ÖZET
MADEN HAKKINI DEVİR SÖZLEŞMESİ İLE RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİ ARASINDAKİ AYIRIM
Xxxxx XXXXXXX*
ÖZET
Tarım ve madencilik, ekonominin iki temel ham madde üreten sektörleri ko- numundadır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan madenlerin işletilebilmesi için, maden ruhsatına sahip olmak gerekir. Kanun ve/veya maden ruhsatından maden- ci lehine doğan hak ve yükümlülükler topluluğu maden hakkı olarak isimlendirilmek- tedir. Maden hakkına sahip olan kişi, maden sahasını bizzat işletebileceği gibi; sahip olduğu hakkın kullanımını rödövans sözleşmesiyle bir üçüncü kişiye de bırakabilir. Diğer taraftan, madencinin hakkını, maden hakkını devir sözleşmesiyle bir üçüncü kişiye devredebilmesi de mümkündür. Ancak, birbirinden farklı olan bu iki sözleşme teori ve uygulamada karıştırılmaktadır. Bu nedenle, çalışmamızda söz konusu iki söz- leşmenin arasındaki sınırın tespiti amaçlanmaktadır.
Xxxxxxx Xxxxxxxxx: Rödövans Sözleşmesi, Maden Hakkını Devir Sözleşmesi, Xxxxx Xxxxx, Maden Ruhsatı, Madencilik Sektörü.
THE DISTINCTION BETWEEN TRANSFER CONTRACT OF MINING RIGHTS AND ROYALTY CONTRACT
ABSTRACT
Agriculture and mining are two basic sectors of the economy that are produc- ing raw materials. It is necessary to have a mining license in order to work out ores which are fully owned by the state. The community of rights and obligations arising from the law and / or the mining license in miner’s favour are called mineral rights. The person who has the mineral rights may work out ores personally or can also leave the use of the mineral rights to a third party with a royalty contract. On the other hand, it is possible that the mineral rights can be transferred to a third party by min- eral rights transfer contract. However, these two different contracts are intermingled in theory and practice. For this reason, it is aimed to determine the boundary between these two contracts in this study.
Keywords: Royalty Contract, Mineral Rights Transfer Contract, Mineral Rights, Mining License, Mining Sector.
∗ Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi E-Posta: xxxxxxxxxxxx000@xxxxx.xxx
Yayın Kuruluna Ulaştığı Tarih : 05/10/2017
Yayınlanmasının Uygun Görüldüğü Tarih: 10/09/2018
I. GİRİŞ
Maden hakkını devir sözleşmesi ile rödövans sözleşmesi, birbirinden farklı iki sözleşmedir1. Ancak, maden ruhsatının devri amacıyla uygulamada rödövans sözleşmesinin de kullanıldığını görmek mümkündür2. Bu durum, bir- birinden farklı olan iki sözleşme arasındaki ayırımı zedelemektedir. Hâl böyle olunca, öğreti ve yargı kararlarında maden hakkının devri amacıyla yapılan rödövans sözleşmelerinin hukukî nitelemesi konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Bu gibi durumlarda, rödövans sözleşmesinin maden hakkını devir sözleşmesi için aranan geçerlilik şekline uygun olarak yapılması hâlinde, ma- den siciline yapılacak tescil için hukukî sebep olabileceği genel olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, maden hakkını devir sözleşmesinin şekline uygun olarak yapılmayan veya içerisinde ruhsatın rödövansçıya (rödövans verene) devredilebileceği yönünde hüküm bulunmayan rödövans sözleşmelerinin ma- den hakkının maden siciline tescili için hukukî sebep teşkil etmesi mümkün değildir3.
1 20.HD. 30.3.2016, E.2016/1885 K.2016/3689, “…Xxxx, maden ruhsatı devir sözleşmesin- den doğan alacak istemine ilişkindir. … Dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlı- ğın madenin işletmesinin devri niteliğindeki sözleşmeye aykırılık gereğince alacak-tazminat talebine dair olduğu, taraflar arasında kira ilişkisi ve kira ilişkisinden (yani rödövans söz- leşmesinden) kaynaklanan alacak ve tazminat talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, tarafların (şirket) tacir olduğu ve uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın asliye ticaret mah- kemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 23.09.2017). Bu Yargıtay kararında, uyuşmazlığın rödö- vans sözleşmesinden kaynaklanması hâlinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkeme- si olacağı; buna karşılık, olayda maden hakkını devir sözleşmesinin bulunması nedeniyle, kural olarak asliye hukuk mahkemesinin (ticarî dava söz konusu olduğu için asliye ticaret mahkemesinin) görevli olduğuna dikkat çekilmiştir. Diğer bir deyişle, söz konusu karar, maden hakkını devir sözleşmesi ile rödövans sözleşmesinin farkına işaret etmektedir.
2 Gerçekten, bazı Yargıtay kararlarında (11.HD. 21.2.2000, E.2000/154 K.2000/1269, (Mus- xxxx Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx (5995 Sayılı Kanunla Değişik Maden Kanunu ve İlgili Mevzuat), Adana 2011, s. 38)) da, rödövans sözleşmesi maden ruhsatının devrine hukukî sebep olarak kabul edilerek maden ruhsatının tesciline karar verildiği görülmektedir. Yine, Yargıtay'ın rödövans sözleşmesinin feshinin veya geçersizliğinin doğrudan ruhsatın dev- rine etki ettiği yönünde kararları da görülmektedir. Bkz., 11.HD. 6.4.2000, E.1999/9412 K.2000/2692, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 11.HD. 13.3.2003, E.2002/10404 K.2003/2249, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Aynı yönde bkz., Xxxxx Xxxx Xxxxx / Xxxx Xxxxx, Ma- den Kanunu (Danıştay Kararları ile Açıklamalı), İstanbul 1996, s. 195; Müge Erekmekci
/ Xxxxx Xxxxxxxxxxxx, Rödovans Sözleşmesi, İstanbul Barosu Dergisi, C. 90, S. 1, 2016,
s. 135. Maden sicilinde de tapu sicilindeki sebebe bağlılık (illiyet) prensibinin aranacağı yönünde bkz., Xxxxxxx Xxxxx, Xxxxx Xxxxxx, Ankara 1979, s. 128; Xxxxx Xxxxxxx, Maden Hakkı ve Maden İrtifakı, Prof. Dr. Xxxxxx Xxxxxx Xxxxxx'e Armağan, İzmir 2001, s. 126.
3 Bu konuda bkz., Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 135.
Uygulamada maden hakkının (maden ruhsatının) devri amacıyla ya- pılan sözleşmelerin rödövans sözleşmesi olarak isimlendirilmesi teorik ola- rak yerinde değildir4. Bu tür sözleşmeler teorik açıdan maden hakkını devir sözleşmesi olarak isimlendirilmelidir. Zira rödövans sözleşmeleri ile maden hakkını devir sözleşmeleri arasında şekil, taraflar, uygulanacak hükümler ba- kımından farklılıklar bulunmaktadır. Bu amaçla, çalışmamızın konusu öğreti ve uygulamada kavram kargaşasına neden olan iki farklı sözleşme arasındaki sınırın tespit edilmesidir. Ancak, her iki sözleşmenin de daha iyi anlaşılabil- mesi için, öncelikle maden ve maden hakkı kavramına değinilecek; daha son- ra her iki sözleşme farklı açılardan karşılaştırılarak açıklanmaya çalışılacaktır.
II. MADEN VE MADEN HAKKI KAVRAMI
A. MADEN KAVRAMI
Maden5 kavramı hakkında üzerinde herkesin uzlaştığı bir tanım yap- mak kolay değildir. Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi, fen bilimleri
4 Bu konuya, Kocaman / Kayar / Xxxxxxx tarafından sunulan bildiride yer alan şu ifadeler açıklık getirmektedir: “Sonraki aşamada rödovans sözleşmesinin içeriği incelenir. Burada en önemli husus devir sözleşmelerinin, rödovansla devir sözleşmelerinin ya da devir şartlı rödovans sözleşmelerinin MİGEM tarafından maden sicil kayıtlarına şerh edilmediğidir. Şöyle ki; ruhsat devir işlemi Maden Kanunu’nda ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nde özel olarak düzenlenmiş idarî bir işlem olup herhangi bir bedel veya de- vir ya da satış sözleşmesinden bağımsız olarak MİGEM tarafından gerçekleştirilmektedir. Maden Kanunu’nun 5 inci ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 80 inci maddeleri çerçevesinde, MİGEM’e yapılan ruhsat devir talebi değerlendirilerek gerekli evrakların tamamlanması hâlinde, ilgili memurun huzurunda devir tutanağı imzalanır ve devir işlemi maden sicil kayıtlarına işlenmesiyle tamamlanmış olur. Burada yine belirtmek gerekir ki tarafların arasında düzenlenmiş herhangi bir devir veya satış sözleşmesi MİGEM nezdinde dikkate alınmamaktadır. Bu bakımdan rödövansla devir sözleşmeleri ya da devir şartlı rödovans sözleşmeleri maden sicil kayıtlarına şerh edilmemektedir” (bkz., naklen, R. Kocaman / B. Kayar / B. Xxxxxxx, Rödövans Sözleşmelerine Maden Hukuku Açısından Bakış, Maden Hukuku Bildiriler Kitabı, Ankara 2016, s. 235-236). Ayrıca, 6592 sayılı Ka- nunla getirilen Bakanlıktan izin alma zorunluluğu ve değişiklikten önce kurulan rödövans sözleşmelerinin MİGEM'e teslim zorunluluğu, MİGEM uygulamasına göre, sadece maden ruhsatının devrini konu edinmeyen rödövans sözleşmeleri için söz konusudur. Buna karşılık, maden ruhsatının devrini konu edinen ve rödövans sözleşmesi olarak isimlendirilen sözleş- meler için, Bakanlıktan izin alma ve MİGEM'e teslim zorunluluğu bulunmamaktadır (bkz., Xxxxxxx Xxxxxxxxx, Rödövans Sözleşmelerinin Şekli ve Xxxxxxx, Maden Hukuku Bildiriler Kitabı, Ankara 2016, s. 215). Bu durum, maden ruhsatının devrini konu alan ve uygulamada rödövans sözleşmesi olarak isimlendirilen sözleşmelerin teorik bakımdan rödövans sözleş- mesi olmadığını gözler önüne sermektedir.
5 “Maden” kelimesi, Arapça kökenlidir ve Türkçe anlamı ikametgâh olan “adn” kelimesin- den türemiştir. Kelimenin çoğulu ise, “maâ’din”dir (Göğer, Maden, s. 40; Xxxxx Xxxxx, İdare Hukuku ve Uluslararası Hukuk Açısından Madenler, Ankara 1989, s. 70).
alanında hukukî ihtiyaçlara cevap verebilecek bir maden tanımının yapılama- mış olmasıdır. Buna karşılık, madenlerin hangi hukukî rejime tâbi olduğunu ve madenlere uygulanacak olan hukuk kurallarını tespit etmek için maden kavramının hukuken tanımının yapılması büyük bir önemi haizdir6.
Karşılaştırmalı hukukta hukukî açıdan7 hangi maddelerin maden olarak kabul edilebileceği konusunda iki farklı sistem bulunmaktadır. Bu sistemler- den birincisi, “tanımlayıcı sistem”dir. Bu sistemde, kanunda genel bir maden tanımı yapılmakta ve kanunda yapılan bu tanımın kapsamına giren maddeler maden olarak kabul edilmektedir8.
Maden kavramı konusunda karşılaştırmalı hukukta kabul gören sistem- lerden diğeri ise, “sayma sistemi”dir. Bu sistemde, kanunda genel bir maden tanımı yapılmamakta; buna karşılık, maden olarak kabul edilen maddeler “sı- nırlı sayı (numerus clausus) esası”na göre ismen sayılmaktadır. Bir maddeye maden sıfatının verilebilmesi için ismen kanunda sayılması gerekmektedir. Kanunda ismen belirtilmemiş olan bir madde, her ne kadar teknik anlamda maden olarak kabul edilse bile hukukî anlamda maden olarak kabul edilme- mektedir9.
4.6.1985 tarihinde kabul edilen ve hâlen yürürlükte bulunan 3213 sa- xxxx Xxxxx Kanunu'nun10 5177 sayılı Kanunla11 yapılan değişiklikten sonraki hâlinin ikinci maddesinin birinci fıkrasına göre, maden, yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan ekonomik ve ticarî değeri olan pet- rol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan12 her türlü maddedir
6 Göğer, Xxxxx, s. 40; Xxxxx Xxxxx, Türk Hukukunda Madenciliğe İlişkin Haklar ve Bunla- rın Ticaret Şirketlerine Sermaye Olarak Getirilmesi, Eskişehir 1983, s. 33; Xxxxx Xxxxxxx, Rödövans Sözleşmesi, Ankara 2017, s. 43.
7 Jeolojik ve ekonomik açıdan maden kavramı için bkz., Uçkan, s. 34-38.
8 Xxxxx Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, İstanbul 1966, s. 2; Çevikçelik, Muradiye, Türk İdare Hukukunda Maden İşletme ve Rödovans Sözleşmeleri, Ankara 2017, s. 21; Xxxxxxxxx, Ma- den Hukuku, s. 12; Xxxxx, s. 70; Xxxxx, s. 38.
9 Fındıkgil, s. 2-3; Xxxxx, s. 70; Xxxxx, s. 39; Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 12; Çevikçelik, s. 21.
10 RG. 15.6.1985, S.18785.
11 RG. 5.6.2004, S.25483.
12 Gerçekten, birçok ülke petrol ve doğal xxxx xxxxx hukukunun kapsamından çıkartmıştır. Durum, Türk maden hukuku yönünden de böyledir. Bkz., Xxxxxxx Xxxxx, Xxxxxx Xxxxxx, Ankara 1967, s. 25; Xxxxx, Maden, s. 12. Zira, bu maddelerin kendi kanunları vardır. Ger- çekten, petrol için 30.5.2013 tarih ve 6491 sayılı Türk Xxxxxx Xxxxxx (RG. 11.6.2013, S. 28674) ve jeotermal kaynaklar için 3.6.2007 tarih ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve
(MadK.m.2/I)13. Maddede, genel bir maden tanımı yapılarak bu tanımın kap- samına giren maddelerin maden olarak kabul edileceği düzenlenmiştir. Bu dü- zenleme tarzı, Türk hukukunda sayma sisteminin yerine tanımlayıcı sistemin kabul edildiğini göstermektedir14. Aynı maddenin ikinci fıkrasında “Maden- ler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır” denildikten sonra bazı madenlerin gruplar hâlinde sayılması da bu durumu değiştirmez. Zira ikinci fıkrada madenlerin tek tek sayılmasının amacı, sayılan maddelere maden sıfa- tı vermek değil, sayılan madenlerin hangi gruba ait olduğunu belirlemektir15. Tüm bu nedenlerle, kanundaki maden tanımının özelliklerini taşıyan ve henüz keşfedilen, bu nedenle de kanunda sayılan madenler arasında bulunmayan bir madde de maden olarak kabul edilecektir. Yine de, 5177 sayılı Kanunla ya- pılan değişiklikle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına listede bulunmayan bir madeni yönetmelikle kanunda yer alan gruplardan birine sokma yetkisi verilmiştir16.
Doğal Mineralli Sular Kanunu (RG. 13.6.2007, S. 26551) yürürlüktedir. Doğal gazlar hak- kında ise 18.4.2001 tarih ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun (Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması ve Doğal Gaz Piyasası Hakkında Kanun) (RG. 2.5.2001,
S. 24390) 4 üncü maddesinde, doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerinin 6326 sayılı Petrol Kanununa göre yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu'nun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesine göre, “Diğer mevzuatta 6326 sayılı Kanuna yapılmış olan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır”.
13 Günay'a göre, mevcut kanunda maden, “yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunması”, “ekonomik ve ticari değere sahip olması”, “petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında olması”, “her türlü madde olabilmesi” ve “sayma yoluyla bazı maden- lerin adının belirtilmesi” şeklinde beş farklı değişkenle açıklanmıştır (bkz., Xxxx Xxxxx, Xxxxx Xxxxxx (Kavramlar- İlkeler- Tanımlar), Ankara 2016, s. 21-22).
14 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 13. Buna karşılık, 6309 sayılı Maden Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde, Fındıkgil, tanımlayıcı sistemin maden kavramının sınırlarının tam olarak belirlenememesi ve sayma sisteminde de bazı maddelerin sayılmasının unutulması sebe- biyle mahzurlu olduğunu belirtmiştir. Ancak, yazara göre, sayma sisteminin kabul edilmesi ve yetkili bir mercie maden sayma yetkisinin verilmesi hâlinde sayma sistemi tanımlayıcı sisteme tercih edilmelidir (bkz., age., s. 3).
15 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 13. Buna karşılık, Xxxxx'x göre, maddenin birinci fıkrasında tanımlayıcı sistem, ikinci fırkasında sayma sistemi benimsenmiştir. İkinci fıkrada sayma sisteminin kabul edilmesi, birinci fıkrada yapılan tanımın tüm önemini ortadan kaldırmıştır (Günay, s. 22). Aynı yönde bkz., Xxxxx Xxxxxxx, Maden Hakkının Verilmesi ve Bu Hak- kın Devri, Prof. Dr. Xxxxxx Xxxxx Yüce'ye Armağan, İzmir 2001, s. 319; Xxxxx Xxxxxx, Türkiye'de Maden Hukukunun Tarihi Gelişimi ve Bazı Ülkelerle Mukayesesi, Maden Hu- kuku Bildiriler Kitabı, Ankara 2016, s. 22.
16 Günay, ikinci fıkrada sayma sisteminin benimsendiğini kabul ettiği için, Bakanlığa verilen bu yetkiyi eleştirmektedir. Zira, yazara göre, maden hakları ve madencilik faaliyetleri ancak kanunla düzenlenmelidir. İdarenin kanunda maden sayılmayan bir maddeye maden sıfatı vermesi yerinde olmamıştır (bkz., age., s. 24).
Kanunî düzenlemeler incelendikten sonra genel anlamıyla bir maden tanımı yapmak gerekirse, maden, doğal olarak yeryüzünde veya yeraltında oluşan, şekillenen ve ekonomik açıdan değeri olan maddelerdir. Ancak, her ne kadar yeraltında oluşan petrol, doğal gaz ve jeotermal ile yeraltında veya yeryüzünde oluşan su kaynakları ekonomik açıdan değerli maddeler olsalar da Maden Kanunu'nun kapsamı dışında tutulmuştur (MadK.m.2/I).
B. MADEN HAKKI KAVRAMI
Kaynağı Amerikan hukuku olan maden hakkı (mineral right) kavra- mı, Maden Kanunu'nun üçüncü maddesinin birinci fıkrasında ve Maden Yönetmeliği'nin17 dördüncü maddesinin birinci fıkrasının “ii” bendinde “ma- denlerin aranması, bulunması ve işletilebilmesi için verilen izinler ve maden yataklarının bulunmasına yardımcı olanlara tanınan maddî imkânlar” şeklin- de tanımlanmıştır.
Maden hakkı kavramı öğretide farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bir görüşe göre18, madenci hakkında kanun ve/veya ruhsatnameden doğan hak ve yükümlülükler topluluğunun maden hakkı olarak isimlendirilebilmesi müm- kündür. Bir başka deyişle, her bir ruhsatnameden ve/veya doğrudan kanun- dan xxxxx xxxxxx ve yükümlülükler demeti maden hakkıdır. Diğer bir görüşe göreyse19, maden hakkı ile madencilik alanında verilen izin ve ruhsatlar ile bunların oluşturduğu hukukî statü anlaşılmaktadır.
