Belirli Bir Olgunun Ortaya Çıkması Örnek Maddeleri

Belirli Bir Olgunun Ortaya Çıkması. Kanunda öngörülen objektif koşulların sonuncusu ise belirli bir olgunun ortaya çıkmasıdır. Bu koşul, diğer objektif koşullara göre daha örtülü ve geniş kapsamlıdır. Somut olaylar incelenerek açıklanabilecektir. Çoğu durumda belirli süreli olma ve bir işin tamamlanması olarak sınıflandırılamayan durumlar, belirli bir olgunun ortaya çıkması koşulu olarak değerlendirilmektedir. Belirli bir olgunun ortaya çıktığı haller, objektif koşuldan ziyade sözleşmede süre belirleyici özelliğe sahiptirler.243 241 Yargıtay 9. HD. 1997/20294E. 1998/3771K. ve 10.03.1998 tarihli kararı. xxx.xxxxxxx.xxx. 242 CANBOLAT, s. 196.
Belirli Bir Olgunun Ortaya Çıkması. Örneğin, hastalık, hamilelik gibi nedenlerle izinli olan işçinin yerine bir süre için başka bir işçi belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılabilir. Belirli Bir İşin Tamamlanması: Örneğin, işyerinde bir bilgisayar programının kurulması veya makine montajının tamamlanması için belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilir. İşin Belirli Süreli Olması: Örneğin, bir sergi, konferans veya sportif organizasyonun düzenlenmesinde işin ne kadar süreceği belli olduğu için belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilir. Belirsiz süreli iş sözleşmeleri, işçiyi daha fazla korumaktadır. Şöyle ki; mesela, işveren, belirli süreli iş sözleşmesiyle işçi çalıştırdığı takdirde, iş sözleşmesi kendiliğinden sona ermişse kıdem tazminatı ödemek zorunda değildir. Ancak belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçi, bir yıldan fazla çalışmışsa ve iş sözleşmesi işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın sona erdirilmişse kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu döneminde işverenler kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için birbiri ardına belirli süreli sözleşme yapmaktaydılar. Yargıtay bu gibi hallerde, mağduriyetlerin önüne geçmek için başlangıçtan itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılmış olarak kabul etmekteydi. Belirli süreli iş sözleşmesi açısından çok fazla sınırlama yoktu. 4857 sayılı İş Kanununa göre ise, bir kez için yapılan sözleşmelerde bile belirli süre konmasını gerektirecek objektif bir sebep olup olmadığına bakılır. Objektif sebepler yoksa belirli süreli sözleşme yapılamaz. Belirli süreli iş sözleşmesinde süre gün, hafta, ay veya yıl (örneğin altı ay, bir yıl vb.) gibi bir takvim biriminin ya da sözleşmenin sona ereceği tarihin kararlaştırılması suretiyle belirlenebilir. İş Kanunu m.11/2'ye göre; belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde başlangıçtan itibaren belirsiz süreli sayılır. İş Kanunu md.11/3'e göre, esaslı neden varsa zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korur. Belirli süreli iş sözleşmesi yapma yükümlülüğü kanundan kaynaklanıyorsa, kanuna uyulmak zorundadır. Mesela, özel okul öğretmenleri Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereğince birer yıllık belirli süreli iş sözleşmeleriyle istihdam edilmelidir. Sözleşme süresi bittiğinde yeniden bir yıllık belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilir. Yani, burada, belirli süreli iş sözleşmesi yapma imkanı kötüniyetle kullanılıyor değildir. Zira kanundan kaynaklanmaktadır. İş Kanunu m.12, belirli ve belirsi...
Belirli Bir Olgunun Ortaya Çıkması. İş Kanunu’nun 11. maddesi belirli süreli iş sözleşmesini “… belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak … yapılan iş sözleşmesi” biçiminde tanımlamaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinin belli bir olgunun ortaya çıkmasına bağlı olarak akdedilmesine örnek olarak, öğretide baskın biçimde, süreklilik arz eden bir işte çalışan işçinin hastalık veya benzeri nedenlerle iş görme edimini geçici bir süreyle ifa edemeyecek olması nedeniyle eksikliğin başka bir işçiyle ikame edilmesi29 yahut acil bir siparişin ortaya çıkması gösterilmektedir30.