TASARIDAKİ HÜKÜM ÖNERGE HÜKMÜ HÜKMÜN KANUNA İŞLENMİŞ HALİ İZAHAT
TASARIDAKİ HÜKÜM |
ÖNERGE HÜKMÜ |
HÜKMÜN KANUNA İŞLENMİŞ HALİ |
İZAHAT |
MADDE 1-11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Denetime tâbi olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli olan bilgi, belge, defter ve kayıtları vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardımcı olmak zorundadır.”
|
|
MADDE 16- (1) Denetim Hizmetleri Başkanlığının görevleri şunlardır: a) Denetime ilişkin yöntem ve teknikleri geliştirmek, denetim alanındaki standart ve ilkelerin oluşturulmasını sağlamak, denetim rehberleri hazırlamak, denetimlerin etkinliğini ve verimliliğini artırıcı tedbirler almak. b) Bakanlık teşkilatı ile gerektiğinde bağlı kuruluşlarının performans denetimini yapmak. c) Bakanlık teşkilatı ile gerektiğinde bağlı kuruluşların ve bunların denetimi altındaki kurum ve kuruluşların iş ve işlemleri hakkında denetim, inceleme ve soruşturma yapmak. ç) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. (2) Denetime tâbi olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli olan bilgi, belge ve defterleri vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardımcı olmak zorundadır. Sağlık Denetçileri, görevleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları ve kamuya yararlı dernekler ile gerçek ve tüzel kişilerden gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olup kanunî engel bulunmadıkça bu talebin yerine getirilmesi zorunludur. |
Anayasa Mahkemesince yetki yönünden iptal edilen hüküm yeniden düzenlenmektedir. Önceki düzenlemede yeralan “gizli dahi olsa” ibaresi kaldırılarak denetim elemanlarına gizli bilgileri verme zorunluluğu kaldırılmaktadır. |
MADDE 2-663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve altıncı fıkrasının dördüncü cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Genel sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşmeleri Kurum Başkanının teklifi üzerine Xxxxx tarafından yapılır. Başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro görevlilerinin sözleşmeleri Kurum Başkanı tarafından yapılır. Bakan ve Kurum Başkanı bu yetkilerini kısmen veya tamamen alt kademelere devredebilir.”
“Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, akademik unvanların kazanılması, yükseköğretim kurumları dışında kullanılması ve diğer özlük işlemlerinde değerlendirilmesi bakımından yükseköğretim kurumlarında geçmiş sayılır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 2 nci maddesiyle değiştirilen 663 sayılı Kanunun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen “Kurum Başkanının teklifi üzerine” ibaresinin metinden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
(5)
Sözleşmeli statüde istihdam edilecek personelle yapılacak
sözleşme ekinde kurumsal hedefler ve performans değerlendirme
kriterleri de gözetilerek hazırlanan bireysel performans
kriterleri ve hedefleri belirtilir. “Genel sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşxxxxxx Xxxxx tarafından yapılır. Başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro görevlilerinin sözleşmeleri Kurum Başkanı tarafından yapılır. Bakan ve Kurum Başkanı bu yetkilerini kısmen veya tamamen alt kademelere devredebilir.”
(6) …. Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, akademik unvanların kazanılması, yükseköğretim kurumları dışında kullanılması ve diğer özlük işlemlerinde değerlendirilmesi bakımından yükseköğretim kurumlarında geçmiş sayılır.”
|
1) Birliklerdeki sözleşmeli personel ile sözleşme yapma yetkisi yeniden belirlenmekte ve genel sekreter, başkan ve hastane yöneticilerinin sözleşme yetkisi Bakana verilmektedir. Söz konusu atama yetkisi, gerektiğine yetkinin devri yoluyla uygulamaya esneklik kazandırılmaktadır.
2)Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan Kamu Hastaneleri Birliklerinde sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları sürelerin, akademik unvanların kazanılması, yükseköğretim kurumları dışında kullanılması ve diğer özlük işlemlerinde değerlendirilmesi bakımından yükseköğretim kurumlarında geçmiş sayılacağı düzenlenmektedir. |
MADDE 3- 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(6) Sözleşmeli personelin izinleri ve sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerin iş sonu tazminatı hususlarında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hükümler uygulanır. Söz konusu personel için işsizlik sigortası primi ödenmez.”
|
|
“(6) Sözleşmeli personelin izinleri ve sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerin iş sonu tazminatı hususlarında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hükümler uygulanır. Söz konusu personel için işsizlik sigortası primi ödenmez.”
|
Kamu Hastaneleri Birliklerinde sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin iş sonu tazminatının açıktan sözleşme imzalayanlara verileceği tasrih edilmektedir. |
MADDE 4-663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu ihtiyaç hâlinde denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturabilir.”
|
|
MADDE 35- (1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. Ancak Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu ihtiyaç hâlinde denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturabilir.
|
Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun ihtiyaç hâlinde denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturabilmesine imkân tanınmaktadır. Düzenleme ile denetim fonksiyonun ülke sathında yaygın bir şekilde yürütülmesine imkan tanınmaktadır.
|
MADDE 5-663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sağlık personelinin ihtiyaç hâlinde çağrıya uyması MADDE 55- (1) Sağlık personelinin mesai saatleri haricinde de hizmetine ihtiyaç duyulduğunda ilgili sağlık kuruluşuna ulaşabilmeleri için alınacak tedbirler ve ilgililerin uyacağı kurallar Bakanlıkça belirlenir.”
|
|
“Sağlık personelinin ihtiyaç hâlinde çağrıya uyması MADDE 55- (1) Sağlık personelinin mesai saatleri haricinde de hizmetine ihtiyaç duyulduğunda ilgili sağlık kuruluşuna ulaşabilmeleri için alınacak tedbirler ve ilgililerin uyacağı kurallar Bakanlıkça belirlenir.”
|
Anayasa Mahkemesince yetki yönünden iptal edilen hüküm yeniden düzenlenmektedir. İkamet mecburiyeti kaldırılarak sağlık personelinin ihtiyaç halinde hizmet yerine ulaşabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması konusunda Bakanlığa yetki verilmesi düzenlenmektedir. |
MADDE 6-663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 57 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “permi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kayıt, bildirim” ibaresi eklenmiştir.
|
“MADDE 6-663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 57 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “permi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kayıt, bildirim” ibaresi eklenmiş ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.”
|
Ruhsatlandırma ve lisans bedeli MADDE 57- (1) Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca düzenlenecek veya onaylanacak her türlü ruhsatlandırma, ürün üretimve satış izin belgesi ve mesul müdürlük belgesi ile permi, kayıt, bildirim ve sertifikalar üzerinden yüzellibin Türk Lirasını geçmemek üzere Bakanlıkça belirlenecek tarifelere göre ücret alınır. Ancak Bakanlıkça alınması teşvik edilen belgelerden ücret alınmayabilir. Bu tarifeler her yıl güncellenir ve ücretler 213 sayılı Vergi Usûl Kanununa göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır.
|
1)Bakanlığa yapılacak kayıt ve bildirimlerden ücret alınabilmesine imkan verilmektedir. 2)Sağlık alanında planlama kapsamına alınan sağlık yatırımlarının, uygulamada ortaya çıkan mahzurlarının önlenmesi, esasen ruhsat ve faaliyet belgesi ile alınan bedellere ek olarak açık arttırma yoluyla yapılacak ihalelerin getireceği sakıncalar nedeniyle söz konusu fıkra yürürlükten kaldırılmaktadır.
|
|
Görüşülmekte olan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına çerçeve 6 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini ve izleyen maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 7- 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 24 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.”
|
|
Maddedeki idari hizmet kusurlarından doğan tazminat talepleri için uzlaşmaya ilişkin düzenleme, gerek 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aynı tarihte yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin sulh ve uzlaşmaya ilişkin hükümleri, gerekse 2577 sayılı Kanundaki idareye müracaat şartı ve 6100 sayılı Kanundaki uzlaşmaya ilişkin düzenlemeler karşısında, uygulama imkanı kalmadığından yürürlükten kaldırılması önerilmiştir.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 6 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 7- 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. GEÇİCİ MADDE 13- (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre araştırmacı kadrolarına atanmış sayılanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu kadrolara atanmadan önceki kadrolarına ait mali haklar, bu kadroda kaldıkları sürece ödenir. Ancak bunların döner sermaye ek ödemeleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinde önceki kadroları için belirlenen ek ödeme miktarı kadar ödenir.”
|
GEÇİCİ MADDE 13- (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre araştırmacı kadrolarına atanmış sayılanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu kadrolara atanmadan önceki kadrolarına ait mali haklar, bu kadroda kaldıkları sürece ödenir. Ancak bunların döner sermaye ek ödemeleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinde önceki kadroları için belirlenen ek |
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre araştırmacı kadrolarına atanmış sayılanların, bu kadroya atanmadan önceki kadrolarına ait mali haklarını bu kadroda kaldıkları sürece almaya devam edecekleri öngörülerek mali hak kayıplarının kısmen telafi edilmesi amaçlanmaktadır.
|
MADDE 7- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz. Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumlarına bildirmek kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır.”
|
|
Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı:(1) Madde 28 – Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz. Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumumlarına bildirmek kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır. Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler,
|
650 sayılı KHK ile yapılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesince yetki yönünden iptal edilmesi sebebiyle hüküm yeniden konulmaktadır. Düzenleme ile mevcut maddede var olan ticaret ve kazanç getirici faaliyet yasağı yanında, Danıştay kararı nedeniyle ortaya çıkan boşluğu doldurmak üzere, muayenehane yasağı da tasrih edilmektedir. |
MADDE 8-657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenir.”
|
|
Ek Madde 33 – Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezlerive 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. Bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenirAncak ayda 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz. Bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. . |
Sağlık hizmetlerinde çalışan personele ödenen nöbet ücretlerinin, hizmetin önem ve zorluğu nedeniyle yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde yüzde elli oranında artırımlı ödenmesi öngörülmektedir. |
MADDE 9- 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin birinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar. Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tâbi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin onbeş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversiteler, bu oranlara tâbi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edebilir. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine tâbidir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idarî görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarıile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir.” “Yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tâbidir. Ancak tıp ve diş hekimliği fakültelerinin kadrolarında çalışan profesör ve doçentler, ilgili fakültelerin aynı kadrolardaki öğretim üyesi sayısının yüzde 5’ini geçmemek, bir yılı geçmeyen kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla, ilgili öğretim üyesinin fakültede gerçekleştirdiği iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak üniversite yönetim kurulu kararı ile belirli süre ile veya belirli işleri yapmak üzere özel sağlık kuruluşlarında veya vakıf üniversitesi hastanelerinde ilgilinin muvafakati ile çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz. Bu kapsamda çalışanlar birinci fıkrada sayılan idarî görevlerde bulunamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 9 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz
“MADDE 9- 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir
‘Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tâbi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin onbeş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversiteler, bu oranlara tâbi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edebilir. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine tâbidir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idarî görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir.” “Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tâbidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu öğretim üyesi sayısının yüzde 50’ini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek %50’si uygulama, %50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri; a) Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz. b) Sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz. c) Altıncı fıkrada sayılan idarî görevlerde bulunamaz. ç) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak suretiyle hizmet veremez. d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları halinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla 5 yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz. Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, yedinci fıkra kapsamında tabip ve diş tabibi kadro sayısı için ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla, %20’sini geçmemek üzere üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile afiliye olan özel hastanelerde %20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki hekim ve diş hekimleri dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu kapsamdaki bütün sözleşmeleri sona erdirilir ve bunlar 5 yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz. Yedincifıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunun onayı ile üniversite yönetim kurulları tarafından belirlenir.”
|
Çalışma esasları: Madde 36 – (Değişik: 21/1/2010-5947/3 md.) Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar. ….
Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tâbi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin onbeş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversiteler, bu oranlara tâbi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edebilir. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine tâbidir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idarî görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir.” “Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tâbidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu öğretim üyesi sayısının yüzde 50’ini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek %50’si uygulama, %50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri; a) Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz. b) Sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz. c) Altıncı fıkrada sayılan idarî görevlerde bulunamaz. ç) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak suretiyle hizmet veremez. d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları halinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla 5 yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz. Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların %20’sini geçmemek üzere yedinci fıkra kapsamında üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile işbirliği yapan özel hastanelerde %20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabibi dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu kapsamdaki bütün sözleşmeleri sona erdirilir ve bunlar 5 yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz. Yedincifıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunun onayı ile üniversite yönetim kurulları tarafından belirlenir.”
|
Anayasa Mahkemesince yetki yönünden iptal edilen hüküm yeniden düzenlenmektedir. Düzenleme ile yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan tabip, diş tabibi ve tıpta uzman olan öğretim elemanları, genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tâbi kılınmakta, istisnai olarak serbest çalışan profesör ve doçentlerin üniversitelerde belli şartlarda ve %5 oranı ile sınırlı olarak sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılması öngörülmektedir. Yine sınırlı olarak tabip, diş tabibi ve tıpta uzman olan profesör ve doçentlerin kurumsal sözleşme ile özel hastanelerde ve vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışmasının usul ve esasları düzenlenmektedir.
|
MADDE 10-2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (a) fıkrasının altıncı paragrafı yürürlükten kaldırılmış, aynı maddeye (g) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“h) Öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınan ilave ücretler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan ayrıca hazine payı ve (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 00’xx, xxxxx saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800’ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenir. Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri için de yüzde 800 oranı uygulanır. Ancak bu fıkra kapsamında öğretim üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f) fıkraları uyarınca yapılacak ek ödeme toplamı ek ödeme matrahının yüzde 1600’ünü geçemez. Bu fıkra uyarınca dağıtılan gelirlerden kalan tutarlar (b) fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca fiilen mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır. ı) Öğretim üyelerinin 36 ncı maddenin altıncı fıkrası uyarınca çalışmaları karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın hizmeti sunan öğretim üyesine ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 10 uncu maddesiyle 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine eklenen ‘h’ fıkrasının üçüncü cümlesinde geçen “yüzde 50’si” ibaresinin “50’sinden az ve yüzde 60’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oranı” şeklinde değiştirilmesin arz ve teklif ederiz.
|
Döner sermaye : (2) Madde 58 – a) Yükseköğretim kurumlarında üniversite yönetim kurulunun önerisi ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile döner sermaye işletmesi kurulabilir. Kurulacak döner sermaye işletmesinin başlangıç sermayesine ilgili yükseköğretim kurumu bütçesinde bu amaç için ödenek öngörülmek şartıyla katkı sağlanabilir. Döner sermaye işletmesi faaliyetlerinden elde edilen gelirler, birimler itibarıyla ayrı hesaplarda izlenir. Döner sermaye işletmesine tahsis edilen sermaye, üniversite yönetim kurulu kararı ile artırılabilir. Artırılan sermaye tutarı yıl sonu kârlarından karşılanır. Ödenmiş sermaye tutarı, tahsis edilen sermaye tutarına ulaştıktan sonra kalan yıl sonu kârı, döner sermaye işletmesinin hizmetlerinde kullanılmak üzere ertesi yılın gelirine ilave edilir. Döner sermaye işletmesinin gelirleri, işletme adına yapılan mal ve hizmet satışları ile diğer gelirlerden oluşur.
“h) Öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınan ilave ücretler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan ayrıca hazine payı ve (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu şekilde elde edilen gelirin 50’sinden az ve yüzde 60’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oranı mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800’ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenir. Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri için de yüzde 800 oranı uygulanır. Ancak bu fıkra kapsamında öğretim üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f) fıkraları uyarınca yapılacak ek ödeme toplamı ek ödeme matrahının yüzde 1600’ünü geçemez. Bu fıkra uyarınca dağıtılan gelirlerden kalan tutarlar (b) fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca fiilen mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır. “ı) Öğretim üyelerinin 36 ncı maddenin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca çalışmaları karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde 50’si herhangi bir limite bağlı olmaksızın hizmeti sunan öğretim üyesine ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır.”
|
Öğretim üyelerine mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetleri sebebiyle ödenecek ek ödeme oranları artırılmakta ve bu ödemenin kuralları belirlenmektedir. Ayrıca üniversite dışındaki hizmetlerinden elde edilen gelirlerin de % 50’si limite bağlı olmaksızın öğretim üyelerine ödenmesi öngörülmektedir.
|
|
MADDE 11-2547 sayılı Kanunun ek 29 uncu maddesinin birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen, diş hekimliği fakültelerinin dördüncü yılını tamamlayıp beşinci yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir.
|
Ek Madde 29 – (Ek: 4/7/2012-6353/35 md.) “Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen, diş hekimliği fakültelerinin dördüncü yılını tamamlayıp beşinci yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir.Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir.
|
Yabancı uyruklu öğrencilere ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine de ücret ödenmesi öngörülmektedir.
|
MADDE 11-2547 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 64- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yükseköğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde meslekî faaliyette bulunmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilir.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 11 inci maddesiyle 2547 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 64 üncü maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“GEÇİCİ MADDE 64- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilir.”
|
“GEÇİCİ MADDE 64- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilir.”
|
Mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyelerinin üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirmeleri öngörülmektedir.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına çerçeve 11 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 12-2547 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. ‘GEÇİCİ MADDE 65- Bu Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci ve son fıkrasına yapılacak düzenlemeler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde yürürlüğe konulur. 36 ncı maddesinin yedinci fıkrasına göre hizmet verilmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay sonra başlatılır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların tespitinde uygulama faaliyetleri için, bu maddenin yayımından itibaren üç ay içerisindeki çalışmaları, akademik faaliyetleri açısından çalışmaları esas alınarak belirlenir.’”
|
‘GEÇİCİ MADDE 65- Bu Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci ve son fıkrasına yapılacak düzenlemeler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde yürürlüğe konulur. 36 ncı maddesinin yedinci fıkrasına göre hizmet verilmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay sonra başlatılır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların tespitinde uygulama faaliyetleri için, bu maddenin yayımından itibaren üç ay içerisindeki çalışmaları, akademik faaliyetleri açısından çalışmaları esas alınarak belirlenir.’” |
Üniversitelerde kurumsal sözleşme ile çalışmaya ilişkin ikincil düzenlemelerin bir ay içerisinde yürürlüğe konulacağı ve bu kapsamda ilk defa çalışabileceklerin nasıl tespit edileceği belirtilmektedir.
|
MADDE 12- 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Meslekî faaliyet ve serbest meslek icrası yasağı EK MADDE 27- Bu Kanun kapsamına girenler, kanunlarda belirtilen istisnalar dışında meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.”
|
|
“Meslekî faaliyet ve serbest meslek icrası yasağı EK MADDE 27- Bu Kanun kapsamına girenler, kanunlarda belirtilen istisnalar dışında meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.”
|
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun Anayasa Mahkemesince iptal edilen ek 27 nci maddesi yeniden düzenlenmekte ve Kanun kapsamına girenlerin meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacakları; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacakları belirtilmektedir. |
MADDE 13-17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları 926 sayılı Kanunun ek 27 nci maddesi hükmüne tâbidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, ihtiyaç duyulan alanlarda teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tâbi tutulmaksızın Xxxxxxx Xxxxxx Tıp Akademisinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak çalıştırılabilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Genelkurmay Başkanlığının kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin onbeş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde görevli öğretim üyelerine bir önceki yılda personel gideri olarak ödenen toplam tutarın yüzde birini hiçbir şekilde geçemez; ancak, Millî Savunma Bakanlığının teklifi üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar Gülhane Askeri Tıp Akademisi döner sermaye bütçesinden karşılanır. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde istihdam edilecek sözleşmeli öğretim üyesi sayısı, devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde beşinden fazla olamaz. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Sözleşmeler, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Akademi Kurulunun teklifi ve Genelkurmay Başkanlığının onayı ile yapılır. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler dekan; enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi; bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim xxxxxx, bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idarî görev alamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından müştereken belirlenir.”
|
|
Çalışma esasları: Madde 32 – Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki öğretim elemanlarının haftalık çalışma süresi 40 saattir. Öğretim elemanları, mesailerini kurumlarındaki çalışmalara hasrederler. Yetkili olan öğretim elemanları, gerektiğinde hasta muayenesi ve tedavisi de yaparlar. … “Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları 926 sayılı Kanunun ek 27 nci maddesi hükmüne tâbidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, ihtiyaç duyulan alanlarda teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tâbi tutulmaksızın Xxxxxxx Xxxxxx Tıp Akademisinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak çalıştırılabilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Genelkurmay Başkanlığının kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin onbeş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde görevli öğretim üyelerine bir önceki yılda personel gideri olarak ödenen toplam tutarın yüzde birini hiçbir şekilde geçemez; ancak, Millî Savunma Bakanlığının teklifi üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar Gülhane Askeri Tıp Akademisi döner sermaye bütçesinden karşılanır. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde istihdam edilecek sözleşmeli öğretim üyesi sayısı, devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde beşinden fazla olamaz. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Sözleşmeler, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Akademi Kurulunun teklifi ve Genelkurmay Başkanlığının onayı ile yapılır. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler dekan; enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi; bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim xxxxxx, bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idarî görev alamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından müştereken belirlenir.”
|
2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen son fıkrası yeniden düzenlenmekte ve Akademideki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları da meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunma yasakları bakımından 926 sayılı Kanunun ek 27 nci maddesi hükmüne tâbi kılınmaktadır. Ancak üniversitelerde olduğu gibi, Gülhane Askeri Tıp Akademisinde de sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilmesine imkan tanınmaktadır.