Maden hakkı,“tekaddüm hakkı”, “maden arama hakkı”, “maden iş- letme hakkı”, “buluculuk hakkı” şeklindeki haklar topluluğundan meydana gelir20. Kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesiyle veya maden ruhsatı- nın alınmasıyla bu haklar doğar. Xxxxxx, madenci (A), maden arama ruhsa- tının maden siciline tescili ile birlikte maden arama hakkını kazanacakken; MadK.m.15'te sayılan şartların gerçekleşmesiyle buluculuk hakkı kazanır. Ancak, (A)'nın sahip olduğu haklar hep birlikte maden hakkı olarak isimlen- dirilmektedir. Zira, maden hakkı tekdir21.
17 RG. 21.9.2017, S.30187.
18 Xxxxx, Xxxxx, s. 104; Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxx, s. 320; Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 60; Xxxxx Xxxxxxxx, (6592 sayılı Kanun ile Yapılan Değişikliklerle) Kömür Ocaklarının Özel Hukuk Kişileri Tarafından İşletilmesi, Ankara 2015, s. 79; Xxxxxxx Xxxxxxxxxx, Rödovans Sözleşmesi, Ankara 2016, s. 32; Xxxxxxx Xxxxx, Xxxxx Xxxxxx ve Uygulamaları, Isparta 2007, s. 13.
19 Xxxxx Xxxxx, Maden İdare Hukukumuzun Ana İlkeleri ve Temel Müesseseleri, İstanbul 2008, s. 147.
20 Xxxxx, Xxxxx, s. 104; Fındıkgil, s. 89-91; Xxxxx, s. 147; Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 36; Xxxxx, s. 39-43; Xxxxxxx, s. 42; Xxxxxxxx, s. 79-86; Xxxxxxxxxx, s. 32.
21 Göğer, Maden, s. 104.
Maden hakkı, hüküm ve sonuçlarını maden siciline tescil edildiği anda doğurur. MadK.m.38/III hükmüne göre, maden sicili alenidir ve maden sici- lindeki kayıtların bilinmediği iddia edilemez. Sicile tescil edilen maden hakla- rı, herkese karşı ileri sürülebilir hâle gelir. Bu durum, maden hakkının bir aynî hak olduğunu göstermektedir22. Ancak, maden hakkı, Medenî Kanunda sınırlı sayı prensibine göre sayılan aynî haklar arasında bulunmamaktadır. Ayrıca, maden hakkı, tesisinde idarî makamın yetkili olması ve sicile kaydı için her- hangi bir mahkeme kararına gerek olmaması bakımından eşya hukukundaki aynî haklardan farklıdır. Bu nedenle, maden hakkının kendine özgü bir aynî hak olduğu ileri sürülebilir23.
Öte yandan, bazı Yargıtay kararlarında24, işletme hakkının, sahibine izin aldığı alanda intifa hakkı içerikli bir hak sağladığı ifade edilmiştir. Ancak, bu kararlara dayanarak, maden hakkının bir tür intifa hakkı olduğunu söylemek mümkün değildir. Xxxx Xxxxxxxx, bu kararlarında maden hakkının sahibine sağ- ladığı yetkileri anlatmak için intifa hakkını örnek olarak göstermiştir. Ayrıca, maden hakkının intifa hakkı olarak kabul edilmesi varsayımında ise, maden haklarının devri ve miras yoluyla intikali mümkün olmayacaktır. Buna kar- şılık, MadK.m.5/IV'de maden haklarının miras yoluyla intikalinin mümkün olduğunun25, MadK.m.5/II'de maden ruhsatlarının ve buluculuk haklarının
22 Gerçekten, Çanga / Çanga'ya göre, maden hakları, aynî hak içeriklidir (bkz., age., s. 193). Xxxxx'x göreyse, maden hakkı, hukukî bakımdan kuvvetlendirilmiş, herkese karşı ileri sü- rülebilen ve üzerinde ipotek tesis edilebilen aynî niteliğe kavuşan bir haktır. Ancak, eşya hukukunda düzenlenen aynî haklardan farklı olarak idare bir mahkeme kararına gerek duy- madan tek taraflı işlemleri ile bu hakları etkileyici sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir (bkz., age., s. 198-199). Aynı yönde bkz., Xxxxxxxx, s. 84.
23 Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxx, s. 320; Xxxxxxx, s. 43; Xxxxxxxxxx, s. 33. 6309 sayılı Xxxxx Xxxxxx'xxx yürürlükte olduğu zaman, maden hakkının hukukî niteliği tartışmalı idi. Bu konuda, Türk hukukunda, maden hakkının “idarî şart işlem”, “idarî şartlı işlem” ve “idarî hizmet sözleşmesi” olduğu fikirleri ileri sürülmüştü. Buna karşılık, Amerikan hukukunda, maden hakkının “medenî hukuk dışında düzenlenmiş aynî hak”, “gayri maddî mal” ve “ya- rıcılık veya ortakçılık sözleşmesi” olduğu fikirleri ileri sürülmüştür. Bu konuda bkz., Xxxxx, Maden, s. 105-106.
24 Bkz., 14.HD. 13.2.2007, E.2006/15092 K.2007/1210, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www. xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 21.2.2017); 4.HD. 14.12.2004, E.2004/5947 K.2004/14237,
(Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 21.2.2017); 4.HD. 2.10.1997, E.1996/13328 K.1997/9052, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 21.2.2017).
25 Gerçekten, MadK.m.5/IV uyarınca “Maden hak ve vecibeleri miras yolu ile intikal eder. Bu hak ve vecibeler, bütün mirasçıların vekaletini havi bir vekaletname ile 6 ncı maddede be- lirtilen niteliklere sahip mirasçılardan birine veya üçüncü bir şahsa devredilir. Mirasçıların ittifak edememeleri halinde mirasçılardan birinin müracaatı ile mahkeme mirasçılardan bu hakkın en ehil olana tahsisine veya bu da mümkün olmazsa ruhsatın satılmasına karar verir.
devredilebileceğinin ve MadK.m.38/II'de maden haklarının devrinin maden siciline işleneceğinin belirtilmesi maden hakkının bir tür intifa hakkı olarak kabulüne engeldir. Bu nedenle, maden hakkının kendine özgü aynî bir hak olarak kabulü yerinde olacaktır26.
III. TANIM
A. MADEN HAKKINI DEVİR SÖZLEŞMESİNİN TANIMI
Maden hakkını devir sözleşmesi, maden hakkının bir başka kişiye dev- redilmesi amacıyla yapılan sözleşmedir. Gerek Maden Kanunu'nda gerek de Maden Yönetmeliği'nde maden hakkını devir sözleşmesinin tanımına yer ve- rilmemiştir. Ancak, MadK.m.5/II, III hükümlerinde maden ruhsatları ve bulu- culuk haklarının devredilebileceği, devir yapılmadan önce arama ve işletme ruhsatlarının devir tarihindeki değerinin iki katı kadar devir bedeli alınacağı, devrin Bakanlık onayı ile gerçekleşeceği ve nihayet devrin maden siciline şerh edilmesi ile tamam olacağı düzenlenmiştir. Yine, söz konusu maddenin beşinci fırkasında devir ve intikal işlemlerine ilişkin usul ve esasların yönet- melikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. Xxxxx Yönetmeliği'nin “De- vir” başlıklı 82 inci maddesinde ise, maden ruhsat ve sertifikalarının devrine ilişkin ayrıntılı bir düzenleme yapılmasına rağmen, maden hakkını devir söz- leşmesinin tanımına yer verilmemiştir.
Maden arama ve işletme ruhsatları ile buluculuk hakkının devredilebil- mesi için, öncelikle taraflar arasında ruhsat devrini konu alan bir borçlandırıcı işlemin yapılması gerekmektedir. Maden haklarının devrini konu alan, borç- landırıcı işlemler genellikle satış, bağışlama ve mal değişim sözleşxxxxxxx00. Maden hakkının devrini konu alan bu tür sözleşmeleri, “maden hakkını devir sözleşmesi (maden ruhsatı devir sözleşmesi)” olarak adlandırmak mümkün- dür.
Maden hakkını devir sözleşmesi, önceki ruhsat sahibinin maden hak- kını (dolayısıyla da maden ruhsatını) devretmeyi taahhüt ettiği; buna karşılık
Mahkeme bu hususu basit muhakeme usulü ile halleder. Eğer dava söz konusu değil ise 6 ay içerisinde intikal işlemleri tamamlanmayan ruhsatlar fesh edilir”. Anılan hükmün ruhsat sahibinin gaipliğine karar verilmesi hâlinde de uygulama alanı bulabileceği ileri sürülebilir. Gaiplik kurumu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz., Xxxxxxx Xxxxx, Türk Hukukunda Gaiplik, Ankara 2018; Xxxxxxx Xxxxx, Gaipliğin Aile Hukuku Yönünden Sonuçları, Selçuk Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.25, S. 2, 2017, s.523-547.
26 Xxxxxxx, s.43.
27 Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri, s. 125; Xxxxxxx, s. 103.
yeni ruhsat sahibinin de bazen bir bedel ödemeyi ya da bir şeyin mülkiyetini karşı tarafa geçirmeyi taahhüt ettiği, bazen de herhangi bir yükümlülük altına girmediği bir özel hukuk sözleşmesidir şeklinde tanımlanabilir28.
B. RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİNİN TANIMI
Maden Kanunu'nda rödövans sözleşmesinin de tanımına yer verilme- miştir. Bu bakımdan, rödövans sözleşmesinin, henüz kanunî tanıma kavuşma- dığı söylenebilir. Buna karşılık, MY.m.4/I-rr hükmünde rödövans sözleşmesi tanımlanmıştır. Söz konusu hükme göre, rödövans sözleşmesi, “ruhsat saha- larındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı29 ya da bir kısmı30 için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşme- leri, … ifade eder”31.
Rödövans sözleşmesinin yargı kararlarında da tanımlandığını görmek mümkündür. Bu konuda Yargıtay'ın bir kararında32 rödövans sözleşmesinin “genel olarak, maden ruhsat alanlarının sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye bir süre terk edilmesi durumunda, maden ocağının işletil- mesini üstlenen özel veya tüzel kişinin ruhsat sahibine ürettiği her bir ton ma- den için ödemeyi taahhüt ettiği bir tür maden kirası” olarak tanımlanabileceği
28 Xxxxxxx, s. 103.
29 21.HD. 21.6.2005, E.2005/791 K.2005/6574, “… Davacı şirket, ruhsat sahibi olduğu rödö- vans kapsamındaki xxxx sahası ve A. tesisini T. Hafriyat Nakliyat San. ve Tic. A.Ş.’ne kirala- dığını, sözleşme gereğince işin tamamının anılan şirkete verilmesine rağmen, …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 2.4.2016).
30 HGK. 23.10.2013, E.2013/14-215 K.2013/1487, “… 22.07.2004 tarihli heyet raporu ise, tüm ruhsat alanı olan 149,5 hektar esas alınarak düzenlenmiştir. Oysa ki, davaya konu rödövans sahası tüm ruhsat alanının 13,20 hektarlık kısmıdır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 2.4.2016); aynı yönde bkz., 6.HD. 17.12.2015, E.2015/1643 K.2015/11213, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 14.HD. 25.1.2012, E.2011/12203 K.2012/824, (Kazancı İçtihat Bil-
gi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 2.4.2016); 6.HD. 2.7.2013, E.2012/18163 K.2013/11372, “… Taraflar arasında 19.08.1999 tarihli rödövans sözleşmesi, 01.09.1999 tarihli “Rödovans Sözleşmesinin Uygulanma Protokolü” başlıklı sözleşme bulunmaktadır. Sözleşme ile ruhsatı davacıya ait maden sahasının bir bölümü madencilik faaliyetinin yü- rütülmesi amacıyla davalıya kiraya verilmiştir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www. xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 5.5.2011, E.2011/1070 K.2011/6216, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
31 Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx'xx göre, bu tanım, sözleşmenin esaslı unsurlarını içermemesi bakımından eksiktir (bkz., agm., s. 135). Aynı yönde bkz., Xxxxxxxxxx, s. 71.
32 20.HD. 22.10.2015, E.2015/7278 K.2015/9894, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
ifade edilmiştir. Diğer bir Yargıtay kararına göreyse33, “…ruhsat sahaların- daki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeler rödo- vans sözleşmeleridir”. Bir diğer Yargıtay kararına göre de34, “Rödovans 3213
S. Maden Kanunu gereğince alınan maden arama ve işletme ruhsatlarının, ruhsat sahiplerince üçüncü kişilere devredilmesi için yapılan sözleşmelerdir”.
Buna karşılık, Anayasa Mahkemesi35, Uyuşmazlık Mahkemesi36 ve Da- nıştay37 kararlarında rödövans kavramı kullanılmasına karşın; rödövans söz- leşmesinin tanımına yer verilmemiştir.
Rödövans sözleşmesi, öğretide de farklı şekillerde tanımlanmıştır. Gerçekten, bir görüşe göre38, rödövans sözleşmesi, “maden işletme ruhsatı sahibinin işletme hakkını belirli bir süre için devretmeyi, bu hakkı devralan kişinin ise belirli miktarda üretim yapmayı ve ürettiği maden miktarına göre hesaplanan yıllık rödövans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği sözleşme” olarak tanımlanabilir. Bir diğer görüşe göreyse39, rödövans sözleşmesi, “maden işlet- me hakkı (ruhsat) sahibinin belirli süreliğine işletme hakkını devretmeyi taah-
33 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016). Dolaylı olarak yapılan rödövans sözleşmesi tanımı için bkz., 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “Görüldüğü gibi rödovans söz- leşmesinde maden işletme ruhsatı sahibinin ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmında- ki işletme iznini belirli bir süre başkasına devretmesi ve karşılığında genellikle çıkarılan madenin belirli bir miktarı kadar bedeli rödavans bedeli olarak alması söz konusu olup bu sözleşme bir nevi hasılat kirası olarak kabul edilmektedir” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
34 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
35 AYM. 15.1.2009, E.2004/70 K.2009/7, (RG. 11.6.2009, S. 27255).
36 UMHB. 9.4.2012, E.2012/98 K.2012/89, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
37 D.8.D. 7.9.2015, E.2015/4292 K.2015/6730, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.kazanci. com, Erişim Tarihi: 12.4.2016); D.3.D. 17.3.1976, E.1977/256 K.1977/323, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
38 Gaye Baycık, Rödövans Sözleşmelerinin Hukuki Niteliği ve Tarafların İş Sağlığı ve Güven- liği Yükümlülükleri, Prof. Dr. Xxxxxx Xxxxx'e Armağan, C. 2, İstanbul 2011, s. 1895. Ayrıca bkz., Xxxx Xxxxxxx, Problems and Pitfalls Arising from Mineral and Royalty Conveyances, American Bar Association, Section of Mineral and Natural Resources Law Proceedings, C. 1956, s. 258-259.
39 Xxxxx Xxxxxx / Xxxxx Xxxxxx, Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 19, S. 4, 2015, s. 151.
hüt ettiği, devralanın da bunun karşılığında belirli miktarda üretim yapmayı ve ürettiğinden yıllık olarak belirlenen miktar üzerinden rödövans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği karma nitelikli bir özel hukuk sözleşmesidir”. Ayrı- ca, öğretide40 rödövans sözleşmesinin işletme ruhsatı sahibi idare ya da özel hukuk gerçek veya tüzel kişisinin işletme iznini bir başka özel hukuk gerçek veya tüzel kişisine kiraladığı ve bunun karşılığında da her yıl üretilen ton ba- şına hesaplanan kira bedeli almaya hak kazandığı bir sözleşmedir şeklinde tanımlandığı da görülmektedir.
Sonuç olarak, rödövans sözleşmesi, maden işletme ruhsatı sahibinin maden sahasının tamamı veya bir kısmı üzerinde sahip olduğu maden işletme izninden kaynaklanan madencilik faaliyeti yapma ve maden ocağından çıkan maden cevherlerini kullanma, yararlanma ve üzerinde tasarruf yapma yetki- lerini devretmeyi taahhüt ettiği; buna karşılık, rödövansçının (rödövans vere- nin) sözleşmede kararlaştırılan rödövans bedelini ödeme ve belirli miktarda üretim yapma borcu altına girdiği bir özel hukuk sözleşmesidir.
IV. UNSURLAR
A. MADEN HAKKINI DEVİR SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI
1. Genel Olarak
Tanımından yola çıkarak, maden hakkını devir sözleşmesinin “maden ruhsatından kaynaklanan maden hakkının devri”, “yeni ruhsat sahibinin ifa etmesi gereken ivaz”, “tarafların anlaşması” ve “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının onayı” şeklinde belirlenebilecek unsurlardan meydana geldiği söylenebilir41. Bu unsurlara ek olarak, maden hakkını devir sözleşmesinin maden siciline tescil edilmesinin sözleşmenin geçerliliğine etkisi ve tescilin sözleşmenin bir unsuru olarak kabul edilip edilemeyeceği de bu başlık altında değerlendirilecektir.
40 Öztoprak, s. 125.
41 Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri, s. 126; Xxxxxxxxxx, s. 110-112. 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “Rödovans sözleşmelerinde ruhsat sahibi maden işletme iznini rödovansçıya devretmekte, bunun karşılığında da rödovansçıdan, rödovans bedeli denen pay almaktadır. Başka bir anlatımla rödovans maden ruhsatının, hak sahibi tarafından baş- kalarına süreli olarak tahsisi sebebiyle ton başına alınan kira geliridir” (Kazancı İçtihat Bil- gi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “…rödovans sözleşmesinde maden işletme ruhsatı sahibinin ruhsat saha- sının tamamı ya da bir kısmındaki işletme iznini belirli bir süre başkasına devretmesi ve karşılığında genellikle çıkarılan madenin belirli bir miktarı kadar bedeli rödavans bedeli olarak alması söz konusu olup bu sözleşme bir nevi hasılat kirası olarak kabul edilmektedir.
…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
2. Maden Ruhsatından Xxxxxxlanan Maden Hakkının Devri
Maden hakkını devir sözleşmesinin unsurlarından ilki, maden ruhsatın- dan kaynaklanan maden hakkının devridir. Burada maden hakkı ile kastedilen, maden ruhsatları ile buluculuk hakkıdır. Zira maden hakkı kavramı, maden arama ve işletme ruhsatlarını kapsadığı gibi buluculuk hakkını da kapsamak- tadır. Bu nedenle, gerek maden işletme ruhsatının gerekse de buluculuk hak- kının devrini konu alan sözleşmeler maden hakkını devir sözleşmesi olarak isimlendirilebilir.
3. Yeni Ruhsat Sahibinin İfa Etmesi Gereken Xxxx
Xxxxx hakkını devir sözleşmesinin unsurlarından ikincisi, yeni ruhsat sahibi tarafından ifa edilmesi gereken ivazdır. Ancak, bu unsur zorunlu değil- dir. Diğer bir deyişle, bu unsurun sözleşmede bulunup bulunmamasına taraflar karar verirler. Bu nedenle, ivaz unsurunun sözleşmede bulunmaması, sözleş- menin maden hakkını devir sözleşmesi olarak değerlendirilmesine engel teş- kil etmez. Meselâ, önceki ruhsat sahibinin yeni ruhsat sahibine maden hakkını bedelsiz olarak devredeceğine (bağışlayacağına) ilişkin bir anlaşma da maden hakkını devir sözleşmesi olarak değerlendirilmelidir.
Maden hakkını devir sözleşmesinde yeni ruhsat sahibinin ifa ile yü- kümlü olduğu ivaz, bir miktar para olabileceği gibi, bir şeyin mülkiyetinin önceki ruhsat sahibine geçirilmesi de olabilir. Tarafların bu şekilde bir maden hakkını devir sözleşmesi yapmaları hâlinde, yeni ruhsat sahibinin ödemesi gereken bedel veya mülkiyetini geçirmesi gereken eşya da sözleşmenin bir unsuru hâline gelir.
