İSTİLACI YABANCI TÜRLER MEVZUAT BOŞLUK ANALİZİ RAPORU
Bu proje, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa olarak fonlanmaktadır.
Türkiye’deki Karasal Ortamlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi (1143/2014
Sayılı AB Tüzüğüne paralel olarak)
Sözleşme No TR2017 ESOP MI A3 11/SER/11
İSTİLACI YABANCI TÜRLER MEVZUAT BOŞLUK ANALİZİ RAPORU
Eylül 2020
Rapor Versiyon Numarası (2) Taslak
Proje Başlığı: | Türkiye’deki Karasal Ortamlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi |
Sözleşme Numarası: | No TR2017 ESOP MI A3 11/SER/11 |
Proje Değeri: | 2 086 000 EUR |
Başlama Tarihi: | 28.11.2019 |
Bitiş Tarihi: | 27.11.2022 |
Süre: | 36 Ay |
Sözleşme Makamı: Proje Yöneticisi: Adres: Telefon: Faks: Sözleşme yöneticisi: e-posta: | Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Daire Başkanlığı Xxxxx Xxxxxx Xxxx XXXXX Xxxxxxx Xxxxx Xxx. Xxxxxxxxx Xxxxxx Xxxx 0.xx Xx: 000, Xxxxxx, Xxxxxxx + 90 312 474 03 50-51 + 90 312 474 03 52-53 Mrs. Ceren Uncu Agacdiken |
Faydalanıcı: Adres: Faks : SROB: Telefon: Proje Yöneticisi / OCU Koordinatörü: Telefon: e-posta: | Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Xxxxxxx Xxx. Xxxxxxxxx Xxxxxx Xxx. Xx: 00 Xxxxxxxxxxx/Xxxxxx x00 000 000 00 00 x00 000 000 00 00 Dr. Xxxxx Xxxxx x00 000 000 00 00 |
Yüklenici Proje Müdürü: Adres: Telefon: e-posta: Proje ofis adresi: Proje Ekip Lideri: e-posta: | Hulla & Co. Human Dynamics GmbH & Co KG İle Finish Environment Institute ve Çınar Mühendislik Müşavirlik X.X. Konsorsiyumu Sayın Xxxxxxxx Neyreneuf Xxxxxxxxxx Strasse 16, A-1030 Viyana, Avusturya x00 (0)000000000 xxxxxxxx.xxxxxxxxx@xxxxxxxxxxxxx.xxx Çınar Mühendislik Müşavirlik X.X. Xxxxxxx Xxx. Xxxxxxxxx Xxx. Xxxxx Xxxxx Xx:00/0 00000 Xxxxxxxxx/ XXXXXX |
Raporun adı: | İstilacı yabancı türler mevzuat boşluk analizi raporu |
Raporu hazırlayanlar: | Hazırlayan: Prof. Dr. Süheyla Xxxxx Xxxxxx Alıca, İnceleyen: Xxxxxx Xxx |
Taslak raporun sunulduğu tarih: | 1. Taslak: 07/09/2020 2. Taslak: 21/12/2020 |
Nihai raporun sunulduğu tarih: | 19/02/2021 |
İSTİLACI YABANCI TÜRLER MEVZUAT BOŞLUK ANALİZİ RAPORU
Faaliyet 1 – Karasal Alanlar ve İç Sulardaki İstilacı Yabancı Türlerin Kontrolü İçin Yasal Altlık Oluşturulması
Alt-faaliyet 1.1 Mevzuat Boşluk Analizi
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER 4
1. GİRİŞ 1
1.1. İstilacı Yabancı Türler Sorununun Önemi 1
2.1. Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BMBÇS) 4
2.2. BM Kartagena Biyogüvenlik Protokolü 7
2.3. Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES Sözleşmesi) 8
2.4. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar
Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi) 10
2.5. Avrupa'nın Yaban Hayatını ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) 10
2.6. Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi 11
2.7. Gemi Balast Suları ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Uluslararası Sözleşmesi 11
2.8. ULUSLARARASI DOĞA KORUMA BİRLİĞİ’NİN (ıucn) İSTİLACI YABANCI TÜRLER KONUSUNDAKİ FAALİYETLERİ 13
3.1. İstilacı yabancı türlerin girişinin ve yayılmasının önlenmesi ile yönetimi hakkında 22 Ekim 2014 tarihli ve (AB) 1143/2014 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyi Tüzüğü 14
3.2. İstilacı Yabancı Türlerin Risk Değerlendirmesine ilişkin 30 Nisan 2018 tarihli ve (AB) 2018/968 sayılı Yetki Devrine Dayanan Komisyon Tüzüğü 15
3.3. Üye Devletlerin Raporlama Formatlarına İlişkin 10 Ağustos 2017 tarihli ve (AB) 2017/1454 sayılı Komisyon Uygulama Tüzüğü 15
3.4. Birliği İlgilendiren İstilacı Yabancı Türlerin Listesinin Güncellenmesine İlişkin 12 Temmuz 2017 tarihli ve (AB) 2017/1263 sayılı Komisyon Uygulama Tüzüğü 15
3.5. Üye Ülkelerin Yetkili Otoriteleri Tarafından Verilen İzinlerin Kanıtı Olarak Verilen Belgelerin Formatının Onaylanmasına İlişkin 4 Şubat 2016 tarihli ve (AB) 2016/145 sayılı Komisyon Uygulama Tüzüğü 15
3.6. Yabancı ve Yerelde Olmayan Türlerin Su Ürünleri Yetiştiriciliğinde Kullanılmasına İlişkin 11 Haziran 2007 tarihli ve 708/2007/AT sayılı Konsey Tüzüğü 15
3.7. 708/2007/AT sayılı Konsey Tüzüğü’nün Uygulanması İçin Ayrıntılı Kuralları Belirleyen 13 Haziran 2008 tarihli ve (AT) 535/2008 sayılı Komisyon Tüzüğü 16
3.8. Su Politikası Alanında Topluluk Faaliyeti için Bir Çalışma Çerçevesinin Oluşturulmasına
İlişkin 23 Ekim 2000 tarihli ve 2000/60/AET sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi (AB Su Çerçeve Direktifi) 16
4.1. Biyoçeşitliliğin Korunmasına İlişkin Mevzuat 17
4.1.1. 2872 Sayılı Çevre Kanunu 17
4.1.2. 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu 18
4.1.3. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu 19
4.1.4. 6831 sayılı Orman Kanunu 19
4.1.5. Milli Parklar Kanunu 20
4.1.6. Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmenin Uygulanmasına Dair Yönetmelik 20
4.1.7. Av ve Yaban Hayvanları İle Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin Bulundurulması, Üretimi ve Ticareti Hakkında Yönetmelik 21
4.1.8. Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 22
4.1.9. Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları İle İlgili Yönetmelik 23
4.1.10. Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünlere Ariz olan Zararli Organizmalarla Teknik Mücadele yönetmeliği Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
4.1.11. Milli Parklar Yönetmeliği 25
4.1.12.Havza Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması ve Takibi Yönetmeliği 26
4.1.13. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği 27
4.1.14. Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünleri ile Mücadele Esasları Tebliği 27
4.2. Su Ürünleri/Balıkçılık (Avcılık-Yetiştiricilik) Mevzuatı 28
4.2.1. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu 28
4.2.2. Su Ürünleri Yönetmeliği 29
4.2.3. Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Korunması ve Sürdürülebilir Kullanımına İlişkin Yönetmelik 29
4.2.4. Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Xxxxxxxxx Xxxxxxx Yönetmelik 31
4.2.5. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği 31
4.2.6. Su Hayvanlarının Sağlık Koşulları İle Hastalıklarına Karşı Korunma ve Mücadele Yönetmeliği 31
4.2.7. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yatırımlarında İhtiyaç Duyulan Su ve Su Alanları İle Deniz ve İç Sulardaki Su Ürünleri İstihsal Hakkının Kiraya Verilmesi Hakkında Yönetmelik 32
4.2.8. Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Araştırma Amaçlı Kullanılması ve Yurt İçine Girişi İle Yurt Dışına Çıkarılması Hakkında Yönetmelik 32
4.2.9. Ev ve Süs Hayvanlarının Üretim, Satış, Arınma ve Eğitim Yerleri Hakkında Yönetmelik 33
4.2.10. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği 33
4.2.11. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 33
4.2.12. 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2020/20)34
4.2.13. 5/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2020/21) 34
4.3. Gıda, Tarım, Bitki ve Hayvan Sağlığının Korunmasına İlişkin Mevzuat 35
4.3.1. 5596 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu 35
4.3.2. 5553 sayılı tohumculuk kanunu 37
4.3.3. 5977 Sayılı Biyogüvenlik Kanunu 37
4.3.4. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 37
4.3.5. Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik 38
4.3.6. Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik 38
4.3.7. Bitkisel Gıda ve Yem İthalatının Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik 39
4.3.8. Yurt İçinde Canlı Xxxxxx ve Hayvansal Ürünlerin Nakilleri Hakkında Yönetmelik 39
4.3.9. Suni Tohumlama, Tabii Tohumlama ve Embriyo Transferi Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik 39
4.3.10. Bitki Karantinası Yönetmeliği 39
4.3.11. Bitki Karantinası Fümigasyon Yönetmeliği 40
4.3.12. Orman Bitkisi Tohumlukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki
4.3.13. Orman Yetiştirme Materyallerinin Ticareti Yönetmeliği (1999/105/Ec) 45
4.3.14. Bitki Pasaportu Sistemi ve Operatörlerin Kayıt Altına Alınması Hakkında Yönetmelik 49
4.3.15. Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik 49
4.3.16. Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliği 49
4.3.17. Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği 49
4.3.18. Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik 50
4.3.19. Ülkeye Giriş Yapan Canlı Hayvanlarda Yürütülecek Veteriner Kontrollerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik 50
4.3.20. Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği 51
4.3.21. 2012/8 no’lu Damızlık Harici Hayvanların İthalatında Kontrol Belgesi Düzenlenmesi İçin Aranacak Belgeler Hakkında Tebliğ 52
4.4. İstilacı yabancı türlerle mücadele amacıyla yapılacak desteklemelere ilişkin mevzuat 52
4.4.1. 5/11/2020 tarihli ve 3190 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan 2020 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararı 52
4.4.2. Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği (Tebliğ No: 2020/32) 52
4.4.3. Balon Balığı Avcılığının Desteklenmesine Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2020/37) 53
4.4.4. Bitki Karantinası Tazminatı Desteği Uygulama Tebliği (Tebliğ No: 2020/30) 54
4.4.5. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Destekleme Tebliği (Tebliğ No: 2020/39) 54
6. BOŞLUK ANALİZİ 56
6.1. AMAÇ, KAPSAM VE TANIMLAR 57
6.2. İYT LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASI 65
6.2.1. Birlik Listesi, Bölgesel Liste, Ulusal Liste 65
6.2.2. Bölgesel ilgi dahilindeki istilacı yabancı türler ve Birlik yerli türleri 67
6.2.3. Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler 68
6.2.4. Risk Değerlendirmesi 69
6.3.4. Acil Durum Önlemleri 76
6.3.5. İstilacı yabancı türlerin geliş yolları hakkında eylem planları 77
6.4. ERKEN TESPİT VE HIZLI İMHA 78
6.4.1. Gözetim Sistemi, Raporlama ve Değerlendirme 78
6.4.3. Erken Tespit Bildirimleri 81
6.4.4. İstilanın Erken Evresinde Hızlı İmha 82
6.4.5. Hızlı İmha Yükümlülüğü Derogasyonları 83
6.5. GENİŞ YAYILIMLI İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN YÖNETİMİ 84
6.5.2. Hasar gören ekosistemlerin restorasyonu 86
7. DİĞER HÜKÜMLER 87
7.1. Maliyetin Karşılanması 87
7.4. Komite ve Bilimsel Forum 90
7.6. Geçiş Hükümleri 92
1. GİRİŞ
1.1. İSTİLACI YABANCI TÜRLER SORUNUNUN ÖNEMİ
Biyolojik istila yoluyla bir türün herhangi bir şekilde, kendi ekosisteminden başka bir bölgeye taşınarak orada kontrol dışında çoğalması, bölgenin yerel canlılarının gelişimlerine zarar vermesi ve taşındıkları yeni ekosistemin dengesinin bozulması olayına biyolojik istila denilmektedir. Bu şekilde taşınan yabancı türler doğal habitatları dışındaki alanlara, kasten ya da tesadüfen girebilirler ve yeni habitatlarına yerleştikten sonra, ekosistem üzerinde muhtemel tehdit haline gelebilirler. Bu durumda da orada yaşayan yerel türlerle rekabet etmeleri sonucunda üstün gelip, yeni çevrelerini tamamen istila edebilirler. İstilacı yabancı türler aynı zamanda, genetik etkiler sebebiyle ve melezleşme yoluyla yerli türlerin ve ekosistemlerin yapısını ve işlevlerini bozabilmektedir.
İstilacı Yabancı Türler sorunu, sadece ekolojistlerin veya doğa koruma uzmanlarının endişe duyduğu bir konu değildir. Öncelikle turizm, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörleri olmak üzere, pek çok sektör ekonomik olarak istilacı yabancı türlerin olumsuz etkilerini hissetmektedir. Örneğin turizm, istilacı yabancı türlerin yayılmasını kolaylaştırabilir. Her yıl turist olarak uluslararası sınırları geçen yaklaşık yedi yüz milyon insan nedeniyle, istilacı yabancı türler için vektör olarak ortaya çıkma durumu artmaktadır. Turist olarak insanlar, sonunda istilacı hale gelen canlıları kasıtlı olarak taşıyabilirler. Evlerine, tarım üzerinde derin etkilere sahip olabilecek potansiyel olarak istilacı böcekleri taşıyan meyveler ve diğer canlı veya korunmuş bitki malzemeleriyle dönebilirler. Ayrıca bu insanlar ülkeler arasında parazit ve hastalık da taşıyabilirler. İstilacı yabancı türlerin turizmle ilgili konularını ele alma sorumluluğunun çoğu, hedef ülkelerdeki gümrük ve karantina ofislerine ait olsa da, turizmle ilgili kurumların (hem kamu hem de özel) turistlerin, istilacı yabancı türlerin vektörleri olarak oynadıkları rolün daha fazla farkına varmaları gerekmektedir. Seyahat rehberlerini, danışmanları ve personeli eğitmek için farkındalığı teşvik etmek ve önlemler almak ve nihayetinde, bu türlerin yayılmasının tehlikeleri konusunda turistler için farkındalık yaratmak en önemli sorumluluklarıdır.
10.000 yıl önce başlayan bitki ve hayvanların evcilleştirilmesi, dünyadaki birçok türün kasıtlı ve faydalı hareketini içeriyordu. Çoğu tarım bölgesi bugün yabancı mahsullere ve hayvancılığa dayanmaktadır ve aslında herhangi bir mahsul için en yüksek tarımsal üretim seviyeleri genellikle menşe bölgesinin dışındadır. Evcilleştirilmiş ve ehlileştirilmiş türlerin bu küresel hareketine, büyüyen bir istilacı yabancı tür sorunu eşlik etmiştir. Zararlıların ve tarım hastalıklarının bitkisel mahsullerde ve hayvanlarda kirletici maddeler olarak kasıtsız girişi özellikle ciddi sorunlara yol açmıştır, çünkü yabancı türler, yerli türlerin bol olduğu ve kendi doğal kontrol faktörlerinin bulunmadığı yeni ekosistemlerde gelişmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, tarım gelirleri o kadar düşük olabilir ki, çiftçiler potansiyel olarak istilacı yabancı türlerle baş edemeyebilir. Birçok çiftçi, genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO'lar) olan mahsuller, genetik materyalin çiftleşme veya rekombinasyon yoluyla doğal olarak meydana gelmeyecek şekilde değiştirildiği ve böylece uzak akraba organizmalardan gelen genleri ortaya çıkaran organizmalar hakkında giderek daha fazla endişe duymaktadır. GDO'lar "yabancıdır" çünkü normal dağılımları yoktur ve serbest bırakılıncaya kadar doğal ortamda hiçbir yerde görülmezler. İstilacı hale gelen yabancı türlerde olduğu gibi, tarımda transgenik, rekombinant veya yeni DNA'nın salınmasının veya kaçışının çevre güvenliği üzerinde ciddi ve geri döndürülemez etkilere sahip olması mümkündür. Bu nedenlerle, GDO'ların test edilmesini, hareketini ve salınımını kontrol etmeye yönelik düzenleyici kurallar, yabancı türlerin girişini düzenleyen önlemlerle birçok benzer noktaya sahip olabilir.
Diğer taraftan, yabancı ağaçlar uzun süredir ticari ormancılık, tarımsal ormancılık, erozyon kontrolü veya peyzaj için kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla ve artan yayılma ile çam, okaliptüs ve çok amaçlı ağaç tohumları gibi odunsu türlerin istilacı potansiyeli ortaya çıkmaktadır. Ilgın (Tamarix spp.), kısmen nehir kıyılarındaki erozyonu kontrol etmek için yaklaşık 200 yıl önce Orta Asya'dan güneybatı Amerika Birleşik Devletleri'ne ithal edilmiştir. Bu ağaç şimdi 400.000 hektardan fazla bir alanda, nehir kenarı habitatında yoğun çalılıklar oluşturmaktadır, ancak bu çalılıkların çoğu yerli hayvanlar için çok az değeri olmasına karşılık, hidrolojik sistemler üzerinde ciddi vahim etkileri bulunmaktadır. Güney Afrika'daki istilacı yabancı çamlar ve akasyalar yalnızca benzersiz doğal bitki örtüsünü tehdit etmekle kalmamakta, aynı zamanda su seviyelerini de düşürmektedir. Ulusal Su için Çalışma Programı, kırsal topluluklardaki on binlerce insanı bu
yabani otları su toplama alanlarından temizlemek için devreye sokarak bu istilacı sorunları ele almakta ve bu çabayla topluluklara kaynak sağlamaktadır. (Su için Çalışma Programı, 1999/2000). Bunun yanı sıra, orman ürünleri zararlılardan ve hastalıklardan ciddi şekilde etkilenebilmektedir. Ticari ormancılık geleneksel olarak yabancı ağaç türleri üzerindeki yabancı haşere problemleriyle sadece ağaçları keserek ve başka etkilenmemiş ağaç türlerini yetiştirerek mücadele etmiştir. Ancak bu durum artık pek ekonomik değildir ve yok etme ve biyolojik kontrol gibi yöntemler giderek daha fazla kullanılmaktadır. Dikkatli bir orman yönetimi, yabancı ağaçların dikilen alanlardan kaçıp, doğal ekosistemlerde istilacı hale gelme tehlikesini en aza indirebilir. Bu nedenle, ormancılık teşkilatı, istilacı yabancı türlerin kasıtsız giriş tehlikesinin farkında olması, kasıtlı olarak egzotik ağaçları ithal etmeden önce ayrıntılı risk değerlendirmelerini gerçekleştirmesi ve bu tür türlerin istilacı hale gelmesini engellemesi gerekir.
Balıklar ise, ticari ve sportif amaçlı balıkçılık için veya su ürünleri yetiştiriciliği tesislerinde kullanılmak üzere getirilmektedir. Uygun yönetim prosedürleri ve sınırlandırma araçları olmadan, su ortamlarında kaçma ve / veya yayılma riski özellikle yüksek olabilmektedir. Bu konuda dünyanın birçok bölgesinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır.
Ayrıca süs amaçlı bitkilerin ithali, tüketicinin yenilik talebiyle karşılaştığından, biyotik istilanın risklerinin düşük düzeyde anlaşılmasıyla karmaşık hale gelmiştir. Geçmişte, Avrupalı sömürgeciler, bazı yeni bitkileri tanıtmak için sıklıkla farklı çevreye tanıtma çabası içine girmişlerdir. Yeni Zelanda’daki istilacı yabani bitkilerinin % 70’inden fazlası kasıtlı olarak süs bitkileri olarak ithal edilmiştir. Büyüyen ekonomiler, ithal süs bitkilerine yönelik tüketici talebini, bu türlerin istilacı hale gelme ihtimaline çok az önem vererek artırmaktadır. Bu koşullar altında sorumluluğun kime ait olduğu belirsizdir.
Sonuç olarak, birçok ekonomik sektör istilacı yabancı türlerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu durum istilacı yabancı türlerin ne kadar fazla sosyal ve ekonomik önemi olduğunu göstermektedir. Bütün bu olayların birbiriyle ilişkisi, istilacı yabancı tür sorununu karmaşıklaştırmaktadır. Örneğin, küresel iklim değişikliği altında hidrolojik döngünün yoğunlaşmasıyla ilişkili olağanüstü iklim olaylarının sıklığındaki ve yoğunluğundaki herhangi bir artış, aşırı nüfus ve arazi bozulması nedeniyle zaten savunmasız hale getirilmiş bölgelerdeki gıda tedariki ve mülteci sorunlarının kırılgan dengesini bozma potansiyeline sahiptir. Sonuç olarak, siyasi huzursuzluk ve doğal kaynakların aşırı kullanımı nedeniyle daha da şiddetlenen kuraklık etkileri, mülteci hareketlerinin de artmasına neden olabilir. Bu mülteciler, yanlışlıkla egzotik parazitleri yanlarında taşıyabilir. Ayrıca kuraklık yardımı olarak sağlanan bazı gıda ve tohumlar gibi diğer materyaller de, istilacı türler için vektörler olarak da hareket edebilir veya hatta istilacı türleri barındırabilir. Bu nedenle en kısa sürede, dünyada olduğu gibi ülkemizde de, istilacı yabancı türler sorununu ele almak için bu ekonomik sektörler arasında daha iyi koordinasyon sağlamak amacıyla önemli adımlar atılmalıdır.
1.2. ÇALIŞMANIN AMACI
Bu çalışmanın amacı Türkiye'deki Karasal Alanlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Oluşturduğu Tehditlerin Değerlendirilmesi Projesi’nin birinci faaliyeti altında, karasal alanlar ve iç sulardaki istilacı yabancı türlerin (İYT) kontrolü için yasal altlık oluşturulmasına destek sunacak yasal boşlukların belirlenmesidir. Bu görev, Proje’nin Alt-faaliyet 1.1 kapsamında ele alınmıştır.
İstilacı yabancı türlerin girişinin ve yayılmasının önlenmesi ile yönetimi hakkında 22 Ekim 2014 tarihli ve (AB) 1143/2014 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Tüzüğü temel alınarak bu yasal boşluk analizi raporu hazırlanmıştır.
Faaliyet 1 – Karasal alanlar ve iç sulardaki İYT’lerin kontrolü için yasal altlık oluşturulması
• Alt-faaliyet 1.1 Yasal boşlukların belirlenmesi
• Alt-faaliyet 1.2 Karasal alanlarda ve iç sulardaki İYT’lerin girişi, erken tespiti, önlenmesi ve yönetimi hakkında Taslak Yönetmeliğin hazırlanması
• Alt-faaliyet 1.3 İYT Teknik Danışma Kurulu oluşturulması
1.3. ÇALIŞMA YÖNTEMİ
İstilacı Yabancı Türler Mevzuat Boşluk Analiz Raporu, dolaylı ve doğrudan ilgili olmak üzere, biyoçeşitliliğin korunması, su ürünleri ve balıkçılık ile gıda, tarım, bitki ve hayvan sağlığının korunması mevzuatı göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
Ayrıca, Avrupa Birliği’nin İstilacı Yabancı Türler Tüzüğü ile incelenen ulusal mevzuat karşılaştırılarak altı başlıkta boşluk analizi yapılmıştır. Bu çalışma sonrasında, Raporla ilgili olarak paydaşlardan gelen görüş ve öneriler kapsamında ülkemiz şartlarına uygun bir Yönetmelik Taslağı hazırlanması, ilgili tüm kamu kurumlarının görüşüne açılması ve tartışılması gerekmektedir.
Ayrıca, İstilacı Yabancı Türlerin Girişi ve Yayılmasının Önlenmesine İlişkin 22 Kasım 2014 tarihli ve (AB) 1143/2014 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğünün uyumlaştırılması hususuna, Avrupa Birliğine Katılım için hazırlanan yeni Ulusal Eylem Planı’nda (2021-2023) yer verilmiş ve konuya ilişkin bir Yönetmelik çıkarılması taahhüt edilmiştir.
1.4. UYUM BAŞLIKLARI
Avrupa Birliği’nin İstilacı Yabancı Türler Tüzüğü maddeleri ve ekleri incelenerek, karşılaştırma yapılacak altı uyum üst başlığı seçilmiştir. Seçilen uyum başlıkları temel alınarak boşluklar tespit edilmiştir. Her bir uyum başlığına karşılık gelen Tüzük maddesi ve ilgili ulusal mevzuat hükümleri analiz edilerek karşılaştırma tablosuna işlenmiştir.
Söz konusu uyum üst başlıkları ve alt başlıkları
TABLO 1 – ÇALIŞMA YÖNTEMİ VE UYUM BAŞLIKLARI
İstilacı yabancı türlerin geliş yolları hakkında eylem planları | ||
TABLO 1 – ÇALIŞMA YÖNTEMİ VE UYUM BAŞLIKLARI
Üstbaşlık | Altbaşlık | İlgili Madde |
AMAÇ, KAPSAM VE TANIMLAR | Amaç | Madde 1 |
Kapsam | Madde 2 | |
Tanımlar | Madde 3 | |
İYT LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASI | Birlik Listesi, Bölgesel Liste, Ulusal Liste | Madde 4,11 ve 12 |
Risk Değerlendirmesi | Madde 5 | |
ÖNLEME | Kısıtlamalar | Madde 7 |
İzinler | Madde 8 | |
Yetkilendirme | Madde 9 | |
Acil Durum Önlemleri | Madde 10 | |
İstilacı yabancı türlerin geliş yolları hakkında eylem planları | Madde 13 | |
ERKEN TESPİT VE HIZLI İMHA | Gözetim Sistemi, Raporlama ve Değerlendirme | Madde 14, 24 |
Resmi Kontroller | Madde 15 | |
Erken Tespit Bildirimleri | Madde 16 | |
İstilanın Erken Evresinde Hızlı İmha | Madde 17 | |
Hızlı İmha Yükümlülüğü Derogasyonları | Madde 18 | |
GENİŞ YAYILIMLI İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN YÖNETİMİ | Yönetim Tedbirleri | Madde 19 |
Hasar gören ekosistemlerin restorasyonu | Madde 20 | |
DİĞER HÜKÜMLER | Maliyetin Karşılanması | Madde 21 |
İşbirliği ve Eş Güdüm | Madde 22 | |
Halkın Katılımı | Madde 26 | |
Komite ve Bilimsel Forum | Madde 27, 28 | |
Cezalar | Madde 30 | |
Geçiş Hükümleri | Madde 31, 32 |
2. ULUSLARARASI MEVZUAT
Türkiye, doğanın ve biyoçeşitliliğin korunması ve kirliliğin önlenmesine ilişkin pek çok uluslararası sözleşmeye taraf olmuş ve ulusal mevzuatında da bu konularda yasal ve idari düzenlemeleri yürürlüğe koymuştur. Doğrudan istilacı yabancı türlerin yönetimine ilişkin bir uluslararası sözleşme yürürlükte bulunmamaktadır. Ancak kimi uluslararası hukuki düzenlemelerde bu konulara ilişkin çeşitli hükümler bulunmaktadır. Özellikle Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BMBÇS) istilacı yabancı türler ile ilgili ilkesel ve yol gösterici hükümler içermektedir. Ayrıca, “Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi” (Bern Sözleşmesi) gibi sözleşmeler de İYT ile ilgili hükümler içermektedir. Önemli doğa koruma sözleşmelerinden olan “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme” (Ramsar Sözleşmesi) de İYT ile ilgili çeşitli hükümler öngörmektedir. Uluslararası ve bölgesel sözleşmelerin yanı sıra Avrupa Birliği’nin İYT ile ilgili “İstilacı yabancı türlerin girişinin ve yayılmasının önlenmesi ile yönetimi hakkında 22 Ekim 2014 tarihli ve 1143/2014 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü” mevcut olup, Türkiye gibi aday ülkeler uyum sağlamakla yükümlüdür.
Kara, hava ve deniz geçiş yollarının üzerinde yer alan Türkiye, yüzyıllar boyunca kıtalar arasında türlerin geçişinde köprü görevi görmüştür. Türkiye aynı zamanda barındırdığı jeolojik, coğrafi ve klimatolojik farklılıkları nedeniyle, oldukça zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Türkiye’nin hem türler için köprü olması hem de farklı coğrafik özelliklere sahip olması onu istilacı yabancı türlerin olumsuzluklarından hızla etkilenen ülkeler arasında yer almasına neden olmuştur. Doğanın, özellikle türlerin ve yaşam ortamlarının korunması konusunda pek çok uluslararası sözleşmeye taraf olan Türkiye’nin, bu sözleşmelerden doğan hakları ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu bölümde, uluslararası platformda ülkemizin istilacı yabancı türler politikasını etkileyecek küresel sözleşmeler, bölgesel oluşumlar ve organizasyonlar incelenecektir. Küresel ölçekte Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi genel çerçeveyi çizmekle birlikte, Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES Sözleşmesi) mevcut altyapısı ile gelecekteki önemli faaliyetlerin planlamasında göz önünde bulundurulmalıdır.
2.1. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ (BMBÇS)
Ekonomik ve sosyal kalkınma açısından önemi gittikçe artan biyolojik çeşitliliğin korunması ve insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı zarar görmesinin önlenmesi, bazı türlerin soyunun tükenmesinin önüne geçilmesi amacıyla, Rio de Janeiro’da 1992 yılında gerçekleştirilen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilen ve 1993 tarihinde yürürlüğe giren BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne Türkiye 1996 yılında taraf olmuştur. Sözleşme’ye hâlihazırda 196 ülke ve AB taraftır.
Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirlik ilkeleri kapsamında kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında ülkelere rehberlik edecek ilke ve kurallar öngörmekte ve hazırlanacak ulusal stratejilerin belirlenmesini, eylem planları ve programların geliştirilmesini hükme bağlamaktadır. Sözleşmeye taraf ülkeler, Sözleşme uyarınca biyolojik çeşitliliğin ve doğal ekosistemin korunması için bazı tedbirler alacaklarını kabul etmişlerdir.
Sözleşme “Biyolojik çeşitlilik” kavramını; “diğerlerinin yanı sıra kara, deniz ve diğer su ekosistemleri ile bu ekosistemlerin bir parçası olduğu ekolojik kompleksler de dahil olmak üzere tüm kaynaklardan canlı organizmalar arasındaki farklılaşma anlamındadır; türlerin kendi içindeki ve türler arasındaki çeşitlilik ve ekosistem çeşitliliği de buna dahildir.” şeklinde tanımlamıştır.
Sözleşmeye göre “Biyolojik kaynaklar”, genetik kaynakları, organizmaları veya parçalarını, popülasyonları veya ekosistemlerin insanlık için şimdiden veya gelecekte kullanım imkânı veya değeri olan diğer biyotik unsurlarını kapsamaktadır.
Sözleşmenin 8 (i) maddesinde; “Biyolojik çeşitliliğin korunması ve mevcut kullanım şekilleri ile unsurlarının sürdürülebilir kullanımı arasında uygunluk sağlanması için gerekli koşulları yaratmaya gayret edecektir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin (h) bendinde ise; “Ekosistemleri, yaşam ortamlarını veya türleri tehdit eden yabancı türlerin girişini engelleyecek, bu türleri denetim altına alacak veya yok edecektir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, her bir taraf ülke; türleri, habitatları ve ekosistemleri tehdit eden
yabancı türleri kontrol altına almalı ve bu türlerin ülkeye girişlerini ve yayılımlarını mümkün olduğunca engellemelidir. Bu kapsamda, BMBÇS kapsamındaki ortak çalışma konularından olan istilacı yabancı türler ile ilgili pek çok karar alınmıştır. 1
Anılan kararlarda genel olarak istilacı türlerin biyolojik çeşitlilik üzerindeki tehditleri, üye ülkeler arasındaki işbirliği, denetim ve alınması gereken ilke kararları yer almaktadır.
1998 yılında düzenlenen 4. Taraflar Konferansı (COP 4)’nın IV/5 sayılı kararında; deniz ve kıyı ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili ilke ve kurallar getirilmiştir Buna göre; gemi balast suları ile zararlı organizmaların ve patojenlerin taşınmasının ve girişinin biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülmesini tehlikeye düşürdüğü ifade edilmiştir. 2002 yılında gerçekleştirilen 6. Taraflar Konferansı (COP 6)’nın VI/23 sayılı kararında ise, ekosistemi, doğal ortamı veya türleri tehlikeye atan yabancı türler hakkında temel ilkeler yer almıştır. Anılan kararın ekinde, “Ekosistemleri, Habitatları veya Türleri Tehdit Eden Yabancı Türlerin Girişinin Önlenmesine, Etkilerinin Azaltılmasına Yönelik Kılavuz İlkeler” düzenlenmiştir.2
Bunun yanı sıra, 2018 tarihinde düzenlenen 14. Taraflar Konferansında (COP 14), “Canlı Organizma Ticareti İle İlişkili Yabancı Türlerin İstenmeyen Girişlerini Önlemek İçin Tamamlayıcı Gönüllü Rehber” kabul edilmiştir. Bu Rehber istilacı türlere ilişkin XII/16 kararın tamamlayıcısı niteliğindedir. XII/16 sayılı karar ise doğrudan istilacı yabancı türlerin evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri ve canlı yem ve canlı gıda olarak girişine dair risklerin yönetimi konusundadır. XII/16 sayılı kararın ekinde; “Evcil Hayvan, Akvaryum ve Teraryum Türleri Olarak Canlı Yem ve Canlı Gıda Olarak Yabancı Türlerin Girişi ile Xxxxxx Xxxxxxxx Yönelik Tedbirlerin Geliştirilmesi ve Uygulanması Rehberi” yer almaktadır.
Rehberin amacı ve devletlere getirdiği yükümlülükler aşağıda belirtilmiştir;
1- Bu rehber, evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem ve canlı gıda olarak yabancı türlerin girişiyle ilişkili riskleri ele almak için ulusal, bölgesel, alt bölgesel ve diğer düzeylerde önlemlerin alınması ve uygulanmasında ülkelere ve ilgili kuruluşlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. İlgili makamların düzenlemelerin veya davranış kurallarının geliştirilmesi için kullanabileceği veya uluslararası kuruluşların, endüstrinin ve sivil toplum kuruluşlarının gönüllü davranış kuralları ve diğer kılavuzlarda kullanabileceği ortamı sağlar.
2- İstilacı yabancı türlerin evcil hayvanlar, akvaryum ve teraryum türleri ve canlı gıda ve canlı yem olarak girişi, “kaçış” yolunun bir alt kategorisidir. Kaçış, organizmaların esaretten veya sınırlı koşullardan doğal çevreye taşınmasıdır. Bu yolla organizmalar başlangıçta kasıtlı olarak ithal edilir veya sınırlı koşullara taşınır, ardından kaçarlar. Bu durum, canlı gıdaların çevreye atılması veya kapalı su sistemlerinde canlı yem kullanımı gibi durumlar dahil olmak üzere canlı organizmaların kasıtlı, kazara veya dikkatsizce çevreye salınmasını içerebilir.
3- Bu rehberin amacı doğrultusunda, evcil hayvanlar, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem ve canlı gıdaların daha düşük taksonları ve melezleri (yerli organizmalar ile ithal edilmeleri veya nakledilmeleri amaçlanan bölgede yabancı olan organizmalar arasındaki melezler dahil olmak üzere) içerdiği kabul edilmektedir.
4- Bu rehber, İnternet üzerinden ticaret dahil olmak üzere evcil hayvanların, akvaryumların ve teraryum türlerinin, canlı yem ve canlı gıdaların bir ülkeye veya ülke içindeki farklı biyocoğrafik bölgelere ithalatı veya taşınması için geçerlidir. Bu rehber, değer zincirindeki tüm aktörler (ithalatçılar, yetiştiriciler, toptancılar, perakendeciler ve müşteriler gibi) dahil olmak üzere devletler, ilgili kuruluşlar, endüstri ve tüketiciler ile ilgilidir. Canlı gıda söz konusu olduğunda, buna restoranlar ve marketler de dahildir.
5- Bu rehber gönüllülük esasına dayanır ve mevcut herhangi bir ulusal ve uluslararası yükümlülüğü etkileme amacı taşımaz. Ekosistemleri, Habitatları ve Türleri Tehdit Eden Yabancı Türlerin
1 BMBÇS kapsamında İYT ile ilgili olarak Sözleşme 8 (h) maddesi çerçevesinde alınan kararlar ile konu ile ilgili diğer kararlara Sözleşmenin
xxxxx://xxx.xxx.xxx/xxxxxxxx/xxx-xxxxxxxxx.xxxxx internet adresinden erişim sağlanabilir.
2 İşbu Raporun ekinde, anılan Kılavuz İlkeler yer almaktadır.
Etkilerinin Önlenmesi, Giriş ve Azaltılması için Yol Gösterici İlkeler Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi veya Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Codex Alimentarius Komisyonu ve diğer ilgili kuruluşlar kapsamında geliştirilen standartlar, kılavuzlar ve tavsiyeler; ve ilgili gönüllü kodlar gibi diğer ilgili kılavuzlarla birlikte ve karşılıklı destekleyici olarak kullanılması amaçlanmıştır.
6- Sanayi ve tüm aktörler, yabancı organizmaların istilacı olma riskinin ve ekosistem, habitat, tür ve gen seviyelerinde biyolojik çeşitlilik üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerinin ve insan sağlığı, geçim kaynakları ve ekonomiler üzerindeki ilgili etkilerinin farkında olmalıdır. Devletler, endüstri ve ilgili kuruluşlar bu etkiler konusunda halkı bilinçlendirme kampanyaları yürütmelidir.
7- Genel olarak ve bir öncelik olarak, devletler, ilgili kuruluşlar ve endüstri, evcil hayvan olarak kullanılan türler ve akvaryum ve teraryum türleri durumunda istilacı olmadığı gösterilen türlerin kullanımını teşvik etmelidir.
8- Devletler, ilgili kuruluşlar ve endüstri, patojenlerin veya parazitlerin istilası ve / veya yayılması riski oluşturabilecek canlı yem kullanımını caydırmalı veya yasaklamalıdır.
9- Devletler, ilgili kuruluşlar ve endüstri, alıcıları, potansiyel alıcıları, tedarikçileri, satıcıları ve potansiyel tüketicileri evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem veya canlı gıda olarak kullanılan istilacı türlerin güvenli bir şekilde muamelesi ve bertarafı gibi canlı organizmaların güvenli bir şekilde taşınması ve uygun bakımının önemi konusunda bilinçlendirmelidir.
10- Devletler, ilgili kuruluşlar, endüstri ve tüketiciler potansiyel olarak istilacı evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türlerini veya canlı yem ve canlı gıda olarak kullanılan türleri sorumlu bir şekilde ve azami özenle ele almalıdır. Mümkün ve uygun olduğunda, aşağıdaki 18. paragrafta listelenen önlemleri almalıdırlar.
11- Devletler, ilgili kuruluşlar veya endüstri, evcil hayvanları, akvaryum ve teraryum türlerini, canlı yemleri ve canlı yiyecekleri bir ülkeye veya bir ülkedeki farklı biyocoğrafik alana ithal etmeyi veya taşımayı planlarken bir risk değerlendirmesi yapmalıdırlar. Risk değerlendirmesi, önceden yapılmış değerlendirmelere ve diğer mevcut bilgilere dayanabilir. Risk değerlendirmesi diğerlerinin yanı sıra şunları dikkate almalıdır:
(a) Yaşam döngülerinin herhangi bir aşamasında, sınırlı koşullardan (kaza sonucu veya dikkatsiz salınım dahil) organizmaların kaçma olasılığı;
(b) Türlerin oluşma ve yayılma olasılığı,
(c) Türlerin oluşumunun ve yayılmasının, genetik çeşitliliğin kaybına yol açan yerli türlerle melezlenmesi de dahil olmak üzere biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri ve üretken faaliyetler ve insan sağlığı üzerindeki ilgili etkiler ve bu etkilerin önemi;
(d) Patojenlerin ve parazitlerin yayılmasına ilişkin risk.
12- Kaçış olasılığının değerlendirilmesi, türün belirli özelliklerini ve aynı zamanda onu sınırlı koşullarda tutmak için mevcut önlemleri dikkate almalıdır.
13- Risk değerlendirmesinin evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem veya canlı yemle ilişkili riskin kabul edilebilir olduğunu göstermesi durumunda, türler bir ülkeye veya bir ülke içindeki farklı bir biyocoğrafik alana ithal edilebilir veya nakledilebilir. Değerlendirmenin sonucunu değiştirebilecek yeni bilgiler ortaya çıkarsa, devletlerin, ilgili kuruluşların ve sektörün risk değerlendirmesini tekrar etmesi gerekebilir.
14- Risk değerlendirmesinin evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem veya canlı yemlerle ilişkili riskin kabul edilebilir olmadığını göstermesi durumunda, riski yönetmek için önlemler alınmalıdır. Aşağıdaki 18. paragrafta listelenen eylemlerden bir veya daha fazlasını üstlenme gerekliliğini içerebilirler.
15- Risk değerlendirmesinin, evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem veya canlı yemlerle ilişkili riskin kabul edilebilir olmadığını ve risk yönetimi önlemlerinin, türlerin evcil hayvan, akvaryum
ve hayvan olarak ithalatı veya taşınması riskini azaltmak için yeterli olmadığını gösterdiği durumlarda teraryum türlerine, canlı yemlere veya canlı gıdalara izin verilmemelidir.
16- Risk değerlendirmesine tabi tutulmamış yabancı evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem veya canlı gıdalar, istilacı olma potansiyeline sahip olarak değerlendirilmelidir.
17- Dünya Ticaret Örgütü Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemlerinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma tarafından tanınan model belirleyici kuruluşlar tarafından geliştirilen standartlar, kılavuzlar ve tavsiyeler risk değerlendirmelerinin yürütülmesi ile ilgili olabilir ve buna fayda sağlayabilir.
Önlemler;
18- Evcil hayvanlar, akvaryum ve teraryum türleri, canlı yem ve canlı gıda olarak tanıtılan yabancı türlerle ilişkili riskleri ele almak için bir dizi önlem mevcuttur. Bu tür önlemlerin örnekleri, diğerlerinin yanı sıra şunları içerir:
a) Kaçışı önlemek için etkili önlemlerin (örneğin, güvenli hapsetme, elleçleme ve nakliye yöntemleri) yürürlükte olmasını sağlamak;
b) Riskli bir türün taşınması, taşınması, satılması, kullanılması veya saklanmasına dahil olan tüm kişiler arasında farkındalığı artırmak ve kapasite geliştirmek ve kaçmayı önlemek için uygun önlemleri bir araya getirmek, (örneğin, güvenli hapsetme, elleçleme ve taşıma yöntemleri)
c) Canlı organizma kullanıcılarının, tüketicilerinin, maliklerinin, tüccarlarının ve sahiplerinin organizmaları doğal ortama salmasını engellemek veya yasaklamak ve bir kaçış durumunda organizmaları yeniden ele geçirmek için acil önlemler almalarını teşvik veya talep etmek ve uygun olan durumlarda hızlı müdahaleyi kolaylaştırmak için kaçışı ilgili makamlara bildirmek;
19- Evcil hayvan, akvaryum ve teraryum türlerinin, canlı yemlerin veya canlı gıdaların tüm sevkiyatları, sınıflandırma (bilinen en düşük taksonomik sıralamada ve varsa, genotip, bilimsel adı ve Taksonomik Seri Numarası veya bu tür numaralara alternatifler kullanılarak) ve sınırlandırma, taşıma ve nakliye ile ilgili tüm ilgili gereklilikleri açıkça belirtmelidir.
20- Türlerin söz konusu ülke içindeki belirli bir kırsal bölgeye veya biyocoğrafik bölgeye ithalat için güvenli olduğu gösterilmedikçe, sevkiyatlar biyolojik çeşitlilik için potansiyel bir tehlike olarak etiketlenebilir.
21- Risk değerlendirmelerinin sonuçları kamuya açık hale getirilmeli ve takas odası mekanizması veya diğer uygun yollarla taraflar arasında paylaşılmalıdır.
22- Devletler, kendi ülke topraklarına veya buradaki belirli biyocoğrafik bölgelere ithal edilmeleri için güvenli olduğu gösterilen türlerin listelerini ve yerel menzilleri hakkında ayrıntılı bilgi ve güvenli olduğu gösterilen kırsal bölgelerin veya biyocoğrafik bölgelerin net bir tanımını içeren belirli sektörler için listelerini tutabilirler.
23- Devletler, istilacı olma potansiyeli değerlendirilmiş ve biyoçeşitlilik için kabul edilemez risklerle ilişkilendirilmiş türlerin listelerini tutmalı ve bunları takas odası mekanizması veya diğer uygun araçlarla kullanıma sunmalıdır.
