SEKTÖREL TİCARET NOTLARI (MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR)
SEKTÖREL TİCARET NOTLARI
(MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR)
İÇİNDEKİLER
1.RUS MOBİLYA PAZARINDA ÖNE ÇIKAN HUSUSLAR 2
3.RUS ŞEKERLEME/PASTACILIK PİYASASI 13
4.2018 YILI RUS ÇİMENTO SEKTÖRÜ GENEL GÖRÜNÜMÜ 16
5.RUS SAĞLIK TURİZMİ GENEL EĞİLİMLER 18
6.RUS OYUNCAK/ÇOCUK-BEBEK ÜRÜNLERİ PAZARI 20
7.RUSYA’DA E-TİCARET PİYASASI VE EĞİLİMLER 22
8.RUS HAFİF SANAYİ/TEKSTİL SEKTÖRÜ BİLGİ NOTU 26
11.RUS BİTKİSEL YAĞ/ZEYTİNYAĞI PİYASASI 38
13.RUSYA DIŞ TİCARETİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 43
BİLGİ NOTU
KONU |
1.RUS MOBİLYA PAZARINDA ÖNE ÇIKAN HUSUSLAR
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
1-Halihazırda Rus mobilya sektöründe çok ciddi bir rekabet söz konusudur. En önemli Rus firmalar da dahil olmak üzere, Rus pazarında Rus firmalar sadece ulusal rakipleriyle değil özellikle Avrupalı markalarla ve “gölge” üreticilerle de ciddi bir rekabet halindedir.
2-Bugün itibarıyla Rusya’da mobilya piyasasının tam anlamıyla oluşmadığı ve ölçülebilir olmadığı düşünülmektedir. Bu durumda özellikle “gölge” mobilya üretiminin azımsanmayacak derecede olmasının ve burada yapılan üretimin istatistiklere yansımamasının belirgin bir ağırlığı olduğu değerlendirilmektedir. Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların, gölge üretim yapan özellikle uzak doğu menşeli yabancı firmaların ülkeye girişine sebebiyet veren temel faktörlerden birisi olduğu düşünülmektedir.
3- Rus hükümetinin mobilya sektörüne yaptığı ciddi teşvikler ve reformların etkisiyle, Rus mobilya sanayisi üretiminin bir iyileşme sürecinde olduğunu, piyasada yeni dizaynlı ürünler geliştirildiğini, yavaş yavaş inovatif teknolojilerin kullanılmaya başlandığını ve kaliteli materyal kullanımına önem verildiğini söylemek mümkündür.
Yukarıda belirtildiği üzere, Rus hükümetinin mobilya sektörünün gelişimine yönelik ciddi teşvikler verdiğini ve mobilya sektöründe genel eğilimin özellikle ithal ikameci yönde olduğunu belirtmek gerekmektedir. 2017 yılı ihracat verilerine bakıldığında, 2017 yılı ihracatının 2016’ya göre yaklaşık %24 oranında arttığını ve Rusya’dan en fazla mobilya ithalatı yapan ülkenin Kazakistan olduğunu görmekteyiz. 2016 yılında Rusya’nın mobilya ihracatı yaklaşık 238 milyon dolar iken, 2017 yılında bu sayı 298 milyon dolara ulaşmıştır. Bahsedilen ithal ikameci politikaya Rus mobilya üreticileri de destek vermiş ve kendi aralarında yaptıkları anlaşmalarla özellikle yerli malı alimünyum kullanımına odaklanmaya başlamışlardır.
Diğer taraftan, mobilya ihracatı her ne kadar artış gösterse de, 2017 yılında yapılan mobilya ithalatının rakamsal değeri mobilya ihracatından yaklaşık 5 kat daha fazladır. (2017 yılı mobilya ithalatı rakamı 1.5 milyar dolar) Ulusal mobilya sektörü geliştikçe, sektörün gelişimi için ihtiyaç duyulan ithal maddelerin de önemi giderek artmakta ve bu durumda ithalatın artmasını tetiklemektedir. En fazla mobilya ithalat yapılan ülke Çin Halk Cumhuriyetidir. Mobilya plakası/mukavva üretimi açısından ise, özellikle son yıllarda Rusya’da çok ciddi bir üretim olduğu ve bu alanda üretim yapan firma sayısında çok ciddi artışlar yaşandığı görülmektedir. Mobilya plakası/mukavva ihracatında yaşanan artışlar ise, abartılı bir tabirle, ülkedeki mobilya üreticilerini Rusya pazarına sunulacak malların üretiminde sıkıntıya düşürecek seviyeye ulaşmıştır.
4- 2009 yılında Rusya’da mobilya üretiminde bir düşüş yaşanmış ve Rus firmaların bu durumu aşmak için ürün çeşitlendirmeye başvurduğu gözlenmiştir. Bu durum piyasaya sunulan ve satılan mobilya miktarında bir artış yaşanmasına katkı sağlamış ve işletme risklerini azaltmıştır. Sonuç olarak son yıllarda Rus mobilya üretiminin genel bir artış yakaladığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte, her ne kadar mobilya üretiminde artış olsa da, mağazalardaki ürünlerin genellikle teşhir ürünler olduğu, müşteriye yapılan satışların özellikle müşterinden avans alındıktan sonra yapıldığı ve yaklaşık 2-4 haftalık bir sürede teslimat süresi olduğu görülmektedir.
5-Rusya’da bölgeler açısından üretim miktarlarına bakıldığında en fazla mobilya üretiminin 2017 yılı verileri itibarıyla %37’lik oranla Merkez Bölgesinde yapıldığı görülmektedir. Merkez Bölgesini %31’lik oranla Volga Bölgesi takip etmektedir. Moskova’da mobilya üretimi yaklaşık %4’tür.
6-Yukarıda da zikredildiği üzere Rus mobilya pazarında ciddi bir rekabet söz konusu olup, büyük şirketler ve küçük şirketler pazarı birlikte paylaşmaktadır. Genel itibarıyla Rusya piyasasında yaklaşık 6000 –Altı Bin mobilya üreticisi olduğu düşünülmektedir. Rus mobilya piyasasının yaklaşık %60’ı büyük ve orta ölçekli işletmelerden müteşekkil olup, bu işletmeler mobilya üretiminin yaklaşık %80’ini yapmaktadır. Rusya’da yapılan mobilya üretiminin yaklaşık 2/3’sini; dolaplar, döşemeli mobilyalar ve mutfak mobilyaları oluşturmaktadır. Ofis mobilyası üretimi toplam üretimin yaklaşık %11’ini oluşturmaktadır. Çocuk mobilyaları da son dönemde talep gören mobilyalar arasında yer almaktadır.
2018 yılı istatistikleri henüz netleşmemiş olmakla birlikte, Rus Mobilya ve Ahşap Üreticileri Derneği yetkililerinin yaptıkları açıklamalarda, 2018 yılında Rus tüketicilerin en fazla mutfak mobilyası satın alacağı ifade edilmektedir. Mutfak mobilyasını, orta segment fiyatta yer alan klasik divanların ve çocuk mobilyalarının takip edeceği beklenmektedir. Ayrıca, mobilya dizayn şirketleri ve dizayn alanında doğrudan tüketici talebine göre çalışan şahıs şirketlerinin sayısının da artış eğiliminde olduğu hususu Dernek yetkililerince ifade edilmektedir.
Üretim segmentleri açısından bakıldığında ise, Dernek yetkililerince de vurgulandığı üzere temelde pahalı ve ucuz olmak üzere 2 segmentin ön planda olduğu görülmektedir. Pahalı segmentte “kişiye özel üretimin” ciddi şekilde yükselişte olduğu anlaşılmaktadır. Düşük fiyatlı ürünlerde ise “ekonomik” mutfak mobilyaları ön plandadır. Bahsedilen iki segmente göre daha az yaygın olan orta segmentte ise klasik dizayn ürünlerin piyasada hakim olduğu görülmektedir.
Diğer taraftan, koleksiyonların düzenli olarak yenilenmesi, satışlara pozitif olarak yansımaktadır. Yine Dernek yetkililerince de vurgulandığı üzere, ürünlerin yenilenmesi aşamasında Türk kumaşları ciddi şekilde kullanılmakta ve mobilya üreticilerine dizayn bakımından ciddi bir hareket alanı sağlamaktadır. Özellikle döşemeli mobilyada Türk kumaşı ciddi şekilde kullanılmaktadır. Türk kumaşlarının yoğun olarak kullanıldığı döşemeli mobilyalarda özellikle kaliteli, orijinal dizaynlı ve rekabete uygun fiyatlı olarak telakki edilmektedir.
Yukarıda belirtilen segmentler ve ürün grupları dışında kalan mobilyalarda herhangi bir üretim artışı beklenmemektedir. İyimser beklenti, bu ürünlerde geçtiğimiz dönemdeki satış miktarlarının yakalanması yönündedir.
7-Kabaca bakıldığında, piyasada yer alan bütün firmaların her birinin birer üretim tesisi olduğu görülmektedir. Bununla birlikte pazarın en başarılı firmalarının sadece üretim yapan firmalar değil, aynı zamanda üretimle beraber pazarlama/satış alanını da kontrol edebilen firmalar olduğunu söylemek mümkündür. Perakende tüketicilerinin, “fiyattan bağımsız olarak kaliteyi en fazla arayan” tüketici grubu olarak öne çıktığı görülmektedir.
8-Büyük firmaların, tüketici taleplerini ve harcama potansiyellerini de göz önüne alarak, mütemadiyen yeni mobilya modellerini piyasaya arz ettiği görülmektedir. Bu firmaların finansal olarak güçlü yapıları da göz önüne alındığında, yeni üretimlerde kaliteli ham madde kullanımına ve inovasyon teknolojilerine daha fazla önem vermeye başladıklarını söylemek mümkündür.
9-Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği sonrasında ise; ülkeye yapılan ithalatın canlandığını, Rus firmalarının daha uygun koşullarda yabancı pazarlara girme imkanı yakaladığını, Rus şirketlerin özellikle uluslararası fuarlara ve etkinliklere daha fazla katılmaya başladığını, Rus firmaların sadece üretim kalitelerini artırmak değil aynı zamanda pazarlama ve satış stratejilerini geliştirmek durumunda oldukları şartlarda çalışmak zorunda olduklarını idrak ettiklerini söylemek mümkündür. Özellikle Rus İhracat Merkezi, Rus mobilya firmalarının Rusya dışı uluslararası fuarlara katılımına yönelik ciddi çalışmalar yürütmektedir.
10-E-ticaret üzerinden yapılan satışlarda başta çocuk mobilyası olmak üzere mobilya satışlarının artış eğiliminde olduğu görülmektedir. Rusya’da e-ticaret pazarı konusunda araştırmaları olan Data Insight firmasının 2017 yılında üzerinden en fazla satış yapılan 100 e-ticaret sitesini yansıtan liste çalışmasına xxxx://xxxxxxxxxxx.xx/xxx000/ web sayfasından ulaşmak mümkündür.
11- Sonuç olarak Rus mobilya sanayisinin daha fazla gelişebilmesi ve yabancı rakipleriyle daha fazla rekabet edebilmesi için, kalite ve dizayn üzerine daha fazla yoğunlaşması ve üretilen ürünlerin kullanım sürelerinin artırılması özel önem arz etmektedir. Genel olarak Rus mobilya sanayisinin yavaş yavaş tüm tercihlere yönelik üretim yapmaya başladığı görülmektedir. Bununla birlikte özellikle üst segment ürünlerde yabancı/ithal ürünlere olan ilgi önemini kaybetmemekte ve ciddi talep görmektedir.
Not:
Rusya’da fuarlar, özellikle pazardaki eğilimleri takip edebilmek ve yeni müşterilere ulaşabilmek bakımından ciddi önemi haizdir. Bu kapsamda, Rusya’da mobilya alanında yapılan en önemli uluslararası fuarlardan olan “MEBEL FUARINA” 2018 yılında katılmış olan Rus firmalarının listesine ve irtibat bilgilerine xxxxx://xxx.xxx-xxxx.xx/xx/xxxxxxxxxxxx_xxxx/ web sitesinden ulaşmak mümkündür.
BİLGİ NOTU
KONU |
2.RUS OTOMOTİV PAZARI
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
DÜNYA OTOMOTİV PİYASASINDA GENEL GÖRÜNÜM
2017 yılında global otomotiv sektörü üst üste 8 yıl olmak üzere büyümeye devam etmiştir. Yolcu araçları ve hafif ticari araç satışları %2.5 oranında (95.400.000 adet) artmıştır. Büyümenin Doğu Avrupa bölümünde, Rusya’da yeniden canlanma eğilimine giren piyasa ile Polonya ve Çekya’da otomotiv piyasasında süreklilik arz eden büyüme oranları etkili olmuştur. Latin Amerika’da ise Xxxxxxxx’xxx büyüme değerlerinin olumlu seyre girmesi ve Arjantin’deki olumlu değerler belirleyici olmuştur.
Dünya genelinde otomotiv piyasasında en yüksek satışlar, Asya bölgesinde görülmektedir. Asya bölgesindeki toplam satışların %60’ı ise Çin’de yapılmaktadır. Bununla birlikte, Çin otomotiv pazarındaki büyüme, 2016 yılına kıyasla ciddi düşüş göstermiştir. 2016 yılında büyüme rakamı %10.8 iken, 2017 yılında bu oran %1.9 olarak gerçekleşmiştir. Bu düşüşte, otomobil satışlarında %5 olan satış vergisinin, %7.5’e çıkarılması temel faktör olmuştur. Bu durum, Çin’de halihazırda piyasada bulunan araçların yaklaşık %70’ini teşkil eden “1.6 litre ya da daha az hacimli” araçların satışını çok ciddi bir biçimde olumsuz olarak etkilemiştir. Keza bu hacimdeki arabaların, özellikle gelir seviyesi düşük ve fiyat değişikliklerine karşı ciddi hassasiyetleri olan tüketiciler tarafından tercih edildiği açıktır.
Bununla birlikte, her ne kadar Çin otomotiv piyasasında büyüme oranları yavaşlama gösterse de, dünya genelinde 2017 yılında otomotiv piyasasında yaşanan büyümenin %15’i Çin’den gelmektedir. Aynı şekilde dünya genelinde 2017 yılında satılan 3.200.000 kamyon/yük vagonunun/taşıyıcı %45’i de Çin’de satılmıştır.
Çin’den sonra dünya otomotiv pazarında en yüksek paylar sırasıyla; Hindistan (%14.2), Japonya (%11.7), Brezilya (%10.2), Arjantin (%7.5) ve İran (%7.3) olarak gerçekleşmiştir. Özellikle, Hindistan’da otomotiv piyasası 2017 yılında %10 oranında büyümüştür. Hindistan’da halihazırda 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 34 iken, bu rakam Batı Avrupa’da 617’dir. Dolayısıyla, Hindistan’da tüketicilerin harcanabilir gelirlerinin artış göstermesi, özellikle kırsal alanda ciddi seviyede otomobil talebinin olması ve belirtildiği üzere kişi başına kullanılan otomobil miktarının az olması sebebiyle Hindistan pazarının daha da fazla önem kazanacağı değerlendirilmektedir.
Sektörün doymuş ve gelişmiş piyasaları olan ABD, İngiltere ve Güney Kore’de ise 2017 yılında sırasıyla %1.9, %5.6 ve %0.4 oranında düşüşler yaşanmıştır. Özellikle ABD’deki durum artan otomobil fiyatları ve faiz oranlarıyla açıklanabilir.
Bununla birlikte, her ne kadar büyüme olsa da, 2017 yılındaki büyüme oranı 2016 yılından daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Bu oranın gerçekleşmesinde;
-Kuzey Amerika’da satışların 2017 yılında bir önceki yıla göre, ABD ve Meksika piyasalarındaki talep azalması sebebiyle %1.5 daha az gerçekleşmesi,
-Özellikle Çin otomobil piyasasında büyümenin hız kesmesinin etkisiyle Asya bölgesinde büyüme oranlarının azalması,
- İngiltere’de konjonktürel durgunluk ve İngiltere Merkez Bankası’nın daha sert bir kredi politikası uygulamasına yönelik beklentinin de etkili olduğu talep azalması sebebiyle, Batı Avrupa otomobil pazarındaki büyüme oranlarının istenilen seviyede olmaması
etkili olmuştur.
Ayrıca, kısa vadede dünya otomotiv piyasasındaki satışlardaki büyümenin, ABD’de talebin azalmaya devam etmesi ve gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamaya paralel olarak yavaşlaması beklenmektedir. Özellikle Asya’daki “satışların giderek azalarak artmasının” bu noktada etkili olacağı öngörülmektedir. 2018 yılında binek araçları ve hafif ticari araç satışlarının yaklaşık %2.2’lik bir artışla 97.400.000 adet olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
RUS OTOMOTİV PİYASASI
Genel olarak bakıldığında Rus ekonomisi 2017 yılında, 2015-2016 yıllarındaki daralmanın ardından %1.5 oranında büyümüştür. Bu büyümede; görece artan petrol fiyatları, ülkenin maruz kaldığı yaptırımlara uyum sağlaması, reel ücretlerdeki artış, Rublenin güçlenmesi ve artan tüketici kredi kullanımları etkili olmuştur. Bununla birlikte, hane halkı kullanılabilir geliri, özellikle sosyal yardımlar ve iş gelirlerinin azalması sebebiyle %1.7’lik bir düşüş göstermiştir.
