ÖZET RAPOR
XXXX XXXXX
Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir.
Bu proje, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından UNICEF’in teknik desteği ile yürütülmektedir.
XXXX XXXXX
Araştırmanın yürütücüleri:
T.C. Başbakanlık Xxxxxx Xxxxxxxxx ve Çocuk Esirgeme Kurumu
(Buradan itibaren SHÇEK olarak anılacaktır)
UNICEF – Türkiye
(Buradan itibaren UNICEF olarak anılacaktır)
Araştırmanın Ulusal koordinatörlüğünü gerçekleştirilen firma:
XXXXXX XXXXXX XXXXXX PİAR ARAŞTIRMA DANIŞMANLIK VE TİC.A.Ş.
(Buradan itibaren TNS Piar olarak anılacaktır)
Araştırmanın Ulusal Danışmanı:
Prof. Dr. Xxxxx Xxxxxxxxxx Oral
(Buradan itibaren Ulusal Danışman olarak anılacaktır)
Araştırmanın Uluslararası Danışmanı:
Xxxxxx Xxxxx
(Buradan itibaren Uluslararası Danışman olarak anılacaktır)
Özet Raporu Yayına Hazırlayanlar:
Prof. Dr. Xxxxx Xxxxxxxxxx Oral Xxxxx Xxxxx
Xxxxxx Xxxxxxxxxxx
Baskı: 2010
Bu yayının iieriğinin sorumluluğu “yalnızca” yazarlarına aittir ve hiibir şekilde Avrupa Birliği’nin resmi görüşlerini temsil etmemektedir.
İÇİNDEKİLER 3
TABLO VE ŞEKİL LİSTESİ 5
ÖNSÖZ 7
GİRİŞ 9
1 ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER 10
1.1 Araştırmanın Amacı 1
2 ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ 12
2.1 Nitel Araştırma Yöntemi 13
2.2 Nicel Araştırma Yöntemi 13
Örneklem Tasarımı 14
Nicel Araştırmada Kullanılan Araştırma Araiları 14
2.3 Veri Analizi ve Raporlama 15
2.4 Araştırmada Dikkat Edilen Başlıca Hususlar 15
3 ARAŞTIRMA BULGU VE SONUÇLARI 17
3.1 Nitel Araştırma Bulguları 17
3.1.1 İstismar İle İlgili Bulgular 18
3.1.1.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular 18
3.1.1.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular 19
3.1.2 İstismarın Nedenleri İle İlgili Bulgular 21
3.1.2.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular 21
3.1.2.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular 22
3.1.3 İstismarın Etkileri ile İlgili Bulgular 22
3.1.3.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular 22
3.1.3.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular 23
3.1.4 İstismarla Başetme Yöntemleri ile İlgili Bulgular 23
3.1.4.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular 23
İiindekiler
3
3.1.4.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular 24
3.1.5 Katılımcıların Grup Çalışmalarından Öğrendikleri 25
3.1.6 Katılımcıların İstismarı Önleme ile İlgili Önerileri 27
3.1.7 Niteliksel Araştırmalardan Öğrenilenler 28
3.2 Nicel Araştırma Bulguları 29
3.2.1 Tanık Olunan İstismar 29
3.2.2 Xxxxx Xxxınan İstismar 32
3.2.3 Baş Etme Yöntemleri 36
3.2.4 Çocukların İstismarı Önlemeye Yönelik Önerileri 37
4 SONUÇLAR 38
Öneriler 39
5 ARAŞTIRMAYA KATKI SAŠLAYANLAR 40
TABLOLAR
Tablo 1 13
Geriekleştirilen Grup Çalışmaları / Grup Çalışmalarındaki Katılımcı Sayısı
Tablo 2 14
Verilen bloklarda yapılan özet tarama sonuiları
Tablo 3 31
7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları duygusal ve fiziksel istismar türleri ve tanık oldukları yerler
Tablo 4 32
7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları cinsel istismar türleri, tanık oldukları yerler, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler
Tablo 5 33
7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları ihmal türleri, istismarın nedeni ve yarattığı etkiler
Tablo 6 34
7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları duygusal istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler
Tablo 7 35
7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları fiziksel istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler
Tablo 8 36
7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları cinsel istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler
Tablo 9 37
İstenmeyen davranışlarla baş etme yöntemleri, yardım alınan kişiler ve nasıl yardımcı olunduğu
Tablo 10 37
İstismara Maruz Kalan Çocukların Okuldan Yardım İsteme Oranları
Tablo 11 38
Çocukların, iocuk geni istismarını ve ihmalini önlemek iiin önerileri
ŞEKİLLER
Şekil 1 30
7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları istismar türleri
Şekil 2 33
7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları istismar türleri
Tablo ve Şekil Listesi
5
TÜRKİYE’ DE ÇOCUK İSTİSMARI VE AİLE İÇİ ŞİDDET ARAŞTIRMASI
Dünya Sağlık Örgütü’nce, “iocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyen, bir yetişkin, toplum veya ülkesi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar” iocuk istismarı olarak kabul edilmektedir. Çocukların, ana-babalarının ya da başkalarının bakımında iken “bedensel ve zihinsel şiddetin her türünden” korunmaları gerektiği, ülkemizin de taraf olduğu Çocuk Haklarına dair Sözleşme’de de yer almaktadır.
Ülkemizde iocuğa yönelik pek iok araştırma geriekleştirilmektedir. Ancak bu araştırmalar incelendiğinde, iocuk istis- marı ve aile iii şiddet konusunda kapsamlı ve derinlemesine yapılmış araştırma verilerinin bulunmadığı görülmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Haklarına dair Sözleşme gereği hazırlanarak BM Çocuk Hakları Komitesine sunulan ilk ülke raporumuzu inceleyen Çocuk Hakları Komitesi Sonui Gözlemlerinde, “Çocuk İstismarı ve İhmali” başlığı altında, 46. maddede “… ev iii şiddet kötü muamele ve cinsel istismar da dahil her tül sömürü hakkında araştırma yaptırmasını
taraf devlete tavsiye etmektedir… ” denilmektedir.
Söz konusu araştırmada, Genel Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde, Avrupa Birliği’ nin mali katkısı, UNICEF’in teknik desteği ve TUİK’ in önerdiği örneklemlerle, TNS Piar Araştırma Şirketi tarafından, BM Çocuk Hakları Komitesi’nin tavsiye niteliğindeki sonui gözlemleri de dikkate alınarak, hem kötü muamele gören hem de kötü muamele uygulayanın bakış aiısı, niteliksel ve niceliksel olarak araştırılmıştır.
Bu araştırmada, ülkemizdeki tüm iocukların her türlü şiddetten koruması, konuya ilişkin koruyucu ve önleyici politikalar ve hizmet modelleri geliştirilmesine yönelik veriler elde edilmesi hedeflenmiş olup niteliksel ve niceliksel yöntemler kulla- nılmıştır. Araştırmanın öncelikleri aiısından, ülkemizdeki iocuk istismarı ve aile iii şiddet konusunda mevcut politikalar ve mevzuata ilişkin ön araştırma yapılarak bir mevcut durum analizi geriekleştirilmiştir. Araştırmada katılımcıların istismarı önleme ile ilgili önerilerine de yer verilmiştir.
Araştırmanın sonucunda, iocukları korumak ve iyileştirmek amacıyla geniş anlamda toplumda hassasiyet yaratacak eğitim kampanyalarının başlatılmasının kaiınılmaz olduğu; farkındalık yaratıldıktan sonra ailelere, öğretmenlere ve io- cuklara yönelik iyileştirici adımlara ihtiyai duyulduğu; iocukları istismardan korumak ve aile iii şiddeti önlemek iiin yalnızca iocuklar ya da ailelerle ialışmanın yeterli olmayacağı ve farklı alanlarda araştırmalar yapılması gerektiği gibi ana unsurlar yer almıştır.
Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İii Şiddet Araştırması’nın iocuklarımızın her türlü şiddet ve istismardan korunma- sına yönelik önemli bir adım olduğu düşüncesiyle, bu araştırmanın ilgili tüm sektörler ve toplumun tüm kesimlerince yürütülmesi gereken ialışmalara ışık tutmasını diliyorum.
Dr. Xxxxxx XXXXX
SHÇEK Genel Müdürü
Önsöz
7
Çocuklar da yetişkinler gibi temel insan haklarına sahiplerdir. Bu haklar, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleş- me hükümlerinde de belirtilmiştir. Bu Sözleşme’de imza atan devletlerin de kabul ettiği üzere, iocukların:
• Fiziksel ve duygusal şiddet ya da istismara, ihmale, cinsel taciz dâhil her türlü kötü muameleye karşı korunması;
• İşkence ya da diğer zalimce, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulmaya karşı korunması;
• Okul disiplininin insani saygınlık ierievesinde ve Sözleşme hükümleriyle tutarlı bir biiimde sağlanması şart koşul- maktadır.
Çocuk Haklarına dair Sözleşme gereği taraf devletler, iocukların yukarıda sözü geien konulardaki görüşlerini özgürce ifade etmelerine olanak tanımakla ve bu görüşleri dikkate almakla da yükümlüdürler.
Sözleşme’de uzun süredir imzası bulunan Türkiye de, iocukların bu ve tüm diğer haklarını tanımakla yükümlüdür. Çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de iocuklara kötü muamele edildiğine, fiziksel ve duygusal istismarın yalnızca evde değil, okulda ve işyerinde de “ceza, disiplin” adı altında uygulandığına, ne yazık ki birioğumuz tanık olmaktayız. Türkiye’nin Başlangıi Raporu hakkındaki sonui gözlemlerinde Çocuk Hakları Komitesi, ‘bu uygulamaların boyutunun, kapsamının ve niteliğinin anlaşılmasını sağlamak, gerekli tedbirleri ve politikaları benimsemek ve davranışların değiştirilmesine kat- kıda bulunmak amacı ile Türkiye’nin aile iii şiddet, kötü muamele ve cinsel istismar da dahil olmak üzere istismar hak- kında ialışmalar yapması gerektiğini’ vurgulamıştır. Komite şiddeti anlamak iiin, başlangıi ve başvuru noktası olarak iocukların kendi deneyimlerinden yararlanılmasını önermiştir.
Araştırılması zor ve “nazik” bir konu olan iocuk istismarı konusunda Türkiye’de derinlemesine yapılmış yeterli araştırma bulunmadığından, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Avrupa Birliği’nin mali katkısı ve UNICEF’in teknik desteği ile SHÇEK Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, TÜİK’in önerdiği örneklemle TNS Piar Araştırma Şirketi tarafından bu araştırma geriekleştirilmiştir. Araştırmada, Ulusal ve Uluslararası Danışmanların rehberliğinde, Komitenin önerisi dikkate alınarak başlangıi noktası iocuklar olmak üzere, istismar nitel ve nicel aiıdan irdelenmiştir. Ayrıntılı planlama döneminin ardından başlanan araştırmanın saha ialışması 2008 yılı iierisinde tamamlanmıştır.
Çocuk Hakları Komitesi, ayrıca tüm taraf devletlerin iocuklara karşı şiddet hakkında yapacakları kapsamlı araştırma- lardan alınacak sonuiların geniş kapsamlı biiimde duyurulmasını ve yine bu sonuilara göre program ve siyaset oluştu- rulmasını önermiştir. Bu amaila, araştırma planlanırken önleyici, koruyucu ve düzeltici yaklaşıma yardımcı olabilecek bilgiye ulaşmak da hedeflenmiştir. Bu bilgiler ışığında, iocuklarla ve yetişkinlerle geriekleştirilen özellikle odak grup ialışmaları aracılığıyla, istismar konusunda geniş kapsamlı veriler elde edilmiştir. Bu araştırmanın, Türkiye’de iocuk istismarını önleme ve iocukları koruma konusunda ilgili kurum ve kuruluşlara yol göstereceğini umuyorum.