4. Tarafların Anlaşması
a. Genel Olarak
Maden hakkını devir sözleşmesinin üçüncü unsuru ise, tarafların maden hakkının devri konusunda anlaşmalarıdır. Maden hakkını devir sözleşmesinin kurulabilmesi için tarafların sözleşmenin objektif ve sübjektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olmaları gerekli ve zorunludur. Bu unsur dışındaki hu- suslar bakımından, kural olarak, tarafların anlaşması zorunlu değildir. Buna karşılık, maden hakkı bir ivaz karşılığında devredilecekse, tarafların ivaz üze- rinde de anlaşmaları gerekli hâle gelir. Bu nedenle, tarafların anlaşmaları ge- reken hususların sözleşmenin kuruluş şekline göre değişebileceğini söylemek mümkündür.
b. Maden Hakkını Devir Sözleşmesinin Şekli
Maden ruhsatının devri anlamına gelen maden hakkını devir sözleş- mesinin, MY.m.82/I hükmünde yer alan resmî şekil şartına uygun olarak ya- pılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, maden hakkını devir sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, tarafların iradesini resmî makam (MİGEM) önünde açıklaması gerekmektedir42. Bunun için, devreden ve devralan taraf, birlik- te Ek-21'deki örnek dilekçe ile Genel Müdürlüğe müracaat etmelidirler. Bu dilekçenin taraflarca yetkili memur önünde imzalanması gerekir. Resmî şe- kil, geçerlilik şartı olduğu için, tarafların kendi aralarında yaptıkları maden hakkını devir sözleşmesi, şekle aykırılık nedeniyle geçerli olmaz43. Diğer bir deyişle, tarafların kendi aralarında doldurdukları ve imzaladıkları Ek-21 di- lekçesine istinaden maden ruhsatının devri yapılamaz. Zira maden hukukunda şekle uygunluk esastır44.
5. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Onayı
Maden Kanunu'nun beşinci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında devrin Bakanlık onayı ile gerçekleşeceği ifade edilmektedir. Hükümde geçen Bakanlık'tan kasıt, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'dır (MadK.m.3/I). Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, gerek maden hakkının verilmesinde ge- rek de devrinde söz sahibidir. Hükümde “onay” kelimesinin kullanılması, Ba- kanlığın sözleşmenin yapılmasından önce devre “izin” veremeyeceği gibi bir izlenim uyandırmaktadır. Ancak, hükümdeki onay kelimesinin geniş yorum- lanması yerinde olacaktır. Böylece, Bakanlığın sözleşmenin yapılmasından önce de devre ilişkin iradesini açıklaması mümkün olacaktır.
Bakanlık, devre ancak kanunî bir mani bulunmadığı takdirde onay ve- rebilir. Burada söz konusu olan kanunî maniden kasıt, devre engel olan hukuk kuralları ile devredenin Devlete ve diğer ilgililere karşı olan yükümlülükleri- nin devralan tarafından kabul edilmemesidir45. Xxxxxx, xxxxxxxxxx xxx xxxx
00 Xxxxxxxxx, s. 282; Xxxxx, s. 97-98; Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 46; Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxx Devri, s. 125; Çevikçelik, s. 77. 11.HD. 22.12.2016, E.2015/13759 K.2016/9793, “…maden ruhsatının devri özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bu- nun sonucu olarak, satış da olsa bağış da olsa geçerli olabilmesi için Kanun’un öngördüğü resmi şekillerde yapılmaları gerekmektedir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.kazan- xx.xxx, Erişim Tarihi: 23.9.2017).
43 Özdamar, Maden Hakkının Devri, s. 125.
44 Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri, s. 124.
45 Özdamar, Maden Hakkının Devri, s. 124.
bulunan maden sahalarının devredilemeyeceğine ilişkin hüküm (MY.m.82/V) ile devralanın malî yeterlilik şartını yerine getirmesi gerektiğine ilişkin hüküm (MY.m.82/VI) devre mani olan hukuk kurallarıdır. Yine, devralan tarafından mevcut rödövans sözleşmelerini (MY.m.82/VIII) ve ruhsata/sertifikaya ait Kanundan doğan bütün hak ve vecibeleri, ruhsata uygulanmış yaptırımlar ile yükümlülükleri (MY.m.82/III) kabul ettiğine dair taahhütname verilmemesi de devre manidir.
Burada değinilmesi gereken husus, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen onayın, aslında bir hukukî işlem olan maden hakkını devir sözleşmesine etkisinin ne olacağıdır. Bu etkinin tam olarak tespit edilebilmesi için, hukukî işlemlerin unsurlarının tespit edilmesi ve Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı tarafından verilecek olan onayın bu unsurlar arasında değerlen- dirilip değerlendirilemeyeceği sorusuna cevap bulunması gerekmektedir.
Hukukî işlemlerin unsurları, “kurucu unsurlar, “geçerlilik unsurları” ve “etkinlik unsurları”46 olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bunlardan bir hukukî işlemin kurulabilmesi için gerekli olan unsurlara kurucu unsurlar denilmek- tedir. Kural olarak, hukukî işlemlerin “irade açıklaması” ve “hukukî sonuç” şeklinde iki adet kurucu unsuru bulunmaktadır. Bu iki unsurdan birisi yoksa hukukî işlemin varlığından söz edilemez ve hukukî işlem yok sayılır47. Bu iki unsurun mevcudiyeti hukukî işlemin kurulmasını sağlasa da, hukukî işlemin geçerliliğini sağlamaz.
Kurulan hukukî işlemin geçerli olabilmesi için aranan şartlara geçerlilik unsurları denilir. Geçerlilik unsurlarından, “tarafların hukukî işlem ehliyetine sahip olması”, “hukukî işlemin emredici hukuk kurallarına aykırı olmaması”,
46 Öğretide, bu unsurlara, “tamamlayıcı unsurlar” (M. Xxxxx Xxxxxxx / Xxxx Xxxxxx, Xxxxxx Xxxxx, 00. Xxxxx, Xxxxxxxx 2015, s. 209; M. Xxxxx Xxxxxxx / M. Xxxxxx Xx, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C. 1, 18. Baskı, İstanbul 2018, s. 179; Xxxxx N. Nomer, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 14. Baskı, İstanbul 2015, s. 53) veya “tamamlayıcı olgu- lar” (Xxxxx Xxxxxxxxxxxxxxxxx / Xxxxxxx Xxxxxx / Xxxx Xxxxxxx / Xxxxxxxxxx Xxxxxx, Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, C. 1, 6. Baskı, İstanbul 2014, s. 595) denildiği de görülmek- tedir
47 Xxxxx Xxxxx, Borçlar Hukuku Dersleri, Genel Bölüm, İstanbul 1975, s. 49; Xxxxxxx Xxxxx, Borçlar Hukukunun Genel Teorisi, C.1, 4. Baskı, İstanbul 1986, s. 173-174; Xxxxxxx Xxxxx, Borçlar Hukuku, İstanbul 1981, s. 93-94; Xxxx Xxxxxxx, Borçlar Hukuku, C. 1, 2. Baskı, İstanbul 1943, s. 221; Xxxxxx Xxxx, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 21. Xxxxx, Xxxx- ra 2017, s. 120-122; Xxxxxx Xxxx, Xxxxxxx Xxxxxx, Genel Hükümler, 11. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 119-123; Xxxxx Xxxxxx, Borçlar Hukuku Bilgisi, Genel Hükümler, 9. Baskı, Konya 2016, s. 47; Xxxxxxxxxx Xxxxxxxx, Türk Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 3. Baskı, Ankara 2015, s. 49; Xxxxxxx / Xxxxxx, s. 187-188; Nomer, s. 53.
“hukukî işlemin muvazaalı olmaması” ve “hukukî işlemin serbestçe açıklan- mış bir iradenin ürünü olması” şartları bütün hukukî işlemlerin geçerliliği için aranmaktayken; “hukukî işlemin öngörülen şekle uygun olarak yapılma- sı” ve “tasarruf işlemlerinde, işlemi yapan kişinin tasarruf yetkisine sahip olması” bazı hukukî işlemlerin geçerliliği için aranmaktadır48.
Bazı hâllerde, hukukî işlemin hükümlerini meydana getirebilmesi için bazı unsurların sonradan tamamlanması şart olarak aranmaktadır. Bu unsur- lara ise, etkinlik unsurları denilmektedir. Etkinlik unsurlarından birisi, resmî makamın onayıdır. Gerçekten, bazı hukukî işlemlerin hüküm ifade etmesi için resmî makamın onayı bir unsur olarak aranmıştır. Bu duruma, bir sözleşmenin hâkim tarafından tasdiki49 örnek olarak gösterilebilir. Etkinlik unsurunun bu- lunmaması, hukukî işlemi geçersiz kılar50.
Bu açıklamalar ışığında, Bakanlığın onayını, borçlandırıcı işlemin etkinlik unsuru olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Hâl böyle olunca, önceki ruhsat sahibi ile yeni ruhsat sahibi arasında akdedilen sözleşmenin hü- küm ifade edebilmesi için, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından onay verilmesi gerekmektedir. Sözleşme, Bakanlık tarafından onay verilince- ye kadar askıdadır. Bakanlığın onay vermesiyle etkinlik unsuru gerçekleşecek ve maden hakkını devir sözleşmesi hüküm ifade edecektir. Buna karşılık, Ba- kanlık tarafından onay verilmezse, maden hakkını devir sözleşmesi tamamen hükümsüzleşecektir51.
48 A. Xxxxx Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku, C. I, İstanbul 1948, s. 47-48; Aybay, s. 50-52; Ata- ay, s. 174-175; Tekil, s. 94-96; Xxxx, Xxxxx, s. 122-123; Xxxxxx, s. 50-51; Xxxx, Borçlar, s. 123-124; Nomer, s. 56-57; Xxxxxxxx, Xxxxxxxxxx, s. 49-50.
49 Xxxxxxx xxx Xxxx, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C. 1-2 (Çev. Xxxxx Xxxxx), Ankara 1983, s. 143; Xxxxxxx, s. 223; Oğuzman / Öz, s. 180; Nomer, s. 54-56. Hâkimin onayı gereken hukukî işlemlere örnek olarak, MK.m.184/I, b.5: “Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz”.
50 Oğuzman / Xxxxxx'x göre, buradaki geçersizliğin türü “noksanlık”tır (bkz., age., s. 229). Aynı yönde bkz., Xxxxxxx / Öz, s. 179-180. Kocayusufpaşaoğlu / Hatemi / Xxxxxxx
/ Arpacı'ya göre, buradaki geçersizlik, “eksik işlemler” şeklinde isimlendirilebilir (bkz., age., s. 593). Nomer ise, her iki kavramı birlikte kullanmıştır (bkz., age., s. 53). Ayan'a göre, pratik sonuçları bakımından etkinlik unsurları ile kurucu unsurlar arasında fark yoktur. Ayrıca, ölüm ve geciktirici koşul dışındaki etkinlik unsurlarının geçerlilik unsurları arasında değerlendirilebilmesi mümkündür (bkz., Borçlar, s. 105). Aynı yönde bkz., Eren, Genel, s. 124.
51 Bu konuda bkz., Xxxxxxx / Öz, s. 180; Kocayusufpaşaoğlu / Hatemi / Serozan / Arpacı,
s. 594; Nomer, s. 53-54. Ancak, Xxxxxxx'x göre, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün izni olmadan taraflar arasında yapılan rödövans sözleşmesi, sadece taraflar arasında hüküm ifade eden borçlar hukuku nitelikli bir kira sözleşmesidir ve maden hakkının devri sonucunu do- ğurmaz (bkz., Maden Hakkının Devri, s. 126).
Bakanlık tarafından onay verilmesi veya verilmemesi hâlinde, maden hakkını devir sözleşmesinin ne zamandan itibaren geçerliliğini kazanacağı veya kaybedeceği değinilmesi gereken diğer bir husustur. Bu konuda, öğ- retide, resmî bir makamın fiilinin (onayının) etkinlik unsuru olarak arandığı hâllerde, resmî makamın fiili gerçekleşinceye kadar işlemin hüküm ifade et- meyeceği belirtilmiştir52. Bu nedenle, Bakanlık tarafından onay verilmemesi hâlinde maden hakkını devir sözleşmesinin başlangıçtan itibaren geçersiz ola- cağını söylemek mümkündür.
Öte yandan, öğretide, etkinlik unsurunun gerçekleşmesi hâlinde, hukukî işlemin başlangıçtan itibaren mi, yoksa resmî makamın fiilinden itibaren mi hüküm ifade edeceğinin her somut olay bakımından ayrı ayrı değerlendirilme- si gerektiği ifade edilmiştir53. Dolayısıyla, Bakanlık tarafından iznin verilmesi hâlinde maden hakkını devir sözleşmesinin ne zamandan itibaren geçerli ola- cağı somut olay bakımından değerlendirilmelidir. Maden hakkını devir söz- leşmelerinin Bakanlığın iznine tâbi tutulmasının nedeni, bu yöntemle yapılan madencilik faaliyetlerinin denetlenmesidir. Bu nedenle, maden hakkını devir sözleşmesinin Bakanlığın izin verdiği andan itibaren geçerli olacağının kabu- lü, daha yerindedir.
Maden hakkını devir sözleşmesinin yapılmasından onay verilmemesi veya verilmesi ânına kadar maden sahasında devralan tarafından üretim ya- pılmışsa MadK.m.12/5 hükmünün uygulama alanı bulabileceği söylenebilir. Söz konusu hükme göre, “ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üreti- len madene mülki idare tarafından el konulur. Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin xxxx başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Ruhsat alanında ruhsat grubu dışında üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülkî idare amirliklerince el konulur. Bu fiili işleyen kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konu- lan ve el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, xxxx başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli il özel idaresi hesabına aktarılır”.
52 Oğuzman / Öz, s. 180; Oğuzman / Xxxxxx, s. 231.
53 Oğuzman / Xxxxxx, s. 231; Oğuzman / Öz, s. 180.
6. Devrin Maden Siciline Tescil Edilmesi
MadK.m.38'de54 Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından bütün maden hakları ve faaliyetleri ile ilgili teknik ve malî konuları içeren bir ma- den sicilinin tutulacağı hüküm altına alınmıştır55. Maden sicili ise, Xxxxx Xxxxxx'xxx 3 üncü maddesinde “tüm madencilik faaliyetleri ile ilgili bilgile- rin kaydedildiği yer”; Maden Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinde ise, “ruh- sat hukuku ile bilgilerin kaydedildiği defter” olarak tanımlanmıştır56.
Maden Yönetmeliği'nin birinci kısmının on altıncı bölümü (m.95 - m.101) sicil kayıtlarına ayrılmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin 95 inci mad- desinde “arama sicil kayıtları”na, 96 ncı maddesinde ise “işletme sicil kayıtları”na nelerin işlenebileceği sayılmıştır. Maden Yönetmeliği'nin söz konusu iki maddesinde de devir ve intikal bilgilerinin maden siciline işlenece- ği düzenlenmiştir. Ayrıca, MadK.m.5/III ve MY.m.82/I hükümlerinde, devrin maden siciline şerh edilmesi ile tamamlanacağı ifade edilmektedir. Ancak, bu durum öğreti57 ve Yargıtay kararlarında58 haklı olarak eleştirilmiştir. Zira bu- rada söz konusu olan şerh değil, tescildir.
54 Söz konusu maddeye göre, “Bütün maden hakları ve faaliyetleri ile ilgili teknik ve mali ko- nuları havi maden sicili, yönetmelikte belirtildiği şekilde Genel Müdürlük tarafından tutulur (f.1). Maden haklarının devir, intikal, haciz, rehin ve ipotek veya sona erme durumları bu sicile işlenir (f.2). Maden sicili alenidir. İlgililer sicil kayıtlarının maden sicil memurların- dan biri huzurunda gösterilmesini isteyebilir. Maden sicilindeki kayıtların bilinmediği iddia edilemez (f.3). Madenler üzerine iktisap edilecek haklar tescil edilmedikçe hüküm ifade et- mez (f.4)”.
55 Maden sicili, Türk maden hukukuna 6309 sayılı eski Maden Kanunu ile maden hakkı sahip- lerinin kredi ihtiyacının kolay bir şekilde karşılanması ve kredi verene güvence verilmesi amacıyla getirilmiştir. Söz konusu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, maadin defterine kayıt yöntemi uygulanmaktaydı (Göğer, Maden, s. 121, 123).
56 743 sayılı eski Medenî Kanun'un 911 nci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde madenlerin tapu siciline kayıt olunabilecek şeylerden birisi olduğu hüküm altına alınmıştı. Ancak, Anayasanın 168 inci maddesi ve 3213 sayılı yeni Maden Kanunu, madenleri devletin hüküm ve tasarrufu altına bulunan yerlerden saydıkları için, bunlar tapu siciline taşınmaz olarak kaydedilmemekteydi. Bunlar üzerindeki, işletme imtiyazları ve maden hakları maden sicili adını taşıyan özel bir sicile kaydedilmekteydi. Bu nedenle, 4721 sayılı yeni Medenî Kanun'un madenleri taşınmaz olarak tapuya kaydedilebilecek olan şeyler arasında sayma- ması isabetli olmuştur. Bkz., Xxxxxx Xxxx, Xxxx Xxxxxx, X. X, Zilyetlik ve Tapu Sicili,
13. Baskı, Ankara 2016, s. 268, dn. 234. Ayrıca bkz., Xxxxx Xxxxx, Eşya Hukuku, 12. Baskı, İzmir 2015, s. 106-107.
57 Bkz., Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 41; Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxx Devri, s. 127; Erek- mekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 135, dn. 5.
58 HGK. 11.10.2006, E.2006/11-617 K.2006/642, “…Dava tarihinden önce davalı yan, müda- hil Duraksan Ltd. Şti ile aynı maden sahasının işletme hakkının devri sözleşmesi imzalamış- tır. Bu sözleşme 16.06.2003 tarihinde maden siciline tescil edilmiştir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
Maden hakkının sözleşmenin karşı tarafına geçebilmesi için, temeldeki borçlandırıcı işlem ne olursa olsun, maden sicilinde ruhsatın veya buluculuk hakkının devralan adına tescil edilmesi gerekmektedir59. Maden siciline yapı- lacak olan bu tescil, borçlandırıcı işlem olan maden hakkını devir sözleşmesi- nin ifası niteliğinde olan tasarruf işlemidir. Maden siciline bu yönde yapılacak olan tescilin kurucu olduğu söylenebilir. Xxxx Xxxxx Xxxxxx'xx göre, ma- denler üzerine iktisap edilecek haklar tescil edilmedikçe hüküm ifade etmez (MadK.m.38/IV). Dolayısıyla, sicile tescil yapılmadıkça, maden hakkı gerek Devlete gerek de üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Aynı şekilde, Devlet de sözleşmeye devralan sıfatıyla katılan kişiden ruhsat sahibine ait olan ruhsat bedeli ve devlet hakkı gibi yükümlülükleri talep edemez.
Maden hakkının sicile tescil edilmemesi, maden hakkını devir söz- leşmesinin geçersiz olmasına yol açmaz. Zira maden siciline yapılacak olan tescil sözleşmenin kurulması ile değil, sözleşmeden doğan edimin ifasıyla il- gilidir60. Buna karşılık, maden hakkını devir sözleşmesinin geçersiz olması, maden siciline yapılacak olan tescili yolsuz hâle getirir. Zira maden hakkının devri sebebe bağlı (illî) bir işlemdir61.
59 Ayrıca bkz., Xxxxx Xxxx Xxxxxx / Xxxxx Xxxxxx, Registers in Turkish Civil Law and the Functions of Them, IISES, Prague 2015, p.32; Xxxxxxx Xxxxx, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Tescile Zorlama Davasının Açılabileceği Çeşitli İhtimaller, Xxxxxx Xxxxxxxx- tesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 24, S. 1, 2016, s. 196 vd.. Diğer taraftan, maden hakkının miras, mahkeme kararı ve icra yoluyla satış gibi tescilden önce kazanılması da mümkündür (Göğer, Maden, s. 125; Özdamar, Maden Hakkının Devri, s. 123-124).
