TÜRK BORÇLAR KANUNU’NA VE MİLLETLERARASI SATIM SÖZLEŞMESİNE GÖRE AYIBIN İHBAR EDİLMESİ
HAKEMSİZ
TÜRK BORÇLAR KANUNU’NA VE MİLLETLERARASI SATIM SÖZLEŞMESİNE GÖRE AYIBIN İHBAR EDİLMESİ
(Notification Obligation of the Defect according to the Turkish Code of Obligations and CISG)
Doç. Dr. Xxxxxxxxxx XXXXXXX*
ÖZET
Satım sözleşmesine konu olan malın ayıplı olması durumunda malı alan alacaklı- nın malda tespit ettiği ayıpları satıcıya bildirmesi halinde kendisine kanunda yer alan hakların tanınacağı kuralına hem TBK’da hem CISG’da ihbar etme şartına yer verilmiştir. Bu şartın yerine getirilmemesi durumunda da alacaklının kendi- sine tanınan haklarını kaybedeceği belirtilmiştir.
Alacaklının ayıplı mal teslimi karşısında kendisine tanınan hakları alabilmesinin şartlarından birinin ihbar yükümlülüğü olması sebebiyle Yargıtay da vermiş ol- duğu kararlarında ihbar yükümlüğünün zamanında yapılıp yapılmadığını göz önünde tutmaktadır. Aynı şekilde ihbar yükümlülüğü, Milletlerarası Satım Söz- leşmesinde de önem arzetmekte uluslararası mal satımlarında alacaklıların ayıplı mal tesliminden dolayı satıcılara karşı olan taleplerinin kendilerine tanınmasın da ihbar sürelerine riayet edilip edilmediğine özen gösterilmektedir.
Anahtar kelimeler: İhbar yükümlülüğü, CISG, Satış Sözleşmesi, Ayıp, Ayıplı mal.
Abstract
In case of a defective good which is a subject of sales contract; the rule, that provides some legal rights for the buyer on condition that obligation to notify is performed, is stated in both the Turkish Code of Obligations and CISG. Besides, in the event of not performance of this notification obligation, it is pointed out that the buyer loses these legal rights.
One of the conditions of exercising these privileges for the buyer is obligation to notify. For this reason, the High Court of Appeal considers if this obligation is performed timely or not as well. Likewise, the obligation to notify also has an
* Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
importance in the International Sales Contract and, it is taken in consideration if buyers obey the period of notice or not, for the claims of buyers against the sellers because of the defective good delivery in international sales.
Keywords: Obligation to Notify, CISG, Sales Contract, Defect, Defective Good.
I. Genel Olarak İhbar Yükümlülüğü
A. İhbarYükümlülüğünün Amacı
Türk Borçlar Kanununun ve CISG1’ın yorumdan çıkan sonuçlara göre, ihbar yükümlüğünün2 temelleri hakkında değişik görüşler ileri sürülmektedir. Bunlardan ilki, ayıp ihbarının satıcının lehine olduğu yolundadır. Alıcı sözleşmeye aykırılığı, sa- tıcıya bildirmesiyle satıcı sözleşmeye aykırılığın türü ve niteliği hakkında bilgi sahibi olur. Böylece satıcı, alacaklıya veya teslimatçıya karşı nasıl davranmak istediği konu- sunda zamanında karar verebilir3. Ancak ihbar yükümlülüğü, sadece mala ilişkin söz- leşmeye aykırılıkları kapsar. Bunun dışında kalan diğer sözleşmeye aykırılık halleri, meselâ malın geç teslimi, hukukî ayıplar, CISG m. 394’da öngörülen ihbar süresinde
1 Çalışmamızda Viyana Satım Sözleşmesi, İngilizce tercümenin (United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods) baş harflerinden oluşan bilindik hali olan (CISG) kısaltmasıyla anılacaktır.
2 Bilindiği üzere TBK’da düzenlenen satım Sözleşmesinde ihbar yükümlülüğü, “Bildirim Yüküm- lülüğü” olarak değiştirilmiştir. Değişiklik sadece kavramsal düzeydedir. Buun yanısıra CISG’da hali hazırda “ihbar yükümlülüğü” kullanıldığı için çalışmamızda kavram kargaşası olmaması için “ihbar yükümlülüğü” ibaresine yer verilmiştir.
3 Akikol, Xxxxx, Die Voraussetzungen der Sachmaengelhaftung beim Warenkauf (Obligati- onenerecht und UN-Kaufrecht), Xxxxxx 0000, XX. 000, 000; Xxxxxxx, X/Xxxx, P, Kommen- tar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Obligationenrecht, Kommentar zur 1. und 2. Abteilung (Art. 1- 529 OR), Teilband V 2a; Kauf und Schenkung, Zweite Lieferung: Art. 192- 204 OR, Zürich/Basel/Genf 2005, PN. 23a, 201 OR; Xxxxx, H, Xxxxxx Kommentar zum schweizerischen Privatrecht, Band VI: Das Obligationenrecht, 2. Abteilung: Die einzel- nen Vertragsverhältnisse, 1. Teilband: Kauf und Tausch - Die Schenkung, 1. Abschnitt: All- gemeine Bestimmungen - Der Fahrniskauf (Art. 184- 215 OR), Bern 1980. PN. 62, Art. 201 OR; Schlechtriem, P/Xxxxxxxxx, I/Xxxxxxxxx, Kommentar zum Einheitlichen UN-Kaufre- cht, Das Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den internationalen Warenkauf - CISG -, 5. Aufl., München 2008, PN. 5, Art. 39 CISG; Xxxxxx, R/Czerwenka, B, Internationales Kaufrecht, Kommentar zu dem Übereinkommen der Vereinten Nationen vom 11. April 1980 über Verträge über den internationalen Warenkauf, München 1991. PN. 4,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, C, UN-KAufrecht-CISG, Kommentar zum Übereinkommen der Vereinten Nationen über Vertraege über den internationalen Warenkauf von 1980, Un- ter Berücksichtigung der Schnittstellen zum internene Schweizer Recht, Bern 2004, PN. 1, Art. 39 CISG; Xxxxxxx, H/Magnus, U., Kommentar zum UN-Kaufrecht, Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den Internationalen Warenkauf (CISG), Zürich 2009, PN. 1, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, U., in: X. xxx Xxxxxxxxxxx Kommentar zum Bürgerlichen Gesetzbuch mit Einführungsgesetz und Nebengesetzen, Wiener UN-Kaufre- cht (CISG), Berlin 2005, PN. 3, Art. 39 CISG; Xxxxxxx, B., Die Sachmaengelhaftung des Verkaeufers xx XX-Xxxxxxxxx xxx xx xxxxx xxxxxxxxx Xxxxxxxxxxx, Xxxxxxxxxx 0000, 118.
4 CISG. m. 39: 1.“ Alıcı, bir sözleşmeye aykırılık saptadığı veya saptaması gerektiği tarihten iti-
ileri sürülmeyip bu tür aykırılıklar, CISG. m. 43 kapsamında ileri sürülürler. CISG.
m. 39’da malın kalitesi, niteliği, paketlenmesindeki sözleşmeye aykırılıklar yer alır5. Aynı şekilde malın sözleşmede öngörülen haline aykırı olması, az, çok veya yanlış teslim edilmesi halleri de CISG m. 39 kapsamındadır6 . CISG. m. 39’un kapsamına aynı malların sözleşmeye aykırılıklarında olduğu gibi malları temsil eden dökuman- lar da ihbar yükümlülüğüne dahildirler7. Satıcı, tam zamanında yapılan ihbar ile ala- caklının sözleşmeye aykırılıktan doğan zararını ayıpsız bir diğer mal teslimi ile en aza indirme imkânına sahip olur8. Diğer taraftan, ihbar yükümlüğü ve malın muayenesi satıcıya, ileride alacaklıya karşı kullanılabileceği ispat kolaylıkları sağlar9.
İhbar sayesinde ayrıca alıcının malı sözleşmeye uygun olarak kabul edip etmeye- ceği de hızlı bir şekilde belli olur. Bu durum ticarî ilişkilerde hukukî güvene hizmet eder10. Ayrıca alıcının yanlış ve gecikmeli olarak kullanımından kaynaklanan ve daha
baren makul bir süre içinde satıcıya, sözleşmeye aykırılığı türünü de belirterek bildirmezse, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder. 2. Her halde, alıcı malların fiilen kendisine verildiği tarihten itibaren en geç iki yıllık bir süre içinde sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmez- se, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder; meğerki, bu süre sözleşmesel bir süre ile bağdaşmıyor oldun”.
5 Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 10, Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 8, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 4, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 6, Art. 39 CISG; Xxxxxx, 142.
6 OLG Rostock IHR 2003, 19; Achilles, Kommentar zum UN-Kaufrechtsübereinkommen (CISG), Neuwied/Kriftel/Berlin 2000, W-A., PN. 2, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 4,Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, M., UN-Kaufrecht, Eine systematische Darstellung für Studium und Praxis, Wien/New York 1991, 105 vd; Xxxxx, B., Internationales Kaufrecht, Das UN-Ka- ufrecht (Wiener Übereinkommen von 1980) in praxisorientierter Darstellung, 2. Auflg. München 2008, PN. 5-56, 257; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 10, Art. 39 CISG.
7 Xxxxxx/Czerwenka, PN. 7,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 10,Art. 39 CISG; Hon- sell/Xxxxxx,PN. 6 Art. 39 CISG; Achilles, PN. 2,Art. 39 CISG; Ferrari, F/Ferrari., İnterna- tionales Vertragsrecht Rom I-VO. CISG. CMR. FactÜ, Kommentar, München 2012, PN. 5, Art. 39 CISG.
8 Xxxxxx, X., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, Band VI: Obligationenrecht,
I. Abteilung: Allgemeine Bestimmungen (Art. 1-183), Bern 1941; II. Abteilung: Die einzel- nen Vertragsverhältnisse (Art. 184-551), Bern 1934, PN. 1,Art. 201 OR; Xxxxxx, A., Von stie- rigen Kühen und sprungfähigen Stieren - Die Regelung des Viehhandels als Lehrstück einer verfehlten regulativen Rechtstechnik -, in: Xxxx Xxxxxx/Xxxxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Recht des ländlichen Raums, Festgabe der Rechtswissenschaftlichen Fakultät der Universität Luzern für Xxxx Xxxxxx zum 60. Geburtstag = LBR (Luzerner Beiträge zur Xxxxxxxxxxxxxxxxxx) Xxxx 00, Xxxxxx 2006, 54; BGE 63 II 401(406); Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 4,Art. 38 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 2,Art. 39 CISG; OGH v. 30.06.1998, XXXX-online 410.
9 Xxxxxx, PN. 1,Art. 201 OR; Giger,PN. 12,Art. 201 OR; BGE 63 II 400; Xxxxxx/Czerwen- ka, PN. 0 Xxx. 00 XXXX; Xxxx-Xxxxxx, X-X., Xx: Münchener Kommentar zum BGB Bd. III., Wiener Übereinkommen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, 6. Auflg. Xxxx. München 2012, PN. 2,Art. 39 CISG.
10 von Büren, B., Schweizerisches Obligationenrecht, Besonderer Teil (Art. 184-551), Zürich 1972, 31; Xxxxxx, 54; Xxxxxxxxx, A., Verhältnis der Sachgewährleistung zu den Folgen der Nichterfüllung oder nicht gehörigen Erfüllung, OR 197 ff. - OR 97 ff., Diss. Bern 1957,
sonra ortaya çıkan ayıplar burada istisna tutulmuştur11. Ticarî işlerde yüksek tutulan güvenlik ilk başta satıcı lehine görülmektedir. Çünkü satıcı alıcının belli olmayan zamanda bildireceği ayıpları hesaba katmaz. Keza ticarî işlerde belirtilen sürede yapıl- mayan ayıp ihbarları, daha sonra yapılamaz12.
İhbar yükümlüğünün temelinde aslında ticarî işlerdeki güven kuralları yer al- maktadır13. Alıcı kusurlu olarak maldaki ayıbı belirlenen süre içerisinde görmez hatta onu ayıplı bir şekilde kullanmaya devam ederse, daha sonra ayıplı mal tesliminden dolayı sözleşmeden dönmeyi talep edemez.
Satıcı açısından alıcının uzun bir süre susması malı olduğu gibi kabul ettiği anlamda yorumlanır14. Bu kural TBK m. 223/II, c. son’da somutlaşmıştır. Buna göre alıcı malı zamanında reddetmezse kabul etmiş sayılır. İhbar yükümlüğü sayesinde satıcı açısından doğrulukla bağdaşmayan fiyat spekülasyonları da bu sayede önlenmiş olur. Çünkü alıcı, satıcı zararına ekonomik piyasada malın fiyatının düştüğü ana ka-
103, 109; Xxxxxxx, X., Die Untersuchungs- und Rügepflichten im deutschen, niederländisc- hen und internationalen Kaufrecht, Eine rechtsvergleichende Darstellung der Gemeinsam- keiten und Xxxxxxxxxxxx, Xxxxx-Xxxxx 0000 42; Xxxxxx, E., Rechtzeitige Untersuchung und Mängelanzeige bei Xxxxxxxxxxx xxxx Xxx. 00 xxx 00 XX-Xxxxxxxxx - Xxxx Xxxxx- xxxxxxxxx, xx: Xxxxx X. Xxxxxx/Xxxxxxxx Xxxxxxxxxx (Hrsg), beitraege zum Unterneh- mensrecht, Festschrift für Xxxx-Xxxxx Xxxxxxxxxxxxx zum 65. Geburtstag, Wien 2001,621; Xxxxxxx, PN. 1, Art. 39.
11 Honsell/Xxxxxx, PN. 4 Art. 39 CISG; OGH v. 27.08.1999, CISG-online 191.
12 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 4, Art. 39 CISG.
13 Xxxxxx, P., Übereinkommen von 1980 über den internationalen Warenkauf, Xxxxxxxxx Xxxxxxxxxx vom 19. und 20. November 0000, Xxxxxx 1985, S. 91 ff. = Veröffentlichungen des Schweizerisches Institut für Rechtsvergleichung, Band 3, 99.
14 Xxxxxxx, Xxxxxx., La réduction du prix de vente en xxx xx xxxxxx xx xx xxx-xxxxxxxxxx xx xx xxxxx, Xx Xxxx xxxxxx des obligations et la Convention des Nations Unies sur les contrats de vente internationale de marchandises, PN. 1, Art. 201 OR; Xxxxxxxx, I/I, H., Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. I/1, İstanbul 1988 I/1, 181; Yavuz, C., Satıcının Satıla- nın (Malın) Ayıplarından Sorumluluğu, İstanbul 198, 116;Aral, F/Ayrancı, H., 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Hazırlanmış, Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 9. Bası Ankara 2012, 120; Edis, S., Türk Borçlar Hukukuna Göre Satıcının Ayıba Karşı Xxxxxxxx Xxxxx, Ankara 1963, 91; Şahiniz, S., Tacirler Arası Ticari Satımlarda Satıcının Ayıplı İfadan (Ayıplı Mal Tesliminden) Sorumluluğu, Ankara 2008, 84; “…Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalılara ayıp ihbarında bulunmadığı, yaklaşık bir yıl sonra 24.07.2007 tarihinde gönder- diği ihbarname ile ayıp ihbarında bulunduğu tartışma konusu değildir. Her ne kadar, 4.madde de konut satımlarında zaman aşımı süresi beş yıl olarak öngörülmüş ise de, otuz günlük ihbar süresinin burada da uygulanacağı kuşkusuzdur. Öteki deyişle, konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde satıcı veya malike ayıp ihbarında bulunur ise, bu durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde 4077 sayılı Kanun’a dayanarak dava açabilecektir. Hal böyle olunca, mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir” (YHGK. T. 27.04.2011, E. 2011/13-4, K. 2011/230, Kazancı Otomasyon).
dar bekleyip daha sonra sözleşmeden dönerek satıcının zarar etmesine sebep olabilir. İşte bu durum ihbar yükümlüğü ile ortadan kaldırılmıştır15.
Satıcı için öngörülen bu hukukî güvence İsviçre Federal Mahkemesi tarafından da ifade edilmiştir. Mahkeme, “hukukî ve fiili durumların ticarî işlerde açıklanması tartışılamaz” ifadesine yer vererek görüşünü belirtmiştir16. Alacaklının ihbar yü- kümlüğü, hızlı bir şekilde hukukî ve fiilî durumunun belirlenmesinin, zamanaşımı kurallarının satım ilişkisini bitirmeye yetmediği durumlarda söz konusu olur. Satım konusu mallardaki ayıpların henüz bulunamamış fakat bilindiği durumlarda, alıcının teslim edilen malı muayene etme ve sözleşmeye ayıkırlıkları bulup satıcıya bildirme yükümlüğü, alıcıya Borçlar Kanununda ve CISG’da daha az yoğunlukta yüklenmiş- tir. Türk Borçlar Kanunu ve CISG’da başlangıçta sözleşme tarafları, satıcının zaten malın kontrol süresinin başlangıcı ve ihbar süresi hakkında makul bir bilgisi olduğu konusunda ikna olmuşlardır. Bundan dolayı açık ayıplarda, satıcının bu durumu göz önünde bulundurmasına gerek bulunmamaktadır. Bu ise, doğru bir gerekçe gibi görünmektedir. Ancak bazı hallerde muayene yükümlüğünün sınırları aşılmamalı ve kontrol ve bildirme süreleri de kısa hesaplanmamalıdır. Bu talep CISG m. 39/I’de somutlaşmıştır. Burada, “alıcı,…. makul bir süre içinde satıcıya bildirmelidir….” ifa- desi yer almıştır. Aynı zamanda bu durum Türk Borçlar Kanunu m. 000/X’xx xx “… bunu uygun bir süre içerisinde bildirmek zorundadır” ifadesine yer verilmiştir. Burada CISG’da yer alıp iç hukukumuzda yer almayan bir hüküm bulunmaktadır. CISG. m. 44’de, eğer alıcı makul bir özürle maldaki sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmemiş- se, m. 39/I ve m. 43/I’deki durumlar göz önünde tutulmayıp, alıcıya m. 50 CISG’da öngörülen seçimlik haklardan semenden indirim veya yoksun kalınan kâr dışındaki zararın tazminini isteme hakkı tanınmıştır. CISG anlamında ihbarın gecikmesi ha- linde alıcının sözleşmeye aykırılıktan doğan haklarını kaybetmesi durumunun her hâlükarda geçerli olması uygun bulunmamıştır.
B. İhbarın Hukukî Niteliği
İhbar yükümlülüğü tek başına hukukî bir sonuç doğuracak irade açıklaması niteliğinde değildir. Gerçi tam zamanında yapılmış bir ihbar, alacaklıya haklarını elinde tutma hakkı verse de, yapılan irade açıklamasının hukukî etkisi alacaklının iradesinden bağımsız ayrı bir şekilde ortaya çıkar. Bundan dolayıdır ki, doktrin ve yargı kararları ihbar yükümlülüğünü tasavvur açıklaması olarak kabul etmektedir17.
15 Xxxx, H/Xxxxxxxxxxxxx, W., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Das Obligationenrecht, 2. Teil (Halbband): Art. 184-418, Xxxxxx 0000, XX. 0, Xxx. 000 XX; Xxxxxx, PN. 1,Art. 201 OR; BGE 63 II 401; Xxxxxxx, 43.
16 BGE 88 II 364 (365), Urteil des BGer v. 28.05.2002, NR. 4C. 395/2001, Erw. 2.1.1.
17 Honsell, H., Kommentar zum UN-Kaufrecht, Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den Internationalen Warenkauf (CISG), Zürich 2009, PN. 10, Art. 201
Bu düzenleme, sadece ayıplı bölümü veya sözleşmeye aykırılığı tespit eden ihbar kıs- mı için geçerlidir. Satıcıyı, sorumlu kılan alacaklının açık veya zımnî iradesini içeren ihbar hukukî işlem benzeri irade açıklaması olarak kabul edilmektedir18.
Alıcının ihbar mecburiyeti, hem Türk Borçlar Kanununda hem de CISG’da benzer düzenlenmiştir. İhbar yükümlülüğü tek başına bir hukukî mükellefiyet değil- dir. Çünkü gerekli ihbar yapılmadığında ne satıcıya dava açılabilmekte ne de zararın tazmini istenebilmektedir. Ayıp ihbarı, hukukî niteliği itibariyle “külfet” niteliğinde- dir19. Alacaklı ayıp ihbarında bulunmazsa tazminat borcu ödemek mecburiyetinde kalmaz. Ancak satılan malı ayıplı haliyle kanun gereği kabul etmiş sayılır. Aynı za- manda ayıptan veya sözleşmeye aykırılıktan doğan haklarını kaybeder. Bunun yanın- da, ihbarda geciken alıcı sadece malın sözleşmeye aykırılığını ileri sürebilir20. Borçlar Hukukundaki doktrine göre, muayene ve ayıbın ihbarını sadece kanunen mükelle- fiyet olarak değerlendirme yönünde bir görüş söz konusudur21. İhbar mecburiyeti- nin CISG’da yer alması açısından Borçlar Hukuku ile arasında fark söz konusudur. Çünkü mecburiyet ile mükellefiyet arasında kavramsal fark sözleşmeyi tanıyan ülke hukuk geleneğinde aynı anlama gelmemektedir22.