|
MADDE 14-2955 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Gülhane Askeri Tıp Akademisinde yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaralananlar, yükümlü erbaş ve erler ile askerî öğrencilere yönelik olanlar dışında hasta muayenesi ve tedavisi faaliyetleri kapsamında çalışmamak kaydıyla, Genelkurmay Başkanlığının izniyle mesai saatleri dışında meslekî faaliyette bulunmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyeleri istifa etmiş sayılır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 14 üncü maddesiyle 2955 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 11 inci maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyeleri istifa etmiş sayılır.” |
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içerisinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyeleri istifa etmiş sayılır.”
|
Mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyelerinin üç ay içerisinde bu faaliyetlerini sona erdirmeleri öngörülmektedir.
|
MADDE 15-11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “ameliyat” ibaresi “ameliyat ile sünneti” şeklinde değiştirilmiş, aynı cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, olağanüstü ve istisnaî hâllerde Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek eğitimi alan kimseler tarafından hekim gözetiminde sünnet ameliyesi yapılmasına Bakanlıkça izin verilebilir.” “Türk Silahlı Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı personelinden, görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, hastane öncesi acil tıbbî müdahaleleri yapmaya yetkilidir. Söz konusu personelin yetki ve sorumlulukları ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 15 inci maddesine “aynı fıkranın son cümlesi” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ile ikinci fıkrasında geçen ‘ile acil tıp teknisyenleri ibaresi”nin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Madde 3 – Yukarki maddelerde zikredilen tabip diplomasını ve fenni, cerrahi veya şuabatında ihtısas sahibi olduğuna dair işbu kanunun tarifleri dairesinde vesaikı lazimeyi haiz olmıyan hiç bir kimse hiç bir ameliyei cerrahiye icra edemez. Cerrahii sağireye ait ameliyat ile sünneti her tabip yapabilir. Ancak, olağanüstü ve istisnaî hâllerde Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek eğitimi alan kimseler tarafından hekim gözetiminde sünnet ameliyesi yapılmasına Bakanlıkça izin verilebilir.Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti tarafından açılan ve idare edilen mekteplerden mezun küçük sıhhiye memurları ve işbu mekteplere muadil tedrisat yapan mekteplerden mezun olup şahadetnameleri Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tasdik ve tescil edilenler talimatnamelerinde yazılı olanlara munhasır kalmak şartiyle küçük ameliyeleri yapabilirler. Evsaf ve şeraiti bu kanunla tesbit edilmiş olan sünnetçiler sünnet ameliyesini icra edebilirler.
Acil
tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak ve Sağlık
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliğinde belirtilmek
kaydıyla acil tıp teknikerleri …. “Türk Silahlı Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatı personelinden, görevlendirilen ve ilgili eğitimi başarıyla tamamlayanlar, görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, hastane öncesi acil tıbbî müdahaleleri yapmaya yetkilidir. Söz konusu personelin yetki ve sorumlulukları ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.”
|
Sünnet ameliyesinin yalnızca tabiplerce yapılabileceği düzenlenmekte, olağanüstü ve istisnaî hâllerdeBakanlıkça düzenlenecek eğitimi alan kişilerce hekim gözetiminde yapılabilmesine de imkân tanınmaktadır. Diğer taraftan sağlık mesleklerinde asgari eğitimin ön lisans (teknikerlik) seviyesinde olması öngörüldüğünden, teknisyenlik seviyesindeki acil tıp teknisyenliği kaldırılmaktadır.
|
MADDE 16-1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin (a) bendinden önce gelen bölümü ile üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrası ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir:” “Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında aylık otuz saati geçmemek üzere işyeri hekimliği yapabilir.”
|
MADDE 16-1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin (a) bendinden önce gelen bölümü ile üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasına beşinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir:’
‘Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında aylık otuz saati geçmemek üzere işyeri hekimliği yapabilir.’
‘Tabipler, işyeri hekimliği eğitimi alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın çok tehlikeli olanlar dışındaki işyerlerinin işyeri hekimliği görevini yapabilirler.’”
|
Madde 12 – Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat dükkan ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 27 nci maddesi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesi ile 17/11/1983 tarihli ve 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun 32 nci maddesi saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir: a) Kamu kurum ve kuruluşları. b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları, SosyalGüvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri. c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, SosyalGüvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzmanolanlar, ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bumaddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum vekuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemekkaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında aylık otuz saati geçmemek üzere işyeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Tabipler, işyeri hekimliği eğitimi alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın çok tehlikeli olanlar dışındaki işyerlerinin işyeri hekimliği görevini yapabilirler.Bumaddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.
|
Tabiplerin çalışma alanlarıyla ilgili Anayasa Mahkemesince iptal edilen hüküm yeniden düzenlenmekte; kamuda tam gün çalışmanın bir istisnası olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimlerinin, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında işyeri hekimliği yapabilmelerine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca çok tehlikeli olanlar dışındaki işyerlerinin işyeri hekimliği görevini yapabilmek için tabiplik diploması yeterli olduğundan, bunlar için işyeri hekimliği eğitimi alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı kaldırılmaktadır. İşyeri hekimliği eğitimi alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı, sadece çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinin işyeri hekimliği için aranacaktır. |
|
MADDE 17- 1219 sayılı Kanunun 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ‘MADDE 47- Türkiye’de üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında ebelik ile ilgili bir okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenlere ebe unvanı verilir.’”
|
‘MADDE 47- Türkiye’de üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında ebelik ile ilgili bir okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenlere ebe unvanı verilir.’”
|
Günümüz şartlarına uygun olarak ve Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde ebelik eğitiminin lisans seviyesine çıkarılması öngörülmektedir.
|
|
“MADDE 17- 1219 sayılı Kanunun ek 7 nci ve ek 10 uncu maddelerinde geçen ‘diş protez teknisyenleri’ ibareleri ‘diş protez teknikerleri’ şeklinde değiştirilmiştir.”
|
Ek
Madde 7 Diş protez teknikerleri; kullanamazlar, hastalarla doğrudan doğruya meslekî ilişkiye giremezler, laboratuvarlarında münhasıran diş hekimliği mesleğini icra etmekte kullanılan araç ve gereçleri bulunduramazlar, ek 4 üncü maddenin belirlediği sınırlar dışında herhangi bir çalışma yapamazlar, tavsiyede bulunamazlar.
Ek
Madde 10 – Diş protez teknikerleri
|
Sağlık mesleklerinde asgari eğitim ön lisans (teknikerlik) seviyesine çıkarıldığından, Kanundaki “diş protez teknisyenleri” ibareleri de “diş protez teknikerleri” şeklinde değiştirilmektedir.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 16 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 17- 1219 sayılı Kanunun Ek 13 üncü maddesinin (e), (g), (ğ), (h), (ı), (i), (j), (k), (l), (m), (n), (o), (p), (r)¸ (ş)¸ (t) ve (u) bentlerinde geçen “meslek yüksekokullarının” ibarelerinin “en az ön lisans seviyesindeki” şeklinde; değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki bentler eklenmiştir. “ü) Acil tıp teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki acil tıp bölümünden mezun, acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen iş ve eylemleri yapan sağlık teknikeridir. “v) Hemşire yardımcısı; Sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı programından mezun olup hemşire nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık teknisyenidir.” “y) Ebe yardımcısı; Sağlık meslek liselerinin ebe yardımcılığı programından mezun mezun olup ebelerin nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık teknisyenidir. “z) Sağlık bakım teknisyeni; Sağlık meslek liselerinin sağlık bakım teknisyenliği programından mezun olup en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık meslek mensubudur.”
|
“e) Podolog; en az ön lisans seviyesindeki podoloji programından mezun; bireylerin ayak sağlığının korunması ve bakımına yönelik hizmet veren ve ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak hastaların ayak tedavisini yapan sağlık teknikeridir.” “g) Anestezi teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki anestezi programlarından mezun; anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı tabibin sorumluluğunda ve yönlendirmesi doğrultusunda anestezi işlemlerinin güvenli bir şekilde başlatılması, sürdürülmesi ve sonlandırılması için gerekenleri yapan sağlık teknikeridir.” “ğ) Tıbbi laboratuvar ve patoloji teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki tıbbi laboratuvar ve patoloji laboratuvar teknikleri programlarından mezun; bireyin sağlık durumu veya ölüm sebebi hakkında bilgi edinmek amacıyla tıbbi analiz öncesi hazırlıkları yapan, laboratuvar araç ve gereçlerini kullanarak numunelerin tıbbi testlerini ve kan merkezi çalışmalarını yapan sağlık teknikeridir.” “h) Tıbbi görüntüleme teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki tıbbi görüntüleme programlarından mezun; tıbbi görüntüleme yöntemleri ile görüntü elde eden ve kullanıma hazır hale getiren sağlık teknikeridir.” “ı) Ağız ve diş sağlığı teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki ağız ve diş sağlığı programından mezun; hasta muayenesinde diş tabibine yardımcı olan, tedavi malzemelerinin hazırlanması ve kullanıma hazır halde tutulmasını sağlayan sağlık teknikeridir.” “i) Diş protez teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki diş protez programından mezun; diş tabibi tarafından alınan ölçü üzerine, çene ve yüz protezlerini, ortodontik cihazları yapan ve onaran sağlık teknikeridir.” “j) Tıbbi protez ve ortez teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki tıbbi protez ve ortez programlarından mezun; kaybedilen organların işlevlerini kısmen de olsa yerine getirecek yapay organlar ile desteklenmesi, korunması ve düzeltilmesi gereken vücut kısımlarına uygulanacak yardımcı cihazları ve aletleri tasarlayan, kullanıma hazır hale getiren, onarımını yapan ve uzman tabip denetiminde hastaya uygulayan sağlık teknikeridir.” “k) Ameliyathane teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki ameliyathane hizmetleri programından mezun; ameliyathanede kullanılan alet ve malzemenin ameliyata hazır hale getirilmesine, cerrahi ekibe malzeme sağlanması ve ameliyathane ortamının ameliyatın özelliğine göre uygun hale getirilmesine yönelik iş ve işlemleri yapan ve uygulama açısından destek veren sağlık teknikeridir.” “l) Adli tıp teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki adli tıp programından mezun; kişilerin adlî muayenesinde, insan bedeninden örnek alınmasında, otopside ve adli raporların yazılmasında tabibe yardımcı olan sağlık teknikeridir.” m) Odyometri teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki odyometri programından mezun; endikasyonu belirlenmiş hastalara ilgili ekipmanı kullanarak gerekli testleri uygulayan sağlık teknikeridir. n) Diyaliz teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki diyaliz programından mezun; tabibin yönlendirmesine göre hastaya diyaliz uygulamalarını yapan sağlık teknikeridir. o) Fizyoterapi teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki fizyoterapi programından mezun; fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı veya fizyoterapist gözetiminde, fizik tedavi ve egzersiz uygulamalarına yardımcı olan sağlık teknikeridir. p) Radyoterapi teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki radyoterapi programından mezun; tabibin hazırladığı ışın tedavi programını hastaya uygulayan sağlık teknikeridir. r) Eczane teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki eczane hizmetleri programından mezun; reçetedeki ilaçları eczacı gözetiminde hazırlayan ve eczacılık faaliyetlerine yardım eden sağlık teknikeridir. ş) İş ve uğraşı teknikeri (Ergoterapi teknikeri); en az ön lisans seviyesindeki iş ve uğraşı terapisi bölümlerinden mezun, uzman tabibin tedavi planına bağlı olarak, uzman tabip veya iş ve uğraşı terapisti gözetiminde iş ve uğraşı terapisi programını uygulayan sağlık teknikeridir. t) Elektronörofizyoloji teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki elektronörofizyoloji bölümünden mezun, elektronörofizyolojik yöntemlerin kullanılmasında ilgili uzman tabibe yardım eden ve tabibin gözetiminde çalışan sağlık teknikeridir. u) Mamografi teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki mamografi teknikerliği bölümünden mezun; mamogramların kanser açısından pozitif ve negatif yönden incelemesini yaparak radyoloji uzmanının karar vermesi için değerlendirmesine hazır hale getiren, gerektiğinde mamografi çekimlerini yapan sağlık teknikeridir. “ü) Acil tıp teknikeri; en az ön lisans seviyesindeki acil tıp bölümünden mezun, acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen iş ve eylemleri yapan sağlık teknikeridir. “v) Hemşire yardımcısı; Sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı programından mezun olup hemşire nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık teknisyenidir.” “y) Ebe yardımcısı; Sağlık meslek liselerinin ebe yardımcılığı programından mezun mezun olup ebelerin nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık teknisyenidir. “z) Sağlık bakım teknisyeni; Sağlık meslek liselerinin sağlık bakım teknisyenliği programından mezun olup en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde yardımcı olarak çalışan, ayrıca hastaların günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesi, beslenme programının uygulanması, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımında yardımcı olan ve refakat eden sağlık meslek mensubudur.”
|
Kanunda düzenlenmiş olan teknisyenlik seviyesindeki sağlık meslekleri kaldırılmaktadır. Ayrıca, teknikerlik seviyesindeki mesleklerin eğitimine ilişkin Kanunda geçen “meslek yüksek okulları” ibareleri “ön lisans seviyesindeki programlar” şeklinde düzeltilmektedir. Bu arada, teknisyenlik seviyesinde Hemşire Yardımcısı, Ebe Yardımcısı ve Sağlık Bakım Teknisyeni adıyla üç yeni “yardımcı sağlık mesleği” tanımlanmaktadır. Bunlardan hemşire ve ebe yardımcısının, hemşire ve ebe nezaretinde; sağlık bakım teknisyeninin ise en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensubu nezaretinde yardımcı olarak çalışmaları öngörülmektedir. Ayrıca bunlar, hastaların günlük yaşam aktivitelerine, beslenme programının uygulanmasına, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşımına yardımcı olmak ve refakat etmekle görevliolacaklardır.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 16 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 17- 1219 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
‘Tıpta ve diş tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden, vakıf üniversitelerinde ise kendi bütçelerinden(13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu ödemeden damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmaz.’ |
Ek Madde 14 – … ‘Tıpta ve diş tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden, vakıf üniversitelerinde ise kendi bütçelerinden(13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu ödemeden damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmaz.’ ”
|
Halentıpta ve diş tabipliğinde uzmanlık eğitimi yapmakta olan yabancı uyruklu asistanlara sadece Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim hastanelerinde 500 TL’ye kadar ödeme yapılabilmekte ve üniversitelerde ise ödeme hiç yapılamamaktadır. Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim hastanelerindeki ödemenin düşüklüğü ve üniversitelerde ödeme yapılamaması yabancı asistanları mağdur etmektedir. Bu mağduriyeti gidermek amacıyla ödeme miktarı artırılmakta ve üniversitelerdeki yabancı uyruklu asistanlara da ödeme yapılması öngörülmektedir. |
MADDE 17-1219 sayılı Kanunun 58 inci, 59 uncu, 60 ıncı, 61 inci ve 62 nci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 17 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 17-1219 sayılı Kanunun 48 inci, 49 uncu, 53 üncü, 58 inci, 59 uncu, 60 ıncı, 61 inci, 62 nci, ek 4 üncü, ek 5 inci, ek 6 ncı, ek 8 inci ve ek 11 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.” |
|
Sünnet ameliyesinin yalnızca tabiplerce yapılabileceği öngörüldüğünden, diğer kimselere sünnet yapabilme yetkisi veren hükümler ile yeni düzenleme sebebiyle diş protez teknisyenleri ve lise seviyesindeki ebelikle ilgili hükümler yürürlükten kaldırılmaktadır. |
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 17 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 18- 1219 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Bu madde ile Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin geçici maddeleri çerçevesinde yeni ihdas edilen ana ve yan dallarında geçmiş çalışmalarına dayanarak uzmanlık belgesi alan tabipler, uzmanlık hak ve yetkilerini dört yıl süreyle yalnızca tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumlarda kullanabilir. Bu süreyi her bir branş bazında bir katına arttırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.’”
|
“Geçici madde 8-… Bu madde ile Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin geçici maddeleri çerçevesinde yeni ihdas edilen ana ve yan dallarında geçmiş çalışmalarına dayanarak uzmanlık belgesi alan tabipler, uzmanlık hak ve yetkilerini dört yıl süreyle yalnızca tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumlarda kullanabilir. Bu süreyi her bir branş bazında bir katına arttırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.’” |
Yeni ihdas edilen uzmanlık ana ve yan dallarında geçmiş çalışmalara dayanarak uzmanlık belgesi verilmesinin gayesi, bu dallarda eğitimci ihtiyacını karşılayarak eğitimi başlatabilmektir. Dolayısıyla, bu dallarda uzmanlık belgesi alan tabiplerin tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumlarda çalışmaları ve hizmet vermeleri icap etmektedir. Bu itibarla, belirtilen şekilde uzmanlık belgesi verilmesindeki maksadın hâsıl olabilmesi için işbu düzenleme yapılmaktadır.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 17 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 18- 1219 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Eğitime başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az üç yıl değiştirmemek şartıyla bu maddeye göre uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 3 üncü maddesi uyarınca yapmakla yükümlü olduklarıDevlet hizmetini ifa etmiş sayılırlar.’” |
“Geçici madde 9- … ‘Eğitime başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az üç yıl değiştirmemek şartıyla bu maddeye göre uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 3 üncü maddesi uyarınca yapmakla yükümlü olduklarıDevlet hizmetini ifa etmiş sayılırlar.’” |
Aile hekimi olarak çalışmakta olan pratisyen tabiplerin aile hekimliği uzmanı olmaları hastaya sunulan hizmetin kalitesini son derece yükseltecektir. Dolayısıyla aile hekimlerinin, aile hekimliği uzmanlığı yapmalarını teşvik etmek gerekmektedir. Ayrıca 1219 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesine göre aile hekimliği uzmanlığı eğitimi sırasında aile hekimliği sözleşmesi devam etmekte ve hizmet de yürütülmektedir. Belirtilen sebeplerle, 1219 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesine göre aile hekimliği uzmanlığı eğitimini tamamlayanların, eğitime başladıkları esnadaki aile hekimliği pozisyonunu en az üç yıl değiştirmemek şartıyla, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 3 üncü maddesi uyarınca yapmakla yükümlü oldukları Devlet hizmetini ifa etmiş sayılacağı öngörülmektedir. |
MADDE 18- 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 10- Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla mülga 58 inci ve 59 uncu maddeler uyarınca sünnetçilik etme yetkisi bulunanlar 31/12/2013 tarihine kadar sünnetçilik etmeye devam edebilir.” |
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 18 inci maddesiyle 1219 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu maddedeki “31/12/2013” tarihinin “31/12/2014” olarak değiştirilmesi arz ve teklif ederiz.
|
“Geçici Madde 10- Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla mülga 58 inci ve 59 uncu maddeler uyarınca sünnetçilik etme yetkisi bulunanlar 31/12/2014 tarihine kadar sünnetçilik etmeye devam edebilir.”
|
Tasarıdaki maddede belirlenen süreye, Tasarının kanunlaşma sürecinde geçen zamanla çok yaklaşılmış olduğundan, ilgililere yeterli intibak süresinin verilebilmesi için belirtilen süre uzatılmaktadır.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 18 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 19- 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. ‘GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sağlık meslek liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmaz. Bu tarihe kadar kaydı yapılmış olan öğrenciler eğitimlerini kayıtları yapılan programlarda tamamlarlar ve bitirdikleri programların meslek unvanını kullanırlar. Sağlık meslek liselerinin kapatılan programlarından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar mezun olanlar da meslek unvanlarını kullanmaya devam ederler.’”
|
‘GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sağlık meslek liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmaz. Bu tarihe kadar kaydı yapılmış olan öğrenciler eğitimlerini kayıtları yapılan programlarda tamamlarlar ve bitirdikleri programların meslek unvanını kullanırlar. Sağlık meslek liselerinin kapatılan programlarından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar mezun olanlar da meslek unvanlarını kullanmaya devam ederler.’”
|
Sağlık meslekleri ile ilgili yapılan yeni düzenlemelere bağlı olarak sağlık meslek liselerinin, hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği hariç diğer programlarına öğrenci kaydedilmemesi öngörülmektedir. İhtiyacı karşılayacak sayıda hemşirenin yetişmekte olması sebebiyle, sağlık meslek liselerinin hemşirelik bölümüne de, bu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra öğrenci alınmaması hükme bağlanmaktadır. Bu tarihe kadar kaydı yapılmış olan öğrencilerin ise eğitimlerini kayıtları yapılan programlarda tamamlamaları ve bitirdikleri programların meslek unvanını kullanmaları öngörülmekte ve evvelce mezun olanların da hakları korunmaktadır.
|
MADDE 19-2/3/1927 tarihli ve 984 sayılı Ecza Ticarethaneleriyle Sanat ve Ziraat İşlerinde Kullanılan Zehirli ve Xxxxxxx Xxxxxxx Maddelerin Satıldığı Dükkânlara Mahsus Kanunun 11 inci maddesinin birinci cümlesinde yer alan “eczanelere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ilaç üreticilerine”ibaresi eklenmiştir.
|
|
Madde 11 – Ecza ticarethanelerinden yalnız eczanelere ve ilaç üreticilerine toptan veya perakende ecza ve mevaddı kimyeviye satılabilir. |
Ecza ticarethanelerinden ilaç üreticilerine de toptan satış yapabileceği belirtilmektedir.
