SONUÇ. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilebilmesi için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması gerekir. Hükümde yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz veya benzeri menfaat karşılığında yapılması hem de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi için söz konusu erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidir. Burada önemli olan nokta, kredi kartının ekonomik işlevidir. Kart hamili, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipse, bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilmelidir. Hükmün gerekçesinde yer alan bazı ifadeler erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse de tüketici hukukunun amaçları ve hükmün kaleme alınışı göz önünde bulundurularak bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmeli, erteleme veya taksitlendirme, borcun ifası 118 İşgüzar, s. 45; Xxxxxx, Kredi Kartı, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 24. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü Yayınları, 2018, s. 74; Xxxx Xxxxx/Xxxxx Xxxxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2015, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, 19. Baskı, Beta Yayınları, 2018, s. 69-70. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkz. Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslar, 12. Bası, Yetkin Yayınları, 2019, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0), 2016,
Appears in 1 contract
Samples: Kredi Kartı Sözleşmesi
SONUÇ. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarıncaTBK’da tanımı yapılmayan konut, kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi sözleşmesi bireyin barınma ihtiyacına cevap veren ve çevreye karşı asgari koruma sağlayan bir yapı olarak değerlendirilebilmesi kabul edil- mekle birlikte, taşınır yapıların konut sayılıp sayılamayacağı noktasında öğretide bir görüş birliği yoktur. Çatılı işyerinin ise sınai veya ticari faali- yetlerin yürütüldüğü, üstü örtülü yapı olduğu kabul edilmektedir. Yargıtay üstü örtülü yapılar içermekle birlikte esas olarak bunların dışındaki alanların kullanıma hizmet ettiği kiraları çatılı işyeri kirası olarak kabul etmemektedir. TBK’nın 347 ve devamındaki maddelerinde konut ve çatılı işyeri kira- larına özgü sona erme sebepleri düzenlenmiş olup, burada dava ve bildirim yoluyla olmak üzere iki ayrı yol düzenlenmiştir. Bildirim yoluyla fesih için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması TBK’da fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmayacağı düzenlenmişse de bu geçerlilik şartını, konut ve çatılı işyeri kiralarında genel hükümler gereği fesih hakkının kullanıldığı durumlar için de kabul etmek gerekir. Hükümde yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz Belirli süreli kira sözleşmeleri sürenin bitimiyle kendiliğinden sona ermeyeceği kabul edilmiştir. Bu kira sözleşmelerinin herhangi bir sebep göstermeksizin bildirim yoluyla feshi için kiracıya, kira süresinin bitiminden en az on beş gün önce kiraya verene bildirimde bulunmak şartıyla fesih hakkı tanınmış iken, kiraya verenin ise bu hakkı ancak on yıllık uzama süre- sinin sonunda, uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce kiracıya bildirimde 168 Aydoğdu/Kahveci, s. 625. 