OR; Giger, PN. 61,Art. 201 OR; xxx Xxxx, A/Xxxxx, X., Allgemeiner Teil des Schweizerisc- hen Obligationenrechts, 3. Xxxx.Xxxx 1, 1. und 2. Lieferung, Zürich 1974 und 1979; mit
Supplement, Zürich 1984. 175 f. dpn 25; BGE 107 II437 f.;Urteil des BGer vom 28.5.2002, Nr. 4C.395/2001, Erw. 2.1.1; Xxxxxx, X., Beitrag zur Lehre der Gewährleistung im Vertra- gsrecht, Diss. Zürich 1973,54; Katz,H-P., Sachmängel beim Kauf von Kunstgegenständen und Antiquitäten, Diss. Zürich 1973, 67; Edis, 85; Xxxxx, 113; Xxxxx, A., Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, C. I, İstanbul 2012,102; Aral/Ayrancı, 118; Xxxxxxx, 76; Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00,Xxx. 000 XX; Xxxxxx-Xxxx, M., Folgen der Vertragsverletzung, Habil. Basel, Zürich 1999
= Veröffentlichungen des Schweizerischen Instituts für Rechtsvergleichung, Band 37, PN. 16, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx,PN. 5, Art. 39 CISG; Freiburg,N., Die Rügeobliegenheit des Käufers bei grenzüberschreitendem Warenverkehr, IHR2005, 56, 57; Klaedtke, U., Die Maengelrügefrist im UN-Kaufrecht, Aachen 2003, 13; Xxxxxxx/Ferrari, PN. 3 Art. 39 CISG.
18 Xxxxxx, BT, 94; Xxxxx, P., Der Werkvertrag, 5. Aufl., Zürich 2011, PN. 2135, 773; Schönle/ Higi, PN. 23,Art. 201 OR; Giger, PN. 61,Art. 201 OR; xxx Xxxx/Xxxxx, PN. 25, Art. 201 OR; Xxxxxx, 54; Katz, 67.
19 Honsell, PN. 2, Art. 201 OR; Xxxxxx, 54; Xxxxx, PN. 2108, 765; Xxxxx, P., Die Berechnung der Rügefrist im schweizerischen, deutschen und XX-Xxxxxxxxx, Xx. Xxxxxx 0000. 5; Giger, PN. 5, Art. 201 OR; Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00, Xxx. 000 XX; Aral/Ayrancı, 118; Xxxxx, 113; Xxxxxxxx, I/I, 180; Eren, Xxxxxx; Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara 2014, ( Özel), 148 vd; Gerny, M, G., Untersuchungs- und Rügepflichten beim Kauf nach schweizerischem, französischem und US-amerikanischem Recht sowie nach CISG, Diss. Basel, Basel/Genf/ München 1999 47; Xxxxxxxx, C., Obligationenrecht Besonderer Teil, 3. Aufl. Zürich/Ba- sel/Genf 2008, PN. 293, 44; Xxxx, 86; Xxxxxxx, 76; Xxxxxx, İ., Satım ve Eser Sözleşmelerinde Gözden Geçirme ve Bildirim Külfetleri, Ankara 2012, 71.
20 Tannò, 4 vd; Giger, PN. 5,Art. 201 OR; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 12,Art. 38 CISG; Xxxxxxx,
00xx.
00 Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00, Xxx. 000 XX; Giger, PN. 5,Art. 201 OR; Honsell, PN. 2, Art. 201 OR.
22 Akikol, PN. 642, 244.
C. İhbar Yükümlülüğünün Kullanım Alanı
Her iki satım hukukunda da ihbarın düzenleniş alanı geniştir. Türk Borçlar Hu- kukunda (TBK. m. 219) ve XXXX x. 00’xx xxxxxxxxxx ayıptan ve sözleşmeye aykı- rılıktan doğan sorumlulukta, malın sözleşmede kararlaştırılan niteliklere sahip olma- ması veya garanti edilen özelliklerin malda bulunmaması durumlarından bağımsız olarak ihbar mecburiyeti düzenlenmiştir23. İhbar mecburiyeti sadece malın teslimi ile ilgili olmayıp bilakis malın tamiri veya ayıpsız benzeri ile değişimlerinde de vardır24.
Türk Borçlar Kanunu ve CISG arasında ihbar mecburiyetinde benzerlik bu- lunmasına rağmen, alıcı CISG’a göre muayene ve ihbar mecburiyeti açısından daha yoğundur. Çünkü Türk Borçlar Kanunu m. 219’daki “ayıp” kavramı ile “CISG m. 35’deki “sözleşmeye aykırılık” birbirinden sadece kalite açısından olmayıp, tür, ni- telik ve paketleme hataları açısından da geniş bir şekilde farklılık arz etmektedir. Ayıplı mal teslimi, Türk Borçlar Hukukunda yerine göre ifa etmeme yerine göre ise temerrüddür. Doktrinde hâkim olan görüşe25 göre de, satıcıya yapılacak ihbar mecburiyetinin ancak yanlış ifa hallerinde olması gereğidir. Ancak bu durum kabul edildiğinde milletlerarası satımda, m. 40’ın istisnası söz konusu olur. CISG’a göre niteliği kararlaştırılan malın teslim edilmemesi halinde alıcının CISG’a göre ihbar mecburiyeti bulunmamaktadır. Borçlar Kanununda düzenlenen ayıptan doğan so- rumluluk hükümleri hem ticarî satımlara hem de normal satımlara uygulanır. Bu anlamda CISG’dan ayrılır. Aslında CISG m. 1/III’de “Bu antlaşmanın uygulanmasın da ne tarafların vatandaşlığı, ne tacir olup olmaması, ne de sözleşmenin adi veya ticarî nitelikte olması dikkate alınır” hükmüne yer verilmiştir. Ancak CISG daha ziyade ti- carî satımlara uygulanır. Ancak her iki satım hukukunda da alıcının maldaki eksikliği fark ettiğinde belli bir süre içerisinde satıcıya bildirme mecburiyeti bulunmaktadır.
II. Türk Borçlar Kanunu’na Göre İhbar Yükümlülüğü
Türk Borçlar Kanunu m. 223’e göre, “alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorum-
23 Venturi, PN. 2, Art. 201 OR; Xxxxxxx,H., Basler Kommentar zum Schweizerischen Privat- recht, Obligationenrecht I: Art. 1- 529 OR, 4. Aufl., Basel 2007, (BSK), PN. 3,Art. 201 OR; Xxxxxx-Xxxx,PN. 16,Art. 201 OR; Xxxx, 86; Xxxxxxxx, I/I, I/1,180; Xxxx/Xxxxxxx, 118; Xxxxxxx, 76; Xxxxx, 102; Xxxxx, 113; Xxxxxxx, PN. 1,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 8,Art. 38 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 7, Art. 39 CISG; Xxxx, W/Xxxxxx, H-C/Xxxxxx, M., International Einheitliches Kaufrecht, Praktiker-Kommentar und Vertra- gsgestaltung zum CISG, Heidelberg 2000, PN. 6, Art. 35 CISG.
24 Xxxxxx,P., Zur Wünschbarkeit der Anpassung des schweizerischen Kaufrechts an die EU-Ri- chtlinie zum Verbrauchsgüterkauf und das UN-Kaufrecht, Diss. Basel, Basel/Genf/Münc- hen 2003 , (Anpassung), 40; Ferrari, F., Die Rügeobliegenheit bei Vertragswidrigkeit nach Art. 39 CISG, ZSR NF 125 (2006) 1. Halbband, Rügeobliegenheit, 537.
25 Honsell/Xxxxxx, PN. 7,Art. 39 CISG; Achilles, PN. 2, Art. 39 CISG.
luluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorun- dadır”. Burada alıcıya bir görev verilmektedir26. Satım konusu malı aldıktan sonra incelemek eğer malda bir ayıp bulmuşsa bu durumu satıcıya imkân bulur bulmaz bildirmek, mükelleftir. Eğer alıcı yapması gereken bu yükümlüğü yerine getirmezse alıcı maldaki ayıpla birlikte malı iktisap etmiş sayılır. Burada satıcının sorumluluğu- nun doğabilmesi için alıcının malı alır almaz fark ettiği veya yapacağı kısa bir göz- den geçirme ile anlayabileceği ayıplardır. Bunun dışında alıcının belli özel teknik ve metodlarla yapacağı inceleme sonucu bulunabilecek ayıplar buraya dâhil değillerdir. Alıcının bulduğu ayıbı, satıcıya zamanında ve doğru bir şekilde bildirme yükümlülü- ğü, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunun doğabilmesinin bir şartıdır27. Burada
26 Ayıbın ihbarı bazı hukuk sistemlerinde, sadece ticari satımlarda öngörülmüştür (Xxxxxxxxx, A., Europäische Sachmängelgewährleistung beim Warenkauf, Optionale Rechtsangleichung auf der Grundlage eines funktionalen Rechtsvergleichs, Habil. Hannover, Tübingen 2000 474 vd; Atamer, Y., Uluslararası Satım Sözleşmelerine İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) Uyarınca Satıcının Yükümlülükleri ve Sözleşmeye Aykırılığın Sonuçları, İstanbul 2005, 220); Ancak bizimde dâhil olduğumuz İsviçre Borçlar Kanununda ayıp ihbarı bütün sa- tımlar için öngörülmüştür. Ticari satımlarda ayıbın ihbarı anlaşılabilir. Ancak adi satımlarda da hala ihbarda bulunma yükümünün olması tartışılmaktadır. Yeni değişen BK’da da yine ihbar yükümlülüğü yerni korumuştur. Bu konuda eleştiriler için bkz. Xxxxxx, 1,4; Buz, V., Medenî Hukukta Yenilik Doğuran Haklar, Ankara 2005,145 vd.
27 Xxxxxx, 220 vd; Xxxxx, 113; Xxxxx, 102; Edis, 84-85; Xxxxxxx, 76-77; Xxxxxxxx, I/I, I/1,180-181; Xxxx/Xxxxxxx, 114; Xxxxliler/Xxxxxxxx, 106; Xxxxxxx/Higi, PN. 23, Art. 201 OR, Schönle, H., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Obligatio- nenrecht, Kommentar zur 1. und 2. Abteilung (Art. 1- 529 OR), Teilband V 2a: Kauf und Schenkung, Erste Lieferung: Art. 184- 191 OR, Zürich 1993 PN. 7, 21, Art. 197-201 OR; Xxxxx, P., Xxxxxx Kommentar zum schweizerischen Privatrecht, Band VI: Das Obligatio- nenrecht, 2. Abteilung: Die einzelnen Vertragsverhältnisse, 1. Teilband: Kauf und Tausch
- Die Schenkung, 1. Abschnitt: Allgemeine Bestimmungen - Der Fahrniskauf (Art. 184- 215 OR), Bern 1980, PN. 61, Art. 201 OR; Xxxxxxx, H., Schweizerisches Obligationenrecht, Besonderer Teil, 8. Aufl., Bern 2006 BT, 80; Honsell, PN. 10,Art. 201 OR; Xxxxxxxx, PN. 293-294, 44-45; Xxxxxx-Xxxx,PN. I vd, Art. 201 OR; Xxxxxx, Z., Milletlerarası Mal satım Sözleşmeleri (CİSG) Hukuku, Ankara 2011,133; Xxxxxx, M/Xxxxx, K., Xxxxxxxxx, Kaufrecht des OR und Xxxxxx UN-Kaufrecht, 3. Aufl., Zürich 1995, 84; BGer, vom. 28.05.2002, 4C. 395/2001, E. 2.1; “ Dava, satım esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, davalılara bildirmemiştir. Davacı bundan sonra açtığı eldeki dava ile inşa edilen spor kompleksinin tapusunun bağımsız bölüm maliklerine verilmeyip, TOKİ üzerinde bırakıldığını ve spor komplek- sinin sadece site sakinlerinin kullanımına sunulması gerekirken, kamuya da açıldığını ileri sürerek, bu ayıp nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istemiştir. Davacının dava dilekçesinde tanımladığı bu durumun satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıpolduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileyebaşvurma- dıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalılara ayıp ihbarında bulunmadığı tartışma konusu değildir. Her ne kadar, konut satımlarında zaman aşımı süresi beş yıl olarak öngörülmüş ise de, otuz günlük ihbar süresinin bu- rada da uygulanacağı kuşkusuzdur. Öteki deyişle, konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde satıcı veya malike ayıp ihbarında bulunur ise, bu
gerçekleşen ayıbın bildirilme yükümlüğü, sorumluluğu kuran bir durum olmayıp, bilakis sorumluluğu koruyan bir gerekliliktir. İhbar, alıcıyı ayıptan doğan haklarını kaybetmeden evvel korur, ancak hakları kurmaz. Yani haklar, ayıplar ihbar edildi diye var değildir28. Alıcı, satıcının kanundan dolayı sorumlu olmadığı bir ayıptan kusurlu bulunuyorsa, bu durumda satıcı, alıcı tarafından yapılan ihbara itiraz etmemiş olsa bile bu durum, onun ayıptan doğan sorumluluğuna sebep olmaz29.
Türk Borçlar Kanunu m. 223’ün iki fıkrası arasındaki sistematik bağ açıktır. Fıkralarda öngörülen ihbar süreleri ayıbın türlerine göre değişmektedir30. Meselâ, birinci fıkrada açık ayıplar düzenlenmiştir. İkinci fıkrada ise gizli ayıplar söz konusu olduğunda uyulması gereken ihbar sürelerine yer verilmiştir31. Ayıbı gören alıcı- nın bunu satıcıya hemen bildirmesi gerektiği birinci fıkrada öngörülmüştür32. Bu yükümlülüğün söz konusu olabilmesi için satım konusu malda olağan bir gözden geçirmeyle görülebilecek veya zaten malda görülebilen açık ayıplar söz konusu oldu- ğunda, alıcı imkân hâsıl olur olmaz satıcıya durumu bildirmekle yükümlüdür.
Açık ayıpların tersine gizli ayıplarda ise, alıcının ayıbı imkân hâsıl olur olmaz bildirme yükümlüğü söz konusu değildir. Çünkü bu durumlarda maldaki ayıp ola- ğan bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek durumda değildir. Ayıbın ortaya çıkabilmesi için ya belli bir süre kullanılması gerekir ya da uzman bilirkişiye gösterilmesi gerekir.
durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde 4077 sayılı Kanun’a dayanarak dava açabilecektir. Hal böyle olunca, mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile dava- nın reddine karar verilmiş olması yasaya uygundur” (YHGK. T. 02.11.2011, E. 2011/13-468, K. 2011/666, Kazancı Otomasyon).
28 Gauch, PN. 2166, 782; Giger,PN. 61,Art. 201 OR; xxx Xxxx/Xxxxx,PN. 25, 176; Xxxxxx, 54;
Xxxx, 67; Xxxxxxx/Xxxx,PN. 23,Art. 201 OR; BGE 118 II 147.
29 Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00x,Xxx. 000 XX; Xxxxxxx, H., Die Mängelrüge im Kauf-, Werkvertrags- und Mietrecht, SJZ 96 (2000) , 545.
30 TBK. m. 223 “ Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulur bul- maz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hü- küm uygulanamaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan u ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.
31 “… Buna göre, ikinci el aracın gizli ayıplı olduğu ve davacının ayıpları öğrendikten hemen sonra süresi içerisinde ve davacının ayıpları öğrendikten hemen sonra süresi içerisinde durumu davalıya bildirerek sözleşmeyi feshettiği dosya kapsamına göre sabittir. O halde mahkemece, davalının ayıba karşı tekeffül yükümlülüğü olduğu dikkate alınarak hasıl oalcak sonuca uygun bir karar verilmesi ge- rekirken yanlış gerekçe ile ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” (Y. 13. HD., T. 04.07.2012, E. 11034/17380 K.) (Karar yayınlanmamıştır).
32 “Alıcı eğer maldaki ayıp belli ise teslimden itibaren iki gün, eğer açıkça belli değil ise 8 gün içinde, durumu satıcıya bildirmeye mecburdur. Tacirler arasındaki ihtarlar noter kanalı ile veya iadeli taah- hütlü olarak yapılmak zorundadır. Ayıp ihbarının tanık beyanlarına göre süresinde yapıldığı kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir” (Y. 19.HD. T. 20.03.2003, E. 2002/287, K. 2009/2806, Kazancı Otomasyon).
Bundan dolayıdır ki alıcının yükümlülüğü, bu tür ayıpların bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir3334.
Hayvan satımlarında35 ayıbın bildirilmesi için farklı bir düzenleme söz konusu- dur. Hayvan satımlarında kanun koyucu diğer satımlarda düzenlediği süreleri burada öngörmemiştir. TBK. m. 224’e göre, “alıcı satıcının sorumlu olacağı süre yazılı olarak belirtilmemiş ve ayıp da hayvanın gebeliğine ilişkin değilse, satıcı, ancak ayıbın devrin yapıldığı veya alıcının devralmada temerrüdünün gerçekleştiği günden başlayarak dokuz gün içinde …. ayıbın kendisine bildirilmesini” alıcıdan talep eder. Kanun hükmünde de belirtildiği gibi hayvan satımlarında satıcının yazılı olarak hayvan hakkında ga- ranti vermemişse veya hayvanın gebeliğine ilişkin olarak herhangi bir aldatma söz konusu değilse, ihbar süresi hayvanın devrinden veya devirde temerrüde düşülmüşse temerrüdün gerçekleştiği andan itibaren işlemeye başlar36. Bu andan itibaren dokuz gün içinde ayıpların ihbar edilmesi gerekir37. Bu süre hayvanın gebe olmaması du-
33 “ Uyuşmazlık, gizli ayıplı mal satımı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davacı vekili dilekçesinde malın teslim alım tarihinden itibaren 10 gün sonra ayıbın açığa çıktığını belirtmiş, ancak dava tarihine kadar davalıya usulüne uygun biçimde ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin belgeyi dosyaya sunmamıştır. Bu durumda ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun biçimde yapılmadığı gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir (Y. 19. HD, T. 07.04.2009, E. 2008/6736, K. 2009/2806, Kazancı Otomasyon).
34 “ Davacı tarafın iddiası, mahkemede alınan bilirkişi kurulu raporu ve Almanya’da yaptırılan tespite göre, bu bölüm zeytinlerin, “ gri-yeşil renk aldığı ve küf tutma ve mayalanma sonucu” acılık meydana getirdiği gözlenmiştir. 34 tır halinde taşınana ve önemli tutarda olan bu zeytinler için yapılacak muayene ve ihbarın hemen ve ya birkaç gün içinde yapılamsı mümkün değildir. İddia edilen ayıplar nitelik yönünden de, gizli ayıp sayılabilecek derecededir. Çünkü bu ayıplar sadece gözleşmele değil, laboratuar sonucu ortay çıakbilecek niteliktedir. Bu durumda 397, 200 kg tutarındaki zeytinlerin ayıpları yönünden süresinde ihbar ihbar yapıldığını kabulü ile sonucu çerçevesinde karar vermek gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir (YHGK., T. 03.02.1999; E. 1999/11-4, K. 1999/55, Kazancı Otomasyon)”.
35 Hayvan satımında anlaşılması gereken insan ihtiyaçlarını karşılayan hayvanlardır. Bunlar, inek, keçi, dana, at, domuz vb.
36 Xxxxxxxx, I/I, 184; Zevkliler/Xxxxxxxx, 107; Xxxxx, 116; Xxxx, 90; Xxxxxxx, BT, 89-90.
37 “Bilindiği üzere hayvan satımlarındaki tekeffül süresinin açıkça tayin edilip edilmemesi konusundaki ayrımı içeren BK. 199 maddesinin tek başına ele alınması olanaklı değildir. Hayvan satımı ile ilgili hükümler bir bütün olarak ele alınmalı ve değerlendirme bu ölçülere göre yapılmalıdır. Yukarıda da açıklandığı üzere satıcının sorumluluğunun temel şartı olan Tekeffül yazılı olmalıdır. Ne var ki taraf- lar ayıbın ihbar müddetini yazılı tekeffül sırasında belirlemek zorunda değildirler. Bu belirlemenin yapılmaması durumunda uygulanacak süre ise BK.nun 199. maddesinde belirtilmiştir. Tekeffülün varlığı yanında ihbar müddetinin açıklanmamış olması durumunda bu maddenin uygulanması söz konusu olabilir. Davacı satıcının davalı alıcıya yazılı tekeffülü olmadığından taraflarca belirlenmiş ya da belirlenmese bile uygulanacak bir ihbar müddetinin varlığından söz etmek de olanaklı değildir. Yasal ihbar müddeti olan 9 günlük sürenin uygulanması için de satıcının yazılı tekeffülü aranmakta- dır. Bir an için bu maddenin uygulanabilirliği kabul edilse dahi alıcının satıcıya yasal sürede ihbarda bulunduğu konusunda bir delil ve bulgu da bulunmamaktadır. O halde satılan davalıya geçmiş bu- lunmakla nefi ve hasar davalıya aittir. Davalının satım bedelini davacıya ödemesi gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen xxxx xxxxx bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır ( YHGK., T., 16.05.2001, E. 13-419/420 K., Kazancı Otomasyon).
rumunda geçerlidir. Hayvanın gebe olduğuna dair bir garanti verilmiş ancak hayvan gebe değilse, ihbar süresi için dokuz günlük süre uygulanmayıp, hayvanın gebe ol- madığı anlaşıldığı andan itibaren gecikmeksizin ihbarın yapılması gerekir38. Burada alıcı, hayvanın gebe olduğunu sanarak satım sözleşmesi yaptığını belirtip TBK. m. 30’da düzenlenen temel hatası hükümlerine dayanarak sözleşmeyi iptal edebilir39.
