Bakan. Gümrük ve Ticaret Bakanı’nı, BAKANLIK: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nı,
Bakan. (Değişik ibare:RG-29/7/2022-31907) Ticaret Bakanını,
Bakan. Millî Eğitim Bakanını,
Examples of Bakan in a sentence
Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.
Bu Yönetmelik hükümlerini Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakan yürütür.
Üst Yönetici Makamı (örneğin Bakan, Vali vb.) Bu satır sadece ilgili durumlarda yer alacaktır.
Ulusal Kordon Kanı Koordinasyon Kurulu (UKOK); Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünü temsilen bir üye ile kordon kanı ve kemik iliği nakli konusunda yayın, deneyim ve eğitime sahip uzmanlar arasından Bakan tarafından seçilecek 6 üye olmak üzere toplam 7 üyeden oluşur.
Bu Karar'ı Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakan yürütür.
More Definitions of Bakan
Bakan. Ulaştırma ve Altyapı Bakanını,
Bakan. Sanayi ve Ticaret Bakanını,
Bakan. Gümrük ve Ticaret Bakanı’nı,
Bakan. Sağlık Bakanını,
Bakan. Ticaret Bakanı, The Minister : Minister of Commerce.
Bakan. Hazine ve Maliye Bakanlığının bağlı olduğu Bakanı,
Bakan. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanını,