Giriş Örnek Maddeleri

Giriş. Birçok ülkede kişisel teminat enstrümanları arasında en çok öne çıkan türleri kefalet ve bağımsız garanti sözleşmeleridir. Tarihsel ba- kımdan ilk ortaya çıkan tür kefalet sözleşmeleridir. Kefalet sözleşme- lerinde, teminat altına alınan borç ve temin yükümlülüğü arasında daha sıkı bir ilişki vardır ve kefaletin geçerliliği, kapsamı ve koşulları * Avukat, İstanbul Barosu, Galatasaray Üniversitesi Özel Hukuk Doktora Programı Öğrencisi asıl borç ile doğrudan bağlıdır. Uygulamada daha sonra ortaya çıkan tür ise garanti sözleşmeleridir. Garanti sözleşmelerinin geçerliliği, kapsamı ve koşulları, kefalet sözleşmesinin aksine asıl borç ile doğru- dan bağlantılı değildir.1 Her ikisi de kişisel teminat sözleşmesi olsa da, birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler ve dolayısıyla farklı hallerde sona ermektedirler. Kefalet ve garanti sözleşmeleri arasındaki fakların en başında geleni ve en önemlisi, kefalet sözleşmeleri asıl borca bağlı fer’i nitelikliyken, garanti sözleşmelerinin asıl borçtan bağımsız olmalarıdır. Buna ek olarak kefalet sözleşmeleri ve sona erme halleri, 6098 sayılı Türk Borç- lar Kanunu’nda düzenlenmiş olmasına rağmen garanti sözleşmeleri kanunda düzenlenmemiştir. Ayrıca TBK md. 603’te kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümlerin kişisel temi- nat amacıyla başka ad altında yapılan sözleşmelere de uygulanacağı belirtilmiş fakat sona ermeye ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilme- miştir. Kefalet ve garanti sözleşmeleri birbirinden farklı özelliklere sahip olsalar da, zaman zaman iki sözleşmenin benzerlik gösterdiği de gö- rülmektedir. Buna rağmen iki sözleşmenin sona erme hallerinin karış- tırılmadan daha net anlaşılabilmesi için ayrı ayrı incelemenin çalışma- mız açısından daha yerinde olacağı kanaatindeyiz. Çalışmamızın birinci bölümünde, kefalet sözleşmelerinin sona erme halleri ele alınmıştır. İlk başlıkta asıl alacağa bağlı sona erme halleri tek tek incelenmiş, ikinci başlıkta süre bakımından sona erme belirli ve belirsiz süreli sözleşmeler açısından ayrı ayrı alt başlıklarda açıklanmıştır. Takip eden başlıklarda kefalet sözleşmesinden dönme, çalışanlara kefalete özgü sona erme, borcun nakli halinde sona erme ve alacaklıdan kaynaklanan sebeplerle sona erme incelenmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise garanti sözleşmesinin hangi hallerde sona erdiği ele alınmıştır. Bu bölümde kefalet sözleşmesine benzer sona erme halleri kısaca açıklanmış ve farklılık arz eden kı- 1 Xxxxxx Xxxxxxx, “Recent Legislative Tre...
Giriş. Grup şirketleri, pek çok kamu ve özel oluşumlarla etkileşim içerisindedir. İletişimin ve etkileşimin gerçekleştiği bu gibi her düzeyde, rüşvet verilmesi veya alınması ya da kara para aklamanın gerçekleştirilmesi gibi bir risk mevcuttur. Aşağıda belirtilen şahıslar ve diğer oluşumlarla olan etkileşim özellikle önem arz etmektedir: • Enerji sektörüyle ilgilenen politikacılar; • Ruhsat ve izinlerin verilmesi ile yetkili merciler; • Tarife garantisi yönetiminden, green bonus veya diğer RESSlerden sorumlu merciler; • Her türlü kamu hizmet yükümlülüklerini tahsis eden merciler; • Vergi daireleri; • Dengeleme hizmetleri satın alımı yapan piyasa işletmecileri; • Piyasa liberalizasyonunda yer alan çok yönlü organizasyonlar; • Üretilen elektriği veya dağıtım hizmetlerini satın alan müşteriler (yeni bağlantılar ve yeniden bağlantılar da dahil olmak üzere) • Dağıtım işlerimize elektrik tedarikinde bulunan tedarikçiler; • Ekipman ve diğer mal ve hizmet tedarikçileri; • İnşaat yüklenicileri; • Profesyonel hizmet sağlayıcılar; • Bireysel lobiciler 2 ve • Borç veya öz sermaye sağlayıcılar. İşbu politika, yukarıda bahsedilen kilit alanlarda rüşvet ve kara para aklama risklerine işaret etmek ve bu riskleri minimum düzeye indirmek için hazırlanmıştır. İşbu politika hükümleri, Grup içerisinde bulunan (direktörler ve diğer yetkililer de dâhil olmak üzere) tüm yöneticiler, çalışanlar ve diğer meslektaşlar ve ilgili kişiler (Aşağıda yer alan Bölüm 6‘ya bakınız) için uygulama bulur.