1592 Av. Xxxxxx XXXXXX bulunmak şartıyla kabul edilmiştir. Yargıtay’a göre fesih bildiriminin, uzama yılının bitimine en az 3 ay kala kiracının eline ulaşması gerekir. Xxxx sözleş- mesinin beş-on yıl gibi uzun süreler için yapıldığı durumlarda, on yıllık uzama süresinin beklenmesi kiraya veren için haksız sonuçlar doğuracaktır. Diğer taraftan 6101 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi ile getirilen hüküm gereği TBK’nın yürürlüğe girdiği 1.7.2012 tarihinde on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olan belirli süreli kira sözleşmeleri hakkında, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl sonra yani 1.7.2017’ye kadar, söz konusu bildirim yoluyla fesih hükmü uygulanmayacaktır. Yargıtay’a göre bu hüküm 3 ay önceden kiracıya gönderilecek bildirimin de 1.7.2017’ye kadar ertelendiği anlamına gelme- mekte olup, kiraya verenin bu tarihten en az 3 ay önce yani 1.4.2017’ye kadar kiracıya bildirimi ulaştırarak, sözleşmeyi 1.7.2017’de sona erdirebile- ceği kabul edilmelidir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise, kiracı her zaman kiraya veren ise sözleşmenin başlangıcından on yıl geçtikten sonra, altı aylık kira döne- minin sonu için, üç aylık fesih bildirim süresine uymaları şartıyla kira söz- leşmelerini herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshedebilirler. Fesih bildiriminin, kiraya verenler arasında paylı mülkiyet varsa pay ve paydaş çoğunluğu ile, elbirliğiyle mülkiyet varsa tamamı tarafından keşide edilmesi gerekmektedir. Dava yoluyla kira sözleşmesinin sona ermesi ise, bildiriminin yeterli olmadığı, mahkemeye başvurulması gerektiği durumları ifade eder. Tahliye davası olarak anılan bu yola kiracının başvurması mümkün değildir. TBK’da dava yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin hükümlerin kiracı aleyhine değiştirilemeyeceği düzenlenmişse de, kiracının tüzel kişi veya benzeri menfaat karşılığında yapılması hem de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi TTK’ya göre tacir olduğu işyeri kiraları için söz konusu erteleme hüküm 8 yıl süreyle ertelenmiştir. Bu halde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, burada bir hüküm yoksa mülga Borçlar Kanunu uygulanacaktır. Dava yoluyla kira söz- leşmesinin sona erdirilmesi sebepleri kiraya verenden kaynaklanan sebepler ve kiracıdan kaynaklanan sebepler olarak iki ayrı başlıkta düzenlenmiştir. Kiraya verenden kaynaklanan sebeplerin ilki, kiraya verenin kendisi, eşi, xxxxxxx, üstsoyu veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidirkanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut gereksiniminin olması halidir. Burada önemli olan noktaMadde gerekçesinden atıfla, kredi kartının ekonomik işlevidirkiraya verenin yardım nafakası vermekle yükümlü olduğu kardeşleri diğer kişilere örnektir. Kart hamiliKiraya verenin yeğeni, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipseeski eşi bu kapsama dahil değil iken, evlatlığı altsoyu olması sebebiyle madde kapsamına dahildir. Yargıtay’a göre kiraya veren olmayan malik de bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olarak davayı açabilir. Tüzel kişilerin barınma ihtiyacı olamayacağından bu sebebe dayalı dava açamaya- cakları kabul edilmelidir. Hükmün gerekçesinde Öte yandan Yargıtay’ın yerleşik ihtiyaçları uya- rınca konut gereksiniminin gerçek, samimi ve zorunlu olması ve bu hususu davacı tarafından ispatlanması gerekir. İkinci sebep ise, ilk sebepte saydığımız kişilerin işyeri gereksinimidir. Konut sebebiyle tahliyeden farklı olarak burada kiraya veren sıfatına sahip olan tüzel kişiler de dava açabilir. Yargıtay kararlarının aksine tüzel kişi- lerin, çalışanlarının lojman ihtiyacı sebebiyle tahliye davası açamamaları gerekir. Nitekim tüzel kişinin konut gereksiniminden bahsedilemeyeceği gibi, lojman gibi barınma yerleri de tüzel kişinin işyeri ihtiyacının kapsamına girmez. Gereksinimin gerçek ve samimiliği bakımından Yargıtay, konut kiralarından farklı olarak işyeri kiralarında, kiraya verenin kirada olmasını tek başına yeterli saymamakta, tahliye tehdidi altında olmasını veya ihtiyaç duyduğu işyerinin en az kendisinin kirada olduğu işyeri kadar elverişli olmasını aramaktadır. Üçüncü olarak kiralananın yeniden inşasının