Hayvan satımlarında, satıcının ayıptan sorumlu olması için, belirttiği ve söz ver- diği hususları, yazılı biçimde üstlenmiş olması gerekir. Bu üstlenme yazılı değilse satıcı kural olarak sorumlu tutulamaz40. Ancak hayvan satımlarında, kanun koyucu satıcının hilesi durumlarında satıcıyı TBK. m. 225 gereği hilesinden dolayı koruma- mıştır41. Satıcının hilesi daha ziyade hayvanın gebe olması durumlarında söz konusu olduğunda, alıcının durumu belirtilen zamanda bildirmemiş olması ayıba karşı so- rumluluktan doğan hakların kaybına sebebiyet vermez. Ayrıca eğer satıcı hayvanın niteliği için alıcıya belli özelliklerin varlığı hakkında garanti vermişse, bu durumda da zamanında ihbarın yapılmamış olması alıcının haklarını etkilemez.
Hayvan Satımı, İsviçre Borçlar Kanunundan farklı olarak Türk Borçlar Kanu- nunda ayrıntılı olarak düzenlenmemiştir. Ayrıca söz konusu özel hükümlerin hangi hayvan satımı için uygulanacağı konusunda Kanunumuzda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bu hükümlerin canlı hayvan satımına uygulanacağı konu- sunda herhangi bir şüphe de bulunmamaktadır42.
III. Viyana Satım Sözleşmesine Göre İhbar Yükümlülüğü
Viyana Satım Sözleşmesinde, alıcının ihbar yükümlülüğü Amerikan ve Alman hukuk çevrelerinin kurallarına uygun fakat Fransız ve ona yakın hukuk çevrelerinin düzenlemelerine aykırıdır43. Viyana Satım Sözleşmesinin kabul edildiği diplomatik toplantıda en tartışmalı44 kısım sözleşmeye aykırılık ihbarı konusunda yaşanmıştır. Sözleşme metni oluşturulurken sözleşmeye ilham kaynağı olan Avrupa Satım Söz- leşmesinin 39. maddesinde yer alan ihbar için “kısa süre” ifadesi CISG metninde “uygun bir süre” olarak yer almıştır. Bu ayrımın pratik yararı, CISG’da sözleşmeye
38 Xxxxxxxx, I/I, 184; Xxxx, 90; Xxxxx, 116; Xxxxxxx, 90; BGE 86 II 30.
39 BGE 111 II 70.
40 “Taraflar arasındaki ilişki hayvan alım satım ilişkisidir. Davacı hayvanını davacıya satıp teslim etmiş ve bu suretle satım tamamlanmıştır. Hayvan alım satımında satıcı yazılı olarak kefalet etmedik- çe yahut alıcıyı iğfal etmiş olmadıkça tekeffül etmiş addolunamaz” (YHGK. T. 06. 05. 2001, E. 2001/13-419, K. 2001/420, Kazancı Otomasyon).
41 Xxxxxxxx, I/I, 184; Zevkliler/Xxxxxxxx, 107.
42 Zevkliler/Xxxxxxxx, 107; Xxxxxxxx, I/I, 182.
43 Akikol, PN. 610, 231.
44 Schlechtriem, 150; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx,PN. 1,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx,PN. 3,Art. 39 CISG; Xxxxx,PN. 5-59, 258; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 1,Art. 39 CISG; Xxxxx- ri/Ferrari,PN. 1,Art. 39 CISG.
aykırılığın alıcı tarafından bildirilmesi modeli Alman hukuk sistemine göre şekillen- mesinde gerçekleşmesidir45. Çünkü Alman Ticaret Kanunu § 377’de de aynı düzen- leme bulunmaktadır46.
CISG 39/I hükmü gereğince, satım konusu malda, herhangi bir ayıp saptanması halinde, alıcının makul bir süre içerisinde, ayıbı türünü de belirterek satıcıya bildir- mesi gerekir. Aksi takdirde anılan düzenleme gereğince alıcı, sözleşmeye aykırılığa dayanamaz47. Ancak alıcı, satım konusu malda herhangi bir sözleşmeye aykırılık saptadığı veya saptaması gerektiği tarihten itibaren makûl bir süre içinde satıcıya, sözleşmeye aykırılığın türünü de belirtmelidir. Aksi takdirde sözleşmeye aykırılığa dayanamaz48. Kanun maddesinden anlaşılacağı üzere, CISG’da ihbar yükümlülüğü, Borçlar Kanunundan farklı olarak düzenlenmiştir. Burada alıcının sözleşmeye aykı- rılıktan doğan haklarını kullanabilmesi ve söz konusu sorumluluğun kurulabilmesi için sözleşmeye aykırılığın ihbar edilmesi gerekir. Alıcı belirtilen sürede satıcıya mal- daki sözleşmeye aykırılıkları bildirmezse bu durumda kanunda belirtilen sözleşmeye aykırılığa dayanan haklarını kullanamaz49. Ayrıca satıcının sorumluluğunun doğ- ması içinde ihbar yükümlüğü gereklidir.
CISG’da belirtilen ihbar süresinin başlangıcı, alıcının sözleşmeye aykırılığı tespit ettiği veya edebilmesi gereken durumlarda işlemeye başlar. Burada da açık ve gizli ayıp farkı ihbar süresinin hesaplanmasında göz önünde tutulmuştur. Ayıbın alıcı ta- rafından muayene edildikten sonra ne zaman tesbit edileceği, CISG m. 38’de belirti- len ayıbın türü, niteliği ve süresine bağlıdır. Açık ayıplarda, muayene ve ihbar süresi, iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Gizli ayıplarda ise ihbar yükümlülüğü aynen TBK
m. 223/II’de düzenlendiği gibi sözleşmeye aykırılığın tespit edildiği andan itibaren
45 Honsell/Xxxxxx, PN. 3,Art. 39 CISG; Xxxxx, Die Untersuchungs- und Rügepflicht im UN-Kaufrecht, Diss. Bonn 2000, 20; Xxxxxx, 617, 619; Xxxxxxx/Xxxxxxx, XX. 0, Xxx. 00 XXXX.
00 Xxxxxxxxxxxx/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx,XX. 00,Xxx. 39 CISG; Xxxxxx, 617-624; Achilles, PN. 9,Art. 39 CISG; OGH (Austuria), v. 14.02.2012, CISG-online, 2308; Xxxx xx Xxxxxxxxx (Xxxxxx), x. 00.00.0000, XXXX-xxxxxx, 0000; Xxxxxxxxx Xxxxxxxxxxxxx (Xxxxxxxxxx), v. 07.09.2011, CISG-online, 2363.
47 CISG. m. 39; 1. “Alıcı, bir sözleşmeye aykırılıksaptadığı veya saptaması gerektiği tarihten itibaren makul bir süre içinde satıcıya sözleşmeye aykırılığı, türünü de belirtierek bildirmezse, bu sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder; 2. Her halde, alıcı, malların fiilen kendisine verildiği ta- rihten itibaren en geç iki yıllık bir süre içinde sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmezse, bu sözleş- meye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder; meğerki bu süre sözleşmeye tabi bir garanti süresiyle bağdaşmıyor olsun”; Gerichtshof Hertogenbosch, 06.06.2013, CISG-online, 2467; OLG Kob- xxxx,03.06.2013, CISG-online, 2469;Bundesgericht, Schweiz, 26.03.2013, CISG-online, 2434; Obergericht Zug, Schweiz, 05.03.2013, CISG-online, 2471.
48 OGH Avusturya, v. 14.02.2012, CISG-online, 2308, Erw. 2.1.
49 Ferrari/Ferrai, PN. 3,Art. 39; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 1,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 5,Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 5-6,Art. 39 CISG; Freiburg, 56, 57; Xxxxxxxx, 13; Xxxxxx, 228; Xxxxxx, 142.
işlemeye başlar. CISG’da yer alan hükümler, Türk Borçlar Kanununa göre alacaklının menfaatine hükümlerdir50. CISG’da derhal bildirim yükümlülüğü sadece CISG m. 39/I anlamında uygun bir süre içerisinde talep edilir. Bu süre asgari olan süredir. Sürelerin maksimum olduğu an ise, gizli ayıplarda geçerlidir ve iki yıldır (CISG. m. 39/II).
Milletlerarası satım sözleşmesinde canlı hayvan satımında, özel bir düzenleme bulunmamaktadır. CISG’da hayvan satımı için Borçlar Kanununun aksine ne malın muayenesinde ne de ayıbın ihbarın da süre için üst sınır öngörülmemiştir. Burada alıcının ticarî ihtiyaçları ve hayvanın durumu da bilirkişi, görüşüne göre önem ka- zanmaktadır (CISG. m. 9).
CISG’da muayene ve ihbar külfeti, istisnai olarak düzenlenmiştir. Satıcı CISG.
m. 40’a göre, sözleşmeye aykırılık, satıcının bildiği veya bilmemesinin mümkün ol- madığı ve alıcıya açıklamadığı olgulara dayanıyorsa, satıcı alıcının ihbarı geç yap- ması dolayısıyla sözleşmeye aykırılığa bağlanan sonuçlardan yararlanamaz. Burada da Borçlar Kanunu x. 000’xx xxxxxxxxxx ve satıcının ağır ihmalli olarak maldaki ayıbı alıcıya bildirmemiş olduğu hallerde, satıcının sorumlu olacağı ilkesi CISG’da da yer bulmuştur. Aksi davranış, TMK. m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanımı olur. Ancak CISG m. 44’te yer alan düzenleme iç hukukumuzdaki satım sözleşmesinden ayrılır. Çünkü m. 44’de, alıcının gerekli bildirimi yapmama konusunda makul bir özrü varsa, iç hukuktan farklı olarak satım parasının indirilmesi ve tazminat talep edilebilir.
IV. Ayıp İhbarının İçeriği
İhbar yükümlülüğünden, alacaklının maldaki ayıbı somutlaştırıp satıcıya bildir- mesi sonucu çıkarılır. İhbar, ayıbın veya sözleşmeye aykırılığın satıcıya somut bir şe- kilde gösterilmesi daha sonra alacaklı tarafından takip edilecek süreç hakkında karar vermeyi içerir51. Bundan alacaklı, ayıp ihbarının içeriğinde malda muayene sonucu tesbit ettiği ve önem verdiği tüm ayıpları bildirmekle yükümlüdür52. Aksi takdirde, görülmüş ancak bildirilmememiş ayıplar malın ayıplı haliyle kabul edilmiş sayılma- sına sebep olur. Bu sayede satıcı, alıcının malı kabul etmediğini ve maldaki ayıbın
50 Ferrari/Ferrari, PN. 1, Art. 39 CISG.
51 Giger, PN. 62, Art. 201 OR; Honsell, PN. 10,Art. 201 OR; Mü-Ko, Xxxxxxx, C., İn: Münc- hener Kommentar zum 2. Auflage HGB München 2007, PN. 2,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, PN. 4, Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 6,Art. 39; Mü-Ko, Xxxxxx, İn: Münchener Kommentar zum BGB Bd. III., Wiener Übereinkommen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, 6. Auflg. Xxxx. München 2012, PN. 7, Art. 39 CISG; Hon- sell/Xxxxxx, PN. 9,Art. 39 CISG; OLG Karlsruhe, 08.02.2006, IHR 2006, 106; Achilles, PN. 3,Art. 39 CISG; Xxxxxx, 229; Xxxxxx, 144.
52 Gauch, PN. 2126, 770; Tannó, 81; Giger, PN. 64, Art. 201 OR; Xxxxxx, X., Die Mängelrüge im Vertragsrecht, Zürich 2009, 47; Aktürk, 173.
sebebini ve muhtevasını ihbardan anlaması gerekir53. Aksi takdirde, satıcı bildiril- meyen ayıplardan sorumlu olmaz. Ancak bu durum kaba bir şekilde maldaki ayıbın bildirilmesi veya genel satıcıya karşı olan güvensizlik için yeterli olmaz54. Bundan dolayıdır ki, ihbarda “malın kötü işlendiğini”, “en düşük kalitede olduğunu”55 veya “malın berbat olduğunu”56 belirtmek yeterli olmaz57. Ayrıca, alacaklı ihbar yükümlü- lüğünde sadece malı tamamıyla berbat olarak nitelendirirse ayıptan doğan haklarını kaybeder58. Aynı şekilde satıcıya alacaklı tarafından bir şikâyetin bildirilmesinde de durum aynıdır. Burada da tam bir ihbar yapılmamış sayılır59.
Alacaklı ayıbı somutlaştırmak mecburiyetindedir. Milletlerarası satım sözleşmesi bu konuda Borçlar Kanunu m. 223/I-II’den farklı olarak bir adım daha öndedir. Çünkü burada alacaklıdan maldaki satım sözleşmesine aykırılıkları tam olarak so- mutlaştırılması talep edilmektedir (CISG. m. 39/I)60. Orijinal metinde yer alan bu önkoşul anlatımı sıkılaştırılmalı ve sınırlayıcı yorumlanması gereği bir tarafa bırakıla- cak olursa, bu şekilde fazla bir kazanım olmaz. Bundan dolayı, hem iç hukukta hem de milletlerarası hukukta satım sözleşmelerinde mahkemeler alacaklı tarafından ayıp nitelemesinin daha ayrıntılı yapılmasını benimsemektedirler.
53 Xxxxx, 117; Xxxx, 87; Xxxxxxxx, I/I, 180; Xxxxx, 102; Xxxxxxx, 83; Scxxxxx/Xxxx, XX. 00,Xxx. 000 XX; BGE 101 II 83, 85; Xxxxx, PN. 64,Art. 201 OR; Xxxxxx-Xxxx, PN. 17,Art. 201 OR; Xxxxxx/Xxxxx, 84; Xxxxx, E., Das Recht des Warenkaufs, Eine rechtsvergleichende Darstellung, 2. Band, Berlin/Tübingen 1958. 215.
54 Urteil des BGer v. 28.5.2002, Nr. 4C.395/2001, Erw. 2.1.1.;Ferrari , Rügeobliegenheit, 543;
Freiburg,61; OGH v. 14.1.2002, CISG-online 643.
55 HGer Zürich v. 30.11.1998, CISG-online 415; LG Hannover, v. 01.12.1993, CISG-online, 244; LG Erfurt v.29.07.1998, CISG-online, 561.
56 OLG Saarbrücken v. 3.6.1998, CISG-online 354.
57 Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 24, Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 7, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 12, Art. 39 CISG; Giger, PN. 66, Art. 201 OR; Xxxxxx/ Czerwenka, PN. 8, Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, 126; Xxxxx, PN. 5-67, 262.
58 Landgericht Coburg (D) v. 12.12.2006, CISG-online 1447, Erw. I.f.
59 LG Saarbrücken v. 2.7.2002, CISG-online 713.
60 Xxxxxxx, PN. 4 Art. 39 CISG; Schlechtriem, P., Einheitliches UN-Kaufrecht, Das Übere- inkommen der Vereinten Nationen über internationale Warenkaufverträge, Darstellung und Texte, Tübingen 1981, UN Kaufrecht, PN. 155, 120; OLG Frankfurt v. 18.01.1994 CISG-online, 123 (Almanya’da mukim alacaklı, İtalyada bulunan ayakkabı üreticisinden ayakkabı sipariş etmiştir. Malların tesliminden sonra alacaklı, teslim edilen ayakkabıların sözleşmede kararlaş- tırılan topuk ve yükseklik durumlarını taşımadığını ileri sürerek kararlaştırılan parayı ödemeyeceği- ni alacaklıya bildirmiştir. Mahkeme verdiği kararda alacaklıyı yapmış olduğu ihbarda yeteri kadar ayıbın özelliklerini belirterek onu somutlaştırmadığını ileri sürerek alacaklının talebini reddetmiştir).
V. İhbar Süresi
A. Genel Olarak
Ayıbı ihbar süresi, çeşitli hukuk alanlarında mutlak ve nisbî ayıp ihbar süresi olarak ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ayıp ihbar süresi, ayıp ihbar süresinin ne zaman başlayıp, ne zaman kesin olarak sona ereceğine ilişkindir. Nisbî ayıp ihbar süresi, hem ne zaman başlayacağı hem de ne zaman sona ereceği somut olarak belirlenmemiş ihbara yöneliktir. Mutlak ihbar süresi, nisbî ihbar süresinden üç halde ayrılır. İlk olarak, sürenin başlaması ile ilgili bir tarih esas alınmış olması, ikinci olarak ihbar süresinin kesin olarak belli olması ve nihayet mutlak ihbar süresinde ihbarın yapılma- mış olması halinde, alıcının ayıplı mal tesliminden kaynaklanan seçimlik haklarını kaybediyor olmasıdır. Mutlak ihbar süreleri zarfında gerekli olan ihbarın yapılmamış olması halinde, alacaklı haklarını kaybedeceğinden, bu sürenin hukukî niteliği hak düşürücüdür61. Mutlak ihbar süresi, CISG m. 39/II’de 2 yıl, İBK. m. 202/I’de dokuz gündür. TBK’da ise, mutlak ihbar süresi, ticarî satımlar için TTK. m. 23/c’de 2 ve 8 gün, tüketici sözleşmelerinde ise, 30 gün ihbar süresi düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanununda mutlak ayıp ihbar süresi hakkında tek düzenleme TBK. m. 22462 hayvan satımına ilişkindir63. TBK. m. 223/I’de belirtilen “bildirimin uygun süre içerisinde yapılması” gereği nisbî ihbar süresine tâbidir. Bununla birlikte, gizli ayıplar söz ko- nusu olduğunda ayıp ihbarı TBK. m. 223/II’de ayıbın “ anlaşılmasından sonra hemen bildirilmemesi halinde hak kaybına uğrayacağı” düzenlenerek söz konusu ihbar süresi nısbî sürenin dışında bırakılmıştır.
Muayene süresinde olduğu gibi ihbar süresinde de TBK ve CISG’da gün, hafta ve ay gibi kesin bir süre öngörülmemiştir. İhbar süresinin hesaplanmasında, gerekli olan zaman yorum yoluyla belirlenir64. Türk Borçlar Kanunu m. 223/I’de “….ala- caklı satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır” hükmü ile alacaklının maldaki ayıbı fark eder etmez hemen vakit geçirmeksizin satıcıya bildirmesi gerekmektedir65. CIXX’xx xxx, xxxxx
00 Xxxxxx, 00 xx; xxx Xxxx/Xxxxxx, 162; Xxxxx, 117; Xxxx/Ayrancı, 119; Xxxxxx, 186; Xxxxxx,
233.
62 TBK. m. 224 “ Hayvan satımında satıcının sorumlu oalcağı süre yazılı olarak belirlenmemiş ve ayıp da hayvanın gebeliğine ilişkin değilse satıcı, ancak ayıbın devrin yapıldığı veya alıcının devralmada temerrüdünün gerçekleştiği günden başlayarak dokuz gün içinde kendisine bildirilmesi ve ayrıca, hayvanın bilirkişilerce gözden geçirilmesinin aynı süre içinde yetkili makamdan istenmesi halinde sorumlu olur”.
63 Xxxxxxxx, I/I, 181; Xxxx, 88; Xxxxx, 116.
64 Akikol, PN. 847, 320.
65 Giger, PN. 77,Art. 201 OR; Xxxxxxx, BSX, XX. 00,Xxx. 000 XX; Xxxxxx-Xxxx, PN. 20,Art. 201 OR; Xxxxxx/Xxxxx, 85; Xxxxxxx, 547 ff; Xxxxx, P/Xxxxx, V/Xxxxxxx, H., Praejudizienbuch zum OR, 6. Auflg. Zürich 2006, PN. 12, 501; Xxxxx, 118; Xxxx/Xxxxxxx, 118; Xxxxxxxx, I/I, 180.
bir süre içerisinde maldaki sözleşmeye aykırılıkların bildirilmesi gereği üzerinde du- rulmuştur. Görüldüğü gibi milletlerarası satım sözleşmelerinde, ihbar süresi daha geniş ve rahat bir şekilde belirlenmişken, iç hukukta daha sıkı bir şekilde belirlenme yoluna gidilmiştir.
İç hukukta asıl kuraldan ayrılan kısım hayvan satımıdır. Burada TBK. m. 224’de satıcının lehine olmak üzere dokuz gün içerisinde alacaklı, hem hayvanı muayene edecek hem de bu sırada hayvana ilişkin tespit ettiği ayıpları satıcıya bildirecektir. Bu- rada gizli ayıplar, kanun hükmü dışında kabul edilmişlerdir. Yani malda daha sonra tespit edilecek gizli ayıplarda satıcı sorumlu olmaz. Ancak eğer satıcının sorumluluğu süreyle belirlenmiş veya gebeliğe ilişkin ise satıcının sorumluluğu söz konusu olur. Hayvan satımında hakların hukukî koruması için ayıp ihbarının yanında ayrıca ön- görülen dokuz günlük süre içerisinde, hayvanın bilirkişilerce gözden geçirilmesi için alacaklı yetkili makamlara bildirmelidir66. Aksi takdirde alacaklının sorumluluğu söz konusu olur. Borçlar Kanununda hayvan satımında öngörülen dokuz günlük süre alacaklı için daha uygun sayılmaktadır. CISG’da ise süre hesaplamasında ölçüt makul olarak belirlenmiştir.