Prof.Dr. Xxxxx Xxxxxxxxxx-Oral
Ulusal Danışman
Giriş
9
1
Araştırma Hakkında Genel Bilgiler
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO, 1999) çocuk istismarını, çocuğun hayatına, sağlı- ğına, gelişimine, güven, sorumluluk ve becerilerle ilgili genel değerlerine zarar ver- mek şeklinde tanımlamaktadır. Özellikle çocuklukta maruz kalınan şiddet, istismar ve ihmal, derin izler bırakmakta, akıl ve ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. Araş- tırmalar, şiddetin şiddet doğurduğunu, şiddetin erken yaşlarda öğrenildiğini gös- termektedir. Şiddetin sorun çözme, ceza verme aracı ya da statü, saygı kazanma yöntemi olarak kullanıldığı ortamlarda büyüyen birçok çocuk ve gencin, yetişkin olduklarında özellikle kendi eşlerine ya da çocuklarına şiddet uygulama olasılığı yük- sektir. Çocukları şiddetten korumanın, toplumları şiddetten arındırmaya giden yolun başı olarak düşünülürse, bu alanda yapılacak çalışmaların önemi yadsınamaz.
Türkiye’de dayağın bir disiplin yöntemi olarak algılanabildiği ve kullanıldığı dilimize yerleşmiş “ananın vurduğu yerde gül biter”, “dayak cennetten çıkmadır” “eti senin kemiği benim” gibi atasözlerinde de kendini göstermektedir. Türkiye’de çocuk istis- marı ve aile içi şiddet konusunda kapsamlı, derinlemesine yapılmış araştırma ve-
rileri yeterli değildir. Çocuk Hakları Komitesi Türkiye ile ilgili raporunda, boyutunun, kapsamının ve niteliğinin anlaşılmasını sağlamak, gerekli tedbirleri ve politikaları benimsemek ve davranışların değiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla aile içi şiddet, kötü muamele ve cinsel istismar da dahil olmak üzere istismar alanında araştırmalar yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Bu alana katkıda bulunmak ve derinlemesine, kapsamlı veriler elde etmek üzere, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Avrupa Birliği’nin mali katkısı ve UNICEF’in teknik desteği ile SHÇEK Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, TÜİK’in önerdiği örneklemle TNS Piar Araştırma Şirketi tarafından bu araştırma planlanmıştır. Ulusal ve Uluslararası Danışman rehberliğinde gerçekleştirilen bu araştırmada, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin önerisi dikkate alınarak başlangıç noktası ço- cuklar olmak üzere, hem kötü muamele gören hem de kötü muamele uygulayanın bakış açısı niteliksel ve niceliksel açıdan irdelenmiştir. Niteliksel veriler Mart 2008, niceliksel veriler ise Ağustos 2008 tarihlerinde tamamlanmıştır.
1.1 Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın ana hedefi, çocukları şiddetten korumak ve toplumu şiddetten arın- dırmak için yapılacak mücadele ve müdahale programlarına yol gösterecek veriler elde etmektir. Bu hedefe ulaşmak için hem niteliksel, hem de niceliksel yöntemler kullanılmış, aşağıdaki araştırma sorularına yanıtlar aranmıştır:
• çocukların gündelik yaşamlarında maruz kaldıkları istismar türleri,
• istismar davranışlarının nedenlerine yönelik algıları,
• istismarın üzerlerinde yarattığı etkiye yönelik algıları,
• istismarla başa çıkma ve kendilerini bu davranışlardan koruma konusunda kullan- dıkları yöntemler
• istismarı önlemek için alınabilecek tedbirler hakkındaki görüşleri.
2
Araştırmanın Yöntemi
Araştırmanın başlangıç aşamasında, Türkiye’de çocuk istismarı ve aile içi şiddet ko- nusunda mevcut politikalar, mevzuat ve araştırma hakkında ön araştırma yapılarak, kapsamlı bir rapor hazırlanmıştır.
Çocuk istismarı ve aile içi şiddetle ilgili kapsamlı ve derinlemesine veri toplamak amacıyla, araştırmanın ilk aşamasında, nitel araştırma tekniklerinden odak grup ça- lışması yöntemi kullanılmıştır. Niteliksel aşamayı takiben, bu aşamadan elde edilen bulgular ışığında, araştırmanın niceliksel aşaması gerçekleştirilmiştir. Tüm araştırma yöntemleri, ulusal danışman, TNS Piar ve uluslararası danışman’ın katkılarıyla geliş- tirilmiştir. Bu süreçte UNICEF ve SHÇEK’ten, araştırma teknikleri hakkında geribil- dirim alınmıştır. Niteliksel bölümde kullanılan odak grup çalışmaları rehberi, ulusal danışman tarafından hazırlanmıştır. Ayrıca tüm araştırma ekibi, nitel ve nicel gö- rüşmeleri uygun şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak beceriler konusunda eğitil- mişlerdir. Odak grup çalışmalarının tamamında psikologlar görev almıştır. Tüm saha araştırmaları, TNS Piar ve ulusal danışmanın tam gözetimi altında yürütülmüştür.
2.1 Nitel Araştırma Yöntemi
Araştırmanın ilk aşamasında, nitel araştırma tekniklerinden odak grup çalışması yöntemi kullanılmıştır. Farklı bölgelerde yaşayan çocuk ve yetişkin hedef gruplarının deneyimleri/algıları arasındaki farklılıkların belirlenebilmesi amacıyla niteliksel aşa- ma Türkiye’de 6 ilde yürütülmüştür. Bu iller, SHÇEK ve TNS Piar tarafından, müm- kün olan en farklı algı ve deneyimlere ulaşılabilmesi için, sosyo-ekonomik ve kültü- rel olarak heterojen grupları içinde barındıran farklı coğrafi bölgelerden seçilmiştir. Niteliksel araştırma, bulunduğu bölgenin sosyo-kültürel örgülerini en iyi yansıttığı varsayılan İstanbul, Samsun, Konya, Şanlıurfa, Adana ve Erzurum’da gerçekleşti- rilmiştir. Bu illerde toplam 235 katılımcı ile 30 grup çalışması gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların dağılımı Tablo 1’de görülmektedir.
Araştırmanın nitel bölümünün saha çalışması 24 Xxxx 2008 tarihinde başlamış, 23 Mart 2008 tarihinde sona ermiştir.
Tablo 1 - Geriekleştirilen Grup Çalışmaları / Grup Çalışmalarındaki Katılımcı Sayısı | Gruplar | Toplam Geriekleştirilen Grup Çalışmaları Sayısı | Toplam Katılımcı Sayısı |
7-10 yaş kız | 2 | 14 | |
11-14 yaş kız | 3 | 25 | |
15-18 yaş kız | 3 | 25 | |
7-10 yaş erkek | 3 | 22 | |
11-14 yaş erkek | 3 | 23 | |
15-18 yaş erkek | 2 | 17 | |
Anne | 5 | 38 | |
Baba | 4 | 31 | |
Büyükanne | 2 | 15 | |
Büyükbaba | 1 | 8 | |
Öğretmen | 2 | 17 | |
TOPLAM | 30 | 235 |
2.2 Nicel Araştırma Yöntemi
Araştırmanın ikinci aşaması olan nicel aşamada, Türkiye’deki 7-18 yaş arası çocuk nüfusunu temsil eden (evde ikamet eden) çocuklardan bilgi toplamak için “yüz yüze görüşme” yöntemi kullanılmış, anket ve soru formlarından da yararlanılmıştır.
Örneklem tasarımı
Niceliksel araştırmanın örneklem büyüklüğü ve araştırma kapsamındaki örnek ha- neler TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından “İki Aşamalı Küme Örneklemesi” kullanılarak belirlenmiştir. Nicel araştırma NUTS 21 bölge tasnifinde, TÜİK tarafın- dan belirlenen 61 ilde 01.05.2008-18.08.2008 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Buna göre, her hanede ikamet eden 7-18 yaş arasındaki çocukların tümü ile görü- şülmesi planlanmıştır. Araştırma kapsamında, toplam 1328 hanede 1886 çocukla görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşülen çocukların yüzde 54’ü erkek, yüzde 46’sı kızdır.
TÜİK tarafından saha çalışmalarında kullanılmak üzere 3030 asıl, 6060 yedek, top- lam 9090 blok hane; 32 köy adresi verilmiştir. 9090 blok hanenin bulunduğu alan- ların 7200’ü TÜİK tarafından kentsel, 1890’ı kırsal alan olarak tanımlanmaktadır. Bu hane ve köylerin taranması sonucunda, kentsel ve kırsal kırılımda Tablo 2’deki figür- ler elde edilmiştir:
9090 + 32 Köydeki Hanelerin Özet Tarama Sonuçları | ||
Anket geriekleştirilen hane sayısı | 1328 | |
Seiilen örneklemde 7-18 yaş grubunda iocuk bulunmayan hane sayısı | 1781 | |
Kentsel alanda 15 asıl + 2 yedek 45’lik blokta 15 hanenin başarılı hane kabul edilmesi | 1652 | |
sonrasında gidilmeyen hane sayısı | ||
Kırsal alanda blok /adresi verilen ancak blokta gereken hedef anket sayısının | 1122 | |
Tablo 2 - Verilen | tamamlanması sonrasında gidilmeyen hane sayısı | |
Çeşitli sebeplerle görüşme geriekleştirilemeyen hane sayısı* | 3207 | |
bloklarda yapılan | ||
xxxx xxxxma | ||
TOPLAM HANE SAYISI | 9090 | |
sonuiları |
* Bu sebepler ayrıntılı olarak genel raporda görülebilir.
Nicel araştırmada kullanılan araştırma araçları
Nicel Araştırmada aşağıda belirtilen araştırma araçları kullanılmıştır:
- Soru Formu
- Hane Halkı Bilgi Formu
- Temas Formu
Hane halkı Bilgi Formu’nda hane halkı ile ilgili bilgiler toplanmış ve görüşme yapıl- ması amaçlanan çocuklar tespit edilmiştir. Her başarısız hane için Temas Formu
1 NUTS 2: Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum süreci doğrultusunda belirlenen istatistiki bölge sınıflamasıdır. Üi ayrı düzeyde NUTS (The Nomenclature of Territorial Units of Statistics) bölgeleri oluşturulmuştur. NUTS 2, 26 bölgeyi temsil etmektedir.
doldurulmuş, o hanede görüşme gerçekleştirememe sebepleri bu forma işaretlen- miştir.
Araştırmanın nicel aşamasında hanenin diğer üyelerinin çocuk üzerinde yarattığı baskı hissini olabildiğince azaltmak amacıyla, mümkün olan koşullarda, çocuklarla ev dışında görüşme yapılmıştır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda görüşmenin, görüşmecinin ve çocuğun yalnız kalabileceği başka bir odada yapılmasına çalışılmış; bunun da sağlanamadığı durumlar için bir ebeveyn soru formu yaratılmış; çocuklarla yapılan görüşmeler sırasında ebeveynler de bu soru formunu doldurmuşlardır.
2.3 Veri Analizi ve Raporlama
Araştırmanın nitel verilerinin analizi, yorumlanması ve raporlandırılması Ulusal Da- nışman tarafından yapılmıştır.
Nicel verilerin girişi, özellikle TNS Piar için tasarlanmış Qxgir programı kullanılarak yapılmıştır. Nicel aşamada toplanan verilerin saklanması için SQL veritabanı kullanıl- mış ve tablo oluşturma analizi Quantum Programı ile yapılmıştır.
Nicel araştırmaya ait veriler, yaş ve cinsiyet değişkenleri bazında çapraz tablolar alınarak analiz edilmiştir.
2.4 Araştırmada Dikkat Edilen Başlıca Hususlar
• Araştırmanın hem nitel, hem nicel uygulama akışında, katılımcıları koruyucu- iyileştirici etki bırakacak sıralamaya dikkat edilmiştir. Nitel aşamanın titizlikle seçilen etkinliklerinde, istismar olgularının tanı ve psikoterapisinde kullanılan hikâye, mektup yazma, sanatla dışa vurum ve EMDR (Göz Hareketleriyle Du- yarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) tekniklerinden yararlanılmıştır. Uygulama akı- şında, katılımcıların özdeşleşmelerini, paylaşımlarını kolaylaştıracak ve iyileştirici etki bırakacak yaklaşıma özen gösterilmiştir.