2017 yılında Rus otomotiv pazarı, Rus ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelere paralel olarak yükseliş trendine girmeye başlamıştır. Özellikle Rus hanehalkının tüketim harcamalarında yaşanan artış ve Rus Hükümetinin otomotiv sektörüne vermiş olduğu destekler, otomotiv pazarında yaşanan düzelme eğiliminin temel bileşenleri olmuştur. Rus makroekonomik göstergelerinde görülmeye başlayan olumlu verilerin önümüzdeki dönemde de devam etmesi durumunda, Rus otomotiv sektörünün halen ciddi bir büyüme potansiyelini barındırdığını söylemek mümkündür. Özellikle, Rus otomotiv piyasasında yer alan dünya otomotiv piyasasının önemli firmalarının Rusya’daki faaliyet ve angajmanlarının devam etmesi ve Rus Hükümetinin de sektöre verdiği destekte devamlılık sağlanması durumunda, Rus otomotiv pazarının yükseliş trendini istikrarlı hale getireceği ve büyümenin devamlılık arz edeceği öngörülmektedir. Örneğin, 2017 yılında Mercedes-Xxxx ve Mazda Xxxxxxx, Rusya’da yeni fabrikalar açmış ve diğer bazı şirketler de Rusya’da otomobil üretim tesisleri kuracaklarına dair planları duyurmuşlardır.
Rus otomotiv pazarı, özellikle 2011’de göstermiş olduğu büyük sıçramanın ardından, 2012’de yavaşlama göstermiş ve 2013 yılında ekonomideki uygun ortama rağmen satışlarda düşüş yaşanmıştır. 2017 yılında, otomotiv sektörü “iyileşme” sürecine girmiş ve binek aracı ve hafif ticari araç satışı 1.600.000 adet olarak gerçekleşmiştir. Yine 2017 yılında Rusya’da, 1.350.000 binek aracı, 110.000 hafif ticari araç üretilmiştir. 2017 yılında ticari araç satışlarındaki düzelme, binek aracı satışlarından daha önce yaşanmıştır. Kamyon/yük vagonu satışları ise 2017 yılında %51 civarında çok ciddi bir artış göstermiştir. Rus otomotiv pazarı 2017 yılını %11.9’luk bir büyüme ile kapatmıştır. 2016 yılında binek araçları ve hafif ticari araçları satışlarının %11’lik bir azaldığını belirtmek gerekmektedir. Özellikle hâlihazırda Rusya’da araç sahibi kişi sayısının yüksek olmaması, eski araçların mevcudiyeti sebebiyle yeni araç ihtiyacı bulunması, Rus Hükümetinin otomotiv sektörüne yaptığı destekler ve sektördeki uluslararası aktörlerin katkıları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2020 yılına kadar, satışların 2.000.000 adedi geçeceği ve olumlu trendin devam edeceği öngörülmektedir.
2017 yılı verileri itibarıyla, Rusya’da 1000 kişiye 351 binek arabası düşmekte olup, bu sayı her 1000 kişiye 657 binek aracının düştüğü Batı Avrupa ülkelerinden %43, yine her 1000 kişiye 783 binek aracının düştüğü Kuzey Amerika ülkelerinden ise %55 oranında daha azdır. Rusya’da, binek araçları ve hafif ticari araçların ortalama ömrü 12 yılın üzerindedir. Bu rakam, Batı Avrupa ülkelerinde 9 yıl civarındadır.
2017 yılında, Rus ekonomisinin 2014 sonrası Rublenin aşırı değer kaybı sonrasında yaşadığı kriz ortamı sebebiyle bazı “bayilerin” pazarı terk ettiği, bazılarının ise şirket büyüklüğü optimizasyonuna gittiği ya da piyasanın büyük aktörleri tarafından satın alındığı görülmüştür. Özellikle bazı “bayiler”, 2017 yılında ülke ekonomisinde yaşanan görece düzelmeden ve kullanılmış araç satışlarındaki artış ile sağlanan “iş çeşitlendirmesinden” istifade ederek finansal durumlarını düzeltmişlerdir.
2017 yılında, Rus otomotiv pazarındaki uluslararası otomobil üreticisi firmalar, ikinci sıra tedarikçi havuzunun yeterli olmaması ve otomotiv sanayisi için bazı materyallerin istenilen seviyede olmamasına rağmen, üretimlerini lokalize etmeye devam etmişlerdir.
Rusya’da, otomotiv sektörü ihracatını artırmak da, Rus hükümetinin önemli hedefleri arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, 2017 xxxx xxxxx araçları ve ticari araçlar ihracatı “parasal ifadeyle-in monetary terms” %19’luk bir büyüme gerçekleştirmiştir. (1.320.000.000 USD) Ayrıca, otomotiv parçaları/bileşenleri ihracatında ise %40’lık bir büyüme gerçekleşmiştir. (1.292.000.000 USD)
Halihazırda, Rus Hükümeti sektör ihracatını destekleyen politikalar uygulamaktadır. Rus Hükümetince 2017 yılı Ağustos ayında kabul edilen “Otomotiv İhracatını Geliştirme Stratejisi”, 2016 yılından beri özellikle “lojistik ve belgelendirme maliyetleri” için uygulanmakta olan sübvansiyonları güçlendirmek/tamamlamak amacıyla mali ve mali olmayan bir dizi önlemleri ihtiva etmektedir. 2025 yılına kadar 89.6 milyar Rublelik sübvansiyon ödemesi öngörülmektedir. Sübvansiyonlar özellikle, tercihli krediler ve kiralamalar, EXIAR sigorta priminin karşılanması, uluslararası fuarlara katılım, bayilik ve servis ağlarının geliştirilmesi için sağlanacaktır. Strateji, bu önlemlerle birlikte otomotiv sektör ihracatının 2025 yılına kadar 4.9 Milyar Dolara ulaşmasını öngörmektedir.
2018 yılında Devlet Teşvikleri programları, isimleri ve öngörülen azami “finansman” miktarı aşağıdaki tabloda yer almaktadır;
Teşvik Programı/Kalemi |
Azami Finansman Miktarı |
My First Car, Family Car, Russian Truck, Russian Farmer, My Own Business |
16 Milyar Ruble |
Subsidies for purchases of gas-powered vehicles |
2.5 Milyar Ruble |
Subsidies for purchases of electric vehicles |
1.5 Milyar Ruble |
Subsidies for the leasing of wheeled vehicles |
2.1 Milyar Ruble |
Rusya’da 2017 yılında satılan binek araçları ve hafif ticari araçların “orijin” itibarıyla dağılımı; %57 oranında Rusya’da yerleşik yabancı şirketler, % 26’sı Rus yapımı ve %17’si ithal yabancı ürün şeklindedir. Rusya’da yerleşik yabancı şirketler tarafından üretilen araçlar ve doğrudan Rus üretimi araçların yukarıda belirtilen dağılımdaki üstünlüklerinde; bu grupta yer alan araçların görece fiyat avantajlarına sahip olmaları, tüketici tercihlerinin bu segment ürünlere doğru kayma göstermesi ve bu segment ürünlere yönelik talebin artırılması için devlet teşvikleri etkili olmuştur.
Bu çerçevede, Rusya’da “temel” binek araçların 2017 pazar payları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir; (%)
LADA |
21 |
KIA |
12 |
Hyundai |
11 |
Renault |
9 |
Toyota |
6 |
Volkswagen |
6 |
Nissan |
5 |
Skoda |
4 |
Chevrolet |
2 |
Diğer |
24 |
Rusya’da “Üst segment/Premium” model araç satışlarında ise 2013-2016 yılları arasında yaşanan büyümenin aksine, 2017 yılında düşüş yaşanmıştır. Burada tüketici alım gücünün ülke ekonomisinde yaşanan düzelme eğilimiyle beraber tekrar canlanarak, tüketici tercihlerinin yukarıda belirtilen “alt segment” binek araçlarına doğru kayması ve bu ürünlere yönelik talebin artması önemli rol oynamıştır. Premimum binek aracı satışları, 2017 yılında ülkede kaydedilen toplam otomobil satışlarının %9’unu oluşturmuştur. Bu ürünler için aynı oran Avrupa’da %19 olarak gerçekleşmiştir.
Rusya’da “kullanılmış/ikinci el binek aracı” satışları 2015 yılında bir önceki yıla göre %20 azalmış, 2016 yılında ise 2015 yılına göre %6 oranında bir artış göstererek yaklaşık 5.200.000 adet kullanılmış/ikinci el araç satılmıştır. 2017 xxxx Xxxx-Ekim dönemindeki satışlarda ise –özellikle yeni araç tüketiminde yaşanan artış ve yeni araçlara sağlanan devlet desteklerinin etkisiyle- bir önceki yılın aynı dönemine göre %1.5’lik bir artış yaşanmıştır. 2017 yılında en çok satılan ikinci el araçlar; LADA, Toyota, Nissan, Hyundai ve Chevrolet firmalarının araçları olmuştur. Her ne kadar LADA ikinci el araç binek aracı satışında ilk sırada yer alsa da; yabancı markaların payının artış, LADA’nın payının azalma eğiliminde olduğu görülmektedir.
Yukarıda, Rusya’daki otomotiv pazarının gelişiminin kalıcılık sağlaması için uluslararası otomotiv şirketlerinin Rusya’da yatırımlarına devam etmesinin özel önemi haiz olduğu belirtilmişti. Bu kapsamda 2017 yılı itibarıyla;
HAVAL : Çin firması Haval halihazırda Rusya’nın Tula Bölgesinde yapmakta olduğu fabrikayı 2018 yılı sonu itibarıyla bitirmeyi taahhüt etmiş olup, fabrikanın yıllık üretim kapasitesinin 150.000 araç olacağı öngörülmektedir.
MERCEDES-XXXX : Mercedes-Xxxx firması, 2019 yılına kadar yıllık üretim kapasitesi 25.000 araç olan üretim tesisini Moskova Bölgesine inşa etmeyi öngörmektedir. Bu amaçla firma ile hükümet arasında 9 yıllık bir süreci kapsayan bir anlaşma imzalanmıştır.
MAZDA XXXXXXX : Mazda Xxxxxxx firması, Primorski Bölgesinde yıllık 50.000 “powertrain” üretim kapasiteli “engine plan” üretimine başlamıştır.
BMW : BMW, Kaliningrad Bölgesinde yıllık ortalama 27000 araç üretim kapasiteli “tam döngülü/full-cycle” üretim tesisi yapmayı planlamaktadır.
HINO : Japan kamyon/truck/yük vagonu üreticisi Hino, Moskova Bölgesinde bulunan Khimki’de, 2018 yılında yıllık 2000 araç üretimi kapasiteli üretim tesisi kurmayı planlamaktadır.
YÜK VAGONU/KAMYON/ YÜK ARACI PAZARI (YÜK TAŞIMACILIĞI)
Öncelikle, “yük vagonu/kamyon/ yük aracı” ifadesi ile, 3.5 tondan fazla yük taşıma kapasitesine sahip yük taşımacılığı araçlarının ifade edildiğinin altı çizilmelidir.
Rusya’da yük taşımacılığı araçları piyasası, tüketici güveninden daha az etkilendiği için binek araçları piyasasına göre ülkede 2014 yılı sonrasında yaşanan ekonomik durgunluktan daha az etkilenmiştir. 2016 yılında, 2015 yılına göre bu alandaki satış miktarı %3.9 oranında artmıştır. 2017 yılında ise 2016 yılına göre yaklaşık %50.8’lik çok ciddi bir artış kaydedilmiştir. Bu ciddi artışın arkasında, ülkede petrol, doğal gaz ve kamu sektörü kaynaklı; “The Crime Bridge”, “Power of Siberia” projeleri ile Moskova Bölgesinin yeniden yapılandırılması-renovation çalışmalarının yer aldığını söylemek yerinde olacaktır. Yük vagonu piyasasında genel olarak Rus firmalarının ağırlığı söz konusudur. Bununla birlikte, Rus firmalarının ağırlığı; ülkedeki yabancı firmaların durumlarının hızlı bir şekilde düzelmeye başlamasıyla birlikte giderek azalmaktadır.
Bu çerçevede, Rusya’da “yük taşımacılığı” araçlarının 2017 pazar payları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir; (%)
KAMAZ |
33 |
GAZ |
10 |
URALAZ |
4 |
MAN |
6 |
SCANIA |
7 |
VOLVO |
7 |
MERCEDES-XXXX |
7 |
MAZ |
5 |
ISUZU |
5 |
Diğer |
16 |
OTOBÜS PİYASI
Rusya’da belediye otobüs filoları, en fazla otobüs alımı yapan birimler durumundadır. Ülkede, yukarıda da zikredilen ekonomik kriz, belediyeleri bütçelerini revize etmeye zorlamış, bu durum ise sipariş edilen otobüs sayısının ve otobüs üretim miktarının azalmasına sebebiyet vermiştir.
2016 yılında otobüs üretim miktarı, 2015 yılına göre %12.8’lik bir artış göstermiş; 2017 yılında ise bir önceki yıla göre %2.8’lik bir daralma olmuştur. 2016 yılındaki artışta, özellikle 2018 yılında düzenlenmiş olan Dünya Kupası kapsamında verilen siparişlerin ciddi etkisi vardır. Bu kapsamda 2016 yılında farklı türlerde 2150 otobüs satın alınmıştır. Ayrıca, hükümetin de gazla çalışan otobüslerin ve araçların kullanımını özellikle kamuda özendirdiği görülmektedir. Bu konuda sektör için motive edici bir diğer Proje ise, “Okul Otobüsü Projesi”dir.
Rusya’da 2017 yılında yapılan otobüs satışlarının %67’si Rus firmalarınca, %27’si ithalat, %6’sı ise Rusya’da yerleşik yabancı firmalarca yapılmıştır.
OTOMOTİV AKSAM VE YEDEK PARÇALARI
Rusya’da bugün, her iki kişiden birisinin araba sahibi olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, birinci el araç piyasasının 2018 yılı ilk 6 ayında %40 daraldığı ve her ne kadar 2018 yılı net verileri elde olmasa da, söz konusu pazar daralmasının 2018 yılı sonuna kadar devam ettiği tahmin edilmektedir. Bu kapsamda, giderek artan sayıda Rus tüketicinin, ikinci el araç piyasasına yöneldiği görülmektedir. İkinci el araç piyasasındaki bu canlılık, otomotiv aksam ve parçalarına olan talebi de canlı tutmakta ve bu talep artış göstermektedir.
Halihazırda Rus otomotiv aksam/parçaları piyasasında ithal araçların yedek parçaları/aksamlarının; yerli üretim araçların yedek parçaları ve aksamlarına göre daha canlı olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle otomobiller için kullanılan ikinci el aksam parçaların yaklaşık %98’i ithal “detaylar/içerik” içermekte olup, bu oranın kendi içinde orijinal ve orijinal olmayan ürün bileşimi, “yarı yarıya” bir dağılım göstermektedir.
2018 yılı başı itibarıyla otomobil aksam/yedek parçaları piyasasındaki en ciddi talep artışı, düşük maliyetli segmentteki aksam/yedek parçalarda olmuştur. Rusya’da kullanımda olan araçların yaklaşık yarısının 2005 modelden eski olduğunu belirtmek gerekmektedir. Özellikle 2014 yılında ülkede yaşanan ekonomik kriz şartları, Rus tüketicilerin yedek parçası ucuz otomobillere yönelmelerine sebebiyet vermiştir. Ayrıca, sahte/imitasyon yedek parça ve aksam sayısında da artış gözlenmektedir. Özellikle Rus hükümeti kriz sonrası dönemde, otomobil aksam/yedek parçaları piyasasında da diğer pek çok piyasada olduğu gibi “ithal ikameci” bir model benimsemiştir. Bununla birlikte, özellikle Çinli üreticilerin ucuz ürünlerinin Rus pazarında gördüğü talep, ithal ikameci politikanın yeterince başarı elde edememesinde en önemli en olarak ortaya çıkmıştır.
Rus otomotiv yedek parça/aksam üretici sayısı yeterli seviyede değildir ve bu durum iç pazardaki rekabet gücünü de eksik kılmaktadır. Dolayısıyla, Rus yerli sanayisi, yeterli aksam/parça üretimi yapabilecek kapasiteye sahip değildir. Aynı şekilde, ülkedeki yabancı marka araçlar için de yeterli yedek aksam/parça üretimi yapabilecek bir sanayi olduğu söylenemez.
