MAIORANO VE DİĞERLERİ – İTALYA
XXXXXXXX – İTALYA SONKARARI
EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS COUR EUROPÉENNE DES DROITS DE L’HOMME
İKİNCİ DAİRE
XXXXXXXX VE DİĞERLERİ – İTALYA
(Başvuru no. 28634/06)
SONKARAR
STRAZBURG
15 Aralık 2009
KESİNLEŞME
15/03/2010
Bu sonkarar Sözleşme’nin 44(2). fıkrasına göre kesinleşmiştir, fakat yazım düzeltmelerine tabi tutulabilir.
Xxxxxxxx ve diğerleri – Italya davasında,
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi İkinci Dairesi aşağıdaki yargıçlarla toplanmıştır:
Başkan: Xxxxxxxxx Xxxxxxx,
Üyeler: Xxxxxx Xxxxxx Xxxxxxx,
Xxxxxxxxx Xxxxxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxx,
Xxxxxxxx Xxxxxxxx,
Daire Yazı İşleri Müdürü: Xxxxxxxxx Xxxxx-Xxxxxx,
24 kasım 2009 tarihinde kapalı müzakerede bulunan Mahkeme, aynı tarihte aşağı- daki kararı kabul etmiştir:
USUL
1. Bu dava, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Avrupa Sözleşmesi’nin (“Sözleşme”)
34. maddesi uyarınca, İtalyan vatandaşı sekiz kişinin, Bayan Xxxxxxx Xxxxxxxx, Bayan Xxxxxxxxxx Xxxxxxxx, Bayan Xxxxxxxx Xxxxxxxx, Bay Xxxxx Xxxxxxxx, Bayan Xxxxxx Xxxxxxxx, Bayan Xxxxxxx Xxxxxxxxxx, Bay Xxxxxxxx Xxxxxxxx ve Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx (“başvurucular”) 5 temmuz 1999 tarihinde, İtalya Cumhuriyeti’ne karşı Mahkeme’ye yaptıkları bir başvurudan (no. 28634/06) kaynaklanmıştır.
2. İlk beş başvurucu Lecce’de avukatlık yapan Av. S. Chiriatti tarafından temsil edilmiştir; üçüncü başvurucu lehine adli yardıma hükmedilmiştir. İtalyan Hükümeti (“Hükümet”) kendi temsilcisi E. Xxxxxxxxx ve yardımcısı Av. F. Xxxxxxxxxx tarafından temsil edilmiştir.
3. Av. Conte 20 Nisan 2009 tarihli bir yazıyla Mahkeme’yi sekizinci başvurucu Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx ölümünden haberdar etmiştir. İkinci Daire Yazı İşleri Müdürü, 5 Mayıs 2009 tarihli bir yazıyla, Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx avukatını 8 haziran 2009 tarihi- ne kadar, müvekkilinin ölüm tarihini ve mirasçılarının Mahkeme önündeki yargılamaya devam etmek isteyip istemediklerini bildirmeye davet etmiştir. İkinci Daire Yazı İşleri Müdürü, bir cevap gelmemesi üzerine, 19 Haziran 2009 tarihinde gönderilen iadeli ta- ahhütlü bir yazıyla, söz konusu bilgileri yeniden istemiş, bu bilgilerin 17 Temmuz 2009 tarihine kadar kendisine ulaşmaması halinde, Mahkeme’nin Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx mirasçılarının davaya devam etmek istemediklerini kabul edeceğini vurgulamıştır. Bay Conte bu yazıyı 2 Temmuz 2009 tarihinde almıştır. 15 Temmuz 2009 tarihli bir ya- zıyla, Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx 6 Haziran 2008 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının davaya devam etmek istediklerini belirtilmiştir. Yazı İşleri Müdürünün yeniden bilgilen- dirme isteğinin ardından, söz konusu sekiz mirasçının birinci, ikinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci başvurucu ve ayrıca 1972 doğumlu olup Xxx Xxxxxx di Lecce’de ika- met eden Xxxxxxxx Xxxxxxxx isimli bir kişi olduğu bildirilmiştir.
4. Başvurucular yaptıkları başvuruda, serbest kaldıktan sonra ailelerinin iki ferdini öldüren bir mahkumun koşullu tahliyeden yararlandırılmasının Sözleşme’nin 2., 5., 6. ve 8. maddelerini ihlal ettiğini ileri sürmüşlerdir.
5. İkinci Daire başkanı 12 Aralık 2007 tarihinde başvuruyu Hükümete iletmeye ka- rar vermiştir. Başkan aynı zamanda Dairenin Sözleşme’nin 29(3). fıkrasının izin verdiği üzere, kabuledilebilirlik ve esasa ilişkin kararını eşzamanlı açıklamasına karar vermiştir.
DAVANIN ESASI
I. DAVA KONUSU OLAYLAR
6. Başvurucular sırasıyla 1968, 1959, 1964, 1956, 1973, 1937, 1955 ve 1931 doğumlu olup Lecce şehrinde ikamet etmektedirler.
7. Xxxxxx Xxxx’xxx beyanlarına göre başvurucular, 28 Nisan 2005 tarihinde öldü- rülen Bayan Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ve Bayan Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xxx yakın akrabala- rıdır.
A. Bay Xxxx’nun 1975’de işlenen suçlar nedeniyle ömür boyu hapis cezasına mahkum edilmesi
8. Alıkoyma, tecavüz, darp ve yaralama suçlarından sabıkası bulunan Xxxx, 30 Eylül 1975 tarihinde işlemiş olduğu öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, tecavüz, alıkoy- ma, yasak silah bulundurma, darp ve yaralama suçlarından 29 Temmuz 1976 tarihinde ömür boyu hapis cezasına mahkum edilmiştir. Mahkumiyet kararına göre Xxxx ve iki suç ortağı, iki kadını kaçırmışlar; kadınları fiziksel, cinsel ve psikolojik kötü muameleye tabi tutmuşlar; kadınların öldüğünü sanarak plastik torbalar geçirmişler ve arabanın bagajına koymuşlardır. Bu sırada bir görevli, henüz ölmemiş olan bir kadının inlemele- rini duymuş ve böylece suçluların yakalanmasını sağlamıştır. Söz konusu mahkumiyet 30 eylül 1983 tarihinde kesinleşmiştir. Bay Xxxx cezasını bir cezaevinde çekmeye baş- lamıştır.
B. Bay Xxxx’nun firar teşebbüsleri ve kendisine çıkış izinleri verilmesi
9. Xxx Xxxx 30 xxxx 1977’de Latina cezaevinden bir cezaevi memurunu rehin alarak kaçmaya çalışmış fakat firar girişimi başarısız olmuştur. 3 Mart 1977’de Latina Mahkemesi bu olay nedeniyle Bay Xxxx’yu 6 yıl hapse mahkum etmiştir. Roma Üst Mahkemesi 22 Ekim 1981 tarihinde bu cezayı dört yıl hapse düşürmüştür.
10. 25 Kasım 1983’te, içinde tereyağı bulunan bir kutuda sakladığı küçük bir bıçak Bay Xxxx’nun üzerinde bulunmuştur. Bu bıçağa cezaevi memurları tarafından el koyul- muştur.
11. 9 Aralık 1985’de Pise Mahkemesi yargıcı Bay Xxxx’yu yalan tanıklıktan sekiz ay hapis cezasına mahkum etmiştir. Bu karardan anlaşıldığına göre Bay Xxxx, 7 Ekim 1981’de yapılan bir duruşmada kendisine karşı işlenen suçlarla ilgili tanıklık yapmayı reddetmiştir. Bologna Mahkemesi 12 Haziran 1986’da Bay Xxxx’yu uyuşturucu mad- delere ilişkin mevzuata yönelik ihlallerden 2 yıl on beş gün hapis cezasına mahkum etmiştir.
12. Alexandrie cezaevi eğitimcilerinin 20 Ekim 1988 tarihinde verdiği bir rapordan, Bay Xxxx’nun ergenliği sırasında cinsellikle ilgili sorunları olduğu ve aşırı sağ eğilimli
ortamlarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Kendisini “insanüstü” ideolojiyle tanımlamakta- dır. Cezaevinde tutulması sırasında önce şiddet ve hoşgörüsüzlük belirtileri göster- miş ve yeniden eğitim programına katılmamıştır. Buna karşın 1983’ten itibaren silahlı mücadeleden uzaklaşmış ve yetkililerle işbirliği yapmaya başlamış; başkalarına karşı iletişime açık, kurallara uymaya hazır ve özeleştiri yapmaya istekli görünmüştür. Bay Xxxx 2 Mayıs 1987 tarihinde on iki saat ve 21 Kasım 1987 tarihinde dört saat olmak üzere iki kez çıkış izninden yararlandırılmıştır. Rapora göre her ne kadar Bay Xxxx’xxx saldırgan davranışlar göstermesi ihtimal dışı olmasa da, bir muhakeme ve olgunlaşma süreci geçirdiğini ve bu süreç boyunca işlediği suçlarla ilgili “güçlü bir suçluluk bilin- ci” geliştirdiğini düşünmek makuldür. Eğitimciler kişiliği dikkate alındığında kendisine, alınması zorunlu önleyici tedbirler alınmak şartıyla, başka çıkış izinleri de verilmesini tavsiye etmişlerdir.
13. Bay Xxxx 19 Mayıs 1992’de “adalet işbirlikçisi” statüsünü elde etmiştir. Bu statü, suçla mücadelede adli makamlara yararlı bilgiler sağlayan suçlulara verilmektedir.
14. Bay Xxxx 1992 yılının Ağustos ayından itibaren çıkış izinlerinden yararlanmıştır; fakat bir keresinde dönüş için öngörülen tarihte (26 Ağustos 1993) cezaevine dönme- miş ve kendisinin firar ettiği düşünülmüştür. Bay Xxxx 15 Eylül 1993 tarihinde Fransa’da yakalanmış, üzerinde sahte kimlik kartları, bir silah ve 10 milyon liret (yaklaşık 5,164 Euro) bulunmuştur. Kendisine daha önce verilmiş olan koşullu salıverilme süreleri (li- berazione anticipata- cezaevinde yatması gereken gün sayısından belirli sayıda günün düşürülmesi imkanı) kaldırılmıştır.
15. Bay Xxxx 7 Eylül 1996 tarihinde, cezaevindeki bir başka hükümlü hakkında ken- disine küfrettiği gerekçesiyle şikayette bulunmuştur. Önceki gün, 6 Eylülde Bay Xxxx cezaevi görevlilerine bu kişiyle karşılaşmasının engellenmesini, çünkü kendisine nasıl tepki göstereceğini bilemediğini söylemiştir.
16. 1997 ile 2003 arasında Floransa ve Campobasso ceza infaz mahkemeleri (“CİM”) Bay Xxxx için toplam 900 gün erken tahliye süresi tayin etmişlerdir. Ayrıca Bay Xxxx 1999’dan itibaren üç kez önemli ailevi olaylar nedeniyle (4 Kasım 1999, 26 Haziran ve 18 Eylül 2003) ve yedi kez iyi hal nedeniyle (2002 ağustos ve 2003 eylül arasında) çıkış izinlerinden yararlanmıştır. Bay Xxxx her seferinde talimatlara uymuştur.
17. 22 Ekim 2003’te Campobasso ceza infaz hakimi Bay Xxxx’ya 3 Kasım 2003’ten 9 Kasım 2003’e kadar çıkış izni vermiştir. Bu kararda, iznin geçerli olduğu dönemde Bay Xxxx’nun sabıkalılarla görüşmemesi gerektiği belirtilmektedir. 8 Kasım 2003 tarihli bir notta Campobosso jandarma erleri Bay Xxxx’nun 7 Kasım günü bir otel odasında adli sabıkası olan ve geceyi onunla geçirmeye hazırlanan on dokuz yaşındaki genç X’le bir- likte bulunduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca jandarmaların gelmesinden az önce burada yemek yemiş olan on sekiz yaşından küçük üç genç de aynı otel odasında bulunmuş- lardır. Odada aynı zamanda boş bira şişeleri ve sigara izmaritleri bulunmuştur. Ceza infaz hakimi bu bulgular ışığında, verilen yedi günlük çıkış izni süresinin Bay Xxxx’nun çektiği cezanın hesaplanmasında dikkate alınmayacağına karar vermiştir. Bay Xxxx bu karara itiraz etmiş ancak sonuç alamamıştır
18. Bu olay sonucunda Campobosso ceza infaz mahkemesi başkanı Yargıç Xxxxxxxxxxx, Xxx Xxxx’xxx bu şehirdeki cezaevinden naklini istemiştir. Yargıç, X’in ve
aynı odada bulunan diğer gençlerin aynı cezaevinde kalmakta olan bir tutuklunun çocukları olduğunu tespit etmiştir; oysa bu tutuklunun Bay Xxxx’ya karşı şiddet içeren tepkiler gösterme ihtimali mevcuttur. Sonuç olarak Bay Xxxx Palermo cezaevine nakle- dilmiştir.
19. Bay Xxxx Şubat 2004 tarihinde, özel bir infaz usulü olan yarı-serbestlikten (semilibertà- bk. aşağıda “ilgili iç hukuk” bölümü) yararlanmak istediğini bildirmiş, 19 Şubat 2004 tarihinde bu talep cezaevi dışında çalışma olanakları olmadığı gerekçesiyle kabul edilemez bulunmuştur. Bay Xxxx’nun özel durum nedeniyle yarı-serbestlikten ya- rarlanma yönündeki bir diğer talebi, uyuşturucu bağımlısı olduğunu gösteren bir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle 1 Aralık 2004 tarihinde reddedilmiştir.
20. Bay Xxxx, Palermo cezaevinde tutulu bulunduğu sırada üç kez çıkış izninden yararlanmıştır: 10 Nisan, 26-30 Haziran ve 25-29 Eylül 2004. Kendisi her seferinde tali- matlara uymuştur.
C. Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlandırılma talebinin kabulü
21. Bay Xxxx Palermo’da koşullu olarak salıverilmeyi veya yarı-serbestlik rejiminden yararlandırılmayı talep etmiştir.
22. Ceza infaz mahkemesi (CİM) önünde ilk olarak 14 Nisan 2004 olarak belirlenen duruşma tarihi, re’sen 11 Mayıs 2004 tarihine ertelenmiştir. CİM, Bay Xxxx’nun davranı- şına ilişkin yeni bilirkişi raporları hazırlanmasını (relazione di sintesi ve nota comporta- mentale) istemiştir.
23. Palermo CİM, 11 Mayıs 2004 tarihli bir kararla, Campobasso cezaevinde Bay Xxxx’yla ilgili raporlar hazırlanmasını ve özellikle bu hükümlünün işlemiş olduğu ağır suçlar karşısındaki tavrını değerlendiren ek bir “gözlem grubu” raporu düzenlenmesini emretmiştir.
