Contract
6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU BAĞLAMINDA GENEL KURUL VE HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLER
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunumuz, genel olarak kanunun karakteristik çizgisini korunmakla birlikte Türk hukukunu AB mevzuatı ile uyumlaştırmayı hedeflemektedir. Diğer taraftan, Sermaye Piyasası Hukuku’ndaki gelişmelerden etkilendiği ve her iki kanun arasında etkileşimin olduğu açıktır. Bu çalışmada SPK mevzuatı ve 6102 sayılı yeni Ticaret Kanunumuz kapsamında anonim şirket genel kurulu ele alınacak ve halka açık anonim şirketler için olan düzenlemelere yer yer değinilecektir.
Anonim Şirket Genel Kurullarına ilişkin maddeler yeni kanunumuzun 407 ila 451. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Öncelikle Genel Kurul’a ilişkin maddeleri tek tek ele alarak öncellikle Türk Ticaret Kanunumuzdaki değişimler irdelenecektir. Genel kurul konusunun kapsamının ve uygulamasının geniş olması nedeniyle bu makalemizde genel pay sahibinin kişisel hakları yan başlıklı 425.maddeye kadar incelenecektir.
6102 SAYILI YENİ TÜRK TİCARET KANUNUMUZ GENEL KURULA İLİŞKİN BİRÇOK YENİLİK İÇERMEKTEDİR.
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunumuzun genel kurula ilişkin ilk maddesi olan 407.maddesine baktığımızda, eski TTK’ nun 360/1 maddesine paralel bir düzenleme getirdiği ve pay sahiplerinin şirket işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanacaklarını hükme bağlamakta olduğu görülecektir. Kanuni istisnaların saklı tutulduğu fıkranın ikinci cümlesi ise yeni olup, elektronik ortamda yapılması öngörülen genel kurula işaret etmektedir.1
407. maddenin ikinci fıkrası ise tamamen yeni bir maddedir. Bu fıkra ile murahhas üyeler ile en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantılarında bulunması şartı getirilmiş, denetçi ve kendilerini ilgilendiren konularda işlem denetçisinin genel kurulda hazır bulunacağı madde metnine eklenmiştir. Hem üyeler hem de denetçiler toplantıda görüşlerini açıklayabileceklerdir.
Aynı maddenin 3. fıkrasında genel kurul toplantılarında, 333.madde gereğince belirlenen şirketlerin genel kurul toplantılarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın temsilcisinin yer alacağı düzenlenmiştir. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın ismi değişmiş ve bu görev Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na verilmiştir.) Bu madde ile eski TTK 297.maddeden farklı olarak ikili bir ayrım yapılmış ve kuruluşu STB’nin iznine tabi olan anonim şirket genel kurullarında Bakanlık temsilcisi bulunması zorunlu kılınmışken, diğer şirketlerin genel kurullarında Bakanlık temsilcisinin bulunup bulunmaması konusunda karar verme yetkisi STB ‘ye bırakılmıştır. Böylece tek kişilik anonim şirketler ile bazı kapalı anonim şirketler bakımından bir kolaylık getirilmek, maliyet ve zaman kayıplarının önüne geçilmek istenmiştir.2
Genel Kurul’un devredilemez görev ve yetkilerinin düzenlendiği 408.madde yeni bir madde olup, maddenin ilk fıkrasında genel kurulun ancak kanunda veya esas sözleşmede açıkça öngörülmüş konularda karar alabileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan çeşitli hükümlerde öngörülmüş bulunan devredilemez görev ve yetkiler saklı kalmak üzere altı bent halinde genel kurulun görev ve yetkileri sayılmıştır. Bu bentlerde sayılanlardan f bendi hariç diğerleri herhangi bir yenilik getirmemektedir. Yeni olan düzenleme ise, “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” şeklinde maddede yer alan f bendidir. Bu bent ile Yargıtay uygulamasının kanun hükmü haline getirildiğinden söz edilmektedir.
TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKETLERDE TEK PAY SAHİBİNİN ALACAĞI KARAR, YAZILI OLMA GEÇERLİLİK ŞARTINA BAĞLANMIŞTIR.
408. maddenin son fıkrasında; tek kişilik anonim şirketlerde bu pay sahibinin genel kurulun tüm yetkilerini haiz olduğu belirtilmiş ve genel kurul sıfatıyla tek pay sahibi tarafından alınacak kararların geçerliliği, yazılı şekil şartına bağlanmıştır. 3
Genel Kurul toplantılarına ilişkin 409.madde ise, eski kanunumuzda dağınık halde bulunan hükümlerin bir araya getirilmiş ve eski maddelerden farklı olarak “yönetim kurulu üyelerinin ibraları” konusunun genel kurulun zorunlu gündem maddesi haline getirilmiş halidir.
GENEL KURULUN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI USULÜ HAKKINDAKİ 410 İLA 416.MADDELER, UFAK AMA ÖNEMLİ BAZI DEĞİŞİKLİKLER İÇERMEKTEDİR.
Yeni Kanunumuzun 410 ila 416. maddeleri arasında genel kurulun toplantıya çağrılması konusundaki düzenlemeler yer almaktadır. Genel Kurul’u toplantıya çağırma yetkisi yönetim kurulundadır. Eski TTK’ dan farklı olarak denetleme konusunda benimsenen yeni sistem dolayısıyla denetçiye böyle bir yetki tanınmamış ancak görevleri ile ilgili konularla sınırlı olmak üzere tasfiye memurları da hükme eklenmiştir.4 410.maddenin 2. fıkrasında; yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceğini düzenlemiştir.
Yeni Türk Ticaret Kanunumuzun 411/1. maddesinde azlık tanımlanmış, halka açık anonim ortaklıklarda SerPK 11/8’deki orana paralel bir şekilde sermayenin yirmide birini oluşturan pay sahipleri olduğu belirtilmiş, esas sözleşme ile çağrı hakkının daha az sayıda pay sahibine tanınabileceği öngörülmüştür.5 Kendigelen bu konuda şu doğru tespitlerde bulunmuştur:
“Ne var ki halka açık anonim şirketlerde azlık hakkını kullanacak pay sahiplerine ilişkin yirmide birlik oran bakımından TK 411/1’de sermaye esas alınmışken, SerPK 11/8’de açıkça “ödenmiş sermaye” kriteri kabul edilmiştir. Bu farklı ölçütler nedeniyle henüz ödenmemiş sermayesi bulunan halka açık anonim şirkette, yapılacak hesaplamada her iki kanun bakımında farklı sonuca varılacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde TK’daki düzenleme ile SerPK 11/8 hükmü arasında sadece oransal bakımdan bir uyumun bulunduğunu, buna karşılık esas alınacak sermaye miktarı açısından kesin bir çelişkinin doğduğunu söylemek kaçınılmaz olacaktır.”
411.maddenin 3. fıkrası gereğince, çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılacaktır. Maddenin son fıkrasında, yönetim kurulunun çağrıyı kabul etmesine rağmen geciktirmesinin önüne geçmek amacıyla, bu olasılıkta genel kurulun en geç 45 gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılması aksi takdirde çağrının istem sahiplerince gerçekleştirileceği hükme bağlanmıştır.6
412. madde, azlık pay sahiplerinin toplantıya çağrı veya gündeme madde ekletme talepleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği takdirde, mahkemeye başvurma hakkını düzenlemektedir. Eski TTK’ nın 367.maddesindeki “murakıplar tarafından nazara alınmadığı takdirde” ifadesi çıkarılmış ve görevli mahkeme olarak şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi belirlenmiş ve yönetim kurulunun cevap vermekten kaçınarak sürüncemede bırakmasının önüne geçmek amacıyla yedi iş günlük bir süre öngörülmüştür.