2017-2018 itibarıyla, otomobil aksam/parçaları için “birincil pazarın” payı % 28-30'a gerilerken, “ikincil segment” otomotiv parçaları pazarının payı, toplam hacmin 70-72'sini almıştır. Bu kapsamda, 2017-2018 döneminde, Rusya'daki otomobiller için “ikinci el otomobil parçaları” perakende piyasası, 1 trilyon Ruble’yi aşan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Söz konusu piyasa değerinin içinde lastikler, yağlar ve diğer yağ ürünleri yer almamaktadır. Bu kapsamda, Rus otomobil aksam/parçaları piyasası 2017 yılında, 2016 yılına göre %30’luk bir büyüme artışı yakalamış, piyasanın %30 yerli üretim, %70’i ise ithal ürünlerden oluşmuştur.
Diğer taraftan, Rus otomobil aksam/parçaları piyasasında son 5 yılda fiyatlar genel seviyesinde yaşanan değişmelere bakıldığında, bazı aksam ve parçaların fiyatlarının hemen hemen değişmediğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte bu durum doğrudan, söz konusu otomobillerin artık üretilmemekte olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, bu durum piyasadaki genel fiyat eğilimlerini yansıtmakta yetersizdir. Bu kapsamda, son 5 yılda en fazla talep edilen aksam ve parçaların fiyatlar genel seviyesi, ortalama %43’lük bir artış göstermiştir.
Genel Değerlendirme :
-Rusya’da 2017 yılında otomotiv sektöründe “bayilik ağları/dealership network” daralmaya devam etmiştir. Piyasanın en başarısız oyuncuları olan ciddi finansal sorunlar yaşayan firmalar ile ülkede yaşanan kriz şartlarına uyum sağlamayan firmalar piyasayı terk etmişlerdir.
-Aralarında büyük şirketlerin de olduğu piyasanın bazı aktörleri, şirket büyüklüklerini optimize etmişlerdir. Bazıları ise finansal yeniden yapılandırma yoluna gitmişlerdir.
-2017 yılında piyasadaki genel düzelme eğiliminden ve ikinci el piyasasında yaşanan canlanmadan istifade eden bazı “bayiler”, iş çeşitlendirmesi yapmak suretiyle mali durumlarını düzeltme imkânı bulmuşlardır.
-Ekonomide yaşanan düzelmenin etkisiyle, 2015-2017 yılları arasında kredili araç satışları kriz öncesi dönemi yakalamış ve yaklaşık %50’ye ulaşmıştır.
-Yukarıdaki rakama ulaşılmasında devletin özellikle “My First Car” ve “Family Car” programları kapsamında sağladığı destekler sayesinde, kredili satışlarda aracın maliyetinin %10’u kadar peşinat indirimi sunan uygulamalarının da etkisi büyüktür.
BİLGİ NOTU
KONU |
3.RUS ŞEKERLEME/PASTACILIK PİYASASI |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
Hâlihazırda Rusya pazarında bulunan şekerleme ürünleri genel olarak üç gruba ayrılır;
-Çikolata,
-Şeker içeren pastacılık/şekerli ürünler,
-Un içeren şekerli ürünler (uzun ömürlü ve uzun ömürlü olmayan).
Rusya’nın şekerleme/çikolata üretimi ele alındığında, 2018 yılı verileri henüz net olarak duyurulmamakla birlikte; piyasadaki toplam üretimin;
-%50’sinin çikolata ve şekerli pastacılık ürünlerinden
-%40’ının uzun kullanım ömürlü bisküvi, zencefilli kurabiye, gofretler ve diğer ürünlerden,
- %10’unun ise kısa ömürlü un içerikli şekerlemelerden oluşacağı
öngörülmektedir.
Ayrıca, 2018 yılı kesinleşmeyen verilerine göre, 2018'deki şekerleme tüketim hacminin 3.600.000 Ton olması beklenmektedir. Rusya’nın nüfusunun yaklaşık 143 milyon olduğu göz önüne alındığında, kişi başına şekerleme tüketiminin 2018 yılında yaklaşık 25 kg olacağını söylemek mümkündür.
2014-2015 döneminde, Rusya’da baş gören ekonomik gerileme/kriz sonucu hane halkının reel gelirler azalmasının etkisiyle, Rus halkı daha çok tasarruf etme eğilimine girmiştir. Bu durum, düşük fiyat segmentindeki şekerlemeler de dahil olmak üzere daha ucuz gıda ürünlerine yönelik talebin artmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, Rus vatandaşlarının çikolata/şekerleme ürünlerindeki temel eğilimleri raf ömrü daha uzun süreli ve daha ucuz ürünlere doğru kaymış ve tercihler bu ürün gruplarında oluşmuştur.
Diğer taraftan, hanehalkı gelirlerinde herhangi bir artış olmamasına rağmen, orta fiyat bandında yer alan kaliteli şekerleme ürünleri ve üst segmentte yer alan yine kaliteli şekerleme ürünleri talebinde de bir artış kaydedilmiştir. Bu artışta özellikle, Rusya’da son yıllarda ciddi ilgi gören “sağlıklı yaşam formu”na göre hayatı sürdürme eğilimindeki tüketicilerin, % 85'in üzerinde kakao içerikli şekersiz çikolatalara, bitter çikolatalara ve kaliteli ve daha pahalı ham maddelerden üretilen ürünlerine yönelik talebinin etkili olduğu değerlendirilmektedir. Glüten içermeyen tatlılar ve tam tahıllı undan şekerlemeler de bu kapsamda düşünülmelidir. Ek olarak, acı biber, zencefil veya deniz tuzu gibi sıra dışı tatlara sahip çikolata ürünlerine de talebin arttığı görülmektedir.
Un içeren şekerli ürünler piyasasında ise, “son dönemde” marketlerden alınan ürünler- özellikle kekler- dışında, daha çok küçük pastane veya doğrudan kendi imkânlarıyla üretim yapan kişilerden özel sipariş yoluyla satın alınan ürünlere yönelik olarak da bir talebin ortaya çıktığı görülmektedir.
Rakamlar açısından incelendiğinde; Rusya’da 2013'ten 2018'e kadarki dönemde, şekerleme üretiminin yıllık ortalama%3'lük büyüme kaydettiği görülmektedir. 2015 yılında, üretim hacmi% 1,3 artarak 3495.8 bin tona ulaşmış, 2016 yılında% 2,1'lik büyüme ile üretim 3.568.9 bin tona ulaşmış ve son olarak 2017'de şekerleme üretimi önceki yıla göre % 3 daha yüksek bir orana ve 3.675.8 bin tona ulaşmıştır. 2018’de de 2017 yılına göre % 3 oranında bir büyüme öngörülmektedir. Halihazırda 2018 yılı net verileri Rus makamlarınca henüz paylaşılmamıştır.
Yine, şekerleme üretim hacimlerindeki büyümenin, yıllara göre değişiklik gösterdiğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte, söz konusu süre zarfında talepte meydana gelen değişikliklere zamanında tepki veren ve üretim marjlarını buna göre genişleten/ayarlayan üreticilere bağlı olarak oldukça sabit bir büyüme yakalandığı görülmektedir.
Rusya’nın 2017 yılında şekerleme ithalatı hacmi, 2016 yılına göre yaklaşık % 25 artarak 241,5 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ithalattaki büyümenin en önemli nedeni olarak, 2015-2016 dönemindeki düşük baz etkisi gösterilmektedir. Keza, 2015-2016 döneminde ithalat hacmi, 2014 yılında rublede yaşanan devalüasyonun bir sonucu olarak 2014 yılına göre iki kat azalmıştır. Akabinde döviz kurunun olumlu dinamikleri, ithalatla ilgili durumu iyileştirerek bir nevi toparlayıcı etki görmüştür. Bir diğer önemli husus ise, “ithal edilen ürün yelpazesinin tüketicilerin mevcut finansal fırsatlarına adapte olması” ve bu durumun ithalat yapısında giderek daha ucuz ürünlerin bulunmasına imkan sağlamış olmasıdır. Bu durumun da etkisiyle, Xxxx-Temmuz 2018 dönemindeki ithalat hacminin bir önceki yılın aynı dönemine göre % 30 daha yüksek olduğu görülmüştür.
2017 yılında Rusya’nın şekerleme ithalatının büyük bir kısmı Almanya ve Beyaz Rusya'dan yapılmıştır. Bu ülkelerin payları sırasıyla% 18,3 ve% 14,8'dir. Kazakistan ve İtalya'dan gelen şekerleme ürünleri toplamda sırasıyla % 10,7 ve% 10,3'tür.
2014–2015 döneminde, şekerleme ürünlerinin üretiminde kullanılan hammadde fiyatlarında yaşanan artış sebebiyle üretiminin daha pahalı hale gelmesi sonucunda, Rus şekerleme ihracatında düşüş yaşanmıştır. Bununla birlikte, 2017 yılında ülkede şekerleme üretiminde artış yaşanması ve Çin pazarının kapılarını Rus üreticilere açması sonucu, Rusya’nın şekerleme ürünleri ihracatında % 8.3 oranında bir artış yakalanmıştır. Xxxx-Temmuz 2018’de, ihracat hacmi bir önceki yıla göre % 13 artarak 301.000 ton olarak gerçekleşmiştir.
2016 yılında Rusya Federasyonu'ndan ihraç edilen şekerleme ürünlerinin çoğu, fiziksel olarak sırasıyla% 24,6 ve% 15,3'lük paylarla Kazakistan ve Belarus'a ihraç edilmiştir. İki ülkeyi% 9,1 pay ile Çin takip etmiştir.
Halihazırda Rus şekerleme/pasta pazarında çok sayıda etkili firma mevcuttur. Pazar büyüklüklerine bakıldığında en büyük firmalar;
-Obyedinennye Konditery (Birleşik Şekerciler) Holdingi: Şirketin en ünlü ve bilinen markaları; Alyonka, Babayevskiy, Krasnıy Oktyabr ve Rotfront’tur.
-Mars Limited Şirketi: Şirketin markaları TM Bounty, Mars ve Snickers
-Nestle Rus Limited Şirketi
-Mondelis Rus Limited Şirketi: Şirketin markaları TM Alpen Gold ve Milka
Yukarıda bahsedilen 4 firma, Rus pazarının yaklaşık %63’ünü elinde bulundurmaktadır.
Bu firmalara ek olarak;
Konti ve Timi markalarıyla “Konti Rus” ve
Ferrro, Rafaello, ve Kinder Surprise ticari markaları ile “Ferrero Rusya” firmaları da piyasanın önemli aktörleri arasında yer almaktadır.
Verilerden anlaşılacağı üzere, yukarıda zikredilen Mars, Nestle, Mondelis , Ferrero ve Konti firmaları esasen yabancı firmalardır. Ancak, bu firmalar faaliyetlerini Rusya’ya yerleşip ülkede Rus şirketi kurmak suretiyle yürütmektedirler. Dolayısıyla bahsedilen şirketlerin Rusya’da açmış oldukları birimlerin, Rus şirketi olduğunu dikkate almak gerekmektedir. Bu çerçevede, Rusya pazarında başarılı olunmasının en önemli esaslarının birisinin, Rusya’da yerleşik olarak bu ülkede şirket kurulması ve faaliyetlerin anılan ülkede takip edilmesi olduğu değerlendirilmektedir.
2017 yılında yabancı üreticilerin Rus pazarının % 9'unu elinde tuttuğu görülmektedir. Bu konuda önde gelen üreticiler, diğerlerinin yanı sıra, “Xxxxxx Xxxxxx Xxxx Co Kg” (Almanya, “Xxxxxx Sport” markası), “Unigra Srl” (İtalya, “Master Martini” markası), “Xxxxx Xxxxxxxxx” (İsviçre, “Xxxxx Xxxxxxxxx”) ticari marka) ve “Xxxxxx GmbH & C® KG” (Almanya, ТМ “Belmanda”, “Belcoco”, “Marzipan”)dır. “Lindt & Spruengli AG” (“Lindt” ticari markası, İsviçre) de pazarda güçlü bir konuma sahiptir.
Sonuç olarak, üreticiler, ürün yelpazesini genişletmeye ve değişen tüketici menfaatlerine uyum sağlayarak yeni segmentleri araştırmaya devam ettiğini söylemek mümkündür. Orta vadede, Rusya şekerleme/ pastacılık ürünleri pazarında önemli bir değişikliğin olması beklenmemekte ve pazarın yıllık ortlama % 1-2 oranında büyümeye devam edeceği öngörülmektedir.
BİLGİ NOTU
KONU |
4.2018 YILI RUS ÇİMENTO SEKTÖRÜ GENEL GÖRÜNÜMÜ |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
-2017 yılı ile mukayese edildiğinde, 2018 yılında Rusya’da genel sanayi üretimi %2.9 oranında artmıştır. Rus Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tahminlerine göre, 2019 yılında sanayi üretiminin 2018 yılına göre %3 oranında artacağı öngörülmektedir.
-Rusya’da 2018 yılı çimento üretimi, 2017 yılına kıyasla %2.0 oranında azalmıştır. (53.6 Milyon Ton) Esasen 2018 xxxx Xxxx-Şubat ayları arasında Rusya’da çimento üretimi %3.4 artmış, bununla birlikte Mart-Temmuz döneminde %5.1’lik keskin bir düşüş yaşanmıştır. Akabinde, Temmuz ayında bir toparlanma görülse de, Ağustos-Eylül döneminde üretim azalmaya devam etmiştir. Eylül-Ekim döneminde %2.2 oranında üretim artışı kaydedilmiş ve son olarak Aralık ayında %2.4’lük bir artış yaşanmıştır.
Rus Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tahminlerine göre 2019 yılında çimento üretiminin %2’nin üzerinde artması öngörülmektedir.
-Rusya’da 2018 çimento tüketimi 2017 yılına kıyasla %2.5 oranında azalmıştır.
-Rusya’nın 2018 yılında çimento ithalatı 2017 yılına göre %25.3, ihracatı ise %7.7 oranında azalmıştır. 2018 yılında 1.463 Bin Ton ithalat, 1.024 Bin Ton ihracat yapılmıştır.
-Rusya’nın 2018 yılı çimento ihracatı verileri incelendiğinde 2017 yılına göre, Belarus’a yapılan ihracatta %1.1 oranında bir artış olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, Xxxxxxxxxx’x xxxxxxx xxxxxxx %00, Xxxxxxxxxx’ya yapılan ihracat ise %28 oranında azalmıştır.
Bununla birlikte, Rusya’nın çimento ihracatının yaklaşık %61’i Kazakistan’a, %26’sı ise Belarus’a yapılmaktadır. Mevcut ihracat yapısı incelendiğinde, kaliteli Rus çimentosuna Rusya ulusal pazarında ihtiyaç olduğu görülmekte ve hâlihazırda Dolar/Ruble kurunun yapısı göz önüne alındığında Rus şirketlerinin “ihracat” konusunda gerekli rekabet avantajına sahip olmadığı değerlendirilmektedir.
-Rusya’nın 2018 yılında en fazla çimento ithal ettiği ülke %73.5 pay ile Belarus olmuştur. Kazakistan, %17 ile ikinci, Türkiye ise %6.2 ile üçüncü sırada yer almaktadır.
-2019 yılında Rusya’da çimento talebinin, 2018 yılına göre %3 oranında artması beklenmektedir. Artış beklentisinde, “ Konut ve Kentsel Çevre Ulusal Projesi” gibi devlet tarafından uygulanan ve yeni konutlar yapılması ve konutların restore edilmesine dayanan projelerin etkili olacağı değerlendirilmektedir. Orta ve uzun vadede ise; bölgesel kalkınmanın artırılması, konut yenileme fonunun devreye sokulması ve çimento yoğun yol yapımında artışların öngörülmesi sebebiyle, genel olarak çimento talebinin artması beklenmektedir.
-2018 xxxx Xxxx-Temmuz döneminde, “kamu tarafından gerekli denetimlerden geçmiş ve kullanıma/satın almaya hazır” nitelikte konut göstergesi, 2017 yılının aynı dönemine göre %1.9 oranında artmıştır. Bununla birlikte, 2018 xxxx Xxxx-Kasım dönemi genel verilerine bakıldığında, 2017 yılı aynı dönemine göre gösterge %3.7 oranında azalmıştır. Son olarak 2018 yılı net verilerine göre, 2017 yılına göre anılan gösterge %4.9 oranında azalmıştır. Bununla birlikte, yukarıda da belirtildiği üzere, Rus Devleti tarafından hayata geçirilen “ Konut ve Kentsel Çevre Ulusal Projesi” gibi faaliyetlerin olumlu etkisiyle, konut üretim endeksinin 2019 yılında olumlu bir seyir izlemesi beklenmektedir.
-2018 yılında hayata geçirilen inşaat işi hacmi/aktivite göstergesi, 2017 yılına göre % 5.3 oranında artmıştır. Bu artış oranın 2019 yılında da aynı şekilde gerçekleşmesi ve değişiklik göstermemesi beklenmektedir.
-2018 yılında, “metal olmayan sanayi üretimi”, 2017 yılına göre %2.5’lik bir artış göstermiştir.