24- Bu rehber kapsamındaki önlemler geçerli uluslararası yükümlülüklerle, örneğin Dünya Ticaret Örgütü'nün Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemlerinin Uygulanmasına İlişkin Sözleşme ile, bunun yanı sıra Nesli Tehlike Altındaki Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme ve bu sözleşmeyle tanınan standart belirleyici kuruluşlar ile tutarlı bir şekilde alınmalıdır.
2.2. BM KARTAGENA BİYOGÜVENLİK PROTOKOLÜ
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin ek bir protokolü olarak; biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilecek ve modern biyoteknoloji kullanılarak değiştirilmiş canlı organizmalara ilişkin Kartagena Biyogüvenlik Protokolü 2000 yılında imzaya açılmış ve 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Protokole 2004 yılı itibariyle taraf olmuştur.
Kartegena Protokolünün amacı; Çevre ve Kalkınma Hakkındaki Rio Deklarasyonunun 15 numaralı prensibinde yer alan ön tedbirci yaklaşıma uygun olarak, insan sağlığı üzerindeki riskler göz önünde bulundurularak ve özellikle sınır ötesi hareketler üzerine odaklanılarak, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilecek ve modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş olan değiştirilmiş canlı organizmaların güvenli nakli, muamelesi ve kullanımı alanında yeterli bir koruma düzeyinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır.
Protokol, tohumlar gibi kasıtlı olarak çevreye sokulacak olan genetik olarak tasarlanmış organizma için geçerlidir. Uluslararası ticaret açısından, protokol dar ticari ürün yelpazesi için geçerlidir.
Protokolün “Genel Hükümler” başlıklı 2. maddesine göre;
Tarafların her biri bu Protokol altındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için gerekli ve uygun olan yasal, idari ve diğer tedbirleri alacaktır.
Taraflar, insan sağlığı üzerindeki riskleri de göz önünde bulundurarak, herhangi bir değiştirilmiş canlı organizmanın geliştirilmesi, muamelesi, taşınması, nakli, kullanımı ve çevreye serbest bırakılmasının biyolojik çeşitlilik üzerindeki riskleri engelleyecek ya da azaltacak şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacaklardır.
Biyogüvenlik, modern biyoteknolojiden kaynaklanan değiştirilmiş canlı organizmaların güvenli bir şekilde aktarılması, taşınması ve kullanımında yeterli düzeyde koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Yabancı türlerin ekosistemlere girişi, biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyebileceği bilindiğinden biyogüvenlik açısından önem taşımaktadır. Protokolün bazı temel hükümleri canlı değiştirilmiş organizmalarla ilgili olup, aşağıdaki hususları içerir;
1. Çevreye girme eğiliminde olan canlı değiştirilmiş organizmaların sınır ötesi hareketine ilişkin önceden bilgilendirilmiş bir anlaşma;
2. Risk değerlendirmesi ve risk yönetimi;
3. Değiştirilmiş canlı organizmaların taşınması, nakliyesi, paketlenmesi ve tanımlanması;
4. Kapasite geliştirme;
5. Bilgi paylaşımı.
2.3. NESLİ TEHLİKE ALTINDA OLAN YABANİ HAYVAN VE BİTKİ TÜRLERİNİN ULUSLARARASI TİCARETİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME (CITES SÖZLEŞMESİ)
Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES Sözleşmesi), yabani hayvan ve bitki türlerinin canlı ve ölü örnekleri ile bunların kolayca tanınabilen parçaları ile türevlerinin sözleşmeye taraf ülkeler arasındaki ithalatını, ihracatını, reeksportunu ve denizden girişini, kısacası uluslararası ticaretini; temeli izin ve belgelere dayanan ve ancak sözleşmede belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi halinde bu izin ve belgelerin verilmesini öngören uluslararası sözleşmedir. Sözleşme yabani hayvan ve bitki türlerinin ticaretinde bu canlıların yaşamlarının tehlikeye girmesini önlemeyi amaçlamaktadır.
Xxxxxxx CITES Sözleşmesine, 22 Aralık 1996 tarihinde taraf olmuştur. Sözleşme kapsamında yer alan hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretinin kontrol altına alınmasına yönelik usul ve esasları ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon sağlayarak düzenleme amacıyla, mülga Çevre Bakanlığınca 27.12.2001 tarihli ve 24623 sayılı uygulama yönetmeliği çıkarılmış ve bahse konu Uygulama Yönetmeliği, 20.07.2019 tarihli ve 30837 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile değiştirilmiştir.
Sözleşme istilacı yabancı türlere ilişkin doğrudan hüküm içermemektedir. Ancak konuyla ilgili olarak Taraflar Konferansında kararlar alınmıştır. Sözleşmenin 10. Taraflar Konferansında, yabancı türlerin ticaretine ilişkin
10.54 ve 10.76 sayılı Kararları kabul edilmiş ve Hayvanlar Komitesi'ne (AC) yönlendirme yapılmıştır. 2004 2002 tarihli 20. Hayvanlar Komitesi toplantısında, 10.76 sayılı İstilacı Yabancı Türler konusundaki karara atıfta bulunularak; IUCN’nin bazı yaban hayatı türlerinin canlı örneklerinin ticareti ve taşınmasıyla ilgili olan
“Biyolojik İstila Nedeniyle Biyoçeşitlilik Kaybının Önlenmesine Yönelik Kılavuzun” uygulanması konusunda. IUCN / SSC İstilacı Türler Uzman Grubu ile işbirliği yapılacağı ifade edilmiştir.3
2007 tarihinde düzenlenen 14. Taraflar Konferansında4 bir önceki kararlar anımsatılarak istilacı yabancı türlerle ilgili aşağıdaki kararlar alınmıştır; Taraflar:
a) Canlı hayvan veya bitki ticareti ile ilgili ulusal mevzuat ve düzenlemeleri geliştirirken istilacı türlerin sorunlarını göz önünde bulundurmayı,
b) Mümkün ve uygun olduğunda, muhtemel istilacı türlerin ihracatını değerlendirirken, bu tür ithalatı düzenleyen yerel önlemlerin olup olmadığını belirlemek için önerilen bir ithalat ülkesinin Yönetim Otoritesine danışılmasını,
c) CITES ile Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi arasındaki sinerji fırsatlarının göz önünde bulundurmasını ve potansiyel olarak istilacı olan yabancı türlerin girişleri konusunda iki Sözleşme arasındaki uygun işbirliğinin düşünülmesini,
öngörmektedir.
Bu kararlara rağmen, CITES Sözleşmesi daha çok doğal ortamlarda bulunan türlerin ticaretine ilişkin bir sözleşme hüviyetini korumakta ve istilacı yabancı türlerin özellikle gümrüklerden girişinde kullanılabilecek altyapı imkânlarıyla, gelecekte istilacı yabancı türler ile mücadele konusunda daha aktif olabilecek bir küresel sözleşme olarak dikkat çekmektedir. Bu imkânlar Sözleşmenin öngördüğü türlerin ülke sınırlarından girişinde gümrük kapılarında denetlenmesine ve engellenebilmesine ilişkindir. CITES Belgesi olmaksızın veya sahte ve geçersiz CITES Belgesi ile bir türe ait örneğin ihracı, ithali, yeniden ihracı ya da denizden girişinin yapılması, alınmasında yalan beyanda bulunulması, belgede tahrifat yapılması gibi durumlarda suçun niteliğine göre Türk Ceza Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nun ilgili maddelerindeki cezalar uygulanmaktadır. İthalata ilişkin düzenlenen CITES Belgesinin geçerlilik süresi 12 ay, ihracata ve yeniden ihracata ilişkin düzenlenen CITES Belgesinin geçerlilik süresi 6 aydır. Bu süreler uzatılamamaktadır. Düzenlendiği tarihten itibaren bu süreler içerisinde kullanılmayan CITES Belgesi, belge sahibince ilgili yönetim merciine teslim edilmekte; belge yönetim mercii tarafından iptal edilerek, arşive kaldırılmaktadır.
Sözleşme, yabani hayvan ve bitki türlerinin canlı ve ölü örnekleri ile bunların kolayca tanınabilen parçaları ile türevlerinin uluslararası ticaretini; temeli izin ve belgelere dayanan ve ancak sözleşmede belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi halinde bu izin ve belgelerin verilmesini öngörmektedir. Bu izin belgesi CITES Belgesi olarak bilinmektedir. CITES Belgesi, “Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmenin Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin” I, II ve III sayılı listelerinde yer alan bir türe ait örneğin ihracat, ithalat, yeniden ihracatı ve denizden girişinde, yönetim mercileri tarafından düzenlenen, bu kapsamda yapılan işlemler sırasında taraf devletlerin yönetim mercileri ve gümrük idarelerince aranan, sözleşme hükümlerine uygun formatta düzenlenen formdur.
Uluslararası ticarete konu olmaları farklı şekilde düzenlenmiş olan yabani hayvan ve bitki türleri, Sözleşmenin üç ayrı ek listesinde yer almıştır.
Buna göre ek listelerden,
• EK-1 listesi nesilleri tükenme tehdidi ile karşı karşıya bulunan ve bu nedenle örneklerinin ticaretinin sıkı mevzuata tabi tutulması ve bu ticarete sadece istisnai durumlarda izin verilmesi zorunlu olan türleri içerir.
• EK-2 listesi nesilleri mutlak olarak tükenme tehdidiyle karşı karşıya olmamakla birlikte, nesillerinin devamıyla bağdaşmayan kullanımları önlemek amacıyla ticaretleri belirli esaslara bağlanan türleri içerir.
• EK-3 listesi ise herhangi bir taraf ülkenin kendi yetki alanı içinde düzenlenmeye tabi tuttuğu ve aşırı kullanımını önlemek veya kısıtlamak amacıyla ticaretinin denetime alınmasında diğer taraflar ile iş birliğine ihtiyaç duyduğunu belirttiği bütün türleri içermektedir.
3 Hayvanlar Komitesi'nin yirminci toplantısı, Johannesburg (Güney Afrika), 29 Mart-2 Nisan 2004 Trade in Alien Species (Yabancı Türlerin Ticareti)
4 Lahey (Hollanda), 3-15 Haziran 2007
2.4. ÖZELLİKLE SU KUŞLARI YAŞAMA ORTAMI OLARAK ULUSLARARASI ÖNEME SAHİP SULAK ALANLAR HAKKINDA SÖZLEŞME (RAMSAR SÖZLEŞMESİ)
“Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme” ya da kısaca “Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” (Ramsar Sözleşmesi) 1971 yılında imzalanmış, Türkiye ise 1994 yılında Sözleşmeyi imzalayarak taraf olmuştur. Sözleşme metninde istilacı yabancı türlere ilişkin doğrudan bir hüküm bulunmamakla birlikte Sözleşme Taraflar Konferanslarında sulak alanlar ve istilacı yabancı türler ile ilgili kararlar alınmaktadır. Sözleşmenin 7. Taraflar Konferansında kabul edilen
VII.145 sayılı Karar ve 8. Taraflar Konferansında alınan VIII.186 sayılı Karar ile üye ülkeler istilacı yabancı türler ile mücadeleye ve gerekli tedbirleri almaya davet edilmektedir.
2.5. Avrupa'nin Yaban Hayatini ve Yaşam Ortamlarini Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi)
Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye, özellikle korunması gereken türler ve yaşam ortamlarının korunmasını amaçlayan Avrupa'nın Yaban Hayatını ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'ni (Bern Sözleşmesi) 1984 yılında imzalamıştır. Bern Sözleşmesi şemsiyesi altında faaliyet gösteren pek çok uzman grubundan biri olan “İstilacı Yabancı Türler Uzman Grubu” 1982 yılından günümüze kadar faaliyet gösteren ve İYT'lerin pek çok sektöre etkilerini inceleyerek olumsuz etkilerinin asgari seviyede tutulması için pek çok rehber yayımlayan bir grup olarak göze çarpmaktadır. Bu kapsamda “İYT ve Tarım”, “İYT ve Avcılık”, “İYT ve Evcil Hayvanlar”, “İYT ve Botanik Bahçeleri” vb. yayınları bulunmaktadır. Bu grubun çalışmaları daha çok karasal türler ağırlıklı olup, denizel türlere ilişkin çalışmaları sınırlı sayıdadır.
Avcıların ve avcı birliklerinin İYT’leri tanıtmaktan veya yaymaktan kaçınmalarına yardımcı olmak için FACE1, Aralık 2013'te Bern Sözleşmesi 33. Daimi Komitesinde kabul edilen Avcılık Davranış Kuralları ve İYT’lerin geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. Bu Davranış Kuralları, avcıların ve avcı birliklerinin Avrupa İYT Stratejisine ve 2020 AB Biyoçeşitlilik Stratejisine katkıda bulunmak için takip etmesi gereken 7 İlkeyi belirlemiştir. Bu ilkeleri göz önüne almak, XXX'xxx azaltılmasına ve önlenmesine ilişkin olarak avlanmanın sürdürülebilirliğinin geliştirilmesine yol açacaktır.
Bu yedi ilke aşağıda belirtilmiştir:
1. Yeni istilacı yabancı oyun türlerinin kasıtlı ve kasıtsız salıverilmesinden kaçınılmalıdır.
2. Av hayvanları ve barınak için istilacı yabancı bitkilerin kasıtlı ve kasıtsız girişinden ve yayılmasından kaçınılmalıdır.
3. Yabancı türleri yalnızca istilacı değilse veya eski tarihi zamanlarda tanıtılmışsa yeniden stoklamak için kullanılmalıdır.
4. Uygun genetik ve hastalık yönetimine sahip popülasyonlardan yeniden stoklama için kaynaklar seçilmelidir.
5. Kaçma ve yerli türleri etkileme riskini en aza indirgeyen hayvan destekli avcılık uygulanmalıdır
6. Yok etme ve kontrolü, İYT’lerin üstesinden gelmek ve oyun türlerini hedeflerken de bunların uygulanmasını desteklemek için temel yönetim araçları olarak düşünülmelidir.
7. İYT’lerle ilgili izleme ve gözetim programları üzerinde işbirliği yapılmalıdır.
Bern Sözleşmesinin Seçilmiş İstilacı Yabancı Türler Uzmanları Grubu 20 Nisan 2018 tarihinde Roma'da (İtalya) bir araya gelmiştir. Bu Uzmanlar Grubu, sınırlı sayıda Akit Tarafın temsilcileri ile IUCN, İstilacı Türler Alt Komitesi (Invasive Species Subcommittee (ISSC) ve Avrupa Komisyonu temsilcilerinden oluşmuştur. Grup, Xxxxx Xxxxxx tarafından Sözleşme'ye kabul edilen Avrupa İstilacı Yabancı Türler Stratejisinin uygulanmasındaki ilerlemeyi izlemeye devam etmektedir. Avrupa'ya yeni istilacı yabancı türlerin girişinden kaçınmayı ve bu türlerin yayılmasını ortadan kaldırmayı veya kontrol etmeyi, böylece doğal biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri önlemeyi amaçlayan faaliyetlerin nasıl ilerleyebileceği konusunda önerilerde
5 Bahse konu karara “xxxx://xxxxxxx.xxxxxx.xxx/xxx/xx/xxxxxx-xxxxxxxxx-xxxxx-xxxxxxxxxx-xxx-00/xxxx/xxxxxx/0-00-000%0X00000_0000_0 erişim sağlanabilir.
” internet adresinden
6 Bahse konu karara “xxxxx://xxx.xxxxxx.xxx/xxxxx/xxxxxxx/xxxxx/xxxxxxxxx/xxx/xxx/xxx_xxx_xxxx_00_x.xxx” internet adresinden erişim sağlanabilir.
bulunmuştur. Grup, özellikle, istilacı yabancı türler ve e-ticaret ile biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili önemli bir konu olarak istilacı yabancı türlere ilişkin olarak nasıl daha verimli bir şekilde iletişim kurulacağı konusunda mümkün olan en iyi yolları tartışmıştır.
2.6. ULUSLARARASI BİTKİ KORUMA SÖZLEŞMESİ
Sözleşmenin amacı, bitkiler ve bitkisel ürünlerin zararlılarının yayılması ve girişini önlemek için etkili ortak eylemlerde bulunulması ve bunlarla mücadelede alınacak uygun önlemlerin yaygınlaştırılmasıdır. Sözleşmenin tarafı olan ülkeler, bu Sözleşmede ve Madde 16 uyarınca getirilen ek anlaşmalarda belirtilen yasal, teknik ve idari önlemlerin alınmasından sorumludur. Sözleşmede “zararlı” tanımı verilmiştir. Bu tanıma göre “zararlı”; “bitkiler veya bitkisel ürünlere zarar verici nitelikte olan herhangi bir bitki, hayvan veya patojenik etken türü, dizisi veya biyotipi”dir. Türkiye, 6397 sayılı “Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” ile anılan sözleşmeyi kabul ederek mevzuatımızın bir parçası yapmıştır.7
2.7. GEMİ BALAST SULARI VE SEDİMANLARININ KONTROLÜ VE YÖNETİMİ ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ
Balast suyu kaynaklı problemlerin ciddi boyutlara ulaşması sonucu Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) direkt olarak gemi balast suyu kaynaklı meydana gelen sorunların çözümüne yönelik çalışmaları başlatmıştır. Konu üzerinde uzun yıllar yapılan müzakerelerden sonra 13 Şubat 2004 tarihinde IMO'nun Londra'daki genel merkezinde düzenlenen konferansta Gemi Balast Suları ve Sedimanları Kontrolü ve Yönetimi Uluslararası Sözleşmesi (BWMC-International Convention for the Control and Management of Ships' Ballast Water and Sediments) tamamlanmış ve üye ülkelerin imzasına sunulmuştur. Balast Suları ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Sözleşmesi yoluyla gemilerin balast sularına karışarak bir ekosistemden başka bir ekosisteme geçen ve ulaştıkları yerlerde istilacı bir tür oluşturabilecek zararlı sucul organizmaların ve patojenlerin taşınmasının engellenmesi, azaltılması ve tamamen ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.
Sözleşmeye göre; “Balast Suyu Yönetimi”, balast suyu ve sedimanları içerisindeki zararlı sucul organizmaların ve patojenlerin temizlenmesi, deşarjı veya alınmasının önlenmesi veya zararsız hale getirilmesi amacıyla tek başına veya birleşik olarak yapılan mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik işlemler anlamına gelmektedir.
Sözleşme istilacı yabancı tür yerine “Zararlı Sucul Organizma ve Patojen” terimini kullanmıştır. Buna göre, “Zararlı Sucul Organizma ve Patojen”, nehirlerin denizle birleştiği yerler dahil denize veya tatlı su kaynağına karıştığında çevreye, insan sağlığına, mal ve kaynaklara zarar verebilecek, biyolojik çeşitliliği bozabilecek veya bu alanların diğer yasal kullanımına engel olabilecek sucul organizmalar veya patojenler anlamına gelmektedir.
Türkiye anılan Sözleşmeyi 6531 sayılı Kanun ile “Çekince” koyarak imzalamıştır.8
Çekince;
“2004 Gemi Balast Suyu ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Hakkında Uluslararası Sözleşme”de, Giriş bölümünün 1. Paragrafında Türkiye’nin, taraf olmadığı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi9de dahil olmak üzere uluslararası belgelere yapılan atıflar Türkiye’yi bağlamamaktadır. Söz konusu sözleşmeye katılım, Türkiye’nin bahse konu belgelere ilişkin hukuki tutumunda bir değişiklik olarak yorumlanamaz.” şeklindedir.
Sözleşme kapsamına dahil ettiği gemilere bazı yükümlülükler getirmiştir. Buna göre gemiler;
- Balast Suyu Yönetim Sertifikası almak,
- Balast Suyu Yönetim Planı yapmak,
7 30 Xxxx 2013 tarih ve 28544 sayılı Resmi Gazete.
8 16.04.2016 tarih ve 28974 sayılı Resmi Gazete
9 Bilindiği üzere 1982 tarihli BMDHS (Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi) denizlerle ilgili deniz çevresinin korunması ve sürdürülebilir kullanımına ilişkin kuralları düzenleyen küresel bir hukuki düzenlemedir. Türkiye Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine taraf değildir.
- Balast suyu yönetiminden sorumlu bir personel görevlendirmek,
- Balast suyu kayıt defteri tutmak,
- Onaylı arıtım cihazları takılana kadar sürecek geçiş periyodunda balast suyu değişimi yapmak, daha sonra da balast suyunu arıtmak,
- Balast suyu sedimentini alım tesisine vermek,
- Balast suyu operasyonlarını balast suyu raporlama formu ile raporlamak, zorundadırlar.
Sözleşmeye göre her gemiye özel olarak hazırlanmış olan bir “Balast Suyu Yönetim Planı” hazırlanması gerekmektedir. Balast suyu yönetim planı, balast suyu yönetimi esnasında yapılması gereken faaliyetleri ve eksiklikler var ise tamamlayıcı balast suyu yönetimini uygulamak için alınacak önlemleri içermek zorundadır.
Sözleşmede taraf devletlerin yükümlülükleri belirtilmiştir. Buna göre;
1.Taraflar, gemi Balast Suları ve Sedimanlarının kontrolü ve yönetimi yoluyla Zararlı Sucul Organizmaların ve Patojenlerin taşınmasını önlemek, azaltmak ve tamamen ortadan kaldırmak amacıyla bu Sözleşmenin ve ekinin hükümlerini tam ve eksiksiz yerine getirmek zorundadırlar.
2. Ek formlar bu Sözleşme’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Başka bir şekilde belirtilmedikçe, bu Sözleşmeye yapılan bir atıf aynı zamanda Ekine yapılmış olacaktır.
3. Bu Sözleşmedeki hiçbir hüküm, bir Tarafın münferiden veya diğer Taraflarla birlikte, uluslararası hukuka uygun olarak gemi Balast Suları ve Sedimanlarının kontrolü ve yönetimi yoluyla Zararlı Sucul Organizmaların ve Patojenlerin taşınmasını önleme, azaltma ve ortadan kaldırmaya ilişkin daha sıkı tedbirler almasını önleyecek şekilde yorumlanamaz.
4. Taraflar bu Sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanması, uyumu ve yürütülmesi amacıyla işbirliği yapmak için çaba göstereceklerdir.
5. Taraflar, gemi Balast Suları ve Sedimanlarının kontrolü ve yönetimi yoluyla Zararlı Sucul Organizmaların ve Patojenlerin taşınmasını önlemek, azaltmak ve tamamen ortadan kaldırmak amacıyla Balast Suyu Yönetiminin ve standartlarının devamlı gelişimini teşvik etmeyi üstlenmişlerdir.
6. Bu Sözleşmeye uygun olarak faaliyette bulunan Taraflar, kendilerinin veya diğer Devletlerin çevrelerinin, insan sağlığının, mal veya kaynakların zarar görmemesi veya bozulmaması amacıyla çaba göstereceklerdir.
7. Taraflar, bu Sözleşmeye uyum sağlama amacıyla yürüttükleri Balast Suyu Yönetimi uygulamalarının, kendisinin veya diğer Devletlerin çevresine, insan sağlığına, mal veya kaynaklarına daha fazla zarar vermemelerini sağlayacaklardır.
8. Taraflar, bayraklarını taşıma hakkına sahip olan ve bu Sözleşmenin uygulandığı gemileri, uygulanabilir olduğu ölçüde, Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından geliştirilen tavsiyelerin yeterli olarak uygulanmasının desteklenmesi dahil, potansiyel olarak Zararlı Sucul Organizmaları ve Patojenleri içeren Balast Suları ve bu organizmaları içerebilecek Sedimanların alımını engellemek için teşvik edeceklerdir.
9. Taraflar, Balast Suyu Yönetimi ile ilgili olarak ulusal sınırların ötesindeki alanlarda hassas, duyarlı ve tehlike altındaki biyolojik çeşitliliğine ve deniz ekosistemine yönelik riskleri ve tehlikeleri karşı Örgüt himayesinde işbirliği yapmaya gayret göstereceklerdir.
Üye devletler, uygulanacak standartlar ve Sözleşmenin ekindeki gereklilikler dahil olmak üzere, kendi bayrağını taşıma hakkına sahip veya kendi idaresi altında faaliyet gösteren ve bu Sözleşme’nin uygulandığı gemilerden, bu Sözleşmede belirtilen gerekliliklere uymalarını talep etme ve bu gemilerin söz konusu gerekliliklere uymasını sağlamak amacıyla etkin tedbirler alma hakkına sahiptir.
2.8. ULUSLARARASI DOĞA KORUMA BİRLİĞİ’NİN (IUCN) İSTİLACI YABANCI TÜRLER KONUSUNDAKİ FAALİYETLERİ
Küresel İstilacı Türler Programı (Global Invasive Species Programme (GISP)), 1997 yılında istilacı yabancı türlerin neden olduğu küresel tehditleri ele almak ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 8 (h) maddesinin uygulanmasına destek sağlamak amacıyla kurulmuştur. GISP özünde, giderek artan sayıda ortak kuruluş arasında etkili bilgi alışverişine ve ağ mekanizmalarına odaklanmaya olanak sağlayan bir programdır.
Küresel İstilacı Türler Programının oluşturulması sonrasında, 2000 yılında, Çevresel Sorunlar Bilimsel Komitesi (Scientific Committee on Problems of the Environment (SCOPE), Uluslararası Tarım ve Biyolojik Bilimler Merkezi (Center for Agriculture and Bioscience International- CABI), Uluslararası Doğa Koruma Birliği (The World Conservation Union (IUCN)) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) konsorsiyumu tarafından İstilacı Türler Küresel Strateji Belgesi10 yayınlanmıştır. İstilacı Yabancı Türlere İlişkin Küresel Strateji Belgesi, Küresel İstilacı Türler Programının 1. Aşaması altında ele alınan on bir ana bileşenin ekip liderlerinin katkılarına dayanmaktadır. Bu strateji belgesi istilacı yabancı türlerin tehditlerini azaltmaya yönelik on stratejik öneri sunmaktadır.
İstilacı yabancı türler hakkında bilim ve yönetim uzmanlarından oluşan İstilacı Türler Uzman Grubu (ISSG) ise, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin (IUCN) Türlerin Hayatta Kalma Komisyonu'nun (SSC) bünyesinde kurulmuş olan küresel bir ağdır. Söz konusu ağın halihazırda 40'tan fazla ülkeden 196 üyesi ve çalışmalarına katkıda bulunan 2000'den fazla doğa koruma konusunda uzmanı bulunmaktadır.11
İstilacı Türler Uzman Grubu, karar vermek için bilgilenmeyi sağlamak amacıyla dünya genelinde istilacı türlere ilişkin bilgi alışverişini teşvik etmekte, uygulama ve önlemler arasındaki bağlantıyı kolaylaştırmaktadır. Grubun iki temel faaliyet alanından birincisi, izlenecek yol ve teknik konularda tavsiyelerde bulunmak, ikincisi ise, çevrimiçi kaynaklar ve araçlarla ağ oluşturarak bilgi alışverişini gerçekleştirmektir. Esas hedef, istilacı yabancı türleri ekosistem çerçevesinde ele almak ve sorunu bu şekilde çözmeyi teşvik etmektir. Grup ayrıca, biyolojik istila riskini yönetmek için politika ve stratejiler geliştirmede ulusal ve bölgesel kuruluşlara teknik ve bilimsel tavsiyelerde bulunmaktadır.12
İstilacı Türler Uzman Grubu, istilacı tür verilerini ve bilgi alışverişini kolaylaştıran çeşitli mekanizmaları bünyesinde barındırmaktadır. İstilacı Türler Uzman Grubu, istilacı türlerin ekolojisi, yayılması, yönetimi ve etkileri hakkında çevrimiçi olarak ücretsiz kullanılabilen ve temel bilgi kaynağı olan Küresel İstilacı Türler Veri tabanını (GISD) yönetmektedir.13 Veri tabanının amacı istilacı türler hakkında kamu bilincini artırmak ve uzmanların ve uygulayıcıların bilgi ve deneyimlerini küresel olarak geniş bir kitleye yayarak, etkili önleme ve yönetim faaliyetlerini kolaylaştırmaktır. Grup ayrıca, paydaşlar tarafından analitik araçlar olarak kullanılabilecek tematik veri setleri geliştirmeyi de üstlenmiştir. Bunun yanı sıra, “Ada Biyoçeşitliliği ve İstilacı Türler Veri Tabanı (IBIS)”14, istilacı türlerin adalardaki yerel türler ve ekosistemler üzerindeki etkilerine odaklanmıştır. Toplanan tüm bilgiler ISSG web sitesinde ücretsiz olarak sunmayı hedeflemektedir.15
11 IUCN SSC Invasive Species Specialist Group, xxxx://xxx.xxxx.xxx/xxxxx.xxx
1212 Aynı kaynak. xxxx://xxx.xxxx.xxx/xxxxx.xxx 13 Aynı kaynak. xxxx://xxx.xxxx.xxx/xxxxx.xxx 14 xxxx://xxx.xxxxxxxx.xxx/xxxx/
15. IUCN SSC Invasive Species Specialist Group, xxxx://xxx.xxxx.xxx/xxxxx.xxx
Bilindiği üzere, bazı istilacı yabancı türler, çevresel değişiklikler sebebiyle doğal bir şekilde göç etmektedirler. Avrupa Birliği’nin İstilacı Yabancı Türlere ilişkin Tüzüğü sadece insan müdahalesi sonucu Birlik sınırlarına giriş yapmış türlere ilişkin hükümler öngörmektedir. Bunun yanı sıra, hayvan hastalıklarına dair hükümler de içeren, hayvan sağlığı hakkında 40’ın üzerinde Avrupa Birliği düzenlemesi bulunmaktadır. Ayrıca, 2000/29/AT sayılı Konsey Direktifi, bitki ürünlerine zararlı organizmalar hakkında hükümler içermektedir. 2001/18/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi de genetiği değiştirilmiş organizmalara uygulanabilecek kuralları belirlemektedir. Aynı şekilde Türk mevzuatında da hayvan sağlığı ve zararlı organizmalarla mücadele hakkında pek çok hukuki düzenleme bulunmaktadır. Tüzüğün giriş kısmında, istilacı yabancı türlere ilişkin getirilecek herhangi bir yeni hukuki düzenlemenin, Avrupa Birliği’nin belirtilen bu düzenlemeleri ile uyum içinde olması ve çakışmaması gerektiği öngörülmektedir. Aynı durum ülkemiz için hazırlanacak taslak Yönetmelik için de geçerlidir.
Ülkemizin istilacı yabancı türler listesini oluşturma kriterleri ve AB Tüzüğü’nün iç hukuka aktarılması, konuya ilişkin yasal düzenlemelerin uygulanmasındaki asıl araçlardır. Kaynakların etkili kullanımını temin etmek amacıyla bu kriterler, hâlihazırda bilinen en belirgin olumsuz etki oluşturan muhtemel istilacı yabancı türlerin listelenmesini sağlamalıdır.
3.1. İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN GİRİŞİNİN VE YAYILMASININ ÖNLENMESİ İLE YÖNETİMİ HAKKINDA 22 EKİM 2014 TARİHLİ VE (AB) 1143/2014 SAYILI AVRUPA PARLAMENTOSU VE AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ TÜZÜĞÜ16
Avrupa Birliğinde tüzüklerin tüm hükümleri, üye ülkelerde eşzamanlı olarak, koşulsuz bir biçimde yasa hâline gelerek yürürlüğe girer ve doğrudan bağlayıcıdırlar.
AB 2020 Biyoçeşitlilik Stratejisi 5. Hedefi 16. Faaliyetini17 karşılayan AB İstilacı Yabancı Türler Tüzüğü (1143/2014) 1 Xxxx 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tüzükte Avrupa Birliğini ilgilendiren istilacı yabancı türler listesi yer almaktadır. Tüzükte, ayrıca Birlik listesinde yer alan istilacı yabancı türler ile ilgili alınacak tedbirler hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, İYT ile mücadelede uluslararası kabul görmüş hiyerarşik bir yaklaşım izleyen üç belirgin önlem öngörülmüştür:
1) Önleme (Prevention), 2) Erken tespit ve hızlı yok etme (Early detection and rapid eradication) ve
3) Yönetim (Management).
Avrupa Komisyonu İstilacı Yabancı Türler Tüzüğünün uygulanması AB birimlerince desteklenmektedir. Bu birimler şunlardır:
▪ İstilacı Yabancı Türler Komitesi: Temelde Birliği ilgilendiren istilacı yabancı türler listesinin güncellenmesi ve onaylanması olmak üzere İYT Tüzüğünün öngördüğü düzenlemeleri hazırlamada Komisyona destek sağlamaktadır.
▪ İstilacı Yabancı Türler Uzman Grubu: İYT Tüzüğünün uygulanmasına destek vermektedir. Her üye devletin temsilcisi bulunmaktadır.
▪ İYT Bilimsel Forumu: İYT Tüzüğünün uygulanması ile alakalı bilimsel sorular için danışmanlık sağlamaktadır. Üye Devletler tarafından görevlendirilen bilim topluluklarının temsilcilerinden oluşur.
Tüzüğün ilgili tüm maddeleri Bölüm 5’te sunulmuştur.
16 Tüzük ile ilgili ayrıntılı bilgiye “xxxx://xx.xxxxxx.xx/xxxxxxxxxxx/xxxxxx/xxxxxxxxxxxxx/xxxxx_xx.xxx” internet adresinden ulaşılabilir.
17 AB 2020 Biyoçeşitlilik Stratejisi 5. Hedefi 2020’ye kadar istilacı yabancı türlerin tanımlanmasını, öncelikli türlerin kontrolünü veya yok edilmesini ve Avrupa Biyoçeşitliliğine zarar veren yeni istilacı yabancı türlerin önlenmesi için giriş yollarının yönetimini gerektirmektedir. Bahse konu hedefin 15. faaliyeti AB bitki ve hayvan sağlığı mevzuatının biyolojik çeşitliliğe yüksek önem vermesinin sağlanması; 16. faaliyeti ise istilacı yabancı türlerle mücadele için yasal bir çerçeve oluşturulmasıdır.
Ayrıntılı bilgiye “xxxx://xx.xxxxxx.xx/xxxxxxxxxxx/xxxxxx/xxxxxxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxx0/xxxxx_xx.xxx” internet adresinden erişilebilir.
3.2. İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN RİSK DEĞERLENDİRMESİNE İLİŞKİN 30 NİSAN 2018 TARİHLİ VE (AB) 2018/968 SAYILI YETKİ DEVRİNE DAYANAN KOMİSYON TÜZÜĞÜ
(AB) 1143/2014 sayılı Tüzüğü’nün 4 (4). maddesinde üye devletlerin, istilacı yabancı türlerin Birlik listesine dahil edilmesine yönelik talepte bulunabilmesini öngörmektedir. Ancak bu talebin bulunulması sırasında risk değerlendirmesi yapılmak zorundadır. Risk değerlendirmesini gerçekleştirmek için çeşitli yöntemler ve protokoller mevcut olup, biyolojik istilaya ilişkin olarak bilim camiasında kullanılmaktadır. Söz konusu Tüzüğe göre, bu yöntem ve protokollerin değeri ve bilimsel sağlamlığı kabul edilmelidir. Mevcut bilginin verimli kullanılması amacıyla, risk değerlendirmesinin hazırlanması için ortak unsurları içeren bir yöntem öngörülmektedir.
3.3. ÜYE DEVLETLERİN RAPORLAMA FORMATLARINA İLİŞKİN 10 AĞUSTOS 2017
tarihli ve (AB) 2017/1454 sayili Komisyon Uygulama Tüzüğü
İstilacı yabancı türlerin (1) girişinin ve yayılmasının önlenmesi ve yönetimi hakkında 22 Ekim 2014 tarih ve 1143/2014 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü ve özellikle 24 (4). maddesi göz önünde tutularak, Komisyonun, Üye Devletler için verilen bilgilere ilişkin raporlama yükümlülüklerini basitleştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla teknik formatları düzenlemektedir. Bu çerçevede Tüzük, serbest metinlerin raporlanmasını sınırlamayı, temel göstergeler elde etmek amacıyla veri toplanmasını kolaylaştırmayı ve ulusal düzeyde kamuya açık bilgilere ulaşmayı öngörmektedir.
3.4. BİRLİĞİ İLGİLENDİREN İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN LİSTESİNİN GÜNCELLENMESİNE İLİŞKİN 12 TEMMUZ 2017 TARİHLİ VE (AB) 2017/1263 SAYILI KOMİSYON UYGULAMA TÜZÜĞÜ
Komisyon Uygulama Tüzüğü (AB) 2016/1141, AB 1143/2014 nolu Tüzüğün 4 (2). maddesi uyarınca uygun şekilde güncellenmesi gereken Birlik istilacı yabancı türlerinin bir listesini düzenlemektedir.
3.5. ÜYE ÜLKELERİN YETKİLİ OTORİTELERİ TARAFINDAN VERİLEN İZİNLERİN KANITI OLARAK VERİLEN BELGELERİN FORMATININ ONAYLANMASINA İLİŞKİN 4 ŞUBAT 2016 TARİHLİ VE (AB) 2016/145 SAYILI KOMİSYON UYGULAMA TÜZÜĞÜ
Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin (AB) 1143/2014 sayılı Tüzüğü uyarınca AB'nin istilacı yabancı türleriyle ilgili belirli faaliyetlerde bulunmasına izin veren Üye Devletlerin yetkili makamları tarafından verilen izni kanıtlamak amacıyla sunulan belge formatına ilişkin düzenlemedir. Bu belge, her zaman verilen izin belgesi ile birlikte gösterilmek zorundadır. Tüzüğün ekinde anılan belge düzenlenmiştir.
3.6. YABANCI VE YERELDE OLMAYAN TÜRLERİN SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILMASINA İLİŞKİN 11 HAZİRAN 2007 TARİHLİ VE 708/2007/AT SAYILI KONSEY TÜZÜĞÜ
708/2007 sayılı Tüzükle ekosistemlerde değişikliklerden kaçınarak, yetiştiricilikte kullanılacak türlerin kontrol altına alınması, üretilmek istenen türün yerel koşullara adaptasyonu ve etkileri belirlendikten sonra yetiştiricilikte kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Bilindiği üzere önemli istilacı türlerden bazıları su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere farklı bölgelere taşınabilmektedir. Ancak bazı türler kontrollü yetiştiricilik ortamlarından ayrılarak, doğal genetik kaynakları etkilemektedir. 708/2007 sayılı Tüzük, ekosistemlerde olası olumsuz değişikliklerden kaçınarak ve yerli genetik kaynakların değişimi, olumsuz biyolojik etkilerinin önlenmesi, yabancı ve istilacı türlerin yayılmasının kısıtlanması, aynı zamanda su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan yabancı ve bölgesel türlerin taşınmasının en verimli şekilde doğal yaşam üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması amacını taşımaktadır. Yeni türlerin girişine ve yetiştiriciliğine izin verilmeden önce o türün risk değerlendirmesi yapılmasını öngörmektedir. Tüzükte
24.04. 2011 tarihinde önemli değişiklikler yapılmıştır.
3.7. 708/2007/AT SAYILI KONSEY TÜZÜĞÜ’NÜN UYGULANMASI İÇİN AYRINTILI KURALLARI BELİRLEYEN 13 HAZİRAN 2008 TARİHLİ VE (AT) 535/2008 SAYILI KOMİSYON TÜZÜĞÜ
Anılan Tüzük ile 708/2007/AT sayılı Tüzüğün uygulanmasına ilişkin açıklayıcı ve ilave tedbirler getirilmektedir. Bu Tüzük, 708/2007/AT sayılı Tüzüğün Ek IV'e tür eklemek için gerekli koşulları uygulayan ve su ürünleri yetiştiriciliğinde yabancı ve yerel olarak bulunmayan türlerin girişine ve yer değiştirmesine ilişkin izinlere ilişkin özel bir bilgi sisteminin geliştirilmesine ilişkin ayrıntılı kurallar içermektedir. 708/2007/AT sayılı Tüzük, yabancı ve yerel olarak bulunmayan türlere ilişkin su canlıları üzerindeki olası etkilerini değerlendirmek ve en aza indirmek için su ürünleri yetiştiriciliği uygulamalarını düzenleyen bir çerçeve oluşturmaktadır. 535/2008 sayılı Komisyon Tüzüğü, 708/2007/AT sayılı Tüzüğün Ek IV'ünde öngörülen türlere yeni tür eklemek için gerekli koşulları ayrıntılı olarak düzenlemektedir. Bu nedenle Üye Devletlerin 708/2007/AT sayılı Tüzüğün Ek IV'üne tür eklenmesi yönündeki taleplerini değerlendirmek için şeffaf bir prosedür oluşturulmasını, özellikle, 708/2007/AT sayılı Tüzüğün 24 (2) Maddesi'nde öngörülen koşulları daha da açıklığa kavuşturmak ve tanımlamak ve Üye Devletlerin tür ekleme isteklerini desteklemek için vermesi gereken bilgileri belirlemesini hedeflemektedir. Buna ek olarak, 708/2007/AT sayılı Tüzük ile üye Devletlerin su ürünleri yetiştiriciliğinde yabancı ve yerel olarak bulunmayan türlere ilişkin kayıtlarda yer alan bilgileri paylaşmasına izin verecek özel bir bilgi sisteminin geliştirilmesini öngörmektedir. Bu nedenle, Xxx Xxxxxxxxx tarafından kendi ulusal tanıtım ve translokasyon kayıtlarında bulunan bir dizi minimum veriyi paylaşmak için kullanılacak ortak bilişim standartları ve iletişim dilinin geliştirilmesi gereğinden hareketle, üye Devletler tarafından uygulanacak bilgi sistemlerinin uyumlaştırılmasına yardımcı olmak için hükümlere yer verilmiştir.
708/2007/AT sayılı Konsey Tüzüğü’nün 23’ncü ve 24’cü maddelerinde yer alan, türlerin kaydedilmesi, yetiştiricilikte kullanılan türlerin doğal ekosistemlere etkilerin izlenmesi ve raporlanması konuları öngörülmektedir.
3.8. SU POLİTİKASI ALANINDA TOPLULUK FAALİYETİ İÇİN BİR ÇALIŞMA ÇERÇEVESİNİN OLUŞTURULMASINA İLİŞKİN 23 EKİM 2000 TARİHLİ VE 2000/60/AET SAYILI AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ (AB SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ)
AB Su Çerçeve Direktifi (SÇD) açıkça yabancı türlere değinmese de, istilacı türlerin su kütleleri üzerinde bir baskı olduğu bilinmektedir. Ancak çok az AB ülkesinde yabancı türler Su Çerçeve Direktifi kapsamında izlemekte ve istilacı yabancı türlerin su kütlelerinin İyi Ekolojik Duruma ulaşamaması riski değerlendirilmektedir.
Hem deniz hem de tatlı su sistemlerinde – nehirlerde ve akarsularda, göllerde ve göletlerde, haliçlerde ve kıyı ve deniz sularında kurulmuş çok sayıda iyi belgelenmiş yabancı (yerli olmayan, yerli olmayan, yerel olarak bulunmayan) türler bulunmaktadır. İstilacı hale gelen yabancı türlerin doğal biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileri, yerli türlerin rekabet veya avlanma yoluyla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere çok çeşitlidir. İstilacı yabancı türlerin SÇD altındaki iç su kütlelerinin sınıflandırılması üzerindeki potansiyel etkisi uzun zamandır bilinmektedir ve önemli ölçüde sucul ekosistem yapısını ve işlevini değiştirme potansiyeli nedeniyle istilacı yabancı türlerin SÇD değerlendirmelerine sistematik olarak dahil edilmesi gerektiği son zamanlarda tavsiye edilmiştir.
Esasen Su Çerçeve Direktifinde istilacı türlerin öngörülmemesi, 'İyi Çevresel Durumu' değerlendirmek için kullanılan 11 'tanımlayıcıdan' biri olarak 'insan faaliyetleri tarafından tanıtılan yerli olmayan türlere' açıkça atıfta bulunan Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi'nin (DSÇD) yürürlüğe konulmasıyla deniz ortamı için öngörülmüştür.
4. MEVZUAT
Ülkemizde istilacı yabancı türlerin girişi, erken teşhisi, önlenmesi ve yönetimine ilişkin doğrudan bir düzenleme bulunmamakla birlikte, biyoçeşitliliğin korunmasına ilişkin hukuki düzenlemeler oldukça kapsamlıdır. Bunların pek çoğu uluslararası mevzuatın iç hukuka yansımasıdır. Doğa korumaya ilişkin bu mevzuatın uygulanması hususunda pek çok kamu kurumu yetkilidir. Yabancı istilacı türler tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemiz için de yeni bir konudur. Ekonomik ve sosyal açıdan ve sağlık açısından önemli sorunlara yol açan bu konunun bütüncül bir biçimde ele alınması gerekir. Bu amaçla, istilacı yabancı türlerin girişi, erken teşhisi, önlenmesi ve yönetimini doğrudan ve bütüncül şekilde ele alan bir hukuki düzenlemenin acilen yürürlüğe girmesi elzemdir.
