Sözleşme. Mali destek sözleşmesi kapsamındaki işlerin yerine getirilmesi için taraflar arasında bağıtlanan ve gerek bu Genel Koşulları gerekse sözleşmenin ilişiğindeki bütün ekleri ve dokümanları da kapsayan imzalanmış anlaşma.
Sözleşme. Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinde idare ile yüklenici arasında yapılan yazılı anlaşmayı,
Sözleşme. SATICI ve ALICI arasında akdedilen işbu sözleşmeyi,
Examples of Sözleşme in a sentence
Sözleşme imzalandıktan hemen sonra geçici teminat iade edilecektir.
Sözleşme Makamının açıklama talebi ve isteklinin bu talebe vereceği cevaplar yazılı olacaktır.
Sözleşme Makamı, bu ihale süreci sırasında alınan tüm tekliflerin mülkiyet haklarına sahiptir.
Sözleşme Makamı, Yüklenicinin personel seçimine itiraz etme hakkına sahiptir.
Değerlendirme Komitesinin talebi üzerine Sözleşme Makamı, tekliflerin incelenmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere net olmayan hususlarla ilgili isteklilerden tekliflerini açıklamalarını isteyebilir.
More Definitions of Sözleşme
Sözleşme. Müşteri‘nin bir Formeras hesabı oluşturmadan ve hizmetlerini kullanmaya başlamadan önce okuyup kabul ettiği varsayılan yasal ve kullanım koşullarının belirtildiği işbu sözleşmedir. Site: xxxxx://xxxxxxxx.xxx.xx web adresini ve bu adres üzerinden erişilebilen tüm alt sayfalarını kapsamaktadır.
Sözleşme. BİS’in eki ve ayrılmaz bir parçası olan işbu Konut Hesap Sözleşmesi’ni;
Sözleşme. Kesinleşen ihale/satınalma kararı üzerine, Ajans ile yüklenici arasında yapılan satınalma işinin her türlü koşulunu belirten yazılı anlaşmayı,
Sözleşme. Bu Yönetmelik kapsamında gerçekleştirilen yazılı anlaşmayı,
Sözleşme. Mal veya hizmet alımlarında İdare ile yüklenici arasında yapılan yazılı anlaşmayı, ifade eder.
Sözleşme. İşbu “Tüketici Finansmanı Sözleşmesi”ni ifade eder.
Sözleşme. İşbu finansal kiralama sözleşmesi ve ekleri.