu yapılmamış ve söz konusu hüküm birçok karışıklığa sebep olmuştur. Ancak buna rağmen tarafların yapacakları söz- leşme ile sigorta ettirme yükümlülüğünü kiracıya vermelerine imkân tanı- mak isabetli olacaktır.
2 – Sigorta Ettirme Yükümlülüğüne Aykırılığın Sonuçları a – Sigorta Sözleşmesinin Yapılmamış Olması Halinde
Finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi xxxxxxxxxxxxxx x. 00/XX, x.0 ile kendisine verildiği kiralayanın, bu görevi yerine getirmemiş olması halinde karşılaşabileceği ilk durum malın xxxx veya hasarında ortaya çıkacaktır. Zira FKK m. 14/I uyarınca malın xxxx veya hasarından sorumlu olan kiracının bu sorumluluğu, hükmün devamında sigorta tazminatının ödenmeyen kısmı ile sınırlandırılmıştır. Şu halde söz konusu hükmün kıya- sen uygulanmasından, malı sigorta ettirmeyen kiralayanın sözleşme süresin- ce malda meydana gelecek hasar veya zıyanın bir kısmına katlanması sonu- cuna varılacaktır ki10; kiralayanın katlanacağı bu oran mal sigorta edilseydi elde edilecek tazminat kadar olacaktır. Başka bir ifadeyle, sigorta ettirilme- miş bir malın xxxx veya hasarından kiracının sorumluluğu, kiralayanın malı sigorta ettirmemiş olması nedeniyle elde edilemeyen sigorta tazminatı düşü- rüldükten sonraki kısım kadardır.
10 TEKİNALP Ünal, Hukuki Yönden Finansal Xxxxxxxx Xxxxxx, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Finansal Kiralama Semineri, 5-6 Aralık 1985, sh. 10; XXXXXXXXXXX Xxxx, Türk Hukukunda Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesine Yüzeysel Bir Bakış, İBD. 1986, S. 4-5-6, sh. 252; ALTOP, sh. 177-178; XXXXX, Finansal Kiralamadan Xxxxxxlanan Sorunlar, sh. 50; XXXXXXX, sh. 122.
Finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmemesinin doğuracağı di- ğer bir husus; sözleşmenin sona erme hallerinden biri olan m. 23/II hükmü- dür11. Bu hükme göre; taraflardan birinin sözleşmeye aykırı hareketi diğer taraf için sözleşmeye devam etmenin kendisinden beklenemeyeceği bir nite- likte ise, sözleşme feshedilebilir. Böylece, mesela hasar veya xxxx xxxxx yük- sek bir malın sigorta ettirilmemesi hali, kiracı açısından sözleşmeye devam etmesinin beklenemeyeceği bir nitelik arz ederse, kiracı malın sigorta etti- rilmemesi gerekçesiyle finansal kiralama sözleşmesini feshedebilecektir. Bununla birlikte finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmemesi halin- de, özellikle sözleşmeyi feshetmek yoluna gitmek istemeyen kiracıya, üçün- cü kişi lehine sigorta yaptırmak hakkının tanınabileceği haklı olarak ileri sürülmektedir12. Buna göre kiracı, sigortadan alınacak tazminatın malın tamirinde veya yenisinin alınmasında kullanılarak sözleşmeye devam edil- mesinin kendisi açısından daha yararlı olacağı düşüncesiyle, mahkemeden BK m. 97/I uyarınca sözleşme masraflarının daha sonra ondan faiziyle alın- ması amacıyla kiralayan lehine sözleşme yapılmasını talep edebilmelidir13.
b - Sigorta Sözleşmesinin Yapılmış Olması Halinde
Finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmiş, ancak zararın sigorta kapsamında değerlendirilmeyen bir halden kaynaklanmış olması nedeniyle hiç tazminat alınamamış veya tazminatın zararın bir kısmını karşılamış ol- ması hallerinde sorumluluk nasıl olacaktır? Bu halde de yukarı değindiğimiz gibi kiralayanın sorumluluğuna gitmek mümkün olacak mıdır? Bu soruya malın maruz kalabileceği rizikoların sigorta ettirilip ettirilmemiş olmasından hareketle cevap aramak gerekir.