İstilacı yabancı türler, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğini yok eden başlıca tehditlerden biri olarak belirlenmiştir. İstilacı yabancı türler, ülkemizdeki göller ve sulak alanlar dahil olmak üzere karasal ve iç sulardaki biyolojik çeşitlilik kaybının başlıca nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yabancı türlerin Bakanlığın izni olmaksızın sulak alanlara getirilmesi ve bilimsel araştırmaların yapılması Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’'ne göre yasaklanmıştır. Bitki Karantina Yönetmeliği ile bitki türlerinin Türkiye'ye girişi ve Türkiye'den çıkışı düzenlenmiştir. Bununla birlikte, Türkiye'de istilacı yabancı türlerin yönetimi konusunda yasal boşluklar ve kurumlar arasında koordinasyon eksikliği bulunmaktadır.
İlerleyen bölümde aşağıdaki başlıklar altında mevcut ulusal mevzuat listelenmiştir: (bu şekilde bir sınıflandırma yerine istilacı yabancı türlerle doğrudan ve dolaylı ilgili mevzuat şeklinde bir sınıflandırma yapmanın daha iyi olacağı düşünülmektedir)
- Biyoçeşitliliğin Korunmasına İlişkin Mevzuat
- Su Ürünleri/Balıkçılık (Avcılık-Yetiştiricilik) Mevzuatı
- Gıda, Tarım, Bitki ve Hayvan Varlığının Korunmasına İlişkin Mevzuat
4.1. BİYOÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASINA İLİŞKİN MEVZUAT
4.1.1. 2872 SAYILI ÇEVRE KANUNU
Amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olan Çevre Kanunu’nda doğrudan istilacı türlere ilişkin bir madde bulunmamaktadır. Ancak biyolojik çeşitliliğin korunmasına, deniz kirliliğinin önlenmesine ilişkin hükümler dolaylı olarak istilacı türlerle mücadeleye ilişkindir.
Çevre Kanunu’nun “Çevrenin korunması” başlıklı 9. maddesinin (a) bendinde;
“Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir” hükmü,
maddenin (f) bendinde yer alan;
“Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır” hükmü ile
(h) bendinde yer alan;
“ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Atıksu yönetimi ile ilgili politikaların oluşturulması ve koordinasyonunun sağlanması Bakanlığın sorumluluğundadır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir” hükmü düzenlenmiştir.
Kanunun “Çevre katkı payı alınması, diğer gelirler ve bütçe ödenekleri” başlıklı 18. maddesinin 5. fıkrasına göre; “Atıksu arıtımı, atık bertarafı ve katı atık geri kazanım tesislerinin gözetim, fizibilite, etüt, proje ve inşaat işlerinin kredi veya yardım suretiyle desteklenmesi ile çevre düzeni plânlarının yapımı,
hava, su ve toprak kalitesinin ölçüm ve izleme ağının oluşturulması, gürültünün önlenmesi ile ilgili etüt ve projelerin desteklenmesi, acil müdahale plânlarının hazırlanması, Çevresel Etki Değerlendirmesi faaliyetleri, havza koruma plânı çalışmaları, biyolojik çeşitliliğin korunması, çölleşme ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları, stratejik çevresel değerlendirme, nesli tehlikede olan bitki ve hayvan türleri ile yaşama ortamlarının korunması, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin karşılanması, çevre eğitimi ve yayını ile ilgili faaliyetler ve ihtisas komisyonları için yapılan harcamalar ile çevre kirliliğinin giderilmesi çalışmaları için Bakanlık bütçesine, yılı bütçe gelirleri içerisinde tahmin edilen yukarıdaki gelirler karşılığı ödenek öngörülür.
Yukarıda sayılan gelirlerin tahsili ve bütçede öngörülen ödeneklerin kullanımı ile ilgili usûl ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
Kanunun 20. maddesinin (ı) bendine göre;
“ı) Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya sunî göller ve baraj gölleri ile akarsularda
2) Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 30 Türk Lirası (110,53 TL), bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 6 Türk Lirası (22,05 TL), beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına 100 Kuruş (351 KR),
3) Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı atık vb.) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin grostona kadar olanlar için groston başına 200 Türk lirası (303,34 TL), bin ilâ beşbin (dahil) groston arasında olanlara bu miktar ve ilave her groston başına 40 Türk lirası (60,67 TL), beşbin grostondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her groston başına 10 Türk lirası (15,16 TL),
idarî para cezası verilir.”
“Kirletenin sorumluluğu” başlıklı 28. madde uyarınca;
Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar.
Kirletenin, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır.
Çevreye verilen zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl sonra zamanaşımına uğrar.
“Bilgi edinme ve başvuru hakkı” başlıklı 30. maddeye göre; Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir.
Herkes, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Ancak, açıklanması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir.
4.1.2. 4915 SAYILI KARA AVCILIĞI KANUNU
Bu Kanunun amacı; sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, geliştirilmelerini, avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın düzenlenmesini, av kaynaklarının millî ekonomi açısından faydalı olacak şekilde değerlendirilmesini ve ilgili kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile işbirliğini sağlamaktır. Kanun av ve yaban hayvanlarını ve yaşama ortamlarını, bunların korunmasını ve geliştirilmesini, av ve yaban hayatı yönetimini, avlakların kurulması, işletilmesi ve işlettirilmesini, avcılığın, av turizminin, yaban hayvanlarının üretiminin, ticaretinin düzenlenmesini, toplumun bilinçlendirilmesini, avcıların eğitimini, av ve yaban hayatına ilişkin suç ve kabahatler ile bunların takibi ve cezalarını kapsamaktadır.
Kanunun 4. maddesine göre yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında yaban hayatı tahrip edilemez, ekosistem bozulamaz, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile üretme istasyonları dışında da olsa bu sahalara olumsuz etki yapacak tesislere izin verilemez, varsa mevcut tesislerin atıkları arıtılmadan bırakılamaz, onaylanmış plânlarda belirtilen yapı ve tesisler dışında hiçbir yapı ve tesis kurulamaz, irtifak hakkı tesis edilemez. Bu sahalarda Bakanlıkça gerektiğinde ilave yasaklamalar getirilebilir. Bakanlığın uygun görüşü alınmadan diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yasaklama getirilemez. Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarındaki kamuya ait açıklıkların ve mevcut olan ağaçların, bitki örtüsünün yanması, her ne sebeple olursa olsun kesilmesi, sökülmesi, boğulması, budanması sonucunda oluşacak açıklıklar ve arazinin düzeltilmesi suretiyle elde edilecek sahalar işgal edilemez, kullanılamaz, bu yerlere her türlü yapı ve tesis yapılamaz, bu yapı ve tesisler xxxxxx xxxxxx edilemez. Bu gibi yapı ve tesislere hiçbir kayıt ve şart aranmadan doğrudan doğruya Bakanlıkça el konulur. Bu sahalarda yaban hayatının tahrip olmasına, ekosistemin bozulmasına neden olan olumsuz müdahalelerden dolayı Bakanlıkça yapılacak iyileştirme çalışmalarına ait giderler sebebiyet verenlerden ayrıca tazmin edilir.
Kanunun İYT ile ilgili diğer maddeleri aşağıda belirtilmiştir;
Ticaret esasları
Madde 18 - Taraf olunan uluslararası sözleşmelerle ticareti yasaklanan yerli ve yabancı yaban hayvanları ve bu Kanunun 6 ncı maddesi çerçevesinde belirlenen avlanma esas ve usullerine aykırı olarak avlanan yaban hayvanları canlı veya cansız olarak veya bunların et, yumurta, deri, post, boynuz ve benzeri parçaları ile bunların türevleri satılamaz, satın alınamaz, nakledilemez ve bunların ithalatı ve ihracatı yapılamaz.
Taraf olunan uluslararası sözleşmelerle ticaretine düzenleme getirilen türler ile bu Kanun kapsamında yasal olarak avlanan av hayvanları ve bunlardan elde edilen parçalarının ticaretini denetlemeye ve kısmen veya tamamen yasaklamaya, bunların ticaretinden Döner Sermaye İşletmesine gelir alınması ile ilgili usul ve esasları düzenlemeye Bakanlık yetkilidir. Yurt içinde sergilenmek üzere veya gösteri amaçlı olarak uluslararası sözleşmeler çerçevesinde ithalatına Bakanlıkça izin verilen yaban hayvanları satılamaz. Bu hususlar Bakanlıkça denetlenir.
Üretim esasları
Madde 19 - Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, av ve yaban hayvanlarından Türkiye'de doğal olarak yetişen türleri Bakanlıktan izin almak şartıyla üretebilirler. Bunların doğaya salınabilmesi için Bakanlıktan ayrıca izin almak zorunludur.
Yabancı türlerden Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde ve doğal türlerimize zarar vermeyecek olanlarının ithalatına ve üretimine, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça izin verilebilir
4.1.3. 3621 SAYILI KIYI KANUNU
Kıyı kanunu doğrudan istilacı yabancı türlerle ilgili bir düzenleme değildir. Ancak biyolojik çeşitliliğin korunmasına hizmet eden bir kanundur. Kıyı Kanunu, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir. İstilacı Yabancı türlere ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
4.1.4. 6831 sayili Orman Kanunu
Yabancı istilacı türlerin orman ekosistemleri üzerindeki yıkıcı etkileri çok uzun bir süreden beri bilinmektedir. Bu patojenlerin taşınmasında en önemli yol odun, odun ürünleri ve bitki materyallerinin ticareti olup, özellikle dikim amaçlı odunsu bitki ticaretidir. Ülkemiz ormanları da bu sebeple olumsuz etkilenmektedir. 1956 yılında yürürlüğe girmiş olan 6831 sayılı Orman Kanunu’nda doğrudan istilacı türler ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunun 67. maddesinde ; “Devlete ait fidanlıklarla diğer fidanlıklarda kullanılacak veya orman yetiştirmek maksadıyla ekilecek orman ağacı tohumlarının, orman
idaresinin kontrolü altında toplanmış, muayene edilmiş ve menşe şahadetnamesi (Sertifika) verilmiş tohumlardan olması şarttır. Orman fidanlıklarından yurt dışına sevk edilecek fidanlarla, orman ağacı tohumlarına orman idaresince bir menşe şahadetnamesi (Sertifika) verilir. Yabancı memleketlerden ithal edilecek orman ağacı fidanları ile tohumlarının cins, nevi ve sair hususlarını belirten menşe şahadetnameleri (Sertifika) alakalı orman idaresince incelendikten sonra giriş izni verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
4.1.5. 2873 SAYILI MİLLİ PARKLAR KANUNU
Kanunun amacı, yurdumuzdaki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının seçilip belirlenmesine, özellik ve karakterleri bozulmadan korunmasına, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.
Kanunun 14. maddesine göre; “Bu Kanun kapsamına giren yerlerde;
a) Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,
b) Xxxxx hayatı tahrip edilemez,
c) Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz,
d) Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz,
4.1.6. NESLİ TEHLİKE ALTINDA OLAN YABANİ HAYVAN VE BİTKİ TÜRLERİNİN ULUSLARARASI TİCARETİNE İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı, Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) kapsamında yer alan hayvan ve bitki türlerinin sürdürülebilir kullanımını sağlamak için, uluslararası ticaretinin kontrol altına alınmasına yönelik usul ve esasları ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon sağlayarak düzenlemektir.
“I Sayılı Listede Yer Xxxx Xxxxxxx Ait Örneklerin İthalatı
Madde 10- I sayılı liste kapsamındaki bir türe ait örneğin ithal edilebilmesi için; I-A sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen tür dağılımına göre Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünden, I-B sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen tür dağılımına göre Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünden, EK-I’de yer alan forma uygun olarak, CITES Belgesinin alınması zorunludur. CITES Belgesi;
a) İhracat ya da yeniden ihracatını yapan ülkenin yönetim mercii tarafından düzenlenmiş CITES Belgesinin ilgili Yönetim Merciine ibraz edilmesi,
b) Bilimsel Merciinin, ithalatın ilgili türün neslinin devamına zarar vermeyecek bir amaç için yapılacağına ilişkin yazılı görüşünün alınması,
c) Bilimsel Merciinin, canlı türün bakımı ve barındırılması için alıcısının uygun donanıma sahip olduğuna ilişkin yazılı görüşünün alınması,
d) Bilimsel Merciinin, ithalatın ülkenin doğal türleri üzerine olumsuz etkisi olmayacağına ilişkin yazılı görüşünün alınması,
e) Türe ait örneğin ticari amaçlarla kullanılmayacağının, ithalatçı tarafından Yönetim Merciine taahhüt edilmesi,
durumunda verilir.”
II Sayılı Listede Yer Alan Türlere Ait Örneklerin İthalatı
Madde 15- II sayılı liste kapsamındaki bir türe ait örneğin ithali için; II-A sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen tür dağılımına göre Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünden, II-B sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen tür dağılımına göre Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünden, Ek-I’de yer alan forma uygun ola-rak, CITES Belgesinin alınması zorunludur.
İthalata ilişkin CITES Belgesi, ihracat ya da ithal edilmiş örneklerin ihracatını yapan ülkenin Yönetim Mercii tarafından düzenlenmiş CITES Belgesinin ilgili Yönetim Merciine ibraz edilmesi halinde düzenlenir.
Yönetim Mercii gerekli gördüğü takdirde, Bilimsel Merciden yazılı görüş alabilir.
III Sayılı Listede Yer Alan Türlere Ait Örneklerin İthalatı
Madde19- II sayılı liste kapsamındaki bir türe ait örneğin ithalatı için söz konusu örnek, ilgili türü III sayılı liste kapsamına dahil etmiş olan bir ülkeden ithal edilecekse, III-A sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirti-len tür dağılımına göre Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünden, III-B sayılı listedeki bir türe ait örnek için Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen tür dağılımına göre Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünden, Ek-I’de yer alan forma uygun olarak, CITES Belgesinin alınması zorunludur.
CITES Belgesi ancak, ihracat veya ithal edilmiş örneklerin ihracatını yapan ülkenin Yönetim Mercii tarafından düzenlenmiş CITES Belgesinin ilgili Yönetim Merciine ibraz edilmesi halinde verilir;
Yönetim Mercii gerekli gördüğü takdirde, ithalatın bilimsel açıdan değerlendirilmesi amacıyla Bilimsel Merciden yazılı olarak görüş alabilir.
4.1.7. AV VE YABAN HAYVANLARI İLE BUNLARDAN ELDE EDİLEN ÜRÜNLERİN BULUNDURULMASI, ÜRETİMİ VE TİCARETİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Söz konusu Yönetmelik, av ve yaban hayvanlarının üretimi, yetiştiriciliği ile doğadan avlanan, yakalanan hayvanlar ve bunlardan elde edilen ürünlerin ticaretinin, yurda giriş ve çıkışlarının nasıl yapılacağı ile bunların hangi şartlarda bulundurulacağına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. Yönetmeliğe göre “Yerli Tür”: Ülkemiz doğasında bulunan, üreyen ve yetişen türleri, “Yabancı Tür:” Ülkemiz doğasında bulunmayıp, dışarıdan gelen veya getirilen türleri, ifade etmektedir.
Yönetmeliğin “Av ve yaban hayvanlarının doğaya yerleştirilmesi” başlıklı 18. maddeye göre,
“Üretici, yerli türün doğaya yerleştirme amaçlı hibe ve satışlarında; doğaya yerleştirilecek hayvanların sağlık tetkiklerini yaptıracak olup, herhangi bir hastalığa maruz kalmadığını, doğaya yerleştirme amaçlı olarak yapacağı hibe veya satıştan bir hafta önce hükümet veteriner hekiminden alınmış veteriner sağlık raporuyla belgeler. Bu rapor Satış/Hibe Belgesine eklenir. Yerleştirmeyi gerçekleştirecek ilgili; yerleştirmenin yapılacağı ilin il müdürlüğüne satış/hibe belgesi ve veteriner sağlık raporu ile başvurur. İl müdürlüğü, veteriner sağlık raporunun satış veya hibeden bir hafta önce düzenlenip düzenlenmediğini kontrol eder. Bu belgelerin uygun olması durumunda yerleştirmenin yapılmasına il müdürlüğü elemanları gözetiminde izin verir.
Bu yerleştirme bir tutanakla tespit edilerek tutanak ve veteriner sağlık raporunun aslı il müdürlüğünde muhafaza edilir.
Yerleştirme ile ilgili diğer işlemler 4915 sayılı Kanun ve bu Kanun hükümlerine dayanılarak çıkarılacak Yönetmeliklere göre yapılır.
Yabani özelliğini kaybetmiş bireyler ve melez türlere ait bireyler kesinlikle doğaya yerleştirilemez.”
4.1.8. AV VE YABAN HAYVANLARININ VE YAŞAM ALANLARININ KORUNMASI, ZARARLILARIYLA MÜCADELE USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı, av ve yaban hayvanlarının ve yaşama ortamlarının korunması, türlerin yer değiştirilmesi, yerleştirilmeleri, koruma tedbirleri, doğadan toplanmaları ve yakalanmaları, yırtıcı türlerin yönetimi ile bunların zararlı olanları, hastalıkları ve zararlılarıyla mücadele edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Bu Yönetmelik, av ve yaban hayvanlarının türleri, doğal ortamda varlıklarını sürdürmeleri, korunmaları, koruma alanları, yaşam alanları, yakalanmaları, toplanmaları, bilimsel araştırılmaları, halkalanmaları ve markalanmaları, hastalıkları ve cezalarla ilgili hükümleri kapsamaktadır. Yönetmelikte İstilacı tür: tanımı verilmiştir. Bu tanıma göre, İstilacı tür, doğaya, diğer türlere, insan sağlığına ve ekonomiye zarar veren türleri ifade etmektedir. Yabancı tür: ise, Türkiye’nin doğasında doğal olarak bulunmayıp dışarıdan gelen türler ile Türkiye sınırları dâhilindeki doğal yayılış alanının dışına çıkarılmış türler olarak tanımlanmıştır.
Yönetmelikte istilacı türlerle ilgili maddeler aşağıda belirtilmiştir;
Yaban hayatı açısından öneme sahip alanlarda, bu alanlara zarar verebilecek yabancı ve istilacı bitki, mantar, böcek ve benzeri türler ile bitki hastalıklarıyla mücadele
Madde 24 — Yaban hayatı açısından öneme sahip alanlarda, bu alanlara zarar verebilecek yabancı ve istilacı bitki, mantar, böcek ve benzeri türler ile bitki hastalıklarıyla mücadele; il müdürlüğünün talebi üzerine ilgili kurum veya kuruluşlarca yapılır.
Doğaya yerleştirilecek tür için hazırlanacak gerekçe raporları
Madde 36 — Yerli veya yabancı türlerin ticari, av materyali veya diğer amaçlarla doğal, yarı doğal veya suni yaşama ortamlarına yerleştirilmesi talebinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler yerli türler için bilimsel mercilere, yabancı türler için ise CITES Bilimsel Merciine hazırlatacakları gerekçe raporlarında;
a) Yerleştirme işleminin insan ve yaban hayatına yararları ile bunları destekleyecek bilimsel
veriler,
b) Alanda, yerleştirilecek türün yerleştirilme amacını karşılayabilecek yerli tür bulunmaması ve
alanda bulunan diğer türler ile doğal yaşam ortamlarına zarar vermeyeceğinin bilimsel kanıtları,
c) Yerleştirilecek türün birey sayısının, çevreye, yerleştirmenin yapılacağı alan ve bu alan dışındaki diğer alanlara ve burada yaşayan diğer türlere zarar verecek şekilde aşırı, tehlikeli ve olumsuz yönde artma ve yayılma olasılığı,
d) Yerleştirilecek türün, alanda bulunan başka bir türle aralarında üreme olması durumunda, meydana gelen yeni türlerin ortamdaki yerli türlere baskın olma ile bu türlerin saldırgan ve istilacı özellik gösterme olasılığı,
e) Yerleştirilecek türün yerleştirilmesi planlanan alandaki bitki, hayvan, insan, tarımsal ürün veya evcil hayvanlara zararlı herhangi bir parazit veya hastalık taşıma olasılığı,
f) Yerleştirilmesi planlanan türün; alandaki mevcut türlerin popülasyonlarının devamlılığını ve dayanıklılıklarını, predatör, besin için rekabet, sığınak, üreme alanı veya herhangi bir şekilde tehdit etme olasılığı,
belirtilir.
Yabancı ve istilacı türler ile mücadele
Madde 53 — Herhangi bir nedenle yabancı veya istilacı bir türün kendi habitatından farklı bir doğal yaşam ortamına girmesi ve bu alanda hızlı bir şekilde üreyerek, yayılışını genişletmesinden dolayı;
habitatın yerli bitki ve hayvan türlerine, tarım arazilerine, evcil hayvanlara ve insanlara olumlu ve olumsuz ekonomik ve ekolojik etkileri Genel Müdürlüğün koordinasyonunda araştırılır.
Bu yabancı türlerden, habitatın yerli bitki ve hayvan türlerine, tarım arazilerine, evcil hayvanlara, insanlara, ekonomiye ve ekolojiye olumsuz etkileri olanlarla mücadele, bu türlerin biyolojik özellikleri dikkate alınarak Genel Müdürlüğün belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde il müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. Gerçek ve tüzel kişilerin sebebiyet verdiği durumlarda 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 26 ncı maddesi ile 2872 sayılı Çevre Kanununun 28 inci maddesi hükümlerine göre işlem yapılır.
4.1.9. YABAN HAYATI KORUMA VE YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİK
Bu Yönetmelik, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında olan av ve yaban hayvanları ile birlikte bunların yaşama ortamlarını korumak amacıyla yaban hayatı koruma ve yaban hayatı geliştirme sahalarının kuruluşu, yönetimi, denetimi ve bu alanlarda izin verilecek ve yasaklanacak faaliyetlerle ilgili usul ve esasları düzenlemektedir.
“Yaban Hayatı Koruma Sahalarının Seçim Kriterleri” başlıklı 4. maddeye göre, yaban hayatı koruma sahaları, Kanun kapsamına giren av ve yaban hayvanlarından;
a) Endemik türlerden gerekli görülen,
b) Nesilleri tehlike altında görülen,
c) Gen kaynağı değerini muhafaza bakımından korunması gereken türlerin yaşadığı, asgari yaşam alanı büyüklüğüne sahip,
d) Biyolojik çeşitliliği yüksek, alanlardan seçilir.
Yönetmeliğe göre; yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, yaban hayvanlarının barınma, beslenme ve üreme gibi yaşamsal ihtiyaçlarını temin edebileceği uygun yaşama şartlarına sahip, hedef tür ve/veya türlerin yıl içerisindeki mevsimsel olarak yaptıkları göç ve yayılma alanlarını, üreme alanlarını ve göç yollarını içeren, geliştiren ve artan popülasyonu barındırabilecek büyüklükte olmalıdır.
Bu alanlarda koruma altına alınacak tür ve türlerin üreyip çoğalmalarına imkân sağlayacak popülasyon büyüklüğü bulunmalıdır. Ancak endemik, nesli tehlike altında olan veya benzer statüde bulunan türlerin popülasyon miktarına bakılmaksızın yaşama alanları, yaban hayvanı koruma sahası olarak ilan edilir.
Yönetmeliğin 19. maddesine göre, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında hedef tür veya türlerin gelişmelerine ve çoğalmalarına olumsuz etkisi olan hayvan türleri ile mücadele Kanun hükümlerine göre Genel Müdürlük onayı ile İl Müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır.
4.1.10. ORMAN BITKISI VE BITKISEL ÜRÜNLERE ARIZ OLAN ZARARLI ORGANIZMALARLA TEKNIK MÜCADELE YÖNETMELIĞI
Bu Yönetmeliğin amacı; orman bitkisi ve bitkisel ürünlerine, xxxx xxxxx ürünü ve odun dışı orman ürünleri arız olan zararlı organizmalar ile mücadele etmek için, zararlıların teşhisi, mücadele metodu, kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünlerinin reçeteye yazılması, orman bitkisinin doğal olarak yetiştiği veya yapay olarak yetiştirildiği, Devlet ormanı, xxxx xxxxx, kent ormanı, yol kenarı ağaçlandırmaları, mezarlıklar, park ve bahçeler ile orman bitkisinin üretildiği fidanlıklarda, bitkisel ürünlerin üretildiği ve depolandığı yerlerde, biyolojik, bioteknik, mekanik ve kimyasal metotlar kullanılarak teknik mücadele yapmak ve yaptırmaktır,
Yönetmelikte önemli tanımlara yer verilmiştir. Orman bitkisi: Orman ekosistemini oluşturan ağaç, ağaççık ve florasını oluşturan, yerli ve/veya egzotik orijinli canlı odunsu ve otsu bitkileri, “Zararlı organizma: orman bitkisi ve bitkisel ürünleri ile tohumlarına zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotiplerini, “zararlı organizmalar ile teknik mücadele”: Orman bitkisi ve
bitkisel ürünlerini ile tohumlarına artım ve diğer kayıplara neden olan organizmaların zararını önlemek amacıyla yapılan teknik-mücadele faaliyetini, ifade eder.
Mücadele yöntemleri
MADDE 5 – (1) Orman bitkisi ve bitkisel ürünlerine zarar veren organizmalar ile mücadele , aşağıda belirtilen teknik yöntemlerden biri veya birkaçı ile entegre olarak;
a) Mekanik mücadele: Zararlı organizmaların yumurta, larva, pupa, linf ve erginlerini yakalamak, toplamak, yok etmek ve zarar gören orman bitkilerini alandan uzaklaştırmak ve imha etmek şeklinde yapılan mücadele,
b) Biyolojik mücadele: Orman bitkisi ve bitkisel ürünlerinde artım ve diğer kayıplara neden olan organizmaların zararını önlemek amacıyla canlı organizmalardan yararlanmak suretiyle yapılan mücadele,
c) Kimyasal mücadele: Zararlı organizmaları temas, solunum ve sindirim yoluyla etkileyen bitki koruma ürünleri kullanılarak yapılan mücadele,
ç) Biyoteknik mücadele: Böceklerin üremek için salgıladıkları eşeysel özel kokunun, tuzaklara yerleştirilmesi ile, cezbedilen zararlı böceklerin toplanarak imha edilmesi suretiyle yapılan mücadeledir.
(2) Birinci fıkradaki teknik mücadele yöntemlerinin açıklaması ve gerekli olan araç ve gereçler ile nitelikleri, uygulama şekli Genel Müdürlükçe belirlenir.
Zararlı organizmaları gözlem ve değerlendirme
MADDE 6 – (1) Ormanlara arız olan zararlı organizmalarla yapılacak teknik-mücadeleye gözlem ve değerlendirme sonucuna dayalı olarak karar verilir. Gözlem değerlendirme;
a) Ormanların yerden gözlemlenmesi-yerden sörvey; zararlı organizmanın yayıldığı alanın ve yayılış hızının ağaç, ağaççık ve floranın direncine göre birim alanda yersel metotlar ile ölçülmesi ve değerlendirilmesi suretiyle,
b) Ormanların havadan gözlemlenmesi-havadan sörvey; zararlı organizmaların görüldüğü alanların hava ve uydu araçlarıyla yapılan gözlemlerin ve/veya çekilen hava fotoğraflarının yorumlanması ve değerlendirilmesi suretiyle yapılır.
(2) Zararlı organizmanın popülasyon yoğunluğunun değerlendirilmesinde; ekonomik zarar seviyesinin tespiti amacıyla orman bitkisi ve bitkisel ürünlerinde zarara neden olan organizmaların en düşük popülasyon yoğunluğu ve yayılma hızı belirlenir.
a) Zararlı organizmanın yayılma hızı ve ekonomik zarar eşiği tahmin edilemiyorsa, teknik mücadele projesi hazırlanarak mücadele yapılır veya yaptırılır.
b) Zararlı organizmanın yayılma hızı ve zarar derecesi ekonomik zarar seviyesinin üzerinde tahmin ediliyor ise teknik mücadele projesi hazırlanarak mücadele yapılır veya yaptırılır.
c) Zararlı organizmanın yayılma hızı ve zarar derecesi ekonomik zarar seviyesinin altında tahmin ediliyor ise teknik mücadele projesi yapılmaz ancak gözlemlere devam edilir.
(3) Ormanlarda gözlem ve değerlendirme, zararlıların biyolojik döngülerine uygun olarak, Genel Müdürlükçe belirlenecek esaslar doğrultusunda;
a) Devlet ormanlarında ilgili İşletme Şefi tarafından,
b) Özel ormanlar ve özel ağaçlandırmalarla kurulan ormanlarda, xxxx xxxxx mesul müdürleri veya ormancılık büroları tarafından,
c) Orman Fidanlıklarında mülkiyeti orman olsun veya olmasın ilgili Fidanlık Şefi tarafından, ç) Özel Fidanlıklarda; sahipleri veya ormancılık büroları tarafından,
d) Devlet ormanlarına bitişik özel ormanlar ve özel ağaçlandırmalarla kurulan ormanlarda, zararlı organizmanın Devlet ormanına sirayet etmesine engel olmak için, ilgili İşletme Şefi ile xxxx xxxxx mesul müdürleri tarafından yapılır veya ormancılık bürolarına yaptırılır. Bedeli sahiplerinden tahsil edilir.
e) Ancak gerçek ve tüzel kişilere ait ormanlarda zararlı organizmalarla mücadele yapılmaması ve zararlının Devlet ormanlarına sirayet etme ihtimali olması durumunda bedeli sahiplerinden tahsil edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğünce yapılır veya yaptırılır.
(4) Hem orman hem de tarım arazilerinde zararlı böcek ve hastalık görülmesi halinde teknik mücadele, Orman Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığınca müştereken belirlenen esaslara göre, ormanlardaki böcek ve hastalıklar ile mücadele Orman Genel Müdürlüğü, tarım alanlarındaki mücadele ise Tarım ve Orman Bakanlığı yapar veya yaptırır.
Biyolojik mücadele usul ve esasları
MADDE 8 – (1) Biyolojik mücadele; Zararlı organizma popülasyonunu azaltmak veya zararını durdurmak amacıyla zararlının doğal düşmanlarından yararlanmak suretiyle yapılan mücadeledir. Biyolojik mücadele aşağıda açıklanan canlı organizmalar ile yapılır;
a) Faydalı Parazit, Parazoit, Mantar, Bakteri, virüs ve diğer yararlı patojenlerin Doğada veya Laboratuvar ortamında üretilmesi ve doğaya bırakılması suretiyle,
1) Parazit Böcekler ile belirli bir süre veya gelişim dönemi süresince, tabii olarak kendinden daha kuvvetli başka zararlı organizma üzerinde veya içinde yaşayarak ve onun zararına gelişerek çoğalan organizmaların üretilmesi, çoğaltılması veyahut korunması suretiyle,
2) Bakteriler ile zararlı organizmaları etkileyen, gelişimini engelleyen ve yaşamının sonlandırılmasında etkili olan faydalı organizmanın kullanılması ile zararlı organizmanın gelişmesini yavaşlatmak veya durdurmak suretiyle,
3) Virüsler ile; faydalı virüslerin kullanılması ile zararlı organizmaların gelişmesini durdurmak ve zarar gören dokunun iyileşmesini sağlamak suretiyle,
b) Kuş Yuvaları Asılması: Zararlı böcek popülasyon yoğunluğun ekonomik zarar seviyesini aşma ihtimali bulunan ormanlarda böcekler ile beslenen kuşların sayılarını arttırmak, barınma ve çoğalmalarını sağlamak için TSE standartlarına uygun kuş yuvalarının ormanlara asılması suretiyle,
c) Kırmızı Orman Karıncası Nakli: Zararlı organizma tasallutu tehlikesi bulunan ormanlarda, şartları uygun olan yerlere, kırmızı orman karıncası nakledilmesi suretiyle,
ç) Böcek Yiyen Hayvanlar: Zararlı organizmaları yiyerek yaşamlarını sürdüren, yarasa, köstebek, kirpi, sivrifare, keklik, sülün, tilki, porsuk, sincap ve gelincik gibi hayvanların korunarak, toprakta yaşayan ve kışı toprak içerisinde geçiren zararlı böcekleri ve özellikle mayıs böceği larvalarını yiyen yabani domuzlardan yararlanmak suretiyle,
d)Yırtıcı Böcekler: Zararlı organizmaların popülasyon yoğunluğunun azaltılması gayesi ile, orman idaresince üretilen veya ormancılık bürolarına ürettirilen yırtıcı böcekler kullanılmak suretiyle,
e) Örümcekler ve Akarlar: Ormanda yaşayan faydalı örümcek grupları özellikle kelebek tırtılları ve yaprak bitlerini yiyen, ördükleri ağ sayesinde uçan böcekleri yakalayan, ipeğimsi salya ile larvaları yakalayan faydalı örümcekler ile zararlı organizmaların yumurta ve larvalarını yiyen akarların korunması suretiyle
yapılır veya yaptırılır.
4.1.11. MİLLİ PARKLAR YÖNETMELİĞİ
Milli Parklar Kanununa dayanılarak hazırlanan Milli Parklar Yönetmeliğinin amacı 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 25 inci maddesinin uygulanmasını düzenlemektir. İstilacı türlere ilişkin doğrudan bir hüküm bulunmamaktadır. Temel ilkelerde korumaya ilişkin hükümler getirilmiştir.
Texxx Xxxxxxx
Madde 5 - Bu yönetmeliğin uygulandığı yerlerde;
A) Genel olarak;
1 - Kanunun 14 üncü maddesi ile yasaklanan faaliyetler yapılamaz.
2 - Kaynak değerleri ile koruma ve kullanma esaslarının belirlenmesinde, ilmi ve teknik araştırmalara en geniş ölçüde yer verilir.
3 - Kaynakların tabii karakterinin mutlak korunması ve devamlılığı sağlanır. 4 - Tabii kaynakların işletilmesi yasaktır.
5 - Tabii denge ve manzara bütünlüğünü bozacak ve tabii çevrenin bakir karakteri ile bağdaşmayacak hiçbir faaliyete izin verilmez.
6 - Bu yerler sadece koruma, yönetim, araştırma, ziyaretçi, tanıtım tesis ve hizmetleri ile donatılır; bu tesisler ile kaynak amenajmanı ve restorasyon esasları planlarında belirtilir.
7 - Kullanma ve yararlanma şartları ve seviyesi idarece belirlenir ve taşıma kapasitesinin dışına çıkılmaz.
8 - Tabii ve kültürel kaynaklara, kaynak değerini bozmayacak, ancak tamamlayıcı ve restorasyon amaçlı müdahalelerde bulunulabilir.
9 - Tabiatı mutlak koruma zonlarında, tabii kaynaklar insan etkisi olmaksızın tabii haline bırakılır.
4.1.12.HAVZA YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE TAKİBİ YÖNETMELİĞİ
Havza Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması ve Takibi Yönetmeliği’nin amacı; yerüstü ve yeraltı su kütlelerinin, bütüncül bir yaklaşımla havza bazında, fizikokimyasal, kimyasal ve ekolojik kalite bileşenleri ile miktar açısından iyi su durumunda olanlarının mevcut haliyle korunması, bozulmuş olanlarının iyi su durumuna getirilmesi ve ihtiyaç önceliklerine uygun şekilde tahsisi yapılarak sürdürülebilir kullanımının sağlanması, ulusal su planı ve havza ölçekli yönetim planlarının hazırlanması, uygulanması ve takibinin yapılması ile ilgili usûl ve esasların düzenlenmesidir. Söz konusu Yönetmelik, denizler hariç, kıyı suları dahil olmak üzere yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarının yer aldığı havzaların korunması ve yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.
Su kaynaklarının havza bazında kalite ve miktarının bütüncül yaklaşımla sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi, iyileştirilmesi, korunması ve ihtiyaç önceliklerine uygun olarak kullanılmasının sağlanmasında genel ilke ve esaslar getirilmiştir. Bu ilkelerden birisi de, “Suya bağımlı karasal ve sucul ekosistemlerin korunmasıdır.”
Yönetmelikte Havza yönetim planı: “Bir havzadaki su kaynaklarının ve canlı hayatının korunmasını, geliştirilmesini ve bozulmamasını sağlamak üzere, su kaynakları için sürdürülebilir bir koruma-kullanma dengesi gözetilerek katılımcı bir yaklaşımla havzanın tamamını esas alarak hazırlanan plan”, olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin 10. maddesine göre; “(1) Bakanlık tarafından, ulusal su planı ile uyumlu olacak şekilde, paydaşların yer aldığı katılımcı bir yaklaşımla her havza için yerüstü ve yeraltı sularının akılcı kullanımını ve çevresel hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için suyun havza ölçeğinde korunmasını ve tahsisini, iklim değişikliğinin etkilerini, havza ölçekli diğer yönetim planlarını da dikkate alan ve tedbirler programını ihtiva eden havza yönetim planı ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile hazırlanır veya hazırlatılır.
(2) Havza yönetim planlarının hazırlanmasında, Ek-1’de yer alan içerik esas alınır.
(3) Havza yönetim planlarında su kaynaklarının miktar ve kalite açısından korunarak kullanımı sağlanır.”
Yönetmeliğin Ek-1’inde ise “Havza Yönetim Planının Hazırlanmasında Uyulacak Esaslar” düzenlenmiştir. Havza Yönetim Planının kapsayacağı unsurlar içerisinde,
1. Havzanın mevcut durumunun değerlendirilmesi başlığı altında;
“1.4.5 Su kütlelerinde istilacı türler belirlenmelidir.” hükmü,.
3. Kalite ve miktar yönetimi açısından sıcak noktaların belirlenmesi ve harita üzerinde gösterilmesi başlığı altında ise;
“3.7.İstilacı türler, kazalar ve benzeri faaliyetlerin su kütlelerine olan etkileri belirlenmelidir.”
hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükümler, Nexxx Xxxxxxx Xönetim Planlarında su kütlelerindeki istilacı türlerin iyi su durumuna ulaşılmasını engelleyen bir baskı olarak ele alınacağını ve Tedbirler Programına dahil edileceğini göstermektedir.
4.1.13. SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ
Türkiye’nin karasal sınırları ve kıta sahanlığı dâhilinde yer alan sulak alanların korunması, yönetimi ve geliştirilmesi ile bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemek, amacıyla yayımlanan Yönetmelikte yabancı tür tanımı (Madde 4) ve bu türlere ilişkin bir madde (Madde 13) yer almaktadır. İlgili maddede “Yabancı tür: Bir sulak alan ekosistemine sonradan katılan tür” olarak tanımlanmış olup, bu türlerle ilgili madde şu şekildedir:
“Yabancı türler
Madde 13 – (1) Ramsar alanları ve ulusal öneme haiz sulak alanlara, hangi maksatla olursa olsun, bilimsel araştırma yapılmadan ve Bakanlığın uygun görüşü alınmadan yabancı türler atılamaz, bırakılamaz ve yerleştirilemez.
(2) Geçmişte atılmış ve bilimsel araştırmalar sonucunda sulak alan ekosisteminde ciddi olumsuz etki bıraktığı bilimsel araştırmalarla tespit edilen yabancı türlerin alandan uzaklaştırılması, bu mümkün olmuyorsa popülasyonlarının kontrol edilmesi Bakanlığın koordinasyonunda ilgili İdarelerce sağlanır.”
Yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerinden de görüleceği üzere mevcut mevzuat hükümleri daha çok karasal ve iç sulara bırakılacak ya da yerleştirilecek yabancı türlere ilişkin hükümleri düzenlemektedir. İstilacı yabancı türlere ilişkin bir liste ve mücadeleye ilişkin usul ve esasları içeren doğrudan bir düzenleme bulunmamaktadır. Yabancı ve istilacı türler ile mücadele ve yönetimin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünde olduğu aşikar olmakla birlikte diğer kurum ve kuruluşların sorumluklarına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca denizel türlere yönelik düzenleme de bulunmamaktadır.
4.1.14. ORMAN BİTKİSİ VE BİTKİSEL ÜRÜNLERİ İLE MÜCADELE ESASLARI TEBLİĞİ
Devlet ormanlarında veyahut özel mülkiyet ormanlarında bitki sağlığı konusunda çalışanların yetki ve sorumluluklarının belirlendiği “Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünlerine Arız Olan Zararlı Organizmalar ile Teknik Mücadele Yönetmeliği” nin uygulanmasında yardımcı olmak için yürürlüğe konulan bu tebliğin amacı; ormanların devamlılığını ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesini sağlamak üzere, orman bitkisi, tohumlukları ve bitkisel ürünlerine arız olan zararlı organizmalar ile mücadele etmek için, zararlıların teşhisi ve buna uygun biyolojik, biyoteknik, mekanik ve kimyasal mücadele metotlarından uygun olanının belirlenerek zararlı türler ile mücadele yapılması ve/veya yaptırılmasına yönelik usul ve esasları belirlemektir.
Bu tebliğ, biyotik etmenlerin; orman bitki türleri, tohumlukları ve bitkisel ürünleri üzerine olan olumsuz etkilerinin ve bunlara verdiği zararların en az seviyeye indirilmesi amacıyla her türlü mücadele ile kullanılacak yöntemleri kapsar. Bu bağlamda; a) Orman bitki türleri, tohumlukları ve bitkisel ürünlerine zarar yapan biyotik zararlıları, b) Orman bitki türleri, tohumlukları ve bitkisel ürünlerinde zararlılar ile yapılacak mücadele çalışmalarına ait usul ve esasları, c) Orman bitki türleri, tohumlukları ve bitkisel
ürünleri üzerinde yapılacak her türlü mücadele ve önleme çalışmalarından sorumlu olan birimlere ait iş ve işlemleri kapsar.
4.2. SU ÜRÜNLERİ/BALIKÇILIK (AVCILIK-YETİŞTİRİCİLİK) MEVZUATI
4.2.1. 1380 SAYILI SU ÜRÜNLERİ KANUNU
Proje kapsamına iç sular dahil olduğundan dolayı su ürünleri mevzuatını incelemek gerekmektedir. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 2. maddesine göre "Su ürünleri", "Denizlerde ve içsularda bulunan bitkiler ile hayvanlar ve bunların yumurtaları"dır.
Kanunun amacı su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontrolüne ilişkin hususları düzenlemektir.
Kanunun, gelişen teknolojik imkânlar, bilimsel, çevresel, ekonomik ve sosyal hususlar ile sektörün ihtiyaçları göz önüne alınarak günümüz koşullarına uyumlu hale getirilmesi gereksinimine binaen hazırlanan "Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 22.11.2019 tarihli ve 30956 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun genel gerekçesi; “su ürünlerinin sürdürülebilir yönetimi ve sulardaki biyoçeşitliliğin ve yaşam alanlarının korunması, su kaynaklarında doğal türlerin korunması, istilacı ve yabancı türlerin kaynaklarımızda yayılmasının önlenmesine yönelik balıklandırma faaliyetlerinin kurallara bağlanması, doğal kaynakların korunması amacıyla su ürünlerinin kaçak yollardan yurtdışına çıkarılması ve canlı olarak yurtiçine sokulmasının engellenmesi" olarak belirlenmiştir.
Kanunda yapılan değişiklik ile su ürünlerinin yurtdışına çıkarılması ve yurtiçine sokulması ile deniz ve iç sularda yapılacak balıklandırma faaliyetinin izne tabi olması, Kanunun 25’inci maddesi “Kaynakların korunması amacıyla, su ürünlerinin yurtdışına çıkarılması ve canlı olarak yurtiçine sokulması izne tabidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul, esas ve istisnalar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir” fıkrası ve sulardaki biyoçeşitliliğin ve yaşam alanlarının korunması amacıyla “Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınmadan deniz ve içsularda balıklandırma yapılması veya bu kaynaklara diğer su ürünlerinin bırakılması yasaktır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir” ek-maddesi ile hükme bağlanmıştır.
Kanunun 13’üncü maddesinde, “Su ürünleri yetiştiricilik tesisleri kurmak isteyenler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izin almak zorundadır. Su ürünleri yetiştiricilik tesislerine ilişkin izinler; bu tesislere ait projenin sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve ilmî bakımlardan mahzur taşımaması halinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilir” hükmü getirilmiştir. Bu madde ile ülke genelinde su ürünleri üretiminin düzenlenmesi ve kontrol altına alınmasının yanı sıra yetiştiricilikte kullanılan türlerin izinlendirilmesi, yabancı ve istilacı türlerin yetiştiricilik amacıyla ülkeye sokulması ve yayılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır.
