ÖZ
TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ HAKSIZ ŞARTLARIN BAĞLAYICILIĞI
BINDING OF UNFAIR PROVISIONS IN CONSUMER CONTRACTS
Xxxxxxx XXX*
XX
Ticari ilişkiler bakımından genellikle zayıf konumda bulunan tüketicilerin, mağduriyet ya- şamamaları adına ilgili tüm mekanizmalar ve özellikle kanun koyucu tarafından korunması gerekmektedir. Bu nedenle tüketici sözleşmele- rinde yer alması muhtemel haksız şartlarla ilgili olarak son yıllarda, yürürlükteki mevzuatımız kapsamında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Söz konusu gelişmeler tüketici sözleşmelerindeki şartların haksız olup olmadığına ilişkin objektif kriterler getirmiş ve haksız şartların varlığı ha- linde sözleşmelerin hükümsüzlüğü konusunda ayrıntılı düzenlemeler tanzim edilmiştir. Haksız şartların tüketici sözleşmelerine etkisi ve haksız şart olarak sayılan durumlar, yapılan düzenle- meler kapsamında madde metinlerinde yerlerini almışlardır.
Xxxxxxx Xxxxxxxxx: Tüketici Sözleşmeleri,
Haksız Şart, Hükümsüzlük, Standart Sözleşme.
ABSTRACT
In termsofcommercialrelations, consumers, who are generally in a weak position, need to be protected by all relevant mechanisms and especially by the legislator in order to avoid victimization. Therefore, in recent years, significant developments have been made within the scope of our current legislation regarding the unfair terms that are likely to be included in consumer contracts. These developments have set objective criteria for the unfairness of the provisions in consumer contracts and have provided detailed arrangements for the nullity of contracts in case of unfair circumstances. The effects of unfair provisions on consumer contracts and the provisions which are considered to be unfair have taken place in the texts of the articles within the regulations.
Keywords: Consumer contracts, unfair
provision , ınvalidity, standard contract
* Mali Hizmetler Uzmanı
M.G.T.: 23.02.2018 / M.K.T.: 16.03.2018
1- GİRİŞ
Türk Hukuku açısından tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar meselesi 6502 sayılı Tüketici- nin Korunması Hakkında Kanunda bağımsız olarak düzenlenmiş ve yine Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle haksız şartlara ilişkin usul ve esaslar be- lirlenmiştir. Haksız şartlar tüketici sözleşmelerinde zayıf durumda bulunan tüketici tarafının mağdu- riyetine neden olmakta ve bu husus uyarınca tüketicilerin korunmasına yönelik düzenlemeler yasal metinlerle güvence altına alınmaktadır.
Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar günlük ticari yaşamda tüketiciler açısından sıkça kar- şılaşılan bir konu haline gelmiştir. Bu nedenle yazımız içerisinde tüketici sözleşmelerinde yer alması muhtemel haksız şartların bağlayıcılığı ve geçerliliği konusu üzerinde açıklamalar yapılacaktır.
2- TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİ KAVRAMI
Tüketici sözleşmesi, tüketici ile sözleşmeyi düzenleyen arasında kurulan yazılı ve sözlü her tür- lü irade olarak tanımlanır. Başka bir tanımlamaya göre tüketici sözleşmeleri, (kural olarak) girişim- ciler (müteşebbisler) ile gerçek ya da tüzel kişi tüketiciler arasında gerçekleştirilen ve girişimcilerin kendi işletmesel faaliyetleri çerçevesinde, tüketicilerin nihai özel (ticari, mesleki ya da işletmesiyle ilgili olmayan) ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir malın mülkiyetini veya kullanım hakkını devretmeyi ya da hizmetin sağlanmasını, tüketicilerin ise bir bedel ödemeyi yükümlendikleri sözleşmelerdir.1
Esasen sözleşmeler, günlük hayatımızda önemli bir yer tutmakta, taraflar arasında karşılıklı hak ve sorumlulukları belirlemektedir. Bu doğrultuda sözleşmenin tanımını yapmaya çalışılırsak; sözleş- meyi, tarafların belirli bir hukuki sonuca, bir hakkı veya hukuki ilişkiyi kurmaya, değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarından oluşan iki veya çok taraflı hukuki işlem olarak ifade etmek mümkündür.2
İrade özerkliği ilkesinin sözleşmeler açısından uzantısını, sözleşme özgürlüğü teşkil eder. Buna göre, kişiler özgürce istedikleri türde bir sözleşmenin tarafı olabilir, bu sözleşmeyi istedikleri gibi sona erdirebilir.3
Tüketici sözleşmeleri, adi sözleşmeler, ticari sözleşmeler gibi bir üst kavramı ifade etmektedirler. Dolayısı ile bünyesinde satım, kira, istisna gibi isimli sözleşmeleri taşıyabileceği gibi, isimsiz sözleş- meleri de taşıyabilir. Bu konuda mutlak bir özgürlük vardır. Sınırlama, sözleşmenin konusuyla ilgilidir. Yalnızca büyük çoğunlukla taşınır mallar ve hizmetler hakkında bir tüketici sözleşmesi kurulmaktadır.4
Genel olarak tüketici sözleşmelerinin ayırt edici özellikleri şu şekilde sıralanabilir;
• Tüketici sözleşmeleri mal ve hizmet arzına yönelik sözleşmelerdir.
