ANKARA TİCARET BORSASI
ANKARA TİCARET BORSASI
Basın Bürosu
GÜNLÜK BASIN
ÖZETLERİ
7 Xxxx 2021
Perşembe
RESMİ GAZETE’DE BUGÜN
7 Xxxx 2021 Perşembe
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
MİLLETLERARASI ANDLAŞMALAR
–– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadağ Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3405)
–– Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Ukrayna Devlet Arşiv Servisi Arasında İşbirliği Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 0000)
–– Xxxxxxx Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık Alanında Hibe Yapılmasına Dair Anlaşmanın Yürürlüğe Girmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3407)
–– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gürcistan Hükümeti Arasında Sağlık Alanında Hibe Yapılmasına Dair Anlaşmanın Yürürlüğe Girmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3408)
–– Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasında 20/11/2020 ve 2/12/2020 Tarihlerinde Ankara’da İmzalanan Sağlık Alanında Hibe Yapılmasına Dair Ekli Mutabakat Zaptı ve Anlaşmanın Yürürlüğe Girmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3409)
–– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3410)
–– Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Komorlar Birliği Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3411)
CUMHURBAŞKANI KARARI
–– Bazı Anlaşmaların Yürürlüğe Girdiği Tarihlerin Tespit Edilmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3412)
YÖNETMELİKLER
–– 6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16 ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik (Karar Sayısı: 3413)
–– Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
–– Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
TEBLİĞLER
–– Enerji Kimlik Belgesi Uzmanlarının Eğitim ve Denetimlerine Dair Tebliğ
–– İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/11)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
YARGI BÖLÜMÜ
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
–– Anayasa Mahkemesinin 18/11/2020 Tarihli ve 2018/28400 Başvuru Numaralı Kararı
–– Anayasa Mahkemesinin 3/12/2020 Tarihli ve 2018/10327 Başvuru Numaralı Kararı
YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARI
–– Yüksek Seçim Kurulunun 29/12/2020 Tarihli ve 657 Sayılı Kararı
DÜZELTME: Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik ile İlgili
Bakanlığın yakın takibindeki tarım ürünleri, yılı verim artışıyla kapattı
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yakın takibe aldığı buğday, ayçiçeği, soğan ve patates gibi ürünlerde geçen yıl yüksek üretim artışları yakalanırken, özellikle kuru fasulye ve mısırda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yakın takibe aldığı stratejik tarım ürünlerinden buğday, ayçiçeği, mısır, kuru fasulye, soğan ve patateste alınan önlemler sonuç vermeye başladı.
Bakanlıkça stratejik ve fiyatı sık değişen tarım ürünlerinin takip edilmesi amacıyla oluşturulan "Ürün Masaları", tarladaki gelişmeleri saha ziyaretleriyle yakından takip ediyor. 9 stratejik tarım ürünü için hazırlanan raporlardan yapılan derlemeye göre, 2020 yılı buğday üretimi bir önceki yıla göre yüzde 7,9'luk artışla 20,5 milyon ton olarak gerçekleşti.
Buğdayda, geçen yılın 10 ayında 6,3 milyon ton buğday karşılığı 2,4 milyar dolarlık mamul madde ihracatı gerçekleştirilerek net 600 milyon dolar dış ticaret fazlası elde edildi. Böylece 2019'da elde edilen ihracat gelirine 10 ayda ulaşılan buğdayda, 2020- 2021 sezonuna ilişkin ekilişler kimi bölgelerde tamamlanırken kimi bölgelerde ise devam ediyor.
Bakliyata salgın döneminde talep arttı
Salgın döneminde bakliyata talep artarken, Bakanlık tarafından bu ürünlerde üretimin artması için özel çalışma yapıldı. Kuru fasulyede alınan tedbirler sayesinde piyasa ürün arzında sorun yaşanmadı ve hayata geçirilen projeler ile ekim alanlarında artış gerçekleşti. Kuru fasulyede, 2020 yılında 280 bin tonla Cumhuriyet tarihinin rekoru
kırıldı. Üretimde artış sağlayan yazlık ekiliş programı bu yıl da ülke genelinde uygulanacak.
Salgın döneminde nohuta yönelik talep artışına karşın nohut stokları ülke ihtiyacını karşılayacak seviyenin üzerinde yer aldı. Türkiye, nohut üretiminde kendine yeter durumda olurken, salgından kaynaklı arz sorunlarından ve fiyat artışlarından
etkilenmedi. Türkiye'nin nohut üretimi 2020 yılında 630 bin ton oldu. Nohutta net ihracatçı olan Türkiye'nin, 2020-2021 sezonunda da aynı potansiyelini koruması öngörülüyor.
Mercimek üretiminde de salgın sürecinde alınan tedbirler sayesinde üretim aşamasında sorun yaşanmadı. Kırmızı mercimek üretimi, geçen yıl 2019'a göre yüzde 24'lük artış ile 328 bin ton olarak gerçekleşirken, yeşil mercimek üretimi yüzde 3'lük azalışla 42 bin ton oldu. Mercimekte yeni sezon kışlık ekilişleri tamamlanırken, bu ekilişlerde yüzde 10'luk alansal artış bekleniyor.
Üretimde artış sağlayan Nadas Alanlarının Değerlendirilmesi Projesi ve Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Projesi bu üretim sezonu için de devam edecek. Artıştaki sürekliliğin sağlanabilmesi için mercimek üretimi konusunda çalışmalara devam edilecek.
Pamukta aşı umudu
Yağlık ayçiçeği üretimi de 2020 yılında yaklaşık yüzde 36 artarak 1,9 milyon tona ulaştı. Ülke genelinde hasatlar tamamlanırken, bölgesel olarak sorunlar gözlemlenmiş olsa da verimli bir sezon yaşandı. Ülkede 2019 yılında 2,2 milyon ton olarak gerçekleşen xxxxx xxxxx üretiminin 2020 yılında 1,77 milyon ton olduğu
tahmin ediliyor. Pamuk hasadı tamamlanırken, geçen sezona göre verimin ve lif randımanın daha yüksek olacağı bekleniyor.
Salgın için yürütülen aşı çalışmalarına dair olumlu haberlerin pamuk fiyatları üzerinde pozitif etki oluşturacağı öngörülüyor. Ülke genelinde mısır hasadı tamamlanırken, bu üründe 2020 yılında 6,5 milyon ton ile Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.
Soğan ve patateste verimli bir sezon gerçekleşti
Türkiye, soğanda verimli bir üretim sezonu geçirirken, turfanda ekimler de yapıldı. 2020 yılı rekoltesinin bir önceki yıla göre yüzde 3,6 artışla 2,28 milyon ton olması bekleniyor. Bakanlık, yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki fiyat değişimleri, stok yönetimi ve hasat durumunu yakından takip ediyor.
Patateste de tüm illerde hasat tamamlanırken, verimli bir sezon gerçekleşti. Patateste turfanda ekilişleri de başladı. Patateste 2020 yılı rekoltesi bir önceki yıla göre yüzde 4,4 artışla 5,2 milyon ton oldu.
Koç, SEK'i sattı
Tat Gıda, Sek Süt'ün Xxxxx Xxxx'ya satışını KAP'a bildirdi
TAT Gıda, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklamada SEK Süt'ün Xxxxx Xxxx'ya satışının gerçekleştiğini duyurdu.
Xxxxx Xxxx satın almayı yeni kurduğu CLA Süt ve Süt Ürünleri adlı firma üzerinden gerçekleştirdi.
Tat Gıda’dan yapılan açıklamada, “Şirketimiz ilişkili tarafları arasında yer almayan CLA Süt ve Süt Ürünleri Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. ("Alıcı"), Xxxxx Xxxx Sanayi ve Ticaret A.Ş. ("Garantör") ile Şirketimiz arasında, şirketimizin süt ve süt ürünleri iş kolundaki varlıklarının devredilmesine ilişkin bir varlık satış sözleşmesi imzalanmıştır” denildi.
Satış bedelinin KDV hariç 240 milyon TL olduğu açıklanan sözleşmede "105.000.000 TL'si Gayrimenkullerin Bedeli, 51.756.727 TL'si Kapanışta devre konu olabilecek tüm stoklar için 30 Eylül 2020 verileri dikkate alınarak öngörülen Tahmini Stoklar Değeri ve bakiye 83.243.273 TL ise diğer devre konu varlıkların satış bedeli olarak belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.
SEK; Türkiye'de süt üretiminin gelişmesini sağlamak ve tüketiciye en kaliteli, sağlıklı, hijyenik doğal ürünler sunmak amacıyla 1963 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı olarak kuruldu.
Eylül 1995’te özelleştirildi ve SEK İstanbul İşletmesi, sektörde faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki sanayici ve gıda toptancılarından oluşan 164 kişilik bir grup
tarafından satın alındı. 1968 yılında ise ilk pastörize sütü üretti. Bu aynı zamanda Türkiye'de pastörize edilmiş ilk gıda ürünüydü
1996'da sabit kıymetleri 58 milyon dolar olarak kabul edilen SEK'in hisselerinin
%68'ini 1997 yılında Koç topluluğu satın aldı.