|
MADDE 20-14/5/1928tarihli ve 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbî Müstahzarlar Kanununun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 18-10 uncu maddede yazılı tahlil neticesinde, müstahzarların terkibinde bulunan maddelerin saf olmadığı veya ruhsat almak için verilmiş olan formüle uymadığı veya müstahzarın tedavi vasıflarını azaltacak veya kaybedecek surette imal edilmiş olduğu anlaşılırsa, fiil suç oluşturmadığı takdirde, ruhsat sahibi ile müstahzarların bu şekilde imal edildiğini bilerek satan, satışa arz eden veya sattıranlara yüzbin Türk Lirasından beşyüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Müstahzarların bu Kanuna aykırı şekilde tanıtım ve satışını yapanlar ile bunları onaylı endikasyonu dışında pazarlayan ve bu şekilde reçete oluşumunu teşvik edenlere, ürünün son bir yıllık satış tutarı toplamının beş katına kadar idarî para cezası verilir. Ancak bu ceza yüzbin Türk Lirasından aşağı olamaz. Tanıtım veya satışların internet üzerinden yapılması hâlinde, Bakanlık tarafından derhal erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar uygulanmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir. Yetkili merciden izin almaksızın veya verilen izne aykırı olarak sağlık beyanı ile ürün tanıtım ve satışını yapanlar hakkında yirmibin Türk Lirasından üçyüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek idarî para cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 20 nci maddesiyle değiştirilen 1262 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen “yüzbin” ibaresinin “onbin” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
“Madde
18- 10
uncu maddede yazılı tahlil neticesinde, müstahzarların
terkibinde bulunan maddelerin saf olmadığı veya ruhsat almak
için verilmiş olan formüle uymadığı veya müstahzarın
tedavi vasıflarını azaltacak veya kaybedecek surette imal
edilmiş olduğu anlaşılırsa, fiil suç oluşturmadığı
takdirde, ruhsat sahibi ile müstahzarların bu şekilde imal
edildiğini bilerek satan, satışa arz eden veya sattıranlara
Müstahzarların bu Kanuna aykırı şekilde tanıtım ve satışını yapanlar ile bunları onaylı endikasyonu dışında pazarlayan ve bu şekilde reçete oluşumunu teşvik edenlere, ürünün son bir yıllık satış tutarı toplamının beş katına kadar idarî para cezası verilir. Ancak bu ceza yüzbin Türk Lirasından aşağı olamaz. Tanıtım veya satışların internet üzerinden yapılması hâlinde, Bakanlık tarafından derhal erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar uygulanmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir. Yetkili merciden izin almaksızın veya verilen izne aykırı olarak sağlık beyanı ile ürün tanıtım ve satışını yapanlar hakkında yirmibin Türk Lirasından üçyüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek idarî para cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
|
İlaçları onaylı endikasyonu dışında pazarlayan ve bu şekilde reçete oluşumunu teşvik edenler ile ilaçların Kanuna aykırı tanıtım ve satışını yapanlara idari yaptırım öngörülmekte ve bu yaptırımların Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu tarafından uygulanacağı belirtilmektedir.
Ayrıca maddedeki idari para cezasının alt sınırı yüksek olduğundan önerge ile cezanın alt sınırı onbin Türk Lirasına düşürülmektedir.
|
MADDE 21-1262 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Ruhsatsız olarak müstahzar imal edenler veya bu şekilde imal edilen müstahzarları bilerek satan, satışa arz eden veya sattıranlar, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu müstahzarlar kendilerine atfedilen tedavi vasıflarını haiz olmadığı veya bu vasıfları azaltacak veya kaybedecek şekilde veya saf olmayan maddelerden imal edildiği anlaşıldığı takdirde ceza üçte bir oranında artırılır. Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışların internet üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 21 inci maddesi ile değiştirilen 1262 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasınde geçen “internet” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya başkaca herhangi bir elektronik ortam” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
“Madde 19- Ruhsatsız olarak müstahzar imal edenler veya bu şekilde imal edilen müstahzarları bilerek satan, satışa arz eden veya sattıranlar, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu müstahzarlar kendilerine atfedilen tedavi vasıflarını haiz olmadığı veya bu vasıfları azaltacak veya kaybedecek şekilde veya saf olmayan maddelerden imal edildiği anlaşıldığı takdirde ceza üçte bir oranında artırılır. Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışların internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortamüzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır.” |
Ruhsatsız olarak müstahzar imal eden, satışa arzeden, satan veya sattıranlara hapis cezası öngörülmekte ve bu müstahzarların tedavi vasıflarını haiz olmadığı veya bu vasıfları azaltacak veya kaybedecek şekilde veya saf olmayan maddelerden imal edildiği anlaşıldığı takdirde ceza artırımı düzenlenmektedir. Ayrıca önerge ile madde kapsamındaki ürünlerin, internet ortamı ile birlikte başkaca elektronik vasıtalarla satılabileceğinden bu şekildeki satışlar da müeyyide öngören madde kapsamına alınmaktadır. |
MADDE 22-1262 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici Madde 1-Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce beşerî ilaçların fiyatlandırılmasına dair 6/2/2004 tarihli ve 2005/6781 sayılı ve 12/06/2007 tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve değişiklikleri gereğince, referans fiyat uygulamasına bağlı fiyat değişikliklerinin öngörülen süre içerisinde bildirilmemesinden kaynaklanan haksız kazanç nedeniyle Sağlık Bakanlığınca tespiti yapılarak ruhsat sahiplerinden tahsil edilmiş tutarların Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılmış tutardan sonra kalan kısmı, kanunî faize ve bakiye alacaklara ilişkin haklar saklı kalmak üzere genel bütçeye gelir kaydedilir. Ruhsat sahipleri tarafından fiyat değişikliklerinin bildirilmesi gereken tarihi müteakip Sağlık Bakanlığının beşeri ilaçların fiyatlandırılmasına dair 6/2/2004 tarihli ve 2005/6781 sayılı ve 12/06/2007 tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve değişiklikleri çerçevesinde yapılan ilk fiyat belirlemesinin yürürlüğe girdiği tarih ile Sağlık Bakanlığınca tahsilatın yapıldığı tarih arasında kalan toplam sürenin tahsilat tarihinden geriye doğru hesaplanacak yarısı kadar bir süre esas alınarak ve ilgili tarihlerde geçerli olan kanunî faiz oranı uygulanarak, ruhsat sahipleri tarafından yatırılan toplam tutar üzerinden Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken hesaplanacak kanunî faiz tutarı da ruhsat sahiplerinden Sağlık Bakanlığınca tahsil olunur.” |
|
“Geçici Madde 1- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce beşerî ilaçların fiyatlandırılmasına dair 6/2/2004 tarihli ve 2005/6781 sayılı ve 12/06/2007 tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve değişiklikleri gereğince, referans fiyat uygulamasına bağlı fiyat değişikliklerinin öngörülen süre içerisinde bildirilmemesinden kaynaklanan haksız kazanç nedeniyle Sağlık Bakanlığınca tespiti yapılarak ruhsat sahiplerinden tahsil edilmiş tutarların Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılmış tutardan sonra kalan kısmı, kanunî faize ve bakiye alacaklara ilişkin haklar saklı kalmak üzere genel bütçeye gelir kaydedilir. Ruhsat sahipleri tarafından fiyat değişikliklerinin bildirilmesi gereken tarihi müteakip Sağlık Bakanlığının beşeri ilaçların fiyatlandırılmasına dair 6/2/2004 tarihli ve 2005/6781 sayılı ve 12/06/2007 tarihli ve 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ve değişiklikleri çerçevesinde yapılan ilk fiyat belirlemesinin yürürlüğe girdiği tarih ile Sağlık Bakanlığınca tahsilatın yapıldığı tarih arasında kalan toplam sürenin tahsilat tarihinden geriye doğru hesaplanacak yarısı kadar bir süre esas alınarak ve ilgili tarihlerde geçerli olan kanunî faiz oranı uygulanarak, ruhsat sahipleri tarafından yatırılan toplam tutar üzerinden Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken hesaplanacak kanunî faiz tutarı da ruhsat sahiplerinden Sağlık Bakanlığınca tahsil olunur.”
|
Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkında Karar gereğince, bazı ilaç firmaları tarafından, referans fiyat uygulamasına bağlı olarak fiyat değişikliklerinin öngörülen süre içerisinde bildirilmemesinden kaynaklanan kamu zararı Sağlık Bakanlığı vasıtasıyla ruhsat sahibi firmalardan tahsil edilmektedir. Şimdiye kadar tahsil edilen tutarlar emanet hesabında bekletilmektedir. Tahsil edilen tutarlar içerisinde genel bütçeye dahil idareler, belediyeler, KİT’ler, özel şahıslar gibi farklı kişi, kurum ve kuruluşların payı bulunması sebebiyle bu meblağın kurumlar arasında dağıtımı, faizin hesaplanması, tahsili ve takibi yapılamadığından doğrudan hazineye irat kaydedilmesi uygun olacaktır. Ayrıca faiz tahsiline ilişkin usul belirlenerek tahsil yetkisi Maliye Bakanlığına verilmektedir.
|
MADDE 23- 24/5/1933 tarihli ve 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanununun 35 inci ve 45 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
|
|
|
İdari denetim ve yaptırımlarla ilgili yeni düzenlemeye bağlı olarak Hususi Hastaneler Kanunundaki denetim ve idari yaptırımlara ilişkin maddeler yürürlükten kaldırılmaktadır.
|
MADDE 24-18/12/1953tarihli ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “çarpımı sonucu” ibaresi “toplamı sonucu” şeklinde değiştirilmiştir.
|
|
“Madde 5- …
Eczane
açılmasına ilişkin kriterler belirlenirken ilçelerin
sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre sınıflandırma
yapılır. Bu sınıflandırmaya göre ilçelere ilçe katsayısı
verilir. Eczacılara, o ilçede mesleki faaliyetlerini
sürdürdükleri yıl sayısı ile ilçe katsayısının çarpımı
kadar hizmet puanı verilir. Eczacı birden fazla ilçede çalışmış
ise hizmet puanları toplanır. Hizmet puanı hesaplanırken ilçe
katsayısı, doktora yapmış olanlar için dörtte bir oranında
artırılarak uygulanır. Eczacılara, meslekte geçirilen toplam
yıl sayısı ile eczacının hizmet puanı |
Eczane açma iznine esas hizmet puanında adaleti ve hakkaniyeti sağlamak üzere, meslekte geçirilen toplam yıl sayısı ile eczacının hizmet puanı çarpımı sonucu tespit edilen yerleştirme puanı hesaplanmasındaki çarpma işlemi toplama işlemi şeklinde değiştirilmektedir.