Kanunun 23’üncü maddesinde “Sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve bilimsel yönlerden bölgeler, mevsimler, zamanlar, su ürünleri cinsleri, çeşitleri, ağırlık, irilik, büyüklük gibi vasıflar bakımından konulacak yasak, sınırlama ve yükümlülükler yönetmelikle düzenlenir” hükmü yer almakta olup, Su Ürünleri Yönetmeliği’nin 16’ncı maddesinin 9’uncu fıkrasında “Su ürünleri üretiminin ülke çapında kontrolünün sağlanabilmesi için; bunlara ait damızlık, yumurta, larva, yavru ve anaçlar ile sulardaki bitkilerin satışı, nakli, istihsal yerlerinde avlanması, toplanması ve her türlü tesislerde kullanılması, sulara bırakılması Bakanlığın iznine bağlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 25’inci maddesinde “Yasak su ürünlerinin satışı, nakli ve imalatta kullanılması memnuiyeti ”ne ilişkin olarak ““Zamanlar, mevsimler, cins, nev'i, çeşit, irilik, ağırlık, büyüklük itibariyle istihsali yasak olan su ürünlerinin, yasağın devam ettiği müddet zarfında her ne suretle olursa olsun satışı, nakli, imalatla kullanılması yasaktır.” hükmünü getirmiştir.
Ayrıca Kanun hükümlerine aykırı olarak istihsal edilen su ürünlerine el konulması ve mülkiyetinin kamuya geçirilerek bunlar hakkında 29 ve 34 üncü madde hükümleri uygulanması belirtilmektedir.
Bunun yanı sıra, “Kaynakların korunması amacıyla, su ürünlerinin yurt dışına çıkarılması ve canlı olarak yurt içine sokulması izne tabidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul, esas ve istisnalar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
4.2.2. SU ÜRÜNLERİ YÖNETMELİĞİ
Bu Yönetmelik, su ürünleri stoklarını korumak ve su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak üzere, su ürünleri ruhsat tezkereleri, sportif amaçla yapılacak avcılık, istihsal yerlerinin değiştirilmesi, avcılıkta patlayıcı ve zararlı maddelerin kullanılması, su ürünleri istihsal yerlerine dökülmesi yasak olan zararlı ve kirletici maddeleri, istihsal vasıtalarının vasıf, şartları ve bunların kullanılması, su ürünleri avcılığının düzenlenmesi, trol avcılığı, arızi olarak istihsal edilen su ürünleri, su ürünleri sağlığı, su ürünlerinden yapılacak mamül ve yarı mamül maddelerin üretimi, su ürünlerinin pazarlaması ile ilgili usul, esas, yasak, sınırlama, yükümlülük, tedbir, kontrol ve denetimine ait hususları kapsamaktadır.
Su Ürünleri Yönetmeliği’nde idari yaptırımların artırılması gerekçesiyle "Su Ürünleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" 31003 sayı ve 09/01/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup bu değişikliğe bağlı olarak Kanunun 36’ncı maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi hükümlerince, Kanunun 25’inci maddesinin üçüncü fıkrası gereği, kaynakların korunması amacıyla su ürünlerinin yurt dışına çıkarılması ve canlı olarak yurt içine sokulmasıyla ilgili olarak yönetmelikle getirilen düzenlemelere uyulmaması halinde beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilmektedir.
4.2.3. SU ÜRÜNLERİ GENETİK KAYNAKLARININ KORUNMASI VE
Sürdürülebilir Kullanimina İlişkin Yönetmelik
Yönetmeliğin amacı; Türkiye iç su ve denizlerinde yaşayan su ürünleri genetik kaynaklarının tanımlanması, korunması, sürdürülebilir kullanımı, politika ve alt yapı oluşturulması ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Su Ürünleri Genetik Kaynakları (SÜGK); gıda, yem ve tarımsal üretim amaçlı kullanılan ya da potansiyel kullanım alanı bulunan, su ürünlerine ait tür, alt tür, varyete, hat, ekotip, suş ve topluluklar ile yeni oluşturulan varyete, hat ve hibritleri olarak tanımlanmıştır. Bilindiği üzere yerli türler yabancı istilacı türler tarafından yok edilme riski altındadır. Bu nedenle iç sularımızdaki genetik kaynaklarımızın korunmasına ilişkin yönetmelik doğrudan proje konusu ile ilgilidir.
Gen bankası, embriyo, sperma, ovum, hücre, doku, DNA ve diğer su ürünleri genetik materyallerinin yapay yöntemlerle ve ağırlıklı olarak dondurularak koruma altına alındığı yeri ifade etmektedir.
Su ürünleri genetik kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili iş ve işlemlerden sorumlu Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde bir sekretarya oluşturulmuştur.
“Sekretaryanın görevleri
Madde 4 – (1) Koruma ve sürdürülebilir kullanım ile ilgili iş ve işlemler Sekretarya tarafından yürütülür.
(2) Sekretaryanın görevleri aşağıda belirtilmiştir;
a) SÜGK’nın tanımlanması, dökümünün yapılması, risk ve eğilimlerinin belirlenip izlenmesi, koruma ve sürdürülebilir kullanımı, politika, kurum ve altyapı geliştirme çalışmalarının yürütülmesi için gerekli eşgüdümü sağlamak,
b) SÜGK’nın mevcut tüm yöntemlerle canlı olarak ve gen bankalarında korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla tedbirler almak,
c) Tavsiye komisyonlarının toplantılarını koordine etmek, korumada karşılaşılan sorunları değerlendirip önceliklendirerek ilgili tavsiye komisyonu ile birlikte geliştirilen çözüm önerilerini uygulamaya koymak ve denetlemek, alınan kararları Ulusal Komiteye bildirmek,
ç) Uluslararası platformda Bakanlığı temsilen, Genel Müdürlük sorumluluğundaki görevleri yürütmek, ülke raporlarını hazırlamak, teknik işbirliği sağlamak, gelişmeler hakkında ilgili paydaşları bilgilendirmek,
çalışma konularında ilgili birim, kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm ve işbirliği sağlamak, eğitim gereksinim ve konularını belirlemek, yurt içi ve yurt dışı eğitimleri organize etmek,
d) SÜGK’nın ve korunmasının kamuoyuna tanıtımı, benimsetilmesi, yetiştirici katkı ve desteğinin sağlanması amacıyla her türlü yayım faaliyetini düzenlemektir.
Ulusal Komitenin kuruluşu
Madde 5 – (1) Ulusal Komite Bakanlık Müsteşar Yardımcısı başkanlığında ve aşağıda belirtilen üyelerden oluşur; a) Bakanlık ilgili birimlerinden sekiz temsilci, 1) Genel Müdürlükten; Genel Müdür, ilgili Genel Müdür Yardımcısı, Hayvancılık ve Su Ürünleri Araştırmaları Dairesi Başkanı, Koordinatör, SÜ Koordinatörü, 2) Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü, 3) Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünden ilgili Genel Müdür Yardımcısı, 4) Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden ilgili Genel Müdür Yardımcısı, b) Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ilgili Genel Müdür Yardımcısı, c) Orman ve Su İşleri Bakanlığından iki temsilci, 1) Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı, 2) Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı, ç) İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığından bir temsilci, d) Ziraat, su ürünleri, deniz bilimleri ve fen fakülteleri ilgili bölümlerinden yedi temsilci, e) İlgili meslek ve sivil toplum kuruluşlarından dört temsilci.
Ulusal Komitenin çalışma esasları
Madde 6 – (1) Ulusal Komitenin çalışma esasları aşağıda belirtilmiştir; a) Ulusal Komite, Ekim ayında olağan, gerektiğinde Bakanlığın daveti veya üyelerin en az 1/3’ünün Genel Müdürlüğe yazılı olarak toplantı talebinde bulunması halinde olağanüstü olarak toplanır, b) Ulusal Komite, üyelerin en az 2/3’ü ile toplanır, c) Kararlar, toplantıya katılan üyelerin 2/3 çoğunluğu ile alınır.
Ulusal Komitenin görevleri
Madde 7 – (1) Ulusal Komitenin görevleri aşağıda belirtilmiştir;
a) Koruma faaliyetleri ile ilgili ilkeleri, hedefleri ve politikaları belirlemek,
b) Konu ile ilgili önceki dönem çalışmalarını değerlendirmek ve sonraki dönem çalışma programını yapmak,
c) Uygulamada karşılaşılan sorunlar ve bunların çözümleri ile ilgili teklifleri hazırlamak,
ç) Koruma ve SÜGK’nın yetiştirilmesi faaliyetleri ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmalarında ana hedefleri belirlemek,
d) Koruma amaçlı olarak, SÜGK’nın envanteri, tespiti, değerlendirilmesi ve hedeflere ulaşılabilmesi için önerilerde bulunmak,
e) Gerektiğinde, SÜGK’nı koruma ve sürdürülebilir kullanım ile ilgili konularda tavsiye komisyonlarını oluşturmak ve bu komisyonların çalışma konularını belirlemek,
f) SÜGK’nın yurt içi ve yurt dışı kullanımı, ithalatı ve ihracatı ile ilgili tavsiye kararları almak,
g) Ulusal Komite çalışmalarında nesli tükenmekte veya tehlikede olan SÜGK’na öncelik vererek, önerilerde bulunmak.
Uluslararası işbirliği
Madde 12 – (1) Genel Müdürlük, SÜGK’nın korunması ile ilgili uluslararası kuruluşların faaliyetlerine katılarak Bakanlığın bu kuruluşlar nezdinde temsil edilmesini sağlar. Bu kuruluşlar ile işbirliği halinde araştırma, eğitim ve bilimsel faaliyetler gerçekleştirebilir.
(2) Koruma altına alınan SÜGK’nın yurt dışına çıkarılması, yabancı kişi ve kuruluşların bu kaynaklar üzerinde yapacakları çalışmalar mevcut mevzuat ve/veya Ulusal Komitenin tavsiyesi ile Bakanlığın iznine bağlıdır.”
4.2.4. SU ÜRÜNLERİ GENETİK KAYNAKLARININ TESCİLİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı; Türkiye iç su ve denizlerinde yaşayan su ürünleri genetik kaynaklarının tesciline ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Genetik kaynakların belirlenerek tescil edilmesi ile dışarıdan gelecek yabancı türlerin tespit edilmesi daha kolay olabilecektir. Su ürünleri genetik kaynaklarının tescili ile ilgili iş ve işlemlerden sorumlu Hayvancılık ve Su Ürünleri Araştırmaları Daire Başkanlığı bünyesinde bir Sekreterya oluşturulmuştur.
“Sekretaryanın görevleri
Madde 4 – (1) SÜGK’nın tescili ile ilgili iş ve işlemler Xxxxxxxxxx tarafından yürütülür.
(2) Sekretaryanın görevleri aşağıda belirtilmiştir;
a) SÜGK’nın tescili ile ilgili her türlü iş ve işlemleri yapmak,
b) Komite, alt komiteler ve çalışma gruplarının eşgüdümünü sağlamak ve toplantıları düzenlemek,
c) Alt komiteleri ve çalışma gruplarını oluşturmak,
ç) Çalışma gruplarının çalışma talimatını alt komite ile birlikte oluşturmak,
d) Komitenin toplantı gündemini ve tescili talep edilen genotiple ilgili bilgi ve belgeleri olağan toplantılarda toplantı tarihinden en az otuz gün, olağanüstü toplantılarda ise en az on beş gün önceden üyelere göndermek,
e) Gerektiğinde tescil talebinde bulunan gerçek veya tüzel kişileri ilgili toplantıya davet etmek.”
4.2.5. SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ YÖNETMELİĞİ
Yönetmeliğin amacı; ülkemiz su kaynakları potansiyelinin verimli şekilde kullanılması, su ürünleri yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliğin sağlanması, çevrenin korunması ve kaliteli/güvenli gıda temini için, su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili yatırımların, planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve üretim sırasında etkin denetimin sağlanmasıdır. Yönetmelik, denizlerde, iç sularda ve bunlara bağlantılı sularda yapılacak su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin tesislerin kurulma yerleri, müracaat şekli ve talebin değerlendirilmesi, ön izin, proje onayı (kesin izin), projenin iptal edilmesi, proje değişiklikleri, deneme üretimi, mecburi yer değişikliği, entegre tesis kurulması, proje devri, orkinos yetiştiriciliği (besiciliği), organik su ürünleri yetiştiriciliği, su ürünleri yetiştiricilik belgesi, yumurta, yavru ve damızlık materyal ithali, teknik eleman istihdamı, su ürünleri sağlığı, çevresel etki ve koruma ve denetimle ilgili hususları kapsamaktadır. Denizlerimiz ve iç sularımızda güvenli ve sağlıklı su ürünlerinin yetiştirilmesi yoluyla yabancı istilacı türlerle daha iyi mücadele edilebilecektir.
4.2.6. SU HAYVANLARININ SAĞLIK KOŞULLARI İLE HASTALIKLARINA KARŞI KORUNMA VE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ
Yönetmeliğin amacı;
a) Yetiştiriciliği yapılan su hayvanı ile bunlardan elde edilen ürünlerin ithalatı ve transit geçişinde, pazara sunumunda uygulanacak hayvan sağlığı şartlarını,
b) Yetiştiriciliği yapılan su hayvanı hastalıkları için minimum önleyici tedbirler konusunda, yetkili otoritenin, su ürünleri üretimi yapan işletmecilerin ve bu endüstrideki tarafların farkındalığının ve hazırlığının artırılmasını,
c) Bazı su hayvanı hastalıklarının ortaya çıktığından şüphe duyulması veya bu hastalıkların ortaya çıkması durumunda alınacak minimum kontrol önlemlerini,
düzenlemektir.
Kapsamına ise; yetiştiriciliği yapılan su hayvanları, yetiştiricilik işletmeleri ve su ürünleri işleme tesisleri ile bunların faaliyetlerinin kayıt altına alınmasını, su hayvanlarının hastalıklarının kontrolü için alınacak önlemler, su hayvanlarının ve ürünlerinin piyasaya arz edilmesinde uygulanacak sağlık koşulları ile su hayvanlarının ithalat koşullarına ait esasları girmektedir.
Ancak;
a) Ticari olmayan akvaryumlarda yetiştirilen süs su hayvanları, doğrudan gıda zincirine dâhil edilmek üzere toplanan veya yakalanan yabani su hayvanları ve balık yemi, balık yağı ve benzer ürünlerin üretimi amacıyla yakalanan su hayvanları,
b) Süs su hayvanlarının, evcil hayvan mağazaları, bahçe havuzları, ticari akvaryumlar veya toptancılarda, ülkenin doğal sularıyla doğrudan temas olmaksızın veya doğal sulara hastalık bulaşması riskini kabul edilebilir bir düzeye indiren bir atık arıtma sistemine sahip işletmelerde tutulduğu durumlar,
kapsam dışı tutulmuştur.
Sağlıklı ve güvenli su hayvanı yetiştiriciliği yoluyla yabancı türlerle mücadele edilmesi ve halk sağlığının korunması daha kolay olabilecektir.
4.2.7. SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ YATIRIMLARINDA İHTİYAÇ DUYULAN SU VE SU ALANLARI İLE DENİZ VE İÇ SULARDAKİ SU ÜRÜNLERİ İSTİHSAL HAKKININ KİRAYA VERİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Yönetmelik, ülkemiz su kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının ve su ürünleri faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin temini için, su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kiralanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır. Su ürünleri yetiştirilirken ihtiyaç duyulan sularda istilacı türlerin patojenlerinin bulunmasına engel olunabilir.
4.2.8. SU ÜRÜNLERİ GENETİK KAYNAKLARININ ARAŞTIRMA AMAÇLI KULLANILMASI VE YURT İÇİNE GİRİŞİ İLE YURT DIŞINA ÇIKARILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
Su ürünleri genetik kaynaklarının (SÜGK) araştırma amaçlı kullanılması, yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışı ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla yürürlüğe giren Yönetmeliğin 11. maddesine göre, su ürünleri genetik kaynaklarının yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışlarında bu Yönetmeliğe aykırı davranışı tespit edilen kişilerle ilgili bilgiler, Bakanlık ile İçişleri Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı arasında paylaşılır. Maddeye göre, bu Yönetmelik kapsamında yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışlarına izin verilen su ürünleri genetik kaynakları için oluşturulacak veri tabanındaki ilgili bilgiler İçişleri Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı arasında paylaşılır. Yönetmeliğin 5. maddesinde genel esaslar belirlenmiştir. Buna göre;
“Genel esaslar
Madde 5 – (1) Araştırma amaçlı SÜGK ile ilgili iş ve işlemler Bakanlık tarafından yürütülür.
(2) Bakanlığın izni olmadan araştırma amaçlı SÜGK yurt dışına çıkarılamaz.
(3) SÜGK’nın araştırma amaçlı yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışı için Genel Müdürlükten izin alınır.
(4) Türk araştırmacıların, yurt dışında yapacakları araştırma faaliyetlerinde kullanacakları SÜGK için, Genel Müdürlükçe düzenlenen SÜGK Başvuru ve İzin Belgesi ile MTA imzalanır.
(5) Türk araştırmacılar, gen bankasındaki materyali kullanarak yurt içinde yürütecekleri araştırma faaliyetleri için Genel Müdürlükten izin alırlar.
(6) Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler tarafından, yurt içinde yapılacak araştırma faaliyetlerinde kullanılacak SÜGK için Genel Müdürlükçe düzenlenen SÜGK Başvuru ve İzin Belgesi alınır.
(7) Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılacak araştırma faaliyetlerinde kullanılacak SÜGK, Genel Müdürlükçe düzenlenen SÜGK Başvuru ve İzin Belgesi ile MTA olmaksızın yurt dışına çıkarılamaz.
(8) Yurt dışına çıkarılamayacak SÜGK listesi SÜGK Ulusal Komitesi tavsiyeleri doğrultusunda Genel Müdürlük tarafından belirlenir. Tebliğ olarak çıkarılan SÜGK listeleri Ekonomi Bakanlığı tarafından duyurulur.
(9) Yetiştiriciliği ve CITES Sözleşmesi kurallarına göre ticareti yapılan türler hariç olmak üzere, taraf olunan uluslararası sözleşmeler, Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili mevzuatları ve SÜGK Ulusal Komite kararları çerçevesinde; endemik veya nesli tehlike ve tehdit altında olan SÜGK’nın, aşağıdaki istisnalar dışında yurt dışına çıkarılmasına izin verilmez.
a) Endemik veya nesli tehlike ve tehdit altında olan SÜGK için neslinin devamını sağlayacak ve/veya kolaylaştıracak yöntemlerin ülke içinde uygulanmasının henüz mümkün olmadığı durumlarda,
b) Türlerin korunmasını amaçlayan araştırmalarda,
c) Bilimsel gerekçeye istinaden, nesli tehlike ve tehdit altında olan ve korunan SÜGK kullanılmasının zorunlu olması durumunda.
(10) Araştırma amaçlı yurtdışından girişi yapılacak canlı yabancı su ürünleri için SÜGK Başvuru ve İzin Belgesi ile menşei belgesi istenir ve Genel Müdürlük tarafından uygun bulunması halinde girişine izin verilir veya gerekli görülmesi durumunda 5996 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre karantina tedbirleri uygulanır.
(11) Gen bankasındaki genetik materyalin yurt dışına çıkış talepleri, stokların sınırlı olması durumunda karşılanmaz.”
4.2.9. EV VE SÜS HAYVANLARININ ÜRETİM, SATIŞ, ARINMA VE EĞİTİM YERLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı; ev ve süs hayvanlarının üretildikleri, alınıp satıldıkları, barındırıldıkları ve eğitim gördükleri yerlerin gerekli teknik ve sağlık şartları ile açılma, çalışma ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Süs balıkları, sürüngen ve diğer hayvanların üretim yerleri başlıklı 11. maddesine göre, süs balıkları, sürüngen ve diğer hayvanların üretim yerlerinde, 7. maddede belirtilen şartlara uyulması zorunludur. Yönetmeliğin 7. maddesinde de çalışma izni verilmesi için iş yerlerinde bulunması zorunlu asgari teknik ve sağlık şartları düzenlenmiştir. Yurt dışından getirilen ve istilacı olması muhtemel süs balıkları, sürüngen ve diğer hayvanların üretim yerlerinin kontrollerine ilişkin düzenlemedir.
4.2.10.TEHLİKELİ MADDELERİN SU VE ÇEVRESİNDE NEDEN OLDUĞU KİRLİLİĞİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ
Yönetmelik; yüzeysel sularda, haliç sularında, bölgesel sularda kirliliğe neden olan tehlikeli maddelerin belirlenmesi, kirlilik azaltma programlarının oluşturulması, kirliliğin önlenmesi ve izlenmesi, suya deşarj edilen tehlikeli maddelerin envanterinin yapılması, deşarj standartları ve kalite kriterlerinin belirlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır. Biyolojik çeşitliliğin korunması amacına yöneliktir. İstilacı yabancı türler ile doğrudan ilgisi bulunmamasına rağmen sularda bulunan maddelerin envanteri yoluyla ve deşarj standartlarının ve kalite kriterlerinin belirlenmesi nedeniyle istilacı yabancı türlerin yönetimine yardımcı olunabileceği düşünülmektedir.
0.0.00.XX KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ
Yönetmeliğin amacı, Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir.
Bu Yönetmelik su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esaslarını kapsar.
Yönetmelik biyolojik çeşitliliğin korunmasına hizmet eder, ancak doğrudan istilacı yabancı türler ile ilgisi bulunmamaktadır.
0.0.00.0/0 NUMARALI TİCARİ AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞININ DÜZENLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2020/20)
Tebliğin amacı 1/9/2020 - 31/8/2024 tarihleri arasında ticari amaçlı su ürünleri avcılığında uygulanmak üzere bilimsel, çevresel, ekonomik ve sosyal hususlar göz önüne alınarak su ürünleri kaynaklarının korunması, sürdürülebilir işletilmesinin sağlanması için su ürünleri avcılığına ilişkin yükümlülük, sınırlama ve yasakları düzenlemektir.
Tebliğ, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından dört yılda bir yayımlanmakta, yer, zaman, tür, av araçları düzenlemeleri yanı sıra su kaynaklarının korunması ile ilgili diğer düzenleyici hükümleri içermektedir. Tebliğin 16. maddesi “Avlanması yasak türleri” düzenlemektedir. 17. maddede ise, “Boy ve ağırlık yasakları” yer almaktadır. 17. maddenin 4. fıkrasında “Balon balığı türleri (Lagocephalus sceleratus, Lagocephalus spadiceus, Lagocephalus suezensis, Lagocephalus guentheri, Lagocephalus lagocephalus, Sphoeroides pachygaster, Tylerius spinosissimus, Torquigener flavimaculosus)’nin avcılığı izne tabi olup avcılığına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” hükmü yer almaktadır. 5. fıkrasına göre de, Pervane/Ay balığının (Mola mola) karaya çıkarılması ve satılması yasaktır.
0.0.00.0/0 NUMARALI AMATÖR AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞININ DÜZENLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2020/21)
Bu Tebliğin amacı: 1/9/2020-31/8/2024 tarihleri arasında amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak üzere kullanımına izin verilen avlanma araçları ile ticari amaç dışı su ürünleri avcılığı yapacak olanların avlanmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemektedir.
Anılan Tebliğde yabancı ve istilacı türlerin yayılımının önlenmesi ve amatör balıkçıların istilacı türlerin zararları konusunda bilgilendirilmesi için bazı tanımlamalar ve düzenlemeler yapılmıştır. Yabancı ve istilacı türlerin insan eliyle yayılmasında amatör balıkçılar etkili olmaktadır. Amatör balıkçılar canlı yem kullanarak farklı su kaynaklarında avcılık yapmaktadır. Canlı yem olarak kullanılan balıkların farklı kaynaklardan temin edilmesi ve hedef türlerin amatör balıkçılar tarafından bilinçli olarak taşınması ve sulara bırakılması istilacı türlerin yayılmasında rol oynamaktadır.
5/2 Numaralı Tebliğ’in 7’nci maddesindeki Çizelge 2’de amatör avcılıkta kullanılabilecek yemlik balıklar belirlenmiş olup, altıncı fıkrası ile “içsularda yemlik balıkların canlı olarak başka bir içsuya nakli yasaktır” hükmü getirilmiştir.
9’uncu maddesinde Çizelge 3’te yer alan, içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel sakıncalı Gökkuşağı alabalığı (Oncornhychus mykiss), Turna (Esox lucius)ve Tatlısu levreğinin (Perca fluviatilis) kontrolsüz ve izinsiz olarak canlı nakledilmesi ve başka kaynaklara bırakılması yasaktır.
Tebliğ’in 10’uncu maddesinde, Çizelge 4’te içsularımızdaki ekolojik açıdan zararlı balıklar belirtilmiş olup “Çizelge 4’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan zararlı balıkların görüldüğü sular derhal Bakanlığın en yakın il veya ilçe müdürlüklerine, amatör balıkçılık dernekleri ya da federasyonlarına bildirilmelidir. Bu grup balıklar için boy ve sayı limiti yoktur, kapalı sezon bulunmamaktadır. Bu balıkların canlı yem olarak kullanılması, bir içsudan başka bir içsuya taşınması yasaktır” hükümleri ile istilacı yabancı türlerin yayılmasını önleyici tedbirler getirilmiştir.
Tebliğ”in 38 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında “Gümüş balığının (Atherina boyeri), Bakanlıktan izin alınması şartıyla, il müdürlüklerince belirlenecek alanlarda, ığrıp ve manyat ağları ile avcılığı Tebliğ dönemi boyunca serbesttir. Ancak il müdürlüklerince ekolojik ortamın korunması amacıyla kısmi zaman
yasakları getirilebilir” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, gümüş balığı ile ilgili av yasağı uygulanmayarak, üreme periyodu dahil üzerinde av baskısı oluşturulmuştur.
Anılan Tebliğ’in 45 inci maddesinin 1 inci fıkrasında “ Yetiştiricilik veya avcılık yoluyla elde edilen su ürünlerinin ilk satışının yapıldığı yere, su ürünleri toptan satış merkezine, su ürünleri haline, soğuk hava deposuna, işleme veya başka bir yetiştiricilik tesisine nakillerinde ve canlı olanlarının naklinde Ek-6’da yer alan Nakil/Menşe Belgesinin bulunması zorunludur” hükmü yer almaktadır. Söz konusu bu madde ile su ürünlerinin bir yerden başka bir yere taşınmaları kontrol ve takip edilmektedir.
Tebliğ”in 48 nci maddesinin 23 üncü fıkrasında “Su ürünlerinin ülke çapında kontrolünün sağlanabilmesi için, deniz ve içsularda damızlık, yumurta, larva, yavru ve anaçlarla, sulardaki bitkilerin nakli, istihsal yerlerinde avlanması, toplanması, balıklandırma yapılması veya kaynaklara diğer su ürünlerinin bırakılması Bakanlığın iznine bağlıdır.” hükmü yer almakta olup, bu hükümle istilacı türlerin yayılımının önlenmesi için kısıtlama getirilmiştir.
Tebliğ’in 50 nci maddesinin 15 inci fıkrasında “İçsularda avlanmış olan balıkların Bakanlık izni haricinde canlı olarak taşınması ve nakledilmesi yasaktır.” hükmü yer almakta olup, istilacı türlerin yayılımının önlenmesi için yasaklama getirilmiştir.
4.3. GIDA, TARIM, BİTKİ VE HAYVAN SAĞLIĞININ KORUNMASINA İLİŞKİN MEVZUAT
4.3.1. 5596 SAYILI VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU
Bu Kanunun 15. maddesi uyarınca bitkisel üretimde verim ve kalite kayıplarına sebep olabilen zararlı organizmalar ile mücadele yapılabilmektedir. Bu çerçevede, tarla, bağ, bahçe, sera gibi kültürü yani tarımı yapılan bitkisel üretim alanlarındaki yabancı otlarla mücadele anılan maddeye dayanılarak yapılmaktadır.
Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun amacı; gıda ve yem güvenilirliğini, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı ile hayvan ıslahı ve refahını, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunması da dikkate alınarak korumak ve sağlamaktır. Kanunun kapsamına, gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme ile yemlerin üretim, işleme ve dağıtımının tüm aşamalarını, bitki koruma ürünü ve veteriner tıbbî ürün kalıntıları ile diğer kalıntılar ve bulaşanların kontrollerini, salgın veya bulaşıcı hayvan hastalıkları, bitki ve bitkisel ürünlerdeki zararlı organizmalar ile mücadeleyi, çiftlik ve deney hayvanları ile ev ve süs hayvanlarının refahını, zootekni konularını, veteriner sağlık ve bitki koruma ürünlerini, veteriner ve bitki sağlığı hizmetlerini, canlı hayvan ve ürünlerin ülkeye giriş ve çıkış işlemlerini ve bu konulara ilişkin resmî kontrolleri ve yaptırımları girmektedir. Kanunda korunmuş bölgeler öngörülmüştür. Buna göre korunmuş bölgeler, "Bu Kanun kapsamında yer alan, bir veya birden fazla bölgede yerleşik olan, bir veya birden fazla zararlı organizmanın o bölge için endemik olmadığı, çevre koşulları söz konusu zararlı organizmanın yerleşmesine uygun olmasına rağmen, o bölgede yerleşmemesi için korunan veya bu bölgelerde bulunmalarına rağmen eradikasyona tâbi tutulan ve bu koşulların sağlandığı Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre uygun sörvey sonuçları ile kanıtlanarak tanınan, düzenli ve sistematik olarak izlenen, söz konusu organizmanın o bölgede ortaya çıkması durumunda bildirimi zorunlu olan ve özel önlem alınan bölgeler"i ifade etmektedir. Zararlı organizmanın ise, “Bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotipleri"ni ifade ettiği belirtilmektedir. Bu bağlamda “zararlı organizma” kapsamında istilacı yabancı tür de yer almaktadır. Açık ve net bir biçimde istilacı yabancı tür kavramı kullanılmamış olmasına rağmen aşağıda belirtilen 15. maddede anılan zararlı organizmalarla mücadeleye ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
"Zararlı organizmaların kontrolü ve yükümlülükler
Madde 15- (1)Bitki ve bitkisel ürünlerde zarar yapan organizmaların yurt içine girişi veya yurt içinde yayılmasını engellemek için aşağıdaki esaslar uygulanır:
a) Bakanlık, bitki ve bitkisel ürünler ile zararlı organizma taşıma ihtimali bulunan diğer maddeler ile ilgili inceleme, teşhis, gerekli kontrol ve koruma tedbirlerini almakla yükümlüdür.
b) Bakanlık, herhangi bir bölgede zararlı organizma şüphesi veya zararlı organizmanın salgın hâlinde ortaya çıkması durumunda, zararlı organizmaların yayılmasının önlenmesi için, ekim ve dikimin yasaklanması veya sınırlanması, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin naklinin ve satışının yasaklanması ile imhası dâhil her türlü tedbiri almaya, uygulamaya veya uygulatmaya yetkilidir.
c) Bakanlık, zararlı organizmalarla ilgili olarak ulusal ve bölgesel düzeyde yıllık kontrol ve mücadele programı ile acil eylem planı hazırlanması ve uygulanmasını sağlar. Karantinaya tâbi zararlı organizmalar listesi Bakanlıkça belirlenir.
ç) Bakanlık yabancı bir ülkede herhangi bir zararlı organizma görülmesi ve ülkemiz için risk teşkil etmesi durumunda, zararlı organizmanın türüne göre bu ülkenin tamamından veya belirli bir bölgesinden, bulaşmaya neden olabilecek bitki ve bitkisel ürünlerin ülkeye girişine ve transit geçişine, tamamen veya kısmen sınırlama veya yasak getirebilir. Sınırlama ve yasak kapsamı daraltılabilir veya genişletilebilir.
(2) Zararlı organizmalara karşı yapılacak mücadelenin esasları Bakanlıkça belirlenir. Mücadelenin Bakanlıkça belirlenen esaslara göre yapılması zorunludur.
(3) Devlet ormanlarında bulunan zararlı organizmalarla yapılacak mücadele hizmetleri Bakanlıkça belirlenen esaslara göre, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılır. Zararlı organizmalarla yapılacak mücadelenin hem orman hem tarım sahalarını ilgilendirmesi hâlinde, mücadele bu Kanun hükümleri çerçevesinde Bakanlık ile Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından işbirliği hâlinde yürütülür.
(4) Bakanlık zararlı organizmalarla ilgili bildirim sistemini kurar ve işletilmesini sağlar.
(5) Bir yerde zararlı organizmanın salgın hâlinde ortaya çıkmasından haberdar olanlar Bakanlığa ihbar etmekle yükümlüdür.
(6) Bakanlık, bazı zararlı organizmalar için özel koruma veya karantina bölgeleri oluşturabilir, oluşturulan bu bölgelerde bazı zararlı organizmalarla bulaşık bitki ve bitkisel ürünlerin giriş ve çıkışına yasaklama veya kısıtlama getirebilir, temiz alanlar için korunmuş bölgeler ilan edebilir ve bu bölgelerle ilgili izleme yapabilir.
(7) Bakanlık, işlenmiş olsa dahi bitki ve bitkisel ürünler dışında kalan, bünyesinde zararlı organizma taşıma riski bulunan diğer maddeler için de bitki sağlığı ile ilgili önlemleri almaya, uygulamaya ve uygulatmaya yetkilidir.
(8) Zararlı organizma mücadelesinde kullanılacak faydalı organizmaları üretenler, ithalatını yapanlar, piyasaya arz edenler ve kullananlar Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorundadır.
(9) Ambalaj malzemesi olarak kullanılacak ahşap ambalaj malzemelerinden onay alınması gerekenler Bakanlıkça belirlenir. Belirlenen ahşap ambalaj malzemelerini üretecekler Bakanlıktan onay almak zorundadır.
(10) Ticarî olarak fidan, fide, çelik, tohum, yumru, soğan gibi üretimde kullanılacak her türlü bitki yetiştiriciliğini yapanlar Bakanlıktan onay almak ve yetiştirme süresince Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorundadır.
(11) Bakanlıkça mücadelesi istenen zararlı organizmaların tespit edildiği yerlerde, ilgililerin Bakanlıkça talep edilen önlemleri almaları ve mücadeleyi yapmaları zorunludur.
(12) Zararlı organizma ile mücadeleyi, ticarî amaçla yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler Bakanlıktan onay almak zorundadır.
(13) Belediyeler ve il özel idareleri zararlı organizmalara karşı yapılacak mücadele ve kontrollerde Bakanlığa yardımcı olmak zorundadır.
(14) Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir."
4.3.2. 5553 SAYILI TOHUMCULUK KANUNU
Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yükseltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir. Kapsamına; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeler girmektedir. Kanunda “Tohumluk standardı”: Tohumluğun fiziksel ve biyolojik niteliklerini belirleyen kalite ölçülerini, “Tohumluk kontrolü”: Fiziksel ve biyolojik durumları tespit edilen tohumlukların, standartlara uygunluğunun kontrol edilmesini, “Tohumluk sertifikasyonu”: Tohumlukların tarla ve laboratuvar kontrolleri sonucunda genetik, fiziksel, biyolojik ve sağlıkla ilgili değerlerinin standartlara uygunluğunun tespit edilmesi ve bunun belgelendirilmesi işlemini, ifade etmektedir.
“Tohumluk ticareti” başlıklı 7. Maddeye göre; yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların ticaretine izin verilir. Bu tohumluklar, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun, sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere kabul edilmiş veya standart tohumluk olarak ambalajlı ve etiketli olarak ticarete arz edilir. Tohumlukların ithal edilmesi ve ihracı Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tâbidir. İthal edilecek tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır. Tohumluk ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir.
Tohumların ülkeye girişinde kontrole tabi olması ve bu sayede istilacı yabancı türlerin girişinin engellenmesi mümkün olacaktır.
4.3.3. 5977 SAYILI BİYOGÜVENLİK KANUNU
Bu Kanunun amacı; bilimsel ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemek, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla biyogüvenlik sisteminin kurulması ve uygulanması, bu faaliyetlerin denetlenmesi, düzenlenmesi ve izlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Biyogüvenlik, modern biyoteknolojiden kaynaklanan canlı değiştirilmiş organizmaların güvenli bir şekilde aktarılması, taşınması ve kullanımında yeterli düzeyde koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Yabancı türlerin ekosistemlere girişi, biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyebileceği bilindiğinden biyogüvenlik açısından önem taşımaktadır.
4.3.4. 5199 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU
Kanunun amacı, amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.
Hayvan deneyleri başlıklı 9. maddesine göre; “Hayvanlar, bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar. Tıbbî ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları koruyacak şekilde yapılması ve deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması esastır.
Başkaca bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda deney hayvanı olarak kullanılabilir. Hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneylerin yapılmasına kendi bünyelerinde kurulmuş ve kurulacak etik kurullar yoluyla izin verilir.
Etik kurulların kuruluşu, çalışma usul ve esasları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Deney hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması, bakılması, deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin tescil edilmesi, çalışan personelin nitelikleri, tutulacak kayıtlar, ne
tür hayvanların yetiştirileceği ve deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı esaslar Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
Aynı Kanunun Hayvanların ticareti başlıklı 10. maddesinde ise; Satılırken; hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunludur.
Çiftlik hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yabani hayvanların ticaretine ilişkin düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ev ve süs hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, annenin ve yavrularının sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla yükümlüdür. Hayvanların ticarî amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması ile ilgili hususlar izne tâbidir. Bu izne ait usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.
Deney hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tâbidir. Bu izin, Bakanlığın görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca verilir.”
hükmü yer almaktadır.
4.3.5. YEREL ÇEŞİTLERİN KAYIT ALTINA ALINMASI, ÜRETİLMESİ VE
Pazarlanmasina Dair Yönetmelik
Bu Yönetmeliğin amacı, ülkemizdeki tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri ve diğer bitki türlerine ait yerel çeşitlerin korunmasını sağlamak ve genetik erozyonlarını engellemek amacıyla; yerel çeşitlerin kayıt altına alınması, tohumluklarının çoğaltımı, pazarlanması, idamesi ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili kurallar getirerek, ticareti yapılacak yerel çeşit tohumluklarının üretimi ve bunların piyasaya arzı ve bu konudaki denetimlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Yönetmeliğe göre “Yerel çeşit: Milli çeşit listesinde kayıtlı çeşitlerden farklı olmak üzere; genetik erozyon tehdidi altında bulunan; belirli bir coğrafi bölge veya bölgelerde geleneksel olarak yetişen tohumlar ile yetiştiği bölgenin coğrafi şartlarına adaptasyon sağlamış bitki türlerinin klon ve popülasyon grupları”nı ifade etmektedir. Yerel çeşitlerin kayıt altına alınması ile dışardan gelme ihtimali olan yabancı türler daha iyi belirlenebilecek ve kontrol altına alınabilecektir.
4.3.6. SÜS BİTKİLERİ VE ÇOĞALTIM MATERYALLERİNİN ÜRETİMİ VE
Pazarlanmasina Dair Yönetmelik
Bu Yönetmelik süs bitkileri ve çoğaltım materyallerinin üretim ve pazarlama kurallarını, üreticilerinin yükümlülüklerini ve yapılan üretimlerin kontrol ve denetimleri kapsamaktadır. Ancak araştırma ve geliştirme, bilimsel amaçlı ve genetik çeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalarda kullanılan süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri, ticarete konu olmamak kaydıyla kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla üretim yapan üreticiler ile bu kapsamda üretilen süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri ve nihai tüketicilere süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri satışı yapanlar ile Devlet fidanlıklarında üretilen her nevi süs bitkisi ve çoğaltım materyali, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı fidanlıklarda satışa sunulan süs bitkileri ile ilgili işlemler, herhangi bir ıslah yöntemiyle ıslah edilmiş ve doğal türlerinden farklılaştırılmış olan türler hariç, CITES Sözleşmesi kapsamına giren türler için uygulamalar ve doğal çiçek soğanları ile ilgili işlemler bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
Süs bitkileri ve çoğaltım materyallerinin üretim ve pazarlanması denetim altında olacağından istilacı türler kontrol edilebilecektir.
4.3.7. BİTKİSEL GIDA VE YEM İTHALATININ RESMİ KONTROLLERİNE DAİR YÖNETMELİK
Bu Yönetmeliğin amacı; ithal edilerek yurt içinde serbest dolaşıma girecek bitkisel gıda ve yemlerin güvenilirliğine dair yapılacak resmi kontrollerin usul ve esaslarını belirlemektir.
“Sertifikalar” başlıklı 9. maddeye göre, Yönetmelik kapsamında ithal edilecek olan ürünlerde sertifika aranır. Sertifikaların ürünün menşe veya yükleneceği ülkenin yetkili makamları tarafından onaylanmış olması zorunludur. Sertifikada ürünün adı, üreticisi veya ihracatçısı, onaylayan kişinin adı ve imzası yer alır. Sertifikalar üretici ve ürünü garanti edecek şekilde global olarak düzenlenmiş olabilir. Global sertifikalar geçerlilik süresi içerisinde yapılacak diğer ön bildirimler için kabul edilir. İhracatçı ülkelerle yapılacak protokol veya mutabakat sonrasında elektronik sertifikalar kabul edilir. Bitki sağlığı kontrolüne tabi ürünlerde sertifika aranmaz, bitki sağlığı kontrolü sonucunda düzenlenen uygunluk yazısı aranır. Bitki sağlığı kontrolüne tabi olmayan ancak menşe veya yükleneceği ülkede sertifika düzenlenmeyen bitki ve bitkisel ürünler için bitki sağlık sertifikası, sertifika yerine kabul edilir. Bitki sağlık sertifikası ile ithal edilecek ürünlerde parti numarası aranmaz. Gıda ile temas eden madde ve malzemelerde sertifika veya ürünün gıda ile temasa uygun üretildiğini gösteren firma beyanı aranır. Firma beyanında ürünün parti numarası ve miktarı belirtilir. Sertifikaların geçerlilik süresi sertifikada belirtilen süre kadardır. Sertifika üzerinde geçerlilik süresi belirtilmediği takdirde, bu süre ürünün son tüketim tarihini aşmamak üzere, sertifikanın düzenlendiği tarihten itibaren oniki aydır. Resmi kontrollerde belge kontrolünün yapıldığı tarihte sertifikanın geçerlilik süresinin dolmamış olması şarttır.
“Risk analizi (maddenin, herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın olduğu gibi verilmesi yerine, istilacı yabancı türlerle ilgisi bakımından değerlendirilerek verilmesi daha uygun olacaktır)
Madde 12 – (1) Bakanlıkça belirlenecek bitki ve bitkisel ürünlerin ithalatı öncesinde ihracatçı ülkeden zararlı risk analizi sonuçları istenir. Zararlı risk analizi istenecek ürünler Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır. Zararlı risk analizi yapılmamış ürünler için ön bildirim yapılamaz.”
Yurt içinde serbest dolaşıma girecek bitkisel gıda ve yemler denetim altında olacağından istilacı türler kontrol edilebilecektir.
4.3.8. YURT İÇİNDE CANLI HAYVAN VE HAYVANSAL ÜRÜNLERİN NAKİLLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Bu Yönetmelik; ülke içindeki sperma, ovum, embriyo hariç olmak üzere hayvansal ürünler ve canlı hayvan nakillerini, nakillerde kullanılacak belgeleri, hayvanların yüklenmesi, boşaltılması ve taşınmasını, hayvan sürülerinin hareketini, hayvan alım ve satımlarını, hayvanların hastalıklı yerlerden geçirilmesini, hayvan nakil araçları ve hayvanla nakliyecilik yapanlar ile ilgili hususları, nakil araçlarının dezenfeksiyonunu, görevlilerin yükümlülüklerini, belgesiz ve tanımlanmamış hayvanların nakilleri ile nakillerle ilgili diğer işlemleri kapsar. Yurt dışından getirilebilecek canlı hayvan nakilleri denetim altında olacağından istilacı türler kontrol edilebilecektir.
4.3.9. SUNİ TOHUMLAMA, TABİİ TOHUMLAMA VE EMBRİYO TRANSFERİ FAALİYETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Bu Yönetmeliğin amacı; tek tırnaklı, çift tırnaklı, kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar ile arı ve her türlü hayvanın üretim ve ıslahına yönelik, kişi veya kuruluşlar tarafından yapılacak suni tohumlama, tabii tohumlama, embriyo transferi, genetik kopyalama ve diğer biyoteknolojik faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi, uygulama izinlerinin verilmesi; sperma ve embriyo ithalatı, ihracatı; suni tohumlama kayıtları ile istatistiki bilgilerin derlenmesi; Bakanlık tarafından yapılacak suni tohumlama, tabii tohumlama ve embriyo transferi hizmetlerini düzenlemektir. Yurt dışından ithal edilecek hayvanlar nedeniyle istilacı tür riskinin önlenmesi sağlanabilecektir.
