EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ BİRİNCİ AYIRIM
EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMİ BİRİNCİ AYIRIM
GENEL HÜKÜMLER
A. Yasal mal rejimi
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.
B. Mal rejimi sözleşmesi
I. Sözleşmenin içeriği
Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.
II. Sözleşme ehliyeti
Mal rejimi sözleşmesi, ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir. Küçükler ile kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar.
III. Sözleşmenin şekli
Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler. Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması zorunludur.
C. Olağanüstü mal rejimi
I. Eşlerden birinin istemi ile
1. Karar
Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.
Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:
1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.
Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
2. Yetki
Yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
3. Mal ayrılığına geçişten dönme
Eşler, her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler.
Mal ayrılığına geçişi gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine eski mal rejimine dönülmesine karar verebilir.
II. Cebrî icra hâlinde
1. İflâsta
Mal ortaklığını kabul etmiş olan eşlerden birinin iflâsına karar verildiği takdirde, ortaklık kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür.
2. Hacizde
Mal ortaklığını kabul etmiş eşlerden birine karşı icra takibinde bulunan alacaklı, haczin uygulanmasında zarara uğrarsa, hâkimden mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
Alacaklının istemi her iki eşe yöneltilir.
Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir.
3. Eski rejime dönme
Alacaklı tatmin edildiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, mal ortaklığının yeniden kurulmasına karar verebilir.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimini kabul edebilirler.
III. Önceki rejimin tasfiyesi
Mal ayrılığına geçildiği takdirde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşler arasında önceki mal rejiminin tasfiyesi, bu rejime ilişkin hükümlere göre yapılır.
D. Alacaklıların korunması
Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz.
Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.
E. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki
Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki mahkemeler yetkilidir:
1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi,
2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme,
3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi.
F. Bir eşin mallarının diğeri tarafından yönetimi
Eşlerden birinin açık veya örtülü olarak mallarının yönetimini diğer eşe bırakması hâlinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça vekâlet hükümleri uygulanır.
G. Eşler arasındaki borçlar
Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez. Bununla beraber bir borcun yerine getirilmesi, borçlu eşi evlilik birliğini tehlikeye düşürecek derecede önemli güçlüklere sokacaksa, bu eş ödeme için süre isteyebilir. Durum ve koşullar gerektiriyorsa, hâkim istemde bulunan eşi güvence göstermekle yükümlü tutar.
İKİNCİ AYIRIM
EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA
Yasanın yürürlük tarihi 1 Xxxx 2002’dir. Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.
Önceki tarihli evlenmelerde yeni mal rejimi kural olarak yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olacaktır. Bunun nedeni yasaların geçmişe uygulanamayacağı ilkesidir. Ancak eşler kendi rızaları ile evlilik tarihinden itibaren bu mal rejimi hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.
A. Mülkiyet I Kapsamı
Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını
kapsar.
II. Edinilmiş mallar
Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
III. Kişisel mallar
1. Kanuna göre
Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.
2. Sözleşmeye göre
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
IV. İspat
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.
B. Yönetim, yararlanma ve tasarruf
Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.
Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.
C. Üçüncü kişilere karşı sorumluluk
Eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur. Hem kişisel hem de edinilmiş mallar buna dahildir. Aileyi temsilen ailenin ihtiyaçları için yapılan borçlardan eşler müteselsilen sorumludur.
D. Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye
I. Sona erme anı
Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
II. Malların geri alınması ve borçlar
1. Genel olarak
Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.
Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Burada belirtilen bir önalım hakkı değildir. Çünkü burada diğer eşin malı satmak isteyip istememesinin önemi yoktur. Yararın üstünlüğünü ispatlayan eş malı satın alabilmektedir.
Burada bahsedilen paylı mülkiyet müşterek mülkiyettir. Örneğin A ile B bir daire almaları ve bunu tapuda yarı yarıya üzerlerine kayıt ettirmeleri gibi.
Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.
