Olası Etkiler. Etki azaltımında; atıkların kaynakta azaltılması ve önlenmesi esastır. Atıklar üretildikleri noktada ayrılmalı, mümkünse geri dönüşüme tabi tutulmalı, mevzuata uygun olarak bertarafı sağlanmalıdır. Tüm atıklar atık yağlar, ambalaj atıklar, vb. atık kodlarına göre sınıflandırılarak ve tehlikeli atık durumları belirtilerek atık miktarlarını kaydeden bir envanter tutulmalıdır. Rafinerilerde açığa çıkan en önemli atıklar, katalizör artıklarıdır. Katalizör artıkları molibden, nikel, kobalt, platin, paladyum, vanadyum, demir, bakır ve silika veya alümin içerebilmektedir. Çok çeşitli katalizör artıkları olup fiziko-kimyasal özelliklerine göre bertarafına karar verilmelidir. Buradaki en önemli ayırıcı özellik tehlikeli atık özelliği ve geri kazanım değeri olması ile ilgilidir. Katalizör artıklarının yönetiminde önemli olan stratejiler, uzun ömürlü katalizörlerin kullanımı, uygun şartlarda depolanmasını sağlayarak ekzotermik reaksiyona girmelerinin önlenmesi ve kullanılmış katalizörleri üreticilerine ileterek yeniden kullanımlarının sağlanması veya geri dönüşüme tabi tutulmaları…. Rafinerilerde açığa çıkan diğer tehlikeli atıklar arasında; solventler, filtreler, artık tatlandırma maddeleri, CO2, H2S ve karbonil sülfit (COS) gideriminde kullanılan amin artıkları; aktif karbon filtreleri, yağ seperatörleri ve tuz gidericilerden çıkan yağlı çamur; tank dibi çamurları; işletme ve bakımda kullanılan çeşitli sıvılar. Tüm proses atıklarının tehlikeli atık olma niteliği değerlendirildikten sonra ilgili mevzuata göre yönetimi yapılmalıdır. Eğer atığın kimyasal bileşenleri bilinmiyorsa, biyolojik olmayan arıtmadan kaynaklanan çamurlar edilmediği tehlikeli muamele görmelidir biyolojik arıtmadan kaynaklanan çamurlar genel olarak tehlikesiz olarak muamele görmelidir. Tehlikeli proses atıkları için sektöre özel bazı tedbirler aşağıda sıralanmaktadır: Ham petrol tanklarının dibindeki ve tuz gideriminden kalan yağlı çamurların gecikmeli koklaştırma ünitesine göndererek hidrokarbon geri kazanımı Vis-kırma (viskozite kırma) biriminde çok fazla kırma yapmayı engelleyerek depolama sırasında çok fazla çamur ve tortu oluşumunun engellenmesi Yağlı atıksudan ve çamurdan yağın geri kazanımını maksimize edilmesi, yağın suya karışmasının en aza indirilmesi, (Yağın çamurdan alınması için gravite ile ayırma veya santrifüj separatör teknikleri kullanılabilir) Nihai çamurlar toprak zenginleştirme amaçlı olarak kullanılabileceği gibi çimento tesislerinde veya yakma tesisinde yakılabilir. Herhangi bir işlemden geçirilemiyorsa Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak atık depolama tesisine gönderilmelidir. Alkilasyonda kullanılan nötrleme çamuru kalsiyum florit, kalsiyum hidroksit, kalsiyum karbonat, magnezyum florit, magnezyum hidroksit ve magnezyum karbonat içerebilir. Bu maddeler demir-çelik endüstrisinde geri kazanıma tabi tutulabilir ya da depolama alanına gönderilmelidir. IX.3.