Gündeme ilişkin 413. madde, gündemin toplantıya çağıran taraf tarafından belirleneceğini açıkça belirtmiştir. Maddenin son fıkrasında yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesi ile ilgili olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda, her olağan genel kurul toplantısında görevden alınabilecek ve yerlerine yenileri seçilebilecektir.
Genel Kurul çağrı şekline ilişkin 414.maddesine şirketin internet sitesinde yayınlanan ilan ile de çağrılacağı eklemiştir. Eski TTK’nın 367.maddesinden farklı olarak nama yazılı pay sahipleri yerine “pay defterine yazılı pay sahipleri” ibaresi eklenmiştir. Burada halka açık anonim şirketlerde çağrıya ilişkin;
“Nama yazılı olarak ihraç edilmiş olup da, borsalarda veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem gören hisse senetleri hakkında Türk Ticaret Kanununun 368 inci (6102 sayılı kanunumuzun 414.maddesine tekabül etmektedir.) maddesindeki, ortaklara taahhütlü mektup gönderilmesi suretiyle toplantı gününün bildirilmesine ilişkin hüküm uygulanmaz.”
hükmü saklıdır.
Tamamen yeni olan diğer madde 415, genel kurula katılmaya yetkili olan pay sahipleri yan başlığını taşımaktadır. Genel kurul toplantısına yönetim kurulu tarafından düzenlenen “hazır bulunanlar listesi” nde adı bulunan pay sahipleri katılabilir. Yönetim Kurulu bu listeyi pay defterinin yanı sıra SerPK 10/A hükmü uyarınca kayden izlenen payların sahiplerini de dikkate alarak hazırlayacaktır.
Çağrısız genel kurula ilişkin TTK 416. maddesi eski TKK 370.madde hükmüne paralel düzenlenmiştir.
YENİ TİCARET KANUNUMUZDA TOPLANTI VE KARAR NİSAPLARI KONUSUNDA YENİ DÜZENLEMELER VE ESKİ TİCARET KANUNUNDA YER ALMAYAN ORANLAR YER ALMAKTADIR.
Toplantının yapılması konusundaki 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 417 ila 424. maddelerinde, hem toplantı düzeni hem de karar alınması için gerekli toplantı ve karar nisapları belirlenmiştir.
Hazır bulunanlar listesi başlıklı 417. maddede, yönetim kurulu SerPK 10/A kapsamında kayden izlenen paylar için MKK’dan alacağı “pay sahipleri çizelgesi”ni kayden izlenmeyen paylar için ise pay defteri kayıtları ile hamiline yazılı pay senetleri bakımından giriş kartı alanları dikkate alarak genel kurula katılabilecekler listesi hazırlayacaktır. Bu listede genel kurula katılanların imzalaması ile birlikte “hazır bulunanlar listesi” adını alacaktır.
Son fıkra, SPK’ya SerPK 10/A uyarınca kayden izlenen paylara ilişkin pay sahipleri çizelgesinin MKK’dan sağlanmasının usul ve esasları, gereğinde genel kurul toplantısının yapılacağı gün ile sınırlı olmak üzere payların devrinin yasaklanması ve ilgili diğer konularda tebliğ düzenleme yetkisi vermiştir.
Toplantı ve karar nisabı konusunda 418. madde ile bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; genel kurullar, bu kanunda ve esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan haller hariç, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır. Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz. Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir. Bu nisap, pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirketlerde, sermayenin artırılması ve kayıtlı sermaye tavanının yükseltilmesine ilişkin esas sözleşme değişiklikleri, birleşmeye, bölünmeye ve tür değiştirmeye ilişkin kararlar için yapılacak genel kurul toplantılarında uygulanacaktır.7
Yetersayılar ile ilgili diğer bir madde de 6102 sayılı TTK’ nın 421.maddesinde de esas sözleşme değişikliğinde toplantı ve karar nisapları düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir.
Bazı esas sözleşme değişikliği kararları, sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliği ile alınır. Bu kararlar, bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararlar ve şirketin merkezinin yurtdışına taşınmasına ilişkin kararlardır.
Şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesine, imtiyazlı pay oluşturulmasına, nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliklerine ilişkin kararlar sermayenin en az yüzde yetmiş beşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyları ile alınır. Bu iki nisaba ilk toplantıda ulaşılamadığı takdirde izleyen toplantılarda aynı nisap aranır.
Genel kurul nisapları sadece 418 ve 421.maddede düzenlenmiş değildir. 6102 sayılı TTK’nın 461.maddesi uyarınca; genel kurulun sermayenin artırımına ilişkin kararı ile pay sahibinin rüçhan hakkı, ancak haklı sebepler bulunduğu takdirde ve en az esas sermayenin yüzde altmışın olumlu oyu ile sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir. Özellikle halka arz, işletmelerin, işletme kısımlarının, iştiraklerin devralınması ve işçilerin şirkete katılmaları haklı sebep kabul olunur. Rüçhan hakkının sınırlandırılması ve kaldırılmasıyla, hiç kimse haklı görülmeyecek şekilde, yararlandırılamaz veya kayba uğratılamaz. Nisaba ilişkin şart dışında bu hüküm kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu kararına da uygulanır.
Haklı sebep kavramının uygulamada bazı tereddütlere yol açacağı düşünülmektedir. Öte yandan rüçhan hakkının sınırlandırılması bu ölçüde ağır bir nisaba bağlanmışken, kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulunun çoğunluğu ile bu kararın alınabilecek olması da bir çelişki gibi görülebilir.8
Yeni Ticaret Kanunu’nun 421.maddesi, esas sözleşme değişikliğine yönelik nisaplar bakımından eski Türk Ticaret Kanunumuzdan farklı düzenlemeler getirmesi sebebiyle 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 26. maddesi gereğince bir geçiş hükmü kabul edilmiştir. Buna göre esas sözleşmelerinde madde numarası vererek ya da vermeksizin 6762 sayılı eski Ticaret Kanunun uygulanacağı belirtilen anonim şirketlere yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden itibaren işleyecek altı aylık bir süre tanınmıştır. Bu süre içinde anonim şirketler genel kurullarında esas sözleşmelerini değiştirerek nisaplar konusunda yeni Türk Ticaret Kanunumuza uygun düzenlemeler yapabilirler. Belirlenen altı aylık sürenin dolmasıyla, 6102 sayılı TK’da öngörülen toplantı ve karar nisaplarına yönelik yeni hükümler uygulanacaktır. Esas sözleşmede öngörülen nisabın Ticaret Kanunu’nun 421. maddesi ile benimsenen yeni nisaptan daha ağır olması halinde esas sözleşme hükmünün, daha hafif olması halinde ise 421. maddenin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.9
421. maddenin son fıkrasında, işletme konusunun tamamen değiştirilmesi veya imtiyazlı pay oluşturulmasına ilişkin genel kurul kararına olumsuz oy vermiş nama yazılı payların sahiplerine bu kararların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmasından itibaren altı ay boyunca esas sözleşmedeki devir kısıtlamalarına ilişkin hükümlere tabi olmaksızın paylarını serbestçe devredebilme hakkı tanınmıştır.
YENİ TİCARET KANUNUMUZDA İLK DEFA YER ALAN BİR DÜZENLEME DE ŞİRKET YÖNETİM KURULLARINA GENEL KURULUN ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİNE İLİŞKİN İÇ YÖNERGE HAZIRLAMA GÖREVİ VERİLMESİDİR.
Yeni Türk Ticaret Kanunumuzun 419.maddesi toplantı başkanlığı ve iç yönerge başlıklı olup, bu maddede yeni olan husus, yönetim kuruluna genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Bakanlığın ismi değişmiştir) tarafından, asgari unsurları belirlenecek olan bir iç yönerge hazırlaması ve genel kurulun onayından sonra yürürlüğe koyulmasına ilişkindir. Böylelikle esas sözleşme dışında şirket içi bazı düzenlemelerin hazırlanması ve uygulanması Kurumsal Yönetim İlkeleri’nden sonra ilk defa kanuna alınmıştır.10
Toplantının ertelenmesi başlıklı 420. maddede ETK’daki öngörülen düzenlemeye devam edilmekle birlikte birtakım eklemeler yapılmıştır. İlk ekleme; erteleme kapsamına sadece finansal tabloların müzakeresinin değil, buna bağlı konuların da dahil olduğunun vurgulanmasıdır. İkinci olarak; azlığın istemi üzerine toplantının genel kurul tarafından karar alınmasına gerek olmaksızın erteleneceği belirtilmiş ancak toplantı başkanının kararıyla olacağı eklenmiştir.
İkinci erteleme şartlarına yönelik olarak, ikinci erteleme için finansal tabloların itiraza uğrayan ve xxxxxxxx geçirilen noktaları hakkında, ilgililer tarafından dürüst hesap verme ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olmaması şartı getirilmiştir.
TTK’nun 422.maddesi genel kurul tutanağında yer alması gerekenler ve tutanağı imzalayacakları belirlemiştir. Maddenin 2. fıkrasında, tutanağın hemen internet sitesine konulacağı eklenmiştir.
Bilançonun onaylanmasına ilişkin karar başlıklı 424. Madde ETK’ nın 380.maddesine bazı eklemeler yapılmıştır. Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, “kararda” aksine açıklık bulunmadığı takdirde yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur şeklinde düzenlenmiştir. Diğer ekleme, bilançonun şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içermesinin örtülü ibraya engel olabilmesi için ayrıca “bu hususta bilinçli hareket edilmesi” şartının da aranmasıdır. Kendigelen, gerekçede “kast” sözcüğünden kaçınmak amacıyla tercih edildiği belirtilen “bilinç” kelimesi yorumlanmayı gerektirdiğinden, hükmün hangi hallerde uygulanacağı sorununun tartışmaya neden olacağı görüşündedir.11
Bunun dışında, bilançonun onaylanması kararına “denetçilerin” ibrası sonucunun bağlanmasıdır. Kendigelen, yeni sistemde organ olarak görev yapmayan denetçinin genel kurul kararı ile ibra edilmesinin söz konusu olamayacağını belirtmiştir.12
Pay sahibinin kişisel hakları başlıklı maddeye kadar yeni Ticaret Kanunumuz Genel Kurul kısmı incelenmiş ve yukarıda izah ettiğimiz değişiklikler tespit edilmiştir. Ticaret Kanunumuzun yeni olması sebebiyle uygulamaya ilişkin aksaklıkların veya yapılan değişiklikler ile gelen ve şirketlerin işlerini kolaylaştıran pratik çözümlerin zamanla anlaşılacağı ortadadır. Bu açıdan 6103 sayılı yürürlük kanunun ve ikincil mevzuatın çok büyük önem taşıdığı ve bu geçiş sürecinde şirketlere rehberlik edeceklerine kuşku yoktur.
1 Kendigelen, Prof. Dr. Abuzer; Yeni Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler; XII Levha, 1. Baskı, İstanbul, Ekim 2011, sf. 260
2 A.g.e
3 A.g.e
4 A.g.e
5 A.g.e
6 A.g.e
7 Editör Doç. Dr. Xxxxxx Xxxxxxxx; Avrupa Birliği Perspektifinden Türk Ticaret Kanunu Tasarısının Sermaye Piyasasına Etkileri; Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü; Ankara;2010, Dr.Xxxxx Xxxxx; Türk Ticaret Kanunu Tasarısının Halka Açık Anonim Şirketlere Etkisi; sf. 353
8 A.g.e
9 Kendigelen, age 274
10 Özkorkut age 353-354
11 Kendigelen age 276
12 A.g.e
7