ÖZ
YURT DIŞINDAN MARKA KULLANMA HAKKI SATIN ALINMASI HALİNDE VERGİLENDİRME
TAXATION IN CASE OF PURCHASE OF THE RIGHT TO USE THE TRADEMARK FROM ABROAD
Xxxxx XXXXXXX*
XX
Mükellefler tarafından yurtdışından alınan marka kullanım hakları karşılığı yapılacak öde- melerin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olan ülkelerde, anlaşmaların “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.Yurtdışı muki- mi firmalara, marka kullanım bedeli karşılığında yapılacak ödemelerin anılan Anlaşmalar’ın 12. maddesinin 3. fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türki- ye’de doğan ve yurtdışı mukimi firmaya yapılacak bu ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 or- anında vergi kesintisi yapılacaktır. Mukimlik bel- gesi ibraz edilememesi halinde ise iç mevzuat hükümleri uygulanacağından %20 oranında ku- rumlar vergisi stopajı yapılacaktır. Mükelleflerin yurt dışındaki firmalardan marka kullanım hakkı
ABSTRACT
In countries where there is a double taxation agreement for payments to be made for trademark usage rights received from abroad by taxpayers, the parties to the agreements must be evaluated under Article 12 which regulates the “Intangible Rights Fees”. The payments to be made to companies domiciled abroad in exchange for the use of the trademark shall be considered as “intangible right fee” within the scope of the third paragraph of the mentioned agreements. According to the second paragraph of this article, 10% tax withholding will be made to the company which is born in Turkey and companies domiciled abroad in Turkey. In case of failure to submit a certificate of residence, the corporation tax withholding tax at the rate of 20% shall be applied as the provisions of the domestic legislation shall be applied. Payments
* Xxxxx Xxxxxxxxx, Hazine ve Maliye Bakanlığı, xxxxx.xxxxxxx@xxx.xxx.xx
M.G.T.: 15.10.2018 / M.K.T.: 20.11.2018
bedeli olarak yapılan ödemeler KDV’ye tabi olup yapılacak ödeme bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin sorumlu sıfatıyla 2 Xx.xx KDV beyan- namesi ile mükellefler tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Xxxxxxx Xxxxxxxxx: Gayrimaddi hak, Çifte Vergileme, Stopaj, Marka Kullanımı
made to the taxpayers from the companies abroad are subject to VAT and the VAT calculated on the amount of the payment to be made must be declared and paid with the VAT declaration numbered 2.
Keywords: Certificate Of Residence, Double Taxation, Withholding, Brand Usage
GİRİŞ
Dar mükellefiyete tabi kurumların Türki- ye’de elde ettiği kazanç ve iratlardan yapılacak vergi kesintisi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Ka- nunu’nun (KVK) 30. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu maddeye göre vergi kesintisi, kazanç ve iratların nakden veya hesaben xxxx- mesi veya tahakkuk ettirilmesi aşamasında avanslar da dahil olmak üzere gayri safi tutar üzerinden % 20 oranında yapılacaktır.
KVK’nın 30/2. Maddesi hükmüne göre; telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve tem- liki karşılığında yapılan ödemeler üzerinden bu kazanç ve iratların ticari veya zirai kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın sorumlularca % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılması öngörülmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun; 1/1 maddesin- de, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, 1/2 madde- sinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV’ye tabi olduğu,6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydala- nılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,9. maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, ver- giye tabi işlemlere taraf olanları verginin xxxx- mesinden sorumlu tutabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İşbu çalışmamızda yurt dışından alınan marka kullanım haklarında vergi sorumluluk hükümle- rine ve vergilendirilme usulüne değineceğiz.
1- İLGİLİ MEVZUAT
1.1- Kurumlar Vergisi Kanununda Yer Xxxx Xxxxxxxx ve Açıklamalar
1.1.1- Tam ve Dar Mükellef Kurumlar
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Tam ve dar mükellefiyet” başlıklı 3. Madde hü- kümleri aşağıdaki gibidir;
“(1) Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci mad- desinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş mer- kezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci madde- sinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezle- rinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sade- ce Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.
(3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağı- daki kazanç ve iratlardan oluşur:
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerler- de veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan ka-
zançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de ol- ması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.).
b) Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar.
c) Türkiye’de elde edilen serbest meslek ka- zançları.
ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türki- ye’de kiralanmasından elde edilen iratlar.
d) Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları.
e) Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.