Giriş. Mesafeli sözleşmeler, özellikle internet kullanımının artmasıyla birlikte çok fazla kullanılır olmuştur. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde, internet hayatımızda olmadığından, daha çok TV-shopping, gazete kupürleri üzerinden satış şeklinde gerçekleşmekteydi. İnternetin ortaya çıkması, her evde ve akıllı telefonların kullanımıyla birlikte, 4077 sayılı Kanun, çağın gereksinimlerine ayak uyduramaz hale gelmiştir. Ancak artık mesafeli sözleşme denilince akla ilk olarak internet üzerinden yapılan elektronik sözleşmeler gelmektedir. Bu nedenle, 4077 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ve yerine 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) yürürlüğe girmiştir. 6502 sayılı Kanun, hem Türk Borçlara Kanunu ve AB Direktiflerine uyumlu hale gelebilmek hem de günlük hayatta karşılaşılabilecek konuları düzenlemek adına köklü değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerden en önemlisi, tüketici kavramının tanımını genişletmek olmuştur. Tüketici, ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen kişi olarak tanımlanmıştır (Çabri, 2021; Bal, 2022). Bir tarafın tüketici, diğer tarafın ise satıcı veya sağlayıcı olduğu işlemler ise tüketici işlemleri olarak tanımlanmıştır. TKHK m. 3’te satıcı ve sağlayıcı tanımlanmıştır. Buna göre, mesleki ve ticari amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi sağlayıcı; mesleki ve ticari amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi ise satıcı olacaktır. Aracı hizmet sağlayıcı ise, Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (MSYDY) m. 2’de, “Oluşturduğu sistem ile uzaktan iletişim araçlarını kullanmak veya kullandırmak suretiyle satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Kanun’da daha sonra tüketici sözleşmeleri başlığı altında, günlük hayatta sıkça kullanılan sözleşme tipleri özel olarak düzenlenmiştir. Mesafeli sözleşmeler de bu sözleşmelerden biri olarak 6502 sayılı TKHK m. 48 ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde (MSY) düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK m. 48’de, “Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçla...