• Tüketici sözleşmelerinde mal ya da hizmetlerin tüketici tarafından ticari ve mesleki amaçlarla değil özel amaçlara yönelik olarak elde edildiği sözleşmelerdir.
• Tüketici sözleşmeleri ivazlı sözleşmelerdir.
• Tüketici sözleşmelerinin tarafları tüketici ve müteşebbistir.
1 Xxxxx Xxxxxx Xxxxxxxx, (2001), Tüketici Sözleşmeleri Kavramı (Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Maddi Anlamda Uygulanma Alanı), Ankara Barosu Dergisi, Sayı:38, s.65.
2 Xxxxxx Xxxx, (2013), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15.Bası, Ankara, s.200.
3 Xxxxx Xxxxxxxxx, (2010), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitabevi, 13. Bası, Ankara, s. 65.
4 Xxxx Xxxx Xxxxxxxxxxx, (2015), Tüketici Sözleşmelerinde Bilgilendirme Yükümlülüğü, Hacettepe HFD, 5(2), s.188.
3- HAKSIZ ŞARTLAR KAVRAMI
“Haksız şartlar” terimi ise ilk olarak tüketici sözleşmelerinde yer alan kötüye kullanılabilir ka- yıtlara karşı tüketicinin korunması amacıyla Avrupa Birliği Konseyi tarafından kabul edilen 5 Nisan 1993 tarih, 93/13 sayılı Tüketici Sözleşmelerinde Kötüye Kullanılabilir Kayıtlar Hakkında Yönergede kullanılmıştır. Ülkemizde ise tüketicinin haksız şartlara karşı korunmasıyla ilgili ilk somut düzenle- me, 2003 yılında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6’ncı maddesinin, 4822 sayılı Kanunla değiştirilmesiyle olmuştur. En son ise 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Ka- nunun 5’inci maddesinde düzenlenmiştir.5
Anılan maddeye göre haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Bu açıdan, bir sözleşme şartının hak- sız sayılabilmesi için, tek taraflı olarak sözleşmeye konulması, tarafların hak ve yükümlülüklerinin tüketici aleyhine dengesizliğe sebebiyet vermesi ve bu durumun dürüstlük kurallarına aykırılık oluş- turması gerekir. Haksız şarttan söz edebilmek için bu unsurlar birlikte gerçekleşmelidir.6
Anılan Kanun hükmünden hareketle bir sözleşme şartının haksız şart olup olmadığı değerlendiri- lirken, öncelikle sözleşme hazırlanırken sözleşme şartlarının tüketiciyle müzakere edilip edilmediği- ne bakılır. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda sözleşmenin standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmü- nün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmında haksız şartlara ilişkin değerlendirme ya- pılmasına engel teşkil etmeyecektir.7
Öte yandan, 17.06.2014 tarihli Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelikte, tüketici ile kurulan sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespitine ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere yürürlüğe girmiş ve bu kapsamda söz konusu yönetmelik haksız şartı, “tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlar” şeklinde tanımlamıştır.
Bu kapsamda haksız şartların unsurları;8
• Tüketici ile müzakere edilmemesi,
• Dürüstlük kuralına aykırı olarak, tüketici aleyhine dengesizlik oluşturmasıdır.
4- TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDE YER ALAN HAKSIZ ŞARTLARIN BAĞLAYICILIĞI
Bilindiği üzere özel hukuk alanında sözleşme serbestisi ilkesi geçerlidir. Bahse konu ilke, kapi- talist ekonomik işleyişte, güçlü sermaye gruplarının hakimiyeti karşısında iradesini sağlıklı şekilde
5 Xxxxxxxx Xxxxx, (2016), Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Bağlayıcı Olmamasının Sonuçları, TBB Dergisi, Sa- yı:122, s.282-283.
6 İ. Xxxxxx Xxxxx, (2014), Tüketici Hukuku Dersleri, 5. Baskı, Bursa, s.163.
7 Xxxxx Xxxx, (2016), Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Hükümsüzlüğü, Mali Çözüm Dergisi, Temmuz-Ağustos Sayısı, s.120.
8 Xxxxxxxx Xxxxx, a.g.m., s.286.
ortaya koyamayan, hatta içinde bulunduğu koşullar gereği sağlıklı bir irade oluşturamayan bireyleri koruyamamıştır.9 Bu durum haksız şartların sözleşme metinlerine girmesine ve nihayetinde tüketici- lerin mağduriyetine yol açmıştır.
Bu nedenle kanun koyucu, 6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür” hükmüne yer vermek suretiyle sözleşmelerde yer alan haksız şartların bağlayıcı olmadığını kesin bir dille ifade etmiştir.
Anılan fıkranın devamında ise “sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hüküm- lerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez” cümlesine yer verilmiştir. Bu açıdan sözleşme, her halükarda haksız olduğu saptanan ve hükümsüzlük yaptırımına tabi olan şartlar olmaksızın ge- çerliliğini korur. Sözleşmeyi düzenleyen, haksız şart olarak değerlendirilen şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez. Bu ve benzeri şekillerde birçok hükmü haksız şart olarak değerlendirilebilecek sözleşmelerin haksız şart sayılabilecek hükümlerinin hü- kümsüzlüğünün tespiti gerekmektedir.10
6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile bahse konu yönetmeliğin 5 inci madde- sinin ikinci ve üçüncü fıkraları benzer hükümleri içermektedir. Buna göre; “Bir sözleşme şartı önce- den hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.” Hükümden anlaşılacağı üzere, sözleşmenin bütün olarak yorumlanması sonucunda, standart sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılırsa, bir kaydın belirli unsurlarının veya sözleşmenin münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, bu sözleşmenin müzakere edilmeyen kayıtları açısından, haksız şart hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecek- tir. Ayrıca standart sözleşmede yer alan önceden hazırlanmış olan hükümlerin tüketici ile müzakere edilmediği karinesi getirilmiş olup, standart sözleşmenin bazı hükümlerinin müzakere edilmesinin onu standart sözleşme olmaktan çıkarmayacağı ve girişimcinin, standart sözleşmede yer xxxx xxx- dın münferiden tartışıldığını ileri sürmesi halinde, bunu ispat yükünün de kendisine ait olacağı kabul edilmiştir.11
Öte yandan Öcal’a göre, anılan fıkralar içerisinde sadece “standart sözleşme” ifadesinin kulla- nılması yerinde olmamıştır. Çünkü uygulamada yalnızca standart sözleşmeler bakımından geçerli olacağı ve diğer sözleşmelerin kapsam dışında kalabileceği tehlikesi ortaya çıkmıştır. Oysa bir söz- leşmenin tamamı genel işlem koşulu niteliğinde hükümlerden oluşmayıp, kısmen genel işlem koşul- larını içerse bile, Kanun hükmünün bu koşulların denetimi bakımından uygulanması gerekir.12
9 Xxxx Xxxxxxxx, (2013), Borçlar Kanunu’na Göre Genel İşlem Şartlarının Yargısal Denetimi, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Ankara, Sayı:107, s.76.
10 Xxxxx Xxxx, a.g.m., s.121.
11 Xxxxxxxx Xxxxx, a.g.m., s.288.
12 Xxxxxx Xxxxxx Öcal, (2015), Hukukumuzda Haksız Şartlar ve Sonuçları, YÜHFD Cilt: XII Sayı: 2, s.209.
4.1- Haksız Şartların Değerlendirilmesi
Haksız şartların değerlendirilmesi 6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında ve anılan yö- netmeliğin “haksız şartların değerlendirilmesi” başlıklı 6 ncı maddesinde hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenlemelere göre, “bir sözleşme şartının haksızlığı; sözleşme konusu mal veya hizmetin niteliği, sözleşmenin kuruluşunda var olan şartlar ve sözleşmenin diğer hükümleri veya haksız şartın ilgili olduğu diğer bir sözleşmenin hükümleri de dikkate alınmak suretiyle sözleşmenin kuruluş anı- na göre belirlenir. Sözleşme şartlarının haksızlığının takdirinde, bu şartların açık ve anlaşılır bir dille yazılmış olması kaydıyla, hem sözleşmeden doğan asli edim yükümlülükleri arasındaki hem de mal veya hizmetin piyasa değeri ile sözleşmede belirlenen fiyatı arasındaki dengeye ilişkin bir değerlen- dirme yapılamaz.”
Değerlendirme yapılırken sözleşmede taraflar arası dengesizlik bulunup bulunmadığı, sözleşme- nin kuruluş anına göre belirlenir. Kuruluş anından sonra ortaya çıkan bir dengesizlik olması halinde, söz konusu dengesizlik yürürlükteki mevzuat kapsamında değil, şartların gerçekleşmesi halinde iş- lem temelinin çökmesi kapsamında değerlendirilmelidir.13
Öte yandan, 6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve ilgili yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, “sözleşme şartlarının yazılı olması halinde, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır ol- maması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır” hükmü- nü amirdir. Bu hükümden tüketici sözleşmelerinin yazılı olması durumunda sözleşmelerde açık ve anlaşılır bir dilin kullanılması gerektiği anlaşılmaktadır. Yazılı kurulan standart sözleşmelerde sık sık karşılaşılan bir sorun, sözleşme şartlarının son derece ayrıntılı, karmaşık ve bir anlam verilemeyecek şekilde kaleme alınmalarıdır. Adeta anlaşılmamak amacıyla yazılan bu türden sözleşme şartları da haksız sayılır ve 6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükümsüzlük yaptırımı- na tabidir. Sözleşme şartlarının yazılı olması halinde tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması, yani saydamlık ilkesine uygun kaleme alınmış olmaları şarttır.14
4.2- Haksız Şartların Sözleşmeye Etkisi
Tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartların hükümsüzlüğü kesin bir dille ifade edilmiştir. 6502 sayılı Kanunun 5 inci fıkrasının ikinci maddesi ve ilgili yönetmeliğin 7 nci maddesinde bu hu- sus ifade edilmiştir. Anılan yönetmelik maddesinin devamında “Ancak sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez” hükmü yer almıştır.
Buna göre tüketici sözleşmelerindeki haksız şartların bulunması halinde bu haksız şartlar kesin olarak hükümsüz sayılacaktır. Bu hükümsüzlük hali ise kısmi hükümsüzlüktür. Zira gerek Kanun gerekse yönetmelik maddesinde sözleşmenin, haksız şartlar dışındaki hükümlerinin geçerliliğini
13 Xxxxx Xxxx Xxxxxxxxx, (2014), Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar, xxxx://xxx.xxxxx-xxxxx.xx.xx/xxxxxxxx/xxxxx-xxx- tasi/tuketici-sozlesmelerinde-haksiz-sartlar/