Bu açık avantaja karşı gizli ayıplara dayanmada, alacaklı, malların fiilen kendi- sine verildiği tarihten itibaren en geç iki yıllık bir süre içerisinde sözleşmeye aykırılığı satıcıya bildirmezse, sözleşmeye aykırılığa dayanma hakkını kaybeder. Ancak eğer satıcı tarafından alacaklıya belli bir süre öngörülmüşse bu süre sonuna kadar satıcı sorumlu olmaya devam eder (CISG. m. 39/II)67. Milletlerarası hayvan satımı söz
66 “…Bunun yanında; hayvan satımında ayıptan satıcının sorumlu tutulabilmesi için, hem, ayıplar teslimden veya alıcının hayvanı teslim almakta temerrüdünden itibaren 9 gün içinde satıcıya ihbar edilmiş olmalı, hem de hayvanın bilirkişi tarafından muayenesinin yapılması için aynı sürede yetkili mercie başvurulmuş olmalıdır, ihbar müddeti sözleşmede ya da yazılı kefalette taraflarca da ayrıca tayin edilebilir. Bu hallerde tayin olunan süre uygulanır Bilindiği üzere hayvan satımlarındaki
tekeffül süresinin açıkça tayin edilip edilmemesi konusundaki ayrımı içeren BK. 199 maddesinin tek başına ele alınması olanaklı değildir. Hayvan satımı ile ilgili hükümler bir bütün olarak ele alınmalı ve değerlendirme bu ölçülere göre yapılmalıdır. Yukarıda da açıklandığı üzere satıcının sorumluluğu- nun temel şartı olan Tekeffül yazılı olmalıdır. Ne var ki taraflar ayıbın ihbar müddetini yazılı tekeffül sırasında belirlemek zorunda değildirler. Bu belirlemenin yapılmaması durumunda uygulanacak süre ise BK.nun 199. maddesinde belirtilmiştir. Tekeffülün varlığı yanında ihbar müddetinin açıklanma- mış olması durumunda bu maddenin uygulanması söz konusu olabilir. Davacı satıcının davalı alıcı- ya yazılı tekeffülü olmadığından taraflarca belirlenmiş ya da belirlenmese bile uygulanacak bir ihbar müddetinin varlığından söz etmek de olanaklı değildir. Yasal ihbar müddeti olan 9 günlük sürenin uygulanması için de satıcının yazılı tekeffülü aranmaktadır. Bir an için bu maddenin uygulanabilir- liği kabul edilse dahi alıcının satıcıya yasal sürede ihbarda bulunduğu konusunda bir delil ve bulgu da bulunmamaktadır. O halde satılan davalıya geçmiş bulunmakla nefi ve hasar davalıya aittir. Davalının satım bedelini davacıya ödemesi gerekir…” (YHGK., T. 16.05.2001, E. 13-419/420, Kazancı Otomasyon).
67 Honsell/Xxxxxx, PN. 29, Art. 39 CISG; Xxxxxxx, PN. 16,Art. 39 CISG; Freiburg, 228; Her- ber/Czerwenka,PN. 10,Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 40,Art. 39; Mü-Xx, Xxxxxxx, PN. 15,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 62,Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/ Xxxxxxxxx, PN. 23,Art. 39 CISG.
konusu olduğunda da, bu hüküm uygulanınca, alacaklı hayvanlarda bulunan açık sözleşmeye aykırılıkları saptar saptamaz makul bir sürede satıcıya bildirir. Ancak söz- leşmeye aykırılıklar gizli ise, hayvanların fiilen kendisine verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde satıcıya bildirmelidir. Alacaklı ihbarı zamanında yapmazsa iç hukukta ayıptan doğan, CISG’da ise sözleşmeden doğan haklarını kaybeder. Bu süreler dokt- rinde, tarafların haklarını ileri sürmeleri için verilmiş imkânlar olarak kabul edilmek- tedir. Bundan dolayı söz konusu süreler zamanaşımı olarak belirtilmemişlerdir68.
B. İhbar Süresinin Başlangıcı
1. Genel Olarak
İhbar süresi, bütün ayıplarda aynı anda başlamaz. CISG. m. 39/I bu konu- da ortalama gayet basit ve iç hukukta da geçerli olabilecek kelimelerle anlatılmıştır. İhbar süresi, alacaklının belirli sözleşmeye aykırılıkları tespit ettiği veya etmek mec- buriyetinde olduğu andan itibaren işlemeye başlar69. Bu sebeple muayene süresinin bitmesinin beklenmesine gerek yoktur70. İhbarın yapılacağı en geç süre ise maldaki ayıbın bilinebildiği andır. Alacaklı maldaki ayıbı daha evvel tespit ederse, ihbar süresi, bilinme tarihi olarak kesinleşir71. Ancak bu kuralın gerçekleşmesi maldaki ayıbın açık veya gizli olmasına göre farklılık arz eder.
a. Açık Ayıplarda Sürenin Başlangıcı
Açık ayıplarda, ya alacaklı ayıbı mutad muayene sonucu keşfeder ya da mal- daki ayıp zaten görünmektedir. Ayıp ihbarı da bu andan itibaren işlemeye başlar72. Açık ayıplarda; malın mutad muayenesi sonucu tespit edilen ayıplar, teslimden sonra
68 Schönle/Higi, PN. 20,Art. 201; Xxxxxxxxx, 103; Xxxxxxx, PN. 2,Art. 39 CISG.
69 Honsell/Xxxxxx, PN. 16, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxx, S., Die Haftung ders verkaeufers für Sachmaengel und Falschlieferung nach dem Wiener Übereinkommen über den internati- onalen Warenkauf unter Berücksichtigung des deutschen und grxxxxxxx xxxxxx, Xxxxxxx 0000, 114; Xxxxx, PN. 5-86, 271.
70 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 19, Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, X., Mängelgewährle- istung im UN-Kaufrecht, Voraussetzungen und Rechtsfolgen im Vergleich zum deutschen internen Kaufrecht und zu den Xxxxxx Einheitlichen Kaufgesetzen, Diss. Hamburg, Ber- lin 1994 = Schriften zum Internationalen Recht, Band 67, 313; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 29,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 15,Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 9,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxxxx, UN- Kaufrecht, 114; Xxxxxx, 143.
71 Ferrari, Rügeobliegenheit, 547; Xxxxxxxx, G., UN-Kaufrecht, Kommentar zum Überein- kommen der Vereinten Nationen vom 11. April 1980 über Verträge über den internatio- nalen Warenkauf, Heidelberg 1991, PN. 4, Art. 39 CISG; Xxxxxx, 228; Xxxxxx, 143; OGer Luzern v. 8.1.1997, UNILEX, Erw. 4.a.
72 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 19,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 16,Art. 39 CISG; Xxxxx, 5-71, 264; Mü-Ko, Xxxxxxx, PN. 5,Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 26,Art. 39 CISG.
muayene süresinde satıcıya ihbar edilmelidir73. Doktrindeki hâkim görüşe göre74, ihbar süresi, kural olarak doğrudan devir ve teslimde malın kabul edildiği; mesafeli satımlarda da malın tesliminden itibaren başlar. Buradaki muayene süresinin sonu alacaklının maldaki sözleşmeye aykırılığı keşfettiği andır75. Açık ayıplarda, bundan dolayıdır ki ihbar süresinin başlangıcı ve sona ermesi muayeneye dayanmaksızın bu- lunmaktadır. Çünkü muayene, malın muayenesi ve ihbar edilmesi için ard arda iki kısmî süreden oluşmaktadır76.
Teslim anında henüz bir muayene olmadan anlaşılabilen sözleşmeye aykırılıklar- daki açık ayıplarda, ihbar süresinin malın teslimi ile başlayıp başlamayacağı tartışma- lıdır. Hâkim görüş, ihbar yükümlülüğünün teslimle başlayacağını kabul etmekte ve alacaklının bu hakkı hem iç hukukta hem de milletlerarası satım sözleşmesinde, açık ve gizli ayıplarda da kullanabileceği yönündedir. Ancak yükümlülüğün teslimle baş- layacağı durumu sadece ihbar yükümlülüğüne ilişkin olup muayene yükümlülüğün- de kullanılamaz77. İhbar yükümlülüğünün mesafeli satımlarda ne zaman başlayacağı sorunu genel olarak çözüme bağlanmayıp, olay somut olaylara göre belirlenmiştir. Aslında ayıpların muayenesi çok zaman almaz. Fakat alacaklı istisnai olarak mutad
73 “Dava, satım esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak ya- pılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek zaman aşımı süresinin ne olduğu ve dava tarihinde zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktalarında toplanmaktadır. Sözü edilen ayıbın gizli ayıp olmadığı anlaşılmaktadır. Konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren…” (YHGK. T. 24.04.2011, E. 2011/13- 4, K. 2011/230, Kazancı Otomasyon).
74 Giger, PN. 78, Art. 201 OR; Gerny, 38; Xxxxx, X., Die Mängelrüge beim Kauf nach schwei- zerischem Obligationenrecht, Diss. Zürich 1926, 64-65; Ferrari/Ferrari, PN. 20-21, Art. 39 CISG; Tannó, 78-79.
75 Honsell/Xxxxxx, PN. 16,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, 162; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20,Art. 39 CISG; Freiburg, 56, 58; Atamer, 230; Xxxxxx, 143.
76 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20, Art. 39 CISG.
77 Honsell, PN. 11, Art. 201 OR; Xxxxxx, 57; Xxxxx, 38; Xxxxx, PN. 5, 21,Art. 201 OR; Girsber- ger, D., Was hat Thurgauer Ahorn mit Ananas aus Afrika gemeinsam? - Die schleichende Internationalisierung des schweizerischen Mängelrügerechts -, in: Xxxx Xxxxxx/Xxxxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Recht des ländlichen Raums, Festgabe der Rechtswissenschaftlichen Fakultät der Universität Luzern für Xxxx Xxxxxx zum 60. Geburtstag Zürich 2006, Mängelrügerecht, 228; Gauch, PN. 2143, 775; Scxxxxx/Xxxx, XX. 00x,Xxx. 000 XX; Xxxxxxxxxx, R/Xxxxx, E., in: Xxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Der Grundstückkauf, 2. Aufl., Bern 2001, § 5 Fn. 362; CISG- AC, Opinion Nr. 2; Ferrari, Rügeobliegenheit, 548; Freiburg, 58; Xxxxxxx,161; Xxxxx, PN. 5- 62, 260; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20 Art. 39 CISG; OLG München v. 13.11.2002, CISG-online 786, Erw. 2.a; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 16, 39 CISG; Xxxxxxxxxx/ Xxxxxx, PN. 30, Art. 39 CISG; Freiburg, 59; Xxxxxxxxx, F., Rights and Obligations of the Seller under the UN Convention on Contracts for the International Sale of Goods, in; Xxxxx Xxxč ević/Xxxx Xxxxx (Hrsg.), International Sale of Goods, Dubrovnik Lec- tures, New York/London/Rom 1986, 171; Vogel, 113 f.
muayene süresinin sonuna kadar beklemek mecburiyetindedir. Ayrıca alacaklının tespit edilen ayıpları tek bir ihbarda özetlemesi gerekir.
Alacaklı maldaki ayıbı muayene süresi başlamadan keşfederse, sürenin başlan- gıcı, fiilî öğrenme tarihidir78. Alacaklı bütün malların fonksiyonlarının elverişliliği gibi niteliklerini kontrol edinceye kadar, belirli sözleşmeye aykırılıkların ihbarı bek- lenmez. Ancak bütün muayene süresi kısa tutulmuşsa, yeniden karar verilir.
b. Gizli Ayıplarda Sürenin Başlangıcı
Gizli ayıplarda ise, alacaklı malın mutad muayenesini bilemez. Muayene bu durumlarda ihbar süresinin başlangıcında etkili olmaz. Bu durumlarda ihbar süre- si, ayıbın öğrenildiği andan itibaren başlar79. Alacaklı ayıbı daha erken öğrenmişse, ihbar süresi yine öğrenmeden itibaren başlar. CISG’da ise bu anlamda olmak üzere “saptaması gerektiği” ifadesine yer verilmiştir. TBK. m. 223/II’da “ hemen satıcıya bildirilmelidir”80 ve İBK. m. 201/III’de de “ayıbı keşfeder etmez” ifadesine yer veril- miştir. Buradan ne anlaşılacağı öncelikle tespit edilemese de, dürüstlük kuralına göre anlaşılması gereken, alacaklının önünde açıkça duran ayıplardır81.
Bu durumlar somutlaştılacak olursa, alacaklının belli ayıpları tespit etmiş veya edebilecek durumda olması;
Borçlar Kanununun uygulandığı alanlarda, açık veya gizli ayıplarla ilgili ihbar süresinin başlaması için ayıbın keşfetme anı geçerlidir82. Alacaklı, ayıplardan ha- berdar olmalı83 ve CISG’da olduğu gibi onları esaslı ve yeterli bir şekilde somutlaş- tırmalıdır84. Alacaklı fiilen ayıptan ne zaman bilgisinin olduğunu, olayda davaya
78 Xxxxxxxxxx/Xxxxx, § 5 PN. 285; Xxxxx, 277; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 21, Art. 39 CISG; Xxxxx,PN. 5-61, 259; Xxxxxxxxxxxx, UN-Kaufrecht, 114; Xxxxx, 111; Ferrari/ Ferrari, PN. 22,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN.18, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 33,Art. 39 CISG; Xxxxxx, 143.
79 Honsell/Xxxxxx, PN. 17,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 28,Art. 39 CISG; Ferrari/Ferrari, PN. 20,Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, PN. 4,Art. 39 CISG; OLG Graz, v. 11.03.1998, CISG-online, 670.
80 “Gizli ayıplar ortaya çıktığı andan itibaren derhal alıcı tarafından satıcıya ihbar edilmelidir. ..” (Y. 13. HD., T. 02.06.1983, E. 1983/3289, K. 1983, /4646); Y. 11. HD., T. 03.07.2006, E. 2005/7812, K. 2006/7856, Kazancı otomasyon.
81 Scxxxxx/Xxxx, XX. 00x,Xxx. 000 XX; Aktürk, 189; BGE 117 II 425 ff. (427) ; BGE 107 II 172; BGE 118 II 142.
82 Gerny, 37 ff; Xxxxxx, 86; Xxxxx, 103; Xxxxxxxx, I/I, 181; Xxxxx, 115; Xxxx, 88; Xxxxxxx, 81; BGE 107 II 172 ff. (175); 117 II 425 ff. (427); 118 II 142 ff. (148); BGer vom 28.7.2000, Nr. 4C.159/1999, Erw. 1.b.aa.
83 BGE 118 II 142 ff. (148); BGer vom 28.7.2000, Nr. 4C.159/1999, Erw. 1.b.aa, Art. 370 Abs. 3 OR.
84 Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG; Xxxxx, 111; Schlechtriem/Scwenzer/Xxxxxxxxx,
PN. 20, Art. 39 CISG.
bakan hâkime bildirmelidir. Temelde her iki satım sözleşmesinde, ayıbın türü ve kap- xxxx bilinmesi yeterli görülmektedir. Çünkü alacaklının ayıbı tam bir şekilde teknik açıdan ve sebeplerini göstermeye ihtiyacı yoktur. Zararın sebebinin tahkikatı için bilirkişi getirilmesi, ihbar süresinin başlangıcını ertelemez. Ayıbın olup olmaması ve artık alacaklı ve onun son alıcısının savundukları eksikliğin olmaması, hasarın sebe- binin bildirilmesi, açısından önem arz eder. Eğer sözleşmeye aykırılıklar alacaklıya kesin olarak bildirilmişse, ihbar süresi malın bilirkişilerce ilk kez ele alınmasıyla baş- lar. Bundan başka bilirkişilerin muayene sürecinde okumaları ve anlamaları süreçten sayılmaktadır. Raporun girişi, ihbar süresinin o gün başlamasında herhangi bir engel teşkil etmez85.
Alacaklı için ayıbın ne zaman öğrenilmiş sayılacağı sorunu hukukî bir sorun teş- kil eder. Bunun cevabını verebilmek için objektif-sübjektif ölçüler karışık bir şekilde yorumlanmalıdır. Temelde objektif bilinebilirlik yeterli olmaktadır. İhbar süresinin başlangıcı, ortalama olarak alacaklının somut şartlar altında ayıbı öğrendiği andan itibaren başlar. Alacaklının ayıplar konusunda özel alan bilgisi varsa, o zamanı kendi- si ayarlar. Alacaklının göstereceği özen onun tacir olup olmamasına göre değişir. Eğer alacaklı tacir ise, göstereceği özen daha yüksek olmalıdır. Tacir değilse, ortalama bir kişiden beklenen özeni göstermesi gerekir. Açık ayıplarda en geç muayenenin bitme- sinden itibaren başlarken, gizli ayıplarda her durum özellik arz eder ve her duruma göre özel bildirim süresi hesaplanır. İhbar yükümlülüğü, hiç şüphesiz daha sonra gelişen gözden kaçan ayıplar için de geçerlidir86. Daha sonra ortaya çıkan ayıplarda, öncelikle alacaklı henüz sözleşmeye aykırılığa sebebiyet vermemiş olan maldaki ayıp- ların emarelerini belirtmek mecburiyetindedir. Bundan dolayı bu emarelerin tespiti- ne ihbar süresi sebep olmaz87. Burada daha çok alacaklının ayıbın anlam ve önemini bilebiliyor olması aranır, yani burada durumun ciddi karakterde olması gerekir88. Diğer taraftan alacaklı malın ayıplı olduğu tespit edilinceye kadar beklemez, bilakis bu tür durumlarda onun xxxx xxxx yükümlülüğü söz konusu olur. Diğer bir anla- tımla, alacaklı malda ciddi bir ayıbı keşfederse, onu izlemek mecburiyetindedir89. Burada Borçlar Kanunu CISG’a göre daha alacaklı dostu bir tavır takınmıştır.
Borçlar Hukuku alanında Federal Mahkemenin yeni kararlarının birinde, geli-
85 Tannó, 101.
86 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20,Art. 39 CISG.
87 Scxxxxx/Xxxx, XX. 00,Xxx. 000 XX; BGE 117 II 425 ff. (427); 118 II 142 ff. (148 f.); BGer
vom 28.7.2000, Nr. 4C.159/1999, Erw. 1.b.aa.;OLG Bamberg v. 19.8.1998, CISG-online 482.
88 BGE 118 II 142 ff. (148 f.);BGer vom 28.7.2000, Nr. 4C.159/1999, Erw. 1.b.aa; BGer vom
17.11.2003, Nr. 4C.205/2003, Erw. 3.2; BGE 131 III 145 ff. (150) = Pra. 94 (2005) Nr. 50.
89 Schönle/Higi, PN. 78a, Art. 201 OR.;Honsell/Xxxxxx, PN. 17,Art.39 CISG; Xx-Xx, Xx- xxxxx, PN. 9, Art. 39 CISG. Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG.
şen zararların oluşumu hakkında bir şüphe söz konusu ise, diğer gelişmelerin izlen- mesi durdurulur. İhbar süresi, alacaklının, satıcıya ayıp ihbarı yapmak için yeterli sebep ve bilgisi olur olmaz işlemeye başlar90. İhbar süresinden, bu gibi durumlarda somut şartlara göre belirlenen, ayıp belirtilerinin ilk kez tespitinin başlamasıyla belir- lenen izleme süresi anlaşılır91.
CISG’a ilişkin doktrin ve mahkeme kararlarında gizli ayıbı belirleyen alacaklı malın muayenesini yenilemekle yükümlüdür92. Muayene yükümlülüğü, bu tür hal- lerde CISG. m. 38 de olduğu gibi yeniden canlanır ve içerik olarak baştaki muayene gibi gerçekleştirilir. Eğer bilirkişiler yeterli görürler ise, alacaklı malın sadece dış kont- rolü ile yetinir. Buradan çıkan sonuç ise, ihbar süresi gizli ayıplarda CISG. m. 38/I’e göre oldukça kısa tutulmuştur93. Milletlerarası satım sözleşmesinde uygulanan bu tutum aslında şaşırtıcıdır. Gerçekte, CISG’da alacaklıdan malın muayenesini oldukça geniş tutması istenemez94. Alacaklı temelde gizli ayıplara göre araştırmak veya onları hesaba katmak mecburiyetinde değildir. Ancak daha sonra şüpheli durumlar tespit edilirse, ayıp ihbarının amacı hızlı ve temellendirici bir açıklama ve ihbarı sunmayı gerektirir95. Özellikle de satıcıya, alacaklıda oluşan zararı azaltma imkânı verilmiş- tir. Alacaklıda malda sonradan meydana gelen zararın azaltılması veya sebeplerinin ortadan kaldırılması gibi amaçlar söz konusu ise, meydana gelen gelişmelerin sadece izlenmesi yeterli olmaz. Bundan dolayıdır ki alacaklının muayene yükümlülüğünün tekrar canlandığı burada kabul edilmelidir. Fakat uygulamada, sadece izlemenin yeterli olup olmayacağı veya devamlı kontrolün bildirilip bildirilmeyeceği her özel durumda tespit edilecek somut olaylara göre belirlenir96. İlk aşamada, ayıp belirtile- rinin kötüleşip kötüleşmediği, devam eden gelişmelerin kısa süreli izlenmesi ile tespit
90 BGer vom 28.7.2000, Nr. 4C.159/1999, Erw. 0.x.xx “Karara konu olayda, kalorifer ve manto- lama sistemi yapıldıktan sonra pas lekesi vermeye başlamıştır. Sipariş veren bu durumu öncelikle iş sahibine bildirmemiş, bilakis ihbarı beklemiştir. Beklemesinin sebebi olarakta bu durumun normal bir gelişme olduğunu kabul etmesidir. Oysaki küf lekesi ciddi bir ayıptır. Burada ihbarın 6 hafta olması çok uzundur. Zararın gelişim hızı gözönüne alındığında iki hafta ihbar süresi yeterlidir”.