veya imar amacıyla ona- rımı, genişletilmesi veya değiştirilmesinin gerekli olması tahliye sebebi ola- rak kabul edilmiştir. Kanunda söz konusu onarım, genişletme veya değiş- tirme işlemleri sırasında yapının kullanımının da imkansız olması gerektiği aranmıştır. Dördüncü olarak yeni malikin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut veya işyeri gerek- sinimidir. Bu sebebe dayalı davanın süre şartı farklılık arz eder. Öte yandan ilk üç sebepte geçerli olan 3 yıl süreyle yeniden kiralama yasağı durumu, Kanunda açıkça yazmasa da bu sebep için de geçerli kabul edilmelidir. Kiracıdan kaynaklanan sebeplerin ilki ise, kiracının yazılı tahliye taahhüdüdür. Taahhüdün geçerliliği, kiralananın tesliminden sonra, yazılı olarak verilmesi ve tahliyenin belli olmasına bağlıdır. Bu anlamda şarta bağlı tahliye taahhüdü geçerli olmamalıdır. Maddede belirtilmemiş olsa da, taahhüdün geçerliliği için kira sözleşmesinin yapılmasından sonra verilmiş 1594 Av. Xxxxxx XXXXXX olması da aranmalıdır. Bu xxxx xxxxx olsun veya olmasın sadece kiraya veren başvurabilir. Bu tahliye sebebinde dava açmaya alternatif olarak icra takibi yapma yolu da öngörülmüştür. İkinci olarak kiracıya çekilmiş iki haklı ihtar tahliye sebebi olarak kabul edilmiştir. İhtarların haklı ve yazılı olması gerekmekte, Yargıtay uyarınca da ihtarlarda hangi ayın kira bedeli olduğu, miktarı ve bu bedelin ödenmesi gerektiği bilgisi yer alan bazı ifadeler erteleme almalıdır. Burada bir anlamda gönderilen ihtarın kira- cının kira bedelini zamanında, haksız olarak ödemediğinin tespiti işlevi vardır. Yargıtay’a göre belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ve kira bedelinin yıllık ödenmesi kararlaştırıldığı kira sözleşmelerinde iki haklı ihtar oluşmaz. İki haklı ihtarın ya bir kira yılında ya da kira yılını aşan süre içinde çekilmiş olması gerekmektedir. Üçüncü olarak, kiracının veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse de tüketici hukukunun amaçları birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçede veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutunun bulunması ve hükmün kaleme alınışı sözleşme kurulurken kiraya verenin bu durumu bilmemesi tahliye sebebi sayılmıştır. Elverişlilik değerlendirilirken, kiracının durumu da göz önünde bulundurularak bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmelibulundurulmalı, erteleme veya taksitlendirmeyani kiralanan sübjektif olarak da elverişli olmalıdır. Büyükşehir belediyeleri göz önünde bulundurularak, borcun ifası 118 İşgüzargerekçede belirtildiği üzere konutun aynı belediye sınırları içinde olması durumu madde kapsa- mından çıkarılmış, s. 45; Xxxxxx, Kredi Kartı, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 24. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü Yayınları, 2018, s. 74; Xxxx Xxxxx/Xxxxx Xxxxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2015, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, 19. Baskı, Beta Yayınları, 2018, s. 69-70. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkzdolayısıyla maddenin kapsamı daraltılmıştır. Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/Xxxxxx Xxxxxxxsözleşmelerinin sona ermesine ilişkin genel hükümlerden konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine de uygulanabilen hükümler vardır. Bunlar taraflar için kira ilişkisinin devamını çekilmez hale getiren önemli sebebin varlığı, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslarkiracının bedel veya yan giderler bakımından temerrüdü, 12. Basıkiracının özen ve saygı borcuna aykırı davranması, Yetkin Yayınlarıkiracının iflası, 2019, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0), 2016,kiraya verenin borçlarına aykırı davranması halleri olarak sıralanabilir.