İşletme Faaliyete Kapandıktan Sonra Olabilecek Etkiler ve Alınacak Önlemler Rafineri ömrünün dolması üzerine tesisin işletmeye kapatılması veya rehabilitasyonu sürecinde en önemli unsurlar; mevcut kirliliğin saptanması, tehlikeli atıkların saptanması, yangın ve patlama ve riski olan alanlar, asbestli malzemeler, ekipman veya kalıntıların saptanması ve söküm/değişim işlemlerinin söz konusu incelemelere dayalı bir plan dahilinde yapılmasıdır. IX.3.1.Toprak ve Jeoloji Rafinerilerde; tanklardan, depolama alanlarından, borulardan ve makine ve ekipmandan sızan veya doldurma ve boşaltma işlemleri sırasında kaza sonucu dökülen petrol, yağ ve kimyasalların neden olabileceği toprak kirliliği söz konusu olabilmektedir. Rafineri alanı, proje öncesindeki durum ve çevre arazi kullanımları ve peyzaj özellikleri ile uyumlu olacak şekilde terk edilmelidir. Toprak kirliliği olan alanlarda toprak analizleri yapılarak tehlikeli atık niteliği saptandığı takdirde ilgili yönetmeliklere göre bertarafı ve kirlenen alanın temizlenmesi ve rehabilitasyonu sağlanmalıdır. IX.3.2.Gürültü ve titreşim Proje bileşenlerinin sökümü sırasında kazı işlemlerinde kullanılan makinelerden gelen gürültü Söküm işlemleri ile ilgili araç trafiğinden kaynaklı gürültü Söküm için kullanılan makinelerden gelen titreşim Gürültü ve titreşim için etkiler ve tedbirler inşaat aşamasına benzer şekilde yönetilmelidir.
Appears in 1 contract
Samples: Technical Assistance Agreement
Olası Etkiler. Etki azaltımındaKömürün taşınması ve kamyonlarda yükleme-boşaltma sırasında emisyon • depolanan kömür kaynaklı tozuma • kömür hazırlama ünitesinde kırıcı ve değirmende oluşan toz • kömürün yanması sonucu açığa çıkacak SO2, NOx, PM, CO, HF, HCl gazları Öncelikli yaklaşım; atıkların kaynakta azaltılması ekonomik olarak uygun en temiz yakıtın kullanımı olmalıdır. Ulusal enerji politikaları çerçevesinde yakma teknolojileri ve çevre kontrol teknolojileri gözden geçirilmelidir. Kömürün yakılmasında, yüksek ısı, düşük kül ve düşük kükürt içerikli kömürler tercih edilmelidir. Teknoloji ve kirliliği önleyici sistemlerin seçiminde daha yüksek enerji verimliliğine sahip olan kombine çevrim gaz türbin sistemleri daha çevre duyarlı olmaktadır. • yükleme - boşaltma işlemlerinin tozumaya sebep olmayacak şekilde yapılması • nakliye araçlarının üzerlerinin branda ile kapatılması • nakliye araçların tozumaya sebep vermeyecek şekilde hızlarının kontrol edilmesi • kömür stok sahasında uçucu küllerin su püskürtme yoluyla nemlendirilmesi • kırıcı ve değirmende oluşabilecek tozumanın önlenmesi esastıramacıyla filtreler kullanılması • baca gazı kükürt giderimi (desülfürizasyon) • azot oksitlerin giderimi Baca yüksekliği ve konfigürasyonunda yüksek yer seviyesi konsantrasyonlarına ve asit yağmurlarına neden olmayan “uluslararası iyi sanayi uygulamaları” dikkate alınarak tasarım yapılmalıdır. Atıklar üretildikleri noktada ayrılmalıBacadan çıkan uçucu külün kontrolünde elektrostatik filtreler veya torbalı filtreler kullanılabildiği gibi her ikisinin de bulunduğu hibrit sistemleri kullanmak mümkün olmaktadır. Torbalı filtreler daha efektif olmakla birlikte, mümkünse geri dönüşüme tabi