24. Palermo CİM, 9 Kasım 2004 tarihinde verilen ve 15 Kasım 2004 tarihinde mah- keme kalemine gelen bir kararla, Bay Xxxx’nun koşullu salıverme talebini kabuledile- mez bulmuş, öte yandan kendisinin yarı-serbestlikten yararlandırılması talebini kabul edilmiştir. Yargıç, cezaevi müdürünü Bay Xxxx için toplumla yeniden bütünleşme prog- ramı hazırlamak ve bunu onaylanmak üzere ceza infaz hakimine xxxxxxxx görevlen- dirmiştir.
25. CİM ilk olark, Bay Xxxx’nun gençliğinde aşırı sağ hareketlerle bağlantılı bir grup- ta yer aldığı sırada 1974 ile 1978 tarihleri arasında işlemiş olduğu çok ağır suçlar ne- deniyle kendisine verilen cezaları 1 Ekim 1975 tarihinden bu yana çekmekte olduğu- nu gözlemlemiştir. Bay Xxxx daha sonra 1989 ile 1993 arasında işlediği iftira ve firar suçlarından mahkumiyet almıştır. Kendisinin hala bir suç örgütü ya da terör örgütüyle bağlantılı olduğunu düşünmeye sebep olacak herhangi bir bulgu yoktur. Ayrıca 1980’li yıllardan itibaren Milan ve Bologna yargıçlarıyla işbirliği yapmaya başlamış, aşırı sağ çevrelere isnat edilen suçlarla ilgili kesin ve güvenilir bilgiler sağlamıştır.
26. Alexandrie, Prato, Campobasso ve Palermo cezaevlerinde hazırlanan raporla- ra göre, Bay Xxxx’nun 1982’den 1983’e kadar uzanan bir süreçte yürürlükteki kurallara itaatsiz, terörist tipte bir ideolojinin taraftarı olarak göründüğü anlaşılmaktadır; kişisel
ve kültürel kaynakları nedeniyle, kendini hükümlü grupları içinde zorla kabul ettirmiş- tir. Buna karşın, “cezaevi koşullarının sebep olduğu acı ve mahrumiyet haline rağmen”, gerçekleşen korkunç ve dramatik olaylar dikkate alındığında, ağırlaştırılmış hapis ceza mahkum bir hükümlü olarak durumunu kabul etmeyi becermiş, diğer hükümlülerle olan ilişkilerinde, adaletle işbirliği yapma kararıyla, “samimi ve derin bir muhakeme yapmış ve kişiliğini yeniden yapılandırma yoluna” girmeyi başarmıştır.
27. CİM’nin görüşüne göre Bay Xxxx, bu andan itibaren düzgün bir şekilde davran- mış, cezaevi topluluğunun girişimlerine ve programlarına aktif bir biçimde katılmıştır. Ayrıca kendisi çalışmış, İngilizce ve bilgisayar derslerini takip etmiştir. Eğitimcilerle ve psikologlarla kolayca iletişim kurabilmiş ve onlarla “anlamsız geçmişinden uzaklaşma ve psikolojik bir yeniden onarım ve nedamet sürecine girme ihtiyacını paylaşmıştır.”
28. CİM aynı zamanda 1993’teki bir firar girişiminden sonra Bay Xxxx’ya verilen çıkış izinlerinin geri alındığını kaydetmiştir. Fakat bu olayların üzerinden 11 sene geçmiş ve Bay Xxxx’ya 2003’te yeniden cezaevinden çıkma izni verilmiştir. Bay Xxxx, Campobasso’da bulunan Città futura kültür derneğiyle birlikte, kötü koşullar içinde bulunan gençlerin, hükümlülerin, eski hükümlülerin, alkol bağımlığı bulunan ya da cinsel rahatsızlığı olan kişilerin toplumla yeniden bütünleşmesine ve sosyalleşmesine yönelik projelerle ilgi- lenerek çalışmaya başlamıştır. Kendisi bu işi yarı-serbestlik rejiminde sürdürebilmiştir.
29. CİM, Bay Xxxx’nun mahkumiyetine sebep olan suçları işlediği sırada bulunduğu kişilikten çok farklı bir kişiliğe sahip olduğu kanısına ulaşmıştır. Bundan sonra kendisi- nin “yapıcı bir toplumsal katılım”a elverişli olduğu düşünülebilecektir.
30. Böylece yarı-serbestlik, Bay Xxxx’yu uzun süreli bir ayrımcılığın tehlikelerinden korumak ve değişimini somut olarak anlamak için “kaçınılmaz” hale gelmiştir.
31. Hükümet Mahkeme’ye, Palermo CİM’nin Bay Xxxx hakkında verdiği yarı-serbest- likten yararlandırma kararına temel aldığı dosyanın bir nüshasını sunmuştur. Bu dosya- da, başkaca belgeler yanında, şunlar yer almaktadır:
a) Bay Xxxx’nun adli sicil kaydının bir kopyası (bk. aşağıda parag. 69);
b) Città futura kültür derneği başkanının Bay Xxxx’yu işe aldığına dair bir mektup;
c) eğitimcilerden, bir sosyal hizmet uzmanından, bir polisten ve bir psikologdan oluşan gözlem grubu tarafından hazırlanmış olup, Bay Xxxx’nun cezaevindeki davra- nışlarının olumlu olduğunu ve hiç bir disiplin cezası almadığını gösteren 7 Nisan 2004 tarihli bir rapor;
d) Roma Emniyet Müdürlüğü’nün 5 ve 13 Nisan 2004 tarihli, Bay Xxxx’nun sicil kay- dını hatırlatan ve kendisinin “toplum için büyük tehlike taşıyan” bir kişi olarak görüldü- ğünü belirten iki notu ; ancak Emniyet Müdürlüğü’nün elinde, Bay Xxxx’nun o dönemde suç örgütleriyle ilişki içinde olduğu sonucu çıkarılabilecek hiç bir bilgi bulunmamakta- dır;
e) Roma Emniyet Müdürlüğü’nün Bay Xxxx’nun, birden fazla, çoğu kez kendi talebiy- le ve fiziksel bütünlüğünü korumak amacıyla bir cezaevinden diğerine sevk edildiğini gösteren notu; Emniyet Müdürlüğü’nün görüşüne göre bu husus kendisine suç örgütü üyesi olan hükümlülerle bağlantı kurma imkanı vermiş olabilir; Emniyet aynı zamanda
Bay Xxxx’nun 1993’de gerçekleştirdiği firar sırasında bu tür örgütlerin yardımından fay- dalandığını hatırlatmıştır;
f ) Palermo cezaevinde görevli bir eğitimcinin, Bay Xxxx’nun kurallara uygun hare- ket ettiğini ve Paskalya tatili için bir çıkış izni kullandıktan sonra cezaevine döndüğünü belirten raporu;
g) Bay Xxxx’ya adalet işbirlikçisi statüsü tanındığına ve kendisine çıkış izni verildiği- ne dair bazı kararlar;
h) Alexandrie cezaevi eğitimcilerinin 20 Ekim 1998 tarihli raporu (bk. yukarıda pa- rag. 12);
i) Prato cezaevi gözlem grubunun 25 Eylül 1997 tarihli, Bay Xxxx’nun 1983’ten iti- baren, her ne kadar zor zamanlarda istikrarsız davranışları gözlense de eylemlerinin sonuçları hakkında bilinçlenmeye başladığını belirten raporu;
j) 26 Şubat 2000 tarihinde Campobasso cezaevinde hazırlanan, Bay Xxxx’nun kişili- ğindeki olumlu değişimleri saptayan ve kendisine uzun tutukluluk yılları sonunda ka- demeli olarak serbestlik dönemlerinden yararlanma imkanı verilmesini öneren rapor;
k) Campobasso cezaevi müdürünün hazırladığı, Bay Xxxx’nun kurallara uygun ha- reket ettiğini, birden çok çıkış izninden yararlandığını ancak son çıkışı sırasında tali- matlara uymadığını belirten 19 Ekim 2004 tarihli not; bu nota ilişik olarak bir pedagog grubunun hazırladığı 20 Temmuz 2001 tarihli bir rapor ve gözlem grubunun belirttiği tedavi önerileri (bu son iki belge 2002 yılına aittir). Bu belgeler bir bütün olarak değer- lendirildiğinde Bay Xxxx’nun geçmişini sorgulamış olduğunu, suçtan yana seçimlerini reddettiğini, başkalarına açıldığını ve daha insanileştiğini, toplumla olumlu yönde ye- niden bütünleşmek istediğini ortaya koymaktadır; bu sebeple koşulların gerektirdiği tedbirler alınmak suretiyle kendisine cezaevinden çıkış süreleri verilmesi arzulanan bir durumdur.
32. Özellikle 20 Temmuz 2001 tarihli psikolog raporunda Bay Xxxx’nun iki ay kadar önce yazdığı anılarında, huzurlu ve çocukların taleplerinin dikkate alındığı aile orta- mının ve aşırı sağ gruplar içinde yer aldığı, kavgalara karıştığı ve ergenliğinde sık sık adi suçlularla vakit geçirdiği belirtilmektedir. Bay Xxxx bir hükümet darbesi hazırlığı sırasında suikastlere karışmış, patlayıcı ve ateşli silah kullanımında uzmanlaşmış, sol militanlara karşı saldırılar gerçekleştirmiş, ayrıca tecavüz, hırsızlık, silahlı soygun gibi suçlara karışmıştır. Kendisi on altı yaşındayken polis tarafından takip edildiğini düşü- nerek kaçmış ve Fransa’da neofaşist bir örgüt tarafından korunmuştur; bu şekilde eroin ticareti örgütlemek için bağlantılar kurma fırsatı bulmuştur.
33. Bay Xxxx 1972 yılının Ekim ayında bir cinayet nedeniyle suçlanmış, bu cinayet “uyuşturucu ticareti, intikamlar ya da çeşitli hesaplaşmalar nedeniyle işlenen bir dizi cinayetin başlangıcı” olmuştur. Bay Xxxx anılarında, kendisini arkadaşlarının eylemle- rinden sorumlu hissettiğini, pişmanlık duyduğunu anlatmıştır; bu anlatıya, kötülüğün yapılmış olduğu ve artık düzeltilemeyeceği hissi eşlik etmektedir. Bu dönemde kendisi bazen haftada dört kez silahlı soygun eylemlerinde, zırhlı araçlara yönelik saldırılar- da bulunmaya devam etmiş ve uyuşturucu ticareti faaliyetlerini hızlandırmıştır; giyim, otomobil, seyahat, lüks hotel ve restoranlara harcadığı ciddi miktarda parası bulun-
maktadır. 1975 yılında tecavüz ve yasak silah bulundurmak suçlarından tutuklanmış ve ceza infazının ertelenmesinden yararlanmıştır. Cezaevinden çıktığında kendisini ye- nilmez ve bütün dünyayla savaş halinde hissetmiştir. 30 Eylül 1975 tarihindeki suç, işte bu atmosfer içinde işlenmiştir. Bay Xxxx bu dönemi psikologla uzun uzadıya konuşmuş ve psikolog kendisine patolojik narsizm rahatsızlığı olan bir kişinin kendisinin ideali- ze edilmiş bir imgesini oluşturma ve gerçeği çarpıtma eğilimi gösterdiğini anlatmıştır. Bu durum çoğunlukla, çocukluk sırasında yaşanan ve tepkisel olarak son derece güçlü sanrılara sebep olabilen tatminsizliklerden kaynaklanmaktadır. Psikolog aynı zamanda Bay Xxxx’nun, hiç rahatsızlık duymadan aşırı derecede zalimane eylemlerde bulunabil- me kapasitesine sahip olan suçlunun antisosyal ve ahlakdışı özelliklerine dikkat çek- miştir. Bay Xxxx bu bilgilerden etkilenmiştir; ona göre bu bilgiler kendi durumuyla ilgili yerinde bir açıklama sunmaktadır. Özgürlüğünden yoksun kaldığı ve acı çektiği uzun yılların sadece “küçük bir insan”dan ibaret olduğunu anlaması için gerekli olduğunu belirtmiştir. Psikolog kendisinin tamamıyla samimi, geç de olsa insaniyet ve başkaları- nın ihtiyaçlarını anlama duygusunu kazanmış olduğunu düşünmüştür. Öte yandan Bay Xxxx’nun bazen kontrol edemediği göz yaşları da iyi niyetini ortaya koyan tamamlayıcı bir kanıttır.
34. Bay Xxxx anılarında ayrıca, mahkumiyetinin seyrini ve firar teşebbüslerini de ta- rif etmekte ve deliymiş gibi yaparak bir psikiyatri hastanesine yatırıldığını da anlatmak- tadır. Cezaevindeyken, silahlı soygun, uyuşturucu ticareti, kavga, cinayete iştirak, suç örgütüne üyelik gibi, geçmişteki çok sayıda olay nedeniyle yargılanmış; suçlu olmasına rağmen her seferinde salıverilmiştir. Paraya, belirli bir suçlu prestijine ve “yurtdışında firarda olan arkadaşlarla” bağlantılara sahiptir; bu durum kendisini ayrıcalıklı bir mah- kum yapmıştır; ancak 1984 yılında “büyük bir varoluş krizi” sonrasında terör eylemle- rinin faillerinin teşhis edilmesi için yetkililerle işbirliği yapmaya başlamıştır. Hatalarını telafi etme yolu olarak gördüğü bu seçiminden dolayı gurur duymaktadır. Bay Xxxx’nun anıları şöyle sona ermektedir: “bu son yıllarda belirli bir dengeyi bulmayı ve geçmişi- min hayaletlerinden kurtulmayı başardığıma inanıyorum. En önemlisi, nihayet olmak istediğim kişiyle ilgili bir fikrim var”.
35. Psikolog bu değişimlerin öneminin altını çizmiş, bunların ancak çocukça bir “muktedirlik” idealinden vazgeçme kararıyla mümkün olabileceğini belirtmiştir. Bay Xxxx bu süreçte belki de belirleyici olanın kendi nedensiz kötülüğünü kabul etmek ol- duğunu ve 1975’teki suçu işledikten sonra kendisinin “canavar” olarak nitelenmesinin abartılı olmayacağını söylemiştir.
36. Psikolog yukarıda ifade edilenler ve Bay Xxxx’yla yaptığı görüşmeler ışığında, öz- gür dünyayla bağlantı kurabilmesi ve iyileşmesi için yeni faydalı bilgiler edinmesi için yargıçların “çekinmeden” bu kişiye çıkış izni verme ihtimalini değerlendirebilecekleri yönünde görüş bildirmiştir.
D. Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlandırılması kararının uygulanması
37. CİM’nin verdiği karar, 20 Aralık 2004 tarihinde uygulanabilir hale gelmiştir.
38. Campobasso ceza infaz hakimi 23 Aralık 2004 tarihli bir kararla Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlanma kapsamında uyması gereken “iyileştirme programını”
(programma di trattamento) onaylamıştır. Campobasso cezaevi müdürünün hazırladığı bu belgeden, Bay Xxxx’nun Città futura derneğindeki çalışma saatlerinin Pazartesiden Cumartesiye 9.30 ile 13.30 arası ve Pazartesiden Cumaya 16 ile 19 arası olarak belir- lendiği anlaşılmaktadır. Bay Xxxx Pazartesiden Cumaya cezaevini saat 8.30’da terk ede- bilecek ve Pazartesiden Cumaya saat 20.00’da, Cumartesi günü de saat 16.00’da geri dönmek zorunda olacaktır. Günlük olarak 25 Euro para bulundurabilecek ve bu miktarı nasıl harcadığına ilişkin hesap vermesi gerekecektir.
