DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: YOLCULUK ÇARTERİ SÖZLEŞMELERİNDE MÜCBİR SEBEBİN YÜKLEME/BOŞALTMA VE SÜRASTARYA SÜRELERİNE ETKİSİ HAKKINDA
AkdHFD • Y. Haziran 2023 - C. 13 - S. 1 - s. 381-407
DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: YOLCULUK ÇARTERİ SÖZLEŞMELERİNDE MÜCBİR SEBEBİN YÜKLEME/BOŞALTMA VE SÜRASTARYA SÜRELERİNE ETKİSİ HAKKINDA
TÜRK VE İNGİLİZ HUKUKLARI AÇISINDAN MUKAYESELİ DEĞERLENDİRME(*)
Dr. Öğr. Üyesi Xxxx XXXXXXX(**)
Bu çalışma 06.02.2023 günü duran hayatlara ithaf edilmiştir!
Öz
Ülkemizi sarsan depremler, deniz ticaretinin en yoğun limanlarının olduğu bölgeyi de etkilemiş ve bu limanlarda belirli bir süre yükleme/boşaltma başta olmak üzere birçok işlemi durmuştur. Bu işlemlerin durması yolculuk çarteri sözleşmeleri açısından yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerinin işleyişi noktasında sorunlar oluşturabilecek niteliktedir. Zira depremlerin mücbir sebep olarak kabul edilmesi doğrultusunda acaba bu süreler işlemeye devam edecek midir? Türk kanun koyucusu ile be- raber İngiliz hukuku bu sorulara ne cevap verecektir? Bu çalışmanın amacını bu sorulara cevap vermek oluşturmaktadır.
Xxxxxxx Xxxxxxxxx
Yolculuk Çarteri Sözleşmesi, Yükleme Süresi, Boşaltma Süresi, Sürastarya Xxxxxx, Sürastarya Ücreti, İfa İmkansızlığı, İmkansızlık Teorisi.
THOUGHTS AFTER THE EARTHQUAKE: A COMPARATIVE ANALYSIS OF TURKISH AND ENGLISH LAW ON THE IMPACT OF FORCE MAJEUR IN THE LAYTIME AND DEMURRAGES FORESEEN IN VOYAGE CHARTERPARTIES
Abstract
Earthquakes that hit Turkey also affected the region of the busiest ports and the operations in these ports, including but not limited loading/discharge operations have been stopped. Such stoppage may cause some problems on the laytime and demurrages calculation under the voyage charter parties. Accordingly, could the laytime and demurrages continue to occur in case of the acceptance of the earthquakes as force majeure? How would Turkish law maker as well as English law would respond to this question? The aim of this work is to respond these questions.
Keywords
Voyage Charter Parties, Laytime, Discharge Time, Demurrage, Demurrage Fee, Impossibility of Performance, Theory of frustration.
(*) Makalenin Dergiye Geliş Tarihi: 13.04.2023 - Makalenin Kabul Edildiği Tarih: 22.05.2023,
DOI No: 10.54704/akdhfd.1282723.
(**) Akdeniz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuku Anabilim Dalı, Deniz Hukuku Bölümü / Antalya, Türkiye.
E-posta: xxxxxxxxxxx00@xxxxx.xxx,
Orcid Id: xxxxx://xxxxx.xxx/0000-0000-0000-0000.
“This article is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License
(CC BY-NC 4.0)”
382
Extended Abstract
Persons and entities, when organizing their commercial relations, they would act with the belief that everything would continue in optimum levels. They are of course obliged to act as diligent merchant. Therefore, they would not take the worst into consideration.
As country, we lived one of the worsts may be THE worst unfortunately on the date of 6 February 2023. We have experienced on this very date how the people may become powerless and desperate against the natural events unfortunately with so many deaths. The devastation and pain that we were experienced could not be expressed by words. This might be THE moment where the words are not enough as said by the poet. We stayed at that moment where the time has stopped.
Therefore, on the other hand, we have to face with the reality that life goes on. Life only granted not more than one week off for mourning to the cities, provinces, ports being trade centres for centuries and to the people living there. Afterwards everything restarted as if this devastation has never occurred; these pains have never been lived; commerce got back from where it stopped.
Of course, we could not forget what was happened; we should not forget. Therefore, we also should adjust with the reality that life goes on and find solutions to the problems. Everyone tried to bind up the wounds as better as he/she could by working in his/her home ground. That is why this work has also humbly been written; to support this process of binding up the wounds.
After the first week of the earthquake, all the operations of the ports of the earthquake regions have been stopped because there was not any labour power as every house had a wounded or death member. People were busy with their life and with the life of their beloved ones.
The week after, the operations needed to be re-started at least partially. Therefore, the ports were also used for the human aid and the human aid operations had priority over commercial ones.
That is why, under this concrete situation, the consequence of the laytime and demurrage stipulations under the voyage charter parties, a type of the contract of freight by sea, should be analysed. Accordingly, under this work, we tried to examine the consequences of the earthquake as a force majeur on the laytime and demurage in the light of Turkish Commercial Code (TCC) and English Law as the common governing law of the charter parties.
Parallelly, at first we have determined that according to our code, if an express force majeur stipulation has not been foreseen, laytime should be stopped according to articles 1156/3 and 1172/3 of TCC; therefore, the charterer should continue to pay demurrage fees. Furthermore, under such circumstances, we have determined that the artic- les 136-137 of Turkish Code of Obligations (TCO) could not be applied due to the existence of express stipulations of TCC. Therefore, we have also pointed out that we are on the view that, as well as such express stipulations exists, the judge may apply articles 136-137 of TCO on the basis of the stipulations of TCO on one hand and bona fides stipulation of article 2 of Turkish Civil Code on the other.
When it comes to demurrage, we have at first underlined that due to the express stipulations of article 1156/6 and 1172/6 regulating famous rule of once in demurrage always in demurrage it would not be possible to accept the demurrage to be stopped in case of force majeur. Therefore, we have underlined that as the demurrage is accepted as a determined fee according to Turkish law, we have pointed out that article 136-137 of TCO may be applied in demurrage arisen due to the earthquake.
When it comes to English law, we have pointed out that the laytime should continue to run if a force majeur clause has not been stipulated in the charter party. Furthermore, we have emphasized that, even a force majeur clause has been stipulated, such clause could ne be applied to the demurrage if an express stipulation has not been foreseen in the charter party regulating that such force majeur clause would be applicable for the demurrage as well due to the once in demurrage always in demurrage rule.
Lastly, we have also examined whether or not the doctrine of frustration could be applicable for the consequ- ences of earthquake and we have achieved to the conclusion that this doctrine could not applicable as this theory co- uld be applicable when the fulfilment becomes impossible for both parties and such impossibility should be constant.
We are aware that all of our analysis, our examinations could not and will not bring back the lives that we have lost and this sentence does not have a “But” because this work has been written not for letting what was happened to be forgotten but in contrary to be remembered in this actual time where words are flying and written is lasting...
383
GİRİŞ
Ülkemizi sarsan 06.02.2023 tarihli depremler sadece birçoğumuzun hayatla- rını kökten değiştirmekle kalmadı aynı zamanda hayatın birçok alanında da köklü değişikliklere yol açtı.
Toplumsal yaşamı düzenleyen temel kurallar olan hukuk kurallarının da bu köklü değişikliklerden nasibini almaması elbette beklenemezdi. Bu kapsamda deprem bölgesindeki kişiler ile akdedilmiş olan sözleşmelerin akıbetleri husu- sunda ciddi tartışma ve mülahazalar baş gösterdi. Bu doğrultuda da tüm dünyayı iki yıl boyunca kasıp kavuran Kovid-19 pandemisi döneminde yine tartışma ko- nusu yaptığımız mücbir sebep ve bunun sonuçları kavramı tartışma masalarında baş rolü aldı.
Depremler ülkemizde 11 ili deyim yerindeyse yerle bir etti. Bu iller (ve bun- ların ilçeleri) arasında çok önemli limanlar da yer aldığından depremlerin deniz ticareti üzerinde de ciddi etkileri söz konusu oldu ve halen daha bu etkinin devam ettiğini de tespit etmek mümkün olmaktadır.
İşte bu çalışmanın amacını da depremlerin deniz ticareti üzerindeki etkile- rini bir yönü ile ele almak oluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışma, deniz yoluyla yapılan taşımalarda kullanılan sözleşme türlerinden birisi olan yolculuk çarteri sözleşmeleri özelinde depremlerin etkisini incelemeyi hedeflemekte; bu hedefi bir makale boyutunda gerçekleştirmek için ise bu incelemeyi daha da özelleş- tirerek yolculuk çarteri sözleşmeleri açısından depremlerin bu sözleşmelerdeki yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerine olan etkilerini, Türk ve İngiliz hukuku açısından, mukayeseli bir biçimde değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Bu amaçla çalışmada öncelikle yolculuk çarteri ve mücbir sebep kavramları genel açıklamalar altında kısaca açıklanmaya çalışılacak; ardından Türk hukuku açısından deprem mücbir sebebinin yolculuk çarteri sözleşmelerindeki yükleme/ boşaltma ve sürastarya sürelerine olan etkisi başta Türk Ticaret Kanunu (TTK)1 ve Türk Borçlar Kanunu (TBK)2 hükümleri ışığında ayrıntılı biçimde inceleme konusu yapılacaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise konu İngiliz hukuku açı- sından ele alınarak bu hukukun uygulanacağı yolculuk çarteri sözleşmelerine ko- nulan mücbir sebep klozları ışığında sürelerin akıbeti hakkında değerlendirme yapılacaktır.
Burada son olarak neden İngiliz hukuku ile mukayeseli bir çalışma yapılma ihtiyacı duyulduğunun da açıklanması gerektiği düşünülmektedir. Yolculuk çarte- ri sözleşmeleri, deniz yolu ile yapılan taşımalarda yüzyıllardan beri kullanılmakta olup; bu sözleşmelerin çoğu, uygulamada tip sözleşme olarak nitelendirilebile- cek, denizcilik alanında faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluşları
1 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
2 04.02.2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu.
384
tarafından, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış sözleşmelerden oluş- maktadır. Hal böyle iken, bu sözleşmelere uygulanacak hukuk kuralları açısından da bir yeknesaklık ihtiyacı doğmakta, bu ihtiyacı da denizcilik alanında birçok konuda ilklere öncülük etmiş İngiliz hukuku doldurmaktadır3. Bu sebepledir ki bu hukuk ile Türk Hukuku arasında bu şekilde bir mukayeseli çalışma yapmanın, çalışmanın konusu ile sınırlı biçimde, her iki hukuk sistemi arasındaki farkları ortaya çıkararak doktrin ve uygulamaya katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
I. GENEL AÇIKLAMALAR
Çalışmanın esasına geçmeden önce, asıl konudaki tartışmaların karışması- nı engellemek amacıyla birtakım kavramlar hakkında genel nitelikli açıklamalar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu amaçla bu başlık altında gerek Türk ge- rekse de İngiliz hukuku ve dünyada kabul görmüş genel nitelikli kurallar kapsa- mında mukayeseli biçimde yolculuk çarteri sözleşmesi incelenecek; ardından da mücbir sebep kavramı değerlendirme konusu yapılacaktır.
A. YOLCULUK ÇARTERİ SÖZLEŞMESİ
1. Türk Hukuku
Deniz yoluyla yapılan taşımalar açısından kullanılan, TTK terimi ile deniz ticareti sözleşmeleri, taşıtan açısından yükün önemine göre çeşitlilik göstermek- tedir. Bu doğrultuda gemi kirasından kırkambar sözleşmesine kadar çeşitli deniz ticareti sözleşmeleri ile karşılaşılmaktadır.
