İŞSİZLİK SİGORTASININ TARİHSEL GELİŞİMİ Örnek Maddeleri

İŞSİZLİK SİGORTASININ TARİHSEL GELİŞİMİ. Bilindiği ve çok sık da tekrar edildiği üzere, sosyal güvenlik kavramının en iyi bilinen önderlerinden biri olan Xxxxxxx Xxxxxxxxx’xx 1945 tarihli ünlü eseri “Full Employment in a Free Society”de ifade ettiği üzere “işsizlikten doğan iki büyük kötülük vardır. İlk olarak işsizlik, işsiz kalan fertte faydasız, arzu edilmeyen insan olduğu hissini yaratır; ikinci olarak ise, işsizlik insanların hayatına korku getirir. Bu korkudan da nefret doğar.” Xxxxxxxxx’xx bu meşhur söylemi, işsizlik konusunda yapılmış olan tarihsel gözlemin çok güzel bir ifadesidir. Gerçekte işsizlik olgusu çok eski zamanlardan beri var olsa da, esas olarak sanayileşmenin bir sonucu görülmüş ve insanları bu konuda düşünme ve çalışma yapmaya son yüzyıllarda itmiştir. 18. yüzyılda Avrupa’da kendini göstermeye başlayan sanayileşme çabaları sonucu kırsal bölgelerde yaşayan ve hayatını tarım ile idame ettiren nüfusun büyük bir bölümü kente göç etmiştir. Ancak gerek sermaye sahiplerinin göreceli olarak azlığından, gerekse o devirde hakim olan ve ekonomik büyüme sırasında sıkıntısı yaşanmayan “bırakınız yapsınlar” (laissez – faire) ekonomi politikalarının, ekonomik durgunluk zamanlarında sosyal düzen aleyhine işleyerek toplumsal düzensizliğin ciddi boyutlara tırmandığı görülür. Ekonomik durgunluk zamanlarında büyük halk kitlelerinin işsiz kalması, devletin ekonomiye müdahalesinin bulunmadığı dönemlerde bu durgunluk sürelerinin olağandan uzun sürmesi neticesi doğurmuş, bu süreçte geniş halk kitleleri bir ücret garantisi ve kazancından yoksun yaşamak ile birlikte, istihdam şansı bulabilenler de iş piyasasında rekabetin çokluğundan dolayı, son derece olumsuz şartlar ile çalışmak zorunda kalmışlardır. Bu süreç halk kitlesi içinde iki uçlu bir sistem doğurmuş ve uçlar arası gerginliğin artması toplumsal yaşamı son derece kalitesiz bir hale getirmiştir. İşte bu süreçte sosyal bilimler dünyasında var olan çalışmalar ve Avrupa’daki kiliseden arındırılmış reformist hareket sosyal devlet olgusunu da yavaş yavaş tarihsel süreçte yaratmaya başlamışlardır. Yaşanan olumsuz gelişmeler önce çeşitli çıkar topluluklarını ve ülkeleri bir takım tedbirler almaya zorlamıştır. Dünyada bilinen ilk işsizlik sigortası uygulamasına İsviçre’nin Basel şehrinde rastlanır. 1789 yılında ortaya çıkan ilk uygulama hakkında ayrıntılı bilgi sahibi değiliz. Bu ilk uygulama hakkında bilinen, uygulamanın bir sendika tarafından başlatıldığı ve herhangi bir zorunluluk taşımadığıdır29. Nitekim uygulama sadece birkaç sene sürmüş sonra or...
İŞSİZLİK SİGORTASININ TARİHSEL GELİŞİMİ. Amerika Birleşik Devletleri’nde ülke çapında kabul edilen işsizlik sigortası uygulaması 1935 tarihli Sosyal Güvenlik Kanunu ile başlar. Bununla birlikte konu ile ilgili tartışmalar bunda yaklaşık 30 yıl önce 1900’lü yılların başında başlamıştır. Bu tartışmalar genel olarak bu tür bir programa duyulan ihtiyaç, programın amacı, şekli ve felsefesi üzerine yoğunlaşmıştır. Bu devirde bazı sendikalar tarafından, işveren ve işçilerin özel anlaşmaları ile ve tamamıyla şirketlerin özel planları ile isteğe bağlı benzer uygulamalar yaşanmıştır. Eyalet bazında işsizlik sigortası sistemi kurma çabaları ilk olarak 1916 sensinde gerçekleşmiştir. 1930’lu yıllarda yaşanan ekonomik durgunluğun artarak devamı bu konuyu politika malzemesi haline getirmiş ve konu ile ilgili çalışma yapan kişilerin yönetime girmelerine fırsat tanımıştır. Büyük buhran sırasında bazı eyaletlerde konunun incelenmesi için komisyonlar oluşturulmuş ve bazı taslaklar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmaların neticesi ilk uygulama ise 1932 senesinde Wisconsin Eyaleti’nde görülür. A.B.D.’de sendikaların işsizlik sigortası benzeri uygulamalarının ilk örneği 1831 yılına dayanır. Bu süreçten sonra ekonomik durgunluk zamanlarında bir çok sendikanın üyelerine işsizlik yardımında bulundukları fakat durgunluk bittikten sonra bu uygulamaların ortadan kalktığı bilinmektedir. Bu hali ile uygulama geniş çaplı olamadığı gibi düzenli de değildir. 1931 yılında İş İstatistikleri Bürosu’nca yapılan bir çalışmada sadece 3 ulusal sendikanın ve 45 yerel sendikanın düzenli işsizlik sigortası benzeri programları olduğu tespit edilmiştir44. Üç ulusal sendikanın uygulaması sırasıyla 1884, 1910 ve 1912 yıllarında başlamış olup toplam 1.000 kişiyi kapsamaktadır. Yerel uygulama sahibi sendikaların üye sayısı ise 45.000’i bulmaktadır.