39. İyileştirme programı Bay Xxxx’ya aşağıdaki yükümlülükleri getirmektedir :
“a) Campobasso belediyesi sınırları içinde, sadece 39, Rue Nobile’de bulunan “Città futura” derneğinde bulunmak. Yarı-serbestlikten yararlanan kişi, belirtilen gö- nüllülük faaliyetini gerçekleştirmek üzere yapılan iş sözleşmesinden anlaşıldığı üzere, Pazartesiden Cumaya saat 9.30 ile 13.30 ve 16.00 ile 19.00, Cumartesi günü saat 9.30 ile
13.30 arasında dernek binasında bulunmak zorundadır;
b) çalışma ve gönüllülük faaliyetlerini gerçekleştirmek için belirlenen saatlerde iş yerinden ayrılmamak;
c) iş yerinden istisnai olarak uzaklaşmak için yarı-serbestlikten yararlananın gerek- çeli talebi üzerine xxxxxxx yönetiminin ya da dernek başkanının ön iznini almak;
d) iş yerinin açılmadığı boş günlerinde, 44/46, Xxxxx Bulvarı adresinde bulunan “La pergola” restoranında ya da 4, Albino sokağında bulunan “Il Xxxxx Nero” restoranında yemek yeme imkanı olmak üzere, sadece Campobasso belediyesi sınırları içinde kal- mak. Birlikte çalıştığı derneğin üyeleri ve ailesi dışında başkalarıyla birlikte yemek ye- memek;
e) bir yerden başka bir yere gitmek için sadece toplu taşıma araçlarını kullanmak;
f ) iş yerinde, açık alanlarda ya da kamuya açık alanlarda, toplu ulaşım araçlarında ya da bulunduğu diğer tüm mekanlarda kusursuz bir davranış sergilemek;
g) yukarıda d) başlığında belirtilenler dışında barlar, restoranlar, hoteller, alkollü içe- cek satan yerler (..), sinema ve tiyatrolar gibi kamuya açık mekanlara gitmemek;
h) boş zamanında sabıka kaydı bulunan ya da hakkında güvenlik ya da koruma tedbirine hükmedilmiş kişilerle veya dernek hesabına yaptığı faaliyetler sırasında tanı- dığı ve birlikte çalıştığı kişilerle bir araya gelmemek;
i) her ne şekilde olursa olsun para kullanmamak ve elinde sadece izin verilen gün- lük miktarı bulundurmak. (...);
j) silah ya da yaralamaya sebebiyet verxxxxxxxx eşya taşımamak ve bulundurma- mak;
k) her durumda özel olarak değerlendirilecek belirli gereklilikler bulunması halin- de, iyileştirme programında kısmen değişikliğe gidilmesi gerekli hale gelirse, zamanın- da cezaevi enstitüsü yönetimini bilgilendirmek;
40. İyileştirme programının içerdiği yükümlülüklerden birine uyulmamasının disip- lin cezası alınmasına sebep olabileceği ve tekrar halinde ya da bilhassa ciddiyet arz eden durumlarda yarı-serbestliğin kaldırılmasına sebep olabileceği belirtilmiştir.
41. Bay Xxxx 27 Aralık 2004 tarihinden itibaren yarı-serbestlikten yararlanmıştır. 14 Nisan 2005’te bir yerden başka bir yere gitmek için Città futura derneği üyelerinin sür- düğü aracı kullanmasına izin verilmiştir.
E. Bay Biundo’nun beyanları
42. Campobasso cezaevinde hükümlü itirafçı olan Bay Biundo, 25 Ağustos 2004 tarihinde bir savcı önünde ifade vermek istediğini belirtmiştir. 20 Aralık 2004’te ifadesi alınan Bay Biundo yetkililere, Bay Xxxx’nun kendisinden bir cinayet işlemesini istediğini anlatmıştır. Bay Biundo, üçüncü bir şahıs vasıtasıyla, kurbanın Campobasso CİM başka- nı Bay Xxxxxxxxxxx olduğunu öğrenmiştir. Ayrıca kendisine göre, Bay Xxxx bir uyuştu- rucu ticareti işini organize etmek ve Campobasso cezaevi müdüresinin oğlunun araba- sını yakmak gibi başka ağır suçlar işlemek için sabıkalı suçlularla anlaşmalar yapmıştır. Öte yandan Bay Biundo, Xxx Xxxx’xxx kendisine verdiği öldürme işi için, kaldığı binanın asansörünün tavanına bir silah saklayacaktır; ancak polis silahı bulmamıştır.
43. Bu açıklamaların ardından Campobasso ve Bari savcıları, başka şahıslarla bir- likte, Bay Xxxx aleyhinde soruşturmalar açmış ve Bay Xxxx’nun kullanabileceği iki te- lefon kabinini gözetlemeye almışlardır. Xxx Xxxx’xxx ve arkadaşlarının cep telefonları dinlemeye alınmış ve ilgililer polis tarafından takip edilerek fotoğrafları çekilmiştir. Bu soruşturma işlemlerinden anlaşılmaktadır ki, Bay Xxxx sabıkalılarla bir araya gelmekte, irtibat kurmakta ve başka şahıslarla işbirliği içinde emlak işine girmeyi planlamaktadır. Palermo CİM’nin hazırladığı 12 Haziran 2009 tarihli bir nota göre, hükümlülüğe alterna- tif olarak kabul edilen bu tedbirin geri alınması kararını vermeye yetkili olan mahkeme tedbirin uygulandığı yerin ceza infaz hakimi (Campobasso) olduğundan, Palermo CİM, Bay Xxxx’nun yarı-serbest olduğu sıradaki davranışlarından hiç bir zaman haberdar edil- memiştir.
F. Bay Xxxx’nun faaliyetleriyle ilgili yürütülen polis soruşturması
44. Yukarıda ifade edildiği gibi, Bay Buindo’nun beyanlarından sonra Campobasso Valiliği memurları Bay Xxxx’yu ve iletişime girdiği kişileri takip etmeye başlamıştır. Bu soruşturma tedbiri, başkaca şeylerin yanı sıra, aşağıdaki bilgileri elde etmeyi sağlamış- tır:
a) Bay Xxxx düzenli olarak belirli telefon kabinlerini kullanmakta ve bir cep telefonu ile aslında başkaları üzerine kayıtlı iki SIM kartına sahip bulunmaktadır; bu telefon hat- ları ve X’in telefon hattı dinleme altına alınmıştır; bu dinlemelerin süresi düzenli olarak uzatılmıştır;
b) Bay Xxxx, İtalya’nın başka şehirlerinde oturan sabıkalı arkadaşlarıyla bağlantı kur- muş ve onlarla görüşmüş ve/veya telefon görüşmesi yapmıştır;
c) Bay Xxxx sözlü mesajlarını başkalarına ulaştırmak için X’i kullanmaktadır;
d) Özellikle uyuşturucu ticareti, silahlı soygun ve gasp gibi ağır suçlardan mahkum olmuş sabıkalı kişilerle işbirliği yaparak, bir bar ve restoranlar satın alma ya da konusu tam olarak belirli olmayan başka işler gibi, farklı nitelikte işler tasarlamaktadır;
e) kendisi kısa vadede ciddi miktarda para elde etme beklentisi içindedir;
f ) Yarı-serbestlik rejimi çerçevesinde uymak zorunda olduğu talimatlardan bazıla- rını ihlal etmektedir;
g) Bay Xxxx 10 Mart 2005 tarihinde, Campobasso barında, polis denetimi altında bir serbestlik tedbirinden yararlanan, 2000 yılında Milan havaalanında yakalanmış Kolombiyalı bir kadınla tanışmıştır; bu kadın uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir suç örgütünün üyesi olarak mahkum edilmiştir;
h) Bay Xxxx’nun isteği üzerine X, bir buldozer kepçesi satın almıştır; bu iki kişi gay- rimenkul veya arazi sahibi olmadıkları için, bu aleti ne için kullanmak istedikleri anla- şılamamıştır;
i) 18 Nisan 2005 tarihinde X ve Y isimli kişiler, Trani’ye (Bari ilinde) bir yolculuk yap- mışlar ve burada Bay Xxxx’nun arkadaşlarıyla görüşmüşlerdir; biri kiralık olan iki farklı otomobil kullanmışlar ve iki otomobil arasında belirli bir mesafeyi korumaya özen gös- termişlerdir.
G. Xxxxx Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ile Bayan Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xxx öldürül- meleri
45. Bu arada Bay Xxxx, Palermo cezaevinde bulunduğu sırada, kendisi de aynı ce- zaevinde tutulu bulunan yedinci başvurucu Bay Xxxxxxxx Xxxxxxxx ile tanışmıştır. Campobasso savcısının Bari savcısına gönderdiği 13 Kasım 2007 tarihli bir nota göre Bay Xxxxxxxx Xxxxxxxx, karısı (Bayan Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx) ve kızı (Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxxx) ile Bay Xxxx arasında bir dostluk ilişkisi kurulmasını teşvik etmiştir. Bay Xxxx bilhassa Bay Xxxxxxxx’nin onayıyla kendisini, Città futura derneğine gelip gitmeye baş- layan bu iki kadına uygun kiralık bir ev bulmaya vermiştir. Bay Xxxx aynı zamanda Bay Xxxxxxxx’nun eşine, ticari bir faaliyeti finanse etmek için Almanya’da bir banka hesabı açması için yardım etmek istediğini söylemiştir; bunu ancak yarı-serbestlik rejiminin içerdiği zorunlulukları ihlal ederek yapabilecektir.
46. Yine sözü edilen notta, Bay Xxxx’nun Palermo cezaevindeki eğitmenlerin ve kendisine uyuşturucu bağımlılarına, yabancılara, eski hükümlülere ve tutuklu aile- lerine destek alanında çalışan Città futura derneğinde çalışma imkanı sunan bir din görevlisinin güvenini kazanmış olduğu belirtilmektedir. Başkaca belgelerin yanı sıra, Bologna Üst Mahkemesi tarafından verilen “coşkulu” bir raporu da içeren Bay Xxxx’ya ait şahsi dosya, kendisini bundan böyle sosyalliğe açık, toplum için “geri kazanılmış” bir kişi olarak tarif etmektedir.
47. Bu nota göre polis Bay Xxxx’ya yarı-serbestlik verildikten sonra, özellikle uyuştu- rucu suçlarıyla ilgili olarak tekrar suç işleme kastı olup olmadığını anlamak için eylem- lerini kontrol etmeye başlamış, ancak dikkate değer bir delil bulamamıştır. Öte yandan Bay Xxxx söz konusu yarı-serbestlik rejimine ilişkin talimatlara uymaktadır. Savcının notuna göre, çok uzak bir ihtimal olarak dahi, Bay Xxxxxxxx Xxxxxxxx’xx karısı ve kı- zının Bay Xxxx tarafından öldürülebileceğini düşünmeye sevk edebilecek hiç bir sebep yoktur. Bay Xxxx, Bay Xxxxxxxx ve iki maktül için gözü kapalı güvendikleri “samimi bir arkadaş”tır.
48. Y adında biri, 29 Nisan 2005 tarihinde üzerinde bir silahla polis tarafından ya- kalanmıştır. Y, bu silahı Bay Xxxx için taşıdığını ve büyükannesinin evinde iki silah da sakladığını söylemiştir. Polis, olay yerinde X’in ve Bay Xxxx’nun fotoğraflarının bulundu- ğu sahte kimlik belgeleri bulmuştur. Bay Xxxx’ya tanınan yarı-serbestlik 30 Nisan 2005 tarihinde kaldırılmıştır. Aynı gün polis, Y’nin büyükannesinin yaşadığı evin bahçesinde Bayan Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ve Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xxx cesetlerini bulmuştur. X ve Y cinayeti Bay Xxxx’nun işlediğini söylemişlerdir. Bay Biundo’nun ifadesinin ardında açılan soruşturmalar takipsizlikle sonuçlanmış, Bay Xxxx aleyhine cinayet, tecavüz ve cesedi ortadan kaldırmaya teşebbüsten yeniden takibat başlatılmıştır. Olay İtalya’da medyada büyük yankı uyandırmıştır.
H. Bay Xxxx aleyhine Bayan Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ve Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xx öldürme suçundan yapılan ceza yargılaması
49. 3 ve 12 Mayıs 2005 tarihlerinde sorgulanan Bay Xxxx, Bayan Xxxxxxxx’ya yönelik tecavüz suçu dışında tüm suçları ikrar etmiştir.
50. Campobasso ön soruşturma yargıcı (giudice per le indagini preliminari) 30 Mayıs 2005 tarihli bir kararla, Bay Xxxx, X ve Y’nin tutuklanmalarına karar vermiştir. Yargıç, bu kişilerin suçlu olduğuna dair kuvvetli şüphe bulunduğu kanısındadır. Ön soruşturma yargıcı, Bay Xxxx’nun ikrarı ile X ile Y’nin diğer delillerle de desteklenen güvenilir ni- telikteki ifadelerinden, Bay Xxxx’nun suçlu olduğunun anlaşıldığı sonucuna varmıştır.
51. 13 Temmuz 2005 tarihinde Bay Xxxx’nun adli yardımdan yararlandırılması- na karar verilmiştir. Kendisi mahkumiyet halinde ceza indirimine yol açan acele yar- gılama usulüne göre yargılanmayı talep etmiştir (bk. bu usulün hukuki çerçevesi için, Hermi - Italya ([GC], no 18114/02, §27-28, CEDH 2006-...). Ön duruşma yargıcı (xxxxxxx dell’udienza preliminare) bu talebi kabul etmiştir.
52. Başvurucular davaya müdahil olarak katılmışlardır.
53. Campobasso ön duruşma yargıcı 12 Xxxx 2007 tarihinde verilen ve gerekçeli olarak 24 Mart 2007 tarihinde dosyaya giren bir kararla, Bay Xxxx’yu ömür boyu ha- pis cezasına ve katılanların uğradıkları, miktarı ayrı bir hukuk yargılaması sonucunda belirlenecek olan zararı tazmin etmeye mahkum etmiştir. Ön duruşma yargıcı, aynı zamanda katılanların dava masrafları ve manevi zarar nedeniyle ödenecek meblağlar üzerinden Bay Xxxx’ya karşı ihtiyati haciz (provvisionali immediatamente esecutive) kara- rı vermiştir. Buna aşağıdaki miktarlar ödenecektir:
– Birinci başvurucu Bayan Xxxxxxx Xxxxxxxx: 45,000 EURO;
– ikinci başvurucu Bayan Immaccolata Xxxxxxxx: 45,000 EURO;
– üçüncü başvurucu, Bayan Xxxxxxxx Xxxxxxxx: 45,000 EURO;
– dördüncü başvurucu Bay, Xxxxx Xxxxxxxx: 45,000 EURO;
– beşinci başvurucu, Bayan Xxxxxx Xxxxxxxx: 45,000 EURO;
– altıncı başvurucu Bay Xxxxxxxx Xxxxxxxx: 160,000 EURO;
– yedinci başvurucu Bay, Xxxxxx Xxxxxxxx: 25,000 EURO;
– sekizinci başvurucu Bayan Xxxxxxx Xxxxxxxxxx: 25,000 EURO.