(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konu- larında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Ver- gisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(5) Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumla- rın kuruluş kanunlarında, (700 Sayılı KHK’nın
173 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürür- lük:09.07.2018)Cumhurbaşkanlığı kararnamele- rinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya söz- leşmelerinde gösterilen merkezdir.
(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.”
1.1.2- Dar Mükellef Kurumlarda Safi Kurum Kazancı
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 22. maddesinde,
“1) Dar mükellef kurumların iş yeri veya da- imî temsilci vasıtasıyla elde edilen ka- zançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için ge- çerli olan hükümler uygulanır.
2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanunu- nun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin
hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edil- mesi halinde, kurum kazancı bu madde- nin birinci fıkrasına göre tespit edilir. ”
hükümleri yer almaktadır.
1.1.3- Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi
Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesin- de, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlardan yapılacak vergi kesintisine ilişkin düzenlenmelere yer verilmiş bulunmaktadır.
Bu maddeye göre, kazanç ve iratların nakden veya hesaben ödenmesi veya tahakkuk ettirilme- si aşamasında avanslar da dâhil olmak üzere gay- ri safi tutar üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.
1 seri Xx.xx Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde dar mükellef kurumlara yapılan öde- melerde Kurumlar Vergisi Stopajı hakkında yapı- lan açıklamalar aşağıdaki gibidir;
1.1.4- Vergi Kesintisi Yapmakla Sorumlu Olanlar
KVK’nın 30. maddesine göre, dar mükelle- fiyete tabi kurumların bu madde uyarınca vergi kesintisine tabi kazançlarına ilişkin kesinti, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk et- tirenler tarafından yapılacaktır.
1.1.5- Xxxxx Xxxxxxxxxxx Tabi Kazanç ve İratlar
KVK’nın 30. maddesinde dar mükelleflerin el- de ettikleri kazanç ve iratlardan vergi kesintisine tabi tutulacak olanlar tek tek sayılmıştır. Buna göre, dar mükellef kurumların elde edecekleri aşağıdaki kazanç ve iratlar, anılan maddeye göre vergi kesintisine tabi olacaktır.
- Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işle- ri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
- Serbest meslek kazançları,
- Gayrimenkul sermaye iratları,
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları,
- Ticari veya zirai kazanca dahil olup olma- dığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller,
- Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergi- sinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesi- nin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç),
- KVK’nın 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile (c) bendinde belirtilen şirketlerin (b) bendindeki şartları taşıyan iştirak kazançlarından anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef ku- rumlara dağıtılan kâr payları,
- Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulun- mayan dar mükelleflerin, yetkili makam- ların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar,
- Yıllık veya özel beyanname veren dar mü- kellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktar- dıkları tutarlar,
- Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendir- me kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilen- dirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundu-
rulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyet- te bulunan kurumlara (tam mükellef ku- rumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dâhil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler.
1.1.6- Gayrimaddi Hakların Satış, Devir ve Temliki
1 seri numaralı 1 seri Xx.xx Transfer Fiyatlan- dırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkın- da Genel Tebliği uyarınca, “gayri maddi haklar”; sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dâhil olmak üzere edebi, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alametifarikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullan- ma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teç- hizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkını ifade etmektedir. Başka bir ifadeyle, gayri maddi haklar patent, ticari marka, ticari unvan, tasarım ya da model gibi sınaî varlıkların kullanım hakkı ile edebi, sanatsal eserlerin mülkiyet hakları ile ticari bilgi birikimi (know how) ve ticari sırlar gibi fikri hakları kapsamaktadır.
KVK’nın 30. maddesinin ikinci fıkrasında, tica- ri veya zirai kazanca dâhil olup olmadığına bakıl- maksızın dar mükellef kurumların telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi haklarının satışı, devir ve temliki kar- şılığında nakden veya hesaben ödenen veya ta- hakkuk ettirilen bedellerin, nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından vergi kesintisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu bedeller üzerinden, (6 seri Xx.xx Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593 sayılı Bakanlar Kuru- lu Kararı uyarınca (6 seri Xx.xx Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare) 3/2/2009 tarihinden itibaren %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
1.1.7- Kesintilerde Tevkifat Matrahı
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddenin 10. fıkrasında; bu maddede geçen he- saben ödeme deyiminin, kesintiye tâbi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği; 11. fıkrasında ise, yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratların gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınacağı ve kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilme- si halinde vergi kesintisinin, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanacağı, hükme bağlanmıştır.