tutulmalı, mevzuata uygun olarak bertarafı sağlanmalıdır. Tüm atıklar atık yağlar, ambalaj atıklar, vb. atık kodlarına göre sınıflandırılarak ve tehlikeli atık durumları belirtilerek atık miktarlarını kaydeden bir envanter tutulmalıdır. Rafinerilerde açığa çıkan en önemli atıklar, katalizör artıklarıdır. Katalizör artıkları molibden, nikel, kobalt, platin, paladyum, vanadyum, demir, bakır ve silika veya alümin içerebilmektedir. Çok çeşitli katalizör artıkları olup fiziko-kimyasal özelliklerine göre bertarafına karar verilmelidir. Buradaki en önemli ayırıcı özellik tehlikeli atık özelliği ve geri kazanım değeri olması ile ilgilidir. Katalizör artıklarının yönetiminde önemli olan stratejiler, uzun ömürlü katalizörlerin kullanımı, uygun şartlarda depolanmasını sağlayarak ekzotermik reaksiyona girmelerinin önlenmesi ve kullanılmış katalizörleri üreticilerine ileterek yeniden kullanımlarının sağlanması veya geri dönüşüme tabi tutulmaları…. Rafinerilerde açığa çıkan diğer tehlikeli atıklar arasında; solventler, filtreler, artık tatlandırma maddeleri, CO2, H2S ve karbonil sülfit (COS) gideriminde kullanılan amin artıkları; aktif karbon filtreleri, yağ seperatörleri ve tuz gidericilerden çıkan yağlı çamur; tank dibi çamurları; işletme ve bakımda kullanılan çeşitli sıvılar. Tüm proses atıklarının tehlikeli atık olma niteliği değerlendirildikten sonra ilgili mevzuata daha az verimli elektrostatik filtrelere göre yönetimi yapılmalıdırdaha zor olmaktadır. Eğer atığın kimyasal bileşenleri bilinmiyorsaTermik santralin üretime geçmesiyle birlikte emisyon ölçümleri yapılmalı ve emisyon konulu çevre izni alınmalıdır. Baca gazındaki kirletici parametrelerin (PM, biyolojik olmayan arıtmadan kaynaklanan çamurlar edilmediği tehlikeli muamele görmelidir biyolojik arıtmadan kaynaklanan çamurlar genel SO2, NOX, CO) kontrol edilebilmesi için baca gazı sürekli emisyon ölçüm sistemi kurulmalı ve online sistem ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgili İl Müdürlüğü’ne bağlanmalıdır. Santralde sınır değerler aşıldığı durumda faaliyet derhal durdurulmalıdır. Bunun yanı sıra, etki alanında yer alan yerleşimlerde düzenli olarak tehlikesiz olarak muamele görmelidir. Tehlikeli proses atıkları için sektöre özel bazı tedbirler aşağıda sıralanmaktadır: Ham petrol tanklarının dibindeki ölçümler yapılarak dış̧ ortam hava kalitesi ve tuz gideriminden kalan yağlı çamurların gecikmeli koklaştırma ünitesine göndererek hidrokarbon geri kazanımı Vis-kırma (viskozite kırma) biriminde çok fazla kırma yapmayı engelleyerek depolama sırasında çok fazla çamur ve tortu oluşumunun engellenmesi Yağlı atıksudan ve çamurdan yağın geri kazanımını maksimize edilmesi, yağın suya karışmasının en aza indirilmesi, (Yağın çamurdan alınması için gravite ile ayırma veya santrifüj separatör teknikleri kullanılabilir) Nihai çamurlar toprak zenginleştirme amaçlı olarak kullanılabileceği gibi çimento tesislerinde veya yakma tesisinde yakılabilir. Herhangi bir işlemden geçirilemiyorsa Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak atık depolama tesisine gönderilmelidir. Alkilasyonda kullanılan nötrleme çamuru kalsiyum florit, kalsiyum hidroksit, kalsiyum karbonat, magnezyum florit, magnezyum hidroksit ve magnezyum karbonat içerebilir. Bu maddeler demir-çelik endüstrisinde geri kazanıma tabi tutulabilir ya da depolama alanına gönderilmelidir. IX.3.