Sn. Müşterilerimiz ve STK ilgilileri,
08.01.2018
Sn. Müşterilerimiz ve STK ilgilileri,
TAŞIYICI: TTK 850 (2) taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene (alıcıya)teslim etmeyi borçlanır. Taşıma işleri ticari işletme faaliyetidir. TTK 850(3)
Taşıyıcının 3 asli ifa borcu vardır. Taşıyanın asli borçlarından birincisi yükü teslim almaktır. Yükün taşıyan tarafından, taşınmak üzere tesellümü ile de taşıma sözleşmesinin ifa aşaması başlamış olur ve taşıma sözleşmesinin devreye girmesi ile de ileriye 2 ifa borcu oluşur. Eşyayı varma yerine taşımak ve orada alıcıya teslim etmek.
Bu durumda navlun denilen taşıma ücretinin taşıyıcıya getirdiği borçlarını malı taşımak malı korumak ve kararlaştırılan zaman ve yerde teslim etmek olarak belirtebiliriz tabi bu sözleşmenin varlığı malın taşıyıcı tarafından teslim alınması ile gerçekleşir. Taşıma işlemi bir kere başlar ve taşıyanın sorumluluğu sonsuza kadar devam etmez. Kararlaştırılan süre ve yerde alıcıya teslimi gerekir. TESLİM, taşınan yük üzerindeki doğrudan zilliyetliğin yükü teslim almaya yetkili alıcıya devredilmesi demektir. HUKUKİ niteliği bakımından TESLİM taşıma sözleşmesinden doğan borcun ifa edilmesidir. Bu nedenle taşıma sözleşmesinde eşyanın nerede ve kime teslim edileceği belirlenir.
Taşıyıcı, bağlı olduğu ve lisans aldığı bayrak ülke dışında ki ülkeler, limanlar arasında uluslararası anlaşmaların izin verdiği ölçüde taşımalar yapar. Bu kısımda teslim alma ve teslim etme borçları için o ülkeler veya lokasyonlarda anlaşmalar yaparak acentalar kullanır. Bu acentalar taşıyanın borcunun ifası için hareket eder ve ücretlerini taşıyan/taşıyıcıdan alır. Çünkü taşıyanın borcunun ifasına hizmet vermektedirler. Bu kuruluşlar taşıyan ile yaptıkları sözleşmeler gereği ACENTA’dırlar. Taşıyanın acentesi olarak hareket ederler. Taşıyan adına tahsil ettikleri navlun ücreti varsa tahsil komisyonu alırlar. Tabi taşıyıcının bu taşımaların varış yerinde bir de teslim borcu ile alakalı acenteye ihtiyacı vardır. Taşıyıcı teslim borcunun ifasını yerine getirmek üzere kendisi ilgili varış noktasında bir acente ile anlaşma yapar ve bu taşıma borcunun ifa işlemleri için o acenteye ödeme yaparak kendi teslim borcunu yerine getirtir. Bu acentalar taşımacının gönderene / alıcıya karşı olan borcun ifası için vardır. Bu borcun ifası hizmetlerini taşıyana verir ve ücretlerini ondan alır.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz hususlar, Türk Ticaret Kanunu, Uluslararası Taşıma Konvansiyonları ve Uluslararası Taşıma Hukuku dur.
Peki, ülkemizdeki bazı acentaların uygulamaları neden farklı farklıdır? Bazı acentalar görevlerini layığıyla yerine getirirken bazıları İngilizce lugattan bulduğu kelime kısaltmaları yaparak bir sürü ücretin olduğu faturalar düzenlemektedirler. Anayasal hak olan İTİRAZ hakkınıza karşı önlemler geliştirmeye çalışıyorlar. Hukuksal arenada hiç bir şekilde izah edemeyecekleri bu ücretlerine yasal zeminler oluşturmaya çalışıyorlar. Adresinize teslime kadar tüm masrafları içeren şekilde taşıyıcıya navlun ödenmiş malinizi tekrar size satar gibi teslimine paralar istiyorlar. Geçen zamanlarda gümrük istiyor dedikleri ücretleri gümrük beni ilgilendirmiyor ve istemiyorum deyince kendilerine başka yollar bulmaya çalışıyorlar.
Şimdiye kadar bu türde hareket eden firmaların alıcılara faturalamalarında kullandıkları ibareleri bukalemun diye isimlendirdik. Ama bu tür bazı firmalar kendilerinin yazdıklarının doğruluğuna o kadar inanmışlar ki hukukları, dürüstlükleri, etiklikleri aldıkları para olmuş, bundan sonraki görüşlerimizi faturaları bazında örneklerle yazacağız. Şu ana kadar yazdıklarımızı bazı STK çalışanları ve müşterilerimizle paylaşıyorduk sadece, ama susturma çabalarını görünce daha detaylı yazarak hukukçular ve ilgili bakanlıklarla da paylaşabilme gereği görmeye başladık.