60 Buna karşılık, bir Yargıtay kararında maden hakkını devir sözleşmesinin geçerli hâle ge- lebilmesi için maden siciline tescilinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Ancak, bu karara katılmak mümkün değildir. Xxxx, maden hakkını devri sözleşmesinin resmî makam huzu- runda yapılması (borçlandırıcı işlem) ile sonradan maden siciline yapılacak tescil (tasar- ruf işlemi) farklı şeylerdir. Ayrıca, böyle bir değerlendirme, maden siciline kıyasen uygu- lanan tapu siciline hâkim olan ilkelerle de örtüşmez. Söz konusu karar için bkz., 13.HD. 10.2.2009, E.2008/9240 K.2009/1414, “…Toplanan delillerden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın mahkemeye yazdığı 24.12.2003 tarihli yazısından ve tüm dosya kapsamından davada dayanılan sözleşmenin maden siciline şerh edilmediği, aksine davacı ile davalı- lardan Metin arasında 01.08.1998 tarihinde düzenlenen devir sözleşmesi gereğince maden ocağının adı geçen şahsa devredildiği ve bu devir işleminin maden siciline şerh edildiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklanan yasa maddesi içeriğinden de açıkça anlaşılacağı gibi davada dayanılan sözleşmenin geçerli hâle gelebilmesi için maden siciline şerh edilme- si zorunludur. Davacı anılan sözleşmenin maden siciline şerh edildiğini ve böylece geçerli hâle geldiğini ispat edemediğinden…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 23.9.2017).
61 Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri, s. 126.
B. RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI
1. Genel Olarak
Tanımından yola çıkarak, rödövans sözleşmesinin “maden işletme izni alınan ruhsat sahası üzerindeki maden hakkının kullanımının devri”, “rödö- vansçının (rödövans verenin) bunun karşılığında ifa edeceği rödövans bede- li” ve “maden işletme izni alınan ruhsat sahası üzerindeki maden hakkının kullanımının devri ile rödövans bedelinin karşılıklı mübadelesini konu edinen tarafların anlaşması” şeklinde belirlenebilecek unsurlardan meydana geldiği söylenebilir62. Bu unsurlara ek olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilecek olan iznin de rödövans sözleşmesinin bir unsuru olarak değerlendirilmesi mümkündür. Diğer taraftan, rödövans sözleşmesinin maden siciline şerh edilmesinin sözleşmenin geçerliliğine etkisi ve şerhin sözleşme- nin bir unsuru olarak kabul edilip edilemeyeceği de bu başlık altında değer- lendirilecektir.
2. Maden İşletme İzni Alınan Ruhsat Sahası Üzerindeki Maden Hakkının Kullanımının Devri
Rödövans sözleşmesinin unsurlarından birincisi, maden işletme izni alınan ruhsat sahası üzerindeki maden hakkının kullanımının devridir. Diğer bir deyişle, sadece maden arama ve işletme ruhsatının alınması, kural olarak, ruhsat sahibine rödövans sözleşmesi yapma hakkı vermez. Maden sahasının rödövans yöntemiyle işlettirilebilmesi için, maden işletme izninin alınmış ol- ması gereklidir63.
62 Özdamar, Maden Hakkının Devri, s. 126; Xxxxxxxxxx, s. 110-112. 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “Rödovans sözleşmelerinde ruhsat sahibi maden işletme iznini rödovansçıya devretmekte, bunun karşılığında da rödovansçıdan, rödovans bedeli denen pay almaktadır. Başka bir anlatımla rödovans maden ruhsatının, hak sahibi tarafından baş- kalarına süreli olarak tahsisi sebebiyle ton başına alınan kira geliridir” (Kazancı İçtihat Bil- gi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “…rödovans sözleşmesinde maden işletme ruhsatı sahibinin ruhsat saha- sının tamamı ya da bir kısmındaki işletme iznini belirli bir süre başkasına devretmesi ve karşılığında genellikle çıkarılan madenin belirli bir miktarı kadar bedeli rödavans bedeli olarak alması söz konusu olup bu sözleşme bir nevi hasılat kirası olarak kabul edilmektedir.
…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
63 Gerçekten, Kocaman / Kayar / Kocaman'a göre de, “Rödovans sözleşmelerinde işletme yapılacak alan koordinatlarının 6 derecelik dilim esas alınarak, yirmi noktayı geçmeye- cek şekilde, 7 basamaklı koordinatlar ile 1/25000 ölçekli pafta adı yazılarak belirtilmesi zorunludur. Bu aşamada, sözleşmede verilen koordinatlar çizilerek işletme izin alanından taşma olup olmadığı kontrol edilmektedir. Yine daha önce MİGEM sicil kayıtlarına şerh edilmiş rödovans sözleşmesi var ise önce şerh edilen sözleşmedeki koordinatlar çizildikten
Bu durumda, maden arama veya işletme ruhsatı alınmış ancak maden işletme izni alınmamış bir maden sahası hakkında yapılan rödövans sözleş- mesinin akıbetinin ne olacağı hususu akla gelir. Rödövans sözleşmesine konu olan maden hakkının, sözleşmenin yapıldığı sırada mutlaka var olması ya da ruhsat sahibinin malvarlığında bulunması gerekmez. Ruhsat sahibi, bu hakkı daha sonraki bir tarihte elde ederek rödövansçıya (rödövans verene) kullandır- mayı yükümlenmişse, bu rödövans sözleşmesi geçerlidir. Ancak, sözleşmeden doğan borcun ifa edilebilmesi için maden işletme izninin alınması gerekir. Zira sözleşmenin yapıldığı anda edimin ifası imkânsız olsa da taraflar ifa za- manında ifanın mümkün hâle geleceği düşüncesine sahiplerse, sözleşme ge- çerlidir64.
3. Rödövans Bedeli
Rödövans sözleşmesinin ikinci unsuru, rödövansçının (rödövans vere- nin) maden işletme iznini kullanması karşılığında maden işletme izni sahibine ödemesi gereken rödövans bedelidir. Zira rödövans sözleşmesi, kural olarak, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir ve rödövansçı (rödövans ve- ren) maden işletme izninin kendisine kullandırılması karşılığında işletme ruh- satı sahibine rödövans bedeli ödemektedir65.
Rödövans bedeli, kural olarak bir miktar paradır. Taraflar, rödövans be- deli olarak üretilen maden miktarını göz ardı ederek sabit bir bedel belirleye- bilecekleri gibi66; üretilen maden miktarına göre değişen bir bedel de belirle-
sonra şerh edilmesi talep edilen rödovans sözleşmesindeki koordinatlar çizilerek rödovans ile işletme yapılacak alanların çakışıp çakışmadığı kontrol edilir. Alanların bir kısmının veya tamamının çakışması durumu söz konusu olduğunda sonra talep edilen rödovans söz- leşmesi MİGEM sicil kayıtlarına şerh edilmemektedir” (bkz., naklen, Kocaman / Kayar / Kocaman, s. 235). Dolayısıyla, rödövans sözleşmesinin maden işletme izninden kaynakla- nan madencilik faaliyeti yapma ve maden ocağından çıkan maden cevherlerini kullanma, yararlanma ve üzerinde tasarruf yapma yetkilerini devretmeyi konu aldığı söylenebilir. Buna karşılık, Xxxxxxxxxx'xx göre, rödövans sözleşmesinin konusu, usulüne göre alınmış olan maden işletme ruhsatıdır (bkz., age., s. 92).
64 Oğuzman / Öz, s. 89.
65 Xxxxxxxxxx, s. 111. 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “İş bu dava konusu sözleşme ve eki niteliğindeki diğer belgelerin incelenmesi sonucunda dava konusu hizmet sözleşmesi kapsamında davalı Soma Kömürleri A.Ş.’ye devredilmiş herhangi bir maden veya işletme ruhsatının devri söz konusu olmadığı gibi, üretilen kömür için davalı TKİ. Ge- nel Müdürlüğü’ne ödenen bir bedel de bulunmadığından dava konusu hizmet alım sözleşme- sinin rödovans sözleşmesi olarak kabulü mümkün değildir.” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
66 6.HD. 22.10.2014, E.2014/7544 K.2014/11379, “…taraflar arasında 1.1.2006 tarihinde
imzalanan rödövans sözleşmesi… aylık sabit kira bedelinin belirlendiğini, … ” (Xxxxxxx
yebilirler. Uygulamada, söz konusu değişen bedelin üretilen her ton maden başına sabit bir bedel67 veya üretilen her ton madenin satış değerinin belirli bir oranı68 şeklinde kararlaştırıldığı görülmektedir69. Ayrıca, rödövans bedelinin Türk parası veya yabancı para70 üzerinden kararlaştırılması da mümkündür. Taraflar, rödövans bedelinin peşin olarak ödeneceği hususunda anlaşabilecek-
İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
67 11.HD. 30.3.2000, E.2000/1553 K.2000/2498, “…taraflar arasında Denizli, Tavasda bulu- nan 117/118 ve 117/123 ruhsatlı krom madenlerinin işletilmesi maksadıyla 3.6.1965 tarihli anlaşma ile müvekkillerine rödövans bedeli olarak ton başına 2 TL: ödenmesinin kararlaş- tırıldığını …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); aynı yönde bkz., 11.HD. 26.3.2002, E.2001/10331 K.2002/2265, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 11.HD. 4.2.1999, E.1998/8755 K.1999/461, “…müvvekkillerinin uhdesinde bulunan XX.00/000, XX. 510 ruhsat nolu ma- den (kömür) sahalarının 10.02.1965 günlü noterden rödövans sözleşmesi ile “istihsal olunacak kömürün beher tonu için ödenecek 2,50 TL.den davalıya devir olduğunu, daha sonra 01.03.1983 tarihinde rödövansın 00 XX/xxx’a, 01.03.1984 tarihinde rödövans’ın 00 XX/xxx’a, 03.03.1986 tarihinde ise rödövansçılara en yüksek kömür satış bedeli üzerinden
%02,5 oranında rödövans ödemesi …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
68 11.HD. 8.5.1997, E.1997/1021 K.1997/3379, “… sözleşme gereğince alacağının çıkarılan madenin belirlenen ton/dolar satış değerinin %10 ve üzerinden ödenmesi öngörüldüğünden
…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 11.HD. 23.1.2006, E.2005/301 K.2006/433, “… xxxxx xxxxxxxxxx beher tonu için xxxx başı brüt satış fiyatının %10’u tutarında rodövans ve KDV ödeyeceğini kabul ettiğini, …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
69 Xxxxxxx X. Xxxx / Xxxx X. Xxxx, Clear as Crude: Defending Oil and Gas Royalty Litigation, Natural Resources Journal, C. 37, S. 3, 1997, s. 695-696; Xxxxxxx, s. 259.
70 X. X. Xxx, Royalty Clauses in Oil and Gas Leases, Alberta Law Review, C. 4, S. 2, 1965- 1966, s. 324. 11.HD. 26.3.2002, E.2001/10331 K.2002/2265, “…mahkemece davacının talep edebileceği rödevans bedelinin ton başına 0,93 ABD Doları olması …” (Kazancı İç- tihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); aynı yönde bkz., 11.HD. 21.10.1999, E.1999/3360 K.1999/8196, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
xxxx gibi; yıllık71, aylık72 vb. şekilde dönemsel olarak73 ödeneceğini de karar- laştırabilirler.
Öte yandan, rödövans sözleşmesine para dışındaki mislî şeyler de konu olabilir74. Gerçekten, rödövans sözleşmesinde, rödövans bedeli olarak maden sahasında üretilen madenin belirli bir kısmının veya belirli bir oranının karar-
71 Xxx, s. 323. Bazı hâllerde, yıllık ödenecek olan asgarî rödövans bedeli sözleşmede belir- tilmektedir. Böylece, maden sahasında yapılan üretimin belirli bir sınırın altında kalması hâlinde, üretilen maden miktarı ile orantılı olarak belirlenecek rödövans bedeli ifa edile- meyecek; bunun yerine, sözleşmede belirlenen asgarî rödövans bedeli ödenecektir (bkz., Xxxxxxx X. Xxxxx, The Implied-in-Law Covenant to Develop and Mine in Hard Mineral Leases: Archer V. Mountain Fuel Supply CO., Idaho Law Review, C. 19, S. 3, 1983, s. 636 vd.). HGK. 23.10.2013, E.2013/14-215 K.2013/1487, “…Sahada blok mermer üretimi yapılacağı sözleşmenin 6. maddesi hükmünden anlaşılmaktadır. Yine bu madde hükmüne göre, rödövans sahasından her yıl üretimi gerçekleşecek blok mermerlerin satışından elde edilecek paranın %10’u rödövans payı olarak ruhsat sahibine ödenecektir. Ancak işletmeci ( davalı şirket ) her sene için en az 8.000 ton blok mermer üretim taahhüdünde bulunmuş- tur. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 29.2.2008, E.2007/16592 K.2008/2471, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016); 14.HD. 15.1.2008, E.2007/12869 K.2008/51, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
72 6.HD. 22.10.2014, E.2014/7544 K.2014/11379, “…taraflar arasında 1.1.2006 tarihinde imzalanan rödövans sözleşmesi gereğince davalının, davacı köy tüzel kişiliğine ait mermer ocağını işlettiğini, 14.5.2010 tarihinde imzalanan mutabakatname ile aylık sabit kira bede- linin belirlendiğini, … ” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 12.4.2016).
73 11.HD. 3.11.1983, E.1983/4170 K.1983/4731, “…Davacı vekili, müvekkilinin maliki bu- lunduğu maden imtiyazını her yıl asgari 10 bin ton istihsal karşılığı tonu 1.30 dolar hesa- biyle cari kur üzerinden Türk Lirası olarak ve dört eşit taksitte rödovans ödemesi şartıyla 11.3.1976 tarihinde yapılan sözleşme ile davalıya devrettiğini …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 22.4.2016).
74 14.HD. 15.1.2008, E.2007/12869 K.2008/51, “…rödövans sözleşmeleri hasılat kira sözleş- melerinin bir türüdür ve karşılıklı borç yükleyen rızai sözleşmelerdendir. Bu tür sözleşme- lerde kiralayanın, kiraya konu malı kiracıya faydalanmak üzere vermesine karşılık kiracı da “kira parası” adı altında bir ödeme yapmak zorundadır. Xxxx xxxxxx, bir miktar para olabileceği gibi paranın dışında bir mal, iş görme veya somut olayda olduğu gibi kiralanan- dan sağlanacak hasılattan verilecek bir pay da olabilir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 22.4.2016); 6.HD. 8.7.2013, E.2013/9552 K.2013/11644, “…sözleşmenin 5 inci maddesi uyarınca kum ocağının işletilmesi karşılığında aylık röde- vans ( iştirakli kira ) bedeli olarak l.yıl için 8.000 ton, 2. yıl için 12.000 ton, 3. yıl için aylık 16000 ton yıkanmış ve 3-7 numara arası sınıflandırılmış kumun davacı vekil edinimine veril- mesi ve talep halinde bunlar karşılığı olarak çakıl veya stabilize gibi ürünlerin verilmesinin kararlaştırıldığını, …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 22.4.2016); 6.HD. 4.3.2014, E.2014/640 K.2014/2429, “…Sözleşme ile ruhsat sahibi dava dışı ... Bilecik Mermer İşletmeleri A.Ş., Bursa Merkez Çalı Bucağı Mahsempınar Köyü civa- rında koordinatları sözleşmede gösterilen mermer sahası dışında kalan tüm ruhsat sahasını elde edilen mermer üretiminin % 9’u rödovans bedeli ile davalıya kiralamıştır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 22.4.2016).
laştırılması mümkündür. Sözleşmede rödövans bedelinin bu şekilde kararlaş- tırılması hâlinde, rödövansçı (rödövans veren), taraflarca belirlenen periyod- larda üretilen madenin belirli bir kısmını veya oranını ruhsat sahibine teslim etme borcu altına girmektedir.
Bazı hâllerde, rödövans sözleşmesinde, rödövansçının (rödövans vere- nin) borcunun belirli bir miktar elektrik enerjisi olarak kararlaştırıldığı gö- rülmektedir. Bu tür hükümlere genellikle, elektrik üretiminde kullanılabile- cek kömür ve linyit gibi madenlerin rödövans yoluyla işletilmesinin üçüncü kişilere bırakıldığı hâllerde rastlanmaktadır. Dolayısıyla, rödövans bedelinin, taraflarca belirlenen miktarda elektrik enerjisi olarak kararlaştırılabileceğini ifade etmek mümkündür75. Öte yandan, uygulamada yapılan bazı rödövans sözleşmelerinde ruhsat sahibinin rödövansçı (rödövans veren) tarafından üre- tilen madeni satmak üzere belirli bir miktar üzerinden alabilmesine ilişkin hükümler konulmaktadır. Böylece, ruhsat sahibi, rödövansçıdan (rödövans verenden) aldığı madeni satarak kazandığı kâr nispetinde rödövans bedeli elde etmektedir76.
Son olarak, ruhsat sahibinin maden hakkının kullanımını bedelsiz ola- rak devredip devredemeyeceği hususu tartışılmalıdır. MY.m.4/I-aaa hükmü- ne göre, rödövans sözleşmesi, “ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahipleri- nin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeler”dir. Görüldüğü üzere, maddede bedelden bahsedilmemiştir. Bu nedenle, ruhsat sahiplerinin üçüncü kişilerle madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla herhangi bir bedel almaksı- zın yaptıkları sözleşmelerin de teorik olarak rödövans sözleşmesi olarak de- ğerlendirebilmesi mümkündür.
75 Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında Rödövans Uygulama Yönergesinin “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde ise, rödövans fiyatı, “iş- letmecinin üreteceği ya da sevk edeceği kömür ve varsa diğer madenler için TKİ’ye öde- yeceği (TL/Ton) fiyatı ile üreteceği elektrik enerjisi için Kw/h başına ödeyeceği (ykr/kw/h) fiyatı”dır. Bkz., Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü: Rödövans Uy- gulama Yönergesi 2007.
76 22.HD. 13.4.2015, E.2015/3744 K.2015/13328, “…Yine rödavans sözleşmesi ruhsat sahibi- nin çıkarılan kömürü satmak üzere belirli bir bedelden alabilmesi şeklinde de olabilmekte- dir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 22.4.2016).