2. Değer artış payı
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Örneğin B, kocası A’ya babasından intikal eden 10 milyar değerindeki bir dairenin tadilatı için
5 milyar lira harcamıştır. B’nin bu katkısı nedeniyle A’nın dairesinde meydana gelen bu değer artışını ödemesi gerekir. Bu katkı 15 milyarlık dairede 5 milyar yani üçte bir oranındadır. Tasfiye sırasındaki dairenin değerinin üçte biri değer artış payı olarak B’ye verilecektir.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
III. Eşlerin paylarının hesaplanması
1. Kişisel malların ve edinilmiş malların ayrılması
Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır.
Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.
2. Eklenecek değerler
Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:
1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.
3. Kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme
Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.
Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.
4. Artık değer
Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.
Artık değerin hesaplanması:
AKTİFLER
Tasfiye sırasında mevcut edinilmiş mallar (EM) Eklenecek değerler (ED)
Kişisel mala giden edinilmiş malın karşılıkları (D1)
PASİFLER
Değer artış payı(DAP)
Edinilmiş mala giden kişisel malların karşılıkları (D2) Borçlar (B)
ARTIDEĞER: ( EM+ED+D1) –(DAP+D2+B)
IV. Değerin belirlenmesi Sürüm değeri
Mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm(rayiç) değerleri esas alınır.
3. Değerlendirme anı
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.
Edinilmiş mallara hesapta eklenecek olanların değeri, malın devredildiği tarih esas alınarak hesaplanır.
V. Artık değere katılma
1. Kanuna göre
Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Katılma alacağı: AD:2 dir.
Alacaklar takas edilir. Madde metninde takas edilir deyimi kullanılmıştır. Burada takasla ilgili farklı bir düzenleme getirmiştir. BK.’u takası borcu sona erdirmek için borçlunun öne süreceği bir sebep olarak tanımlamıştır. Xxxxx, ancak borçlunun takası dermeyan etmek kasdını alacaklıya bildirmesiyle vaki olur. Burada ileri sürme koşuluna yer vermemiştir. Bunun sonucu olarak yargıç tasfiye sonunda resen takasa hükmedebilecektir. Takasa bir örnek verelim:
A karısı B’ye miras yoluyla gelen 10 milyar TL.lik dairesinin tamiratı için kendi ücret gelirinden 2 milyarlık harcama yapmıştır. A evlilikleri boyunca biriktirdiği parasıyla bir otomobil almıştır. Eşler boşanmış ve tasfiye gündeme gelmiştir. Mal rejimin sona erdiği anda otomobilin değeri 6 milyar B’nin dairesinin ise 15 milyar olduğu saptanmıştır. Buna göre B bu otomobil üzerinde 3 milyar lira alacak hakkı elde etmiştir. Xxxx A ,B’nin kişisel malı olan daireye harcama yapıp iyileşmesini sağlamıştır. A’nın B’den değer artış payı alacağı vardır. A 10 milyarlık daireye 1/6 oranında yani 2 milyar katkı sağlamıştır.( 2/12). Mal rejimi sona erdiğinde daire 15
milyardır. A’nın B’den 1/6 oranında yani 2,5 milyar değer artış alacağı vardır. buna göre A’nın B’ye 500 milyon daha ödemesi gerekmektedir.
Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
2. Sözleşmeye göre
a. Genel olarak
Artık değere katılmada mal rejimi sözleşmesiyle başka bir esas kabul edilebilir.
Bu tür anlaşmalar, eşlerin ortak olmayan çocuklarının ve onların altsoylarının saklı paylarını zedeleyemez.
b. İptal, boşanma veya mahkeme kararıyla mal ayrılığında
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, kanundaki artık değere katılmaya ilişkin düzenlemeden farklı anlaşmalar, ancak mal rejimi sözleşmesinde bunun açıkça öngörülmüş olması hâlinde geçerlidir.
VI. Katılma alacağının ve değer artış payının ödenmesi
1. Ödeme ve ertelenmesi
Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Aynî ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Katılma alacağının ve değer artış payının derhâl ödenmesi kendisi için ciddî güçlükler doğuracaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.