• Araştırmanın konusunun zor ve nazik olduğu bilinciyle, grup çalışmasının akışı olumsuzdan olumluya doğru planlanmıştır. Bu akış ile, araştırma amacı doğrultu- sunda elde edilmek istenen bilgilere ulaşmak, aynı zamanda katılımcıların kendi becerileri ve güçleri ile ilgili farkındalık yaratmak hususları göz önünde bulundu- rulmuştur.
• Katılımcıların herhangi bir zarar görmemeleri için, araştırmanın amacı katılımcıya açık bir şekilde anlatılmış, uygulamalar sırasında “istismar” ve “şiddet” yerine “istenmeyen/olumsuz davranışlar” sözü kullanılmıştır.
• Grup tartışmalarında, araştırma kapsamında sağlıklı ve doğru bilgi toplanması açısından, katılımcıların rızasına bağlı olarak ses kaydı yapılmıştır. Ses kaydı yapı- labilmesinin katılımcının rızasına bağlı olduğu katılımcılara hatırlatılmış; rızalarının olup olmadığı yazılı olarak belgelendirilmiş ve ses kayıtları, kesinlikle üçüncü ta- raflarla paylaşılmamak üzere TNS Xxxx’xx güvencesi altına alınmıştır. Katılımcının rıza göstermediği durumlarda, görüşmeciler not almıştır.
• Katılımcıların kimlik bilgileri gizli tutulacaktır. Katılımcılara, söyleyecekleri her şe- yin gizli kalacağı ve adlarının başka hiç kimseyle paylaşılmayacağı bildirilmiştir.
• Araştırma yönteminin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için, nitel ve nicel görüş- melere katılanlardan herhangi bir yardım talebi geldiğinde, ayrıca grup çalışmala- rından sonra yardıma gereksinimi olduğu gözlenenlere, Türkiye’nin her yerinden ulaşabilecekleri “Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı”nın ve bulundukları yerlere yakın başvurabilecekleri merkezlerin adres ve telefon numaraları verilmiştir.
• Araştırmanın konusunun zor olması nedeniyle uygulayıcıları travmatik etkiden korumak amacıyla en az iki kişilik ekipler olmasına ve gün bitiminde yaşananları ulusal danışman ile paylaşmalarına özen gösterilmiştir.
3
Araştırma Bulgu ve Sonuiları
3.1 Nitel Araştırma Bulguları
Araştırmanın nitel verileri, çocuklar ve yetişkinler için hazırlanan grup çalışma reh- berleri kullanılarak “odak grup çalışmaları” yöntemi ile toplanmıştır. Grup çalışma rehberleri, çocukların maruz kaldığı istismar ve aile içi şiddet konusunda, katılımcı- ların kendi deneyimleri ve tanık oldukları olaylarla ilgili algılarını ortaya çıkaracak et- kinliklerden oluşturulmuştur. Titizlikle seçilen etkinliklerde, istismar olgularının tanı ve psikoterapisinde kullanılan hikâye, mektup yazma, sanatla dışa vurum ve EMDR tekniklerinden yararlanılmıştır. Uygulama akışında, katılımcıların özdeşleşmelerini, paylaşımlarını kolaylaştıracak ve koruyucu- iyileştirici etki bırakacak sıralamaya dik- kat edilmiştir.
3.1.1 İstismar ile İlgili Bulgular
3.1.1.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
Bütün çocuk katılımcılar, yaş, cinsiyet ve bölge farkı olmaksızın istismarın sırasıyla ev, okul ve sokakta gerçekleştiğini; istismar eden kişilerin de sırasıyla baba, öğret- men, anne, arkadaş ve komşu olduğunu anlatmışlardır. Ayrıca her yaştan çok sayıda çocuk, okul ortamında öğretmenlerinin fiziksel ve duygusal istismarına uğradıklarını bildirmişlerdir. Yaş büyüdükçe okul ya da mahalle arkadaşlarının olumsuz davranışla- rını içeren olaylar ön plana çıkmaktadır.
7-14 yaş dilimindeki kız çocuklar, duygusal istismara en çok arkadaş, öğretmen, baba ve anneleri tarafından maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Bu yaştaki erkek ço- cuklar ise duygusal istismarı en çok uygulayanların öğretmenleri, arkadaşları ve ba- baları olduğunu bildirmişlerdir. 15-18 yaş dilimindeki erkeklere bakıldığında daha çok arkadaşlarının ve babalarının; aynı yaş dilimindeki kızlara ise öğretmenlerinin ve annelerinin duygusal istismar uyguladıkları görülmektedir. Hakaret etmek, alay etmek, lakap takmak, tehdit etmek, bağırmak, fikrini sormamak, baskı yapmak, küçük düşürmek, suçlamak, başkalarıyla kıyaslamak en sık söz edilen duygusal is- tismar yöntemleridir.
“Bizim İngilizce öğretmenimiz var soruyu bilmediğimiz zaman bize bağırıyor hakaret ediyor.” (kız, 11-14 yaş, yoksul olmayan, kent, Adana)
Müzik öğretmeni tek ayak üstünde dizdi bizi bahiede, sınıfta gürültü yapıldı diye” (erkek, 11-14 yaş, yoksul olma- yan, kent, Samsun)
“Ben sınıfta oturuyordum dört göz dedi bana, dört göz değilim dedim. Ben gözlük kullanıyorum ama bunu ben istemedim.” (kız, 7-10 yaş, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
Fiziksel istismar söz konusu olduğunda; 7-14 yaş dilimindeki kız çocukları en çok anne, baba, öğretmen, arkadaş ve büyük kardeşler tarafından bu davranışlara maruz kalmaktadır. Erkek çocuklar ise sırasıyla, arkadaş, öğretmen, baba, büyük kardeş ve tanımadıkları birinin fiziksel istismarına uğramışlardır. 15-18 yaş diliminde kızlar, az sayıda fiziksel istismar bildirmişler, uygulayanların daha çok baba ve öğretmen oldu- ğunu söylemişlerdir. 15-18 yaş dilimindeki erkekler bu yaş dilimindeki kızlardan çok daha fazla fiziksel istismar olayından söz etmişler, daha çok uygulayanların baba, arkadaş ve tanımadıkları kişiler olduğunu belirtmişlerdir. Bütün yaş gruplarında an- nelerin kullandığı fiziksel istismar yöntemi olarak “terlik atma” ön plandadır. Kırsal- kentsel ya da farklı sosyo-ekonomik gruplar arasında bir fark gözlemlenmemiştir.
Çocuklarla yapılan grup çalışmalarında cinsel istismar öyküsü anlatan olmamıştır. Cinsel istismar gibi çok hassas bir konu, grup çalışmalarının doğası gereği paylaşı- mın en zor olduğu sorundur. Çocuk dostu ortamda terapi planlandığı taktirde sor- gulanması doğru olacağından bu araştırma kapsamında doğrudan irdelenmemiştir.
Cinsel istismara yönelik ayrıntılı bilgi edinmeyi amaçlayan bir araştırmada uygun tekniklerin kullanımı önerilmektedir.
“Bir gün okuldaydım bir büyük ağabey vardı. Biz top oynuyorduk, büyük ağabeyin ayağına top değdi ben özür diledim ama o bana vurdu, ağladım” (erkek, 11-14 yaş, yoksul olmayan, kent, Şanlıurfa).
“Öğretmen bize bağırdı iağırdı, xxxxxxxx birden dövdü.. Demir cetveli var, elimize vuruyor, rasgele vuruyor.” (erkek, 0-00 xxx, xxxxxx, xxx, Xxxxxxxx)
“Annem bazen beni dövüyor sürekli kötü şeyler söylüyor, baban hep rahat bıraktı seni diyor. Hep sınav sınav. Tuvalette bile soru iözüyorum.” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Bazen ablam beni evde dövüyor, ben ona beni dövme diyorum ama o hala beni dövüyor.” (erkek, 7-10 yaş, yoksul, kent, Konya)
İhmal davranışlarından söz eden çocukların sayısı oldukça azdır. Çocukların ihtiyaç- larını ihmal eden yetişkinlerin baba, xxxx ve öğretmen olduğu belirtilmiştir. En çok söz edilen ihmal davranışı sevgi göstermemektir. İlgi göstermemek, anlatmak için çaba harcamamak, ihtiyaçlarını almamak (kırtasiye, okul forması vb.), okula yolla- mamak deneyimlenen diğer ihmal çeşitleridir.
3.1.1.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Xxxxxxx, çocuklara istenmeyen davranışları en sık uygulayanların sırasıyla, anneler, babalar, üvey anneler, büyük kardeşler, öğretmenler ve arkadaşlar olduğunu bil- dirmişlerdir. Çocukların annelerinden ve babalarından daha çok duygusal istismar, sonra fiziksel istismar ve ihmal davranışlarına maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. An- nelerin paylaştıkları hikayelerde, duygusal ve fiziksel istismarı, babalardan daha çok annelerin uyguladıkları görülmektedir. Ayrıca, yoksul kesimden olan annelerin bir kısmı, üvey annelerin çocukları ihmal ederek kötü davrandığını belirtmiştir.
“Kızım küiükken ona iok kızdım dövdüm, burnundan kan geldi o derece yani.” (Anne, yoksul, kır, Şanlıurfa).
“Alışverişe götürmüştüm oğlumu, benden bir şey istedi o an iiin alacak durumum yoktu eşim yeni iflas etmişti, iocuk sürekli istiyor, en son ağlamaya başladığımda gözüm hiibir şey görmüyordu tokat attım.” (Anne, yoksul, kent, Adana).
Odak grup çalışmalarına katılan babalar, çocuklara yönelik istismarın kaynağının ço- ğunlukla babalar olduğunu belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra, babalar çocuklara kötü davrananların sırasıyla, anneler, üvey anneler, arkadaşlar, büyük kardeşler, öğret- menler olduğunu bildirmektedirler. Katılımcı babalar, genel olarak babaların çocuk- larına daha çok duygusal istismar, sonra ihmal ve fiziksel istismar; annelerin ise daha çok duygusal istismar ve ihmal uyguladıklarından söz etmişlerdir. Yoksul ke- simdeki babalar arasında üvey annelerin çocukları ihmal ederek kötü davrandıklarını anlatanlar bulunmaktadır (üvey ve öz çocuklar arasında ayrımcılık yapmak, temel ihtiyaçlarını karşılamamak, yemek vermemek, giysi almamak vb.).
“Kızımın geiiş dönemiydi kişiliği kanıtlama dönemiydi. Başka bir şeye kızıp dövmüştüm sonradan pişman oldum ama büyütülmemesi gerektiğini anladım.” (Baba, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Çocuğumun isteğini yerine getiremeyişim onun da ille de olacak diye ağlaması benim de imkanım olmadığından cinlerim tepeme iıkıp tokat atmam.” (Baba, yoksul, kent, Erzurum)
“Beni iocukken babam iok döverdi, o kadar dayak atardı ki, bu böyle büyüyene kadar devam etti, babamla aramda bir mesafe oldu, hala da var, beni hii kucağına aldığını bilmem, benim iocuklarım kucağımdan inmiyorlar.” (Baba, yoksul olmayan, kent, Samsun)
Büyük ebeveynler odak grup çalışmaları boyunca diğer yetişkinlerin tersine genellik- le torunlarıyla ilgili olumlu ilişkilerden söz etmişlerdir. Büyük ebeveynlerin akıllarına gelen istismar deneyimleri, çoğunlukla kendi çocukluklarında karşılaştıkları olaylar ya da kendi çocuklarıyla aralarında geçen olumsuz olaylardır. Büyükanne ve babalar, çocukları istismar edenlerin genellikle babalar olduğunu belirmişlerdir.
“Çocukluk yıllarımda iok kötü dayak yedim babamdan, şiddetli sopayla ayaklarımın atlına vururdu hala korku iiersindeyim panik iierisinde uyanırım rüyalarıma girer hala, sanki onları şu an yaşadım” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul).
“Kendi yaptığım geimiş hatalarım aklıma geldi, kızımı biraz dövdüm, keşke dövmeseydim kayınvalideme kızıp hırsımı ondan alıyordum” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul).