54. Ön duruşma yargıcı kararının gerekçesinde, Bay Xxxx’nun, dosyada yer alan de- liller dayanılarak, Bayan Linciano ve Xxxxxxxx’yu öldürmeyi önceden tasarlamış oldu- ğu ve maktullerin ortadan kayboluşunu makul göstermek için yedinci başvurucuyla birlikte bir yurtdışı seyahatine gidecekleri izlenimi uyandırdığı sonucuna varmıştır. Cinayet polisinin ve Campobasso savcılığının sezgileri ve takibi sonucunda, olay ne- redeyse hemen ortaya çıkarılmıştır. Maktullerin boğulup nefessiz bırakılmak suretiy- le işlenen cinayetlerin maddi faili, iki suç ortağı X ve Y’nin yardım ettiği Bay Xxxx’dur. Cinayetlerin sebebi açık değildir. Bay Xxxx 12 Mayıs 2005 tarihinde yapılan sorgusunda cinayetleri işlemek için hiç bir mantıklı gerekçesinin olmadığını ve üzerindeki baskıya karşı “hayvanca” bir tepki verdiğini belirtmiştir. Ön duruşma yargıcının kanaatine göre Bay Xxxx, 1975’te işlediği cinayete benzer bir durumu yeniden yaratmak ve gündelik sorunlarını halletmesi için kendisiyle sürekli iletişimde bulunan iki maktulden kurtul- mak amacıyla, sadece zevk için öldürme saikiyle hareket etmiştir. Bay Xxxx’nun ken- disi, 3 Haziran 2005 tarihli sorgusunda maktullerden biri ölmek üzereyken “mutluluk” hissettiğini, bu mutluluğu “kurdun şafak vakti duyduğu mutluluğa” benzettiğini ifade etmiştir. Bu sebeple ön duruşma yargıcı kendisine karşı, başkaca sebeplerin yanı sıra, suçu canavarca bir hisle ve aşağılık amaçlarla işlemekten ağırlaştırıcı sebebin uygulan- masına karar vermiştir.
55. Ön duruşma yargıcı aynı zamanda, dava sırasında üç psikiyatrdan oluşan uz- man bir ekip tarafından, Bay Xxxx’nun algılama ve irade yetilerine tam olarak sahip olup olmadığını belirlemek için bir bilirkişi incelemesi gerçekleştirildiğini kaydetmiştir. Psikiyatrlar Bay Xxxx’nun psikiyatrik nitelikte hiç bir patolojiden muzdarip olmadığını gözlemleyerek olumlu görüş bildirmişler, duruşma yargıcı da bu görüşe katılmıştır. Bay Xxxx başkalarının haklarına ve hislerine karşı patolojik bir kayıtsızlığa sebep olan anti–sosyal bir kişilik bozukluğu taşımaktadır; ancak ön duruşma yargıcına göre bu durum, pek çok suçlunun kişiliğinde görülen tipik bir özellik olup, sanığın ahlak–dışı ya da kötücül olan eyleminin cezalandırılmasına engel olamaz. Ayrıca sanığın suçları planlarken, uygularken ve saklarken gösterdiği uyanıklıktan akli melekelerinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır; üstelik cezaevindeki eğitmenleri, psikologları ve hatta CİM’ni, kişiliğinin yavaş ama olumlu yönde değiştiğine ikna etmeyi başarmıştır
56. Bay Xxxx bu karara karşı üst başvuruda bulunmuştur. Hükümet tarafından 30 Nisan 2008’de sunulan bilgilere göre üst başvuru incelemesi o tarihte henüz sonuçlan- dırılmamıştır.
I. Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlandırılmasının kabulü kararı üzerine yapılan idari soruşturma
57. Başka şeylerin yanında, olayın medyada yankı uyandırması üzerine Adalet Bakanlığı 3 Mayıs 2005 tarihinde Bay Xxxx’nun yarı serbestlikten yararlanması uygula- ması çerçevesinde Palermo ve Campobasso CİM yargıçlarının disiplin sorumluluklarına gidilip gidilemeyeceğini belirlemeye yönelik idari bir inceleme başlatmıştır.
58. Bakanlık tarafından görevlendirilen müfettişler, Palermo CİM’nin iki yargıcı aley- hinde disiplin soruşturması açılmasını önermişlerdir; çünkü bu yargıçlar, affedilemez bir ihmal nedeniyle ya da ağır hata neticesinde, 9 Kasım 2004 tarih Bay Xxxx’ya yarı-ser- bestlik kararı verirken, böle bir karar verilmesine engel olabilecek iki unsuru değerlen-
dirmeye almamışlardır; bunlardan biri 7 Kasım 2003 tarihli çıkışında talimatlara uyma- mış olması, diğeri ise Bay Xxxx’nun Campobasso cezaevinden nakledilmesine yol açan nedenlerdir. Müfettişler, Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlandırılmasını kabul eden kararın yasayla emredilen usulün uygulanması sonucunda, gerekli belge ve görüşler alındıktan sonra verildiğini ve CİM’nin dosyaya sunulan belgelerin içeriğine esasen uy- duğunu gözlemlemişlerdir.
59. Adalet Bakanlığı müfettişlerin önerisini kabul etmiştir.
60. Hakimler Yüksek Kurulu’nun (“HYK”) disiplin şubesi, 14 Mart 2008 tarihinde ve- rilen ve 2 Nisan 2008 tarihinde dosyaya giren bir kararla, suçlanan hakimlere disiplin cezası olarak bir uyarı vermiştir.
61. HYK yarı-serbestlik gibi tedbirlerin ya da çıkış izinleri verilmesi yönünde yapılan yasal tercihin tabiatı itibariyle riskli olduğunu belirtmiştir. Ceza infaz yargıçları bunun bilincinde olarak konuyla ilgili usullere titizlikle uymak ve dosyada yer alan tüm unsur- ları dikkatlice incelemek suretiyle karar vermek zorundadırlar. Oysa dosyadaki belge- lerden anlaşılmaktadır ki, olağandışı zalimlikte bir suç nedeniyle mahkum edilen Bay Xxxx, çıkış izinlerine ilişkin talimatları ihlal ettiği için Palermo cezaevinden Campobasso cezaevine nakledilmiştir. Bay Xxxx esasen bir sabıkalıyla görüşmüş ve geç bir saatte bir otel odasında on sekiz yaşından küçük kişilerle birlikte bulunmuştur. Ayrıca eşcinsel olduğu ve eşcinsellerle sık sık görüştüğü ifade edilen Bay Xxxx, daha öncesinde bir çıkış izninden yararlanarak firar etmiş ve Campobasso cezaevinde kalmasının tehlike yara- tabileceği gerekçesiyle Palermo cezaevine nakli gerçekleştirilmiştir.
62. HYK, Palermo ceza infaz mahkemesinin Bay Xxxx’yu Città futura derneğinde çalışmak üzere yarı-serbestlikten yararlandırmadan önce bu hususları dikkate almış olması gerektiğini, oysa bu kararın kendisinin uzaklaştırılmasına sebep olan olaylar- dan sadece on bir ay sonra tekrar Campobasso cezaevine dönmesine neden olduğunu belirtmiştir. Ancak 9 Kasım 2004 tarihli kararın gerekçesinde bu hususlara yer verilme- miştir; ki bu da bir profesyonellik ve özen eksikliğini göstermektedir. Palermo ceza in- faz mahkemesi haklı olarak yarı-serbestlik verilmesi yönündeki kararı yeniden verebilir, ancak bu temel unsurları incelemeyi atlamamış olmalıydı.
63. Hükümet 30 Nisan 2008 tarihli açıklamalarında HYK kararının temyize konu olup olmadığı hakkında bilgisi olmadığını belirtmiştir.
J. Başvurucuların şikayeti
64. Başvurucular 20 Eylül 2007 tarihinde Campobasso ve Bari savcıları ve yargıçla- rı aleyhinde şikayette bulunmuşlardır. Bay Xxxx’nun apaçık olan tehlikeliliği karşısında yetkililerin Xxxxx Xxxxxxxx ve Bayan Xxxxxxxx’xxx yaşamlarını korumak için tedbir al- madıklarını ileri sürmüşlerdir. Başvurucular, Bay Biundo’nun (yukarıda parag. 42) ve Bay Xxxx’nun yargılandığı cinayet davasında tanıklık yapan Bay Xxxxxxxx’nun ifadelerine işaret ederek, bu ifadelerin Bay Xxxx’nun Campobasso cezaevinde ayrıcalıklı bir mu- amele gördüğünü ve cezaevi kurallarına uymayan tutumuna rağmen ıslah sürecini tamamlamış bir hükümlü olarak tarif edildiğini doğruladığını belirtmektedirler. Buna ek olarak Rus uyruklu başka bir mahkum olan Bay Bassalev, 2 Mayıs 2005 tarihli bir mektupta henüz cinayetler işlenmeden önce Bay Xxxx’nun kendisine suç faaliyetlerine katılmak için önerilerde bulunduğunu belirterek yetkilileri uyarmaya çalışmıştır.
65. Başvurucuların kanaatine göre savcılar bu unsurları yarı-serbestliğin kaldırılma- sı amacıyla ceza infaz mahkemesine iletmiş olmalıydılar.
66. Bari Savcılığı 19 Haziran 2007 tarihinde, başvurucuların şikayetinin takipsizlik- le sonuçlandırılmasını istemiştir. Bay Biundo ve Xxxxxxxx’xxx, şikayetin yapılmasından sonra, 15 Eylül ve 6 Kasım 2006 tarihlerinde sorgulandıklarını belirtmiştir. Bu iki hü- kümlü önceki ifadelerini doğrulamışlar fakat kesin ve işe yarar bilgiler vermemişler- dir. Açıklamaları yüzeysel ve genel olup ek soruşturmalar yapılmasına sebep olacak nitelikte değildir. Bay Biundo, Bay Xxxx’nun Campobasso ceza infaz mahkemesi yargı- cını öldürmek niyetinde olduğunu açıkladığında, aynı ildeki savcılık şüpheliyi hemen takibe almış, bu da Bayan Linciano ve Bayan Xxxxxxxx’nun cesetlerinin bulunmasını sağlamıştır.
67. Bari ön soruşturma yargıcı 28 Xxxx 2008 tarihli bir kararla, savcının talebini uy- gun bulmuş ve başvurucuların şikayetini takipsizlikle sonuçlandırmıştır.
K. Hükümetin sunduğu istatistikler
68. Hükümetin sunduğu istatistiklere göre, yarı-serbestlikten yararlanan ve yeni- den suç işlemeleri nedeniyle haklarında alınan bu tedbirin kaldırıldığı hükümlü sayısı aşağıdaki gibidir:
– 2004’te, 3,489 ‘ten 9’u (toplam % 0,26’sı );
– 2005’te, 3,458’ten 10’u ( toplam % 0,29’u);
– 2006’da, 3,024’ten 7’si ( toplam % 0,23’ü );
– 2007’de, 1,398’den 5’i (toplam 0,36 %’sı).
L. Bay Xxxx’nun adli sicil kayıtları
69. Palermo ceza infaz mahkemesinde bulunan dosyaya giren bir sabıka kaydın- dan, Bay Xxxx hakkında aşağıdaki mahkumiyetlere hükmedildiği anlaşılmaktadır:
a) 2 Mart ve 5 Kasım 1974 tarihinde işlenen tecavüz, alıkoyma, darp ve yaralama suçla- rından iki yıl altı ay hapis cezası; (Roma Mahkemesi’nin 19 Haziran 1975 tarihinde ver- diği, 15 Şubat 1978 tarihinde kesinleşen karar; suçlamaya göre Bay Xxxx ve iki suç ortağı iki farklı zamanda iki genç kadını şiddet ve tehdit uygulayarak özel evlere götürmüşler ve burada cinsel eylemlerde bulunmaya zorlamışlardır);
b) 31 Ekim 1974 tarihinde işlenen öldürmeye teşebbüs suçundan altı yıl hapis ceza- sı (suçlamaya göre Bay Xxxx ve suç ortakları bir meskene girmişler, ev sakinlerini silahla tehdit etmişler ve evde bulunanlardan birine yakın mesafeden ateş ederek hayati teh- like oluşturacak kadar ağır biçimde yaralanmasına sebep olmuşlardır; Roma Ağır Ceza Mahkemesi, 20 Mayıs 1994 tarihinde verdiği, 4 Temmuz 1995’te kesinleşen bir kararla Bay Xxxx’yu öldürmeye teşebbüsten mahkum etmiş ve davanın hırsızlık suçunu oluştu- ran eylemler açısından zamanaşımına uğradığına hükmetmiştir;
c) 30 Eylül 1975 tarihinde işlenen öldürme, öldürmeye teşebbüs, tecavüz, alıkoyma ve suçlulukla mücadeleye ilişkin hükümlerin ihlali suçlarından ömür boyu hapis cezası (yukarıda parag. 8);
d) 13 Xxxx 1988 tarihinde işlenen alıkoyma, bir kamu görevlisine şiddet uygulama ve tehdit, darp ve yaralama, yasak silah ve mühimmat taşımak ve firara teşebbüs suçla- rından dört yıl hapis cezası (yukarıda parag. 9);
e) 1978’deki eylemler nedeniyle uyuşturucuyla ilgili hükümlerin ihlalinden iki yıl on beş gün hapis cezası;
f ) 7 Ekim 1981 tarihinde işlenen yalan tanıklık suçundan sekiz ay hapis cezası (yu- karıda parag. 11);
g) 1989 yılı Ağustos ayında işlenen iftira suçundan (Xxxxxxx ağır ceza mahkemesi- nin 3 Mayıs 1999 tarihinde kesinleşen 12 Nisan 1995 tarihli kararı; suçlamaya göre Bay Xxxx bir itirafçıyı mafya tarafından işlenen bir cinayeti masum kişilerin işlediği şeklinde ifade vermeye zorlamıştır) dört yıl hapis cezası;
h) 25 Ağustos 1993’te işlenen silah ve mühimmatla ilgili hükümlerin ihlali nedeniy- le bir yıl on ay hapis cezası (Milan ön duruşma yargıcının 6 Nisan 1995 tarihinde verdiği ve 00 Xxxxx 0000’xx xxxxxxxxxx, xxxxxxxx anlaşmalı olarak verilen cezayı uygulayan ka- rarı; suçlamaya göre Bay Xxxx firarda olduğu sürede on altı mühimmat ve seri numarası kısmen silinmiş bir silah almış ve alenen taşımıştır);
i) 25 Ağustos 1993 tarihinde işlediği firar suçundan on ay hapis cezası (yukarıda parag. 14).