Appears in 1 contract
Samples: Kira Sözleşmesi
SONUÇ. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarıncaTüketici hareketlerinin artarak önem kazanmaya devam ettiği günümüzde, kredi kartı sözleşmelerinin Tüketicileri Koruma Yasası’nın tüketiciyi yeterince koruyamadığı açıktır. Tüketicileri Koruma Yasası’nın uygulama alanının genişletilmesi, tüketici kredisi sözleşmesi işlemlerinden doğabilecek tüm hukukî sorunları kapsamına alacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Özellikle elektriğin, Tüketicileri Koruma Yasası’nın uygulama alanı dışında bırakılması, modern tüketici hukuku düzenlemelerine uygun değildir. KKTC Hukuku’nda kapıdan yapılan taksitle satışlar dışındaki, taksitle satım sözlemelerinde tüketiciye geri alma hakkı tanınmamıştır.Sözleşmenin kurulmasından sonra özgürce düşünme olanağına kavuşan tüketiciye, geri alma hakkının tanınması, tüketicinin hakları konusunda bilgilendirilmesi ve sözleşmenin yazılı bir nüshasının tüketiciye verilmesi, verilmediği takdirde, geri alma hakkına ilişkin sürenin işlemeye başlamaması gibi tüketicinin korunması açısından önem taşıyan bu konuların yasal bir düzenlemeye kavuşturulması gerekmektedir. Taksitle satım sözleşmelerinde, peşinat tutarının sözleşmede yer almamasının sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurup doğurmayacağı, peşinat tutarının miktarı, peşinat tutarının dışında kalan kısmın ödenmesi için azami süre ile peşinatı ödemede temerrüdün hüküm ve sonuçları ile ilgili Tüketicileri Koruma Yasası’nda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu durumda sözleşme taraflarının eşit olmadığı taksitle satım sözleşmelerinde zorunlu olarak değerlendirilebilmesi için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması gerekir. Hükümde yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz veya benzeri menfaat karşılığında yapılması hem de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi için söz konusu erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidir. Burada önemli olan nokta, kredi kartının ekonomik işlevidir. Kart hamili, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipsegenel hükümlere başvurulmakta, bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilmelidirda zayıf konumda olan tüketicinin etkin bir şekilde korunamasını engellemektedir. Hükmün gerekçesinde yer alan bazı ifadeler erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse de tüketici hukukunun amaçları ve hükmün kaleme alınışı göz önünde bulundurularak Tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi halinde satıcının kalan taksitleri muaccel kılıp talep etmesi imkanı daha sıkı şartlara bağlanarak, satıcının bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmelihakkı kullanması zorlaştırılmalıdır. Aynı şekilde, erteleme veya taksitlendirme, borcun ifası 118 İşgüzar94 Yılmaz, s. 45473; XxxxxxEren, Kredi Kartı2014, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx280; Eren, Ticari İşletme Hukuku, 24. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü Yayınları, 20182006, s. 74182; Xxxx Xxxxx/Xxxxx Xxxxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2015Xxxxxxxxx, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx435. satıcının sözleşmeden dönme hakkının da sınırlandırılması doğrultusunda yasal bir düzenlemeye gidilmesi yerinde olacaktır. Tüketicinin daha iyi korunabilmesi için, Xxxxxx Xxxxtme Hukukuevrensel tüketici haklarının dikkate alınarak Tüketicileri Koruma Yasası’nnn gözden geçirilmesi, 19ayrıca tüketicilerin hakları konusunda eğitilmesi, örneğin, okullarda müfredata tüketici hakları ile ilgili dersler konularak tüketicinin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. BaskıSonuç olarak, Beta Yayınları, 2018, s. 69-70. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkz. Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslar, 12. Bası, Yetkin Yayınları, 2019, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0), 2016,Tüketicileri Koruma Yasası’nın taksitle satım sözleşmesine ilişkin hükümleri tüketiciyi yeterince koruyamamakta ve tüketicinin hukukî sorunlarına cevap verememektedir.