Bazı acentalar, taşıyanın adamları, bazı pervasız davranış sergilediklerini yazdığımıza çok bozuluyorlar ve hakaret olduğunu düşünüyorlar. Ama yeni Türk Ticaret Kanunu’nun kendilerine getirdiği yükümlülükleri tam bilmedikleri gibi CMR 29 md ve Türk Hukuku bakımından “kasta eşdeğer kabul edilen kusurun” bundan böyle PERVASIZCA DAVRANIŞ KUSURU ANLAMINA GELDİĞİNİ bilmeleri ve öğrenmeleri gerekirdi. Bu hakaret değil bir fiil kusurudur. Tabi bu bazı firmalar da konuşan kişiler limanda iş koşturmaktan öğrenime vakit bulamamış arkadaşlar, henüz taşıma hukuku nedir, uluslararası anlaşmalar nedir, Türk Ticaret Kanunu nedir Borçlar Kanunu nedir, Medeni Kanun nedir ilgilenecek vakit bulamamışlar. Bu yazdıklarımızı web sayfamızda da tutuyoruz ki belki alıp eğitimlerinde kullanabilirler veya hatalı yerler varsa düzeltilmesi için bilgilendirirler.
‘PERVASIZCA DAVRANIŞ KUSURU “ PERVASIZCA BİR FİİL VEYA KAÇINMA ,ZARARA İLİŞKİN YÜKSEK İHTİMAL ve ZARAR HAKKINDA TAŞIYICININ SUURA SAHİP OLMASI’
dır.
Yani bazı taşıyan veya acentesi, adamları hep beraber, teslim borcu ifası yerine getirirken alıcının acil ihtiyacı ile gümrük işlem mükellefiyetini yerine getirme amaçlı vesaiklerini istemesi ile ondan paralar istemek, itirazını engellemek, teslim ifa borcunu yerine getirmekten kaçınma veya bunun karşılığı para istemek, taşıma senedindeki gösterilen yere teslim etmemek, ülkelerin gümrükleri prosedürleri olduğunu bildikleri halde gümrükte takıldı demek, gelin eşyanızı alin demek, çok yüksek ücretlerin tahsil edileceği, komisyon aldıkları bekleme yerlerine mali teslim etmek ve oradan alin demek, alıcıya ticari zarar oluşturacak konuları şuurlu bicimde planlayarak hareket etmek, kanun harici talep ve istekler ile, kanunlarımız değişikliklerini bile bile yıllardır ayni hareket ederek kendi şuurlu planlarını gümrük böyle istedi diyerek, haksız paraya tahvil etmek bu açıklamaların karşılığı yeni Ticaret Kanunumuza göre PERVASIZCA DAVRANIŞ kusurudur. Taşıyan ve adamları bu işlerini alıcıya en az zarar ve maliyet getirecek şekilde yapmak/yaptırmak veya planlamak ile sorumludurlar. Herhangi bir kişi ben bilmiyordum diyebilir ama taşımayı meslek edinmiş bir kurumun bunu söyleme imkânı yoktur. Bu davranış onu tazminde sınırlı sorumluluktan çıkartır. Tazminatta sınırsız sorumlu haline getirir.
Taşıyan, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulamaz. Sorumluluktan kurtulabilmesi için kendisinin ve adamlarının bu zararı önlemek için gereken tüm tedbirleri almış olduklarını veya bu tedbirleri almalarına imkan olmadığını ispat ile yükümlüdür.
Taşıyan taşıma sözleşmesinden doğan borçlarını ifa ederken herhangi bir borçludan beklenebilinecek mutat dikkat ve itina ile yetinmek durumunda değil, özel bir ihtimam ve titizlik göstermekle yükümlü tutulmuştur. Taşıyan, bir zararın doğmasına engel olması amacında herhangi bir borçlunun tedbiri gibi değil, dikkatli ve basiretli bir taşıyanın alması zorunlu bulunan tüm gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Varşova konvansiyonunun taşıyana ağır bir ihtimam borcu yüklediğini ve borçlar kanunumuz 55.md gereği tüm zararı engelleme için ihtimam göstermelidir. Varşova Lahaye metni 18.md.SHK 121/1 md.
Tabi birde taşıyıcının “willful misconduct “tabirli olan bilerek isteyerek hukuka aykırı davranışı vardır. Bunda da, başkasına zarar vermek kasti olabileceği gibi olmayabilirdi önemli olan taşıyan davranışının hukuka aykırı olduğunu ve bir zarar meydana gelebileceğini bilmektedir. Buna rağmen davranışını sürdürmektedir. Bu hükümde dikkat edilirse iki unsurun olduğu anlaşılır.
a) Zarar vermek amacı ile yapılan kasıtlı bir davranış veya,
b) Zarar verme kastı olmayan, fakat bir zararın meydan gelme ihtimali olduğunu bilmesine rağmen yapılan pervasızca bir davranış …
Bu sorumluluk bilinci ile alıcıları zarara uğratmayıp taşıma sözleşmesinden doğan ifa borcunu tam ve ekstra maliyetsiz tamamlayan, pervasızca davranmayan taşıyıcı ve adamlarını basiretli acentelerimizi de tebrik ederiz, pervasızca davrananlarda istedikleri şekilde anlam versin yazdıklarımıza …
Dürüstlüğün ticaretimizde genel ilke olması, etik değerlerin dernek üyeliği ile alınmadığı, bir yaşam biçimi olması temennilerimizle….
Okuduğunuz ve yaydığınız için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,