İşletme Faaliyete Kapandıktan Sonra Olabilecek Etkiler ve Alınacak Önlemler Rafineri ömrünün dolması üzerine tesisin işletmeye kapatılması veya rehabilitasyonu sürecinde en önemli unsurlar; mevcut kirliliğin saptanması, tehlikeli atıkların saptanması, yangın ve patlama ve riski olan alanlar, asbestli malzemeler, ekipman veya kalıntıların saptanması ve söküm/değişim işlemlerinin söz konusu incelemelere dayalı bir plan dahilinde yapılmasıdır. IX.3.1.Toprak ve Jeoloji Rafinerilerde; tanklardan, depolama alanlarından, borulardan ve makine ve ekipmandan sızan veya doldurma ve boşaltma işlemleri sırasında kaza sonucu dökülen petrol, yağ ve kimyasalların neden olabileceği toprak kirliliği söz konusu olabilmektedir. Rafineri alanı, proje öncesindeki durum ve çevre arazi kullanımları ve peyzaj özellikleri ile uyumlu olacak şekilde terk edilmelidir. Toprak kirliliği olan alanlarda toprak analizleri yapılarak tehlikeli atık niteliği saptandığı takdirde ilgili yönetmeliklere göre bertarafı ve kirlenen alanın temizlenmesi ve rehabilitasyonu sağlanmalıdır. IX.3.2.Gürültü ve titreşim Proje bileşenlerinin sökümü sırasında kazı işlemlerinde kullanılan makinelerden gelen gürültü Söküm işlemleri ile ilgili araç trafiğinden kaynaklı gürültü Söküm için kullanılan makinelerden gelen titreşim Gürültü ve titreşim için etkiler ve tedbirler inşaat aşamasına benzer şekilde yönetilmelidirkirlilik yükü sürekli izlenmelidir.
Appears in 1 contract
Olası Etkiler. Etki azaltımında; atıkların kaynakta azaltılması ve önlenmesi esastır. Atıklar üretildikleri noktada ayrılmalı, mümkünse geri dönüşüme tabi tutulmalı, mevzuata uygun olarak bertarafı sağlanmalıdır. Tüm atıklar atık yağlar, ambalaj atıklar, vb. atık kodlarına göre sınıflandırılarak ve tehlikeli atık durumları belirtilerek atık miktarlarını kaydeden bir envanter tutulmalıdır. Rafinerilerde açığa çıkan en önemli atıklar, katalizör artıklarıdır. Katalizör artıkları molibden, nikel, kobalt, platin, paladyum, vanadyum, demir, bakır ve silika veya alümin içerebilmektedir. Çok çeşitli katalizör artıkları olup fiziko-kimyasal özelliklerine göre bertarafına karar verilmelidir. Buradaki en önemli ayırıcı özellik tehlikeli atık özelliği ve geri kazanım değeri olması ile ilgilidir. Katalizör artıklarının yönetiminde önemli olan stratejiler, uzun ömürlü katalizörlerin kullanımı, uygun şartlarda depolanmasını sağlayarak ekzotermik reaksiyona girmelerinin önlenmesi ve kullanılmış katalizörleri üreticilerine ileterek yeniden kullanımlarının sağlanması veya geri dönüşüme tabi tutulmaları…. Rafinerilerde açığa çıkan diğer tehlikeli atıklar arasında; solventler, filtreler, artık tatlandırma maddeleri, CO2, H2S ve karbonil sülfit (COS) gideriminde kullanılan amin