91 BGer v. 28.07.2000, Nr. 4C. 159/1999, Erw. 0.x.xx; BGer vom 17.11.2003, Nr. 4C.205/2003,
Erw. 3.3.1 (Karara konu olayda muayene süresi reddedilmiştir).
92 Ferrari, Rügeobliegenheit, 547 f.;Freiburg, 59; Xxxxxxx,162 f.; Schlechtriem/Xxxxxxxxx / Xxxxxxxxx, PN. 20 Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG; Xxxxx, 113; Hoge Raad (NL) v. 20.2.1998, UNILEX; OLG Bamberg v. 19.8.1998, CISG-online 482; Hof Arnhem (NL) v. 27.4.1999, UNILEX; XXX v. 14.1.2002, CISG-online 643; BGH v. 3.11.1999, CISG-online 475, Erw. II.2.a. WM 2000, 481-483; ZIP 2000, 234-236; MDR 2000, 258; RIW 2000, 381-382.
93 BGH v. 03.11.1999, CISG-online 475, Erw. II.2.b.
94 Schönle/Higi, PN. 78, Art. 201 OR;Freiburg, 58 f.;Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 20, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 32, Art. 39 CISG.
95 Maissen, L., Sachgewährleistungsprobleme beim Kauf von Auto- Occasionen, Diss. Zürich 1999,73, 77.
96 Schönle/Higi, PN. 78a, 81, Art. 201 OR.
edilir. Tehlikesi takip eden zarardan daha büyük olan yavaş devam eden ayıplarda yeni bir zararın ortaya çıkmasını beklemeye gerek yoktur, bilakis mal, imkân olur olmaz uzman tarafından muayene edilmelidir97.
III. İhbar Yükümlülüğünün Tarafları Ve Şekli
A. Genel Olarak
Ayıp ihbarı, satıcıya veya onun yetkilendirdiği temsilcisine gönderilir98. Tam yetkili olmayan temsilcinin ihbarı, sadece alacaklının ihbar süresi başlamadan evvel ihbarı tasvip etmesiyle geçerli olur99. Milletlerarası Satım Sözleşmesinde temsil ile ilgili kurallar, iç hukuka göre belirlenir. Çünkü CISG’da bu konuda herhangi bir hü- küm bulunmamaktadır100. Alacaklı ayıp ihbarını kaldırmak için malın muayenesini gerçekleştirecek nakliyeci ve yük temsilcisini yetkili kılmak istediğinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır101. Alacaklı tarafından birine tanınan muayene yetkisi, halinde eksperlerle ilgili hükümler uygulanır. Buna karşın tereddüt durumunda ih- bar yetkisinin olmadığına hükmedilir102.
B. İhbarın Göndereni
Türk Borçlar Kanununa göre ihbarı göndermeye esas olarak alacaklı yetkilidir. Bundan dolayı satıcının ihbarı alacaklı tarafından yapılmasını talep hakkı vardır. Türk Borçlar Kanunu m. 40’da düzenlenen temsil müessesesi ihbar konusunda da geçerli olur103. Yasal temsilcilik, alacaklının tam ehliyetsiz olduğu hallerde hastalık kaza gibi veya tamamen alacaklının üçüncü kişiye ihbarın gerçekleştirilmesi konu- sunda yetki verildiği hallerde söz konusu olur. İhbar hukukî nitelik olarak külfet
97 BGer vom 3.4.2002, Xx. 0X.000/0000 (Art. 370 Abs. 3 OR).
98 Xxxxxx, PN. 22,Art. 201 OR; Xxxxx, 45; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 33,Art. 201 OR; Xxx- xxx-Xxxx, PN. 16, 201 OR; Xxxxx/Xxxxx/Xxxxxxx, PN. 14a, 502; Xxxxx, 84 vd; Xxxxxxxx, I/I, 182; Xxxxx, 106; Xxxxx, 102; Xxxxxxx, 80; CISG’da böyle bir düzenleme bulunmamak- tadır; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 17,Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxxx, PN. 17,Art. CISG; Schlecht- riem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14,Art. 39 CISG; Ferrari/Ferrari, PN. 19,Art. 39 CISG; Xxxxx, PN. 5-88, 272; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 53,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26,Art. 39CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 13,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, 60-61; XX Xxxxxxxxx, x. 00.00.0000, XXXX-xxxxxx, 000, XXX 0000,000-000; LG Kassel, NJW-RR 1996, 1146; LG Bielefeld, v. 15.08.2003, CISG-online, 906.
00 Xxxxxx, XX. 00, Xxx. 000 XX; Xxxxx, 45; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 33,Art. 201 OR; Xxxxx,
84 vd.
100 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14, Art. 39 CISG; Gerny, 209.
101 Gerny, 209 vd; Xxxxxx, 56; Xxxxx, PN. 94,Art. 201 OR.
102 Giger, PN. 94, Art. 201 OR; Gerny, 209.
103 Eren, F., 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Hazırlanmış, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 14. Bası Ankara 2015, 424 vd.
niteliğinde olduğundan alacaklı tam ehliyetsizliği dışındaki bütün hallerde ihbarda bulunabilmesi için ayırt etme gücünün varlığı yeterlidir. Çünkü alacaklı herhangi bir irade beyanında bulunmayıp sadece bir iradeye muhatap olmaktadır104. İhbarının geçerliliği için ihbarın yapıldığı anda alacaklının fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Bu durumun tespiti de, mevcut uygulanan hukuka göre belirlenir105(CISG. m. 4/a). Bu kuraldan farklı olarak alacaklının tam fiil ehliyetine sahip olması aranmamakta, bilakis karar verebilme ehliyetinin olması yeterli görülmektedir.
Alacaklının kendi bünyesinde çalışan, depo görevlisi, nakliyeden sorumlu kişiye verilen muayene için yetki ihbarda bulunmayı da kapsar. Ancak muayene için bilgi- sine başvurulan bilirkişilerin ihbarda bulunma yetkileri xxxxxx000. Bunların yanı sıra, satım sözleşmesinde mal alacaklıya değilde onun müşterisine teslim edilmişse veya mal alacaklıya teslim edilmiş, ancak müşterinin muayene etmesi kararlaştırılmış ise, bu durumda da müşteri maldaki ayıpları ihbar edebilir107.
Ayıp ihbarı alacaklının evinde veya işyerinde çalışan ancak vekil sıfatına sahip olmayan kişiler tarafından yapılırsa kural olarak geçerli olmaz. Fakat ihbarın karşı ta- rafa varmasında alacaklının menfaati düşünüldüğünde alacaklının sonradan vereceği onay ile ihbar geçerli olur. Ayıp ihbarında, sonuca yönelik bir irade açıklaması söz konusu olmadığından burada vekâletsiz iş görmeye ilişkin hükümler uygulama alanı bulmaz. Ayrıca ihbar hukukî niteliği itibariyle hukukî işlem benzeri bir fiil olduğun- dan, yetkisiz olarak yapılan ihbarın onanması halinde geçerli bir ihbarın hüküm ve sonuçlarını doğurur. Yani, ihbar yapıldığı andan itibaren geçerli olur. Alacaklının yanında yardımcı kişiler de, ayıp ihbarında bulunmaya yetkili değillerdir. Kefalet sözleşmesinde borçluya kefil olan kişi de maldaki ayıbı ihbar edemez. Kefil alacaklıya sadece bazı def ’i ve itirazları ileri sürebilir. Alacaklının haklarını kullanamaz108.
C. İhbarın Alıcısı
İhbar, satıcıya veya yetkilendirdiği kişiye yöneltilmek mecburiyetindedir (TBK.
104 Xxxxxx, 56; Giger, PN. 94,Art. 201 OR; Gerny, 209.
105 Xxxxxxx, PN. 5, Art. 4 CISG.
106 Giger, PN. 94-95, Art. 201 OR; Xxxxxx, 56;Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx; PN. 33, Art. 201 OR; Xxxxx, 45; Xxxxx, 60; Xxxxx, 84; Xxxxxx, 100; Aktürk, 210; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka,PN. 13, Art. 39 CISG; Xxxxx, PN. 5-88, 272; Xxxxxxxxx/ Xxxx/Xxxxxxx, PN. 6, Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 19, Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, I/I, 182; Xxxxx, 115; Xxxx, 86; Xxxx/Ayrancı, 118; Gümüş, 102; Şahiniz, 80; Bundesge- richt,4A_617/2012, v. 26.03.2013, CISG-online, 2434; Cour de cassation, v. 27.11.2012, CISG-online, 2403.
107 Gsell, 62; Xxxxx, 45; Xxxxx, 85; Xxxxxx, 210.
108 Gsell, 61; Xxxxx, 45; Xxxxxx, 211.
m. 223/I, CISG. m. 39)109. İhbarın yapılması ile satıcı, hem ihbarın kimin tarafın- dan yapıldığını öğrenir, hem de ihbara itiraz edip etmeme konusunda kararını verir. İhbarı almaya satıcının kendisine yetki verdiği kişiler yetkilidir. Ancak ihbarı alan kimsenin ayırtım gücüne sahip olması gerekir. Satıcı, alacaklı ile aralarında var olan alacağı üçüncü bir şahsa devretmesi halinde alacağı devralan kişi ihbarı da kabul etmeye yetkilidir. Alacaklı devralan kişiye, satıcıya karşı ileri sürebileceği bütün talep- lerini ileri sürebilir110.
İhbarın yetkili temsilciye yapılması bazı durumlarda sorun oluşturmaktadır111. Temsilci olarak kabul edilen kişi, Milletlerarası satım hukukunda sözleşmenin uygu- landığı ülke hukukuna göre belirlenir112. Türk Borçlar Kanunu’nun uygulanmasın- da, mal seyyar tüccar memuru sayesinde satılıyorsa, satıcının mutad acentesi kabule yetkili olarak sayılmakta fakat bu sıfata yük temsilcisi veya nakliyeci dâhil değildir113. Genel olarak, dürüstlük kurallarına göre üçüncü kişinin ayıp ihbarını kabul edebilme tam yetkisi, eğer o kişi satıcının deposunda bulunuyor, sözleşmenin geçekleşmesine katılmış114 ve de özellikle satım memuru olarak çalışıyor ise, yetkili olacağı söylene- bilir115.
Ürünlerin üreticileri, kural olarak malı teslim almaya yetkili değillerdir. Alacaklı, ihbarını sözleşme yaptığı ve malları başkalarına yönlendiren kişiye karşı yapmalı- dır116. Üretici satıcının görevlendirmesi sebebiyle doğrudan alacaklıya yapmışsa, ala- caklı tam zamanında üreticiye karşı ihbarda bulunur. Ancak ihbarda, alacaklı sadece satıcının üreticiye karşı olan haklarını değil, bilakis kendisinin satıcıya karşı olan
109 Oser/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 4,Art. 202 OR; Xxxxxxxxx, 104; Xxxxx, 46; Xxxxx, PN. 96, Art. 201 OR; Tunçomağ, K., Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II İstanbul 1974, 99; Yavuz, 113; Gümüş, 102; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx,PN. 14, Art. 39 CISG; Honsell/Mag- nus, PN. 26, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 53, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 13, Art. 39 CISG; Xxxxx, PN. 5-88, 272; Xxxxxxxxx/Xxxx/Xxxxxxx, PN. 6, Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 19, Art. 39 CISG.
110 Giger, PN. 96, Art. 201 OR; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx; PN. 34, Art. 201 OR; Xxxxx, 46; Xxxxx, 62; Xxxxx, 84; Xxxxxx, 100; Xxxxxx, 212; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 13, Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 19, Art. 39 CISG.
111 Honsell, PN. 10,Art. 201 OR; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 34, Art. 201 OR; Xxxxx, 85; Xxxxx, PN. 96, Art. 201 OR; Xxxxxx, 57; Edis, 87; Ferrari, Rügeobliegenheit, 547; Gerny, 209; Sch- lehtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14, Art. 39 CISG; Xxxxxx/Xxxxxxxxx, XX. 00, Xxx. 00 XXXX; XX Xxxxxxxxx xx Xxxx v. 09.12.1992, UNILEX.
112 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14, Art. 39 CISG; Xxxxx, 101; Xxxxxx/Czerwenka,
PN. 13,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 53,Art. 39 CISG; LG Köln v. 30. 11.1999.
113 Oser/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 34,Art. 201 OR; Xxxxx, 46; Xxxxx, PN. 96,Art. 201 OR; Xxxxxx,
PN. 24,Art. 201 OR.
114 Akikol, PN. 946, 366.
115 OLG Rostock v. 25.09.2002, CISG-online 672.
116 Arslanlı, 333, Not. 70a.;Edis, 86; Gerny, 46.
haklarını da bildirir117. Eğer ispat kuralından sapma olmazsa, alacaklı satıcı ve ihbarı kabul eden arasında temsil ilişkilerinin varlığı için ispat yükü konusunda tereddüde düşer118. Eğer kabul eden ihbarı, ihbar süresi içerisinde satıcıya yönlendirirse, yanlış adres alacaklıya zarar vermez119.
İhbarın, satıcının yanında herhangi bir temsil veya vekâlet ilişkisi olmadan ça- lışan kişiler tarafından alınması geçersizdir. Ancak söz konusu bu kişi tarafından xxx- nan ihbar yetkisizliği gerekçesi ile alacaklıya geri gönderilmesi, alacaklının da tekrar yetkili kişiye gönderilmesi durumunda, yapılan ihbar geçerli ihbarın hükümlerini doğurur.
D. İhbarın Gönderilmesi
Ayıp ihbarının doğru adresi, onun etkili olmasının ön şartıdır. İhbarın etkili olabilmesinin ön şartı alacaklının satıcıya uygun bir şekilde gönderilmesi ile başlar. İhbarın uygun gönderimi, ihbarın geçerliliği bakımından alacaklının ayıplı mal tesli- minden doğan haklarını etkilemez. Ancak, uygun gönderim şartı ihbar rizikosunun dağılımı konusunda etkilidir. İhbarın uygun bir şekilde gönderilmesinden amaç, gü- venli bir ihbar yolunun seçilmesidir. Bu seçim yapılırken olağan hayat tecrübeleri ve teknolojinin gelişmişliği de göz önünde bulundurulur. Uygun bildirim yolu, ihbarın en güvenilir şekilde satıcıya veya temsilcisine ulaşmasıdır.
İhbarı gönderen alacaklı, ihbarın gönderim şeklini seçmede özgürdür. İhbar, SMS, telefon telgraf, e-mail, faks, teleks yolu ile de olabilir120. Ancak bu seçimler yapılırken göz önünden bulundurulacak durum, ihbarın gönderildiğinin ispatıdır. İleride bir problem çıktığında alacaklı ihbar ettiğini yazılı olarak ispat etmek mecbu- riyetindedir. Bunu gerçekleştirecek yolun tercih edilmesi gerekir.
İhbar rizikosuna satıcının katlanması, alacaklıyı kusursuz yanlış bildirme ve ilet- meden korur, fakat ayıp ihbarının yanlış yapılmasından dolayı kaybedilen haklara karşı korumaz. CISG m. 27 bu durumu, satıcının alacaklıya bildirdiği taşıma ha- talarına, asıl bildirime dayanması halinde müsaade etmiştir. Buna göre “…sözleşme taraflarından birinin bu kısma uygun bildirim, talep veya diğer bir açıklaması koşullara uygun araçlarla yapılmışsa, bu açıklamanın iletimindeki bir gecikme veya hata veya ulaşmamış olması açıklamada bulunan tarafı ona dayanmak hakkından yoksun bırak- maz” hükmüne yer verilmiştir. Başlangıçta ihbarın yanlış kişiye yapılması, onun ge- çerliliğine etki etmez. İhbarı kabule yetkisi olmayan kişiye aracı olarak başvurulabilir,
000 Xxxxxx, XX. 00, Xxx. 000 XX; Xxxxxx, 58; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 55,Art. 39 CISG; Schle- chtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG.
118 BGer vom 10.10.2000, Nr. 4C. 154/2000. Erw. 3.
119 Xxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG.
120 Tannó, 84; Gauch, PN. 2144, 776; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11, Art. 39 CISG; Xxxxxx, 103; Ferrari/Ferrari, PN. 18, Art. 39 CISG.
bu esnada CISG. m. 27’e göre “ihbarın uygun araçlara göre” yapılıp yapılmadığına karar verilir121.
Milletlerarası ve iç hukuktaki satım sözleşmelerinde Borçlar Kanunu geniş bir şekilde uygulama alanı bulur (CISG. m. 4). Ayıp ihbarının kabulü için karar vere- bilme yetkisi yeterli olabilmektedir. Çünkü ihbar satıcıya hukukî bir zarar vermeyip, bilakis ona malı hızlıca muayene etme ve zamanında teslimden dönebilmeyi müm- kün kılmaktadır122.
E. İhbarın Şekli
Ayıp ihbarı, için ne Borçlar Kanununda ne de CISG’da özel bir şekil öngörül- müştür123124. Bu alanda daha çok şekil serbestîsi geçerlidir125. İhbar bundan dolayı
121 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 14,Art. 39 CISG; Xxxxx, 210; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 13,Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 19,Art. 39 CISG; Xxxxx, PN. 5-88, 272; Xxxxxx- ger/Roth/Xxxxxxx, PN. 6,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 26,Art. 39 CISG; LG Kassel NJW-RR 1996, 1146.
122 Giger, PN. 98,Art. 201 OR; Xxxxxx, PN. 26,Art. 201 OR; Xxxxxx, 57; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx,
PN. 34,Art. 201 OR.
123 Aral/Xxxxxxx,118; Xxxx, 86; Xxxxxxxx, I/I, 180; Xxxxxx/Xxxxx, 85; Xxxxx, 104; Xxxxx, PN. 73 vd, Art. 201 OR; Ferrari /Ferrari, PN. 9, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 24,Art. 39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 21,Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 12,Art. 39 CISG; Schweizerisches Bundesgeri- cht, v. 28.05.2002, CISG-online, 676; Zeytin, 144.;“…Davacı, davalıdan alıp yurtdışına ihraç ettiği malların ayıplı olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır…”(Y. 19.HD., T. 13.05.2002, E. 2445/3993 K., Kazancı Otomasyon).
124 “Dosyada mevcut belgelere ve iddia ile savunmaya göre davalı tarafından dikişi yapılan kumaşlarda dikim hatası bulunduğu, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda saptanmıştır. Uyuşmazlık ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı bu konuda şahit dinletmek istemiş, davalı da bu konuda şahit dinletmek istediği halde mah- kemece şahit dinletme isteği reddedilmiştir. Oysa malların ayıplı olduğuna dair ihbarın yapılması herhangi bir şekle tabi olmayıp ayıp ihbarının yapıldığı şahit ifadeleri ile de ispatlanabilir. Bu nedenle mahkemece ayıp ihbarıyla ilgili olarak tarafların göstereceği şahitlerin dinlenilmesi, dava konusu mal- ların miktarı, teslim şekli dikkate alınarak ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının saptanması, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığının anlaşılması halinde davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının anlaşılması halinde ayıplı imalat nedeniyle davacının uğradığı zarar değerlendirilerek ve davacının talep ettiği kalemler gözetilerek davanın sonuçlandırıl- ması gerekir. Eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı lehine bozulmasına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi” (Y. 15. HD., T. 26.01.2011, E. 2010/207, K. 2011/341, Kazancı Otomasyon); “Ayıp ihbarının kural olarak şekle tabi bulun- madığı, içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafı haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlüihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olduğu yönünde yukarıda yapılan açıklamalar, somut olay özellikleri, delil tespiti raporuyla birlikte delil tespiti istemini içeren dilekçenin de davalıya tebliğinin ayıp ihbarıolarak kabul edilmesi sonucunu doğuracağı dikkate alındığında süre aşımından bahsedilmesi mümkün değildir (YHGK., T. 13.05.2009, E. 2009/13-160, K. 2009/135, Kazancı Otomasyon).