“Karyola altına girmeyi ben de yaşadığım iiin.. Babam elimi ayağımı bağlardı, can havliyle divanın altına kaiardım. Büyük sopa keserdi, sağıma soluma vururdu. Sağ gözüm görmüyor mesela şimdi.” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, Konya)
Öğretmenler, çocuklara yönelik istismardan en çok öğretmenlerin sorumlu olduğu olayları anlatmışlardır. Öğretmenler en çok kulak-saç çekme, sıra dayağı, tokatla- mak, sınıftan atmak, tek ayak üstünde durdurmak şeklinde aşağılayıcı disiplin/ceza yöntemlerini uyguladıklarını bildirmişlerdir.
”Çok haylaz bir öğrencim vardı, yapamazdı. Bir gün sinir harbime geldi birkai tane vurdum, git alacak bir şeyin yok senin dedim. Kapıdan gitti ben de gidişini seyrediyorum. Ben düşündüm bu iocuk nasıl kazandırılır diye. O öğrenci kapıdan iıkarsa bu biter dedim, tam iıkmak üzereydi iağırdım, özür diledim iieri aldım. Öğrenci ne yaparsa yapsın kaybedilmeyeceği kadar değerli. O öğrenci beni olgunlaştırdı.” (Öğretmen, Adana).
“19 Mayıs iiin prova yapacağız, daha acemi öğretmenim, öğrencileri uyardığım halde o anda bir öğrenci en uysal öğrenci bir yaramazlık yaptı ben ona bir tokat vurdum, o an kendimden geitiğimi insanlıktan iıktığımı düşünüyo- rum” (Öğretmen, Adana)
Ailede şiddet söz konusu olduğunda çocuklardan sonra en çok anneler istismar ve şiddete maruz kalmaktadırlar. Babalar, annelere kötü muamele yapan kişiler olarak çocuklara uygulanan yöntemlere benzer olarak dayak, vurmak, hırpalamak, evden atmak şeklinde fiziksel istismar; bağırmak, alay etmek, küfür etmek, baskı yapmak,
tehdit etmek şeklinde duygusal istismar yöntemleri kullanmaktadırlar. Şiddet uy- gulayan babaların alkollü, cahil ve sinirli olmaları aile içi şiddetin başlıca nedenleri olarak görülmektedir. Kötü muamele gören annelerin ekonomik gücünün olmama- sı, çocukları için bu duruma katlanmak zorunda olduklarını düşünmeleri nedeniyle, çocuklar büyüyene kadar şiddetin devam ettiği belirtilmektedir.
“Annemle babam devamlı huzursuzdu ben ilkokul bire gidiyordum, babam xxxxxx xxxxxxx. Biz büyüyünce annem babama dava aitı, boşandılar, biz elimiz ekmek tutmadan ayrılamadılar” (Baba, yoksul, kent, Erzurum)
“Evlilik iiinde olan eziyetler. Xxxxx, kadınlar, iiki her şeyi yaşadım. Bunları bana eşim yapıyordu. Büyük zevk alıyordu dayak atarken, iiki iierken hizmet edilmesini istiyordu.” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, Konya).
3.1.2 İstismarın Nedenleri ile İlgili Bulgular
3.1.2.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
Çocuk istismarının nedenleri ile ilgili bölümde, şiddet gören çocuklarda rastlanan “benim suçum, benim hatam” düşüncesi bu araştırmanın çocuk katılımcılarında da gözlenmiştir. Bu istenmeyen davranışların sorumlusunun çocuğun kendisi olduğu- nu düşünen çocuklar vardır. Grup çalışmalarında bütün çocuk katılımcılar, kendile- rine okunan aile içi şiddet ve çocuklara yönelik istismar temalı hikâye ile özdeşim kurmuşlar, şiddet konusundaki algılarını, düşünce, duygu ve bedensel tepkiler ba- zında ifade etmişlerdir. Yaş, cinsiyet ve bölge farkı olmaksızın istismar ile ilgili ortak algıları, hikayedeki babanın çocuklarına şiddet uygulamasının yanlış, hatalı bir davra- nış olduğudur. Babanın kötü bir kişiliğinin olması, sinirli, şiddet yanlısı, sorumsuz ve cahil birisi olması istismar davranışlarının nedenleri olarak algılanmıştır. Hikâyedeki anne, çocuklarını koruyamadığı ve babayla yaşadığı kötü olayları çocuklarına yansıt- tığı için eleştirilmiştir. Öğretmenin de hatalı davrandığı düşünülmüştür. Öğretmenin haksız yere çocuğu azarlaması ve arkadaşlarının yanında küçük düşürmesi eleştiril- miştir. Bununla beraber bazı çocuklar anne-babaların çocukların iyiliği için istismar davranışı gerçekleştirdiğini de düşünmektedirler. Farklı sosyo-ekonomik düzeyden ve farklı bölgelerden gelen çocukların istismarın nedenleri konusunda benzer bir algıya sahip olduğu gözlenmiştir.
“Beni dövmesini haklı buluyorum. mesela bunu elleme diyor, ama ben ona inat diye elliyorum o da beni dövüyor” (erkek, 7-11 yaş, Konya).
“Xxxxxxx iocuklarına kızması iok kötü, hata babada” (kız, 11-14 yaş, Adana).
3.1.2.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Yetişkinlere göre ise, yetişkinin ekonomik sıkıntısı çocuk istismarında önemli bir rol oynamaktadır. Yetişkinler sinirli ve saldırgan davranışlarının, istismara yol açtığı konusunda çocuklarla hem fikirlerdir. Çocuklarla karşılaştırıldığında, yetişkinlerin is- tismardan çocukları daha az sorumlu tuttukları görülmektedir. Çocuğun yaramazlık yapması, yaramazlık yapmaya devam etmesi, hatalı davranması, söz dinlememesi, yetişkinin istediği gibi davranmaması, ısrar etmesi, bir şey saklaması, ders çalışma- ması, izin almadan bir davranışta bulunması, istismarın nedenleri olarak tanımlan- maktadır.
“Çocuklarım iok küiüktüler ieşmeye giriyorlardı, iok dövüyordum onları. Bunalımım iok yansıdı, evim tek odaydı eşim ialışmıyordu ben ialışıyordum bir bidon sütle evimi geiindirmeye ialışıyordum.” (Xxxx, yoksul, kır, Xxx- xxx).
“İstemeyen davranışların nedeni babadan babaya geien kurallar.. eski dönem insanı bu zinciri kıramadı” (Baba, yoksul olmayan, kent, Samsun).
“4 aydan beri sürekli evdeyim, sıkıntı iierisindeyiz, bunalımdayım yani. Şimdi borcumuz var, eve yansıtıyoruz” (Xxxx, yoksul, kır, Konya).
“Bilgisizlikten…,Cahillik vardı, iok genitik, tecrübesizlikten” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, Konya). “Ders olsun, bir daha öyle bir şey yapmasınlar diye” (Büyükbaba, yoksul, kır, Adana).
3.1.3 İstismarın Etkileri ile İlgili Bulgular
3.1.3.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
Araştırmada istismarın etkileri de irdelenmiştir. Çocuklar tarafından en sık bahse- dilen etkiler; duygusal etkilerdir. Maruz kalınan istismar karşısında üzüntü duyma, kötü hissetme tüm yaş dilimindeki kız ve erkek çocuklarında görülmektedir.
“Hatırladığım zaman iok sinirleniyordum ve de üzülüyordum ona vurmak geliyordu iiimden” (erkek, 11-14 yaş, yoksul olmayan, kent, Şanlıurfa)
“Fen Bilgisi öğretmeni özelliklerimden dolayı aşağılıyordu, onu nerede görsem nefret ediyorum” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Bende hala kalıntıları var öi almayı bile düşündüm” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Bir gün okulda öğretmenim beni azarladı, kitabımı koymayı unutmuştum servisim geldiği iiin.. Xxx xx xxx üzüldüm utandım, arkadaşlarıma bakamadım o ders.” “Hocaya kızdım. Bugün aklıma gelince yine utanıyorum” (erkek, 11-14 yaş , yoksul olmayan, kent, Şanlıurfa)
Katılımcıların büyük çoğunluğu, istismarın çocukları duygusal, bedensel açıdan olumsuz etkilediğini, ayrıca günlük yaşamları üzerinde çeşitli etkilere yol açtığını
belirtilmişlerdir. Bununla birlikte istismar sonrası istismar edene kızgınlık, öfke, si- nirlenme, nefret duyulmakta; yüzünü görmek istememe ve öç alma istenmektedir. Yalnız kalma isteği, yaşanılanları kalpte hissetme, kalpte acı ve sızı duyma da ço- cuklarda görülen duygusal etkilerdendir. Ayrıca kötü muamele, çocuklarda korku; utanma; moral bozukluğu; küçük düşme; bir daha böyle davranışla karşılaşmamak isteme; zoruna gitme; hatta ölme isteğine yol açmaktadır. Titreme çocuklarda en sık görüle n bedensel etkidir.
3.1.3.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Yetişkinler, kendi çocuklarına uyguladıkları istismarın etkileri konusunda istismarın çocuklar üzerinde olumsuz ya da olumlu etki bıraktığı ya da hiç etkilemediği şek- linde farklı görüşlere sahiplerdir. Yetişkinlerin büyük bölümü, istismarın çocuklarının hayatını kötü etkilediğini; güven eksikliği yaratığını; arkadaş edinemediklerini; kendi- ni ifade etmekte zorlandıklarını belirtmişler, çocuklarda aileye karşı korku duyması- na yol açtığını söylemişlerdir. Saldırganlaşmak, hırçınlaşmak, kıskanmak, derslerin- de başarısız olmak, yetişkinlerin kendi çocuklarında gözlemledikleri diğer olumsuz etkilerdir. Bazı yetişkinler ise çocuklarına yönelik gerçekleştirdikleri bu istenmeyen davranışların bir “ders” olduğunu düşünmektedirler. Böylece çocuk hatasını anla- mış, yapmaması gereken davranışı bir daha tekrarlamamıştır. Yetişkinlerin dile ge- tirdikleri diğer olumlu etkiler ise, çocuğun itaatkar olması, çevreye karşı terbiyeli davranmasıdır. Yetişkinler kendilerinin uyguladıkları istismarlardan sonra üzüntü ve pişmanlık duyduklarını belirtmişlerdir.
“Biz 5 kardeşiz, babam derdi ki, biriniz davara, biriniz kuzuya gideceksiniz. Akşam oldu mu birbirimizi görürdük. Çalışacaksınız öğretmen olacaksınız ne olacak ki! derdi, okula bırakmazdı bizi. (Büyükbaba, yoksul, kır, Adana)
“Benim rahmetli babam kayışla döverdi cetvel tablosunu bilemeyince, ben hala evde kayış görünce o an aklıma geliyor bakamıyorum” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
3.1.4 İstismarla Başetme Yöntemleri ile İlgili Bulgular
3.1.4.1 Çocuklardan Elde Edilen Bulgular
İstismarın kötü etkileriyle baş etmek için çocukların yöntemleri bir yetişkinden des- tek almak, öz kaynaklarını kullanmak, kendi hatası olarak görüp özür dilemek, ka- çınmak, hediye vermek, inkar etmek, hiçbir şey yapmamak şeklinde çeşitlilik gös- termektedir. Küçük çocuklar kötü davranışı, sıklıkla kendi kabahati gibi görmekte ve özür dilemektedir. Bu da küçük çocuklarda rastlanan, cinsel istismara dahi uğrasa “benim suçum” inancıyla uygunluk göstermektedir. Erkek çocukların bir kısmının, “ben de ona kötü davranmak isterdim” gibi istismar edeni model alma eğiliminde olduğu gözlenmiştir.
“İiimden sevdiğim kişileri geiiriyorum, arkadaşlarımı falan, o zaman sinirim geiiyor” (kız, 00-00 xxx, xxxxxx, xxxx, Xxxxxxxxx)
“Genelde yalnız kalmak istiyorum yani bunları tekrar düşünmek istiyorum acaba ben mi yanlış yaptım diye düşünü- yorum” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Üzülmemek iiin müzik falan dinliyorum ama olmuyor” (kız, 00-00 xxx, xxxxxx, xxx, Xxxxxxx) “Ölmeyi de düşündüm” (15-18 yaş, kız, yoksul olmayan, kent, Konya).