|
MADDE 25-6197 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 24- Eczanelerden zehirli ve müessir maddeler ile ilaçların toptan satışı yapılamaz ve eczaneler ihalelere giremez. İlaçların satışı, alındığı ecza deposuna iadesi, eczaneler arasındaki takası, miadı geçmiş ya da bozulmuş olanlarının imhası işlemlerinde ilaç takip sistemine bildirim yapılması zorunludur. İlaçların internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortamda satışı yapılamaz. Eczane eczacıları ve eczaneler adına internet sitesi açılamaz. Eczacılar, kendilerine reçete gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları veya üçüncü şahıslar ile açık veya gizli iş birliği yapamaz, simsar, kurye elemanı ve benzeri yönlendirici personel bulunduramaz, reçete toplama veya yönlendirme yapamaz, bu yollarla gelen reçeteleri kabul edemez. Bu fiillerin tespiti hâlinde eczacı ile aracı kişi veya kuruluşa binTürk Lirasından yirmi bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek idari para cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
|
|
MADDE 24- Eczanelerden zehirli ve müessir maddeler ile ilaçların toptan satışı yapılamaz ve eczaneler ihalelere giremez. İlaçların satışı, alındığı ecza deposuna iadesi, eczaneler arasındaki takası, miadı geçmiş ya da bozulmuş olanlarının imhası işlemlerinde ilaç takip sistemine bildirim yapılması zorunludur. İlaçların internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortamda satışı yapılamaz. Eczane eczacıları ve eczaneler adına internet sitesi açılamaz. Eczacılar, kendilerine reçete gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun, kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları veya üçüncü şahıslar ile açık veya gizli iş birliği yapamaz, simsar, kurye elemanı ve benzeri yönlendirici personel bulunduramaz, reçete toplama veya yönlendirme yapamaz, bu yollarla gelen reçeteleri kabul edemez. Bu fiillerin tespiti hâlinde eczacı ile aracı kişi veya kuruluşa binTürk Lirasından yirmi bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Fiillerin tekrarı hâlinde verilecek idari para cezası, daha önce verilen cezanın iki katı olarak uygulanır.”
|
Eczanelerde zehirli ve müessir maddelerin, tıbbi cihazların ve ilaçların toptan satışının yapılamayacağı ve ilaçların iade, takas ve imha durumlarının İlaç Takip Sistemine bildirileceği belirtilmektedir. Ayrıca suiistimalleri ve etik dışı davranışları önlemek amacıyla eczacılara bazı yasaklar getirilmekte ve bu yasaklara aykırı davranışlar idari yaptırıma bağlanmaktadır.
|
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 25 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 26- 6197 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘Ancak, özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar kapsamında bulunmakla birlikte metebolik bozukluk veya hastalıklarda diyetin düzenlenmesi amacıyla formüle edilen ve normal gıdalara benzeyen düşük proteinli gıdalardan Sağlık Bakanlığınca belirlenenler, nitelikleri Bakanlıkça tespit olunan yerlerde de satılabilir.” |
Madde 28 –(Değişik: 17/5/2012-6308/6 md.) Beşerî ilaçlar, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı geleneksel bitkisel tıbbi ürünler; Sağlık Bakanlığının iznine tabi olan homeopatik tıbbi ürünler, enteral beslenme ürünleri dâhil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ve özel tıbbi amaçlı bebek mamaları münhasıran eczanede satılır. Ancak, özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar kapsamında bulunmakla birlikte metebolik bozukluk veya hastalıklarda diyetin düzenlenmesi amacıyla formüle edilen ve normal gıdalara benzeyen düşük proteinli gıdalardan Sağlık Bakanlığınca belirlenenler, nitelikleri Bakanlıkça tespit olunan yerlerde de satılabilir |
Özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar kapsamında bulunmakla birlikte metebolik bozukluk veya hastalıklarda diyetin düzenlenmesi amacıyla formüle edilen, normal gıdalara benzeyen düşük proteinli gıdalara vatandaşların erişimini kolaylaştırmak için, bunlardan Sağlık Bakanlığınca belirlenecek olanların, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenecek yerlerde de satılabilmesi imkanı getirilmektedir. |
MADDE 26-4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “döner sermaye gelirlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup, Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardan birinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “karşılık olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini,” ibaresi eklenmiştir.
|
MADDE 26-4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun; a) 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (ı) bendi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar ilave olunmuştur. “Eğitim ve araştırma hastaneleri ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek dokuzuncu maddesi kapsamında üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerde çalışan tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlardan profesör ve doçent unvanını haiz bulunanlar ile eğitim görevlilerinin, her bir branş itibariyle sayılarının yüzde 50’ini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri döner sermaye hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilmelerine karar vermeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak kişiler, Bakanlıkça belirlenecek %50’si uygulama, %50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre tespit edilir. Bu çalışma karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır ve elde edilen gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın çalıştırılan kişilere ödenir.Bu şekilde çalıştırılacaklar;
c) Sözleşme ücretleri, kadroları için belirlenen mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz. ç) İdarî görevlerde bulunamaz. d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları halinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla 5 yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz. Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların %20’sini geçmemek üzere, dokuzuncu fıkra kapsamında sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile işbirliği yapan özel hastanelerde %20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabipleri dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu kapsamdaki bütün sözleşmeleri sona erdirilir ve bunlar 5 yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz.
b) 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “döner sermaye gelirlerinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup, Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardan birinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “karşılık olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini,” ibaresi eklenmiştir.
|
Madde 3- ….
… “Eğitim ve araştırma hastaneleri ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek dokuzuncu maddesi kapsamında üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerde çalışan tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlardan profesör ve doçent unvanını haiz bulunanlar ile eğitim görevlilerinin, her bir branş itibariyle sayılarının yüzde 50’ini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri döner sermaye hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilmelerine karar vermeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak kişiler, Bakanlıkça belirlenecek %50’si uygulama, %50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre tespit edilir. Bu çalışma karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır ve elde edilen gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın çalıştırılan kişilere ödenir.Bu şekilde çalıştırılacaklar;
c) Sözleşme ücretleri, kadroları için belirlenen mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz. ç) İdarî görevlerde bulunamaz. d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları halinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla 5 yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz. Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların %20’sini geçmemek üzere, dokuzuncu fıkra kapsamında sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile işbirliği yapan özel hastanelerde %20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabipleri dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu kapsamdaki bütün sözleşmeleri sona erdirilir ve bunlar 5 yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz..”
Madde 5- …. Bakanlık merkez teşkilatı ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (laboratuvarlar hariç) ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez teşkilatında görev yapanlar dışındaki personele, (…) (1) döner sermaye gelirlerinde, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup, Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardanbirinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; eğitim görevlisi ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800'ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700'ünü, pratisyen tabip ve diş tabiplerinde yüzde 500'ünü, idarî sağlık müdür yardımcısı, idarî halk sağlığı müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250'sini, başhemşirelerde yüzde 200'ünü, diğer personelde ise yüzde 150'sini geçemez. İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30’unu, diğer personele yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. Bu madde uyarınca yapılacak ödeme sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz.
|
1) Tıpta ve diş tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara ödeme yapılması 1219 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesi ile düzenlendiğinden, aynı konuyu düzenleyen 209 sayılı Kanundaki hüküm yürürlükten kaldırılmaktadır. 2)Eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerde çalışan profesör ve doçent unvanını haiz tabipler ile eğitim görevlilerinin kurumsal sözleşme ile özel hastanelerde ve vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışmasının usul ve esasları düzenlenmektedir. 3)Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup, Kurumun analiz ve kontrol laboratuarlarında çalışanlara döner sermaye ek ödemesi yapılması öngörülmekte ve profesör, doçent ve eğitim görevlilerine mesai dışı çalışma karşılığı yapılacak ek ödeme oranı arttırılmaktadır. |
MADDE 27-4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 57 nci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Silahlı kuvvetlerin sağlık teşkillerindeki sağlık hizmetleri, harekât ihtiyaçları hariç ulusal sağlık mevzuatında yer alan hizmet standartlarına göre yürütülür.”
|
|
Madde 57 – Silahlı kuvvetler sağlık işlerinde askerlerin fizik ve moral durumlarını takip ve koruyucu tababetin tatbikı esastır. Silahlı kuvvetlerin sağlık teşkillerindeki sağlık hizmetleri, harekât ihtiyaçları hariç ulusal sağlık mevzuatında yer alan hizmet standartlarına göre yürütülür. Bu hizmetin yürütülmesinden ve görülmesinden kıta kumandanları veya kurum amirleri ile bunların tabipleri sorumludur. |
Silahlı kuvvetlerin sağlık teşkillerindeki sağlık hizmetlerinin de, harekât ihtiyaçları hariç ulusal sağlık mevzuatında yer alan hizmet standartlarına göre yürütülmesi öngörülmektedir
|
MADDE 28- 29/5/1979 tarihli ve 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 10- Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurtdışından temin edilmesi, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş gerekli uzman personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılır.”
|
|
“MADDE 10- Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurtdışından temin edilmesi, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş gerekli uzman personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılır.”
|
Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurtdışından temin edilmesinin, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş gerekli uzman personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılacağı düzenlenmektedir.
|
MADDE 29- 2238 sayılı Kanunun 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 11- Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbî ölümün gerçekleştiğine, biri nörolog veya nöroşirürjiyen, biri de anesteziyolji ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy birliği ile karar verilir.”
|
|
“MADDE 11- Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbî ölümün gerçekleştiğine, biri nörolog veya nöroşirürjiyen, biri de anesteziyolji ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy birliği ile karar verilir.”
|
Xxxxx ölümün gerçekleştiğine hangi uzmanlık dalındaki hekimler tarafından karar verileceği yeniden düzenlenmektedir. |
MADDE 30-2238 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “veya beyan” ibaresi “ibraz edilmedikçe”, beşinci fıkrasında yer alan “ve adli kovuşturma ile ilgisi olmayan” ibaresi “ölü muayenesi veya otopsi işlemi tamamlanmış” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tıp eğitimi için gerekli olan kadavranın yurtiçinden yeteri kadar temin edilememesi hâlinde yurtdışından kadavra veya kadavra parçası temin edilebilir. Kadavra veya kadavra parçası temini ile yurtdışından kadavra temin edecek kişi veya kuruluşların yetkilendirilmesine dair usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”
|
|
Madde 14 – …
Aksine
bir vasiyet Ölü, sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz. …
Ayrıca
vücudunu ölümden sonra inceleme ve araştırma faaliyetlerinde
faydalanılmak üzere vasiyet edenlerle yataklı tedavi
kurumlarında ölen veya bunların morglarına getirilen ve
kimsenin sahip çıkmadığı ve “Tıp eğitimi için gerekli olan kadavranın yurtiçinden yeteri kadar temin edilememesi hâlinde yurtdışından kadavra veya kadavra parçası temin edilebilir. Kadavra veya kadavra parçası temini ile yurtdışından kadavra temin edecek kişi veya kuruluşların yetkilendirilmesine dair usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir.”
|
Ölüden organ ve doku alınmasıyla ilgili bazı düzenlemeler ile tıp eğitimi için gerekli olan kadavranın yurtiçinden yeteri kadar temin edilememesi halinde yurtdışından kadavra veya kadavra parçası temin edilebilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır.
|
.