4. Tarafların Anlaşması
a. Genel Olarak
Rödövans sözleşmesinin üçüncü unsuru ise, tarafların, maden işletme izni alınan ruhsat sahası üzerindeki maden hakkının kullanımının devri konu- sunda anlaşmalarıdır. Rödövans sözleşmesinin kurulabilmesi için, tarafların sözleşmenin objektif ve sübjektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olmaları gerekli ve zorunludur. Diğer bir deyişle, maden hakkının kullanımı bir be- del karşılığında devrediliyorsa, ruhsat sahibi ile rödövansçının (rödövans ve- renin) maden işletme izninin kullanımının rödövansçıya (rödövans verene) devri karşılığında rödövansçının (rödövans verenin) rödövans bedeli ödeye- ceği hususunda da anlaşmaları gerekmektedir77. Bu iki unsur dışındaki hu- suslar bakımından, kural olarak, tarafların anlaşması zorunlu değildir. Ancak, MY.m.101/V hükmünde rödövans sözleşmelerinde sözleşmenin bitiş tarihi, muhtemel süre uzatımları dahil gün/ay/yıl olarak belirtileceği hüküm altına alınmıştır78. Bu hükmün yürürlüğe girmesiyle birlikte, tarafların maden işlet- me izninin kullanımı ve rödövans bedeli dışında rödövans süresi hakkında da
77 Xxxxx'x göre de rödövans bedeli, rödövans sözleşmesinin esaslı unsurlarından birisidir (bkz., agm., s. 635). Öte yandan, sözleşmenin konusunun belirlenebilir olması yeterlidir. Bkz., 6.HD. 4.3.2014, E.2014/640 K.2014/2429, “…Sözleşme ile ruhsat sahibi dava dışı ... Bilecik Mermer İşletmeleri A.Ş., Bursa Merkez Çalı Bucağı Mahsempınar Köyü civarında koordinatları sözleşmede gösterilen mermer sahası dışında kalan tüm ruhsat sahasını elde edilen mermer üretiminin % 9’u rödovans bedeli ile davalıya kiralamıştır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
78 Uygulamada yapılan bazı rödövans sözleşmelerinde sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihi açıkça belirtilmektedir. Bkz., 14.HD. 8.7.2014, E.2014/1877 K.2014/9161, “…Bu sözleş- mede … 20.5.2009 tarihinden 12.6.2012 tarihine kadar işletme hakkının adı geçen şirkete rödövans karşılığı verildiği anlaşılmaktadır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 15.1.2008, E.2007/12869 K.2008/51, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 6.HD. 24.12.2015, E.2015/2014 K.2015/11459, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.ka- xxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
Maden Yönetmeliği yürürlüğe girmeden önce bazı rödövans sözleşmelerinde sözleş- menin başlangıç tarihi ve kaç yıl süreli olduğu belirtilmekteydi. Bkz., 6.HD. 1.10.2014, E.2014/634 K.2014/10725, “…Davada dayanılan ve hükme esas alınan 08.06. 2007 tarihli ve on yıl süreli rödövans sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunma- maktadır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 21.11.2007, E.2007/8532 K.2007/14665, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 6.HD. 22.5.2014, E.2013/15333 K.2014/6622, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016). Ancak, MY.m.101/V'in açık ifadesi uyarınca artık rödövans sözleşmelerinde sürenin bu şe- kilde belirtilmesi mümkün değildir.
anlaşmalarının zorunlu hâle geldiği söylenebilir. Bu nedenle, kesin bitiş tarihi gösterilmeyen rödövans sözleşmeleri de geçersiz olacaktır79.
b. Rödövans Sözleşmesinin Şekli
Diğer sözleşmelerde olduğu gibi, rödövans sözleşmesinin unsurların- dan birisi tarafların anlaşmasıdır. Tarafların anlaşarak bir sözleşme kurabilme- leri için irade açıklamasında bulunmaları gerekmektedir. İrade açıklamasının şekli, kural olarak, önem arz etmez. Ancak, kanun koyucu, bazı sebeplerle bir takım hukukî işlemlerin kurulabilmesi için gereken irade açıklamalarının belirli bir kalıpta yapılmasını istemiştir. Kanun hukukî işlemlerin belirli bir kalıpta yapılmasını emretmedikçe, taraflar irade açıklamalarını, sözlü, yazılı veya resmî şekillerde yapabilirler80.
Rödövans sözleşmesinin şekli denildiği zaman da, sözleşme nasıl kurulursa kurulsun, tarafların iradelerini açıklarken kullanması gereken kalıplar ifade edilmek istenmektedir. Hangi kalıbın kullanılması gerektiği, sözleşmenin taraflarından birisinin kamu tüzel kişisi olup olmasına göre farklılaşacaktır.
aa. Sözleşmenin Taraflarının Özel Hukuk Kişisi Olması Hâlinde
Borçlar hukukunda, kural olarak, şekil serbestîsi ilkesi geçerlidir. Şekil serbestîsi ilkesi, BK.m.12/I hükmünde “sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir” biçiminde ifade edilmiştir. Yani, bir pozitif hukuk kuralının açıkça öngördüğü istisnalar dışında, her türlü borçlar hukuku sözleşmesini geçerli olarak kurabilmek için taraflar iradeleri-
79 Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 212. Bu hükmün uzun süreli yatırım yapmak isteyen rödövansçıları olumsuz etkileyeceği ifade edilebilir (bkz., Xxxxxxxxx, Şekil, s. 212).
80 Xxxx Xxxx, Vertrag und Vertragschluss, 2. Auflage, Freiburg 1992, s. 182; H. Oser / W. Schönenberger, Borçlar Hukuku, Birinci Kısım, (Çev. Xxxxx Xxxxxx), Ankara 1947, s. 103- 104; von Tuhr, s. 229; Xxxxx Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku, Xxxx Xxxx İlişkileri, C. I/1, Ken- disine Özgü Yapısı Olan ve Karma Sözleşmeler, Satış ve Çeşitleri, Trampa, Bağışlama, 6. Baskı, İstanbul 2008, s. 11; Xxxxx Xxx, Xxxx Xxxx Xxxxxxxxx Xxxxx, 0. Xxxxx, Xxxxx 1994,
s. 28; Xxx Xxxx Xxxx / Xxxx Xxxxx, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 4. Baskı, Ankara 2014, s. 172; Xxxxxxx Xxxxxx / Xxxx Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, 2. Baskı, İstanbul 2012, s. 42; Xxxxx X. Xxxxxx, Xxxxxxx Xxxxxx Xxxxxxxx, X. X, Xxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 144-145; Xxxxxx Xxxxxx, Borçlar Hukuku, C. 1, Akitlerin Kuruluşu ve Geçerliliği (BK.m.1-40), Ankara 1969, s. 168; Xxxxxxx, s. 330; Xxxxx, s. 23; Xxxxx, s. 136; Gönensay, s. 63; Tekil, s. 75; Xxxxxxx / Öz, s. 139; Kocayusufpaşaoğlu / Hatemi / Serozan / Arpacı, s. 270; Xxxx, Genel, s. 284; Xxxxxx, s. 77; Xxxx, Borçlar, s. 175; Nomer,
s. 99; Xxxxxxxx, Xxxxxxxxxx, s. 78.
ni diledikleri şekilde açıklayabilirler. Diğer bir ifadeyle, tarafların iradelerini sözlü olarak dahi açıklamaları, sözleşmenin kurulabilmesi için yeterlidir81.
Rödövans sözleşmesi bakımından MY.m.82/I hükmünde yer alan resmî şekil şartı uygulama alanı bulmaz. Zira rödövans sözleşmesiyle maden ruhsatı devredilmemekte, sadece maden işletme izninin kullanımının devri söz ko- nusu olmaktadır82. Görüldüğü üzere, rödövans sözleşmesinin şekli hakkında maden mevzuatında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, teorik olarak, rödövans sözleşmesinin herhangi bir şekle tâbi olmadığını ve sözlü olarak dahi kurulabileceğini söylemek mümkündür83. Ancak, taraflar, bir pozitif hukuk kuralıyla şekle tâbi tutulmamış olan sözleşmenin şekle tâbi olması konusunda anlaşabilirler. Böylece, taraflar, rödövans sözleşmesini adî yazılı şekilde yapabilecekleri gibi; noterde düzenleme ya da onaylama şeklin- de yapabilirler84.
81 Merz, s. 182; xxx Xxxx, s. 229; Xxxxxx, s. 144; Xxxxxxxx, s. 63; Ataay, s. 136; Xxxxx,
s. 23; Xxxxxxx, s. 330; Xxxxxx, s. 168; Xxxxxxx / Öz, s. 139; Xxxxxx / Xxxxxxxx, s. 42; Xxxx, Xxxxx, s. 282; Xxxx, Xxxxxxx, s. 37, 175; Nomer, s. 99; Xxxxxx, s. 84-85; İnan / Yü- cel, s. 207; Xxxxxxxx, Xxxxxxxxxx, s. 104.
82 Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 209. 10.HD. 17.10.2014, E.2014/16695 K.2014/19906, “…Türk
Borçlar Hukukunda sözleşmelerde şekil serbestisi geçerlidir. Yasada özel olarak bir şek- le bağlanmayan sözleşmeleri taraflar istedikleri şekilde yapabilirler. Rödovans sözleşmesi maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden, devir sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünde yetkili memur huzurunda yapılması zorunluluğu yoktur. …” (Kazancı İçti- hat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); aynı yönde bkz., 10.HD. 26.5.2014, E.2013/18757 K.2014/12683, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.kazanci. com, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 10.HD. 17.10.2014, E.2014/16695 K.2014/19906, (Kazan-
cı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 10.HD. 25.11.2013, E.2013/3807 K.2013/22156, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Ta- rihi: 25.4.2016); 21.HD. 26.1.2010, E.2009/12236 K.2010/620, (Kazancı İçtihat Bilgi Ban- kası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
83 Xxxxxxxxxx, s. 75. Zımnî irade açıklamasıyla da kurulmasının mümkün olduğu hakkında bkz., Xxxxx, s. 633. HGK. 11.10.2006, E.2006/11-617 K.2006/642, “…O halde mahkeme- ce herhangi bir şekil şartına tabi olmayan rödovans sözleşmesine dayalı davacı taleplerinin değerlendirilmesi gerekir iken, …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Eri- şim Tarihi: 25.4.2016); aynı yönde bkz., 11.HD. 8.12.2005, E.2004/12958 K.2005/12044, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
84 Xxxxx Xxxxxx, Teoride ve Uygulamada Hasılat Kirası, Ankara 2010, s. 71; Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 46; Xxxxxxxxx, Şekil, s. 210; Uyumaz / Güngör, s. 157; Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 136; Xxxxxxxxxx, s.75. 21.HD. 12.6.2014, E.2014/4877 K.2014/13472, “…Maden ruhsat sahibi ( xxxxxxx ) ile rödövansla sahayı işletecek olan ( rödövansçı ) rödövans sözleşmesini isterlerse adi yazılı şekilde, isterlerse noter de düzenleme şekilde ya- pabilirler …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); aynı yönde bkz., 21.HD. 10.11.2005, E.2005/7880 K.2005/10996, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 21.HD. 26.1.2010, E.2009/12236 K.2010/620, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016);
Rödövans sözleşmesinin aslının ve sözleşmede imzası bulunan taraf şirket ise, imza sirkülerinin; gerçek kişi ise, imza beyannamesinin asıllarının MİGEM'e verilmesi gerekmektedir85. Bu nedenle, rödövans sözleşmesinin, teorik olarak, sözlü olarak veya zımnî irade açıklamasıyla dahi kurulabilece- ği kabul edilebilirse de; bir etkinlik unsuru olarak değerlendirilebilecek olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın izin veya icazetinin alınabilmesi ve sözleşmenin maden siciline şerh edilebilmesi için en azından yazılı olarak dü- zenlenmesi gerektiği ileri sürülebilir. Bu konuda, Xxxxx Xxxxxx'xx hüküm konularak rödövans sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olma- yacağı hüküm altına alınabilir.
Rödövans sözleşmesine konu olan maden sahasının, önceden üzerinde inşa edilen bir işletme ile de devredilebilmesi mümkündür. Maden sahasıyla birlikte bir işletmenin de kullanımının devredilmiş olduğu durumlarda, işlet- menin kiralanmasına ilişkin kurallar somut olayda uygulama alanı bulur. Bu hâlde, maden sahası üzerindeki işletmenin, ticarî işletme olabilmesi için gere- ken “gelir sağlamayı hedef tutmak”, “devamlılık”, “bağımsızlık” ve “esnaf işletmesi için öngörülen sınırın aşılması” şeklindeki unsurları86 taşıyıp taşı- madığına bakmak gerekmektedir. Eğer maden sahası üzerindeki işletme, bu unsurları taşıyorsa, ticarî işletme olarak nitelendirilecektir. Bu nedenle, ticaret siciline tescil edilmiş87 bir ticarî işletmenin kiralanmasını konu alan rödövans sözleşmelerinin, yazılı olarak88 yapılması ve ticaret siciline tescil edilmesi ge-
11.HD. 4.2.1999, E.1998/8755 K.1999/461, “…müvvekkillerinin uhdesinde bulunan XX.00/000, XX. 510 ruhsat nolu maden (kömür) sahalarının 10.02.1965 günlü noterden rö- dövans sözleşmesi ile …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
85 Kocaman / Kayar / Xxxxxxx, s. 236.
86 Ticari işletmenin unsurları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Xxxxxxx Xxxxx / Xxxxxx Xxx- vacı / Xxxxxx Xxxxxxxxen / Xxxxxx Xxxx / N. Xxxxx Xxxxx Xxxxx, Xxxxxx Xxxxxxx Xxxxxx,
0. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 145-166; Xxxx Xxxxx / Xxxxxx Xxxxxxx / Xxxxxxxxx Xxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, Genel Esaslar, 9. Baskı, Ankara 2016, s. 119-124; Xxxx Xxxx Xxxxx, Xxxxxx Xxxxxxx Xxxxxx, Xxxxxx 0000, s. 4-7; Xxx Xxxxx / Xxxxx Xxxx, Ticari İşletme Hukuku,
3. Baskı, Ankara 2015, s. 7-12.
87 Xxxxx / Özdamar / Çağlar'a göre, TK.m.11/III, ticaret siciline tescil edilmiş ticarî işletme- ler hakkında uygulanabilir (bkz., age., 136, 139).
88 Ticarî işletmelerin kiralanmasını konu alan sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması gerektiği hakkında bkz., Kendigelen (Ülgen / Helvacı / Kaya / Xxxxx Xxxxx), s. 199; Xxxxx / Xxxxxxx / Xxxxxx, s. 164; Xxxxx, s. 19; Xxxxx / Göle, s. 20-21. TK.m.11/III'de öngörülen şekil şartı, geçerlilik şartıdır (Kendigelen (Ülgen / Helvacı / Kaya / Xxxxx Xxxxx), s. 199; Xxxxx / Göle, s. 20-21).
rekmektedir (TK.m.11/III)89. Buna karşılık, ticaret siciline tescil edilmemiş olan ticarî işletmeler ve ticarî işletme mahiyetinde olmayan işletmelerin ki- ralanmasını konu alan rödövans sözleşmelerine borçlar hukukunda yer alan hükümler uygulanacaktır.
bb. Sözleşmenin Taraflarından Birisinin Kamu Tüzel Kişisi Olması Hâlinde
Rödövans sözleşmenin taraflarından birisinin kamu tüzel kişisi olması hâlinde, şekil serbestîsi ilkesi uygulama alanı bulmaz. Zira kamu kurumla- rı, rödövans sözleşmesinin yapımı aşamasında ihale yöntemini kullanmakta- dırlar. Bu hâlde, sözleşmenin yapılması aşamasına kadar gerçekleştirilen iş- lemlerin tamamının birer idarî işlem olduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir deyişle, idarî sözleşmeler ile idarenin özel hukuk sözleşmeleri arasında sözleşmenin yapımı aşamasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Bu durum, sözleşmenin taraflarından birisinin kamu tüzel kişi olduğu hâllerde, sözleşmenin yapılmasına kadarki aşamada idarenin işlemlerine ilişkin uyuş- mazlıklar için idarî yargının görevli olmasına; buna karşılık, sözleşmenin im- zalanmasından sonraki dönemde çıkan uyuşmazlıklar için adlî yargının görev- li olmasına yol açmaktadır90.
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü, kurum tarafın- dan yapılacak olan rödövans sözleşmelerinin yapılma usulünü yeknesak ku- rallara tâbi tutmak amacıyla 2007 yılında Rödövans Uygulama Yönergesi çı- karmıştır. Gerçekten, söz konusu yönergenin birinci maddesinde, Yönergenin çıkarılma amacının rödövans karşılığında üretim yaptırılmasına ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi olduğu ifade edilmiştir91. Buna karşılık, diğer kamu kurumları, rödövans sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin böyle bir yönerge çı- karmamıştır. Bu nedenle, bu kamu kurumlarının yaptığı rödövans sözleşmele- rine Maden Kanunu ve Maden Yönetmeliği'nde düzenlenen ihale hükümleri- nin uygulanması gerektiği ifade edilebilir92.
89 Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 210; Xxxxxxxxxx, s. 75.
90 Bahtiyar Akyılmaz / Sezginer Sezginer / Xxxxx Xxxx, Türk İdare Hukuku, 5. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 470; Xxxxxx Xxxx, İhale Hukuku Ders Notları, 2. Baskı, Ankara 2014, s. 36.
91 Bkz., Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü: Rödövans Uygulama Yö- nergesi 2007.
92 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 259. 11.HD. 10.2.1998, E.1997/8291 K.1998/684, “…Da- vacı vekili, Torbalı ilçesindeki İD.91 sicil 275 ruhsat no’lu demir maddesi sahası- nın rödevansla işletilmesi hususunda açılan ihale sonunda en uygun teklifi veren davalı ile 19.4.1994 tarihinde 3.dönem 5 yıllık sözleşme imzalandığını …” (Kazan-
5. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının İzni
2015 yılında, 4.2.2015 tarih ve 6592 sayılı Kanun'un93 22 nci mad- desiyle Xxxxx Xxxxxx'xxx ek yedinci maddesine birinci fıkrasından önce gelmek üzere iki fıkra eklenmiştir. Bu değişiklik sonrasında, ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasındaki rödövans sözleşmelerinin Bakanlığın iznine tâbi olduğu ve izin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmeleri ile yürütülen faali- yetlerin durdurulacağı hüküm altına alınmıştır94.
Burada değerlendirilmesi gereken husus, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı tarafından verilen iznin, aslında bir hukukî işlem olan rödövans sözleş- mesine etkisinin ne olacağıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilecek olan iznin rödövans sözleşmesi bakımından bir etkinlik unsuru ol- duğunu söylemek mümkündür95.
Bu durumda, rödövans sözleşmesinin yapılmasından iznin verilmemesi veya verilmesi ânına kadar maden sahasında rödövansçı (rödövans veren) ta- rafından üretim yapılmışsa MadK.m.12/5 hükmünün kıyasen uygulama alanı bulabileceği söylenebilir. Zira, rödövansçının (rödövans verenin) maden sa- hasında üretim yapabilmesi için, mutlaka ruhsat sahibi ile arasında geçerli bir rödövans sözleşmesinin olması gerekmektedir. Geçersiz olan rödövans söz-
cı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016); 11.HD. 10.2.1998, E.1997/8291 K.1998/684, “…Torbalı ilçesindeki İD.91 sicil 275 ruhsat no’lu demir mad- desi sahasının rödevansla işletilmesi hususunda açılan ihale sonunda en uygun teklifi veren davalı ile 19.4.1994 tarihinde 3.dönem 5 yıllık sözleşme imzalandığını, …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 25.4.2016).
93 RG. 18.2.2015, S. 29271.
94 Maden Kanunu'nun ek yedinci maddesine, 6592 sayılı Kanun'la eklenen rödövansla ilgili hükümlerin emredici nitelik taşıdığı söylenebilir (Xxxxxxxxx, Şekil, s. 213; Xxxxxxxxxx, s. 79). Xxxx / Xxxxxxxxxxxx'xx göre, bu değişiklikle birlikte, vergi borcu olan işletmelere rö- dövans sözleşmesi için izin verilemeyebilecektir (bkz., M. Sert / İ. Xxxxxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxxx Yapılan Son Değişikliklerin Sektöre Muhtemel Olumlu ve Olumsuz Etkilerinin İrdelenmesi, Maden Hukuku Bildiriler Kitabı, Ankara 2016, s. 199). 6592 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 18.2.2015 tarihinden önce kurulan rödövans sözleşmelerinin durumu Geçici 23 üncü maddede düzenlenmiştir. Buna göre, bu tarihten önce kurulan rödövans söz- leşmelerinin bir örneğinin 18.2.2015 tarihinden itibaren üç ay içinde MİGEM'e verilmesi zorunludur. Aksi takdirde, rödövansla yapılan madencilik faaliyeti durdurulur. Ancak, deği- şiklikten önce kurulan rödövans sözleşmeleri için, Bakanlıktan izin alınması gerekli değildir (bkz., Xxxxxxxxx, Şekil, s. 214).