- 2019’un ilk verilerine göre, 2019 xxxx Xxxx ayında demiryolu taşımacılığı ile yapılan çimento sevkiyat hacmi, 2018 Xxxx ayına göre % 9 oranında azalarak 1.135 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2019 sonunda demiryolu üzerinden yapılan sevkiyatlarının 2018 seviyesinden daha düşük olması beklenmektedir. Zira, demiryolu üzerinden yapılan taşımalara kıyasla, karayoluyla üzerinden yapılan taşımaların giderek daha fazla tercih edilmeye başlandığı görülmektedir. aşamalı olarak değiştirilmesi var. Bu durum, özellikle demiryolu üzerinden çimento taşımacılığına uygulanan tarifelerin tabir caizse “dörtnala” büyümesiyle ilişkilendirilmektedir.
Not: Bilgi Notunda kullanılan istatistikler, Rus Devlet İstatistik Servisi-ROSSTAT verileridir.
BİLGİ NOTU
KONU |
5.RUS SAĞLIK TURİZMİ GENEL EĞİLİMLER |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
-Rusya’da bölgesel seviyede oldukça uzmanlaşmış tıbbi kuruluşlar bulunmakta olup, bu kuruluşlar, hastanelerin ve teşhise yönelik merkezlerin %70’inden çoğunu idare etmektedir. Söz konusu bölünmüşlüğün de etkisiyle Rus hastaların yurtdışına yöneldiği tespit edilmekte olup Almanya’yı tercih eden Rus vatandaşların, özellikle son yıllarda Macaristan’a da yönelmeye başladığı gözlemlenmektedir. Bir başka ifadeyle Macaristan, son dönemde sağlık turizmi açısından Rus vatandaşları için öncelik arz eden ülkeler arasına girmeye başlamıştır.
-Rusya’dan 2016 yılı itibarıyla, ülkemize toplam 6.758 uluslararası hasta tedavi amacıyla gelmiş olup, Rusya bu çerçevede ülkemize en fazla uluslararası hasta gönderen 10. ülke konumundadır. Rus hastaların en fazla çocuk sağlığı ve hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum, ortopedi ile travmatoloji branşlarını tercih ettiği gözlemlenmektedir. 2017 ve 2018 yılı verileri henüz belli değildir.
-Ülkemizin ılıman bir iklime sahip olması ve Rusların en çok tercih ettiği turizm destinasyonlarından biri olması sebebiyle Rus hastaların ülkemizin termal sağlık turizmi kuruluşları ile alternatif tıp ve yaşlanma karşıtı tedaviler öneren sağlık merkezlerine daha fazla yönlendirilmelerinin önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, Rusya, kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin dünyada en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Rusya’da ölüm sebepleri incelendiğinde, kardiyovasküler hastalıkların birinci, kanser hastalıklarının ise en yüksek ikinci ölüm nedeni durumundadır. Ülkemizin bu alanlardaki tedavi altyapısı ve imkânlarının yüksekliği göz önüne alındığında, bu alandaki hizmetlere odaklanılmasında fayda görülmektedir.
-Türkiye’yi tedaviye yönelik hizmetlerden yararlanmak üzere tercih edenler Rus vatandaşların genel olarak; daha çok orta ve üst düzey gelir grubunda olanlardan müteşekkil olduğu görülmektedir. Bu gruptaki insanların tercihlerinde belirleyici olan hususun, ileri derecede uzmanlık isteyen müdahale ve ileri teknolojiye duyulan ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Ülkemizin bu konuda mukayeseli üstünlük seviyesi malumlarıdır.
-Rusya Federasyonu sağlık sisteminin, özellikle sağlık hizmet sunumu ve sağlık finansmanının, tesisi sayısının, yatak sayısının ve sahip olunan ileri teknolojili tıbbi cihaz ve ileri derecede uzmanlaşmış personel yönünden ciddi sorunlar yaşandığına yönelik hususlar, ekte yer alan notta da detaylı olarak anlatılmaktadır. Bu durum, ülkemiz açısından mukayeseli bir üstünlük sebebi olup, ciddi bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
-Ülkemizi rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmak üzere tercih Rus vatandaşların, daha çok üst düzey gelir grubunda olan ve yaşlı olarak kabul edilen insanlar olduğu görülmektedir. Bu gruptaki kişilerde yaşa bağlı sağlık sorunları yanında düşükten orta düzeye doğru çeşitli sağlık riskleri bulunmaktadır.
-Rusya Federasyonu’ndan ülkemize gelen termal turistlerin yaş aralıkları incelendiğinde 55 yaş ve altı grubun önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Ülkemiz kuruluşlarının geçtiğimiz yıl özellikle termal turizm alanına ve Rusya’dan ülkemize bu alanda turist getirilmesine yönelik başarılı çalışmalar yaptığı görülmüştür.
BİLGİ NOTU
KONU |
6.RUS OYUNCAK/ÇOCUK-BEBEK ÜRÜNLERİ PAZARI
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
2017 yılında dünya genelinde oyuncak piyasası çok büyük bir hızla olmasa da büyüme göstermiştir. Rusya'da ise özellikle büyük perakendeciler odaklı oyuncak pazarı büyüme göstermiştir. Bu büyümenin, büyük olmayan/çekirdek aileler tarafından yapılan oyuncak alışverişinin azalmasına rağmen gerçekleştiğini belirtmek gerekmektedir. Bugün genel olarak oyuncakları da ihtiva eden Rus çocuk ürünleri pazarı, yaklaşık 710 Milyar Rus Rublesine tekabül etmekte ve bunun da yaklaşık 201 Milyar Rublesini Rus yerli üretimi oluşturmaktadır.
2014 yılına kadar Rus oyuncak sanayisi üretimi/pazarı çok hızlı bir şekilde büyümüş, ancak 2014 yaşanan krizle birlikte sektörde ciddi düşüşler yaşanmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, Rusya'da 2017 yılında yapılan oyuncak alışveriş, 2017 yılında oyuncak fiyatlarında ortalama %8'lik bir düşüş olmasına rağmen ortalama olarak 2016 yılında yapılan alışveriş miktarı kadar gerçekleşmiştir.
Rus oyuncak pazarında Rus oyuncaklarının 2017 yılındaki payı yaklaşık olarak %12 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın içinde, Rus ulusal oyuncak şirketlerine ait olan ancak başta Çin olmak üzere Rusya dışında üretilmiş olan oyuncaklar da yer almaktadır.
2017 yılı verilerine göre, 2018 yılı hemen öncesinde Rusya'da hediye oyuncak satışlarında görece en fazla satış artışı, ortalama 2-3bin Rus Rublesi fiyat bandında olan "orta fiyatlı" oyuncaklarda olmuştur. Bu grupta yapılan satışlar, parasal değerle yaklaşık %38'lik bir artış kaydetmiştir. Genel olarak Rus oyuncakların 0-1000 Rus Rublesi fiyat aralığındaki ucuz oyuncak addedilebilecek oyuncaklar olduğu düşünüldüğünde, orta fiyatlı oyuncak grubunda yaşanan satış artışları özel önem arz etmektedir. 2018 yılı ilk çeyreği itibarıyla Rusya'da en fazla satılan oyuncaklar, bebek koleksiyonları ve kahraman oyuncaklarıdır.
Rus oyuncak pazarının yaklaşık %80'i ithal ürünlerden müteşekkildir. Bu oranın yaklaşık %45'i, sektörün 3 büyük firması olan "Mattel", "Hasbro" ve "Lego" firmaları tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, Rus oyuncak pazarı rekabetin çok sert olduğu bir pazardır. Geçtiğimiz yıllarda, Mattel, Hasbro, Lego ve Xxxxxx gibi firmaların hepsinin Rusya'da ofis açtıkları görülmektedir. Rusya’da genel olarak ticari başarı gösteren firmaların, Rusya’da ofis açtıkları/distribütörle çalıştıkları hususu, Ticaret Müşavirliğimizce de gözlenen ve Rusya’ya yönelik ticaret yapmak isteyen firmalarımıza mütemadiyen iletilen bir husustur.
Rus büyük perakende zincirlerindeki ürünler doğal olarak lisanslı ve güvenli ürünlerden oluşmaktadır. Ancak, lisanslı ürünlerin lisanssız ürünlere göre yaklaşık %30 oranında daha pahalı olması, sahte ürünlere olan ilgiyi diri tutmaktadır. Özellikle Rusya'nın doğusu ve güneyinde sahte oyuncaklara sıklıkla rastlanabilmektedir.
Rus oyuncak pazarında lisanslı ürünlere olan talep giderek artmaktadır. Bu talepte, çocukların özellikle kendileri için ünlü olan kahramanların oyuncaklarına yönelik ilgisi etkilidir.
Dönemsel olarak bakıldığında, en çok oyuncak satışının Rusya'da genellikle tatil olan 20 Aralık-10 Xxxx aralığında olduğu söylenebilir.
Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Departman Müdürü Xxxxxxxx Xxxxxxx tarafından, 25 Eylül'de yapılmış olan “Ulusal Çocuk Oyuncak Sanayisi Kongresi” öncesinde gerek oyuncak sektörü gerekse oyuncak sektörünü de içine xxxx xxxxx/çocuk ürünleri sektörüne ilişkin yapılan açıklamalarda aşağıdaki tespitler yapılmıştır;
Rus oyuncakları, oyunları ve robotik ürünler/oyuncaklar, 2017 yılı verilerine göre Rusya’da sektörün yaklaşık 24'ünü oluşturmuştur. Oyuncak, oyun ve robotik oyuncak/ekipman ihracatı ise genel sektör ihracatının %25'ini oluşturmaktadır.
Rus oyuncak endüstrisi daha fazla üretim yapabilme kapasitesine sahiptir. Bununla birlikte büyük perakende zincirleri/şirketler, küçük ve orta ölçekli oyuncak şirketlerinin pazara girişine "engeller" oluşturmaktadır. Bu sebeple, sektör kendine “yeni uygulama kanalları” aramaktadır.
Miktar ve ürün çeşitliliği bakımından en yüksek kapasite arz eden ürün grubu, "yeni doğan" bebekler için üretilen ürünlerdir. Bu ürünler genel olarak; giyim, gıda, beslenme ekipmanları, bebek yürütücüleri ve taşıyıcıları, araçlarda kullanılan bebek koltukları, hijyen ve kozmetik ürünleridir.
Bebek bezi ürünleri 2017 yılında bir önceki yıla oranla en ciddi artışı gösteren ürün grubudur. Ardından, bebek ayakkabısı ve mobilyaları gelmektedir. Bu ürünlerin üretimlerinin artışında 0-4 yaş grubu yaklaşık 10 milyona tekabül eden nüfusun belirleyici rolü vardır.
Rus yerli üretiminin artışında hükümetin uyguladığı ithal ikameci politika ve ailelerin özellikle çocuklarının güvenliğini düşünerek, daha az güvenli ve kalitesiz gördükleri Güneydoğu Asya menşeli ürünler yerine Rus ürünlerini tercih etmeleri rol oynamaktadır. Ayrıca, Rus ürünleri tasarım olarak Rus tüketiciye giderek daha fazla hitap eder hale gelmektedir.
Dünya genelinde ahşap/ağaçtan yapılan ürünlere bir ilgi söz konusudur. Rusya'da ahşap içerikli ürünlere yönelik bir talep olmakla birlikte, dünyada olduğu kadar yoğun bir talep söz konusu değildir.
2030 yılına kadar uygulanması öngörülen ve hükümet tarafından kabul edilen Çocuk Ürünleri Sanayisini Gelişim Stratejisinin ilk etabı 2018-2024, ikinci etabı ise 2024-2030 yıllarını kapsayacak şekilde yürütülecektir. İlk aşamada Rus şirketlerinin güçlendirilmesi, üretilen ürün yelpazesinin genişletilmesi ve lisanslı ürün sayısının giderek artırılarak korumanın yaygınlaştırılması; ikinci aşamada ise Rus şirketlerinin geniş ölçekli desteklenmesi öngörülmektedir.
BİLGİ NOTU
KONU |
7.RUSYA’DA E-TİCARET PİYASASI VE EĞİLİMLER
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
İnternet üzerinden ticaret ya da e-ticaret olarak adlandırılan online satış pazarı, günümüzde giderek artan bir hacme tekabül etmektedir. E-ticaretin dünya üzerinde giderek yaygınlaşmasında, internet erişiminin yaygınlaşmasının ciddi bir rolü söz konusudur. Bununla birlikte dünya genelinde e-ticaret giderek yaygın hale gelse de, e-ticaretin gelişmişlik seviyesi bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir. Çin’in de belirleyici etkisi sayesinde, günümüzde Asya-Pasifik bölgesinde internet üzerinden satışlardan elde edilen ciro, Kuzey Amerika bölgesinde elde edilen cironun yaklaşık 2 katıdır. Çin’in Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının yaklaşık %15’lik bir kısmı, e-ticaret yoluyla yapılan satışlardan gelmektedir.
Özellikle son dönem e-ticaret piyasasının, geleneksel perakende piyasasından daha az şeffaf ve modern olduğu ifade edilebilir. Diğer taraftan, e-ticaretin düzenlenmesi konusunda ülkelerin yeknesak mevzuat uygulamalarına gitmediği ve e-ticaret mevzuatlarını “özellikle kendi milli internet perakende şirketlerini ve üreticilerini korumaya cevaz verecek şekilde” hazırladıklarını söylemek mümkündür.
RUSYA’NIN E-TİCARET POLİTİKASI
Genel olarak bakıldığında, Rus Devletinin e-ticarete ilişkin getirdiği düzenlemelerin Rus internet perakendecilerini korumaya yönelik olduğu görülmektedir. Zira, halihazırda Rus e-ticaret satıcılarının, özellikle yabancı internet perakendecilerine göre daha az gelişmiş olduğu değerlendirilmekte ve gerek fiyat gerekse kalite bakımından yeterli gelişmişlikte olmadığı düşünülmektedir. Rusya’nın e-ticaret düzenlemelerinde, e-ticaretin kayıt dışılıktan kurtarılarak milli gelire katkı sağlamasına yönelik çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Söz konusu çalışmaların e-ticaret ile ilgili diğer sektörleri ihtiva ederek yapılmasının, e-ticaretin daha oturaklı bir biçimde gelişmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Mevzuat açısından incelendiğinde, Rusya’daki e-ticaret uygulamalarının temelde 5 Federal Kanun çerçevesinde düzenlendiği görülmektedir;
-Ticaret Hakkında Kanun,
-İletişim Hakkında Kanun,
-Posta İletişimi Hakkında Kanun,
-Reklam Hakkında Kanun
-Tüketici Haklarının Korunması Hakkında Kanun
RUSYA E-TİCARETİ GELİŞTİRME STRATEJİSİ
Rusya’nın özellikle 2014 yılından itibaren girmiş olduğu ekonomik durgunluk sebebiyle, e-ticaret ülke ekonomisine gelir sağlayan bir kaynak olarak görülmeye başlanmış ve Devlet Başkanı Xxxxx Xxxxxxxx Xxxxx tarafından 2015 yılında Hükümete, internet ticaretiyle uğraşan Rus firmalarının desteklenmesi talimatı verilmiştir. Bunun akabinde Rus Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2016-2025 yıllarını kapsayan “E-Ticareti Geliştirme Stratejisi” taslağı hazırlanmış ancak anılan Strateji henüz onaylanmamıştır. Bununla birlikte, Rus Hükümetinin e-ticaret alanına bakışının analizinde, henüz taslak aşamasında olsa da, anılan Stratejinin dikkate alınmasında fayda görülmektedir.
Mezkur Strateji 3 temel dinamiğin eş zamanlı olarak geliştirilmesine dayanmaktadır;
-Rusya içi e-ticaret,
-Sınır ötesi e-ticaret
-Rus ürünleri ve teknolojisinin e-ticaret yoluyla ihracatı.
Strateji, 2025 yılına kadar aşağıdaki göstergelere ulaşılmasını hedeflemektedir;
- Genel ticaret hacmi içinde e-ticaret hacminin %20’lik bir orana ulaşması,
- Rus perakende mağazalarının en az %70’nin e-ticaret aracılığıyla satış yapması,
- İnternet kullanan 12 yaş üzeri kesimin en az %80’inin e-ticaret üzerinden alışveriş yapması,
- Rusya’nın uluslararası e-ticaret pazarında payının %10’a çıkarılması
- E-ticaret kanalıyla yapılan ihracatın %5’ten az olmayacak şekilde artırılması,
- Rusya’da e-ticaret alanında internet üzerinden satış yapan kişi sayısının 100.000’den az olmayacak hale getirilmesi.
RUSYA’DA İNTERNET TİCARETİNE İLİŞKİN İSTATİSTİKLER
2017 yılında Rusya içi internet siteleri üzerinden yapılan satışlar, 2016 yılına oranla %18 artış göstermiştir. 2018 yılında da yine %18’lik bir artış ile satış hacminin 1.115 Milyar Ruble’ye ulaşması beklenmektedir.
Bununla birlikte, yapılan online satışlara ilişkin düzenlenen ortalama fatura bedeli 2014 yılından beri düzenli olarak azalmaktadır. 2017 yılında 2016 yılına oranla %3’lük bir düşüş yaşanmıştır. 2018 yılında düşüş oranının aynı seviyede kalmaya devam edeceği değerlendirilmektedir.
İnternet üzerinden yapılan sipariş sayısı, bir önceki yıla oranla 2017 yılında %22 oranında artmıştır.
2017 yılında internet üzerinden yapılan satışlarda öne çıkan sektörler;
-Elektronik ürünler ve ekipmanları,
-Giyim eşyaları
-Ayakkabı ve aksesuarlar,
-Ev eşyaları ve ev içi tadilat dekorasyon malzemeleri,
-Otomobil aksam ve parçaları
-Güzellik ve bakım ürünleri
-Kitaplar
-Çocuk ürünleri
-Gıda maddeleri
-2017 yılında 2016 yılına göre internet üzerinden satışlarda en büyük artış, % 35lik bir oranla ev eşyaları ve ev içi dekorasyon/tadilat ürünlerinde olmuştur.
Gıda ürünleri de bir önceki yıla göre %31,
Elektronik ürünler ve ekipmanlar %30,
Güzellik ve sağlık bakım ürünleri %29,
Kitaplar %27,
Çocuk ürünleri %27,
Giyim, ayakkabı ve aksesuarlar da genel olarak %26’lık bir artış göstermiştir.
Söz konusu artış eğilimlerinin 2018’de de devam etmesi beklenmektedir.
Bununla birlikte, otomobil aksam ve parçaları bir önceki yıla göre online satışlarda yaklaşık %12’lik bir düşüş yaşamıştır.
Rusya’dan dünyaya internet üzerinden yapılan ihracatta en çok payı %68 ile “Avrupa ve diğer uzak ülkeler” almaktadır.
%68’lik pay bakımından incelendiğinde öne çıkan ülkeler; %25 ile ABD, %8 ile Almanya, %7 ile Büyük Briyanya, %5 ile İsrail, %4 ile Çin, % 3 ile Fransa ve Kanada’dır.
Diğer taraftan, Rusya’dan dünyaya internet üzerinden yapılan ihracatta Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin payı %32’dir. Bu pay içinde, %43 ile Belarus, %38 ile Kazakistan ve %20 ile Ukrayna ön planda yer almaktadır.
Rusya’dan yapılan online satışlar, satılan ürünler bakımından değerlendirildiğinde en ciddi pay %40 ile “moda” içerikli ürünlerden gelmektedir. Rus tekstil ürünlerinin pahalı olmaması ve görece kaliteli olmasının, ithalatçı bakımından cazip bulunduğu değerlendirilmektedir. Rus ev eşyalarının online ihracatında da artış eğilimi söz konusudur.
İnternet üzerinden yapılan satışlarda cep telefonu üzerinden yapılan satışların payı artış göstermektedir. Özellikle 25 yaş altı yaş grubunda, cep telefonu üzerinden verilen siparişler ilk sırada yer almaktadır. 25 altı yaş grubunun internet üzerinden yaptığı alışverişe dair yapılan incelemede, anılan yaş grubunun %13.4’lük bir kısmının verdikleri siparişleri direkt olarak akıllı telefon üzerinden, %12.3’lük kısmı ise internet mağazalarının akıllı telefonlarda yer alan uygulamaları üzerinden yaptığı görülmüştür.
Diğer taraftan, bilgisayar üzerinden verilen siparişlerin oranı %30, notebook üzerinden verilen siparişlerin oranı %32 şeklindedir.
BİLGİ NOTU
KONU |
8.RUS HAFİF SANAYİ/TEKSTİL SEKTÖRÜ BİLGİ NOTU
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN DÜNYADAKİ GENEL GÖRÜNÜMÜ
Günümüzde dünya genelinde hafif sanayi sektörünün temel bileşenleri olarak tekstil, ayakkabı ve dikiş sektörlerini göstermek mümkündür. İstatistiksel olarak bakıldığında, hafif sanayi sektörünün yaklaşık %65-70’ini doğrudan tekstil sanayisi oluşturmaktadır. Bu noktada, “nihai ürünlerin satışlarından elde edilen gelirin sektör aktörleri arasında giderek artan bir şekilde adaletsiz dağılımı” meselesi, sektörde önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; kabaca bir tasvirle, yaklaşık 100 yıl önce hafif sanayi “üreticileri” sektörde hasıl olan gelirin yaklaşık %50’sini, yarı-mamul ve aksesuar üreticilerinin ise diğer %25’lik kısmını elde ettiğini gördüğümüzde, günümüzde sektörde oluşan gelirin yaklaşık %60’lık kısmının hazır giyim üretimi ve dağıtım kanalları aracılığıyla oluştuğu söylenebilir. Bahsedilen dağılımda hammaddenin payı %10’dan daha azdır.
Ülke ekonomilerinin genel yapıları, tekstil sektörünün ulusal istihdamda ciddi bir önemi haiz olduğunu göstermektedir. Rusya’da hafif sanayinin özü olan tekstil sektörüne yapılan yatırımların geri dönüş/getiri oranları, yine aynı ülkede özellikle otomotiv ve bilgisayar endüstrisine yapılan yatırımların getiri oranlarına kıyasla çok daha hızlı bir şekilde artmaktadır.
Rusya’nın özellikle hammadde bakımından -iklim şartları da temel belirleyici olarak göz önüne alındığında- Çin, Tayvan, Kuzey Kore, hatta Orta Asya’ya kıyasla kalite yönünden daha düşük bir noktada olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda; bahsi geçen ülkelerin hammadde kalitesi bakımından Rusya’ya göre sahip oldukları üstünlüğün bir sonucu olarak, dünyada pamuklu kumaş üretiminin %30’unun Çin’de, %14’ünün Malezya’da, %10’unun Hindistan’da, %7’sinin ise Türkiye’de üretiliyor olması şaşırtıcı değildir. 2017 yılı başı itibarıyla dünyada toplam pamuklu kumaş üretim miktarı yaklaşık 30 milyar m2 olup, Rusya’nın bunun içindeki payı toplamda 1.4 milyar m2’dir.
Hâlihazırda, dünyada en çok kullanılan kumaş türü olarak, pamuk ve sentetik kumaş öne çıkmaktadır. Ayrıca, içeriğinde yoğun oranda doğal elyaf, yapay malzemeler ve viskoz olan “mixed-karma kumaş” talebi de ciddi bir artış eğilimindedir. 2017 yılı başı itibarıyla karma kumaş talebi dünyada 35-40 milyar dolara ulaşmış olup, bu talep her yıl yaklaşık %7 bir hızla büyümektedir.
Günümüzde her ne kadar dokuma üretimi ciddi bir oranda hammadde üretimine bağlı olsa da, dokuma fabrikalarının bulunduğu yer-lokasyon, hammadde üretiminden daha fazla ehemmiyet arz etmektedir. Zira lojistik harcamaları yadsınamaz bir önemi haiz durumdadır.
İstatistikler incelendiğinde, aynı mesafede bulunan “ham pamuğun”, yine aynı mesafede bulunan “pamuktan yapılan kumaş”a göre “taşınması” 5-6 kat, bu kumaştan üretilen elbiseye göre taşınması ise 11-12 kat daha ucuzdur. Bu itibarla, günümüzde dokuma endüstrisi umumiyetle işgücünün daha ucuz olduğu yerlerde yoğunlaşmıştır.
Bu veriler çerçevesinde bir tekstil işçisinin saatlik maliyeti; 2017 yılı başı verilerine göre aşağıdaki tabloda gösterilmektedir;
SAATLİK ÜCRET |
ÜLKE |
Endonezya |
0.24 ABD Doları |
Pakistan |
0.4 USD Doları |
Hindistan |
0.6 USD Doları |
Çin |
0.6 USD |
ABD |
13 (2025 yılına kadar bu rakamın 15 USD’ye ulaşması öngörülmektedir.) |
Fransa |
00-00 |
Xxxxxxx |
00-00 |
Xxxxx |
1.96 |
Son olarak, 2017 yılı başlangıç verileri incelendiğinde; genel olarak tekstil sanayisini ihtiva eden “hafif sanayi”nin Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx Milli Geliri içindeki payı yaklaşık olarak %21, Xxxxxxxx’xx %00, Xxxxxx’xx %00, Xxxxxxx’da 6 ve ABD’de %4 olarak gerçekleşmiştir.
HAFİF SANAYİ/TEKSTİL SEKTÖRÜNÜNÜN RUSYA’DAKİ GÖRÜNÜMÜ
Sovyetler Birliği (SSCB) döneminde tekstil sektörünün gelişmiş bir seviyede olduğunu söylemek mümkündür. Bu kapsamda özellikle ülkenin merkezi bölgelerinde, keten, yün, triko ve pamuk fabrikaları bulunmaktaydı. SSCB hafif sanayi alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri konumundaydı. Ülke, ayakkabı üretimi alanında dünyada birinci sırada, kumaş üretimi bakımından ise dünyada ikinci sırada bulunuyordu.
SSCB’nin sona ermesi ve Rus ekonomisinin dışa açılmasıyla birlikte, Rus hafif sanayi/tekstil sektörü yoğun rekabete gerekli direnci gösterememiş ve tekstil üretiminde ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Hâlihazırda, Rusya’da hafif sanayi/tekstil alanında çalışan bir işçinin ortalama ücreti yaklaşık 19.000 Ruble civarındadır.
Rusya’nın iklim şartları, Rusya’da “rekabetçi pamuk” yetiştirilmesi önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bununla birlikte, ülkenin başta petrol ve doğalgaz olmak üzere çok ciddi doğal kaynaklara sahip olması sonucu, hâlihazırda talebin giderek artmakta olduğu, “yapay/kumaş olmayan” teknik tekstil ürünlerinin üretilmesine yönelik bir anlayışın destek bulmasını sağlamaktadır. Bu alanın gelişmesine, Rusya’nın özellikle petro-kimya sanayisinin katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
2017 yılı başı verileri incelendiğinde Rus hafif sanayisine ilişkin rakamların yekpare bir nitelik göstermediği anlaşılmaktadır. Bütün olarak endüstrinin büyüdüğünü söylemek mümkündür. Keza Rus makamlarının istatistiklerine göre, 2017 yılı başı itibarıyla bir önceki yıla kıyasla bütçeye giren hafif sanayi sektörü gelirleri bütçenin yaklaşık yüzde 18'ini teşkil etmektedir. Bununla birlikte hafif sanayi kapsamında yer alan ürünlerin ihracatı istenilen seviyede değildir ve elde edilen gelir rakamlarının içinde ihracatın önemli bir payı yoktur.
Esasen, Rus iç pazarı, tekstil ürünlerine talep bakımından tatminkar mahiyettedir. Bununla birlikte, iç pazarda, piyasaya arzın yaklaşık yüzde 60-70'i ithal ürünler kaynaklı olup, bu ürünlerin yaklaşık yarısı taklit/imitasyondur. Taklit ürünlerin genel olarak başta Polonya olmak üzere Doğru Avrupa ülkelerinden geldiği değerlendirilmektedir. Diğer taraftan Rusya ve Batı ülkeleri arasında başlayan "yaptırım savaşları"ndan sonra, Rus yerli triko üretiminin gözle görülür bir artış eğilimine girdiğini belirtmek gerekmektedir.
2017 yılı itibarıyla Rusya’da temel tekstil ürünleri üretimini ve bunun 2016 verileri ile mukayesesini yansıtan tablo aşağıda yer almaktadır;
Ürün /Miktar |
Üretim 2017 |
2017/2016 (%) |
Pamuk dikiş ipliği (Milyon bobin) |
156 |
+%8,9 |
Sentetik dikiş ipliği (milyon bobin) |
73,1 |
+%10,7 |
Kumaşlar , Milyon m2 |
5957 |
+%10,2 |
|
|
|
|
158 |
+%0,9 |
|
8712 |
+%11,5 |
|
23,1 |
+%1,4 |
|
704 |
+%55,1 |
|
312 |
+%24,9 |
|
477 |
-%4,1 |
|
4315 |
+%11,9 |
Polivinil klorürle kaplanmış kumaşlar, Milyon m2 |
43,7 |
+%17,8 |
Xxxx xxxx, Milyon Ruble |
768 |
+%6,1 |
Yatak çarşafları, Milyon ad. |
57,8 |
-%3,4 |
Battaniye, bin ad. |
5356 |
+%5,4 |
Halı ve yer kaplamaları, Milyon m2 |
20,4 |
+%8,2 |
Yukarıda ifade edilen bilgiler çerçevesinde Rus hafif sanayi/tekstil sektörünün mevcut durumu aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
Rus hafif sanayisi bugün özellikle ucuz iş gücü kullanan ve piyasaya düşük kaliteli mal arz eden Asya ülkelerine kıyasla özellikle fiyat bakımından ciddi bir rekabet sorunu yaşamaktadır.
Rus üreticileri işletmelerinin modernizasyonu ve geliştirilmesi konusunda sermaye sıkıntılarıyla karşı karşıya olduğu söylenebilir.
Rus kumaş kalitesi özellikle Asya ülkelerine kıyasla çok daha yüksek seviyededir ancak zikredildiği üzere rekabet gücü zayıftır.
Rus hafif sanayi pazarının sadece %30'unu Rus yerli ürünleri oluşturmaktadır. Dahası, tam rakamı verebilmek özellikle "gri ithalat" sebebiyle tam olarak mümkün değildir.
Rus ekonomisine hafif sanayiden enjekte edilen gelirlerin, hafif sanayinin gerçekten büyüme eğiliminde olmasından mı ya da fiyatlardaki artışlardan mı kaynaklandığı hususu tam olarak netleştirilememektedir.
Her ne kadar yukarıda sektörün büyüdüğüne yönelik müspet kabul edilebilecek istatistikler olsa da, Rus hafif sanayisinin arzu edilen durumda olmadığını, Rus pazarında ciddi miktarda Güneydoğu Asya menşeli ürünler olduğunu, bu ürünlerin de "gri ithalat" yoluyla ülkeye giriş yaptığını söylemek mümkündür.
Rus hafif sanayisinin diğer Rus ürünlerine kıyasla görece rekabet gücü en yüksek olan ürün, devlet tarafından desteklenmekte olan "iş giysisi/tulum"dur.
Müşteriler ve tedarikçiler arasında yapılan karşılıklı ödemelerde yaşanmakta olan sorunlardan dolayı, genel olarak sektörde borçlanma oranı artış eğilimindedir.
RUS HÜKÜMETİNİN TEKSTİL POLİTİKASI
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Xxxxx Xxxxxxxx Xxxxx, Rus tekstil sektörünün önemli aktörleriyle Ryazan şehrinde Ağustos ayında bir araya geldiği toplantıda, Rus tekstil sektörünün en önemli sorunları olarak; kaçakçılık ve imitasyonu göstermiştir. Xxxxx Xxxxx’e göre, sahte ürünler hem tekstil sanayine hem de insan sağlığına zarar vermektedir. Ayrıca, 2017 yılında tekstil sanayi üretiminin %6 oranında artış olduğunu belirten Xxxxx Xxxxx, sektörde istihdam edilecek gerekli işgücünün yetiştirilmesinin de Rusya’nın odaklanması gereken konulardan birisi olduğunu vurgulamıştır.
Tarihsel olarak bakıldığında, 2008 yılı ortalarına kadar Rusya’da tekstil üretimine ilişkin rakamlar ciddi bir düşüş eğilimi yansıtmaktaydı. Bu noktada sektörün sosyal yönünü de göz önüne alan Rus Hükümeti, Rus yerel tekstil sanayisinin geliştirilmesine yönelik teşvik programlarını hayata geçirme kararı almıştır. Bu doğrultuda, tekstil sektöründe atılacak adımlara zemin kazandırmak üzere Milli Tekstil Stratejisi hazırlanmış ve Strateji kapsamında ortaya konulan hedefler için 2020 yılı son tarih olarak saptanmıştır.
Diğer ülkelerde olduğu gibi Rusya’da da tekstil üretimine yönelik talep, tüketicilerin alım gücüyle çok ciddi bağlantı içindedir. Rusya’da özellikle 2014 yılı itibarıyla petrol fiyatlarındaki düşüş ve bir takım uluslararası gelişmelerin de etkisiyle ciddi bir ekonomik darboğaz yaşanmış, 2017 yılı itibarıyla Rus ekonomisi toparlanma eğilimine girmiştir.
Bu kapsamda, yukarıda da belirtildiği üzere özellikle 2013 yılından itibaren, Rus Devletinin, hafif sanayiye olan desteğini yoğunlaştırmaya başlamıştır. Destek kapsamındaki alanlar giderek genişleme eğilimindedir. 2017 yılı itibarıyla Rus Hükümetinin hafif sanayi sektörüne verdiği desteklerin tutarı 3 Milyar Rus Rublesi civarındadır. Rus hükümeti tarafından verilen destekler özellikle faaliyet alanları kapsamında finans kuruluşlarından kredi alan Rus hafif sanayi firmalarının, aldıkları kredi masraflarının/faizlerin sübvanse edilmesi temelinde yapılmaktadır.
Diğer taraftan özellikle son dönemde, Devletin hafif sanayi sektöründeki etkinliği finansal destekler sağlanmasının dışında, pazarın şekillenmesine doğrudan müdahaleleri de içeren bir hal almıştır. Bu noktada Devletin, Rus hafif sanayi/tekstil kuruluşlarını sentetik üretime/sentetik tekstil yönlendirmeye çalıştığı görülmektedir. Devlet desteklerinin de özellikle bu alanda ağırlık kazanmaktadır. Örneğin, Milli Savunma Bakanlığı ve bazı devlet teşekküllerinin sentetik tekstil ürünlerini piyasada tüketici olarak ciddi oranlarda aldıkları vakidir.
Bu noktada, Rus hafif sanayi/tekstil piyasasında devlet tarafından sağlanan desteklerde öne çıkan ve gelişmesi istenilen temel alanların “ sentetik kumaş ve teknik tekstil” olduğunu vurgulamak gerekmektedir.
Yukarıda zikredilen “Milli Tekstil Stratejisi”, özellikle 2020 yılına kadar hayata geçirilmesi gereken faaliyetler ortaya koymuştur. Stratejinin temel odak noktası, iç piyasada tüketici memnuniyetinin sağlanması ve tekstil alanında ithal ikameci bir yapının tesis edilmesidir. Stratejide, Rus hafif sanayisi içinde yerli üretimin payının 2025 yılına kadar %50'ye çıkarılması hedeflenmektedir. Halihazırda bu oran, yukarıdaki belirtildiği üzere %25-30 aralığındadır. Stratejiye göre, 2025'e kadar olan süreçte hafif sanayi alanında gelişime en açık olan ve potansiyel arz eden ürün olarak; ülkede hâlihazırda var olan petro-kimya tesisine dayandırılabilecek sentetik elyaf ön plana çıkmaktadır. Bu, natürel tekstil üretiminin geliştirilmesine kıyasla 2,5 kat daha büyük etkiye sahiptir.
BİLGİ NOTU
KONU |
9.RUS YAŞ MEYVE VE SEBZE PİYASASI/İSTATİSTİKLERLE GENEL GÖRÜNÜM VE 2016 YILI-2017 YILI KARŞILAŞTIRMASI
|
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
2014-2015 yılları arasında Rusya'da ciddi şekilde hissedilen ekonomik durgunluk ve Rublenin değer kaybettiği dönemin ardından, Rus ekonomisinin yeniden büyüme trendine girmesinin olumlu etkileri 2017 yılında görülmeye başlanmıştır. Bu durum, ithal edilen sebze ve meyve miktarındaki yaşanan artışta da kendini göstermiştir.
SEBZE İTHALATI VERİLERİ
2017 yılının ilk 11 ayı itibarıyla yapılan toplam taze meyve ithalatı 2016 yılının aynı dönemine göre %54 artmış ve 2.3 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu da 1.6 milyar dolarlık bir rakama tekabül etmektedir.
2017 yılının ilk 11 ayı verileri 2016 yılının aynı döneminde gerçekleşen verilerle "ithalat miktarı" açısından kıyaslandığında, taze sebze ithalatı açısından öne çıkan ilk 6 ürünün ithalatındaki değişiklikler ve gerçekleşmeler aşağıdaki şekilde gösterilebilir;
-Patates ithalatı toplam 798 bin ton olarak gerçekleşmiş ve %182'lik çok ciddi bir artış yaşanmıştır. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı içinde patates ithalatının payı 2017 yılı ilk 11 ayı itibarıyla %34 olarak gerçekleşmiştir. Patates, Rusya'nın en fazla ithal ettiği sebze durumundadır.
- Domates ithalatı 456 bin ton olarak gerçekleşmiş ve %8'lik bir artış yaşanmıştır. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı içinde domates ithalatının payı 2017 yılı ilk 11 ayı itibarıyla %19 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılının aynı döneminde bu oranın %28 olduğunu belirtmek gerekmektedir.
-Soğan ve sarımsak ithalatı 363 bin ton olarak gerçekleşmiş ve %96'lık bir artış gerçekleşmiştir. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı içinde soğan ve sarımsak ithalatının payı 2017 yılı ilk 11 ayı itibarıyla %16 olarak gerçekleşmiştir.
-Kök sebze ithalatı 211 bin ton olarak gerçekleşmiş ve %19'luk bir artış yaşanmıştır. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı içinde kök sebze ithalatının payı 2017 yılı ilk 11 ayı itibarıyla %9 olarak gerçekleşmiştir.
-Lahana ithalatı 141 bin ton olarak gerçekleşmiş ve %56'lık bir artış yaşanmıştır. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı içinde lahana ithalatının payı 2017 yılı ilk 11 ayı itibarıyla %6 olarak gerçekleşmiştir.
-Salatalık
ithalatı 106
bin ton olarak gerçekleşmiş ve %9'luk bir artış
yaşanmıştır. Rusya'nın toplam yaş sebze ithalatı
içinde salatalık ithalatının payı 2017 yılı ilk 11
ayı itibarıyla %5 olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılının ilk 11 ayı verileri itibarıyla en çok ithalat yapılan ülkeler (miktar ve menşe itibarıyla) sırasıyla;
Belarus (%23), Çin(%20), Mısır(%19), Azerbaycan(%10), İsrail(%8), Fas(%4) ve diğer ülkeler şeklindedir.
Belarus'un ilk sırada yer almasında, bu ülkeden ciddi miktarda yapılan patates, kök sebzeler ve lahananın yanı sıra; bu ülkenin ithalatı yasak olan sebzeler bakımından transit ülke hüviyetinde olmasının da payı büyüktür.
Diğer taraftan;
-Çin'den yapılan ithalatta öne çıkan ürünler patates, domates, soğan ve sarımsak, kök sebzeler, lahana ve salatalık
-Mısır'dan yapılan ithalatta patates, soğan ve sarımsak
-Azerbaycan'dan yapılan ithalatta domates,
-Fas'tan yapılan ithalatta domates,
-İsrail'den yapılan ithalatta kök sebzeler,
-İran'dan yapılan ithalatta lahana ve salatalık
ön plana çıkmaktadır.
Rusya'nın yaş sebze rekolte miktarına ilişkin elde edilen verilere bakıldığında, 2017 yılının ilk 11 ayı itibarıyla üretilen patates miktarı 2016 yılına göre %5 azalmış ve 29.6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Diğer sebzelerde toplam 16.3 milyon tonluk bir hasat elde edilmiş olup, bu rakam 2016 yılına göre hemen hemen değişmemiştir.
YAŞ MEYVE İTHALATI VERİLERİ
2017 yılının ilk 11 ayı itibarıyla yapılan taze meyve ithalatı ise 2016 yılının aynı dönemine göre %14lük bir artışla 4.7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu da 3.7 milyar dolarlık bir rakama tekabül etmektedir. Bu artışta,
2017 yılının ilk 11 ayında 2016 yılına kıyasla %14 oranda artış kaydeden muz ithalatı,
2017 yılının ilk 11 ayında 2016 yılına kıyasla %91 oranda artış kaydeden üzüm ithalatı,
2017 yılının ilk 11 ayında 2016 yılına kıyasla %57 oranda artış kaydeden kayısı ithalatı,
2017 yılının ilk 11 ayında 2016 yılına kıyasla %79 oranda artış kaydeden diğer narenciye ürünleri ithalatı (limon, klementin mandalina ve greyfurt)
etkili olmuştur.
Diğer taraftan elma ithalatı %4, armut ithalatı ise %10 oranında artmıştır.
Aynı dönemde, mandalina ithalatı %33, portakal ithalatı ise 10 azalmıştır.
En çok ithal edilen ürünler ithalat miktarı bakımından sırayla;
-Muz: 2017 ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %14 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %30 olmuştur.
-Elma : 2017 yılı ilk 11 ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %4 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %13 olmuştur.
-Mandalina : 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %33 azalmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %7 olmuştur.
-Diğer narenciye ürünleri (limon, klementin mandalina ve greyfurt): 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %79 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %10 olmuştur.
-Portakal: 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %10 azalmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %7 olmuştur.
-Üzüm: 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %76 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %8 olmuştur.
-Armut: 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %10 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %5 olmuştur.
-Şeftali: 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %26 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %5 olmuştur.
-Xxxxxx Xxxxx, Çilek : 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %34 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %2 olmuştur.
-Vişne, Kiraz: 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %1 azalmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %1 olmuştur.
-Xxxx : 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %32 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %2 olmuştur.
-Kayısı : 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %57 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %1 olmuştur.
-Diğer : 2017 yılı ilk 11 ay ithalatı 2016 yılı aynı dönemine göre %36 artmış ve genel yaş meyve ithalatı içindeki payı %7 olmuştur.
Ülkelere Göre Sıralama
Ekvador: Muzun Rusya'nın yaş meyve ithalatındaki bariz ağırlığı görülmekte olup, başlıca muz ihracatçısı olan Ekvador'un Rusya'nın genel yaş meyve ithalatındaki payı %29'dur.
Türkiye: %14'lük payla ikinci sıradadır. Rusya, Türkiye'den genel olarak, mandalina, portakal, diğer narenciye ürünleri, vişne-kiraz ve kayısı satın almaktadır.
Belarus: %6'lık payla üçüncü sıradadır. Ağırlıklı olarak Belarus'tan armut, şeftali ve çilek ithal edilmektedir.
Çin : %6'lık paya sahiptir. Rusya'ya elma, mandalina, greyfurt ve şeftali ihraç etmektedir.
Genel Değerlendirme:
1- Rusya, ekonomik göstergeler itibarıyla 2014 yılında başlayan ekonomik durgunluktan çıkmış durumdadır. Bununla birlikte, Rusya'nın yaş meyve ve sebze ithalatının artması için Rus halkının “satın alma gücü” cinsinden milli gelirinin artış göstermesi ve ülke ekonomisinin temel gelir kaynaklarından olan petrol fiyatlarındaki artışın devam etmesi önem arz etmektedir.
2- Rusya, hâlihazırda meyve tüketimi bakımından gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde bulunmaktadır. Şöyle ki, bir Rus vatandaşının yıllık meyve tüketimi ortalaması bir Amerikan vatandaşından yaklaşık 2 kat, İtalyan'dan ise 3.2 kat daha azdır. Bu durumda, hem tüketici tercihleri/kültürü, hem de satın alma gücü bakımından milli gelirin istenilen seviyede olmamasının etkili olduğu söylenebilir.
3-Rusya
ve batı ülkeleri arasında yaşanan yaptırım savaşlarının
akıbetinin belirsizliği devam etmektedir. Bununla birlikte,
yaptırımların etkisiyle yerel ürün üretimine ağırlık
verilmeye başlanmıştır. Yine meyve ithalatı yapan Rus şirketler
için, sektörün henüz istenilen seviyede gelişmemiş olması ve
sektörün sezonluk yapısı, üretimin önündeki olumsuz faktörler
olarak nitelendirilebilir.
BİLGİ NOTU
KONU |
10.RUS AYAKKABI PAZARI |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
Rus ayakkabı sektörü, ülkede gıda ve hazır giyim sektörlerinden sonra en fazla tüketimin yapıldığı 3. sektör durumundadır.
Rusya'da özellikle son dönemde “şık kıyafetler ile spor parçaları bir arada kullanma ile başlayan bir moda akımı-athleisure” denilen modaya uygun ayakkabı tüketimine yönelik ciddi bir eğilim söz konusudur. Bu eğilim, hem erkek hem de kadın giyiminde geçerli durumdadır. Özellikle Nike, Adidas, Zara ve H&M gibi markaların bu konsepte uygun modellere uygun ürünleri Rus pazarına arz ettiği görülmektedir.
Kadın tüketicilerin topuklu ayakkabı kullanımına olan ilgisinin azaldığı görülmektedir.
İmitiasyon ayakkabı kullanımı son dönemde Rus ayakkabı sektörü için ciddi bir tehdit halini almıştır. Özellikle Nike ve Adidas marka ayakkabıların sahtelerinin daha sıklıkla yapıldığı görülmektedir.
Rusya'da son dönemde Rus yerel ayakkabı markaları dinamik ve değer yaratan pozitif bir görünüm sergilemektedir. Bununla birlikte, yabancı ayakkabı markaların ağırlığı devam etmektedir. Örneğin, istatistiklere göre 2017 yılında Rusya'da 329 milyon çift ayakkabı ve bot satılmış, bunların sadece %20'si Rusya'da üretilmiştir.
Rus toptancı ve perakendecilerinin 2017 yılında en fazla ithalat yaptığı ülkeler Çin, Vietnam, Türkiye, Hindistan ve İtalya olup, ayakkabı ithalatının yaklaşık %80'i bu ülkelerden yapılmıştır.
2017 yılı verilerine göre Rus ayakkabı pazarının %64'ü kadın, %23'ü erkek ve %13'ü çocuk ayakkabılarından oluşmaktadır. Her ne kadar kadın ayakkabı yüzdesi önde görülse de, erkek ayakkabı tüketiminin de ciddi bir artış eğiliminde olduğunu belirtmek gerekmektedir. 2017 yılında Rus ayakkabı perakende sektörünün büyüklüğü yaklaşık 20 milyar Dolara tekabül etmektedir.
Ayakkabı sektörü ülkede 2014 yılı sonrasında yaşanan ekonomik krizden ciddi şekilde etkilenmiştir. Krizin etkisiyle Xxxx.xxx, Primorosso, Little Black Shoe gibi yerel ve güçlü firmalar, Amerikan Payless ve Rockport firmaları Rus ayakkabı pazarından çıkmışlardır.
2015 yılı verilerine göre en büyük ayakkabı üreticisi olarak kabul edilen "Tsentr Obuv" iflas etmiştir. Ülkenin büyük zincir mağazalarından "Citi Obuv", mağaza sayısını azaltmıştır. Bununla birlikte, hâlihazırda Rusya'nın en büyük ikinci ayakkabı üreticisi durumunda olan " Obuv Rossii" firmasının kurucusu ve sektörün önemli isimlerinden olan Xxxxx Xxxxx, 2015-2016 yıllarında Rusya'da etkili olan ekonomik krizin etkilerinin ayakkabı sektöründe de görüldüğünü vurgulamış, ancak 2017 yılında sektörün canlanmaya başladığını belirterek sektörün yeniden ciddi talep gören "pahalı" ayakkabı üretimine ağırlık vereceğini ifade etmiştir. Bu beyanat, sektördeki canlanmanın anlaşılması bakımından önem arz etmektedir. Keza en büyük 10 yerel ayakkabı perakende firmasının payı son dönemde %15'e yükselmiştir.
Halihazırda
"Kari"
firması, ayakkabı pazarının lideri durumundadır. Yine, önde
gelen zincir ayakkabı mağazalarından "Yuniçel" de
mağaza sayısını artırmıştır. Zenden firması, Mascotte ve
Xxxxxx Xxxx firmalarını 2016 yılında satın alarak büyümüştür.
Rusya'nın
en büyük ayakkabı firmalarının son dönemdeki operasyonları
genel olarak aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
- Zenden Grubu : Orta Asya pazarına doğru genişlemeye gidilmiş, yeni fiyat segmentlerinde üretime ağırlık verilmiş erişim ve iki İtalyan markası Xxxxxx Xxxxxxxx ve - Carrera anlaşmaya gidilerek bu markaların Rus perakende pazarında satışlara başlanmıştır.
- Obuv Rossii Şirketler Grubu : Deri giysiler, dikişsiz çamaşırlar, ev çamaşırları, ev eşyaları ürünleri.gibi yeni pazarlara açılma stratejisi hayata geçirilmiştir.
- Kari şirketi : Kari Kids çocuk ürünleri mağazalarının geliştirilmesine ağırlık verilmesi.
-
"Econika":
Aksesuar yelpazesinin genişletilmesine yönelik faaliyetlere hız
verilmiştir. Her yıl Econika'nın çanta ve aksesuar satışlarının
payı % 30-40 oranında büyümektedir. Gelecekte markanın bu
kategoriyi güçlendirmeye devam etmesi öngörülmektedir.
Son olarak; Rus ayakkabı sektörünün mevcut durumuna aşağıdaki hususlar ilave edilebilir;
-Rusya’da 2017 yılı itibarıyla yaklaşık 250 ayakkabı şirketi faal olup, bunların yaklaşık 20 tanesi büyük ölçekli firmadır.
-Her ne kadar Rus ayakkabı sektörü üzerinde Güneydoğu Asya orijinli ayakkabı üreticisi firmaların ciddi baskısı olsa da, 2017 yılı itibarıyla Rus ayakkabı sektörü büyümeye ve gelişmeye devam etmiştir.