Mezkûr Kanun hükümlerine göre; dar mükel-
lef kurumun elde ettiği kazancın ödenmesi esna- sında, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca ödenecek tutar brüte tamamlanarak vergi kesin- tisi yapılacaktır.
1.1.8- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Hükümleri
Çifte vergileme, vergiye tabi bir gelirin birden fazla ülkede vergi konusu olması, aynı gelirin hem elde edildiği ülkede hem de geliri elde ede- nin mukim (yerleşik) olduğu ülkede vergilendiril- mesidir. Ülkeler bu istenilmeyen durumu ortadan kaldırmak amacıyla aralarında vergi anlaşmaları yapmaktadırlar.1
KVK’nın 35. maddesinde, diğer kanunlardaki muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümle- rin kurumlar vergisi bakımından geçersiz oldu- ğu, ancak uluslararası anlaşma hükümlerinin saklı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Dar mükellef kurumun mukim olduğu ülke- nin Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti ara- sında yapılan çifte vergilendirmeyi önleme an- laşması mevcut ise, vergilendirme esnasında bu anlaşma hükümlerine de dikkat etmek gerekli-
dir. Bu durumda anlaşma hükümleri uyarınca dar mükellef kurumun yasalarla belirlenenden daha düşük oranda vergiye tabi olması ya da hiç vergi- lenmemesi söz konusu olabilir.
Ülkemizin akdettiği bütün Anlaşmalarda te- mettü, faiz ve gayrimaddi hak bedellerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde vergileme hakkı, oran sınırlaması olmaksızın bu tür gelirleri elde edenlerin mukim olduğu Devlete bırakıl- mıştır. Ancak, bu tür gelirler elde edildikleri Dev- lette de (kaynak Devlet) Anlaşmalarda belirtilen oranları geçmeyecek şekilde vergiye tabi tutul- maktadırlar. Anlaşmalarda yer alan vergi oranla- rı vergilemede yapılacak maksimum oranı ifade etmekte olup, bu oranlar hiçbir şekilde aşılma- yacaktır. Ancak, Anlaşmalara taraf Devletlerin iç mevzuatlarında bu tür gelirler için veya Anlaş- malarda ele alınan diğer gelir unsurları için daha düşük bir vergi oranı uygulanıyor ise bu durumda Anlaşmalarda yer alan oranlar değil, mükellefin lehine olan bu düşük oranlar uygulanmaktadır.
Ancak, yukarıda belirtilen gelirleri elde eden-
lerin diğer Devlette bir işyerine veya sabit yere sahip olmaları ve bu tür gelirlerin bu işyeri veya sabit yer ile bağlantılı olarak elde edilmeleri du- rumunda, kaynak devlet vergileme oranları uy- gulanmayacak; bu şekilde elde edilen gelirler, bu diğer Devletin iç mevzuatı çerçevesinde duruma göre ticari kazanç veya serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi tutulacaktır.
Anlaşmalarda, “Temettü”, “Faiz” ve “Gayri- maddi Hak Bedelleri” sırasıyla 10, 11 ve 12 nci madde olarak yer almakta olup, bunların ne an- lama geldikleri yönünde yapılan tanımlamalar da yine bu maddelerde yer almaktadır.2
OECD Model Anlaşması’nın 12. maddesi “Gayrimaddi Hak” tanımı şu şekilde yapılmış- tır:”Know-how (Endüstriyel, ticari veya bilimsel
1 xxxx://xxx.xxx.xxx.xx/xxxxxxxxxxxx_xxxxxxx, Erişim tarihi: 12 Ekim 2018
2 xxxx://xxx.xxx.xxx.xx/xxxxxxxxxxxx_xxxxxxx, Erişim Tarihi: 12 Ekim 2018
tecrübeye dayalı bilgi veya imalat yönetimi), Pa- tent, Xxxxx, Lisans, Dizayn veya model, Plan, Gizli Formül, Sinema ve TV filmleri, Bilgisayar Programları, Telif Hakları”
1.1.9- Konu ile İlgili Verilen Bazı Özelgeler Xxxxx Xxxxx Dairesi Başkanlığı tarafından ve- rilen “İrlanda mukimi firmanın markasının kulla- nılmasından dolayı kesilecek stopaj oranı” baş- lıklı 23/11/2015 tarih ve 79690095-125-33 sayılı
özelgede aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır; “…
Türkiye’de mukim firmanız tarafından İrlanda mukimi firmasına ait markanın kullanıl-
ması karşılığında söz konusu firmaya yapılacak ödemelerin, anılan Anlaşma’nın “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12’nci maddesi kapsa- mında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anılan Anlaşma’nın 12’nci maddesinin 1, 2 ve 3’üncü fıkraları;
“1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Dev- letin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilen- dirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergi- lendirilebilir; ancak gayrimaddi hak be- delinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafı tutarı- nın yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere , edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti fari- kanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sı- nai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı ya da kulla-
nım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder. “Gayrimaddi hak be- delleri” terimi aynı zamanda, verimliliğe, kullanıma veya tasarrufa bağlı herhangi bir benzer hak ya da varlığın elden çıkarıl- masından doğan gelirleri de kapsar.”
hükümlerini öngörmektedir.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre, şir- ketiniz tarafından İrlanda mukimi ………’a, marka kullanım bedeli karşılığında yapılacak ödemele- rin anılan Anlaşma’nın 12’nci maddesinin 3’üncü fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve İrlanda mukimi firmaya yapılacak bu ödemelerin gayri- safi tutarı üzerinden anılan maddenin 2’nci fıkrası uyarınca Türkiye’de de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda, söz konusu ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Türkiye’de %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda ödenen bu vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 23. maddesinin 1. fıkrasının
(a) bendi çerçevesinde İrlanda’da hesaplanacak vergiden mahsup edilebilecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre de- ğişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hüküm- lerinin uygulanabilmesi için İrlanda mukimi fir- manın İrlanda’da tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilen- dirildiğini İrlanda yetkili makamlarından alacağı mukimlik belgesi ile kanıtlaması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya o ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğini Türkiye’deki vergi sorumlularına ve- ya ilgili vergi dairesine ibraz etmesi gerekmek- tedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi du- rumunda ise, ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.”
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen “Yurt dışından ithal edilen döviz cinsin- den hizmet bedelinin kaydı ve vergilendirilmesi
hakkında.” başlıklı 06/07/2011 tarih ve B.07.1. GİB.4.06.18.02-32215-7981-492 sayılı özelgede aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır;
“…
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 215 inci maddesinde bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının zorunlu olduğu, 227 nci maddesinde de; “Bu kanunda aksine hü- küm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçün- cü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükümleri bu- lunmaktadır. Söz konusu kayıtların ise aynı Ka- nunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, aynı Kanunun 229 uncu mad- desinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı gös- termek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüc- car tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 253 sıra Xx.xx Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B – YURT DI- ŞINDA FAALİYETTE BULUNAN MÜKELLEFLERE YAPTIRILAN İŞ VE HİZMETLER KARŞILIĞINDA ALINAN BELGELERLE İLGİLİ İŞLEMLER” başlıklı
bölümünde; “Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sı- rasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelenin dü- zenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elamanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettir- mek zorundadırlar.” açıklaması yer almaktadır.
Buna göre, yurt dışından satın aldığınız bil- gisayar yazılımının bakımı ile donanım garantisi ve teknik destek hizmetinin 1 yıl süre ile uzatımı hizmetleri karşılığı şirketiniz adına düzenlenen faturanın defter kayıtlarınızda gider olarak göste- rilmesi sırasında, faturada yazılı bedeli, faturanın
düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirle- nen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevi- rerek kayıtlarınızda göstermeniz gerekmektedir.” İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen “Yurt dışında mukim firmadan alınan reklam hizmeti ödemelerinde tevkifat ve KDV uygulaması.” başlıklı 23/02/2012 tarih ve B.07.1. GİB.4.34.16.01-KVK 30-701 sayılı özelgede aşa-
ğıdaki açıklamalar yapılmıştır;
“İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Ver-
gi Dairesi Müdürlüğünün vergi kimlik numa-
ralı mükellefi olduğunuz, İrlanda mukimi firma- dan google üzerinden alınan reklam hizmetinden dolayı her ay kredi kartı ile şirketinizin web say- fasının tıklanma sayısına bağlı olarak ödenen be- deller üzerinden tevkifat yapılıp yapılamayacağı ile bu ödenen bedellerin KDV beyannamesi ile ne şekilde beyan edileceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Baş- kanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
İrlanda mukimi şirketin, Anlaşmanın 5’in- ci maddesi kapsamında Türkiye’de bir işyerine sahip olmaması ve reklam hizmetini bu işyeri vasıtasıyla vermemesi durumunda söz konusu reklam hizmeti karşılığında elde edilecek ticari kazançları vergileme hakkı yalnızca İrlanda’ya ait bulunmaktadır.
