Kurul tanımı

Kurul. Sermaye Piyasası Kurulu’nu,
Kurul. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu,
Kurul. Kamu İhale Kurulunu,

Examples of Kurul in a sentence

  • Perakende satış sözleşmesi, görevli tedarik şirketlerinin görüşleri alınmak suretiyle bu Bölüm hükümleri uyarınca standart sözleşme olarak Kurul tarafından belirlenir ve Kurul onayı alınmaksızın bu sözleşmede değişiklik yapılamaz.

  • Yapılacak tüm Genel Kurul toplantılarında esas sözleşmenin bu hükmü uyarınca, kurulmuş olan sistem üzerinden hak sahiplerinin ve temsilcilerinin, anılan Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haklarını kullanabilmesi sağlanır.

  • Genel Kurul toplantılarına Yönetim Kurulu Başkanı başkanlık eder.

  • Genel Kurul, söz hakkı olmaksızın menfaat sahipleri ve medya dâhil kamuya açık olarak yapılır.

  • Genel Kurul, Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleri ve ilgili mevzuat çerçevesinde pay sahiplerine kar payı avansı dağıtılmasına karar verebilir.


More Definitions of Kurul

Kurul. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,
Kurul. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunu,
Kurul. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,
Kurul. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu, ee) Kurum: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu,
Kurul. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nu,
Kurul. Sermaye Piyasası Kurulu
Kurul. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu, 4) AFRA: Londra'da ilân edilen ortalama navlun ücretlerinin değerlemesini,