Kanatlı, Çin’e akın hazırlığında
Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx’nin Türk ürünlerine onay vermesinin ardından, beyaz et sektörünü temsilen ülkeye ilk ihracatı, bin 300 tonla Gedik Piliç gerçekleştirdi. 36 firmanın faaliyet gösterdiği sektör, Çin'in 2 milyar dolarlık ithalat pazarının yüzde 10’unu alarak 200 milyon dolarlık ihracat yapmayı hedefliyor.
Türkiye beyaz et sektörü bugüne kadar direkt ihracat yapamadığı Çin’in kapasını bin 300 tonluk ürünle açtı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın yaklaşık 10 yıldır sürdürdüğü çalışmaların karşılığı alındı ve Çin’e ilk ihracat 6 Kasım’da yapıldı.
Dünyada üretimde 10’uncu, ihracatta 7’inci sırada yer alan sektör, Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx’nin Türk ürünlerini kabul etmeye başlamasının ardından, Xxxxx’xx aldığı onayla ihracata başladı. Deniz yolu ile gönderilen ürünlerimiz Çinlilerin sofralarında yer buldu.
Yılda 2,2 milyon ton üretim yapan ve bunun 500 bin tonunu 81 ülkeye ihraç eden Türkiye beyaz et sektöründe faaliyet gösteren diğer 35 şirketin de Çin’e ihracat kervanına katılması için çalıştıklarını söyleyen İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Koordinatör Başkanı Xxxxxx Xxxxx, “Bu firmalar için de Çinli yetkililerle görüşmeler devam ediyor. Kısa bir sürede Türkiye’deki tüm kanatlı ürün üreticileri Çin’e rahatlıkla ürün gönderebilecek” dedi. Çin’in kanatlı ürünlerde yıllık ortalama 2 milyar dolarla
dünyanın en büyük dördüncü ithalatçısı olduğunu dile getiren Sezer, “Biz bu pazarın yüzde 10’unu karşılayabilecek kapasitedeyiz. Bugün Türkiye 600 milyon dolarlık kanatlı ihracatı yapıyor. Bunun ortalama 100 milyon dolarlık kısmı dolaylı yoldan özellikle pençe ve ayak olarak Çin’e zaten gidiyordu. Xxxxx onay verilince direkt olarak Çin’e ihracat yapabiliyoruz. Dolayısıyla aradaki aracılar çıkmış oldu. Böylece oraya hem daha kaliteli hem de daha uygun fiyata ürün satabileceğiz. Dolayısıyla daha evvel gönderemediğimiz bazı ürünleri de gönderebileceğiz. Çin ile ihracatımızın 200 milyon dolar daha artacağını öngörüyorum” diye konuştu. Sezer, sektördeki
tesislerin bugün itibari ile yaklaşık yüzde 70 kapasite ile çalıştığını, yaz sezonunda yüzde 90 seviyesine ulaştırabileceklerinin bilgisini verdi.
6
“35 FİRMANIN DA İHRACAT YAPMASINI HEDEFLİYORUZ”
Türk ürünlerine kapıların açılmasının ardından Çin’den bir heyetin Türkiye kanatlı ürün sektörünü incelemeye geldiğini anlatan Sezer, heyetin sektörü temsilen Gedik Piliç ve Beypiliç tesislerini ziyaret etme imkanı bulduğunu, diğer tesisleri ise pandemi nedeniyle inceleyemediğini belirtti. Sezer, “Pandeminin ihracatımıza engel olmasını istemedik. Türkiye kanatlı ürün sektörünün sesinin duyurulması için en azından onay alan Gedik Piliç ile ilk adımın atılmasını istedik. Diğer 35 işletmenin de en kısa sürede onay alıp, ürün göndermeye başlamasını hedefliyoruz” diye konuştu.
İLK SEVKİYATI GEDİK PİLİÇ YAPTI
Çin’e ihracat onayı alan tek firma olarak prosedürleri yerine getirdikten sonra Kasım ayında ilk sevkiyatı gerçekleştirdiklerini söyleyen Gedik Piliç Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Gedik, “Deniz yolu ile gönderdiğimiz ilk sevkiyat Çin’e vardı ve müşteriler
tüketmeye başladı” dedi. İlk etapta bin 300 ton ihracat gerçekleştirdiklerini kaydeden Gedik, şunları söyledi: “Çin’in firmamız için verdiği izin piliç etinin tüm parçalarını kapsıyor. Şu ana kadar tavuk ayağı, kanat, baget gibi ürünler gitti. Bu pazara 2021 yılı için 25 milyon dolarlık ihracat yapma hedefimiz var. Çin pazarı ile ilgili hazırlıkları onlar izin vermeden önce yapmıştık. Gelip denetlediler ve beğenerek onay verdiler. Bundan sonra da Türkiye beyaz et sektörünü temsil ettiğimizin bilinciyle üretim yapmaya devam edeceğiz. Yurtiçi için ürettiğimiz kaliteli ürünleri, ihracat için de
üretmeye devam edeceğiz. 2020 yılında toplam 25 bin ton ihracat gerçekleştirdik.”
BEYPİLİÇ İZİN BEKLİYOR
Çinli heyetin tesislerini ziyaret ettiği ikinci ihracatçı adayı Beypiliç Genel Müdürü Xxxx Xxxx, ihracat için Çin’den izin beklediklerini dile getirdi. Koca, şu bilgileri verdi: “Bazı müşteri görüşmeleri yapıyoruz; resmi iznin çıkması ile harekete geçeceğiz. Tavuk ayağının bir kısmını dolaylı olarak Çin’e gönderiyorduk, bu izinle doğrudan göndermeye başlayacağız. Pazarın talep edeceği her ürünü gönderebilecek çeşitliğimiz ve kapasitemiz var. İhracatta en büyük pazarımız Irak.”
HASTAVUK, MÜŞTERİ PORTFÖYÜNÜ OLUŞTURUYOR
- Sektörün önde gelen üreticilerinden biri de HasTavuk Beyaz Et. Daha önce Japonya gibi spesifik bir pazara ürün gönderdiklerini belirten HasTavuk Beyaz Et Faaliyetlerinden Sorumlu Genel Müdürü Xxxxx Xxxxxxx, bunun Çin’in kararını olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyor. Xxxxxxx, şöyle devam etti: “Şu an Çin hükümetinin resmi onay sürecini bekliyoruz. Onay alır almaz, bu pazara yönelik çalışmalarımıza start vereceğiz. Halihazırda Çin’den müşteri beklentileri geliyor. Bizimle çalışmak isteyen müşterilerimizle görüşme halindeyiz. Fabrikamıza ziyarete de geliyorlar. İlk etapta pençe, kanat, baget gibi ürünler istiyorlar. Daha önce Çin’e dolaylı gönderdiğimiz bu ürünleri direkt göndermeye başlayacağız. Ton başına 400 ila 600
dolar arasında Türk ekonomisine katkımız olacak. Çin pazarı için günlük 30 ila 50 ton arasında gönderim yapabilecek kapasitemiz bulunuyor.”
ERPİLİÇ'TEN MAKİNE EKİPMAN YATIRIMI
Çin pazarına girmek için uzun süredir eksiklerini tamamlamaya çalışan Erpiliç Dış Ticaret Müdürü Xxxxx Xxxxx Xxxxxx, “Çin’in ithalat yapacağı firmaların üretim
tesislerinde olmasını istediği makine ekipmanıyla ilgili yatırım yaparak, eksiklerimizi tamamlayarak kendimizi ihracata hazırlıyoruz. Çin’e ihracatta kullanılacak ambalajlarda etiket gibi düzenlemeleri yaparak bakanlığımızın denetiminden geçtik. Uygunluk alan diğer firmalarla birlikte başvurumuzun sonucunu bekliyoruz” açıklamasını yaptı. Pandemi sürecinde güvenli ürün ve üretim tesisi belgelerini de alarak istenmesi halinde hazır hale getirdiklerini kaydeden Öztürk, “Günlük 530 bin adet piliç kesimi kapasite ile hizmet veriyoruz. 2020 yılını yaklaşık 47 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Çin’den öncelikle xxx xxxx tavuk ayağı-pençesi ve kanat ürünleri
talepleri geliyor. Daha çok tavuk ayaklarına talep olsa da diğer ürünleri de bu portföye ekleyerek ihracatı artırmak istiyoruz. Normal şartlarda ayda 750 ila bin ton arası ihracat hedefliyoruz” diye konuştu.
ŞENPİLİÇ, AYLIK BİN TON İHRACAT İÇİN HAZIRLANIYOR
Şenpiliç Gıda Sanayi de Çin pazarına ihracat gerçekleştirmek amacıyla üç bölgedeki kesimhaneleri için izin başvurularını yaptı. 2021 yılı itibari ile başvurularının onaylanmasını ve Çin pazarına ihracata start vermeyi planlayan firma; öncelikli olarak tavuk pençesi, ardından da bütün piliç ve parçalarını göndermeyi hedefliyor. Yıllık 425 bin ton kapasite ile üretim yapan Şenpiliç’in hedefi Çin’e aylık bin ton ihracat gerçekleştirmek.