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısına, çerçeve 30 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin ilave edilmesini ve diğer maddelerin buna teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
“MADDE 31-7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına, birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir ‘Ancak beşinci ve altıncı grup ilçe merkezlerine bağlı yerleşim yerleri ile Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt, Şırnak ve Tunceli il merkezlerinde ve merkeze bağlı yerleşim yerlerinde Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirenler, tekrar Devlet hizmeti yükümlüsü olduklarında istekleri dışında bu yerlere atanamazlar. Bu il ve ilçe merkezlerini ihtiyaca göre yeniden belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.’”
|
Ek Madde 4 - Tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabiplikleri mezun olan veya uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrenimini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlüdürler. Diploma ve uzmanlık belgelerinin Sağlık Bakanlığınca tescil işlemlerini müteakip en geç iki ay içerisinde,Devlet hizmeti yükümlülüğü olan personel, atama yerleri ve atama işlemine ilişkin süreç internet sayfasında ilân edilir. Bu ilân tebligat yerine geçer. Eş durumu ve sağlık mazereti nedeniyle yapılacak atamalar hariç personelin görev yerleri, tercih hakkı verilmek sureti ile kurayla belirlenir. Ancak beşinci ve altıncı grup ilçe merkezlerine bağlı yerleşim yerleri ile Bakanlar Kurulunca tespit edilecek il merkezi ve il merkezlerine bağlı yerleşim yerlerinde Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirenler, tekrar Devlet hizmeti yükümlüsü olduklarında istekleri dışında bu yerlere atanamazlarAtama sonuçlarının internet sayfasında ilânını müteakip, gerekli hallerde belgelerini tamamlamak üzere ilgili personele yirmi gün süre verilir. Devlet hizmeti yükümlülük süresi, personelin atandığı yerde göreve katılması ile başlar. Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler. |
Devlet hizmeti yükümlülüğünü beşinci ve altıncı grup il ve ilçe merkezlerine bağlı yerleşim yerleri ile Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek il merkezlerinde ve il merkezlerine bağlı yerleşim yerlerinde ifa eden hekimlerin, kura sonucu tekrar Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında bu yerlere atanması özellikle mazereti olmayan hekimler açısından adaletsizliğe neden olmaktadır. Bu adaletsizliği gidermek amacıyla,belirtilen yerlerde Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirenlerin, tekrar Devlet hizmeti yükümlüsü olmaları halinde istekleri dışında bu yerlere atanamayacakları öngörülmektedir.
|
MADDE 31-7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununu ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde mesai sonrası hizmetler için 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre ilave ücret alınmaz. 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) fıkrasının (1) numaralı bendinde sayılan ve ilgili fakültenin temel tıp bilimlerinde görev yapan öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi ile birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde fiilen görev yapan personele, üniversite personeli için 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahı ve tavan ek ödeme oranları, Bakanlık ve bağlı kuruluşları personeli için ise 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahı ve tavan ek ödeme oranları esas alınarak Bakanlığın tâbi olduğu ek ödeme mevzuatı doğrultusunda ek ödeme yapılır. Üniversite rektörü, rektör yardımcıları, genel sekreteri, ilgili birimin dekanı ve dekan yardımcılarına, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi gereğince yönetici payı olarak yapılacak ek ödeme birlikte kullanımdaki sağlık tesisinin döner sermaye hesabından yapılır.”
|
|
Ek Madde 9 – … Birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde tıpta uzmanlık ve lisans eğitimleri, Sağlık Bakanlığı uzmanlık öğrencilerinin eğitimi de dâhil olmak üzere, ilgili mevzuata göre tıp fakültesi dekanının yetki ve sorumluluğunda yürütülür. Birlikte kullanıma geçilen sağlık tesisleri, Bakanlığın tâbi olduğu mevzuat uyarınca işletilir ve tesis, üniversitenin görüşü alınarak Bakanlıkça atanan başhekim tarafından yönetilir. Birlikte kullanıma geçilen sağlık tesisinin kamu hastane birliği kapsamında olması hâlinde, o tesise ait yönetici görevlendirmeleri kamu hastaneleri birliği mevzuatı çerçevesinde yapılır. Birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde mesai sonrası hizmetler için 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre ilave ücret alınmaz. 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) fıkrasının (1) numaralı bendinde sayılan ve ilgili fakültenin temel tıp bilimlerinde görev yapan öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi ile birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde fiilen görev yapan personele, üniversite personeli için 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahı ve tavan ek ödeme oranları, Bakanlık ve bağlı kuruluşları personeli için ise 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahı ve tavan ek ödeme oranları esas alınarak Bakanlığın tâbi olduğu ek ödeme mevzuatı doğrultusunda ek ödeme yapılır. Üniversite rektörü, rektör yardımcıları, genel sekreteri, ilgili birimin dekanı ve dekan yardımcılarına, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi gereğince yönetici payı olarak yapılacak ek ödeme birlikte kullanımdaki sağlık tesisinin döner sermaye hesabından yapılır.”
….. |
Üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerin döner sermayelerinden ilgili fakültenin temel tıp bilimlerinde görev yapan öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi ile üniversite yöneticilerine de ek ödeme verilmesi öngörülmektedir. Birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinde mesai sonrası hizmetler için ilave ücret alınmayacağı belirtilmektedir. |
MADDE 32-3359 sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinden önce gelen bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Herhangi bir tedavi yöntemi veya araçlarının veyahut ruhsat veya izin alınmış olsa dahi ilaç ve terkiplerinin, tıbbî ve biyolojik ürünler, bitkisel ürünler, kozmetik ürünler ve hammaddeleri ile tıbbî cihazların bilimsel araştırma amacıyla insanlar üzerinde kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı veya bağlı kuruluşlarından izin alınmasının yanında;”
“Bu merkezler ve hastanelerde yapılan klinik araştırmalara, gereğinde bu merkezlerin ve hastanelerin koordinatörlüğünde veya idarî sorumluluğunda olmak kaydıyla, belirtilen nitelikleri haiz diğer sağlık kurum ve kuruluşları da dâhil edilebilir.”
|
|
Ek Madde 10 – Herhangi bir tedavi yöntemi veya araçlarının veyahut ruhsat veya izin alınmış olsa dahi ilaç ve terkiplerinin, tıbbî ve biyolojik ürünler, bitkisel ürünler, kozmetik ürünler ve hammaddeleri ile tıbbî cihazların bilimsel araştırma amacıyla insanlar üzerinde kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı veya bağlı kuruluşlarından izin alınmasının yanında; a) Araştırmanın, öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması, b) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması, c) Araştırmanın, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması, ç) Araştırma sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması, d) Araştırmayla varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması, e) Üzerinde araştırma yapılacak ilgilinin, araştırmanın mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı rızasının olması ve bu rızanın herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması, f) Yapılacak araştırmayı ilgili etik kurulun uygun görmesi, şarttır. Belirtilen araştırmalar, üzerinde araştırma yapılacak kimselerin emniyetini sağlamaya ve araştırmanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesine, takibine ve gereğinde acil müdahale yapılabilmesine elverişli ve araştırmanın vasfına uygun personel, teçhizat ve laboratuvar imkânlarına sahip olan üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri, üniversitelere bağlı onaylanmış araştırma-geliştirme merkezleri, Xxxxx Xxxxxx Hıfzıssıhha Merkezi ve Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri tarafından yapılabilir. Bu merkezler ve hastanelerde yapılan klinik araştırmalara, gereğinde bu merkezlerin ve hastanelerin koordinatörlüğünde veya idarî sorumluluğunda olmak kaydıyla, belirtilen nitelikleri haiz diğer sağlık kurum ve kuruluşları da dâhil edilebilir.
|
Klinik araştırma yapılacak alanlar yeniden belirlenmekte ve açıklığa kavuşturulmaktadır. Kamu dışındaki sağlık kuruluşlarının da, kamuya ait merkezlerin koordinatörlüğünde veya idarî sorumluluğunda olmak kaydıyla klinik araştırma kapsamına alınabilmesine imkân verilmektedir. |
MADDE 33-3359 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 11- Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir. Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlîpara cezası ile cezalandırılır. Özel izne tâbi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idarî para cezası verilir. Sağlık Bakanlığınca belirlenen acil hastaya müdahale esaslarına; personel, tıbbî cihaz ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına uyulmaması hâllerinde bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idarî para cezası uygulanır. İnsan sağlığının, ticarî unsur hâline dönüştürülmesinin engellenmesi ve kamu yararının korunması amacıyla Sağlık Bakanlığınca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usûl ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına ve yayıncı kuruluşlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idarî para cezası uygulanır. Bu maddedeki idarî para cezasını gerektiren fiillerin bir yıl içerisinde tekrarı hâlinde idarî para cezaları bir kat arttırılarak uygulanır; üçüncü defa işlenmesinde ise sağlık kurum ve kuruluşunun ilgili bölümünün veya tamamının faaliyeti üç aya kadar durdurulur. Bu madde belirtilen idarî para cezalarını vermeye valiler, faaliyet durdurma cezasını vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri yönünden Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.
EK MADDE 12- Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni var sayılan suçlardandır. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 33 üncü maddesiyle 3359 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 12 nci maddenin ikinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır.” |
“EK MADDE 11- Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenir. Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlîpara cezası ile cezalandırılır. Özel izne tâbi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idarî para cezası verilir. Sağlık Bakanlığınca belirlenen acil hastaya müdahale esaslarına; personel, tıbbî cihaz ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına uyulmaması hâllerinde bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idarî para cezası uygulanır. İnsan sağlığının, ticarî unsur hâline dönüştürülmesinin engellenmesi ve kamu yararının korunması amacıyla Sağlık Bakanlığınca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usûl ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına ve yayıncı kuruluşlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idarî para cezası uygulanır. Bu maddedeki idarî para cezasını gerektiren fiillerin bir yıl içerisinde tekrarı hâlinde idarî para cezaları bir kat arttırılarak uygulanır; üçüncü defa işlenmesinde ise sağlık kurum ve kuruluşunun ilgili bölümünün veya tamamının faaliyeti üç aya kadar durdurulur. Bu madde belirtilen idarî para cezalarını vermeye valiler, faaliyet durdurma cezasını vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar üniversite sağlık uygulama ve araştırma merkezleri yönünden Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca düzenlenir.
EK MADDE 12- Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni var sayılan suçlardandır. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır.”
|
1)Sağlık kurum ve kuruluşlarının Bakanlıkça belirlenen kurallara ve standartlara uygunluğunun denetlenmesi ve bunlara uymayanlara idari yaptırım uygulanması öngörülmekte ve idarî yaptırım uygulamaya yetkili makamlar belirlenmektedir.