Şirketiniz tarafından İrlanda mukimi firma- dan google üzerinden alınan reklam hizme- tinden Türkiye’de yararlanıldığından bu hizmet ifası KDV’ye tabi olacaktır. Söz konusu firmanın Türkiye’de ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi veya iş merkezinin bulunması halinde, İrlanda mukimi firma tarafından hizmet bedeli üzerinden hesaplanacak verginin düzenlenen faturada gös- terilmesi ve 1 Xx.xx KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.”
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen “Danimarka firması ile yapılan lisans sözleşmesine göre isim hakkı bedeline ilişkin ödemelerin vergisel boyutu.” başlıklı 07/04/2014 tarih ve 39044742-KDV.6-808 sayılı özelgede aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır;
“…
Danimarka firmasına isim kullanım hakkı bedeli olarak yapılacak “gayri maddi hak bedeli” niteliği taşıyan ödemeler üzerinden çifte vergi- lendirmeyi önleme anlaşmasının 12 nci maddesi kapsamında % 10 oranında vergi kesintisi yapıl- ması gerekmektedir.
Ancak, söz konusu mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi durumunda ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacağın- dan Danimarka firmasına yapılacak ödemeler üzerinden % 20 oranında vergi kesintisi yapılma- sı gerekmektedir.
Öte yandan, Türkiyede tevkif suretiyle ödenen vergilen anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Ön- lenmesi Yöntemleri” başlıklı 22’nci maddesi çer- çevesinde Danimarkada ödenecek vergilerden mahsubu mümkündür.
Firmanızın Danimarka firmasına isim kulla- nım hakkı bedeli olarak yapacağı ödemeler KDV ye tabi olup yapılacak ödeme bedeli üzerinden hesaplanan KDV nin sorumlu sıfatıyla
2 Xx.xx KDV beyannamesi ile tarafınızca be- yan edilerek ödenmesi gerekmektedir…
1.2- Katma Değer Vergisi Kanununda Yer Xxxx Xxxxxxxx ve Açıklamalar
KDV’nin konusuna giren işlemler; 3065 sa- yılı Kanunun 1. maddesinde sayılmış olup, mal teslimi veya hizmet ifalarının verginin konusuna girebilmesi için, Türkiye’de ticari, sınai, zirai fa- aliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olmaları veya aynı maddede belirtildiği üzere, “diğer” faaliyetler kapsamında yapılmaları gerekir. Xxxxxxxxx ise prensip olarak her türlü mal ve hizmet ithali vergiye tabidir.
Verginin konusunu teşkil eden işlemlerden biri olan hizmet,3065 sayılı Kanunun 4. madde- sinde “teslim ve teslim sayılan haller ile mal it- halatı dışında kalan işlemlerdir” şeklinde tanım- lanmıştır. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, te-
mizlemek, xxxxxxxx etmek, hazırlamak, değer- lendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taah- hüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir.
Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) mad- desine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir. Hiz- metin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirti- len iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifa- de ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.
Öte yandan KDVK’nın 8’inci maddesinde kim- lerin katma değer vergisi mükellefi olduğu sayıl- mış, anılan maddenin (b) bendinde ise ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin KDV mükellefi ol- duğu hüküm altına alınmıştır.
1.3- İthalatta KDV Kesintisi
1.3.1- KDV’de Tevkifat Uygulaması
3065 sayılı Kanunun (9/1) inci maddesine gö- re, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işye- rinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunma- ması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.
Vergi alacağını güvence altına almak ama- cıyla düzenlenen bu madde sadece ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar için öngörülmüş değildir. Maliye Bakanlığı, bunların dışında gerekli gördüğü diğer hallerde de verginin ödenmesinden işleme taraf olanları sorumlu tutabilecektir.
Maddede belirtilen işlemlere taraf olanlar, kendine mal teslim edilen veya hizmet ifa edilen kişi ve/veya kurumlardır. Bunlar, verginin tam
olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten mükellef gibi sorumlu olacaklardır.