“Kalite ile sektörün ihracatını artıracağız”
Sektörün ihracatının yarısından fazlasını Irak’a yaptığını dile getiren BESDBİR Başkanı Xxxx Xxxxxx, yeni pazar arayışlarının hız kesmeden devam ettiğini kaydetti. Japonya’dan sonra Xxx Xxxx Xxxxxxxxxxx’ne açılan ihracat kapısının kendileri için memnuniyet verici olduğunu bildiren Kaplan, “Dünya standartlarında üretim yapan ve gıda güvenliği kurallarına büyük titizlikle uyan tesislerimiz bir kere daha kendini
ispatladı. Çin’e ilk ihracatı; 6 Kasım tarihinde tavuk ayağı ürünü ile derneğimiz üyelerinden Gedik Piliç gerçekleştirdi. Kısa sürede sektörün kalitesi ile Çin’e
yaptığımız ihracat artacak, diğer tavuk eti ürünleri de talep görecek ve tüm üyelerimiz pazarda yerini alacak” diye konuştu.
“Çin, kanatlı ihracatında Ortadoğu’ya alternatif”
Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Başkanı Xxxxx Xxxxx, son dönemde Ortadoğu ülkelerine ihracatta büyük sıkıntılar yaşayan kanatlı üretici ve ihracatçıları için önemli bir kapının açıldığını belirtti. Çin’in Türkiye’den kanatlı hayvan ürünleri ithaline başladığını hatırlatan Beşer, şunları söyledi: “Türkiye ile Çin arasında anlaşma var. Bir firmamız ruhsatını alıp ihracata başladı. Birkaç başvuru da var.
Tavuk ayağından tutun bütün kanatlı ürünleri doğrudan satılabilecek. Başvurular Tarım Bakanlığı’na yapılıyor. Çin Gümrük otoritesi ile birlikte, gerekli koşulların
taşındığı belgelenince akreditasyon yapılıyor ve ihracat başlıyor. Çin bu konuda çok büyük bir pazar, yararlanmak lazım.”
Türkiye ve Arnavutluk'tan 'FETÖ ile mücadele' mesajı
Arnavutluk Başbakanı Xxx Xxxx ile ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Xxxxxxx, "FETÖ'nün her iki ülke için de tehdit oluşturduğu noktasında Arnavutluk makamlarıyla hemfikir olduklarını belirterek, "FETÖ'nün iki ülke arasındaki ilişkileri zehirlemesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Xxxxxxx ve Arnavutluk Başbakanı Xxxx, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Xxxx ile görüşmelerde ekonomik ilişkileri değerlendirme fırsatı
bulduklarına işaret xxxx Xxxxxxx, Türkiye'nin Arnavutluk'un en büyük dördüncü ticari ortağı olduğunu vurguladı.
"Tarihi eserleri geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz"
Müteahhitlik hizmetleri de dikkate alındığında toplam 3,5 milyar dolarlık yatırımla Arnavutluk'taki en büyük dış yatırımcı konumunda olduklarını bildiren Xxxxxxx, şunları kaydetti:
"Arnavutluk'ta faaliyet gösteren 600'ü aşkın firmamız yaklaşık 15 bin Arnavut kardeşimize istihdam sağlıyor. Önümüzdeki dönemde Arnavutluk'ta bilhassa altyapı ve turizm alanlarında yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz. Böylelikle, ekonomik işbirliğimizi de yeni bir boyuta taşımayı öngörüyoruz. Osmanlı döneminden kalan
ortak kültürümüzü yansıtan tarihi eserleri geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. TİKA vasıtasıyla Arnavutluk'ta yaklaşık 20 milyon euro değerinde 500'ün üzerinde restorasyon projesini hayata geçirdik. Kültür bakanlarımız az önce Arnavutluk'taki en önemli Osmanlı kültürel mirası olan İşkodra şehrindeki tarihi Kurşunlu Cami'nin Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından restorasyonuna ilişkin protokolü imzaladı.
İnşallah önümüzdeki bahar aylarında bu projeye de başlamış olacağız."
Xxxxxxx, görüşmelerdeki ana gündem maddelerinden birinin de terörle mücadele ile askeri ve savunma alanlarındaki işbirliği olduğunu vurguladı.
FETÖ ile mücadele
XXXX'xxx her iki ülke için de tehdit oluşturduğu noktasında Arnavutluk makamlarıyla hemfikir olduklarını aktaran Xxxxxxx, şunları kaydetti:
"FETÖ'nün iki ülke arasındaki ilişkileri zehirlenmesine izin vermeyeceğiz. Bu vesileyle Türkiye başta Türkiye Maarif Vakfı olmak üzere ilgili tüm kurumlarıyla Arnavutluk'un yanındadır. Yine bu arada Türkiye Maarif Vakfı olarak devralınan Tiran'daki üniversitenin yarın İstanbul Teknik Üniversitesi ile Sayın Başbakan'ın da rektörle bir araya gelmesi suretiyle adımı da atılacaktır. Zira şu anda İstanbul Teknik Üniversitesi'nde 100 civarında Arnavut evladımız eğitim, öğretim görüyorlar. Bu
adımla beraber şu anda eğitim öğretimde Türkiye ve Arnavutluk arasında çok güçlü bir adım atılmış olunuyor. Bu düşüncelerle 25 Nisan'da gerçekleştirilecek genel seçimlerin Arnavutluk ve Arnavut halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum."
Arnavutluk Başbakanı Xxx Xxxx'xx teşekkür eden Cumhurbaşkanı Xxxxxxx, "Endişe etmesin, İstanbul'da Yeşilköy Havalimanı'nda ve Sancaktepe'de 1008'er odalı 2 hastaneyi iki ayda yaptık. Bu ise 150 odalı olacağı için '3 ay' dedik, bu leblebi çekirdek. Tabii MR, ultrasonografi ve röntgen cihazları gibi teknik donanımları da olacak. İstanbul'daki hastanelerde 18'er ameliyathane var, buradaki ameliyathane sayısı tabii daha düşük olabilir." ifadelerini kullandı.
Arnavutluk'ta hastane yapılacak
Arnavutluk'a yapılacak hastaneyle birlikte burada artık sıkıntı yaşanmayacağına işaret xxxx Xxxxxxx, Sağlık Bakanlığının, geçici bir süre Türkiye'den doktor, hemşire ve sağlık memuru gibi sağlık elemanlarını da göndereceğini ve Türklerin, Arnavutluk'taki sağlık ekibine öğreticilik yapacağı bilgisini verdi.
Arnavutluk'ta yapılacak hastaneyi çok önemsediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Xxxxxxx, "Böylece çok kısa bir zamanda Arnavutluk bu hastaneyi inşallah kendi halkına kazandırmış olacak, bunu çok önemsiyoruz." dedi.
Xxxxxxx, Maarif Vakfı'nın Arnavutluk'ta devraldığı üniversite ile ilgili de şu değerlendirmede bulundu:
"Arnavutluk'ta Maarif Vakfı'nın devraldığı üniversite ile orada adeta İstanbul Teknik Üniversitesi kurulmuş olacak. Bununla beraber de öğretim üyeleri ile her şeyle Arnavutluk'ta böyle bir üniversitenin kazanılmış olması ki şu anda bile 100 Arnavut öğrencimiz İstanbul Teknik Üniversitesi'nde var. Tabii bunlar da bizim için ayrı bir kazanım ve bu adımı da atmak suretiyle Türkiye-Arnavutluk arasındaki bu Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey adımı adeta uygulama alanına girmiş olacak."
Xxxx: Yeni sayfa açmak için güçlü bir irade gördük
Kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlik için Cumhurbaşkanı Xxxxxxx'x
teşekkür eden Arnavutluk Başbakanı Xxx Xxxx ise "Dost Türkiye'yi ilk kez ziyaret
etmiyorum. Daha önce de gelmiştim fakat bu seferki misafirperverlikte Arnavutluk'tan gelen heyetle birlikte şunu tespit ettik, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açmak için güçlü bir iradenin göstergesini gördük." dedi.
Anlaşmalar imzalandı
Cumhurbaşkanı Xxxxxxx'xx Rama ile düzenlediği basın toplantısı öncesinde iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşma, Sağlık Bakanı Xxxxxxxxx Xxxx ve Arnavutluk Sağlık ve Sosyal Koruma Bakanı Ogerta Manastirliu arasında imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşmasını Milli Eğitim Bakanı Xxxx Xxxxxx ve Arnavutluk Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Xxxx Xxxxx imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Arnavutluk Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı arasında İşkodra'da bulunan Kurşunlu Cami'nin Restorasyonu ve Taşkın Koruma Sistemi Projesi'nin Uygulanmasına Dair İşbirliği Protokolü, Kültür ve Turizm Bakanı Xxxxxx Xxxx Xxxxx ve Arnavutluk Kültür Bakanı Xxxx Xxxxxxxxx tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti arasında Yapı İşleri Alanında
Mutabakat Zaptı'nı Çevre ve Şehircilik Bakanı Xxxxx Xxxxx ile Arnavutluk Altyapı ve Enerji Bakanı Xxxxxxx Xxxxxxx tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti arasında, Yüksek Düzeyli Stratejik
İşbirliği Konseyi kurulmasına ilişkin ortak siyasi bildiriyi de Cumhurbaşkanı Xxxxxxx ile Arnavutluk Başbakanı Xxxx imzaladı.