Geminin teknik ve ticari sevk ve idaresinin tahsis olunana devredildiği gemi kira ile salt ticari sevk ve idaresinin tahsis olunana devredildiği zaman çarteri sözleşmeleri açısından “yük” çok büyük önem arz etmekte iken yükün daha az önem arz ettiği bir diğer deniz ticareti sözleşme türü yolculuk (sefer) çarteri söz- leşmesidir.
Yolculuk çarteri sözleşmesi TTK’nın 1138/1. Maddesinin (a) bendinde taşı- yanın “... eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek...” taşımayı üstlendiği, navlun sözleşmesinin bir türü niteliğini haiz sözleşme şeklinde tanımlanmıştır.
Yolculuk çarteri bir navlun sözleşmesi niteliğinde olmakla taşıyanın deniz yolu ile taşıma taahhüdünde bulunduğu bir sözleşmedir. Bu tanım, yukarıda alın-
3 İngiliz hukukunun deniz ticaret alanında sıklıkla kullanılmasına dair daha ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxx X. Xxxxxxx, “The Common Law Courts and the Law of Sea”, Harvard Law Review Vol: 36, No: 7 (Mayıs 1923): 777-801, xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxx/xxx/0000000.xxx (06.04.2023 - çevrimiçi); xxxxx://xxxxxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx-xxxx/xxx-xxxxxxxxxx-xxxxxxx-xx-xxxxxxxx-xxx/ (06.04.2023); Xxxxxxx X. Xxxxxx Xx., “Babel Afloat: Some Reflections on Uniformity in Maritime Law”, Journal of Maritime Law and Commerce V: 28, No: 2 (Nisan 1997): 189 vd., xxxxx://xxxxxx- xxxx.xxx/XXX/XxxxxxxXxxx?xxxxxxxxxxx.xxxxxxxx/xxxx00&xxxx00&xxx&xxxxx (06.04.2023 - çev- rimiçi).
385
tılanan TTK hükmü ile ele alındığında, taşıyanın taşıma taahhüdü özellik arz et- mekle taşıyan yüke geminin bir kısmı veya tamamını tahsis etmeyi de taşıma yükümlülüğü ile üstlenmektedir.
Bu tanıma paralel biçimde taşıyan, sefere hazırlık aşamasından başlayarak yükü teslim edene kadar geçecek olan bütün aşamalarda edimlerini yerine geti- rirken objektif özen borcu altında olmaktadır. Bu yükümlülük daha somut ifa- desini geminin elverişliliği kavramı kapsamında göstermekte; yolculuk çarteri sözleşmelerinde taşıyanın gemiyi TTK 932. Madde düzenlemesi kapsamında denize, yola ve yüke elverişli halde bulundurma yükümlülüğü altında olduğu; bu yükümlülüğün TTK 1141. Madde uyarınca en geç yolculuğun başlangıcında var olması gerektiği aksi halde taşıyanın bu elverişsizlikten doğan zarardan sorumlu olacağı kabul edilmekle; maddenin ikinci fıkrası “... meğerki, tedbirli bir taşıyanın harcamakla yükümlü olduğu dikkat ve özen gösterilmekle beraber, eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkân bulunmamış olsun.” hük- mü ile objektif özen borcunun yerine getirilmesi durumunda taşıyanın sorumlu tutulamayacağını burada da hüküm altına almaktadır. Ayrıca taşıyanın objektif özen borcu yolculuk başladıktan sonra da devam etmekte; bu husus da açık bir biçimde TTK 1178. Maddenin ilk fıkrasında şu şekilde hüküm altın alınmak- tadır: “Taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür...”. Kanunun bu maddesi, Konişmentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hak- kındaki Milletlerarası Sözleşme’den (La Haye Visby Kuralları) alınmış ve yol- culuk çarteri sözleşmelerinin ifasındaki özen borcu açısından dünyada sürege- len uygulamalar ile hukukumuz uygulamaları arasında yeknesaklık sağlanması amaçlanmıştır4.
Yolculuk çarteri sözleşmelerinde geminin teknik ve/veya ticari sevk ve ida- resi her durumda taşıyanın üzerinde olduğundan bu sözleşmelerde yükün teslim alınması, yükleme, boşaltma ve varma limanında yükün teslim edilmesi taşıya- nın tek başına yapabileceği işlemlerden değildir5. Burada özellikle yükleme ve boşaltma işlemlerinin uzun sürmesi dolayısıyla geminin yolculuk çarteri sözleş- mesinde öngörülen süreden daha fazla beklemesi durumunda, geminin sonraki seferlerine geç kalması sebebiyle taşıyanın zararının ortaya çıkması ihtimaline
4 Bu husus TTK madde 1178’in gerekçesinde de açık biçimde belirtilmektedir.
5 Xxxxxx Xxxxx, Deniz Ticareti Hukuku I (İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2022), s. 413-419; Tahir Çağa ve Xxxxxxx Xxxxxx, Deniz Ticaret Hukuku II (İstanbul: Oniki Levha Yayınları, 2010), s. 23-27; Xxxxx Xxxxxxxx; Xxxxxxx Xxxxxx ve Xxxxx Xxxxxxxxxx, Kender - Xxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxx Hukuku (İstanbul: Filiz Kitabevi, 2020), s. 348-362; Xxxxx Xxxx Xxxxx, Deniz Ticareti Hukuku II (İstanbul: Fi- liz Kitabevi, 2014), s. 22-26; Xxxx Xxxxxxx Bozabalı, “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Hükümleri Doğrultusunda Hazırlık İhbarı, Bekleme Süreleri ve Limanda Olsun Olmasın (WIPON)/Rıhtımda Olsun Olmasın (WIBON) Kaydının Değerlendirilmesi”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi C: XXXII, S: 2 (2016): 180.
386
binaen yolculuk çarteri sözleşmelerinde sürastarya adı altında bekleme süresi ve ücretinin kararlaştırılması söz konusu olmaktadır6.
Yolculuk çarteri sözleşmelerini diğer deniz ticareti sözleşmelerinden ayıran belki de en önemli husus, bir önceki paragrafta da kısaca açıklanmaya çalışılmış olan yükleme/boşaltma ve fazladan bekleme (sürastarya) süresi kavramlarıdır. Yükleme/boşaltma süresi TTK 1153./1169. Madde ile hüküm altına alınmış ve taşıyanın sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise ücretsiz biçimde beklemekle yü- kümlü olduğu süredir. Oysa bekleme süresi, TTK 1154/1170. Maddede de ifade edilmiş olduğu üzere taşıyanın “Sözleşmede kararlaştırılmışsa ... fazla beklemek
...” zorunda olduğu süredir ve yine TTK 1155/1171. Maddede ifade olunduğu üzere bu süre içerisinde taşıyana “sürastarya parası” ödenmesi gerekmektedir. Sürastarya parası sözleşme ile kararlaştırılabileceği gibi, sözleşmede kararlaştı- rılmamışsa TTK 1155/3 ve 1171/3. Maddeler uyarınca taşıyanın yaptığı “zorunlu ve yararlı” giderlerden de oluşabilir.
TTK düzenlemesi yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerinin ne zaman baş- layacağı ve ne kadar olacağı açısından da yedek yükümler öngörmektedir. Buna göre, sözleşmede ayrıca özel bir düzenleme yapılmamışsa yükleme/boşaltma sü- resi, TTK 1153/1169. Madde uyarınca hazırlık bildiriminin taşıtana ulaşmasını takip eden ilk takvim günü veya fiilen yüklemeye başlanmışsa bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Hazırlık ihbarı ise, TTK 1152/1168. Madde uyarınca geminin mutat demirleme yerine gelmesi ile yapılır. Sürastarya süresi ise TTK madde 1154/3 ve 1170/3 uyarınca yükleme süresi biter bitmez işlemeye başlar.
Ayrıca yükleme/boşaltma ve sürastaryanın azami süreleri de yine yedek hükümlerle TTK’da düzenlenmektedir. Buna göre eğer yükleme/boşaltma süre- si sözleşme ile tespit edilmemişse, TTK 1153/2 ve 1169/2. Madde uyarınca “... yüklemenin yirmidört saatlik kesintisiz çalışma ile yapılması hâlinde ihtiyaç du- yulacak süre...” yükleme/boşaltma süresi olarak kabul edilecek ve bu sürenin tak- vim günü açısından hesabında da “... yüklemenin/boşaltmanın yapılacağı liman, taşımayı yapan gemi, yükleme/boşaltma tesis ve araçları ve yükün niteliği ile yükleme/boşaltma limanı düzenlemeleri ve yerel teamül göz önünde...” bulundu- rulacaktır. Sürastarya süresine ilişkin ise benzer düzenleme TTK madde 1154/2 ve 1170/2’de yapılmış ve sözleşme ile sürastarya süresi kararlaştırılmamış ise bunun on gün olacağı hüküm altına alınmıştır.
2. İngiliz Hukuku
İngiliz hukuku açısından da yolculuk çarteri sözleşmesi bir navlun sözleşme- si olarak kabul edilmekle sözleşme taşıyanın geminin bir kısmı veya tamamını
6 Çağa ve Kender, s. 39-46; Xxxxxxxx; Xxxxxx ve Xxxxxxxxxx, s. 353-356, 361-363; Xxxxx, s. 26-30; Xxxxx Xxxxxxx, Sürastarya Süresi ve Ücreti (Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitü- sü, 1993), s. 5-9; Xxxxxxx, s. 178-183.
387
yüke tahsis etmek suretiyle bir veya birden çok yolculuk için yükü taşımayı üst- lendiği akit olarak tanımlanmaktadır7.
Bu tanıma paralel biçimde İngiliz hukuku açısından da taşıyanın yolculuk çarteri sözleşmesindeki gemiyi tahsis ve taşıma borcunu yerine getirirken göstermesi gereken özenin, azami özen borcu (utmost due diligence) olduğu gerek doktrin gerekse de mah- keme kararlarında kabul edilmektedir8. Bu kapsamda İngiliz hukuku da hukukumuza benzer biçimde yolculuğun başlangıcına kadar taşıyanın azami özeni göstermek sure- tiyle gemiyi denize, yola ve yüke elverişli halde bulundurmakla yükümlü olduğunu; aksi halde doğan zarardan sorumlu olacağını mahkeme kararlarıyla kabul etmektedir9. Objektif özen borcunun yolculuk başladıktan sonra da devam etmesi gerektiği hususu ise İngiliz hukukunda yüke gelen zararlara dair düzenleme yapan La Haye Visby Ku- ralları kapsamında TTK M. 1178 ile aynı şekilde kabul edilmekte ve uygulanmaktadır.
Yolculuk çarteri sözleşmelerinde yükleme/boşaltma ve sürastarya süresi hususu İngiliz hukuku açısından da mevcut olup; denizcilik alanında faaliyet gösteren ve yol- culuk çarteri tip sözleşmelerini hazırlayarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda bun- larda değişiklikler yapan uluslararası sivil toplum kuruluşları10 eliyle çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda yükleme/boşaltma süresi, tarafların sözleşme ile kararlaştırmış oldukları, taşıyanın (tanım gemi maliki demekle beraber bunun gemiyi taşımada kullanan diğer ilgili kişileri de kapsayacak şekilde geniş anlaşılması gerek- tiği kabul edilmektedir) gemiyi yükleme ve boşaltmaya hazır halde bulundurmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir ücrete tabi olmayan süre olarak tanımlanmaktadır11. Daha açık bir anlatımla yükleme/boşaltma için beklenilen süreye dair ücretin navlun ücreti kapsamında ödenmiş olduğu İngiliz hukukunda kabul edilmektedir.
