Öğretideki Görüşler Örnek Maddeleri

Öğretideki Görüşler. Duman, yükseköğretim disiplin ve ceza soruşturmalarını ele aldığı eserin- de92, konu ile ilgili tarihi gelişmelerden bahsettikten ve Danıştay’ın aşağıda belir- tilen 2017 yılında vermiş olduğu kararını ele aldıktan sonra, “Yükseköğretim disiplin mevzuatının zaman geçirmeden ele alınması ve bir an önce yaşanan bu garabete son verilmesi gerekmektedir. Bizim önerimiz tüm üniversitelerimizin ilgililer açısından tartışmalara meydan vermemek üzere bir yandan disiplin ku- rullarında (şimdilik oy hakkı bulunmadan) ilgilinin üyesi olduğu sendikanın yer almasına imkan tanınması, diğer yandan da bu hususun mevzuat düzenlemesiyle çözüme kavuşturulması için Yükseköğretim Kurulu nezdinde girişimde bulunma- sıdır.” değerlendirmesinde bulunmuştur. Xxxxx, Xxxxxxxx’xx aşağıda verilen 2017 tarihli kararını değerlendirmek amacıyla yazdığı eserinde93, yükseköğretim kurumlarının disiplin kurullarında, 86 T.C. Resmî Gazete, S: 28735, T: 14.08.2013. 89 T.C. Resmî Gazete, S: 30875, T: 01.09.2019. 90 T.C. Resmî Gazete, S: 31579, T: 25.08.2021. 91 T.C. Resmî Gazete, S: 32298, T: 03.09.2023. 92 Duman, Bahattin (2023) Yükseköğretim Ceza ve Disiplin Soruşturması, 8. Baskı, Ankara, Seçkin, s.300-302.
Öğretideki Görüşler. İş kazalarından xxxxx xxxxx tazminat faizinin hukuki niteliği konusunda öğretide, tazminat faizi görüşü ile temerrüt faizi görüşlerine yer verilmiştir. Tazminat faizi, haksız fiil neticesinde doğan ve bir para alacağı şeklinde ifade edilen tazminat ödeme borcuna, zararın gerçekleştiği tarihten itibaren yürütülen faiz olarak tanımlanmaktadır (Barlas, 1992: 130; Akın, 2001a: 150; Uygur, 2013: 601; Xxxxxxxxx M., 2014: 57). Tazminat faizi görüşünü savunan yazarlara göre, tazminatın giderimi olay tarihinde yapılmamış ise, olay tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen sürede ek bir zarar meydana gelir. Bu ek zarar para alacağı niteliğinde olan tazminatın bir ürünüdür. Olay tarihinden itibaren işleyen bu zarar temerrüt faizi niteliğinde olmayıp, ondan tamamen ayrı nitelikteki tazminat faizidir, zira temerrüt faizinde temerrüdü oluşturan koşul ihtardır ve tazminatı doğuran olayda ihtar zorunluluğu yoktur (Xxxxxxxx faizi görüşü için bkz. Xxx Xxxx, Xxxxxxx, Borçlar Hukuku 1.Cilt, İstanbul, 1952 (Çeviren: Xxxxx Xxxxx), s.653-654, s.656-657; Xxxx, Xxxx/Xxxxxxxxxxxxx, Xxxxxxxx, Borçlar Hukuku: İkinci Kısım madde: 41-109, Ankara, 1950 (Çeviren: Xxxxx Xxxxx Xxxxxx), s.756; Xxxxxx, Xxxxxxx, İsviçre Medeni Kanunu Şerhi, VI. Cilt, Borçlar Kanunu, Ankara, 1972 (Çeviren: Xxxx Xxxxx), s.4; Xxxxx, Arkun, Cismani Kazalardan Doğan Zararlar Nasıl Değerlendirilir, Ankara, 1966, s.138; Xxxxxx, Xxxxx, Haksız Fiilden Doğan Alacağa Uygulanacak Temerrüt Faizi Konusundaki Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XV, 5 Haziran 1998, s.55-80, s.58; Tunçomağ, 1972: 460-462; Deschnaux/Xxxxxxx, 1983: 182-183; Erdem, 1987: 280; Akın, 2001a: 151-152). Tazminat faizinin hukuki niteliği konusunda da tartışmalar mevcuttur. Kimi yazarlar tazminat faizinin temerrüt faizinin bir türü olduğunu ileri sürmektedir (Xxxxxx, 1992: 66; Tekinay vd., 1993: 918). Bu görüşe göre, fail zarar vermekle temerrüde düşer ve tazminat faizi haksız fiil tazminatlarına uygulanan temerrüt faizidir. Diğer bir görüş ise, tazminat faizi hakkında kanuni bir düzenleme bulunmadığından tazminat faizine kapital faiz hükümleri uygulanması gerektiği yönündedir (Söz konusu görüşe göre, borçlunun temerrüde düşebilmesi için kural olarak bir ihtarın yapılması ve borcun ifasının mümkün olması gerekmektedir. Borcun ifasının mümkün olabilmesi ise her şeyden evvel borç miktarının belirli ya da belirlenebilir olmasına bağlıdır. Ancak haksız fiilin meydana geldiği tarihte tazminat borcunun miktar...