KDV tevkifatı ihtiyari bir uygulama olmayıp, Maliye Bakanlığınca tevkifat uygulaması kapsa- mına alınan işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur. Diğer taraftan, Maliye Ba- kanlığınca tevkifat kapsamına alınmamış işlem- lerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması müm- kün değildir.
1.3.2- KDV Tevkifatının Niteliği
KDV tevkifatı uygulaması, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim ve- ya hizmeti yapanlar tarafından değil, bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tama- men vergi sorumlusu sıfatıyla beyan edilip xxxx- mesidir.
“Tam tevkifat” işlem bedeli üzerinden hesap- lanan verginin tamamının işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesi; “kısmi tevkifat” ise hesaplanan verginin Maliye Bakan- lığınca belirlenen kısmının, işleme muhatap olan alıcılar tarafından, diğer kısmının ise işlemi (tes- lim veya hizmeti) yapan tarafından beyan edilip ödenmesidir.
1.3.3- Beyan
Tevkifat, genel bütçeli idareler hariç, tevkifata tabi işlemin yapıldığı dönemde vergi sorumluları- na ait 2 Xx.xx KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Tevkifat kapsamındaki işlemlerde vergiyi do- ğuran olay bakımından özellikli bir durum söz konusu olmayıp, bu işlemlere ilişkin KDV’nin be- yan dönemi 3065 sayılı Kanunun 10. maddesine
göre tespit edilir.
Hizmet işlemlerinde, hizmetin ayın sonunda tamamlanması halinde de fatura izleyen ayda düzenlense bile yukarıda belirtildiği şekilde iş- lem yapılır. İşlem bedelinin ödenmemesi, işleme ait faturanın süresinde düzenlenmemesi, alıcıya geç gelmesi veya hiç gelmemesi tevkifatın yapılıp
yukarıda belirtilen süre içinde sorumlu tarafın- dan beyan edilmesine engel değildir.
Genel bütçeli idareler dışındaki vergi sorum- luları tevkif ettikleri vergiyi, vergi sorumlularına ait 2 Xx.xx KDV Beyannamesi ile beyan ederler. Bunların başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükel- lefiyetlerinin bulunmaması ve dolayısıyla 1 Xx.xx KDV Beyannamesi vermemeleri bu uygulamaya engel değildir.
Genel bütçeli idareler, tevkif ettikleri KDV için sorumlu sıfatıyla beyanname vermezler, tevkif edilen KDV doğrudan bunların muhasebe birim- lerince gelir kaydedilir.
1.3.4- KDV İndirimi
2 Xx.xx KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV’nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir.
Tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiye- tinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim ve- ya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kul- lanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 Xx.xx KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilir. Bu indirimin dayanağı 2 Xx.xx KDV Beyannamesi olacaktır.
1.3.5- İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemlerde KDV Tevkifatı
Bu kapsamdaki işlemlerde, işlem bedeli üze- rinden hesaplanan KDV’nin tamamı, mal veya hizmetin alıcıları tarafından tevkifata tabi tutulur. 3065 sayılı Kanunun 1. maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Tür- kiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanu- nun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş
sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merke- zi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Tür-
kiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas ola- rak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından so- rumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hiz- xxxxx xxxx dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.
KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nede- niyle KDV tevkifatı yaparak 2 Xx.xx KDV Beyan- namesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
1.3.6- KDV Oranı
Katma değer vergisi oranı 2002/4480 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na göre karara ekli liste- de yer almayan vergiye tabi işlemler için %18’dir.
1.3.7- Konu İle İlgili Verilen Özelgeler
Yurt dışında mukim firmalardan gayrimaddi hak ithaline ilişkin idare tarafından verilen bazı özelge örnekleri aşağıdaki gibidir:
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 07.04.2014 tarih ve 39044742-KDV.6-808 sayılı özelgesi aşağıdaki gibidir;
“İlgidekayıtlıözelgetalepformunuzda,firma- nızınŞişliİstanbuladresindeinşaetmekte olduğu turistik otelde ... markasını kullanarak ... adı altında işletmeye açmak maksadıyla merkezi Danimarkada bulunan ... ünvanlı şirket arasında akdedilmiş olan Uluslararası Lisans Sözleşme- sine istinaden söz konusu Danimarka firmasının ülkemizde hangi vergilerden ne oranda sorumlu olacağı, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması- na göre ülkemizde ödeyeceği vergilerin hangile-
rini kendi ülkesinde ödeyeceği vergilerden mah- sup edebileceği, ödeyeceği vergilerle ilgili olarak söz konusu şirketin yetki ve sorumluluğu husu- sunda Başkanlığımızdan görüşsorulmaktadır.