14 Xxxxx Xxxx, a.g.m., s.125.
koruyacağı belirtilmiştir. Burada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 27 nci madde15 anlamında bir kıs- mi hükümsüzlük hali mevcuttur. Fakat 6502 sayılı Kanunun gerekçesinde de belirtildiği gibi, burada 6098 sayılı Kanunun 27’nci madde düzenlemesinden farklı olarak, sözleşmenin geri kalanının ayakta tutulması, tarafların bu konuda farazi iradelerine göre tayin edilmez. Sözleşme, her halükarda bu şartlar olmaksızın geçerliliğini koruyacaktır.16
Bununla birlikte doktrinde tüketicinin bu hususu ileri sürmesinin olanaklı olduğu ileri sürülmek- tedir. Zira bu görüşü savunanlara göre tek taraflı hükümsüzlük görüşünün sonucu olarak, tüketici, zor bir ihtimal de olsa, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşme- yi yapmayacak olduğunu veya 6502 ve 6098 sayılı Kanunlarda yer alan söz konusu hükümler sadece “sözleşmeyi düzenleyen” için getirilen yasak nedeniyle ileri sürebilir.17
4.3- Haksız Sözleşme Şartı Sayılan Durumlar
Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğinin ekinde hangi şartların haksız şart olarak sayılması gerektiği belirtilmiştir. Bunlar ekteki haliyle aynen şu şekildedir;
a) Sözleşmeyi düzenleyenin bir fiili veya ihmali nedeniyle, tüketicinin hayatını kaybetmesi, yara- lanması veya maddi zarara uğraması halinde, sözleşmeyi düzenleyenin yasal sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan şartlar,
b) Sözleşmeyi düzenleyenin, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinden herhangi birini tamamen veya kısmen ifa etmemesi veya ayıplı ifa etmesi halinde, tüketicinin herhangi bir alacağını sözleşmeyi düzenleyene karşı var olan bir borcuyla takas etme hakkı dâhil, sözleş- meyi düzenleyene veya bir üçüncü şahsa yöneltebileceği yasal haklarını ortadan kaldıran ya da ölçüsüz şekilde sınırlayan şartlar,
c) Sözleşmeyi düzenleyenin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her hâlde ifa ile yükümlü tutulduğu şartlar,
ç) Tüketicinin sözleşmeyi kurmaktan veya ifa etmekten vazgeçmesi hallerinde sözleşmeyi dü- zenleyene tüketicinin kendisine ödediği bedeli muhafaza etme hakkı tanıyan, ancak sözleş- meyi düzenleyenin aynı türden davranışları için tüketiciye benzer bir tazminat hakkı tanımayan şartlar,
d) Yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüketicinin, orantısız biçimde yüksek bir tazminat ödeme- sini gerektiren şartlar,
e) Sözleşmeyi düzenleyene, sözleşmeyi keyfi bir şekilde fesh etme hakkı tanıyan ancak tüketi- ciye aynı hakkı vermeyen şartlar ile sözleşmeyi düzenleyenin fesih hakkını kullanmasına rağ- men, henüz ifa etmediği edimler karşılığında almış olduklarını muhafaza etme hakkı veren şartlar,
15 MADDE 27- Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.
Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.
16 Xxxxxxxx Xxxxx, a.g.m., s.308.
17 Xxxxxxxx Xxxxx, a.g.m., s.308-309.
f) Sözleşmeyi düzenleyene, haklı sebeplerin var olduğu durumlar hariç olmak üzere, belirsiz sü- reli bir sözleşmeyi makul bir bildirimde bulunmaksızın ve süre tanımaksızın fesh etme hakkı tanıyan şartlar,
g) Belirli süreli sözleşmelerde, sözleşmenin belirlenen süre kadar uzayacağına ilişkin konulan şartlar,
ğ) Tüketicinin, sözleşmenin kurulmasından önce fiilen bilgi sahibi olamayacağı sözleşme şartla- rını, geri dönülemez bir şekilde kabul ettiğini öngören şartlar,
h) Sözleşmeyi düzenleyenin sözleşme şartlarını, sözleşmede belirtilen haklı bir sebep olmaksı- zın tek taraflı olarak değiştirmesine imkân veren şartlar,
ı) Sözleşmeyi düzenleyenin, sözleşme konusu mal veya hizmetin niteliklerini tek taraflı olarak ve haklı bir sebep olmaksızın değiştirebileceğine ilişkin şartlar,
i) Sözleşmeyi düzenleyenin mal veya hizmetin bedelini, ifa anında tespit edebileceğini veya yük- seltebileceğini öngören ve nihai bedelin, sözleşmenin kurulması anında tespit edilen bedele nazaran çok yüksek olması halinde, tüketiciye sözleşmeden dönme hakkı tanımayan şartlar,
j) Sözleşmeyi düzenleyene, mal veya hizmetin sözleşme koşullarına uygun olup olmadığını tes- pit etme hakkı veren veya bir sözleşme şartının nasıl yorumlanacağı konusunda münhasır yetki veren şartlar,
k) Sözleşmeyi düzenleyen adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen taahhütleri yerine getirme yükümlülüğünü sınırlandıran veya bu yükümlülüğü belli bir şekil şartına uyulmuş olmasına bağlayan şartlar,
l) Sözleşmeyi düzenleyenin yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen tüketicinin bütün yükümlülüklerini yerine getirmesini zorunlu kılan şartlar,
m) Sözleşmeyi düzenleyene, tüketicinin sahip olduğu teminatların azaltılmasına neden olabilecek şekilde, sözleşme kapsamındaki hak ve yükümlülüklerini, tüketicinin onayı alınmaksızın dev- retme imkânı veren şartlar,
n) Tüketicinin özellikle, hukuki düzenlemelerde öngörülmemiş bir hakeme müracaatını öngör- mek, gösterebileceği delilleri ölçüsüz derecede sınırlandırmak veya mevcut hukuki düzen uyarınca diğer tarafta olan ispat külfetini tüketiciye yüklemek suretiyle tüketicinin mahkeme- ye gitme veya başka başvuru yollarını kullanma imkânını ortadan kaldıran veya sınırlandıran şartlar.
Bununla beraber, yönetmelikte sayılan haksız şartlar bu sayılanlarla sınırlı değildir. Her somut duruma göre sözleşmede bulunan şartların haksız şart olup olmadığı hâkim tarafından ayrıca değer- lendirilmedir.18
5- SONUÇ
Tüketici sözleşmeleri, günlük hayatımızda önemli bir yer tutmakta, taraflar arasında karşılıklı hak ve sorumlulukları belirlemektedir. Bu sözleşmelere hâkim, sözleşme serbestisi ilkesi, kapitalist ekonomik işleyişte, güçlü sermaye gruplarının hâkimiyeti karşısında iradesini sağlıklı şekilde ortaya koyamayan, hatta içinde bulunduğu koşullar gereği sağlıklı bir irade oluşturamayan bireyleri koru-
18 Xxxxxxxx Xxxxx, a.g.m., s.294-295.
yamamıştır. Bu durum haksız şartların sözleşme metinlerine girmesine ve nihayetinde tüketicilerin mağduriyetine yol açmıştır.
Bir sözleşme şartının haksız şart olup olmadığı değerlendirilirken, öncelikle sözleşme hazırla- nırken sözleşme şartlarının tüketiciyle müzakere edilip edilmediğine bakılır. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Kuruluş anından sonra ortaya çıkan bir dengesizlik olması halinde, söz konusu dengesizlik yürürlükteki mevzuat kapsamın- da değil, şartların gerçekleşmesi halinde işlem temelinin çökmesi kapsamında değerlendirilmelidir.
Tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartların hükümsüzlüğü yürürlükteki mevzuatta kesin bir dille ifade edilmiştir. Bu hükümsüzlük hali ise kısmi hükümsüzlüktür. Zira yürürlükteki mevzuat sözleşmenin, haksız şartlar dışındaki hükümlerinin geçerliliğini koruyacağını belirtilmiştir. Bu kap- samda, birçok hükmü haksız şart olarak değerlendirilebilecek sözleşmelerin haksız şart sayılabile- cek hükümlerinin hükümsüzlüğünün tespiti gerekmektedir.
KAYNAKÇA
• AKİPEK ÖCAL, Ş. (2015), Hukukumuzda Haksız Şartlar ve Sonuçları, YÜHFD Cilt: XII Sayı: 2.
• XXXXX, X. Y. (2014), Tüketici Hukuku Dersleri, 5. Baskı, Bursa.
• XXXX, X. (2013), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15.Bası, Ankara.
• XXXX XXXXXXXXXXX, S. (2015), Tüketici Sözleşmelerinde Bilgilendirme Yükümlülüğü, Hacette- pe HFD, 5(2).
• XXXXXXXXX, X. (2010), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitabevi, 13. Bası, Ankara.
• ORAK ÇELİKBOYA, L. (2014), Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar, xxxx://xxx.xxxxx-xx- xxx.xx.xx/xxxxxxxx/xxxxx-xxxxxxx/xxxxxxxx-xxxxxxxxxxxxxxx-xxxxxx-xxxxxxx/
• XXXXXXXX, X. X. (2001), Tüketici Sözleşmeleri Kavramı (Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Maddi Anlamda Uygulanma Alanı), Ankara Barosu Dergisi, Sayı:38.
• TOPAK, S. (2016), Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Bağlayıcı Olmamasının Sonuçla- rı, TBB Dergisi, Sayı:122.
• USTA, S. (2016), Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Hükümsüzlüğü, Mali Çözüm Der- gisi, Temmuz-Ağustos Sayısı.
• YENİOCAK, U. (2013), Borçlar Kanunu’na Göre Genel İşlem Şartlarının Yargısal Denetimi, Türki- ye Barolar Birliği Dergisi, Ankara, Sayı:107.