Giriş. Bu rehber, teklif talebinden sertifika alınmasına giden yolda Kiwa'nın belgelendirme sürecindeki farklı adımları anlamanız için bir müşteri olarak size yardımcı olacaktır. Özel belgelendirme projeniz ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Giriş. Serbest zaman değerlendirmede alternatif olarak kabul gören spor, teknolojik imkânların gelişmesine orantılı olarak daha geniş kitlelere ulaşmış, bunun sonucu olarak da ekonomik özellikleri ön plana çıkan bir hizmet sektörü halini almıştır. Söz konusu spor sektörü içinde yer alan kişi ve kuruluşlar zaman içerisin de değişim geçirerek kulüpler birer ticari işletmeye, taraftar ve izleyiciler ise birer tüketiciye dönüşmüştür. Genel kabul gören anlayışa göre; yirminci yüzyıl organize sporun sosyal ve ekonomik bir olgu şeklinde ortaya çıktığı dönemdir. Bu duruma medyanın toplumsal etkinliğinin artmasının ve pazarlamanın uluslararası bir iş olarak ortaya çıkmasının da büyük katkısı olduğu düşünülmektedir (Xxxxxxxxx ve X’Xxxxxxxx, 1999: 242). Buna ek olarak, 1980 ve 1990’larda sporun küresel bir dil ve kültür olduğu düşünülerek, günümüzde bu dil sayesinde uluslar arası ticari, finansal, coğrafi ve politik engellerin de kaldırılabildiği görüşü hakim kılınmıştır (Xxxx ve Xxxxxxxx, 1991: 239-253). Yukarıda ki tanımlar dikkate alındığında her ne kadar sporun farklı tanımları olsa da insanlar sporu, insanlık tarihinin başlangıcında temel ihtiyaçları için bir araç olarak kullanırken, günümüzde ise sosyal hayata katılım, sağlıklı bir bedene sahip olma aracı, bir iş veya bir eğlence aracı olarak görmektedir (Ekmekçi, 2016: 3) Spor kulüplerinin, taraftarlarına sunmakta olduğu somut, elle tutulur belki de tek ürün, lisanslı ürünlerdir. Bu ürünlerin kalitesi ister kulüp tarafından üretilmiş, isterse lisans hakkını satın alan diğer bir işletme tarafından üretilmiş olsun, taraftarın satın alma davranışına etki etmektedir. Bu aşamada fiyat, kalite ve çeşitlilik konusuna odaklanmak gerekir. Değişik gelir gruplarından taraftarların bütçelerine uygun, kaliteli ve farklı ihtiyaçlarını karşılayabilecek lisanslı ürünler bulabilmesi önemli bir konudur. Son yıllarda spordaki şiddetin etkilerinin azalmasıyla birlikte, spor kulüplerinde lisanslı ürün çeşitlerini attırması gibi olumlu sonuçlar doğurmuştur (Or, 2009: 35-36). Rekabetin oldukça yoğun yaşandığı spor pazarlamasında taraftar tercihlerini ve spor kulübüne ilişkin algılarını etkileyerek rakiplerine kıyasla etkinliklerini farklılaştırarak önemli bir avantaj sağlayabilirler (Xxxxxx vd., 2008:2). Lisans anlaşması, bir kuruluş veya organizasyonun başkaca bir kuruluşa ayrıcalık veya bir fiyat karşılığında logo, amblem, isim patentini kullanma hakkını verdiği yetkilendirme şeklinde tanımlanabilecek anlaşma türüdür (Xxxxxxxxx vd, 2000:...
Giriş. Çalışma hayatında birbirinden farklı pek çok sektörde faaliyet gösterilmektedir. Özellikle çalışma koşulları, işin yapıldığı yer gibi etkenler dikkate alındığında, her sektörün kendine mahsus ihtiyaçları bulunmaktadır. İş mevzuatımız ortak hukuk kuralları getirebilmek amacıyla genel düzenlemeler içermekte ve 4857 sayılı İş Kanunu ülkemizdeki pek çok işyerinde uygulanan yürürlükteki genel kanun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözü edilen kanun dışında, Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu gibi kanunlar kapsamına giren kişiler bakımından kendilerine has düzenlemeler içeren özel kanunlar da bulunmaktadır. Benzer ihtiyaçlardan dolayı, Tarım İş Kanunu, Hava İş Kanunu gibi kanunların da bir an önce hazırlanıp uygulamaya konulması gerekmektedir. Çalışmamızda, çalışma koşulları ve işin yapıldığı yer itibariyle diğer çalışma biçimlerinden farklılık arz eden balıkçılık sektöründe çalışanlar ele alınacaktır. Kavram olarak hangi çalışanların “balıkçı” olarak nitelendirildiği tespit edildikten sonra, çalışma ilişkileri bakımından balıkçıların hangi kanun kapsamına dahil olacakları belirlenecektir. Ülkemizdeki balıkçılık sektöründe yaygın olarak uygulanan çalışma türlerinin iş hukuku açısından değerlendirilmesi yapılarak, balıkçı kavramının iş hukuku açısından hukuki niteliği ortaya konulmaya çalışılacaktır. Çalışmamızda ikinci olarak, (Uluslararası Çalışma Örgütü/International Labor Organization) ILO'nun yeni tarihli 188 sayılı Balıkçılık İstihdam Sözleşmesi1 incelenerek, uluslararası hukukta balıkçılık sektöründe çalışanlara tanınan iş hukukuna ilişkin haklar ele alınacaktır. Henüz iç hukukumuza dahil 1 ILO'nun 2007 yılında kabul ettiği, 16.11.2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Balıkçılık İstihdam Sözleşmesi, henüz ülkemiz tarafından onaylanmamıştır. Anılan Sözleşme, çalışmamızda bundan böyle “188 sayılı Sözleşme” olarak ifade edilecektir. edilmemiş olan 188 Sayılı sözleşmedeki esaslar ile balıkçılar için getirilen mevcut düzenlemeler değerlendirilerek, mevzuatımızdaki eksik yönler tespit edilmeye çalışılacaktır. Ancak 188 sayılı Sözleşme, içerdiği konular itibariyle oldukça geniş olduğundan, çalışmamızda sadece balıkçı gemilerinde çalışmak için aranan asgari koşullar konusu ile sınırlı olarak bir değerlendirme yapılacaktır.