…
3. KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanu-
nunun;
- 1/1inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faali- yet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesin- de Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabiolduğu;
- 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hiz- met ithalatının KDV ye tabiolduğu;
- 6/b maddesinde, işlemin Türkiye’de yapıl- mış sayılması için, hizmetin Türkiye’de ya- pılması veya hizmetten Türkiye’de faydala- nılması gerektiği;
- 8 inci maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işi yapanların KDV mü- kellefiolduğu;
- 9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye için- de ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve işmerkezinin bulunmaması hallerinde vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği;
hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak 117 seri Xx.xx KDV Ge- nel Tebliğinin “2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde; ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merke- zi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetlerin KDV ye ta- bi olduğu; bu gibi hizmet ifalarında mükellefin, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamının hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap ta- rafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği belirtilmiştir.
Buna göre, firmanızın Danimarka firmasına isim kullanım hakkı bedeli olarak yapacağı öde- meler KDV ye tabi olup yapılacak ödeme bedeli üzerinden hesaplanan KDV nin sorumlu sıfatıyla 2 Xx.xx KDV beyannamesi ile tarafınızca beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.”
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 16.08.2013 tarih ve 39044742-KDV.9-1267 sayılı özelgesi aşağıdaki gibidir;
“İlgide kayıtlı özelge talep formunda, firmanı- zın, internet ortamında veya CD ortamında kargo ile yurt dışında yerleşik firmalardan ithal ettiği ve yurtiçinde satışını yaptığı bilgisayar programla- rının kurumlar vergisi ve katma değer vergisine tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız gö- rüşü sorulmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanu- nunun, 1/2 nci maddesi ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu, 6’ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, mal teslimin- de, malların teslim anında Türkiye’de bulunması- nı, hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin verginin mükellefi olduğu, 9/1 madde- sinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bu- lunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı’nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği ve 29/1’inci maddesinde de mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden he- sapladıkları katma değer vergisinden, bu kanun- da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olu- nan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV yi indirebilecekleri hüküm altına alınmıştır.
KDV Kanununun 9/1 inci maddesindeki yetki- ye dayanarak yayımlanan 117 seri Xx.xx KDV Ge- nel Tebliğinin (1.) ve (2.) bölümlerinde, ikametgâ- hı, iş yeri kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, bu gibi hizmet ifalarında mükellefin esas olarak hiz- meti ifa eden olmakla birlikte KDV nin tamamının hizmetten faydalanan yurtiçindeki muhatap tara- fından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği, sorumlu sıfatıyla ödenen KDV nin, 2 Xx.xx KDV beyannamelerine dayanılarak indirim konusu ya- pılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, yurt dışında yerleşik firmalardan satın aldığınız bilgisayar programları ile ilgili ya- pılan ödemeler katma değer vergisine tabi olup yurt dışındaki bu firmalara ödenen bedel üzerin- den genel oranda (% 18) hesaplanacak KDV nin, şirketinizce sorumlu sıfatıyla 2 Xx.xx KDV be- yannamesi ile beyan edilerek kanuni süresinde ödenmesi gerekmektedir.”
2- DEĞERLENDİRME
2.1- Yurt Dışından Alınan Xxxxx Xxxxxxxx Bedellerinde Kurumlar Vergisi Stopajı Xxxxxxxxxxx tarafından yurt dışından alınan
marka kullanım hakları karşılığı yapılacak öde- melerin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olan ülkelerde, anlaşmaların “Gayrimaddi Hak Bedelleri”ni düzenleyen 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anılan anlaşmanın hükümlerinin uygulanabil- mesi için, yurt dışı mukimi firmaların yurt dışında tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini yurt dı- şındaki yetkili makamlarından alınan mukimlik belgesi ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe ter- cümesinin noterce tasdik edilen bir örneği vergi inceleme elemanlarına ibraz edilmelidirler.Mu- kimlik belgesi ibraz edilememesi halinde ise iç mevzuat hükümleri uygulanacağından %20 ora- nında kurumlar vergisi stopajı yapılacaktır.
