Temerrüdün Sonuçları Örnek Maddeleri

Temerrüdün Sonuçları. İşbu Sözleşme’nin “Temerrüt” başlıklı maddesinde belirtilen herhangi bir Temerrüt Xxxx’xxx vuku bulması halinde, Müşteri bakiye Kredi anapara tutarlarını, işlemiş olan tüm faiz, ücret ve komisyonlar işbu Sözleşme’de belirlenen diğer her türlü utar ile birlikte derhal Banka’ya ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
Temerrüdün Sonuçları. 19.14.1. Kredinin Geri Çağırılması 19.14.2. Banka’nın, Kredi Borçlusu’nun borçlarının tahsili konusunda mahkeme veya icra müdürlükleri’nde yasal takip yapmak zorunda kalması durumunda, bu yolda yapılacak tüm masrafların (avukatlık ücretleri, noter ücretleri, ulaşım, posta giderleri, ihtiyati haciz-ihtiyati tedbir için alınan teminat mektuplarının komisyonları ve resmî harçlar dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere) kredi borcuna ilave edilebileceğini ve bu borçları ödemeyi Kredi Borçlusu ve Müteselsil Kefil(ler) kabul ve taahhüt ederler.
Temerrüdün Sonuçları. 9.2.1. Herhangi bir Temerrüt Xxxx’xxx ortaya çıkması halinde, herhangi bir ek süre verilmesine gerek olmaksızın Müşteri temerrüde düşmüş sayılır. Banka, Müşteri’ye kullandırılmış olan kredi tutarının işlemiş olan tüm faiz, ücret ve komisyonlar dahil olmak üzere tüm ferileri ile birlikte muaccel hale geldiğini yazılı olarak bildirerek, (i) kredinin tüm anapara borçları, faiz, komisyon, ücret, Vergi, resim, harç ve sair masrafları dahil tüm ferileri ile birlikte derhal geri ödenmesini talep edebilecek ve henüz kullandırımı yapılmamış olan kredi tutarı varsa bu tutarlara ilişkin taahhütlerini iptal edebilecek ve (ii) kullandırımı yapılmış olan toplam gayrinakdi kredi tutarının derhal tüm ferileri ile birlikte Müşteri’nin Banka nezdindeki hesabına nakden depo edilmesini ve Banka teminat mektuplarının iade edilmesini talep edebilecektir. 9.2.2. Kredinin işbu Sözleşme’nin 9.2.1. maddesi uyarınca geri çağrılması halinde, Banka teminatları paraya çevirme hakkına sahip olacaktır. 9.2.3. Müşteri, işbu Sözleşme ve/veya Kredi Belgelerinden doğan borçlarını gününde ödemeyerek temerrüde düşmesi ya da Kredi Belgeleri tahtındaki temerrüt hallerinden birinin vuku bulması halinde, temerrüdün doğduğu tarihten bunları Banka’ya ödeyeceği tarihe kadar geçecek günler için Banka tarafından ödünç para verme Mevzuatına göre tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %50’sinin ilavesi suretiyle hesaplanacak olan oranda Temerrüt Faizini ve ona ilişkin Vergileri ve teşvik kapsamındaki kredilerde ayrıca Mevzuat ile öngörülen ceza faizini ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder.
Temerrüdün Sonuçları. Yukarıda sayılan temerrüt hallerinden herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde, iş bu Sözleşme nedeniyle tahakkuk eden ana para, faiz ve sair teferruat ve feriler ile Banka’ya ödenmesi gereken diğer tüm meblağlar ve diğer ilgili dokümantasyon çerçevesinde doğacak borçların tamamı herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın Müşteri açısından muaccel hale gelecektir.
Temerrüdün Sonuçları. TBK m. 473/I’deki üç olgudan birinin genel hükümlerdeki temerrüd şartlarıyla birlikte gerçekleşmesi durumunda arsa sahibinin haklarını şu şekilde özetleyebiliriz: Öncelikle arsa sahibi hükümden doğan hakkını doğrudan kullanabilir ve sözleşmeden dönebilir. Yukarıda detaylıca açıkladığımız gibi yalnızca dönme

Related to Temerrüdün Sonuçları

  • Sonuçlar (Yukarıdaki faaliyetler sonucunda elde edilecekler net olarak belirtilir.)