İngiliz hukuku uygulamasında da hukukumuza benzer biçimde geminin yükleme/boşaltma limanı olarak kabul edilebilecek olan mutat demirleme yerine vardıktan hemen sonra hazırlık ihbarı vereceği ve yolculuk çarteri sözleşmesinde özel hüküm yoksa hazırlık ihbarının ulaşmasını müteakip yükleme süresinin der- hal başlayacağı kabul edilmektedir12
7 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxx X. Xxxxxx, Carriage of Goods by Sea (Xxxxxxx Education Limited: 2010), s. 3-5, 49; Xxxxxx Xxxxx; Xxxx X. Xxxxxxx; Xxxxxxx Xxxxx; Xxxxx Xxx- xxxxxx; Xxxxxx Xxxxxx ve Xxxxx Xxxxxxx, Voyage Charters (Informa: LLP, 2001), s. 3-4; Xxxxx Xxxxxxx, Shipping Law (Xxxxxxxxx: 4. Baskı, 2010), s. 9-10, 200.
8 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxxxxx, s. 80-102; Xxxxx; Xxxxxxx; Xxxxx; Xxxxxxxxx; Xxxxxx ve Xxxxxxx, s. 199-202, 209-211; Xxxxxx, s. 9-15.
9 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxxxxx, s. 81-98; Xxxxx; Xxxxxxx; Xxxxx; Xxxxxxxxx; Xxxxxx ve Xxxxxxx, s. 206-209; Xxxxxx, s. 9-15.
10 Tip sözleşmelerin hazırlanması hususundaki öncü kuruluş gemi malikleri, çartererler, gemi bro- kerları ve acentelerin doğrudan üye oldukları BIMCO’dur. BIMCO hakkında daha fazla bilgi almak için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/ (06.04.2023).
11 Tanımın İngilizce metni için bkz. file:///C:/Users/LENOVO/Downloads/Laytime%20Definitions%20 for%20Charter%20Parties%202013%20v2.pdf (06.04.2023), XXXXXXX, s. 6.
12 Bu hususta daha ayrıntılı açıklamalar için bkz. Bozkurt, s. 180-181, 190-191.
388
İngiliz hukukunda sürastarya, yükleme/boşaltma süresi bittikten sonra gemi- nin gecikmesi dolayısıyla taşıyana ödenmesi gereken tazminat şeklinde tanım- lanmaktadır. Burada hukukumuzdan farklı olarak İngiliz hukukunda sürastarya süre temelinde değil; taşıyana fazladan beklemesi dolayısıyla ödenmesi gereken tazminat olarak kabul edilmektedir13. Sürastarya süresi, İngiliz hukuku açısından da tıpkı hukukunuzdaki gibi, yükleme süresi biter bitmez, derhal başlayacaktır14.
Bu hukuk sisteminin gerek yükleme/boşaltma gerekse de sürastarya sürele- rini dair farklı yaklaşımı, çalışmanın konusu açısından da farklı sonuçların orta- ya çıkmasına sebep olmaktadır. Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse gerek yükleme/boşaltma süresi gerekse de sürastarya İngiliz hukukunda öncelikle söz- leşmede kararlaştırılmış hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu doğrultuda gerek yükleme/boşaltma gerekse de sürastarya süresi ve sürastraya ücreti, bu sürelerin ne şekilde hesaplanacağı, hangi hallerin bu sürelerin hesabında istisna tutulacağı gibi hususlar ayrıntılı biçimde tarafların akdettikleri yolculuk çarteri sözleşmesinde kararlaştırılmalıdır. Yolculuk çarteri sözleşmesi bu hususta ay- rıntılı düzenleme yapmamış ise yükleme/boşaltma ve/veya sürastarya süresinin azami ne kadar süreceği hususunda İngiliz hukukunda bir düzenleme bulunma- makta; bu halde sözleşmelere dair genel prensiplerin uygulama alanı bulacağı ve gerek yükleme/boşaltma gerekse de sürastarya süresinin sözleşmenin ifa edilme- sine engel teşkil edxxxxxxxx kadar uzun olamayacağının kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir15.
B. MÜCBİR SEBEP
1. Türk Hukuku
Mücbir sebep kavramı Türk hukuk doktrininde borçlunun iradesi dışında or- taya çıkan ve öngörülemez ve karşı konulamaz bir biçimde borcun mutlak ve ka- çınılamaz şekilde ihlaline yol açan olağanüstü bir olay olarak tanımlanmaktadır16.
Mücbir sebep, borçlar hukukunda özellikle sorumluluk hukuku başlığı altın- da borçlunun kusuru olmaksızın sorumluluğundan kurtulması başlığı altında ele alınmaktadır.
13 Bu hususta daha ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxxx, “Sürastarya Parası ile Gecikme Zararları Kavramlarının Türk ve İngiliz Hukuk Sistemleri Bakımından Karşılaştırılması”, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C: 5, S. 2 (2015): 151-167.
14 Bu hususta daha ayrıntılı açıklamalar için bkz. Bozkurt, s. 183, 196-197.
15 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar ve mahkeme kararları için bkz. Bozkurt, s. 196-197; Xxxx Xxxx- field, Laytime and Demmurage (Informa: 5. Baskı, 2008), s. 345-348; Xxxxxx, s. 76-79.
16 Xxxxxx Xxxx, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler (Ankara: Yetkin Yayınları, 2022), s. 584; Xxxxx Xxxxxxx ve Xxxxxx Xx, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C. I (İstanbul: Filiz Kitabevi, 2022), s. 418; Xxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxx; G. Xxxxxx Xxxxx; Xxxxx Xxxxxxxxx ve Xxxxxx Xxxxx, Borçlar Hukuku Genel Hükümler (İstanbul: Filiz Kitabevi, 1993), s. 1002; Xxxxx Xxxxxxxx, Türk Mes’uliyet Hukuku (Akit Dışı ve Akdi Mesuliyet) (İstanbul: Vedat Kitapçılık, 1961 Basısından tıpkı Bası, 2010), s. 463- 468.
389
Mücbir sebebin sözleşmelerdeki ifa borcu kapsamında ortaya çıkması duru- munda bu hale bir sonuç bağlanması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Zira tanım- da da ifade edilmiş olduğu üzere mücbir sebep bir yandan borçlunun tamamen irade ve kontrolü dışında ortaya çıkmakta; öte yandan da borcun mutlak ve kaçı- nılamaz biçimde ihlaline bir diğer ifadeyle ifa edilmesine engel olunmasına yol açmakta olan olağanüstü bir olaydır17. Bu kapsamda teorik olarak mücbir sebebin ortaya çıkması durumunun borçlunun kişisel sorumluluğunu ortadan kaldıracağı kabul edilmektedir18.
Bunun yanında hangi hallerin mücbir sebep sayılacağının sözleşmede tahdi- di biçimde sayılması durumunda bunlar dışında kalan hallerin artık mücbir sebep olarak kabul edilmemesi gerektiği de doktrinde ileri sürülmektedir19. Ancak bura- da mücbir sebep tanımındaki borcun mutlak ve kaçınılmaz ihlali kavramının içe- riğinin TBK 136. Madde uyarınca ifa imkansızlığına yol açıp açmadığının somut olay ışığında değerlendirilmesi gerektiği de düşünülmektedir20
Ayrıca mücbir sebebin ortaya çıkması durumunda borçlunun borçtan sorum- lu olmaya devam edeceği halinin de sözleşme ile kararlaştırılması mümkündür21. Böyle bir durumda, mücbir sebebin TBK 136. Madde uyarınca ifa imkansızlığına yol açmadığı hallerde, borçlunun borcunu ifa etmekle mükellef kalmaya devam edeceği kabul edilmelidir. Bunun yanında mücbir sebep, TBK 137. Madde uya- rınca kısmi ifa imkansızlığına yol açıyor ise; borçlunun kalan kısım için ifaya devam etmekle sorumlu olacağı da yine ifade edilmelidir. Ancak mücbir sebebin yukarıda belirtilen tanımı ve doktrinde verilen örnekleri ışığında ortaya çıkması durumunda çoğu kez ifa imkansızlığının da söz konusu olacağı tespitini yapmak mümkündür22.
Burada ayrıca mücbir sebebin TBK 137. Madde uyarınca aşırı ifa güçlüğü- ne ve bu bağlamda da sözleşmelerin uyarlanmasına sebep olup olmayacağı da burada değerlendirilmelidir. Aşırı ifa güçlüğü, bir diğer ifade ile sözleşmelerin değişen şartlara uyarlanması, mücbir sebep kavramı ile benzerlikler içermektedir. Öncelikle her iki kurumun uygulama alanı bulabilmesi için öngörülmezlik şart- tır. Ancak sözleşmelerin uyarlanmasında dair TBK 138. Maddeden anlaşılacağı üzere, aşırı ifa güçlüğü halinde önlenemezlik şartı aranmamaktadır. Daha açık biçimde belirtmek gerekirse mücbir sebebin öngörülemez ve önlenemez bir olay olmasına karşın, sözleşmelerin değişen şartlara uyarlanmasının talep edilmesine sebep olabilecek olayın sadece sözleşme akdedilirken öngörülemez olması ye-
17 Mücbir sebebin unsurları hakkında ayrıntılı açıklama için bkz. Xxxxxxxx, s. 464-465.
18 XXXXXXXX, s. 468.
19 XXXXXXXX, x. 468.
20 Bu hususta daha ayrıntılı değerlendirmeler için bkz. Xxxxx Xxxxxx, Sözleşmenin Uyarlanması, BK m. 138 Aşırı İfa Güçlüğü (İstanbul: Oniki Levha Yayınları, Kasım 2020), s. 199-200.
21 Xxxxxxxx, s. 468.
22 Bu sonuca ulaşmak için bkz. Baysal, s. 200-201, 267-268.
390
terli olmakla bunun önlenemez olması aranmamaktadır23. Bunun yanında TBK
138. Maddenin başlığından da açık biçimde anlaşılacağı üzere, aşırı ifa güçlüğü durumunda sözleşmedeki edimin ifası halen daha mümkündür. Ancak ifayı talep etmek, edimler dengesini borçlu aleyhine, dürüstlük kuralı uyarınca katlanması- nı beklenemeyecek derecede değiştirmektedir. Oysa mücbir sebep edimin ifasını çoğu kez kısmen veya tamamen imkansız hale getirmektedir. Zaten bu sebepledir ki mücbir sebep borçlar hukuku doktrininde borçlunun kusursuzluğunu ortadan kaldıran bir kurum olarak kabul edilmektedir24.
Ancak mücbir sebebin ifayı imkansız hale getirmeyip zamanında ifayı im- kansız hale getirmesi bir diğer ifadeyle borçlunun temerrüde düşmesine sebep olması sonucunu doğurması da mümkündür. Bu kapsamda TBK madde 118 hük- münün uygulama alanı bulacağı kabul edilmeli ve temerrüde düşmekte kusuru ol- madığını ispat eden borçlunun borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlü olmayacağı kabul edilmelidir. Benzer biçimde TBK
119. Madde uyarınca temerrüde düşen borçlunun kusursuzluğunu ispatlaması du- rumunda mücbir sebep dolayısıyla doğacak zarardan da sorumlu tutulamayacağı- nı kabul etmek gerekmektedir25.