Appears in 1 contract
Samples: Taksitle Satım Sözleşmesi
SONUÇ. 6502 İbraname iş hukukunda uygulamasına sıkça rastlanan bir müessesedir. 6098 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilebilmesi için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması gerekir. Hükümde Türk Borçlar Kanununda yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz veya benzeri menfaat karşılığında hüküm öncesinde ibraya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamasından ötürü Yargıtay içtihatları ile yön verilen ibra belgeleri hata, hile, ikrah, gabin gibi iradeyi sakatlayan haller saklı kalmak üzere, açık ve net bir şekilde işçinin herhangi bir baskı altında kalmaması ve çelişkili ifadeler içermemek suretiyle işverenin işçilik alacağını ödedi- ğine şüpheye yer vermeyecek şekilde kanaat getirilmesi halinde işve- renin borçtan kurtulmasını sağlamaktaydı. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420. maddesi ile ibraname bir düzenlemeye kavuşmuş ve geçerlilik koşulları hüküm altına alınmıştır. Özellikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420. maddesinde yapılan düzenleme ile yeni içtihatlara konu olmuş ve olacak olan ibranamede, kanun tarafından şekil şartı olarak yazılı şekil şartı aranmaktadır. İbranın geçerliliği alacaklıya diğer bir ifadeyle işçiye işçilik alacaklarının banka kanalıyla ödenmesi koşuluna bağlı 93 ÇİL, İbranın Geçerliliği, s. 80-81. 94 XXXXX, Xxxxxx: Borçlar Hukuku Dersleri (Xxxx Xxxxxxxx), İstanbul 2011, s.420. xxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxx0/xxx/xxxxx.xxx; Yargıtay 9. HD. 15.3.2012 T., E. 2009/44361, K. 2012/8667 sayılı kararı, xxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/ kho2/ibb/giris.htm; Yargıtay 9. HD. 28.2.2012 T., E. 2011/34347 K. 2012/ 6130 sayılı kararı, xxxx://xxx.xxxxxxx.xxx/xxx0/xxx/xxxxx.xxx. tutulmaktadır. Dolayısıyla işçiye yapılacak ödemenin bankaya yatırılmaması halinde geçerli bir ibranameden bahsedilemeyecektir. İbranın yazılı şekilde yapılması hem de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdırve banka kanalıyla ödeme yapıl- masının öngörülmesi ibranın geçerliliği konusunda gerek ispat bakımından gerekse mahkemenin incelemesini kolaylaştırması bakı- mından önem taşımaktadır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi için Doktrinde bahsi geçen düzenlemeye ilişkin çeşitli tartışmalar söz konusu erteleme olup, örneğin, ibra kavramı ile borcun ifasının birbiriyle karıştırıldığı yönünde görüşler mevcuttur. Öte yandan, ibra sözleşmesinde tüm ödemelerin eksiksiz hesaplan- ması ve rakam olarak belirtilmesi koşulu aranması gözetildiğinde, özellikle hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile fazla çalışma ücretleri bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından bir ay sonra düzenlenecek bir ibranamede eksiksiz şekilde hesaplama yapılabilmesinin zor göründüğü yönündeki görüş benim- senecek olursa, ibraya ilişkin yargıya intikal edecek uyuşmazlıkların doğması olası görünmektedir. Sonuç olarak, 1 Temmuz 2012 itibariyle, 4857 sayılı İş Kanu- nuna tabi işçi ve işverenleri de bağlamakta olan söz konusu hüküm ile Türk Borçlar Kanununun 420. maddesi doğrultusunda ibra belgesi düzenleme gereği doğmuş bulunmaktadır. İşbu düzenlemenin olumlu veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidir. Burada önemli olan nokta, kredi kartının ekonomik işlevidir. Kart hamili, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipse, bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olumsuz olarak kabul edilmelidir. Hükmün gerekçesinde yer alan bazı ifadeler erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse de tüketici hukukunun amaçları ve hükmün kaleme alınışı göz önünde bulundurularak bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmeli, erteleme veya taksitlendirme, borcun ifası 118 İşgüzar, s. 45; Xxxxxx, Kredi Kartı, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 24. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü Yayınları, 2018, s. 74; Xxxx Xxxxx/Xxxxx Xxxxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2015, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, 19. Baskı, Beta Yayınları, 2018, s. 69-70. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkz. Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslar, 12. Bası, Yetkin Yayınları, 2019, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0), 2016,uygulamaya nasıl yansıyacağı ise konuya ilişkin uyuşmazlıkların Yüksek Mahkemede incelenerek karara bağlanması neticesinde ortaya çıkacaktır.
Appears in 1 contract
Samples: Release Agreement
SONUÇ. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarıncaFinansal kiralama sözleşmesinin geçerli olarak hukuk düzeninde hüküm ve sonuçlarını doğurması için noter tarafından düzenleme şeklinde hazırlanması gerekmektedir. Aksi takdirde, kredi kartı noter tarafından hazırlanmaması veya imza tasdiki suretiyle onaylanma şeklinde bir finansal kiralama sözleşmesi geçersiz olacaktır. Ayrıca, sözleşmenin noter tarafından düzenlenmesinden sonra şerh veya kayıt işlemleri sözleşmenin geçerlilik unsurlarından olmayıp şerh ve kayıt ile finansal kiralama sözleşmelerinin tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilebilmesi için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması gerekiraleniyeti sağlanmaktadır. Hükümde yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz veya benzeri menfaat karşılığında yapılması hem de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi için 82 Noterler Birliği, bu genelgede söz konusu erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle hukuki sözleşmeyi bizzat düzenleyen, içeriğine herkesten daha ziyade vakıf bulunan, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 1. maddesi gereğince görevlerinin temel amacı hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek olduğu belirtilen noterlerin, ileride çıkması muhtemel uyuşmazlıkların önlenmesi bakımından yetkili mercilere bildirimde bulunulmasını uygun bulmuştur. C.57 Sa.4 [99-133] Finansal Kiralama Sözleşmesinin Şekli ve … 131 Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere finansal kiralama sisteminin gereği gibi çalışması için zorunlu olan tescil/kayıt/şerh ve beyan işlemleri açısından aşağıdaki şekilde bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidirdüzenlemenin getirilmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir: Sözleşme, noterlikçe düzenleme şeklinde yapılır. Burada önemli olan noktaTaşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu tapu kütüğüne şerh edilir. Kendilerine mahsus özel sicilde kayıtları bulunan taşınır mallara dair sözleşmeler bu malların kayıtlı oldukları sicile şerh olunur ve kiralayan, kredi kartının ekonomik işlevidirsözleşmeyi kaydedilmesi için ayrıca Finansal Kiralama Şirketleri Birliğinde tutulacak özel sicile bildirmek zorundadır. Kart hamiliÖzel bir sicile kayıtlı olmayan taşınır mallara ilişkin sözleşmeler Finansal Kiralama Şirketleri Birliğinde tutulacak özel sicile kaydedilir. Sözleşmelerin Xxxxxxxx Kiralama Şirketleri Birliğince tutulacak özel sicile tesciline ilişkin usul ve esaslar Finansal Kiralama Şirketleri Birliğinin uygun görüşü alınmak suretiyle Kurumca belirlenir. Kayıt ve şerh hiçbir şekilde geçerlilik şartı olmayıp, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipsekayıt ve şerhten sonra üçüncü kişilerin finansal kiralama konusu mal üzerinde aynî hak iktisapları kiralayana karşı ileri sürülemez. 132 BAŞTÜRK AÜHFD Yıl 2008 - Xxxxxx XXXXX, bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilmelidir. Hükmün gerekçesinde yer alan bazı ifadeler erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse de tüketici hukukunun amaçları ve hükmün kaleme alınışı göz önünde bulundurularak bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmeli, erteleme veya taksitlendirme, borcun ifası 118 İşgüzar, s. 45; Xxxxxx, Kredi Kartı, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 24. BaskıÖzellikle Taşınır Yatırım Mallarına İlişkin Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü YayınlarıEnstitüsü, 2018Ankara 1990. - Xxxxxx XXXXX, s. 74; Xxxxxxxx Xxxxxxxx Sözleşmesi’nin Şekline ve Tesciline – veya Şerhine- İlişkin Olarak Finansal Kiralama Kanunu’nda