Kural, hak sahibi eşin sadece alacak hakkı talep edxxxxxxxx; borçlu eşin bu borcunu nakit ya da ayın olarak ödeme yetkisidir. Katılma rejiminde “eşler arasında malların paylaşılması” söz konusu değildir. Bu rejimde, eşlerin evlilik süresince edinilmiş olan mallarında ayni değil alacak hakkı sahibi olması esası kabul edilmiştir. Katılma rejiminin sona ermesi halinde, evlilik süresince edinilmiş malların tasfiyesi sonucunda, ortaya çıkan bir artık değer olursa, aksine sözleşme yoksa bunun yarısı üzerinde sahip oldukları bu alacak hakkına sahip olacaklardır. Yasa eşlerin bu artık değerin yarısı üzerindeki alacak hakkını “katılma alacağı” olarak adlandırmıştır. Buna göre tasfiyede hesaba katılan malların maliki olmaya devam edecek, diğer eşe bir mülkiyet payı verilmeyecektir. Tasfiye eşlerin mülkiyetinde bulunan malların, mal rejiminin sona erdiği tarihteki rayiç değerleri üzerinde bir hesaplamayı gerektirecek, bu hesaplama sonunda, borçlu çıkan eş, alacaklı çıkan eşe bu borcu ifa ile yükümlü olacaktır.
Borçlu eşin nakit olarak ödeme olanağı yoksa bu borcunu ayın olarak ödeme olanağı tanınmıştır. Bu borçlar kanununun genel ilkelerine istisna oluşturur. Borçlu xxxx xxxxx bir hakkı varxxx alacaklı eşin ayınla ödemeyi talep hakkı olmadığını daha önce belirtmiştik.
Katılma alacağı, hak sahibi olan eşe bir alacak hakkı temin ettiğinden, burada ayni haklarla nisbi haklar arasındaki farklar aynen geçerlidir.
Ölüm de katılma rejiminin bir sona erme halidir ve ölüm tarihinden itibaren tasfiyeye neden olur. tasfiye sonucunda sağ kalan eşin ölen eşinden katılma alacağı hakkına sahip ya da ona borçlu olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Bu nedenle ölümü, sağ kalan eşin katılma alacağına sahi olacağı bir durum olarak algılamamak gerekir. Tasfiye sonucunda sağ kalan eşin ölen eşe borçlu olduğu ortaya çıkabilir. Bu durumda ölenin mirasçıları sağ kalan eşten katılma alacağını talep edeceklerdir.
Miras hakkı ile Katılma alacağının karşılaştırılması:
Katılma alacağı sadece evlilik süresince edinilen mallarda doğan bir alacak hakkıdır. Miras hakkı ise ölenin tüm malvarlığı üzerinde doğan bir ayni haktır. Miras hakkı terekedeki tüm mal ve hakları kapsar. Terekeye ölenin hem kişisel hem edinilmiş malları girer.
Örneğin çok varlıklı olan A ile B evlenir. Evlilikleri süresince hiçbir mal edinmezler ve A ölür. B’nin burada hiçbir katılma hakkı yoktur. Buna karşılık A’nın evlilik öncesi edindiği tüm mallar terekeye gireceğinden hiçbir katılma alacağı olmayan B, A’dan miras hakkını alabilecektir.
Kişisel mallar
Ölen eşin katılma alacağı _ Sağ kalan eşin katılma alacağı = Katılma alacağından arındırılmış tereke
Edinilmiş mallar
2. Aile konutu ve ev eşyası
Katılma alacağının ölüm nedenine dayanan tasfiyesinde, alacak hakkı yerine belirli koşullarda hak sahibi olan eşin konut ve konut eşyasında kendisine ayni ( intifa, oturma ya da koşulları varsa mülkiyet hakkı) verilmesini isteme hakkı tanınmıştır. Bu yukarıda belirtilen genel kuralın istisnasıdır. Yasa koyucu konut eşyasının kullanılmakla ekonomik ömrünün tamamlanacağını düşünerek sağ kalan eşe diğer mirasçıların haklarına halel gelmemesi açısından öncelikle mülkiyet hakkı kullanma zorunluluğu getirmiştir.
Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır.
Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir.
Sağ kalan eş, mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.
3. Üçüncü kişilere karşı dava
Tasfiye sırasında, borçlu eşin malvarlığı veya terekesi, katılma alacağını karşılamadığı takdirde, alacaklı eş veya mirasçıları, edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan üçüncü kişilerden eksik kalan miktarla sınırlı olarak isteyebilir.
Dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mal rejiminin sona ermesinin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
Yukarıdaki fıkra hükümleri ve yetki kuralları dışında mirastaki tenkis davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM MAL AYRILIĞI
A. Yönetim, yararlanma ve tasarruf
Mal ayrılığı rejiminde eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.
B. Diğer hükümler
İspat, borçlardan sorumluluk ve paylı mülkün özgülenmesi konularında paylaşmalı mal ayrılığı rejimine ilişkin hükümler uygulanır. Yani bir malın mülkiyetinin tartışmalı olması halinde, bu malın kendisine ait olduğunu iddia eden eş bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI
A. Yönetim, yararlanma ve tasarruf
I. Genel olarak
Eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.
II. İspat
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.
B. Borçlardan sorumluluk
Eşlerden her biri, kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.
C. Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye
I. Sona erme anı
Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde de, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
II. Malların geri alınması ve paylı malın verilmesi
1. Genel olarak
Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.
Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi sona erdiğinde, üstün yararı olduğunu ispat eden eş, diğer önlemler yanında, eşine payının ödeme günündeki karşılığını vermek suretiyle paylı mülkiyetteki malın kendisine verilmesini isteyebilir.
2. Katkıdan doğan hak
Eşlerden biri diğerine ait olup, paylaştırma dışı kalan bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa; mal rejiminin sona ermesi hâlinde, katkısı oranında hakkaniyete uygun bir bedel ödenmesini isteyebilir.
Aynı istem, paylaştırma dışı kalan malın yerine geçen değerler için de geçerlidir.
III. Xxxxxx xxxxlenen mallar
1. Kural
Eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kurulmasından sonra edinilmiş olup ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerler, mal rejiminin sona ermesi hâlinde eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Paylaştırmada işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Paylaşma rejiminde “ailenin ortak kullanımına ve yararlanmasına özgülenmiş mallar” ile “ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar” kavramları açık olmayan ve tartışmalı kavramlardır. Bu mantık ve düzenleme karşısında eşlerin “ ortak kullanım ve yararlanmasına” özgülendiğinden söz edilmesi mümkün olmayan “şirketlerdeki hisseleri, bankada biriktirdiği şahsi paraları, yatırım fonları, fikri ve sınai mülkiyet konusu
haklar” üzerinde evlilik süresince emek karşılığı edinilmiş mallar olduğu halde, diğer xxxx xxxxx olmayacaktır.
Manevî tazminat alacakları, miras yoluyla edinilen mallar ile karşılıksız kazandırmada bulunanın açık iradesinden aksi anlaşılmadıkça, sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla edinilen mallar hakkında bu hüküm uygulanmaz. Burada paylaşma dışı bırakılan malların gelirlerinden eşlerin yararlanıp yararlanamayacğı belirsizdir. Ancak bu rejimin genel presipleri çerçevesinde paylaşım dışı tutulan malların gelirlerinde eşlerin hak sahibi olmadıklarını kabul etmek doğru bir yorum olur.
2. Paylaşmaya aykırı davranışlar
Eşlerden biri, diğer eşin payını azaltmak kastıyla paylaşmadan önce bir malı karşılıksız olarak elden çıkardığı takdirde hâkim, diğer eşin alacağı denkleştirme bedelini hakkaniyete uygun olarak belirler.
Mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan olağan hediyeler dışında yapılan karşılıksız kazandırmaların bu eşin payını azaltmak kastıyla yapıldığı varsayılır.
Bu tür kazandırmalara ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırmadan yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.
3. Paylaştırma isteminin reddi
Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin payının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
4. Paylaştırma yöntemi
Paylaştırmanın ayın olarak yapılması asıldır. Buna olanak yoksa bedel eklemek suretiyle paylar denkleştirilir. Eşlerden birinin diğerine ödeyeceği bedel, malların tasfiye anındaki sürüm değerlerine göre hesaplanır. Bu hesaplamada paylaşım konusu malların edinilmesinden doğan borçlar indirilir.
Katılma rejimin aksine burada paylaştırmanın ayın olarak yapılması esastır. Boşanan kişilerin anlaşamadıklarını düşünürsek onların bir malda ortak olmaları pratik bir çözüm değildir.
Denkleştirme bedelinin derhal ödenmesi kendisi için ciddî güçlükler doğuracaksa, borçlu eş ödemelerin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak denkleştirme bedeline faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.
IV. Aile konutu ve ev eşyası
1. İptal veya boşanma hâlinde
Evliliğin iptal veya boşanma kararıyla sona erdirilmesi hâlinde, ailenin ortak kullanımına özgülenmiş ve eşler arasında eşit olarak paylaşma konusu olan konutta kalmaya ve ev
eşyasını kullanxxxx hangisinin devam edeceği konusunda eşler anlaşabilirler. Konutta kalma hakkını elde eden eş, bu hakkın tapu kütüğüne şerh edilmesini isteyebilir.
Eşlerin aile konutunda kimin kalmaya ve ev eşyasını kimin kullanmaya devam edeceği konusunda anlaşamamaları hâlinde, hakkaniyet gerektiriyorsa hâkim, olayın özelliklerini, eşlerin ekonomik ve sosyal durumlarını ve varsa çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak bu hakka hangisinin sahip olacağına iptal veya boşanma kararıyla birlikte re'sen karar verir; bu kararında kalma ve kullanma süresini belirleyerek tapu kütüğüne şerhi için tapu memurluğuna bildirir.
Hâkim aksine karar vermedikçe hak, belirlenen sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer. Ancak, bu süre sona ermeden yararlanan tarafın durumunda değişiklik olması hâlinde, diğer taraf hâkimden, kararın gözden geçirilmesini isteyebilir.
Eşler konutta kira ile oturuyorlarsa hâkim, gerektiğinde konutta kiracı sıfatı taşımayan eşin kalmasına karar verebilir. Bu durumda, kiralayanın sözleşmeden doğan haklarını güvenceye almak için gerekli düzenleme yapılmasına iptal veya boşanma kararıyla birlikte re'sen karar verilir.
2. Ölüm hâlinde
Eşlerden birinin ölümü hâlinde, paylaşma konusu olan mallar arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras ve paylaşmadan doğan hakkına mahsup edilmek ve yetmezse bir bedel eklenmek suretiyle mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde sağ kalan eşin veya ölenin diğer yasal mirasçılardan birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir.
Sağ kalan eş, mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hükümleri saklıdır.
BEŞİNCİ AYIRIM MAL ORTAKLIĞI
A. Mülkiyet
I. Kapsamı
Mal ortaklığı rejimi, ortaklık malları ile eşlerin kişisel mallarını kapsar.
II. Ortaklık malları
1. Genel mal ortaklığı
Genel mal ortaklığında eşlerin kanun gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık mallarını oluşturur.
Eşler, ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak sahip olurlar.
Hiçbir eş, ortaklık payı üzerinde tek başına tasarruf hakkına sahip değildir.
2. Sınırlı mal ortaklığı
a. Edinilmiş mallarda ortaklık
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edebilirler.
Kişisel malların gelirleri de bu ortaklığa dahildir.
b. Diğer mal ortaklıkları
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle belirli malvarlığı değerlerini veya türlerini, özellikle taşınmaz malları, bir eşin kazancını, bir meslek veya sanat icrası için kullandığı malları ortaklık dışında tutabilirler.
Aksi sözleşmede öngörülmedikçe bu malların gelirleri ortaklığa dahil değildir.
III. Kişisel mallar
Kişisel mallar, mal rejimi sözleşmesi, üçüncü kişinin karşılıksız kazandırması veya kanunla belirlenir.
Eşlerden her birinin sadece kişisel kullanımına ayrılmış olan eşyası ile manevî tazminat alacakları kanundan dolayı kişisel malıdır.
Bir eşin saklı pay olarak isteyebileceği malvarlığı değerleri, mal rejimi sözleşmesiyle ortaklığa dahil edildiği ölçüde, mirasbırakanları tarafından kendisine kişisel mal olarak kazandırılamaz.
IV. İspat
Bir eşin kişisel malı olduğu ispatlanmadıkça tüm malvarlığı değerleri ortaklık malı sayılır.
B. Yönetim ve tasarruf
I. Ortaklık mallarında
1. Olağan yönetim
Eşler, ortaklık mallarını evlilik birliğinin yararına uygun olarak yönetirler.
Olağan yönetim sınırları içinde her eş, ortaklığı yükümlülük altına sokabilir ve ortak mallarda tasarrufta bulunabilir.
2. Olağanüstü yönetim
Olağan yönetim dışında kalan konularda eşler, ancak birlikte veya biri diğerinin rızasını almak suretiyle ortaklığı yükümlülük altına sokabilir veya mallarda tasarrufta bulunabilir.
Rızanın bulunmadığını bilmeyen veya bilecek durumda olmayan üçüncü kişiler için bu rıza var sayılır.
Evlilik birliğinin temsiline ilişkin hükümler saklıdır.
3. Ortaklık malları ile meslek veya sanat icrası
Eşlerden biri, diğerinin rızasıyla ortaklık mallarını kullanarak, tek başına bir meslek veya sanat icra ederse, bu meslek veya sanata ilişkin bütün hukukî işlemleri yapabilir.
4. Mirasın kabulü veya reddi
Eşlerden biri, diğerinin rızası olmaksızın ortaklık mallarına girecek olan bir mirası reddemeyeceği gibi, tereke borca batıksa mirası kabul de edemez.
Diğer eşin rızasının alınmasına olanak bulunamazsa veya bu konudaki istem onun tarafından haklı sebep olmaksızın reddedilirse, istem sahibi eş kendi yerleşim yeri mahkemesine başvurabilir.
5. Sorumluluk ve yönetim giderleri
Mal ortaklığının sona ermesi hâlinde, eşlerden her biri ortaklık malıyla ilgili işlemlerden dolayı vekil gibi sorumludur.
Yönetim giderleri ortaklık mallarından karşılanır.
II. Kişisel mallar
Eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi kişisel mallarını yönetme ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.
Kişisel mallara giren gelirler varsa, yönetim giderleri bu gelirlerden karşılanır.
C. Üçüncü kişilere karşı sorumluluk
I. Ortaklık borçları
Eşlerden her biri, aşağıdaki borçlardan kişisel malları ve ortaklık mallarıyla sorumludur:
1. Evlilik birliğini temsil veya ortaklık mallarını yönetme yetkisine dayanarak yapılan borçlardan,
2. Ortaklık mallarını veya ortaklık mallarına giren gelirleri kullanarak bir meslek veya sanatın icra edilmesi nedeniyle yapılan borçlardan,
3. Diğer eş için de kişisel sorumluluk doğuran borçlardan,
4. Kişisel mal yanında ortaklık mallarının da sorumlu olacağı hususunda eşlerin üçüncü kişilerle anlaşarak yaptığı borçlardan.
II. Kişisel borçlar
Her eş, diğer bütün borçlardan kendi kişisel mallarıyla ve ortaklık mallarının değerinin yarısı kadarıyla sorumlu tutulur.