Son olarak, borçlunun iradesi dışında ortaya çıkan ve öngörülemez ve kar- şı konulamaz bir biçimde borcun mutlak ve kaçınılamaz şekilde ifa edilmesini veya zamanında ifa edilmesini engelleyen bir durum olan mücbir sebebin ortaya çıkması halinde genel kural olarak borçlu sorumluluktan kurtulur. Ancak mücbir sebebe konu edimin ifasının gecikmiş de olsa talep edilip edilemeyeceği veya edimin mücbir sebebin ortaya çıkması dolayısıyla değişen şartlara uyarlanarak ifasına devam edilip edilemeyeceği hususu her bir somut olayın şartları kapsa- mında ayrı ayrı değerlendirme konusu yapılmalıdır. Bu değerlendirmelerde yu- karıda ele alınan TBK hükümlerinin yanında, hakimin her durumda Türk Xxxxxx Xxxxxx’xxx 2. Maddesindeki dürüstlük kuralını da dikkate alması gerektiği de belirtilmelidir
2. İngiliz Hukuku
İngiliz hukukunda mücbir sebep, sözleşme taraflarından biri veya taraflarının her ikisinin da makul kontrolü dışında ortaya çıkan, sözleşmenin akdi esnasında öngörülemeyen ve sözleşmenin tarafının/taraflarının edimini/edimlerini ifa etme- sine engel olan bir durum olarak tanımlanmaktadır26.
23 Bu hususta bkz. Baysal, s. 267-268.
24 Aynı görüşte bkz. Baysal, s. 200.
25 Burada her ne kadar madde metni beklenmedik hal ifadesinii kullanmaktaysa da bunun mücbir sebebi de kapsayacak şekilde geniş biçimde anlaşılması gerektiği doktrinde kabul edilmektedir. Bu hususta bkz. Xxxxxxx ve Öz, C. 1, s. 500-502.
26 xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xx-xx/xxxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx/x00xx000/xxxxx-xxxxxxx- hardship-clauses-and-frustration-in-english-law-contracts-amid-covid-19#:~:text=References%20 to%20a%20%E2%80%9Cforce%20majeure,from%20performing%20its%20contractual%20obli-
391
İngiliz hukuk doktrininde de mücbir sebebin sözleşmenin akdedilmesi aşa- masında öngörülemez olması aranmaktaysa da bu hukuk sisteminde mücbir se- bebin ortaya çıkması durumuna sonuç bağlayan sözleşme hükümlerinin öngörül- mesi gerektiği de ifade edilmektedir27. Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse, Kıta Avrupa’sı hukukundan farklı biçimde, sözleşmenin akdedilmesi esnasında öngörülemeyen ve tarafların kontrolü dışında ortaya çıkan mücbir sebep duru- muna sözleşme ile bir sonuç bağlanması gerekmektedir. Aksi halde, sonraki pa- ragrafta değinilecek olan imkansızlık teorisinin uygulama alanı bulması dışında, mücbir sebebe İngiliz hukuk sisteminde hiçbir sonuç bağlanamayacaktır28. Bu doğrultuda İngiliz hukukuna tabi birçok sözleşmede mücbir sebep klozlarının mevcut olduğu da burada belirtilmelidir. Bu mücbir sebep kloz düzenlemelerinin de bu doğrultuda çok dikkatle incelenmesi gerektiği ifade edilmelidir. Bu husus son kısımda ayrıntılı inceleme konusu yapılacağı için burada konuyu dağıtma- mak amacıyla ayrıca açıklanmayacaktır29
İngiliz sözleşmeler hukuku sisteminde, sözleşmede mücbir sebebi düzenle- yen bir hükmün bulunmaması halinde mücbir sebebe sonuç bağlayabilecek ku- rum olarak, hukukumuzdaki ifa imkansızlığı kurumuna benzeyen, imkansızlık teorisi olarak dilimize çevrilebilecek olan frustration teorisi karşımıza çıkmak- tadır30. Bu kapsamda burada bu teorinin de değerlendirilmesi gerektiği düşünül- mektedir. İmkansızlık teorisi tanım olarak mücbir sebebe benzemektedir. Buna göre sözleşmenin akdedilmesinden sonra, önceden öngörülemeyen ve sözleşme- den doğan edimlerin ifasını fiziken veya ticari olarak imkansız hale getiren ya da sözleşmenin kuruluşundaki duruma kıyasen bu edimlerin niteliğini tamamen değiştiren bir halin ortaya çıkması durumunda bu teoriye başvurulabilecek ve
gations (06.04.2023); xxxxx://xx.xxxxxxxxxxxx.xxxxxxxxxxxxxx.xxx/0-000-0000?xxxxxxxxxxXxxxxXx
fault&contextData=(sc.Default)&firstPage=true (06.04.2023); xxxxx://xxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-
majeure-clauses-under-english-law (06.04.2023).
27 Bu hususta bkz. Xxxxx Xxxxxxx, “İngiliz Hukukunda Force Majeure Kavramı - Frustration Kuru- mu”, s. 1-2, xxxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxxxxxx-xxxxxxxxx-xxxxxx-xxxxx-x00 (06.04.2023); https:// xxx.xxxxxxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xx-xx/xxxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx/x00xx000/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxxxx- clauses-and-frustration-in-english-law-contracts-amid-covid-19#:~:text=References%20to%20 a%20%E2%80%9Cforce%20majeure,from%20performing%20its%20contractual%20obligations (06.04.2023); xxxxx://xx.xxxxxxxxxxxx.xxxxxxxxxxxxxx.xxx/0-000-0000?xxxxxxxxxxXxxxxXxxxxxx &contextData=(sc.Default)&firstPage=true (06.04.2023); xxxxx://xxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx- majeure-clauses-under-english-law (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx- majeure/ (06.04.2023).
28 xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/ getattachment/59a00a14-b021-46e7-81e6-d096a213800f/woe5613_frustration-force_majeu- re_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx- force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
29 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. aşağıda paragraf IV/A.
30 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX- english-contract-law-at-a-glance.pdf (06.04.2023); Ülgener, xxxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxxxxxx- hukukunda-mucbir-sebep-i25 (06.04.2023) s. 2-4.
392
sözleşme bu kapsamda sona erdirilebilecektir31. Burada tarafların sözleşme ile so- mutlaşan ortak niyetlerini boşa çıkartacak ve sözleşme akdedilirken öngörüleme- yen beklenmedik bir durumun ortaya çıkması halinde de bu teorinin uygulanması söz konusu olabilecektir32.
Bu doğrultuda taraflardan birinin kusuru ile imkansızlık teorisi olarak değerlen- dirilebilecek olan durumun ortaya çıkması halinde imkansızlık teorisinden ve buna bağlı olarak da sözleşmeyi sona erdirme imkanından söz etmek mümkün değildir33.
Benzer şekilde, imkansızlık teorisi olarak değerlendirilebilecek durum söz- leşmede hüküm altına alınmış ise artık imkansızlık teorisi uygulama alanı bula- mayacaktır34.
İngiliz hukukunda bir tarafın edimini ifa etmemesi karşı tarafa sözleşmeyi doğrudan sona erdirme veya kendi edimini ifadan kaçınma (ödemezlik def’i) im- kanı vermemektedir. Böyle bir durumun karşı tarafa edimini ifadan kaçınma veya sözleşmeyi sona erdirme hakkı verebilmesi için, bu ifa etmeme halinin İngiliz hukuku uyarınca sözleşmenin esasına ilişkin (substantial) olması;35 bununla bera-
31 Baysal, s. 79-80; Ülgener, xxxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxxxxxx-xxxxxxxxx-xxxxxx-xxxxx-x00 (06.04.2023)
s. 2-3; xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x-xxxxxx. pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxx.xxx/Xxxxxx-Xxxxxx-xx-Xxxxxxxx-Xxxx-0000 (06.04.2023); https:// xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/ getattachment/59a00a14-b021-46e7-81e6-d096a213800f/woe5613_frustration-force_majeure_ web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx- majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
32 Baysal, s. 80-81; xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x- glance.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); https:// xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/xxx0000_xxxxxxxxxxx- force_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx- middle-force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
33 Ülgener, xxxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxxxxxx-xxxxxxxxx-xxxxxx-xxxxx-x00 (06.04.2023) s. 3-4; http:// xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x-xxxxxx.xxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/ getattachment/59a00a14-b021-46e7-81e6-d096a213800f/woe5613_frustration-force_majeure_ web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx- majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
34 xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x-xxxxxx.xxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/xxx0000_xxxxxxxxxxx-xxx- ce_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx- middle-force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
35 xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x-xxxxxx.xxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/xxx0000_xxxxxxxxxxx-xxx- ce_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx- middle-force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
393
ber bu ifa etmeme halinin sözleşmenin daha açık bir ifadeyle sözleşmedeki işlem temelinin esasından ihlali niteliğinde de olması gerektiği (repudiatory breach) kabul edilmektedir36. Bu doğrultuda sözleşmede öngörülen edimin, xxxx xxxx- sa da zımni biçimde, esaslı edim olarak öngörülmüş olduğunun kabul edilmesi durumunda, bunun yerine getirilmemesinin karşı tarafa da kendi edimini ifadan kaçınabilme imkanı tanımakta olduğu ifade edilmelidir37.
Tüm bu açıklamalar kapsamında İngiliz hukukunda mücbir sebebe dair genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, hangi olayların mücbir sebep olarak değer- lendirileceği ve bunlara ne gibi sonuçlar bağlanacağı sözleşme düzenlemesi ile hüküm altına alınabilir. Eğer sözleşmede bu şekilde bir düzenleme yapılmamış ise bu halde tarafların/taraflardan birisinin makul kontrolü dışında ortaya çıkan hal olan mücbir sebep aynı zamanda sözleşmenin/sözleşmedeki edimlerin ifasını imkansız hale getiriyorsa bu halde imkansızlık teorisi uygulama alanı bulabilir ve sözleşme bu teorinin uygulaması kapsamında sona erdirilebilir. Dolayısıyla müc- bir sebebin İngiliz hukuku bakımından Türk hukukundaki kadar net sonuçları olduğu söylenemez; burada her bir somut olay açısından mücbir sebebin sonuç- larının ayrıntılı biçimde değerlendirilmesi gerektiği ifade edilebilir.
II. TÜRK HUKUKUNDA DEPREM MÜCBİR SEBEBİNİN YÜKLEME VE SÜRASTARYA SÜRELERİ AÇISINDAN SONUÇLARI
Bir önceki başlık altında verilen açıklamalar ışığında ülkemizi sarsan 06.02.2023 tarihli depremler esnasında depremden etkilenen limanlarda bulunan gemilerin yükleme/boşaltma işlemleri durmuş; akabinde limanların operasyonla- rı bir süre askıya alınmış; bu limanlar bir süre insani yardım için kullanılmış; bu sebeplerle de limanlarda yoğunluk oluşmuş, gemiler limanda yükleme/boşaltma için öngörülenden daha uzun süre beklemek zorunda kalmışlardır.
Yukarıda verilen açıklamalar ışığında hukukumuz açısından 06.02.2023 tari- hinde meydana gelen depremlerin mücbir sebep olarak kabul edileceği açıktır. Bu doğrultuda bu depremlerin yolculuk çarteri sözleşmelerindeki yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerine etkisi ne şekilde olacaktır? Bu başlık altında bu soruya cevap aranacaktır.