4.3.10.BİTKİ KARANTİNASI YÖNETMELİĞİ
Bu Yönetmelik, ithale mani zararlı organizmaların belirlenmesi ile bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin Türkiye Gümrük Bölgesine giriş ve çıkış işlemlerinde bitki sağlığı açısından tabi olacağı hususları ve
yapılacak resmî kontrolleri kapsar. Serbest bölgelere yurtdışından getirilen ve serbest bölgelerden yurt dışına gönderilen ürünler de bu Yönetmelik hükümlerine tabidir. Bu nedenle yabancı türlerin Türkiye sınırlarına girmesi engellenebilir.
Yönetmeliğe göre “Bitki”, canlı bitkiler ile bunların derin dondurulmamış meyve ve sebzeleri, yumrular, soğansılar, soğanlar ve rizomlar, kesme çiçekler, yapraklı dallar, budama artığı yapraklar, yapraklar, bitki doku kültürleri, canlı polen, göz, kalem ve çelik gibi canlılığını koruyan belirli parçaları ile dikim amaçlı olan botanik tohumlarıdır.
“Resmî kontrol (maddenin, herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın olduğu gibi verilmesi yerine, istilacı yabancı türlerle ilgisi bakımından değerlendirilerek verilmesi daha uygun olacaktır)
Madde 5 – (1)Bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin serbest bölgeler dahil Türkiye Gümrük bölgesine girişi ve transit rejimine tabi tutulması ile serbest bölgeler dahil Türkiye Gümrük bölgesinden çıkışı resmî kontrole tabidir.
(2) İnspektör tarafından, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin resmi kontrolleri, belge, beyan ve bitki sağlığı kontrolü olarak, yerinde muayene, numune alarak laboratuvarda muayene, numune alarak laboratuvarda detaylı muayene için analiz yapma veya yaptırma şeklinde yapılır.
(3) Bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin bitki sağlığı konusundaki laboratuvar analizleri; Zirai Karantina Müdürlükleri, Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü/İstasyonu Müdürlükleri, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri ile Bakanlığa bağlı Bakanlıkça yetkilendirilmiş diğer Araştırma Enstitüsü/İstasyonu Müdürlüklerinde yapılır.
(4) İnspektör bu Yönetmelik kapsamında bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin resmî kontrolü için bunların bulunduğu her yere girebilir, nakil vasıtalarını kontrol edebilir, numune alabilir. Numuneler için herhangi bir bedel ödemez. Ürünün ilgilisi resmi kontrol sırasında her türlü yardım ve kolaylığı sağlamak, asgari kontrol şartlarını temin etmek, gerektiğinde ilave güvenlik tedbirlerini almakla yükümlüdür.
(5) İnspektör tarafından resmî kontrol sırasında, Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan karantinaya tabi zararlı organizmaların varlığı veya şüphesi durumunda gerekli koruma tedbirleri alınır. İnspektör, bu durumda koruma ve gözetim bölgelerinin oluşturulması ve karantinaya tabi zararlı organizmanın yayılmasının önlenmesi için gerekli kontrol, numune alma ve diğer incelemeleri yapmaya; karantinaya tabi zararlı organizmanın yayılmasına sebep olabilecek bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin imhası dâhil her türlü tedbiri almaya yetkilidir.
Giriş ve çıkış kapıları
Madde 6(1) – (1) Ek-5’te listelenen bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin ülkeye giriş kapıları Bakanlığın uygun görüşü ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanacak Tebliğ ile belirlenir.
(2) Bitki ve bitkisel ürünlerin ülkeden çıkış işlemleri bütün Gümrük İdarelerinden yapılabilir. Ancak alıcı ülkelerin bitki sağlığı gereklilikleri doğrultusunda bazı ülke ve ürünler için çıkış kapıları Genel Müdürlükçe sınırlandırılabilir.
(3) Bitki sağlığı sınır kontrol noktalarının taşıması gerekli asgari şartlar Bakanlıkça yayımlanan talimatla belirlenir. Bitki sağlığı sınır kontrol noktası olarak onaylanan giriş kapılarının bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin resmi kontrolü için bu talimatta belirtilen asgari şartlara sahip olması gereklidir.”
4.3.11.BİTKİ KARANTİNASI FÜMİGASYON YÖNETMELİĞİ
Bu Yönetmelik, bitki, bitkisel ürün, bitkisel sanayi ürünü ve orman ürünlerinin; alıcı ülke zirai karantina mevzuatının gerektirmesi, ithalat, ihracat, reeksport ve transit geçişlerde böcek, akar, nematod, hastalık, yabancı ot gibi zararlı organizmalarla bulaşık olduğunun inspektörlerce tespit edilmesi ve lüzum görülmesi; ambalaj maddelerinin, depo, silo, gemi, konteynır gibi bulundukları ortamların temizlenmesi ve iç karantinaya tabi zararlı organizmaların belirlenmesi, kültür bitkilerinin yetiştirildiği ortamların temizlenmesi hallerinde, ayrıca fümigasyon için uygun hale getirilen müze, kütüphane, gıda üreten ve depolayan imalathane, fabrika ile tamamen boş ambar ve depolarda istek üzerine uygulanacak fümigasyonla ilgili hususları düzenlemektedir.
Yönetmelikte “zararlı organizma”, "bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotipleri"; “Fümigasyon”, "zararlı organizmaları imha etmek amacıyla, belirli sıcaklıktaki kapalı bir ortama, gaz halinde etki eden bir fumigantı belirli miktarda verme ve belirli bir süre ortamda tutma işlemi"; “Fümigasyon alanı”, "Fümigasyonun yapıldığı yerin yanında yaklaşılmasının hayati tehlike arz ettiği alan" olarak tanımlanmıştır.
4.3.12.ORMAN BİTKİSİ TOHUMLUKLARI PİYASASINDA YETKİLENDİRME, DENETLEME VE ORMAN BİTKİ PASAPORTU YÖNETMELİĞİ
Yönetmeliğin amacı ve kapsamı; orman ağaç, ağaççık ve florasına ait tohumlukları standartlara uygun olarak üreten, satışını yapan, gerçek veya tüzel kişilerin yetkilendirilmesi, denetlenmesi ve orman bitki pasaportuna ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir. Yönetmelikte “orman bitki pasaportu” tanımlanmıştır. Buna göre orman bitki pasaportu: “Bitki sağlığı standartlarının ve özel şartların karşılandığını gösteren, orman ağaç, ağaççık ve florasına ait tohumluklar için standart hale getirilmiş, usullere uygun olarak hazırlanan, ilgili müdürlük veya ilgili müdürlükçe yetkilendirilenler tarafından düzenlenen, orman ağaç, ağaççık ve florasına ait tohumlukların hareketi esnasında bulundurulan etiket veya belgeyi”, tanımlamaktadır.
Yönetmeliğin ilgili maddeleri şunlardır;
Tohumluk üreticilerinin orman bitki pasaport sisteminde kayıt altına alınması
MADDE 16 – (1) Ek-5’te listelenmiş olanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumlukların üretimini, satışını ve depolamasını yapacak özel sektör tohumluk üreticileri, Genel Müdürlüğün orman bitki pasaport sistemine kayıtlarını yaptırmak zorundadırlar.
(2) Orman bitkisi; fidan üretici, tohum üretici, fidan ve tohum üretici, tohumluk üretici, tohum işleyici, tohum bayileri aşağıdaki şartları yerine getirdiği takdirde kayıt altına alınır:
a) Kayıt belgesi alanlar, Ek-6’da yer alan formla veya elektronik ortamdan ilgili müdürlüğe başvurur.
b) Üretim yerlerinde veya sahalarında üretilen veya ticareti yapılan orman bitki türü tohumluklarına ait sertifika veya bitki pasaportu ilgili müdürlükçe kontrol edilir. Sertifika veya bitki pasaportu olmayan tohumluklara ait eksiklikler başvuru sahibi tarafından giderilir.
c) Kayıt öncesinde üretim yerlerinde veya sahalarında tohumluk kontrolörlerince orman bitki sağlığı kontrolleri gerçekleştirilir. Üretim yerlerinde veya yakınlarında gözleme dayalı kontroller yapılır. Toprakta yaşayan ormancılık karantinasına tabi zararlı organizmaların tespiti amacıyla mevzuata uygun olarak üretim yerinden toprak ve/veya üretim harcı örneği alınır. Gerekli hallerde alandan veya civardan bitki örnekleri alınır. Alınan örnekler etiketlenerek analiz için Orman Fakülteleri, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri diğer Bakanlıklara ve kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı laboratuvarlar ile akredite olmuş özel laboratuvarlara gönderilir. Herhangi bir eksikliğe rastlanılmaması ve analiz sonuçlarının temiz çıkması durumunda kayıt işlemi gerçekleştirilerek tohumluk üreticisine bir kayıt numarası verilir.
ç) Sorumlu meslek mensubunun; 5531 sayılı Kanuna göre ruhsatlandırılmış orman mühendisi olup olmadığı kontrol edilir.
d) Tohumluk üreticilerinin faaliyet yeri, üretim yeri, şekli ve deseninde değişiklik yapılacaksa, ilgili müdürlüğe bildirilerek yeni durum ile ilgili gerekli kontroller yapılır.
Orman bitki pasaportu sistemine kayıtlı tohumluk üreticilerinin yükümlülükleri
MADDE 17 – (1) Kayıtlı orman bitkisi tohumluk üreticileri aşağıda belirtilen sorumlulukları yerine getirirler:
a) Ek-5’te listelenmiş olanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumlukların yetiştirildiği, üretildiği, depolandığı, saklandığı ya da başka şekillerde bulunduğu yerlerin tesis kullanım planını tutmak.
b) Tohumluk alımı, satımı ve üretimi ile ilgili kayıtları tutmak ve bu kayıtları en az beş yıl süreyle saklamak.
c) İlgili müdürlük ile tohumlukların üretimi ve sağlığı konularında görüşmeleri yürütmek üzere, 5531 sayılı Kanuna göre ruhsatlı bir meslek mensubu olarak yetkili orman mühendisini görevlendirmek.
ç) Sertifikası olmayan tohumlukları, üretim ve ticari faaliyetlerde kullanmamak.
d) Satın alınan tohumlukların orman bitki pasaportları ile sonradan düzenlenen orman bitki pasaportlarına ait bilgi ve belgeleri en az beş yıl süreyle saklamak.
e) Tohumlukların yıllık üretim durumlarını veya değişikliklerini ilgili müdürlüğe bildirmek.
f) Genel Müdürlük tarafından hazırlanan düzenleyici işlemler çerçevesinde gerektiğinde ve belirlenen zamanlarda gözlem ve muayene yapmak, herhangi bir zararlı organizmaya rastlanılması durumunda en yakın orman idaresine yedi gün içerisinde bilgi vermek, zararlının görüldüğü orman bitkisi tohumluğunun son altı aylık satışının yapıldığı kişi veya kurumlara bildirim yapmak ve orman bitkisi ve bitkisel ürünlerine arız olan zararlı organizmalar ile mücadele usul ve esaslarına uymak.
g) Orman bitkisi tohumluklarının alımı satımı ve üretim aşamalarında meydana gelen hastalıklarla ilgili kayıtları tutmak ve hastalığı zamanında orman idaresine bildirmek.
ğ) Denetimlerde veya orman bitkisi tohumluk kontrolörlerince yapılacak diğer kontrollerde gerekli kolaylıkları sağlamak.
h) Orman bitkisi tohumluk kontrolörleri veya ilgili müdürlükçe gerekli görülen önlemleri almak.
Orman bitkisi tohumluklarının yurtiçi hareketleri
MADDE 18 – (1) Ek-5’te listelenmiş olanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumluklar bitki pasaportu ile hareket etmek zorundadır.
(2) Ek-7’de listelenmiş olan zararlı organizmaların hareketi yasaktır.
(3) Ek-8’de listelenmiş olan zararlı organizmalarla bulaşık tohumlukların hareketi yasaktır.
(4) Ek-9’da yer alan özel şartların sağlanmaması durumunda tohumlukların hareketi yasaktır.
(5) Zararlı organizmalarla bulaşık orman bitkisi tohumluklarının 28/8/2015 tarihli ve 29459 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünlerine Arız Olan Zararlı Organizmalar ile Teknik Mücadele Yönetmeliği esaslarına göre mücadelesi yapılarak zararlı organizmadan ari olduğu tespit edilmeden hareketi yasaktır.
Orman bitki pasaportu
MADDE 19 – (1) Orman bitki pasaportu yalnızca bir etiketten ve/veya bir belgeden ve/veya bir etiketle birlikte buna eşlik eden fatura ve dokümanlardan ibaret olabilir.
(2) Orman bitki pasaportu yalnızca bir etiketten ve/veya bir belgeden ibaret ise aşağıdaki bilgileri içermek zorundadır:
a) “Orman Bitki Pasaportu” ibaresi.
b) Ülke kodu (TR).
c) Sorumlu resmî kurum veya ayırt edici kodu. ç) Kayıt numarası.
d) Transfer bölgesi kodu.
e) Seri numarası.
f) Türkçe ve latince adı.
g) Ürün miktarı. ğ) Orijini.
h) İkame pasaport (RP) orijinal pasaport yeniden düzenlenmiş ise menşei kayıt numarası.
ı) Orman bitki türü tohumlukları, tohum ise olgunlaşma yılı, fidan ve çelik ise yaşı, tipi ile kök kesimi, şaşırtma ve kaplı olup olmama durumları.
i) Ulusal kayıt numarası kategorisine göre renklendirilmemişse, kategorisi.
(3) Orman bitki pasaportu, bir etiket ya da bir belgeyle birlikte buna eşlik eden fatura, irsaliye gibi dokümanlardan ibaret ise;
a) Etiket üzerinde ikinci fıkrada belirtilen bilgilerden en az ilk onunun bulunması,
b) Etiket ya da belgeye eşlik eden dokümanda ikinci fıkrada belirtilen bilgilerin tümünün yer alması, zorunludur.
(4) Orman bitki pasaportu bir sevkiyatın en küçük birimini temsil eden bitkilere, ambalajlarına veya bunları taşıyan araca iliştirilir.
(5) Orman bitki pasaportunun tekrar kullanılması yasaktır.
(6) Yırtık, tasdikli olmayan değişiklikler içeren, yanlış yazılan ve okunamayan, bilgileri eksik olan, çevre şartlarından dolayı yıpranan veya dikkatsizce yazılan pasaportlar geçersizdir.
(7) Orman bitki pasaportu tamamen büyük harflerle barkot sistemi ile doldurulur.
Orman bitki pasaportlarının basılması, muhafazası ve düzenlenmesi
MADDE 20 – (1) Orman bitki türü tohumlukları üreticilerine ait orman bitki pasaportunun basımı ve/veya muhafazası, ilgili müdürlükçe veya ilgili müdürlükçe yetkilendirilen tohumluk üreticileri tarafından yapılır.
(2) Ek-5’te listelenmiş olanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumlukların orman bitki pasaportu basma işlemi kayıt belgesi olanların, aşağıdaki şartlara göre, elektronik ortamdan ilgili müdürlüğe başvurusu üzerine gerçekleştirilir:
a) Kayıt altına alınan üreticiler, işleyiciler ve bayilere ait tohumluklar ilgili müdürlükçe bu Yönetmeliğe uygun olacak şekilde kontrol edilir, bu tohumluklar Ek-7 ve Ek-8’de listelenmiş olan zararlı organizmalardan ari olmak zorundadır. Ek-9’da yer alan tohumluklar için aranan özel şartların yerine getirilmesi ve zararlı organizmalarla bulaşık orman bitkisi tohumluklarının Orman Bitkisi ve Bitkisel Ürünlerine Arız Olan Zararlı Organizmalar ile Teknik Mücadele Yönetmeliği esaslarına göre mücadelesi yapılarak zararlı organizmalardan ari olduğunun tespit edilmesi durumunda orman bitki pasaportu düzenlenir.
(3) Orman bitki pasaport sistemine kayıtlı üretici, işleyici ve bayiler orman bitki pasaportu basma yetkisi için elektronik ortamdan faaliyet gösterdiği yerdeki ilgili müdürlüğe müracaatta bulunurlar. İlgili müdürlük yerinde yaptığı denetim ve kontroller sonucunda, Ek-5’te listelenmiş olanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumlukların, bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde sayılmış olan koşulları sağlaması durumunda orman bitki pasaportu basma ve/veya düzenleme yetkisi verir. Bu yetkilendirme bir yıl süre ile geçerlidir.
(4) Ek-5’te yer alanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumluklar ithal edilmiş ise; orman bitki pasaportu, ilgili müdürlükçe veya yetkilendirilen tohumluk üreticisince ithalat işlemi gerçekleştikten sonra düzenlenir.
İkame orman bitki pasaportu
MADDE 21 – (1) Orman bitki pasaportuna konu tohumlukların bölünmesi veya birleştirilmesi durumunda ikame orman bitki pasaportu düzenlenir.
(2) İkame orman bitki pasaportu, kayıt altına alınan yetkili tohumluk üreticisinin başvurusu üzerine, ilgili müdürlükçe veya orman bitki pasaportu basımına yetkili olan tohumluk üreticileri tarafından düzenlenir.
(3) İkame orman bitki pasaportu için başvuruda bulunan tohumluk üreticileri kaç ikame pasaportu ihtiyaç duyduklarını, tohumlukların geldiği ve gönderilmesi planlanan yerleri ilgili müdürlüğe bildirir.
Kontroller
MADDE 22 – (1) Kayıtların kontrolü aşağıdaki şekilde yapılır:
a) Kayıtlı tohumluk üreticilerinin belgeleri yılda en az bir defa kontrol edilir.
b) Tohumluk üreticilerinin, kayıt ve orman bitki pasaportu ile ilgili saklamak zorunda olduğu belgeler kontrol edilir.
c) Üretilen veya ticareti yapılan tohumluklar ile ilgili kayıtlar kontrol edilir.
ç) Tohumluk üreticilerinin; listelenmiş zararlı organizmaların iç kontrollerinin yapılıp yapılmadığı ve zararlı organizma görülmesi durumunda görüldüğü tarih ile bununla ilgili alınan önlemler ve uygulamalar ile ilgili kayıtların tutulup tutulmadığı kontrol edilir.
d) Ek-5’te yer alanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumlukların sevkiyatında geçerli bir orman bitki pasaportunun kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilir.
(2) Arazi kontrolü, uygun dönemde ve yılda en az bir kez olmak üzere aşağıdaki işlemlerle yapılır:
a) Tohumluk üreticilerinin temin edeceği arazi haritası ile ekili ve dikili ürünlerin dağılımı ve bunların hangilerinin kontrole veya orman bitki pasaportuna ihtiyaç olduğu belirlenir. Bu bilgiler doğrultusunda tohumluk kontrolleri yapılır.
b) Ek-5’te yer alanlar ile diğer orman bitki türlerine ait tohumluklar ile çevrede konukçu olabilecek tüm bitkiler zararlı organizma semptomları yönüyle kontrol edilir.
c) Kontrollerde zararlı organizma şüphesi olduğunda ve özel şartların yerine getirilmesi amacıyla numune alınır ve analiz için ilgili laboratuvara gönderilir.
ç) Arazi kontrolü sonucunda Ek-4’teki yıllık denetim formu üç nüsha düzenlenir. Düzenlenen yıllık denetim formunun bir nüshası üreticiye verilir, bir nüshası ilgili müdürlükte, bir nüshası da denetleyende kalır.
Önlemler
MADDE 23 – (1) Yapılan resmî kontroller veya gözleme dayalı kontroller esnasında herhangi bir zararlı organizma belirtisine rastlanması durumunda yetkili tohumluk üreticileri, ilgili müdürlükçe ön görülen önlemleri alır. Gerektiğinde zararlı organizmaların teşhisi için tohumluk kontrolörü tarafından numune alınarak Orman Fakülteleri, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri diğer Bakanlıklara ve kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı laboratuvarlar ile akredite olmuş özel laboratuvarlara gönderilir.
(2) Zararlı organizma ile bulaşık olduğu tespit edilen tohumluklara, masrafı sahibine ait olmak üzere gerekli bitki sağlığı önlemleri uygulanır. Uygulanan önlemler sonucunda zararlı organizma yayılma riski ortadan kalktığında bitki pasaportu ile nakline ilgili müdürlük izin verebilir.
(2) Kendi ihtiyacı için tohumluk üretimi yapan ve ticari bir amaç gütmeyenler bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.
4.3.13.ORMAN YETİŞTİRME MATERYALLERİNİN TİCARETİ YÖNETMELİĞİ (1999/105/EC)
Yönetmeliğin amacı; ülkemiz orman varlığının verimliliğini artırmak ve sürekliliğini sağlamak amacıyla, orman yetiştirme materyalinin üretimi, sertifikasyonu ve ticaretine ilişkin esasları düzenlemektir.
İlgili maddeler aşağıda belirtilmiştir
Ana Materyal Onayı ve İzleme
Madde 5 — Ana materyalin onaylanması, kayıt altına alınması ve izlenmesi aşağıdaki gibi yapılır.
a) Ana materyalin onayı, bu Yönetmeliğin EK-2, EK-3, EK-4 veya EK-5’inde istenen asgari şartların karşılanması halinde Yetkili Birimce yapılır.
b) Yetkili Xxxxx, onaylanan her birana materyale ayrı bir kayıt numarası verir.
c) Ana materyalin onayı için gerekli asgari şartlar ortadan kalkarsa, önceden verilen onay Yetkili Birim tarafından iptal edilir.
x) Xxxxxxx sonra; seçilmiş, nitelikli ve test edilmiş kategorilerindeki ana materyal düzenli olarak Xxxxxxx Xxxxx tarafından denetlenir.
e) Test edilmiş olarak onaylanan ana materyalin EK-5’de belirtilen özelliklere sahip olması gerekir.
Bununla birlikte genetik testlerin veya karşılaştırma
denemelerinin geçici sonuçları testler tamamlandıktan sonra ilgili koşulları karşılayacağı kanaati oluşturuyorsa buna göre ülkenin tamamında ya da belli bir bölümündeki materyal test edilmiş olarak onaylanabilir. Ancak bu halde geçerlilik süresi 10 yılı aşamaz.
Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)
Madde 6 — Genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların (GDO) onayı ve çevresel risk değerlendirmelerinde aşağıdaki yol izlenir.
a) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sözü edilen ana materyalin GDO’dan üretilmiş orman yetiştirme materyali olması durumunda, bu materyal ancak insan ve çevre sağlığı için güvenli olma niteliğine sahip ise onaylanır.
b) (a) bendinde sözü edilen GDO’dan üretilmiş orman yetiştirme materyalin çevresel risk değerlendirmesi Yetkili Birim tarafından yapılır.
Pazarlama Koşulları
Madde 7 — Orman yetiştirme materyallerinin pazarlanması için gerekli şartlar ile bilimsel amaçlı veya ormancılık amaçları dışındaki kullanımı aşağıdaki gibidir.
a) Orman yetiştirme materyalleri Yexxxxx Xxxxx xarafından onaylanmış ana materyalden üretilmedikçe pazarlanamaz.
b) EK-1’de listelenen türlerin orman yetiştirme materyali; kaynağı belli, seçilmiş, nitelikli veya test edilmiş kategorilerinden olmadıkça ve sırasıyla EK-2, EK-3,
EK-4 ve EK-5’dekişartları yerine getirmedikçe pazarlanamaz.
c) EK-1’de listelenen yapay hibritlere ait materyal; seçilmiş, nitelikli veya test edilmiş kategorilerinden olmadıkça ve sırasıyla EK-3, EK-4 ve EK-5’dekişartları yerine getirmedikçe pazarlanamaz.
d) EK-1’de listelenen türlere ve yapay hibritlere ait vejetatif olarak üretilmiş materyal; seçilmiş, nitelikli veya test edilmiş kategorilerinden olmadıkça ve sırasıyla EK-3, EK-4 ve EK-5’deki şartları yerine getirmedikçe pazarlanamaz. Ancak, tohumlardan kitlesel olarak üretilmiş olması halinde seçilmiş kategorisinde vejetatif olarak üretilmiş orman yetiştirme materyalinin pazarlanmasına izin verilebilir.
e) EK-1’deki listede yer alan türlere ve yapay hibritlere ait tamamen veya kısmen genetik olarak değiştirilmiş organizmadan oluşan materyal; test edilmiş kategorisinden olmadıkça ve EK-5’de belirtilen şartları karşılamadıkça pazarlanamaz.
f) Farklı tiplerdeki ana materyalden oluşan ve pazarlanabilen orman yetiştirme materyali kategorileri, EK-6’da verilmektedir.
g) EK-1’deki listede yer alan türlere ve yapay hibritlere ait orman yetiştirme materyalleri, EK-7’de belirtilen koşullara uymadıkça pazarlanamaz.
h) Orman yetiştirme materyali satıcıları, Yetkili Birim tarafından resmi olarak kayıt altına alınır. Satıcılar, bu yönetmelik hükümlerine uymak zorundadır.
ı) (a) fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla:
1) Bilimsel amaçlı kullanım, seleksiyon veya gen koruma amaçlarına dönük orman yetiştirme materyalinin ticaretine,
2) Ormancılık amaçları için kullanılmayacağı açık olarak belirtilen uygun miktarlarda orman yetiştirme materyallerinin ticaretine, Yetkili Birim tarafından izin verilebilir.
Orijin Sınırlama ve Haritalama
Madde 8 — Yetkili BirimEK-1’de yer alan türler için kaynağı belli ve seçilmiş kategorilerindeki ana materyalin transfer bölgelerini belirler, belirlenen her bir
transfer bölgesi için bir kod verir, transfer bölgelerini gösteren haritaları düzenler ve yayınlar.
Ulusal Kayıt Düzenleme
Madde 9 — Yetkili Birim tarafından bir orman yetiştirme ana materyalleri kayıt sistemi oluşturulur. Onaylanmış orman yetiştirme ana materyalleri için düzenlenecek kayıt sisteminde asgari olarak EK- 9/A’da belirtilen bilgiler bulunur. Yetkili Birim onaylanmış orman yetiştirme ana materyallerine ilişkin bilgileri her yıl yayımlar.
Orman Yetiştirme Materyali Kimlik Belgeleri
Madde 10 — Orman yetiştirme materyallerinin kimlik belgeleri aşağıda belirtildiği şekilde düzenlenir.
a) Orman yetiştirme ana materyalinden; tohum toplama sahası ve meşcereler için EK-8/A, tohum bahçeleri ve ebeveyn ağaçlar için EK-8/B, klon ve klon
karışımları için EK-8/C’de gösterilen kimlik belgeleri düzenlenir.
b) Orman yetiştirme materyalinden bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca daha sonra vejetatif üretim yapıldığında, üretilen materyal için üretildiği orman yetiştirme materyalinin niteliğine uygun olarak kimlik belgesi düzenlenir.
c) Bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (c), (d), (e) ve (g) bendlerinde istenen koşullara uygun bir karışım olması durumunda, bu karışımın bileşenleri açıkça tanımlanır ve EK-8’e uygun yeni bir kimlik belgesi hazırlanarak yayınlanır.
d) Ormancılık amaçları dışında kullanılacak orman yetiştirme materyallerinde yukarıda belirtilen (a), (b) ve (c) bendleri uygulanmaz. Ancak bunlara ormancılık dışı kullanım içindir ifadesi taşıyan etiketler konulur.
Üretim Partisi ve Orman Yetiştirme Materyalleri Karışımlarının Kayıtları
Madde 11 — Onaylanan farklı üretim birimlerinden gelen orman yetiştirme materyalleri tüm üretim süresince kesinlikle birbirleri ile karıştırılmaz ve her biri ayrı bir üretim partisi olarak kayıt altına alınır.
a) Her bir orman yetiştirme materyali üretim partisi;
1) Sertifika kodu ve numarası,
2) Türkçe ve Latince adı,
3) Kategorisi,
4) Üretim amacı,
5) Ana materyal tipi,
6) Ulusal kayıt numarası ve transfer bölgesi kodu,
7) Kaynağı belli, seçilmiş veya uygun olması durumunda diğer kategorilerdeki orman yetiştirme materyali için transfer bölgesi ve hasat yeri,
8) Orijinin doğal/yerli, doğal olmayan/yerli olmayan ve kaynağın biliniyor/bilinmiyor olduğu,
9) Orman yetiştirme materyali tohum ise olgunlaşma yılı, diğerleri için üretim yılı,
10) Fidanların veya çeliklerin yaşı ve tipi, kök kesimi yapılmış, şaşırtılmış veya kaplı (tüplü) olup olmadığı,
11) Genetik yapısı değiştirilmiş (GDO) olup olmadığı, bilgileri ile tanımlanır.
b) Seçilmiş, nitelikli ve test edilmiş kategorilerinde onaylanmış ana materyalden vejetatif olarak üretilen orman yetiştirme materyali, generatif olarak üretilenlerden farklı olacak şekilde ayrı bir üretimpartisi olarak kayıt altına alınır.
c) Kaynağı belli veya seçilmiş kategorilerinde iki veya daha fazla kaynaktan temin edilmiş orman yetiştirme materyalleri aynı transfer bölgesinde olmak şartıyla kendi kategorileri içinde karıştırılabilir.
d) Aynı hasat yeri içerisinde bulunan ve kaynağı belli kategorisindeki tohum toplama sahaları ve meşcerelerinden üretilen orman yetiştirme materyallerinin yukarıdaki (c) bendinde belirtilen şekilde karıştırılması halinde bu yeni karışım, bir tohum toplama sahasından sağlanan orman yetiştirme materyali olarak belgelendirilir.
e) Doğal veya yerli olmayan ve orijini bilinmeyen ana materyalden elde edilen orman yetiştirme materyallerinin karıştırılması halinde bu yeni karışım, orijini bilinmeyen olarak belgelendirilir.
f) Yukarıdaki (c), (d) veya (e) fıkralarına uygun olarak yapılan karışımlarda transfer bölgesi kodu, ulusal kayıt numarası olarak işlem görür.
g) Tek bir kaynaktan üretilen, ancak olgunlaşma yılları farklı orman yetiştirme materyallerinin karışımı yapılırsa, her bir olgunlaşma yılının karışımdaki oranları kayıt altına alır.
Orman Yetiştirme Materyallerinin Satıcı Belgesi ve Satış İşlemleri
Madde 12 — Orman yetiştirme materyallerinin pazarlanması için gerekli olan satıcı belgesi, tohum kalite kontrolleri, en az tohum miktarları ve etiketleri aşağıda belirtildiği gibi olmalıdır.
a) Orman yetiştirme materyali bu Yönetmeliğin 11 inci maddesine uygun olması durumunda EK-13’de gösterilen Orman Yetiştirme Materyali Satıcı Belgesi ile pazarlanabilir.
b) Yeni ürün tohumların mümkün olduğunca çabuk satışa sunulması için, bu ürüne ait tohumların çimlenme yüzdesi testleri tamamlanmadan ve bir kilogramda
mevcut çimlenme yeteneğine haiz tohum sayısı belirlenmeden, yalnız canlılık testlerinin yapılması koşuluyla ilk alıcıya/alıcılara satış yapılabilir. Çimlenme yüzdesi ve bir kilogramda mevcut çimlenme yeteneğine haiz tohum sayısı belirlendikten sonra, satıcı tarafından en kısa sürede ilk alıcı/alıcılara bildirilir.
c) Tohum miktarı EK-12’de belirtilenden daha küçük miktarlar söz konusu olduğunda; tohumun çimlenme yüzdesi ve bir kilogramda mevcut çimlenme yeteneğini haiz tohum sayısının belirlenmesine gerek yoktur.
d) Kavak türlerine ait bitki parçaları ancak EK-7, Bölüm C’de belirtilen nitelikleri gösteren bir etiket ya da bir belge ile satışa sunulabilir.
e) Orman yetiştirme materyalinin her bir kategorisi için ayrı renkli bir etiket veya belge kullanılır. Orman yetiştirme materyalinin kategorisiyle ilgili olarak renkli etiket veya belge kullanılması durumunda, kaynağı belli orman yetiştirme materyali için sarı, seçilmiş orman yetiştirme materyali için yeşil, nitelikli orman yetiştirme materyali için pembe ve test edilmiş orman yetiştirme materyali için mavi renk kullanılır. Renkli etiket kullanılmaması halinde, orman yetiştirme materyalinin kategorisine uygun renk yazılı olarak etikette veya belgede mutlaka belirtilir.
f) Orman yetiştirme materyalinin genetik yapısı değiştirilmiş organizmadan meydana gelen ana materyalden üretilmiş olması durumunda, bu Yönetmeliğin 11 ve 12 nci maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak hazırlanmış ve satış partisine yapıştırılmış olan resmî ya da özel satış etiketi veya satış belgesi, yetiştirme materyalinin genetik yapısı değiştirilmiş organizmadan üretilmiş olduğunu açık bir şekilde belirtmelidir.
Paketleme
Madde 13 — Tohum partileri, ancak mühürlenmiş paketler halinde satışa sunulur. Paket üzerindeki mühür, paket açıldığında yeniden kullanılamaz.
4.3.14.BİTKİ PASAPORTU SİSTEMİ VE OPERATÖRLERİN KAYIT ALTINA ALINMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
Bu Yönetmeliğin amacı; zararlı organizma taşıyıcısı olabilecek bitki, bitkisel ürün ve diğer maddeler ile bunları üreten, ithalatını ve ticaretini yapan ve depolayanları kayıt altına almak, bu materyallerin hareketlerini izlemek, herhangi bir zararlı organizmaya rastlanması durumunda kaynağı bulunarak gerekli tedbirleri almaktır. Yönetmeliğe göre “bitki pasaportu”, bitki sağlığı ile ilgili bu Yönetmelikte belirlenen bitki sağlığı standartlarının ve özel şartların karşılandığını gösteren, çeşitli bitki ve bitkisel ürünler için standart hale getirilmiş, Bakanlıkça belirlenen usullere uygun olarak hazırlanan ve Bakanlık veya Bakanlıkça yetkilendirilenler tarafından düzenlenen resmi etiketi veya belirli ürünler için Bakanlıkça kabul edilen etiket dışındaki işareti ifade etmektedir.
4.3.15.GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ÜRÜNLERİNE DAİR YÖNETMELİK
Bu Yönetmeliğin amacı, bilimsel ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek risklerin engellenmesi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması için;
a) Gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile ilgili başvuru, değerlendirme, karar, ithalat, işleme, ihracat, etiketleme, izleme, piyasaya sürme, denetim ve kontrole,
b) Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ile ilgili araştırma, geliştirme ve deneysel amaçlarla yapılacak faaliyetlerin, harici çevre ile temasını önleyecek şekilde, kontrollü şartlar altında, sınırlandırılmış belirli bir alanda denemelerinin yapılmasına,
c) Genetik yapısı değiştirilmiş mikroorganizmalar ve ürünleri ile ilgili araştırma, geliştirme, başvuru, değerlendirme, karar, ithalat, ihracat, işleme, etiketleme, piyasaya sürme, izleme, denetim, kontrol ve kapalı alan faaliyetlerine
dair usul ve esasları belirlemektir.
Bilindiği üzere, biyogüvenlik, modern biyoteknolojiden kaynaklanan değiştirilmiş canlı organizmaların güvenli bir şekilde aktarılması, taşınması ve kullanımında yeterli düzeyde koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Yabancı türlerin ekosistemlere girişi, biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyebileceği bilindiğinden biyogüvenlik açısından önem taşımaktadır.
4.3.16.TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE YETKİLENDİRME VE DENETLEME YÖNETMELİĞİ
Belirli bir coğrafik bölgenin doğal flora veya faunasında bulunmayıp belli bir amaç doğrultusunda kasten veya tesadüfen dışarıdan taşınan; dolayısıyla "yerli türler" içerisinde yer almayan canlılar ya da bunların tohum, yumurta, spor veya üreme yeteneğine sahip diğer biyolojik materyalleri “Yabancı Tür” veya “Egzotik Tür” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle yurt dışından gelen tohumlar yerli türler için risk oluşturabilmektedir. Bu Yönetmeliğin amacı, tohumlukları yetiştiren, üreten, işleyen ve satışa hazırlayan, dağıtan ve satan gerçek veya tüzel kişilerin yetkilendirilmesi ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirleyerek, ismine doğru, kaliteli ve standartlara uygun tohumlukların üretimi ve pazarlanmasını sağlamaktır. Yönetmeliğe göre; "Tohumluk", Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan tohum, yumru, fide, fidan, çelik gibi generatif ve vegetatif bitki kısımlarını ifade eder. Sonuç olarak söz konusu Yönetmelik ile yerli türler açısından risk oluşturabilecek tohumların yurda girişlerinin denetlenmesi sağlanabilecektir.
4.3.17.BİTKİ ÇEŞİTLERİNİN KAYIT ALTINA ALINMASI YÖNETMELİĞİ
Yönetmelik; tarla bitkileri, bağ bahçe bitkileri ve diğer bitki türlerine ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, özel sektör araştırma kuruluşlarının yetkilendirilmesi ve denetimine ilişkin iş ve işlemleri düzenlemektedir. Standart Tohumluk: Ek-2’de yer alan bitki türlerinde, kayıt altına alınan çeşitlere ait, sadece laboratuvar kontrolleriyle ticarete arz edilen ve çeşide ait kimliğini ve saflığını
doğrulamak için kontrol denemelerine tabi tutulan tohum veya çoğaltım materyalini ifade etmektedir ve yabancı tohumların yurt içine girmesi denetim altına alınmaktadır. Bu sayede yabancı tohumların ve dolayısıyla yabancı türlerin yurt içine girişi ve yerli türleri olumsuz etkilemesi engellenmek istenmiştir.
4.3.18.ISLAH AMAÇLI HAYVAN YETİŞTİRİCİ BİRLİKLERİNİN KURULMASI VE
Hizmetleri Hakkinda Yönetmelik
“Hayvan gen kaynaklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyet göstermek amacıyla; koyun ve keçi türlerinde müştereken, diğer hayvan cinslerinde ise aynı türden hayvana veya arılı kovana sahip gerçek veya tüzel kişi yetiştiriciler tarafından, tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi birlik ve merkez birliklerinin kurulması, işleyişi, görevleri, yönetimi ve denetimleriyle ilgili usul ve esasları belirlemek” amacıyla yayımlanan yönetmeliğin istilacı yabancı türler ile ilgili maddesi bahse konu birliklerin görevlerini düzenleyen 10. maddesinin 5. fıkrasıdır.
Söz konusu fıkra şu şekildedir: “Birliğin görevleri Madde 10 – (…)
(5) Yurt dışından sağlanması planlanan, genetik materyal veya hayvan gen kaynakları, yabani ve istilacı bir yabancı türe ait ise (mülga) Orman ve Su İşleri Bakanlığının18 uygun görüşü alınır.”
İstilacı yabancı türlerle doğrudan ilgisi olmamakla birlikte, Yönetmelikte anılan Birlik sayesinde istilacı tür olabilecek hayvan gen kaynaklarının kontrolü sağlanabilecektir.
4.3.19.ÜLKEYE GİRİŞ YAPAN CANLI HAYVANLARDA YÜRÜTÜLECEK VETERİNER KONTROLLERİNİN DÜZENLENMESİNE DAİR YÖNETMELİK
Yönetmeliğin amacı, yolcu beraberinde gelen tek tırnaklı hayvanlar dışındaki ev ve süs hayvanları hariç, diğer canlı hayvanların ülkeye girişinde tabi olacağı veteriner kontrollerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
“Madde 5 – (1) Ülkeye giriş yapacak her türlü sevkiyat, varış gümrüğü dikkate alınmaksızın, ülke topraklarında bulunan ve canlı hayvanların ithalat kontrolleri için onaylı bir veteriner sınır kontrol noktası müdürlüğünde, resmi veteriner hekim tarafından aşağıdaki hususları teyit etmek amacıyla belge ve kimlik kontrolüne tabi tutulur. Belge kontrolü, aşağıda belirtilen kontrolleri kapsayacak şekilde EK-3’e uygun olarak yürütülür.
a) Hayvanların menşesi,
b) Hayvanların transit geçişi durumunda bir sonraki varış ülkesi,
c) Sertifikalarda veya belgelerde yer alan bilgilerin, ilgili mevzuat ile belirlenmiş garantileri karşılaması,
ç) Ulusal veri tabanında yapılan kontrollerde, sevkiyatın daha önceden reddedilmemiş olması.
(2) Resmi veteriner hekim, veteriner sınır kontrol noktası müdürlüğüne gelen hayvanların fiziksel kontrollerini yapar. Bu kontroller ulusal veri tabanına sevkiyat hakkında tüm bilgiler girildikten sonra yapılır. Bu kontrollerde;
a) Hayvana eşlik eden sertifika veya belgelerde yer alan bilgilerin doğruluğunu tespit etmek amacıyla, hayvanlar klinik yönden muayeneye tabi tutularak sağlıklı olduklarının tespiti yapılır. Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslara uygun olarak, belirli koşullara bağlı olmak
18 Tarım ve Orman Bakanlığı bahse konu yönetmeliğin yayımı tarihinde (26.08.2016) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak iki farklı bakanlık olarak yapılanmakta idi. Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (10.07.2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete) ile getirilen düzenlemeler çerçevesinde fıkrada Orman ve Su İşleri Bakanlığına yapılan atıfın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne yapıldığı değerlendirilmektedir.
kaydıyla ve aynı esaslar kapsamında oluşturulan kurallara uygun olarak, belirli kategoriler ve hayvan türleri açısından tek tek klinik muayene ilkesinde istisnalar yapılabilir,
b) Gerekli görülen veya ulusal mevzuat çerçevesinde yapılması öngörülen laboratuar testleri yapılır,
c) Gerekli hallerde numuneler kalıntı açısından incelenir ve en kısa sürede analiz edilir,
ç) Uluslararası nakliye sırasında, hayvanların korunmasına ilişkin olarak Hayvanların Nakilleri Sırasında Refahı ve Korunması Yönetmeliği ile düzenlenen asgari gereksinimler sağlanır.
(3) Resmi veteriner hekim, varış işletmesinin bulunduğu il müdürlüğüne faks veya diğer bir elektronik haberleşme aracı ile gerekli bilgileri iletir.
(4) Kontroller, ulusal veri tabanında gerekli incelemelerden sonra yapılır.
(5) Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarına istisna olarak, ülke toprakları içerisinde bulunan hava veya deniz limanlarına giriş yapan hayvanlar için, hayvanların kimlik ve fiziksel kontrolleri aynı uçak veya gemi ile seyahat etmeleri ve varış yerinde bir hava veya xxxxx xxxxxx veteriner sınır kontrol noktası bulunması şartıyla varış yerinde yapılabilir. Doküman kontrollerini yürüten veteriner sınır kontrol noktası müdürlüğündeki resmi veteriner hekim, ya direk ya da il/ilçe müdürlükleri vasıtası ile varış yerindeki resmi veteriner hekime söz konusu hayvanların, bulunduğu veteriner sınır kontrol noktası müdürlüğünden geçtiğini yazılı veya elektronik ortamda bildirir.”
Canlı hayvanların ülkeye girişinde bu Yönetmelik uygulanacağından, istilacı türlerin ülke sınırlarına girmesi kontrol altına alınabilecektir.
4.3.20.HAYVANLARIN KORUNMASINA DAİR UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
Yönetmelikte “Karantina: Bulaşıcı bir hastalığın bulunduğu yerden gelen hayvanların geçici olarak ayrılması” olarak tanımlanmıştır. Yönetmelikte; “Karantina odasının her şüpheli hayvan için ayrı bölmeler şeklinde yapılması, zeminin temizlik ve dezenfeksiyona uygun malzemelerle kaplanması, kapısının kilitli ve üzerinde gözetleme bölümünün bulunması ve mekanik olarak havalandırılmasının sağlanması” ve “Geçici bakımevlerinde; karantina odası, hasta bakım odası, yavrulu anne odası, hayvan müşahede odası ile ameliyat odasında uygun ısıtma ve aydınlatma sisteminin bulunması” öngörülmüştür.
Ev ve süs hayvanı ile kontrollü hayvan bulundurma ve sahiplenilmesi şartları başlıklı 12. maddeye göre;
“ Ev ve süs hayvanı ile kontrollü hayvanı bulunduran veya yeni hayvan sahipleneceklerde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Ev ve süs hayvanlarını, onaltı yaşından küçükler sahiplenilemez,
b) Pitbull Terrier ve Japanese Tosa gibi çevresine tehlike arz eden hayvanlar sahiplenilemez, üretilemez ve satılamaz.
c) Sahipli hayvanlarda kısırlaştırma esastır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını yavrulatmak istemesi halinde doğacak yavruları belediyeye bildirerek kayıt altına aldırmak suretiyle bakar ve/veya dağıtımını yapar.
ç) Ev ve süs hayvanlarından kedi ve köpek sahibi kişiler, sahip olduğu hayvanı bağlı bulunduğu belediyeye, en geç otuz gün içerisinde kayıt yaptırmakla yükümlüdür. Kayıtların ticarî amaçla kullanılması yasaktır,
d) Sahiplenilen hayvanlar terk edilemez, ancak yeniden sahiplendirme yapılabilir ya da geçici hayvan bakımevlerine teslim edilebilir.”
4.3.21.2012/8 NO’LU DAMIZLIK HARİCİ HAYVANLARIN İTHALATINDA KONTROL BELGESİ DÜZENLENMESİ İÇİN ARANACAK BELGELER HAKKINDA TEBLİĞ
Bu Tebliğin amacı, damızlık harici her türlü hayvanın ithalatı için kontrol belgesi düzenlenmesi aşamasında aranacak belgeleri düzenlemektir. Tebliğde “damızlık harici hayvan: Damızlık amacı taşımayan her türden hayvanlar” olarak tanımlanır. Her türlü hayvan ithalatı denildiğinden, istilacı türlerin ülke sınırlarına girmesi kontrol altına alınabilecektir.
4.4. İSTİLACI YABANCI TÜRLERLE MÜCADELE AMACIYLA YAPILACAK DESTEKLEMELERE İLİŞKİN MEVZUAT
4.4.1. 5/11/2020 TARİHLİ VE 3190 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARI İLE YÜRÜRLÜĞE KONULAN 2020 YILINDA YAPILACAK TARIMSAL DESTEKLEMELERE İLİŞKİN KARARI
Bu Karar, çevreye duyarlı tarımsal üretimi yaygınlaştırmak verimi ve kaliteyi yükseltmek, araştırma ve geliştirme projelerini desteklemek, uygulanan politikaların etkinliğini sağlamak, sektörün öncelikli problemlerinin çözümüne katkıda bulunmak, sürdürülebilirliği sağlamak ve tarımsal kayıtların güncel tutulması amacıyla hazırlanmıştır. 2020 yılında uygulanacak olan tarımsal desteklemelere ilişkin hususları kapsamaktadır.
Kararda aşağıdaki alanlarda destek sağlanması hükme bağlanmıştır:
- Organik tarım desteği,
- Organik hayvancılık desteği,
- İyi tarım uygulamaları desteği,
- Yem bitkileri üretim desteği,
- Havza bazlı fark ödemesi desteği,
- Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği,
- Su ürünleri desteği,
- Geleneksel kıyı balıkçılığının kayıt altına alınması ve desteklenmesi,
- Hayvan gen kaynakları desteği,
- Sertifikalı tohum kullanım desteği,
- Sertifikalı fidan/fide ve standart fidan kullanım desteği,
- Yurt içi sertifikalı tohum üretim desteği.
4.4.2. HAYVANCILIK DESTEKLEMELERİ UYGULAMA TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2020/32)
Bu Tebliğin amacı; ülkemiz hayvancılığının geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması, hayvancılık politikalarının yürütülmesinde etkinliğin artırılması, yerli hayvan genetik kaynaklarının yerinde korunması ve geliştirilmesi, kayıtların güncel tutulması, hayvan hastalıklarıyla mücadele ve sağlıklı hayvansal üretim için yetiştiricilerin desteklenmesidir. Tebliğ, 5/11/2020 tarihli ve 3190 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan 2020 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararda yer alan hayvancılık desteklemelerine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.
“Hayvan genetik kaynaklarının yerinde korunması ve geliştirilmesi desteği” başlıklı 22. Maddeye göre; hayvansal üretimle iştigal eden, işletmesi ve hayvanları Bakanlık kayıt sistemine kayıtlı yetiştiricilere sözleşmede taahhüt ettikleri destekleme şartlarını yerine getirmeleri halinde ödeme yapılır. Yerinde koruma desteklemesinden yararlanacak yetiştirici, koruma yerinde ikamet eder ve destek aldığı türün farklı ırklarını bir arada yetiştiremez. Hayvancılıkla uğraşan yetiştiriciler arasından, çocuklarından en az birisi yanında olan, yetiştiricilik dışında bir işle uğraşmayan, tarımsal eğitim görmüş, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini bir arada yapmayanlar tercih edilir. Aynı madde uyarınca, koruma desteklemesinden yararlanma başvurusu; ilk defa yararlanmak için Tebliğin 6. ekinde yer alan Hayvan
Genetik Kaynakları Koruma Desteği Başvuru Dilekçesi ve ikamet belgesi ile başvuran yetiştiricilere ilişkin talepler ırklara ve türlere göre birleştirilerek il müdürlüğü tarafından TAGEM’e gönderilir. TAGEM tarafından koruma kapsamına alınacak ırk ve hayvan sayısı il müdürlüğüne bildirilir. Destekleme kapsamına alınacak yetiştiricilerin seçimini seçim komisyonu yapar. Projeye seçilen yetiştiriciler proje gerekliliklerini yerine getireceğine dair içeriği ve süresi TAGEM’ce belirlenen sözleşmeyi imzalar.
Anılan maddede koruma kapsamında yer verilen tabloda belirtilen illerde, karşılarında gösterilen ırk ve sayıda hayvan için destekleme ödemesi yapılacağı ifade edilmiş ve yerinde koruma esasları düzenlenmiştir.
4.4.3. BALON BALIĞI AVCILIĞININ DESTEKLENMESİNE DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2020/37)
Tebliğin amacı; denizlerimizdeki sucul biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığının (Lagocephalus sceleratus) ekosistemdeki yoğunluğunu ve stoğa katılım oranını azaltarak balon balığının avlanmasını teşvik etmek amacıyla balıkçılara verilecek desteklemeye ilişkin iş ve işlemlerle ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Tebliğ; Su Ürünleri Bilgi Sistemine (SUBİS) kayıtlı, çevirme ve sürütme ağları dışında avcılık faaliyetinde bulunan, geçerli bir balıkçı gemisi ruhsat tezkeresine sahip olan ve istilacı balon balığı türünün (Lagocephalus sceleratus) Akdeniz ve Ege Denizine kıyısı olan illerde avcılığını yapan balıkçılara verilecek destekleme ödemesiyle ilgili usul ve esasları kapsamaktadır.
Genel hükümler
MADDE 5 – (1) Balon balığı avcılığının desteklenmesine ilişkin genel iş ve işlemlere yönelik usul ve esaslar aşağıdaki şekildedir:
a) Destekleme kapsamında avcılığı yapılacak balon balığı türü Ek-1’de yer alan Lagocephalus sceleratustur. Diğer balon balığı türleri için avcılık yasak olup bu türlere ait olan kuyrukların getirilmesi durumunda destekleme ödemesi yapılmaz.
b) Ek-2’de yer alan balon balığı kuyruğunun 1.000.000 adet’e kadar (1.000.000 adet dâhil) her bir adedi başına beş Türk Lirası destekleme ödemesi yapılır.
c) Kuyruk alımı, 31/12/2020 tarihi mesai bitimine kadar yapılır ancak daha öncesinde 1.000.000 (1.000.000 adet dâhil) adet’e ulaştığında, Genel Müdürlük tarafından SUBİS üzerinden alım durdurulur ve aynı gün içerisinde Genel Müdürlüğün internet sitesi üzerinden ilan edilir.
ç) SUBİS üzerinden kuyruk veri girişi durduğu andan itibaren, teslim alınmış olsa bile sisteme giriş kaydı yapılamayan kuyruklar için destekleme ödemesi yapılmaz.
d) Balon balığı kuyruk alımları, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren beş iş günü sonra başlar.
e) Balon balıkları bütün olarak karaya çıkartılamaz, çıkartıldığının tespiti halinde bu durum hakkında tutanak tutulur ve getirilen bütün balıklar destekleme kapsamına alınmaz. Balon balığının bütün olarak karaya çıkartılmasının tekrarı halinde, ikinci kez bütün olarak karaya çıkartıldığı tarihten önce teslim edilen kuyruk miktarı kadar destekleme ödemesinden faydalandırılır ancak destek dönemi boyunca yeni kuyruk teslimi yapılamaz.
Müracaat
MADDE 6 – (1) Desteklemeden faydalanmak isteyen balıkçılar, Ek-3’te yer alan balon balığı desteklemesi taahhütnamesi ile il/ilçe müdürlüğüne başvuru yaparlar.
(2) Ruhsat tezkerelerinde av aracı çevirme ve sürütme olan balıkçı gemisi sahip/donatanları, balon balığı avcılığı yapmak istemeleri durumunda 22/8/2020 tarihli ve 31221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2020/20)’in ilgili maddelerinde belirtilen şartları haiz olmak koşulu ile il/ilçe müdürlüklerinde av aracı değişikliğini yapmak zorundadırlar.
Balon balığının avlanması
MADDE 7 – (1) Çevirme ve sürütme av araçları ile donanımlarının balon balığı avcılığı izni alan balıkçı gemilerinin üzerinde bulundurulması yasaktır.
(2) Destekleme kapsamında avcılığına izin verilen ve avlanılan balon balıklarının kuyruk kesimi, balıkçı gemilerinde insan sağlığına risk oluşturmayacak koşullar altında yapılır.
(3) Balon balığı avcılığı yapacak balıkçı gemilerinde ihtiyaç duyulacak koruyucu eldiven, sızdırmaz poşet ve benzeri malzemelerin bulundurulması zorunludur.
(4) Avlanılan balon balıkları, etik kurallar çerçevesinde balığın kafasına tek seferde sertçe vurularak öldürülür. Ölen balon balıklarının kuyruk yüzgeci koruyucu eldivenler kullanılarak kuyruk sapından yapılacak kesi ile alınır.
(5) Balon balığının kuyruğu dışındaki kısmı karın bölümü yarılarak denize atılır, sadece kuyruğu bu Tebliğde belirtilen noktalardan karaya çıkartılır.
(6) Balon balıkları kıyıya bir deniz mili mesafeden daha yakın noktalarda, koylarda, liman ve barınak içlerinde kesinlikle denize atılamaz.
(7) Balıkçılar, avladıkları balon balıkları kuyruklarını karaya çıkartıp teslim edinceye kadar geçen süre içerisinde, diğer balıklarla ya da diğer balıkların temas ettiği araç/gereçlerle temas etmemeleri ve sızdırmaz poşet veya kapalı kaplarda taşınmaları konusunda gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
(8) Balıkçılar avladıkları balon balıklarının kuyruklarını, il müdürlüklerince belirlenen ve ilan edilen teslim noktalarına Ek-4’te yer alan balon balığı kuyruk teslim-tesellüm tutanağı ile teslim eder. Bakanlık il/ilçe müdürlüğü veya balıkçılık idari binalarına yapılacak teslimlerde bir nüshası balıkçıda, bir nüshası Bakanlık biriminde kalmak üzere iki nüsha tutanak düzenlenir.
(9) Avlanan balon balığı kuyruğu bu Tebliğde belirtilen yerler dışında başka yerlere teslim edilemez, gıda/yem ve gıda/yem türevi olarak kullanılamaz, ticari olarak alım-satımı yapılamaz.
Tebliğin 8. Maddesi uyarınca, Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürlükleri bu Tebliğin yayımlanmasını müteakip beş iş günü içerisinde desteklemeye esas balon balığı kuyruğu teslimi yapılacak noktaları belirlemek ve ilan etmek zorundadır.
4.4.4. BİTKİ KARANTİNASI TAZMİNATI DESTEĞİ UYGULAMA TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2020/30)
Bu Tebliğ, bitkisel üretimin geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, zararlı organizmaların ülkemize bulaşmasının engellenmesi, mevcut olanların eradikasyonu ve mücadelesinin yapılarak yayılmasının önlenmesi ve bulaşık alanda karantina tedbirleri alınan üreticilerin desteklenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Tebliğe göre “Zararlı organizma”: Bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn (ırk) veya biyotiplerini, ifade etmektedir. Tebliğ, destekleme ödemesi için aranacak şartları, destekleme miktarını, destekleme ödemesi başvurusu ve değerlendirilmesi esaslarını düzenlemektedir.
4.4.5. SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DESTEKLEME TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2020/39)
Tebliğ, Bakanlıktan onaylı su ürünleri yetiştiricilik belgesine sahip, Su Ürünleri Bilgi Sistemine (SUBİS) kayıtlı yetiştiricilere yapılacak su ürünleri desteği ile ilgili hususları kapsamaktadır.
Tebliğ gereği desteklenecek türler; alabalık, sazan, midye ve yeni türler (mersin, kalkan, fangri, mercan, sinagrit, lahoz, sivri burun karagöz, minekop, eşkine, sargoz, mırmır, sarıağız, sarıkuyruk, trança, yayın, şabut, karabalık, yılan balığı, tilapya, kerevit, karides, sülük, karadeniz alası, kırmızı benekli alabalıklar) şeklinde belirlenmiş olup, bu türlerde su ürünleri yetiştiriciliği yapanlara Tebliğ'de belirtilen esaslara göre destek verileceği düzenlenmiştir. Su ürünleri yetiştiricilik belgesi bulunan ve (a) bendinde belirtilen türlerin entansif şekilde yetiştiriciliğini yapan, midye yetiştiriciliği yapan, kapalı sistemde su ürünleri yetiştiricilik projesine sahip olup projesine uygun olarak (a) bendinde belirtilen türlerin üretimini yapan ve kilogram üstü alabalık yetiştiren üreticilere Kararda belirlenen destekleme birim fiyatı kadar destekleme yapılacağı ifade edilmektedir.
5. SONUÇ
Yukarıda incelenen ulusal mevzuatımızdan anlaşılmaktadır ki; istilacı yabancı türlere ilişkin doğrudan ilgili düzenlemeler oldukça az olmasına rağmen, dolaylı mevzuat oldukça kapsamlıdır. Ülkemizde doğal yayılış göstermeyen bitki, hayvan ve diğer canlıların ülkeye girişi ile birlikte orada uyum içerisinde bulunan doğal dengeyi bozabilmektedirler. Bazı türler çok agresif ve dominant özellikler sergilediklerinde yerel türler ile girdikleri rekabette üstünlük sağlayarak bu türlerin popülasyonlarında ciddi azalma veya tamamen ortadan kalkmalarına sebep olabilmektedirler. Ayrıca, bu türler ile gelen patojen hastalıklar da yerli türlerde hastalıklara sebebiyet vermekte ve tarımsal alanlarda önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadırlar. Bu nedenle yabancı türlerin ülkeye girişlerinin denetlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması önem arz etmektedir.
Ülkeye ithali icap eden (egzotik türler gibi) bazı türlerin öncelikle karantina koşullarından geçirilmesi gerekmektedir. Böylece beraberinde taşıma riski olan patojenlerden arındırılması sağlanabilecektir. Aynı zamanda alınan yabancı türün bırakılacak (balık gibi), ekilecek (bitki gibi) alanlara zarar verip vermeyeceği hususu, konuyla ilgili bilimsel çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Diğer bir ifade ile yerel türler üzerinde baskınlık olup olmadığı araştırılmalıdır.
İstilacı yabancı türler, Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik kaybının başlıca nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Biyoçeşitliliği tehdit eden en önemli faktörler, alan üzerindeki insan baskılardır. Kentleşme, doğadan toplama/kesme, tarımsal faaliyetler (sürme, ilaçlama, erken ve yoğun otlatma), kirlilik gibi faaliyetlerde biyoçeşitliliği tehdit etmektedir. Bu faaliyetler, doğrudan tehdit ettiği gibi dolaylı olarak da istilacı türlerin ortamda çoğalmasına yardımcı olmaktadır. Örneğin biyoçeşitlilik anlamında önemli tür zenginliği barındıran mera alanlarının sürülmesi durumunda çok sayıda bitki türü ortadan kalkmakta ve belli bir süre sonra yerini istilacı türlere bırakmaktadır. Bunun yanı sıra, yapılan kimyasal ilaçlama faaliyetleri de istilacı türlerin doğal düşmanlarını ortadan kaldırmaktadır. Böylece istilacı tür popülasyonunun artışına sebep olmaktadırlar. Bu nedenle biyoçeşitliliğin sürdürülmesi açısından baskıların en aza indirilmesi önemlidir.
Ayrıca, 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince, biyoçeşitliliğin korunması, çölleşme ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları, özellikle nesli tehlikede olan türlerin ve yaşama ortamlarının korunması, için bakanlıkça gerekli tedbirlerin alınması en önemli konuların başından gelmektedir. Özellikle son yıllarda küresel iklim değişikliği nedeni ile sulak alanlar, buzullar gibi hassas doğal alanlar hızlı bir şekilde yok olmaktadırlar. Bunun yanı sıra, yaban hayatı üzerindeki yoğun baskılar doğal alanların yok oluşu sürecini hızlandırmaktadır.
Bazı istilacı yabancı türler su dışında nemli ortamlarda günlerce hayatta kalabilmeleri nedeniyle av araçları ve ekipmanları ile bir bölgeden başka bir bölgeye taşınmaktadırlar Bu nedenle, iç sularda belli bir göl ya da akarsuda kullanılan av aracı ve ekipmanlarının kullanıldığı bir bölgeden başka bir göl ve akarsuya taşınması ve satışı yasaklanmalıdır.
Ülkemizde yapılan balıklandırma çalışmalarına ivedilikle son verilmelidir. Çünkü, balıklandırma çalışmalarında bir bölgede yetiştirilen yavru balıklar, sazan ve alabalık, yüzlerce kilometre uzaklığa taşınarak buradaki göl ve akarsulara bırakılmaktadır. Fakat bu taşıma işlemi sırasında balıklar ile beraber farklı türler ya da taşıma suyu içerisinde zebra midye gibi yumurtaları suda yüzme özelliğine istilacı türlerde taşınabilmektedir.
Raporda yer verilen mevzuat oldukça kapsamlıdır, ancak, münhasıran istilacı yabancı türlerin kontrol altına alınması ve bu türlerin ülkeye girişlerinin ve yayılımlarını engellenmesi, denetimlerinin yapılması, listeler oluşturulmasına ilişkin bir hukuki düzenleme mevzuatımızda bulunmamaktadır. İstilacı Yabancı Türlerin Girişi ve Yayılmasının Önlenmesine İlişkin 22 Kasım 2014 tarihli ve (AB) 1143/2014 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğünün uyumlaştırılması hususuna, Avrupa Birliğine Katılım için hazırlanan yeni Ulusal Eylem Planı’nda (2021-2023) yer verilmiştir. Söz konusu Eylem Planı ilgili kurumların katkılarıyla hazırlanmış olup, “İstilacı Yabancı Türlerin Oluşturduğu Tehditlerin Tanımlanması, Belirlenmesi, Önlenmesi ve Yönetimine İlişkin Yönetmelik” in 2023 yılı itibariyle Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılması söz konusu Eylem Planında taahhüt edilmiştir.
6. BOŞLUK ANALİZİ
Yasal boşlukların tespit edilmesi için Tüzük maddeleri 6 adet uyum başlığı altında sınıflandırılarak ulusal mevzuattaki düzenlemeler ile karşılaştırılmıştır. Bu başlıklar aşağıda listelenmiştir.
Üstbaşlık | Altbaşlık | İlgili Madde |
AMAÇ, KAPSAM VE TANIMLAR | Amaç | Madde 1 |
Kapsam | Madde 2 | |
Tanımlar | Madde 3 | |
İYT LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASI | Birlik Listesi, Bölgesel Liste, Ulusal Liste | Madde 4,11 ve 12 |
Risk Değerlendirmesi | Madde 5 | |
ÖNLEME | Kısıtlamalar | Madde 7 |
İzinler | Madde 8 | |
Yetkilendirme | Madde 9 | |
Acil Durum Önlemleri | Madde 10 | |
İstilacı yabancı türlerin geliş yolları hakkında eylem planları | Madde 13 | |
ERKEN TESPİT VE HIZLI İMHA | Gözetim Sistemi, Raporlama ve Değerlendirme | Madde 14, 24 |
Resmi Kontroller | Madde 15 | |
Erken Tespit Bildirimleri | Madde 16 | |
İstilanın Erken Evresinde Hızlı İmha | Madde 17 | |
Hızlı İmha Yükümlülüğü Derogasyonları | Madde 18 | |
GENİŞ YAYILIMLI İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN YÖNETİMİ | Yönetim Tedbirleri | Madde 19 |
Hasar gören ekosistemlerin restorasyonu | Madde 20 | |
DİĞER HÜKÜMLER | Maliyetin Karşılanması | Madde 21 |
İşbirliği ve Eş Güdüm | Madde 22 | |
Halkın Katılımı | Madde 26 | |
Komite ve Bilimsel Forum | Madde 27, 28 | |
Cezalar | Madde 30 | |
Geçiş Hükümleri | Madde 31, 32 |
6.1. AMAÇ, KAPSAM VE TANIMLAR
6.1.1. AMAÇ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 1 Bu Tüzük hem kasıtlı hem de kasıtsız olarak istilacı yabancı türlerin Birlik içine giriş yapmasının ve yayılımının biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi, asgari düzeye indirilmesi ve azaltılması için kuralları belirler. | Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi - Madde 8. "In-situ " Koruma Koruma Akit Tarafların her biri mümkün olduğu ölçüde ve uygun biçimde: (h) Ekosistemleri, yaşam ortamlarını veya türleri tehdit eden yabancı türlerin girişini engelleyecek, bu türleri denetim altına alacak veya yok edecektir; Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi 2 - Her Akit Taraf b) Yerli olmayan türlerin getirilmesinin kesin kontrol altına alınmasını, Taahhüt eder. Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme - 10.54 ve 10.76 sayılı Kararlar (Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’nin uygulanmasına Dair Yönetmelik) Akdeniz'de Özel Koruma Alanları Ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol Madde 13 - Yerli Olmayan Veya Genetik Değişikliğe Uğramış Türlerin Sokulması 1. Taraflar, yerli olmayan ve genetik değişikliğe uğramış türlerin yaban ortamına kasten veya kazayla sokulmasını düzenlemek üzere gerekli tüm tedbirleri alacaklar ve bu Protokol'ün uygulama alanına giren ekosistemler, yaşama ortamları veya türler üzerindeki zararlı etkisi olabilecekleri yasaklayacaklardır. 2. Taraflar, halihazırda girişi gerçekleşmiş türlerin, bilimsel değerlendirme yapıldıktan sonra, bu Protokol'ün uygulama alanında bulunan ekosistemlere, yaşama ortamlarına veya türlere zararı veya zarar verme olasılığı ortaya çıktığında, bu türlerin ortadan kaldırılması için mümkün olan tüm tedbirlerin uygulanmasına çaba göstereceklerdir. Madde 6 - Koruma Önlemleri Taraflar, uluslararası hukuka uygun olarak her bir özel koruma alanının karakteristiklerini hesaba katarak, başta aşağıdakiler olmak üzere gerekli olan koruma önlemlerini alacaklardır: d) söz konusu özel koruma alanına buranın yerlisi olmayan herhangi bir türün veya genetik değişikliğe uğramış türlerin ve aynı zamanda özel koruma alanında mevcut veya daha önce mevcut olmuş türlerin sokulmasının veya yeniden sokulmasının düzenlemeye tabi tutulması; Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi - Biyolojik Çeşitliliğin ve Peyzajın Korunması Protokolü, Madde 5 1. Âkit Taraflar, yabani bitki ve hayvan türleri içine, bölgenin yerlisi olmayan türlerin veya genetik olarak değiştirilmiş organizmaların kasti olarak yerleştirilmesini düzenlemek ve bunların kazaen bölgeye dağılmasını önlemek; ve bu türlerden bu Protokolün uygulandığı alan içinde ekosistemler, habitatlar veya türler üzerinde zararlı etkilere sahip olabilecek olanları yasaklamak için tüm uygun tedbirleri alacaklardır. 2. Âkit Taraflar, daha önceden bölgeye sızmış olan, Protokolün uygulanacağı alan içindeki ekosistemler, peyzajlar, yaşama ortamları veya türler üzerinde zararlı etkiler gösterdiği veya gösterebileceği anlaşılan türlerin tamamen yok edilmesi veya kabul edilebilir bir seviyeye indirilmesini sağlamak için bütün uygun tedbirlerin alınmasına gayret edeceklerdir. EK-1 - Madde 3 (1) 1. Âkit Taraflar, kendi ulusal yasal sistemleri doğrultusunda, korunan alanların bütünlüğünü, sürdürülebilirliğini ve geliştirilmesini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alacaklardır; bu tedbirler şunları ihtiva edecektir: (d) Yabancı türlerin veya genetik olarak değiştirilmiş olan türlerin bölgeye girişinin düzenlenmesi veya yasaklanması, 2004 tarihli Gemi Balast Suları ve Sedimanlarının Yönetimi ve Kontrolü Hakkındaki Uluslararası Sözleşme - Madde 2-Genel Yükümlülükler Taraflar, gemilerin Balast Suyu ve Sedimanlarının kontrolü ve yönetimi yoluyla Zararlı Sucul Organizmaların ve Patojenlerin taşınmasını önlemek, azaltmak ve tamamen ortadan kaldırmak amacıyla bu Sözleşme'nin ve Eki'nin hükümlerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmekle yükümlüdürler. Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi Madde 1 – Amaç ve Sorumluluklar Bitkiler ve bitkisel ürünlerin zararlılarının yayılması ve girişini önlemek için etkili ortak eylemlerde bulunulması ve bunlarla mücadelede alınacak uygun önlemlerin yaygınlaştırılması amacıyla, akit taraflar bu Sözleşmede ve Madde XVI uyarınca getirilen ek anlaşmalarda belirtilen yasal, teknik ve idari önlemlerin oluşturulmasını üstlenirler. Değerlendirme |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Türk mevzuatında doğrudan istilacı yabancı türlerle mücadeleye ilişkin bir münhasır bir hukuki düzenleme yoktur. |
6.1.2. KAPSAM
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 2 Kapsam 1. Bu Tüzük tüm istilacı yabancı türler için uygulanır. 2. Bu Tüzük aşağıdakiler için uygulanmaz: (a) insan müdahalesi olmadan, değişen ekolojik koşullar ve iklim değişikliğine yanıt olarak kendi doğal yayılımını değiştiren türler; (b) 2001/18/AT sayılı Direktif’in 2. maddesinin 2. bendinde tanımlandığı üzere genetiği değiştirilmiş organizmalar; (c) hayvan hastalıklarına yol açan patojenler; bu Tüzük’ün amacı doğrultusunda hayvan hastalığı, hayvanlara veya insanlara bulaşabilen bir veya daha fazla patojenin neden olduğu hayvanlarda enfeksiyonların ve enfestasyonların meydana gelmesidir; (d) (AB) 2016/2031 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü’nün 5(2) maddesi ya da 32(3) maddesi uyarınca listelenen ya da 30(1) maddesi uyarınca önleme tabi olan bitki zararlıları; (e) su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılması durumunda (AT) 708/2007 sayılı Tüzük’ün IV. Ekinde listelenen türler; (f) (AT) 1107/2009 sayılı Tüzük uyarınca halihazırda yetkilendirilmiş veya değerlendirmesi devam eden bitki koruma ürünlerinde kullanılmak üzere üretilen veya ithal edilen mikroorganizmalar; veya (g) (AB)528/2012 sayılı Tüzük kapsamında halihazırda yetkilendirilmiş olan veya değerlendirmesi devam eden biyosidal ürünlerde kullanılmak üzere üretilen veya ithal edilen mikroorganizmalar. | - Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi - Madde 8 (h) - 2004 tarihli Gemi Balast Suları ve Sedimanlarının Yönetimi ve Kontrolü Hakkındaki Uluslararası Sözleşme Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi – Madde 1 – Amaç ve Sorumluluk 1.Bitkiler ve bitkisel ürünlerin zararlılarının yayılması ve girişini önlemek için etkili ortak eylemlerde bulunulması ve bunlarla mücadelede alınacak uygun önlemlerin yaygınlaştırılması amacıyla, akit taraflar bu Sözleşmede ve Madde XVI uyarınca getirilen ek anlaşmalarda belirtilen yasal, teknik ve idari önlemlerin oluşturulmasını üstlenirler. 4.Uygun olan hallerde, akit taraflarca bu Sözleşme hükümlerinin kapsamı, bitkiler ve bitkisel ürünlerin yanı sıra, özellikle uluslararası taşımacılığın söz konusu olduğu durumlarda, depolama yerlerini, paketlemeyi, taşıt araçlarını, konteynerleri, toprak ve bitki zararlılarının yayılmasına veya barınmasına elverişli herhangi diğer organizma, nesne veya malzemeleri de içerecek şekilde genişletilmiş sayılabilir. Kara Avcılığı Kanunu Av ve yaban hayvanlarının korunması ve koruma alanları Madde 4 Taraf olunan uluslararası sözleşmeler gereğince el konulan veya doğal afetler, çevre sorunları, yaralanma ve sahipsiz kalma gibi nedenlerle bakıma veya tedaviye muhtaç olan av ve yaban hayvanlarının, tekrar doğal yaşama ortamlarına bırakılıncaya veya yabancı türlerin orijin ülkesine gönderilinceye kadar bakım, tedavi ve rehabilitasyonlarının yapılacağı kurtarma merkezleri kurulur. Bu yerlerin kurulması ve işletilmesine ilişkin esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. Ticaret esasları Madde 18 - Taraf olunan uluslararası sözleşmelerle ticareti yasaklanan yerli ve yabancı yaban hayvanları ve bu Kanunun 6 ncı maddesi çerçevesinde belirlenen avlanma esas ve usullerine aykırı olarak avlanan yaban hayvanları canlı veya cansız olarak veya bunların et, yumurta, deri, post, boynuz ve benzeri parçaları ile bunların türevleri satılamaz, satın alınamaz, nakledilemez ve bunların ithalatı ve ihracatı yapılamaz. Üretim esasları Madde 19 - Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, av ve yaban hayvanlarından Türkiye'de doğal olarak yetişen türleri Bakanlıktan izin almak şartıyla üretebilirler. Bunların doğaya salınabilmesi için Bakanlıktan ayrıca izin almak zorunludur. Yabancı türlerden Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde ve doğal türlerimize zarar vermeyecek olanlarının ithalatına ve üretimine, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça izin verilebilir. 5596 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Zararlı organizmaların kontrolü ve yükümlülükler Su Ürünleri Kanunu - Tarifler Madde 2 Su ürünleri: Denizlerde ve içsularda bulunan bitkiler ile hayvanlar ve bunların yumurtalarıdır. (Kara Avcılığı Kanunu şümulüne giren hayvanlar hariç) |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
5/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2020/21) – Tanımlar Madde 3 (3) Bu Tebliğde geçen türler ile ilgili tanımlardan; - a) İçsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel sakıncalı balık: İçsularımızda ekolojik ortama ve ekonomik balık stoklarımıza zarar verebilme potansiyeline sahip balıkları, - b) İçsularımızdaki ekolojik açıdan zararlı balık: İçsularımızda ekolojik ortama ve ekonomik balık stoklarımıza ciddi zararlar verebilen balıkları, Su Hayvanlarının Sağlık Koşulları İle Hastalıklarına Karşı Korunma ve Mücadele Yönetmeliği Kapsam Madde 2 (2) Bu Yönetmelik, - a) Ticari olmayan akvaryumlarda yetiştirilen süs su hayvanlarını, doğrudan gıda zincirine dâhil edilmek üzere toplanan veya yakalanan yabani su hayvanlarını ve balık yemi, balık yağı ve benzer ürünlerin üretimi amacıyla yakalanan su hayvanlarını, - b) Süs su hayvanlarının, evcil hayvan mağazaları, bahçe havuzları, ticari akvaryumlar veya toptancılarda, ülkenin doğal sularıyla doğrudan temas olmaksızın veya doğal sulara hastalık bulaşması riskini kabul edilebilir bir düzeye indiren bir atık arıtma sistemine sahip işletmelerde tutulduğu durumları, kapsamaz. Av Ve Yaban Hayvanı Üretme Yeri Ve İstasyonları İle Kurtarma Merkezlerinin Kuruluşu, Yönetimi Ve Denetimi Hakkında Yönetmelik Kurtarma Merkezi: Taraf olunan uluslararası sözleşmeler gereğince el konulan veya doğal afetler, çevre sorunları, yaralanma ve sahipsiz kalma gibi nedenlerle bakıma veya tedaviye muhtaç olan av ve yaban hayvanlarının, tekrar doğal yaşama ortamlarına bırakılıncaya veya yabancı türlerin orijin ülkesine gönderilinceye kadar bakım, tedavi ve rehabilitasyonlarının yapıldığı yerleri, Satış Madde 24 –Kurtarma merkezlerine alınan yabancı türlerden müsaderesine karar verilenlerden, ticaretine yasak getirilmeyenler, il müdürlüğünde oluşturulacak bir komisyon marifetiyle piyasa değeri üzerinden satılabilir. Ticaretine yasak getirilen türler ise, Genel Müdürlük onayı ile uygun görülen hayvanat bahçelerine verilebilir. Hayvanat bahçesine teslim edilenler, il müdürlüğünden izin alınmadan satılamaz, hibe edilemez veya başka yere nakledilemez. Bu bireylerden, bakım esnasında ölenler için, hayvanat bahçesinde veteriner hekim istihdam ediliyor ise bu veteriner hekim tarafından; edilmiyor ise hükümet veteriner hekimi tarafından; düzenlenen rapor ile aynı gün içerisinde, ölümün meydana geldiği gün resmi tatil ise resmi tatili takip eden ilk iş gününde il müdürlüğüne bildirilir. Ölen hayvanlar, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununa göre, il müdürlüğü elemanlarının nezaretinde imha edilir. Değerlendirme Türk mevzuatında doğrudan istilacı yabancı türlerle mücadeleye ilişkin bir münhasır bir hukuki düzenleme yoktur. |
6.1.3. TANIMLAR
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Tanımlar, Madde 3 (1) “yabancı türler”, doğal yayılışlarının dışına giriş yapmış olan tür, alt-tür veya daha alt taksonlardaki hayvan, bitki, mantar veya mikroorganizmaların canlı bireyleridir; bu, türlerin herhangi bir parçasını, eşey hücrelerini, tohumlarını, yumurtalarını veya propagüllerini ve de hayatta kalıp üreyebilen melezlerini, varyetelerini ve soylarını kapsar. (2) “istilacı yabancı türler”, giriş yapmasının veya yayılmasının biyoçeşitliliği ve ilgili ekosistem hizmetlerini tehdit ettiği veya olumsuz etkilediği tespit edilen bir yabancı türdür. (3) ”Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler”, 4(3) maddesi uyarınca Birlik düzeyinde uyumlu eylem gerektirecek şekilde olumsuz etkileri kabul edilen bir istilacı yabancı türdür. (4) “Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler”, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler haricinde kalan ve bir Üye Devlet’in bilimsel kanıtlar temelinde salınması ya da yayılması ile tam olarak belirlenmese bile kendi sınırlarında ya da bir kısmındaki olumsuz etkisinin söz konusu Üye Devlet için eylem gerektireceği istilacı yabancı bir türdür. (7) “giriş yapma” insan müdahalesi sonucu bir türün kendi doğal yayılışı dışındaki hareketidir. (9) “kapalı tutma”, bir organizmanın kaçmasının veya yayılmasının mümkün olmadığı kapalı tesislerde tutulmasıdır. (11) “geliş yolları” istilacı yabancı türlerin girişlerinin ve yayılmalarının rotaları ve mekanizmalarıdır. | Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi - COP6 VI/23 sayılı Kararı - "yabancı tür", geçmişteki doğal yayılımı veya şimdiki doğal yayılımı dışına giriş yapmış olan türleri, alt-türleri veya daha alt taksonlardaki türü ifade eder; bu, türlerin hayatta kalıp üreyebilen herhangi bir parçasını, eşey hücrelerini, tohumlarını, yumurtalarını ve propagüllerini kapsar. - “İstilacı yabancı tür”, giriş yapması ve/veya yayılması biyolojik çeşitliliği tehdit eden yabancı türü ifade eder. - “Giriş yapma”, dolaylı ya da doğrudan insan müdahalesi sonucu bir yabancı türün kendi doğal yayılışı (geçmişteki ya da günümüzdeki) dışındaki hareketidir. 2004 Gemi Balast Suyu ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Uluslararası Sözleşmesi - Madde 1 – Tanımlar - 8) "Zararlı Sucul Organizma ve Patojenler”, nehir ağızları dâhil, denize veya tatlı su kaynağına karıştığında çevreye, insan sağlığına, mal ve kaynaklara zarar verebilecek, biyolojik çeşitliliği bozabilecek veya bu alanların diğer yasal kullanımına engel olabilecek sucul organizmalar veya patojenler anlamına gelir. - 3) "Balast Suyu Yönetimi”, Balast Suyu ve Sedimanları içerisindeki Zararlı Sucul Organizmaların ve Patojenlerin temizlenmesi, boşaltımı veya alınmasının önlenmesi veya zararsız hale getirilmesi amacıyla tek başına veya birleşik olarak yapılan mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik işlemler anlamına gelir. Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Araştırma Amaçlı Kullanılması Ve Yurt İçine Girişi İle Yurt Dışına Çıkarılması Hakkında Yönetmelik Tanımlar Madde 4 - l) Yabancı tür: Doğal olarak bir yerde, alanda veya bölgede olmayan, bilerek veya bilmeyerek yaşadıkları normal sınırlar dışındaki habitatlara girmiş/dahil edilmiş, bu habitatların yabancısı olan türleri, Av ve yaban hayvanlarının ve yaşam alanlarının korunması, zararlılarıyla mücadele usul ve esasları hakkında Yönetmelik - Tanımlar Madde 3 - İstilacı tür: Doğaya, diğer türlere, insan sağlığına ve ekonomiye zarar veren türleri, - Yaban hayvanı: Suda yaşayan memeliler hariç, Bakanlıkça belirlenen bütün memeli, kuş ve sürüngenleri, - Korunan yaban hayvanı: Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle ve Bakanlıkça belirlenen veya merkez av komisyon kararları ile korunması öngörülen nesli tehlikede, tükenme sürecinde, tehdit altında olan veya benzeri kategorilerde yer alan türleri, - Yabancı tür: Türkiye’nin doğasında doğal olarak bulunmayıp dışarıdan gelen türler ile Türkiye sınırları dâhilindeki doğal yayılış alanının dışına çıkarılmış tür - Ev ve süs hayvanı: İnsan tarafından özellikle evde, işyerlerinde ya da arazisinde özel zevk ve refakat amacıyla muhafaza edilen veya edilmesi tasarlanan bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvanı, Av ve Yaban Hayvanları ile Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin Bulundurulması, Üretimi Ve Ticareti Hakkında Yönetmelik Tanımlar, Madde 3 - Yabancı Tür: Ülkemiz doğasında bulunmayıp, dışarıdan gelen veya getirilen tür - Yerli Tür: Ülkemiz doğasında bulunan, üreyen ve yetişen türleri - Ev ve Süs Hayvanı: İnsan tarafından özellikle evde, işyerinde ya da arazisinde özel zevk ve refakat amacıyla muhafaza edilen veya edilmesi tasarlanan, bakımı ve sorumluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvanı Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Tanımlar Madde 4 ğğ) Yabancı tür: Bir sulak alan ekosistemine sonradan katılan tür |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
(12) “erken tespit” geniş yayılımlı olmasından önce istilacı yabancı türlerin bir örneğinin ya da örneklerinin varlığının teyit edilmesidir. (13) “imha etme” ölümcül ya da ölümcül olmayan yollarla istilacı yabancı türlerin popülasyonunun tamamen ve kalıcı olarak ortadan kaldırılmasıdır. (14) “popülasyon kontrolü” türleri ortadan kaldırmanın mümkün olmadığı durumlarda istilacı yabancı türlerin istila kapasitesini ve biyoçeşitlilik ile ilgili ekosistem hizmetleri, insan sağlığı ya da ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini asgari düzeye indirirken ve hedeflenmeyen türler üzerindeki etkiyi minimize ederken bireylerin sayısını mümkün olduğunca az tutma amacıyla istilacı yabancı türlerin popülasyonuna ve habitatlarına uygulanan herhangi bir ölümcül ya da ölümcül olmayan eylemdir. (15) “sınırlandırma” istilacı yabancı tür popülasyonlarının istila ettikleri alanın ötesine dağılması ya da yayılması riskini engeller oluşturarak minimize etmeyi amaçlayan herhangi bir eylemdir. (16) “geniş yayılımlı” popülasyonunun doğallaşma aşamasının ötesine geçip kendi kendini sürdürdüğü ve hayatta kalabileceği ve üreyebileceği potansiyel yayılış alanının büyük bir bölümünü kolonize etmek üzere yayılmış olduğu bir istilacı yabancı türdür. (17) “yönetim” hedeflenmeyen türler ve onların habitatları üzerindeki etkisini minimize ederken bir istilacı yabancı tür popülasyonunun imhası, kontrolü ya da sınırlandırma amacı ile hayata geçirilen ölümcül ya da ölümcül olmayan eylemlerdir. | Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi – Madde 2 – Terimlerin kullanımı -“Zararlı” – bitkiler veya bitkisel ürünlere zarar verici nitelikte olan herhangi bir bitki, hayvan veya patojenik etken türü, dizisi veya biyotipi; -"Giriş" bir zararlının yerleşmesiyle sonuçlanan girişi; -"Tehlikedeki bölge" - varlığı nedeniyle ekonomik açıdan önemli kayıplara yol açacak bir zararlının yerleşmesine müsait ekolojik etkenlerin var olduğu bölge; -"Karantina zararlısı" – varlığı nedeniyle tehlike altında bulunan bölge için ekonomik bakımdan potansiyel önemi olan ve o bölgede henüz mevcut olmayan veya mevcut fakat geniş çapta yayılmamış olan ve resmi olarak kontrol edilen zararlı; -"Bitkisel ürünler" -- zararlıların girişi veya yayılması riskini yaratabilecek (tahil dahil) bitkisel kökenli işlenmemiş maddeler ve doğaları veya tabi tutuldukları işlemler bakımından bu riski taşıyabilecek işlenmiş ürünler; -"Bitkiler" - Tohumlar ve tohum plazması (germplasm) dahil, canlı bitkiler ve bunların parçaları; -"Zararlı risk analizi" - bir zararlının düzenlemelere tabi tutulmasının gerekip gerekmediğinin ve buna karşı alınacak bitki sağlığı önlemlerinin seviyesinin belirlenmesine yarayacak biyolojik veya diğer bilimsel ve ekonomik kanıtların değerlendirilmesi süreci, Bitki Karantinası Yönetmeliği - Tanımlar ve kısaltmalar - Madde 4 z) Zararlı organizma: Bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn (ırk) veya biyotiplerini, n) Karantinaya tabi zararlı organizma: Xx–0 xx Xx–0’de yer alan zararlı organizmaları, (Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar) -i) Giriş: Bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin serbest bölgeler dahil Türkiye Gümrük Bölgesine girişi, ithalatı ve transit işlemine tâbi tutulmasını, -m) Karantina: Zararlı organizmaların ülkeye girişini veya ülke içinde yayılmasını önlemek amacıyla, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin kontrol altına alınmasını, -c) Bitki: Canlı bitkiler ile bunların derin dondurulmamış meyve ve sebzeleri, yumrular, soğansılar, soğanlar ve rizomlar, kesme çiçekler, yapraklı dallar, budama artığı yapraklar, yapraklar, bitki doku kültürleri, canlı polen, göz, kalem ve çelik gibi canlılığını koruyan belirli parçaları ile dikim amaçlı olan botanik tohumlarını,d) Bitkisel ürün: Bitkisel menşeili, işlem görmemiş veya basit bir işlemden geçmiş, bitki tanımına girmeyen ürünleri, Bitki Karantinası Fümigasyon Yönetmeliği - Tanımlar - Madde 4 - Zararlı organizma: bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotipleri, - Fümigasyon: zararlı organizmaları imha etmek amacıyla, belirli sıcaklıktaki kapalı bir ortama, gaz halinde etki eden bir fumigantı belirli miktarda verme ve belirli bir süre ortamda tutma işlemi, - “Fümigasyon alanı: Fümigasyonun yapıldığı yerin yanında yaklaşılmasının hayati tehlike arz ettiği alan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu Tanımlar Madde 3 7) Bitki: Canlı bitkiler ile bunların derin dondurulmamış meyve ve sebzeleri, yumrular, soğansılar, soğanlar ve rizomlar, kesme çiçekler, yapraklı dallar, budama artığı yapraklar, yapraklar, bitki doku kültürleri, canlı polen, göz, kalem ve çelik gibi canlılığını koruyan belirli parçaları ile dikim amaçlı olan botanik tohumlarını, 31) Hayvan: Suda yaşayan hayvanlar, sürüngenler ve amfibik hayvanlar dâhil omurgalı ve omurgasız canlıları, |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