“Düşündüm bu olayda kaisam diye” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya).
Çocuklar baş etmede işe yarayan güvenli yer olarak daha çok aileleri, arkadaşları ve xxxxx zamanında büyük ebeveynleri ile beraber oldukları yerleri (köy evi, yazlık), doğada tek başına oldukları zamanları, sevdikleri aktiviteyi yaptıkları yerleri (futbol oynamak) seçmişlerdir. Aile bireyleri tüm yaş dilimlerindeki kız ve erkek çocuklar tarafından güvenilir kişiler olarak görülmektedir. 1 yaş ve üstü çocukların en sık bahsettiği diğer güvenilir kişi ise arkadaşlarıdır.
3.1.4.2 Yetişkinlerden Elde Edilen Bulgular
Yetişkinler istismar eden konumunda ise vicdan azabı duymak, pişmanlık duymak, üzülmek, diğer yetişkinlerden destek almak, gönlünü almak, bir daha yapmamak, hatasını anlamak, sinirlense de kendisine/iradesine hakim olmak, kendini haklı gör- mek gibi baş etme yöntemleri kullandıklarını dile getirmişlerdir. Yetişkinlerin kendi çocukluklarında yaşadıkları istismarlara karşı kendilerini koruma yöntemleri ise sa- bırlı olmak, sessiz kalmak ve ağlamak olarak anlatılmıştır.
“ İlk başta kızıyorum ama sonrasında da üzülüyorum” (baba, yoksul, kır, Konya). “Pişman oluyoruz keşke söylemeseydik diyoruz.” (baba, yoksul, kır, Konya)
“Tabi ki bu olaydan sonra bizim gözümüz aiıldı bir daha böyle bir şeyler yapılmaz.” (baba, yoksul, kır, Konya)
“İstemeden iocuğuma böyle davranmışım gözümün iiine bakıyor oğlum annem ne derse öyle olur tarzında ben istemiyorum o öyle olsun, güilü olsun istiyorum” (anne, yoksul, kır, İstanbul)
“Kendi evladındır dövüyorsun ama insan vicdan azabını duyuyor, üzülüyor. Keşke olmasa ama iocuktur oluyor, böyle şeyler bizim de başımıza geldi vakti zamanında”. (dede, yoksul, kır, Adana)
Yetişkinler güvenli yer olarak evlerini, doğdukları yeri, yazları gidilen köy evini, doğa- yı, deniz ya da su kenarını seçmişlerdir. Bazı anneler için güvenli yer, sahip olmayı hayal ettikleri ev ya da kayınvalidelerinden ayrı oturacakları evdir. Babaların ve erkek öğretmenlerin çoğu, güvenli yer olarak doğayı seçmişlerdir. Az sayıda yetişkin de güvenli yer olarak camiyi, Kur’an kursunu; kimsenin kendisini tanımadığı bir ortamı tercih etmiştir. Büyük ebeveynler ise kendi evlerinde torunları ile beraber geçirdik- leri zamanı güvenli olarak belirlemişlerdir.
3.1.5 Katılımcıların Grup Çalışmalarından Öğrendikleri
Grup çalışmalarında kullanılan rehber katılımcıları koruyan, kollayan, farkına vardıran bir amaç da içerdiğinden, bu bölümde katılımcıların uygulamalardan neler öğrendik- leri, nelerin farkına vardıkları irdelenmiştir Çocuklar grup çalışmalarından olumlu ve olumsuz davranışların neler olduğunu ve etkilerini; kendilerinin olumlu ve olumsuz yönlerini; aile içi şiddetin ne olduğunu, başkalarının da şiddetle karşılaştıklarını; kötü sorunların sadece kendilerinde değil başkalarında da olduğunu, kendilerini daha iyi tanımayı, daha derin düşünmeyi, duygu ve düşüncelerini dile getirmeyi öğrendikle- rini belirtmişlerdir.
Çocuklar, grup çalışmalarından baş etmeyle ilgili olarak, insanlara nasıl davranmak gerektiğini; kendine yapılmasını istemediği davranışı başkasına yapmamayı; herke- se iyi davranmayı; kötü davranışlarda bulunmamayı; herkesle iyi geçinilebileceğini; her zaman iyi niyetli olmayı; hiçbir şeyin kaba kuvvetle halledilemeyeceğini, sinir- li olmamayı, hoşgörüyü, kendine güvenmeyi, anne ve babayla dalga geçmemeyi; büyükler ve yetişkinler sinirli olduğunda onlara soru sormamayı öğrendiklerini dile getirmişlerdir.
Katılımcıların gruptan yararlanmaları, içgörü kazanmaları ve geleceğe umutla bak- maları da hedeflendiği için “umudun resmi” etkinliği de yaptırılmıştır. Bazı çocuklar umutlarını resmederken birkaç konuyu ele almış ve gerçekle hayal ettiklerini aynı anda ifade etmişlerdir. Umudu anlatmak için çocukların en sık kullandığı semboller araba, çizgi film kahramanı, popüler sanatçılar ve doğadır.
“İlk defa bu kadar iok güvende hissettim kendimi bazı şeyleri öğrendim ve konuşamadığım şeyleri konuşarak rahatladım” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Xxx xxxxx ve düşüncelerimi anlatarak konuşmayı öğrendim sizleri iok sevdim bu fırsatı bize sunduğunuz iiin hepinize teşekkür ediyorum” (kız, 11-14 yaş, yoksul olmayan, kent, Adana)
“Kimse bizi bu kadar önemsemedi. İlk defa bu kadar rahat bir şekilde ifade edebilme imkanına sahip olduk” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Şimdi daha mutlu hissediyorum kalbimde. Kötü sözler söylediğinde iok kızıyordum.” (erkek, 15-18 yaş, Adana) “İiimizi boşalttık, eski günlerimizi hatırladık, utangailığı unuttuk.” (erkek, 11-14 yaş, yoksul olmayan, Şanlıurfa)
“Çocukların iok üzüldüğünü, bir iocuğu dövmek veya eziyet iektirmenin iok kötü bir şey olduğunu düşündüm.” (kız, 11-14 yaş, Adana)
“Başkalarının haksız yere iocuklara kötü davrandığını düşündüm” (erkek, 0-00 xxx, xxxxxx, Xxxxxxxx)
“Ben buraya gelmeden önce sıkılacağımı, iki yaşlı adamın konuşup konuşup sonra dağılacağımızı düşünmüştüm.” (kız, 15-18 yaş, yoksul olmayan, kent, Konya)
Çocukların büyük çoğunluğunun kötü muameleyle ilgili anılarını paylaşırken grup protokolünün akışı içinde süreçleri yeniden gözden geçirme ve anlamlandırma fır-
satı buldukları gözlenmiştir. Ancak az sayıda çocuğun kötü muameleyle ilgili anıla- rının travmatik etkisinde olduğu ve desteğe gereksinimi olduğu düşünülmüştür. Grup çalışmalarından sonra yardıma gereksinimi olanların başvuracağı merkezlerin adres ve telefonları bildirilmiştir.
Yetişkinler, grup çalışmaları sırasında geçmişleriyle yüzleştiklerini, bugünü değer- lendirdiklerini ve gelecekte nasıl davranmaları gerektiğini düşündüklerini ifade et- mişlerdir. Ayrıca, kendilerinin farklı yönlerini keşfedip çocukları ile kurdukları ilişkiyi tekrar gözden geçireceklerinden söz etmişlerdir. Yetişkinler de çocuklarda olduğu gibi, başkalarının da şiddetle karşılaştıklarını; istismar sorununun sadece kendilerin- de değil başkalarında da olduğunu, aile içi şiddetin tahminlerinden yaygın olduğunu fark etmişlerdir. Yetişkinlerin büyük çoğunluğu, geçmişte yaşanılanları düşünmeyi; eksikleri görmeyi ve bundan sonra nasıl davranmak gerektiğini, kötü davranışlarda bulunmamayı, sinirli olmamayı, sosyal danışma hattını öğrendiklerini ifade etmişler- dir. Ayrıca bundan sonra kötü anlarda stres atmak için güvenli yer aktivitesini uygu- lamayı; olumsuz bir davranışla karşılaşıldığında grup çalışmasında yaşanılanları akla getirmeyi ve rahatlama egzersizi yapmayı öğrendiklerini de belirtmişlerdir.
“Empati yapmayı biraz daha geliştirdim. Kendimi biraz daha iyi tanıdım, ne istediğimi daha iyi anladım.” (Anne, yoksul, kent, Adana)
“Bazı şeyleri tekrar hatırlamamıza neden oldu, eski anıları tazelemek eksikleri gidermek gibi bir faydası oldu” (Baba, yoksul, kır, Samsun)
“Biraz fazla abarttım ceza vermeseydim diye düşünüyorum.” (Anne, yoksul, kent, Adana)
“Geimişe dönsem iocuklarıma kesinlikle şiddet uygulamazdım. Zaten ben yaptıklarımın yanlış olduğunun farkın- dayım. “(Anne, yoksul, kent, Adana)
“Toplu terapi gibiydi faydalı oldu kendimizi geliştirmek aiısından” (Baba, yoksul olmayan, kent, İstanbul) “Rahatladık, söyleyemediklerimizi dışa vurduk” (Öğretmen, İstanbul)
“Mutlu oldum, böyle arada olsa katılırım.” (Xxxxxxxx, yoksul olmayan, kent, Konya)
“Aslında bu devamlı olsa bilgilensen, konuşsan, stres atsan iok güzel bir şey, benim hoşuma gitti.” (Baba, yoksul olmayan, kent, Samsun)
“Deşarj olduk” (Büyükanne, yoksul olmayan, kent, İstanbul)
“Sadece öğretmenlerin veya sizlerin kendi fikrinizi anlatmadınız, karşı kişilerin de duygularını fikirlerini sabırla dinlediniz. Bu iok güzel.” (Anne, yoksul, kent, Adana)
Yetişkinlerin büyük çoğunluğunun da kötü muameleyle ilgili anılarını çocuklarda ol- duğu gibi yeniden gözden geçirme ve anlamlandırma fırsatı buldukları gözlenmiştir. Ancak bazı yetişkinler çocukluklarında gördükleri kötü muamelenin hala etkisinde olduklarını anlatmışlardır. Kötü muamele uygulayan bazı yetişkinlerin de benzer şe- kilde destek almalarının uygun olacağı düşünülmüştür. Grup çalışmalarından sonra
yardıma gereksinimi olanların başvuracağı merkezlerin adres ve telefonları bildiril- miştir.
3.1.6 Katılımcıların İstismarı Önleme ile İlgili Önerileri
Çocuk ve yetişkin katılımcılar, çocuklara uygulanan istismar ve aile içi şiddetle il- gili çok çeşitli önerilerde bulunmuşlardır. Çocukların istismar ve aile içi şiddeti ön- lemeyle ilgili önerdikleri genel davranışlar; konuşarak anlaşmak, hoşgörülü, olgun davranmak, kendi hatalarını görmek, haksız olunduğunda kabul etmek, kötülük yap- mamak, iyi niyetli olmak, olumlu bakmak, güler yüzlü olmak, daha anlayışlı olmak, yalan söylememek, kötü davranışlarda bulunanları uyarmak, yakınlarla dertleşmek, çevredekilerle iletişim içinde olmak ve özür dilemektir. Çocukların kendi davranışları ile ilgili önerileri, büyüklere saygılı davranmak, büyüklerin istediği gibi davranmak, yaramazlık yapmamak, daha fazla ders çalışmak, ödevleri yapmak, ders dinlemek, iyi aile terbiyesi almak, duymazlıktan gelmektir.
Çocuklar istismar ve aile içi şiddeti önlemeyle ilgili yetişkinlerden çocukları sevme- lerini, kızmamalarını; çocuklara güvenmelerini, inanmalarını; çocukları dinlemelerini; bağırmadan söylemelerini; oyun oynamalarına izin vermelerini, başkalarıyla kıyasla- mamalarını ve çocuklar ergenlik çağına girdiğinde bilinçli davranmalarını beklemek- tedirler. Çocuklar ayrıca okullarda psikolojik danışman olmasını, aileler ve çocuklar için bilgilendirmelerin yapılmasını, yetişkinlerin psikolojik destek almasını; istismar edenin cezalandırılmasını, polisin müdahale etmesini, kötü çocukların başka okul- lara gönderilmesini, okulda şiddetin yasaklanmasını ve işsizlik sorununun ortadan kalkmasını önermektedirler.
Yetişkinler istismarların önlenebilmesi için kendi davranışları ve dış etkenler (eğitim, yasalar, polis vs) ile ilgili çok sayıda öneride bulunmuşlardır. Çocukların davranışları konusunda ise daha az öneri getirmişlerdir. Bu öneriler, istismarın engellenebilmesi ya da önlenebilmesi için kendilerini ve diğer dış etkenleri sorumlu gördüklerini gös- termektedir.
Anneler ve büyükanneler önleme için kendilerinin konuşmak, tatlı dilli olmak, sinirli davranmamak, çocukla arkadaş gibi olmak, dinlemek, eğitimlerini sağlamak, anla- yışlı, duyarlı, şefkatli, sabırlı davranmak; öğüt vermek, yol göstermek davranışlarını geliştirmeleri gerektiğini bildirmişlerdir. Bunun için kadınların özgür olması, mad- di özgürlüklerinin olması; evde huzurlu olması, eşinin yanında olması, fedakarlık yapması ve alkollü babaların uzaklaştırılması gerektiğini vurgulamışlardır. Çok sık başvurdukları çocukları eşine şikayet etme yönteminden de vazgeçmeleri gerektiği belirtilmiştir.
Babalar ve büyükbabalar istismarın önlenebilmesi için çocukları dinlemek, iletişim kurmak, ilgi göstermek, daha fazla zaman ayırmak, iyi bir eğitim vermek, katı di-
siplin uygulamamak, doğru ve yanlış davranışları çocuklara öğretmek, çocuklara örnek olmak, anlayışlı ve şefkatli olmak gibi davranışlara dikkat etmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca kadın katılımcılar gibi erkekler de eşin desteğinin ve maddi imkanların iyileşmesinin de kötü muameleyi önlemede önemli olduğunu vurgula- mışlardır.
Öğretmenlerin önleme ile ilgili kendileri hakkındaki önerileri öğrencilerle konuşmak, sevgi göstermek, kendi çocuğun gibi görerek davranmak, evdeki sorunları öğrenci- lere yansıtmamaktır. Öğretmenler ayrıca ailelere, öğretmenlere ve çocuklara eğitim verilmesini, ailelerin ilgi göstermesini, özel ilgi gerektiren çocuklara farklı bir çalış- ma uygulanmasını, yasaların uygulanmasını, maddi durumlarının iyileştirilmesini ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere sahip çıkmasını önermektedirler.
3.1.7 Niteliksel Araştırmadan Öğrenilenler
Araştırma ekibinin, grup çalışmalarında kullanılan rehber ve araştırmada izlenen yöntemle ilgili gözlemleri ve öğrendikleri şunlardır:
1- Araştırma ekibinin, grup prosedürünü bizzat yaşayarak öğrenmesinin, uygula- maya olumlu katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
2- Her bir grup çalışmasında 1 araştırmacı ve 1 psikologun moderatör olarak yer alması araştırmanın toplanan veriler açısından verimliliğini arttırmıştır. Ayrıca her bir grupta 2 moderatörün olması, katılımcılara ihtiyaç duyduklarında psikolojik destek vermeyi kolaylaştırmıştır.
3- Grup çalışması sırasında not tutma asistanının (bilgisayarda veri kaydetme asis- tanı) olması da, verilerin daha doğru kayıt edilmesine ve yazı yazmayı bilmeyen katılımcılara uygulamalar sırasında yardım etmesine olanak sağlamıştır.
4- Her bir grubu 2 moderatör yürüttüğü için oturumda 7-9 katılımcı olması uygun bulunmuştur. Aktivitelerin yoğunluğu göz önüne alındığında daha fazla sayıda katılımcının olmasının derinlemesine bilgi almayı olumsuz etkileyeceği düşünül- mektedir.
5- Grup çalışmalarında kullanılan dil ve terminoloji her bir grubun profili göz önü- ne alınarak kullanılmıştır. Özellikle 7-14 yaşındaki çocuklarla ve yoksul/kırsal ke- simden gelen gruplarla çalışırken, araştırmanın amacının anlatıldığı bölümde dil sadeleştirilmiştir. Çocuklara bu araştırmanın amacı anlatılırken istismar sözcüğü kullanılmamış, “istenmeyen davranış”lardan kısaca ne anladıkları sorulmuştur.
6- Malzemeler katılımcıların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmuştur. Özel- likle küçük çocuklar yazmanın yanında çizim yapmayı ya da oyun hamuru kullan- mayı tercih etmiştir. Yetişkinler ise nadir olarak resim yapmış ya da oyun hamuru
kullanmıştır. Katılımcılar grup çalışmasını değerlendirirken yazmanın ve malze- meleri kullanmanın kendilerine iyi geldiğini belirtmiştir.
7- Grup çalışmaları kentte masa ve sandalye oturma düzeninde gerçekleştirilmiş, kırsal alanda ise yerde oturma düzeninde yapılmıştır. Oturumlar kentte katılımcı temin firmasının toplantı salonunda ve ildeki bir otelin toplantı odasında düzen- lenmiş, kırsal alanlarda ise muhtarlık, cami odası, okul, köy evi gibi en uygun mekan tercih edilmiştir. Katılımcıların kendilerini rahat hissedecekleri mekanın seçilmesi önem taşımaktadır.
8- Katılımcılara oturum sonunda bulunulan ildeki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden ilgili birimin iletişim bilgisi ve “Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hiz- met Danışma Hattı” hakkında bilgi verilmiştir. Bu, oturum sona erdikten sonra da, katılımcıların ihtiyaç duydukları zaman destek alabilecekleri yerler olduğunu göstermek bakımından önemlidir.
9- Grup çalışması sonunda UNICEF’in temin ettiği broşür, kitapçık ve afişler veril- miştir. Bunun katılımcıların grup çalışması deneyimini hatırlamalarına, bağ kur- malarına olanak vereceği düşünülmektedir.
10- Araştırma ekibi her bir oturum sonrasında aralarında sözlü olarak geri bildirim, paylaşım toplantıları yapmış, ulusal danışmanla fikir alış-verişinde bulunmuştur. Bu yöntem, tüm araştırma boyunca ekibin sağlıklı bir şekilde araştırmayı yürüt- mesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca saha çalışmasının bitiminden sonra ulusal danışman liderliğinde araştırma ekibine koruyucu amaçlı psikolojik destek grup çalışması düzenlenmiştir.
3.2 Nicel Araştırma Bulguları
Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırmasının ikinci aşaması olarak gerçekleş- tirilen nicel araştırmanın amacı, “Çocukların evde, okulda ve sokakta maruz kal- dıkları ya da tanık oldukları istismar ve şiddet davranışlarının daha iyi anlaşılması” ve araştırmanın diğer özel amaçları ile ilgili verilerin sayısal olarak ortaya konabil- mesidir. Araştırmanın nicel aşamasında veriler, 7-18 yaş grubu çocuklarla temsili bir örneklem üzerinden, soru formu kullanılarak “yüz yüze görüşme” yöntemi ile toplanmıştır.
3.2.1 Tanık Olunan İstismar
Öncelikle, 7-18 yaş arası görüşülen çocuklara son bir yıl içinde tanık oldukları farklı istismar türleri ve bunlara nerelerde tanık oldukları sorulmuştur.
Şekil 1 - 7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları istismar türleri1
%
n: 2,216
% 49
% 10
% 56
60
50
40
30
20
10
0
Duygusal İstismar Fiziksel Xxxxxxxx Xxxxxx Xxxxxxxx
Türkiye’de yaşayan 7-18 yaşlar arasındaki çocukların yüzde 56’sının fiziksel istis- mara, yüzde 49’unun duygusal istismara, ve yüzde 10’unun cinsel istismara tanık olduğunu görülmektedir (Şekil 1). (Xxx xxxxxxx ayrıntıları yer almaktadır.)
Fiziksel istismara tanık olma en fazla ev dışında gözlemlenirken, duygusal istisma- ra tanıklık ev ve ev dışı ortamlarda benzer oranlarda gerçekleşmektedir (Tablo 3). Çocuklar ve gençler en fazla çocukların veya gençlerin başka bir çocuğa fiziksel istismar uyguladığına tanık olmaktadır.
Tablo 4’te yer alan tanımlar bazında cinsel istismara tanıklık ise, daha çok okul ortamında yine bir çocuğun başka bir çocuğa uyguladığı haliyle karşımıza çıkmak- tadır. Yaşanılan çevre, çocukların cinsel istismara tanık olduğu diğer bir ortamdır. Çocuklar bu davranışların nedenini, istismarı yapan kişinin karakteri / huyu olarak göstermektedir.
Tablo 3 - 7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları duygusal ve fiziksel istismar türleri ve yerler2
Türü | Rastlanma Oranı | Yeri |
Duygusal İstismar | %49 |
Büyüklerin birbirlerine, seni üzecek ya da korkutacak şekilde bağırdıklarına / tartıştıklarına / kızdıklarına şahit olduğunu belirten
Büyüklerin bir iocuğa, seni üzecek ya da korkutacak şekilde bağırdıklarına / tartıştıklarına / kızdıklarına şahit olduğunu belirten
%38 Ev %19
%37 Yaşadığı sokak / mahalle / ievrede, komşularda %21
Fiziksel İstismar %56
Büyüklerin birbirlerinin canını ( vurmak, tekme, tokat ya da yumruk atmak yolu ile ya da fiziksel olarak başka şekillerde) acıttıklarını belirten
Büyüklerin bir iocuğun, canını (vurmak, tekme, tokat ya da yumruk atmak yolu ile ya da fiziksel olarak başka şekillerde) acıttıklarına belirten
Çocukların ya da genilerin bir iocuğun canını (vurmak, tekme, tokat ya da yumruk atmak yolu ile ya da fiziksel olarak başka şekillerde) acıttıklarını ifade eden
%31 Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %20
%32 Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %19
%41 Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %28
Baz 2,216 2,216
1 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
2 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
Tablo 4 - 7-18 yaş arası iocukların tanık oldukları cinsel istismar türleri, tanık oldukları yerler, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler3
Türü | Rastlanma Oranı | Yeri | Sorumlusu | Nedeni | Yaratttığı Duygusal Etki | Yaratttığı Fiziksel Etki | Yaratttığı Diğer Etki |
Tanıklık | |||||||
Cinsel İstismar | %10 |
Herhangi birinin, başka bir iocuğu ya da geni | %10 | Okul | Başka | Istismarda | Kızgın | - | Başka |
birini, onunla cinsel iierikli şekilde konuşarak ya da onun hakkında cinsel iierikli şeyler yazarak üzdüğüne şahit olan, ya da ievres- indeki bir iocuk / bir geni veya bir arkadaşın böyle bir deneyimini / üzüntüsünü / sıkıntısını anlattığını ifade eden | %6 | bir geni / iocuk %7 | bulunan kişinin kişiliği / huyları / karakteri yüzünden | %2 Üzgün %2 | insanlarla ilişkiler %0,1 | ||
Herhangi birinin, başka bir iocuğu/genci, izlemek ya da bakmak istemediği halde, cinsel iierikli bir film izlettirdiğine ya da bir dergi ya da bilgisayardaki cinsel iierikli resimler gösterdiğine şahit olan ya da ievresindeki bir iocuk/bir geni veya bir arkadaşının böyle bir deneyimi / üzüntüsünü / sıkıntısını kendisine anlattığını ifade eden | %3 | Okul %1 | Başka bir geni / iocuk %2 | %2 | - | ||
Herhangi birinin, başka bir iocuğa/gence, istemediği halde, cinsel iierikli başka bir davranışta bulunduğu -dokunmak kendine dokundurtmak gibi- ya da daha fazlasına şahit olan ya da ievresindeki bir iocuk/bir geni veya bir arkadaşının böyle bir deneyimini / üzüntüsünü / sıkıntısını kendisine anlattığını ifade eden | %4 | Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %2 | Başka bir geni / iocuk %3 | - | |||
Baz | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 |
Tablo 4’te yer alan tanımlar bazında cinsel istismara tanıklık ise, daha çok okul ortamında yine bir çocuğun başka bir çocuğa uyguladığı haliyle karşımıza çıkmak- tadır. Yaşanılan çevre, çocukların cinsel istismara tanık olduğu diğer bir ortamdır. Çocuklar bu davranışların nedenini, istismarı yapan kişinin karakteri / huyu olarak göstermektedir.