Xxxxx Xxxxxxxx'ın bir adımı daha siliniyor
BDDK, piyasalarda yanlış ve yanıltıcı bilgi yayanların cezalandırılmasını düzenleyen yönetmeliği değiştirmeye hazırlanıyor…
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), geçen yıl eski Maliye Bakanı Xxxxx Xxxxxxxx döneminde hayata geçirilen piyasa manipülasyonu
yönetmeliğinde revizyona gideceği belirtildi. Reuters'ın beş farklı kaynağa
dayandırdığı haberine göre BDDK, yönetmeliğe karşı "muğlak" ve "ucu açık" olduğu gerekçesiyle bankacılık sektöründen gelen eleştiriler sonrası değişiklik yapma kararı aldı. Ekonomi yönetiminde Kasım ayında yapılan değişikliğin ardından başlayan reform ve piyasa dostu söylemler doğrultusunda olduğu düşünülen revizyonla bu alanda Avrupa Birliği standartlarının yakalanması hedeflendiği tahmin ediliyor.
Geçen Mayıs ayında değiştirilen yönetmelikle finansal piyasalarda yanlış ve yanıltıcı bilgi yayan kurumların cezalandırılması öngörülüyordu. Ancak neyin suç unsuru oluşturduğunun belirsiz olması nedeniyle yönetmelik eleştiriliyordu.
BANKALAR VE DİĞER KURUMLARLA BİRLİKTE ÇALIŞILIYOR
Deutsche Xxxxx Türkçe’ninaktardığına göre; Reuters'a konuşan ekonomi
yönetiminden bir yetkili, "Finansal piyasalardaki manipülasyon, yanıltıcı işlemler ve uygulamaları belirleyen geçen yılki BDDK düzenlemeleri üzerinde çalışmalar
yürütülüyor" dedi.
"Gündemde olan konu, uygulamada tedirgin yaratan ve soruna neden olan kuralları değiştirmek" diyen yetkili, çalışmanın bankalar ve diğer kurumlarla işbirliği içinde yapıldığını aktardı. Diğer yandan BDDK resmi olarak konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti.
Kaynakların verdiği bilgiye göre belirsizliklerin giderilmesinin hedeflendiği
yönetmelikte değişiklik yapılması için yasa değişikliğine gerek olmayacak. Üst düzey
bir banka yetkilisi, düzenlemenin AB şartlarından uzak ve yoruma açık bir çok unsur içerdiğini vurguladı. Yetkili, "Ucu açık kısımları daha somut hale getirmek için bir düzenleme hazırlanıyor" dedi.
YÖNETMELİĞE KARŞI ELEŞTİRİLER
11 maddelik mevcut yönetmelik, neyin manipülasyon ve piyasa spekülasyonu sayılacağına dair fazla genel tanımlamalar içerdiği, piyasadaki standart döviz işlemlerini bile olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle endişe yaratıyordu.
BDDK'nın hazırladığı "Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler" hakkındaki yönetmelik, 7 Mayıs 2020'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
Yönetmelikte tartışma yaratan ve ucu açık olarak tanımlanan maddelerden biri şu şekilde yer alıyor: "Bir finansal aracın arzına, talebine veya fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran veya uyandırabilecek olan ya da döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatının anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan işlemlere bu amaçları sağlamak kastıyla dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak."
Xxxxx Xxxxxxxx, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden Merkez Bankası Başkanının Cumhurbaşkanı Xxxxx Xxxxxx Xxxxxxx tarafından değiştirilmesinin ardından istifa etmişti. Merkez Bankası’ndaki görev değişikliği ve Albayrak'ın istifası Türk Lirası’ndaki değer kaybının giderek arttığı bir döneme rastlıyordu.
Xxxxx destekçileri Kongre binasını bastı: 4 kişi hayatını kaybetti
ABD'de seçim sonuçlarının resmen tescil edileceği Kongre oturumunun başlamasının ardından Xxxxx destekçileri Kongre binasına girdi. 4 kişinin hayatını kaybettiği olaylar nedeniyle Washington'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. XXX'xx xxxxxxxxxx, saatler sonra Kongre binasının
boşaltıldığını duyurdu.
ABD Kongresi, tüm Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinin katılımıyla ortak
oturumda bir araya geldi. Ülkedeki seçim yasalarına göre, 14 Aralık 2020'de tüm eyaletlerdeki Seçiciler Kurulu delegelerinin kullandığı oyların tek tek sayılıp ardından seçim sonuçlarının tescil edileceği ortak oturuma, göstericilerin barikatları aşarak Kongre binasına girmesi üzerine ara verildi.
"Senato Başkanı" sıfatıyla söz konusu oturumu yöneten Başkan Yardımcısı Xxxx Xxxxx'xx ise güvenlik nedeniyle binadan çıkarıldı. Çıkan olayların
ardından Washington'da yerel saatle 18.00'den sonra şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
ABD'li yetkililer, saatler sonra Kongre binasında güvenliğin tamamen sağlandığını açıkladı.
4 kişi hayatını kaybetti
Bazı protestocular Senato genel kurul salonuna ulaştı. Temsilciler Meclisi'nde ise kapılar kapatıldı, kapıların önüne barikatlar kuruldu ve güvenlik güçleri içeri girmek isteyenlere ateş açtı.
Washington DC Polisi, yaşanan şiddet olaylarında 4 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Yapılan açıklamaya göre bir kadın Capitol Xxxx'de vurularak öldürülürken, 3 kişi de olaylar sırasında kaldırıldıkları acil servislerde yaşamlarını yitirdiler.
Olaylarda 14 polisin hafif şekilde yaralanırken ve en az 52 kişi gözaltına alındı.
Güvenlik güçleri, Kongre binasının yakınında patlayıcı bulunduğunu ve etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Xxxxx : Demokrasimiz benzeri görülmemiş bir saldırı altında
ABD başkanlığına seçilen Xxx Xxxxx, Başkan Xxxxxx Xxxxx'xx destekçilerinin Kongreyi basmasının ardından "ABD demokrasisi ve hukukun üstünlüğüne yönelik saldırılara son verilmesi" çağrısı yaptı.
Xxxxx, başkanlığının tescil edileceği Washington'da başlayan olayların ardından açıklamalarda bulundu. ABD demokrasisi ve hukukun üstünlüğüne yönelik "görülmemiş saldırılara" son verilmesi çağrısında bulunan Xxxxx, "Başkan Xxxxx'x TV'ye çıkarak ettiği yemini yerine getirmesi, Xxxxxxx'xx savunması ve bu kuşatmaya son verilmesini talep etmeye çağırıyorum." dedi.
Xxxxx'xxx işgalcilere "eve dönün" çağrısı
ABD Başkanı Xxxxxx Xxxxx, XXX Xxxxxx binasında çıkan olaylar üzerine yayımladığı görüntülü mesajında kendisini destekleyen göstericilere "eve dönün" çağrısı yaptı.
Xxxxx, mesajında, "Acı içinde olduğunuzu, incindiğinizi biliyorum. Bizden çalınan bir seçim var." dedi.
Seçimi açık ara önde kazandıklarını herkesin bildiğini iddia xxxx Xxxxx, destekçilerine şöyle seslendi: "Şimdi eve dönmeniz gerekir. Huzuru, kanun ve düzeni sağlamamız gerekir. Kanun ve düzen ile insanlarımıza saygı göstermek zorundayız. Çok zor bir zaman diliminden geçiyoruz. Daha önce böyle bir şey olmamıştı, (seçimi) hepimizin elinden, benden, sizden ve ülkemizden aldıkları başka bir zaman
olmamıştı. Hileli bir seçim oldu ancak bu insanların ekmeğine yağ süremeyiz. Huzuru sağlamamız lazım. Onun için evinize gidin. Sizi seviyoruz. Sizler bizim için özelsiniz. Neler olduğunu gördünüz. Çok daha kötü, insanlara nasıl davrandıklarını gördünüz. Nasıl hissettiğinizi biliyorum ama evinize gidin. Huzurla evinize gidin."
Xxxxx, daha önce Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise "ABD Kongre binasındaki herkesi 'itidalli' olmaya çağırıyorum. Şiddet yok. Hatırlayın, biz kanun ve
düzen partisiyiz. Kanunlara ve üniformalı erkek ve kadınlarımıza saygı gösterin." ifadelerini kullandı.
Ulusal Muhafızların tamamı aktif hale getirildi
XXX Xxxxxma Bakan Vekili Xxxxxxxxxxx Xxxxxx, Xxxxxxxxxx'xxki olaylar üzerine Ulusal Muhafızları aktifleştirdiklerini belirterek, "Personelimiz, Anayasayı ve demokratik yönetim şeklimizi korumak üzere yeminlidirler." açıklaması yaptı.