70. Buna ek olarak dosyadan anlaşılmaktadır ki, Bay Xxxx Xxxxxxx cezaevinde 20 Aralık 1986 ve 14 Mart 1987 tarihlerinde işlediği disiplin suçları nedeniyle bir kez kı- nama (ammonizione effettuata in pubblico) cezası almıştır. 15 Haziran 1985 tarihinde kendisine aile üyeleriyle görüşme izni verilmesini öngören bir “ödül” verilmiştir.
M. Campobasso savcısının 16 Temmuz 2009 tarihli notu
71. Campobasso savcısını hazırladığı 16 Temmuz 2009 tarihli bir notta, Bay Xxxx’nun yarı-serbestlikten yararlandığı sırada sabıkalı kişilerle görüştüğü belirtilmiştir. Ancak il- gilinin eski hükümlülerin, sabıkalıların, uyuşturucu bağımlılarının ve genel olarak top- lumun korunmasız katmanlarına mensup kişilerin topluma yeniden kazandırılması amacına yönelik faaliyet gösteren Città futura derneğinde çalışmasına izin verilmiştir. Bizatihi bu iş doğası gereği Bay Xxxx’yu sabıkalılarla iletişime sokmaktadır. Campobasso Emniyet Müdürlüğü’nün bir notuna göre de zaten tüm bu görüşmeler dernek mer- kezinde gerçekleşmiştir. Campobasso savcısı dosyada bu olguyu yalanlayan hiç bir belgenin olmadığını gözlemlemiştir. Telefon dinlemeleri, Bay Xxxx’ya isnat edilebilecek her hangi bir olay açığa çıkmadığı için, 21 Nisan 2005 tarihinden itibaren soruşturma sadece X için devam ettirilmiş, bu sayede daha sonra Bayan Linciano ve Xxxxxxxx’xxx cesetlerine ulaşılmıştır.
72. Campobasso savcısı da zaten soruşturmaların Bay Xxxx’nun başka kişilerle işbir- liği içinde suç niteliğindeki faaliyetlerde bulunup bulunmadığını tespit etme imkanı vereceğini gözlemlemiştir. Bu soruşturmalar muhtemelen yarı-serbestliğin kaldırılması halinde dahi devam edecektir. Bu sebeple söz konusu soruşturmaların gizlilikle yürü- tüldüğü “son derece açıktır” ve yarı-serbestliğin kaldırılması ihtimaline yönelik olsa dahi, soruşturmanın sonucunun açıklanması mümkün olmayacaktır.
II. KONUYLA İLGİLİ İÇ HUKUK VE UYGULAMA
73. 26 Temmuz 1975 tarihli ve 354 sayılı Yasanın 48. maddesine göre bir özel infaz usulü olan yarı-serbestlik, hükümlülüğe alternatif olarak kişiye çalışmak ya da toplum- la bütünleşmesini kolaylaştıracak başka faaliyetlerde bulunmak üzere günün bir bö- lümünü cezaevi dışında geçirme imkanı veren bir tedbirdir. İlgili bu sırada hükümlü üniforması giymez.
74. Söz konusu Yasanın 50. maddesine göre yarı-serbestlik, ömür boyu hapse mah- kum olmuş hükümlülere, en az yirmi yıl süreyle kapalı cezaevinde kaldıktan sonra, hükümlünün davranışlarının iyileşme göstermesi halinde ve aşamalı olarak toplumla bütünleşme koşulları oluşmuşsa tanınabilir.
75. Hükümlülerin toplumla yeniden bütünleşmesini kolaylaştıracak tedbirler (be- nefici penitenziari) ve konuyla ilgili iç hukuk Mastromatteo – İtalya ([GC], no. 37703/97,
§44-49, CEDH 2002-VIII) kararında işlenmiştir.
KARAR GEREKÇESİ
I. ÖN SORUN
76. Mahkeme ilk önce sekizinci başvurucu Bay Xxxxxx Xxxxxxxx’xxx 6 Haziran 2008 tarihinde vefat ettiğini ve sekiz mirasçısının Mahkeme önündeki yargılamanın devam etmesi yönündeki isteklerini beyan ettiklerini kaydeder (yukarıda parag. 3).
77. Mahkeme bir başvurucunun dava görüldüğü sırasında vefat ettiği pek çok da- vada, başvurucunun mirasçılarının ya da yakınlarının davaya devam etme iradesini ya- hut da başvuruyu devam ettirmek isteyen bir kişinin meşru bir menfaati olması halin- de (bk. Malhous – Çek Cumhuriyeti (k.k.) [GC], no. 33071/96, CEDH 2000-XII) bu menfaati dikkate aldığını hatırlatır (bk. pek çok başka karar yanında, Nicola – Türkiye, no. 18404/91,
§15, 27 Xxxx 2009).
78. Gerçekten de her ne kadar bir başvurucunun mirasçılarının yapılan başvuruyu Mahkeme’nin incelemeye devam etmesini isteme şeklinde genel bir hakkı bulunmasa da (Scherer – İsviçre, 25 Mart 1994, Seri A no. 287) Mahkeme bir çok defa ölen bir başvu- rucunun yakın akrabalarının kendisinin yerine geçebileceğine karar vermiştir (Xxxxxx
– Belçika, 27 Şubat 1980, §37, Seri A no. 35; ve Xxxxxxxx – İtalya, 22 Şubat 1994, §2, Seri A no. 281-A).
79. Mahkeme görülmekte olan davada sekizinci başvurucunun mirasçılarına, başvurucunun başlattığı davayı devam ettirme imkanı verilmesi gerektiği kanaatin- dedir (bk. mutatis mutandis, Kirilova ve Diğerleri – Bulgaristan, no. 42908/98, 44038/98, 44816/98 ve 7319/02, §85, 9 Haziran 2005; ve Nerva ve Diğerleri – Birleşik Krallık no. 42295/98, §33, CEDH 2002-VIII).
II. SÖZLEŞMENİN 2. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI
80. Başvurucular devletin Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ve Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xxx yaşa- mını koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürmektedirler. Başvurucuların dayandı- ğı Sözleşme’nin 2. maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“Her bireyin yaşama hakkı hukuk tarafından korunur (...).”
81. Hükümet bu iddiaya karşı çıkmaktadır.
A. Kabul edilebilirlik
1. Hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediği iddiası
82. Hükümet, daha önce adı geçen Mastromatteo davasındaki başvurucunun aksi- ne, görülmekte olan davadaki başvurucuların mafya ya da terör suçları mağdurları için öngörülen tazminatı almak amacıyla uğraşmadıklarını gözlemlemektedir. Hükümet bu tür bir talebin sonucuna dair görüş bildirmeksizin ilgililerin iç hukuk yollarını tüketme- diği iddiasındadır. Aynı şekilde Bay Xxxx’nun mahkumiyetinden sonra başvurucuların kendisine karşı adli yargıda bir tazminat davası açıp açmadıklarının da bilinmediğinin altını çizmektedir.
83. İlk beş başvurucu Hükümetin dile getirdiği tazminatın ancak suçun terör amaç- larla ya da mafya tipi bir suç kapsamında işlendiğinin bir yerel mahkeme kararıyla ka- bul edilmiş olması halinde elde edilebildiğini kaydetmektedir. Oysa mevcut davada durum böyle değildir.
84. Mahkeme ilk olarak Hükümetin, Bay Xxxx’nun mafya ya da terör tipi suçlarla ilişkili olduğunu iddia etmediğini gözlemler. Tam aksine, dosyada 1975’te ya da 2005’te işlenmiş suçların herhangi bir siyasi amaç taşıdığını ya da mafya tipi bir suç örgütünün faaliyetleri kapsamında işlendiğini gösteren herhangi bir delil yoktur. Dolayısıyla maf- ya ya da terör suçları nedeniyle uğranılan zararın tazminini öngören yasaya dayanıla- rak yapılacak olası bir başvurudan herhangi bir sonuç alınması mümkün olmayacaktır.
85. Bay Xxxx’ya karşı yöneltilecek bir tazminat davası cinayeti işleyeni bir tazmi- nat ödemeye mahkum edebilirdi, fakat bu dava, görülmekte olan davanın konusunu oluşturan, yetkililerin yarı-serbestlik kararı verirken iddia edildiği şekilde ihmallerinin bulunup bulunmadığı sorusuna cevap vermezdi. Mahkeme başvurucuların daha önce davaya müdahil olmaları sonrasında Bay Xxxx’nun ödemesi gereken manevi tazminat miktarına hükmedildiğini gözlemler; ancak başvurucular, dosyaya göre Bay Xxxx’xxx hiç bir malı ve geliri olmadığını, dolayısıyla aleyhinde hükmedilecek her tür ödeme emrinin sonuçsuz kalmaya mahkum olduğunu vurgulamaktadırlar (aşağıda parag. 137). Hükümet bu açıklamalara itiraz etmemektedir.
86. Bu nedenlerle Hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediği iddiasının kabul edilebilmesi mümkün değildir.
2. Diğer kabuledilemezlik sebepleri
87. Mahkeme bu şikayetin Sözleşme’nin 35(3). fıkrası çerçevesinde açıkça temel- den yoksun olmadığını kaydetmektedir. Xxxxxxx ayrıca başvurunun diğer kabuledi- lemezlik sebeplerinden hiç birini taşımadığını saptamaktadır. Bu nedenle başvurunun kabul edilebilir bulunması gerekmektedir.
B. Esas
1. Tarafların iddiaları
a) Hükümet
88. Hükümet, Xxxxxxx’xxx daha önce adı geçen Mastromatteo kararında İtalya’daki toplumla yeniden bütünleşme tedbirleri rejiminin Sözleşme’nin 2. maddesine aykırı ol- madığına hükmettiğini hatırlatmakta ve görülmekte olan davada da aynı sonuca varıl- ması gerektiğini düşünmektedir. Kısaltılması mümkün olmayan ömür boyu hapis ceza- sının Sözleşme’nin 3. maddesi bakımından sorunlar yaratabileceği gerçeği karşısında, cezanın uygulanmasında belirli bir esneklik sağlayan toplumla yeniden bütünleşmeye yönelik tedbirler çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu tedbirler, niteliği gereği, tekrar suç işlenmesi riskini içerir; sistem bu riskleri azaltmaya çalışır, fakat tamamen ortadan kaldırmaz. İstatistikler (yukarıda paragraf 68) yarı-serbestlik rejimi uygulaması nede- niyle yeniden suç işleme oranının % 1’den az olduğunu göstermektedir.
89. Mastromatteo kararında açıklanan ilkelerin incelenmesinden ve bunların görül- mekte olan davaya uygulanmasından, devletin 2. maddeden kaynaklanan sorumlulu- ğunun, ancak yaşam için öngörülebilir, gerçek ve somut bir tehlikenin mevcut olması halinde doğacağı anlaşılmaktadır. Tehlikenin öngörülebilirliği yetkilileri her olayın özel koşulları içinde makul olan tedbirleri almaya mecbur kılmaktadır. Potansiyel mağdu- run her seferinde kesin olarak tespit edilmesi zorunlu değildir; ancak akla uygun saik- ler benzeri somut nedenler temelinde, birbiriyle uyuşan olguların belirli bir kategoriyi oluşturan kişilerin hayatının tehlikede olduğunu düşünmeye sebebiyet vermesi gere- kir. Sadece daha önce cinayet işlemiş olan bir kişinin ikinci kez cinayet işleme ihtimali yeterli olamaz; aksi yönde bir sonuca varmak cinayet işleyenler için her tür toplumla bütünleşme tedbirinin a priori olarak reddedilmesi anlamına gelecektir.
90. Mevcut davada yarı-serbestlik kararı verilirken ya da daha sonrasında, yetkilile- rin elinde bir ya da birden fazla kişinin yaşamına yönelik gerçek ve doğrudan bir teh- didin varlığını öngörmeye imkan verecek deliller mevcut değildir. Xxxxxxx ceza infaz mahkemesinin önünde Bay Xxxx’nun ıslah süreciyle ilgili olumlu ve hatta “çoşkulu” de- ğerlendirmelerle dolu kabarık bir dosya” bulunmaktadır. Bu bulgular, söz konusu hü- kümlünün, biri başarıyla sonuçlanan iki firar girişiminin yarattığı negatif izlenimi xxxxx- raf etmek için “oldukça yeterli” olmuştur. Bu olaylar yaklaşık on yıl öncesinde kalmıştır ve Bay Xxxx daha sonra hiç bir zaman ciddi düzeyde bir sorun yaratmamış ve hakkında takdir içeren değerlendirmeler yapılmaya devam etmiştir. Ayrıca bir firar, başkasının yaşamı için başlıbaşına bir tehdit içermez. Bay Xxxx’ya 1993 ile 2003 arasında verilen çıkış izinleri olumlu şekilde geçmiştir.
91. 7 Kasım 2003 tarihinde yaşanan olaylarla ilgili olarak, rızası olan genç bir ye- tişkinle geceyi birlikte geçirmenin yasadışı hiç bir yanı olmamakla birlikte, genç bir yetişkini olumsuz bir etkinin mağduru olarak düşünmek bile şüpheli bir yaklaşımdır. Aynı şekilde başkalarıyla birlikte bir otel odasında pizza yemenin, bira içmenin ve si- gara içmenin de “toplumsal olarak yanlış” olup olmadığı sorgulanabilir. Bu açıdan Bay Xxxx’nun barlar, restoranlar gibi kamuya açık alanlarda bulunmasının yasak olduğunun
hatırlatılması uygundur. Son olarak X’in sabıkası on sekiz yaşından küçükken işlediği ve sonrasında affa uğramış bir suçtan ibarettir: dolayısıyla bu suç adli sicil kaydına iş- lenmemiştir; her halükarda Bay Xxxx’nun bundan haberdar olması beklenmemektedir. Hükümet buradan hareketle Bay Xxxx’nun davranışının, objektif olarak bakıldığında hiç bir özel ciddiyetinin olmadığı ve başkalarının ve özellikle de o dönemde henüz ta- nımadığı iki kadının yaşamı için bir tehlike arz etmediği sonucuna varmaktadır. Her halükarda HYK’nın Xxxxxxx ceza infaz mahkemesi hakimlerine verdiği disiplin cezası- nın (yukarıda parag. 60-62) tek sebebi, kararda söz konusu hususla ilgili gerekçeye yer verilmemiş olmasıdır; ceza infaz mahkemesinin yaptığı incelemenin mutlaka yarı-ser- bestlik talebinin reddiyle sonuçlanması gerekmediği belirtilmiştir.
92. Benzer bir yarı-serbestlikten yararlandırılma talebi Campobasso ceza mahke- mesi tarafından sadece çalışma olanağı bulunmaması nedeniyle reddedilmiştir. (yuka- xxxx xxxxx. 19) Bu engel daha sonra Città futura derneğinin taahhüdüyle aşılmıştır. Bay Xxxx, Xxxxxxx’ya sevk edildikten sonra hiç bir sorun olmaksızın üç yeni çıkış izninden yararlanmış ve Xxxxxxx hakimleri aynı şekilde yerel cezaevindeki eğitmenlerin yazdık- ları raporları da incelemişlerdir.