3 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
3.2.2 Xxxxx Xxxınan İstismar
Bu bölümde, Türkiye’deki 7-18 yaş grubu çocukların, son bir yıl içinde maruz kaldık- ları, deneyimledikleri ihmal ve istismar irdelenmiştir.
Şekil 2 - 7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları istismar türleri4
%
% 51
% 3
% 25
% 43
60
50
40
30
20
10
0
İhmal
Duygusal İstismar
n: 2,216
Fiziksel Xxxxxxxx Xxxxxx Xxxxxxxx
Çocukların %25’nin ihmale maruz kaldığı görülmektedir. Duygusal istismar alanında istenmeyen davranışlara maruz kalma tüm 7-18 yaş grubu genelinde her iki çocuk- tan biri için gerçekleşmektedir. Fiziksel istismara maruz kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 45’tir (Şekil 2).
Tablo 5 - 7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları ihmal türleri, istismarın nedeni ve yarattığı etkiler5
Türü | Rast- lanma Oranı | Yeri | Sorumlusu | Nedeni | Yaratttığı Duygusal Etki | Yaratttığı Fiziksel Etki | Yaratttığı Diğer Etki |
İhmal | %25 |
Büyük biri yanında olması gerekirken yalnız bırakılanlar
Daha fazla ilgi görmek, değer verildiğini / sevildiğini hissetmek istediği halde yeterince ilgi, değer ya da sevgi görmeyenler
Kirli, yıpranmış, üşüten ya da terleten ya da sana iok küiük ya da iok büyük gelen giysiler giymek zorunda kalanlar
%13 - - İhmalde bulunan
kişinin Üzgün maddi / % 2 parasal | - | Kendisiyle ilgili hisleri %1 |
sorunları Üzgün iiin | - | Kendisiyle ilgili hisleri %0,2 |
%8 |
%9 - -
%8 - - olduğu
Üzgün
%10
% 0,1
- Kendisiyle ilgili hisleri %3
Hasta ya da yaralı olduğunda ilgi görmeyen, örneğin doktora götürülmediği ya da ihtiyacı olan ilaiları alamayadığı durumları yaşayanlar | %3 | - | - | Üzgün % 5 | - | Kendisiyle ilgili hisleri %2 | |
Yemek istediği halde, yeterince yemek yemesine izin verilmediği / ai bırakıldığı durumlar yaşayanlar | %3 | - | - | Üzgün % 2 | - | Kendisiyle ilgili hisleri %1 | |
Okula gitmesine izin verilmediği durumlar yaşayanlar | %3 | - | - | Üzgün % 1 | - | Kendisiyle ilgili hisleri %0,4 | |
Kendi başına gidemediği halde okula götürülmey- enler | %0,7 | - | - | Üzgün % 7 | - | Kendisiyle ilgili hisleri %2 | |
Baz | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 |
4 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
5 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
7-18 yaş arası çocukların maruz kaldıkları ihmal türleri arasında en çok yaşanan ih- mal türünün yalnız bırakılmak olduğu tespit edilmiştir. Tüm ihmal türleri geneli için, çocuklar / gençler ihmalde bulunan kişinin parasal sorunlarını en yüksek oranda ne- den olarak göstermektedir. Bu durum, ihmal davranışlarına maruz kalan çocukların kendileri ile ilgili duygularına da zarar vermektedir (Tablo 5).
Tablo 6 - 7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları duygusal istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler6
Türü | Rastlanma Oranı | Yeri | Sorumlusu | Nedeni | Yaratttığı Duygusal Etki | Yaratttığı Fiziksel Etki | Yaratttığı Diğer Etki |
Duygusal İstismar | %51 |
Herhangi bir kimse tarafından kızgın bir şekilde azarlandığını ifade eden | %35 | Ev %25 | Anne %17 |
Herhangi bir kimseden hoşuna git- meyen şeyler duyduğunu belirten | %35 | Okul %23 | Başka bir geni / |
Herhangi birinin dersleriyle ilgili kendisine baskı yaptığını belirten
%33 - Anne
%24
Maruz ka- lan iocuk yapması gereken bir şeyi yapmadığı iiin
Üzgün
%19
Üzgün
%24
Üzgün
%18
Dersleri %4
Kendisiyle ilgili hisleri %5
Kendisiyle ilgili hisleri %4
iocuk %27 | %11 | ||||||
Evden birisi tarafından evden uzaklaştırılmakla / kovulmakla tehdit edildiğini belirten | %1 | - | Baba %0,1 | - | - | ||
Evden birisi tarafından terk edilmekle tehdit edildiğini belirtenlerin | %1 | - | Anne %0,1 | Üzgün %1 | Kendisiyle ilgili hisleri %0,1 | ||
Kızma, azarlama, hoşuna gitmeyen şeyler söyleme, evden kovma ya da terk etmekle tehditten daha fazla üzüntü yaratan ya da canını yakan başka bir davranış ya da söze maruz kaldığını belirten | %5 | Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %2 | Başka bir geni / iocuk %2 | Üzgün %4 | Kendisiyle ilgili hisleri %2 | ||
Baz | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 |
7-18 yaş grubu için en yaygın duygusal istismar yöntemi, dersler nedeniyle baskı görmedir. Azar ve hoşlarına gitmeyen şeyler duyma diğer yaygın duygusal istismar türleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Azar, en yoğun evde, xxxx tarafından: hoşa git- meyen sözler okulda, başka genç ya da çocuklardan gelmektedir. Bu davranışlara maruz kalmanın yarattığı en yoğun his üzüntüdür (Tablo 6).
6 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
Tablo 7 - 7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları fiziksel istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler7
Türü | Rastlanma Oranı | Yeri | Sorumlusu | Nedeni | Yaratttığı Duygusal Etki | Yaratttığı Fiziksel Etki | Yaratttığı Diğer Etki |
Maruz Kalma | |||||||
Fiziksel İstismar | %45 |
Saiı iekmek, iimdiklemek ya da kulağını iekmek gibi fiziksel olarak can acıtacak bir davranışa maruz kalan | %30 | Okul %20 | Başka bir geni / iocuk %17 | Maruz alan iocuğu cezalandırmak iiin | Kızgın %16 | Hafif acı %21 | Kendisiyle ilgili hisleri %5 |
Kendisine herhangi bir şey fırlatıldığını belirten | %19 | Okul %7 | Başka bir geni / iocuk %11 | %7 | Kızgın %8 | Hafif acı %7 | Kendisiyle ilgili hisleri %1 |
Xxxxxx tarafından tutulup sarsıldığını ya da hırpalandığını belirten | %9 | Okul %5 | Başka bir geni / iocuk %5 | Üzgün %5 | Hafif acı %5 | Kendisiyle ilgili hisleri %2 | |
Birisinin kendisine eliyle vurduğunu ya da tokat attığını belirten | %24 | Ev %12 | Başka bir geni / iocuk %8 | Üzgün %15 | Hafif acı %13 | Kendisiyle ilgili hisleri %6 | |
Fiziksel olarak geriekten can ya- kan ya da üzen başka bir davranışa maruz kaldığını belirten | %3 | Okul %1 | Başka bir geni / iocuk %2 | Üzgün %1 | Hafif acı %1 | Sağlığı kötü yönde etkilendi %0,5 | |
Ceza olarak, rahat olmayan bir pozisyonda belli bir süre durma, bazı ağır bedensel hareketleri uzun süre tekrarlama ya da bir yere kilitlenme/hapsedilme gibi fiziksel olarak zorlayacak davranışlara maruz kalan | %7 | Okul %6 | Öğretmen %6 | Üzgün %4 | Hafif acı %2 | Kendisiyle ilgili hisleri %2 | |
Canının tehlikede olduğunu, yani sonunda yaralanabileceğini hissettiren ya da benzer boyutta korku uyandıran bir davranışa maruz kalan | %3 | Okul %1 | Başka bir geni / iocuk %2 | Korkmuş %1 | Hafif acı %1 | Sağlığı kötü yönde etkilendi %1 | |
Baz | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 |
Saç çekme, kulak çekme, cisim fırlatma, elle vurma tokat atma en sık görülen fizik- sel istismar biçimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuklar / gençler bu davranışla- ra en fazla okulda maruz kalmaktadır. Bu davranışları uygulayan genellikle başka bir genç veya çocuktur. Ceza olarak uygulanan fiziksel istismarda ise sorumlu olarak öğretmen gösterilmektedir. Kızgınlık, üzüntü fiziksel istismarın yarattığı hislerdir. Fiziksel acı ve kendisiyle ilgili hislerinin zarar görmesi, fiziksel istismarın diğer etki- leridir (Tablo 7).
7 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
Tablo 8 - 7-18 yaş arası iocukların maruz kaldıkları cinsel istismar türleri, istismarın sorumlusu, nedeni ve yarattığı etkiler8
Türü | Rastlanma Oranı | Yeri | Sorumlusu | Nedeni | Yaratttığı Duygusal Etki | Yaratttığı Fiziksel Etki | Yaratttığı Diğer Etki |
Maruz Kalma | |||||||
Cinsel İstismar | %3 |
Herhangi birinin, başka bir iocuğu ya da geni birini, onunla cinsel iierikli şekilde konuşarak ya yazarak üzdüğüne ya da ievresindeki bir iocuk veya arkadaşın böyle bir deneyimine tanık olup olmadığı sorulduktan sonra, kendisinin başına benzer bir durum gelip gelmediği sorusuna olumlu yanıt veren | %2,5 | Okul %2 | Başka bir geni / iocuk %2 | Istismarda bulunan kişinin kişiliği / huyları / karakteri yüzünden | Kızgın %1 | - | Kendisiyle ilgili hisleri %0,4 |
Herhangi birinin, başka bir iocuğu/genci, izlemek ya da bakmak istemediği halde, cinsel iierikli bir film izlettirdiğine ya da bir dergi / bs cinsel iierikli resimler gösterdiğine ya da ievresindeki bir iocuk veya arkadaşının böyle bir deneyimine tanık olup olmadığı sorulduktan sonra, kendisinin başına benzer bir durum gelip gelmediği sorusuna olumlu yanıt veren | %0,9 | Okul %0,4 | Başka bir geni / iocuk %0,7 | %1 | - | ||
Herhangi birinin, başka bir iocuğa/gence, istemediği halde, cinsel iierikli başka bir davranışta bulunduğu -dokunmak kendine dokun- durtmak gibi- ya da ievresindeki bir iocuk// arkadaşının böyle bir deneyimine tanık olup olmadığı sorulduktan sonra, kendisinin başına benzer bir durum gelip gelmediği sorusuna olumlu yanıt veren | %0,5 | Yaşadığı sokak/ mahalle / ievrede, komşularda %0,3 | Başka bir geni / iocuk %0,2 | - | |||
Baz | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 | 2,216 |
Araştırma kapsamında, cinsel istismara rastlanma oranı diğer istismar türlerine göre daha düşük olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukların yüzde 1’i, son bir yıl içinde, iz- lemek ya da bakmak istemediği halde, cinsel içerikli bir film izlettirildiğini; bir dergi ya da bilgisayardaki cinsel içerikli resimlere bakmaya zorlandığını söylemiştir. Yüzde 0,5’i ise, herhangi birinin, kendisine, istemediği halde, -dokunmak kendine dokun- durtmak gibi- cinsel içerikli başka bir davranışta bulunduğunu belirtmiştir (Tablo 8).