Xxxxxx, yaptığı açıklamada, ABD Genelkurmay Başkanı Xxxx Xxxxxx ile birlikte, ABD Başkan Yardımcısı Xxxx Xxxxx, Temsilciler Meclisi Başkanı Xxxxx Xxxxxx, Senato Çoğunluk Lideri Xxxxx XxXxxxxxx, Senato Azınlık Lideri Xxxxx Xxxxxxx ve Maryland Temsilcisi Xxxxx Xxxxx ile görüştüklerini kaydetti.
Olaylara müdahale etmek üzere Washington Ulusal Muhafızlarının tamamını aktif hale getirdiklerini ifade xxxx Xxxxxx, "Yerel makamların talepleri üzerine gerekli görüldüğü takdirde ek destek de vermeye hazırız. Personelimiz, Anayasayı ve demokratik yönetim şeklimizi korumak üzere yeminlidirler ve ona göre davranacaklardır." mesajını verdi.
Ulusal Muhafızlara müdahale talimatı
Başkan Xxxxx, Ulusal Muhafızlara, Kongre binası önündeki olaylara müdahale etmeleri için talimat verdi.
Beyaz Saray Sözcüsü Xxxxxxxx XxXxxxx, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Başkan Xxxxxx Xxxxx'xx talimatı üzerine Ulusal Muhafızlar diğer federal koruma birlikleri ile Kongre binasına gidiyorlar. Başkan Xxxxx'xx şiddete karşı itidal çağrısını yineliyoruz." ifadelerini kullandı.
Pence: Şiddet olayları hoş görülmeyecek
ABD Başkan Yardımcısı Xxxx Xxxxx, "Kongre binasındaki olayların sona erdirilmesi" çağrısı yaparak, şiddet olaylarının hoş görülmeyeceğini belirtti.
Pence, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "ABD Kongresindeki şiddet ve yıkım hemen durmalı. Bu olaylarda yer alan herkes güvenlik güçlerine saygı duymalı ve hemen binayı terk etmeli." ifadesini kullandı.
Barışçıl protestoların her Amerikalının hakkı olduğunun altını çizen Pence, "Ancak Kongre binamıza saldırı hoş görülmeyecektir ve bu olayda yer alan herkes kanun önünde hesap verecektir." paylaşımında bulundu.
ABD Kongresi 1814'ten bu yana ilk kez işgale tanık oluyor
ABD Kongresi, savaş hali dışında ilk kez böyle bir işgalle karşı karşıya kaldı. ABD Senatosunun internet sitesindeki bilgilere göre, Kongre binası en son ABD'nin bağımsızlığını kazanmasından 36 yıl sonra, 1812-1814'te İngilizlerle yapılan savaş sırasında Washington işgal edildiğinde vandalizme uğramıştı.
İşgalci İngiliz birlikleri, 1814'te başkent Washington'a yürüdüğünde Kongrenin bulunduğu Capitol Xxxx binasını, başkanın rezidansı Beyaz Saray'ı ve başkentteki
diğer simge yapıları ateşe vermişti. Çıkan yangında başkentteki tüm kamu binaları yanarak yok olurken, yağmur Kongre binasını kül olmaktan kurtarmıştı.
Dönemin Başkanı Xxxxx Xxxxxxx, Kongrenin geçici olarak Xxxxxxxx'x Oteli'nde
toplanmasına karar verdi. Bina harap olmasına rağmen yasama faaliyeti aksamadan devam etti. Ardından Kongre, 1819'da "Tuğla Capitol" adı verilen tuğladan yapılan bir binada geçici olarak ikamet etti. Sonunda büyük bir inşa projesinin ardından eski Senato ve Temsilciler Meclisi salonları yeniden inşa edildi ve Kongre, aynı yerde hizmete devam etti.
NATO: Görüntüler şoke edici
NATO Genel Sekreteri Xxxx Xxxxxxxxxxx, ABD Kongresindeki olayları "şoke edici" şeklinde nitelendirerek, "ABD başkanlık seçiminin sonucuna saygı duyulması" çağrısında bulundu.
Xxxxxxxxxxx, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede "Washington'daki görüntüler şoke edici. Demokratik seçimin sonucuna saygı gösterilmeli." ifadesini kullandı.
Pensilvanya Valisi'nden "darbe girişimi" açıklaması
Pensilvanya Valisi Xxx Xxxx, başkent Washington'da göstericilerin Kongre binasına girmesini, "darbe girişimi" olarak nitelendirdi.
Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Bugün gördüklerimiz demokrasi değil, darbe girişimi." ifadesini kullanan Wolf, ABD'nin adil ve özgür bir seçim yaptığını ve sonucun belli olduğunu belirterek, Cumhuriyetçilere şiddeti durdurma çağrısında bulundu.
Xxxxx taraftarları Kongre’yi bastı
ABD'nin başkenti Washington'da Xxxxxx Xxxxx'x destek gösterisi düzenleyen bir grup protestocu, polis barikatını aşarak Kongre binasına girdi.
Göstericilerden bir grubun polis barikatını aşarak Kongre binasına girmesi sonucu polisin biber gazıyla müdahalesine ilişkin görüntüler sosyal medyaya yansıdı.
Xxxx Xxxxx, güvenlik nedeniyle binadan çıkarıldı
Öte yandan Arizona'daki seçim sonuçlarına itirazı değerlendiren Senato, olaylar nedeniyle oturuma ara verdi.
"Senato Başkanı" sıfatıyla söz konusu oturumu yöneten Başkan Yardımcısı Xxxx Xxxxx'xx ise güvenlik nedeniyle binadan çıkarıldığı öğrenildi.
Sokağa çıkma yasağı ilan edildi
Washington Belediye Başkanı Xxxxxx Xxxxxx, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yerel saatle 18.00’den yarın sabah 06.00’ya kadar şehirde "sokağa çıkma" yasağı ilan ettiğini duyurdu.
Browser, medya çalışanları da dahil, temel hizmet sektörü dışındaki herkesten belirtilen saatler arasında dışarı çıkmamalarını istedi.
Xxxxx: Asla yenilgiyi kabullenmeyeceğim
ABD Başkanı Xxxxxx Xxxxx, başkent Washington'da toplanan destekçilerine seslenerek, başkanlık seçimlerinde yenilgiyi kabul etmeyeceğini ve mücadeleyi bırakmayacağını söyledi.
Xxxxx, 3 Kasım 2020'de yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarının netleştirilmesi için bugün yapılacak Kongre oturumu için Washington'da toplanan destekçilerine seslendi.
Kurşun geçirmez camın ardından konuşan Xxxxx, "Demokratlar'ın seçimlerde usulsüzlük yaptığı" yönündeki iddialarını sürdürdü.
Xxxxx, seçimleri asıl kazananın kendisi olduğunu savunarak, "Asla yenilgiyi kabullenmeyeceğim, pes etmeyeceğim." dedi.
Kendisinin bu seçimlerde oyunu artırdığını ve neredeyse 75 milyon kişinin kendisine oy verdiğini vurgulayan Xxxxx, "Aranızda Xxx Xxxxx'xx 80 milyon oyu gerçekten aldığına inanan var mı? Bunlar bilgisayarda üretilen 80 milyon oy." diye konuştu.
Pence: Tek taraflı davranma yetkim yok
ABD Başkan Yardımcısı Xxxx Xxxxx, 3 Kasım 2020'deki başkanlık seçim sonuçlarına göre belirlenen delege oylarının sayılıp, sonuçların resmen tescil edileceği Kongre oturumunda "tek taraflı" davranmak gibi bir yetkisi olmadığını bildirdi.
Xxxxx, Xxxxx'xx kendisine yönelik, "Gerekeni yap, seçim sonuçlarına itiraz et" çağrıları üzerine yazılı bir açıklama yayımladı.
Kongredeki oturumdan dakikalar önce açıklamayı yayımlayan Pence, "Anayasayı desteklemeye ve savunmaya yönelik ettiğim yemin, beni hangi Seçiciler Kurulu oyunun sayılıp sayılmayacağına karar vermek için tek taraflı yetki iddia etmekten alıkoyuyor." ifadesini kullandı.
Pence, Seçiciler Kurulu oylarına itiraz etmek için kendisinin herhangi bir yetkisi olmadığının altını çizerek, "ABD tarihinde hiçbir başkan yardımcısı böyle bir hak iddiasında bulunmamıştır." bilgisini paylaştı.
Cumhuriyetçilerin ilk itirazı Arizona eyalet oylarına
Oturumun başlamasından birkaç dakika sonra seçimin kritik eyaletlerinden Arizona'nın delege oylarına Cumhuriyetçiler itiraz etti.
Senato ve Temsilciler Meclisinden birden fazla ismin imza attığı itiraz dilekçesinin
oturum başkanlığına ulaşmasının ardından oturuma 2 saat sürecek tartışma bölümü için ara verildi.
Tartışma bölümünün ardından söz konusu itirazın kabul mü ret mi edileceğine ilişkin oylama yapılması ve ardından Kongrenin yeniden ortak oturuma dönerek delege oylarının sayımına devam etmesi bekleniyor.
Ortak oturumda ne bekleniyor?