125 Achilles, PN. 6,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 24,Art.
yazılı (Faks, E-Mail) veya sözlü (Telefon126), olarak da yapılabilir127. Ancak her iki durumda da ihbarda somut olarak açıklama yapmak gerekir128. Sadece susmak ayıp ihbarı için yeterli olmaz. Çünkü ihbar, ulaşması gereken bir irade açıklamasıdır129. Bu tür bir rıza sadece satıcının nitelediği sözleşmeye aykırılıklardan sorumlu tuttuğu hallerde söz konusu olur130. Sözlü veya telefonla yapılan ihbarlarda, alacaklı arama- nın vaktini, ne kadar sürdüğünü konuşulan kişinin kimliği ve ihbarın içeriği hakkın- da geçerli bir delil ortaya koymak mecburiyetindedir131.
Mal ayıplı ise, yeterli süre hesaplanır ve bu sürede maldaki ayıplar esaslı bir şekilde ihbarda yer alırlar132. Borçlar Hukukunun uygulanmasında, ihbarın yapılma- sında, uzman raporlarının133 bir kopyasının satıcıya tebliği, işlem süresinde yapılan hukukî tavsiyeler134 davanın ihbarı veya dava açılması sürecine135, yeterli olur. Bu
39 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 21,Art. 39 CISG; Xxxxx, 5-90; Xxxxxxx/Lüderitz/Schüss- ler-Langeheine, PN. 10,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 51,Art. 39 CISG; HG Wien- CISG-online, 1783; OLG Köln CISG-online, 1405; OLG Graz CISG-online, 670.
126 “Sözleşmeye göre …konu malların dışsatım için üretileceğinin bilindiğinin kabulü gerekli olup, üre- tilen mallarda bir kusur varsa bunların derhal muayene edilerek bildirilmesi ya da muayeneyle ortaya çıkmayacak derecede ayıplı ise bu durumun ortaya çıktığında imalatçıya bildirilmesi gerekir. Davacı aldığı malları yurtdışına çıkarmış ve alıcı tarafından malların tamamının küflendiği bildirilerek du- rum davacıya bildirilmiş ve aynı gün mahkemenin de kabul ettiği gibin durum telefonla imalatçıya bildirilmiştir. Ayıp ihbarının telefonla yapılmasında bir şekli noksan yoktur. İhbarın yapıldığı şahitle dahi ispatlanabilir. Bu durumda mallardaki gizli ayıbın ihracat sırasında ortaya çıktığı ve süresinde de davalıya ihbar olunduğu ispatlandığına göre davanın dinlenme olanağı vardır. Ancak mallarda gerçekten de gizli bir ayıp bulunup bulunmadığı ve malların gerçekten de gümrükte imha edilip edil- mediği hususu araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir” (Y. 15. HD., T. 28.03.1991, E. 1991/1490, K. 1991/11583, Kazancı Otomasyon).
127 Xxxxxxxxx/Xxxx/Xxxxxxx,PN. 6,Art. 39 CISG; Xxxxx, 5-90, 272; Xxxx/Xxxxxx/Xxxxxx/Sal- ger,PN. 10,Art. 39; LG Suttgart. RIW 1089, 984; Xxxxxxx/Xxxxxx,PN. 24,Art. 39 CISG; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx,PN. 51,Art. 39 CISG; Xxxxxxx, 159; Xxxxx,PN. 5-89, 272; Achilles,PN. 6,Art. 39 CISG; RB Koophan- del Kortrijk Urt. V. 04.06.2004, CISG-Belgium online; OLG Hamm CISG-online 1978;LG Düsseldorf, v. 25.08.1994, CISG-online, 451.
128 Edis, 86; Xxxx/Xxxxxxx, 125; Xxxxx, 156; Xxxxxxxx, I/I, 180; Tunçomağ, 99; Xxxxxxxxx, 276; Xxxxx, 114; Xxxxxxx, 77; Xxxxxx/Xxxxx, 85; Xxxxx, PN. 73,Art. 201; Xxxxx, 81; Xxxxxx- cher/Xxxxx, §51 PN. 292; Xxxx /Xxxxxxxxxxxxx, PN. 32,Art. 201 OR; CISG: Xxxxxxxxxx/ Xxxxxx,PN. 51,Art. 39 CISG; LG Frankfurt am Main v. 09.12.1999, UNILEX (telefon ile sözleşmese alacaklının satıcıya ihbarda bulunması). .
129 Giger,PN. 74,Art. OR; Xxxxxx, 56; CISG’da bu durum düzenlenmemiştir.
130 Gauch, PN. 2146, 776; Xxxxxxx, 546.
131 Honsell/Xxxxxx, PN. 24,Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 12,Art. 39 CISG; Staudin- ger/Xxxxxx, PN. 51,Art. 39 CISG; LG Bayreuth CISG-online 1131; LG Marburg NJW-RR, 1996; HG Kanton Bern CISG-online Nr. 725.
132 Honsell, BSK, PN. 10, Art. 201 OR.
133 Zehnder, 546 (reddediyor); BGE 107 II 50 ff (53).
134 BGE 20, 491 ff (499).
135 Oser/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 32,Art. 201 OR; Giger, PN. 73 Art. 201 OR.
durum Milletlerarası Satım Sözleşmesinde de geçerlidir136. Alman mahkemelerinin ayıplı malın incelendikten sonra yeterli ayıp ihbarı ile satıcıya geri gönderilmesi kara- rı yerinde bir karardır137. Şekil serbestîsi kuralı her iki satım sözleşmesinde de hukukî ve pratik bazı sınırlamalara tabidirler. Bunlar,
a. Her şeyden evvel ihbar süresi bildirim şekline uygun olmalıdır. Türkiye sı- nırları içerisinde ihbar yükümlülüğünün uygun bir süre içerisinde yapılması telefon, mektup faks ve e-mail yoluyla gerçekleşir. İhbar süresi, CISG’da normal şartlarda cömertçe belirlenir ve ihbarda daha yavaş bir iletişim aracı seçilmiş olsa bile Millet- lerarası Satım Sözleşmelerinde ihbar, sürenin başlamasından evvel satıcıya ulaşmak mecburiyetindedir. Alacaklı ne kadar geç hareket ederse, ihbarda o kadar hızlı satıcıya gönderilir138. CISG. m. 27’de, alacaklı ihbarı uygun araçlarla durumlara göre yap- mışsa, malın taşınması anında meydana gelecek hasara satıcı katlanır.
Taraflar ihbarın yapılması için belli bir şekil kararlaştırabilirler139. Onlar ihbar için yazılı bir metin öngörürlerse, Milletlerarası satımda telgraf ve teleks’in yeterli olup olmayacağı açık değildir (CISG. m. 13)140. Bu bildirim şekilleri hâkim öğretiye göre faks ve e-mail ile aynı derecededirler141. İç hukukta ayıp ihbarının altında taraf- ların imzaları da yer almalıdır142. Ancak hâkim görüşe göre ayıp ihbarı Milletlerarası Satımda tarafların imzalarının olması kuralına istisna getirmiştir143. Satım sözleşme- sinde satıcı tarafından hazırlanmış olan genel işlem şartlarına yer veriliyorsa yazılı ihbar talep edilir. Böylelikle satıcı kendisini savunabileceği sadece güvenilir temel ilkeleri elde eder ve ihbar daha sonra ortaya çıkarılan ayıpları içermez. Bu durum yazılı ihbar metninin amacını gerçekleştirmek için yeterlidir ve ayrıca alacaklının imzasına gerek yoktur.
Taraflardan biri, CISG. m. 12 ve 96’daki yazılı şekil şartının geçerli olduğu,
136 Gerny, 199 ff.
000 XX Xxxxxxxx (D) v. 14.06.1994, CISG-online 259, Erw. III.
138 He´vze, X., Xxxxxx xxx xxxxxxxxx, Xx xxxxx xxxxxxxxxxxxxx xx xxxxxxxxxxxx, Xxxxx xxxxxxxx, Xxxxx 0000,000.
139 Freiburg, 62.
140 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 12,Art. 39 CISG.
141 Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 13, Art. 39 CISG.
142 İhbarın bildirimde ya alacaklının kendi el yazısının bulunması ya da elektronik imzasının olması gerekir. Elektronik imza el ile atılan imza yerine geçer (EİK. m. 5). Telex, Telgraf ve faksta gön- derenin mutlaka imzasının olması gerekir (Gauch/Schleup/Schmıd/Rey, Schweizerisches Ob- ligationenrecht Allgemeiner Teil, 10. Aufl., Zürich/Basel/Genf 2014, PN. 516, 102); Teknik olarak telgrafda imzanın karşı tarafa iletimi diğerlerinde ayrılır (BGE 101 III 65); Haberleşmede yaşanan gelişmeler sonucu, taraflar birbirlerine elektronik ortamda görüntülü olarak ta Videotex veya teletex aracılıyla SMS yoluyla iradelerini bildirebilmektedirler. E-maillerde imzanın olması gerekir. Elle atamadığı için elektronik imza metin sonuna eklenmelidir (Gauch/Schleup/Sch- mid/Rey, PN. 519a, 104).
143 Gauch, PN. 2146, 776.
sözleşmeye üye ülkelerden birinde yerleşik ise, doktrinin bir kısmına göre, ayıp ihba- rının geçerli olabilmesi için önemli olan millî şekil kurallarının gerçekleşip gerçekleş- mediğinin kontrol edilmesidir144. CISG. m. 12 anlamında şekil şartına sadece söz- leşmenin kurulması, değiştirilmesi ve sözleşmenin feshi gibi diğer irade açıklamaları tabidir. Ayıp ihbarı sadece ihbar olarak her türlü şekilde verilebilir145. Ayıp ihbarında Borçlar Kanununda düzenlenen şekil serbestîsi kuralının istisnası söz konusu değil- dir.
Taraflar, aralarında önemli ticarî teamülleri ve kendi aralarında yaptıkları sözleş- me ile ilgili alışkanlıklarını yine ayıp ihbarında da göz önünde tutabilirler (CISG. m. 9)146. Alacaklı daha sonra bozulmasından korkulan mallarda hızlı bir şekilde ihbarı faks, teleks ve e-mail ile gerçekleştirmelidirler. İhbarın bildirilmesinde bulunulan yer- deki en hızlı sistem posta yolu ise, bu yol takip edilerek ihbar gerçekleştirilir. Ancak günümüzde, elektronik haberleşme ve telefon ağlarının yaygınlığı göz önünde bulun- durulduğunda posta sistemine çok yer verme eğilimi de bulunmamaktadır147. Pratik açıdan ihbarın alacaklıya her durumda yazılı olarak ( faks, veya e-maille) yapılması gerekir. Çünkü ihbar külfeti yerine getirilirken yazılı metinden yararlanılır148. Bunla- rın yanı sıra ihbarın telefon veya sözlü olarak ta yapılabileceği kabul edilmektedir149
b. İhbar yükümlülüğünün şekli konusunda karşılaşılan diğer bir sınırlama ise seçilen dil ile ilgilidir. Alacaklı ihbarda bulunurken kendi ana dilini kullanmayıp, bilakis ya sözleşme dilinde ya da satıcının tereddütsüz anlayabileceği dilde gerçekleş- tirmelidir150.
144 Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 52, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 25, Art. 39 CISG; Frei- burg, 62; Xxxxxxx, H/Luderitz, A/Xxxxxxxxx-Langeheine,D., Bürgerliches Gesetzbuch, mit Einführungsgesetz und Nebengesetzen, begr. von Hs. Th. Xxxxxxx, neu hrsg. von W. Xxxxxxx, Band 13: Schuldrechtliche Nebengesetze 2, Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den internationalen Warenkauf (CISG), Stuttgart/Berlin usw. 2000, PN. 10, Art. 39 CISG; Ferrari/Ferrari, PN. 9, Art. 39 CISG.
145 Xxxxxx/Czerwenka, PN. 3, Art. 12 CISG; Form und UN-Kaufrecht, IHR 4 (2004) 1ff (5);
Ferrari, Rügeobliegenheit, 538.
146 Ferrari, Rügeobliegenheit, 539.
147 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11, Art. 39 CISG; Xxxxxx, M., Die Haftung des Verkäufers für Nichtlieferung bzw. Lieferung vertragswidriger Ware nach dem Wiener UN- CITRAL-Übereinkommen über internationale Warenkaufverträge vom 11. April 1980., Diss. Regensburg 1988, 81; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 12, Art. 39 CISG.
148 Tannó, 81; Xxxxxxxxxx/Xxxxx, § 5 PN. 292; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 24, Art. 39 CISG; Her- ber/Czerwenka, PN. 12, Art. 39 CISG; Ferrari, Rügeobliegenheit, 540ff; Schlechtriem/ Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 8, Art. 39 CISG; Xxxx/Xxxxxx/Xxxxxx, PN. 10,Art. 39 CISG; OLG Frankfurt, 13.07.1994, NJW-RR 1994, 1264-1265, UNILEX E. 1994-19.
149 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11, Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 51,Art. 39 CISG; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 12, Art. 39 CISG; Xxxxx, PN. 5-89, 272; Achilles, PN. 6,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 24, Art. 39 CISG; LG Frankfurt, 13.07. 1994, CISG-online, 118; OLG Karlsruhe v. 06.03. 2003, CISG-online, 812.
150 Ferrari, Rügeobliegenheit, 541.
F. İhbarın Ulaşmama Rizikosu
Türk Borçlar Kanununda ve CISG’da ihbarın gecikmesi, nakil yolunda sakat- lanması kaybolması gibi durumlarda ortaya çıkacak rizikoya kimin katlanacağı ko- nusunda farklı görüşler bulunmaktadır151. Rizikonun dağılımı, yazılı ve sözlü ayıp ihbarlar açısından farklılık arz eder.
Ayıp ihbarının varması gereken bir irade açıklaması olup olmadığı doktrinde tartışılmıştır. Bazı yazarlara göre152, mevcut düzenlemelerden ayıp ihbarının gön- derilmesi gereken bir irade açıklaması olduğu anlaşılsa da, yinede varması gereken irade beyanı olarak kabulü gerekir. Çünkü ayıp ihbarı, nitelik olarak hukukî işlem benzeri bir fiildir. Ayıp ihbarı satıcıya bilgi vermeyi amaçlar. Bu görüşe göre, alacaklı yazılı olarak açıklanan ihbarı daha erken göndererek, satıcının hukukî alanında ihbar süresi işlemeye başlar153. Doktrin, varma kuralından kısmen “hukukî mantık sonuca zorlayamaz”154 diyerek ayıp ihbarının hasarına alacaklının katlanması gereğine yer vermiştir155. İhbarda, alacaklı malın ayıplı olduğunu, ayıbın niteliğini ve kapsamı- nı satıcıya açıklar. Bu açıklamanın gerçekleşebilmesi için de ayıp ihbarının satıcının eline ulaşması gerekir. Bu görüş henüz ayıp ihbarının hukukî niteliği hakkında tartış- maların olmadığı dönemde ileri sürülmüştür.
Ayıp ihbarının niteliği hakkında bugün hâkim fikre göre156, ihbar gönderme ile etkilerini doğurur ve taşımadan kaynaklanan hasara da satıcı katlanır. Buna gönder- me prensibi denir. Aksi bir düşünce mevcut TBK. m. 223’ün yanlış yorumlanmasına yol açar. Burada ilk olarak görülebilen durum İBK. m. 201/I’deki “derhal bildirim” yükümüdür. Ancak süre çok kısa bir şekilde ölçülmüştür. Bu süre zarfında da ayıp ihbarının yapılmasını alacaklıdan beklemek haksızlık olur. TBK. m. 223/I’in değişti-
151 İhbarın ulaşmama rizikosuna katlanma konusunda iki farklı durum söz konusudur. Birincisi, an- cak kişinin dışında gelişen engelleme ihtimalinin olmadığı hallerde örneğin deprem, sel baskını vb. durumlar taşıma rizikosuna dâhildir. Bunun dışında kişinin kendi kusurundan dolayı ortaya çıkan ayıbın ihbar edilememesi halleri buraya dâhil değildir. Günümüzde daha çok elektronik alanda, e-Maillerle yapılan bildirimlerde ortaya çıkan gecikmelerden alacaklı kendi kusuruyla sorumludur. Ayrıca hasar geçtikten sonra da satıcının sorumluluğu söz konusu olmaz.
152 Giger, PN. 91, Art. 201; Honsell, PN. 10,Art. 201 OR; Giger, PN. 91,Art. 201 OR; Xxxxx, 36; Xxxxxx, PN. 6,Art. 201 OR; Xxxxxx, 60vd; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 39,Art. 201 OR; Xxxxx, 86; Xxxxxxx, PN. 12,Art. 201 OR; Xxxxxxxx, PN. 288, 44; Arslanlı, 285; Gümüş, 155.
153 Xxxxxx, 61 vd.
154 Giger, PN. 91, Art. 201 OR.
155 Honsell, PN. 6,Art. 201 OR; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 40,Art. 201 OR; Xxxxxx, PN. 6,Art. 201 OR.
156 Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00x, Xxx. 000 XX; Xxxxxxx, XX. 00, Xxx. 000 XX; Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, PN. 39, Art. 201 OR; xxx Xxxx/Xxxxx, 172; Xxxxxx, 106; Xxxxxxxx/Xxxxxxx, 394; Xxxxxx, 144;Xxxxx, PN. 2147, 776-777; Xxxxxxxxxx/Xxxxx, § 5, 292; Xxxxxxxx, I/I, 181; Tunço- mağ, 98; Xxxxx, 114; Xxxx, 86; Xxxxxxx, 76.
rilmesi sonucu “…uygun bir süre içinde” kıstası getirilmiştir. Değişiklik mevcut hak- sızlıklar göz önünde tutularak günümüzdeki kanunlardaki düzenlemeler yapılmıştır. Diğer bir durum ise, ihbar, sözleşmenin satıcı tarafından ihlâl edilmesinden dolayı gereklidir ve alacaklının da bundan dolayı gönderme rizikosuna katlanması haksızlık olur157. Gönderme prensibi, anılan bu sakıncalardan dolayı sadece İBK. m. 201/I gereği ortaya çıkmaktadır. Hayvan satımlarında dokuz günlük ihbar süresi değer- lendirildiğinde, ihbar süresinin son günü alacaklı ihbar metnini postaya verir ve bu durumu da ispat ederse hukukî olarak hakları korunur158.
Gerçektende varma teorisinde satıcı korunmuşken, gönderme teorisinde ala- caklı korunmuştur. Zira alacaklı satıcıya karşı daha çok korunması gereken bir ko- numdadır. Çünkü ayıp ihbarı zaten kısa bir süre içerisinde yapılmak zorundadır. Bunu kaçıran alacaklı ayıba karşı tekeffülden veya sözleşmeye aykırılıktan doğan haklarını kaybetme tehlikesi altındadır. Bu durumdaki bir alacaklıyı korumak satıcı karşısında daha adildir. Ayrıca, ayıp ihbarına sebep olan durum satıcının ayıplı bir ifada bulunmasıdır. Bu durumda satıcı zaten sözleşmeyi ihlâl etmektedir. Buradan hareketle ayıp ihbarı son gün bile gönderilse geçerli bir ihbarın sonuçlarını doğurur. Alacaklı bu şekilde korunmuş olur. Varma teorisi kabul edilmiş olsa idi, alacaklı iki kez mağdur olurdu. Bundan dolayı kanaatimizce de ayıp ihbarı gönderilmesi gereken irade beyanı niteliğindedir.
Milletlerarası satım sözleşmesinde de, sözleşmeye aykırılık ihbarı herhangi bir şekle bağlı değildir. Sözlü veya yazılı olarak gerçekleşebilir. İhbarın etkileri hakkında değişik görüşler bulunmaktadır. Azınlıkta olan görüşe göre, CISG. m. 27 alacaklıyı taşıma riskinden kurtarıyor, fakat varma prensibini geçerli kılarak geciken veya ge- çersiz olan ayıp ihbarını varsayımsal olarak satıcının hukukî alanına vardığı an geçerli olacağını kabul etmektedir159. Hâkim olan görüşe göre ise, yazılı olarak hazır olma- yan ayıp ihbarı bildiri olarak kabul edilemez, onun geçerliliği için öngörülen uygun yöntemlerle gönderilmesi yeterlidir160.
İrade açıklamaları gönderilmeleri ile hüküm ve sonuçlarını kanun metninde ol- duğu gibi doğurur. Burada da gönderme prensibi geçerlidir. İhbarın satıcıya varma-
157 Xxxxxxx/Xxxx, XX. 00x, Xxx. 000 XX; Gauch, PN. 2147, 776-777; Giger, PN. 91, Art. 201 OR; Xxxxxx, 60 vd; Xxxxx, 36 vd; Tannó, 86-87.
158 Akikol, PN. 372, 373.
159 Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 17,Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxxxx, PN. 18, Art. 27 CISG.