Öngörülmüş Düzenleme ve Yarattığı Sorunlar, Leasing Dünyası EK, Fider Bülteni, S.6, Xxxx Xxxxx/2003. (Bülten). - Xxxxx XxxxxxxXXXXX, Ticari İşletme HukukuGemilerle İlgili Finansal Xxxxxxxxxxxxxx Xxxxx Bazı Sorunlar, 15Prof.Dr.Xxxxx Xxxxxxxx’x Armağan, Ankara 1990. Baskı- Xxxxx XXXX – Xxxxxxx XXXXXX, Vedat Kitapçılık, 2015, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, 19. BaskıDeniz Ticareti Hukuku I, Beta YayınlarıBasım, 2018İstanbul 2000. - Balca ÇELENER, s. 69-70Finansal Kiralama Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Vergilendirilmesi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkz- Güzide GÜRSOY, Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003, xxx.xxx.xxx.xx (01.03.2008). Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/- Xxxxxx XxxxxxxXXXXXXX, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslar, 12. BasıTürk Özel Hukukunda Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmesi, Yetkin Yayınları, 2019Ankara 1999. - Xxxxxx XXX, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0Xxxxxxxx Xxxxlama (Leasing), 2016Beta Basım, İstanbul 2004. - Xxxxx XXXXXX, Karşılaştırmalı Hukuk ve Türk Hukukunda Finansal Kiralama, Kazancı Yayınları, İstanbul 1991. - Xxxxx XXXXXXX, Finansal Kiralama Kanunu’na Göre Finansal Kiralama (Leasing), Türkiye Bankalar Birliği Yayınları, Ankara 1988. - Xxxxx XXXXXXX – Xxxxx XXXXXXXX, Finansal Kiralama Kanunu’nun Uygulanmasında Ortaya Çıkan Bazı Önemli Sorunlar, BATİDER, C.XX, S.4, 2000. - Xxxxx XXXXXXX, Taşınmaz Finansal Kiralaması, Leasing Dünyası, FİDER Bülteni, Mart 2002, S.3. - Xxxxx XXXXXXX, Finansal Kiralama Kanununun Uygulamasında Ortaya Çıkan Sorunlar, Leasing Dünyası, FİDER Bülteni, S.16, Ağustos 2006. (Bülten). - Xxxxxxxx XXXXXXXXX, Açıklamalı ve İçtihatlı Finansal Kiralama Kanunu,
Appears in 1 contract
Samples: Finansal Kiralama Sözleşmesi
SONUÇ. 6502 Türev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi yönünden ver- gilendirilmesinde 193 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22'nci Gelir Vergisi Kanu- nunun Geçici 67’nci maddesi hüküm sürerken, 72 “Vadeli İşlem Sözleşmelerinden Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi Raporu”, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası, Ekim 2010, (xxxx://xxx.xxxxxxxxx.xxx/xxxxxxxx/xxxxxxxx/xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx.xxx). Erişim tarihi: 24 Kasım 2018. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi ve Damga Vergisi açısından ise istisna hükümleri mevcut- tur. Türev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin GVK’nin Geçici 67’nci maddesine tabi olmadığı durumlarda genel hükümlere göre vergilendirme yapılacaktır. İstisna hükümleri ve bazı türev söz- leşmelerin tezgahüstü piyasalarda düzenleme imkânının olması peçelemeye de zemin oluştur- maktadır. Peçeleme sözleşmelerini engellemek amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yasal düzenlemeler yapılmalı, tüm türev sözleşmelerin bankalar aracılığıyla yapılması şart koşulmalıdır. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından türev ürünlerin vergilendirilmesine ilişkin rehber çıka- rılması da yerinde olacaktır. İşin özüne bakıldığında vadeli işlem ve opsi- yon sözleşmelerinin vergilendirilmesi mi vergi- lendirilmemesi mi konusu tartışmaya açıktır! Tü- rev sözleşmelerde istisna vb. teşvik uygulamaları ile sıcak paranın yani dövizin ülkemizde kalması hedeflenmiştir Ayrıca Gelir Vergisi açısından tü- rev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin beyan dışı bırakıldığı durumlar olabildiği gibi, Kurumlar Vergisi açısından ise %0 oranında vergilendirilen türev sözleşme gelirleri olabilmektedir. KDV açı- sından ise KDVK’nin 