Bu siyasi tartışmalar altında başlayan ortak oturumda, Seçiciler Kurulunda yer alan her bir eyaletin delegelerinin 14 Aralık 2020'de kullandığı oylar, Pence'in önüne kapalı zarflar içinde sunulacak.
Pence'in zarfları alfabetik sıraya göre açıp, tek tek eyaletlerdeki delege oylarının hangi başkan adayı için kullanıldığını okuması gerekiyor.
Kongre kurallarına göre, her iki kanattan en az birer isim bu işleme itiraz ederse, o zaman Senato ve Temsilciler Meclisi kendi içinde konuyu tartışacak.
2 saatlik bu tartışma bölümünün ardından Kongrenin her iki kanadında da itirazların kabul edilip edilmemesine yönelik oylama yapılacak. İtirazın, kabul edilebilmesi için her iki kanatta da salt çoğunluğun oyunu alması gerekiyor.
Temsilciler Meclisinde, Demokratlar çoğunlukta olduğu ve Senatoda da birden fazla Cumhuriyetçi isim Xxx Xxxxx'xx seçimleri kazandığını kabul ettiği için 2
saatlik tartışma bölümünün ardından "delege oylarının sayılacağı" asıl bölüme devam edilmesi ve seçim sonuçlarının Xxxxx lehine tescil edilmesi bekleniyor.
ABD Başkanı Xxxxx, uzunca bir süredir Cumhuriyetçi Kongre üyelerine çağrıda bulunarak, seçim sonuçlarına itiraz etmelerini ve 6 Xxxx'ta sonuçları tescil etmemelerini istiyordu.
3 Kasım 2020'de yapılan tartışmalı başkanlık seçimlerinin ardından 14 Aralık 2020'de ülke genelindeki 538 delege oylarını kullanmış, Demokrat aday Xxxxx 306 delegeyle seçimleri kazanmıştı.
Dışişleri'nden ABD'deki olaylara ilişkin açıklama: Gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz
Dışişleri Bakanlığı, ABD'de yaşanan olaylara ilişkin, "ABD Kongre binasının göstericiler tarafından basılması teşebbüsüne kadar varan iç gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz" açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, ABD'de Başkanlık seçimlerinin ardından yaşanan ve bugün Kongre binasının göstericiler tarafından basılması teşebbüsüne kadar varan iç gelişmelerin endişeyle takip edildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ABD'de meydana gelen olaylara ilişkin, şu ifadeler kullanıldı:
"ABD Başkanlık seçimlerinin ardından yaşanan ve bugün Kongre binasının göstericiler tarafından basılması teşebbüsüne kadar varan iç gelişmeleri endişeyle
takip ediyoruz. ABD’deki tüm tarafları itidal ve sağduyuya davet ediyoruz. ABD'nin bu iç siyasi krizi olgunluk içinde aşacağına inanıyoruz."
Açıklamada, ABD'deki Türk vatandaşlarının kalabalık mekanlar ve gösteri yapılan yerlerden uzak durmaları tavsiye edildi.
Xxxxx Xxxx, bayrağı Xxxxx Xxxx'x devrediyor
İş Bankası Genel Müdürü Xxxxx Xxxx, genel müdürlük görevini mart ayının sonlarında yapılacak olan genel kurul tarihi itibarıyla bırakacağını açıkladı. Bali, genel müdürlük görevi için genel müdür yardımcısı Xxxxx Xxxx'x önerdiklerini duyurdu.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Xxxxx Xxxx, 1 Nisan 2011'den bu yana büyük bir gururla ve mutlulukla, onurla sürdürdüğü genel müdürlük görevini mart ayı sonlarında yapılacak olan genel kurul tarihi itibarıyla bırakacağını belirterek, "O tarihe kadar da Genel Müdürlük görevime devam edeceğim. Genel Kurul irade gösterirse İş Bankası'nda Yönetim Kurulu'nda görev yapmaya devam edeceğim" dedi. Genel kurul sonrasında ise bankanın yeni Genel Müdürü İş Bankası Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Xxxxx Xxxx olacak.
Türkiye’nin ilk özel bankası Türkiye İş Bankası yeni ilklere imza attı. Tarihinde ilk kez bir genel müdür halefini ilan ederek görevinden ayrılacağını açıkladı aynı zamanda bankacılık tarihinde de ilk kez teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısı genel müdür olarak görevlendirildi. Xxxxx Xxxx’xx genel müdür olarak görevlendirilmesi ise teknolojiyle birlikte değişen bankacılık sektöründe yeni bir dönemin de başladığına işaret ediyor.
İş Bankası’nın 10 yıl boyunca genel müdürlüğü görevini yürüten Xxxxx Xxxx, prensiplerle yönetilen bir kurum olarak hiçbir şeyin kişilere, keyfi kararlara bağlı olmadığını belirterek, İş Bankası'nda dahili olarak icrai görevde çalışmanın üst sınırı bulunduğunu, 35 yıl kuralı olduğunu kaydetti.
‘Felsefesine de inandığım için bırakıyorum’
1 Aralık 1986’da bankada göreve başladığını ve 34 yılı tamamladığını belirten Bali şunları söyledi: “Kurallarımız, mekanizmalarımız işliyor. Sürpriz beklenmeyen işler değil bunlar. Böyle bir prensibimiz olmasaydı da ayrılmayı düşünüyordum. Çünkü 10 yıl genel müdürlük yapmış durumdayım. 5 yıl genel müdür yardımcılığı, 15 yıl üst düzey yöneticilik. Bu ülkede ziyadesiyle yeter, hatta biraz da fazladır. Genç bir nesil, donanımlı bir nesil geliyor arkadan. Varsa tecrübeniz aktarın ve önlerini açın. Sadece kurala uymak değil felsefesi itibariyle inandığım için bu çerçevede hareket ediyorum. Hayatta önemli olan şeylerden biri de final yapabilmek, yapmayı bilmektir. Hayatta bazıları parayla, malla, varlıkla bazıları da makamla, unvanla vedalaşamaz. Uçtan uca sorumluluğu götürebilmek için bunlarla ilgili kararları almak lazım. Bu teknoloji ve dijitalleşme ortamında yeni donanımlarla gelen çok daha büyük nesil var ve çok müsterihim. Bankayı daha ileri boyutlara taşıyacak şekilde çalışacaklar. 12 genel müdür yardımcımız icra kurulunda. Her bir arkadaşımızın pozisyonunu ikame edxxxxxxxx en az 3 adayımız var. Üst düzey yönetimin en önemli sorumluluğu insana, kariyere, geleceğe yönelik sorumlulukları da alabilmektir. Kendimi bu açıdan da müsterih hissediyorum.”
Xxxxx Xxxx yeni genel müdür
Bütün bu hususları göz önünde bulundurarak uzun yıllardır beraber çalıştığım, bankamızın özellikle teknolojik altyapısına, yazılım ve donanımına çok büyük katkılar koymuş olan ve bunların üzerine kurulan bankacılık uygulamalarına son derece hakim, mühendislik ve bilgi teknolojileri alanındaki yetkinliklerinin üzerine işletme yüksek lisansı ekledikten sonra şimdi de bankacılık doktorası yapan, kendisine de bu bakımdan özendiğim Genel Müdür Yardımcımız Xxxxx Xxxx'xx bu görev için çok uygun ve layıkıyla bu görevi yapabilecek bir arkadaşım olduğunu düşünüyorum. Tabii bunlar, hem dahili, yetkili kurullarımızın hem de resmi otoritenin onayına tabidir. Biz olsa olsa bir öneride bulunabiliriz. Bu öneri çerçevesinde yürüyebilirse koşullar buna göre oluşacak."
Yabancı bu faize bile gelmiyorsa...
Xxxxxxxx XXXXX
07 Xxxx 2021 Perşembe
✔ Kapıkule'nin ötesinde faiz sıfıra yakın, hatta bazı ülkelerde negatif; ama oralardaki trilyonlarca doları yönetenler bizim yüzde 15 dolayındaki faizimize yüz vermiyor. Belli ki korku dağları bekliyor; ya dolar TL'ye karşı faizin çok üstünde değer kazanırsa, diye...
Yabancı yatırımcı Türkiye’de kayda değer boyutta yatırım yapmıyor. Hele doğrudan yatırım! Her ne kadar yöntem olarak yabancının gelip buradan pay almak suretiyle kurulu bir şirkete ortak olmasını, mevcut şirketine ya da buradaki şubesine sermaye koymasını, hele hele 250 bin doları verip vatandaşlık hakkı elde edecek şekilde gayrimenkul almasını doğrudan yatırım sayıyorsak da, biliyoruz ki gerçek anlamda doğrudan yatırım sıfırdan bir tesis meydana getirmektir. Yeni bir işletme kurmak, yeni bir üretim yapmak, istihdam sağlamak ve vergi vermek... Bunun ötesi biraz kağıt üstünde kalan doğrudan yatırımdır.
Ama zaten bugün üstünde durmak istediğimiz doğrudan yatırımlar değil. Biz, portföy yatırımı bile çekemez durumdayız.