Öncelikle, malın sigorta ettirilmemesinde olduğu gibi, sigortanın oluşan zararı karşılamaması veya kısmen karşılaması zararlarına da, kural olarak,
11 ALTOP, sh. 178; XXXXXXXXX sh.169.
12 ALTOP, sh. 178; XXXXXXXXX, sh. 169. Ancak bu, kiracı için bir zorunluluk değildir. Bir başka ifadeyle kiralayan malı sigorta ettirmemişse, kiracı malı sigorta ettirmek ve si- gorta primlerini ödemek zorunda değildir, XXXXXXXXXXX, sh. 252; XXXXXXX, sh. 136.
13 ALTOP, sh. 178; bununla birlikte Kuntalp, finansal kiralama konusu malın sigorta etti- rilmesinin bizzat kiralayan lehine bir durum olmasından hareketle burada kiracının bir borcundan söz edilemeyeceğini ve bu nedenle kiralayanın malı sigorta ettirmeyi ihmal etmesi halinde, kiracının ondan sigorta yükümlülüğünü yerine getirmesini isteyemeyece- ğini ileri sürmektedir (KUNTALP, sh. 76-77; XXXXXXX, sh. 122).
kiralayanın katlanacağına şüphe yoktur. Böylece yukarıda bahsettiğimiz üzere, nimet külfet prensibi uyarınca malın sigorta ettirilmesi yararına olan kiralayanın, malın sigorta ettirilmemesi veya sigorta kapsamının dar tutul- ması zararlarına da katlanması gerekir. Ancak herhalde kiralayanı da sigor- tanın karşılamadığı her zarardan sorumlu tutmak hakkaniyete uygun ol- maz14. Şu halde finansal kiralama konusu malın sigorta ettirilmesinden, o malın maruz kalabileceği rizikolara karşı sigorta ettirilmesini anlamak ve sorumluluğu da buna göre belirlemek gerekir. Böylece malın hasar veya zıyaına sebep olan olay, objektif olarak sigorta kapsamına alınmasını gerek- tirecek bir nitelikte değilse, o zarara kiralayanın katlanması söz konusu ol- maz ve bu olay sonucu malın hasarı veya zıyaı sonucu oluşan zararın tama- mına kiracı katlanır (FKK m. 14/I). Buna karşılık sigorta ettirilmesi gereken bir rizikodan kaynaklanması halinde zararın sigorta kapsamına alınmış olsa idi elde edilecek tazminat kadarlık kısmına kiralayan katlanacaktır (FKK m. 14/II). Bir başka ifadeyle bu halde de, mal sigorta ettirilmiş olmasına rağ- men, kiracının hasar veya zıyadan sorumluluğu ödenmesi gereken sigorta tazminatının karşılanmayan kısmı ile sınırlı olacaktır.
Bununla birlikte tarafların yapacakları sözleşme ile sigorta ettirme yü- kümlülüğünü kiracıya bırakmaları halinde kiralayanın sorumluluğuna gitmek mümkün olmaz. Kiracı gerek malın sigorta ettirilmemesinden gerekse zara- rın sigorta tazminatı ile karşılanmadığı rizikolardan sorumlu olmalıdır. Aca- ba bu çözüm şekli, sigorta sözleşmesinin sözleşme ile değil de yukarıda bah- settiğimiz, BK m. 97/I uyarınca kiracı tarafından yapılacağı durum için de uygulanabilir mi? Bu soruya olumlu cevap vermek gerekir. Zira kiracı söz konusu hükümle üzerine aldığı sigorta sözleşmesinin karşılayacağı rizikoları belirlerken yapacağı bir hatayı, sözleşmeyi kiralayan da yapmış olsaydı aynı hataya düşecekti gibi bir gerekçeyle zarara kiralayanın katlanmasını istemesi mümkün değildir. Keza bu halde zararın objektif olarak öngörülemeyecek olan bir rizikodan kaynaklanmasına da kiracı katlanmalıdır. Çünkü sigorta sözleşmesi BK m. 97/I uyarınca kiracı tarafından değil de kiralayan tarafın- dan yapılmış olsa ve zarar da yine objektif olarak öngörülemeyecek bir rizi- kodan kaynaklansaydı, bu zarara da kiracı katlanacaktı. Bu sebeple zararın
14 Aksi durum FKK m. 14/I hükmü ile çelişecektir. Zira bu halde kiracının malın xxxx veya hasarından borcu, her halde malın oluşan o hasar veya xxxx için de sigorta ettirilmiş ol- saydı alınacak tazminat düştükten sonra belirlenecek miktarla sınırlı olacaktı ki, bu hal
m. 14/I’in kapsamını çok sınırlayacağı gibi, hükmün ruhuna da aykırı olacaktı.