36 xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x-xxxxxx.xxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/xxx0000_xxxxxxxxxxx-xxx- ce_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx- middle-force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
37 Baysal, s. 80-81; xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x- glance.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); https:// xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/xxx0000_xxxxxxxxxxx- force_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx- middle-force-majeure-and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
394
A. YÜKLEME/BOŞALTMA SÜRESİ AÇISINDAN
Genel açıklamaların altında Türk hukukunda yolculuk çarteri sözleşmeleri- ni açıklarken ifade edilmiş olduğu üzere mutat yükleme yerine gelmiş ve hazır- lık ihbarı vermiş bir gemi açısından, yükleme süresi başlamadan önce depremin meydana gelmiş olması durumunda ne olacaktır? Yükleme süresi kanun veya sözleşmede hüküm var ise sözleşme hükmü uyarınca başlayacak mıdır? Veya hazırlık ihbarı verilmiş ve yükleme süresi hatta fiilen ve fiziken yükleme başlamış ise başlamış sürenin akıbeti ne olacaktır?
Bu sorulara yükleme ve sürastarya sürelerinin hesabına dair düzenleme ya- pan TTK 1156./1172. Madde hükümleri cevap vermektedir. Madde düzenlemesi kapsamında sorulara cevap vermeden önce kısa da olsa yükleme ve sürastarya sürelerinin hesabındaki 1156/1172. Maddelerin kabul etmiş olduğu genel ilkeye değinmek gerektiği düşünülmektedir. Türk hukukunda, mehaz Alman hukukunda olduğu gibi, yükleme ve sürastarya sürelerinin hesabında faaliyet alanı prensibi benimsenmekte; bu doğrultuda taşıyanın faaliyet alanında meydana gelen bir se- bep dolayısıyla yükleme yapılamıyorsa yüklemenin durduğu kabul edilmekte; taşıtanın faaliyet alanındaki bir sebeple yüklemenin durması halinde ise yükleme süresi işlemeye devam etmektedir38.
Söz konusu maddeler, 4. Fıkralarında ise taraflardan birinin faaliyet alanında kabul edilemeyecek, kanunun ifadesi ile “... her iki tarafın faaliyet alanını ilgi- lendiren tesadüfi sebepler...” dolayısıyla yüklemenin/boşaltmanın durması haline ilişkin düzenleme getirerek; böyle bir halde yükleme/boşaltma süresinin duracağını ancak taşıtanın yine de bu günler için sürastarya ücreti ödemeye devam edeceğini hüküm altına almaktadır. İlgili hükmün gerekçesine bakıldığında madde metinle- rinin, Eski Türk Ticaret Kanunu’ndan, dili sadeleştirilmek suretiyle aynen alındı- ğı belirtilmektedir. Bu düzenleme ışığında ilk önceki paragrafta sorulan sorulara cevap vermek gerekirse; geminin hazırlık ihbarını vermesini müteakip depremin meydana gelmesi yükleme/boşaltma süresinin işlemesini durduracak; ancak duran süre boyunca taşıyan sürastarya ücretine hak kazanacaktır. Bu durum gerek hazırlık ihbarı verilmiş ancak yüklemenin/boşaltmanın başlamamış olduğu halleri gerekse de yükleme/boşaltma sürelerinin başlamış olduğu halleri kapsayacaktır.
Bu kapsamda söz konusu TTK 1156/4 ve 1172/4 hükümlerinin, TTK 1153/2 ve 1171/2 hükümleri ışığında yedek hüküm olduğu; daha açık bir anlatımla yük- leme süresinin hesabına dair yolculuk çarteri sözleşmesinde hüküm bulunmayan hallerde bu hükmün uygulama alanı bulacağı da burada ifade edilmelidir. Yolcu- luk çarteri sözleşmesinde mücbir sebebe dair özel bir düzenleme öngörülmüş ise bu düzenlemenin de yükleme süresinin hesabında, TTK madde 1156/4 ve 1172/4 yerine, uygulama alanı bulacağının kabulü gerekmektedir.
38 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxxxxx, s 198-203; Xxxxxxx, s. 9-12.
395
Ancak burada son olarak, somut deprem halinin ifa imkansızlığına sebep olan bir durum olarak da değerlendirilebileceğini ifade etmek gerekmektedir. Bu halde yükleme/boşaltma sürelerinin akıbeti, son başlık altında ele alınacağı için, bu konu burada değerlendirilmemiştir39.
B. SÜRASTARYA SÜRESİ AÇISINDAN
Yukarıdaki değerlendirmeler kapsamında yükleme/boşaltma limanına gel- miş, yükleme/boşaltma süresi dolmuş ve sürastarya süresi başlamış gemiler açı- sından depremin sürastarya süresinin işleyişi üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmayacağını da bu kapsamda değerlendirmek gerekmektedir.
Sürelere dair kanun koyucu her ne kadar faaliyet alanı prensibini kabul et- mişse de, sürastarya süresinin hesabına dair TTK madde 1156/1172’ye eklenen
6. Fıkra hükmü ile buna bir istisna getirmiş olduğunu burada tespit etmek ge- rekmektedir. Söz konusu hüküm; yukarıda açıklanan sürelere dair faaliyet alanı prensibine, İngiliz hukuk uygulamasını temel alarak bir istisna getirilmekte ve sürastarya süresinin kesintisiz hesaplanacağı hüküm altına alınmaktadır. Bu kap- samda İngiliz hukukunda sürastarya süresi bir kere başlayınca durmaz (once on demurrage always on demurrage) şeklinde kabul edilmiş olan ilke, söz konusu düzenleme ile hukukumuz açısından da geçerli hale gelmiştir.
Bu düzenleme kapsamında yükleme süresinin hesabında yolculuk çarteri söz- leşmesi ile istisna tutulan hususların sürastarya için de doğrudan geçerli olması mümkün olmamakta; sürastarya süresinin hesabı için yükleme süresindeki şartların geçerli olacağı hususunun açıkça sözleşmede öngörülmesi gerekmektedir40.
Tüm bu açıklamalar ışığında, sözleşmede sürastarya süresinin hesabı için ayrıca özel hüküm veya sürastarya süresinin hesabına uygulanabilecek mücbir sebep klozu öngörülmemiş ise; başlamış olan sürastarya süresinin, TTK 1156/6. Madde ışığında deprem dolayısıyla durma veya kesilmesi mümkün değildir. An- cak burada da mücbir sebebin ifa imkansızlığı oluşturup oluşturmadığı ayrıca değerlendirilmelidir.
C. İFA İMKANSIZLIĞI BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME
Depremin ardından akla gelen bir başka soru da sözleşmede mücbir sebebe dair özel bir düzenleme olmaması halinde; önceki paragraflarda ele alınan TTK 1156/1172 hükmünün açık düzenlemeleri karşısında deprem dolayısıyla yükle- me/boşaltma ve sürastarya süreleri açısından TBK 136-137. Maddelerinde ön- görülen ifa imkansızlığının uygulama alanı bulup bulamayacağı oluşturmaktadır.
Bu doğrultuda deprem sebebiyle deprem bölgesindeki limanlarda belirli bir süre boyunca yükleme ve boşaltma operasyonlarının durduğu açık bir durumdur.
39 Bu hususta bkz. Aşağıda paragraf III/C.
40 Ülgener, s. 127-143, 160-168, 171; Bozkurt. s. 198-203.
396
Operasyonların durması, daha somut biçimde ifade etmek gerekirse, özellikle depremden sonraki ilk 1-2 hafta içerisinde liman çalışanlarına dahi ulaşılamama- sı sebebiyle limanda hemen hiçbir işlem yapılamaması halinin deniz taşımacılı- ğı kapsamında taşıyan ve taşıtan açısından ifa imkansızlığı durumu oluşturduğu açıktır. Zira ilk başlık altında da belirtilmiş olduğu üzere denizyoluyla yapılan taşımalarda yükleme ve boşaltma taşıyanın tek başına yerine getirebileceği iş- lemlerden değildir. Bu işlemlerin yerine getirilebilmesi için taşıyan ve taşıtanın, limandaki ifa yardımcılarına ihtiyaç duydukları açıktır. Dolayısıyla konu deprem bölgesi açısından değerlendirildiğinde burada ifa imkansızlığının hem taşıyan hem de taşıtanın faaliyet sahasında gerçekleşmesi mümkündür.
İfa imkansızlığı taşıyanın faaliyet sahasında gerçekleşmiş ise; daha somut bir anlatımla, taşıyan yükleme/boşaltma operasyonlarını gerçekleştirmek için gere- ken ifa yardımcılarına deprem dolayısıyla ulaşamamakta ve bu sebeple de yük- leme/boşaltma operasyonları başlayamamakta veya başlamışsa da durmaktaysa yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerinin akıbeti ne olacaktır? Böyle bir du- rumda TBK 137. Madde kapsamında kısmi ifa imkansızlığı dolayısıyla yükleme/ boşaltma ve sürastarya sürelerinin işlemeye devam edeceği mi kabul edilmelidir?
Taşıtan açısından benzer şekilde durumu değerlendirmek gerekirse; taşıtanın deprem dolayısıyla yükü limanda hazır edememesi veya yükleme/boşaltma söz- leşme gereği taşıtan üzerindeyse bu operasyonları yerine getirememesi durumun- da yükleme/boşaltma ve sürastarya sürelerinin akıbeti ne olacaktır? Böyle bir du- rumda TBK 137. Madde kapsamında kısmi ifa imkansızlığı dolayısıyla yükleme/ boşaltma ve sürastarya sürelerinin duracağı mı kabul edilmelidir?
Bu sorulara cevap verebilmek için yükleme/boşaltma ve sürastarya süreleri- ni ayrı ayrı değerlendirmek daha yerinde olacaktır. Bu kapsamda öncelikle yük- leme/boşaltma süreleri açısından durumu ele almak gerekirse; yukarıdaki baş- lık altına ayrıntılı biçimde ele alındığı üzere TTK 1156/3 ve 1172/3. Maddeleri yükleme/boşaltma süreleri açısından kabul edilen faaliyet alanı prensibine istis- na getirmekle; bu halde kanunun ifadesi ile “... eşyanın gemiye teslim edilmesi/ gemiden boşaltılması ve alınması/karaya götürülmesi mümkün olmayan günler boşaltma süresine ...” ekleneceği; bir diğer ifadeyle bu sürelerin duracağı ka- bul edilmektedir. Kanun burada, her ne kadar bu süreler dursa da karşı tarafın sürastarya ücreti ödemekle yükümlü kalmaya devam edeceğini de maddelerin devamında hüküm altına almaktadır. Burada TTK 1156/3 ve 1172/3 maddelerinin uygulama kapsamına depremin dahil edilip edilemeyeceği bir an için düşünü- lebilirse de maddelerin lafzında açıkça “... Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi, her iki tarafın faaliyet alanını ilgilendiren tesadüfi sebepler...” ifadesinden depremin de mücbir sebep olarak bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
397
Hal böyle iken, deprem dolayısıyla yükleme/boşaltma sürelerinin işleme- sinden kısmi ifa imkansızlığına dayanarak taşıyan/taşıtanın sorumlu tutulamaya- cağını iddia etmek maddelerin bu açık düzenlemesi karşısında çok da mümkün gözükmemektedir. Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse, yolculuk çarteri sözleşmeleri açısından özel hüküm niteliğinde bulunan TTK 1156/1172 düzenle- meleri genel nitelikteki TBK 136-137 hükmü karşısından öncelikle özel hüküm nitelikleri gereği kısmi ifa imkansızlığına dayanma imkanını ortadan kaldıracak- tır.
Ancak tüm bu açık düzenlemelere rağmen, özellikle kısmi ifa imkansızlığına dair TBK 137. Madde hükmünün, hakkaniyet ilkesi ve MK 2 dürüstlük kuralı çerçevesinde somut olayın şartları kapsamında yaşamış olduğumuz deprem fela- keti açısından, kıyasen de olsa, yolculuk çarteri sözleşmelerinde, hakkaniyete ay- kırı biçimde işlediği kabul edilebilecek yükleme/boşaltma sürelerinde, uygulama alanı bulabilmesinin önünün yargı kararları eliyle açılması gerektiği kanaatinde olduğumuzu da burada ifade etmek isteriz.
Son olarak bu başlık altında sürastarya süresi açısından ayrıca değerlendir- me yapmak gerekirse, sürastarya süresinin işleyişine dair TTK 1156/6 ve 1172/6 hükümlerinde, bir önceki başlık altında da ifade edilmiş olduğu üzere 1156/3 ve 1172/3 düzenlemelerinden farklı olarak faaliyet alanı prensibi terk edilmiş ve açıkça sürastarya süresinin bir kere işlemeye başladı mı durmayacağı hüküm al- tına alınmıştır. Bu açık ve özel düzenleme karşısında da TBK 136-137 hükümle- rinin sürastarya süresi açısından da uygulama alanı bulamayacağı düşünülebilir. Ancak burada sürastarya süresinin hukuki niteliğinden de yola çıkarak, ifa im- kansızlığının sürastarya açısından uygulama alanı bulabileceği düşünülmektedir. Zira Türk hukuku uyarınca sürastarya parası sözleşme ile kararlaştırılmış ve taşı- yanın fazladan beklemesi karşılığında ödenmesi gereken bir ücret niteliğinde ka- bul edilmektedir41. İfa imkansızlığına dair TBK 136-137. Madde düzenlemeleri- ne bakıldığında ise burada da borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşması durumundan söz edilmektedir. Dolayısıyla sürastarya ücretinin doğumuna sebep olacak olan deprem kaynaklı fazladan beklemeden borçlu yani taşıtanı sorumlu tutmak mümkün olamayacağı için burada deprem sebebiyle sürastarya ücretinin doğumuna sebep olacak olan sürastarya süresinin işlemesinin duracağını kabul etmek kanaatimizce daha uygun olacaktır. Böyle bir kabul aynı zamanda TBK 118 ve 119. Madde hükümleriyle de uyumlu olacaktır. Zira sürastarya her ne kadar gecikme tazminatı olarak kabul edilmese de gerek doğumu gerekse de hesaplanma yöntemi gecikme tazminatına benzer nitelikte ol- duğu için; mücbir sebebin ortaya çıkmasından sorumlu olmayan taşıtanı mücbir sebep olan deprem dolayısıyla doğmuş veya artmış olan sürastarya ücretinden de sorumlu tutmamak hakkaniyete uygun da bir çözüm olacaktır.
41 Xxxxxxxxxxxx, s. 151-167.
398
III. İNGİLİZ HUKUK UYGULAMASI VE SÖZLEŞMELERE KONULAN GENEL İŞLEM ŞARTI NİTELİĞİNDEKİ MÜCBİR SEBEP KLOZUNUN (BIMCO MÜCBİR SEBEP 2022 KLOZU) DEPREM MÜCBİR SEBEBİ YÖNÜNDEN YÜKLEME VE SÜRASTARYA SÜRELERİ AÇISINDAN SONUÇLARI
A. YOLCULUK ÇARTERİ SÖZLEŞMELERİNE KONULAN MÜCBİR SEBEP KLOZU
1. Mücbir Sebep Klozu
İlk başlık altında yapılan açıklamalara paralel olarak İngiliz hukuk sistemi, hukukumuzun da dahil olduğu Kıta Avrupa’sı hukuk sisteminden farklı olarak, mücbir sebebi hukuki bir kurum olarak kabul etmemekte ve mücbir sebebe bir hukuki sonuç da bağlamamaktadır. Başkaca bir biçimde ifade etmek gerekirse İngiliz hukuku açısından mücbir sebep tamamen sözleşmeden doğan bir kavram olup; bunun sebep ve sonuçlarının ayrıntılı biçimde ilgili mücbir sebep klozunda biçimde tespit edilmesi şarttır42.
Bu doğrultuda hazırlanacak olan mücbir sebep klozunda mücbir sebep olarak sayılacak hallerin liste şeklinde sayılması yönteminin tercih edildiği; ancak bunun yanında ayrıca “... ve bunların dışında tarafların/taraflardan birinin kontrolü dışında meydana gelen her türlü sebepten...” şeklinde geniş bir ifadeyle geri kalan sebeplerin de dahil edildiği gözlemlenmektedir43. Buna göre, depremin de mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için ya listede açıkça sayılmış olması veya tarafların sözleşmeyi akdederken bunu öngörememiş olmalarının yanında depremin tarafların veya mücbir sebep klozu düzenlemesinde öngörülmüş ise taraflardan birinin edimini/edimlerini ifa etmesine engel bir durum oluşturduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.
Burada hangi hallerin mücbir sebep klozu kapsamına dahil edilmiş olduğu kadar, mücbir sebep sayılan duruma bağlanan sonuçlar da önemlidir. Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse, mücbir sebep sayılan sebeplerden birinin, mese- la çalışmamızın konusunu teşkil eden depremin meydana gelmesi durumunda bundan etkilenen taraf edimini ifa etmekten kaçınabilecek midir veya etkilenen tarafın edimi depremin etkileri devam ettiği sürece askıda mı kalacaktır ya da depremin ortaya çıkışı sözleşmenin süresini mi uzatacaktır?
İngiliz hukuk uygulamasında nelerin mücbir sebep olarak sayılmış olduğu kadar mücbir sebep klozunun bu sorulara da ayrıntılı biçimde cevap vermesi önemlidir. Bu doğrultuda çoğu kez mücbir sebep klozunda yer alan sebep/sebep- lerden biri/birkaçının gerçekleşmesi durumunda, bundan etkilenen tarafın edimi-
42 Xxxxxxx, s. 6-7; xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023).
43 Bu hususta bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx. xxxxxxxxxx.xxx/0000/00/00/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx/ (06.04.2024).
399
nin ifasının belirli bir süre askıda kalması; bu askıda kalma süresinin belirli bir süreden daha uzun olması durumunda bu durumdan etkilenmeyen karşı tarafın sözleşmeyi sona erdirme hakkının mümkün olacağı bu klozlarda hüküm altına alınmaktadır44.
Bunun yanında ayrıca mücbir sebep klozunda yer alan sebebin/sebeplerin ortaya çıktığı, bundan etkilenen tarafça karşı tarafa bildirilmelidir45. Bildirimin hangi süre içerisinde ve ne şekilde yapılacağı da mücbir sebep klozu altında tespit edilebilir.
Burada ayrıca İngiliz mahkeme kararlarının mücbir sebep klozlarını nasıl yorumladıkları konusunda genel bir değerlendirme yapmak gerekirse; mahke- menin öncelikle mücbir sebep klozlarını yorumlarken olabildiğince dar yorumu tercih ettiğini ve mücbir sebebi, buna dayanan tarafın aleyhine yapılan bir yorum- la değerlendirip; ilgili tarafın buna dayanıp dayanamayacağına bu şekilde karar verdiği gözlemlenmektedir46.
Son olarak mücbir sebebin, imkansızlık teorisi kapsamında sözleşmenin ifa- sını imkansız hale getirdiğinin kabulü de mümkün olabilir. Burada İngiliz mah- kemelerinin uzunca bir süre imkansızlık teorisini çık sıkı biçimde uyguladığı; sözleşmelerin ifasının her iki taraf açısından da imkansız olduğu hallerde ancak bu teorinin uygulama alanı bularak sözleşmenin sona erdirilebileceğini kabul et- tiğini belirtmek gerekmektedir. Ancak tüm dünyayı sarsan Kovid-19 pandemisi sonrası bu teorinin uygulamasında mahkemelerin biraz daha esnekleşmeye baş- ladığı ve taraflardan birisi için sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve bu imkansızlığın da sürekli olması halinde de imkansızlık teorisinin uygulanmasını kabul ettikleri gözlemlenmektedir47
44 Bu hususta bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxx-xx-xxxxx-xxxxxxx/ (06.04.2023); https:// xxx.xxxxxxxxxx.xxx/0000/00/00/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxx- clause/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0- d096a213800f/woe5613_frustration-force_majeure_web.pdf (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxx- xx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxxx-xxxxxx-xxxx-x- charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/ articles/forcemajeure0211 (06.04.2023).
45 xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxx- frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxx. com/2022/02/04/expecting-the-unexpected-bimco-releases-force-majeure-clause/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
46 Xxxxxxx, s. 6-8; xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx-xxxxxxx- and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023); xxxxx://xxx.xxxxxxx- xxx.xxx/0000/00/00/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx/ (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxx0000 (06.04.2023).
47 xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-0000-xxxxx-xx-xxx-xxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxx- frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023).
400
2. BIMCO 2022 Mücbir Sebep Klozu
Burada ayrıca, 2020 yılından itibaren ticari ilişkilere damgasını vuran Ko- vid-19 pandemisinin denizcilik sektörüne yansıması olarak BIMCO 2022 mücbir sebep klozuna da yukarıdaki açıklamalar ışığında değinmek gerektiği düşünül- mektedir.
Pandeminin, İngiliz hukuku açısından denizcilik sektöründe süregelen uygulamalarda çoğu zaman önemsenmeyen ve kullanılmayan iki klozu ön plana çıkardığı kabul edilmektedir. Bunlar BIMCO’nun ebola salgını döne- minde yürürlüğe koyduğu ancak Kovid-19 pandemisi doğrultusunda 2021 yılında revize ettiği BIMCO Bulaşıcı Hastalıklar Klozu48 ile Mücbir Sebep klozlarıdır.
Kovid-19 pandemisinin sektördeki etki ve sonuçlarının somut biçimde tet- kik edilebilecek aşamaya gelindiği andan itibaren, denizcilik sektöründe aktif biçimde faaliyet gösteren hemen tüm kişilerin üyesi olduğu BİMCO nezdinde, pandeminin sektördeki etkileri ve bunun sonuçları ışığında daha geniş kapsamlı bir mücbir sebep klozu önerisi kaleme alma çalışmaları başlamıştır. Bu çalışma- lar Rusya ve Ukrayna arasındaki silahlı çatışmaların alevlenmesi ve bu durumun savaşa dönmesi ile daha da önem kazanmış ve BIMCO, 16 Xxxx 2022 tarihinde BIMCO 2022 Mücbir Sebep Klozunu yayımlamıştır49.
Kloz öncelikle tanımlar başlığı altında (a) paragrafında, (b) paragrafında sa- yılan olay veya durumlar dolayısıyla sözleşmeden doğan edimini/edimlerinden birkaçını ifa edemeyecek Etkilenen Taraf’ın, mücbir sebebi, mücbir sebebin ken- disinin makul kontrolü dışında meydana geldiğini; mücbir sebebin sözleşmenin akdedildiği sırada öngörülemeyecek durumda olduğunu ve Etkilenen Xxxxx’xx mücbir sebebin etkilerinden makul bir biçimde kaçınamayacak veya üstesinden gelemeyecek olduğunu ispatlaması gerektiğini düzenlemektedir50.
Bunu takip eden (b) paragrafı mücbir sebep sayılacak halleri somut olarak saymakla en sonuna “... veya Etkilenen Taraf ’ın ihmalinden doğmadığı sürece benzer her türlü olay ve durum...”un da bu haller kapsamında kabul edilmesi gerektiğini hüküm altına almaktadır51.
48 Bu hususta ayrıntılı bilgi ve açıklamalar için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxx/xxxxxxxx- news/20210702-bimco-iocd-clause-update (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxx-xxxx.xxx/ knowledge-news/article-new-bimco-infectious-or-contagious-diseases-clauses-to-be-published- in-november-2021-3735/ (06.04.2023).
49 xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxx-xxxxxx-xxxxx-00/?xxxxxxx (06.04.2023); xxxxx://xxx.xxxxxxxxxx.xxx/0000/00/00/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxxx-xxxxx- majeure-clause/ (06.04.2023).
50 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
51 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
401
Düzenlemenin (c) maddesi ihbarlar ve zararı azaltma yükümlülüğü başlı- ğı altında Etkilenen Taraf’ın mücbir sebebin ortaya çıkmasını müteakip gecik- meksizin karşı tarafa bu durumu yazılı biçimde ihbar etmesi; ortaya çıkan zararı azaltmak için gereken her türlü makul çabayı göstermesi ve ilgili her türlü belge ve bilgiyi karşı tarafla paylaşması ve mücbir sebebin edimi ifa etme üzerindeki etkisi sona erer ermez bunu da karşı tarafa ihbar etmesi gerekliliklerini kaleme almaktadır52.
Klozun (d) paragrafı tarafların mücbir sebebin etkilerini azaltmak için işbirli- ği içerisinde hareket etmeleri gerektiğini düzenlemekle; (e) paragrafı ise usulüne uygun biçimde ihbar edilmiş mücbir sebep durumunda, bu nedenle ifa edileme- yen edim veya edimlerden dolayı sözleşmenin hiçbir tarafının sorumlu tutulama- yacağını belirtmektedir53.
Buna ek olarak, mücbir sebepten etkilenmediği sürece ödeme yükümlülükle- rinin devam ettiği de yine klozun (f) bendinde düzenlenmektedir54.
Sona erme başlıklı son paragraf olan (g) paragrafı mücbir sebebin taraflar- ca kararlaştırılacak olan belirli bir süreden daha uzun sürmesi halinde veya söz- leşmenin ifasını imkansız, hukuka aykırı ya da ilk akdedildiği halden tamamen farklı bir hale getirmesi durumunda her bir tarafın sözleşmeyi sona erdirme hakkı olduğunu hüküm altına almaktadır55.
Son olarak, bu klozu xxxxxx sözleşmelerine eklemeyi düşünen taşıyan ve taşıtanların özellikle BIMCO’nun Açıklayıcı Notlarını dikkatle incelemeleri de önerilmektedir56
B. İNGİLİZ HUKUKUNDA MÜCBİR SEBEBİN YÜKLEME VE SÜRASTARYA SÜRELERİ AÇISINDAN SONUÇLARI
1. Yükleme Süresi Açısından Xxxxx
Giriş kısmında yapılan genel açıklamalar altında da ifade edilmeye çalışıl- dığı üzere İngiliz hukuk uygulamasında yükleme/boşaltma süreleri, hukukumuz- daki gibi faaliyet alanı prensibi kapsamında değerlendirilmemekte; bu sürelerin hesabına dair her türlü kuralı tarafların sözleşme ile tespit etmesi gerektiği kabul edilmektedir.
52 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
53 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
54 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
55 Klozun İngilizce metni için bkz. xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxx- rent/force-majeure-clause-2022 (06.04.2023).
56 Bu hususta bkz. xxxxx://xxx.xxxxxxxxxx.xxx/0000/00/00/xxxxxxxxx-xxx-xxxxxxxxxx-xxxxx- releases-force-majeure-clause/ (06.04.2023).
402
Bu hukuk sisteminde yükleme/boşaltma sürelerinin, sadece ve sadece taşı- yanın kusuru söz konusu ise bu halde duracağı; bunun dışında sözleşmede tespit edilmiş kurallara göre sürelerin hesaplanacağı belirtilmektedir57.
Bu kapsamda yükleme/boşaltma sürelerinin, hukukumuzdaki gibi, 24 saatlik kesintisiz çalışma temelinde hesaplanacağı kabul edilmekle bu kurala getirilecek istisnaların açıkça tarafların akdettikleri yolculuk çarteri sözleşmesi ile öngörül- mesi gerektiği belirtilmektedir58. Buna göre mesela yükleme/boşaltma sürelerinin hesabında haftalık tatil günleri ve/veya resmi tatil günleri yükleme/boşaltma sü- relerinden istisna tutulmak veya limanın çalışma planına göre yükleme/boşaltma sürelerinin hesaplanması ya da hava durumunun yükleme/boşaltmaya izin verme- diği günlerin süre hesabından sayılmaması gibi kuralların öngörülmesi isteniyorsa bunların açıkça yolculuk çarteri sözleşmesinde düzenlenmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında mücbir sebebin yükleme/boşaltma sürelerine etkisi hususunda da yine genel kuralın geçerli olacağı tespitini yapmak zor olma- yacaktır. Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse, çalışmanın konusunu teşkil eden depremin, İngiliz hukukuna tabi tutulmuş yolculuk çarteri sözleşmeleri açı- sından mücbir sebep olarak kabul edilip sözleşmedeki yükleme/boşaltma süre- sini durdurabilmesi için bu hususun sürelerin hesabı açısından istisna tutulması gerekmektedir.
Bu istisna tutma durumunun yukarıda ele alınan BIMCO mücbir sebep klo- zunda olduğu gibi genel bir mücbir sebep klozu ile de yapılabileceği hususunu da ele almak gerekmektedir. Buna göre, genel mücbir sebep klozunun yükleme/ boşaltma süreleri açısından uygulama alanı bulması için, bir önceki başlık altında ifade edilmiş olduğu üzere, mücbir sebep klozunun depremi de açıkça kapsama dahil etmesi veya depremin taraf veya tarafların edimlerinin ifasına engel teşkil ettiğinin somut biçimde ispat edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda depremin gerek klozda açıkça sayılması gerekse de yükleme/boşaltmayı imkansız hale ge- tirmesi gerekmektedir. Aksi halde mücbir sebep klozunun yükleme/boşaltma sü- resini durdurması mümkün değildir.
Burada son olarak, depremin yükleme/boşaltma süreleri açısından imkansız- lık teorisinin uygulanmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu düşünülmediği de belirtilmelidir. Zira deprem, yolculuk çarteri sözleşmelerinin ifası açısında bakıldığında, etkileri belirli bir süre devam edebilecek olan, hatta laternatif ifa imkanlarının da söz konusu olabileceği bir durumdur. İngiliz hukuku açısından bakıldığında, ifa imkanının mümkün olduğu her durumda imkansızlık teorisinin uygulama alanı bulmayacağı değerlendirmesi yapılabilir. Bu sebeple yükleme/ boşaltma süreleri açısından bu teorinin uygulama alanı bulmayacağını da burada belirtmek gerekmektedir.
57 Xxxxxxx, s. 236-238; Xxxxxxxxx, s. 3-5; Xxxxxx, s. 72-74.
58 Xxxxxxx, s. 236-238; Xxxxxxxxx, s. 3-5; Xxxxxx, s. 72-74; Xxxxxxx, x. 75-92.
403
2. Sürastarya Süresi Açısından Xxxxx
Çalışmadaki genel açıklamaları ele alan ilk başlık altında da ifade edilmiş olduğu üzere sürastarya süresi İngiliz hukukunda taşıyanın fazladan beklemesi dolayısıyla kendisine ödenen bir tazminat olarak kabul edildiği için, nitelik ola- rak yükleme/boşaltma süresinden farklıdır.
Daha açık biçimde ifade etmek gerekirse, yükleme/boşaltma süresi, navlun ücreti kapsamında ödenmiş bir ücret iken sürastarya bu ücretten bağımsız olarak ve taşıyanın yükleme/boşaltma süresinden daha fazla beklemesinden dolayı öde- nen bir tazminattır59.
Hal böyle iken yükleme/boşaltma süreleri için öngörülen istisnaların süras- tarya süresi için de geçerli olması; İngiliz hukuku açısından mümkün değildir. Diğer bir biçimde belirtmek gerekirse, navlun ücreti kapsamında ödenmiş olan yükleme/boşaltma süresinin işleyişine dair öngörülen kuralların; nitelik olarak bundan farklı biçimde fazladan bekleme tazminatı olarak öngörülen sürastarya için de uygulanması bu hukuk uygulamasında kabul edilmemektedir60.
Bu sebeple, mücbir sebebin ortaya çıkması durumunda sürastarya süresinin duracağı kabul edilecekse; bunun da ayrıca ve açıkça yolculuk çarteri sözleşme- sinde kabul edilmesi gerekmektedir. Daha somut biçimde ifade etmek gerekirse, depremin meydana gelmesi dolayısıyla depremin etkilerinin devam ettiği süre boyunca sürastarya süresinin duracağı kabul edilmek isteniyorsa bunun ayrıca sürastaryayı düzenleyen hükme eklenmesi gerekmektedir.
Bunun yanında ayrıca mücbir sebep klozu düzenlenmiş ise bu klozun süras- tarya süresinin hesabını da durdurabilmesi için öncelikle, önceki paragraflarda da belirtilmiş olduğu üzere söz konusu sebebin mücbir sebep olarak kabul edile- bilmesi gerekmektedir. Akabinde bu sebebin sürastarya süresinin işleyişini dur- durabilmesi için bu sebebin yükleme/boşaltmayı engellediğinin de ispatlanması gerekmektedir. Daha somut ifadeyle, öncelikle burada depremin mücbir sebep klozu kapsamında kabul edilmesi; akabinde bu sebebin yükleme/boşaltma işlem- lerinin yapılmasına engel teşkil etmesi de gerekmektedir.
Burada ayrıca, İngiliz hukukunda yolculuk çarteri sözleşmelerinde sıklıkla rastlanan sürastarya süresi bir kere başladı mı durmaz kuralının kabul edilmiş olması halinde mücbir sebebin sürastarya süresini durdurup durdurmayacağını da kısaca ele almak uygun olacaktır. Bu kapsamda mücbir sebep, sürastaryaya dair düzenleme getiren xxxxxx sözleşmesinin özel hükmü kapsamında düzenlenmiş ise, o halde sürastarya süresinin kesintisiz biçimde devam edeceği kuralına da istisna olarak kabul edilmiş olarak yorumlanacak ve bu halde de sürastarya süresi duracaktır. Ancak genel mücbir sebep klozu var ve sürastaryayı düzenleyen çar-
59 Bu hususta ayrıntılı açıklamalar için bkz. Xxxxxxxxxxxx, s. 151-167.
60 Xxxxxxx, s. 251-252; Xxxxxxxxx, s. 363-367; Xxxxxx, s. 76-78; Xxxxxxx, x. 126-143.
404
ter sözleşmesi hükmünde de sürastarya süresi bir kere başladı mı durmaz kuralı kabul edilmiş ise bu halde sürastaryaya mücbir sebep klozunun uygulanmayaca- ğı, diğer bir ifadeyle sürastarya süresinin mücbir sebepten istisna tutulduğunun kabulü gerekecektir.
Son olarak, imkansızlık teorisinin uygulanıp uygulanmayacağına dair yük- leme/boşaltma süresi kapsamında bir önceki başlık altında yapılmış olan açıkla- maların sürastarya için de geçerli olacağı ve sürastarya süre ve ücreti için de im- kansızlık teorisinin uygulama alanı bulmayacağının düşünüldüğü belirtilmelidir.