Dünyada trilyonlarca dolar dönüyor, Avrupa’da bizim gibi faiz veren ülke yok; hatta çoğu ülke yıllardır negatif faiz uyguluyor, ne var ki o trilyonlarca dolardan bizim payımıza pek bir şey düşmüyor.
Yabancı yatırımcı niye gelmez?
Dedik ya doğrudan yatırım apayrı bir konu. Bu yatırımlar için öyle kolay kolay karar verilmesi de beklenemez.
Ama portföy yatırımları öyle değil ki...
Bugün gel yatırımını yap, istediğin süre kal, karı görünce de çık git!
Yöntem olarak, uygulama olarak böylesine basit ama yabancı yine de gelmiyor.
Düşünmemiz gerekmez mi, “Böylesine yüksek faizimiz var da yabancı bizi hala niye tercih etmiyor” diye...
Beş senaryodan oluşan bir tablo hazırladık. Varsayalım dolar 8 lira ve bir yabancı
1.000 dolar getirdi. Xxxxx geçen 8 bin lirayı da yüzde 15 faizle kamu kağıdına yatırdı.
Bu yatırımcının karı, bir tek gerçekleşmeye, bir yıl sonunda doların TL’ye göre yüzde 15’ten fazla değer kazanmamasına bağlı.
A ve B senaryolarında dolar değer kazanmıyor, aksine kaybediyor ve yabancının karı adeta katmerli!
Dolardaki artış yüzde 15, yani faiz kadar olursa, ne kar var, ne zarar.
Ama eğer dolardaki değerlenme faizin üstüne çıkarsa, tablo sarıya dönüyor, yabancı için alarm zilleri çalıyor ve çıkışta, getirilen 1.000 doların altında bir tutara razı olmak durumunda kalınıyor.
İşte yabancı bundan korkuyor, bundan kaygı duyuyor.
Yani doların TL’ye karşı çok hızlı değer artışı göstermesinden... Bu değer artışının faizden elde ettiği kazancı silip süpüreceğinin kaygısıyla da Türkiye’den uzak durmayı tercih ediyor.
TL cinsi tasarruflarda durum
Yabancı kurdaki değişime, TL cinsi tasarruf eden yatırımcı ise, yerli yatırımcı diyelim, hiç kuşkusuz faizle enflasyon arasındaki makasa bakar.
Senaryolarımız arasında kayda değer oranda reel getiri de var ama biliniyor ki TL cinsi tasarruf edenler öyle enflasyonun çok da üstünde getiri elde edemiyor.
27
BU KAYGI NASIL YOK EDİLEBİLİR?
Türkiye bu kaygıyı yok edemediği sürece yabancının sınırımızın hemen ötesinde negatif faizle tutmaya razı olduğu parayı, Kapıkule’den bu tarafta yüzde 15 dolayında faiz varken bile çekemez. Çekemiyor da zaten.
Bakmayın son haftalarda biraz giriş olmasına. Hele hele 11-18 Aralık haftasındaki 1.7 milyar dolarlık girişe. Bu tutarın 1.6 milyar dolarının repo olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir.
Biz yabancıya güven veremezsek, Türk parasının istikrarsız seyredeceğine dönük algıyı yıkamazsak, yabancı yurtdışında çok az kazanmaya razı olur ve bize gelmeye yanaşmaz.
Güven lafla oluşturulamıyor. Bazı kilit görevlerde yapılan değişiklik bir güven dalgası yaratıyor ama o geçici bir dalga olmaktan öteye gidemiyor.
Sürekli yabancıya güven vermek diyoruz da, şu hep yapacağımızı söylediğimiz hukuk reformu var ya, ipucu sayılabilecek birkaç adım atsak mesela... Mevzuat mı değişecek bu konuda, reformdan ne anlamalıyız, o somutlaşsa... Herhalde hukukçu olmadığım için bu kavramı hiçbir yere oturtamadığımı, bu reform vurgusundan hiçbir şey anlamadığımı itiraf etmek durumundayım. Yabancı yatırımcının da benden daha iyi durumda olduğunu hiç sanmıyorum.
Yani sanki biraz söylemden eyleme geçmek kaçınılmaz gibi görünüyor, değil mi...
Yeni haberler var
7 Xxxx 2021
Boğaziçi Üniversitesi üzerinden yaşanan gerilim, Xxxxx Xxxxxx, Xxx Xxxxxx ve Xxxxx Xxxxxx’xx sebep olduğu başörtüsü ve darbe tartışmalarının neden olduğu tepki ikliminde reform çalışmalarından söz etmenin güçlüğünün farkındayım.
Kış ortasında bahardan söz etmek gibi bir şey.
Xxxxx’xx ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte yeni bir dünya kuruluyor. ABD-AB ittifakı yeniden sağlanıyor. ABD başkanlarının seçimi dünya başkanı seçimi gibidir.
Xxxx Xxxx’xx, Xxxx Xxxxxxx’xx, xxxx Xxxx’xx, Xxxxx’xxx, Xxxxx’xx başkanlığının ülkemizle ilişkilere ve bölgemize etkileri farklı farklı oldu. Darbeler tarihimiz incelendiğinde 12 Eylül darbesini destekleyen Xxxxxx’x, 15 Temmuz’un
arkasındaki Xxxxx’xxx adamlarının siluetini görürüz.
Xxxxx, Türkiye’yi en yakından tanıyan ABD Başkanı. Ancak Türkiye’ye yönelik olumlu bir düşüncesinin olmadığı da bir gerçek. Peki biz Xxxxx’la 4 yılı nasıl geçireceğiz.
Buna hazırlanmalıyız. Ankara’da yeni döneme göre kendini yapılandırıyor.
REFORMLAR
YEni sürecin kutup yıldızının reformlar olması gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Xxxxxxx, bir süredir ısrarla 2021 yılının reformlar yılı olacağını söylüyor. Ama ülke öyle bir kutuplaşma içinde ki göz gözü görmüyor. Kutuplaşma iklimi her şeyi esir alsa da reformlarla ilgili mutfak çalışması tamamlandı. Uzak olmayan bir süreçte reform iklimine gireceğiz.
Bu süreçte birbirine karıştırılmaması gereken iki çalışma söz konusu.
Biri Adalet Bakanlığı’nın kapsamlı reform hazırlığı, ikincisi ise AK Parti ve MHP’nin şimdilik ayrı ayrı çalıştığı ama daha sonra ortak bir çalışmaya dönüştürülecek olan seçim yasasıyla ilgili hazırlıklar.
ADALET BAKANLIĞI’NIN REFORM HAZIRLIĞI
“Reform ikilisi” gibi çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Xxxxx Xxxxx ile Adalet Bakanı, sektör temsilcileri ve Meclis’te ilgili komisyonlarla toplantılar yapmışlardı. İyi bir hazırlık süreci yaşandı.
BAKAN GÜL: ‘İYİ BİR MUTFAK ÇALIŞMASI YAPTIK’
Adalet Bakanı Xxxxxxxxxx Xxx, kısa bir süre önceki görüşmemizde “2021 yılı reform yıl olsun istiyoruz. Taraflarla bir araya geldik, iyi bir mutfak çalışması yaptık. Hemen hemen değinmediğimiz hiçbir konu kalmadı. Yürüyen bir süreç. Sayın Cumhurbaşkanımıza sunduktan ve gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra, kademe kademe uygulamaya sokacağız” demişti.
Adalet Bakanı Xxx, Cumhurbaşkanı Xxxxxxx’x kapsamlı bir sunum yapacak. Kabinede ve AK Parti yetkili kurullarında yapılan değerlendirmelerden sonra reform paketleri ayrı ayrı Meclis’in gündemine getirilecek.
SEÇİM SİSTEMİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
Seçim sistemiyle ilgili çalışmaların ise biraz zaman alacağı anlaşılıyor. AK Parti ve MHP ayrı ayrı çalışmalarını tamamladı. Hukukçu milletvekillerinin önerileri doğrultusunda bir taslak hazırlandı. Ancak hemen bugün harekete geçilecek gibi bir hava hissetmedim.
Peki genel hatları itibarıyla ne düşünülüyor? Öncelikle önerilerin alternatifli olarak hazırlandığını belirtmeliyim.
Başkanlık sistemi siyaseti yeniden şekillendirdi. Sistemi kökten etkileyen en önemli düzenleme ise yüzde 50 artı 1 getirilmesi ve ittifak sistemi oldu.
SEÇİM BARAJI NE OLACAK?
Seçim öncesinde ittifak sisteminin getirilmesi yüzde 10 barajının anlamsız hale gelmesine yol açtı. AK Parti’nin çalışmasında seçim barajının yüzde 5 ya da 7’ye çekilmesinin üzerinde durulurken, şansı azalmakla birlikte yüzde 10 barajının korunması da seçenekler arasında yer alıyor.
YÜZDE 1’LİK PARTİLER NE OLACAK?
İttifak sistemi, yeni partilerin kurulmasını teşvik etti. Xxx Xxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxxxx, Xxxxx Xxxxxxx ve Xxxxxxx Xxxxxxx partilerini kurup yola
çıktı. Xxxxxxxx Xxxx ise gün sayıyor. Gözler muhafazakâr Kürtlerin kuracağı söylenen yeni parti ile İYİ Parti’yle yargıda mücadelede eden Xxxx Xxxxx’a çevrilmiş durumda.
