AREX SİGORTA A.Ş. VERGİ UYGULAMALARI
AREX SİGORTA A.Ş. VERGİ UYGULAMALARI
14.06.2007 tarihinde 26552 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11.maddesinin 3. fıkrası “Sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından, gerek sözleşmenin kurulması gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehdar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.” demektedir.
14.02.2020 tarihinde 31039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayım tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik” ile, belli bir sigorta ilişkisine girmek isteyen kişilerin, gerek sözleşmenin kurulmasından önce gerekse kurulması sırasında sözleşmenin konusu, teminatları ve diğer özellikleri hakkında oluşabilecek bilgi eksikliklerinin giderilmesi ile sözleşmenin devamı sırasında ortaya çıkabilecek ve sözleşmenin işleyişi ile ilgili olarak sigorta ettireni, sigortalı veya lehdarı etkileyebilecek nitelikteki değişiklik ve gelişmelerden ilgililerin haberdar edilebilmesini teminen sigortacı tarafından yerine getirilmesi gereken görev ve yükümlülüklere dair usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Xxxxxx Yönetmeliğin 13. Maddesinde kurulması zorunlu olan internet sitesinin içeriği tarif edilmiş ve bilgilendirme faaliyetinin etkin olarak yürütülebilmesi ve ilgili tarafların ihtiyaç duyabilecekleri bilgilere en kısa ve en kolay yoldan ulaşabilmesi amacıyla, şirketin kurumsal internet sitesinde yer alması gerekli zorunlu bilgiler açıklanmaktadır. Yönetmeliğin (13/d) maddesi ile, “Vergi Uygulamalarına İlişkin Bilgiler” kurumsal internet sitesinde açıklama yapılması gereken zorunlu bilgiler arasında bulunmaktadır.
Sigortacılık işlemlerinde, sigorta poliçeleri üzerinde bulunan ve sigorta primi hesaplamasında dikkate alınması gereken vergi ve fonlar aşağıda açıklanmıştır.
SEKTÖREL VERGİ VE FONLAR
(not: buraya link ekleyelim – xxx.xxx.xxx.xx/xxxxxxxxxx) (not: buraya link ekleyelim – xxx.xxx.xxx.xx/xxxxxxxxxx)
• Gider Vergisi (GV)
• Yangın Sigorta Vergisi (YSV)
• Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu (THGF)
• Güvence Hesabı (GH) (link: - xxx.xxxxxxxxxxxxx.xxx.xx/xxxxxx/XXXxxxxxxxxx.xxxx)
GİDER VERGİSİ (GV-BSMV)
6802 sayılı Gider Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinde verginin konusu, “Banka ve sigorta şirketlerinin 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.” şekliyle tanımlanmıştır.
Kanun’un 31. maddesi uyarınca, “Sigorta işlemlerinde verginin matrahı, bu işlem dolayısıyla poliçede yer alan prim tutarıdır. Prim tutarının hesabında, sigorta işlemi dolayısıyla komisyon ve benzeri adlarla sigorta aracılarına yapılan ödemeler indirim konusu yapılamaz.
Vergi matrahından gider ve vergi adı altında indirim yapılamaz. Bu kanunla alınan banka ve sigorta
muameleleri vergisi matraha dahil edilmez.”
Kanun’un 33. maddesi ile vergi oranı tespit edilmiş olmakla birlikte, aynı zamanda bu oranı, yeniden tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Bakanlar Kurulu, verilen bu yetkisini kullanarak sigorta işlemleri için vergi oranını %5 olarak belirlemiştir. (01.09.1998 tarih ve 98/11591 No’lu BKK)
Kanun’un 29. maddesi ile, Gider Vergisi’nden istisna edilen işlemler açıklanmıştır.
i) (5582 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle değişen bent. Yürürlük; 06.03.2007) Emeklilik sözleşmeleri, hayat sigortaları (hayat sigortalarında ferdi kaza, hastalık sonucu maluliyet ve tehlikeli hastalıklar teminatlarının da ek teminat olarak verildiği sözleşmeler dahil) ve sağlık sigortaları ile ihracata ait nakliyat sigortalarında ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanı kapsamında yapılan sigortalarda sözleşme ve poliçe üzerinden alınan paralar,
j) Mükerrer sigorta muameleleri ile retrosesyon muameleleri dolayısiyle alınan prim,
komisyon vesair paralar,
k) (482 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen bent) Biçilmemiş veya toplanmamış her türlü tarım mahsulleriyle tarım hayvanları için akdolunan zirai sigortalar dolayısiyle alınan paralar,
l) (482 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen bent) Nükleer rizikolara karşı yapılan sigortalar dolayısiyle alınan paralar,
Ayrıca, zorunlu deprem sigortasının (DASK) düzenlemesini yapan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 5.maddesi ile deprem sigortası primleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmuştur, dolayısıyla deprem sigorta primleri gider vergisi kapsamı dışına çıkarılmıştır.