Ortaklığın zenginleşmesinden kaynaklanan istemler saklıdır.
D. Eşler arasındaki borçlar
Mal rejimi eşler arasındaki borçların muaccel olmasını önlemez. Bununla beraber bir borcun yerine getirilmesi borçlu eşi, evlilik birliğini tehlikeye düşürecek derecede önemli güçlüklere sokacaksa, bu eş ödeme için süre isteyebilir. Durum ve koşullar gerektiriyorsa hâkim, istemde bulunan eşi güvence göstermekle yükümlü tutar.
E. Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye
I. Sona erme anı
Mal rejimi eşlerden birinin ölümü, diğer bir mal rejiminin kabul edilmesi veya eşlerden biri hakkında iflâsın açılmasıyla son bulur.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
Ortaklık mallarıyla kişisel malların kapsamının belirlenmesinde mal ortaklığının sona erdiği tarih esas alınır.
II. Kişisel mala ekleme
Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.
III. Kişisel mal ile ortaklık malı arasındaki denkleştirme
Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları, ortaklık mallarından veya ortaklık mallarına ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise; tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.
Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç ortaklık mallarına ilişkin sayılır.
IV. Değer artış payı
Bir eşin kişisel malı veya ortaklık malıyla bir başka mal kesimine giren malvarlığı değerinin edinilmesi, iyileştirilmesi veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, edinilmiş mallara katılma rejiminde değer artış payına ilişkin hükümler uygulanır.
V. Değer belirlenmesi
Mal rejimi sona erince, mevcut ortaklık mallarının değerlendirilmesinde tasfiye anı esas alınır.
VI. Paylaşma
1. Ölüm veya diğer bir mal rejiminin kabulü hâlinde
Eşlerden birinin ölümü veya diğer bir mal rejiminin kabulü sebebiyle mal ortaklığının sona ermesi hâlinde, her eşe veya mirasçılarına ortaklık mallarının yarısı verilir.
Mal rejimi sözleşmesiyle başka bir paylaşma oranı kararlaştırılabilir. Bu tür anlaşmalar altsoyun saklı paylarını zedeleyemez.
2. Diğer hâllerde
Boşanma veya evliliğin iptali sebebiyle ya da kanun veya mahkeme kararı gereğince mal ayrılığına geçiş hâllerinde, her eş edinilmiş mallara katılma rejiminde kendi kişisel malı sayılacak olanları ortaklık mallarından geri alır.
Geri kalan ortaklık malları eşler arasında yarı yarıya paylaşılır.
Yasal paylaşmanın değiştirilmesine ilişkin anlaşmalar, ancak mal rejimi sözleşmesinde bunun açıkça öngörülmüş olması hâlinde geçerlidir.
VII. Paylaşma usulü
1. Kişisel mallar
Mal ortaklığının eşlerden birinin ölümüyle sona ermesi hâlinde sağ kalan eş, edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel malı sayılabilecek olanların payına mahsuben kendisine verilmesini isteyebilir.
2. Aile konutu ve ev eşyası
Eşlerin birlikte yaşadıkları konut veya ev eşyası ortaklık mallarına dahil ise, sağ kalan eş, payına mahsuben bunların mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eş veya ölenin diğer yasal mirasçılarının istemiyle bunlar üzerinde mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınabilir.
Mal ortaklığı rejiminin ölüm dışındaki bir sebeple son bulması hâlinde, eşlerden her biri, üstün bir yararının varlığını ispat etmek suretiyle aynı istemleri ileri sürebilir.
3. Diğer malvarlığı değerleri
Bir eş, üstün bir yararının varlığını ispat etmek suretiyle diğer malvarlığı değerlerinin de payına mahsuben kendisine verilmesini isteyebilir.
4. Diğer paylaşma kuralları
Diğer hâllerde paylı mülkiyet ve mirasın paylaşılmasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
ODAMAN TAŞKIN HUKUK BÜROSU