93. Bay Biundo’nun beyanlarına gelince, bu beyanlar Bay Xxxx’ya yarı-serbestlik ve- rilmesinden sonra yapılmış olup, Bay Xxxx’nun Bayan Linciano ve Xxxxxxxx’yu öldürme kastı taşıdığına dair en ufak bir söz içermemektedir (yukarıda parag. 42). Campobasso yetkili makamları söz konusu beyanların, Bay Xxxx’ya verilen ve sıkı gözetim altında yararlandırıldığı yarı-serbestliğin kaldırılmasını gerektirdiğini düşünmemişlerdir. Buna rağmen yetkililer soruşturma yapmaya başlamışlar ve Bay Xxxxxxxxxxx’nun yaşamı- nı korumaya yönelik önlemleri hayata geçirmişlerdir. Yapılan telefon dinlemeleri Bay Xxxx’nun Bay Xxxxxxxxxxx’ya karşı düşmanca bir tutum içinde olmadığını göstermiş ve Bay Biundo’nun sözde sakladığı silahın bulunamaması gibi diğer hususlar, ifadelerinin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırmıştır. Yekili makamlar yine de Bay Xxxx’nun bir uyuşturucu ticareti örgütlemekte olabileceğine ikna olmuşlar ve bu nedenle soruştur- maya devam etmişlerdir; ancak ellerine kendisinin iyi ilişkiler içinde olduğu iki kadını öldürebileceğini düşünmeye sebep olabilecek hiç bir bulgu geçmemiştir. Polisin yü- rüttüğü soruşturma faaliyetleri Y’ye ait olan silahların, sahte belgelerin ve iki maktülün cesedinin bulunmasını sağlamıştır.
94. Bay Xxxx iki maktülle, yedinci başvurucunun rızasıyla görüşmeye başlamış olup, suç işleme niyeti içinde olduğunu düşündürecek hiç bir belirti mevcut değildir. Yedinci başvurucu ve maktülerin kendisi de hiç bir şüphe beslememişlerdir. Şüphesiz Bay Xxxx üzerinde uygulanan denetim çifte cinayeti engellemeyi başaramamıştır; ancak bu du- rum, Sözleşem’nin 2. maddesi bakımından yetkililere isnat edilebilir bir durum değildir. Söz konusu suç teşkil eden eylemin öngörülemez niteliği, zaten olayları itiraf eden fa- kat bir sebep ya da akla uygun herhangi bir saik ortaya koyamayan Bay Xxxx’nun ifade- lerinden de anlaşılmaktadır. Hükümet bu durum neticesinde Bay Xxxx’nun paranoyaya yakın ve bütünüyle öngörülemez bir öldürme itkisiyle hareket ettiği sonucuna varmak- tadır.
95. Sözleşme’nin 2. maddesi usul yönünden ele alındığında, Bay Xxxx eylemlerinin ağırlığıyla orantılı bir cezaya mahkum edilmiştir. Başvurucular ayrıca müdahil sıfatıyla söz konusu davaya katılabilmişler ve uğradıkları zararın tamamının tazmini için adli
yargıya başvurma hakları saklı kalmak üzere, bir tazminat da elde etmişlerdir. Buna ek olarak Xxxxxxx ceza infaz mahkemesi hakimleri aleyhine başlatılan disiplin soruştur- ması da bir ceza verilmesiyle sonuçlanmıştır. Hükümete göre iç hukukta yürütülen yar- gılamalar sonrasında başvurucular “mağdur” sıfatını kaybetmişlerdir.
b) Başvurucular
i. Bütün başvurucuların ortak olarak ileri sürdüğü iddialar
96. Başvurucular, Bay Xxxx’nun toplum için arz ettiği tehlike, önceki sabıkaları ve işlediği ağır suçlar nedeniyle 2004’te yapılan soruşturmalar dikkate alındığında, ceza infaz mahkemesinin kendisine yarı-serbestlik vermemiş olması gerektiği kanısındadır- lar. Daha sonra Bay Xxxx’nun Bayan Linciano ve Bayan Xxxxxxxx’ya karşı işlenen suçlar, kendisinin toplum için tehlikeli olduğunu ve ceza infaz mahkemesinin değerlendirme- lerinin hatalı ve yüzeysel olduğunu göstermektedir.
ii. İlk beş başvurucunun ileri sürdüğü iddialar
97. İlk beş başvurucu, Xxxxxxx ceza infaz mahkemesinin 9 Kasım 2004 tarihinde verdiği kararda, Campobasso ve Bari savcılarının Bay Biundo’nun beyanları sonrasın- da açtıkları soruşturmalardan söz edilmediğini kaydetmektedirler; ayrıca dosyadan Xxxxxxx ceza infaz mahkemesinin Campobasso yetkili makamlarına Bay Xxxx’nun han- gi kurumdan geldiğini ve hangi kuruma dönmek istediğini sormadığı gibi, kendisinin hal ve hareketleri hakkında bir bilgi istemediği anlaşılmaktadır.
98. Bu başvuruculara göre, Campobasso yetkili makamları Xxxxxxx ceza infaz mah- kemesini Bay Xxxx aleyhinde açılmış soruşturmalardan haberdar etmiş olsalardı, ya kendisine yarı-serbestlik verilmemiş olacaktı ya da bu ayrıcalık soruşturmaların devamı sırasında kaldırılacaktı. Öte yandan Bay Biundo’nun beyanları olmaksızın Bay Xxxx’nun işlediği suçlar açığa çıkartılamayacaktı. Campobasso ve Bari savcılarının sahip olduk- ları bilgiler, Bay Xxxx’nun bir ya da birden fazla kişinin yaşamı için tehdit oluşturduğu sonucuna ulaşmak için yeterlidir. Ayrıca ceza infaz mahkemesinin Bay Xxxx’nun toplum için yarattığı tehlikeyi daha büyük bir özenle değerlendirmesi gerekirdi. HYK’nın haklı olarak vurguladığı gibi Xxxxxxx hakimlerinin, hükümlünün Campobasso cezaevinden nakledilmesine neden olan olayları dikkate almış olmaları gerekirdi.
iii. Son üç başvurucunun ileri sürdüğü iddialar
99. Son üç başvurucu Xxxxxxx ceza infaz mahkemesinin, Bay Xxxx’nun samimi bir şekilde pişmanlık duyuyor olması ihtimalini ortadan kaldıran bazı ciddi davranışlarını eksik değerlendirdiğini ya da dikkate almadığını savunmaktadırlar. Xxxxxxx cezaevi eğitmenlerinin raporu son derece özet olarak hazırlanmış ve Bay Xxxx’nun firar teşeb- büslerine, işlediği suçlara ve kural ihlallerine hiç yer vermemiştir; buna rağmen ceza infaz mahkemesi raporun içeriğini oluşturan sonuçları hiç eleştirmeksizin kabul etmiş- tir. Öte yandan bu mahkeme, Bay Xxxx’nun tehlikeli olmadığı sonucuna varmak için başvurduğu kriterleri açıklamamış ve bu konuda ne Roma ve Campobasso emniyet müdürlüklerinden bilgi istemiş ve ne de Xxxxxxx cezaevi eğitmenlerinden daha derin- lemesine bir rapor düzenlemelerini talep etmiştir. Bu bağlamda 25 Eylül 1989 tarihli bir
sirküler, ceza infaz mahkemelerinin hükümlülüğe alternatif tedbirlerden yararlanabile- cek hükümlülerle ilgili kesin ve eksiksiz bilgi sahibi olmasının önemini vurgulamaktadır
100. Son üç başvurucu ayrıca Bay Biundo, Bay Xxxxxxxx ve Bay Bassalev’in yetkili- leri uyarması gereken ifadelerini de (yukarıda parag. 42 ve 64) hatırlatmaktadırlar. Başvuruculara göre Campobasso savcısı bu konudan Xxxxxxx ceza infaz mahkeme- sini haberdar etmeliydi. Ayrıca dosyadan ve iki erkek arasındaki yoğun haberleşme- den anlaşılmaktadır ki, Città futura derneğinin yöneticisi, Bay Xxxx’yla “yasadışı ilişkiler” yürütmekte ve cezaevinden çıkabilmek için pişman olmuş gibi davranmasına yardım etmektedir.
101. Xxxxxxx ceza infaz mahkemesi yargıçları ayrıca 7 Kasım 2003 tarihinde, Bay Xxxx’nun daha sonra Bayan Linciano ve Xxxxxxxx’xxx öldürülmesinde suç ortaklığı ya- pacak olan X’le görüştüğü dönemi de değerlendirmeye almamışlardır. Başvuruculara göre Bay Xxxx’nun ıslah programına tam olarak katılıp katılmadığını ve samimi olarak toplumla yeniden bütünleşme iradesi taşıyıp taşımadığını anlamak için cezaevindeki hal ve hareketlerinin cezaevi eğitmenleri tarafından tüm yönleriyle ve tezahürleriyle incelenmesi gerekiyordu. Oysa bu yapılmamış ve ceza infaz mahkemesi Bay Xxxx’nun toplum için tehlikeli olmadığı sonucuna ulaşırken takdir yetkisini çok keyfi bir biçimde kullanmıştır.
102. Hükümlünün kişiliğini gözlemlemenin taşıdığı önem Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kabul ettiği Avrupa Cezaevi Kuralları’nda da ifade edilmektedir. Buna kar- şın İtalya’da bu denli derinlemesine bilimsel bir gözlem yapılmamaktadır. Bay Xxxx’nun sabıka kaydında yer alan, bazıları hükümlü olduğu sırada işlediği suçların sayısı ve ola- ğanüstü ağırlığı dikkate alınmamış ve İtalyan yetkililer olayda gösterilmesi gereken özeni göstermemişlerdir.
2. Mahkeme’nin değerlendirmesi
a) Yetkililerin Xxxxx Xxxxxxxx ve Bayan Xxxxxxxx’nun yaşamını koruma yü- kümlülüğünü ihlal ettikleri iddiası
i. Genel ilkeler
103. Mahkeme Sözleşme’nin 2(1). fıkrasının ilk cümlesinin devlete sadece kasten ve hukuka aykırı olarak öldürmekten kaçınma yükümlülüğü değil, ama aynı zaman- da egemenlik alanında bulunan kişilerin yaşamını korumak için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü de yüklediğini hatırlatmaktadır (L.C.B. – Birleşik Krallık, 9 Haziran 1998,
§36, Recueil des arrêts et décisions 1998-III; ve Xxxxx – Birleşik Krallık, 28 Ekim 1998, §115, Recueil 1998-VIII).
104. Devletin bu konudaki yükümlülüğü, bir kimseye karşı suç işlenmesini caydırıcı etkili ceza kanunu hükümlerini yürürlüğe koymak ile bu hükümlerin ihlalini önlemek, suçu bastırmak ve cezalandırmak için adli bir mekanizma kurmak suretiyle yaşama hakkını koruma şeklindeki temel görevinin ötesine geçmektedir (Nachova ve Diğerleri
- Bulgaristan [BD], no. 43577/98 ve 43579/98, §160, CEDH 2005-VII). Sözleşme’nin 2. mad- desi ayrıca, belirli bazı koşullarda yetkililere başka birinin suç niteliğindeki eylemleri nedeniyle yaşamı tehlike altında olan bir bireyi korumak için önleyici operasyonel ted- birler alma şeklinde bir pozitif bir yükümlülük de yükler (Mastromatteo, a.g.k. §67sonu;
Xxxxxx Xxxxxxx ve Diğerleri – Hırvatistan, no. 46598/06, §50, 15 Xxxx 2009; ve Opuz – Türkiye, no. 33401/02, §128, 9 Haziran 2009).
105. Ancak bu durum, Sözleşme’nin bu hükmünden her tür potansiyel şiddeti ön- leme şeklinde bir pozitif bir yükümlülük çıkarılabileceği anlamına gelmez. Esasen bu yükümlülük, modern toplumlarda güvenliği sağlamadaki güçlükler, insan davranışları- nın önceden kestirilemezliği ve operasyonel tercihlerin önceliklere ve kaynaklara göre yapılmak zorunda oluşu akılda tutularak, yetkililere imkansız veya orantısız bir külfet yüklemeyecek şekilde yorumlanmalıdır (Xxxxx a.g.k., §116).
106. Dolayısıyla yaşama karşı her risk iddiası, yetkililerin o riskin gerçekleşmesini önlemek için operasyonel tedbirler almalarını gerektirmez. Mahkeme bir ya da birden fazla bireyin yaşamına yönelik gerçek ve yakın bir tehlikenin varlığının yetkililer tara- fından bilindiği veya bilinmesi gerektiği ve buna rağmen yetkileri dahilinde, makulce değerlendirildiğinde bu riski bertaraf etmesi beklenebilecek tedbirleri almadıklarının kanıtlanması halinde pozitif yükümlülüğün ihlal edildiğini kabul etmiştir (Bromiley – Birleşik Krallık (k.k.), no. 33747/96, 23 Kasım 1999; Xxxx ve Xxxxxx Xxxxxxx – Birleşik Krallık, no. 46477/99, §55, CEDH 2002-III, Mastromatteo a.g.k., §68; ve Xxxxxx Xxxxxxx x.x.x., §00- 51). Konuyla ilgili bir başka nokta, polisin suçu soruşturma ve failleri adalet önüne çı- karma faaliyeti üzerinde meşru kısıtlamalar getiren yasal yollara ve Sözleşme’nin 5 ve
8. maddelerindeki güvenceler dahil, diğer güvencelere tam olarak saygı gösterilmek suretiyle suçu kontrol ve önleme yetkilerini kullanmasını sağlama gereği bulunmasıdır (Xxxxx a.g.k., §116; ve Opuz a.g.k., §129).
107. Mahkeme, Mastromatteo kararında (yukarıda parag. 69), ölümcül bir eylemin potansiyel hedefi olarak önceden teşhis edilebilir bir ya da birden fazla kişinin yakınen korunması gerekliliğini konu alan davalar (Xxxxx a.g.k. §69; ve Xxxx ve Xxxxxx Xxxxxxx a.g.k.; bk. ayrıca Mastromatteo kararından sonra verilen yukarıda geçen Xxxxxx Xxxxxxx ve Opuz kararları) ile ağır suçlar işlemekten hapis cezası çeken bir ya da birden fazla ki- şinin olası hareketlerine karşı topluma genel bir koruma sağlamanın ve bu korumanın kapsamını belirlemenin söz konusu olduğu davalar arasında bir ayrıma gitmiştir.