artıkları; aktif karbon filtreleri, yağ seperatörleri ve tuz gidericilerden çıkan yağlı çamur; tank dibi çamurları; işletme ve bakımda kullanılan çeşitli sıvılar. Tüm proses atıklarının tehlikeli atık olma niteliği değerlendirildikten sonra ilgili mevzuata göre yönetimi yapılmalıdır. Eğer atığın kimyasal bileşenleri bilinmiyorsa, biyolojik olmayan arıtmadan kaynaklanan çamurlar edilmediği tehlikeli muamele görmelidir biyolojik arıtmadan kaynaklanan çamurlar genel olarak tehlikesiz olarak muamele görmelidir. Tehlikeli proses atıkları için sektöre özel bazı tedbirler aşağıda sıralanmaktadır: • Ham petrol tanklarının dibindeki ve tuz gideriminden kalan yağlı çamurların gecikmeli koklaştırma ünitesine göndererek hidrokarbon geri kazanımı • Vis-kırma (viskozite kırma) biriminde çok fazla kırma yapmayı engelleyerek depolama sırasında çok fazla çamur ve tortu oluşumunun engellenmesi • Yağlı atıksudan ve çamurdan yağın geri kazanımını maksimize edilmesi, yağın suya karışmasının en aza indirilmesi, (Yağın çamurdan alınması için gravite ile ayırma veya santrifüj separatör teknikleri kullanılabilir) • Nihai çamurlar toprak zenginleştirme amaçlı olarak kullanılabileceği gibi çimento tesislerinde veya yakma tesisinde yakılabilir. Herhangi bir işlemden geçirilemiyorsa Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak atık depolama tesisine gönderilmelidir. Alkilasyonda kullanılan nötrleme çamuru kalsiyum florit, kalsiyum hidroksit, kalsiyum karbonat, magnezyum florit, magnezyum hidroksit ve magnezyum karbonat içerebilir. Bu maddeler demir-çelik endüstrisinde geri kazanıma tabi tutulabilir ya da depolama alanına gönderilmelidir. IX.3.İşletme Faaliyete Kapandıktan Sonra Olabilecek Etkiler ve Alınacak Önlemler Rafineri ömrünün dolması üzerine tesisin işletmeye kapatılması veya rehabilitasyonu sürecinde en önemli unsurlar; mevcut kirliliğin saptanması, tehlikeli atıkların saptanması, yangın ve patlama ve riski olan alanlar, asbestli malzemeler, ekipman veya kalıntıların saptanması ve söküm/değişim işlemlerinin söz konusu incelemelere dayalı bir plan dahilinde yapılmasıdır. IX.3.1.Toprak ve Jeoloji Rafinerilerde; tanklardan, depolama alanlarından, borulardan ve makine ve ekipmandan sızan veya doldurma ve boşaltma işlemleri sırasında kaza sonucu dökülen petrol, yağ ve kimyasalların neden olabileceği toprak kirliliği söz konusu olabilmektedir. Rafineri alanı, proje öncesindeki durum ve çevre arazi kullanımları ve peyzaj özellikleri ile uyumlu olacak şekilde terk edilmelidir. Toprak kirliliği olan alanlarda toprak analizleri yapılarak tehlikeli atık niteliği saptandığı takdirde ilgili yönetmeliklere göre bertarafı ve kirlenen alanın temizlenmesi ve rehabilitasyonu sağlanmalıdır. IX.3.2.Gürültü ve titreşim Proje bileşenlerinin sökümü sırasında kazı işlemlerinde kullanılan makinelerden gelen gürültü Söküm işlemleri ile ilgili araç trafiğinden kaynaklı gürültü Söküm için kullanılan makinelerden gelen titreşim Gürültü ve titreşim için etkiler ve tedbirler inşaat aşamasına benzer şekilde yönetilmelidir.
Appears in 1 contract
Olası Etkiler. Etki azaltımındaAçık dolaşım sistemlerinde metan gazı emisyonu • Cıva, radon, arsenik gibi kirleticilerin emisyonu • Jetermal sıvının çıkarılması sırasında H2S (hidrojen sülfür) gazı emisyonları ve koku oluşumu • Kompresör, pompa, kazan, türbin gibi makine-ekipmanın çalıştırılmasından kaynaklı NOx ve SOx emisyonları • Üretim süresince sondaj sahasına giren-çıkan araç trafiği kaynaklı toz emisyonları • Makine ve ekipman seçiminde doğal gaz yakıtlı olanların mazot yakıtlılara göre tercih edilmesi; atıkların kaynakta azaltılması • Jeotermal sıvının çıkarılma sırasında atmosfere yayılan gazın havalandırma yoluyla tahliyesi veya yakılması veya geri-kazanımı sağlanarak yakıt olarak kullanımı; • Sondaj sahası içindeki yollarda su püskürtme gibi toz bastırıcı yöntemlerin kullanılması; • Yol zemininin toz emisyonları azaltacak şekilde iyileştirilmesi Yüksek konsantrasyonlardaki H2S gazı öldürücü düzeyde zehirli, alevlenebilir, aşındırıcı bir gazdır. İş sağlığı ve önlenmesi esastırgüvenliği açısından sürekli izlenmeli ve gerekli koruyucu tedbirler alınmalıdır. Atıklar üretildikleri noktada ayrılmalıSondaj kuyusundan çıkan gazın sürekli olarak havalandırma yoluyla tahliyesi doğru bir uygulama olarak görülmemektedir. Sondaj sahasında acil bir durumda, mümkünse geri dönüşüme tabi tutulmalıbaşka alternatif yoksa, mevzuata uygun gazın yakılması gerekecektir. Jeotermal enerji santrallerinin xxxx xxxx emisyonu etkisi de ayrıca dikkate alınması gerekli önemli bir faktördür. Jeotermal buharın içerdiği CO2 ve diğer yoğuşmayan gazlar akışkan rezervuar koşullarında yüksek basınç altında iken çözünmüş durumdadırlar. CO2’nin atmosphere salınmasını önlemenin yollarından biri kondenserden kompresörler aracılığı ile tutulan gazın kuru buz üretim tesisine gönderilmesidir. Ancak kuru buz pazarının belli bir doygunluğa ulaştığı durumda farklı seçenekler aramak söz konusu olacaktır. CO2’nin tekrar jeotermal rezervuara enjeksiyonu da bir alternatif olarak bertarafı sağlanmalıdırkullanılabilmektedir. Tüm atıklar atık yağlar, ambalaj atıklar, vb. atık kodlarına göre sınıflandırılarak ve tehlikeli atık durumları belirtilerek atık miktarlarını kaydeden bir envanter tutulmalıdır. Rafinerilerde açığa çıkan en önemli atıklar, katalizör artıklarıdır. Katalizör artıkları molibden, nikel, kobalt, platin, paladyum, vanadyum, demir, bakır ve silika veya alümin içerebilmektedir. Çok çeşitli katalizör artıkları olup fiziko-kimyasal özelliklerine göre bertarafına karar verilmelidir. Buradaki en önemli ayırıcı özellik tehlikeli atık özelliği ve geri kazanım değeri olması ile ilgilidir. Katalizör artıklarının yönetiminde Burada önemli olan stratejiler, uzun ömürlü katalizörlerin kullanımı, uygun şartlarda depolanmasını sağlayarak ekzotermik reaksiyona girmelerinin önlenmesi santralin fayda-maliyet analizi çerçevesinde ekonomik olarak çalışması ve kullanılmış katalizörleri üreticilerine ileterek yeniden kullanımlarının sağlanması veya geri dönüşüme tabi tutulmaları…. Rafinerilerde açığa çıkan diğer tehlikeli atıklar arasında; solventler, filtreler, artık tatlandırma maddeleri, CO2, H2S ve