86 SERİ NO’LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİ (R.G. 26.07.2008-26948)
4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun25 inci maddesi ile 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde yapılan düzenlemede, sigorta muamelelerine ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) uygulamasında değişiklik yapılmıştır.
Söz konusu düzenleme ile kambiyo işlemlerinde BSMV uygulamasına ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
A- SİGORTA İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI
5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 6802 sayılı Kanunun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre 6802 sayılı Kanunun;
- 30 uncu maddesi, "Banka ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketleri öder. Sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefi sigorta şirketleridir." şeklinde değiştirilmiş,
- 31 inci maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere, "Sigorta işlemlerinde verginin matrahı, bu işlem dolayısıyla poliçede yer alan prim tutarıdır. Prim tutarının hesabında, sigorta işlemi dolayısıyla komisyon ve benzeri adlarla sigorta aracılarına yapılan ödemeler indirim konusu yapılamaz." fıkrası eklenmiş,
- 47 nci maddesinin (a) fıkrasının sonuna "Sigorta muamelelerine ilişkin beyanname sigorta şirketlerinin kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir." hükmü eklenmiştir.
6802 sayılı Kanunda yapılan bu değişiklikler 1/8/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Ayrıca, 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde, "Sigorta şirketleri, iptal ettikleri sigorta muamelelerine ilişkin vergileri (yalnızca iptal tarihinden sonraki döneme ait olan kısmı), iptalin gerçekleştiği dönemde hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisinden indirebilirler. Bu dönemde indirilemeyen vergiler, sonraki dönem beyannamelerinde indirim konusu yapılabilir." hükmü ile aynı maddenin son fıkrasında "Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Bu hükümler uyarınca, sigorta işlemlerinde BSMV mükellefiyeti, matrahı, beyanı ve ödenmesi ile iptal edilen sigorta işlemlerine ilişkin aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
1- Sigorta İşlemlerinde BSMV Mükellefi
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, sigorta aracıları sigorta acentesi ve brokerleri olarak sayılmış olup aynı maddenin (l) bendinde ise sigorta acentesi; ticarî mümessil, ticarî vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tâbi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimî bir surette sigorta şirketlerinin nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık etmeyi veya bunları sigorta şirketleri adına yapmayı meslek edinen, sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını yürüten ve sözleşmenin uygulanması ile tazminatın ödenmesinde yardımcı olan kişi olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin 12 nci maddesinde; "Sigortalı tarafından yetkili acenteye yapılan ödeme sigorta şirketine yapılmış sayılır." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca, verginin doğması için sigorta şirketlerince bir muamele yapılması ve bu muamele sonucunda lehe nakden veya hesaben para alınması gerekmektedir. Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle değişik 6802 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre, sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefi sigorta şirketleridir.
6802 sayılı Kanunda değişiklikler yapan 5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin yürürlüğe girmesinden önceki uygulamaya göre sigorta işlemlerinde BSMV'nin mükellefi, sigorta şirketleri ile bu şirketler tarafından sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi verilen sigorta acenteleriydi. Ancak, 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler uyarınca, 1/8/2008 tarihinden itibaren sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi bulunan sigorta acenteleri ile sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri tarafından yapılan sigorta işlemleri de dahil olmak üzere bütün sigorta işlemlerinde verginin mükellefi sigorta şirketleridir.
2- Sigorta İşlemlerinde BSMV Matrahı
Sigorta şirketlerinin sigorta işlemi olsun olmasın yaptıkları bütün işlemler dolayısıyla nakden veya hesaben lehe aldıkları paralar BSMV'ye tabi bulunmaktadır. 5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle değişik 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre; sigorta işlemlerinde verginin matrahı, bu işlem dolayısıyla poliçede yer alan prim tutarıdır. Prim tutarının hesabında, sigorta işlemi dolayısıyla komisyon ve benzeri adlarla sigorta aracılarına yapılan ödemeler matraha dahil olup indirim konusu yapılamaz.