108. Öte yandan Mahkeme hapis cezasının temel işlevlerinden birinin toplumun korunması olduğunun altını çizerken hapis cezasına mahkum edilmiş kişilerin aşama- lı olarak toplumla yeniden bütünleşmesine yönelik uygulamanın da meşru bir amacı olduğunu kabul etmiştir. Geçici çıkış izinleri gibi tedbirleri içeren bu uygulama, ağır suçlardan hüküm giymiş olsa bile hükümlünün toplumla yeniden bütünleşmesini sağ- layan tedbirler üzerine inşa edilmektedir. Davalı devletin sunduğu istatistikleri doyu- rucu bulan Mahkeme ayrıca İtalyan sisteminde çıkış izinlerinin toplumun korunmasını sağlamak için yeterli tedbirleri içerdiğini ve Mastromatteo davasına konu olan olayla- rın geçtiği dönemde İtalya’da uygulanan toplumla yeniden bütünleşme tedbirlerinin Sözleşme’nin 2. maddesi alanında sorgulanmalarını gerektiğini gösteren her hangi bir belirti olmadığını düşünmektedir (Mastromatteo a.g.k., §72-73).
109. Son olarak, Sözleşme bağlamında devletin sorumluluğuna gidilebilmesi için, ölüm neticesinin yetkili ulusal makamların bildikleri ya da bilmeleri gereken yaşama yöne- lik kesin ve yakın bir riskin gerçekleşmesini önlemek için kendilerinden yetkileri dahilinde makul olarak beklenebilecek her şeyi yapmamaları nedeniyle gerçekleştiğinin kanıtlan- ması gerektiğini hatırlatmak gerekir (Xxxxx a.g.k., § 116, ve Mastromatteo a.g.k., § 74).
ii. Bu ilkelerin mevcut davaya uygulanması
110. Mahkeme öncelikle, mevcut olayda yetkililerin yarı-serbestlik verildiği sırada Bayan Xxxxx Xxxxxxx Xxxxxxxx ve Bayan Xxxxxxxxx Xxxxxxxx’xx Bay Xxxx’nun ölümcül eyleminin potansiyel hedefi olarak teşhis etmelerine imkan verecek hiç bir bulgu ol- madığını gözlemlemektedir. Bay Xxxx ile iki maktül arasındaki ilişkiler samimi bir dost- luk ve yardımlaşma ruhuyla kurulmuş gibi görünmekte olup, İtalyan yetkili mercileri- nin elinde, Bay Xxxx’nun Palermo cezaevinde birlikte kalırken ilişkiler kurduğu eski bir hükümlü olan yedinci başvurucunun eşini ve kızını öldürmeye yönelik herhangi bir arzusunun olduğuna dair hiç bir bulgu mevcut değildir (yukarıda parag. 45). Bu çıka- rımlar ayrıca Bay Xxxx’nun yakalandıktan sonra verdiği, cinayetleri işlemek için hiç bir mantıklı sebebi olmadığını söylediği ve ön duruşma yargıcının suçu canavarca ve aşa- ğılık amaçlarla işlemekten ağırlaştırıcı sebebi uygulamaya karar vermesine sebep olan ifadeleriyle de doğrulamıştır (yukarıda parag. 54).
111. Mevcut dava, bu yönden yukarıda adı geçen Xxxxx, Xxxx ve Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxxxxx ve Opuz davalarından ayrılmakta ve ağır suçlar işlemekten hapis cezası çeken kişilerin olası eylemlerine karşı topluma genel bir koruma sağlama yükümlülü- ğünü konu alması bakımından yine yukarıda adı geçen Mastromatteo davasıyla ben- zerlik göstermektedir (yukarıda parag. 107).
112. Mahkeme tek başına İtalya’da uygulanan toplumla yeniden bütünleşme ted- birlerini sorgulayamaz (Mastromatteo a.g.k., §72-73). Suçluların aşamalı olarak toplum- la yeniden bütünleşmesini sağlamak şeklindeki meşru amaçtan esinlenen bu sistem toplumun korunması için yeterli tedbirler öngörmektedir. Bilhassa Bay Xxxx gibi ömür boyu hapse mahkum edilmiş kişilerle ilgili olarak yarı-serbestlik, en az yirmi yıl süreli kapalı cezaevinde hapis cezası çekildikten sonra ve sadece hükümlünün tutumu iyi- leşmekte ise ve aşamalı olarak toplumla bütünleşmeye yönelik koşullar oluşmuşsa ve- rilebilir (yukarıda parag. 74). Hükümetin sunduğu istatistikler bu açıdan rahatlatıcıdır: 2004-2007 arasındaki sürede yarı-serbestlikten yararlanan ve yeniden suç işlemeleri nedeniyle bu tedbirin kaldırılmasına hükmedilen hükümlü sayısı hiç bir zaman yarı- serbestlikten yararlanan toplam hükümlü sayısının % 0,36’sını geçmemiştir (yukarıda parag. 68).
113. Geriye bir tek, görülmekte olan davanın özel koşulları içinde Bay Xxxx’ya ya- rı-serbestlik verilmesinin Sözleşme’nin 2. maddesinin bu alanda getirdiği özen yü- kümlülüğüne yönelik bir ihlal oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi kalmaktadır (Mastromatteo a.g.k., §74).
114. Mahkeme bu açıdan hükümlülüğü sırasında Bay Xxxx hakkında esas olarak eğitimcilerden ve psikiyatrlardan oluşan ve içerik olarak Bay Xxxx’nun kişiliğinin 1980’li yıllardan itibaren olumlu değişimler geçirdiğini, ilgilinin daha insancıl bir hale geldiğini ve geçmişteki suça yönelik tercihleri nedeniyle pişmanlık duyduğunu belirten pek çok rapor verildiğini kaydetmektedir (yukarıda parag. 12, 26 ve 31(i), (j) ve (k)) ve 32-36). Öte yandan Bay Xxxx, yetkililere suçların cezalandırılması için yararlı bilgiler sağlama- ya başlamış, bu sayede “ adalet işbirlikçisi” statüsü kazanmış ve kendisine verilen çıkış izinlerinin çoğunda verilen talimatlara uymuştur. (yukarıda parag. 16, 20 ve 31(f)). Son olarak Bay Xxxx kötü koşullarda yaşayan gençleri ve eski hükümlüleri topluma yeniden
kazandırma projeleri çerçevesinde bir kültür derneğiyle birlikte çalışmaya başlamıştır (yukarıda parag. 28).
115. Mahkeme Bay Xxxx’nun toplumla yeniden bütünleşmesine yönelik tedbirler- den yararlandırılmasının kabulü lehine olan bu bulguları görmezden gelemez. Zaten Palermo ceza infaz mahkemesi de 9 Kasım 2004 tarihli yarı-serbestlik verilmesine ilişkin kararında bu hususların altını çizmiştir. (yukarıda parag. 24-30). Bu olumlu noktaların aksi yönünde pek çok olumsuz husus olduğu da açıktır. Mahkeme’ye göre, son derece ağır şiddet suçlarından hüküm giymiş bir kişiye günün büyük bir kısmını cezaevinin dı- şında geçirme ve özgür dünyayla iletişime geçme imkanı verilip verilmeyeceğine karar verilirken, bunların daha büyük bir ihtiyatla değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
116. Mahkeme bu yönden ayrıca Bay Xxxx’nun sabıka kayıtlarının oldukça kaygı verici olduğunu gözlemlemektedir. Bay Xxxx henüz yirmi yaşında olduğu 30 Eylül 1975 tarihinde işlediği suçlardan önce, tecavüz, zorla alıkoyma, darp ve yaralamadan iki kez mahkum edilmiş ve silahlı soygun kapsamında bir cinayete teşebbüsten sorumlu bu- lunmuştur (yukarıda parag. 69 (b)). Bay Xxxx bizzat 2001 yılında yazdığı ve yetkililerce de bilinen anılarında etkileyici bir suçluluk seyri tarif etmiş ve bu anılarda suçsuz ol- duğuna hükmedilen çok sayıda suçtan (silahlı soygun, uyuşturucu ticareti, kavga, öl- dürmeye suç ortaklığı, yıkıcı dernek faaliyeti) aslında sorumlu olduğunu itiraf etmiştir (yukarıda parag. 32-34).
117. Bay Xxxx’nun tutumu, olağandışı zalimlikte kabul edilen eylemler nedeniyle ömür boyu hapse mahkum edildikten sonra da mükemmel olmaktan uzak kalmıştır. 1977’de eline silah geçirerek ve bir cezaevi memurunu rehin alarak firar etmeye te- şebbüs etmiş (yukarıda parag. 9 ve 69 (d)), 1978’de uyuşturucuyla ilgili suçlar, 1981 ve 1989’da yalan tanıklık ve iftira suçlarını işlemiştir (yukarıda parag. 69(e), (f ) ve (g)); 1983’te üzerinde bir bıçak bulunmuş (yukarıda parag. 10); 1993’te yeniden firar etmiş ve sahte kimlik belgeleri, bir silah, mühimmat ve bir miktar nakit para edinmiştir (yu- karıda parag. 14 ve 69(h) ve (i)); 1996’da bir cezaevi memuruna aynı cezaevinde kalan bir mahkumla karşılaşması halinde tepkisinin öngörülemez olabileceğini söylemiş (yu- karıda parag. 15); 2003’te, bir sabıkalıyla birlikte bir otel odasında bulunmak suretiyle çıkış iznine ilişkin kuralları çiğnemiştir (yukarıda parag. 17). Bay Xxxx tüm bu eylemleri, özgürlükten yoksun bırakılma şeklinde bir cezayı çekerken gerçekleştirilmiştir.
118. Mahkeme yukarıda özetlenen davranışların bir silah alışkanlığının ve 1975 ta- rihli suçlardan mahkum olduktan sonra dahi yasayı ve yetkililerin emirlerini çiğneme eğiliminin semptomları olduğu fikrindedir. Bu durum en azından Bay Xxxx’ya suçluların toplumla bütünleştirilmesi görevinin verilmesini tartışılır kılmaktadır. Yetkililer özellik- le Bay Xxxx’nun eski mahkumlarla, uyuşturucu bağımlılarıyla, daha genel olarak sosyal sorunlar yaşayan kişilerle serbest bir ortamda ilişkiye girmesinin yeniden suç işleme olasılığına yönelik bir tehlikeyi gündeme getirip getirmediği sorusunu sormak zorun- daydılar.
119. Mahkeme ayrıca yarı-serbestlik verilmesinden sonra ve Bayan Linciano ve Bayan Xxxxxxxx’nun öldürülmesinden önce gerçekleşen olaylara da önemli oranda ağırlık vermektedir. Özellikle 20 Aralık 2004 tarihinde Campobasso’da kalan itirafçı bir mahkum olan Bay Biundo aynı ildeki bir savcıya Bay Xxxx’nun bir cinayet ve başkaca ağır suçlar işlemeye ve uyuşturucu ticareti organize etmeye hazırlandığını beyan et-
miştir (yukarıda parag. 42). Daha sonra yürütülen soruşturmalar (yukarıda parag. 43), Bay Biundo’nun ifadelerinin temelden yoksun görülmediğini ortaya koymaktadır. Gerçekten de Bay Xxxx ve çevresi gözetim altına alınmış (yukarıda parag. 43 ve 44), bu- nun sonucunda da yarı-serbestlik rejimine ilişkin talimatları ihlal ettiği ortaya çıkarıl- mıştır. Bay Xxxx, Campobasso dışında oturan, daha önce Campobasso’da bir barda iken tanıştığı sabıkalılarla bağlantılar kurmuş ve bunlarla farklı nitelikte işler planlamıştır. Ayrıca kısa bir sürede eline önemli miktarda para geçmesi beklentisi içindedir (yukarı- da parag. 44(b), (d), (e) ve (g)). Mahkeme bu noktada Campobasso ceza infaz yargıcının onayladığı uygulama programına göre, Bay Xxxx’nun barlar gibi kamuya açık alanlara gitmesinin ve sabıkalılarla yahut hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş kişilerle bir araya gelmesinin ysak olduğunu hatırlatmaktadır; günlük olarak harcamasına izin veri- len bir miktar para dışında ayrıca kendisinin para kullanması da yasaktır (yukarıda pa- rag. 39(g), (h) ve (i)). Mahkeme bu unsurların Campobasso emniyet müdürlüğünün ve savcılığının ileri sürdüğü, Bay Xxxx’nun sabıkalılarla sadece Città futura derneği merkezi içinde görüştüğü tezini yalanladığını gözlemlemektedir (yukarıda parag. 71).
120. Mahkeme, Bay Xxxx gibi suç geçmişi olan bir sabıkalının yarı-serbestliğe ilişkin talimatlara uymamasının, yarı-serbestliği kaldırma gerekliliğini değerlendirmesi için ceza infaz mahkemesinin bilgisine sunulmuş bulunması gereken oldukça kaygı verici bir faktör olduğu görüşündedir. Campobasso savcısının öne sürdüğü, Bay Xxxx hakkın- daki soruşturmaların gizlilik altında yürütüldüğü bilgisinin de (yukarıda parag. 72) bu sonucu değiştirmesi mümkün değildir. Esasen Bay Xxxx’nun suç teşkil eden eylemlerde bulunup bulunmadığının tespitinin taşıdığı yarar, toplumu tehlikeli bir kişinin olası ey- lemlerine karşı koruma gerekliliğinden daha üstün tutulamaz. Ne olursa olsun, hüküm- lülüğe alternatif bu tedbirin amacı ve Bay Xxxx’nun aşamalı olarak toplumla yeniden bütünleşmesinin taşıdığı yarar ile toplumun korunmasının taşıdığı yararı dengeleme ihtiyacı dikkate alındığında, Bay Xxxx’nun davranışının bir disiplin cezasını ya da yarı- serbestliğin kaldırılmasını haklı kılıp kılmadığını değerlendirme görevi savcılığa değil ceza infaz mahkemesine aittir (yukarıda parag. 40).
121. Mahkeme, yukarıda ifade edilenleri ve özellikle Bay Xxxx’nun kişiliği ile çok sayıdaki sabıka kaydı ve toplum için tehlikeli oluşturabileceğini düşünmeye yol açan unsurlar dikkate alındığında, kendisine yarı-serbestlik verilmesi kararının, Campobasso ceza infaz mahkemesinin Bay Xxxx’nun talimatları ihlal ettiğinden haberdar edilmemiş olmasıyla birlikte ele alındığında, Sözleşme’nin 2. maddesiyle getirilen yaşamı koruma yükümlülüğünden xxxxx xxxx görevine uymama olarak değerlendirilebileceği görü- şündedir.