22) Ev ve süs hayvanı: Sahiplerinin ya da sahipleri adına sorumluluğunu almış kişilerin yanında bulunan, üçüncü bir şahsa satışı ya da devredilmesi amaçlanmayan arılar, kabuklu hayvanlar ve kümes hayvanları haricindeki omurgasızlar, amfibik hayvanlar, köpek, kedi, gelincik, süs balıkları, sürüngen, kemirgen, evcil tavşan ve tüm kuşları, 82) Zararlı organizma: Bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotiplerini, 2) Alıkoyma: Canlı hayvan ve ürünler ile ilgili bir karar verilinceye kadar, kontrol görevlisinin vereceği talimatlar doğrultusunda ürünlerin işletmecisi tarafından depolanması ve sahibi tarafından hayvanların muhafazası dâhil, hareketinin veya bunlara dokunulmasının kısıtlanması veya engellenmesini, 32) Hayvan sahibi: Hayvanların mülkiyet hakkını üzerinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiyi, 33) Hayvansal ürün: İnsan tüketimine sunulan hayvansal gıda, hayvansal yan ürün ve üreme ürünleri dâhil tüm hayvansal ürünleri, 11) Bitkisel ürün: Bitkisel orijinli, işlem görmemiş veya basit bir işlemden geçmiş, bitki tanımına girmeyen ürünleri, 73) Ürün: Bitki, bitkisel ürün, gıda, gıda ile temas eden madde ve malzemeler, yem, hayvansal ürün, veteriner sağlık ürünü, bitki koruma ürünü ile ziraî mücadele alet ve makineleri ile ahşap ambalaj malzemesini, 28) Giriş: Malların Türkiye Gümrük Bölgesine ve serbest bölgelere girişi, ithalatı ve transit rejimine tâbi tutulmasını, 13) Çıkış: Malların Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkışı ile ihracatı ve geçici ihracatı, 70) Transit: Serbest dolaşımda bulunmayan canlı hayvan ve ürünlerin Türkiye Gümrük Bölgesi üzerinden geçerek yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye’ye, Türkiye’den yabancı bir ülkeye, bir iç gümrükten diğer bir iç gümrüğe sevkini, 41) Karantina: Hastalık veya zararlı organizmaların ülkeye girişini veya ülke içinde yayılmasını önlemek amacıyla, hayvan, hayvansal ürün, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddeler ile bulaşma ihtimali bulunan madde ve malzemelerin kontrol altına alınmasını, 42) Kontrol görevlisi: Bakanlık tarafından resmî kontrol yetkisi verilen kişiyi, 44) Koruma bölgesi: Hayvan hastalığının ve zararlı organizmanın yayılmasını önlemek amacıyla hastalık görülen alanın çevresinde oluşturulan ve gerektiğinde insan hareketlerinin kısıtlanması dâhil, canlı hayvan, bitki, hayvansal ve bitkisel ürünlerin hareketlerinin kısıtlandığı bölgeyi, 45) Korunmuş bölgeler: Bu Kanun kapsamında yer alan, bir veya birden fazla bölgede yerleşik olan, bir veya birden fazla zararlı organizmanın o bölge için endemik olmadığı, çevre koşulları söz konusu zararlı organizmanın yerleşmesine uygun olmasına rağmen, o bölgede yerleşmemesi için korunan veya bu bölgelerde bulunmalarına rağmen eradikasyona tâbi tutulan ve bu koşulların sağlandığı Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre uygun sörvey sonuçları ile kanıtlanarak tanınan, düzenli ve sistematik olarak izlenen, söz konusu organizmanın o bölgede ortaya çıkması durumunda bildirimi zorunlu olan ve özel önlem alınan bölgeleri, 54) Risk: Sağlık üzerinde olumsuz etki yaratma ihtimali bulunan tehlike ile şiddeti arasındaki fonksiyonel ilişkiyi, 55) Risk analizi: Risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk iletişimi olarak birbirleriyle bağlantılı üç bileşenden oluşan süreci, 56) Risk değerlendirmesi: Bilimsel olarak tehlikenin tanımlanması, tehlikenin niteliklerinin belirlenmesi, tehlikeye maruz kalmanın değerlendirilmesi ve risk unsurlarının belirlenmesini kapsayan süreci, 58) Risk yönetimi: Risk değerlendirmesi ve yasal faktörler göz önünde tutularak ilgili taraflarla istişare ile uygun olabilecek kontrol önlemlerine ilişkin alternatiflerin değerlendirilmesi, tercih edilmesi ve uygulanması sürecini, 66) Tazminat: Tazminatlı hastalıklar ve zararlı organizmalar listesinde yer alan hastalık ve zararlı organizmalar nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilen bitki ve hayvanlar ile zararlı organizma ve hastalığa bağlı olarak imhasına karar verilen ürün ve ekipmanların imha ve dezenfeksiyonu için ödenecek bedeli, İfade eder. |
6.2. İYT LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASI
6.2.1. BİRLİK LİSTESİ, BÖLGESEL LİSTE, ULUSAL LİSTE
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 4 Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler listesi 1. Komisyon, uygulama tasarrufları aracılığıyla bu maddenin 3. paragrafında belirtilen kriterlere dayanarak, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin bir listesini (“Birlik listesi”) kabul eder. Bu uygulama tasarrufları 27(2) maddesinde atıfta bulunulan inceleme usulü uyarınca kabul edilir. Taslak uygulama tasarrufları 2 Xxxx 2016 tarihi itibarıyla 27(1) maddesinde atıfta bulunulan Komiteye sunulur. 2. Komisyon, en az her altı yılda bir Birlik listesini kapsamlı bir biçimde gözden geçirir ve aynı zamanda uygun görüldüğü şekilde 1. paragrafta atıfta bulunulan usule uygun şekilde: (a) yeni istilacı yabancı türlerin eklenmesi; (b) 3. paragrafta yer alan kriterlerden birini ya da birden fazlasını artık karşılamayan listelenmiş türlerin çıkarılması durumunda günceller. 3. İstilacı yabancı türler yalnızca aşağıda belirtilen kriterlerin tamamını karşılaması durumunda Birlik listesine dâhil edilir: (a) mevcut bilimsel kanıta dayanarak, merkezden en uzak bölgeler hariç Birlik sınırları içinde yabancı tür oldukları tespit edilir; (b) mevcut bilimsel kanıta dayanarak, merkezden en uzak bölgeler hariç, hâlihazırdaki koşullarda ve öngörülen iklim değişikliği koşullarında ikiden fazla Üye Devlet tarafından paylaşılan bir biyocoğrafya bölgesinde veya bir deniz alt-bölgesinde yaşayabilir bir popülasyon oluşturmaya, çevrede yayılmaya ve yaşamaya elverişli oldukları tespit edilir; (c) mevcut bilimsel kanıta dayanarak, biyoçeşitlilik ya da ilgili ekosistem hizmetleri üzerinde önemli olumsuz etki oluşturması muhtemeldir ve insan sağlığı ya da ekonomi üzerinde de olumsuz etki oluşturabilir; (d) 5(1) maddesi uyarınca yapılan bir risk değerlendirmesi ile Birlik düzeyinde uyumlu eylemlerin, bunların giriş yapmasını, yerleşik hale gelmesini veya yayılmasını önlemek için gerekli olduğu gösterilir; (e) Birlik listesine dâhil edilmelerinin etkili bir şekilde onların olumsuz etkilerini önleyeceği, asgari düzeye indireceği ya da azaltacağı muhtemeldir. | "5/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’in" 8 inci maddesi “Çizelge 2’de amatör avcılıkta kullanılabilecek yemlik balıklar belirlenmiş olup, altıncı fıkrası ile “içsularda yemlik balıkların canlı olarak başka bir içsuya nakli yasaktır” hükmü getirilmiştir. 10 uncu maddesinde “Çizelge 3’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel sakıncalı balıkların kontrolsüz ve izinsiz olarak canlı nakledilmesi ve başka kaynaklara bırakılması yasaktır”. Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi Bitki Karantinası Yönetmeliği - Tanımlar ve kısaltmalar - Madde 4 Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, A. Türkiye’de Varlığı Bilinmeyen Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar B. Türkiye’de Sınırlı Olarak Bulunan Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar) A. Türkiye’de varlığı bilinmeyen karantinaya tabi zararlı organizmalar B. Türkiye’de sınırlı olarak bulunan karantinaya tabi zararlı organizmalar Değerlendirme Mevcut durumda, ülkemizi doğrudan bağlayan bir yükümlülük olmamakla birlikte, AB ile ticaret ilişkilerinde belirli canlıların (İYT ile ilgili) sınırlararası hareketini etkileyebilecektir. AB üyesi olmayan ülkelerin de -CITES Listeleri benzeri bir liste yaklaşımında olduğu gibi- liste yaklaşımını, İYT’lerin ticareti için takip etmesi gündeme gelebilecektir. Ülkemizde bazı istilacı yabancı türlerin ticareti TÜBİTAK’a danışılarak yasaklanmıştır. Hali hazırda ülkemizi bağlayıcı bir unsur olmamakla birlikte Bern Sözleşmesi bağlamında da buna benzer bir liste yaklaşımının dikkate alınması tavsiye edilmektedir. Hali hazırda ülkemizi bağlayıcı bir unsur olmamakla birlikte Bern Sözleşmesi bağlamında da buna benzer bir liste yaklaşımın dikkate alınması tavsiye edilmektedir. |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
4. Üye Devletler, istilacı yabancı türlerin Birlik listesine dâhil edilmesi için Komisyona taleplerini iletebilirler. Bu talepler aşağıdakilerin tamamını içerir: (a) türlerin ismi; (b) 5(1) maddesi uyarınca yapılmış bir risk değerlendirmesi; (c) Bu maddenin 3. paragrafında belirtilen kriterlerin karşılandığına dair kanıt. 5. Birlik listesi uygun olan yerlerde istilacı yabancı türlerin genellikle ilişkili olduğu eşyalara, bu Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca resmi kontrollere tabi tutulacak eşya kategorilerini belirterek (AET) 2658/87 sayılı Konsey Tüzüğü ile öngörülen Kombine Nomenklatür kodlarına referans sağlar. 6. Birlik listesini kabul ederken ya da güncellerken, Komisyon, Üye Devletlere olan maliyet, eylemsizlik maliyeti, maliyet verimlilik ve sosyo-ekonomik açılardan değerlendirmeler beraberinde 3. paragrafta yer alan kriterleri uygular. Birlik listesi bir öncelik olarak aşağıda belirtilen istilacı yabancı türleri içerir: (a) Birlikte hâlihazırda mevcut olmayan ya da istilanın erken evrelerinde olan ve önemli olumsuz etkisi olma ihtimali yüksek olanlar; (b) Birlikte hâlihazırda yerleşik halde olan ve en fazla önemli olumsuz etki sahibi olanlar. 7. Birlik listesi teklif edilirken, Komisyon, bu Tüzük’ün hedeflerine Birlik düzeyinde alınacak tedbirlerle daha iyi ulaşılacağının da gerekçelendirmesini yapar. |
6.2.2. BÖLGESEL İLGİ DAHİLİNDEKİ İSTİLACI YABANCI TÜRLER VE BİRLİK YERLİ TÜRLERİ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 11 Bölgesel ilgi dahilindeki istilacı yabancı türler ve Birlik yerli türleri 1. Üye Devletler, 12. madde uyarınca oluşturulmuş Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler ulusal listelerinden güçlendirilmiş bölgesel iş birliği gerektiren yerli ya da yerli olmayan türleri belirleyebilirler. 2. Dâhil olan Üye Devletlerin talebi üzerine, Komisyon, 22(1) maddesi uyarınca söz konusu dâhil olan Üye Devletler arasında işbirliği ve eş güdümü kolaylaştırmak için hareket eder. Komisyon, gerektiğinde, bazı istilacı yabancı türlerin biyoçeşitlilik ve ilgili ekosistem hizmetleri ile insan sağlığı ve ekonomi üzerindeki etkisine dayanarak ve bu faaliyetlerin yürütüldüğü gelişmiş bölgesel iş birliğinin gerekçesinin kapsamlı bir analiziyle doğrulanması şartıyla, talep eden Üye Devletler, Komisyonun, uygulama tasarrufları vasıtasıyla, ilgili Üye Devletlerin gerekli değişikliklerini kendi topraklarında veya topraklarının bir kısmında, durumun gereğine uyarlanacak şekilde ve mümkün olduğunda, 13, 14 ve 16. madde, 18. maddede aksi hüküm belirtmesine karşın 17. maddede, ve ayrıca 19 ve 20. maddeye uygun şekilde uygulanmasını zorunlu tutar. Bu uygulama işlemleri Madde 27(2)’de atıfta bulunulan inceleme usulü uyarınca kabul edilir. 3. Bir Üye Devlet’in yerli türü olan, bölgesel ilgi dahilindeki istilacı yabancı türler Üye Devlet’in sınırları dahilinde Madde 3, 14, 16, 17, 19, 20 ve 24’e tabi olmaz. Bu türlerin yerli tür olduğu Üye Devletler 13. madde uyarınca geliş yolları değerlendirilmesi gereken Üye Devletler ile iş birliği yaparlar ve 22(1) maddesinde atıfta bulunulan usul uyarınca söz konusu türlerin daha fazla yayılmaması için diğer Üye Devletlere de danışarak ilgili önlemleri alabilirler. | "5/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’in" 8 inci maddesi “Çizelge 2’de amatör avcılıkta kullanılabilecek yemlik balıklar belirlenmiş olup, altıncı fıkrası ile “içsularda yemlik balıkların canlı olarak başka bir içsuya nakli yasaktır” hükmü getirilmiştir. 10 uncu maddesinde “Çizelge 3’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel sakıncalı balıkların kontrolsüz ve izinsiz olarak canlı nakledilmesi ve başka kaynaklara bırakılması yasaktır”. Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi Bitki Karantinası Yönetmeliği - Tanımlar ve kısaltmalar - Madde 4 Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar) Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, A. Türkiye’de Varlığı Bilinmeyen Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar B. Türkiye’de Sınırlı Olarak Bulunan Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar) A. Türkiye’de Varlığı Bilinmeyen Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar B. Türkiye’de Sınırlı Olarak Bulunan Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Değerlendirme Üye Devletleri ilgilendiren bölgesel iş birliği gerektiren yerli ya da yerli olmayan türlere ilişkin hususları içerir. Doğrudan istilacı türler bazında bölgesel işbirliği konularında ilgili bir hüküm mevzuatta yer almamaktadır. |
6.2.3. ÜYE DEVLET İLGİ ALANINA GİREN İSTİLACI YABANCI TÜRLER
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 12 Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler 1. Üye Devletler, Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin ulusal bir listesini oluşturabilirler. Bahse konu istilacı yabancı türler için, Üye Devletler kendi sınırlarında, uygun olduğunda 7, 8, 13 ilâ 17, 19 ve 20. maddede sağlananlar gibi önlemler uygulayabilirler. Bu önlemler ABİA ile uyumlu olur ve Birlik hukuku uyarınca Komisyona bildirilmelidir. 2. Üye Devletler, Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler ve 1. paragraf uyarınca uygulanan önlemler hakkında Komisyonu ve diğer Üye Devletleri bilgilendirirler. | "5/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’in" 8 inci maddesi “Çizelge 2’de amatör avcılıkta kullanılabilecek yemlik balıklar belirlenmiş olup, altıncı fıkrası ile “içsularda yemlik balıkların canlı olarak başka bir içsuya nakli yasaktır” hükmü getirilmiştir. 10 uncu maddesinde “Çizelge 3’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel sakıncalı balıkların kontrolsüz ve izinsiz olarak canlı nakledilmesi ve başka kaynaklara bırakılması yasaktır”. Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi Bitki Karantinası Yönetmeliği - Tanımlar ve kısaltmalar - Madde 4 Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Ek 1 – İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar, C. Türkiye’de Varlığı Bilinmeyen Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar D. Türkiye’de Sınırlı Olarak Bulunan Ve İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Ek 2 – Bazı Bitki Veya Bitkisel Ürünlerde Bulunması Halinde İthale Mani Teşkil Eden Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar C. Türkiye’de Varlığı Bilinmeyen Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar D. Türkiye’de Sınırlı Olarak Bulunan Karantinaya Tabi Zararlı Organizmalar Değerlendirme Üye Devletleri ilgilendiren ulusal listelere ilişkin hususları içerir. Listedeki türler için alınacak önlemleri tanımlayan Tüzük hükümleri (7, 8, 13 ilâ 17, 19 ve 20. Maddeleri) ülkemiz mevzuatında tamamen yer almamaktadır. |
6.2.4. RİSK DEĞERLENDİRMESİ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 5 Risk Değerlendirmesi 1. 4. maddenin amaçları doğrultusunda, risk değerlendirmesi aşağıdaki unsurları göz önünde tutarak istilacı yabancı türün mevcut ve muhtemel yayılışlarına ilişkin olarak yapılır: (a) türlerin taksonomik kimliği, geçmişi ile doğal ve muhtemel yayılışları; (b) üremesi ve yayılması için gerekli çevresel koşulların mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi dâhil istilacı yabancı türün üreme ve yayılma örüntülerinin ve dinamiklerinin bir tanımı; (c) türün genel olarak ilişkili olduğu emtialar da dâhil olmak üzere, türlerin kasıtlı ve kasıtsız potansiyel giriş ve yayılma geliş yollarının tanımı; (d) mevcut şartlarda ve öngörülebilir iklim değişikliği koşullarında ilgili biyocoğrafya bölgelerinde giriş, yerleşik hale gelme ve yayılma riskinin kapsamlı bir değerlendirmesi; (e) türlerin Birlik içerisinde ya da yoksa komşu ülkelerde mi mevcut olduğu da dâhil olmak üzere türlerin mevcut dağılımının bir açıklaması ve gelecekteki muhtemel dağılımının bir projeksiyonu; (f) yerli türler, korunan alanlar, tehlikedeki habitatlar, insan sağlığı, güvenliği ve ekonomiyi de içerecek şekilde biyoçeşitlilik ve ilgili ekosistem hizmetlerine olan olumsuz etkilerinin ve gelecekteki muhtemel etkilerin de dâhil edilerek mevcut bilimsel veriler ışığında açıklanması; (g) muhtemel zararın maliyetinin değerlendirmesi; (h) türler için bilinen kullanımların ve bu kullanımlardan kaynaklanan sosyal ve ekonomik faydaların tanımı. 2. Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin listesi için tür teklif ederken, Komisyon, 1. paragrafta atıfta bulunulan risk değerlendirmesini yapar. Bir Üye Devlet Birlik listesine dâhil edilmesi için bir teklif sunarken, 1. paragrafta atıfta bulunulan risk değerlendirmesini yapmakla yükümlüdür. Gerekli olduğu hallerde Komisyon, Üye Devletlere, Avrupa’yı ilgilendiren boyutlarıyla ilgili olduğu sürece bu tür risk değerlendirmelerinin geliştirilmesinde yardımcı olabilir. 3. Komisyon, 4(3) maddesinin (b) bendinin amaçları doğrultusunda kabul edilebilir kanıt türlerini daha ayrıntılı bir şekilde belirtmek ve bu maddenin 1. paragrafının (a) ila (h) bentlerinin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı bilgi sağlamak için 29. madde uyarınca yetki devrine dayanan tasarrufların kabulü için yetkilendirilir. Detaylı tanım, ilgili ulusal ve uluslararası standartları dikkate almak suretiyle risk değerlendirmesinde uygulanacak yöntemi ve biyoçeşitlilik ya da ilgili ekosistem hizmetleri ve beraberinde olumsuz etkinin ağırlaştırıcı faktör olarak düşünüldüğü insan sağlığı ya da ekonomi üzerindeki anlamlı olumsuz etki ile ilişkili ya da olumsuz etkiye yol açması muhtemel istilacı yabancı türlerin önceliklendirilmesi ihtiyacını muhteva eder. Komisyonun bu yetki devrine dayanan tasarrufları kabul etmeden önce olağan uygulamalarını izlemesi ve Üye Devletlerin uzmanları da dâhil olmak üzere uzmanlarla istişarelerde bulunması özellikle önemlidir. | Bitkisel Gıda ve Yem İthalatının Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik Risk analizi Madde 12 – (1) Bakanlıkça belirlenecek bitki ve bitkisel ürünlerin ithalatı öncesinde ihracatçı ülkeden zararlı risk analizi sonuçları istenir. Zararlı risk analizi istenecek ürünler Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır. Zararlı risk analizi yapılmamış ürünler için ön bildirim yapılamaz. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.3. ÖNLEME
6.3.1. KISITLAMALAR
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 7 Kısıtlamalar 1. Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler kasıtlı bir şekilde; (a) gümrük denetimi altında transit şekilde de dâhil olmak üzere Birlik sınırlarına getirilemez; (b) kapalı tutma da dâhil tutulamaz; (c) kapalı tutma da dâhil beslenemez; (d) imha bağlamında yer alan özel tesislere taşınması hariç olacak şekilde Birlik içine, Birlik içinden dışarıya ya da Birlik içerisinde taşınamaz; (e) pazara sürülemez; (f) kullanılamaz ya da takas edilemez; (g) kapalı tutma da dâhil üremesine, büyümesine ya da yetiştirilmesine izin verilemez; ya da (h) çevreye salınamaz. 2. Üye Devletler, uygun olan durumlarda, ağır ihmal sebebiyle de dâhil olmak üzere Birlik ilgi alanına giren yabancı istilacı türlerin kasıtsız giriş yapmasını ya da yayılmasını önlemek amacıyla gerekli tüm adımları atarlar. | Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Yabancı türler Madde 13 – (1) Ramsar alanları ve ulusal öneme haiz sulak alanlara, hangi maksatla olursa olsun, bilimsel araştırma yapılmadan ve Bakanlığın uygun görüşü alınmadan yabancı türler atılamaz, bırakılamaz ve yerleştirilemez. (2) Geçmişte atılmış ve bilimsel araştırmalar sonucunda sulak alan ekosisteminde ciddi olumsuz etki bıraktığı bilimsel araştırmalarla tespit edilen yabancı türlerin alandan uzaklaştırılması, bu mümkün olmuyorsa popülasyonlarının kontrol edilmesi Bakanlığın koordinasyonunda ilgili İdarelerce sağlanır.” Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. |
6.3.2. İZİNLER
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 8 İzinler 1. 7(1) maddesinin (a), (b), (c), (d), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen kısıtlamalara istisna olarak ve bu maddenin 2. paragrafına tabi olarak, Üye Devletler, kuruluşların Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler üzerinde araştırma yapmalarına veya saha dışı korumaya müsaade eden bir izin sistemi kurarlar. Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerden türetilen ürünlerin kullanımının insan sağlığını geliştirmek amacıyla kaçınılmaz olduğu durumlarda, Üye Devletler ayrıca bilimsel üretim ve buna müteakip tıbbi kullanımı da izin sistemlerine dâhil edebilirler. 2. Üye Devletler, aşağıda yer alan koşulların tamamını karşılayan kapalı tutma dâhilinde gerçekleştirilen faaliyetler için 1. paragrafta atıfta bulunulan izinlerin verilmesi için kendi yetkili makamlarını yetkilendirirler: (a) Birlik ilgi alanına giren yabancı istilacı türler 3. paragraf uyarınca kapalı muhafazada tutulmakta ve kullanılmaktadır; (b) faaliyet yetkili makamlarca belirlenen uygun nitelikli personel tarafından yürütülür; (c) izin ile oluşturulduğu üzere, kapalı tutmaya ve kapalı tutmadan dışarı taşıma işlemi istilacı yabancı türün kaçmasını ortadan kaldıracak şekilde yapılır; (d) Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin hayvan olması durumunda, kaçınılabilir ağrı, stres ya da acıya yol açmayan yöntemlerin kullanılması yoluyla bu hayvanlar uygun olduğunda işaretlenir ya da başkaca etkili bir yolla teşhis edilir; (e) kaçma ya da yayılma ya da ortadan kaldırma riski, türlerin, biyolojisi ve dağılma yöntemleri, öngörülen faaliyetler ve öngörülen kapalı tutma, çevre ile etkileşim ve diğer ilgili faktörler dikkate alınmak suretiyle etkili bir şekilde yönetilir; (f) olası bir kaçma veya yayılmayı kapsayan sürekli bir izleme sistemi ve imha planını da içeren acil durum planı, başvuru sahibi tarafından hazırlanır. Acil durum planı yetkili makam tarafından onaylanır. Bir kaçma ya da yayılma meydana gelirse, acil durum planı derhal uygulanır ve izin geçici veya kalıcı olarak geri çekilebilir. 1. paragrafta atıfta bulunulan izin, kapalı tutma kapasitesini aşmayacak sayıdaki istilacı yabancı tür ve örnekleri ile sınırlıdır. İlgili türlerin kaçma veya yayılma riskini azaltmak üzere gerekli kısıtlamaları içerir. Birlik içinde tutulduğu, taşındığı ve Birlik içine getirildiği tüm zamanlarda atıfta bulunduğu istilacı yabancı türlerin beraberinde olur. | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Doğaya av ve yaban hayvanı yerleştirilmesi, yeniden yerleştirilmesi ve stok artırma amacı ile yapılacak başvuru ve izin Madde 35 — Doğaya; yerleştirme, yeniden yerleştirme ve stok artırma amacı ile av ve yaban hayvanı bırakmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler bir dilekçe ve ekinde; a) Tür listesi, b) Tür yerli ise ilgilinin bilimsel mercilere hazırlattığı gerekçeli rapor, tür yabancı ise ilgilinin CITES Bilimsel Merciinden aldığı gerekçeli raporla, il müdürlüğüne başvururlar. Başvurular il müdürlüğü tarafından incelenerek değerlendirilir. Yerleştirme yapılacak alan; il müdürlüğünce oluşturulacak bir komisyon marifetiyle mahallinde incelenir ve tanzim edilen rapor ile ilgilinin beyan ettiği tür listesinin bir sureti ve gerekçe raporu üst yazı ile il müdürlüğü tarafından Genel Müdürlüğe gönderilir. Bu belgeler ile yerleştirilmesi, yeniden yerleştirilmesi ve stok artırması yapılacak tür veya türlerin Genel Müdürlük tarafından uygun görülmesi durumunda, il müdürlüğü tarafından uygundur yazısı, uygun görülmeyenler için ise uygun değildir yazısı ilgiliye bildirilir. Uygundur yazısını alan ilgili, bu yazıyı aldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde yerli ve yabancı türlerin yasal yollarla temin edileceğine dair; proforma faturaları, faturaları, üretici satış belgelerini, tür CITES ek listeleri kapsamında ise CITES belgelerini, doğadan toplama ve yakalama izinlerini ve benzeri belgeleri, bu türlerin doğaya yerleştirilmesi, yeniden yerleştirilmesi ve stok artırma işleminden bir hafta önce hükümet veteriner hekiminden alınmış veteriner sağlık raporunu il müdürlüğüne ibraz etmeleri halinde, il müdürlüğü elemanlarının gözetimi altında, ilgilinin, bahsi geçen türleri doğaya yerleştirmesine, yeniden yerleştirmesine ve stok artırma faaliyetlerine izin verilebilir. İl müdürlüğü bu çalışma esnasında Av ve Yaban Hayvanı Yerleştirme, Yeniden Yerleştirme ve Stok Artırma Sahası Raporu (Ek - 3)’ü tanzim ederek, iki takım halinde onaylanmak üzere Genel Müdürlüğe gönderir. Genel Müdürlük tarafından onaylanan raporların birinci nüshası Genel Müdürlükte kalır. Diğer nüshası bir üst yazı ekinde il müdürlüğüne gönderilir. İl müdürlüğü Genel Müdürlük tarafından onaylanan Av ve Yaban Hayvanı Yerleştirme, Yeniden Yerleştirme ve Stok Artırma Sahası Raporunun bir suretini sorumluluk bölgesine göre genel kolluk kuvvetlerine gönderir. |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
3. Örneklerin aşağıda yer alan koşulları karşılama koşulu ile kapalı muhafazada tutulduğu düşünülür: (a) örnekler fiziksel olarak izole edilmiş ve kaçamaz ve yayılamaz durumda ya da tutulduğu yerde yetkisiz kişilerce çıkarılamamaktadır; (b) temizlik, atık yönetimi ve bakım protokolleri, hiçbir örneğin ya da üreyebilir kısmının kaçamayacağını, yayılamayacağını ya da yetkisiz kişilerce çıkarılamayacağını garanti altına almaktadır; (c) örneklerin tutuldukları kapalı tutmalardan çıkarılması, bertarafı, ya da imhası ya da insancıl itlafı kapalı tutmaların dışında üremeye ya da yayılmaya müsaade etmeyecek şekilde yapılmaktadır. 4. İzne başvururken, 2 ve 3. paragrafta belirtilen koşulların yerine getirilip getirilmediğini yetkili makamın değerlendirebilmesi için başvuru sahibi tüm ihtiyaç duyulan kanıtları sunar. 5. Biyoçeşitlilik ya da ilgili ekosistem hizmetlerinin yerine getirilmesinde olumsuz etkilerin eşlik ettiği öngörülmeyen olaylar olması durumunda, verilen izni herhangi bir zamanda geçici ya da kalıcı olarak geri çekmek için Üye Devletler kendi yetkili makamlarını yetkilendirirler. İznin geri çekilmesi, bilimsel gerekçelerle ve bilimsel bilginin yetersiz olduğu durumlarda, ihtiyatlılık ilkesine ve ulusal idari kurallara uygun olarak gerekçelendirilir. 6. Komisyon, uygulama tasarrufları aracılığıyla, bir Üye Devlet’in yetkili makamları tarafından verilen izin için kanıt görevi gören belgenin biçimini kabul eder. Bu uygulama tasarrufları 27(2) maddesinde atıfta bulunulan inceleme usulü uyarınca kabul edilir. Üye Devletler bu formatı izne eşlik eden bir belge için kullanırlar. 7. Bu maddenin 1. paragrafı uyarınca verilen tüm izinler için, Üye Devletler gecikme olmaksızın aşağıdakilerden en az birini kamuya açık hale getirirler: (a) iznin verildiği Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin bilimsel ve yaygın isimleri; (b) bahse konu örneklerin sayısı ya da hacmi; (c) iznin verilme amacı; ve (d) (AET) 2658/87 sayılı Tüzük ile sağlanan Kombine Nomenklatür kodları. 8. Üye Devletler, kuruluşların verilen izinlerde belirtilen koşullara uymasını sağlamak için denetimlerin yetkili makamları tarafından yapılmasını sağlarlar. | Genel esaslar Madde 31 — Doğadan toplanan veya yakalanan, üretilen, barındırılan türlerin doğaya yerleştirilmesi, yeniden yerleştirilmesi ve stok artırmak amacıyla bireylerin doğaya bırakılması faaliyetleriyle ilgili her türlü iş ve işlemler ile gerekli izinler Genel Müdürlüğün yetki ve sorumluluğundadır. Ayrıca; üretilen veya belirli bir süre insan tarafından bakılan ya da barındırılan av ve yaban hayvanı türlerine ait bireylerin doğaya bırakılması durumunda; bireylerdeki değişiklikler göz önünde bulundurularak ve bireyin yaşam ortamına yeniden adapte olma kabiliyetine etki eden yeni özellikleri de dikkate alınarak biyolojik özellikleri ve ekolojik isteklerine uygun adaptasyon programı uygulandıktan sonra doğaya bırakılır.Genetik çeşitliliği azalmış popülasyonlara ait, kopyalanmış veya genetik yapısı değiştirilmiş bireyler ile melez türler yerleştirme, yeniden yerleştirme ve stok artırmak amacıyla kullanılamazlar. Yabancı türler bilinçli veya kasıtlı olarak her ne şekilde ve her ne amaçla olursa olsun Türkiye doğasına yerleştirilemez. Ancak, ekolojik olarak tehdit oluşturmadığı, üreme ve genetik açıdan bir sakınca bulunmadığı CITES Bilimsel Mercii ve bilimsel mercii tarafından belgelenen bu yabancı türlerin doğal yaşam alanlara komşu olmamak şartıyla, yarı doğal veya suni yaşam ortamlarına yerleştirilmesine, yerleştirileceği sahanın mülkiyet ve kullanım hakkına sahip kuruluşların uygun görüşleri alınmak suretiyle Genel Müdürlükçe izin verilir. Gerçek ve tüzel kişiler, av ve yaban hayvanlarını, 16/6/2005 tarihli ve 25847 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Av ve Yaban Hayvanları ile Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin Bulundurulması, Üretimi ve Ticareti Hakkında Yönetmelik esaslarına göre üretebilirler. Ayrıca, üretilen bu bireylerin doğaya yerleştirilmesi için de; Genel Müdürlükten bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınır. Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik Bu Yönetmelik süs bitkileri ve çoğaltım materyallerinin üretim ve pazarlama kurallarını, üreticilerinin yükümlülüklerini ve yapılan üretimlerin kontrol ve denetimleri kapsamaktadır. Ancak araştırma ve geliştirme, bilimsel amaçlı ve genetik çeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalarda kullanılan süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri, ticarete konu olmamak kaydıyla kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla üretim yapan üreticiler ile bu kapsamda üretilen süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri ve nihai tüketicilere süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri satışı yapanlar ile Devlet fidanlıklarında üretilen her nevi süs bitkisi ve çoğaltım materyali, (mülga) Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı fidanlıklarda satışa sunulan süs bitkileri ile |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
ilgili işlemler, herhangi bir ıslah yöntemiyle ıslah edilmiş ve doğal türlerinden farklılaştırılmış olan türler hariç, CITES Sözleşmesi kapsamına giren türler için uygulamalar ve doğal çiçek soğanları ile ilgili işlemler bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Araştırma Amaçlı Kullanılması ve Yurt İçine Girişi İle Yurt Dışına Çıkarılması Hakkında Yönetmelik Madde 5 – (1) Araştırma amaçlı SÜGK ile ilgili iş ve işlemler Bakanlık tarafından yürütülür. (2) Bakanlığın izni olmadan araştırma amaçlı SÜGK yurt dışına çıkarılamaz. (3) SÜGK’nın araştırma amaçlı yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışı için Genel Müdürlükten izin alınır. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir. Türkiye ile ilgili değildir. | |
Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik Bu Yönetmelik süs bitkileri ve çoğaltım materyallerinin üretim ve pazarlama kurallarını, üreticilerinin yükümlülüklerini ve yapılan üretimlerin kontrol ve denetimleri kapsamaktadır. Ancak araştırma ve geliştirme, bilimsel amaçlı ve genetik çeşitliliğin korunmasına yönelik çalışmalarda kullanılan süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri, ticarete konu olmamak kaydıyla kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla üretim yapan üreticiler ile bu kapsamda üretilen süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri ve nihai tüketicilere süs bitkileri ve çoğaltım materyalleri satışı yapanlar ile Devlet fidanlıklarında üretilen her nevi süs bitkisi ve çoğaltım materyali, (mülga) Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı fidanlıklarda satışa sunulan süs bitkileri ile ilgili işlemler, herhangi bir ıslah yöntemiyle ıslah edilmiş ve doğal türlerinden farklılaştırılmış olan türler hariç, CITES Sözleşmesi kapsamına giren türler için uygulamalar ve doğal çiçek soğanları ile ilgili işlemler bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Araştırma Amaçlı Kullanılması ve Yurt İçine Girişi İle Yurt Dışına Çıkarılması Hakkında Yönetmelik Madde 5 – (1) Araştırma amaçlı SÜGK ile ilgili iş ve işlemler Bakanlık tarafından yürütülür. (2) Bakanlığın izni olmadan araştırma amaçlı SÜGK yurt dışına çıkarılamaz. (3) SÜGK’nın araştırma amaçlı yurt içine girişi ve yurt dışına çıkışı için Genel Müdürlükten izin alınır. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.3.3. YETKİLENDİRME
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 9 Yetkilendirmeler 1. İstisnai durumlarda, sosyal veya ekonomik nitelikte olanlar da dahil olmak üzere, üstün kamu yararı nedenlerinden dolayı, Üye Devletler, 8(1) maddesinde belirtilen faaliyetlerin dışında kalanlar için, bu maddede yer alan usul uyarınca ve 8(2) ve (3) maddesinde öngörülen koşullara bağlı olacak şekilde Komisyon yetkilendirmesine tabi olarak, kuruluşlara izin düzenleyebilirler. 2. Komisyon bir elektronik yetkilendirme sistemi kurar ve işletir ve başvurunun alınmasını takiben 60 gün içerisinde başvurular hakkında karara varır. 3. Yetkilendirme için yapılan başvurular, 2. paragrafta atıfta bulunulan sistem kullanılarak Üye Devletlere iletilir. 4. Yetkilendirme için yapılan başvuru aşağıdakileri içerir: (a) isimleri ve adresleri de dahil olacak şekilde kuruluşun ya da kuruluşların gruplarının detayları; (b) yetkilendirme izni talep edilen Birlik ilgi alanına gire istilacı yabancı türlerin bilimsel ve yaygın isimleri; (c) (AET) 2658/87 sayılı Tüzük’te verildiği haliyle Kombine Nomenklatür kodları; (d) bahse konu örneklerin sayısı ya da hacmi; (e) talep edilen yetkilendirmenin sebepleri; (f) Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin tutulacağı ve kullanılacağı kapalı tutma tesislerinden kaçışın ya da yayılmanın mümkün olmadığını garanti altına alan öngörülen önlemlerin ve aynı zamanda bahse konu türlerin taşınmasının gerekli olması durumunda kaçmalarını ortadan kaldıracak koşulları sağlayan önlemlerin detaylı bir tanımı; (g) yetkilendirme talep edilen Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin kaçış riskinin değerlendirmesi ve beraberinde eyleme geçirilecek risk azaltma önlemlerinin tanımı; (h) uygulanması gerekli yerlerde imha planı da dahil olmak üzere, muhtemel bir kaçış ya da yayılma durumunda uygulanacak planlanan izleme sisteminin ve acil durum planının tanımı; (i) bu kuruluşlara uygulanabilir ilgili ulusal kanunların tanımı. 5. Komisyon tarafından verilen yetkilendirmeler bahse konu Üye Devlet’in yetkili makamına bildirir. Yetkilendirme, 4. paragrafın (a) bendine göre takip edilen başvuru usulünden bağımsız olarak, münferit bir kuruluşa özgü olacaktır ve 4. paragrafta atıfta bulunulan bilgileri ve yetkilendirmenin süresini içerir. Yetkilendirme ayrıca, yetkilendirmenin talep edildiği faaliyette kuruluşta kullanılmak üzere ilave veya ikame örneklerin arzına yönelik hükümleri de içerir. 6. Komisyonun yetkilendirmesini takiben, yetkili makam bu Maddenin 1. paragrafında atıfta bulunulan izni, 8(4) ilâ (8) maddesi uyarınca düzenleyebilir. İzin, Komisyon tarafından düzenlenen yetkilendirmede yer alan tüm hükümleri içerir. 7. Komisyon, bu Tüzükte düzenlenen ilgili yükümlülüklere uyumsuzluk olması durumunda yetkilendirme başvurusunu reddeder. 8. Komisyon, mümkün olan en kısa sürede, 7. paragraf uyarınca başvurunun reddine dair Üye Devlet’i bilgilendirir ve redde dair nedeni belirtir. | Değerlendirme Komisyonu ilgilendiren madde, Üye Devletin istisnai durumlarda izleyeceği prosedürü tanımlar. Benzer bir istisnai durum yetkilendirmesinin mevzuatta tanımlanması gerekir. |
6.3.4. ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 10 Acil durum önlemleri 1. Bir Üye Devlet’in, Birlik listesinde bulunmayan ancak ön bilimsel kanıtlara dayanarak 4(3) maddesindeki kriterleri karşılaması muhtemel olan bir istilacı yabancı türün sınırları içerisinde var olduğuna dair kanıtı ya da sınırları içerisine girişine dair muhtemel riskin kanıtı olması durumunda, 7(1) maddesinde yer alan kısıtlamaları da içerecek şekilde acil durum önlemlerini derhal alabilir. 2. Kendi ulusal sınırları dâhilinde 7(1) maddesinin (a), (d) ya da (e) bentlerindeki uygulamaları içeren acil durum önlemleri alan Üye Devlet, derhal, alınan önlemleri ve bu önlemleri gerekçelendiren kanıtları Komisyona ve diğer tüm Üye Devletlere bildirir. 3. Bahse konu Üye Devlet, herhangi bir gecikme olmaksızın, mevcut teknik ve bilimsel veriler eşliğinde acil durum önlemlerine tabi olan istilacı yabancı türler için 5. madde uyarınca, bu türün Birlik listesine dâhil edilme bakış açısını da içerecek şekilde, acil durum önlemlerinin alındığı tarihten itibaren 24 ay içinde bir risk değerlendirmesi yapar. 4. Komisyon bu maddenin 2. paragrafında atıfta bulunulan bir bildirim alırsa ya da Komisyonun Birlik listesine dâhil edilmemiş ancak 4(3) maddesinde belirtilen kriterleri karşılama ihtimali olan bir istilacı yabancı türün Birlik içinde olduğuna ya da Birlik’e girişine dair muhtemel riskin kanıtları varsa, Komisyon, uygulama tasarrufları yoluyla, ön bilimsel kanıtlar temelinde bahse konu türlerin kriterleri karşılama durumu ve 4(3) maddesinde yer alan kriterlerin karşılanma ihtimalinin olduğuna kanaat getirdiği türlerin oluşturacağı riske yönelik olarak kısıtlı bir süre için 7(1) maddesinde belirlenen herhangi bir kısıtlamayı dahil ederek acil durum önlemlerinin alınmasına karar verir. Bu uygulama tasarrufları 27(2) maddesinde atıfta bulunulan inceleme süreci uyarınca kabul edilir. 5. Komisyon, 4. paragrafta atıfta bulunulan uygulama tasarrufunu kabul ettiğinde, Üye Devletler, kendi aldıkları acil durum eylemlerini uygun olduğu durumda fesheder ya da tadil ederler. 6. Komisyon, istilacı yabancı türleri Birlik listesine dâhil ettiğinde, Üye Devletler de kendi acil durum önlemlerini fesheder ya da tadil ederler. 7. Bu maddenin 3. paragrafı uyarınca yürütülen risk değerlendirmesini takiben, Komisyon Birlik listesine istilacı yabancı türleri dâhil etmediğinde, Üye Devletler bu maddenin 1. paragrafını takiben alınan acil durum önlemlerini feshederler ve bu türleri 12(1) maddesi uyarınca Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türler ulusal listesine ekleyebilirler ve 11. madde uyarınca güçlendirilmiş bölgesel iş birliğini düşünebilirler. | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Tehdit altındaki türlerin doğadan yakalanması ve toplanması Madde 18 — Genel Müdürlük, bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesindeki nesli tehlikede olan tür, duyarlı tür, nesli tehdit altında olan tür ve nadir türler sınıflarına giren türlerin, bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde belirtilen doğadan yakalama veya toplama amaçlarına hizmet etmesi durumunda; bu türler üzerinde bilimsel araştırma ve üretim çalışmalarını yapar, yaptırır veya bu çalışmaları koordine eder. Yaban hayatı açısından öneme sahip alanlarda, bu alanlara zarar verebilecek yabancı ve istilacı bitki, mantar, böcek ve benzeri türler ile bitki hastalıklarıyla mücadele Madde 24 — Yaban hayatı açısından öneme sahip alanlarda, bu alanlara zarar verebilecek yabancı ve istilacı bitki, mantar, böcek ve benzeri türler ile bitki hastalıklarıyla mücadele; il müdürlüğünün talebi üzerine ilgili kurum veya kuruluşlarca yapılır. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır (Değerlendirme öncesinde, ulusal mevzuatta hangi düzenlemelerin olduğunun ve ilgili maddelerin belirtilmesi daha iyi olacaktır) . Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Üye Devleti ilgilendirmektedir. Türkiye ile ilgili değildir. |
6.3.5. İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN GELİŞ YOLLARI HAKKINDA EYLEM PLANLARI