160 Xxxxxx/Czerwenka, PN. 11,Art. 39 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 50, Art. 39 CISG; Fer- rari, Rügeobliegenheit, 545 vd; Freiburg, 62; Xxxxxxx, 179; Karollus, 126; Schlechtriem/ Xxxxxxxxx/Schlechtriem, PN. 13,Art. 27 CISG; Xxxxxxxx, PN. 10,Art. 39 CISG; Xxxxx, 108; HGer Zürich v. 30.11.1998, CISG-online 415 Erw. 4a. cc.
ması, geç varması hallerinde rizikoya satıcı katlanır161. CISG m. 27162 açıkça taşıma riskini III. Bölümünde düzenlenen sözleşmenin oluşum ve ihlâli kısmına gönderme yapıp, sözleşmenin II. Kısmındaki açıklamalara değinmemiştir163. Sözleşmede ayıp ihbarı için gerekli olmayan bilgilerin açıklanmama kuralı istisna olarak kalmıştır. Bundan dolayı CISG. m. 27 açık bir şekilde uygulama alanı bulmaktadır. Eğer ala- caklı ihbarı, belirtilen kurallara uygun bir şekilde açıklamışsa, ihbarının gecikmesi ve sakatlanması164 durumunda, satıcıya karşı ihbara dayanma hakkını kaybetmez165. Satıcının sözleşmeye aykırı tesliminden dolayı ihbara sebep olması, onun ihbar gön- derildikten sonra rizikoya katlanmasını gerektirir166.
Gönderme prensibi aleyhine ilk bakışta söylenebilecek şey, eğer ayıp ihbarının etkisi için gönderme prensibi öngörülseydi, CISG. m. 27’de özel düzenlenen taşıma hasarı kuralına gerek kalmazdı. Bu durumda alacaklı ayıptan doğan haklarını ihbarın gönderilmesi ile savunur ve gönderme rizikosuna da satıcı katlanır. Varma prensibi, açıkça taşıma hasarını yukarıda anlatıldığı gibi haksız ve kaçınılır bir mantıkla ala- caklının üzerine yüklemektedir. Bildirim rizikosunun devri ve etki anı için anlaşmaya zorlamaya ihtiyaç yoktur167.
Milletlerarası Satım Sözleşmenin tarihi geçmişinden dolayı sözleşmeyi kaleme alanlar, hasarı sırf devretme amacına tabi kılmayıp, bilakis ihbarın etkisi için gönder- me anını kaldırmak istemişlerdir168. CISG. m. 27 metni, pratik bir şekilde gönder- me prensibinin önemli sonuçlarını ifade ederek, taşıma hasarına satıcının katlanması ilkesinde pek az başarılı olmuştur. XXXX’xx bu kabullenişinden sonra açıklayanın adresine varma anının kural olarak ispatlanması zor olurken, ihbarın etki anı, ko- laylıkla posta pulunun tarihinden hareketle tespit edilebilir. Gönderme teorisinde bu durumlar gereksiz görülürken, varma teorisinin dayandığı hukukî düzenlemeler, varma anının ispatını kolaylaştıran usuller öngörmektedir169. CISG’ın yazarı, gön- derme prensibi açısından karar vererek, CISG’da kabul edilen usulleri uygulamamak- tadır170.
161 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11, 18, Art. 39 CISG; Schlechtriem, Einheit, UN-KAufrecht, PN. 153, 119.
162 CISG. m. 27 “ Antlaşmanın bu Kısmında aksi düzenlenmedikçe, sözleşme taraflarından birinin bu Kısma uygun bildirim, talep veya diğer bir açıklaması koşullara uygun araçlarla yapılmışsa, bu açıklamanın iletimindeki bir gecikme veya hata veya ulaşmamış olması açıklamada bulunan tarafı ona dayanmak hakkından yoksun bırakmaz”.
163 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 1,Art. 27 CISG.
164 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx,PN. 12,Art. 27 CISG.
165 Xxxxx, 103 vd; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 17,Art. 27 CISG; Xxxxxxx, 179 vd.
166 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 1,Art. 27 CISG; Vogel, 102.
167 Giger, PN. 91 Art. 201 OR.
168 Honnold, Nr. 49.
169 Honnold, Nr. 98, 325.
170 Honnold, 000,Xx. 00-00.
CISG m. 27 hükmü, İsviçre m. 201 ve Türk Borçlar Kanunu m. 223/I, dü- zenlemesi ile gönderme prensibini kabul etmiş bulunmaktadır171. Borçlar Kanunu ve CISG arasındaki en büyük fark, Milletlerarası ticarette alacaklının ihbarı yazılı olarak tam zamanında göndermek zorunda olmasıdır. Böylelikle ihbar satıcıya ihbar süresinin başlamasından evvel ulaşabil bilsin172. Sürenin en son gününde posta bil- gisi, özellikle de mektubun ulaşmasının göz önünde tutulması yeterli değildir173. Bu konuda ihbarın varma gerekliliği değil, fakat gönderilmek zorunda olan ihbarın giriş yeteneğidir. Burada önemli olan iletişimi sağlayacak uygun bir aracın seçilmesidir. Somut olayın koşullarına göre uygun bir iletişim aracının seçilmesi durumunda irade beyanının karşı tarafa hiç ulaşmaması, geç ulaşması veya hatalı ulaşması durumunda gönderen oluşan rizikoya katlanmak zorunda değildir174. Buradan anlaşılan aslında gönderme prensibinin zayıflatılmış halidir175. CISG. m. 00/X’xx xxxxxxxxxx uygun süre prensibi uygulamada çoğunluğun kabul ettiği gibi cömertçe tespit edilmiştir. Alacaklı tarafından erken biten işlerde de bu kurala göre talep etmeye ihtiyacı var- dır176.
Sözlü ayıp ihbarlarında, gönderme prensibinin geçerli olacağı açık değildir. Borçlar Hukukundaki doktrin gönderme prensibini yazılı ayıp ihbarlarında belirt- miştir. Ancak Milletlerarası Satım Sözleşmesine ilişkin doktrin ise, CISG. m. 27 düzenlemesinin yazılı bildirimlerde olduğu gibi sözlü veya uzak sözlü olarak kabul edilen telefonda yapılan ihbarlarda da geçerli olup olmayacağı tartışmalıdır177.
Sözlü ihbarlarda ulaşma hasarının kural olarak alacaklı üzerine kalması fikrine biz de katılmaktayız. Çünkü onun tarafından yapılan açıklamanın anlaşılırlığı bura- da da geçerlidir. Sözlü ve uzak sözlü adı verilen telefonla yapılan ihbarlarda satıcının alacaklıyı dinleyebilmesi açısından varma prensibinin kıyasen uygulanması müm-
171 Honsell/Gsell, PN. 1, Art. 27 CISG; Mü-Ko, Xxxxxx, PN. 3, Art. 27 CISG; Schlechtriem/ Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, U., İn: Kommentar zum Einheitlichen UN-KAufrecht, Das Übere- inkommen der Vereinten Nationen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, CISG, München 2008, PN. 1,Art. 27; Xx-Xx, Xxxxxxx, PN. 1,Art. 27; Xxxxxxx, PN. 1,Art. 27.
172 Freiburg, 62; Xxxxxxx, 180; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 11, Art. 27 CISG; Fer- rari, Rügeobliegenheit, 546; Gerny, 200; Vogel, 102 vd; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 50,Art. 39 CISG; Xxxxxx, 81; Xxxxxx/Czerwenka, PN. 11, Art. 39 CISG; Xxxxxxx/Xxxxxx, PN. 23, Art. 39 CISG; Xxxxxxxx, PN. 1, Art. 27; Xxxxxx, 109.
173 Xxxxxxx, PN. 2, Art. 27 CISG.
174 Xxxxxxxx, PN. 2, Art. 27 CISG; Xxxxxxxxxx/Xxxxxx, PN. 17- 19,Art. 27 CISG; Schlechtriem/ Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx, PN. 7,Art. 27 CISG; Achilles, PN. 4, Art. 27 CISG; Xxxxxx, 110.
175 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/Xxxxxxxxx,PN. 9,Art. 27 CISG.
176 Akikol, PN. 969, 375.
177 Xxxxxxx, 180; Schlechtriem/Xxxxxxxxx/ Xxxxxxxx, PN. 5, Art. 27; Xxxxx, 106; Xxxxxx/ Czerwenka, PN. 5, Art. 27 CISG; Xxxx/Xxxxxx/Xxxxxx,PN. 8,Art. 27 CISG; Xxxxxx, 109.
kündür178. Eğer varma teorisi kullanılacaksa, CISG. m. 27 uygulama alanı bulmaz. Çünkü taraflar aralarında anlaşma yaparak beyanın hüküm doğurmasını başka şart- lara bağlayabilir veya karşı tarafa genel işlem şartlarında kabul ettirilebilir179. Bunun yanında eğer CISG. m. 27’den ayrılan alışkanlıklar ve ticarî teamüller söz konusu ise, bunlar da CISG. m. 27’nin uygulanmasını engeller180. Dürüstlük kuralına göre satıcı, eğer alacaklıyı doğru anlamamışsa, hemen itirazın yapılması gerekir.
Alacaklı mallar konusundaki ihbarını satıcı ile telefonda konuşmuşsa bu du- rum varma prensibine bir istisna teşkil eder. Burada alacaklı ihbarının karşı tarafa vardığını ve doğru bir şekilde iletildiğini kontrol edecek durumda değildir. Bundan dolayıdır ki burada gönderme prensibi önemli olmaktadır. Milletlerarası satım söz- leşmelerinde CISG. m. 27 bu durumlar da kıyasen uygulanır181.
İhbarın ulaştırılması yazılı veya sözlü olarak alacaklının yanında çalışanı tara- fından yapıldığında onun satıcıya varması ile etkisini kaldırır182. Çünkü ihbarda bulunan kişi, alacaklının yardımcısı olarak görev yapmaktadır ve ilk aşamada yazılı açıklama hazırlar arasında gerçekleşmiştir. Burada gönderme durumu söz konusu değildir, bilakis gönderme ve varma aynı anda gerçekleşmişdir. İkinci durum ise, alacaklı kendisi sözlü ihbarda bulunsaydı yanında çalışandan farklı davranmayacaktı denilebiliyorsa bu durumda alacaklı satıcıya anlaşılır ve tam bir ihbarda bulunmuş sayılır ve ihbar alacaklının yanında çalışanı tarafından gerçekleştirilmiş olsa dahi ge- çerli etkilerini doğurur.
H. İhbar Yükümlülüğünün İspatı
Genel olarak kabul edilen ispat kuralına göre, alacaklı kanununun belirttiği şe- kilde tam ve zamanında ayıp ihbarında bulunduğunu ispatla mükelleftir183. Önce- likle ihbar hukukî bir kurucu niteliğe sahiptir. Bundan dolayı TMK. m. 6’da yer xxxx xxxxx ispat kuralı, uygulanır184. İkinci olarak ispat yükü, ihbarın gerçekleşmesi için gerekli olan hak düşürücü süreye uymak zorunda olanın üzerindedir185.
178 Schlechtriem/Xxxxxxxxx /Xxxxxxxx, PN. 5,Art. 27; Tannó, 280.
179 Schlechtriem/Xxxxxxxxx/ Xxxxxxxx, PN. 6,Art. 27; Xxxxxx, 109.
180 Zeytin, 109.
181 Vogel, 106.
182 Xxxxxxx, 181.
183 Giger, PN. 99 Art. 201 OR; Xxxxxxx, BSK, PN. 14,Art. 201 OR; Xxxxx, 132 vd; Xxxxxx, PN. 29 Art. 201 OR; Xxxxx, 47; “ Davacı, davalıya teslim ettiği cevher bedelinden bakiye alacağını talep etmiş, davalıda bu isteme karşı teslim olunan malın sözleşmeye uygun olmadığını bildirerek karşı çıkmıştır. Malın tesliminde bir uyuşmazlık bulunmadığından ayıbın ispat külfeti davalıdadır. Bu durumda ayıbın belirlenmesi ve davalının ödeme yapmamakta haklı olup olmadığının tespiti için yapılacak yargılama masrafları ispat külfeti kendisine ait olan davalı yandan alınması gerekir…” (Y. 19. HD., T. 26.05.2003, E. 2003/2169, K. 2003/5420, Yavuz, İfa, 518)
184 “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” TMK. m. 6.
185 Giger, PN. 99, 106 Art. 201 OR.
Federal Mahkeme bir kararında ispat yükü ile ilgili kurala istisna getirmiştir. Buna göre, satıcı, satım konusu malın ayıbını geç ve eksik ihbar edilmesine rağmen maldaki ayıbı şartsız olarak kabul etmiş ise veya ayıplı malı ayıpsız benzeri ile değiş- tirmiş ise, satıcı ihbarın geç yapıldığını ileri süremez. Aksi durum, TMK. m. II/2 an- lamında hakkın kötüye kullanımı olur186. Satıcı bu durumda ihbarın yapılmadığını ileri süremez ve hâkim usul hukukuna göre resen bunu göz önünde bulunduramaz. Ancak burada satıcının zararına olarak ihbar yükümlülüğünün somut bir şekilde ifa edildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Sonuç olarak itirazlar sayesinde ispat yü- künden, mutad olmayan bir şekilde Federal Mahkeme şüpheli bularak ayrılmıştır187.
SONUÇ
İhbar yükümlülüğü, satılan malın ayıplı olması durumunda satıcıya malın du- rumunun belli edilmesi için gerekli olan usulî bir işlemdir. Hukukî nitelik olarak da bir “külfettir”. Ayıplı malı satın alan aalcaklının kendisine tanınan hakalrı kullana- bilmesinin ön şartı muayene etmesi ve tespit ettiği ayıpları satıcıya bildirmesi gerekir. Maldaki ayıplar satıcıya bildirilmezse alıcı kendisine tanınan hakları kullanamaz. Bu durum hem TBK hem de Viyana Satım Sözleşmesinde aynıdır. Her iki düzenlemede de bu duruma yer verilmiştir. İhbar süresi her nekadar her iki düzenlemede de yer almış olsa da, sözkonusu süreler uzayabileceği gibi kısalabilir de. Tarafların içinde bulunduğu durum ve malların nitelikleri de göz önünde bulundurularak ihbar süre- sinde hep bir “makullük” ve “imkan hasıl olur olmaz” ölçütlerine yer verilmiştir. Hâ- kimler karar verirken somut olayı da göz önünde bulundurular. Satım sözleşmesinde yer alan tarafların sıfatlarına göre de ihbar süresi farklılık arzedebilir. Mesela tacirler için diğer normal alacaklılara kıyasen daha kesin kurallar öngörülmüştür.
KISALTMALAR
Abs. : Absatz (Fıkra)
AG. : Amtsgericht
AGB. : Allgemeine Geschaftsbedingungen (Genel İşlem Koşulları) AJP. : Aktuelle Juristische Praxis
Amt. : Resmî daire, müdürlük
App Ct. : Court of Appels
AppGer : Appelationsgericht
Art. : Artikel (madde)
AT. : Allgemeine Teil (Genel Kısım)
186 Giger, PN. 106, Art. 201 OR; Xxxxxx, 62; Xxxx, F., L’avis des défauts de l’ouvrage: fardeau de la preuve et fardeau de l’allégation, RFJ/FZR 3 (1994), 267; BGer v. 18.10.2007, Nr. 4A.258/2007, Erw. 3.1.
187 Gauch, PN. 2172, 784.
Auflg. : Auflage (bası)
AÜHFD. : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
B. : Band (Cilt)
BBL. : Bundesblatt
BGB. : Bürgerliches Gesetzbuch für das Deutsche Xxxxx vom 18. Xxxxxx 1896.
BGE. : Entscheidungen des Schweizerischen Bundesgerichts (ohne Zusatz: Amtliche Sammlung)
BGER. : Bundesgericht (Schweiz)
BJM. : Basler Juristische Mitteilungen (Basel)
BSK. : Basler Kommentar
BT. : Besonderer Teil (İsviçre Borçlar Kanunu Özel Kısım)
Bull. : Bülletin
C. : Cilt.
CC. : Code Civil (Frankreich)
CISG. : United Nations Convention on Contracts for the International Sale of Goods/Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den internationalen Warenkauf vom 11. April 1980, für die Schweiz
i.K. getreten am 1. März 1991 ( SR 0.221.211.1)
CISG-AC. : Advisory Council of the Vienna Convention on Contracts for the In- ternational Sale of Goods ( xxxx://xxx.xxxx.xxx.xxxx.xxx).
Diss. : Dissertation
dpn. : dipnot
E. : Esas
Erw. : Erwaegung (en)
FS. : Festschrift
HaagerÜ. : Übereinkommen vom 15. Juni 1955 betreffend das auf internationale Kufvertraege über bewegliche körperliche Sachen anzuwendende Re- cht für die Schweiz getreten am 27 Oktober 1972
HD. : Hukuk Dairesi.
HGB. : Deuscthes Handelsgesetzbuch
HGK. : Hukuk Genel Kurulu.
HGer. : Handelsgericht
Hrsg. : Herausgeber
ICC : International Chamber of Commerce ( Court of Arbitration of the International Chamber of Commerce (Paris) (www. Xxxxxx.xxx)
IHR. : Internationales Handelsrecht Zeitschrift für das Recht des internatio- nalen Warenkaufs und vertriebs (München)
INCOTERMS : International Commercial terms der ICC
IPRax. : Praxis des Internationalen Privat und Verfahrensrechts (Bielefeld) IPR. : Internationales Privatrecht
IPRG. : Bundesgesetz über das Internationale Privatrecht vom 18 Dezember 1987
İBK. : İsviçre Borçlar Kanunu
JZ. : Juristen Zeitung (Tübingen).
K. : Karar
KG. : Kantonsgericht
LG. : Landgericht
m. : madde
MHAD. : Marmara Üniversitesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Mü-Ko. : Münchener Kommentar
NJW. : Neue Juristische Wochenschrift
NJW-RR. : Neue Juristische Wochenschrift-Rechtsprechung Report Nr. : Numara
Official Comment : Official Comments of the UCC Permanent Editorial Board (USA) Oger. : Ober Gericht
OGH. : Oberster Gerichthof
OLG. : Ober Landsgericht
OR. : Bundesgesetz vom 30 XXxxx 1911 betreffend die ergaenzung des Schweizerisches Zivilgesetzbuches (fünfter Teil: Obligationenrecht) (İsviçre Borçlar Hukuku)
PN. : Paragraf Numarası
RabelsZ. : Rabels Zeitschrift für auslaendisches und internationales Privatrecht (Tübingen)
recht : recht (Bern)
RG. : Resmi Gazete
RIW. : Recht der internationalen Wirtschaft/Aussenwirtschaftsdienst des Bet- riebs-Beraters (Heidelberg)
S. : Sayı
s. : sahife
Sec. : Section
SJZ. : Schweizerische Juristen Zeitung (Zürich)
Sten. Bull. : Amtliches stenographisches Bulletin der Bundesversammlung; seit 1967; Amtliches Bulletin der Budesversammlung (Nationalrat, Staen- derat) (Schweiz).
Sup. CT. : Supreme Court
SZIER. : Schweizerische Zeitschrift für internationales und europaeisches Rech (Zürich)
T. : Tarih
TBK. : Türk Borçlar Kanunu
TMK. : Türk Medenî Kanunu
xxxxxx.xxx)
UNIDROIT. : International Institute for the Unification of Private Law (www. Unid- xxxx.xxx)
Urteil. : Karar.
UCC. : Uniform Commercial Code
U.S./US. : United States (of America)
UT. : Ulaşım Tarihi
WM. : Zeitschrift für Wirtschaft und Bankrecht
vd. : ve devamı
VergÜ. : (UN) Convention on the Limitation Period in the international Sale of Goods vom 14. Juni 1974 (www. Xxxxxxxx.xxx)
Vgl. : vergleiche
Vorb. : Vormeberkung(en)
Y. : Yargıtay
YHGK. : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
YKD. : Yargıtay Kararlar Dergisi
ZEuP. : Zeitschrift für europaeisches Privatrecht (München) Ziff. : Xxxxxx(n)
ZBJV. : Zeitschrift des Bernischen Juristenvereins (Bern) ZfRVgl. : Zeitschrift für Rechtsvergleichung (Österreich) ZVglRWiss. : Zeitschrift für vergleichende Rechtswissenschaft
ZGB. : Schweizerisches Zivilgesetzbuch vom 10. Dezember 1907 (SR 210)
KAYNAKÇA
Xxxxxxxx, Xxxxxxx-Xxxxxxxx Kommentar xxx XX-Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx (XXXX), Xxxxxxx/Xxxxxxx/Xxxxxx 0000.
Aday, Xxxxx, Özel Hukukta Yüklenti Kavramıve Sonuçları, İstanbul 2000.
Xxxxxx, Xxxxx, Die Voraussetzungen der Sachmaengelhaftung beim Warenkauf (Obliga- tionenerecht und UN-KAufrecht), Zürich 2008.
Xxxxxx Xxxxx, İpek, Satım ve Eser Sözleşmelerinde Gözden Geçirme ve Bildirim Külfetleri, Ankara 2012.
Xxxxxxxx, X. Xxxxxx, Reasonable Time in Article 39(1) of the CISG - Is Article 39(1) Truly a Uniform Provision?, xxx.xxxx.xxx.xxxx.xxx/xxxx/xxxxxx/xxxxxxxx. html
Aral F/Ayrancı, H., 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Hazırlanmış, Borçlar Huku- ku, Özel Borç İlişkileri, 9. Bası Ankara 2012.
Arslanlı, Xxxxx, Ticari Xxx’, 0. Cilt Umumi Hükümler, Satıcı ve Alıcının Borçları, Ademi xxx,
0. Xxxx, Xxxxxxxx 0000.
Atamer, Yeşim, Uluslararası Satım Sözleşmelerine İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) Uyarınca Satıcının Yükümlülükleri ve Sözleşmeye Aykırılığın Sonuçları, İs- tanbul 2005.