İttifak sistemi, yüzde 1 civarında dolaşan partiler için “hayat suyu” oldu. Yüzde 10 barajı nedeniyle seçim şansı olmayan küçük partiler, ittifak sistemiyle Meclis’te temsil edilme imkânına kavuştular. Bu tek taraflı olarak küçük partilere yaramadı. 24 Haziran 2018 seçimleriyle ilgili simülasyonda, küçük partilerle ittifak CHP’ye artı 32 milletvekilliği kazandırdı.
İTTİFAKA AYRI BARAJ
Seçim barajıyla ilgili üzerinde durulan noktalardan birini de ittifakta yer alan partilerle ilgili seçim barajı oluşturuyor. Seçimlere ittifak halinde giren partiler için seçim barajının yüzde 10’da kalması ya da 12 olması, kendi başına giren partiler için yüzde 7 ve 5 seçeneklerinin getirilmesi üzerinde duruluyor.
YÜZDE 1 ÖNERİSİ
Yüzde 1 gibi küçük oranlarda oy alan partileri ittifaka mecbur bırakmayacak bir formül üzerinde duruluyor. Cumhurbaşkanı Xxxxxxx ve MHP Xxxxxx Xxxxxxx ile de paylaşılan öneriye göre ittifaka girmeyen partiler yüzde 1 ve üzerinde aldıkları oy oranına göre Meclis’te temsil imkânına kavuşacak. Geçmişte Türkiye milletvekilliği getirilmiş ancak bu Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmişti. O nedenle Türkiye milletvekilliği engeline takılmayan bir model üzerinde duruluyor.
Bir uyarıda bulunayım. Yüzde 1’lik partilerle ilgili öneri AK Parti ve MHP’nin yaptığı çalışmada yer almıyor. Onun zemini farklı.
DARALTILMIŞ BÖLGE
Etnik ya da bölgesel partilere imkân sağlayacağı gerekçesiyle dar bölge seçim sistemi tercih edilmiyor. Ancak daraltılmış bölge seçim sistemi üzerindeki çalışmalar ise sürüyor. Çok sayıda milletvekili çıkardığı için İstanbul 3, Ankara ve İzmir ise 2 seçim bölgesine bölünürken, büyükşehirlerin nüfuslarının artması nedeniyle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere nüfusu büyük illerde seçim çevresinin sayısının arttırılması üzerinde duruluyor. Nispi temsilin devam etmesi de güçlü seçenekler arasında yer alıyor.
KUTUPLAŞMA
Reformlarla ilgili çalışmaları paylaştım ama keşke bir çalışmayı da siyaset tarzımız üzerinde yapsak. Ülkemizde öyle bir kutuplaşma var ki her şeyi yıkıp geçiyor.
Üretici ve tüketici olarak krizden nasıl korunacağız?
07 Xxxx 2021
Ekonomik krizi, demokrasi ve hukukun gerilemesi tırmandırdı. Bunu nasıl biliyoruz?
1. Avrupalı, Amerikalı yabancı yatırım sermayesi artık Türkiye'de yatırım yapmıyor. Tersine Türkiye'deki şirketlerini satarak çıkıyorlar. Nedeni tamamıyla hukuk ve demokraside güven kaybına dayanıyor. Bir ara Araplar geliyordu. Artık Katar
dışında Arap sermayesi de gelmiyor. Dahası biliyorsunuz Suudiler Türk mallarını boykot ediyor.
Türkiye'de yatırım yapan, Çin ve Ruslar kaldı. Onlarda ölmüş eşek arıyorlar. Çünkü satılan şirket çok alıcı az.
Bu durumda, yerli sermaye için eğer yatırım süresi uzunsa, yeni yatırımlar için krizler yatırım için bir fırsat olabilir. Çünkü bu günkü sistem hayatın olağan akışına aykırıdır. Siyasette ne olursa olsun, sistemin değişmesi gerekiyor. Şimidi emek ucuz. İşsiz sayısı fazla. Dövizle borçlanmadan yatırım yapılabilir. Genişleme döneminde üretim başlayabilir.
Eğer demokrasi ve hukukta çağdaş bir kurumsal yapı kurulursa, Türkiye'nin iç dinamikleri de harekete geçer. Krizden çıkış hızlanır.
2. İşçi ve memur bugün çektiği eziyetten dolayı bilinçlenirse geleceğini kurtarır. Bugün organize olur. Sendikalaşma hızlanır.
Memur-Sen Başkanları AKP'den milletvekili xxxxxx. Hak-İş Başkanı da AKP'den milletvekili olmuştu. Kafasına milletvekili olmayı koyanlar Hükümete nasıl direnir?
Bu dönemden yararlanarak işçi ve memurlar, sendikaları tarafsız, işçi ve memur haklarını koruyacak bir yapıya zorlayabilirler.
3. Küçük tasarruf sahipleri, TL'den uzak durmalıdır. Reel faizlerin devam etme olasılığı yüksektir. Ancak enflasyon hesabında tereddütler var. Borsada spekülasyon yüksek olduğu için, küçük tasarruf sahibi her zaman aldanır. Aracılar ve fonlar kazanır.
Küçük tasarruf sahibi için en iyi yatırım gayrimenkul yatırımıdır. Zira nüfus artıyor. Toprak sabit kalıyor. 1950 de Türkiye nüfusu 21 milyondu. 70 yılda üçe katladı ve 83 milyon oldu.
Gayrimenkule gücü yetmeyenlerin tek seçeneği döviz kalıyor. Altın konusunda benim tereddütlerim var. Geçmişte çok dalgalı bir fiyat trendi gösterdi. Söz gelimi 1970 yılına kadar bir ons altın 35 dolardı. 1974 te 400 dolara 1980 de 820 dolara çıktı, 2000 yılında 279 dolara geriledi. Şimdi de 1955 dolardır. Dolar ve Euro da para sıkılaştırılması olursa, altın düşer.
4. Kriz dönemlerinde tüketiciler kötümserdir. Aileler daha dikkatli olmalıdır. Önce aylık gelir gider bütçesi ve harcama planlaması yapmalıdırlar. Daha pahalı markaları tüketenler, normal kaliteli ve fiyatı düşük olan malları tercih etmelidir. Borçlanmadan kaçınmalıdır.
Kriz dönemlerinde, satıcılar da panik yaşar ve korunma stratejisi olarak ambalajlarındaki gramajı düşürür, aynı fiyata satarlar. Kaliteyi düşürürler. Özellikle indirim günlerinde bu dediğim Türkiye de çok yaşanıyor. Tüketicinin bu alanlarda dikkatli olması gerekiyor.
5. Tarım kesimi geleneksel bir kesimdir. Bu geleneksel tutum ürün çeşidinde de oluyor. Üretim teknolojisinde de oluyor. Tarım kesiminin daha verimli ürünleri araştırmalı ve daha yeni üretim tekniklerine yönelmeleri gerekir.
07 Xxxx 2021, Perşembe
gelişmelerin ertesinde hep otoriter rejim gelmedi mi?
darbesi ertesinde "Ordu-gençlik el ele" diye sloganlar da üretilmişti.
Bir olay
Darbeden hemen sonra Xxxxxx'xx bir küçük çocuk bağıra bağıra bir gazeteyi
satmaya çalışıyordu. Koşarken bir genç subaya çarptı. Subayın kasketi yere düştü. Genç subay eğilip kasketini yerden aldı ve sonra gazete satmaya çalışan çocuğa bir tokat attı. Zavallı çocuk ağlıyordu. Yanlarına gittim ve genç subaya, "Küçücük çocuğa tokat atılır mı" dedim. Bana ters ters baktı "Sen kimsin" dedi.
Gülümsedim "Ben gençliğim. O slogandaki ordu-gençlik el ele var ya, işte
o gençliğim ben" dedim. Gülümsedi ve "Seni Harbiye'nin bodrumuna çekersem, gençliğin ne olduğunu görürsün" diye cevap verdi.
Gezi olayları
Gençlik olayları diye başlayan ve sonrasında gelen otoriter rejimlere adeta çanak tutan gelişmeleri artık hafife almamız mümkün değil. İçinde bulunduğumuz zaman dilimindeki "Gezi olayları" bunlara son bir örnek değil miydi? Gezi olaylarını da bazıları gençliğe bağlamıştı. Ve kimse üniversite gençliğinin otobüsleri, polis araçlarını falan yakmalarını, kenti yaşanılmaz hale getirmelerini pek anlamamıştı.
Farkında olmalılar
Kısacası artık deneyim sahibiyiz. Bu tür olaylar çıktığında bunları kışkırtanların neyi hedef aldıklarını ve sonuçta kurunun yanında yaşın da yanabileceğini biliyoruz. Yani Boğaziçi'nde okuyanlar, atılan adımların bazılarının ne tür sonuçlar getireceğini bilecek yaştalar. Öğrenci olmayanların güdümüne asla girmemeliler. Ve sayısız öğrencinin FETÖ tuzağına düştüğünü de hiç unutmamalılar.