Araştırmanın nitel bölümünde veriler saha ekiplerince, çoğunlukla çocukların ev- lerinde ve büyük bir kısmı yetişkinler ve başkaları eşliğinde gerçekleştirilmiş olan görüşmelerde elde edilmiştir. Cinsel istismar son derece hassas bir konu oldu- ğundan, çocuk dostu ortamlarda, uzman kişilerce, özel tekniklerle çalışılması ge- rekmektedir. Bu nedenle, araştırma verileri çalışma metodu göz önünde tutularak değerlendirilmelidir.
8 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
3.2.3 Xxx etme Yöntemleri
Bu bölümde, katılımcıların istenmeyen davranışlarla nasıl baş ettikleri ve kendilerini nasıl korudukları öğrenilmiştir. Nicel araştırma bulguları genel hatlarıyla nitel sonuç- larla paralellik göstermektedir.
Tablo 9 - İstismarla baş etme yöntemleri, yardım alınan kişiler ve nasıl yardımcı olunduğu9
Evinde, okulda ya da yaşadığı ievrede istismara maruz kaldığında, paylaşılan, Bu kişilerin iocuğa nasıl yardımcı olduğu istismara maruz kaldığında, kötü hislerden yardımcı olan kişiler (en yüksek oranda (en yüksek oranda belirtilen on unsur) kurtulmak ve kendini daha iyi hissetmek belirtilen dokuz unsur) iiin iocukların ne yaptığı (en yüksek oranda belirtilen on unsur) | |||||
Arkadaşlarıma anlatırım | 3,8 | Annem | 27,0 | Konuşarak | 18,4 |
Annemle konuşurum/ anlatırım | 3,6 | Arkadaşım, arkadaşlarım | 13,3 | Öğüt veriyorlar | 6,3 |
Müzik dinlerim | 2,2 | Babam | 8,8 | Dinliyorlar | 6,0 |
Gezerim | 1,8 | Ailem | 6,2 | Her konuda yardımcı oluyorlar / yardımcı olmaya ialışıyorlar | 3,9 |
Yalnız kalmak isterim | 1,8 | Ablam | 5,0 | Uyarırlar | 1,6 |
Oyun oynarım | 1,8 | Ağabeyim | 2,9 | Teselli ediyorlar | 1,2 |
Bilgisayar oynarım | 1,6 | Öğretmenim | 1,5 | Destek oluyorlar | 1,0 |
Kitap okurum | 1,5 | Kardeşlerim | 0,6 | Koruyorlar | 0,9 |
TV seyrederim | 1,5 | Diğer kişiler | 0,5 | Sevgi gösteriyorlar | 0,8 |
Ağlarım | 1,4 | Moral verirler | 0,7 | ||
Baz | 2,216 | Baz | 2,216 | Baz | 2,216 |
Çocuklar, evinde, okulda ya da yaşadığı çevrede maruz kaldığı istismarın yarattı- ğı hislerden yakınlarıyla konuşarak uzaklaşmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, müzik dinlemek, gezmek, oyun, bilgisayar, kitap okumak çocukların kötü hislerden kurtulmak için başvurdukları yöntemlerdir. Xxxx ve arkadaş bu noktada en çok pay- laşımda bulunulan kişiler olarak belirtilmiştir (Tablo 9).
Tablo 10 - İstismara maruz kalan iocukların okuldan yardım isteme oranları
Bugüne kadar istismara maruz kalındığında okul rehberlik servisi ya da herhangi bir öğretmenle paylaşılıp paylaşılmadığı | % | Bu paylaşımın faydasının olup olmadığı | % |
Evet, okul rehberlik servisi ile | 10,9 | Evet | 85,4 |
Evet, başka bir öğretmenim ile | 8,8 | Hayır | 14,6 |
Hayır | 80,3 | ***** | |
Baz | 2,216 | Baz [Destek alan iocuklar] | 437 |
9 Sonuilar ağırlıklandırılmış veriler üzerindendir.
Bu bölümde ortaya çıkan önemli bir veri, çocukların herhangi bir istismar türüne maruz kaldıklarında, çok küçük bir oranının resmi/yetkili merciler ile paylaştıklarıdır. Çocukların yaklaşık % 20’si istismara uğradığını rehberlik servisi ya da başka bir öğretmeni ile paylaştığını; bu çocukların % 85’i de bu paylaşmanın kendisine faydalı olduğunu söylemiştir.
3.2.4 Çocukların İstismarı Önlemeye Yönelik Önerileri
Nicel araştırmanın son bölümünde çocuklara, “insanların çocuklara / gençlere iste- medikleri şekillerde davranmalarını önlemek için neler yapılabileceği” sorulmuş ve “Üç öneride bulunmaları” istenmiştir.
Tablo 11 - Çocukların, iocuk / geni istismarını ve ihmalini önlemek iiin önerileri
7,3
Eğitim verilmeli / eğitilmeli
%
Alınan üi önerinin ağırlıklı ortalaması alınmış, ilk 10 öneri aşağıda listelenmiştir.
Çocukları iyi anlamalılar / tanımalılar / dinlemeliler 5,1
O kişiye ceza verilmeli / o kişi ikaz edilmeli 4,2
Sevgi ve saygı ile yaklaşılmalı 4,2
İyi davranmalılar 3,7
Dayak / kavga / şiddet / kötü söz olmamalı 3,2
Ailelerin bilinili / okumuş olmalılar 2,0
Aile terbiyesi verilmeli / iyi yetiştirilmeli 2,0
Anlayışlı / hoşgörülü / düşünceli olmalılar 2,0
Aileler bilgilendirilmeli 0,8
Başka yok 17,9
Cevap vermek istemiyorum 37,1
2,216
Baz
2,216
Toplam Cevap
*****
Görüşülen çocukların % 37’si bu konuda herhangi bir yanıt vermek istememiştir. “Eğitim verilmeli” tüm yanıtlar içinde en yüksek oranda söylenmiştir (Tablo 11).
4
Sonuilar
Yukarıdaki bulgular ışığında, çocukların yaş ve deneyimleri itibariyle istismar ile ilgili bir araştırma için nitel araştırma tekniklerinin daha uygun olduğu düşünülmektedir. Yapılan bu araştırma sonucunda, bütün katılımcıların değişen oranlarda da olsa is- tismara uğradıkları ve maruz kalınan ya da uygulanan davranışların büyük çoğunlu- ğunun Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre istismar olduğu ve BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’deki bazı maddelerin ihlal edildiği yönünde veriler elde edilmiştir. Bu tür davranışların en önemli kaynakları yakın aile üyeleri, öğretmenler ve akranlardır.
Çocukların maruz kaldığı istismarın zararlı etkileri ve BM Çocuk Haklarına dair Sözleş- me kararları göz önüne alındığında, çocukları korumak ve “iyileştirmek” amacıyla, geniş anlamda toplumda hassasiyet yaratacak eğitim kampanyalarının başlatılması kaçınılmazdır. Bu şekilde bir farkındalık yaratıldıktan sonra, ailelerin, öğretmenlerin ve çocukların davranışlarını düzeltmek amacıyla gerekli adımlar atılmalıdır. Resmi kurumlar fiziksel/aşağılayıcı ceza anlayışının eğitim kurumlarında kabul edilemez ol- duğuna dair tüm ilgili sektörlere açık bir mesaj vermelidir.
Sonuç olarak, öğretmenlerin, anne-babaların ve çocukların anlayış ve tutumlarındaki değişiklikleri sağlamak için, olumlu disiplin yöntemleri kullanılmasını teşvik eden barışçı bir dünya görüşü yaratılmasına, sağlıklı gelecek için ihtiyaç duyulan yaklaşı- mın oluşturulmasına yol gösterecek pek çok veri araştırmanın kapsamlı raporunda yer almaktadır. Araştırmada elde edilen verilerin önleyici çalışmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.
Öneriler
Çocukları istismardan korumak ve aile içi şiddeti önlemek için yalnızca çocuklar ya da ailelerle çalışmak yetmez. Çeşitli alanlarda multidisipliner araştırmalar yapılması gerekir. Bu alanlar:
• Xxxx-xxxxxxx / Aileler
• Çocuklar- gençler
• Okullar / Öğretmenler / Eğitimciler
• Çocuk-ergen Ruh Sağlığı Çalışanları
• Devlet Politikası / Yasalar
• Resmi ve Özel Kurumlar / Sivil Toplum Örgütleri
• Hukuk Yolları / Polis
• Bilimsel Araştırmalar / Saha Araştırmaları
• Toplum
• Medyadır.
Çocuklara karşı olumsuz davranışların zararlı etkileri ve BM Çocuk Hakları Sözleş- mesi kararlarının yerine getirilmesinin gerekliliği göz önüne alındığında, istismardan çocukları korumak amacıyla, geniş anlamda toplumda hassasiyet yaratacak eğitim kampanyalarının başlatılması kaçınılmazdır. Bu şekilde bir farkındalık yaratılarak, ai- lelerin, öğretmenlerin ve çocukların davranışlarını olumlu yönde değiştirmek ama- cıyla gerekli adımlar atılmalıdır.
Çalışmalar çoğunlukla istismara maruz kalan bireye yönelik müdahalelere ve bu bi- reyin desteklenilmesine yoğunlaşmaktadır. Oysa istismar uygulayanın da rehabilite edilmesi şiddetin önlenmesi için son derece önemli ve gereklidir. Her iki tarafın ruh sağlığını düzeltebilecek etkili tekniklerden faydalanılmalıdır.
Çocuklara hizmet götüren eğitim, sağlık gibi her türlü kurum ve kuruluşta çalışanla- rın; yerel yönetimlerin; sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın bu konuda duyarlılı- ğının arttırılması, bilimsel verilere dayalı planlar ile sorunu çözmeye yönelik somut adımlar atması ve belirlenen adımların uygulamaya geçirilmesinde kararlılıkla hare- ket edilmesi sorunun boyutlarının büyümesini önlemede elzem görülmektedir.
Bu araştırmanın önemli ve hassas bir konuda gerekli çalışmaların yapılabilmesi için bir kapı araladığı, eksik olan istatistiki bilgiler konusunda ışık tutacağı düşünül- mektedir. Farklı boyutları olan bu geniş kapsamlı konunun detaylıca irdelenmesi ve alt boyutları için neden-sonuç ilişkisine dayalı bilgiler elde edilebilmesi için baş- ka araştırmaların yapılması gerektiği açıktır. Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet ve Araştırması’nın sonraki araştırmalara ışık tutmasını dileriz.
5
Araştırmaya Katkı Sağlayanlar
ANA ARAŞTIRMA EKİBİ
Prof. Dr. Xxxxx Xxxxxxxxxx Oral (Ulusal Danışman) Xxxxxx Xxxxx (Uluslararası Danışman)
TNS Piar Araştırma Ekibi Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxx (Araştırma Direktörü) Xxxxx Xxxxxxxx (Araştırma Müdürü)
Xxxxxx Xxxxxxxxxxx (Araştırma Uzmanı) X.Xxxxx Xxxx (Araştırma Uzmanı)
NİTEL ARAŞTIRMA EKİBİ
Xxxxxx Xxxxxxx (Nitel Araştırma Direktörü)
Moderatörler Xxxxxxx Xxxxx Xxxxxx Xxxxxxxxx
Xxxx Xxxx Xxxxx Xxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxx Xxxx Xxxx Xxxxx Xxxxx Xxxxx Xxxxxx Xxxxxxxx Neyir Zerey Xxxxxx Xxxxxxx
NİCEL ARAŞTIRMA EKİBİ
Saha Ekibi
Xxxxx Xxxxx (Saha Çalışmaları Direktörü)
Saha Süpervizörleri
Sevim Gölge Xxx Xxxxxxxx Xxxxxx Xxxxxxx
Veri İşleme Süpervizörleri Xxxxxxx Xxxxxxxx (Xxxx Xxxxme Direktörü) Xxxxxxx Xxxxxx (Yazılım Geliştirme Direktörü)
E. Xxxxx Xxxxxxxxxx (Veri İşleme Uzmanı)
İstatistiki Analiz Süpervizörleri Armağan Dobrucalı (İstatistiki Analiz Direktörü) Xxxx Xxxx (İstatistiki Analiz Direktör Yardımcısı) Nurgül Dalgıçlar (İstatistiki Analiz Uzmanı)