Contract

2014-2015 yıllarını kapsayan bütün kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 2 yıllık sürecini belirleyecek olan toplu sözleşme süreci 01-31 Ağustos tarihleri arasında sonuçlandırılması gerekirken, yetkili sendika olan Memur Sen Konfederasyonu ile Hükümet arasında adeta yangından mal kaçırırcasına 7 Ağustos tarihinde imzalandı.

NORMAL KOŞULLARDA TİS SÜRECİ İŞLEYİŞİ NASIL OLACAKTI?

Kamu emekçileri için genel toplu sözleşme ve işkolu sözleşmesi için taraflar 1 Ağustos tarihinde bir araya gelecek, 1-21 Ağustos tarihleri arasında görüşmeler devam edecek, anlaşmazlık durumunda ise 31 Ağustos tarihine kadar hakem kurulu devreye girerek TİS sürecinin tamamlanması gerekiyordu.

Hükümetin sunmuş olduğu ilk teklif:

1- Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının hesaplanmasında kullanılan aylık katsayı, taban aylık katsayısı ve yan ödeme katsayısı ile sözleşme ücretlerinin;

a) 2014 xxxx Xxxx ve Temmuz aylarında % 3 + % 3 oranında artırılması,

b) 2015 xxxx Xxxx ve Temmuz aylarında % 3 + % 3 oranında artırılması.

Veya Alternatif (!) Öneri:

2014 yılı için taban aylığı tutarında 100 TL brüt artış yapılması, 2015 yılı için ise %3 +%3 oranında artışın korunması teklif edildi.

BELLİ Kİ FETVA VERİLMİŞ; “UZATMAYIN BAYRAMDAN ÖNCE BİTİRİN BU İŞİ!”

5-6 Ağustos günlerinde toplantılara devam edilmiş, toplantı sonunda “ 7 Ağustos Çarşamba arife, bayram öncesi görüşmelere ara verelim, bayram sonrası toplanırız” denilerek toplantı bitirilmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Xxxxx Xxxxx ise devletin ilgili birimlerini kastederek “Biz çalışacağız” çalışacağız dedikten sonra başta Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bürokratları olmak üzere 5 kişiden oluşan bir komisyon kurduklarını, bu komisyonun gecede çalışacağını ve yeni bir önerileri ortaya çıkarsa erken saatlerde Konfederasyonların telefon yoluyla toplantıya davet edileceğini söylemiştir.

Bayram sonrası denilmesine rağmen arife günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Memur Sen Konfederasyonu Toplu İş Sözleşmesini aniden adeta yangından mal kaçırırcasına imzalamış, diğer konfederasyonlara imzalandığına dair yalnızca çağrı yapılmıştır.

Hükümetin ilk teklifine sert tepki gösteren Memur Sen Genel Başkanı Xxxxx Xxxxxxxx “Bu teklif memurları sokağa davet etmektir” dediği halde hükümetin teklifinin de altında bir sözleşmeye imza attı.

“4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun’una göre toplusözleşme imzalama yetkisi en çok üyeye sahip Memur-Sen Konfederasyonunda, ancak yine aynı yasaya göre, en çok üyeye sahip diğer iki konfederasyon olan KESK ve Kamu-Sen Konfederasyonlarının da bu anlaşma öncesi onayı gerekirken açıkça yasa ihlal edilerek toplu sözleşme imzalanmıştır.

2

SATIŞ SÖZLEŞMESİNDEN SATIR BAŞLARI

• 7 Ağustos’ta açıklanan mutabakata göre; 2014 yılı için taban aylığa 175 TL, 2015 yılı için ise %3 + 3 maaş artışı yapılmıştır. 175 TL brüt artış olup Xxxx 2014'te 119 TL olarak maaşlara yansıyacaktır. Kaldı ki, en düşük maaş alan kamu emekçisi Eylül 2014'te vergi dilimine girdiğinde bu miktar 111'TL'ye kadar düşecektir.

• 4/C'lilerin kadroya alınması Xxxxx Xxx eliyle engellenmiş, yapılan komik iyileştirmeler büyük başarı olarak sunulmuştur. Oysa 4/C'liler hala özelleştirme öncesi sahip oldukları mali ve sosyal hakların yarısına bile sahip değildir. Memur Xxx ve Hükümet el ele vererek 4/C ‘lilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için seferber olmuştur. "Buna da şükür" mantığı Memur Sen zihniyetine ait teslimiyetçi ve işbirlikçi bir yaklaşımdır. Kaldı ki hala yüz binlerce emekçi iş güvencesinden yoksundur ve her gün yenileri bu güvencesizler ordusuna eklenmektedir.

• Hizmet kollarına ilişkin geçen yıl Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının aynen devam ettirilmesi dışında herhangi ciddi bir iyileştirme yoktur. Geçen yılki kararların uygulanıp uygulanmayacağı bile belli değildir.

• En önemli hususlardan biri de; bu mutabakatta 2014 yılı için ek ders, aile yardımı, çocuk parası, özel hizmet tazminatı, fazla mesai ücreti artışı yoktur. Yine ikramiye, kira, ulaşım, giyecek, yiycek yardımı talebimiz görmezden gelinmiştir. Kamu emekçileri Hükümetin "kaynak yok" bahanesinin yanı sıra MEMUR SEN duvarıyla karşı karşıya kalmıştır.

• Mutabakata göre; 2014 yılında enflasyon ne olursa olsun maaşlara ek fark yansıtılmayacaktır.

2014 YILI ENFLASYON FARKI DA YOK!

2014 yılı için bürüt 175 TL net olarak da 119 TL olarak verilecek maaş artışı enflasyon oranı ne olursa olsun aynı kalacak. Memur Sen bir ilki daha başarmıştır hem de Dünya ve Türkiye ekonomisinde ciddi kırılganlıkların ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığı bir süreçte bir sendikanın kazanılmış bir hak olan enflasyon farkından vazgeçmesi ilgili sendikanın içimizde bir Truva atı işlevi gördüğünü bir kez daha tescil etmiştir.

Xxxxx Xxxxxxxx’xx sormak gerekir; 2010 referandumunda böylesi içi boş bir TİS sürecinin önünü açan düzenlemeye evet derken “nikâh masasında bile evet derken bu kadar heyecanlanmamıştık” pankartları ile kampanya yürütmüşlerdi. Toplu sözleşmeyi imzalarken de aynı heyecanı duymuşlar mıdır?

Memur Sen AKP İktidarına Diyet Borcunu Ödemeye Devam Ediyor!

Her şeyden önce AKP iktidarı ve yıllardır hormonlayarak büyüttüğü, adeta AKP’nin memur kolları olarak çalışan Memur Sen arasında varılan mutabakatın adı asla Toplu Sözleşme değildir. Bu mutabakatın adı kamu emekçilerinin hak ve özgürlüklerini Toplu Katletme Mutabakatıdır. Bu mutabakata imza atan Memur Sen AKP iktidarına diyet borcunu ödemeye devam etmektedir.

TİS süreci başlamadan önce Memur Sen Genel Başkanı "TİS masasında KESK sembolik olarak, Kamu Sen seyirci olarak bulunmaktadır" diye açıklama yapmıştı. İşte tam da AKP zihniyeti budur! Çoğulcu demokrasi yerine çoğunlukçuluğu esas alan bu zihniyet Memur Sen’in AKP'nin "ileri demokrasi" anlayışını sendikal alandaki temsilcisi olduğunu tartışmasız olarak ortaya koymaktadır. Oysa bırakalım yüz binlerce üyesi olmasını, tek bir üyesi bile olsa bir emek örgütü kendi üyesi adına pazarlık yapabilir, yapmalıdır.

Kamu emekçileri tüm oyun ve baskılara rağmen örgütlülüğünü ve mücadelesini büyüterek, taleplerini ezilen tüm kesimlerin talepleriyle birleştirerek bu saldırıları püskürtecektir. Bu çerçevede "İnsanca Yaşam, Güvenceli Gelecek, Eşit, Özgür Ve Demokratik Bir Türkiye İçin Yürüyoruz!" şiarıyla 16-20 ağustos tarihleri arasında 4 koldan gerçekleştirdiğimiz yürüyüşümüzü Ankara Güven Parkta gerçekleştirdiğimiz forumla taçlandırdık.

3

Sevgili Büro Emekçisi Arkadaş;

2013 Yılı bütçe görüşmeleri takvimine paralel olarak başlattığımız eylem ve etkinlik programı ile büro emekçilerinin taleplerinin takipçisi olduk.