  • Kabulden sonraki hata ve ayıplardan sorumluluk 40.1. İdare, teslim edilen malda/işte hileli malzeme kullanılması veya malın teknik gereklerine uygun olarak imal edilmemiş olması veya malda/iste gizli ayıpların olması halinde, malın teknik şartnameye uygun başkan bir mal ile değiştirilmesi veya işin teknik şartnameye uygun hale getirilmesini Yükleniciden talep eder. Malın/işin İdare tarafından kabul edilmesi veya işin üretim aşamasında ya da teslim öncesi imalat aşamasında denetlenmiş olması veya işin kabul edilmiş olması yüklenicinin sözleşme hükümlerine uygun mal teslimi veya iş yapma hususundaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. 40.2. Piyasa denetimi ve gözetimi konusunda yetkili kuruluşlar tarafından alım konusu malın veya malların piyasaya arzının yasaklanması, piyasadan toplanması veya ürünlerin güvenli hale getirilmesinin imkansız olduğunun tespit edilmesi durumlarında, yüklenici malı veya malları geri almak ve satış bedelini iade etmekle yükümlüdür. Ayrıca, bu mal veya malların kullanılmasından kaynaklanan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Yüklenici tarafından geri alınan malların piyasaya arz edilen yeni modellerle değiştirilmesinin talep edilmesi ve bu talebin İdare tarafından uygun görülmesi durumunda yeni model kabul edilebilir. Yeni model için ayrıca ek bir ödeme yapılmaz.