122. Bu nedenle Palermo ceza infaz mahkemesinin 9 Kasım 2004 tarihinde verdi- ği karar ve Bay Buindo’nun beyanları ile Campobasso emniyet müdürlüğünce yapılan soruşturmaların sonucu ışığında, kararın geri alınması için bir işlem başlatılması konu- sunda yaşanan ihmal nedeniyle bu hüküm ihlal edilmiştir.
b) Sözleşme’nin 2. maddesindeki usul yükümlülüğün ihlal edilip edilme- diği meselesi
123. Mahkeme Sözleşme’nin 2. maddesinin birinci cümlesinde ifade edilen pozitif yükümlülüklerin aynı zamanda bir bireyin ölüm nedenini saptamaya ve suçluları ceza-
landırmaya olanak sağlayan etkili ve bağımsız bir adli mekanizma meydana getirme yü- kümlülüğünü de içerdiğini hatırlatır (bk. mutatis mutandis, McCann ve Diğerleri – Birleşik Krallık, 22 Eylül 1995, §147, Seri A no. 324; ve Xxxxxxxx ve Ciglio – Ixxxxx [XX], xx. 00000/00,
§00, XXXX 0000-X). Böyle bir soruşturmanın temel amacı, yaşama hakkını koruyan iç hukuk kurallarının etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve devlet görevlilerinin veya kurumlarının karıştığı olaylarda, bu kişilerin kendi sorumlulukları altında meyda- na gelen ölümlerden hesap verebilmelerini sağlamaktır (Xxxx ve Xxxxxx Xxxxxxx a.g.k.,
§69 ve 71; ve Xxxx a.g.k., §150).
124. Bu bağlamda makul bir hız ve özen gösterme zorunluluğu zımnen mevcut- tur (Xxxxxx Xxxx – Türkiye, no. 22535/93, §106-107, CEDH 2000-III). Şüphesiz bazı özel durumlarda soruşturmanın ilerlemesini önleyen engellerin ya da güçlüklerin buluna- bileceğini kabul etmek gerekir. Ancak, öldürücü güç kullanılmasıyla ilgili bir soruştur- mada yetkililerin çabuk hareket etmeleri, halkın hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını sürdürmesi ve hukuka aykırı eylemlere hoşgörü ve teşvik gösterildiği görünümü veril- mesinin engellenmesi için esaslı bir unsurdur (Avşar – Türkiye, no. 25657/94, §395, CEDH 2001-VII (alıntılar); ve Opuz a.g.k., § 150 sonu).
125. Mevcut olayda Xxxxx Xxxxxxxx ve Bayan Xxxxxxxx’nun cesetlerinin bulunma- sının ardından açılan soruşturmanın ilk safhalarından itibaren cinayetlerin failinin Bay Xxxx olduğu anlaşılmıştır. Bay Xxxx tutuklanmış ve suçunu ikrar etmiştir; kendisine karşı açılan ceza davası kapsamında, suçları işlediği sırada algılama yetisine ve iradesine tam olarak sahip olmadığını söylemekle yetinmiştir. Ön duruşma yargıcı söz konusu ikrar- ların kesin, güvenilir ve başka pek çok delille desteklenmiş olduğu sonucuna varmıştır. Bay Xxxx, 12 Xxxx 2007 tarihinde, cinayetlerin üzerinden bir yıl sekiz ay geçtikten sonra ömür boyu hapse ve davaya müdahil olan başvuruculara manevi zarar nedeniyle hük- medilecek meblağ üzerinden bir ödeme yapmaya mahkum edilmiştir (yukarıda parag. 53).
126. Mahkeme bu koşullarda İtalyan Devleti’nin Sözleşme’nin 2. maddesinden do- ğan bir ceza soruşturması gerçekleştirmek şeklindeki pozitif yükümlülüğünü yerine getirdiği kanısındadır. (bkz., mutatis mutandis, Mastromatteo a.g.k., § 93).
127. Mevcut olayın özel koşulları içinde, ayrıca yetkili makamların, olaylara karı- şan devlet görevlilerinin sorumluluğunu ortaya çıkarma şeklinde bir pozitif yükümlü- lüklerinin de olup olmadığını belirlemek gerekmektedir (bk. mutatis mutandis, Xxxxxx Xxxxxxx x.x.x., §00).
128. Sözleşme’nin 2. maddesi, üçüncü kişiler aleyhine ceza davası açılmasını iste- me hakkını güvence altına almamakla birlikte (Xxxxx – Fransa [BD], no. 47287/99, §70, CEDH 2004-I), Mahkeme, gerektirdiği etkili bir yargısal sistem, bazı hallerde ceza hu- kukuna başvurmayı içerebileceğini ve bazı durumlarda içermesi gerektiğini birçok kez tekrarlamıştır. Buna karşın, yaşama hakkının veya kişi bütünlüğünün ihlaline kasıtsız olarak sebebiyet verildiğinde, devletin etkili yargısal sistem kurma yükümlülüğü, her olayda mutlaka cezai hükümlerin getirilmiş olmasını gerektirmez. Tıbbi hata gibi özel bir alanda, örneğin bir hukuk sisteminin mağdurlara, hekimlerin sorumluluklarını ka- nıtlayan ve uygun bir hukuki giderim sağlayan sadece hukuk mahkemelerine veya ceza mahkemeleri ile birlikte hukuk mahkemelerine başvurma imkanı vermesi halinde, bu yükümlülük yerine getirilmiş olur. Disiplin tedbirleri de konabilir (Xxxxxxxx ve Ciglio
a.x.x., §00, Xxxxxxxxx xx Xxxxxxx – Xxxxxx (x.x.), no. 53749/00, 7 Kasım 2002; Vo – Fransa [BD], no. 53924/00, §90, CEDH 2004-VIII; ve Tarariyeva – Ruxxx, xx. 0000/00, §00, XXXX 0000-...).
Aynı ilke devlet görevlilerinin, ihmalleri nedeniyle gerçekleşen ölümler nedeniyle do- ğacak muhtemel sorumluluklarına da uygulanır (Xxxxxx Xxxxxxx x.x.x., §00).
129. Devlet görevlilerinin ya da yetkililerinin sorumlu olduklarının iddia edilen bir ölüm olayı üzerine yürütülen soruşturmada, soruşturmanın yürütülmesiyle görevli kişilerin, olaylara karışmış olabilecek kişilerden bağımsız olmaları bir zorunluluktur. Bu, sadece hiyerarşik ve kurumsal bağımsızlık anlamına gelmeyip, aynı zamanda uy- gulamada da bağımsız olunmasını gerektirir (Xxxx ve Xxxxxx Xxxxxxx a.g.k., §70; ve Mastromatteo a.g.k., §91).
130. Mevcut olayda Palermo ceza infaz mahkemesi yargıçları aleyhine disiplin so- ruşturmaları açılmıştır. Bunlar HYK’nın disiplin cezası olarak bir uyarı vermesiyle sonuç- lanmıştır (yukarıda parag. 60-62). Ancak bu karar dosyanın sadece belirli yönlerini ele almaktadır. (9 Kasım 2004 tarihli kararın gerekçesinde Bay Xxxx’nun 7 Kasım 2003 tarihli çıkış iznine ilişkin talimatlara uymamasının ve Campobasso cezaevinden nakledilmesi- ne yol açan sebeplerin dikkate alınmamış olması). HYK özellikle Bay Biundo’nun açıkla- malarının ve Campobasso emniyet müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmalardan elde edilen sonuçların olası bir yarı-serbestliğin kaldırılması kararı için kullanılmamış olmasıyla ilgili olarak bir karar vermemiştir. Mahkeme bu hususa Sözleşme’nin 2. mad- desinin usul yönünden değerlendirmesinde öncelikli bir yer vermiş bulunmaktadır (yukarıda parag. 119-120). Başvurucuların bu hareketsizliğe yönelik şikayetleri takipsiz- likle sonuçlandırılmış (yukarıda parag. 64-67) ve Campobasso yetkili mercileri aleyhine hiç bir disiplin soruşturması açılmamıştır.
131. Yukarıda ifade edilenler ışığında Mahkeme, Adalet Bakanlığı tarafından açı- lan disiplin soruşturmasının devletin olaylara karışan kendi görevlilerinin muhtemel sorumluluğunu ortaya çıkarmak şeklindeki pozitif yükümlülüğünü tam olarak karşıla- madığı kanısındadır.
132. Bu nedenle Sözleşme’nin 2. maddesi usul açıdan da ihlal edilmiştir.
III. DİĞER İHLAL İDDİALARI
133. Başvurucular Bay Xxxx’ya yarı-serbestlik verilmesinin Sözleşme’nin 5. ve 6. maddelerini ihlal ettiğini düşünmektedirler. Ayrıca son üç başvurucu 27 Haziran 2008 tarihli değerlendirmelerinde, ilk kez Sözleşme’nin 8. maddesinin “özel yaşam ve kamu güvenliği açısından, esas yönünden” ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
134. Mahkeme bu iddiaların yukarıda incelenmiş olan iddialarla bağlantılı olduğu- nu ve dolayısıyla kabuledilebilir bulunması gerektiğini kaydetmiştir.
135. Mahkeme Sözleşme’nin 2. maddesi bakımından ulaştığı sonuçlar ışığında (yu- karıda parag. 122 ve 132), ayrıca Sözleşme’nin 5, 6 ve 8. maddeleri açısından ihlal bu- lunup bulunmadığını incelemenin gerekli olmadığı kanısındadır (bk. mutatis mutandis, Solomou ve diğerleri – Türkiye, no. 36832/97, §93, 24 Haziran 2008).
IV. SÖZLEŞME’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI
136. Sözleşme’nin 41. maddesi şöyledir:
“Mahkeme, Sözleşme’nin veya Protokollerin ihlal edildiğini tespit ederse ve ilgili Sözleşmeci Devletin iç hukuku bu ihlali ancak kısmen giderme imkanı veriyorsa, Mahkeme gerekli görürse zarara uğrayan tarafa adil bir karşılık verilmesine hük- meder.”
A. Zarar
137. İlk beş başvurucu, yakınlarının ölümü için tazminat talep etmediklerini, çünkü bu zararın müdahil olarak katıldıkları davanın konusunu oluşturduğunu belirtmekte- dirler. Ancak dosyaya göre, adli yardımdan yararlandırılan Bay Xxxx’nun (yukarıda pa- rag. 51) hiç bir malvarlığı ve geliri bulunmamaktadır; kendisine karşı hükmedilecek her tür ödeme emri sonuçsuz kalacaktır. İlk beş başvurucu Mahkeme önünde, somut ve öngörülebilir riskler bulunmasına rağmen önemli bir suçlunun cezaevinden çıkmasına izin veren İtalyan mercilerinin gösterdiği kayıtsızlık ve ihmaller nedeniyle, rakam ver- meksizin, hakkaniyete uygun bir karşılık talep etmektedirler.
138. Son üç başvurucu uğradıkları maddi ve manevi zarar nedeniyle hakkaniyete uygun bir tazminat talep etmişlerdir.
139. Hükümet başvurucuların, zaten görülmekte olan davada gündeme gelmesi zor olan maddi zarar veya manevi zarar açısından iddialarını desteklemediklerini ve rakamsal olarak bir miktar ifade etmediklerini ileri sürmektedir. Bu nedenle Mahkeme bu başlık altında herhangi bir ödemeye karar vermemelidir.
140. Mahkeme, öncelikle başvurucuların Bay Xxxx’ya yarı-serbestlik verilmesinin ve Bayan Linciano ile Bayan Xxxxxxxx’nun öldürülmelerinin nasıl bir maddi kayba ya da zarara sebep olmuş olabileceğini belirtmediklerini gözlemlemektedir. Bu nedenle mevcut kararda tespit edilen ihlallerle son üç başvurucu tarafından ileri sürülen maddi zarar arasında bir nedensellik bağı görmemektedir.
141. Buna karşın Mahkeme başvurucuların, sadece Sözleşme’nin 2. maddesinin ih- lal edildiği tespitiyle giderilemeyecek kadar kesin bir manevi zarara uğradıkları kanısın- dadır. Sözleşme’nin 41. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun karar vererek ve başvu- rucularla maktuller arasında var olan aile bağlarını da gözeterek (bk. mutatis mutandis, Musayev ve Diğerleri – Rusya, no. 57941/00, 58699/00 ve 60403/00, §193, 26 Temmuz 2007; ve Solomou ve Diğerleri a.g.k., §101), yedinci başvurucuya 10000 Euro, diğer altı baş- vurucunun her birine ve sekizinci başvurucunun mirasçılarına müştereken 5,000 Euro ödenmesine karar vermiştir.
B. Ücretler ve masraflar
142. İlk beş başvurucu, taleplerini destekleyecek hiç bir belge sunmaksızın “İtalyan
devletinin olağan kurallara göre ve adil olacak bir biçimde bu yargılamanın ücret ve masraflarını ödemeye mahkum edilmesini” talep etmişlerdir. Son üç başvurucu, aynı şekilde hiçbir destekleyici belge olmaksızın iç hukuktaki yargılamada olduğu gibi Avrupa düzeyindeki yargılamada da yapılmış olan masraf ve giderleri talep etmişlerdir.
143. Hükümet bu taleplerin destekten yoksun olduğu; dolayısıyla reddedilmesi ge- rektiği kanısındadır.
000. Xxxxxxx’nin içtihadına göre bir başvurucu, yaptığı masraf ve giderleri ancak zorunlu olarak, gerçekten ve makul ölçüde yaptığını kanıtlaması halinde geri alabilir (Xxxxx de Xxxxx y Botella – İspanya, no. 21369/04, §86, 22 Temmuz 2008). Görülmekte olan davada başvurucular tazminat taleplerini destekleyecek her hangi bir belge sun- mamışlardır. Mahkeme bu sebeple tazminat talebini reddeder (Xxxxxxxxxxxx – İtalya, no. 22635/03, §59, 16 Temmuz 2009).
C. Gecikme faizi
145. Mahkeme gecikme faizi oranı olarak, Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal kre- di kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın belirlenmesinin uygun olduğuna karar vermiştir.
BU GEREKÇELERLE MAHKEME OYBİRLİĞİYLE,
1. Sekizinci başvurucunun mirasçılarının kendisinin adına ve yerine mevcut davayı ta- kip etme ehliyetine sahip olduklarına,
2. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna,
3. Sözleşme’nin 2. maddesinin maddi açıdan ihlal edildiğine,
4. Sözleşme’nin 2. maddesinki usul yükümlülüklerinin ihlal edildiğine,
5. Sözleşme’nin 5, 6, ve 8. maddeleri bakımından ileri sürülen ihlal iddialarını incele- meye gerek olmadığına,
6.
a) Davalı Devlet’in Sözleşme’nin 44(2). fıkrası uyarınca başvuruculara, kararın ke- sinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde aşağıdaki meblağları ödemesine:
i. yedinci başvurucuya manevi zarar nedeniyle 10,000 Eeuro,
ii. diğer altı başvurucudan her birine ve sekizinci başvurucunun mirasçılarına müştereken 5,000 Euro,
iii. bu meblağlar üzerinden ödenmesi istenebilecek her tür vergi miktarına,
b) Üç aylık sürenin aşılmasından ödeme gününe kadar geçen süre için Avrupa Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edile- cek basit faiz oranın gecikme faizi olarak uygulanmasına;
7. Başvurucuların adil karşılıkla ilgili diğer taleplerinin reddine,
KARAR VERMİŞTİR.
Fransızca yazılmış bu karar, 13 Temmuz 2010 tarihinde İçtüzüğün 77(II) ve (III). fıkra- larına uygun olarak yayımlanmıştır.
Xxxxxxxxx Xxxxx-Passos Xxxxxxxxx Xxxxxxx
Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Başkan
XXXXXXXX – İTALYA SONKARARI
448