95 Buna karşılık, Xxxxxxxxx'xx göre, Bakanlık tarafından verilecek olan izin, BK.m.12 an- lamında bir geçerlilik şartıdır (bkz., Şekil, s. 211-212). Aynı şekilde, Xxxxxxxxx'xx göre, Xxxxx Xxxxxx'xxx emredici nitelik taşıyan ek yedinci maddesinde yer alan Bakanlık iznini alamayan rödövans sözleşmeleri, BK.m.27 uyarınca kesin hükümsüzdür (bkz., Şekil, s. 213- 214).
leşmesine istinaden maden işletme izni alanında yapılan üretimin başkasına ait ruhsat alanı içerisinde yapıldığı ifade edilebilir96.
6. Rödövans Sözleşmesinin Maden Siciline Şerh Edilmesi
Öğretide de ifade edildiği üzere, maden sicili, tapu siciline hâkim olan ilkelere göre idare edilmektedir97. Bu nedenle, tapu siciline bir takım kişi- sel (şahsî) hakların şerh edilerek etkilerinin güçlendirilmesi mümkün olduğu gibi98, maden siciline de bir takım kişisel hakların şerh edilmesi mümkündür. Rödövans sözleşmesi, tarafları arasında kişisel (şahsî) bir borç ilişkisi doğu- rur99. Diğer bir ifadeyle, rödövansçının (rödövans verenin) rödövans sözleş- mesinden kaynaklanan hakkını, kural olarak, bir başka kişiye karşı ileri sürme imkânı bulunmamaktadır. O, bu hakkını ancak rödövans sözleşmesinin karşı tarafı olan ruhsat sahibine karşı ileri sürebilir. Ruhsat sahibinin, maden ruh- satını bir başka kişiye devretmesi hâlinde, rödövansçı (rödövans veren) bu hakkını kural olarak, yeni ruhsat sahibine karşı ileri süremez.
Burada tartışılması gereken husus, rödövans sözleşmesinin maden si- ciline şerh edilmesinin rödövansçının (rödövans verenin) sözleşmeden doğan hakkına aynî bir etki tanıyıp tanımayacağıdır. Bu konuda, ilk olarak, rödövans sözleşmelerinin maden siciline şerh edilmesiyle, tıpkı tapu siciline şerh edi- lebilen kişisel (şahsî) haklarda olduğu gibi, rödövansçının (rödövans verenin) sözleşmeden doğan kişisel (şahsî) hakkının aynî bir etkiye kavuşacağı söyle-
96 Xxxxxxx, s. 89.
97 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 49; Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 217; Xxxxx, Xxxxx, s. 124; Özda- mar, Maden Hakkının Devri, s. 126. Tapu siciline hâkim olan ilkeler için bkz., M. Xxxxx Xxxxxxx / Xxxx Xxxxxx / Xxxxx Xxxxx Xxxxxxx, Xxxx Xxxxxx, 20. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 152-156; Xxxxxx Xxxxxx / Xxxxxx Xxxxx, Eşya Hukuku, 7. Baskı, Ankara 2017, s. 126-132; Xxxxxx Xxxx / Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxxx, 0. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 239-256; A. Xxxx Xxxxxx, Xxxx Xxxxxx, 0. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 116-119; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxx Xxxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 273-281; Xxxx, I, s. 219-248; Xxxxx, s. 93-106; Xxxxx Xxxxx, Xxxx Xx- xxxx Xxxxxxxx, 5. Baskı, İstanbul 2014, s. 35; Xxxxx Xxxx Xxxxx / Xxxxxx Xxxxxx Xxxxxx, Xxxx Xxxxxx, Zilyetlik ve Tapu Sicili, 5. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 109-110. Diğer taraftan, maden sicilinin tutulmasında, tapu sicilinde olduğu gibi aynî yöntem kullanılmaktadır. Ma- den sicilinin tutulmasından kaynaklanabilecek zararlar açısından, her ne kadar kanunda her- hangi bir hüküm bulunmasa da, devletin sorumlu olacağının kabul edilmesi gerekmektedir (Göğer, Maden, s. 128-129).
98 Bu konuda bkz., Xxxxx Xxxxx / Xxxxxxx Xxxxxx, Xxxx Xxxxxx, 4. Baskı, İstanbul 2014,
s. 92-97; Xxxxxx Xxxx / Xxxxxx Xxxxxxxx, Şeklî Eşya Hukuku, 8. Baskı, Ankara 2016, s. 284-292; Oğuzman / Seliçi / Xxxxx Xxxxxxx, s. 249-251; Xxxx, I, s. 403-406.; Xxxxxx / Güven, s. 167-171; Sirmen, s. 205-212; Xxxxxxxx, s. 314, 315; Xxxxx, s. 169-172; Xxxxx,
s. 40; Nomer / Xxxxxx, s. 137-145.
99 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 159 vd.; Xxxxxxxxxx, s. 40.
nebilir100. Buna karşılık, Danıştay bir kararında101, rödövans sözleşmesinin bir özel hukuk sözleşmesi olduğu ve bu nedenle de maden siciline şerh verilse de üçüncü kişi ve kurumlara karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir. Bu ba- kımdan, rödövans sözleşmesinin maden siciline şerh verilmesinin, aynî etki sağlayabilmesi için kanunda bu yönde bir düzenleme olması gerektiği ifade edilebilir. Zira, sadece rödövans sözleşmesinin maden siciline işleneceğinin ifade edilmesi, sözleşmeden doğan kişisel (şahsî) hakka aynî etki sağlanıp sağlanmadığını tartışmalı hâle getirmektedir102.
Sonuç olarak, gerek maden sektöründe yatırım yapmak isteyen kişiler için güvenli bir ortam sağlanabilmesi gerekse rödövans sözleşmelerinin ma- den siciline kaydedileceği yönündeki ifadenin anlamsızlığını ortadan kaldır- mak için, rödövans sözleşmelerinin maden siciline kaydedileceği yönündeki
100 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 50; Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 217; Xxxxxxxxxx, s. 36; Erekmekci
/ Xxxxxxxxxxxx, s. 141.
101 D.8.D. 30.1.2009, E.2008/4170 K.2009/473, “Rödövans sözleşmelerine dair hukuk siste- mimizde özel düzenleme bulunmamakla beraber bu sözleşmelerini borçlar yasasının ha- sılat kirasına dair hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve bu sözleşmelerin sadece sözleşme taraflarını bağlayıcı olması, üçüncü kişiler ve kurumları bağlayıcı ve so- rumluluğunun bulunmadığı, bu sebeple bu sözleşme hükümlerine dayanılarak işlem tesisine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, ancak tarafları arasında bağlayıcı olan rödövans sözleşmesine dayanarak idarî işlem tesisinin mümkün olmaması sebebiyle yasal dayanağı bulunmayan davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” (Ka- zancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016).
102 MY.m.82/VIII hükmünde rödövans sözleşmesi bulunan ruhsatların devir taleplerinde devir alandan, mevcut rödövans sözleşmesinin kabul edildiğine dair taahhütname isteneceği, ve- rilmemesi halinde devir işlemi gerçekleştirilemeyeceğine dair bir düzenleme bulunmaktadır. MY.m.96/I-k hükmündeki “işlenir” fiilinin emir içermesi ile birlikte değerlendirdiğimizde, Yönetmelik yürürlüğe girdiği takdirde, her rödövans sözleşmesinin maden siciline işlene- ceği (şerh verileceği) ve rödövans sözleşmesine konu olan saha üzerindeki ruhsatın bir baş- kasına devredilmesi hâlinde maden siciline verilen şerhin aynî etki sağlayacağından söz edilebilir. Buna karşılık, MY.m.101/II hükmüne göre, “maden işletme ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmı veya tamamı için üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerde yapılan değişikliklerin, devir ve intikal işlemlerinde, bilgilendirme amacıyla Genel Müdürlüğe verilmesi ve maden siciline bilgi amaçlı şerh edil- mesi zorunludur. Genel Müdürlük hiçbir şekilde rödövans sözleşmelerine taraf değildir”. Maden Yönetmeliği'nde önceki Yönetmelikte bulunmamasına rağmen yeni bir düzenleme (MY.m.82/VIII) yapılarak, rödövans sözleşmesinin ruhsatı devralacak kişi tarafından kabul edilmesi zorunlu tutulmasına rağmen; bu fıkrada “bilgilendirme amacıyla” ifadesinin ye- niden kullanılması eleştiriye açıktır. Bu nedenle, MY.m.82/VIII hükmünün amacı dikkate alınarak, MY.m.101/II'de yer alan “bilgilendirme amacıyla” ifadesinin sadece “Genel Mü- dürlüğe verilmesi” ifadesi ile ilişkili olduğu; buna karşılık, “maden siciline şerh edilmesi” ifadesi ile ilişkili olmadığını söylemek yerinde olacaktır. Böylelikle, MK.m.1009'da yer alan kişisel hakların şerhine benzer bir durum ortaya çıkacaktır.
hükmün MK.m.1009 çerçevesinde değerlendirilmesi yerinde olacaktır103. Di- ğer taraftan, rödövans sözleşmesinin maden siciline işlenmesi sözleşmenin kurucu, geçerlilik veya etkinlik unsurları bağlamında değerlendirilemez. Di- ğer bir ifadeyle, rödövans sözleşmesinin maden siciline kaydedilmemiş olma- sı, sözleşmenin kurulmasına ve geçerliliğine herhangi bir etki etmeyecektir104.
103 Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxx, s. 51; Xxxxxxxxx, Şekil, s. 217. Ancak, Maden Yönetmeliğinin 101 üncü maddesinin ikinci fıkrasında geçen “Maden işletme ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmı veya tamamı için üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleş- melerinin ve bu sözleşmelerde yapılan değişikliklerin, devir ve intikal işlemlerinde, bilgi- lendirme amacıyla Genel Müdürlüğe verilmesi ve maden siciline bilgi amaçlı şerh edilmesi zorunludur” şeklindeki ifadenin lafzı dikkate alındığında bu sonuca varmak güç gözükse de, amaca dayalı (gai) yorum metodu ile böyle bir çıkarım yapılması gerekli ve yerindedir.
104 Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 141. HGK. 11.10.2006, E.2006/ 11-617 K.2006/642, “… Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, maden işletme ruhsatının davalıya ait olduğu, davalı- nın 21.12.1999 tarihinde dava dışı Xxxxxxxxx Xxxxxx ile harici rödovans sözleşmesi imzala- dığı, davacının müdahil Tacettin ile ocaktan çıkacak kömürün % 40’ının Tacettin’e, % 30’un ise davacıya ait olacağının kararlaştırıldığı, ancak, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16.06.2003 tarihinde davalı ile diğer müdahil Duraksan Ltd. Şti. arasındaki rödovans sözleşmesini kabul ettiği, bu durumda her ne kadar davalı, davacı ve dava dışı Xxxxxxxxx Xxxxxx arasında yapılmış bir sözleşme var ise de bu sözleşmenin Maden Yasası’nın 38’nci maddesi gereğince maden siciline tescil ettirilmediği, bu nedenle sözleşmenin davalıyı ve Maden Dairesi’ni bağlamadığı… gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. …(Daire- mizin 23.03.1998 tarih ve 1998/394-1918 sayılı ilamında da önceden imzalanan ve bilahare maden siciline tescil edilen iki ayrı sözleşmeye dayalı talepler açısından maden siciline kayıtlı sözleşme dışındaki sözleşme hükümlerinin de tarafları bağlayıcı olduğu belirtilmiş- tir.) Taraflar arasındaki sözleşmenin maden siciline tescili zorunluluğu bulunmayıp, tescil ancak madendeki devlet hakkının takibi açısından hüküm ifade etmektedir. O halde mah- kemece herhangi bir şekil şartına tâbi olmayan rödovans sözleşmesine dayalı davacı ta- leplerinin değerlendirilmesi gerekir iken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan Maden Kanunu’nun 38. maddesine göre sözleşmenin maden siciline kaydedilmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir. …” (Ka- zancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Aynı yönde bkz., 11.HD. 8.12.2005, E.2004/12958 K.2005/12044, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www. xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Ancak, uygulamada bazı rödövans sözleşmelerine, sözleşmenin maden siciline tescil edildiğinde yürürlüğe gireceği yönünde hükümler ko- nulmaktadır. Bu durumda, rödövans sözleşmesinin geciktirici koşula bağlı olarak yapıldığı söylenebilir. Bu nedenle, sözleşme maden siciline tescil edilinceye kadar hüküm ifade et- meyecektir. Buna karşılık, sözleşmenin maden siciline tescil edilmesiyle birlikte şart (ko- şul) gerçekleşecek ve sözleşme hüküm ifade etmeye başlayacaktır. Bu yönde bkz., 11.HD. 23.3.1998, E.1998/394 K.1998/1918, “…Taraflar arasında 28.8.1997 tarihinde düzenlendi- ği anlaşılan rödövans sözleşmesinin, 29.8.1987 günlü protokol gereği davacının rödövans hakkının maden siciline tescil edildiğinde yürürlüğe gireceği, tescil yapılmadığı takdirde ise sözleşmenin yapılmamış sayılacağının belirlendiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden Dairesi Başkanlığının 2.12.1992 tarihli yazısıyla da il- gili tescil işleminin 10.4.1992 tarihinde gerçekleştiği, gecikmeden ötürü davalı şirketin her- hangi bir kusurunun bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda 28.8.1987 tarihli rödövans sözleşmesinin 10.4.1992 tarihinden önceki döneme uygulanma imkânı bulunmamaktadır.
…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016).
Öte yandan, rödövans sözleşmeleri bakımından kıyasen uygulama alanı bula- bilecek olan BK.m.310/I hükmüne göre ise, sözleşmenin kurulmasından sonra maden sahası herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni ruhsat sahibi rödövans sözleşmesinin tarafı olur105. Bu düzenleme karşısında, rödövans sözleşmele- rinin maden siciline kaydının şerh olarak değerlendirilmesinin herhangi bir pratik etkisinden bahsetmek mümkün olmayacaktır106.
V. HUKUKÎ NİTELİK
Gerek maden hakkını devir sözleşmesi gerek de rödövans sözleşmesi, her şeyden önce, birer özel hukuk sözleşmesidir. Zira her iki sözleşme de ta- raflarından birisinin idare olması hâlinde idareye karşı tarafın sahip olmadığı ayrıcalıklar ve üstünlükler vermemektedir107. Bu iki sözleşmenin birer özel hukuk sözleşmesi olması nedeniyle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkla- rın çözümü için idare hukukunda idarî sözleşmeler için öngörülen kurallar de- ğil; medenî hukuk ve borçlar hukukunda öngörülen kurallar uygulanmalıdır.
Her iki sözleşmenin de kurulabilmesi için, tarafların birbirine uygun ve karşılıklı irade açıklamasında bulunması yeterlidir (BK.m.1). Bu neden- le, hem maden hakkını devir sözleşmesinin hem de rödövans sözleşmesinin birer rızaî sözleşme olduğu ifade edilebilir108. Rızaî bir sözleşme olan maden hakkını devir sözleşmesi, önceki ruhsat sahibi ile yeni ruhsat sahibi arasında bir borç ilişkisi kurmaktadır. Buna göre, önceki ruhsat sahibi, kendisine ait olan maden hakkını yeni ruhsat sahibine devretme borcu altına girmektedir. Rödövans sözleşmesi ise, ruhsat sahibi ile rödövansçı (rödövans veren) ara- sında bir borç ilişkisi doğurmaktadır. Taraflar arasında doğan bu borç ilişkisi, ruhsat sahibine maden işletme izninin kullanımını rödövansçıya (rödövans verene) terk etme yükümlülüğü yüklemesine karşın, rödövansçıyı (rödövans
105 Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 218.
106 Xxxxx Xxxx, Xxxx Xxxxxx Xxxxx (TBK m. 299-326), 3. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 324.
107 Xxxxx Xxxxxx, İdare Hukuku, 10. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 186-187; A. Xxxxx Xxxxxxxxx
/ Xxxxxx Xxx, Xxxxx Xxxxxx, X. 0, Xxxxx Xxxxxxx, 0. Xxxxx, Xxxxxx 2013, s. 488; Xxxxx Gi- ritli / Xxxxxx Xxxxxx / Xxxxxx Xxxxxxx / Xxxxxxxx Xxxx, İdare Hukuku, 6. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 1213; Ender Xxxxx Xxxx, İdare Hukuku, 4. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 552; Xxxxxxx Xxxxxxxx, İdare Xxxxxx Xxxxxxxx, 3. Baskı, Ankara 2015, s. 573; Akyılmaz / Sezginer / Xxxx, s. 477-479; Çevikçelik, s. 73. Kalabalık'a göre, idarenin sahip olduğu ayrıcalıklar ve üstünlüklere örnek olarak, tek yanlı değiştirme, tek yanlı fesih, denetleme, ceza verme, işletmeye el koyma ve işletmeyi satın alma yetkileri gösterilebilir (bkz., Xxxxx Kalabalık, Kısa İdare Hukuku, Konya 2014, s. 189).
108 von Xxxx, s. 141-142; Xxxxx, s. 44; Xxxxxxxx, s. 23-24; Xxxx, Xxxxx, s. 238; Xxxxxx, s. 20;
Ayan, Borçlar, s. 157; İnan / Yücel, s. 158.
vereni) sözleşmede kararlaştırılan rödövans bedelini ruhsat sahibine ödeme borcu altına sokmaktadır109. Bu nedenle, her iki sözleşmenin de borç doğuran bir sözleşme olduğu söylenebilir.
Borç yüklenenlerin sayısına göre, maden hakkını devir sözleşmesi ba- kımından bir değerlendirme yapmak gerekirse, sözleşmenin taraflarca belirle- nen edimine göre, “tek tarafa borç yükleyen sözleşme” 110 veya “tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme” 111 şeklinde kurulabilmesi mümkündür. Bu nedenle, Borçlar Kanunu'nda tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler için öngörü- len hükümler, maden hakkının bir bedel veya mal karşılığında devredildiği sözleşmelerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulama alanı bulacaktır112. Buna karşılık, rödövans sözleşmesi, tam iki tarafa veya eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşme şeklinde kurulabilir. Gerçekten, rödövansçıya (rödövans verene) maden hakkının kullanımı bir bedel karşılığında devredilmişse, rö- dövans sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu; buna karşılık, bedelsiz olarak devredilmişse rödövans sözleşmesinin eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu ifade edilebilir. Zira, maden hakkının kul-
109 Xxxxxxxxxx, s. 73.
110 Merz, s. 35; von Tuhr, s. 139-140; O. Gökhan Antalya, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler,
C. 1, 2. Baskı, İstanbul 2013, s. 153; Xxxxx Xxxxx, Borçlar Hukuku, Özel Borç Münase- betleri, Ankara 1962, s. 15-16; Xxxxxx Xxxx, Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, 3. Baskı, Ankara 2016, s. 15-16; Tekil, s. 43; Xxxxxxxx, s. 20, 22; Xxxxxx, s. 17-18; Xxxx, Genel,
s. 210; Kocayusufpaşaoğlu / Hatemi / Xxxxxxx / Arpacı, s. 98; Oğuzman / Öz, s. 45; Xxxx, Xxxxxxx, s. 154; Xxxxxx, s. 65; İnan / Xxxxx, s. 155-156; Xxxxxxxx, Xxxxxxxxxx, s. 53-55. Aynı anlama gelmek üzere, öğretide “tek taraflı borç doğuran akitler” ve “iki taraflı borç doğuran akitler” (Bilge, s. 15-16), “tek taraflı sözleşmeler” ve “iki taraflı sözleşmeler (synallagmatique)” (Tekil, s. 43; Oğuzman / Öz, s. 45; Xxxx, Borçlar, s.154), “tek taraflı akitler” ve “iki taraflı akitler” (Xxxxxx, s. 17-18), “bir taraflı sözleşmeler” ve “iki taraflı sözleşmeler” (Antalya, s. 153), “karşılıksız akitler” ve “karşılıklı akitler” (İnan / Yücel,
s. 155) ifadeleri de kullanılmaktadır. Buna karşılık, Kocayusufpaşaoğlu / Hatemi / Sero- zan / Arpacı'ya göre, bir taraflı sözleşme kavramını kullanmaktan kaçınmak gerekmektedir (bkz., age., s. 98).