Sigorta işlemi dolayısıyla sigorta aracılarına yapılan komisyon ve benzeri ödemelerin vergi matrahından indirilmesi mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle, sigorta aracılarının (sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi bulunan acentelerin) vergi mükellefiyetinden çıkarılması, sigorta şirketlerince sigorta aracılarına yapılacak ödemelerin vergi matrahından indirilmesi sonucunu doğurmamaktadır.
3- Sigorta İşlemlerinde BSMV Beyanı ve Ödenmesi
6802 sayılı Kanunun 44, 47 ve 48 inci maddelerinde BSMV'nin tarhına, beyanname zamanı ve yeri ile ödenmesine ilişkin hükümler bulunmaktadır. Anılan maddelerde, BSMV'nin vergiye tabi olayların vuku bulduğu yer vergi dairesince tarh olunacağı, bu Kanunun beyannamenin bir merkezden verilmesini tecviz ettiği hallerde verginin beyannamenin verildiği yer vergi dairesince tarh olunacağı, her mükellefin bir ay içindeki vergiye tabi muamelelerini bir beyanname ile ertesi ayın 15 inci günü akşamına kadar BSMV'de muamelelerin yapıldığı yer vergi dairesine bildirmek mecburiyetinde olduğu, sigorta muamelelerine ilişkin beyannamenin sigorta şirketlerinin kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairesine verileceği ve mükelleflerin beyanname üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergileri beyanname verme süresi içinde ödemeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler uyarınca sigorta şirketleri, 1/8/2008 tarihinden itibaren sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemleri de dahil olmak üzere yaptıkları işlemlere ilişkin vergileri, Hizmet Vergisi (Sigorta Muameleleri Vergisi) Beyannamesi ile izleyen ayın 15 inci günü akşamına kadar kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairesine beyan ederek aynı süre içinde ödeyeceklerdir.
4- Diğer Hususlar
c) Sigorta Şirketlerince Sigorta Aracılarına Verilen Komisyonların BSMV Karşısındaki
Durumu
5766 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren sigorta acenteleri, BSMV mükellefiyeti dışına çıkarılmakta ve sigorta aracıları tarafından yapılan sigorta işlemlerinde de verginin mükellefi sigorta şirketleri kabul edilmektedir. Sigorta işlemlerinde verginin matrahı, sigorta aracılarına verilen komisyonlar dahil edilerek tespit edilen prim tutarlarıdır. Sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri, sigorta acenteliği bulunan finansman şirketleri ile diğer acentelerin sigorta işlemleri dolayısıyla alacağı komisyonlar da prim tutarına dahil olduğundan ve bu tutarlara ilişkin vergiler sigorta şirketlerince beyan edilerek ödeneceğinden, bu komisyonlar üzerinden sigorta acenteleri ve sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri ile finansman şirketleri tarafından ayrıca BSMV hesaplanıp beyan edilmeyecektir.
Öte yandan, bankalar dışındaki sigorta acentelerinin BSMV mükellefiyeti Ağustos 2008 döneminden itibaren sona ereceğinden sigorta muamelelerine ilişkin olarak yıl sonlarında veya belli dönem aralıklarında sigorta şirketlerinden teşvik komisyonu ve benzer adlar altında alınan paralar vergiye tabi tutulmayacaktır.
Ancak, sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri tarafından sigorta şirketlerinden teşvik komisyonu ve benzer adlar altında alınan paraların 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesi hükmünce BSMV'ye tabi tutulması gerekmektedir. Teşvik komisyonu ve benzeri adlar altında alınan tutarlar, banka şubeleri tarafından Hizmet Vergisi (Banka Muameleleri Vergisi) Beyannamesinin ilgili kısmına dahil edilmek suretiyle beyan edilecektir.
d) Vergiden İstisna Edilen İşlemlerde Sigorta Acentelerine Verilen Komisyonların Durumu
6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinde BSMV'den istisna edilen sigorta işlemleri düzenlenmiştir. Bu Kanun ve diğer kanunlar ile BSMV'den istisna edilen sigorta işlemleri dolayısıyla alınan paralar (komisyon ve benzeri adlarla alınanlar dahil) üzerinden BSMV hesaplanmayacaktır. Bu durumda, sözleşme yapma veya prim tahsil etme yetkisi bulunan veya bulunmayan acenteler ile bu nitelikte olan banka şubeleri tarafından da vergiden istisna edilen sigorta işlemleri dolayısıyla komisyon ve benzeri adlarla alınan paralar üzerinden vergi hesaplanmayacak ve beyan edilmeyecektir.