Related to İŞSİZLİK SİGORTASININ TARİHSEL GELİŞİMİ

  • ÜCRETLERİN GEÇERLİLİK SÜRESİ VE DEĞİŞİKLİK BİLDİRİMLERİ Ücret artışları sözleşme değişikliği niteliğinde olduğundan, 5464 sayılı Kanun düzenlemeleri gereğince hesap özeti ile tarafınıza bildirilecektir. Bu değişiklikler bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden sonra kartı kullanılmaya devam etmeniz halinde, Sözleşme'de meydana gelen değişiklikleri kabul ettiğiniz addolunur. İşbu Sözleşme'de yer alan ücretler, Türkiye İstatistik Kurumun'ca bir önceki yıl sonu itibariyle açıklanan yıllık tüketici fiyatları endeks artış oranında artırılabilir. Banka, ücret artışının yürürlüğe gireceği tarihten en az 30 gün önce yazılı olarak, kalıcı veri saklayıcısı yolu ile veya kaydı tutulan telefon vasıtasıyla Müşteri'ye bilgilendirme yapacaktır. Bu bildirim üzerine Müşterinin, kendisine bildirim yapıldığı tarihten itibaren 15 gün sonrasına kadar ürünün veya hizmetin kullanımından vazgeçme hakkı bulunmaktadır. Bu hakkın kullanılması halinde Müşteriden, ücret artışının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilave ücret tahsil edilmeyecektir. Bu sürenin sonuna kadar vazgeçme hakkının kullanılmaması durumunda ise ücret artışı uygulanacaktır. Banka'nın vazgeçme hakkını kullanan Müşteriye uyuşmazlık konusu ürün veya hizmeti durdurma hakkı mevcuttur.

  • Borç tutarlarının Yükleniciden tahsil edilmesi (1) Yüklenici nihai olarak onaylanmış bedelden daha fazla ödenmiş olan ve dolayısıyla Sözleşme Makamına borçlu bulunduğu bütün tutarları Sözleşme Makamı’nın talebi üzerine 15 gün içinde geri ödeyecektir. Yüklenicinin belirtilen süre içinde geri ödemeyi yapmaması halinde, Sözleşme Makamı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uyguladığı reeskont faizi oranına 3 puan eklenerek tespit edilecek faiz ilavesiyle tahsil yoluna gidecektir.