karbonil sülfit (COS) gideriminde kullanılan amin artıkları; aktif karbon filtreleri, yağ seperatörleri ve tuz gidericilerden çıkan yağlı çamur; tank dibi çamurları; işletme ve bakımda kullanılan çeşitli sıvılar. Tüm proses atıklarının tehlikeli atık olma niteliği değerlendirildikten sonra ilgili mevzuata göre yönetimi yapılmalıdır. Eğer atığın kimyasal bileşenleri bilinmiyorsa, biyolojik olmayan arıtmadan kaynaklanan çamurlar edilmediği tehlikeli muamele görmelidir biyolojik arıtmadan kaynaklanan çamurlar genel olarak tehlikesiz olarak muamele görmelidir. Tehlikeli proses atıkları için sektöre özel bazı tedbirler aşağıda sıralanmaktadır: Ham petrol tanklarının dibindeki ve tuz gideriminden kalan yağlı çamurların gecikmeli koklaştırma ünitesine göndererek hidrokarbon geri kazanımı Vis-kırma (viskozite kırma) biriminde çok fazla kırma yapmayı engelleyerek depolama sırasında çok fazla çamur ve tortu oluşumunun engellenmesi Yağlı atıksudan ve çamurdan yağın geri kazanımını maksimize edilmesi, yağın suya karışmasının en aza indirilmesi, (Yağın çamurdan alınması için gravite ile ayırma veya santrifüj separatör teknikleri kullanılabilir) Nihai çamurlar toprak zenginleştirme amaçlı olarak kullanılabileceği gibi çimento tesislerinde veya yakma tesisinde yakılabilir. Herhangi bir işlemden geçirilemiyorsa Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak atık depolama tesisine gönderilmelidir. Alkilasyonda kullanılan nötrleme çamuru kalsiyum florit, kalsiyum hidroksit, kalsiyum karbonat, magnezyum florit, magnezyum hidroksit ve magnezyum karbonat içerebilir. Bu maddeler demir-çelik endüstrisinde geri kazanıma tabi tutulabilir ya da depolama alanına gönderilmelidir. IX.3.İşletme Faaliyete Kapandıktan Sonra Olabilecek Etkiler ve Alınacak Önlemler Rafineri ömrünün dolması üzerine tesisin işletmeye kapatılması veya rehabilitasyonu sürecinde en önemli unsurlar; mevcut kirliliğin saptanması, tehlikeli atıkların saptanması, yangın ve patlama ve riski olan alanlar, asbestli malzemeler, ekipman veya kalıntıların saptanması ve söküm/değişim işlemlerinin söz konusu incelemelere dayalı bir plan dahilinde yapılmasıdır. IX.3.1.Toprak ve Jeoloji Rafinerilerde; tanklardan, depolama alanlarından, borulardan ve makine ve ekipmandan sızan veya doldurma ve boşaltma işlemleri sırasında kaza sonucu dökülen petrol, yağ ve kimyasalların neden olabileceği toprak kirliliği söz konusu olabilmektedir. Rafineri alanı, proje öncesindeki durum ve çevre arazi kullanımları ve peyzaj özellikleri ile uyumlu olacak şekilde terk edilmelidir. Toprak kirliliği olan alanlarda toprak analizleri yapılarak tehlikeli atık niteliği saptandığı takdirde ilgili yönetmeliklere göre bertarafı ve kirlenen alanın temizlenmesi ve rehabilitasyonu sağlanmalıdır. IX.3.2.Gürültü ve titreşim Proje bileşenlerinin sökümü sırasında kazı işlemlerinde kullanılan makinelerden gelen gürültü Söküm işlemleri ile ilgili araç trafiğinden kaynaklı gürültü Söküm için kullanılan makinelerden gelen titreşim Gürültü ve titreşim için etkiler ve tedbirler inşaat aşamasına benzer şekilde yönetilmelidiryatırımın xxxx xxxx etkisinin önlenmesidir.
Appears in 1 contract