Öğretideki Görüşler. Öğreti, esas sözleşmeyle kısıtlama yapılıp yapılamayacağı sorusunu uzun süredir tartışmaktadır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla öğretide konuya üç farklı açıdan yaklaşılmaktadır. Birinci bakış açısı, Alman hukukunda APOK §186’da, yeni pay alma haklarının esas sözleşmeyle kısıtlanmasını yasaklayan açık düzenlemeye dikkat çekmektedir. Oysa TTK’da hakkın esas sözleşmeyle kısıtlanmasını yasaklayan böyle bir kural getirilmemiştir. Buradan hareketle Türk hukukunda, Alman hukukunun aksine, hakkın esas sözleşmeyle kısıtlan- masının olanaklı olduğu savunulmaktadır8. Türk hukukunda esas sözleşme ile kısıtlamanın mümkün olmadığını savunan karşı görüş ise, İsviçre Borçlar Kanunu m. 652’de yer alan [1991 yı- lındaki revizyondan önceki ilk hâlinde] ve yeni pay alma hakkının esas sözleş- meyle kısıtlanmasına açıkça izin veren düzenlemeye işaret etmektedir. Hük- xxx Xxxx hukukuna iktibası sırasında esas sözleşmeyle kısıtlamaya izin veren kısmı eTTK’ya alınmadığından, o dönemde Türk kanun koyucusunun esas sözleşmeyle kısıtlamayı kabul etmediği savunulmaktaydı9. Hemen belirtmek gerekir ki İsviçre hukukunda esas sözleşmeyle kısıtlama yapılmasına açıkça izin veren hüküm, 1991 yılındaki revizyonla yürürlükten kaldırılmıştır. Bu nedenle yeni TTK kabul edildiği sırada, İsviçre hukukunda esas sözleşmeyle kısıtlama yapılabileceğine ilişkin düzenleme zaten bulunmuyordu. Gerçi İs- viçre’deki hükmün yeni hâli de (İsvBK m. 652b) -Alman hukukundakinin ak- sine- esas sözleşmeyle kısıtlama yapılmasını açıkça yasaklamamıştır. Ancak İsviçre hukukunda daha önce var olan açık iznin kaldırılması, bu konuda bir (8) Xxxxx, Z.: Anonim Ortaklıklarda Rüçhan Hakkı, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu II (11-12 Xxxx 1985), Bildiriler-Tartışmalar, Ankara 1985, s. 330; Tekil, s. 278-279. eTTK döneminde Yargıtay da esas sözleşme ile kısıtlama yapılabileceğini kabul ediyordu. Bkz. Y. 11. HD, 28.10.2014, E. 2003/13782, K. 2004/10454 (Lexpera, 11.01.2020). (9) Göksoy, Y. C.: Anonim Ortaklıkta Pay Sahibinin Yeni Pay Alma Hakkının Kaldırılması, Bilgi Toplumunda Hukuk, Xxxx Xxxxxxxx’e Armağan, İstanbul 2003, s. 389. Alman hukukunda olduğu gibi, eTTK’da da hakkın esas sözleşmeyle kısıtlanmasının mümkün olmadığı yönünde bkz. Akünal, T.: Anonim Ortaklıklarda Pay Sahiplerinin Yeni Pay Alma Hakkı, İstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Dergisi 1969, C. 3, S. 5, s. 269. yasak getirildiği şeklinde anlaşılmaya elverişlidir10. Nitekim değişikliğin ge- rekçesinde11, öncelikle yeni pay alma hak...