SONUÇ
Kişiler aralarındaki ticari ilişkileri düzenlerken tüm şartların her zaman op- timum düzeyde olacağı inancı ile hareket ederler. Basiretli tacir olarak elbette birtakım öngörüde bulunmakla yükümlüdürler. Ancak yine de deyim yerindeyse en kötü’sünü düşünmezler.
Ülke olarak biz en kötü’lerden birisini hatta belki de en kötü’sünü maalesef ki 6 Şubat 2023 günü yaşadık. İnsanın doğa karşısında ne kadar güçsüz ve ça- resiz kalabileceğini o gün, maalesef, onlarca kaybımızla bir kere daha tecrübe ettik. Yaşadığımız yıkım ve acının sözlüklerde kelime karşılığı yok; hani şair der ya “kelimelerin kifayetsiz kaldığını bilmezdim” diye; işte tam da öyle bir yerde kaldık; zaman durdu.
Ancak maalesef hayatın devam ettiği gerçeği ile de yüzleşmek zorunda kal- dık. Yüzyıllardır önemli ticaret merkezi haline gelmiş şehirlerin, ilçelerin, liman- ların depremden etkilenmesine, burada yaşayanlara acılarını yaşayabilmesine hayat en fazla bir hafta izin verdi. Sonrasında hemen her şey, sanki tüm bu yıkım- lar olmamış; bu acılar yaşanmamış gibi sil baştan, yeniden yaşanmaya başlandı; ticaret kaldığı yerden devam etti.
Yaşananları elbette unutmadık; unutamayız. Ancak hayatın devam ettiği ger- çeğine de uyum sağlamak ve sorunlara çözüm bulmak gerekiyordu; halen de ge- rekiyor. Herkes bu süreçte en iyi bildiği işi yaparak yaraların sarılmasına karınca kararınca destek olmaya çalıştı. İşte bu çalışma ile naçizane biz de bu sürece katkıda bulunmaya çalıştık.
Depremlerin meydana geldiği ilk hafta, bölgedeki limanlarda tüm operas- yonlar durdu; limanda insan gücü yoktu, bulunamadı; çünkü her evden bir cenaze çıkmıştı. İnsanlar canlarıyla sevdiklerinin canlarıyla uğraşıyorlardı.
Ertesi hafta artık operasyonların kısmen de olsa başlaması gerekti. Ancak öte taraftan limanlar insani yardımlar için de kullanılıyordu ve bu yardımlar ticari gemilere verilen hizmetlerden daha öncelikliydi.
İşte tüm bu somut tablo içerisinde taşıma sözleşmelerinde, denizyoluyla ta- şıma sözleşmesinin bir türü olan yolculuk çarteri sözleşmelerinde kaleme alınan
405
yükleme/boşaltma ve bekleme sürelerinin akıbetinin ne olacağının da değerlendi- rilmesi gerekiyordu. İşte bu çalışmada da gerek TTK gerekse de deniz taşımacı- lığında sıklıkla uygulama alanı bulan İngiliz hukuk uygulaması ışığında bu süre- lerin deprem mücbir sebebi karşısında akıbetinin ne olacağını ele almaya çalıştık.
Kanunumuz uygulaması açısından, sözleşmede açık biçimde mücbir sebep klozu yoksa, yükleme/boşaltma sürelerindeki TTK 1156/3 ve 1172/3. Maddele- rinin açık düzenlemeleri karşısında yükleme/boşaltma sürelerinin duracağı, an- cak bu süreler için taşıtanın sürastarya ücreti ödemekle yükümlü olacağı tespitini yaptık. Bu halde ifa imkansızlığına dair TBK 136-137. Madde düzenlemesinin, özel düzenleme olan TTK hükümleri karşısında uygulama alanı bulamayacağını belirtmekle beraber hakimin burada, önüne gelen somut olayda, gerek TBK, ge- rekse de TMK 2. Madde hükümleri ışığında, açık hükme rağmen, yine de TBK 136-137. Maddeyi uygulaması gerektiği kanaatinde olduğumuzu da naçizane be- lirtme gereği hissettik.
Sürastarya süresi açısından ise yine TTK 1156/6 ve 1172/6. Maddeler ışı- ğında mevcut olan sürastarya süresi bir kere başladı mı durmaz açık hükmü kar- şısında TTK hükümleri ışığında mücbir sebebin uygulamasının çok da mümkün olmayacağı tespitini yaptıktan sonra; sürastaryanın hukukumuzdaki hukuki nite- liğinin yolculuk çarteri sözleşmesinde kararlaştırılan ücret olmasından hareketle burada TBK 136-137 hükmünün sürastarya açısından uygulama alanı bulabile- ceğini belirttik.
İngiliz hukuku açısından ise maalesef durumun bu kadar net ve iç açıcı olma- dığını ifade ederek; sözleşmede açıkça mücbir sebebe dair hüküm yoksa bu halde yükleme/boşaltma sürelerinin bu halde işlemeye devam edeceğini ifade ettik. Sü- rastarya süresi açısından ise, sözleşmede mücbir sebep klozu olsa dahi sürastarya bir kere başladı mı durmaz hükmünün sürastarya süresi açısından sözleşmeye konmuş ise mücbir sebep klozunun, ayrıca sürastaryaya dair bu özel hüküm içe- risinde öngörülmemiş olması halinde, İngiliz hukuku açısından uygulama alanı bulamayacağı değerlendirmesini de yaptık. Son olarak yaşamış olduğumuz dep- remin, mücbir sebep kapsamında İngiliz hukukundaki imkansızlık teorisi dahilin- de değerlendirilip değerlendirilemeyeceği incelemesinde, bu teorinin ifanın her iki taraf için de imkansız hale gelmesini ve bu imkansızlık halinin de sürekli olmasını aramasından hareketle uygulama alanı bulamayacağını belirttik.
Tüm bu değerlendirmelerimiz; tüm bu tespitlerimiz yaşanan acıları, yıkılan hayatları, kaybedilen canları unutturmaz; unutturmayacak biliyoruz ve bu cüm- lenin devamının “Ama”sı da yok. Zira bu çalışma, bu acıların unutulmasını değil unutulmamasını sağlamak amacıyla; sözün hala uçtuğu bu zamanda, yazıda kal- ması amacıyla kaleme alındı...
406
KAYNAKÇA
Xxxxxxx, Xxxxx. Shipping Law. Xxxxxxxxx: 4. Baskı, 2010.
Baysal, Başak. Sözleşmenin Uyarlanması, BK m. 138 Aşırı İfa Güçlüğü. İstanbul: Oniki Levha Yayınları, Kasım 2020.
Xxxxxxx Xxxxxxxx, Banu. “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Hükümleri Doğrultusunda Hazırlık İhbarı, Bekleme Süreleri ve Limanda Olsun Olmasın (WIPON)/Rıhtımda Olsun Olmasın (WIBON) Kaydının Değerlendirilmesi”. Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi C: XXXII, S: 2 (2016): 177-207.
Xxxxx, Xxxxxx; Xxxxxxx, Xxxx D.; Xxxxx, Xxxxxxx; Xxxxxxxxx, Xxxxx; Xxxxxx, Xxxxxx ve Xxxxxxx, Xxxxx. Voyage Charters. Informa: LLP, 2001.
Çağa, Xxxxx ve Xxxxxx, Xxxxxxx. Deniz Ticaret Hukuku II. İstanbul: Oniki Levha Yayın- ları, 2010.
Xxxxxxxx, Xxxxx; Xxxxxx, Xxxxxxx ve Xxxxxxxxxx, Xxxxx. Kender - Çetingil Deniz Ticareti Hukuku. İstanbul: Filiz Kitabevi, 2020.
Eren, Xxxxxx. Borçlar Hukuku, Genel Hükümler. Ankara: Yetkin Yayınları, 2022. file:///C:/Users/LENOVO/Downloads/Laytime%20Definitions%20for%20Charter%20
Parties%202013%20v2.pdf (06.04.2023).
Xxxxxx Jr., Xxxxxxx S. “Babel Afloat: Some Reflections on Uniformity in Maritime Law”, Journal of Maritime Law and Commerce V: 28, No: 2 (Nisan 1997): 189 vd., xxxxx://xx- xxxxxxxx.xxx/XXX/XxxxxxxXxxx?xxxxxxxxxxx.xxxxxxxx/xxxx00&xxxx00&xxx&xxxxx (06.04.2023 - çevrimiçi).
Xxxxx, Xxxxx Xxxx. Deniz Ticareti Hukuku II. (İstanbul: Filiz Kitabevi, 2014).
Xxxxxxx, Xxxxx ve Öz, Xxxxxx. Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C. I. İstanbul: Filiz Kitabevi, 2022.
Xxxxxxx, Xxxx G. “The Common Law Courts and the Law of Sea”, Harvard Law Review, Vol: 36, No: 7 (Mayıs 1923): 777-801, xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/xxxxxx/xxx/0000000.xxx
(06.04.2023 - çevrimiçi).
Xxxxxxxxx, Xxxx. Laytime and Demmurage. Informa: 5. Baskı, 2008. Sözer, Xxxxxx. Deniz Ticareti Hukuku I. İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2022.
Xxxxxxxxxxxx Xxxxxx, Elvin. “Sürastarya Parası ile Gecikme Zararları Kavramlarının Türk ve İngiliz Hukuk Sistemleri Bakımından Karşılaştırılması”. Akdeniz Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Dergisi C: 5, S. 2 (2015): 151-167.
Xxxxxxxx, Xxxxx. Türk Mes’uliyet Hukuku (Akit Dışı ve Akdi Mesuliyet). İstanbul: Vedat Kitapçılık, 1961 Basısından tıpkı Bası, 2010.
Tekinay, Xxxxxxxxxx Xxxxx; Xxxxx, X. Sermet; Xxxxxxxxx, Xxxxx ve Altop, Atilla. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. İstanbul: Filiz Kitabevi, 1993.
Xxxxxxx, Xxxxx. “İngiliz Hukukunda Force Majeure Kavramı - Frustration Kurumu”, xxxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxxxxxx-xxxxxxxxx-xxxxxx-xxxxx-x00 (06.04.2023).
Xxxxxxx, Xxxxx. Sürastarya Süresi ve Ücreti, Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştır- ma Enstitüsü, 1993.
Xxxxxx, Xxxx F. Carriage of Goods by Sea, Xxxxxxx Education Limited: 2010.
407
İnternet Kaynakları
xxxx://xxx.x0xx.xxx/xx-xxxxxxx/xxxxxxx/0000/00/X0XX-xxxxxxx-xxxxxxxx-xxx-xx-x- glance.pdf (06.04.2023).
xxxxx://xxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx-xxxxxxx-xxxxx-xxxxxxx-xxx (06.04.2023). xxxxx://xxxxxxxxxxxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx-xxxx/xxx-xxxxxxxxxx-xxxxxxx-xx-xxxxxxxx-xxx/
(06.04.2023).
xxxxx://xx.xxxxxxxxxxxx.xxxxxxxxxxxxxx.xxx/0-000-0000?xxxxxxxxxxXxxxxXxxxxxx&xxxxxx tData=(sc.Default)&firstPage=true (06.04.2023).
xxxxx://xxx.xxxxx.xxx/ (06.04.2023).
majeure-hardship-clauses-and-frustration-in-english-law-contracts-amid-covid-
19#:~:text=References%20to%20a%20%E2%80%9Cforce%20majeure,from%20 performing%20its%20contractual%20obligations (06.04.2023).
and-frustration-issues-from-a-charterers-perspective-157129/ (06.04.02023).
xxxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxxxxxxx/00x00x00-x000-00x0-00x0-x000x000000x/ woe5613_frustration-force_majeure_web.pdf (06.04.2023).