Örgütsel Bağlılık Örnek Maddeleri

Örgütsel Bağlılık. İşletmeler, belirli amaçlar doğrultusunda toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretmek için kurulmuş ekonomik ve sosyal birimlerdir. Yoğun rekabet ortamında işletmeleri bu hedeflerine ulaştıracak en önemli kaynak ise insandır. Örgüt içerisindeki insanın örgüt amaç ve hedeflerini benimseyerek başarılı olması ve bunun devamlılığının sağlanması örgütün başarılı olmasıyla eş anlamlı olacaktır (Cingöz, 2006). • Örgüte bağlılık genel olarak işe katılma, sadakat ve örgüt değerlerine olan inanç da dâhil olmak üzere, bireyin örgüte olan psikolojik bağlılığını ifade eder. Bağlılığın üç aşaması itaat, dâhil olma ve kimlik kazanma olarak nitelenebilir. İtaat aşamasında, birey karşısındaki insanların etkisini kendini tanıtma amacıyla kabul eder ve örgüte dâhil olmaktan gurur duyar. Son aşamada ise birey örgütün değerlerinin övgüye değer ve kendi değerleriyle benzerliğini fark ederek örgütü özümseyerek içselleştirir (Tiryaki, 2005). • Örgütsel bağlılıkla ilgili diğer önemli bir tanım Xxxxxx ve Steers (1979)’e aittir. Xxxxxxx ve Xxxxxx’x göre örgütsel bağlılık, “Belli bir örgütün üyesi olarak kalmaya güçlü bir istek, örgüt adına yüksek düzeyli çaba gösterme isteği ve örgütün değerlerine ve hedeflerine inanılması, benimsenmesidir.”(Xxxxxx ve Steers, 1979: 224). Örgütsel bağlılığı özetle şöyle tanımlayabiliriz: “Örgütsel bağlılık, çalışanların örgütün amaç ve değerlerini dayatma olmaksızın kabul etmeleri, içselleştirmeleri; bu amaç ve değerler doğrultusunda örgütün etkinlik ve başarıya ulaşması için çaba göstermeye istekli olmalarıdır.”(Xxxxxxx, 2006: 65). Örgütler içinde bulunduğumuz küreselleşme sürecinde, bilgi çağı ve uluslararası rekabet koşulları, hızla değişen yönetim paradigmaları ile müşteri beklentilerindeki değişim gibi birçok yapılanmayla karşı karşıyadır (Tiryaki, 2005). Bütün örgütler için kaynakların uygun kullanımı ve maliyetleri en aza indirerek verimliliğin artması gündem konusudur. Bu kaynakların en başında da yetişmiş iş gücü gelir. İş gücünün kendisi kaynak durumunda olmakla beraber, hem kendinde var olan potansiyeli hem de diğer kaynakları kullanacak olan bir güçtür. Bu sebeplerle insan kaynağını en verimli şekilde kullanmaya yönelik araştırma ve uygulamalar şimdi ve gelecekte önem kazanarak devam edecektir. Bireyler örgütte birtakım amaçlar, değerler ve inançlar için bir araya gelerek bütünü oluştururlar. Paylaşılan ortak değerler ne kadar fazla ise örgüt kültürü o kadar güçlüdür ve güçlü örgüt kültürü örgüt içi birliği sağlayarak etkinliği, ve...
Örgütsel Bağlılık. Örgütsel bağlılık, işgörenin çalıştığı örgüte karşı hissettiği bağın gücü, kendisini örgütün bir parçası olarak hissetmesinin derecesini ifade etmektedir. Bu güç yüksekse, çalışan performansı dolayısıyla da örgütsel performans artar; bu durumdan ürün veya hizmet kalitesi olumlu yönde etkilenir. Diğer taraftan, örgütsel bağlılığın düşük olması, işe geç gelme, devamsızlık ve işten ayrılma gibi birçok istenmeyen sonuç ortaya çıkardığı da söylenebilir (Bozkurt ve Yurt, 2013: 123; Xxxxxx, 2005: 125). Sosyal psikoloji, psikolojinin bir alt dalı olarak sosyal psikoloji, bireyin davranış, duygu ve düşüncelerinin, diğer kişi veya kişilerin gerçek ya da algılanan varlığından nasıl etkilendiğini araştıran bilim dalıdır. Bu bilim, bireyin davranışlarını incelemekle birlikte, temel olarak bireyin diğer bireylerle ya da gruplarla etkileşiminde sergilediği davranışlara odaklanmaktadır. Sosyal psikologlar, sadece davranışlarla değil, duygularla, düşüncelerle, inançlarla, tutumlarla, niyetlerle vb. ile de ilgilenirler (Ünlü vd., 2004: 3). Diğer sosyal bilimler gibi sosyal psikolojinin de sosyal, kültürel ve ekonomik bir yapısı ve içeriği vardır. Başlıca sosyal psikoloji konuları: grup dinamikleri, ikna, güç, itaat, önyargı, ayrımcılık, algı, özgeci davranış, tutumlar, iletişim, liderlik, gruplar arası ilişkiler olarak sıralanabilir (Ünlü vd., 2004: 4).