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 13 İstilacı yabancı türlerin geliş yolları hakkında eylem planları 1. Birlik listesinin kabul edilmesini takiben 18 ay içinde, Üye Devletler, en azından kendi sınırları ve 2008/56/AT sayılı Direktif’in 3. maddesinin (1) bendinde tanımlandığı şekliyle xxxxx xxxxxx içinde Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin kasıtsız olarak giriş ve yayılma geliş yollarının kapsamlı analizini gerçekleştirirler ve türlerin hacmi ya da söz konusu geliş yolları üzerinden Birlik’e bu türlerin girişi ile oluşacak muhtemel hasar sebebi ile öncelikli eylem gerektiren geliş yollarını (‘öncelikli geliş yollarını) belirlerler. 2. Birlik listesinin kabul edilmesini takip eden üç yıl içinde, her bir Üye Devlet, 1. paragraf uyarınca belirlenmiş öncelikli geliş yollarına ilişkin en az bir eylem planı ya da eylem planları dizisi oluşturur ve uygular. Eylem planları, eylemler için zaman çizelgeleri içerir ve kabul edilen önlemleri tanımlar aynı zamanda uygulanabilir olduğu durumlar için öncelikli geliş yollarına müdahale ve Birlik içindeki ya da Birlik içine kasıtsız olarak girebilecek ve yayılabilecek türlerin önlenmesi için kabul edilecek gönüllü eylemleri ve iyi uygulamaların kurallarını tanımlar. 3. Üye Devletler, 22(1) maddesi uyarınca uygun olan bölgesel seviyede tek bir eylem planı ya da eylem planı dizisi oluşturulması amacı ile işbirliğini temin ederler. Böylesi bölgesel eylemler oluşturulmadığında, Üye Devletler kendi sınırları için eylem planlarını oluştururlar, uygularlar ve bunu mümkün mertebe uygun ölçüde bölgesel seviyede eşgüdüm içinde yaparlar. 4. Bu maddenin 2. paragrafında atıfta bulunulan eylem planları özellikle de fayda- maliyet analizlerine dayanan ve aşağıdaki amaçları güden önlemleri içerir: (a) farkındalık yaratma; (b) üçüncü ülkelerden istilacı yabancı türlerin taşınması ile başa çıkmak için alınan önlemler de dâhil, eşyalara, emtialara, araçlara ve ekipmanlara istilacı yabancı türlerin bulaşmasını asgari düzeye indirme; (c) 15. madde uyarınca resmi kontroller haricinde Birlik sınırlarındaki kontrollerin uygunluğunu temin etme. 5. 2. paragraf uyarınca hazırlanan eylem planları Komisyona gecikme olmaksızın iletilir. Üye Devletler, kendi eylem planlarını en az her altı yılda bir gözden geçirirler ve Komisyona iletirler. | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Tür koruma eylem planı Madde 8 — Yaban hayvanlarının etkili bir şekilde korunması, popülasyonlarının devamlılığının sağlanması amacıyla Genel Müdürlük, bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesindeki nesli tükenmiş tür, nesli doğada tükenmiş tür, kritik seviyede olan tür, nesli tehlikede olan tür, duyarlı tür, nesli tehdit altında olan tür, sınıflarına giren türler öncelikli olmak üzere, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini alarak tür koruma eylem planları hazırlar veya hazırlattırır. Tür koruma eylem planlarında belirlenen koruma esasları Genel Müdürlük tarafından uygulamaya konur. Tür koruma eylem planları; türün doğal yaşama alanında, popülasyonunun sürdürülebilir bir şekilde devamlılığının sağlanmasına yönelik olarak, türün besin tercihini, ekolojik, biyolojik ihtiyaçlarını, koruma ve avlama ilkelerini, oluşturulan koruma alanının yönetimini, alandaki yerel insan faaliyetlerinin ekonomik, kültürel ve sosyal boyutlarını içerir. Yönetim planı Madde 25 — Bakanlıkça farklı statülerde koruma altına alınan veya yaban hayvanları için önem arz eden yaşama alanlarında; yaban hayvanlarının korunması, popülasyonlarının devamlılığının sağlanması, yaşama ortamlarının doğal kaynak değerleri ile ekolojik özelliklerinin muhafaza edilmesi amacıyla, alan bazında yönetim planları hazırlanır. Yönetim planları alandan sorumlu ilgili kurum veya kuruluşlardan birer yetkilinin katılımı ile il müdürlüğünce hazırlanır veya hazırlattırılır. Söz konusu planlar onaylanmak üzere Genel Müdürlüğe gönderilir. Yönetim planının il müdürlüğünce hazırlanması durumunda il müdürlüğü tarafından bir komisyon oluşturulur. Bu komisyonda, il müdürü, ilgili şube müdürü ve mühendis ile ilgili kurum ve kuruluşlardan birer yetkili bulunur. Oluşturulan bu komisyon marifetiyle yapılacak veya yaptırılacak bilimsel araştırmalar sonucuna göre, hazırlanan yönetim planları Genel Müdürlükçe onaylanarak uygulamaya konur. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük; ulusal mevzuatta doğrudan benzer bir hüküm yer almamaktadır. |
6.4. ERKEN TESPİT VE HIZLI İMHA
6.4.1. GÖZETİM SİSTEMİ, RAPORLAMA VE DEĞERLENDİRME
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 14 Gözetim Sistemi 1. Birlik listesinin kabul edilmesini takiben 18 ay içinde, Üye Devletler, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler için bir gözetim sistemi oluştururlar ya da istilacı yabancı türlerin Birlik içine veya Birlik içinde yayılmasını önlemek için, araştırma, izleme ya da diğer usuller yoluyla istilacı yabancı türlerin çevredeki varlığına dair verilerin toplanması ve kaydedilmesi için mevcut sistemlerine bunu eklerler. 2. Bu maddenin 1. paragrafında atıfta bulunulan gözetim sistemi: (a) hâlihazırda yerleşik halde olanlarla beraber yeni olan Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin varlığını ve dağılımını tespit etmek için deniz karasuları dâhil Üye Devletlerin sınırlarını kapsar; (b) bir Üye Devlet’in sınırları dâhilindeki ya da topraklarının bir kısmındaki çevrede, daha öncesinde varlığından habersiz olunan Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin görülmesini derhal tespit etmek için yeterince dinamiktir; (c) Birlik hukuku ya da uluslararası sözleşmeler kapsamında belirtilen, değerlendirme ve izleme için ilgili hükümler üzerine oluşturulur, bunlarla uyumlu olacak ve bunların tekrarından kaçınılır ayrıca 92/43/AET sayılı Direktif’in 11. maddesi, 2000/60/AT sayılı Direktif’in 8. maddesi ve 2008/56/AT sayılı Direktif’in 11. maddesinde belirtildiği üzere mevcut olan gözetim ve izleme sistemlerince sağlanan bilgilerden faydalanır; (d) mümkün olduğu ölçüde sınır ötesi etkileri ve sınır ötesi özellikleri dikkate alır. | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Etüt, envanter ve izleme çalışmaları Madde 9 — Genel Müdürlükçe av ve yaban hayvanı türlerinin ve popülasyonlarının, varlığının ve büyüklüğünün tespiti amacıyla tür ve saha bazında, etüt, envanter ve izleme çalışmaları yapılır veya yaptırılır. Av ve yaban hayvanı gözlem defteri Madde 28 — Av ve yaban hayvanlarına yönelik bir arşiv oluşturulması amacıyla, av ve yaban hayvanlarının biyolojileri ve yaşama ortamlarının özelliklerine ait bilgilerin yer aldığı av ve yaban hayvanı gözlem defteri il müdürlüğü tarafından tutularak gerektiğinde Genel Müdürlüğe gönderilmek üzere arşivlenir. Arazi gözlemi ve koruma-kontrol çalışmaları esnasında teknik personel tarafından hazırlanacak gözlem defterinde; gözlem tarihi, saati, yeri, rakımı, arazi tipi, doğal bitki dokusunun işlendiği harita veya krokiler, günlük hava şartları, hayvan türleri, göç, doğum, yavrulama ve/veya yumurtlama bilgileri, avcılık kayıtları, hayvanların davranışları ve benzeri bilgiler yer alır. Bu defter imkânlar ölçüsünde gözlemler, fotoğraf, slâyt, video gibi teknik donanımlarla desteklenir. Değerlendirme Av ve yaban hayvanlarının ve yaşama ortamlarının korunması, türlerin yer değiştirilmesi, yerleştirilmeleri, koruma tedbirleri, doğadan toplanmaları ve yakalanmaları, yırtıcı türlerin yönetimi ile bunların zararlı olanları, hastalıkları ve zararlılarıyla mücadele edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” amacıyla çıkarılan yönetmelik, ‘istilacı tür’ tanımı (Madde 3) ile birlikte bazı türler ve bitki hastalıkları ile mücadele (Madde 24), doğaya yerleştirilecek türler (Madde 36) ve yabancı ve istilacı türler ile mücadele (Madde 53) ile ilgili çeşitli düzenlemeler içermektedir. |
6.4.2. RESMİ KONTROLLER
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 15 Resmi Kontroller 1. 2 Xxxx 2016 tarihine kadar, Üye Devletler, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin Birlik’e kasıtlı olarak girişini önlemek için gerekli resmi kontrolleri gerçekleştirmek üzere tam işlevli yapılara sahip olacaktır. Bu resmi kontroller, 4(5) maddesi uyarınca, Birlik listesinde atıfta bulunulan Kombine Nomenklatür kodları kapsamına giren eşya kategorileri için geçerlidir. 2. Yetkili makamlar, bu maddenin 1. paragrafında bahsi geçen eşyaların muntazam risk esaslı kontrollerini şunları teyit ederek gerçekleştirir: (a) Birlik listesinde değildir ya da (b) 8. maddede atıfta bulunulan geçerli izin kapsamındadır. 3. Bu maddenin 2. paragrafında atıfta bulunulan, belge ve kimlik kontrolü ve gerektiğinde fiziki kontroller, bu maddenin 1. paragrafında atıfta bulunulan eşyalar Birlik’e getirildiğinde yapılır. Resmi kontrollere ilişkin Birlik hukukunun, bu maddenin 1. paragrafında atıfta bulunulan eşya kategorileri için hâlihazırda (AT) 882/2004 sayılı Tüzük ve 91/496/AET ile 97/78/AT sayılı Direktifler uyarınca sınır birimlerinde belirli resmi kontroller ya da 2000/29/AT sayılı Direktif uyarınca giriş noktaları sağladığı durumlarda, Üye Devletler bu maddenin 2. paragrafında atıfta bulunulan kontrolleri gerçekleştirme sorumluluğunu, bu kontrollerin yerine getirilmesi için (AT) 882/2004 sayılı Tüzük’ün 4. maddesi ya da 2000/29/AT sayılı Direktif’in 2(1) maddesinin (g) bendi uyarınca görevlendirilmiş yetkili makamlara verirler. 4. Serbest bölgelerdeki ya da serbest antrepolardaki elleçleme ve 1. paragrafta atıfta bulunulan eşyaların serbest dolaşıma giriş rejimi, transit rejimi, gümrük antrepoculuğu, dâhilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ve geçici kabul rejimi gümrük işlemleri gümrük makamlarına aşağıda belirtilen beyana tabidir: (a) (AT) 882/2004 sayılı Tüzük ve 91/496/AETAET ve 97/78/AT sayılı Direktifleri uyarınca sınır birimleri tarafından ya da 2000/29/AT sayılı Direktif’in 2(1) maddesinin (j) bendi uyarınca kontrollerin giriş noktaları tarafından gerçekleştirildiği durumlarda, maddenin 3. paragrafında atıfta bulunulan yetkili makamlarca bu maddenin 2. paragrafında atıfta bulunulan koşulların karşılandığını tasdik ederek bu ilgili giriş belgesi usulünce doldurulur. Burada belirtilen gümrük rejimi takip edilir ya da | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Yabancı ve istilacı türler ile mücadele Madde 53 — Herhangi bir nedenle yabancı veya istilacı bir türün kendi habitatından farklı bir doğal yaşam ortamına girmesi ve bu alanda hızlı bir şekilde üreyerek, yayılışını genişletmesinden dolayı; habitatın yerli bitki ve hayvan türlerine, tarım arazilerine, evcil hayvanlara ve insanlara olumlu ve olumsuz ekonomik ve ekolojik etkileri Genel Müdürlüğün19 koordinasyonunda araştırılır. Bu yabancı türlerden, habitatın yerli bitki ve hayvan türlerine, tarım arazilerine, evcil hayvanlara, insanlara, ekonomiye ve ekolojiye olumsuz etkileri olanlarla mücadele, bu türlerin biyolojik özellikleri dikkate alınarak Genel Müdürlüğün belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde il müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. Gerçek ve tüzel kişilerin sebebiyet verdiği durumlarda 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 26 ncı maddesi ile 2872 sayılı Çevre Kanununun 28 inci maddesi hükümlerine göre işlem yapılır. Bitki Karantinası Yönetmeliği Bu Yönetmelik, ithale mani zararlı organizmaların belirlenmesi ile bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin Türkiye Gümrük Bölgesine giriş ve çıkış işlemlerinde bitki sağlığı açısından tabi olacağı hususları ve yapılacak resmî kontrolleri kapsamaktadır. Bitki Karantinası Yönetmeliği Bu Yönetmelik, ithale mani zararlı organizmaların belirlenmesi ile bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin Türkiye Gümrük Bölgesine giriş ve çıkış işlemlerinde bitki sağlığı açısından tabi olacağı hususları ve yapılacak resmî kontrolleri kapsamaktadır. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay |
19 Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
(b) eşyaların Birlik hukukuna göre resmi kontrollere tabi olmadığı durumlarda, diğer evrak, kontrollerin tatmin edici sonuçlarla ve müteakip giriş belgesiyle yapıldığını kanıtlar. Bu belgeler elektronik olarak da teslim edilebilir. 5. Kontroller bu Tüzük ile uyumsuzluk teşkil ediyorsa: (a) gümrük makamları, gümrük işlemleri eşyanın gümrük rejimine tabi tutulmasını askıya alır veya eşyalara el koyar; (b) 3. paragrafta atıfta bulunulan yetkili makamlar eşyalara el koyar. Eşyaların alıkonulduğu durumlarda, eşyalar, bu Tüzük’ün uygulanmasından sorumlu yetkili makama emanet edilir. Bu makam ulusal mevzuat uyarınca hareket eder. Üye Devletler belirli işlevleri diğer makamlara devredebilirler. 6. Doğrulama yapılırken meydana gelen ve herhangi bir uyumsuzluktan kaynaklanan masraflar, ilgili Üye Devlet’in aksini belirlediği durumlar dışında, Birlik içindeki malları Birlik’e getiren gerçek veya tüzel kişi namınadır. 7. Üye Devletler, 2. paragrafta atıfta bulunulan doğrulama için ilgili tüm makamlar arasında konuyla ilgili bilgi alışverişi ile etkin ve etkili eş güdüm ve işbirliğini sağlamak üzere usulleri uygulamaya koyarlar. 8. En iyi uygulamalara dayanarak, Komisyon, tüm Üye Devletlerle birlikte, Birlik’in ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin teşhisini, bunların tespit edilmesini ve etkili ve etkin kontrollerin yerine getirilmesini kolaylaştıracak rehberler ve eğitim programları geliştirir. 9. 8. madde uyarınca izinlerin verilmesi halinde, beyan edilen eşyaları kapsayan geçerli bir izne referans, gümrük beyannamesinde veya sınır birimine hitaben ilgili bildirimlerde yapılır. | açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.4.3. ERKEN TESPİT BİLDİRİMLERİ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 16 Erken Tespit Bildirimleri 1. Üye Devletler, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin giriş yapmasının veya varlığının erken tespitini teyit etmek amacıyla, 14. madde uyarınca kurulan gözetim sistemini ve 15. madde gereğince yapılan resmi kontrollerde toplanan bilgileri kullanırlar. 2. Üye Devletler, herhangi bir gecikmeye mahal vermeksizin, özellikle de aşağıda belirtilen haller söz konusu olduğunda, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin giriş yapmasının ya da mevcudiyetinin erken tespitini yazılı olarak Komisyona bildirirler ve diğer Üye Devletleri haberdar ederler; (a) kendi sınırlarında ya da sınırlarının bir kısmında daha öncesinde var olduğu bilinmeyen Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin sınırlarında ya da sınırlarının bir kısmında görülmesi; (b) imha edildiği rapor edildikten sonra kendi sınırlarında ya da sınırlarının bir kısmında Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin yeniden görülmesi. | Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.4.4. İSTİLANIN ERKEN EVRESİNDE HIZLI İMHA
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 17 İstilanın Erken Evresinde Hızlı İmha 1. Erken tespitten sonra ve 16. maddede atıfta bulunulan erken tespit bildiriminin iletilmesini takip eden üç ay içinde, Üye Devletler imha önlemlerini uygularlar, bu tedbirleri Komisyona bildirirler ve diğer Üye Devletleri bilgilendirirler. 2. İmha önlemlerini uygularken, Üye Devletler, kullanılan yöntemlerinin, insan sağlığı ve çevre, özellikle hedeflenmeyen türler ve habitatları göz önünde bulundurularak, ilgili istilacı yabancı türlerin popülasyonunun tamamen ve kalıcı olarak ve hayvanların herhangi bir kaçınılabilir ağrı, stres ya da acıdan korunmasını temin ederek ortadan kaldırılmasında etkili olmasını sağlarlar. 3. Üye Devletler imhanın etkinliğini gözlemlerler. Üye Devletler, bu amaçla 14. maddede belirtilen gözetim sistemini kullanabilirler. İzleme, uygun olduğu hallerde, hedeflenmeyen türler üzerindeki etkileri de değerlendirir. 4. Üye Devletler, alınan önlemlerin etkinliği konusunda Komisyona bilgi verir ve Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin popülasyonu ortadan kaldırıldığında Komisyona bildirirler. Bu bilgileri aynı zamanda diğer Üye Devletlere de iletirler. | 5596 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Zararlı organizmaların kontrolü ve yükümlülükler Madde 15- (1)Bitki ve bitkisel ürünlerde zarar yapan organizmaların yurt içine girişi veya yurt içinde yayılmasını engellemek için aşağıdaki esaslar uygulanır: b) Bakanlık, herhangi bir bölgede zararlı organizma şüphesi veya zararlı organizmanın salgın hâlinde ortaya çıkması durumunda, zararlı organizmaların yayılmasının önlenmesi için, ekim ve dikimin yasaklanması veya sınırlanması, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin naklinin ve satışının yasaklanması ile imhası dâhil her türlü tedbiri almaya, uygulamaya veya uygulatmaya yetkilidir. Bitki Karantinası Fümigasyon Yönetmeliği Bu Yönetmelik, bitki, bitkisel ürün, bitkisel sanayi ürünü ve orman ürünlerinin; alıcı ülke zirai karantina mevzuatının gerektirmesi, ithalat, ihracat, reeksport ve transit geçişlerde böcek, akar, nematod, hastalık, yabancı ot gibi zararlı organizmalarla bulaşık olduğunun inspektörlerce tespit edilmesi ve lüzum görülmesi; ambalaj maddelerinin, depo, silo, gemi, konteynır gibi bulundukları ortamların temizlenmesi ve iç karantinaya tabi zararlı organizmaların belirlenmesi, kültür bitkilerinin yetiştirildiği ortamların temizlenmesi hallerinde, ayrıca fümigasyon için uygun hale getirilen müze, kütüphane, gıda üreten ve depolayan imalathane, fabrika ile tamamen boş ambar ve depolarda istek üzerine uygulanacak fümigasyonla ilgili hususları düzenlemektedir. Yönetmelikte “zararlı organizma”: bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren bitki, hayvan veya patojenik ajanların tür, streyn veya biyotipleri, “ Fümigasyon” zararlı organizmaları imha etmek amacıyla, belirli sıcaklıktaki kapalı bir ortama, gaz halinde etki eden bir fumigantı belirli miktarda verme ve belirli bir süre ortamda tutma işlemi, “Fümigasyon alanı”: Fümigasyonun yapıldığı yerin yanında yaklaşılmasının hayati tehlike arz ettiği alan olarak tanımlanmıştır. Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.4.5. HIZLI İMHA YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEN KAÇINMA
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 18 Hızlı İmha Yükümlülüğünden Kaçınma 1. Bir Üye Devlet, sağlam bilimsel kanıtlar temelinde, 16. maddede belirtilen istilacı yabancı türlerin tespitini takip eden iki ay içerisinde, aşağıdaki koşullardan en az biri karşılanırsa imha önlemlerini uygulamayabilir: (a) istilacı yabancı türlerin yerleşik hale geldiği çevrede mevcut olan imha yöntemleri kullanılamayacağı için imha teknik olarak imkânsız görülmüştür; (b) makul kesinlik taşıyan mevcut veriler temelinde yapılan fayda-maliyet analizi uzun vadede maliyetin olağandışı yüksek ve imhanın faydalarıyla orantısız olduğunu göstermiştir; (c) imha yöntemleri mevcut değildir ya da mevcut olmakla birlikte insan sağlığı, çevre ve diğer türler üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahiptir. Bahse konu Üye Devlet, herhangi bir gecikmeye mahal vermeksizin, kararını yazılı bir şekilde Komisyona bildirir. Bildirim, birinci alt paragrafın, (a), (b) ve (c) bentlerinde atıfta bulunulan tüm kanıtlar ile birlikte gönderilir. 2. Komisyon, uygulama tasarrufları vasıtasıyla, 1. paragrafın ikinci bendi uyarınca koşulların sağlanmaması halinde bildirilen kararı reddedebilir. 3. Bu uygulama tasarrufları 27(2) maddesinde atıfta bulunulan inceleme usulü uyarınca kabul edilir. Taslak uygulama tasarrufları, Üye Devlet’in bildirimini aldıktan sonraki iki ay içerisinde 27(1) maddesinde atıfta bulunulan Komiteye sunulur. 4. Üye Devletler, istilacı yabancı türlerin, 1. paragraf uyarınca hiçbir imha önlemi uygulanmadığında diğer Üye Devletlere daha fazla yayılmasını önlemek için sınırlandırma önlemlerinin alınmasını sağlarlar. 5. Komisyonun, bu maddenin 1. paragrafının ikinci bendi uyarınca bildirilen bir kararı reddetmesi halinde, ilgili Üye Devlet, 17. maddede belirtilen imha tedbirlerini gecikmeksizin uygular. 6. Komisyonun, bu maddenin 1. paragrafının ikinci bendine göre bildirilen bir kararı reddetmediği durumlarda, istilacı yabancı türler, 19. maddede atıfta bulunulan yönetim tedbirlerine tabi olur. | Değerlendirme Tüzükle gelen yeni bir yükümlülük olmasına karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer hükümler yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. Bu madde altındaki bazı hükümler Komisyonu ve Üye Devleti ilgilendirmektedir, Türkiye ile ilgili değildir. |
6.5. GENİŞ YAYILIMLI İSTİLACI YABANCI TÜRLERİN YÖNETİMİ
6.5.1. YÖNETİM TEDBİRLERİ
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 19 Yönetim Tedbirleri 1. Birlik listesine bir istilacı yabancı türün dâhil edilmesini takip eden 18 ay içerisinde, Üye Devletler, biyoçeşitlilik, ilgili ekosistem hizmetleri ve uygun olan yerlerde, insan sağlığı ya da ekonomi üzerindeki etkilerini asgari düzeye indirmek üzere kendi sınırları dâhilinde geniş yayılımlı gördükleri Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler için uygulamada olan etkili yönetim tedbirlerini hayata geçirirler. Bu yönetim tedbirleri çevre üzerindeki etkiler ile orantılı olmalı, Üye Devletlerin özel koşullarına uygun olmalı ve fayda-maliyet analizlerinin yanı sıra, mümkün olduğu ölçüde, 20. maddede atıfta bulunulan restorasyon tedbirlerine dayanmalıdır. Bunlar, risk değerlendirmesine ve maliyet verimliliğine dayanarak önceliklendirilir. 2. Yönetim tedbirleri, istilacı bir yabancı türün popülasyonunun imhası, popülasyonun kontrolü veya popülasyonun sınırlandırılmasına yönelik ölümcül veya ölümcül olmayan fiziksel, kimyasal veya biyolojik eylemlerden oluşur. Uygun olduğunda, yönetim tedbirleri, mevcut ve gelecekteki istilalara karşı direnci artırmayı amaçlayan alıcı ekosisteme uygulanan eylemleri içermelidir. Hâlihazırda yerleşik halde olan istilacı yabancı türlerin ticari kullanımına, kesin gerekçelendirmelerle ve daha fazla yayılmayı önlemek için tüm uygun kontrollerin mevcut olması koşuluyla, bunların yok edilmesine, popülasyonlarının kontrolüne veya sınırlandırılmasına yönelik yönetim tedbirlerinin bir parçası olarak geçici olarak izin verilebilir. 3. Yönetim tedbirleri uygularken ve kullanılacak yöntemleri seçerken, Üye Devletler insan sağlığı ve çevreye, özellikle hedeflenmeyen türlere ve habitatlarına gereken ilgiyi gösterirler ve hayvanlar hedef alındığında yönetim tedbirlerinin etkinliğinden ödün vermeksizin, kaçınılabilir bir ağrı, stres ya da acıdan korunmalarını sağlarlar. | 2872 sayılı Çevre Kanunu Çevrenin korunması Madde 9 – Çevrenin korunması amacıyla; a)Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir. f) Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği Yabancı türler Madde 13 – (1) Ramsar alanları ve ulusal öneme haiz sulak alanlara, hangi maksatla olursa olsun, bilimsel araştırma yapılmadan ve Bakanlığın uygun görüşü alınmadan yabancı türler atılamaz, bırakılamaz ve yerleştirilemez. (2) Geçmişte atılmış ve bilimsel araştırmalar sonucunda sulak alan ekosisteminde ciddi olumsuz etki bıraktığı bilimsel araştırmalarla tespit edilen yabancı türlerin alandan uzaklaştırılması, bu mümkün olmuyorsa popülasyonlarının kontrol edilmesi Bakanlığın koordinasyonunda ilgili İdarelerce sağlanır. Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Zararlı organizmaların kontrolü ve yükümlülükler Madde 15- (1) Bitki ve bitkisel ürünlerde zarar yapan organizmaların yurt içine girişi veya yurt içinde yayılmasını engellemek için aşağıdaki esaslar uygulanır: a) Bakanlık, bitki ve bitkisel ürünler ile zararlı organizma taşıma ihtimali bulunan diğer maddeler ile ilgili inceleme, teşhis, gerekli kontrol ve koruma tedbirlerini almakla yükümlüdür. b) Bakanlık, herhangi bir bölgede zararlı organizma şüphesi veya zararlı organizmanın salgın hâlinde ortaya çıkması durumunda, zararlı organizmaların yayılmasının önlenmesi için, ekim ve dikimin yasaklanması veya sınırlanması, bitki, bitkisel ürün ve diğer maddelerin naklinin ve satışının yasaklanması ile imhası dâhil her türlü tedbiri almaya, uygulamaya veya uygulatmaya yetkilidir. 10574 c) Bakanlık, zararlı organizmalarla ilgili olarak ulusal ve bölgesel düzeyde yıllık kontrol ve mücadele programı ile acil eylem planı |
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
4. 14. maddede bahsedilen gözetim sistemi, biyolojik çeşitlilik, ilgili ekosistem hizmetleri ve uygulanabilir olduğunda insan sağlığı veya ekonomi üzerindeki etkilerin en aza indirilmesinde imha, popülasyonun kontrolü veya sınırlandırılması önlemlerinin etkinliğini izlemek için tasarlanır ve kullanılır. İzleme, uygun olduğu hallerde, hedeflenmeyen türler üzerindeki etkileri de değerlendirir. 5. İstilacı yabancı bir türün başka bir Üye Devlet’e yayılma riskinin yüksek olduğu durumlarda, bu türlerin bulunduğu Üye Devletler derhal diğer Üye Devletlere ve Komisyona bu durumu bildirirler. Uygun olduğu hallerde, ilgili Üye Devletler müşterek olarak mutabık kalınan yönetim tedbirlerini alırlar. Üçüncü ülkelerin de yayılmadan etkilenebileceği durumlarda, etkilenen Üye Devlet, bahse konu üçüncü ülkeleri bilgilendirmeye çalışır. | hazırlanması ve uygulanmasını sağlar. Karantinaya tâbi zararlı organizmalar listesi Bakanlıkça belirlenir. ç) Bakanlık yabancı bir ülkede herhangi bir zararlı organizma görülmesi ve ülkemiz için risk teşkil etmesi durumunda, zararlı organizmanın türüne göre bu ülkenin tamamından veya belirli bir bölgesinden, bulaşmaya neden olabilecek bitki ve bitkisel ürünlerin ülkeye girişine ve transit geçişine, tamamen veya kısmen sınırlama veya yasak getirebilir. Sınırlama ve yasak kapsamı daraltılabilir veya genişletilebilir. (2) Zararlı organizmalara karşı yapılacak mücadelenin esasları Bakanlıkça belirlenir. Mücadelenin Bakanlıkça belirlenen esaslara göre yapılması zorunludur. (3) Devlet ormanlarında bulunan zararlı organizmalarla yapılacak mücadele hizmetleri Bakanlıkça belirlenen esaslara göre, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılır. Zararlı organizmalarla yapılacak mücadelenin hem orman hem tarım sahalarını ilgilendirmesi hâlinde, mücadele bu Kanun hükümleri çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülür. (4) Bakanlık zararlı organizmalarla ilgili bildirim sistemini kurar ve işletilmesini sağlar. (5) Bir yerde zararlı organizmanın salgın hâlinde ortaya çıkmasından haberdar olanlar Bakanlığa ihbar etmekle yükümlüdür. (6) Bakanlık, bazı zararlı organizmalar için özel koruma veya karantina bölgeleri oluşturabilir, oluşturulan bu bölgelerde bazı zararlı organizmalarla bulaşık bitki ve bitkisel ürünlerin giriş ve çıkışına yasaklama veya kısıtlama getirebilir, temiz alanlar için korunmuş bölgeler ilan edebilir ve bu bölgelerle ilgili izleme yapabilir. (7) Bakanlık, işlenmiş olsa dahi bitki ve bitkisel ürünler dışında kalan, bünyesinde zararlı organizma taşıma riski bulunan diğer maddeler için de bitki sağlığı ile ilgili önlemleri almaya, uygulamaya ve uygulatmaya yetkilidir. (8) Zararlı organizma mücadelesinde kullanılacak faydalı organizmaları üretenler, ithalatını yapanlar, piyasaya arz edenler ve kullananlar Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorundadır. (9) Ambalaj malzemesi olarak kullanılacak ahşap ambalaj malzemelerinden onay alınması gerekenler Bakanlıkça belirlenir. Belirlenen ahşap ambalaj malzemelerini üretecekler Bakanlıktan onay almak zorundadır. (10) Ticarî olarak fidan, fide, çelik, tohum, yumru, soğan gibi üretimde kullanılacak her türlü bitki yetiştiriciliğini yapanlar Bakanlıktan onay almak ve yetiştirme süresince Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorundadır. (11) Bakanlıkça mücadelesi istenen zararlı organizmaların tespit edildiği yerlerde, ilgililerin Bakanlıkça talep edilen önlemleri almaları ve mücadeleyi yapmaları zorunludur. (12) Zararlı organizma ile mücadeleyi, ticarî amaçla yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler Bakanlıktan onay almak zorundadır. Değerlendirme Ulusal mevzuatımızda geniş yayılım istilacı yabancı tür tanımlanmamıştır. Bu madde yeni bir yükümlülük getirmesine karşın ulusal mevzuatta farklı başlıklar altında benzer yönetim tedbiri hükümleri yer almaktadır. Ancak, bu maddedeki yükümlülükler doğrudan istilacı yabancı türleri ilgilendirdiği için kapsam ve detay açısından mevcut ulusal mevzuatla karşılanamamaktadır. |
6.5.2. HASAR GÖREN EKOSİSTEMLERİN RESTORASYONU
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 20 Hasar gören ekosistemlerin restorasyonu 1. Fayda-maliyet analizi, mevcut veriler temelinde ve makul belirlilikle, restorasyon tedbirlerinin maliyetinin restorasyon faydalarına kıyasla yüksek ve orantısız olduğunu göstermedikçe, Üye Devletler, Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türler tarafından bozulmuş, hasar görmüş ya da tahrip edilmiş ekosistemin restorasyonunu desteklemek için uygun restorasyon tedbirlerini uygularlar. 2. 1. paragrafta atıfta bulunulan restorasyon tedbirleri en azından aşağıda belirtilenleri içerecektir: (a) Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlerin varlığından kaynaklanan rahatsızlığa maruz kalan bir ekosistemin, rahatsızlığın etkilerine karşı direnç, özümseme, uyum sağlama ve bunlardan kurtulma yeteneğini artırmak için önlemler; (b) bir imha eylemini takiben yeniden istilanın önlenmesini destekleyici önlemler. | Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Doğaya yeniden yerleştirilecek tür için hazırlanacak gerekçe raporları Madde 37 — Doğaya yeniden yerleştirilecek tür için hazırlanacak gerekçe raporlarında; a) Yeniden yerleştirilecek türün yerleştirileceği alanda türün neslinin tükenmesine neden olan sebeplerin giderilip giderilemediği, b) Yeniden yerleştirilecek türün yerleştirileceği alanın ekolojik döngüleri hakkındaki veriler, c)Yeniden yerleştirilecek türün yerleştirileceği alanda türün biyolojik ve ekolojik ihtiyaçlarının karşılanıp, karşılanamayacağı veya bu yönde alınması gereken tedbirler, d) Üretilen veya belirli bir süre insan tarafından bakılan ya da barındırılan av ve yaban hayvanı türlerine ait bireylerin yeniden yerleştirilmesi durumunda; bu bireylerin alana adaptasyonu için alınacak tedbirler ve uygulanacak adaptasyon yöntemleri, belirtilir. Değerlendirme Ulusal mevzuatta istilacı yabancı türlerin olumsuz etkilerini restore etmeye yönelik doğrudan hükümler bulunmamaktadır. Ancak, meri mevzuat kapsamında çevre ve doğa koruma mevzuatı başlıkları altında yer alır. Yine benzer şekilde, bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren zararlı organizmalar hükümleri kapsamında değerlendirmeler yapılmaktadır |
7. DİĞER HÜKÜMLER
7.1. MALİYETİN KARŞILANMASI
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 21 Maliyetin Karşılanması Kirleten öder ilkesi uyarınca ve 2004/35/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ne halel gelmeksizin, Üye Devletler, çevresel ve kaynak maliyetleri, ve restorasyon maliyetleri de dâhil olmak üzere istilacı yabancı türlerin olumsuz etkilerini önlemek, asgari düzeye indirmek ya da azaltmak için gerekli önlemlerin maliyetlerini karşılamayı amaçlarlar. | 2872 sayılı Çevre Kanunu Madde 3/g Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir. Değerlendirme Ulusal mevzuatta istilacı yabancı türlerin olumsuz etkilerini önlemek, asgari düzeye indirmek ya da azaltmak için gerekli önlemlerin maliyetlerini karşılamaya yönelik doğrudan hükümler bulunmamaktadır. Ancak, meri mevzuat kapsamında ilgili zararların ve önlemlerin maliyetlerinin karşılanması konuları çeşitli kanun ve yönetmelikler kapsamında çevre ve doğa koruma mevzuatı başlıkları altında yer alır. Yine benzer şekilde, bitki veya bitkisel ürünlere zarar veren zararlı organizmalar hükümleri kapsamında değerlendirmeler yapılmaktadır |
7.2. İŞBİRLİĞİ VE EŞ GÜDÜM
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 22 İşbirliği ve Eş Güdüm 1. Bu Tüzük kapsamında yükümlülüklerini yerine getirirken, Üye Devletler, ilgili tüm Üye Devletler ile yakın iş birliğini sağlamak amacıyla tüm çabayı ortaya koyarlar, uygulanabilir ve uygun olduğunda bölgesel ya da uluslararası anlaşmalardan doğan mevcut yapıları kullanırlar. Üye Devletler, özellikle de aşağıda belirtilen özellikleri paylaştıkları diğer Üye Devletler ile iş birliğini sağlamak üzere çabalarlar: (a) denizel türler ile ilişkili olarak, 2008/56/AT sayılı Direktif’in 4(2) maddesi uyarınca aynı deniz alt- bölgeleri; (b) denizel olmayan türler ile ilişkili olarak 92/43/AET sayılı Direktif’in 1. maddesi, (c) bendinin (iii) alt bendi uyarınca aynı biyocoğrafya bölgesi; (c) aynı sınırlar; (d) tatlı su türleri ile ilişkili olarak 2000/60/AT sayılı Direktif’in 2. maddesinin (13) bendi uyarınca aynı nehir havzası ya da (e) herhangi başka bir müşterek endişe. Dâhil olan Üye Devletlerin talebi üzerine, Komisyon iş birliğini kolaylaştırmak üzere hareket eder. 2. Bu Tüzük’ün yükümlülüklerini yerine getirirken Üye Devletler, bu Tüzük’ün amaçlarını yerine getirmek amacıyla, bölgesel veya uluslararası anlaşmalardan doğan mevcut yapıları kullanmak da dâhil olmak üzere, uygun olduğu şekilde üçüncü ülkelerle iş birliği yapmaya çalışırlar. 3. Üye Devletler ayrıca, 12(1) maddesi uyarınca kabul edilen ulusal listelerde belirlenen Üye Devlet ilgi alanına giren istilacı yabancı türlere ilişkin diğer ilgili Üye Devletlerle eş güdüm ve iş birliğini sağlamak amacıyla bu maddenin 1. paragrafında atıfta bulunulan hükümler gibi hükümler uygulayabilirler. Üye Devletler ayrıca bu istilacı yabancı türler için uygun seviyede iş birliği mekanizmaları oluşturabilirler. Bu mekanizmalar arasında bilgi ve veri alışverişi, geliş yollarına ilişkin eylem planları ve istilacı yabancı türlerin yönetimi, kontrolü ve imhası, erken uyarı sistemleri ve halkın bilinçlendirilmesi veya eğitimi ile ilgili programlar konusunda en iyi uygulamaların paylaşılması yer alabilir. | 2872 sayılı Çevre Kanunu Madde 3/ 1 (ı) Bölgesel ve küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik olarak taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan ulusal hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli teknik, idarî, malî ve hukukî düzenlemeler Bakanlığın koordinasyonunda yapılır. Gerçek ve tüzel kişiler, bu düzenlemeler sonucu ortaya çıkabilecek maliyetleri karşılamakla yükümlüdür. 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Madde 410/ 1f) Tarım ve Orman Bakanlığının faaliyet alanına giren konularda uluslararası çalışmaların izlenmesi ve bunlara katkıda bulunulması amacıyla ulusal düzeyde yapılan hazırlıkları ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde yürütmek, Değerlendirme Özellikle üyelik öncesi ve üyelik sırasındaki hususlar açısından bu madde işlev kazanır. Diğer uluslararası ve bölgesel sözleşmeler kapsamında bu madde altındaki hükümler kısmen karşılanmıştır. |
7.3. HALKIN KATILIMI
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 26 Halkın Katılımı Bu Tüzük’ün 13. maddesi uyarınca eylem planlarının oluşturulması ve yine bu Tüzük’ün 19. maddesi uyarınca yönetim tedbirlerinin alınması durumunda, Üye Devletler, 2003/35/AT sayılı Direktif’in 2(3) maddesinin ikinci alt bendi uyarınca Üye Devletlerce hâlihazırda kararlaştırılmış tasarruflarını kullanarak, bunların hazırlanması, değiştirilmesi ya da değerlendirmesine halkın katılımı için erken ve etkin fırsatlar verilmesini sağlarlar. | 2872 sayılı Çevre Kanunu Bilgi edinme ve başvuru hakkı Madde 30 – Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. Herkes, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Ancak, açıklanması halinde üreme alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin talepler de bu Kanun kapsamında reddedilebilir. Değerlendirme Ülkemizde doğrudan istilacı yabancı türlerle ilişkili tasarruflar için tanımlanmış bir halkın katılımı düzenlemesi bulunmamaktadır. Buna karşın, çevre ve doğa koruma mevzuatı içerisinde yer alan belirli kararlara ilişkin takip edilen düzenlemeler istilacı türler için de izlenebilecektir. Geniş yayılımlı istilacı türler tanımı ulusal mevzuatta yer almamaktadır. Bu nedenle de Tüzük kapsamında özel olarak Geniş yayılımlı istilacı türler için tanımlanan eylem planlarının oluşturulmasında ve yönetim tedbirlerinin alınmasında halkın katılımı hususu detay ve kapsam olarak ulusal mevzuatımızda yer almamaktadır. |
7.4. KOMİTE VE BİLİMSEL FORUM
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 27 Komite 1. Komisyon, bir komite tarafından desteklenecektir. Bu komite, (AB) 182/2011 sayılı Tüzük bağlamında bir komitedir ve 28. maddede atıfta bulunulan bilimsel bir forum tarafından görevlerinde desteklenebilir. 2. Bu paragrafa atıfta bulunulduğunda, (AB) 182/2011 sayılı Tüzüğün 5. maddesi uygulanır. 3. Komitenin herhangi bir görüş bildirmemesi durumunda, Komisyon taslak uygulama tasarrufunu ve (AB) 182/2011 sayılı Tüzük’ün 5(4) maddesinin üçüncü bendini kabul etmez. Madde 28 Bilimsel Forum Komisyon, başta 4, 5, 10 ve 18. maddeler olmak üzere, bu Tüzük’ün uygulanmasına ilişkin herhangi bir bilimsel soruna tavsiye vermek üzere Üye Devler tarafından atanan bilimsel topluluğun temsilcilerinin katılımını sağlar. Söz konusu temsilciler bilimsel bir forumda bir araya gelir. Foruma ilişkin usul kuralları Komisyonca oluşturulur. | Su Ürünleri Genetik Kaynaklarının Korunması ve Sürdürülebilir Kullanımına İlişkin Yönetmeliğin 4. Maddesinde, su ürünleri genetik kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile ilgili iş ve işlemlerden sorumlu Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde bir sekretarya oluşturulmuştur. Aynı Yönetmeliğin 5. Maddesinde “Ulusal Komite” oluşturulmuştur. Ulusal Komitenin görevleri Madde 7 – (1) Ulusal Komitenin görevleri aşağıda belirtilmiştir; a) Koruma faaliyetleri ile ilgili ilkeleri, hedefleri ve politikaları belirlemek, b) Konu ile ilgili önceki dönem çalışmalarını değerlendirmek ve sonraki dönem çalışma programını yapmak, c) Uygulamada karşılaşılan sorunlar ve bunların çözümleri ile ilgili teklifleri hazırlamak, ç) Koruma ve SÜGK’nın yetiştirilmesi faaliyetleri ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmalarında ana hedefleri belirlemek, d) Koruma amaçlı olarak, SÜGK’nın envanteri, tespiti, değerlendirilmesi ve hedeflere ulaşılabilmesi için önerilerde bulunmak, e) Gerektiğinde, SÜGK’nı koruma ve sürdürülebilir kullanım ile ilgili konularda tavsiye komisyonlarını oluşturmak ve bu komisyonların çalışma konularını belirlemek, f) SÜGK’nın yurt içi ve yurt dışı kullanımı, ithalatı ve ihracatı ile ilgili tavsiye kararları almak, g) Ulusal Komite çalışmalarında nesli tükenmekte veya tehlikede olan SÜGK’na öncelik vererek, önerilerde bulunmak. Değerlendirme Tüzükte Komisyona verilen görevdir. Bu hususta mevzuatımızda bir boşluk bulunmaktadır. “Türkiye'deki Karasal Alanlarda ve İç Sularda İstilacı Yabancı Türlerin Oluşturduğu Tehditlerin Değerlendirilmesi Projesi” kapsamında, proje yönetimini kolaylaştırmak, kurumlar arası koordinasyonu sağlamak ve proje çıktısı olarak çeşitli, kurul ve çalışma gruplarının görev ve oluşumlarına ilişkin “İstilacı Yabancı Türler Kurullarına İlişkin Rapor” hazırlanmış ve ulusal mevzuatımız uyarınca hazırlanabilecek bir hukuki düzenleme önerisinde bulunulmuştur. |
7.5. CEZALAR
AB Tüzüğü Maddeleri | Ulusal Mevzuat |
Madde 30 Cezalar 1. Üye Devletler, bu Tüzük’ün ihlalinde uygulanacak cezalarla ilgili hükümleri belirlerler. Üye Devletler, bunların uygulanmasını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alırlar. 2. Öngörülen cezalar etkili, orantılı ve caydırıcı olmalıdır. 3. Öngörülen cezalar diğerlerinin yanında şunları içerebilir: (a) para cezası; (b) ilgili kurallara uymayan Birlik ilgi alanına giren istilacı yabancı türlere el konulması; (c) 8. madde uyarınca düzenlenen izinlerin derhal askıya alınması ya da geri çekilmesi. 4. 2 Xxxx 2016 tarihi itibarıyla, Üye Devletler 1. paragrafta atıfta bulunulan hükümleri ve müteakip değişiklikleri gecikmeksizin Komisyona bildirirler. | 2872 sayılı Çevre Kanunu Madde 20/1 k) Bu Kanunun 9 uncu maddesinin (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı olarak biyolojik çeşitliliği tahrip edenlere, (d) bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için tespit edilen koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (e) bendinin ikinci paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usûl ve esaslarına aykırı davrananlar ile (f) bendinde belirlenen esaslara ve yasaklamalara aykırı davrananlara 20.000 Türk Lirası (73.747 TL), (e) bendinin birinci paragrafına aykırı davrananlara 100.000 Türk Lirası (368.789 TL) idarî para cezası verilir Kara Avcılığı Kanunu – Av ve yaban hayvanı ticareti yasağına uymama Madde 26 - 18 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları ve 19 uncu madde gereğince Bakanlığın koyacağı esaslara uymayanlara, beşyüz Türk Lirasından iki bin beşyüz Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. 18 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yasağa uymayanlara üçbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Değerlendirme Ulusal mevzuatta istilacı yabancı türlerle ilgili uygulanacak cezalar genel çevre ve doğa koruma kanun ve yönetmelikleri ile gümrük ve kaçakçılıkla ilgili hükümler altında ele alınmıştır. |