sigorta kapsamında değerlendirilmesi kiralayandan beklenemeyecek bir rizi- kodan kaynaklanmasına her durumda kiracı katlanacaktır. Başka bir deyişle bu halde sigorta sözleşmesi kimin tarafından yapılmış olursa malın hasar veya zıyaından kiracı sorumlu olacaktır.
D – Sigorta Primlerini Ödeme Yükümlülüğü
Sigorta bir sözleşmedir ve bu niteliği itibari ile nispi etkiye sahiptir. Bu- na bağlı olarak sigorta sözleşmelerinde prim ödeme borcu, başka kişiler prim ödeme taahhüdünü üzerlerine almış olsalar bile, kural olarak sözleşmenin karşı tarafı konumundaki sigorta ettirene aittir15. Buna bağlı olarak prim ödeme borcunun sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiden talep edilmesi mümkün değildir16. Buna karşılık FKK m. 17/II’nin son cümlesi uyarınca kiralayan tarafından yapılan sigorta sözleşmesinin primlerini ödemek yü- kümlülüğünün kiracıya ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan bu düzenlemede, kiralayan ve sigortacı arasında yapılan bir sözleşme ile kiracı için bir sorumluluk getirilmekle beraber, bunun kiracı açısından bir borç olup olmadığı ise açık değildir. Şu halde kiracı, sigorta primlerini kime öde- yecek veya kiracının sigorta primlerini ödememesi halinde sorumluluk neye göre tespit edilecektir?
15 KENDER, sh. 223; XXXXX Xxxxxxx, 6012 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sigorta Hukuku, Adana 2011, sh. 75; XXXXXXX, xx. 137; XXXX Xxxxx, Hayat Sigor- tası Sözleşmesi, İstanbul 1998, sh. 110; XXXXXXX Xxxxx, Mesleki Sorumluluk Sigor- taları, Ankara 2000, sh. 206; YONGALIK Aynur, Hukukî Açıdan Kredi Hayat Sigorta- sı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 2002, sh. 92; ULAŞ Işıl, Uy- xxxxxxxx Xxx Sigortası Hukuku, Ankara 2002, sh. 160.
16 KENDER, sh. 227, özellikle bkz. dn. 150. Nitekim bu yöndeki bir kararında Yargıtay, davalı finansal kiralama şirketinin işleten sıfatını taşımamasının, onun kiracısıyla arasın- daki iç ilişkiye ait bir sorun olduğunu; sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazmi- natın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimsenin, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan sigorta ettiren olduğu gibi, finansal kiralama sözleşmesinin yapılmasının ardından işletenin de- ğiştiğinden bahisle davacı sigorta şirketine ihbarda bulunulduğu iddia ve ispat edilmiş olmamakla, davalı şirketin sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yük- lediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlü olacağına hükmederek, sigortacının ödemiş olduğu tazminat sebebiyle davalı finansal kiralama şirketine rücû hakkının oldu- ğuna hükmetmiştir. Y. 11. HD., 12.02.2001 T. 2001/1158 K. 2001/ 10171 E. sayılı ka- rar. Xxxxxx yönde diğer bir karar için bkz. Y. 11. HD., 07.11.2000 T. 2000/8710 K. 2000/9048 E. numaralı karar. Kararlar için bkz. xxx.xxxxxxxxx.xxx.