111 Merz, s. 35; Xxxxx, s. 16; Xxxx, Genel, s. 211; Xxxx, Özel, s. 16; Kocayusufpaşaoğlu / Ha- temi / Serozan / Arpacı, s. 98-99; Xxxxxx, s. 18; Xxxxxx, s. 65; Antalya, s. 153-154; Xxxx, Borçlar, s. 154-155; Xxxx / Yücel, s. 155-156; Xxxxxxxx, Xxxxxxxxxx, s. 54-55. Öğretide, aynı anlama gelmek üzere, “tam olarak iki taraflı borç doğuran akitler” ve “eksik iki taraflı borç doğuran akitler” (Bilge, s. 16),“tam iki taraflı sözleşmeler” ve “eksik iki taraflı söz- leşmeler” (Oğuzman / Öz, s. 45; İnan / Yücel, s. 155; Ayan, Borçlar, s. 155) ifadeleri de kullanılmaktadır.
112 Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 138; Xxxxxxxxxx, s. 72. Dolayısıyla, ödemezlik def'i (BK.m.97), borçlu temerrüdü (BK.m.123-126) ve imkânsızlık (BK.m.36) hükümleri, niteli- ğine uygun düştüğü ölçüde, rödövans sözleşmeleri için de uygulama alanı bulur. Bkz., İnan
/ Yücel, s. 156.
lanımının bedelsiz olarak devredilmesi hâlinde, ruhsat sahibi her zaman aslî edim yükümlülüğü altına girmekteyken; rödövansçı (rödövans veren) sözleş- me süresinin bitimi hâlinde ruhsat sahibinin aslî edimi ile karşılıklılık ilişkisi içerisinde olmayan geri verme yükümlülüğü altına girmektedir. Bu nedenle, Borçlar Kanunu'nda tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler için öngörülen hükümler, maden hakkının kullanımının bir bedel karşılığında devredildiği rö- dövans sözleşmelerine niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanabilecektir113.
Maden hakkının kendisinin veya kullanımının mutlaka bir bedel karşı- lığında devredilmesi gerekliliğine ilişkin, maden hukuku mevzuatında bir hü- küm bulunmamaktadır. Bu nedenle, taraflar, maden hakkının kendisinin veya kullanımının bir bedel karşılığında veya bedelsiz olarak devredileceği konu- sunda anlaşabilirler. Bu durumda, gerek maden hakkını devir sözleşmesinin gerek de rödövans sözleşmesinin “ivazlı” veya “ivazsız” olarak akdedilebil- mesinin mümkün olduğu söylenebilir.
Sözleşmeler, kanunî düzenlemeye kavuşmuş olup olmamalarından ha- reketle, “tipik (isimli) sözleşmeler” ve “atipik (isimsiz) sözleşmeler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır114. Bir sözleşmenin kanunî düzenlemeye kavuşmuş sayılabilmesi için, sadece sözleşmenin ismen kanunda belirtilmesi yeterli de- ğildir. Kanunda ismen geçen sözleşmenin tipik bir sözleşme olarak sayılabil- mesi için, kanun hükmünün sözleşmenin objektif esaslı unsurları ile asgarî hüküm ve sonuçlarını düzenlemiş olması gereklidir115. Hem maden hakkını devir sözleşmesi hem de rödövans sözleşmesine ilişkin kanunî düzenlemelere bakılacak olursa, gerek Borçlar Kanunu'nda gerek de Maden Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde yer alan hükümler, sözleşmeye tipiklik kazandırmaya yete-
113 Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 138; Xxxxxxxxxx, s. 72. Dolayısıyla, ödemezlik def'i (BK.m.97), borçlu temerrüdü (BK.m.123-126) ve imkânsızlık (BK.m.36) hükümleri, niteli- ğine uygun düştüğü ölçüde, rödövans sözleşmeleri için de uygulama alanı bulur. Bkz., İnan
/ Yücel, s. 156.
114 Xxxxxxxx Xxxxxxx, Schweizerisches Obligationenrecht, Bosonderer Teil, 7. Auflage, Bern 2003, s. 14-21; Merz, s. 47; Xxxxx, s. 3-11; Xxxxxxxxx Xxxx / Xxxxx Xxxxxxx, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 10. Baskı, Ankara 2014, s. 54; Xxxxx Xxxxxxxxx / X. Xxxx Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 15. Xxxxx, Xxxxxx 0000, s. 11-23; Xxxxx Xxxxxxx / Xxxxx Xxxxxxx, Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 2. Baskı, Ankara 2014, s. 23; Saymen, s. 13; Xxxx, Xxxxx, s. 207; Xxxx, Xxxx, s. 17; Oğuzman / Öz, s. 46-48; Xxxx, Borçlar, s. 158; Antalya, s. 150-152; Xxxxxx, s. 64.
115 Xxxxxxx Xxxxx Gümüş, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C. 1, 3. Baskı, İstanbul 2013, s. 4;
Xxxx, Xxxx, s. 17; Xxxx / Xxxxxxx, s. 54; Zevkliler / Xxxxxxxx, s. 12; Xxxxxx / Güngör, s.
156. Kanunda ismen belirtilmiş olmasına rağmen, isimsiz sözleşme sayılan sözleşmeler için bkz., Aral / Xxxxxxx, s. 54.
cek ayrıntıda değildir. Bu nedenle, her iki sözleşmenin kanunî düzenlemeye kavuşmamış atipik (isimsiz) bir sözleşme olduğu söylenebilir.
Önceki ruhsat sahibinin maden işletme hakkını yeni ruhsat sahibine devretmesi karşılığında yeni ruhsat sahibi bir bedel ödeme veya bir şeyin mül- kiyetini karşı tarafa geçirme borcu altına girebileceği gibi; hiçbir borç altına girmemesi de mümkündür. Bu unsurlara bakılacak olursa, maden hakkını de- vir sözleşmesinin taşınır satışı sözleşmesine, mal değişim sözleşmesine veya bağışlama sözleşmesine benzeyebileceğini söylemek mümkündür. Ayrıca, rö- dövans sözleşmesinde de ruhsat sahibinin maden işletme hakkının kullanımı- nı devretmesi karşılığında rödövansçı (rödövans veren) genellikle rödövans bedelini ödeme borcu altına girerken; bazı hâllerde herhangi bir borç altına girmeyebilir. Bu unsurlara bakılacak olursa, rödövans sözleşmesinin ürün (hasılat) kirasına veya kullanım ödüncü (ariyet) sözleşmesine benzediğini söylemek mümkündür. Ancak, Xxxxx Xxxxxx ve Maden Yönetmeliği, her iki sözleşmenin de taraflarına Borçlar Kanunu'nda öngörülmeyen bir takım yükümlülükler yüklemiştir. Bu nedenle, gerek maden hakkını devir sözleş- mesinin gerek de rödövans sözleşmesinin “tipik sözleşmeye ikinci derecede başka edim eklenmesi şeklindeki karma sözleşme”116 olduğunu söylemek de mümkündür117.
VI. UYGULANACAK HÜKÜMLER
Ne Borçlar Kanunu'nda ne de Maden Kanunu'nda özel bir sözleşme olarak düzenlenen maden hakkını devir sözleşmesi ile rödövans sözleşmesi, karma nitelikli atipik (isimsiz) sözleşmelerdendir. Karma sözleşmelere hangi hükümlerin uygulanması gerektiği hakkında ise, öğretide farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden birincisi olan “saf dışı etme teorisi”ne göre, bir araya getirilen çeşitli tipler birbirini götürür ve bu sebeple karma sözleşmelere
116 Karma sözleşmelerin bu çeşidi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Xxxxxxx, s. 17; Xxxxxxxx, I/1, s. 73; Xxxx / Xxxxxxx, s. 60-61; Xxxxliler / Xxxxxxxx, s. 21; Xxxxx, s. 8; Xxxxx, s. 28; Xxxx, Xxxxxxx, s. 161-162; Xxxxxxx / Xxxxxxx, s. 40.
117 Uyumaz / Güngör, s. 156. Buna karşılık, bazı Yargıtay kararlarında, rödövans sözleşme- sinin kendine özgü bir sözleşme olduğu ifade edilmektedir. Ancak, rödövans sözleşmesi- nin unsurlarının kısmen kanunda öngörülen sözleşme tiplerinde mevcut olması sebebiyle, Yargıtay'ın bu yöndeki kararları yerinde değildir. Söz konusu Yargıtay kararları için Bkz., 6.HD. 17.3.2010, E.2009/13548 K.2010/2942, “… Rödovans sözleşmeleri kendine özgü bir sözleşme tipi olmakla birlikte B.K’nun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kira- sı özellikleri göstermektedir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); aynı yönde bkz., 11.HD. 4.3.2002, E.2001/8457 K.2002/1813, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016).
Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerinin uygulanması gereklidir. “Soğurma (imtisas) teorisi” olarak isimlendirilebilecek olan ikinci görüşe göre, karma sözleşmenin bütünü açısından hangi tipe ait olan unsur daha önemliyse o tipe dair dair hükümler tüm karma sözleşmeye uygulanmalıdır. “Birleştirme teori- si” olarak isimlendirilebilecek olan üçüncü görüşe göre, her edime ait olduğu sözleşme tipine ilişkin hükümler uygulanmalıdır. “Yaratma ve kıyas görüşü” olarak isimlendirilebilecek olan son görüşe göre ise, karma sözleşmeler kanu- nen düzenlenmemiş olduğu için, bu sözleşmelere kanun hükümleri ancak kı- yasen uygulanmalı veya hâkim Medenî Kanun'un 1 inci maddesine istinaden hukuk yaratmalıdır118.
Karma sözleşmelere uygulanacak hukuku belirlemek amacıyla ortaya atılan bu görüşlerden son görüş, Medenî Kanun'un 1 inci maddesinin yapı- sına daha uygundur119. Bu görüş dikkate alınarak maden hakkını devir söz- leşmeleri bakımından bir değerlendirme yapmak gerekirse, öncelikle maden hakkını devir sözleşmelerine kanunda kıyasen uygulanabilecek bir hükmün olup olmadığı tespit edilmeli, kanunda kıyasen uygulanabilecek bir hüküm bulunamazsa hâkim hukuk yaratmalıdır.
Maden hakkını devir sözleşmesine, taraflarca belirlenen edimlerine göre, üç farklı sözleşme hükümlerinin kıyasen uygulanabileceği ileri sürü- lebilir. Gerçekten, maden hakkının devri karşılığında yeni ruhsat sahibi, bir bedel ödeme borcu altına giriyorsa “satış sözleşmesi”ne ilişkin hükümler; bir şeyin mülkiyetini önceki ruhsat sahibine geçirme borcu altına giriyorsa “mal değişim (trampa) sözleşmesi”ne ilişkin hükümler ve son olarak da herhangi bir borç altına girmiyorsa “bağışlama sözleşmesi”ne ilişkin hükümler somut olayda kıyasen uygulama alanı bulabilir.
Buna karşılık, rödövans sözleşmelerine kıyasen hangi hükümlerin uy- gulanabileceği hakkında öğreti ve yargı kararlarında, temelde iki görüş ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden ilkine göre120, rödövans sözleşmelerine İş Kanu-
118 Xxxxxxx, s. 20-21; Xxxxxx Xxxxx, Türk Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, 10. Xxxxx, Xxxxxxxx 0000, s. 29-29; Xxxxxxxx, I/1, s. 73-75; Zevkliler / Xxxxxxxx, s. 21; Xxxx / Xxxxxxx, s. 63- 64; Xxxx, Borçlar, s. 162; Antalya, s. 152; Xxxxxxx / Xxxxxxx, x. 00.
000 Xxxxxxxx, X/0, s. 75; Xxxxx, s. 29. Xxxxxxxxx / Xxxxxxxx, Türk hukukunda bu görüşün benimsendiğini ifade etmişlerdir (bkz. age., s. 21). Aynı görüşte, Antalya, s. 152; Aydoğdu
/ Kahveci, s. 41.
120 21.HD. 26.1.2010, E.2009/12236 K.2010/620, “…Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddî ve manevî zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Taraflar ara- sındaki Sözleşmenin tetkikinden ruhsat sahibi TTK Gn. Müd.’ne, rödovansçı şirket tarafın- dan yapılacak yıllık iş programlarını her türlü rapor ve projeleri inceleme, denetleme gerek-
nunda düzenlenen alt işveren sözleşmesine ilişkin hükümler kıyasen uygulan- malıdır. Diğer görüşe göreyse121, rödövans sözleşmelerine ürün (hasılat) kira- sına ilişkin hükümler kıyasen uygulanmalıdır. Ancak, rödövans sözleşmesine alt işveren sözleşmesine ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması yönündeki görüş, iş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından bir değerlendir- me yapmaktadır. Buna karşılık, rödövans bedelini ifada temerrüde düşme gibi iş hukukundan kaynaklanmayan uyuşmazlıklar için alt işveren sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı yönünde bir değerlendirme yapılmamaktadır.
Konu borçlar hukuku yönünden ele alındığında, ürün (hasılat) kirası ve kullanım ödüncü sözleşmelerine ilişkin hükümlerin rödövans sözleşmesine kı- yasen uygulanabileceği ifade edilebilir. Somut olayda, rödövans sözleşmesiy-
li değişiklikleri yapma yetkisinin verildiği, aylık ve yıllık faaliyet raporlarının davacı şirkete gönderileceği, üretilen kömür ve mevcut kömür artıklarının TTK Gn. Müd.’nün göstereceği kantarda tartılmadan ve sevk fişi düzenlenmeden saha dışına çıkarılamayacağı, rödovansçı- nın işletme ruhsat sahibinin yapacağı yazılı istek uyarı ve talimatlara riayet edeceği, davacı şirketin sahadaki çalışmaları defter kayıtlarını, üretimi kontrol etmeye ve talimat vermeye yetkili olduğu, kantardan geçen miktar üzerinden rödovans tahakkuk ettirileceğinin karar- laştırıldığı görülmektedir. Bu tespitler karşısında davalılar TTK Gn. Müd. ile K... Mad. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Yasa’nın 2. maddesi gereğince alt işveren-üst işveren ilişkisi olarak değerlendirilmek gerektiği açık ve seçiktir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 10.HD. 17.10.2014, E.2014/16695 K.2014/19906, “Xxxx, madende meydana gelen kaza sebebiyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davalılar arasındaki sözleşmenin yapılış tarihi itibariyle usulüne uy- gun olup olmadığı irdelenerek, Maden Kanunu Ek 7. maddesinin somut olayda uygulama yerinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteli- ği, bir başka ifade ile, asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığı saptanarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Tüm bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Buna karşılık, uyuşmazlığın iş hukukundan kaynaklanmadığı davalarda Yargıtay hiçbir tar- tışmaya girmeden rödövans sözleşmesine ürün (hasılat) kirasına ilişkin hükümlerin kıya- sen uygulanacağına hükmetmiştir. Bkz., 14.HD. 28.6.2010, E.2010/6528 K.2010/7372, “… Dava, ödenmeyen rödevans bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Hasılat kirasında adi kirada olduğu gibi kiralananın teslimi kiralayanın borcunu sona erdirmez. … Davacı kamulaştırma yapmadan sahaya ruhsat aldığından ve sahanın işletilememesi sebebiyle olu- şan su birikintisinden sorumlu olduğundan kiralananı sözleşmedeki amaca uygun olarak kullanmaya ve işletmeye elverişli biçimde bulundurma borcunu yerine getirmemiştir. Kira alacağının ( rödevans bedelinin ) tahsiline dair davanın reddi açıklanan sebeple doğru- dur. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 6.HD. 21.10.2013, E.2013/1827 K.2013/13962, “…Dava, rödevans bedelinin tahsili için icra taki- bine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Rödevans sözleşmeleri, hasılat kira sözleşmelerinin bir türü olup, bütün kira ilişkilerinde olduğu gibi kural olarak hasılat kirasında da sözleş- meyle kararlaştırılan rödevans bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı rödevansçıya düşer.
…” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016).
121 Xxxxx Xxxxx Çankaya, Rödövans Alt İşverenlik Sözleşmesi Midir?, Kamu-İş, C. 13, S. 3, 2014, s. 19; Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri, s. 126; Xxxxxx / Güngör, s. 164.
xx xxxxx hakkının kullanımı bir bedel kararlaştırılarak devredilmişse “ürün (hasılat) kirası sözleşmesi”ne ilişkin hükümler122 kıyasen uygulanmalıyken;
122 Xxxxxxxxx, Xxxxx, s. 208; Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxx Devri, s. 126; Xxxxxx / Xxxxxx, s. 164; Xxxxxxx, s. 19; Xxxxxx, s. 71; Erekmekci / Xxxxxxxxxxxx, s. 137, 144; Kocaman
/ Kayar / Xxxxxxx, s. 229; Xxxxxxxxxx, s. 19, 34. Gerçekten, bazı Yargıtay kararlarında rödövans sözleşmesinin ürün (hasılat) kirası sözleşmesinin bir türü olduğu kabul edilmiştir. Bu kararlar için bkz., HGK. 23.10.2013, E.2013/14-215 K.2013/1487, “…Taraflar arasında varlığı çekişmesiz olan 15.03.2005 tarihli sözleşme, hasılat kira sözleşmelerinin bir türü olan rödövans sözleşmesidir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 20.2.2007, E.2007/111 K.2007/1552, (Kazan- cı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 14.HD. 21.10.2008, E.2008/7969 K.2008/12073, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tari- hi: 3.5.2016); 14.HD. 28.6.2010, E.2010/6528 K.2010/7372, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 14.HD. 25.1.2012, E.2011/12203 K.2012/824, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 14.HD. 6.3.2012, E.2011/14687 K.2012/3238, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 6.HD. 18.11.2014, E.2014/2409 K.2014/12562, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 6.HD. 24.6.2015, E.2015/1298 K.2015/6363, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Buna karşılık, bazı Yargıtay kararlarında, rödövans sözleşmesine ilişkin özel bir düzenleme olmadığı için ürün (hasılat) kirası sözleşmesine ilişkin hükümlerin somut olaya uygulana- cağı belirtilmiştir. Bu kararlar için bkz., 10.HD. 17.10.2014, E.2014/16695 K.2014/19906, “…Rödovans sözleşmesine Maden Kanununda özel bir düzenleme olmadığı için Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen “hasılat kirasına” ait hükümler uy- gulanır. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); aynı yönde bkz., 10.HD. 25.11.2013, E.2013/3807 K.2013/22156, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 10.HD. 26.5.2014, E.2013/18757 K.2014/12683, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); 10.HD. 17.10.2014, E.2014/16695 K.2014/16906, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www. xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); HGK. 11.10.2006, E.2006/11-617 K.2006/642, (Ka-
zancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016). Zira, ürün (hasılat)
kirası sözleşmesinin konusunu ürün veya yarar getiren taşınır veya taşınmaz mal, ticarî iş- letme veya hak oluşturabilir (Bkz., Xxxx Xxxx / Xxxxxx Xxxxxx / Xxxx Xxxxxxx Xxxxx, Das Schweizerische Obligationenrecht, Achte Auflage, Zürich 1991 (Guhl / Merz / Xxxxxx), s. 375; Harm Xxxxx Xxxxxxxxxx / Xxxx Xxxxxxx, Erman Bürgerliches Gesetzbuch, Band I,
11. Auflage, Köln 2004, s. 1833, 2024; Honsell, s. 221, 222; Xxxxx Xxxxxxxxx, Uygula- ma ve Öğretiden Örneklerle Özel Hukukta (Aile – Kira – Borçlar Hukukunun Diğer Bazı Bölümleri), I Quo Vadis (Nereye), II Nihayet, İstanbul 2016, s. 56; Xxxx Xxxxx Serim, Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, İstanbul 2010, s. 3-5; Xxxxxx Xxxxxx, Ürün Kirası Sözleşmesinin Sona Ermesi ve Kiralananın İadesi, Ankara 2016, s. 31; Xxxx Xxxxxx, Türk Hukukunda Hasılat Kirası, Ankara 1953, s. 4; Xxxxx Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, X. X/2, Xxxx ve Ödünç Verme (Âriyet, Karz) Sözleşmeleri, 4. Baskı, İstanbul 2008, s. 3; Xxxxx, s. 123; Zevkliler / Xxxxxxxx, s. 200; Xxxx, Özel, s. 431-432; Xxxxx, s. 705. HGK. 23.10.2013, E.2013/14-215 K.2013/1487, “…hâsılat kirasında kiralayan hâsılat getiren bir malı ya da hakkı, kiracının bu malın semeresinden yararlanmasını da içerecek şekilde kiralamaktadır. Hâsılat kirasının konusunu hâsılat getiren bir taşınır veya taşınmaz yahut bir ticari işletme veya hak oluşturabilir. …” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www. xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016); aynı yönde bkz., 14.HD. 23.10.2009, E.2009/8474 K.2010/11535, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, xxx.xxxxxxx.xxx, Erişim Tarihi: 3.5.2016)). Öğretide, ürün (hasılat) kirasına konu olabilecek haklara örnek olarak, ihtira hakkının işle-
bedelsiz devredilmişse “kullanım ödüncü sözleşmesi”ne ilişkin hükümler123 kıyasen uygulama alanı bulmalıdır124. Buna karşılık, alt yükleniciliğe ilişkin hükümlerin rödövans sözleşmesine kıyasen uygulanması mümkün değildir.