2012 Kasım ayında basın açıklamaları ile başlattığımız süreci 20 Aralık 2012 tarihinde yaptığımız yarım günlük iş bırakma eylemi ile devam ettirdik. 27 Şubat tarihinde 100 bin büro emekçisinin katıldığı grevle ülke gündemine oturduk.

Biz eylem yaparken “yetkili sendika biziz falanca bakanla görüştük şu sorunu çözdük” gibi söylemlerle eylemlerimizin altını boşaltmaya çalışan sendikal anlayış, Toplu İş Sözleşmesi’nin işkolu talepleri ile ilgili bölümünü gündeme getirme zahmetinde bile bulunmayarak 20 günlük süre varken apar topar Toplu Sözleşme imzalamışlardır.

Büro emekçilerinin taleplerini açıkça yok saymışlardır. İşyerlerimizden başlayarak bu anlayışı boşa çıkarmak en temel görevimiz olup, büro emekçilerinin mücadele birikimi ve mücadele anlayışı bu zihniyeti alt etmeyi başaracak deneyime sahiptir…

Sorun bu sendikanın(!) hükümet önerisine evet demesi değil, kamu emekçileri yerine ortağı olduğu hükümet tarafında olacağı zaten biliniyordu. Merak edilen şey, pazarlık yapıyormuş gibi yapmaktan da vazgeçmiş olması; en azından üyelerinde bir sendika üyesi oldukları hissini uyandırma gereği de duymaması.

3.4.5 Ekim tarihinde Ankara’da toplanan Merkez Temsilciler Kurulumuz dönemsel değerlendirmesini yapmış olup:

İki yıllık dönemi kapsayan toplu sözleşme sürecinin meşru olmadığını, bu sebeple sonuçlarının kabul edilemeyeceğini,

İlk olarak 2014 yılı bütçe görüşmeleri sürecinde ortaya koyacağımız taleplerimiz için mücadele programı oluşturulmasına,

Toplumsal paylaşımın en somut mekanizması olan bütçe ile ilgili tüm toplumsal kesimlerin içinde olduğu bir mücadele sürecinin örgütlenmesi gerektiğine,

2014 yılı bütçesinin savaş ve rant bütçesi değil halk yararına bir bütçe olmasına,

Bütçe gelirlerinin oluşumunda en yüksek paya sahip olan vergilerde adalet sağlanmasına,

2014 yılı bütçe süreci ile ilgili olarak tüm illerde panel, söyleşi, sempozyum v.b etkinliklerin planlanmasına,

Büro işkolunda bu güne kadar oluşturduğumuz taleplerimizle ilgili hükümet tarafından gerekli adımlar atılmadığı takdirde aralık ayı içerisinde bütçe oylamasının yapılacağı gün grev yapılması kararlaştırılmıştır.

Fazla mesai uygulamasının kaldırılmasından kaynaklı kayıplarımızın karşılanması, ek ödemelerin emekli aylığına eklenmesi, ücret adaletsizliğinin giderilmesi, güvencesiz çalışma yerine kadrolu istihdamın sağlanması, kadrolu istihdama geçişte gelir kaybına yol açan uygulamanın son bulması, performans uygulamalarının sonlandırılması, il içi ve il dışı rotasyon uygulamalarından vazgeçilmesi için tüm büro emekçilerini birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

İNSANCA YAŞAM, GÜVENCELİ İŞ GÜVENLİ GELECEK,

SAVAŞA, RANTİYEYE DEŠİL HALK İÇİN BÜTÇE İSTİYORUZ!

BES Büro Emekçileri Sendikası - Özel Sayı: 128 11 Ekim 2013

Sahibi Sendika Adına: Xxxxx Xxxxx (Genel Başkan) • Yazı İşleri Müdürü: Xxxxx Xxxx (Genel Basın Yayın Halkla İlişkiler Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri)

Yönetim Yeri: Xxxxxxxxxx Xxx. Xx. 00/0-0 Xxxxxxx-Xxxxxx • Tel: 0.312 000 00 00 • Web: xxx.xxx.xxx.xx • e-mail: xxx@xxx.xxx.xx

Baskı: Eflal Ajans& Matbaacılık Xxxxx Xxxxxxxxx Xxx. Koyunlu İşhanı 195/1-A iskitler/ANK. Tel: 0.312 000 00 00

4