Kiracının sigorta primlerinin, madde metni ve gerekçesinin yorumundan, doğrudan sigorta şirketine ödeneceği anlamı çıkarılsa da17 kiracının primleri ödememesinden sorumluluğun nasıl tespit edileceğini belirlemek mümkün değildir. Şu halde malın sigorta ettirilmiş olmasına rağmen kiracının ilk pri- mi veya sonraki primleri ödememesi durumunda ne olacaktır? Zira bilindiği üzere ilk primin ödenmemesi halinde sigorta himayesi başlamaz. Benzer şekilde sonraki primlerin ödenmemesi halinde ise, verilecek süreler içerisin- de primlerin ödenmemesi yine sigorta himayesinin sona ermesine yol açabi- lecektir. Bu halde sigorta sözleşmesi hiç yapılmamış sayılacak ve sigorta ettirme yükümlülüğü kiralayanda olduğundan meydana gelen bu zararlara da onun katlanması mı gerekecek; yoksa sigorta primlerini ödemek kiracı için bir borç sayılıp, bu primleri ödememiş olması nedeniyle oluşacak zararlara da kiracı mı katlanacaktır?
FKK m. 17/II’nin son cümlesi ile kiracıya verilen bu yükümlülüğü onun için bir borç saymak sözleşmenin nispiliği ilkesine ters olacağından mümkün görünmemekle beraber, kanaatimizce, sigorta primlerini ödeme yükümlülü- ğünün kiralayan ile sigortacının yaptığı sözleşmeden değil de kanundan kay- naklanan bir borç olduğunu kabul etmek mümkündür18. Şu halde kiracı, kanunen sigorta primlerini ödemekle yükümlü kişi olduğundan, primlerin ödenmemesi nedeniyle meydana gelen zararlara da katlanmalıdır. Böylece gerek ilk primi ödemeyerek sigorta himayesinin başlamadığı, gerekse sonra- ki primleri ödememesi sonucu sigorta himayesinin sona erdiği durumlarda oluşacak zararlardan kiracı sorumlu olmalıdır. Mesela kiracı ilk primi öde- mediği için sigorta tazminatı alınamamış ise, malın zıyaı veya hasarı halinde
m. 14/I son hükmünden yararlanamayacak, yani zararın tamamını karşıla- makla yükümlü olacaktır.
Keza tarafların sigorta sözleşmesine koyacakları bir hükümle, kiracının sigorta primlerini kiralayana ödeyeceği ve bunun da geçerli sayılacağını kararlaştırabileceklerinin mümkün görülmesi de19 yukarıda bahsi geçen sorunlara bir çözüm olabilir. Böylece sigortayı yapan da primleri ödeyen de
17 ALTOP, sh. 213; XXXXXXXXX, sh. 170; XXXXX, Finansal Kiralamadan Xxxxxxlanan Sorunlar, sh. 51; XXXXXXX, sh. 135.
18 KUNTALP, sh. 76; XXXXXXX, sh. 121.
19 ALTOP, sh. 207-208; XXXXXXXXX, sh. 169; XXXXX, Xxxxxxxx Xxxxxxxxdan Kaynak- lanan Sorunlar, sh. 51; XXXXXXX, sh. 135; kredili hayat sigortalarına yönelik olarak bkz. YONGALIK, sh. 92.
aynı kişi olacağından kiralayan, sigortanın devamını daha rahat kontrol ede- bilecektir. Çünkü bu halde sigorta primleri ödemek artık kiralayanın borcu- dur. Kiracının ödememesi halinde ise, yukarıda değindiğimiz BK m. 97/I hükmüne başvurmaya gerek kalmadan, kiralayan sigorta primlerini ödeyecek ve ancak ödediği bu bedel için kiracıya rücu edebilecektir. Nitekim uygula- mada da finansal kiralama sözleşmelerine bu yönde hükümler konmakta ve bunlar mahkemelerce de geçerli kabul edilmektedir20.