2)Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni var sayılan suçlar arasına alınmaktadır
3)Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel de, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımındanTürk Ceza Kanununun uygulanması bakımından kamu görevlisi sayılmaktadır.
|
MADDE 34-3359 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ek 9 uncu maddeye göre birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinin döner sermayesinden, üniversite rektörü, rektör yardımcısı, genel sekreteri, ilgili birimin dekanı, dekan yardımcısı ve öğretim elemanlarına yapılmış ek ödemeler için borç çıkarılmaz.
GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce en az iki yıl yurt dışında meslekî faaliyette bulunmuş olan tabiplerden ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye dönenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yurt dışında eğitimlerini tamamlayan tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutulur.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 34 üncü maddesiyle 3359 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 9 uncu maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“GEÇİCİ MADDE 9- 01/01/2013 tarihinden önce yurt dışında meslekî faaliyette bulunan tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yurt dışında eğitimlerini tamamlayanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye dönmek ve en az üç yıl süreyle Türkiye’de meslek icrasında bulunmak şartıyla Devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutulur.”
|
“GEÇİCİ MADDE 8- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ek 9 uncu maddeye göre birlikte kullanımdaki sağlık tesislerinin döner sermayesinden, üniversite rektörü, rektör yardımcısı, genel sekreteri, ilgili birimin dekanı, dekan yardımcısı ve öğretim elemanlarına yapılmış ek ödemeler için borç çıkarılmaz.
“GEÇİCİ MADDE 9- 01/01/2013 tarihinden önce yurt dışında meslekî faaliyette bulunan tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yurt dışında eğitimlerini tamamlayanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye dönmek ve en az üç yıl süreyle Türkiye’de meslek icrasında bulunmak şartıyla Devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutulur.”
|
1)Üniversitelerle birlikte kullanımdaki hastanelerin döner sermayelerinden üniversite yöneticilerine ve öğretim elemanlarına evvelce yapılan ödemeler için borç çıkarılmaması hükme bağlanmaktadır. 2) 01/01/2013 tarihinden önce yurt dışında meslekî faaliyette bulunmakta olan tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların ve maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yurt dışında eğitimlerini tamamlayanların Devlet hizmeti yükümlüğünden muaf tutulması için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Türkiye’ye dönme ve en az üç yıl süreyle Türkiye’de meslek icrasında bulunma şartı getirilmesi amaçlanmaktadır. Önerge ile, yurt dışında meslekî faaliyette bulunmakta olanlar için, “iki yıl süre ile faaliyette bulunmuş olma” şartı kaldırılmaktadır. Bu arada, “yurt dışında meslekî faaliyette bulunma” şartı için maddenin yürürlüğe girdiği tarihin belirlenmesi kötüye kullanımlara yol açabileceğinden, bu tarih de 01/01/2013 olarak değiştirilmektedir.
|
MADDE 35-10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun; a) 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “kit karşılığı cihaz,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilaç, tıbbî cihaz,”ibaresi eklenmiş, b) Geçici 19 uncu maddesinde yer alan “2008-2015 yılları arasında” ibaresi “2023 yılına kadar” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddede yer alan “yedi yıla kadar” ibaresinden sonra gelmek üzere “, gemi hastane kiralanmasında ise onbeş yıla kadar” ibaresi eklenmiştir. |
|
Gelecek yıllara yaygın yüklenmeler Madde 28- …. Yılı bütçesinde ödeneği bulunması ve merkezî yönetim kapsamındaki idareler için Maliye Bakanlığının uygun görüşünün alınması kaydıyla; satın alma suretiyle edinilmesi ekonomik olmayan her türlü makine-teçhizat, cihazlar ve taşıtlar ile hava ambulansı ve yangınla mücadele amacıyla hava ve deniz araçlarının kiralanması veya finansal kiralama suretiyle temini; temizlik, yemek, koruma ve güvenlik ile personel taşıma hizmetleri, 16/6/2005 tarihli ve 5369 sayılı Kanuna göre sağlanan sabit ve ankesörlü telefon hizmetleri ile acil yardım çağrıları hizmetleri ve okullara sağlanan internet erişim hizmetleri, harita, plan, proje, etüt ve müşavirlikhizmetleri, ulusal araştırma geliştirme kurumlarının süreli ve süresiz yayın alımları, orman ağaçlandırma ve amenajman işleri, kit karşılığı cihaz, ilaç, tıbbi cihaz, aşı ve anti-serum alımı için; süresi üç yılı geçmemek, finansal kiralama suretiyle temin edileceklerde ise dört yıl olmak üzere üst yöneticinin onayıyla gelecek yıllara yaygın yüklenmeye girişilebilir.
Geçici
Madde 00 |
1)İlaç ve tıbbi cihaz alımlarının da üç yıla kadar yıllara sari olarak yapılabilmesi öngörülmektedir. 2) 2023 yılına kadar gemi hastane kiralamalarının onbeş yıl süre ile yapılabilmesine imkân tanınmakta ve yedi yıla kadar ihale yapılabilecek işlerin süresi de 2023 yılına kadar uzatılmaktadır.
|
MADDE 36-24/11/2004 tarihli ve5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “tetkik ve sarf malzemesi giderleri” ibareleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Aile hekimlerince talep edilen tetkik ve sarf malzemelerinin giderleri halk sağlığı müdürlükleri tarafından hak sahiplerine ayrıca ödenir.”
|
Görüşülmekte olan 480 sıra sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 36 ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. “MADDE 36-24/11/2004 tarihli ve5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiş, yedinci fıkrasında yer alan ‘tetkik ve sarf malzemesi giderleri’ ibareleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
‘Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının ayda asgari onaltı saat nöbet tutmaları zorunludur.
‘Aile hekimlerince talep edilen tetkik ve sarf malzemelerinin giderleri halk sağlığı müdürlükleri tarafından hak sahiplerine ayrıca ödenir.’”
|
Madde 3- … Sözleşme yapılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre belirlenen en yüksek brüt sözleşme ücretinin aile hekimi için (6) katını, aile sağlığı elemanı için (1,5) katını aşmamak üzere tespit edilecek tutar, çalışılan ay sonuçlarının ilgili sağlık idaresine bildiriminden itibaren onbeş gün içerisinde ödenir. Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde artırımlı ücretten yararlananlar hariç olmak üzere, aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına ihtiyaç ve zaruret hâsıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde nöbet görevi verilebilir ve bunlara aynı maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde nöbet ücreti ödenir. Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının ayda asgari onaltı saat nöbet tutmaları zorunludur. …..
Aile
hekimi ve aile sağlığı elemanlarının durumları ve aile
hekimliği uzmanlık eğitimi almış olup olmadıkları da
dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme tutarlarının
tespitinde; çalıştığı bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişlik
düzeyi, aile sağlığı merkezi giderleri, tetkik ve sarf
malzemesi giderleri, kayıtlı kişi sayısı ve bunların risk
grupları, gezici sağlık hizmetleri ile aile hekimi tarafından
karşılanmayan gider unsurları, belirlenen standartlar
çerçevesinde sağlığın geliştirilmesi, hastalıkların
önlenmesi, takibi ve kontrolündeki başarı oranı gibi
kriterler esas alınır. Sağlık Bakanlığınca belirlenen
standartlara göre, koruyucu hekimlik hizmetlerinin eksik
uygulaması halinde bu ödeme tutarından brüt ücretin % 20'sine
kadar indirim yapılır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi
ücreti, aile sağlığı merkezi giderleri,
|
1)Halen aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına “ihtiyaç ve zaruret hâsıl olduğunda” diğer sağlık kuruluşlarında nöbet görevi verilebilmektedir. Somut hadiselerde “ihtiyaç ve zarureti” bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaflar yaşanmaktadır. Diğer taraftan sağlık hizmetlerinin 24 saat süren bir hizmet olması, tüm sağlık personelinin mesleki acil deneyiminin sürekliliğinin sağlanması ve personelin yetersizliğinden dolayı zorunluluk da bulunmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına, mesleki bilgi ve becerilerini muhafaza etmeleri ve muhtemel ihtilafları önlemek ve ihtiyacı karşılamak amacıyla haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında, ayda asgari 16 saat nöbet tutmaları mecburiyeti getirilmektedir. Aile hekimlerine yapılan ödeme kalemleri arasından tetkik ve sarf malzemesi giderleri çıkarılmakta ve bu ödemenin halk sağlığı müdürlükleri tarafından hak sahiplerine yapılacağı düzenlenmektedir.
|
MADDE 37- 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu esaslara uygunluk bakımından belediye veya il özel idarelerinin sorumluluğunda bulunan içme sularının Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü tetkik ve tahlil bedelleri ilgili belediye veya il özel idaresince karşılanır. Belediyelerce ödenecek tetkik ve tahlil bedelleri, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına belediyelerce tahakkuk ettirilecek su kullanım bedellerinden mahsup edilir.” |
|
MADDE 27- (1) Herhangi bir katkı, aroma veya zenginleştirme amaçlı madde ilave edilen kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve yapay sodaların üretimi, ambalajlanması, satışı, ithalat ve ihracatına ilişkin esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Ancak; kaynak suları, içme suları, doğal mineralli sular ve tıbbi amaçlı suların üretimi, uygun şekilde ambalajlanması, satışı, ithalat ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar ile içme-kullanma sularının teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu, kalite standartlarının sağlanması, kalite standartlarının izlenmesi ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir. Bu esaslara uygunluk bakımından belediye veya il özel idarelerinin sorumluluğunda bulunan içme sularının Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü tetkik ve tahlil bedelleri ilgili belediye veya il özel idaresince karşılanır. Belediyelerce ödenecek tetkik ve tahlil bedelleri, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına belediyelerce tahakkuk ettirilecek su kullanım bedellerinden mahsup edilir |
Belediye ve il özel idarelerinin sorumluluğunda bulunan içme sularının Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü tetkik ve tahlil bedellerinin ilgili belediye ve il özel idaresince karşılanacağı belirtilmektedir. |
MADDE 38- 5996 sayılı Kanunun 42 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(6) 27 nci madde uyarınca Sağlık Bakanlığının denetim alanındaki sular bakımından bu Kanunda belirtilen idarî yaptırımları uygulamaya halk sağlığı müdürü yetkilidir. Bu sularla ilgili iş ve işlemler Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca yapılır.”
|
|
Cezaların uygulanması, tahsili ve itirazlar MADDE 42- (1) …. “(6) 27 nci madde uyarınca Sağlık Bakanlığının denetim alanındaki sular bakımından bu Kanunda belirtilen idarî yaptırımları uygulamaya halk sağlığı müdürü yetkilidir. Bu sularla ilgili iş ve işlemler Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca yapılır.”
|
Sağlık Bakanlığının denetimine tabi bulunan sular bakımından idarî yaptırımları uygulama yetki ve görevi halk sağlığı müdürüne verilmektedir.
|
|
|
|
|
57