  • İsteklilerden tekliflerine açıklık getirilmesinin istenilmesi Değerlendirme Komitesinin talebi üzerine Sözleşme Makamı, tekliflerin incelenmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere net olmayan hususlarla ilgili isteklilerden tekliflerini açıklamalarını isteyebilir. Bu açıklama, hiçbir şekilde teklif fiyatında değişiklik yapılması veya ihale dosyasında yer alan şartlara uygun olmayan tekliflerin uygun hale getirilmesi amacıyla istenilemez ve bu sonucu doğuracak şekilde kullanılamaz. Sözleşme Makamının açıklama talebi ve isteklinin bu talebe vereceği cevaplar yazılı olacaktır. Değerlendirme Komitesinin kararı üzerine Sözleşme Makamı, gerekçelerini net bir şekilde belirterek, verilmiş olan bütün teklifleri reddetmekte ve ihaleyi iptal etmekte serbesttir. Sözleşme Makamı bütün tekliflerin reddedilmesi nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girmez. İptal, aşağıdaki durumlarda gerçekleşebilir: Teklif sürecinin başarısız olması, örn. Nitelik açısından ve mali açıdan değerli bir teklif gelmemesi ya da hiçbir teklif gelmemesi; Projenin ekonomik ya da teknik verilerinin temelden değişmesi; Teknik açıdan yeterli olan tüm tekliflerin sözleşme için ayrılan azami bütçeyi aşması (Sözleşme Makamının tekliflerin mali kaynakları aşması halinde aşan tutarı kendi ödemek istemesi durumu hariç); Süreçte bazı usulsüzlükler meydana gelmesi, özelikle bunların adil rekabeti engellemesi; İstisnai haller ya da mücbir sebeplerin, sözleşmenin normal şekilde ifasını imkânsız kılması. İhalenin iptal edilmesi halinde bu durum bütün isteklilere derhal bildirilir. İhale sürecinin iptal edilmesi durumunda, Sözleşme Makamı, tüm teklif sahiplerine durumu bildirecektir. Şayet ihale süreci, herhangi bir teklifin dış zarfı açılmadan iptal edilirse, açılmamış haldeki mühürlü zarflar, teklif sahiplerine iade edilecektir.

  • Ortak Hükümler 1. Ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının incelenmesi

  • Fesih tarihinin belirlenmesi 36.1. 4735 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre Yüklenicinin fesih talebinin İdareye intikali, anılan Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre belirlenen sürenin bitimi, 20 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 21 inci maddeye göre yapılan fesihlerde fesih sebebinin tespit tarihi itibariyle sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde Xxxxx tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde Yükleniciye bildirilir.

  • İsteklilerden tekliflerine açıklık getirmelerinin istenilmesi 32.1. İhale komisyonunun talebi üzerine İdare, tekliflerin incelenmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere açık olmayan hususlarla ilgili isteklilerden açıklama isteyebilir.

  • İhale saatinden önce ihalenin iptal edilmesi 15.1. İdare tarafından gerekli görülen veya ihale dokümanında yer alan belgelerde ihalenin yapılmasına engel olan ve düzeltilmesi mümkün bulunmayan hususların tespit edildiği hallerde, ihale saatinden önce ihale iptal edilebilir.

  • SİGORTACIYA İLİŞKİN BİLGİLER 1. Sözleşmeye aracılık eden sigorta acentesinin; Xxxxxxx Xxxxxx : Adresi : Tel & Faks no. :

  • Kesinleşen ihale kararının bildirilmesi 38.1. Kesinleşen ihale kararı, ihale yetkilisi tarafından onaylandığı günü izleyen en geç üç gün içinde, ihale üzerinde bırakılan dahil, ihaleye teklif veren bütün isteklilere, 36.2. maddesi uyarınca alınan ihale komisyonu kararı ile birlikte bildirilir.

  • Kabulden sonraki hata ve ayıplardan sorumluluk 40.1. İdare, teslim edilen malda/işte hileli malzeme kullanılması veya malın teknik gereklerine uygun olarak imal edilmemiş olması veya malda/iste gizli ayıpların olması halinde, malın teknik şartnameye uygun başkan bir mal ile değiştirilmesi veya işin teknik şartnameye uygun hale getirilmesini Yükleniciden talep eder. Malın/işin İdare tarafından kabul edilmesi veya işin üretim aşamasında ya da teslim öncesi imalat aşamasında denetlenmiş olması veya işin kabul edilmiş olması yüklenicinin sözleşme hükümlerine uygun mal teslimi veya iş yapma hususundaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.