Xxxxx, Xxxxxxx, Xx xxxxx xxxxxxxxxxxxxx xx xxxxxxxxxxxx, Xxxxx 0000.
Xxxxxxxxx H. G/Xxxx H., Kommentar zum Bürgerlichen Gesetzbuch, Band 3: §§ 1297- 2385 - EGBGB - CISG, München 2003.
Xxxxxx, X., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, Band VI: Obligationenre- cht, I. Abteilung: Allgemeine Bestimmungen (Art. 1-183), Bern 1941; II. Abteilung: Die einzelnen Vertragsverhältnisse (Art. 184-551), Bern 1934.
Xxxxxxx, Xxxxxxxxx, İn: Münchener Kommentar zum 2. Auflage HGB München 2007.
Xxxxxxxxx, X/Xxxxxxxxx, X., Understanding the CISG in Europe, 2. Aufl., Den Haag/Lon- don/New York 2003.
Xxxxxx,X.X./Bonell M.J., Commentary on the International Sales Law, The 1980 Vienna Sales Convention, Mailand 1987.
Xxxxxx, Xxxxx, Die Mängelrüge im Vertragsrecht, Zürich 2009.
Xxxxxxx, Xxxxxxxxx, UN-KAufrecht-CISG, Kommentar zum Übereinkommen der Verein- ten Nationen über Vertraege über den internationalen Warenkauf von 1980, Unter Be- rücksichtigung der Schnittstellen zum internene Xxxxxxxxx Xxxxx, Xxxx 0000.
Xxxxxx, Eugen, Obligationenrecht, Besonderer Teil, 3. Aufl., Zürich 1988. (Kısaltılışı: Bu- cher, BT)
……………….. Der benachteiligte Xxxxxx, Kritische Bemerkungen zu zwei Besonderhei- ten des schweizerischen Kaufrechts: Prüfungs- und Rügepflicht ( OR 201), Kostenfol- gen bei Erkennung auf Preisminderung statt auf Wandelung gemäss OR 205/II, SJZ 67 (1971), 17 ff. (Benachteiligter Kaeufer).
……………………. Hundert Jahre schweizerisches Obligationenrecht: Wo stehen wir heute im Vertragsrecht? Referat für den Xxxxxxxxxxxxxxx Xxxxxxxxxxxxxx (0000), XXX 102 (1983) 2. Halbband, S. 251 ff. (Kısaltılışı: Xxxxxx, Hundert Jahre OR) .
Buz, Vedat, Medenî Hukukta Yenilik Doğuran Haklar, Ankara 2005.
Xxxxxxx, Bilgehan, Die Sachmaengelhaftung des Verkaeufers im UN-Kaufrecht und xx xxxxx xxxxxxxxx Xxxxxxxxxxx, Xxxxxxxxxx 0000.
Edis, Seyfullah, Türk Borçlar Hukukna Göre Satıcının Ayıba Karşı Xxxxxxxx Xxxxx, Ankara 1963.
Xxxxxxxxx Xxxxx, Rights and Obligations of the Seller under the UN Convention on Contra- cts for the International Sale of Goods, in; Xxxxx Xxxč ević/Xxxx Xxxxx (Hrsg.), International Sale of Goods, Dubrovnik Lectures, New York/London/Rom 1986.
Xxxxxxxxx Xxxxx/Xxxxxx Xxxxxxxx/Strohbach Xxxxx, Internationales Kaufrecht, Kaufrechts- konvention, Verjährungskonvention, Vertretungskonvention, Rechtsanwendungskon- vention, Berlin 1991.
Eren, Xxxxxx, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Hazırlanmış, Borçlar Hukuku, Ge- nel Hükümler, 18. Bası Ankara 2015.
………………Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara 2014.(Kısaltılışı: Eren, Özel). Ferrari, Xxxxxx, İnternationales Vertragsrecht Rom I-VO. CISG. CMR. FactÜ, Kommen-
tar, München 2012 (Kısaltılışı: Ferrari, Ferrari/Ferrari).
……………….. Die Rügeobliegenheit bei Vertragswidrigkeit nach Art. 39 CISG, ZSR NF 125 (2006) 1. Halbband, S. 533 ff. (Kısaltılışı: Ferrari, Rügeobliegenheit).
Freiburg, Xxxx, Die Rügeobliegenheit des Käufers bei grenzüberschreitendem Warenver- kehr, IHR 5 (2005), S. 56 ff.
Xxxxxx, Xxxxxxx, Von stierigen Kühen und sprungfähigen Stieren - Die Regelung des Vieh- handels als Lehrstück einer verfehlten regulativen Rechtstechnik -, in: Xxxx Xxxxxx/ Xxxxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Recht des ländlichen Raums, Festgabe der Rechtswissensc- haftlichen Fakultät der Universität Luzern für Xxxx Xxxxxx zum 60. Geburtstag = LBR (Luzerner Beiträge zur Xxxxxxxxxxxxxxxxxx) Xxxx 00, Xxxxxx 2006, S. 149 ff.
Xxxxxx, Xxxx , Beitrag zur Lehre der Gewährleistung im Vertragsrecht, Diss. Zürich 1973. Xxxxx, Xxxxx, Der Werkvertrag, 5. Aufl., Zürich 2011.
Gauch, P./Xxxxx, V/Xxxxxxx, H., Praejudizienbuch zum OR, 6. Auflg. Zürich 2006.
Gauch, P/Xxxxxxx, W/Schmıd, J/Rey, H., Schweizerisches Obligationenrecht Allgemeiner Teil, ohne ausservertragliches Haftpflichtrecht, 2 Bände, 10. gaAufl., Zürich/Basel/ Genf 2014.
Xxxxxx, Xxxxxxx, Zur Wünschbarkeit der Anpassung des schweizerischen Kaufrechts an die EU-Richtlinie zum Verbrauchsgüterkauf und das UN-Kaufrecht, Diss. Basel, Basel/ Genf/München 2003 = Basler Studien zur Rechtswissenschaft, Band 67 (zit. Anpas- sung)
Gerny,M., Xxxxx, Untersuchungs- und Rügepflichten beim Kauf nach schweizerischem, französischem und US-amerikanischem Recht sowie nach CISG, Diss. Basel, Basel/ Genf/München 1999 = Schriftenreihe für Internationales Recht, Band 83.
Xxxxx, Xxxx, Xxxxxx Kommentar zum schweizerischen Privatrecht, Band VI: Das Obliga- tionenrecht, 2. Abteilung: Die einzelnen Vertragsverhältnisse, 1. Teilband: Kauf und Tausch - Die Schenkung, 1. Abschnitt: Allgemeine Bestimmungen - Der Fahrniskauf (Art. 184- 215 OR), Bern 1980.
Xxxxxxxxxx, Xxxxxx, Was hat Thurgauer Ahorn mit Ananas aus Afrika gemeinsam? - Die schleichende Internationalisierung des schweizerischen Mängelrügerechts -, in: Xxxx Xxxxxx/Xxxxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Recht des ländlichen Raums, Festgabe der Rechtswis- senschaftlichen Fakultät der Universität Luzern für Xxxx Xxxxxx zum 60. Geburtstag = LBR (Luzerner Beiträge zur Xxxxxxxxxxxxxxxxxx) Xxxx 00, Xxxxxx 2006, S. 225 ff. (zit. Xxxxxxxxxx , Mängelrügerecht)
Xxxxxx, Urs Xxxxx, İn: Münchener Kommentar zum BGB Bd. III., Wiener Übereinkommen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, 6. Auflg. Xxxx. München 2012.
Gümüş, Alper, Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, C. I, İstanbul 2012.
Xxxxx, Xxxxx, Die Mängelrüge beim Kauf nach schweizerischem Obligationenrecht, Diss.
Zürich 1926.
Xxxxxxxx, Xxx, Mängelgewährleistung im UN-Kaufrecht, Voraussetzungen und Rechtsfol- gen im Vergleich zum deutschen internen Kaufrecht und zu den Xxxxxx Einheitlichen Kaufgesetzen, Diss. Hamburg, Berlin 1994 = Schriften zum Internationalen Recht, Band 67.
Xxxxxx, R/Czerwenka B, Internationales Kaufrecht, Kommentar zu dem Übereinkommen der Vereinten Nationen vom 11. April 1980 über Verträge über den internationalen Warenkauf, München 1991.
Xxxxx, Xxxxxxx, Traité des contracts, Xx xxxxx xxxxxxxxxxxxxx xx xxxxxxxxxxxx, Xxxxx xxx- xxxxx, Xxxxx 0000.
Xxxx, Xxxxxxxx, L'avis des défauts de l'ouvrage: fardeau de la preuve et fardeau de l'alléga- tion, RFJ/FZR 3 (1994), S. 235 ff.
Xxxxxxx, Xxxx X., Uniform Law for International Sales under the 1980 United Nations Convention, 3. Aufl., Den Haag 1999.
Xxxxxxx,Xxxxxxxx (Hrsg.), Kommentar zum UN-Kaufrecht, Übereinkommen der Vere- inten Nationen über Verträge über den Internationalen Warenkauf (CISG), Zürich 2009.
……………… Schweizerisches Obligationenrecht, Besonderer Teil, 8. Aufl., Bern 2006 (Kısaltılışı: Honsell, BT).
Xxxxxxx, H/Xxxx, N.P/Xxxxxxx, W., Basler Kommentar zum Schweizerischen Privatrecht, Obligationenrecht I: Art. 1- 529 OR, 4. Aufl., Basel 2007. (Kısaltılışı: Honsell, BSK)
Xxxxxxxx, Claire, Obligationenrecht Besonderer Teil, 3. Aufl. Zürich/Basel/Genf 2008. Xxxxxx, Xxx, Die Haftung des Verkäufers für Nichtlieferung bzw. Lieferung vertragswid-
riger Xxxx nach dem Wiener UNCITRAL-Übereinkommen über internationale Wa-
renkaufverträge vom 11. April 1980., Diss. Regensburg 1988.
Xxxxxxx, Xxxxx, Die Untersuchungs- und Rügepflichten im deutschen, niederländischen und internationalen Kaufrecht, Eine rechtsvergleichende Darstellung der Gemeinsam- keiten und Unterschiede, Diss. Münster, Baden-Baden 2001 = Europäisches Privatre- cht, Sektion B: Gemeinsame Rechtsprinzipien, Band 17.
Xxxxxxxx, Xxxxxx, UN-Kaufrecht, Eine systematische Darstellung für Studium und Praxis, Wien/New York 1991.
Xxxx, Xxxx-Xxxxx, Sachmängel beim Kauf von Kunstgegenständen und Antiquitäten, Diss.
Zürich 1973.
Xxxxxx, M/Xxxxx, X., Xxxxxxxxx, Kaufrecht des OR und Xxxxxx UN-Kaufrecht, 3. Aufl., Zürich 1995.
Xxxxxxxx, Xxxxxx, Die Maengelrügefrist im UN-Kaufrecht, Aachen 2003.
Xxxxxx, Xxxxx X., Rechtzeitige Untersuchung und Mängelanzeige bei Sachmängeln nach Art. 38 und 39 UN-Kaufrecht - Eine Zwischenbilanz, in: Xxxxx X. Xxxxxx/Xxxxxxxx Xxxxxxxxxxx (Hrsg), beitraege zum Unternehmensrecht, Festschrift für Xxxx-Xxxxx Xxxxxxxxxxxxx zum 65. Geburtstag, Wien 2001, s. 617vd.
Xxxxxxx, Xxxx, Sachgewährleistungsprobleme beim Kauf von Auto- Occasionen, Diss. Zü- rich 1999.
Xxxxxx, Xxxxxx, in: X. xxx Xxxxxxxxxxx Kommentar zum Bürgerlichen Gesetzbuch mit Einführungsgesetz und Nebengesetzen, Xxxxxx XX-Xxxxxxxxx (XXXX), Xxxxxx 0000 (Kısaltılışı: Xxxxxxxxxx/Xxxxxx).
Xxxxxx-Xxxx, Xxxxxx, Folgen der Vertragsverletzung, Habil. Basel, Zürich 1999 = Veröf- fentlichungen des Schweizerischen Instituts für Rechtsvergleichung, Band 37.
Xxxx, H/Xxxxxxxxxxxxx, X., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Das Obligationenrecht, 2. Teil (Halbband): Art. 184-418, Zürich 1936.
Xxxxx, Burghard, Internationales Kaufrecht, Das UN-Kaufrecht (Xxxxxx Übereinkommen von 1980) in praxisorientierter Darstellung, 2. Auflg. München 2008.
Xxxxxxxx, Xxxx, UN-Kaufrecht, Kommentar zum Übereinkommen der Vereinten Nationen vom 11. April 1980 über Verträge über den internationalen Warenkauf, Heidelberg 1991.
Xxxxxxxx, D/Xxxxxxx, X., Xxxxxxxxx, 6. Auflage, Xxxxxxxxxxx 1997.
Xxxx-Xxxxx, Xxxxxxxxx, Beweislast bei der Mängelrüge, in: Xxxxxx Xxxxxxx/Xxxx Xxxxxxx et al. (Hrsg.), Gauchs Welt, Recht, Vertragsrecht und Baurecht, Festschrift für Xxxxx Xxxxx zum 65. Geburtstag, Zürich/Basel/Genf 2004, S. 575 ff.
Xxxxxxxx, Xxxxx,Substanziierung der Mängelrüge, recht 21 (2003), S. 115 ff. Schlechtriem, Xxxxx, Einheitliches UN-Kaufrecht, Das Übereinkommen der Vereinten Na-
tionen über internationale Warenkaufverträge, Darstellung und Texte, Tübingen 1981
(Kısaltılışı: Schlechtriem, Einheit. UN-Kaufrecht)
………………… Internationales UN-Kaufrecht, Ein Studien- und Erläuterungsbuch zum Übereinkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den internationa- len Warenkauf (CISG), 4. Aufl., Tübingen 2007 (Kısaltılışı: Schlechtriem, Internat. UN-Kaufrecht)
Schlechtriem, P/Xxxxxxxxx, I., Kommentar zum Einheitlichen UN-Kaufrecht, Das Übere- inkommen der Vereinten Nationen über Verträge über den internationalen Warenkauf
- CISG -, 5. Auflg., München 2008.
Xxxxxx, Xxxx, Art. 8 ZGB: Überblick und Xxxxxxxxxx, in: Xxxxxxxxx Xxxxxxxxxxx (Hrsg.), Der Beweis im Zivilprozess/La preuve dans le procès civil, Bern 2000, S. 11 ff. = SWR (Schriften der Stiftung für die Weiterbildung schweizerischer Richterinnen und Rich- ter), Band 1.
Xxxxxxx-Xxxxxx, Xxxxxx, İn: Kommentar zum Einheitlichen UN-KAufrecht, Das Überein- kommen der Vereinten Nationen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, CISG, München 2008.
Xxxxxxx, Xxxxxxx, Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Obligatio- nenrecht, Kommentar zur 1. und 2. Abteilung (Art. 1- 529 OR), Teilband V 2a: Kauf und Schenkung, Erste Lieferung: Art. 184- 191 OR, Xxxxxx 0000.
Xxxxxxx, X/Xxxx, P., Kommentar zum Schweizerischen Zivilgesetzbuch, V. Band: Obliga- tionenrecht, Kommentar zur 1. und 2. Abteilung (Art. 1- 529 OR), Teilband V 2a; Kauf und Schenkung, Zweite Lieferung: Art. 192- 204 OR, Zürich/Basel/Genf 2005.
Xxxxxxxxx, Xxxxxx G., İn: Kommentar zum Einheitlichen UN-KAufrecht, Das Überein- kommen der Vereinten Nationen über Vertraege über den internationalen Warenkauf, CISG, München 2008.
Xxxxxxxxx, Xxxxxx, Verhältnis der Sachgewährleistung zu den Folgen der Nichterfüllung oder nicht gehörigen Erfüllung, OR 197 ff. - OR 97 ff., Diss. Bern 1957.
Xxxxxxxxxx, R/Xxxxx, E., in: Xxxxxx Xxxxxx (Hrsg.), Der Grundstückkauf, 2. Aufl., Bern 2001.
Xxxxxxxxx, Xxxxxxx/Xxxxxxxx, Xxxxxxxx, Europäische Sachmängelgewährleistung beim Warenkauf, Optionale Rechtsangleichung auf der Grundlage eines funktionalen Re- chtsvergleichs, Habil. Hannover, Tübingen 2000 = Beiträge zum ausländischen und internationalen Privatrecht, Band 68.
The Noble Month, (Articles 38, 39 CISG) - The Story Behind the Secenery -, European Journal of Law Reform 7 (2005), 353 ff. (Kısaltılışı: Xxxxxxxxx, Noble Month)
Xxxxxxxxxx, J. J., von Staudingers Kommentar zum Bürgerlichen Gesetzbuch mit Einfüh- rungsgesetz und Nebengesetzen, Xxxxxx XX-Xxxxxxxxx (XXXX), Xxxxxx 0000 (Stau- dinger/Xxxxxx)
Xxxxxxx, H/Lüderitz, A/Xxxxxxxxx-Langeheime, D., Bürgerliches Gesetzbuch, mit Einfüh- rungsgesetz und Nebengesetzen, begr. von Hs. Th. Xxxxxxx, neu hrsg. von W. Xxxxxxx, Band 13: Schuldrechtliche Nebengesetze 2, Übereinkommen der Vereinten Natio- nen über Verträge über den internationalen Warenkauf (CISG), Stuttgart/Berlin usw. 2000.
Xxxxx, Xxxx, Die Begrenzung privater Rechte durch Verjaehrungs und Fatalfristen, Bd. I-II, Bern 1975. 197 OR, ZBJV 80 (1944), S. 145 ff.
Stathouli, Sofia, Die Haftung ders verkaeufers für Sachmaengel und Falschlieferung nach dem Wiener Übereinkommen über den internationalen Warenkauf unter Berücksich- tigung des deutschen und xxxxxxxxx xxxxxx, Xxxxxxx 0000.
Şahiniz, Salih, Tacirler Arası Ticari Satımlarda Satıcının Ayıplı İfadan (Ayıplı Mal Teslimin- den) Sorumluluğu, Ankara 2008.
Xxxxxxxx, Xxxxx, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. I/1, İstanbul 1988.
Xxxxx, Xxxxxxx, Die Berechnung der Rügefrist im schweizerischen, deutschen und UN-Ka- ufrecht, Diss. St. Gallen 1993 = St. Galler Studien zum internationalen Recht, Band 13, St. Gallen 1993.
Tunçomağ, Kenan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, C. II İstanbul 1974.
Xxxxxxx, Xxxxxx, La réduction du prix de vente en xxx xx xxxxxx xx xx xxx-xxxxxxxxxx xx xx xxxxx, Xx Xxxx xxxxxx des obligations et la Convention des Nations Unies sur les contrats de vente internationale de marchandises, Diss. Fribourg 1994 = AISUF Band 131 (Arbeiten aus dem Iuristischen Seminar der Universität Freiburg).
Xxxxx, Xxxx-Xxxxx, Die Untersuchungs- und Rügepflicht im UN-Kaufrecht, Diss. Bonn 2000.
xxx Xxxxx, Xxxxx, Schweizerisches Obligationenrecht, Besonderer Teil (Art. 184-551), Zü- rich 1972.
Xxx Xxxx, A/Escher, Xxxxxx, Allgemeiner Teil des Schweizerischen Obligationenrechts, 3. Xxxx.Xxxx 1, 1. und 2. Lieferung, Zürich 1974 und 1979; mit Supplement, Zürich
1984.
Xxxxx, Xxxxx, La responsabilité du vendeur dans le commerce international et dans le mar- ché intérieur européen, SJ 124 (2002) 2. Halbband, S. 289 ff.
Xxxxx, X. X./Xxxxxxx, X. X., Uniform Commercial Code, Practitioner Treatise Series, Band I, 4. Aufl., St. Xxxx (Minnesota) 1995 (zit. White/Summers, Practitioner's Edition) mit Supplement 2005 zu Bände I-IV: Revised Article 1 and Amended Article 2 - Subs- tance and Process.
Xxxxxx, Xxxxxx, Übereinkommen von 1980 über den internationalen Warenkauf, Lausan- ner Kolloquium vom 19. und 20. November 0000, Xxxxxx 1985, S. 91 ff. = Xxxxxxxxx- lichungen des Schweizerisches Institut für Rechtsvergleichung, Band 3
Xxxx,X/Xxxxxx,H. C./Xxxxxx, M., International Einheitliches Kaufrecht, Praktiker-Kom- mentar und Vertragsgestaltung zum CISG, Heidelberg 2000.
Xxxxx, Xxxxxx, Satıcının Satılanın (Malın) Ayıplarından Sorumluluğu, İstanbul 1989. Xxxxx, Nihat, Ayıplı İfa, 3. Bası, Ankara 2012.( Kısaltılışı: Xxxxx, N., İfa)
Xxxxxx, Zafer, Milletlerarası Mal satım Sözleşmeleri (CİSG) Hukuku, Ankara 2011. Xxxxxxx, Xxxxxx, Die Mängelrüge im Kauf-, Werkvertrags- und Mietrecht, SJZ 96 (2000)
S. 545 ff.