Öğretideki Görüşler. Öğretide çoğunluk görüşü tacir gibi sorumlu olanların yetki sözleşmesi akdedemeyecekleri yönündedir70. Bu görüşün gerekçesi olarak, yetki sözleşmesinin tacirler bakımından bir hak ve imkan olması gösterilmektedir71. Konuya ilişkin olarak Şener, Can ve Xxxxxx Xxxxx tarafından çoğunluk görüşünden farklı değerlendirmeler de ortaya konulmuştur: Şener, tacir gibi sorumlu olanların yetki sözleşmesine dayanarak kanunen yetkili olmayan bir mahkemede dava açamayacağını, yetki sözleşmesinin diğer tarafının tacir, tacir sayılan veya kamu tüzel kişisi sıfatını haiz ve iyi niyetli olması koşulu ile yetki sözleşmesinde gösterilen yerde dava açabileceğini belirtmiştir72. Can ise, tacir gibi sorumlu olan kişinin tacir olmanın haklarından yararlanamayacağına değinerek, bir tacirle veya kamu tüzel kişisi ile akdettiği yetki sözleşmesinin geçersizliğini ileri süremeyeceği görüşündedir. Can'a göre, tacir gibi sorumlu olanla bir tacir veya kamu tüzel kişisinin yapmış olduğu yetki sözleşmesi geçerli kabul edilmelidir73. Xxxxxx Xxxxx, tacir gibi sorumlu olan kişilerin yetki sözleşmesi akdetmesi hususunun iki yönlü olarak düşünülmesi gerektiğine işaret etmektedir. Yazara göre, tacir gibi sorumlu olan gerçek kişi xxxxxxx00 yaptığı yetki sözleşmesine göre yetkili mahkemede açılacak davada, davacı taraf tacir gibi sorumlu olan kişi ise yetki sözleşmesi geçerli kabul edilmelidir. Buna karşın, tacir gibi sorumlu olan kişi davalı taraf ise yetki sözleşmesinin uygulanmaması gerekir. Yazar tacir gibi sorumlu olan kişinin davacı olduğu durumlarda yetki 69 Xxxxx, s. 137; Xxxxx, Ticari İşletme, s. 152. 71 Xxxxx Xxxxxxx, s. 1077. 72 Xxxxx, Görev ve Yetki Sözleşmesi, s. 266-267. 73 Can, s. 250-251. 74 Xxxxxx Xxxxx, s. 203'de yer alan bu ifadenin isabetli olmadığını belirtmek isteriz. Tacir ve tacir gibi sorumlu olan birbirinden ayrı kavramlar olup, tacir gibi sorumlu olan gerçek kişinin tacir olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. sözleşmesinin geçerli sayılmasını, yetki sözleşmesine göre kararlaştırılan yer mahkemesinde dava açmanın tacir gibi sorumlu olan kişi bakımından bir kolaylık ve avantaj teşkil etmesi ile gerekçelendirmiştir. Tacir gibi sorumlu olan kişinin davalı olduğu hallerde yetki sözleşmesinin uygulanmaması gerektiğini ise başka bir yerdeki mahkemeye gitmenin davalı bakımından bir külfet oluşturacağı ile açıklamıştır75. Tacir gibi sorumlu olanların yalnızca tacir olmanın yükümlüklerine tabi olmaları nedeniyle bu görüşe katılamadığımızı belirtmek isteriz. Tacir sayılanlar ise ...
Öğretideki Görüşler. Belirli süreli iş sözleşmesi akdedilebilmesi için gereken objektif koşulların ihdas amacı sözleşme özgürlüğünün kötüye kullanılması suretiyle işçinin yasal güvencelerden mahrum bırakılmasının önlenmesidir. Bu da, doğal olarak belirsiz süreli bir iş için belirli süreli iş sözleşmesi akdetmenin “kural olarak” mümkün olmaması sonucunu doğurmaktadır. Bu esas öğreti tarafından da takip edilmektedir41. Öte yandan, objektif koşulların ortaya çıkması halinde işyerinde süreklilik arz eden bir iş için dahi belirli süreli iş sözleşmesi akdedilebilecektir42. Nitekim öğretide de acil bir siparişin ortaya çıkması hâlinin bu duruma örnek gösterildiği yukarıda belirtilmişti. Buna karşılık, acil bir siparişin ortaya çıkması nedeniyle belirli süreli iş sözleşmesi akdedilebileceğine ilişkin önermenin bir çekinceyle kabulünün mümkün olduğu ifade edilmektedir. Bazı yazarlara göre, şayet ortaya çıkan olgu işyerinin mutad faaliyetine göre sıklıkla gerçekleşmekte ve işgücü ihtiyacının sürekli olduğunu göstermekteyse, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu kabul edilmelidir43.

Related to Öğretideki Görüşler

  • İsteklilerden tekliflerine açıklık getirmelerinin istenilmesi 32.1. İhale komisyonunun talebi üzerine İdare, tekliflerin incelenmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere açık olmayan hususlarla ilgili isteklilerden açıklama isteyebilir. 32.2. Bu açıklama, hiçbir şekilde teklif fiyatında değişiklik yapılması veya ihale dokümanında öngörülen kriterlere uygun olmayan tekliflerin uygun hale getirilmesi amacıyla istenilemez ve bu sonucu doğuracak şekilde kullanılamaz. 32.3. İdarenin yazılı açıklama talebine, istekli tarafından yazılı olarak cevap verilir.

  • İsteklilerden tekliflerine açıklık getirilmesinin istenilmesi Değerlendirme Komitesinin talebi üzerine Sözleşme Makamı, tekliflerin incelenmesi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesinde yararlanmak üzere net olmayan hususlarla ilgili isteklilerden tekliflerini açıklamalarını isteyebilir. Bu açıklama, hiçbir şekilde teklif fiyatında değişiklik yapılması veya ihale dosyasında yer alan şartlara uygun olmayan tekliflerin uygun hale getirilmesi amacıyla istenilemez ve bu sonucu doğuracak şekilde kullanılamaz. Sözleşme Makamının açıklama talebi ve isteklinin bu talebe vereceği cevaplar yazılı olacaktır. Değerlendirme Komitesinin kararı üzerine Sözleşme Makamı, gerekçelerini net bir şekilde belirterek, verilmiş olan bütün teklifleri reddetmekte ve ihaleyi iptal etmekte serbesttir. Sözleşme Makamı bütün tekliflerin reddedilmesi nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girmez. İptal, aşağıdaki durumlarda gerçekleşebilir: Teklif sürecinin başarısız olması, örn. Nitelik açısından ve mali açıdan değerli bir teklif gelmemesi ya da hiçbir teklif gelmemesi; Projenin ekonomik ya da teknik verilerinin temelden değişmesi; Teknik açıdan yeterli olan tüm tekliflerin sözleşme için ayrılan azami bütçeyi aşması (Sözleşme Makamının tekliflerin mali kaynakları aşması halinde aşan tutarı kendi ödemek istemesi durumu hariç); Süreçte bazı usulsüzlükler meydana gelmesi, özelikle bunların adil rekabeti engellemesi; İstisnai haller ya da mücbir sebeplerin, sözleşmenin normal şekilde ifasını imkânsız kılması. İhalenin iptal edilmesi halinde bu durum bütün isteklilere derhal bildirilir. İhale sürecinin iptal edilmesi durumunda, Sözleşme Makamı, tüm teklif sahiplerine durumu bildirecektir. Şayet ihale süreci, herhangi bir teklifin dış zarfı açılmadan iptal edilirse, açılmamış haldeki mühürlü zarflar, teklif sahiplerine iade edilecektir.

  • Sözleşme ve eklerine uymayan işler 33.1. Yüklenici teslim, montaj ve ambalajlama sekli ve durumu, sözleşme ve şartnamelere uymayan veya eksik ve kusurlu oldukları tespit edilen malları, İdarenin talimatı ile belirlenen süre içinde bedelsiz olarak değiştirmek veya düzeltmek zorundadır. Bundan dolayı bir gecikme olursa bu sözleşmenin gecikme cezasına ilişkin hükümleri uygulanır. 33.2. Bu madde boş bırakılmıştır.

  • Sözleşme ve Eklerine Uymayan İşler 33.1. Yüklenici teslim, montaj ve ambalajlama şekli ve durumu, sözleşme ve şartnamelere uymayan, eksik ve kusurlu oldukları tespit edilen malları, İdarenin talimatı ile belirlenen süre içinde bedelsiz olarak değiştirmek veya düzeltmek zorundadır. Bundan dolayı bir gecikme olursa bu sözleşmenin gecikme cezasına ilişkin hükümleri uygulanır. 33.2. Yüklenici tarafından mala ait teknik dokümandan farklı olarak önerilen işler, ancak teknik ve sanat kurallarına ve istenen özelliklere uygun ve mevcudundan daha iyi özelliklere sahip olduğu heyet tarafından onaylanması halinde kabul edilebilir. Ancak, bu takdirde yüklenici ilave bedel isteyemez. 33.3. İhale dokümanında hüküm bulunması halinde yüklenici tarafından mala ait teknik dokümandan farklı olarak önerilen mal veya işler, ancak ihale dokümanında belirtilen asgari özelliklere haiz ve mevcudundan daha iyi özelliklere sahip olduğu muayene ve kabul heyeti tarafından onaylanması halinde kabul edilebilir. Ancak bu takdirde yüklenici ilave bedel isteyemez.

  • MERKEZ VE ŞUBELER Şirketin merkezi İstanbul ili Sarıyer ilçesindedir. Xxxxx Xxx. No:3 Ayazağa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 Maslak Sarıyer/İSTANBUL’dur. Adres değişikliğinde yeni adres, Ticaret Siciline Tescil ve Türkiye Ticaret sicili Gazetesinde ilan ettirilir ve Ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na bildirilir. Tescil ve ilan edilmiş adrese yapılan tebligat şirkete yapılmış sayılır. Tescil ve ilan edilmiş adresten ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresin süresi içinde tescil ettirilmemesi şirket için fesih sebebi sayılır. Şirket, Sanayi ve Ticaret Bakanlığın’ dan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan izin almak kaydıyla yurt içinde ve dışında şubeler ve temsilcilikler açabilir.

  • Tekliflerin geçerlilik süresi Tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren en az. 60 takvim günü olmalıdır. Bu süreden daha kısa süreyle geçerli olduğu belirtilen teklif mektupları değerlendirmeye alınmayacaktır. İhtiyaç duyulması halinde Sözleşme Makamı, teklif geçerlilik süresinin en fazla 30 gün süre ile uzatılması yönünde istekliden talepte bulunacaktır. İstekli Sözleşme Makamının bu talebini kabul edebilir veya reddedebilir. Sözleşme Makamının teklif geçerlilik süresinin uzatılması talebini reddeden isteklinin geçici teminatı iade edilecektir. Talebi kabul eden istekliler, teklif ve sözleşme koşulları değiştirilmeksizin, söz konusu ihale için istenmişse geçici teminatını kabul edilen yeni teklif geçerlilik süresine ve her bakımdan geçici teminata ilişkin hükümlere uydurmak zorundadır. Bu konudaki istek ve cevaplar yazılı olarak yapılır, iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilir veya imza karşılığı elden teslim edilir. Başarılı istekli sözleşmeye hak kazandığının kendisine bildirilmesinden itibaren takip eden 60 gün için teklifinin geçerliliğini sağlamalıdır. Bildirim tarihine bakılmaksızın 60 günlük ilk süreye 60 gün daha eklenir.

  • Yüklenicinin montaja ilişkin yükümlülükleri 21.5.1. Montaj gerektiren mal alımlarında; Yüklenicinin montaja ilişkin yaptığı hazırlıklar ve aldığı önlemlerin yeterli olup olmadığı İdarece değerlendirilir. Yapılan hazırlıklar veya alınan önlemlerin yeterli olmadığının tespit edilmesi durumunda Yükleniciden ilave hazırlıklar yapması veya önlemler alması istenilir 21.5.2. Yüklenici, montaj ve diğer işler için gerekli olan tüm elektrik, su, gaz tesis ve bağlantılarını kullanması sırasında ortaya çıkacak olası zararları tazminle yükümlüdür. 21.5.3. Yüklenici, montaj sırasında aynı mekan içerisinde çalışmakta olan İdare personeli ve/veya diğer yüklenicilerin personeli ile uyumlu çalışmak zorundadır.

  • Tekliflerin mülkiyeti Sözleşme Makamı, bu ihale süreci sırasında alınan tüm tekliflerin mülkiyet haklarına sahiptir. Sonuç olarak, teklif sahiplerinin tekliflerini geri alma hakları yoktur. Değerlendirme Komitesince, tekliflerin alınması ve açılmasında aşağıda yer alan usul uygulanır; Değerlendirme Komitesince bu Şartnamede belirtilen ihale saatine kadar kaç teklif verilmiş olduğu bir tutanakla tespit edilerek, hazır bulunanlara duyurulur ve hemen ihaleye başlanır. Değerlendirme Komitesi teklif zarflarını alınış sırasına göre inceler. Bu incelemede, zarfın üzerinde isteklinin adı, soyadı veya ticaret unvanı, tebligata esas açık adresi, teklifin hangi işe ait olduğu, ihaleyi yapan Sözleşme Makamının açık adresi ve zarfın yapıştırılan yerinin istekli tarafından imzalanıp, mühürlenmesi veya kaşelenmesi hususlarına bakılır. Bu hususlara uygun olmayan zarflar bir tutanakla belirlenerek değerlendirmeye alınmaz. Mal alımı ve yapım işi ihalelerinde, zarflar isteklilerle birlikte hazır bulunanlar önünde alınış sırasına göre açılır. İsteklilerin belgelerinin eksik olup olmadığı ve teklif mektubu ile geçici teminatlarının usulüne uygun olup olmadığı kontrol edilir. Belgeleri eksik veya teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olmayan istekliler tutanakla tespit edilir. İstekliler ve teklif fiyatları açıklanarak tutanağa bağlanır. Hizmet alımı ihalelerinde ise, sadece teknik teklif zarfları açılır ve yukarıda belirtilen hususlar açısından incelenir. Teknik değerlendirme aşamasında eşik puana ulaşamayan teklifler kabul edilmeyeceği için, mali teklif zarfları, teknik değerlendirme tamamlanana kadar açılmaz.

  • Borç tutarlarının Yükleniciden tahsil edilmesi Yüklenici nihai olarak onaylanmış bedelden daha fazla ödenmiş olan ve dolayısıyla Sözleşme Makamına borçlu bulunduğu bütün tutarları Sözleşme Makamı’nın talebi üzerine 15 gün içinde geri ödeyecektir. Yüklenicinin belirtilen süre içinde geri ödemeyi yapmaması halinde, Sözleşme Makamı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uyguladığı reeskont faizi oranına 3 puan eklenerek tespit edilecek faiz ilavesiyle tahsil yoluna gidecektir.

  • Teklif mektubunun şekli ve içeriği 23.1. Teklif mektupları, ekteki form örneğine uygun şekilde yazılı ve imzalı olarak sunulur. 23.2. Teklif mektubunda; a) Xxxxx dokümanının tamamen okunup kabul edildiğinin belirtilmesi, b) Teklif edilen bedelin rakam ve yazı ile birbirine uygun olarak açıkça yazılması, c) Kazıntı, silinti, düzeltme bulunmaması, ç) Türk vatandaşı gerçek kişilerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, Türkiye'de faaliyet gösteren tüzel kişilerin ise vergi kimlik numarasının belirtilmesi, d) Teklif mektubunun ad, soyad veya ticaret unvanı yazılmak suretiyle yetkili kişilerce imzalanmış olması, zorunludur. 23.3. Is ortaklığı olarak teklif veren isteklilerin teklif mektuplarının, ortakların tamamı tarafından veya yetki verdikleri kişiler tarafından imzalanması gerekir.