17’nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca, kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilebilmesi için kart hamiline faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemeyi üç aydan daha uzun süre erteleme veya benzer şekilde taksitlendirme imkânının sağlanması gerekir4’üncü fıkrasının “g” alt bendi hükümleri fiziki teslimat- la sonuçlanan türev sözleşmelerle sınırlı olmak üzere uygulanabilmektedir. Hükümde yer alan “benzer şekilde” ifadesinden hem taksitlendirmenin faiz veya benzeri menfaat karşılığında yapılması hem Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden el- de taksit sayısının üçten fazla olması gerektiği anlaşılmalıdıredilen gelirlerin hangi kazanç kapsamına gir- diğine dair Gelir İdaresi Başkanlığının görüşüne ihtiyaç vardır. Kredi kartı sözleşmelerinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi için aranan erteleme veya taksitlendirme şartlarının sağlanabilmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı söz konusu erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerekmeyip böyle sözleşmelerden elde edilen kazançların hangi kazanç unsuruna girdiğine dair tartışmalara son vermelidir. Swap sözleşmeleri peçeleme işlemlerine de oldukça elverişli durumdadır. VUK’ta peçeleme ile ilgili bir imkânın kredi kartı sözleşmesinde sunulması yeterlidirhükme yer verilmemesi farklı tanım- lamalara ve yorumlara neden olmaktadır. Burada önemli olan nokta, kredi kartının ekonomik işlevidirŞu an- ki durum itibariyle peçeleme işlemleri VUK’un “Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat” baş- lıklı 3’üncü madde hükümlerine göre değerlendi- rilmektedir. Kart hamili, kredi kartı sözleşmesi kurulduğunda harcamaların asgari tutarını ödeyerek geri kalan kısmı faiz veya benzeri Ancak bu hüküm yetersiz olup Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından peçeleme ile ilgili hükümler ihdas edilmeli ve uygulamaya ilişkin yön gösterici düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca vergi kanunları çıkarılırken ve revize edilirken mümkün olduğu ölçüde özel kanun hüküm ve kavramlarına yer verilmemesi de peçeleme iş- lemlerine karşı bir menfaat karşılığında üç aydan daha uzun süre erteleyebilme ya da taksitlendirme hakkına sahipse, direnç oluşturacaktır. Türev sözleşmelerin peçeleme işlemlerinde kullanıl- ması Anayasanın vergilemede eşitlik prensibine aykırılık teşkil etmekte ve bu hak fiilen kullanmasa bile sözleşme tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilmelidir. Hükmün gerekçesinde yer alan bazı ifadeler erteleme veya taksitlendirmenin fiilen yapılması gerektiğini düşündürse nedenle de tüketici hukukunun amaçları Hazine ve hükmün kaleme alınışı göz önünde bulundurularak bu imkânın sözleşmede kararlaştırılması yeterli görülmeli, erteleme veya taksitlendirme, borcun ifası 118 İşgüzar, s. 45; Xxxxxx, Kredi Kartı, s. 28-29. 119 Xxxxx Xxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 24. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Ensti- tüsü Yayınları, 2018, s. 74; Xxxx Xxxxx/Xxxxx Xxxxxxx, Ticari İşletme Hukuku, 15. Baskı, Vedat Kitapçılık, 2015, s. 76; Xxxxxx Xxxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku, 19. Baskı, Beta Yayınları, 2018, s. 69-70. 6502 sayılı TKHK ile birlikte tüzel kişi tacirlerin de tüketici olabi- leceği hakkında aksi görüş için bkz. Xxxx Xxxxx/Xxxxxxxxx Xxxxxx/Xxxxxx Xxxxxxx, Xxxxxx Xxxxtme Hukuku Genel Esaslar, 12. Bası, Yetkin Yayınları, 2019, s. 21; Xxxx Xxxxx Aktürk, “Tüzel Kişi Tacirin Tüketici Sıfatı”, Xxxx Xxxxxxxxxxxx Xxxxx Xxxxxxxxx Xxxxxxx, 00(0), 2016,Maliye Bakanlığı tarafından gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Appears in 1 contract