YANGIN SİGORTA VERGİSİ (YSV)
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 40. maddesinde verginin konusu, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içindeki menkul ve gayrimenkul mallar için yapılan yangın sigortaları dolayısıyla alınan primler” şekliyle tanımlanmıştır.
Bu madde kapsamında, verilen hizmetle bağlantılı kabul edilen verginin, menkul ve gayrimenkulün bulunduğu ilgili belediyeye, diğer bir ifade ile riziko adresinin bulunduğu belediyeye ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Kanun’un 42. maddesi “Yangın Sigorta Vergisi’nin matrahı, yapılan yangın sigorta muameleleri dolayısıyla alınan primlerin tutarıdır. Sigorta şirketleri vergilendirme dönemi içinde iptal edilen yangın sigorta muamelelerine ait primleri, iptalin vukubulduğu döneme ait matrahtan indirebilirler” şekliyle düzenlemiştir.
Kanun’un 43. maddesinde açıklandığı üzere “Yangın Sigorta Vergisi’nin nispeti %10’dur.”
TRAFİK HİZMETLERİ GELİŞTİRME FONU (THGF)
2918 sayılı Karayolları Xxxxxx Xxxxxx’xxx 129. Maddesi uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu kurulmuştur.
Xxxxxx Xxxxxxxxxx Geliştirme Fonu’nun, 19.07.1998 tarih ve 23407 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu Yönetmeliği ile fonun mali ve idari işleyişi hakkında açıklamalar yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Xxxxxx Xxxxxx’xxx Mali Sorumluluk Sigortası Yaptırma Zorunluluğu başlıklı 91. maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca Xxxxxx Xxxxxxxxxx Geliştirme Fonu Yönetmeliği’nin 13. Maddesi uyarınca, bu kapsamda yapılan sigorta poliçelerinde primin %5’i fon geliri olarak Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu hesabına aktarılmaktadır.
GÜVENCE HESABI (GH)
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesiyle, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulmasına karar verilmiş, 26.07.2007 tarih ve 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Güvence Hesabı Yönetmeliği ile bu Hesabın kuruluş ve işleyişine ilişkin açıklamalar yapılarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin 8. Maddesinde Hesabın gelirleri açıklanmıştır. Buna göre;
• Zorunlu sigorta yaptıranların safi primlerinin %2’si oranında,
• Yeşilkart sigortası yaptıranların safi primlerinin %o5’i (binde 5) oranında, katılma payı ödemeleri öngörülmüştür.
Ayrıca sigortalılara yansıtılmayan ve sigorta şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu;
• Zorunlu sigortalar için her yıl tahsil ettikleri toplam safi primlerin %1’i oranında,
• Yeşilkart sigortaları için her yıl tahsil ettikleri toplam safi primlerin %o5 (binde 5) oranında, katılma payları bulunmaktadır.
Sigorta şirketleri, kendileri tarafından ödenmesi gereken bir takvim yılına ilişkin katılma paylarını takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar, sigorta ettirenlerden tahsil edilen katılma paylarını ise tahsil edildikleri ayı takip eden ayın sonuna kadar Hesaba yatırmak zorundadırlar.
Yönetmeliğin 9.maddesin de ise Güvence Hesabı’na başvurulabilecek ve Hesaptan ödeme alınabilecek
haller açıklanmıştır.
Buna göre;
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç) Sigorta şirketinin mali bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Xxxxxx Xxxxxx uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
başvuru yapılabilir.
Ayrıca Hesaba, Yeşil Kart Sigortası kapsamında Türkiye sınırları içinde meydana gelen zararlardan dolayı Büroca tekemmül ettirilen hasar dosyalarının tazminat ödemesi için Büro tarafından da başvurulabilir.
Hesap, sigorta şirketlerinin birinci fıkranın (ç) bendine istinaden rücu talepleri ile ilgili olarak topluca değerlendirme yapmak suretiyle bu şirketlerle hesap kapatmaya ve hesabın kapatılmasına yönelik anlaşmalar yapmaya yetkilidir. Bu takdirde, hangi sigortalılar için ödeme yapıldığı, sigortalı adı ve soyadı, poliçe numarası, hasar tutarı, hangi şirketten rücu edildiği bir liste halinde tutulur. Bu durumda rücu eden şirketçe, listede yer alan sigortalılara rücu çerçevesinde yapılmış olan icrai ve yasal takipler derhal kaldırılır.
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU İLE 01.01.2013 TARİHİNDEN İTİBAREN ŞAHIS SİGORTALARI VE BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNE İLİŞKİN VERGİSEL AVANTAJLAR
A) Şahıs Sigorta Primlerinin ve Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Paylarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilmesi
a.a.) Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Paylarının Ücret Matrahından ve Yıllık Beyannameyle Beyan Edilecek Gelir Vergisi Matrahından İndirilmesi:
6327 sayılı Kanun’un 5. ve 8. Maddeleriyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. ve 89. Maddeleriyle yapılan değişiklikler uyarınca, 01.01.2013 tarihinden itibaren, ücretliler için vergiye tabi ücret matrahının; yıllık beyanname veren mükellefler için vergi matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları indirim konusu yapılamayacaktır.
6327 sayılı Kanunu’nun 4. Maddesiyle değişik Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan hüküm, işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretle ilişkilendirmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır. Bu kapsamda indirim konusu
yapılabilecek tutarın toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık toplamını aşamayacaktır. Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları gerekse Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. Maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak şahıs sigortaları prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını da aşamayacaktır.
Hem işveren tarafından bireysel emeklilik sistemine katkı payı ödenmesi hem de ücretli tarafından şahıs sigortalarına prim ödemesinin bulunması ve bunların toplam tutarının yukarıda belirtilen sınırları aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca, mükerrer indirime sebep olmaksızın, serbestçe belirlenebilecektir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. Maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında yapılacak indirim, işverenler tarafından hizmet erbabına yönelik olarak sadece bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarını içermekte olup, şahıs sigorta primlerini içermemektedir.
İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. Maddesinin
(1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak herhangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabilecektir. Her durumda, yapılacak indirim ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.
İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık maaş, prim, ikramiye, sosyal yardım vb. gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır.
a.b.) Şahıs Sigorta Primi Ödemelerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirilmesi:
6327 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. Maddesinin birinci fıkrasının
(3) numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 01.01.2013 tarihinden itibaren, vergiye tabi ücret matrahının tespitinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primler, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak koşuluyla, aşağıdaki oranlarda ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait;
⮚ Birikimin priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile,
⮚ Ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin tamamı vergiye tabi ücret matrahının tespitinde indirim konusu olarak dikkate alınabilecektir.
İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. Maddesinin
(1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak herhangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabilecektir. Her durumda, yapılacak indirim ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.
İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık maaş, prim, ikramiye, sosyal yardım vb. gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır.
DAMGA VERGİSİ (DV)-Muaf
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun II sayılı ekli tablosunda damga vergisinden istisna edilen kağıtlarla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. İlgili Tablo’nun IV- Ticari ve Medeni İşlemlerle İlgili Kağıtlar başlıklı bölümünde yer alan 5. Madde ile “Sigorta, reasürans ve koasürans sözleşmeleri, bireysel emeklilik, gruba bağlı bireysel emeklilik, işveren grup emeklilik sözleşmeleri, diğer kağıtlarda yer alan sigorta yaptırma taahhütleri ile sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı paylarının ödenmesine ilişkin kağıtlar ve sigortacının tecdit ve temdidi ile temin olunan meblağın tezyidi halinde verilen beyanname ve avönanlar.” damga vergisinden istisna olarak sayılmıştır.
Ayrıca aynı Tablo’da yer alan V- Kurumlarla İlgili Kağıtlar başlıklı bölümde yer alan 21. madde ile “Sigorta ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonlarının kuruluşları dahil her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu şirketler veya fonlar tarafından ödenmesi gereken kağıtlar” ile sigorta şirketleri her türlü işlemlerinde damga vergisinden istisna sayılmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ (K.D.V.)–Sorumlu Sıfatıyla Mükellef
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 6. Bölümü’nde, 17. maddede yer alan Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar başlıklı bölümde 4/e bendinde “Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin (24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri,” ile sigorta işlemleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak, 16.02.2021 tarih 31397 sayılı Resmi Xxxxxx’xx xxxxxxxxxx 00 Xxxx Xx’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile , Tebliğ’in yayım tarihini takip eden ay başından yürürlüğe girmek üzere, 01.03.2021 tarihinden itibaren, Sigorta ve Reasürans Şirketleri, Katma Değer Vergisi’nde Kısmı Tevkifat uygulayacak mükelleflere dahil edilmiştir.
Sigorta şirketlerinin Kısmı Tevkifata Tabi Mal ve Hizmet alımlarında uygulanacak tevkifat oranlarına ilişkin 01.03.2021 tarihinden itibaren geçerli olan liste aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.