  • SONUÇ Çalışmamızın konusunu oluşturan TBK m. 582/2 hükmü, asıl borçlunun yanılması veya ehliyetsizliği sebebiyle geçersiz olan yahut zamanaşımına uğramış bir asıl borç için şahsi teminat gösterilmesi durumunu ele alan bir düzenlemedir. Bu hüküm ilk bakışta, kefalet sözleşmesine hakim olan temel ilkelerden fer’ilik ilkesine istisna getiren ve yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle geçersiz olan asıl borcu teminat altına alan bir kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağını bildiği halde bu borca şahsi teminat gösteren bir kimsenin “garanti veren” olarak değerlendirilmesi gerektiğini düzenleyen bir hüküm gibi görünmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanununda, TBK m. 582/2 hükmünün karşılığı olan m. 485/3 hükmü, esas itibariyle kefalet sözleşmesine ilişkin olmayıp garanti sözleşmesine ilişkin bir düzenleme getirmekteydi. eBK m. 485/3 hükmü uyarınca, asıl borçlunun yanılma yahut ehliyetsizliğini bilerek şahsi teminat veren kimsenin, geçersizlik sebebine rağmen ifada bulunması, sözleşmeyi “muteber” hale getirmekteydi. Bu bakımdan eBK m. 485/3 hükmüyle amaçlananın, yanılma ya da ehliyetsizlik sebebiyle geçersiz olan bir asıl borcun yerine getirileceğine ilişkin garanti sözleşmesi yapan kimseye özel bir korunma imkanı tanımak ve onu kefalet sözleşmesi bakımından geçerli olan ehliyet ve şekil kurallarının kapsamına dahil etmek olduğu söylenebilmekteydi. Böylece, kefile benzer bir konumda olduğu düşüncesi ile hareket eden kimseye, bu kanaati ile uyumlu bir koruma sağlanmaktaydı. Buna karşılık, TBK m. 582/2 hükmünü, garanti sözleşmeleri için kefalete ilişkin geçerlilik koşullarının uygulanmasını sağlayan bir hüküm olarak değerlendirmek, gerçek kişiler tarafından verilecek her türlü şahsi teminatın kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşullarına tabi olacağı düzenlemesini getiren TBK m. 603 hükmü karşısında anlamlı ve isabetli bir değerlendirme olmamaktadır. Zira bu hükümle, daha evvel Yargıtay kararları yoluyla desteklenen kefalete ilişkin koruyucu hükümlerin uygulama alanının genişletilmesi fikri, yasal bir dayanak kazanmıştır101. Bu bakımdan TBK m. 582/2 hükmü değerlendirilirken ehliyetsizlik ve yanılma noktalarında bağımsız olarak şahsi teminat sorumluluğu üstlenen kişi bakımından sorumluluğun bağımsız yönünün asıl borcun geçersizliğinin ileri sürülmesiyle ortaya çıkacağının, asıl borçlunun geçersizliği ileri sürmediği durumda ise teminat gösteren kişinin kefil sıfatıyla sorumlu olacağının ve böylece halefiyet imkanından da yararlanacağının kabulü isabetli olacaktır. Bu bakımdan TBK m. 582/2, eBK m. 485/3’ten ayrılarak asıl borçtaki yanılma veya ehliyetsizlik durumunda kefalet sözleşmesinin “muteber” olup olmadığından bahsetmemiş, bu halde de kefalet sözleşmesine ilişkin kuralların uygulanacağını hüküm altına 101 ÇINAR, 2020, s. 423. almıştır. Ayrıca eBK m. 485/3 hükmünden farklı biçimde, TBK m. 582/2 hükmü zamanaşımı hususunu da hükmün kapsamına dahil etmiştir. Burada önem arz eden husus, TBK m. 582/2 hükmünün getiriliş amacının esasen bazı yönlerden garanti, bazı yönlerden ise kefalet sözleşmesi biçiminde ortaya çıkan karma tipli sözleşmelerin temelinde şahsi teminat veren kişinin “kefil olma niyetinin” olduğunun unutulmaması ve bu sebeple bu sözleşmelerin kefalet sözleşmesine ilişkin hükümler çerçevesinde ele alınması gerektiğidir. Böylelikle TBK m. 582/2 hükmü ile kefilin veya garanti verenin bağımsız şahsi teminat sorumluluğunun da sınırları TBK m. 603 hükmü aşılmadan çizilmiş olacaktır. Fikrimizce, öğretideki genel eğilimin ve Yargıtay’ın görüşünün aksine, TBK m. 603 hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde TBK m. 582/2 hükmünün, geçerli olmayan bir asıl borcun ifa edilmesini tekeffül ederek kefaletten daha ağır bir sorumluluk üstlenen kişiler bakımından önemli bir koruma getirmediği açıkça görülmektedir. Bu anlamda TBK m. 582/2 hükmünün, kişisel teminat veren kimsenin, asıl borcun geçerli olarak varlığını sürdürdüğü dönemde kefil sıfatıyla sorumlu olacağı; buna karşılık asıl borcun geçersiz hale geldiği dönemde ise garanti veren olarak halefiyet imkanından yararlanması mümkün olmayan bir kişisel teminat borçlusu olarak değerlendirilebileceği genel bir duruma işaret ettiğinin kabul edilmesi isabetli olacaktır. TBK m. 582/2 hükmü uygulanırken, şahsi teminat veren kişinin teminat sorumluluğunu üstlendiği esnada, asıl borç ile ilgili geçersizlik sebebinin farkında olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Zaten baştan itibaren tipik bir kefalet sözleşmesi olarak yapılmış olan bir kefalet sözleşmesinde, bu sözleşmenin dayandığı asıl borç ilişkisinde borçlunun yanılma ya da ehliyetsizliğinin sonradan öğrenilmesi, sözleşmenin garanti sözleşmesine dönüşmesine sebep olmayacaktır; zira bu halde fer’ilik ilkesi gereğince kefilin sorumluluğu da ortadan kalkar. Teminat veren, asıl borçlunun yanılmasını veya ehliyetsizliğini bilmeden yahut bilmesine rağmen iptal hakkının kullanılması bozucu koşuluna veya yasal temsilcinin onay vermesi geciktirici koşuluna bağlı olarak kefil olmuşsa, bu halde TBK m. 582/2 hükmünün uygulama alanı bulması söz konusu değildir. Zira bu takdirde gerçek bir kefalet sözleşmesi akdedilmiş olacak ve iptal hakkının kullanılması yahut yasal temsilcinin onay vermemesi üzerine fer’ilik ilkesi gereğince zaten kefilin sorumlu tutulması mümkün olmayacaktır.

  • RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ 1. Tazminat başvurusu için gereken bilgi ve belgelere ilişkin listeyi, poliçenin hazırlanmasını müteakip sigortacınızdan isteyiniz. 2. Rizikonun gerçekleşmesi durumunda 5 iş günü içinde gerekli bilgi ve belgelerle birlikte ön sayfada adres, telefonları yer alan sigortacıya başvuruda bulununuz. 3. Bildirim esnasında, sigortacı tarafından verilen talimatlar çerçevesinde hareket ediniz. 4. Rizikonun gerçekleşmesi hâlinde, tazminat ödeme borcu sigortacıya aittir.

  • Avans verilmesi şartları ve miktarı 13.1. Bu iş için avans verilmeyecektir.

  • İdareye ilişkin bilgiler 1.1. İdarenin; a) Adı: TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI TAŞIMACILIK ANONİM ŞİRKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ b) Adresi: XXXX XXXXXX XXXXXXXXX XXXXXXXX XXXXXXX XX:0 X 00000 XXX - XXXXXXXX / XXXXXX c) Telefon numarası: 0000000000/71579 ç) Faks numarası: 3123091365 d) İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Xxxxx XXXXXX Büro Şefi,

  • İsteklilere Talimatlar Kalkınma Ajansları Tarafından Mali Destek Sağlanan Projeler Kapsamındaki İhaleler için İSTEKLİLERE TALİMATLAR

  • Teminat olarak kabul edilecek değerler 27.1. Teminat olarak kabul edilecek değerler aşağıda sayılmıştır: a)Tedavüldeki Türk Parası. b)Geçici teminat ve kesin teminat mektuplan. c)Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgeler. 27.2. 27.1. maddesinin (c) bendinde belirtilen senetler ve bu senetler yerine düzenlenen belgelerden nominal değere faiz dahil edilerek ihraç edilenler, anaparaya tekabül eden satış değeri üzerinden teminat olarak kabul edilir. 27.3. İlgili mevzuatına göre Türkiye'de faaliyette bulunmasına izin verilen yabancı bankaların düzenleyecekleri teminat mektupları ile Türkiye dışında faaliyette bulunan banka veya benzeri kredi kuruluşlarının kontrgarantisi üzerine Türkiye'de faaliyette bulunan bankaların 21.1 maddesinin (b) bendi kapsamında düzenleyecekleri teminat mektupları da teminat olarak kabul edilir. 27.4. Teminat mektubunun kapsam ve şeklinin, Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenen esaslara ve standart formlara uygun olması gerekir. Bu esaslara ve standart formlara aykırı olarak düzenlenmiş teminat mektupları geçerli kabul edilmez. 27.5. Teminatlar, teminat olarak kabul edilen diğer değerlerle değiştirilebilir. 27.6. Her ne suretle olursa olsun, İdarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz.

  • Kabul Sözleşme konusu malların denetim, muayene ve testleri tamamlandığında, Heyetin olumlu raporu ödemeye ilişkin belgenin düzenlenmesinde esas alınır. Malın / işin kabulü ve ödemeye ilişkin bildiri yükleniciye yazılı olarak yapılır. Geçici kabulün söz konusu olduğu alımlarda ise, kesin kabul zamanı ihale dokümanında belirtilir. Kesin kabul zamanı geldiğinde yüklenici veya vekili bir dilekçe ile idareye başvurur. Bu başvuru üzerine; idarece kesin kabul teklif belgesi düzenlenerek, kabul heyeti kurulur ve kabul işlemleri yapılır.

  • Borç tutarlarının Yükleniciden tahsil edilmesi Yüklenici nihai olarak onaylanmış bedelden daha fazla ödenmiş olan ve dolayısıyla Sözleşme Makamına borçlu bulunduğu bütün tutarları Sözleşme Makamı’nın talebi üzerine 15 gün içinde geri ödeyecektir. Yüklenicinin belirtilen süre içinde geri ödemeyi yapmaması halinde, Sözleşme Makamı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uyguladığı reeskont faizi oranına 3 puan eklenerek tespit edilecek faiz ilavesiyle tahsil yoluna gidecektir.