Giriş. Bu İş Ortağı Uygunluk İlavesinde, Tarafların uygunlukla ilgili belirli hak ve yükümlülükleri belirtilmiştir. Bu İş Ortağı Uygunluk İlavesinin koşulları, bu İş Ortağı Uygunluk İlavesinde açıklanan konuların ele alındığı bir SAP Cloud BPO Anlaşmasındaki veya SAP Dış Kaynak Kullanımı Kanal Temel Lisans Anlaşmasındaki bulunabilecek herhangi bir çelişkili koşula göre önceliklidir.
Giriş. İşbu ticari sözleşme, Xxxxxxxxxxxxxxxxx.xx Milek Krzysztof şirketi ile yapılmaktadır. Sözleşme, xxx.xxxxxxxxxxx.xxx.xx şirketinde yapılan indirimli alışveriş şartları ile ilgili olup, sipariş zorunluluğunu doğurmaz.
Giriş. İşbu kullanıcı sözleşmesi ("sözleşme") ve xxxx://0xxxxxxxxxxxxxx.xxxxxxxxxxx.xxx.xx sitesinde (¨site¨) yer alan diğer kurallar, 3M tarafından sunulan hizmetlerin şart ve koşullarını düzenlemektedir. Sitede yer alan tüm kurallar işbu sözleşmenin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. İşbu sözleşme, xxx Xxxxx ile, Xxxxx Xxxxxxx Xxxxx Xxxxxx Cad. Akel iş Merkezi No:6 Kavacık, Beykoz- İstanbul adresinde yerleşik 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında yapılmaktadır.
Giriş. İşbu kullanıcı sözleşmesi ve Web Sitesinde yer alan diğer kurallar Bizim Bakıcı tarafından sunulan hizmetlere ilişkin şart ve koşulları ve Web Sitesinin kullanılmasına ilişkin kuralları düzenlemektedir. Kullanıcının, Web Sitesi üzerinden profil oluştururken işbu Sözleşmeyi onayladığı veya Web Sitesinden yararlanmaya başladığı andan itibaren işbu Sözleşmeye uymayı taahhüt ettiği kabul edilir. Koşulların sizin için uygun olmaması halinde lütfen Web Sitesini kullanmayınız. Bizim Bakıcı web sitesinin hizmetlerinin sürekliliğini sağlama, ileride doğacak teknik zaruretler veya mevzuata uyum sağlanması amacıyla Sözleşmeyi Kullanıcılar aleyhine olmamak kaydıyla tek taraflı olarak değiştirme ya da tadil etme hakkına sahiptir. Bizim Bakıcı, herhangi bir değişiklik olması halinde güncel kullanım şartlarını aynı link altında yeni tarih güncellemesi ile Web Sitesi’nde yayınlayacak, gerek görmesi halinde elektronik posta ile kullanıcılarına bildirilecek ve onayına sunacaktır. Yenilenmiş güncel Sözleşme, Web Sitesi’nde yayınlandığı andan itibaren geçerli olacak ve Web Sitesi’nin veya hizmetlerinin kullanımı o andan itibaren yenilenmiş Sözleşme şartlarına tabi olacaktır.