Bununla birlikte sigorta primlerinin ödenmemesi durumunda sigorta söz- leşmesinin tarafı olması nedeniyle durumun kendisine ihbar edildiği kirala- yanın, daha sonra faiziyle birlikte kiracıdan talep etmek üzere, primleri biz- zat ödeyerek sigortanın devamını sağlayabileceği de kabul edilmektedir21. Nitekim Yargıtay da bir kararında kiralama konusu malın sigorta primlerinin kiracı tarafından ödenmemesi halinde bunu kiralayanın yapabileceğine ve ödediği bedeli sözleşmedeki faiziyle birlikte istenebileceğine hükmetmiş- tir22.
SONUÇ
Finansal kiralama sözleşmesinde sigorta yükümlülüğü FKK m. 17/II’de “Kiralayan şirket, mülkiyeti kendisine ait olan finansal kiralama konusu malı sözleşme süresince sigorta ettirmek zorundadır. Sigorta primlerinin ödenmesi kiracıya aittir.” şeklinde düzenlemiştir. Düzenlemeye göre, sigorta sözleşmesi kiralayan tarafından yapılacak, yani sigorta ettiren sıfatı ile yapı- lan bu sözleşmenin karşı tarafı kiralayan olacak ve fakat sigorta sözleşmele- rinde sigorta ettirenin en önemli yükümlülüğü niteliğindeki prim ödeme borcu ise sözleşmenin tarafı olmayan bir kişi, kiracı, tarafından karşılanacak- tır.
İlk bakışta sözleşmenin nispiliği ilkesine aykırı ve üçüncü kişi aleyhine sözleşme izlenimi yaratan söz konusu düzenleme karşısında birtakım çözüm- ler ileri sürülmüştür. Buna göre akla ilk gelen çözüm, finansal kiralama söz- leşmesine konulacak bir hükümle kiracıya sigorta sözleşmesinden kaynakla-
20 Y. 19 HD, 15.02.1996 T. ve 96/1356 E. sayılı karar (naklen, ALTOP, Finansal Kirala- madan Kaynaklanan Sorunlar, sh. 51, dn. 59).
21 XXXXXXXX Xxxxx, Finanzierung-Leasing als Bankgeschaeft, Bern/Stuttgard 1976, sh. 97-98 (ALTOP, sh. 215’ten naklen); KOCAAĞA, sh. 136.
22 Y. 19. HD., 1996/4608 E. 1996/1356 K. Karar için bkz. XXXXXXXXX, sh. 179-171.
nan primleri ödeme borcunun da yüklenmesidir. Nitekim uygulamada finan- sal kiralama sözleşmelerine bu yönde hükümler konulduğu görülmektedir. Bu konuda bir diğer öneri, FFK m. 17/II’deki düzenlemenin emredici olma- masından hareketle, sigorta sözleşmesi yapma yükümlülüğünün, taraflar arasındaki sözleşmeye konulacak bir hükümle kiracıya bırakılabilecek olma- sıdır. Nihayet, kiracının sigorta primlerini ödeme yükümlülüğünün kanunda öngörülen ve dolayısıyla burada kanundan kaynaklanan bir borcun söz konu- su olduğu da ileri sürülmektedir.
Tüm bu görüşlere katılmakla birlikte ileri sürülen çözümlerin Kanun’un konuya yönelik düzenlemesinden kaynaklanan sorunları tamamen ortadan kaldırdığını söylemek de mümkün değildir. Kanaatimizce sorunun en sağlık- lı ve hukukun temel kavramları ile uyumlu çözümü, sigorta yapma yükümlü- lüğünün de kanun hükmü ile kiracıya bırakılmasıdır. Böylece çalışmamızda tespit ettiğimiz muhtemel sakıncaların da engellenmesi mümkün olacaktır.