-2016 ve 2017 yıllarında Rusya’da ayakkabı üretimi ortalama %18 oranında artmıştır. Bu artışta, Rusya’da özellikle son yıllarda ayakkabı sektöründe hayata geçirilmiş olan ithal ikameci devlet politikalarının etkili olduğu görülmektedir. Özellikle ithal ikameci politikanın etkisiyle 2018 yılı sonu itibarıyla Rus ayakkabı üretiminin 30 milyon çiftten az olmayacağı öngörülmektedir. Ülkede 2015 ve 2016 yıllarında yaşanan ekonomik resesyonun yaralarının sarılmaya başlanmasıyla birlikte ayakkabı sektörünün de harekete geçtiği görülmektedir.
-2017 yılı itibarıyla Rus ayakkabı üretiminin fiyat olarak görece ucuz bütün segmentlerde yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Rus üretimi ayakkabıların genellikle bölgesel pazarlarda daha fazla yer aldığı; bununla birlikte ülkedeki büyük ticaret zincirlerinin mağazalarında görece daha az yer bulduğu düşünülmektedir.
-Rus ayakkabı sektörünün karşılaştığı temel sorunlar ; yüksek iş gücü maliyetleri ve hammadde üretimi/tedariki konuları temeline oturmaktadır. Özellikle hammadde olarak sentetik deri mevcudiyetinde yetersizlik söz konusu olup; bu konuda Türkiye’den ve Çin’den ithalat söz konusudur. Rus ayakkabı sektörünün gelişebilmesi için öncelikle sektör hammadde üretimini geliştirmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
-Rus ayakkabılarının, yabancı markalara kıyasla “imaj” olarak geride olduğu ve Rus tüketicilerin yerli malı Rus ayakkabılarına karşı negatif bir tutumu olduğu değerlendirilmektedir. Rus ayakkabılarının özellikle bazılarının oldukça kaliteli olduğu vurgulansa da, kamuoyunda yabancı markaların “isim” avantajı sebebiyle daha fazla tercih edildiği görüşü mevcuttur.
-Rus ayakkabı sektöründe, sektörün ithal hammadde kullanımının, ithalatın “doğal olarak” Rublenin değerine göre maliyet değişikliği göstermesi sebebiyle talep edilen bir durum olmadığı ve bu durumun sektörün gelişimine engel olduğu görüşü hakimdir.
BİLGİ NOTU
KONU |
11.RUS BİTKİSEL YAĞ/ZEYTİNYAĞI PİYASASI |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
Bitkisel yağ, özellikle ayçiçek yağı, Rus pazarı için geleneksel bir ürün niteliğindedir. Başta kızartma ve salata hazırlamak olmak üzere yeni tüketim alışkanlıklarının oluşması, bitkisel yağ tüketiminin öneminin artması, hayvansal yağların bırakılması, kolesterol seviyelerinin düşürülmesi ve yine sağlık ve sağlıklı yaşamın teşvik edilmesi gibi faktörlerin etkisiyle, bitkisel yağ üretimi ve bitkisel yağa gösterilen ilgi son 20 yıllık dönemde kendini reklam sektörü ve medyada göstermeye başlamıştır. Bu çerçevede, Rusya'da kişi başına bitkisel yağ tüketimi giderek artış göstermekte ve 2002'de kişi başına yıllık bitkisel yağ tüketimi 10.5 kg iken 2017 yılında bu miktar 13.9 kilograma yükselmiştir.
Halihazırda ayçiçek yağı, en çok tüketilen yağ durumunda olup, ayçiçeği bitkisinin Ruya’da yetişmesinin bu duruma temel teşkil ettiği düşünülmektedir. Ayçiçek yağının ardından, başta zeytinyağı olmak üzere, keten tohumu, mısır, Hindistan cevizi ve diğer içerikli yağ çeşitleri tüketilmektedir. Özellikle sağlık gerekçelerinin de ön plana çıkarılmasıyla, zeytinyağı, Rus halkı arasında reklam ve medyanın da etkisiyle giderek popüler hale gelmeye başlamıştır.
Şirketlerimiz açısından müşteri bulma ve pazara ulaşma bakımından giderek daha önemli hale gelen Rus B2B piyasasında, ayçiçeği yağına olan geleneksel talebin yanı sıra, ondan daha ucuz olan palm yağına olan talebin de önemli seviyede olduğu görülmektedir. Zira palm yağı, şekerleme/çikolata üretiminde kullanılmaktadır.
Her ne kadar kişi başına bitkisel yağ tüketiminde ciddi artış yaşansa da, halihazırda pazarın artık doyum/saturation noktasına yaklaştığı ve tüketimin kayda değer bir şekilde artmayacağı değerlendirilmektedir. Özellikle 2017 yılı da dahil olmak üzere son dönemde tüketim miktarında yaşanan artışın temel olarak Rus mutfağı için geleneksel nitelikte olmayan yeni yağların tanıtılarak pazara sokulması ve aromalı yağlar, yağ karışımları ve yağ bazlı sosların da işin içine sokularak üretim hatlarının genişletilmesi sebebiyle olduğu düşünülmektedir.
2011–2014 döneminde, Rusya’da bitkisel yağ perakende ticareti büyümüş ve 2014 yılında % 7'lik net bir büyüme yaşanmıştır. Bununla birlikte, Rus ekonomisinde baş gösteren gerileme/krizin ardından bitkisel yağı talebi % 8.4 oranında azalmıştır. Bu azalış kısmen, Rusya'daki en popüler ikinci bitkisel yağ çeşidi olan zeytinyağına olan talebin keskin şekilde düşmesinden kaynaklanmıştır. Esasen bitkisel yağ yerel tüketiciler için geleneksel bir üründür ve bu nedenle krizde ayçiçeği yağı ve diğer ucuz alternatifler lehine daha pahalı olan zeytinyağından vazgeçildiği görülmüştür.
Ekonomik krizin de etkisiyle, 2015 yılında Rusya’nın zeytinyağı ithalatı bir önceki döneme göre neredeyse yaklaşık iki kat azalmış ve henüz kriz öncesi seviyeye gelememiştir. Bununla birlikte, kişi başına düşen bitkisel yağ tüketiminin seviyesi çok az düştüğü için, tüketicilerin ithal pahalı zeytinyağını, bilinen yerli ürünle değiştirmeleri gerektiği sonucuna varılabilir.
Ekonomik krizin yaşandığı 2014 yılından önce zeytinyağı perakende fiyatı; ayçiçeği yağından 7 kat daha yüksek iken, 2017'de bu fark 9,5 kata ulaşmıştır. Zeytinyağı ve ayçiçek yağı için ortalama fiyatların 2010-2017 döneminde benzer dinamiklere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Bu çerçevede, fiyatlar 2015 yılında krizin bir sonucu olarak sert bir artış göstermiş olup, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve tarımsal hammadde maliyetlerindeki yükseliş de fiyatlardaki artışta belirleyici olmuştur.
Xxxxx xxxxx olarak zeytinyağı ithalatçısı bir ülke olup, en fazla ithalat İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan yapılmaktadır. Rusya Federal Gümrük Servisine göre, bu üç ülkeden yapılan ithalat, toplam zeytinyağı ithalatının % 96'sını oluşturmaktadır. Buna mukabil, ayçiçek yağına olan talep yerli üretim tarafından neredeyse tamamen karşılanmakta olup, yerli üretimin bir kısmı ihraç edilmektedir. Rusya, Ukrayna'dan sonra dünyanın en büyük ikinci ayçiçek yağı ihracatçısı durumundadır. Rus ayçiçek yağı tüketen başlıca ülkeler Türkiye, Mısır, Özbekistan, Kazakistan, İran ve Çin'dir.
Rusya'daki ayçiçek yağının büyük kısmı Güney, Orta ve Volga Federal Bölgelerinde üretilmekte olup: Rusya Federal Devlet İstatistik Servisi'ne (ROSSTAT) göre, ülkedeki toplam üretimin % 97’si bahsedilen bölgelerden sağlanmaktadır. Bununla birlikte, ayçiçeği yağına olan talebin yerli üreticiler tarafından neredeyse tamamen karşılanmasına rağmen, Ayçiçek yağının litre başına ortalama fiyatı, son 5 yılda yaklaşık % 30 artmıştır. Aynı dönemde, zeytinyağı fiyatı yaklaşık 2 kat yüksek seyretmiştir.
Rusya’nın federal bölgelerindeki ayçiçek yağı perakende fiyatlarında % 30’a varan farklar görülebilmektedir. Bu kapsamda en yüksek ayçiçek yağı fiyatları Kuzeybatı Federal Bölgesi ve Rusya'nın iki önemli eyaleti olan Moskova ve Saint Petersburg'da kaydedilmiştir. En düşük fiyat ise, ayçiçeği bitkilerinin yetiştirildiği bölgelerde ve onlardan yerel olarak petrol üretildiği bölgelerde gözlenmiştir.
Diğer bitkisel yağ çeşitleri Rus tüketiciler arasında çok daha az popüler durumdadır. Bununla birlikte, halihazırda ağırlığı hissedilen çeşitli modern eğilimler, sağlık ve zindeliği öngören yaşam tarzı, sağlıklı beslenmenin popülaritesinin artması ve sürekli artan internet kullanımının etkisiyle tüketici tercihlerinde değişiklikler de görülebilmektedir. Özellikle medyada ve internette; beslenme uzmanlarının, kozmetik uzmanlarının, fitness antrenörlerinin ve diğer uzmanların yapmış olduğu programlarda getirmiş olduğu önerilerin; keten tohumu, hardal, mısır yağları ve diğer yağlara olan talebi artırıcı etkisi olduğu görülmüştür. Bu kapsamda yapılan satışların sadece perakende zincirleri üzerinden değil, aynı zamanda eczanelerde ve uzmanlaşmış mağazalar üzerinden de yapıldığı kaydedilmektedir.
Bununla birlikte, ayçiçek yağının, kendi segmentindeki “en fazla tüketilen yağ” pozisyonunu kaybetmesinin makul olmayacağı düşünülmektedir. Esasen Rusya’nın tüketim geleneklerinin güçlü olduğunu ve Rus tüketicilerin bu açıdan muhafazakar ve istikrarlı bir talep oluşturduğunu belirtmek gerekmektedir. Ayrıca, diğer bitki çeşitlerinden elde edilen yağların fiyatları da ayçiçek yağının liderliğinde önemli bir rolü olduğu değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, geleneksel olmayan yağların halihazırda kendi pazarlarını oluşturmakta olup, bu yağların Rusya’daki Xxxx-Ekim 2018’deki üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre % 68 oranında artış göstermiştir. Yine de bu ciddi artışa rağmen, bu yağların üretim miktarı, Rusya’nın toplam yağ üretim miktarının henüz sadece %3’lük bir kısmını teşkil etmektedir.
Yukarıda belirtilen veriler ışığında, Rus bitkisel yağ pazarının şu anda doygunluğa ulaştığını ve bitkisel yağ talebinin büyük ölçüde yerli üreticiler tarafından karşılandığı söylenilebilir. Pahalı yağ çeşitlerine olan talebin ise fiyat açısından oldukça esnek durumda olmasına rağmen; bitkisel yağın Rus mutfağında geleneksel bir ürün olması sebebiyle, toplam tüketim azalmamakta ve tüketiciler yurt içinde üretilen daha uygun fiyatlı alternatiflere eğilim göstermektedir.
BİLGİ NOTU
KONU |
12.RUS ET PİYASASI |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
Hâlihazırda et endüstrisi, gıda endüstrisinin ana sektörlerinden birisidir. 2017 yılında Rusya Federal Devlet İstatistik Servisi verilerine göre, Rus hanelerinde et ve et ürünlerinin tüketimi, kentsel alanlarda kişi başına 91 kilogram, kırsal alanlarda ise 86 kilogram olarak gerçekleşmiştir. 2012 ile karşılaştırıldığında, 2017 yılında tüketim hacmi kentsel ve kırsal alanlarda sırasıyla 6 ve 10 kilogram artmıştır.
Rus et piyasasında en büyük pay, tarım geliştirme programı kapsamında devlet desteklerinden faydalanan kümes hayvanları sektörü almaktadır. Kanatlı hayvan eti üretim hacimleri, özellikle geri ödeme süreleri/amortisman süreleri, diğer bir ifadeyle yapılan yatırımın başlangıç maliyetlerinin çıkarılması bakımından domuz ve sığır çiftçiliğindeki maliyet karşılama oranlarına göre mukayeseli bir üstünlüğe sahiptir. Bir kümes hayvanı çiftliğindeki maliyetler, büyükbaş hayvancılık yatırımlarında katlanılan maliyete göre çok daha hızlı karşılanmaktadır.
2013-2020 döneminde tarımın gelişmesi için uygulanmakta olan devlet programı, doğrudan sığır yetiştiriciliğine odaklanmış ayrı bir alt program içermektedir. Söz konusu programın uygulanmasına ilişkin rapora göre, 2017 yılında, Rusya'da tüm kategorilerdeki çiftliklerde sığır ve melez sığır popülasyonu yaklaşık 3,6 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bu miktar 2013 yılı ile kıyaslandığında, sığır ve melez sığır sayısında yaklaşık %25’lik bir artış olduğunu göstermektedir. Özel sığır ve melez sığırların toplam sığır popülasyonu içindeki payı 2017 yılı verilerine göre % 19,3'tür.
Geçtiğimiz 6 yıl boyunca en yüksek üretim artışı, üretimi istikrarlı bir şekilde artmakta olan domuz eti segmentinde görülmüştür. Rusya Federal Devlet İstatistik Servisi (ROSSTAT) tarafından yayımlanan yıllık verilere göre, ülkedeki domuz eti üretimi- sakatat hariç olmak üzere- 2012'ye göre 2017'de 2,3 oranında artmıştır. XXXXXXX’xx Xxxx-Eylül 2018 verilerine göre, 2017’nin aynı dönemine kıyasla Xxxx-Eylül 2018’de domuz eti üretimi %15,3 oranında artmıştır.
Diğer taraftan, Rusya'da kümes hayvanı eti ve sakatat üretimi, 2012-2017 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde % 42.1 artmıştır. 2018'in ilk 9 ayında, 2017’nin aynı döneminde kümes hayvanı eti ve sakatat üretiminde % 3.5 büyüme gerçekleşmiş ve dolayısıyla bu kategoride de istikrarlı bir büyüme yakalanmıştır.
Et endüstrisinin diğer ana bölümleriyle karşılaştırıldığında, sığır eti üretimi en düşük büyüme oranlarını göstermiş ve bu oranlar yıldan yıla çok yönlü dinamikler arz etmiştir. Sakatat hariç olmak üzere, 2017 yılında ülkedeki sığır eti üretimi, 246.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu miktar, 2012 yılı üretimine göre % 15,2 daha yüksektir. Yine, 2018'in ilk 3 çeyreğinde, sığır eti üretimi 2017 yılının aynı dönemine göre % 53,3 oranında artmıştır.
2017 yılında ülkede 2.255.000 ton sosis ve 646 milyon standart “kutu konserve” et üretilmiştir. Xxxx-Eylül 2018’de, sosis üretimi, 2017’nin aynı dönemiyle hemen hemen aynı olarak gerçekleşmiş ve 1,692,000 tonluk bir üretim görülmüştür. Bununla birlikte, konserve et üretimi 2018 Xxxx-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 3,3 azalarak 453,8 milyon standart kutu olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında konserve et ve kanatlı üretiminde Miratorg Holdinge bağlı Korocha Svinokompleks (Yoğun Domuz Çiftliği) en yüksek üretimi yapmıştır. 2016'ya kıyasla, şirketin geliri% 4,2 oranında artmıştır. En yüksek üretim yapan ilk 15 firma arasında yer alan 10 firma, 2016 yılına göre 2017 yılında büyüme artışı göstermiştir. Velikoluksky Myasokombinat (Velikie Luki Et İşleme Tesisi) 2017 yılında en yüksek büyüme oranını yakalamış ve 2016'ya% 39’luk bir üretim artışı yapmıştır. Velikoluksky Myasokombinat Şirketi, 2018 yılı itibarıyla Rusya’nın Pskov Bölgesinde günlük 200 ton et ve yine günlük 120 ton hazır et üretme kapasiteli bir üretim tesisi inşaatına devam etmektedir.
2014 yılında oluşan politik durum neticesinde; ABD, AB, Kanada, Avustralya ve Norveç’te üretilen tuzlanmış, salamura, kurutulmuş ve tütsülenmiş etin yanı sıra soğutulmuş ve dondurulmuş dana eti, domuz eti ve kümes hayvanlarının Rusya Federasyonu’nun ithalatında kısıtlamalar başlamıştır. Bunu Arnavutluk, Karadağ, İzlanda, Lihtenştayn ve Ukrayna'dan (özel şartlarda) tarımsal ürün, hammadde ve yiyecek yasağı ithalatı izlemiştir. Bunun da bir sonucu olarak, 2015-2017 döneminde Rusya’nın yaptığı et ithalatının büyük bölümü Brezilya'dan yapılmıştır. 2017 yılında Rusya, 1.014.000 ton et ve sakatat ithal etmiş ve bu ithalatın % 49’u Brezilya menşelidir. Bununla birlikte, 1 Aralık 2017 tarihinde Xxxxxxxx'xxx domuz eti ve sığır eti ithalatı, Brezilya etinde algılanan “hormone ractopamine” teşvik eden büyüme nedeniyle Rusya tarafından yasaklanmıştır. Bu önlem sonucunda, Brezilya’dan yapılan ithalat hacmi 2018’in ilk 9 ayında % 81 oranında düşerken, Rusya’ya yapılan et ithalatının genel toplam hacmi ise % 28,1 oranında azalmıştır. 2018'in ilk 9 ayında Rusya’ya en fazla et ve sakatat ithalatı yapan ülke, 2017’nin aynı dönemine göre kaydedilen % 4.3’lük artışla Belarus olmuştur. Özellikle Rusya’nın yaptığı sosis ithalatının yaklaşık %97’lik kısmı Belarus’tan yapılmaktadır.
Bilindiği üzere, Rusya, Kazakistan, Belarus, Ermenistan ve Belarus Avrasya Ekonomik Birliğini oluşturmakta olup, Birlik ülkeleri Rusya’nın et ve sakatat ihracatında ciddi bir yer tutmaktadır. Bu çerçevede, 2018 Xxxx - Eylül aylarında, Rusya’dan Birlik ülkelerine, 46.000 ton et ve 18.000 ton sosis ürünleri ihraç edildiğini belirtmek gerekir. Rusya’nın en fazla et ve sakatat ihracatı yaptığı Birlik ülkesi Kazakistan’dır. Xxxx - Eylül 2018 verileri itibarıyla, Kazakistan’ın, Rusya’nın et ve yan ürünleri ihracatındaki payı % 52,7, sosis segmentindeki ihracatındaki payı ise % 98,8 olarak gerçekleşmiştir. Aynı zamanda, Rusya'dan Kazakistan'a yapılan et ihracatında en büyük pay kanatlı etine aittir. Aynı durum Ermenistan ve Kırgızistan'a yapılan et ihracatında da görülmekte olup, bu ülkelere yapılan ihracatta da kanatlı eti ihracatı önde yer almaktadır. Bununla birlikte, Belarus’a yapılan ihracatta durum farklı olup, bu ülkeye genel olarak domuz eti ihracatı yapılmaktadır.
BİLGİ NOTU
KONU |
13.RUSYA DIŞ TİCARETİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER |
HAZIRLAYAN KURUM |
TC MOSKOVA BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ |
XXXXXXXXXX |
XXXXX X. ÖZTÜRK MOSKOVA TİCARET MÜŞAVİRİ |
2017 yılında Rusya’nın ihraçtı, 2016 yılına göre %25 oranında artış göstererek 357 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında Rusya’nın ithalatı, 2016 yılına göre %24 oranında artış göstererek 227 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında Rusya’nın dış ticaret hacmi 584 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılı itibarıyla Rusya’nın dış ticaretinin uluslararası organizasyonlar çerçevesinde görünümü aşağıdaki tabloda yer almaktadır;
ULUSLARARASI ORGANİZASYON |
RUSYA’NIN DIŞ TİCARETİNDEKİ YERİ |
Avrupa Birliği |
% 42 |
Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği |
% 31 |
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) |
% 12 |
Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) |
% 9 |
OPEC –Petrol İhracatçıları Birliği |
% 3 |
BRICS – Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika |
% 18 |
2017 yılı itibarıyla Rusya’nın dış ticaretinde genel olarak öne çıkan ülkeler aşağıdaki tabloda yer almaktadır;
ÜLKE |
RUSYA’NIN DIŞ TİCARETİNDEKİ YERİ |
Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx |
% 15 |
Almanya |
% 9 |
Hollanda |
% 7 |
Belarus |
% 5 |
İtalya |
% 4 |
Türkiye |
% 4 |
ABD |
% 4 |
Kore Cumhuriyet |
% 3 |
Kazakistan |
% 3 |
Ukrayna |
% 3 |
Rusya’nın 2017 yılı dış ticaret verileri, öne çıkan ülkeler bazında aşağıda sunulmaktadır;
ÜLKE |
İHRACAT (Milyar Dolar) |
İTHALAT (Milyar Dolar) |
Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx |
38.9 |
48 |
Hollanda |
35.6 |
3.9 |
Almanya |
25.7 |
24.2 |
Belarus |
16.5 |
10.6 |
Türkiye |
|
|
İtalya |
13.8 |
10.1 |
ABD |
10.7 |
12.5 |
Rusya’nın 2017 yılında, kendisinin de üyesi olduğu Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ülkeleri ile yapmış olduğu ticareti yansıtan tablo aşağıda sunulmaktadır;
ÜLKE |
İHRACAT (Milyar Dolar) |
İTHALAT (Milyar Dolar) |
Belarus |
16.5 |
10.6 |
Kazakistan |
11.1 |
4.4 |
Ermenistan |
1.1 |
0.4 |
Kırgızistan |
1.2 |
0.2 |
İHRACAT
Rusya’nın ihracatı 2017 yılında, 2016 yılına göre 71 milyar dolar ve %25’lik bir artış göstererek 357 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
2015 yılına kıyasla, Rusya’nın Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracatta özellikle Hollanda ve İtalya’ya %2 oranında olmak üzere bir azalma söz konusudur. Aynı şekilde, Türkiye, Japonya ve Ukrayna’ya yapılan ihracatta da %1 oranında bir azalma mevcuttur. Bununla birlikte, Belarus’a yapılan ihracat %1, Çin’e yapılan ihracat ise %3 artmıştır.
Rusya’nın 2017 yılı ihracatına değer açısından bakıldığında, yakıt ve enerji ürünlerinin genel ihracat içinde %59 ile ciddi bir paya sahip olduğu görülmekte olup, ilgili rakam 2017 yılında 2016 yılına göre %27’lik bir artışla 211 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, her ne kadar değer bakımından ciddi bir artış söz konusu olsa da, ham petrol ve petrol ürünlerinin ihracatı “fiziki hacim” bakımından 2016 yılına göre 2017 yılında %1 oranında azalmıştır.
Rusya’nın enerji bazlı ihracat kalemlerinin temel itibarıyla; %38 ham petrol, %24 petrol ürünleri, %14.5 doğal gaz ve %6 ile taşkömüründen müteşekkil olduğunu belirtmekte fayda bulunmaktadır.
Diğer taraftan, Rus ekonomisi yukarıda belirtilen verilerde ortaya koyulduğu üzere enerji kaynaklarının ihracatına ciddi şekilde bir bağımlılık arz etmekle birlikte, 2017 yılında enerji dışı ürünlerin de ihracatında artışlar söz konusudur.
Rusya’nın enerji dışı temel ihraç kalemleri aşağıda yer almaktadır;
-Metaller ve metalden yapılan mamul eşyalar (yassı demir, alaşımsız çelik, işlenmemiş aliminyum)
-Makine ekipman ve araçları (turbojet motorlar, yakıt elementleri), nükleer güç ekipmanlarının parçaları
-Kimyasal ürünler (özellikle mineral ve organik gübreler)
-Gıda ürünleri ve tarımsal hammaddeler (özellikle buğday ve mezlin)
Yukarıda zikredilen ve 4 ana başlıkta gösterilen ürünler, Rusya’nın enerji dışı ürün ihracatının yaklaşık %81’ini oluşturmaktadır.
Bu çerçevede, Rusya’nın ihracatında 2017 yılında enerji dışı öne çıkan ürünler ve bunların enerji dışı ürün ihracatındaki yüzdesel payları aşağıdaki şekilde gösterilebilir;
ÜRÜN |
2016 |
2017 |
Gıda Ürünleri |
%15 |
%15 |
Kimyasal Ürünler |
%19 |
%18 |
Değerli Taşlar ve Metaller |
%4 |
%4 |
Metaller ve Metalden Mamul Eşyalar |
%25 |
%27 |
Makinalar, Teçhizatı ve Ulaştırma Araçları |
%21 |
%23 |
Kumaş, Elbise ve Ayakkabı |
%1 |
%1 |
2017 yılında Rusya’nın ihraç ettiği yassı demir veya haddelenmiş alaşımsız çelik miktarı 2016 yılına göre %26.8 artmış, bu çerçevede bu üründe Türkiye’ye yapılan ihracat da %56.4 oranında artmıştır.
2017 yılında Rusya’nın ihraç ettiği demir yarı mamülleri ve alaşımsız çelik ihracatı 2016 yılına göre %34.9 artmış ve bu üründe Türkiye’ye yapılan ihracat da %11.4 artmıştır.
2017 yılında Rusya’nın işlenmemiş alüminyum ihracatı 2016 yılına göre %16.7 oranında artmış ve bu üründe Türkiye’ye yapılan ihracat %52.3 artmıştır. Türkiye, Rusya’nın alüminyum ihracatında en fazla artış kaydedilen ülke olmuştur.
2017 yılında Rusya’nın makine, makine ekipmanları ve ulaştırma araçları ihracatı 2016 yılına oranla %14.6 artmış ve 28.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Rusya’nın gıda ve tarım ürünleri ihracatı 2016 yılına kıyasla %21.5 oranında artmış ve 20 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu rakamın değer olarak %37’sini tahıl ihracatı oluşturmuştur.
Rusya’nın Türkiye’ye gıda ve tarım ürünleri ihracatı ise %29.9 oranında artmıştır.
2017 yılında Rusya’nın kimyasal ürün ihracatı 2016 yılına göre %15 oranında artış göstererek 23.9 milyar dolara ulaşmıştır. İhraç edilen kimyasal ürünlerin yaklaşık %30’unu mineral ve organik gübreler oluşturmaktadır.
İTHALAT
2017 yılında Rusya’nın ithalatı, 2016 yılına göre %25 oranında 45 milyar dolar artmış ve 227 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında Rusya’nın ithalatında Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği üyesi ülkelerin (Avustralya, Bruney, Kanada, Endonezya, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Malezya, Yeni Zelenda, Filipinler, Singapur, Tayland, ABD, Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx, Papoa Yeni Gine, Şili, Peru, Rusya ve Vietnam) payı %40’tan fazladır. Birlik üyesi Çin’in, Rusya’nın ithalatındaki payı %21’dir.
Yine, Rusya’nın 2017 yılı ithalatında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin payının %38 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu çerçevede, Almanya’nın payı %11, İtalya ve Fransa’nın payları ise %4 olarak gerçekleşmiştir.
BDT ülkelerinin Rusya’nın ithalatındaki payı ise %11 olarak gerçekleşmiştir.
Bu çerçevede, 2017 yılında Rusya’nın en çok ithalat yaptığı ülkeler ve bunların toplam ithalattaki payları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir;
ÜLKE |
PAY |
Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx |
%21 |
Almanya |
%11 |
ABD |
%6 |
Belarus |
%5 |
İtalya |
%4 |
Fransa |
%4 |
2017 yılında Rusya’nın ithalatında öne çıkan ürün grupları ve bunların toplam ithalat içindeki payları ise aşağıda yer almaktadır;
ÜRÜN |
PAY |
Xxxxxxxxx, makine ekipmanları, (kara) ulaştırma araçları |
%49 |
Kimyasal ürünler |
%18 |
Gıda ve Tarım Ürünleri |
%13 |
Metaller ve Metal Ürünleri |
%7 |
Tekstil Ürünleri ve Ayakkabı |
%6 |
Rusya’nın makine ve ekipmanları ithalatının içinde sırasıyla en önemli kalemleri mekanik ekipmanlar (%41), elektrikli ekipmanlar (%24) ve kara taşımacılığı araçları (%20) oluşturmuştur.
Rusya’nın en fazla makine ve ekipmanları satın aldığı ülkeler sırasıyla Çin (%28), Almanya (%13), ABD (%9), Japonya (%6), Kore (%5) ve Fransa (% 5)’dır.
Bu alanda özellikle Çin, ABD ve Almanya’dan yapılan ithalatın artmış olduğuna dikkat çekmek gerekmektedir.
2017 yılında Rusya’nın mekanik ekipmanlar ithalatı 2016 yılına göre %28 oranında ve yaklaşık 10 milyar dolar artmış ve 45 milyar dolara ulaşmıştır.
Mekanik ekipmanların artışında; buldozer, greyder, lastik ve plastik işleme ekipmanlarının, sıvı pompaların, pnömatik aletlerin, içten yanmalı motorların, sanayi makine ve ekipmanlarının artışının etkili olduğu söylenebilir. Özellikle buldozer ve greyder ithalatı 2017 yılında yaklaşık 2 kat artmıştır.
2017 yılında Rusya’nın elektrikli ekipmanlar ithalatı 2016 yılına göre %24 oranında ve 5.2 milyar dolar artarak 27 milyar dolara ulaşmıştır. Bunun yaklaşık 1.7 milyar dolarını hücresel ağlar için kullanılan telefon aparatları oluşturmuş ve anılan aparatların yaklaşık %63’ü Çin’den, %17’si ise Vietnam’dan ithal edilmiştir.
2017 yılında Rusya’nın kara ulaştırma araçları ithalatı 2016 yılına göre %36 oranında ve 6 milyar dolar artmıştır. Mezkur artışta özellikle otomobiller için; gövde, şase vb. dahil olmak üzere, yedek parça ithalatında 2016 yılına göre yaşanan yaklaşık 2.6 milyar dolarlık artışın payı büyüktür. Yine traktör ve yük aracı ithalatında da, 2016 yılına kıyasla yaklaşık 1 milyar doları bulan artışlar yaşanmıştır.
Bu çerçevede Rusya’da “kara ulaştırma araçları ve parçaları” ithalatındaki kalemlerin yüzdeleri ve bunların ithalatında 2016 yılına göre yaşanan değişiklikler aşağıdaki şekilde izah edilebilir;
2016 yılına kıyasla 2017 yılında araba yedek parçaları (şase ve gövde dahil) ithalatı bir değişiklik göstermemiş ve “kara ulaştırma araçları ve parçaları” ithalatındaki %44’lük payı muhafaza etmiştir.
2016 yılına kıyasla 2017 yılında araba ithalatında %7’lik bir azalma olmuş ve araba ithalatının “kara ulaştırma araçları ve parçaları” ithalatındaki payı %31 olarak gerçekleşmiştir.
2016 yılına kıyasla 2017 yılında traktör ve yük araçları ithalatında %6’lık bir artış olmuş ve traktör ve yük araçları ithalatının, “kara ulaştırma araçları ve parçaları” ithalatındaki payı %17 olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında genel kimyasal ürünler ithalatında ilaç eczacılık ürünlerinin payı %27, plastik ve plastikten ürünlerin payı ise %22 olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılına kıyasla ilaç eczacılık ürünleri ithalatı 1.9 milyar dolar, plastik ve plastikten ürünlerin ithalatı ise 1.2 milyar dolar artmıştır. İlaç eczacılık ürünleri ithalatında Almanya, Fransa, İtalya, Hindistan ve İsviçre baş sıralarda yer almaktadır. Yine kauçuk, lastik ve bunlardan elde edilen ürün ithalatı da 800 milyon dolarlık bir artış göstermiştir. Bu gruptaki ithalatın yaklaşık yarısını lastikler ve pnömatik lastikler oluşturmaktadır.
Bu çerçevede Rusya’da 2017 yılında ;
İlaç eczacılık ürünleri ithalatı 10.8 milyar dolar,
Plastik ve plastik ürünler ithalatı 8.8 milyar dolar,
Kauçuk, lastik ve bundan elde edilen ürün ithalatı 3.6 milyar dolar,
Sabun ve temizlik ürünleri ithalatı 1.4 milyar dolar,
Uçucu yağlar ithalatı 3.1 milyar dolar,
Organik kimyasal maddeler ithalatı 3.5 milyar dolar
olarak gerçekleşmiştir.
2017 yılında gıda ürünleri ithalatı, 29 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2016 yılına göre 3.8 milyar dolarlık ve %15’e tekabül eden bir artışı göstermektedir.
Gıda ürünleri ithalatında yüzdesel olarak aşağıdaki ürünler ön plana çıkmaktadır;
GIDA ÜRÜNÜ |
İTHALAT MİKTARI (MİLYAR DOLAR) |
Meyve ve Fındık |
4.7 |
Et ve Yenilebilir Et Sakatatı |
2.7 |
Süt Ürünleri |
2.6 |
Alkollü ve Alkolsüz İçecekler |
2.5 |
Yağlı Tohumlar ve Meyveler |
1.8 |
Sebzeler |
1.8 |
Balık ve Kabuklular |
1.6 |
Farklı Gıda Ürünleri |
1.3 |
Diğer |
9.7 |
2017 yılında Türkiye’den ithal edilen gıda ve tarım ürünlerinde en ciddi artış; kiraz, üzüm ve soğanda olmuştur.