Yurt dışı mukimi firmalara, marka kullanım bedeli karşılığında yapılacak ödemelerin anılan Anlaşmalar’ın 12. maddesinin 3. fıkrası kapsamın- da gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve yurt dışı mukimi firmaya yapılacak bu ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılma- sı gerekmektedir. Bu kapsamda, söz konusu öde- melerin gayrisafi tutarı üzerinden Türkiye’de %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar gereği;mükel- xxxxxx, yurt dışı mukimi firmalardan aldıkları gay- ri maddi hak bedelleri karşılığı olarak tahakkuk eden bedel üzerinden KVX’xxx 00/0. xxxxxxx xxxxxxxx xurumlar vergisi kesintisi hesaplayıp beyan etmelidirler.
2.2- Yurt Dışından Alınan Xxxxx Xxxxxxxx Bedellerinde KDV Stopajı
Mükelleflerin yurt dışındaki firmalardan mar- ka kullanım hakkı bedeli olarak yapılan ödemeler KDV’ye tabi olup yapılacak ödeme bedeli üzerin- den hesaplanan KDV’nin sorumlu sıfatıyla 2 No. lu KDV beyannamesi ile mükellefler tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Yapılan açıklamalardan ve örnek özelgelerden hareketle; yurt dışında mukim firmalardan satın alınan gayrimaddi hakların verginin konusuna girdiği, ithalat işlemlerinde verginin mükellefinin ithalatı yapan olduğu, yurt dışındaki kurumun anı- lan ödemeye hak kazanması ile vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği, verginin matrahına vergi, re- sim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların da dâ- hil bulunduğu, mükellefin Türkiye içinde iş mer- kezinin veya kanuni merkezinin bulunmaması halinde vergiye tabi işleme taraf olanların verginin ödenmesinden sorumlu oldukları, vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar için vergilendirme döneminin 1 ay olduğu ve vergi sorumlularının 1 ay içinde tevkif ettikleri vergilerin beyan edilmesi gerektiği sonuçlarına ulaşılmaktadır.
KDV sorumlusu olan mükellefler, yurt dışın- dan almış oldukları ve KDV’ye tabi olan ithalat- ların brüt değerleri üzerinden KDV hesaplaya- cak ve 2 Xx.xx KDV beyannamesi ile beyan edip ödeyeceklerdir. Tevkifat matrahı, tevkifata konu kazanç ve iradın gayri safi tutarıdır. Stopaj yapıl- ması gerekiyorsa, öncelikle tahakkuk eden net tutar brüte çevrilecek ve bu tutar üzerinden KDV hesaplanacaktır.
SONUÇ
Yurt dışından marka kullanım hakkını bir süre kullanmak üzere ithal eden mükellefler, öncelik- le muhatap olduğu firmanın mukim olduğu ülke ile olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması- nı dikkate almalıdırlar.
Mükellefler tarafından yurt dışı mukimi fir- malara, marka kullanım bedeli karşılığında yapılacak ödemelerin anılan anlaşmaların 12. maddesinin 3. fıkrası kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilmesi ve Türkiye’de doğan ve yurt dışı mukimi firmalara yapılacak bu ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca Türkiye’de de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapıl- ması gerekmektedir. Bu kapsamda, söz konusu ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Türkiye’de
%10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Mu- kimlik belgesinin ibraz edilememesi halinde ise iç mevzuat hükümleri gereği %20 oranında Ku- rumlar Vergisi Stopajı yapılacaktır.
Mükelleflerin yurt dışı mukimi firmalara mar- ka kullanım hakkı bedeli olarak yapacakları öde- meler KDV’ye tabi olup yapılacak ödeme bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin sorumlu sıfatıyla 2 Xx.xx KDV beyannamesi ile mükelleflerce be- yan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
KAYNAKÇA
• 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
• 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
• 1 seri No.luKurumlarVergisi Kanunu Genel Tebliği
• Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafın- dan verilen 06/07/2011 tarih ve B.07.1. GİB.4.06.18.02-32215-7981-492 sayılı özelge
• Xxxxx Xxxxx Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 23/11/2015 tarih ve 79690095-125- 33 sayılı özelge
• İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafın- dan verilen 23/02/2012 tarih ve B.07.1.Gİ- B.4.34.16.01-KVK 30-701 sayılı özelge
• İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafın- dan verilen 07/04/2014 tarih ve 39044742- KDV.6-808 sayılı özelge
• İstanbulVergiDairesiBaşkanlığı’nın16.08. 2013tarihve39044742-KDV.9-1267sayılı özelgesi
• Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği