Xxxxxx Xxxxxxxxxx Örnek Maddeleri

Xxxxxx Xxxxxxxxxx. 55/2010 22. İthalatçı, imalatçılar-üreticiler veya satıcılar sattıkları sanayi malları için malın bakım, onarım ve servis hizmetlerini sunmak için servis istasyonları kurmak veya sattıkları malların her türlü bakım, onarım veya servisini yapabilecek servis istasyonlarından hizmet alarak yaptırmakla yükümlüdürler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulunca onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tüzükle belirlenir.
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. (1) Xxxxxxx-Pick Tip C tanısı kesinleştirilen ve nörolojik bulgusu saptanan her hastada tedaviye başlanır.
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Madde 27- Maçta hazır bulunmama ve eksik takım;
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Adres X.X.Xxxxxxx
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Eğer sıvıyla temas etme riski varsa, giyilen koruyucu ekipmanın tamamının son derece düşük sıcaklıktaki maddelerle birlikte kullanılmaya uygun olması gerekecektir.
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Madde 52 :
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Madde 17- İkinci Bölüme göre tasarımlanan ve yapılan bir YKS ile korunan alanda, adım gerilimi Us ve dokunma gerilimi Ut tehlikeli olabilir.
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Teminat detaylarını daha iyi anlamak için,poliçeniz ile birlikte size verilen, aşağıda isimleri yazılı dökümanları lütfen okuyunuz Türk Tekne Poliçesi Genel Şartları Enstitü Yat Klozu 1.11.95 Enstitü Yat Klozu (Harp&Grev) 1.1.95 Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları Enstitü Makina Hasarları Genişletme Klozu Yat Asistans hizmetleri dökümanı
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Mesele, Sayı 63 1970’li yıllardan itibaren başlayan kapitalizmin neoliberal veçhesiyle birlikte sosyal devlet anlayışı anlamını yitirir. Toplum için tehlikeli/marjinal/istenmeyen grupları ıslah etmek ön plana çıkar. Bu gruplar yani yoksullar, sakatlar, eşcinseller, işsizler, göçmenler, tinerci çocuklar damgalanır; onlardan toplumu korumak, ıslah etmek düzenin bekası için son derece önemlidir. Sosyal devlet anlayışı anlamını yitirip kendini sivil devlete bıraktığından açlığın, yoksulluğun nedeni bireyin kendinde aranır. Bu anlayışa göre yoksul ve aç olması kişinin kendi hatasıdır. Çocuklarımıza da bu yönde terbiye vermemiz, eğitmemiz gerekir. Aksine davranışlar cezasız kalamaz. Hatırlarsak, on üç yaşındaki çocuğa tecavüz edenlerin çocuğun rızasıyla yaptıkları gerekçesiyle en alt sınırdan ceza aldığı Türkiye hukuk sisteminde dört çocuğa baklava çaldıklarından dolayı inanılmaz cezalar verilmişti: 00 Xxxxxxx 0000 xxxxxx, Xxxxxxxxx’te ünlü Güllüoğlu dükkânının kapısını kırarak giren ve baklava ile antepfıstığı çalan dört çocuğa dokuz yıl hapis cezası verilmiş; ancak çocuklardan üçü olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için cezaları altı yıla indirilmişti. Yine 2001 yılında lise çağındaki üç çocuk aç ve parasız oldukları gerekçesiyle çokokrem, çikolata ve bisküvi çaldıkları için tutuklanmış ve haklarında sekiz yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı4. Çocukların aç oldukları için hırsızlık yapmaları ve karşılığında inanılmaz cezalar almalarına ilişkin haberler medyada oldukça yer buldu; ancak burada konu haberin öznelerince değil, başkaları, “büyükler” tarafından tartışıldı. Sözünü edeceğim serginin öznesi ise çocuklar. Zorunlu göç mağduru çocuklar için“suçlu” olmak neydi, bu durumu nasıl algılıyorlar, nasıl yorumluyorlardı? İstanbul Tophane’deki Tütün Deposu’nda 4–8 Şubat 2012 tarihleri arasında izleme olanağını bulduğumuz "göç, suç, çocuk" konulu "Suçlu muyum? Suçlu muyuz? Suçlular mı?" başlıklı sergisi bu sorulara yanıt arıyordu. Başak Kültür ve Sanat Vakfı ile Diyarbakır'da çocuk ve gençlerle çalışan Çocuklar Aynı Çatının Altında (ÇAÇA) derneğinin birlikte yürüttüğü sekiz aylık projenin faaliyetlerinden biri olan fotoğraf atölyesi çalışmalarının sonucuydu bu sergi.Sergide yer alan fotoğraf ve metinler İstanbul ve Xxxxxxxxxx’xx 00–00 yaş arası çocuklar tarafından üretilmiş. İstanbul'daki fotoğraflar ve metinler için yürütülen çalışmada iki kişilik gruplar oluşturulmuş. İki çocuktan biri kendi hayatından da esinlenerek yazdığı hikâyeye dair bir kare ve bu...
Xxxxxx Xxxxxxxxxx. Xxres X.X.Xxxxxxx