VII. SONUÇ
Maden hakkını devir sözleşmesi ile rödövans sözleşmesi, birbirinden tamamen farklı iki sözleşmedir. Ancak, uygulamada, maden ruhsatının devri amacıyla rödövans sözleşmelerinin kullanıldığını görmek de mümkündür. Bu gibi durumlarda, eğer rödövans sözleşmesi, maden hakkını devir sözleşmesi için aranan geçerlilik şekline uygun olarak yapılmışsa, maden siciline yapı- lacak tescil için hukukî sebep olabilir. Buna karşılık, maden hakkını devir sözleşmesinin şekline uygun olarak yapılmayan veya içerisinde ruhsatın rö- dövansçıya (rödövans verene) devredilebileceği yönünde hüküm bulunmayan rödövans sözleşmeleri maden hakkının maden siciline tescili için hukukî se- bep teşkil etmez.
Bu konuda ikili bir ayırım yapmak gerektiği ileri sürülmektedir. Uy- gulamada görülen bazı rödövans sözleşmelerinde, maden ruhsatını devir alan kişinin ruhsatı sahiplenme kastı bulunmamaktadır. Bu tür sözleşmelere “de- virli rödövans sözleşmesi” denilmektedir. Yargıtay, devirli rödövans sözleş- melerinden doğan uyuşmazlıkları çözmek için, ürün (hasılat) kirası sözleşme- si hükümlerini kıyasen uygulamaktadır. Uygulamada görülen diğer rödövans
tilmesinin devri, fikir ve sanat eserleri işletme hakkının devri, deniz, göl, kara hayvanları- nın avlanması hakkının devri, bir maden imtiyazının devri, kamuya ait sudan faydalanma imtiyazının xxxxx xxxxxxxxxxxxxx (Xxx., Xxxxxxxx, X/0, s. 5-6; Zevkliler / Gökyayla, s. 202; Xxxxx, s. 706; Arkan Serim, s. 7). Hâl böyle olunca, ruhsat sahibinin sahip olduğu maden ve işletme haklarının da ürün (hasılat) kirasına konu olabileceğini söylemek mümkündür. Gerçekten, pozitif hukuk açısından bu görüş oldukça yerindedir. Ancak, ideal hukuk bakı- mından bir değerlendirme yapmak gerekirse, uygulamada sıklıkla görülen rödövans sözleş- melerine ürün (hasılat) kirasına ilişkin hükümlerin uygulanması yeterli görülmemelidir. Bu nedenle, rödövans sözleşmeleri kanunen düzenlenerek tipik (isimli) bir sözleşme statüsüne sokulmalı ve rödövans sözleşmesinden kaynaklanabilecek uyuşmazlıkların çözümüne dair özel hükümler sevk edilmelidir.
123 Kullanım ödüncü sözleşmesinin unsurları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Xxxxxxxx, I/2,
s. 288-291; Xxxxx, s. 723-725; Zevkliler / Xxxxxxxx, s. 394-396; Xxxx / Ayrancı, s. 312- 313; Aydoğdu / Kahveci, s. 702-704.
124 Buna ek olarak, Çanga / Çanga, rödövansçının (rödövans verenin) rödövans sözleşmesine dayanarak maden üretimi yapmasını kira akdine dayalı vekâlet ilişkisi olarak nitelendir- mektedir. Yazarlara göre, rödövansçı (rödövans veren) hak sahibine vekâleten üretim yapar. Ancak, vekâlet kurumundan farklı olarak, haklı neden olmadıkça vekâletten azil olanağı düşünülemez (bkz., age., s. 197).
sözleşmelerinde ise, maden ruhsatını devralan kişinin ruhsatı sahiplenme kastı bulunmaktadır. Bu tür rödövans sözleşmeleri, bir tür satış sözleşmesi olarak nitelendirilebilir.
Uygulamada maden ruhsatının devri amacıyla yapılan sözleşmelerin teorik olarak rödövans sözleşmesi olarak isimlendirilmesi yerinde değildir. Teorik açıdan bu tür sözleşmeler maden hakkını devir sözleşmesi olarak isim- lendirilmelidir. Zira rödövans sözleşmeleri ile maden hakkını devir sözleş- meleri arasında şekil, taraflar, uygulanacak hükümler bakımından farklılıklar bulunmaktadır.
Maden hakkını devir sözleşmesi ile rödövans sözleşmesi arasındaki ilk fark, kendisini borcun tam ve gereği gibi ifası sonucunda sözleşmenin karşı tarafının kazandığı hakta göstermektedir. Öncelikle ifade edilmelidir ki, her iki sözleşmeyle de ruhsat sahibiyle sözleşme yapan karşı taraf bir alacak hak- kı kazanmaktadır. İki sözleşme arasındaki fark, kendisini sözleşmeden doğan alacak hakkının muhtevasında göstermektedir. Gerçekten, maden hakkını de- vir sözleşmesinde sözleşmenin karşı tarafı, maden ruhsatının maden sicilinde adına tescil edilmesini talep etme hakkı elde etmektedir. Maden ruhsatının adına tescili ile birlikte, bu kişi herkese karşı ileri sürebileceği kendisine özgü aynî bir hak elde etmektedir. Buna karşılık, rödövansçı ancak maden sahası- nın kendisine teslim edilmesini ve rödövans süresi boyunca kullanıma uygun hâlde bulundurulmasını talep etme hakkı etmektedir. Diğer bir deyişle, rödö- vansçı maden ruhsatının adına tescilini talep edemez. O, ancak sözleşmeden doğan kişisel hakkının maden siciline şerh edilmesini isteyebilir.
Bu iki sözleşme arasındaki ikinci fark, sözleşmenin şekli konusundadır. Maden Yönetmeliği'nin “Genel Hükümler” başlıklı birinci kısmının on üçün- cü bölümünde devir, miras yolu ile intikal ve terk işleri düzenlenmiştir. Bu bölümde yer alan ve “Devir” başlıklı 82 inci maddenin birinci fıkrasına göre, “Maden ruhsatları ve sertifikaları talep halinde, hukuki bir sakınca bulun- madığı takdirde, Kanunun 6 ncı maddesindeki maden haklarını kullanma ile ilgili şartları taşıyan gerçek veya tüzel kişilere Genel Müdürlükçe devredile- bilir. Devir Bakanlık onayı ile gerçekleşir. Buluculuk hakkı sahibi, bu hakkını ruhsat ile birlikte devredebilir”. Hükümden anlaşılacağı üzere, maden ruhsatı devirlerinin MİGEM'de yetkili memur huzurunda yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, maden ruhsatının devrine ilişkin sözleşmeler resmî şekil şartına tâbi tutulmuştur. Buna karşılık, rödövans sözleşmeleri, kural olarak, herhangi bir şekle tâbi değildir.
Maden hakkını devir sözleşmesinin tarafları, önceki ruhsat sahibi ile yeni ruhsat sahibidir. Buna karşılık, rödövans sözleşmesinin tarafları, ruhsat sahibi ile rödövansçıdır (rödövans verendir).
İki sözleşme arasındaki son fark ise, uygulanacak hükümlerle ilgilidir. Maden hakkını devir sözleşmesine, bir şeyin mülkiyetini devir amacı güden sözleşmelere (satış, trampa ve bağışlama sözleşmeleri) ilişkin hükümler nite- liğine uygun düştüğü ölçüde kıyasen uygulanabilir. Buna karşılık, rödövans sözleşmelerine ürün (hasılat) kirası ve kullanım ödüncü sözleşmesine ilişkin hükümler kıyasen uygulanmalıdır.
KAYNAKÇA125
ACAR, Xxxxx: Xxxx Xxxxxx Xxxxx (TBK m. 299-326), 3. Baskı, İstanbul 2016.
XXXXX, Xxxxxxx R.: The Implied-in-Law Covenant to Develop and Mine in Hard Mineral Leases: Archer V. Mountain Fuel Supply CO., Idaho Law Review, C. 19, S. 3, 1983, s. 633-654.
AKINCI, Şahin: Borçlar Hukuku Bilgisi, Genel Hükümler, 9. Baskı, Konya 2016.
AKINTÜRK, Xxxxxx: Eşya Hukuku, İstanbul 2009.
XXXXXX, Xxxxx Xxxx / UYUMAZ, Alper: Registers in Turkish Civil Law and the Functions of Them, IISES, Prague 2015, p. 21-36.
AKYILMAZ, Bahtiyar / SEZGİNER, Sezginer / KAYA, Xxxxx: Türk İdare Hukuku, 5. Baskı, Ankara 2014.
XXXXXXXXXX, Xxxxxxx: Rödovans Sözleşmesi, Ankara 2016.
ANTALYA, O. Gökhan: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C. 1, 2. Baskı, İstanbul 2013.
ARAL, Xxxxxxxxx / AYRANCI, Xxxxx: Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri,
10. Baskı, Ankara 2014.
ARKAN SERİM, Azra: Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, İstan- bul 2010.
ARSEBÜK, Esat: Borçlar Hukuku, C. 1, 2. Baskı, İstanbul 1943.
XXXXXX, Zeynep: Ürün Kirası Sözleşmesinin Sona Ermesi ve Xxxxlananın İadesi, Ankara 2016.
125 Aynı yazarın birden fazla eserine yapılan atıfları ayırmak için kullanılan kısaltmalar, ilgili eserin sonunda parantez içinde verilmiştir.
ATAAY, Aytekin: Borçlar Hukukunun Genel Teorisi, C.1, 4. Baskı, İstanbul 1986.
XXXX, Xxxxx Xxxxx: İdare Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2014.
XXXX, Xxxxxx: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 11. Baskı, Ankara 2016 (Ayan, Borçlar).
XXXX, Xxxxxx: Xxxx Xxxxxx, X. X, Zilyetlik ve Tapu Sicili, 13. Baskı, An- kara 2016 (Xxxx, I).
XXXXX, Xxxxx / HATEMİ, Xxxxxxx: Xxxx Xxxxxx, 4. Baskı, İstanbul 2014.
XXXXX, Aydın: Borçlar Hukuku Dersleri, Genel Bölüm, İstanbul 1975.
AYDOĞDU, Xxxxx / KAHVECİ, Nalan: Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 2. Baskı, Ankara 2014.
XXXXX, Xxxx / XXXXXXX, Xxxxxx / ÇAĞLAR, Xxxxxxxxx: Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, Genel Esaslar, 9. Baskı, Ankara 2016.
XXXXXX, Gaye: Rödövans Sözleşmelerinin Hukuki Niteliği ve Tarafların İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülükleri, Prof. Dr. Xxxxxx Xxxxx'e Arma- ğan, C. 2, İstanbul 2011, s. 1895-1956.
BİLGE, Xxxxx: Borçlar Hukuku, Özel Borç Münasebetleri, Ankara 1962.
XXXXX, Xxx / GÖLE, Xxxxx: Ticari İşletme Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2015.
XXXXXXXXX, Xxxxx: Uygulama ve Öğretiden Örneklerle Özel Hukukta (Aile – Kira – Borçlar Hukukunun Diğer Bazı Bölümleri), I Quo Vadis (Nereye), II Nihayet, İstanbul 2016.
CANSEL, Xxxx: Türk Hukukunda Hasılat Kirası, Ankara 1953.
XXXX, Xxxxxxx F. / XXXX, Xxxx R.: Clear as Crude: Defending Oil and Gas Royalty Litigation, Natural Resources Journal, C. 37, S. 3, 1997, s. 695-706.
XXXXXXXX, Ramazan: İdare Xxxxxx Xxxxxxxx, 3. Baskı, Ankara 2015.
ÇANGA, Xxxxx Xxxx / ÇANGA, Bora: Xxxxx Xxxxxx (Danıştay Kararları ile Açıklamalı), İstanbul 1996.
XXXXXXX, Xxxxx Xxxxx: Rödövans Alt İşverenlik Sözleşmesi Midir?, Kamu-İş, C. 13, S. 3, 2014, s. 1-21.
ÇEVİKÇELİK, Muradiye: Türk İdare Hukukunda Maden İşletme ve Rödo- vans Sözleşmeleri, Ankara 2017.
XXXXXXX, Xxxxx: Rödövans Sözleşmesi, Ankara 2017.
EREKMEKCİ, Xxxx / XXXXXXXXXXXX, Gizem: Rödovans Sözleşme- si, İstanbul Barosu Dergisi, C. 90, S. 1, 2016, s. 133-144.
EREN, Xxxxxx / BAŞPINAR, Xxxxxx: Toprak Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2014.
EREN, Xxxxxx: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 21. Baskı, Ankara 2017 (Eren, Genel).
EREN, Xxxxxx: Borçlar Hukuku, Xxxx Xxxxxxxx, 3. Baskı, Ankara 2016 (Eren, Özel).
XXXXX, Xxxxx: Eşya Hukuku Dersleri, 5. Baskı, İstanbul 2014.
ERTAŞ, Şeref: Eşya Hukuku, 12. Baskı, İzmir 2015.
ESENER, Turhan / GÜVEN, Kudret: Eşya Hukuku, 7. Baskı, Ankara 2017.
ESENER, Turhan: Borçlar Hukuku, C. 1, Akitlerin Kuruluşu ve Geçerliliği (BK.m.1-40), Ankara 1969.
FINDIKGİL, Yavuz: Xxxxx Xxxxxx, Xxxxxxxx 0000.
GİRİTLİ, Xxxxx / BİLGEN, Pertev / AKGÜNER, Tayfun / BERK, Kahra- man: İdare Hukuku, 6. Baskı, İstanbul 2013.
GÖĞER, Xxxxxxx: Xxxxx Xxxxxx, Xxxxxx 0000 (Göğer, Maden). XXXXX, Xxxxxxx: Petrol Hukuku, Ankara 1967 (Göğer, Petrol). XXXXXXXX, X. Samim: Borçlar Hukuku, C. I, İstanbul 1948.
GÖZÜBÜYÜK, A. Şeref / TAN, Xxxxxx: İdare Hukuku, C. 1, Genel Esaslar,
9. Baskı, Ankara 2013.
XXXX, Xxxx / XXXXXX, Xxxxxx / DRUEY, Xxxx Xxxxxxx: Das Schweize- rische Obligationenrecht, Achte Auflage, Zürich 1991.
XXXXX, Xxxxx: Maden İdare Hukukumuzun Ana İlkeleri ve Xxxxx Xxxxxx- seleri, İstanbul 2008.
GÜMÜŞ, Xxxxxxx Xxxxx: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C. 1, 3. Baskı, İstanbul 2013.
XXXXX, Xxxx: Xxxxx Xxxxxx (Kavramlar- İlkeler- Tanımlar), Ankara 2016.
GÜNDAY, Metin: İdare Hukuku, 10. Baskı, Ankara 2011.
HATEMİ, Xxxxxxx / XXXXXXXX, Emre: Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, 2.
Baskı, İstanbul 2012.
HONSELL, Xxxxxxxx: Schweizerisches Obligationenrecht, Bosonderer Teil,
7. Auflage, Bern 2003.
İNAN, Xxx Xxxx / YÜCEL, Özge: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 4. Bas- kı, Ankara 2014.
XXXX, Atilla: İhale Hukuku Ders Notları, 2. Baskı, Ankara 2014.
KALABALIK, Xxxxx: Kısa İdare Hukuku, Konya 0000.
XXXXXXX, X. / XXXXX, X. / XXXXXXX, X.: Rödövans Sözleşmelerine Maden Hukuku Açısından Bakış, Maden Hukuku Bildiriler Kitabı, An- kara 2016, s. 223-238.
KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, Xxxxx / HATEMİ, Xxxxxxx / XXXXXXX,
Rona / ARPACI, Xxxxxxxxxx: Borçlar Hukuku, Genel Bölüm, C. 1, 6. Baskı, İstanbul 2014.
XXXXX, Xxxxxxx: Xxxxx Xxxxxx ve Uygulamaları, Isparta 2007.
XXXX, Xxxx: Vertrag und Vertragschluss, 2. Auflage, Freiburg 1992.
XXXXXXX, Xxxx: Problems and Pitfalls Arising from Mineral and Royalty Conveyances, American Bar Association, Section of Mineral and Natu- ral Resources Law Proceedings, C. 1956, s. 258-268.
NOMER, Xxxxx N.: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 14. Baskı, İstanbul 2015.
NOMER, Xxxxx Xxxx / ERGÜNE, Mehmet Serkan: Xxxx Xxxxxx, Zilyetlik ve Tapu Sicili, 5. Baskı, İstanbul 2017.
XXXXXXX, X. Xxxxx / BARLAS, Nami: Medenî Hukuk, 21. Baskı, İstan- bul 2015.
XXXXXXX, X. Xxxxx / XX, X. Xxxxxx: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler,
C. 1, 16. Baskı, İstanbul 2018.
XXXXXXX, X. Xxxxx / SELİÇİ, Özer / XXXXX XXXXXXX, Saibe: Eşya Hukuku, 20. Baskı, İstanbul 2017.
OSER, H. / XXXXXXXXXXXXX, W.: Borçlar Hukuku, Birinci Kısım, (Çev.
Xxxxx Xxxxxx), Ankara 1947.
XXXXXXX, Xxxxx: Xxxxx Xxxxx ve Xxxxx Xxxxxxxx, Prof. Dr. Xxxxxx Tev- fik Birsel'e Armağan, İzmir 2001, s. 319-334 (Özdamar, Maden İrtifa- kı).
XXXXXXX, Demet: Maden Hakkının Verilmesi ve Bu Hakkın Devri, Prof. Dr. Xxxxxx Xxxxx Yüce'ye Armağan, İzmir 2001, s. 119-148 (Xxxxxxx, Maden Hakkının Devri).
ÖZTOPRAK, Sezin: (6592 sayılı Kanun ile Yapılan Değişikliklerle) Kömür Ocaklarının Özel Hukuk Kişileri Tarafından İşletilmesi, Ankara 2015.
XXXXXX, Gülay: Teoride ve Uygulamada Hasılat Kirası, Ankara 2010.
XXX, X. X.: Royalty Clauses in Oil and Gas Leases, Alberta Law Review, C.
4, S. 2, 1965-1966, s. 323-357.